Dergi54_sayı02
- Page 3 and 4: İmtyaz Sahb Sakaryaspor A.Ş. adı
- Page 5 and 6: 3
- Page 7 and 8: 5
- Page 9 and 10: 7
- Page 11 and 12: DİĞER KURULLAR 9
- Page 13 and 14: 11
- Page 15 and 16: 13 13 13 13 13 13 13 13 13 13 13 13
- Page 17 and 18: 15
- Page 19 and 20: 17
- Page 21 and 22: 19
- Page 23 and 24: 21
- Page 25 and 26: DÜKKAN54 ÜRÜNLERİ DİYARBAKIR
- Page 27 and 28: YENİ STADIMIZIN LOCALARI SATIŞTA!
- Page 29 and 30: SPİKERLİKLE TANIŞMANIZ NASIL OLD
- Page 31 and 32: Sakaryaspor’ a geldiğimizden ber
- Page 33 and 34: Serdar, futbol maceran profesyonel
- Page 35 and 36: DERNEK FATİH ÖZÇELİK Futbol oyn
- Page 37 and 38: DERNEK Futbol ile tanışman nasıl
- Page 39 and 40: SAKARYASPOR / RÖPORTAJ FERHAT YAZG
- Page 41 and 42: Futbolla ilk tanışman nasıl oldu
- Page 43 and 44: RÖPORTAJ Merve Hanım; kulüpteki
- Page 45 and 46: RÖPORTAJ Sakaryaspor sevdası nas
- Page 47 and 48: RÖPORTAJ Ersin abi en baştan baş
- Page 49 and 50: 47
- Page 51 and 52: RÖPORTAJ Bana Adnan Abi derlerdi.
İmtyaz Sahb<br />
Sakaryaspor A.Ş. adına Kulüp Başkanı<br />
İsmail GÜRSES<br />
Yazı İşler Müdürü<br />
Cihan YILDIRAN<br />
Edtör - Baskıya Hazırlık<br />
Tasarım Yayın Grubu<br />
Reklam Koordnatörü<br />
Aysel UZUN<br />
İletşm Blgler<br />
Sakaryaspor Sportif Hizmetler Tic. ve San. A.Ş.<br />
Yağcılar Mahallesi Karasu Yolu Caddesi 198. Sokak<br />
No: 345 Adapazarı / SAKARYA<br />
Tel: +90 264 281 81 55<br />
Faks: +90 264 281 81 58<br />
Tesis:<br />
Rüstemler Tesisleri<br />
Adapazarı / Sakarya<br />
www.sakaryaspor.com.tr<br />
Yayına Hazırlık<br />
Tasarım Yayın Grubu<br />
Tel: (0216) 418 32 21<br />
www.tasarimgroup.com.tr<br />
Baskı<br />
Matsis Matbaa Hizmetleri<br />
Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Caddesi No: 51<br />
Sefaköy / Küçükçekmece / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 624 21 11<br />
1
SAKARYASPOR<br />
İÇİNDEKİLER<br />
26 42 48<br />
4 Başkan’dan...<br />
10 Vizyonumuz<br />
12 Kurumsallaşma Nedir?<br />
Cihan Yıldıran<br />
14 Yeni Stadımızda Son Durum<br />
16 Eymen Bebek İçin...<br />
22 Kulübümüz<br />
2. Futbol Zirvesi’nde<br />
22 Başkanımızın Doğum Günü<br />
Kutlaması<br />
22 Osman Özdemir’in Doğum<br />
Günü Kutlaması<br />
23 Dükkan54 Ürünleri<br />
Diyarbakır’da<br />
23 3. Lig Karmasına Seçilen<br />
Futbolcularımız<br />
24 Mobil54 Yayında<br />
24 Müteahhitler Birliği’nden<br />
Kulübümüze Ziyaret<br />
25 Yeni Stadımızın Locaları<br />
Satışta<br />
26 Erdoğan Arıkan ile Röportaj<br />
28 Okan Gedikali ile Röportaj<br />
30 Serdar Ümit Deniz ile Röportaj<br />
32 Fatih Özçelik ile Röportaj<br />
34 Coşkun Yılmaz ile Röportaj<br />
36 Ferhat Yazgan ile Röportaj<br />
38 Talha Mayhoş ile Röportaj<br />
40 Merve Gürsel ile Röportaj<br />
42 Keçi Yılmaz ile Röportaj<br />
44 Amigo Ersin ile Röportaj<br />
48 Adnan Şeker ile Röportaj<br />
50 Eray Sakallıoğlu ile Röportaj<br />
52 Ergün Tapşın ile Röportaj<br />
54 Eyüp Taş ile Röportaj<br />
56 Fuat Birgen ile Röportaj<br />
58 Oktay Sarı ile Röportaj<br />
60 Osman Kaya ile Röportaj<br />
62 Serdar Danç ile Röportaj<br />
64 Sakaryaspor’un Tartışılmaz<br />
Büyüklüğü / Cevdet Güngör<br />
66 Futbol İline Yakışan /<br />
Zeki Aydıntepe<br />
68 Hollywood / Hakan Dikmen<br />
72 Doğal Zenginlik<br />
80 #BenimİçinSakaryaspor<br />
82 Dünyada Görülmesi<br />
Gereken Yerler<br />
90 Sağlıklı Besleniyor musunuz?<br />
95 Sağlıklı Beslenmede 12 Adım<br />
2
3
SAKARYASPOR<br />
BAȘKAN’DAN<br />
Sakaryasporumuzun başarısı için bu davaya<br />
inanan arkadaşlarımla tekrar yola çıkarken<br />
tüm zorlukları ve engelleri aşacağımıza dair<br />
birbirimize söz vermiştik. Bugün geldiğimiz<br />
noktada Yönetim Kurulu Üyelerimizin<br />
emekleri, Büyük Sakaryaspor taraftarının<br />
sevgisi ve Değerli Büyükşehir Belediye<br />
Başkanımız Zeki Toçoğlu’nun da desteğiyle<br />
önümüzde aşmamız gereken son bir zorluk,<br />
son bir engel kaldı.<br />
Finale çıkarken yaşadığımız<br />
muhteşem coşkuyu inşallah<br />
önümüzdeki son 90 dakikanın<br />
da sonunda yaşayacağız.<br />
Tek arzumuz bu büyük<br />
camiaya hakettiği başarıları<br />
kazandırabilmek. İnşallah<br />
şampiyonluğa ulaşıp<br />
aynı heyecan ve azimle<br />
daha büyük başarılar<br />
için çalışmaya<br />
başlayacağız.<br />
İsmail GÜRSES<br />
Sakaryaspor Başkanı<br />
4
5
6<br />
SAKARYASPOR
7
SAKARYASPOR<br />
YÖNETİM KURULU ÜYELERİ<br />
8
DİĞER<br />
KURULLAR<br />
9
SAKARYASPOR<br />
VİZYONUMUZ<br />
BİREYLERE DEĞİL, EVRENSEL KURALLARA BAĞLI, İNSANA YATIRIM YAPAN İDEALİST BİR KULÜP<br />
Sakaryaspor Kulübü, evrensel ve çağdaş futbol kulübü yönetim değerlerini takip ederek, etkin kurumsal kurallar<br />
çerçevesinde, tüm faaliyet alanlarında sürekli yapısını yenileyerek, çağın gereksinimlerine ayak uydurmayı kendine<br />
öncelikli hedef olarak belirler. Kısa ve uzun vadeli planlarla geleceği yapılandırmaya çaba harcayan ekipler oluşturmak,<br />
UEFA Mali Fair Play kriterlerine uymak için tüm yapılanmayı hayata geçirmek, insana yatırım yapmak, Sakaryaspor<br />
Kulübü’nün vazgeçilmez değerleridir.<br />
ŞEFFAF, VİZYONER VE KİTLESEL İLETİŞİM YÖNTEMLERİNİ ETKİN BİÇİMDE KULLANAN ÇALIŞKAN BİR YÖNETİM<br />
Sakaryaspor Kulübü’nü yöneten ekiplerin mali disiplin ve şeffaflık ilkelerini benimsemesi, eksik tüm kurumsal altyapıyı<br />
bu çerçevede yapılandırması beklenir. Yönetimler, ülkemizin en önemli markalarından birisi olan Sakaryaspor’un futbol<br />
alanında, ‘İstikrar’, ‘Kurumsallık’, ‘Yenilenme’, ‘Güç’, ‘Başarı’ kavramları ile daha sık anılır olmasını sağlamak için gerekli<br />
çalışmaları yaparlar. Ayrıca, kulübün toplumsal marka algısını ve bilinirliğini arttırmak için, konusunda uzman ekipler ile<br />
çalışarak, kitlesel iletişim araçlarını çağdaş standartlarda, şeffaf ve etkin yöntemler kullanırlar.<br />
KURUCU DEĞERLERE BAĞLI, CANINI DİŞİNE TAKIP MÜCADELE EDEN,<br />
SPORTMENLİĞİ ELDEN BIRAKMAYAN BİR TAKIM<br />
Sakaryaspor formasınının ve markasının üzerine yüklenmiş değerleri, ahlakı, kulübün özüne işlenmiş ilkeleri, şanlı<br />
tarihi kazanımları ve zorluklarda elde edilmiş tertemiz başarıları bilen, profesyonel sporcular ile çalışmak, altyapıdan<br />
ise bu kültüre bağlı gençler yetiştirmek Sakaryaspor Kulübünün öncelikli hedefidir. Sakaryaspor formasını giyip,<br />
eşsiz taraftarımızın desteğini alan her sporcunun, tüm emeğini ve çabasını şehrin birleştirici değeri olan Sakaryaspor<br />
Kulübü’nün başarısı için sarf etmesi, zaferler kazanmak için elinden gelen tüm çabayı terinin son damlasına kadar<br />
göstermesi ancak bunu yaparken sportmenlik, dostluk ve kardeşlik ilkelerinden asla taviz vermemesi beklenir.<br />
SÜPER LİG YOLUNDA FORMÜL 4Y<br />
Sakaryaspor Kulübü yönetim kurulunun 2020 Haziran ayına kadar belirlemiş olduğu vizyon programı, FORMÜL 4Y<br />
olarak tanımlanır. FORMÜL 4Y, Sakaryaspor Kulübü’nün belirlemiş olduğu ilkelere tam uyum içerisinde çalışması,<br />
kulübün dönüşümü için gerekli olan sportif ve yönetimsel faaliyetlerin hangi felsefeler ışığında, hangi zaman aralığı<br />
içerisinde yapılacağına dair bir yol haritasıdır. Yeni Yönetim, Yeni Vizyon, Yeni Takım, Yeni Stat bu formülün 4 ayağıdır.<br />
Birbirine organik olarak bağlı bu alanların tümünde yaşanacak değişimlerin, ana “başarı temelli hikâyeye” hizmet<br />
etmesi beklenmektedir. Yeni yönetim anlayışının, yeni vizyonu çerçevesinde, çağdaş standartlarda yapılacak kurumsal<br />
çalışmaları, sportif başarının ana temeli olan mücadeleci, sonuç odaklı yeni takım ile harmanlanacak, yeni stat ise<br />
kulübümüzün mali bağımsızlığının yanında, takımımızın ve taraftarımızın motivasyon altyapısını güçlendirecektir.<br />
FORMÜL 4Y stratejisinin her kademede uygulanması ile Sakaryaspor markasının 4 sezon sonrasında Türkiye Süper<br />
Ligi’ne çıkması, 7 sene içerisinde ise düzenli, istikrarlı, sürekli olarak Süper Lig’de Avrupa kupalarına katılım mücadelesi<br />
veren, şeffaf mali yapısı, kurallara bağlı istikrarlı yönetim anlayışı, sağlam sportif yapısı ile hak ettiği konuma getirilmesi<br />
hedeflenmektedir.<br />
50+1 #DirilişYılı<br />
Kulübümüzün 51. kuruluş yılı olan bu seneye uygun olarak ortaya çıkan felsefe, FORMÜL 4Y’de belirlenen yeni<br />
vizyonun bir ürünüdür ve futboldaki uzatmaları ifade eden +1 tabiri ile harmanlanarak 50+1, 50+2, 50+3, 50+4 olarak<br />
şekillendirilmiştir. Sakaryaspor Kulübünün mevcut, kendi marka değerinin çok aşağısında bulunan sportif ve yapısal<br />
konumundan bir diriliş sergileyerek kurtulması fikri üzerinden yola çıkarak, uzun çalışmalar sonunda, 2016-2017<br />
sezonu 50+1 #DirilişYılı olarak belirlenmiştir. Diriliş hikâyesi bir bütün olarak ifade edilmekte, dipten çıkış, küllerinden<br />
