19.01.2021 Views

vefalılar 2

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

NEVİNÖZMANBEYANGİL

NEVİNÖZMAN

BİZ MALATYA

GENÇLERİ

Ne garip ki; gitmek için can atıp gittikten sonra

deliler gibi özlenen bir şehirdir Malatya. O olaganüstü

çocukluk ve gençlik yıllarımız hafızalardan

silinecek gibi değildir.

Malatya isminin konu edildiği sohbetler saatler

alır, zamanın nasıl geçtiğini anlamaz insan. Hep

öyle olmuştur. Hangi yaşta olursak olalım coşturmuştur

bizi.

Çocukluktan gençliğimize, bu yıllarımızı geçirdiğimiz

Şıkşık Mahallesi hala hafızalarımızda. Kısa

şortlu çocukluğumda; bebe arkadaşlarımız ve

yeni yetmeler için Şıkşık Mahallesi oyun parkı

gibiydi.

Kadınlar evlerin önünde kahve yudumlarken bir

yandan sohbet edip, diğer yandan oya yaparlardı.

Bu el işleri genelde kız çocuklarının çeyizleri

niyetine idi.

Biz çocuklar toz toprak içinde yuvarlanır, ağaç

tepelerinde gezerdik, birbirimizi ayartmalarımız,

taş oynamalarımız, şişe kapakları oyununda bizim

tabirle birbirimizi ütmelerimiz, günümüzü

doldururdu. Bitmek bilmeyen bir enerjimiz vardı.

Hiç unutmam; bizim evde içki içen yok ki, içki

şişesinin kapağı bulunsun. Ama ben kapak oynamışım

ve ütmüşüm. Çocukların birinde bira

kapakları varmış banane, onlar benim ganimetlerim.

“At bu kapağı” diye bir gürleme yükselince

nasıl atmam, o kapak çöpe tabi benim gözümdeki

damlalar hırsla kafamı attığım yastığa.

Mahallede bir çocuk vardı, anasının bir tanesi,

salçalı ekmeğini dolaşarak yer her tarafı salça

olurdu, bizler gülerdik. Sapan atmayı, misket

oynamayı, hatta erkek gibi hareket etmeyi

hep Şıkşık Mahallesi’nde öğrendim. Topacımın

kaytanını en iyi çekmeyi o mahallede

öğrendim. Bana yenilmeyi

ağlamamayı da Şıkşık

Mahallesi öğretti.

Bugünkü Malatya elbette bizim

bıraktığımız Malatya değil.

Şıkşık Mahallesi Dörtyol

mevkiide idi. Bir ucu Emeksiz

kavşağında diğer ucu uzayıp

giden bir yol. Yolun sonu

Emeksizin alt başı, üst başı ise

mensucata çıkardı.

Babamın dükkanı bu caddenin

tam ortasında bulunurdu.

Ortaokula, herkesin rüyası,

benim en sevdiğim Hasan Varol’uma

başladığımda; Dörtyol’dan

okula kadar çevreyi

keşfe çıkardım. En çok sevdiğim

yer kısık dar bir geçitti.

Düz yolu bırakıp hep oradan

giderdim okula. Hasan Varol

Malatya’ya kaliteli gençler yetiştirip,

eğitim görmesini sağlayan

kolej kıvamında bir okuldu.

Öğretmenlerimiz sert ve

disiplinli olsa da bizim çok iyi

yetişmemizin temelini attılar.

Yabancı dili öğretmenimden

dolayı o okulda sevmiştim. İngilizceyi

o okulda sökmüştüm.

Öyle bir okul ki bizi liseye çok

güzel hazırlamıştı, daha sonra

çoğumuz bugünün fen liseleri

denginde okullara gittik.

Bu okulların başında da Turan

Emeksiz Lisesi geliyordu.

Koca hayatımızda Turan Emek

Lisesi’nin bize neler kattığını

bugünde görüyoruz. Hayatın

temellerini orada öğrendik.

Arkadaşlığı, dostluğu en üst

düzeyde yaşadığımız o günlerde

geleceğimiz için yapacaklarımızı,

daha mezun olmadan

hesapladık. Malatya’da Turan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!