doğma prensipleri üzerine inşa edilmiştir. Tüm kenti, tıpkı kuruluş hikayemizde olduğu gibi birlik içinde kenetlemek,<br />
bu vizyonun bir parçası yapmak için bir sezon boyunca, markalaşmış olan 50+1 #DirilişYılı mottosu kullanılacak, temalı<br />
etkinlikler düzenlenecektir. Takım, yönetim, taraftar kısacası bir kent el ele vererek kulübümüzü diriltmenin önemi<br />
gösteren bu vizyon, önümüzdeki seneler içerisinde de yıllara uygun vizyonlarla sürdürülecektir. Nihai hedef, şehrimizin<br />
plaka numarası ile aynı olan kulübümüzün 54. kuruluş yıl dönümü olan 17.06.2019’u, Türkiye Süper Ligi’ne yükselmeyi<br />
hak etmiş bir kulüp olarak tüm şehirde düzenli, görkemli etkinliklerle kutlamak, Sakaryaspor’u hak ettiği konuma<br />
yükseltmektir.<br />
10
11
SAKARYASPOR<br />
KURUMSALLAȘMA<br />
NEDİR?<br />
Kurumsallaşma bir şirketin veya<br />
topluma mal olmuş sivil toplum örgütünün<br />
faaliyetlerini sürdürmesinde;<br />
çalışanların kişisel yönetemlerine,<br />
varlığına bağımlı olmadan kurumun<br />
kendi yöntemlerini üretmesi, geliştirmesi<br />
ve çalışanların kurumdan<br />
ayrılması durumunda dahi işlerin belli<br />
kurallar içinde yürümesi ile ilgili yapının<br />
ve süreçlerin oluşmasıdır.<br />
Kurumsallaşmadaki amaç; kişilerin<br />
kendilerine özgü yöntemlerinden<br />
bağımsız kılarak kurumsal işleyiş<br />
yöntemlerinin gelişmesidir.<br />
Bu açıklamalardan maksat yöneticilerin<br />
sistem dışına itilip, sistem ve<br />
süreçlerin daha önem kazanması<br />
anlamında yorumlanmamalıdır.<br />
Aksine, bir işletmenin kurulması,<br />
gelişmesi ve yükselmesinde önemli<br />
kararları alan şirket sahibi/yöneticiler,<br />
sivil toplum örgütlerinde yönetim<br />
kurulu ve başkanı görüşleri, önerileri<br />
ve karaları kurumun yapı taşlarını<br />
oluşturur.<br />
‘’İNSAN EN YÜCE DEĞERDİR’’<br />
Şirketler mekanik değildir ve ruhu<br />
olan canlı organizmadır.<br />
Tabi ki, kurum olmanın uymak zorunda<br />
olduğu belli ‘’kendi kuralları ve<br />
Devlet kuralları’’ vardır.<br />
Günümüzde yönetici ve paydaşları;<br />
kuralları uygulamak ve toplam kaliteyi<br />
oluşturmak için vaz geçilmez bilgi sistemlerini<br />
kullanarak, kurumun hafızasını<br />
kalıcı, karar vermede destekleyici<br />
unsur olarak kullanmak gerekir.<br />
Şirketler kurulurken küçük olması<br />
dolayısıyla yapıdaki insanlar birden<br />
fazla görev üstlenebilirler.<br />
Fakat şirketler büyüdükçe ihtiyaçlar<br />
organlarını yaratır (şirketlerde bunlar<br />
departmanlardır). ‘’Personel, İnsan<br />
Kaynakları, Muhasebe, Finans, Satış,<br />
Pazarlama, Üretim vs’’<br />
Bunlar birbirinden bağımsız düşünülemez.<br />
Bu departmanlar uyum içinde,<br />
birleşik bütünleşik, yazılım ve bilişim<br />
sitemleri ile kurularak desteklenmelidir.<br />
Böylece, yöneticiler, bilişim<br />
sisteminden alınan raporlar sayesinde<br />
doğru karar alabilirler.<br />
KURUMSALLAŞMAZSAK NE<br />
OLUR?<br />
Her gelen kendi kurallarını<br />
koyar; hesapsız, plansız bir yol<br />
alınır. Sonra, Şirketler (kurum)<br />
başlar. Yeni gelen önce baca temizliği<br />
ile uğraşır. Ve bir gün<br />
şirketler son bulur.<br />
Kalın sağlıcakla,<br />
CİHAN YILDIRAN<br />
Sakaryaspor Başkan Vekili<br />
12
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13<br />
13
SAKARYASPOR<br />
HABER<br />
YENİ STADIMIZDA<br />
SON DURUM...<br />
Yeni Stadyumumuzun inşaatı hızla devam<br />
ediyor! Cephe imalatlarında sona doğru<br />
yaklaşılırken, içeride ince imalatlar,<br />
dışarıda ise çevre düzenleme çalışmaları<br />
yapılıyor. Saha drenaj ve yerden ısıtma<br />
çalışmaları ise tamamlandı, sıra çim serme<br />
işleminde!<br />
14
15
SAKARYASPOR<br />
HABER<br />
EYMEN<br />
BEBEK İÇİN...<br />
Spinal Musküler Atrofi (gevşek bebek sendromu)<br />
hastalığına yakalanan Metin ve Neziha Çapkın<br />
çiftinin 6 aylık bebekleri Eymen’in tedavisi için<br />
başlatılan #EymeninSiyahınaYeşilOl kampanyasına<br />
Sakaryaspor Kulübü olarak var gücümüzle destek<br />
oluyoruz.<br />
• Orduspor karşılaşmasından elde edilen tüm geliri<br />
Eymen Bebek için ayırıyoruz.<br />
• Futbolcularımız Orduspor karşılaşmasından alacakları<br />
primi Eymen Bebek’e veriyor.<br />
• Dükkan54 ise Orduspor karşılaşmasına kadar<br />
hem mağazadan hem de dukkan54.com üzerinden<br />
yapılacak olan alışverişlerin %40’ını Eymen Bebek<br />
için ayırıyor.<br />
Eymen Bebek sağlığına kavuşup<br />
büyüsün, #Sakaryaspor’u tribünden<br />
izlesin diye bir ülke kenetlendi! Sakaryaspor<br />
Kulübü olarak, destek verdiğimiz<br />
kampanya kapsamında, bugün<br />
107.712,30 TL’yi, valilik tarafından<br />
Eymen Bebek için açılan hesaplara<br />
yatırdık! Minik yavrumuzun tedavisinin<br />
gerçekleşmesi ve sağlığına kavuşması,<br />
formasını giyip takımımızı yıllarca<br />
tribünden izleyebilmesi en büyük<br />
temennimizdir! Bu anlamlı kampanyayı<br />
var gücü ile yürüten ve büyüten<br />
“Tatangalar” taraftar grubumuza,<br />
sporun birleştirici gücünü kanıtlayan,<br />
sosyal sorumluluk bilincinin önemini<br />
gösterip, kampanyaya büyük destek<br />
veren değerli halkımıza, katkı veren<br />
tüm spor kulüplerine ve kulübümüz<br />
sporcularına sonsuz teşekkürler!<br />
16
17
18<br />
SAKARYASPOR
19
SAKARYASPOR<br />
TEKNİK KADRO<br />
FUTBOL TAKIMIMIZ<br />
20
21
SAKARYASPOR<br />
KISA KISA<br />
KULÜBÜMÜZ<br />
2. FUTBOL<br />
ZİRVESİNDE<br />
Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı tarafından bu yıl ikincisi<br />
düzenlenen 2. Futbol Zirvesi başladı. Ana tema olarak<br />
“Futbola Değer”in işleneceği Futbol Zirvesi’nde Türk<br />
futbolunun marka değeri, bugünü, yarını değerlendirilecek.<br />
Kulübümüz’ün de katılımcılar arasında yer aldığı zirvede<br />
Değerli Başkanımız İsmail Gürses, Başkan Vekilimiz Cihan<br />
Yıldıran ve Yönetim Kurulu Üyelerimizden Enes Zengin,<br />
Aydın Derman, Rahmi Şengül, Alparslan Gürses, Yavuz<br />
Alemdar, Turan Varkan bulunuyor.<br />
BAŞKANIMIZIN<br />
DOĞUM GÜNÜ<br />
KUTLAMASI<br />
Bugün Değerli Kulüp Başkanımız İsmail Gürses’in doğum günü! Rüstemler<br />
Tesislerimiz’de yöneticilerimiz, teknik heyetimiz ve futbolcularımız Değerli<br />
Başkanımız İsmail Gürses’i ziyaret ederek pasta kestiler ve doğum gününü<br />
kutladılar. Yeni yaşında Başkanımız İsmail Gürses’e sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir<br />
ömür diliyoruz.<br />
OSMAN ÖZDEMİR’İN<br />
DOĞUM GÜNÜ<br />
KUTLAMASI<br />
Rüstemler’de kamp yaparak<br />
hazırlıklarını sürdüren yeşil<br />
siyahlılarımız, Teknik Direktörümüz<br />
Osman Özdemir’in doğum günü hep<br />
birlikte kutladı. Başkanımız İsmail<br />
Gürses, futbolcularımız, teknik<br />
heyetimiz ve çalışanlarımız Osman<br />
Hocamızın doğum gününde bir<br />
aradaydı. Değerli Teknik Direktörümüze<br />
tekrar mutlu yıllar dileriz.<br />
22
DÜKKAN54 ÜRÜNLERİ DİYARBAKIR’DA...<br />
Büyük Sakaryaspor Ailesine 33 yeni bomba transfer Dükkan54’ün, Sosyal Sorumluluk projesi kapsamında, Diyarbakır Hani<br />
İlçesi, Yukarı Turalı İlkokuluna gönderdiği koliler miniklerimize ulaştı! Sakaryaspor tişörtlerini giyen, şapka ve atkılarını<br />
takan çocuklarımız, taraftarımıza “Şampiyon Sakaryaspor” pankartları ile mesaj gönderdi! En değerli resim köşelerinde de<br />
Sakaryaspor posterimiz ile yer aldık, daha da başka bir şey istemeyiz!<br />
SPOR TOTO 3.<br />
LİG KARMASINA<br />
SEÇİLEN<br />
FUTBOLCULARIMIZ<br />
Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takım antrenörleri gözetiminde 18-19 Nisan<br />
tarihlerinde Antalya’da hazırlık maçları yapacak Spor Toto 3. Lig karmasına<br />
takımımızdan 4 futbolcu seçildi. Milli Takım antrenörleri ve TFF bölge<br />
antrenörlerinin sezon başından bu yana izlediği maçlar sonucunda belirlenen<br />
isimler arasında olma başarısını gösteren takımımız oyuncuları Abdurrahman<br />
Canlı, Burak Bekaroğlu, Canberk Özdemir ve Hüseyin Altuğ Taş’ı tebrik eder,<br />
başarılarının devamını dileriz.<br />
23
SAKARYASPOR<br />
KISA KISA<br />
MOBİL54<br />
ARTIK<br />
YAYINDA...<br />
Sakaryaspor’dan bir ilk daha! #Mobil54 Uygulaması Yayında! Mobil54 ile takımına<br />
ait güncel bilgiler, maçlardan anlık bildirimler ve çok yakında aktif olacak<br />
taraftar indirimleri artık cebinde! Ücretsiz Sakaryaspor Mobil54 uygulamasını<br />
hemen indirmek indirmek için:<br />
App Store: https://goo.gl/mQXG6z<br />
Google Play: https://goo.gl/yzrVMI<br />
MÜTEAHHİTLER<br />
BİRLİĞİNDEN<br />
KULÜBÜMÜZE<br />
ZİYARET...<br />
Sakarya Müteahhitler Birliği’nin değerli başkanı ve değerli yöneticileri bu sabah<br />
Rüstemler Tesislerimiz’i ziyaret ederek kahvaltıya katıldı. Başkanımız İsmail<br />
Gürses ve yöneticilerimizle bir araya gelen Sakarya Müteahhitler Birliği yöneticileri<br />
idari binamızın tadilat ve restorasyonunun birlikleri tarafından yapılacağını<br />
dile getirdiler. Desteklerini esirgemeyen Sakarya Müteahhitler Birliği’ne bu<br />
önemli katkıları için sonsuz teşekkür ederiz.<br />
24
YENİ STADIMIZIN LOCALARI SATIŞTA!..<br />
Yapımı hızla devam eden ve yeni sezonda<br />
açılacak olan, aynı ruhla tarihi<br />
yeniden yazacağımız yeni mabedimizin<br />
localarının 2017- 2018 sezonu için satışına<br />
başlandı. 8 kişilikten 27 kişiliğe<br />
kadar toplamda 30 adet olan localarımız<br />
tamamlandıktan sonra 7 gün 24<br />
saat kullanıma açık ve maç günleri<br />
yiyecek içecek servisi de olacak bir<br />
yaşam alanı şeklinde tasarlandı.<br />
Detayları aşağıdan görüntüleyebilirsiniz.<br />
İlgilendiğiniz loca hakkında bilgi almak<br />
için reklam@sakaryaspor.com.tr adresine<br />
mail atabilir ya da 0264 281 81 55<br />
- 05436725454 numaralı telefonlardan<br />
Aysel Hanım ile görüşebilirsiniz.<br />
25
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
ERDOĞAN<br />
ARIKAN<br />
26
SPİKERLİKLE TANIŞMANIZ NASIL<br />
OLDU? HEDEFLERİNİZ ARASINDA<br />
VARMIYDI?<br />
İlkokulda babamın omuzlarında Sakaryaspor<br />
maçlarını izlemeye gelirdim.<br />
Benim çocukluğumda sadece<br />
radyo yayınları ile anlatılırdı ve onları<br />
dinlerken hep spikerlerin yerinde<br />
olmayı hayal ederdim. Maçı en güzel<br />
yerden seyredip bundan para kazanıyor<br />
diye düşünürdüm. Okul ve üniversite<br />
derken İstanbul’da iş hayatına atıldım<br />
önceleri spikerlik ile ilgilenmedim ama<br />
aklımın bir köşesinde hep vardı. Farklı<br />
ve iyi bir iş hayatım olmasına rağmen<br />
bir gün TRT’nin spikerlik duyurusunu<br />
duydum ve arkadaşlarımın tavsiyesi ile<br />
müracat edip ilk sınava girdim, ikinci<br />
aşama üçüncü aşama derken kursa<br />
kaldım. O dönem spor spikeri alınmadı<br />
ve ben sınavı yedek olarak kazandım<br />
ve sonrasında Diyarbakır radyosunda<br />
çalışmaya başladım. Bu benim için<br />
bir dönüm noktası oldu. Bana şimdi<br />
sordukları zaman 3 doğum yerim var<br />
diyorum birincisi gerçekten doğduğum<br />
büyüdüğüm memleketim olan Sakarya,<br />
ikincisi yetiştiğim kendimi bulduğum<br />
şehir Gölcük-Kocaeli, üçüncüsü mesleki<br />
anlamda doğduğum şehir Diyarbakır.<br />
Burada bulunduğum süre boyunca hep<br />
kendimi geliştirmeye çalıştım3 sene<br />
sonunda TRT tekrar spor spikerliği<br />
sınavları açtı bunun için Ankara’ya geldim<br />
ve ben spor spikeri olmak için sınava<br />
girdim. Oradaki yetkililere benim<br />
girdiğim dönemde kimseyi almadınız,<br />
beni tekrar dinleyin belki tayinle spor<br />
servisine beni alırsınız dedim. Onlarda<br />
bana genel müdürü tanıyormusun diye<br />
sordular, tanımadığımı söyleyince yine<br />
tayin olmadım ve tekrar Diyarbakır’a<br />
dönerek herşeye sıfırdan başladım.<br />
Daha sonraki yıllarda dışarıdan tekrar<br />
müracat ettim ve bu sefer spor spikerliği<br />
sınavını kazanarak Ankara’ya<br />
geldim.<br />
Benim hikayem böyle başladı.<br />
O DÖNEM BAŞKA BİR İŞİNİZİN OLMA-<br />
SINA RAĞMEN DİYARBAKIR’ A GİTMEK<br />
SİZİN İÇİN ZOR OLMADIMI?<br />
Tabii ki İstanbul’da çok önemli bir Boya<br />
firmasında iyi bir pozisyonda çalışıyordum.<br />
O zamanlar TRT tek televizyondu<br />
ve spikerlik mesleği değerliydi, dolayısıyla<br />
hiç düşünmeden gittim. Evet uzak<br />
olması ile beraber o dönem yaşanan 1.<br />
Körfez Savaşı ve teknolojik eksiklikler<br />
daha da zorlaştırmıştı. Ama bugün iyi<br />
ki gitmişim diyorum. Hayatım değişti<br />
bugün 5 Dünya kupasını 4 Avrupa şampiyonasını<br />
yerinden anlattım . 50’den<br />
fazla farklı ülkeye futbol anlatmak için<br />
gitmişimdir, bu yüzden benim için çok<br />
güzel bir yolculuk oldu. Ortagelirli bir<br />
ailenin çocuğu olarak hiç yapamayacağım<br />
şeyleri, mesleğim sayesinde<br />
yapmış oldum.<br />
Tabii mesleki kariyerimin oluşmasında<br />
Sakaryaspor’ un çok etkisi vardır, öte<br />
yandan Trabzonspor’u da çok severim.<br />
Sebebi, çocukluğumda yaşadığım ilk<br />
şampiyonluk heyecanın kahramanlarından<br />
biridir. Sanırım 73-74 sezonuydu<br />
Sakaryaspor çok iyi bir kadroya sahipti<br />
ve Süperlig’e çıkmak için Trabzonspor<br />
ile çekişti. Maalesef o dönem Trabzon<br />
bizi geçmişti ve şimdiki Trabzonspor bu<br />
şekilde doğmuştu. O dönem çocuk aklımda<br />
Sakaryaspor gibi güçlü bir takımı<br />
geçip şampiyon olan bir takıma kızmak<br />
yerine takdir etmiştim. O zamanlar çok<br />
güzeldi, haftalarca süren heyecanlar<br />
çekişmeler halen aklımdan çıkmıyor.<br />
SON ZAMANLARDA SAKARYASPOR’ U<br />
TAKİP EDİYORMUSUNUZ? TAKIM HAK-<br />
KINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?<br />
Tabiiki ediyorum ve maalesef çok<br />
üzülüyorum, Sakaryaspor’ un yeri<br />
3. Lig olamamalı.Benim için zaten<br />
Sakaryaspor, Kocaelispor, Eskişehir,<br />
Samsun, Ankaragücü ve Adanademirspor<br />
gibi takımların taraftarları Süperlig<br />
seviyesinde ve buradan hiç düşmüyorlar.<br />
Ama takımlar kötü yönetilmeleri<br />
ve ekonomik nedenlerden dolayı<br />
düşüyorlar. Mesela Diyarbakırspor’da<br />
öyledir benim için, iyi bir taraftarı vardır<br />
coşku ile izlerler ama takımnları kötü<br />
maalesef. Futbolumuzun gelişmesi ve<br />
daha coşku ile izlenmesi için büyük<br />
taraftar gruplarının olduğu takımlar<br />
Süperlig’de olmalı bence.<br />
Sakaryaspor’ un 3.lig de 10 bin kişi oynamasını<br />
gören taraflı, tarafsız herkes<br />
bu coşkuyu görüyor ve destekliyor.<br />
SİZCE SAKARYASPOR 3 – 4 YIL İÇERİ-<br />
SİNDE NERELERE GELİR?<br />
Ben ne olursa olsun Sakaryaspor’ un<br />
doğru bir yönetim ve doğru hamleler<br />
ile kısa sürede tekrar Süperlig’e<br />
çıkıcağına inanıyorum. Bu şehirde bu<br />
kapasite bu enerji var Tatangalar herzaman<br />
peşinde.<br />
BİRAZ GEÇMİŞE DÖNERSEK<br />
TRT’ YE İLK GİRDİĞİNİZ DÖNEM NE-<br />
LER HİSSETTİNİZ?<br />
Benim girdiğim dönemde TRT tek televizyondu<br />
ve burada çalışmak, spikerlik<br />
yapmak bir ayrıcalıktı. Beni iyi hissettiren<br />
birşeydi ve hep bunun hakkını<br />
vermeye çalıştım, burada olmanın<br />
sorumluluğunu hep hissettim ve kendimi<br />
hep geliştirdim. Geriye baktığımda<br />
iyiki bu işi yapmışım diyorum, bugün<br />
TRT’nin eğitmenlerinden bir tanesi<br />
oldum yeni dönem arkadaşlarımıza<br />
yeni gelen spiker adaylarına dersler<br />
veriyorum. Birçok kurum ve kuruluş<br />
olmak üzere İç İşleri Bakanlığı’ ndan,<br />
Kaymakam adaylarına, Adalet Bakanlığı’<br />
nda hakim ve savcılara, Dış İşleri<br />
Bakanlığı’ nda Büyükelçi adaylarına<br />
dersler veriyorum. Tüm bunlarda TRT’<br />
ye ilk girdiğim yıllardaki sorumluluk<br />
duygum ve TRT’ ye layik olma gayretimin<br />
çok etkisi var.<br />
BUGÜNE KADAR YÜZLERCE MAÇ<br />
ANLATTINIZ, BAŞINIZA GELEN İLGİNÇ<br />
BİR OLAY VEYA UNUTAMADIĞINIZ<br />
BİRAN OLDU MU?<br />
Çok var tabii, çok ilginç durumlar ile<br />
karşılaşıyoruz. Bunlar daha çok kültürel<br />
anlamda oluyor. Ama stada gittiğiniz<br />
anda herşey aynı. Mesela 2010 Dünya<br />
Kupası Güney Afrika’ya gittik farklı bir<br />
kültür, 2014 Dünya Kupası Brezilya’ ya<br />
gittik ama dediğim gibi statada girdiğiniz<br />
an herşey bir standartta oturmuş<br />
durumda. Ama kapıdan dışarı çıktığınız<br />
an kültrürel farklılıklar gösteriyor<br />
tabiiki ve bir çok olayla karşılaşıyoruz.<br />
Amerika 94 benim ilk Dünya kupamdı<br />
ve canlı analatmam gereken bir maça<br />
sadece bir dakika kala yetiştiğimi<br />
hatırlıyorum, Boston’ da oynanacak<br />
bu maça yetişmek için nefes nefes<br />
kalmıştım ve yetişemeyeceğim için çok<br />
korkmuştum. Bu anımı unutamam.<br />
MAÇ ANLATIMLARINIZ SIRASINDA YA-<br />
ŞADIĞINIZ İLGİNÇ ANILARINIZ VARMI?<br />
Benim için 2008 Türkiye Çek Cumhuriyeti<br />
maçı unutulmazdı. Ben o<br />
maçın halen bitmediğini hissediyorum.<br />
Genç bir takım olmak çok önemli ve<br />
o nesil halen devam ediyor, mesela<br />
Arda Turan. Birde 96 Avrupa Futbol<br />
Şampiyonası’nda milli takımı karşılarken<br />
yaşadığım zorlukları unutmuyorum,<br />
takım otobüsü gelecek ve bizde<br />
röportaj yapacağızz ama İngilizler bize<br />
bir türlü müsade etmemişlerdi. Kameraman<br />
arkadaşım ile gizli gizli girip<br />
röportaj yaptığım unutulmaz anlarım<br />
oldu.<br />
27
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
OKAN<br />
GEDİKALİ<br />
FUTBOLLA İLK TANIŞMANIZ NIZ NASIL<br />
OLDU?<br />
Eminim herkes aynı cevabı vermiştir<br />
ama; her çocuk gibi sokakta oynayarak<br />
tanıştım. Miladım diyebileceğim<br />
zaman ise 1974 yılında Ankara’da<br />
yıldız karma seçmelerine katıldım ve<br />
kalecisi oldum. Çok hızlı bir şekilde,<br />
sanırım 1,5 ay sonra kadar Hacettepe<br />
genç takımında lisanslı oyuncu oldum.<br />
4 yıl oynadıktan sonra 3. Lig’te sanırım<br />
17 yaşında ilk defa transfer r oldum.<br />
Gençlerbirliği’nde hiç ara vermeden<br />
13 sene kalecilik ve kaptanlık yaptım.<br />
19 yaşındayken ilk şampiyonluğumu<br />
yaşadım. Orada yaşadığım süreçte<br />
zaten kariyerimde şekillenmiş oldu.<br />
1994 yılında ayrıldıktan sonra çeşitli<br />
takımlarda oynadım. 400’e yakın maç<br />
oynamışımdır sanırım.<br />
İLK ANTRENÖRLÜK DENEYİMİNİZE EYİMİNİZE<br />
NE ZAMAN BAŞLADINIZ?<br />
Gençlerbirliği’ndeyken altyapıda kaleci<br />
antrenörlüğüyle başladım; tabii o<br />
dönemde çok önemli kaleciler yetişti.<br />
Sonrasında Osman Hoca ile birlikte<br />
yardımcı antrenörlüğe başladım.<br />
GALİBA SİZİN OSMAN HOCA İLE ARA-<br />
NIZDA İŞ ARKADAŞLIĞINDAN DAN ÇOK<br />
BİR YOL ARKADAŞLIĞINIZ DA VAR?<br />
Evet, Osman Hoca ile beraber yıllardır<br />
çok güzel günler yaşadık; kimi zaman<br />
güldük, kimi zaman ağladık. Artık<br />
birbirimizle konuşurken gözlerimize<br />
bakmamız yetiyor, 30 seneyi geçkin bir<br />
dostluğumuz var. Bu bizim benimsedi-<br />
ğimiz bir dostluk kültürü.<br />
Hoca’da buralı biliyorsunuz, onun da<br />
burada olması çok etkiledi. Yıllardır<br />
hep Osman Hoca’nın söylediği bir şey<br />
var; şehir kulüpleri varsa Sakaryaspor<br />
onların birincisidir, der.<br />
ŞEHİR FUTBOLU ÇOK SEVİYOR,<br />
TAKIMINI DESTEKLİYOR...<br />
Kesinlikle. Burada öyle bir ruh var.<br />
Sokaktaki insana bakarsınız, mutlaka<br />
Sakaryaspor’ ludur. Osman Hoca<br />
da böyle bir şeyden bahsedince,<br />
içim titredi. Yarım kalan işleri bitirelim<br />
dedim. Şu anda çok iyi gidiyor<br />
durum.<br />
SİZ BİR TRANSFER DURUMUN-<br />
DA GELMEDİNİZ...NE DEĞİŞTİ DE<br />
SKORLAR DEĞİŞTİ SİZCE?<br />
Şimdi burada çok iyi bir yönetim<br />
kadrosu var. Oyunculara bakarsanız<br />
zira, hepsi özenle seçilmiş. Burada<br />
önemli olan bu kadronun uyumunu<br />
sağlamaktı. Zaten bakarsanız<br />
Osman Hoca da çok<br />
mütevazi bir insandır;<br />
ufak rötuşlar yaparak<br />
futbolcuların hem<br />
kendi arasında hem<br />
de teknik ekiple<br />
aralarındaki iletişimi<br />
güçlendirdi.<br />
İLK SAKARYASPOR’LA NASIL BAŞLAa<br />
söylemiş<br />
sanırım. Beni Eyüp Hoca haberdar<br />
etti. Ben o sırada İnegölspor’ daydım.<br />
Ankara’ya yeni dönmüştüm. Hiç<br />
aklımda Sakaryaspor’ da yoktu. Osman<br />
DINIZ?<br />
Osman Hoca, Eyüp Hocaya 28
Sakaryaspor’ a geldiğimizden beri<br />
futbolcu arkadaşlarımızla beraberiz,<br />
birlikte sıkça vakit geçiriyoruz. Bizim<br />
motivasyonlarımıza onlar da çok iyi<br />
karşılık verdiler. Geçmişte yaşanan<br />
tüm tatsızlıklara rağmen, bugün umut<br />
ediyoruz ki bu kurduğumuz kuvvetli<br />
diyalog bize yolun sonunda galibiyetlerle<br />
döner. Şu anki hedefimiz 16 maçı<br />
alıp lig atlamak. Bu yalnızca takım<br />
için değil, taraftarlarımız için, bu şehir<br />
için. Burası çok kötü günler geçirdi;<br />
Sakaryalılar bu galibiyeti hakkediyorlar.<br />
Bugün baktığınızda şehirde çok güzel<br />
hareketlenmeler var; insanlar dayanışma<br />
içinde birbiriyle. Tatangalara da<br />
buradan çok teşekkür etmek istiyorum.<br />
Her şey bir tarafa, umarım şampiyon<br />
olacağız.<br />
PEKİ, TAKIMA GERİ DÖNECEK OLUR-<br />
SAK; NASIL DEĞERLENDİRİYORSU-<br />
NUZ KALECİLERİ?<br />
Açıkçası bu zamana kadar onlara pek<br />
iş düşmedi, bir maç oynadık biraz<br />
zorlayıcı onun haricinde genelde çok<br />
aktif olmalarına gerek olmadı. Baskı<br />
altındayken biraz da durum kendini<br />
belli eder. Şimdiye kadar baskı altında<br />
olduğumuz bir Darıca maçı vardı, orada<br />
da Bora çok iyi karşılıklar verdi. Şu bir<br />
gerçek; tüm kalecilerimiz çok iyi çalışıyorlar.<br />
Genel olarak aslında Türkiye’de<br />
kalecilerin standardı çok iyi. Burada<br />
onların eğitmenlerine de dikkat etmek<br />
gerekiyor. Ben hep kalecilerimi şunu<br />
söylüyorum; kalecilik atlamak, zıplamak<br />
değil. Diğer takım arkadaşlarıyla<br />
diyalog kurmaları, baskı altındayken<br />
çözüm üretebilmeleri, topla karşı karşıya<br />
kaldıklarında alternatif refleksler<br />
geliştirebilmeleri gerekiyor. Mevki<br />
oyuncuları oldukları için bir takımın<br />
kaderi bir nevi onların elinde, yüksek<br />
bir pozisyon; bu yüzden de bir felsefeye<br />
sahip olmaları gerekiyor.<br />
29
SAKARYASPOR<br />
SERDAR<br />
ÜMİT DENİZ<br />
30
Serdar, futbol maceran profesyonel<br />
futbolculuğa doğru nasıl gelişti?<br />
Aslında çok erken başladım diyebilirim.<br />
Ben Ankara doğumluyum. 7 yaşlarımdayken<br />
Gençlerbirliği’nin altyapısına<br />
gidip orada başladım. Yaz tatilimde<br />
gidiyordum kulübe. Yaz tatili bitince<br />
seçmeler oluyordu, ben de o sırada<br />
Ankara dışındaydım, seçmelere katılamamıştım.<br />
Son seçmeye zor yetiştim<br />
ve seçildim.<br />
Peki hep orta sahada mı oynadın?<br />
Aslında ilk forvet olarak başladım,<br />
sonra bir hocam beni orta sahaya aldı.<br />
Baktım boyum da uzamayacak, orta<br />
saha da olmak daha iyi geldi.<br />
Hangi kulüplerde oynadın<br />
Sakaryaspor’a gelene kadar?<br />
Gençlerbirliği beni 18 yaşımdayken<br />
Çankırı’ya kiralık olarak gönderdiler. 15<br />
gün sonra yapamayacağımı anlayınca ayınca<br />
Ankara’ya geri döndüm. Sonrasında<br />
Keçiörenspor A.Ş.’de oynadım. Afyon<br />
Sandıklı ve Balıkesir’e geçtim.<br />
Sakaryaspor ile nasıl başladı ?<br />
Başka bir kulüple anlaşmam devam<br />
ediyordu aslında. Sakaryaspor gibi herkesin<br />
kabul edeceği bir kulüpten teklif<br />
gelince kabul ettim. Aslında hiç niyetim<br />
yoktu Bodrum’da sözleşmeli olduğum<br />
kulüpten ayrılmakla ilgili. Ailemle<br />
birlikte oraya yerleşmiştik zaten. Ama<br />
SakaryaSpor söz konusu olunca tabii<br />
akan sular durdu.<br />
Biraz 9’da 9’dan bahsedelim mi?<br />
Osman Hoca ile iyi bir atmosfer ladığınızı düşünüyor musun?<br />
yaka-<br />
Zaten ikinci ve üçüncü ligler biraz<br />
atmosfer meselesidir; üst üste birkaç<br />
maç kazanınca o havayı yakalamak<br />
kolay oluyor. Osman Hoca’nın da takım<br />
arkadaşlarımın da büyük emeği var<br />
tabii, hepimiz çok çalışıyoruz.<br />
Çok enteresan yaşadığınız bir şey<br />
oldu mu maç sırasında?<br />
Aslında her maç çok garip şeyler er<br />
olabiliyor. Yeri geliyor bağırıyorsun,<br />
kızıyorsun. Gerideyken pek eğlenceli enceli<br />
olaylar olmuyor. Ama şunu söyleyeyim;<br />
her maçta farklı enteresan bir şey<br />
yaşanıyor.<br />
Maç oynanırken agresif tavırlar ar liglere<br />
göre fark ediyor mu sence?<br />
Evet, ikinci ve üçüncü liglerde biraz<br />
daha fazla tekme atma ya da kötü söz-<br />
ler söyleme gibi bazı agresif hareketler<br />
olabiliyor. Bir de, Sakaryaspor ile oynayınca<br />
takımlar biraz daha geriliyorlar,<br />
çünkü bizim takımda hem oyuncular<br />
hem de taraftarların uyumu karşı tarafı<br />
eziyor.<br />
Taraftarlardan bahsetmişken; nasıl<br />
görüyorsun Sakaryaspor taraftarını?<br />
Taraftarın gücünü öyle hissediyoruz<br />
ki, tam pozisyona girmişken mesela<br />
arkadan öyle bir ses geliyor ki bırakamıyorsun<br />
kendini. İçerdeki maçlarda<br />
da dışarıdaki maçlarda da muhteşem<br />
destek veriyorlar.<br />
Kariyerinde çok pişman ya da mutlu<br />
olduğun bir şey var mı?<br />
Pişmanlık değil ama, Çankırı’dan dönüş<br />
sürecim biraz problemli olmuştu.<br />
Çünkü ben dayanamayıp Ankara’ya<br />
dönmüştüm kulüpten habersiz. Bir<br />
futbolcu için hangi şehirde olursa<br />
olsun orayla uyum sağlaması, takımının<br />
taraftarının gücünü, desteğini<br />
hissetmesi çok önemli. Bunu şimdi<br />
Sakaryaspor’da olduğum için söylemiyorum<br />
ama şu ana kadar sanırım en<br />
tatmin edici kulüp burası oldu.<br />
Oynadığın maçlarda unutamadığın bir<br />
anı var mı?<br />
Sakaryaspor’dayken en son Tarsus’a<br />
karşı oynadığımız maç sanırım. İlk yarı<br />
çok rahat geçmişti, biz yeneriz kolaylıkla<br />
diye düşünüyorduk. Sonra 9 kişiye<br />
düşünce dedik bu kadar kolay olmayacak<br />
galiba ama Zafer Abi sağ olsun,<br />
toparladık hemen.<br />
Taraftara söylemek istediğin bir şey<br />
var mı son olarak?<br />
Açıkçası taraftarımıza çok saygı<br />
duyuyorum. 4 tane maçımız<br />
kaldı diye düşünüyorum; ben<br />
söylemesem de bizi destekleyeceklerini<br />
biliyorum<br />
ama bizi desteklesinler.<br />
Maç öncesinde taraftarları<br />
görmek beni<br />
çok heyecanlandırıyor,<br />
mutlu ediyor.<br />
Taraftarın<br />
gücünü öyle<br />
hissediyoruz ki,<br />
tam pozisyona<br />
girmişken<br />
mesela<br />
arkadan<br />
öyle bir ses<br />
geliyor ki<br />
bırakamıyorsun<br />
kendini.<br />
31
32<br />
SAKARYASPOR
DERNEK<br />
FATİH<br />
ÖZÇELİK<br />
Futbol oynamaya nasıl başladın?<br />
Her çocuk gibi sokakta top oynayarak<br />
başladı. Sonrasında Bursa’da amatör<br />
bir kulübe gittim. İlk başta spor olsun<br />
diye gitmiştim açıkçası. Futbolcu olurum<br />
gibi bir idealim yoktu. Fiziksel olarak<br />
elverişli olduğumdan dolayı futbola<br />
daha da önem vermeye başladım. Hocalarımın<br />
da biraz teşviğiyle başlamış<br />
oldum. Bucaspor’da oynadım bir süre.<br />
Altyapıdan profesyonel kadroya geçince<br />
artık futbolcu olmak kaçınılmazdı.<br />
Sakaryaspor’a transferin nasıl oldu?<br />
Sakaryaspor’a karşı çok oynadığım<br />
maç oldu. O maçlarda da performansımdan<br />
dolayı zaten kulüp beni<br />
istiyordu. Her futbolcu gibi ben de<br />
Sakaryaspor’da oynamak için can atıyordum.<br />
Teklif gelince hiç düşünmeden<br />
hemen kabul ettim.<br />
Son oynadığınız maçlarda ne değişti<br />
de böyle dengeli bir hava yakalandı?<br />
Futbol sonuçta neticeye bağlı bir<br />
oyun. Biz son 9 maçtır iyi sonuçlar<br />
alıyoruz. Osman hocamızın ve teknik<br />
ekibin büyük emeği var elbette. Ve<br />
elbette takım arkadaşlarım da ben de<br />
Sakaryaspor’un şampiyon olacağına<br />
inancımız çok yüksek olduğundan<br />
dolayı güzel bir atmosfer yarattık aramızda.<br />
Şimdi dönüp bakınca 9 maçta 9<br />
galibiyet almışız. Osman Hoca geldiğinden<br />
beri, takım arkadaşlarımızla<br />
dedik ki; bütün maçları galibiyetle<br />
alacağız ama asıl hedefimiz şampiyon<br />
olmak tabii ki.<br />
Son maçlarda rakiplerinden sana ayrı<br />
bir refleks geliştirdiklerini düşünüyor<br />
musun?<br />
Hem oyuncular hem de kulüpler artık<br />
beni tanıyor, bence bunun etkisi büyük.<br />
Saha içinde normal markajlar oluyor<br />
elbette, yalnızca bana karşı değil tüm<br />
arkadaşlarıma karşı. Son zamanlarda<br />
bilinçli bir faul girişimi olduğunun farkındayım<br />
ama. Mesela en son oynadığımız<br />
Tarsus maçındaki rakip arkadaşım<br />
hakeme gidip itiraz etti benim aleyhime<br />
karar aldığı için. Sonrasında hakem de<br />
o arkadaşa sarı kart gösterdi örneğin.<br />
Böyle durumlar da olabiliyor.<br />
Peki Fatih, bir lakabın var mı takım<br />
içinde seni nasıl çağırıyorlar?<br />
Şu ana kadar oynadığım tüm kulüplerde<br />
lakabım oldu. Ya benzediğim<br />
futbolcularla ya da hızımla ilgili oluyor<br />
genelde.<br />
Hazır benzediğin futbolculardan bahsetmişken;<br />
örnek aldığın futbolcular<br />
var mı?<br />
Türkiye liginden bahsedersek;<br />
Beşiktaş’ta Babel’i beğeniyorum sol<br />
açık oynayan. Adam Visca’nın da iyi<br />
olduğunu düşünüyorum. Dünyadan<br />
örnek vermek gerekirse; kenar oyuncularından<br />
Dimario, Chelsea’den Pedro<br />
diyebilirim.<br />
Unutamadığın bir maç oldu mu hiç bu<br />
zamana kadar?<br />
Türk Telekom Arena’da a Galatasaray’a<br />
karşı oynadığımız maç çok iyi geçmişti.<br />
Soyunma odasında döndüğümde<br />
gazetecilerin inanılmaz<br />
bir talebi olmuştu. Beni çok<br />
şaşırtmıştı bu denli ilgi. i.<br />
Taraftarın ilgisini nasıl<br />
değerlendiriyorsun?<br />
Açıkçası maç oynarken n<br />
saha içinde bile bazen<br />
tribüne çıkıp beraber<br />
bağırmak istiyorum<br />
onlarla birlikte. O<br />
kadar coşkulu ve takımını<br />
iyi bilen, takip<br />
eden, destekleyen<br />
bir taraftar kitlesi<br />
var ki Sakarya’da,<br />
oyuncuları inanılmaz<br />
motive ediyorlar.<br />
Futbol sonuçta neticeye<br />
bağlı bir oyun. Biz son 9<br />
maçtır iyi sonuçlar alıyoruz.<br />
Osman hocamızın ve teknik<br />
ekibin büyük emeği var<br />
elbette. Ve elbette takım<br />
arkadaşlarım da ben de<br />
Sakaryaspor’un şampiyon<br />
olacağına inancımız çok<br />
yüksek olduğundan dolayı<br />
güzel bir atmosfer yarattık<br />
aramızda<br />
33
SAKARYASPOR<br />
COȘKUN<br />
YILMAZ<br />
34
DERNEK<br />
Futbol ile tanışman nasıl oldu?<br />
1983 Iğdır doğumluyum, İşçi bir babanın<br />
6 çoğundan biriyim. Benim ailemde<br />
herhangi bir sporcu yok, tamamen<br />
kendi gayretim, çalışmam ve yeteneklerim<br />
ile buralara geldim. İlk, orta ve<br />
lise öğrenimin Iğdır’da tamamladım.<br />
Küçük bir bakkal dükkanımız vardı,<br />
ailecek sıra ile orayla ilgileniyorduk ve<br />
ailevi durumumuzun çok iyi olmamasından<br />
ötürü ekstra birşeyler yapmaya<br />
ihtiyacımız vardı. Üniversite eğitimim<br />
ile beraber futbolculuk kariyerimi<br />
sürdürdüm.<br />
O dönem herhangi bir kulübe veya<br />
futbol okuluna gittinmi? Buralara nasıl<br />
geldin?<br />
Hayır kulübe gitmedim. Futbol okuluda<br />
yoktu olsada gidecek imkanım yoktu.<br />
Ancak mahalle takımı, okul takımı<br />
maçları yapardık. Futbola olan hevesim<br />
hep vardı, kendi başıma duvara karşı<br />
top oynadığım zamanlar bile oldu.<br />
16 yaşında Üniversiteyi kazandım ve<br />
burada amatör takımlarda oynayarak<br />
harçlık kazanmaya başladım. Gençlerbirliği<br />
seçmelerine gittim ve kazandım,<br />
ancak çok istemelerine ragmen okul<br />
saatlerim uyumadığı için gidemedim.<br />
Daha sonra kalacak yer ve yemek<br />
masraflarıma karşılık amatör bir<br />
kulüpte 1 yıl top oynamayı kabul ettim.<br />
Beden eğitimi bölümünü kazanmıştım<br />
ve okul devam ederken 2 - 3 sene amatör<br />
de futbol oynadım. Oldukça fazla<br />
gol attım ve son sene 70 gol atarak<br />
rekor kırdım. O sene Antalya, Denizli,<br />
Konya, Antep gibi takımlar beni istedi<br />
ama ilk propfesyonelliğe Ankarademir<br />
ile adım attım ama okulumu bitirmek<br />
için çok yükselemedim. Okulumun<br />
son senesi Diyarbakır’ a imza attım ve<br />
orada şampiyonluk yaşadım.<br />
Ama eğitimime ara vermek istemedim<br />
ve KPSS sınavını kazanarak öğretmen<br />
oldum, öretmen olarak atamam Kars<br />
iline çıkınca Karsspor ile anlaştım ve<br />
oradada gol kralı olarak şampionluk<br />
sevinci yaşadım.<br />
Buralara böyle geldim diyebilirim.<br />
Eğitim ve futbolu bir arada götürmek<br />
ülkemizde zor ama ben bunu başardım.<br />
Belki bir üst lig fırsatını yakalamama<br />
mani oldu ama mutluyum.<br />
Sakaryaspor’ a gelişin?<br />
Eşim öğretmen ve çocuklarımız artık<br />
okula başlamıştı. Bu nedenle Ankara<br />
dışında top oynamak çok istemiyordum.<br />
Hatta Malatyaspor’ un şampiyon<br />
kadrosunun içinde olmama rağmen<br />
aile yaşantım için istemeyerek Keçiören<br />
ile anlaştım. Serdar Ümit Deniz ve<br />
Ceyhun benim eski takım arkadaşlarım<br />
onlarla sürekli görüşüyor Sakaryaspor<br />
hakkında bilgi alıyordum. Sene<br />
başında kısmet olmadı ama devre<br />
arası arkadaşlarım ve yöneticilerimizin<br />
istekli tavırları sayesinde ilk görüşmemi<br />
yaptım. Başkanımız ile olan samimi<br />
görüşmemiz sonrası Sakaryaspor’ lu<br />
olarak hiç düşünmeden imzladım.<br />
Peki son zamanlara gelecek olursak,<br />
Osman Hoca ile beraber harika bir serimiz<br />
oldu, sen 9 maçta, 9 gol attın ve<br />
bir keresinde 6 dakikada 3 gol atarak<br />
değişik istatistiklere imza attın. Hem<br />
kendini, hemde takımı değerlendirecek<br />
olursan neler söylersin?<br />
Bergama maçından sonra Düzyurt<br />
maçına giderken futbolcu arkadaşlar<br />
ile kendi aramızda şampiyon olmamız<br />
için daha az hata yapmamız gerektiği<br />
hakkında konuştuk.<br />
Kendimize 15’te, 15 yapma sözü verdik.<br />
Ama Afyon maçında 20 – 25 bin taraftar<br />
önünde yenilmek bizi oldukça üzdü.<br />
Sonrasında kenetlendik, fazlaca hoca<br />
değişikliği oldu ama Osman hocamız<br />
ile beraber iyi bir hava yakaladık. 13<br />
maçta, 13 galibiyet hedefi ile yola<br />
çıktık ve üst üstte 9 galibiyet iyet alarak.<br />
Direkt şampiyon olmak istiyorduk ama<br />
olamadık. İnanıyorum ki Playofflar ile<br />
birlikte bir üst lige çıkacağız. ağız.<br />
Biraz ailenden bahsetmek ek istermisin?<br />
Biri 4, diğeri 8 yaşında iki oğlum<br />
var. Büyük oğlum sürekli idmanlara<br />
geliyor, ikisininde futbola hevesleri var<br />
ama kendimde de olduğu u gibi önce<br />
eğitimlerini tamamlamaları arı gerek.<br />
Daha sonra oynamak isterlerse<br />
ve yetenekleri de varsa oynarlar.<br />
Bende bir baba olarak onları<br />
sonuna kadar desteklerim.<br />
Peki kariyerin boyunca<br />
en unutamadığın bir anın n<br />
varmı?<br />
Unutamadığım çok fazla<br />
anım var. Mesela 3 tane<br />
şampiyonluğum ve 7– 8<br />
tane Playoffum var ama<br />
şampiyonluklar unutulmaz<br />
tabii ki. 3 tane gol<br />
krallığı 100 küsür golüm<br />
var ama kendi bireysel başarıları<br />
geçelim şampiyonluklar hep<br />
güzel anılardır.<br />
Son olarak Orduspor maçına gelelim, 6<br />
dakikada 3 gol atmak nasıl bir duygu?<br />
Gollerden ziyade o maça Eymen bebeğimizin<br />
psikolojisi ile çıktık. Maç 0-0<br />
devam ederken, saha içinde tribünden<br />
gelen Eymen gol gol seslerini duymaya<br />
başladım. O sıra Allah’ım ne olur<br />
gol atalım diye dua ettim ve bana 3<br />
gol atmak nasip oldu. İnanılmaz bir<br />
duyguydu.<br />
Takımımızın formda<br />
golcusü Coşkun<br />
Yılmaz ile takımımız ve<br />
performansı hakkında<br />
sohbet ettik.<br />
35
36<br />
SAKARYASPOR
SAKARYASPOR / RÖPORTAJ<br />
FERHAT<br />
YAZGAN<br />
Ferhat futbol ile nasıl tanıştın? Ve<br />
devamı nasıl gelişti?<br />
2-3 yaşımdayken arkadaşlarımla<br />
oynardık. Bir arkadaşımın annesi beni<br />
görmüş. Anneme söylemiş iyi oynuyor<br />
diye. 4 yaşımda ilk defa bir kulüpte<br />
oynamaya başladım. Almanya’da isterseniz<br />
4 yaşında bir kulübün altyapısına<br />
girebiliyorsunuz. Kiel’de yaşıyorduk.<br />
Orda çok küçük bir takımda futbol<br />
hayatıma başladım ve 11-12 yaşıma<br />
kadar orda oynadım. Ordan da Holstein<br />
Kiel’e geçtim ilk profesyonelliğim de<br />
burda oldu 17 yaşındaydım. 18 yaşımda<br />
Wolfsburg’a transfer oldum. 21 yaşıma<br />
kadar Wolfsburg’taydım. U23 takımında<br />
ikinci kaptanlığa kadar yükselmiştim.<br />
21 yaşımdaysa Trabzonspor’a<br />
transfer oldum. 1 sene trabzonspor’da<br />
oynadım. 1 sene kiralık olarak 1461<br />
Tranbzonspor’da oynadım.<br />
Türkiye’ye dönüşün nasıl gelişti? Neden<br />
gelmek istedin?<br />
Açıkçası erken dönmeyi düşünmüyordum.<br />
Her zaman hevesim vardı gelmeye<br />
ama 24-25 yaşında gelirim diye düşünüyordum.<br />
Ancak Trabzonspor gibi<br />
bir kulüp isteyince dayanamadım kabul<br />
ettim. Sonuçta Trabzonspor’un nasıl bir<br />
kulüp olduğu ortada. Trabzonspor’da<br />
güzel bir sezon geçirdim. Şota teknik<br />
direktör olarak geldiğinde beni<br />
kiralamak istedi 1461 o zaman yeni<br />
PTT 1. Lige çıkmıştı. 1461’de de çok iyi<br />
bir sezon geçirdim. 27-28 maçta forma<br />
giydim PTT 1. Lig’de.<br />
Sakaryaspor’a geliş hikayen nasıl?<br />
Kiralıktan Trabzonspor’a geri dönmüştüm.<br />
Trabzonspor ile yollarımız<br />
ayrılıyordu. Baya bir kulüp ile görüşüyorduk.<br />
Bir çok teklif vardı Süper<br />
Lig’den de PTT 1. Lig’den de ancak hiç<br />
biri içime sinmiyordu. Sonra İsmail<br />
Başkan Trabzon’a geldi benimle görüşmeye.<br />
Nerdeyse 10-11 saatlik uzun<br />
bir görüşme oldu. Çok da keyifli bir<br />
sohbet olmuştu. Başkan’ı da sevmeye<br />
başladım orda çok samimi gelmişti<br />
bana. Sonra da çok düşünmedik ertesi<br />
sabah yola çıktık uçak biletleri alındı.<br />
Sakarya’ya geldik ve imzayı attım.<br />
Ben burayı 3. Lig gibi düşünmedim.<br />
Sakaryaspor’a gidiyorum diye düşündüm.<br />
DirilişYılı’ndan bahsetmişti. 4<br />
sene içinde Süper Lig’e çıkmak istediklerini<br />
anlatmıştı zaten Başkan bana.<br />
Ben de tamam dedim bu yolda varım<br />
dedim. İyi bir yola çıktık.<br />
Takımın son haftalardaki performansı<br />
çok çok iyiydi. Nasıl buluyosun takımdaki<br />
havayı. Neler değişti?<br />
Bu sene çok hareketli bir sene geçti.<br />
Bazı olumsuzluklar da oldu ama<br />
hepsi geçmişte kaldı artık. Yeni<br />
hocamız çok samimi ve çok adaletli<br />
davranıyor. Bence onun için de bu<br />
başarı geldi. Hiç kimseye haksızlık<br />
yapmadığını düşünüyorum. Takım<br />
güzel bir hava yakaladı. Play-Off’tan<br />
çıkmayı hedefliyoruz.<br />
Kariyerin boyunca en unutamadığın<br />
maç? En unutamadığın an?<br />
Altyapıda bir kupa finali<br />
oynadım. 16 yaşındaydım.<br />
Finali 6-0 kazanmıştık<br />
ve 6 golü<br />
de ben atmıştım.<br />
Hiç unutamam<br />
o anı.<br />
Bu sene takım<br />
olarak çok güzel<br />
bir hava yakaladık.<br />
Play-Off’tan çıkmayı<br />
hedefliyoruz<br />
37
SAKARYASPOR<br />
TALHA<br />
MAYHOȘ<br />
38
Futbolla ilk tanışman nasıl oldu?<br />
Herkes gibi sokakta başladı, mahalle<br />
maçları vs. derken büyüklerin babama<br />
tavsiyesi oldu, Babamda futbolu çok<br />
sevdiği ve gençliğinde amatörde<br />
oynadığı için beni bir kulübe yazdırdı.<br />
İlk önce Sakarya Serdivan’da bir yaz<br />
okuluna gittim ondan sonra deprem<br />
öncesi Sakaryaspor yaz okuluna gitim<br />
hatta şuan ki menajerim ozaman<br />
hocamdı. Daha sonra deprem oldu ve<br />
yaşım 11 – 12 olmuştu şimdiki altyapı<br />
sorumlusu Tamer hoca ozaman<br />
Tekspor’da antrenördü orada 8 sene<br />
filan oynadım. İlk lisansım orada çıktı<br />
ve birçok şeyi orada öğrendim.<br />
İlk profesyonelliğe geçiş?<br />
İlk profesyonelliğe geçiş Tekspor’ da<br />
oynarken Antep maceram oldu altyapı<br />
liglerinde ondan sonra Bursaspor’da<br />
oynadım altyapı paf takımda.<br />
Bursa’dan Lüleburgaz’ a ilk profesyonel<br />
transferimi gerçekleştirdim.<br />
Orada 1,5 sene çok iyi sezon geçirdim.<br />
Oradan Adana’ya gittim ve Lüleburgaz’<br />
da başlayan maceram Adana’da devam<br />
etti. 6-7 sene Adana’da oynadım<br />
bir yarım sezon Samsun gittim ve<br />
Bandırmaspor’da 1,5 sene oynayıp ve<br />
şampiyon olduktan sonra Sakaryaspor’<br />
a geldim.<br />
Sezon başında Sakaryaspor’dan teklif<br />
geldiğinde karar vermekte zorlandınmı?<br />
Sakaryaspor’a gelmek için çok<br />
düşünmeye gerek yok, uygun şartlar<br />
oluştuğu an herkes gelmek ister.<br />
Kendi şehrimin takımı diye söylemiyorum<br />
bugün Sakaryaspor Süperlig’de<br />
olsa talep eden değil, taleplerin takımı<br />
olacağı kesin. Biz bu formayı giymek<br />
terletmek için mahallede can atıyorduk.<br />
Sonuçta benim için çok zor<br />
olmadı şartlar oluştuğu an hiç birşeye<br />
bakmakszın bu diriliş yılında bende olmak<br />
istedim ve seve seve geldim çok<br />
da mutluyum.<br />
Dünya futbolunda örnek aldığınız,<br />
takip ettiğiniz veya beğendiniz bir<br />
futbolcu varmı?<br />
Dünyada kendi stilime yakın beğendiyim<br />
takip ettiğim çok futbolcu var.<br />
Baktığın zaman Juan Mata olsun,<br />
Dybala olsun, Türkiye’den Emre Belözoğlu<br />
olsun beğendiğim futbolculardır.<br />
Tek bir isim yok, kendi stilime yakın<br />
bu oyuncuların oyun zekalrını çok<br />
beğenirim.<br />
Kaç yıllık profesyonel kariyeriniz var?<br />
2008 yılından itibaren aralıksız oynuyorum.<br />
En unutamadığınız an?<br />
Çok fazla var açıkçası, şampiyonluklar<br />
hep güzel hatırlandığı için unutamazsınız.<br />
Ben iki kez Süperlig kapısından<br />
döndüm Adanaspor’da, mesela Kasımpaşa<br />
finalini hiç unutamam. Bazen<br />
100% favori olursunuz ama bazı<br />
şeylere engel olamazsınız kaybedersiniz,<br />
bazen kaybedişlerde unutulmaz<br />
oluyor. Son olarak Bandırmaspor’da<br />
oynarken çok gerilerden gelerek şampiyon<br />
olduğumuz seneyi unutamam.<br />
İnşallah Sakaryaspor’da unutulmaz<br />
bir an yaşayacağımızı inanıyorum.<br />
Bu sezon için ne düşünüyorsun?<br />
Sezon sonu tabii ki zirvede görüyorum,<br />
hep hayallerimiz, düşüncelerimiz<br />
bu yönde. Tabii bir statü var biz<br />
lider olamazsak bile oynayacağımız<br />
bir Playoff var, herşeyi değerlendirip<br />
sonuna kadar kovalayacağız.<br />
Son olarak taraftara mesajınız<br />
varmı?<br />
Tabiiki bu şehrin taraftarı<br />
Türkiye’de kendini kanıtlamış,<br />
yer edinmiş, rakiplerinde<br />
kabullendiği bir taraftar topluluğu<br />
var. Tatangalar deyince<br />
herkes bilir, bu yarışma programlarında<br />
bile çıkan bir soru.<br />
Hem içerde, hem dışarıda<br />
Süperlig ortalamasının üzerinde<br />
bir seyirci ortlamamız var. Onları<br />
mutlu etmenin tek bir amacı<br />
var kupayı Sakarya’ya getirmek,<br />
sonrası zaten<br />
onlar hakkını verir.<br />
Onları mutlu<br />
etmek için tüm<br />
gücümüzle<br />
çalışacağız.<br />
Takımımızın asist<br />
kralı Talha Mayhoş<br />
ile kısa bir söyleşi<br />
gerçekleştirdik,.<br />
39
SAKARYASPOR<br />
MERVE GÜRSEL<br />
Genel Koordinatör<br />
40
RÖPORTAJ<br />
Merve Hanım; kulüpteki görevi tanımınız<br />
nedir, iş tanımınıza hangi görevler<br />
giriyor?<br />
Sakaryaspor kulübünde genel koordinatör<br />
olarak geçiyor iş tanımım;<br />
yani kulübün lisans, federasyonla<br />
yazışmalar ve akreditasyon gibi çeşitli<br />
alanlarında çalışıyorum. Maçla ilgili<br />
federasyonla iletişim kuruyorum, emniyete<br />
güvenlikle ilgili bilgilendirmeleri<br />
yapıyorum,. Deplasmanda oynanan<br />
maçlarla iç sahada oynananlar arasında<br />
bazı farklılıklar var iş kalemleri<br />
açısından. Aynı zamanda akreditasyonları<br />
da yapıyorum.<br />
Maçtan bir gün önce ve maç sonrasında<br />
tahmin ediyorum ki daha yoğun<br />
oluyorsunuz. İdari olarak bu süreçte<br />
neler yaşanıyor?<br />
Bütün görevlendirmeler benim sorumluluğumda<br />
olduğu için oldukça yoğun<br />
oluyoruz. Yedek kulübesinde oturacak<br />
olan hocalardan kapılardaki güvenlikler,<br />
iş saha ve bakım onarım görevlileri<br />
ve sahaya çıkacak olan sporculara<br />
kadar geniş bir skaladan bahsediyoruz,<br />
haliyle koordinasyonumuzu iyi sağlamamız<br />
gerekiyor.<br />
Bu kadar farklı tanımlar arasında<br />
ilginç olaylar da yaşanıyordur...<br />
Tabii, her hafta farklı bir olay yaşanabiliyor<br />
ufak tefek olsa da. Ama federasyonumuz<br />
iyi çalışıyor bu gibi konularda.<br />
Unutamadığınız bir maç var mı?<br />
Tarsus maçını unutamıyorum. Son<br />
anda Zafer’in attığı kafa gölüyle maçın<br />
seyri çok değişmişti, çok heyecanlıydı.<br />
Biliyorsunuz genelde futbola kadın<br />
ilgisinin az olduğu düşünülür. Fakat<br />
sizin gibi hem idari sorumluluklarda<br />
hem de taraftarlarda kadın sayısı<br />
oldukça yüksek. Sizin ilginiz nasıl<br />
başladı futbola?<br />
Küçük yaşlardan beri aslında ben<br />
futbolun hep içindeydim. Oynamayı da<br />
çok severdim ama yaşadığım yerde<br />
kadın futbol takımı olmadığı için devam<br />
etmedim. Üniversitede de tenis oynuyordum.<br />
Sonrasında, yüksek lisansımı<br />
da spor alanında yaparken bir hocamız<br />
bana kadınların da bazı sorumluluk<br />
alması gerektiği fikrini iletmesiyle<br />
başlamış oldum ben de. Kondisyonerlik<br />
ve antrenörlükle başladım, sonrasında<br />
çeşitli kulüplerde de aynı görevi icra<br />
ettim.<br />
Sakaryaspor’la yollarınız nasıl kesişti?<br />
Aslında başka bir işe başlamak üzereydim<br />
ve fakat, İsmail Bey beni aradı; bu<br />
alanda Sakaryaspor’da çalışmamı arzu<br />
ettiğini söyleyince ertesi gün hemen işe<br />
başladım.<br />
Futbol camiasında kadın olmanın<br />
avantajları ya da dezavantajları var mı?<br />
Bence durumunuzu doğru yönetirseniz<br />
avantaj ya da dezavantaj diye bir durum<br />
yok. ‘İyi ki kadınım, işim kolaylaştı.’ ya<br />
da ‘Tüh, hep kadın olduğum için bunu<br />
yaşıyorum.’ dediğim hiç bir an olmadı.<br />
Sezon başından beri Sakaryaspor<br />
kulübü olarak bazı yenilikler yaşanıyor.<br />
Siz hem yönetimle hem de alt kadrolarla<br />
temasta olan biri olarak bu süreci<br />
nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Sakaryaspor kurumsallaşma yolunda<br />
önemli adımlar atan bir kulüp.<br />
Elbette yılların verdiği bazı alışkanlıklar<br />
var, bunlar da zamanla aşılacak<br />
olan kısımlar. Ama başkanımız elinden<br />
gelenin de fazlasını yapıyor; tüm kulüp<br />
çok özverili çalışıyor. Biz de destek<br />
vermeye çalışıyoruz payımıza düşen<br />
görevlerde.<br />
Kondisyonerlik ve antrenörlük<br />
yapmış biri olarak sportif anlamda<br />
nasıl değerlendiriyorsunuz<br />
kulübü?<br />
Herkesin de hemfikir olduğu gibi<br />
Sakaryaspor bu ligin çok üzerinde<br />
bir takım. Çok büyük değerlere<br />
sahibiz. Bence bu şehirde<br />
insanlar Sakaryaspor’lu olarak<br />
doğuyor; bu da başka bir<br />
takım tutmaya benzemiyor.<br />
Bu sebeple oyuncuların yalnızca kondisyon<br />
olarak değil, psikolojik olarak da<br />
terbiye olması çok önemli.<br />
5 yıl sonra Sakaryaspor’u nerede<br />
görüyorsunuz?<br />
Süper Lig’de görüyorum elbette.<br />
Sakaryaspor’un ne yönetimi ne de<br />
taraftarı alt liglerde yer almaya uygun<br />
değil.<br />
Tarsus maçını<br />
unutamıyorum. Son<br />
anda Zafer’in attığı kafa<br />
gölüyle maçın seyri<br />
çok değişmişti, çok<br />
heyecanlıydı.<br />
41
SAKARYASPOR<br />
KEÇİ<br />
YILMAZ<br />
42
RÖPORTAJ<br />
Sakaryaspor sevdası nasıl başladı diye<br />
başlayalım?<br />
Babalarımız maçlara giderken bizi de<br />
elimizden tutup götürürlerdi. Benim<br />
Sakaryaspor aşkımı da başlatan babamdır.<br />
Sonrasında tribünlere geçiş nasıl<br />
oldu?<br />
Benim çocukluğumda gittiğim maçlarda<br />
dağınık kalabalıklar vardı, belirli<br />
gruplar yoktu. Eski fanatikler açık<br />
tribünde toplanırdı. Benim gençlik<br />
zamanlarımda okuldakiler, mahalledekiler<br />
bir araya gelmeye başladı.<br />
Sonra hepimiz beraber bir tribünde<br />
toplandık. Fuat Abi vardı; isim yarışması<br />
yapmıştık bu gruba ne ad versek<br />
diye. O zamanlar Tatangalar’ı ‘K’ harfi<br />
ile yazardık. Kurtlarla Dans diye bir<br />
film vardı, onu seyretmiş arkadaşlar.<br />
Bize onların felsefesinden bahsettiler,<br />
biz de o ‘K’ harfini ‘G’ harfine çevirdik.<br />
Başka hatırladığın bir isim var mı o<br />
yarışmada oylanan?<br />
Aslında çok klişe isimler vardı. O<br />
yüzden çok hatırımda kalmadı. Biz<br />
daha özel bir şey arıyorduk, arkasında<br />
felsefesi olan bir isim olsun istiyorduk.<br />
Kızılderililerin kabile liderinden çıkan<br />
bir isim oldu bu.<br />
O zaman tahmin ediyor muydunuz bu<br />
kadar büyüyeceğinizi?<br />
Yani maçlara bakınca ediyorsun tabii<br />
ama o zamanlar imkanlar daha kısıtlı,<br />
ulaştığınız insan sayısı daha az. Çok<br />
düşünmüyorduk bu kadar büyüyeceğimizi,<br />
ama büyüdük.<br />
Tatangalar aslında bir taraftar grubu<br />
ama sanırım daha organik bir hareketi<br />
var?<br />
İsmi bulmamızın amacı, felsefesi<br />
buydu aslında. Yalnızca bir takım grubu<br />
olmayalım; toplumsal durumlarda<br />
da aksiyon alabilelim dedik. Zaten<br />
biliyorsunuz deprem süreci oldu, takım<br />
otobüsünün kaza geçirmesi oldu. Böyle<br />
olaylarla birlikte bizim perspektifimizde<br />
değişti. İsim büyüdükçe katmanlaşmalar<br />
da oldu. Organize halinde<br />
hareket eden bir grup var; sadece stat<br />
içinde değil toplumsal ya da sosyal<br />
alanlarda da organizasyonlarımız<br />
oluyor.<br />
Unutamadığınız çok garip bir olay oldu<br />
mu? Hiç unutamadığınız?<br />
Bunu kime sorsanız herkes Eskişehir<br />
deplasmanını anlatır sanırım. 1997<br />
yılında, taraftarlar derneği olarak ilk<br />
defa kurumsal olarak bir organizasyon<br />
yapmıştık. Tam bizim kurulma aşamamıza<br />
denk gelmişti. O zamanlar<br />
kolay bir şey değildi; insanları koordine<br />
etmek, otobüsleri ayarlamak, oraya<br />
gitmek. Finalde güzel geçti ve o zamanları<br />
ben dahi kimse unutamaz.<br />
Hayal kırıklıklarınız varmı?<br />
Hayal kırıklıkları çok maalesef.<br />
En kötüsü sanırım en son yaşadığımız<br />
düşüşümüzdür. Çok mücadele etmiştik,<br />
şehir olarak da çok mücadele ettik<br />
hatırlıyorum. Biz ikinci yarı 30 puan<br />
toplayıp tek golle averajla PTT Lig’den<br />
düştük. İyi mücadele etmiştik ama<br />
olmadı3. lige düştüğümüzden beride<br />
toparlanamadık, halen o maç geliyor<br />
aklımıza.<br />
Şu anki yönetimi nasıl değerlendiriyorsunuz<br />
siz Tatangalar olarak?<br />
İsmail Bey daha önce de yöneticilik<br />
yapmıştı, ama sanırım o zamanlar<br />
şartlar henüz olgunlaşmamıştı. Şimdi<br />
hem takıma yönelik hem de taraftara<br />
yönelik güzel atılımlar yapılıyor. Bunlar<br />
herkese umut veriyor. Hele taraftarlar<br />
şu an bir lig atlamayı bekliyor.<br />
Bunu doğrudan bir başarı göstergesi<br />
olarak almıyoruz ama Sakaryaspor’ un<br />
üzerindeki tozu atması için gerekli bir<br />
adım olduğunu düşünüyorum. Herkes<br />
kendi üzerine düşen görevi fazlasıyla<br />
yapmaya çalışıyor.<br />
Göztepe ile olan kardeşlik nasıl<br />
başladı, siz bir şey biliyor musunuz bu<br />
konuda?<br />
Eskilere dayanıyor tabii. Karşıyaka<br />
maçına gelmişlerdi onlar. Sonra buraya<br />
geldiler ikinci yarıda. Biz de onları karşıladık,<br />
tribüne aldık, beraber yemek<br />
yedik. Yollarımız birbirimize düştükçe<br />
mutlaka destek verdik birbirimize.<br />
Onlar da çok büyük bir camia; eminim<br />
arada bazı pürüzler olmuştur ama<br />
böyle durumlar olabiliyor.<br />
Size Keçi denmesinin bir sebebi var<br />
mı, özel bir anlamı?<br />
Bence özel bir anlamı yok. Biraz inatçı<br />
oluşum biraz sakallarımın etkisi. Tribünde<br />
herkesin bir lakabı vardır, benim<br />
de Keçi oldu.<br />
Bu son zamanlarda Siyahıma Yeşil<br />
Ol??? kampanyası nasıl başladı, şu<br />
anda bütün Tatangalar bir bebek için<br />
bir araya geldiler?<br />
Bizim tribüne gelen bir arkadaşın<br />
fikriydi. Bizim amacımız ön plana çıkarmaktı<br />
bu olayı. Bireysel gönüllükle<br />
böyle durumlarda istikrar yakalamak<br />
zor olabiliyor eğer böyle büyük bir kamuoyu<br />
oluşturmazsanız. Tatangaların<br />
isminin gücüyle de biraz yayılmış oldu,<br />
hayırlı bir iş olduğu için herkes de destek<br />
verdi. Sadece sosyal medyada olan<br />
bir durum değil; çeşitli illerden bir sürü<br />
insan geldi, Pazar günlerini ayırdılar,<br />
çalışıyorlar.<br />
43
SAKARYASPOR<br />
AMİGO ERSİN<br />
44
RÖPORTAJ<br />
Ersin abi en baştan başlarsan nerden<br />
geliyor bu sakaryaspor sevdası?<br />
Anlatır mısın bize?<br />
Sakaryaspor sevdası anlatılmaz.<br />
Yaşamak lazım. 1954’te doğdum ben.<br />
1965 de Sakaryaspor’un kuruluşu.<br />
Ben 53 ile 65 arasında mücadele verdim.<br />
Sabahları su akşamları gazete<br />
satıyordum. Boyacılık da yapıyordum.<br />
Boyacılık yaptığım iş hanının karşısında<br />
kupon mağazası vardı. Sakaryasporumuzun<br />
ilk başkanı Ethem Boran<br />
allah rahmet eylesin oradaydı ben giderdim<br />
onun ayakkabılarını boyardım.<br />
Sonra Sakaryaspor’un maçları bizde<br />
yaşamımızda çok önemli yerler aldı.<br />
Hayatımızın içine girdi. Bu sevgi insan<br />
yeni dünyaya gelmiş çocuğunu sever<br />
gibi bi sevgi. İnanır mısınız benim için<br />
yeri geldi çocuklarımın bile önüne<br />
geçti bu. Sebebine gelince, cezalı bir<br />
maçımız vardı Bursa’da Fenerbahçe<br />
ile oynuyorduk. 3-1 yenildik orda. Ben<br />
doğumevindeydim. Eşim kapıda sedyede.<br />
Bursa’ya deplasmana gidecek<br />
taraftarlar da otobüslerle arabalarla<br />
kornalara basarak gelmeye başladılar.<br />
Hiç unutmuyorum başhekim Aydın<br />
Sarı “Ersin” dedi “Lütfen bu arkadaşlar<br />
kornalara basmasın içerde hastalar<br />
var.” Ben yöneldim. “Sen gelmezsen<br />
abi biz maça gitmeyiz.” Dediler.<br />
Ben bu şehri seven taraftar gruplarının<br />
bana sevgisini bu anla unutamam.<br />
O 302 otobüsün merdivenine ayağımı<br />
attım ve eşime baktım eşim çaresiz<br />
sedyenin üstünde yatıyordu. Eşimi<br />
doğumevinde bıraktım. Ben taraftarla<br />
maça gittim. Ben Bursa’da taraftarın<br />
başındayken eşim doğum yaptı. Yani<br />
bu sevgi anlatılmaz. Sakaryaspor<br />
sevgisi bu sokakları bu caddeleri<br />
bu mahalleleri bırakamaz. Taştan<br />
destekler yapıp stad’a kaçak girmeye<br />
çalışan çocukları nasıl unuturuz?<br />
Turgay Özbalkan vardı. Gazeteci, aynı<br />
zamanda muhabirdi. Bir de Ömer Abi<br />
var YeniGün’de. Onlarla beraber biz<br />
bundan 35-40 sene önce stada girmek<br />
için tünel yapardık. Toprağı ellerimizle<br />
eşeleyerek tünelden girerdik.<br />
Topçuların ayaklarını görürdük çıktığımızda.<br />
O zamanlar tribünler tahtaydı.<br />
Şimdi nereden nereye geldik? Yine<br />
aynı sevda devam.<br />
Türkiye’de amigo hiç kalmadı artık<br />
tribün liderleri var. Hepsi de birbirinden<br />
cevher. Ben çok tribün gördüm<br />
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray<br />
ama takımına bu kadar sahip çıkan,<br />
iyi gününde kötü gününde başka bir<br />
taraftar görmedim.<br />
Ersin Abi, Mevcut Yönetim hakkında<br />
ne düşünüyorsun?<br />
Çok başkanlar geçti. Ben 16-17 tane<br />
başkan hatırlıyorum. Mevcut yönetim<br />
Sakaryaspor tarihinde İsmail Gürses<br />
ve yönetim kurulu üyeleri hep ilkleri<br />
yaşattılar. Bir önceki dönem transferin<br />
önünün açılmasında büyük emek<br />
verdiler topçuların peşine gidip kilometrelerce.<br />
Şimdiki ikinci dönemde<br />
Türkiye’de ilk defa 3 ligteki bir takımın<br />
maçları televizyondan yayınlandı.<br />
Sakaryaspor taraftarı toplu olarak<br />
uçakla deplasmana gitti.<br />
Bu arada Zeki Toçoğlu için ayrıca konuşmak<br />
istiyorum. Bu memlektte bir<br />
Zeki Toçoğlu gerçeği var. Her yerde<br />
o var şehrin en ucra köşesinde Zeki<br />
Toçoğlu var. Herkesle kucaklaşıyor.<br />
Yüreği de Sakaryaspor sevgisi ile dolu<br />
Antalya Kampında Zeki Toçoğlu var.<br />
Unutamadığın bir deplasman hatırası?<br />
Çok fazla var. Denizli var Rize var.<br />
İzmir deplasmanları var. Tuncer Tepe<br />
efsane başkanımız başkandı. Sandıklı<br />
maçından dönüyorduk. Dönerken<br />
çocukların ceplerinde para yok. Zaten<br />
giderken bir çorbayı beş kişi paylaşmışlar.<br />
Başkanım dedim taraftarımızın<br />
çorba içecek parası yok. Döndü<br />
bana çocuklara söyleyin gelsinler<br />
hepsi ne yiyolarsa yesinler dedi. O anı<br />
unutamam.<br />
Yeni yönetimin yeni anlayışını vizyonunu<br />
DirilişYılı’nı nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Bu yönetim çok büyük fedakarlıklar<br />
yaptı ve her biri çok değerli olan insanlardan<br />
oluşuyor. Ve zamanında bu<br />
takımı şampiyon yapmış bir yönetim.<br />
Yönetim’in içinde Halit Evin gibi bir<br />
usta da var. Erkan Pizrenli var. Orhan<br />
Şeşen var. Yani saymakla bitmez<br />
tüm yönetim kurulu üyeleri ayrı ayrı<br />
çok ama çok değerli , deneyimli ve<br />
Sakaryaspor sevdalısı insanlar. Ve<br />
bir gerçek var İsmail Gürses gerçeği<br />
var. Bu takım şampiyonluğa oynuyorsa<br />
Zeki başkan ile İsmail Gürses’in<br />
emekleri inanılmaz. Veçok kaliteli bir<br />
kadro kuruldu. Bu takım bu sene bir<br />
üst lige çıkacak.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Bu şehrin iş adamlarına sanayicilerine<br />
bu şehrin bir çocuğu olarak,<br />
Amigo Ersin olarak çağrıda bulunmak<br />
istiyorum. Lütfen bu takımın yanında<br />
olsunlar. Bir de taraftarlarımızı<br />
sağduyuya davet etmek istiyorum.<br />
Kulübümüze ceza ödetmeyelim.<br />
Lütfen herkes birbirine sahip çıksın<br />
bu memelekette başka Sakaryaspor<br />
yok! Bu memlekette tek sakaryaspor<br />
var. Ve bu takımı seven destekleyen<br />
büyükşehir belediye başkanımız Zeki<br />
Toçoğlu var.<br />
45
SAKARYASPOR<br />
Sakarya’da düğün<br />
ve organizasyonlar<br />
Sen Otel konforunda<br />
gerçekleşiyor<br />
Yemekli & yemeksiz davet, toplantı<br />
ve organizasyon arayışınızda<br />
tüm ekibimizle yanındayız.<br />
www.senotel.com<br />
0264 666 25 25<br />
senotel<br />
senotel<br />
senotel<br />
46
47
SAKARYASPOR<br />
ADNAN<br />
ȘEKER<br />
48
RÖPORTAJ<br />
Bana Adnan<br />
Abi derlerdi.<br />
Antrenmanlara<br />
giderdim, onlarla<br />
vakit geçirirdim<br />
sıkça. Dışarıdaki<br />
maçlara da gittik<br />
beraber. Hepsi<br />
benim evlatlarım<br />
gibiydi, mutlu<br />
olurduk birbirimizi<br />
gördükçe.<br />
Sakaryaspor’u asla<br />
unutamam.<br />
Hala da takip<br />
ederim, yalnızca<br />
ben değil tüm ailem<br />
de takip eder.<br />
Adnan Bey, kulübe girişiniz üzerinden<br />
ne kadar zaman geçti?<br />
Sakaryaspor’un kurucularından biriyim<br />
ben. 1965 yılında kulübe kurduğumuzdan<br />
beri buradayım. 1986’dan itibaren<br />
de aktif olarak görev aldım. Sonrasında<br />
bıraktım ama bir türlü buradan kopamadım.<br />
Görevli değilken bile kulübe<br />
girip çıkmışlığım çok oldu.<br />
Siz bir şekilde hem Sakaryaspor’un<br />
hem de futbolcuların tarihine şahit<br />
oldunuz…<br />
Tabii ki. Kulüpten gelen geçen tüm<br />
oyuncuların ilk başlangıç zamanlarını<br />
biliyorum, hatırlıyorum. Bana Adnan<br />
Abi derlerdi. Antrenmanlara giderdim,<br />
onlarla vakit geçirirdim sıkça. Dışarıdaki<br />
maçlara da gittik beraber. Hepsi<br />
benim evlatlarım gibiydi, mutlu olurduk<br />
birbirimizi gördükçe. Sakaryaspor’u<br />
asla unutamam. Hala da takip ederim,<br />
yalnızca ben değil tüm ailem de takip<br />
eder. Birlikte çok uzun bir yol yürüdük<br />
bu kulüple. Macaristan’a, Almanya’ya<br />
maçlara gittik beraber. Avrupa’da<br />
futbol oynamak büyük bir şerefti, bu<br />
şerefe ortak olmak da büyük bir şeref<br />
benim için.<br />
En unutamadığınız bir maç var mı?<br />
Yıllarca bir sürü anı biriktirdim, çok<br />
fazla da unutamadığım maç var ve<br />
fakat Eskişehir’de oynadığımız final<br />
maçını asla unutamıyorum. Yerimde<br />
duramamıştım; saha içinde bir oraya<br />
bir buraya yürüyordum. Tribüne gönderdiler<br />
beni, orada otururken halimi<br />
bir düşünün.<br />
Peki kötü bir anınız oldu mu?<br />
Eminim olmuştur ama o kadar iyi anım<br />
var ki, onlar arasında kötüleri hatırlamıyorum<br />
hiç.<br />
Mevcut yönetimi nasıl buluyorsunuz?<br />
İsmail Bey çok değerli bir başkan,<br />
eskiden beri tanırım. Onunla birlikte<br />
takım çok daha iyi hale geldi, geliyor<br />
da. SakaryaSpor’a gönül vermiş kişiler<br />
var, çok çalışıyorlar ve emek veriyorlar.<br />
Mali durumlardan dolayı bazı sıkıntılar<br />
yaşanmıştı geçmiş dönemde, yavaş<br />
yavaş düzelmeye başladık. İyi bir hava<br />
yakaladık, daha da iyi olacağını düşünüyorum.<br />
Sizi bütün maçlarda görüyoruz, hiç<br />
kaçırmıyorsunuz sanırım?<br />
Asla kaçırmam. Tüm maçlara gitmeye<br />
çalışıyorum ama yaşımdan dolayı dışarıdaki<br />
maçlara gitmem biraz zor oluyor<br />
ama iç saha maçlarını asla kaçırmıyorum.<br />
Hala ilk zamanlardaki gibi heyecanlanıyorum<br />
maçlarda. Bastonumla<br />
beraber ayağa kalkıyorum gol olunca.<br />
Hem basın hem takım çok ilgileniyor<br />
benimle sağ olsunlar. SakaryaSpor<br />
sayesinde bu kadar saygıya layık olmak<br />
çok mutlu ediyor beni.<br />
Müdür olarak çıktığınız ilk maçı hatırlıyor<br />
musunuz?<br />
Sanırım 1986 yılıydı. O zaman takım<br />
1. Lig’teydi. Valilerin elinden kupalar<br />
almıştık.<br />
Eski futbolcularla görüştüğünüz oluyor<br />
mu?<br />
Buralarda olanlarla görüşüyoruz tabii.<br />
Ama bazıları şehir değiştirmiş oluyor,<br />
bazılarıyla denk gelemeyebiliyoruz.<br />
Kulübün kuruluşuna geri dönmek istiyorum;<br />
SakaryaSpor nasıl kuruldu?<br />
Gençlerbirliği, Ada Gençlik, İdmanyurdu<br />
ve Güneşlik yöneticileri bir araya<br />
geldiler ve karar aldılar takımı kurmaya.<br />
Sonrasında profesyonel liglere<br />
girişler için federasyona başvuruda<br />
bulunduk, onlar da kabul ettiler. Doğrudan<br />
1. Lig’e aldılar, o zamanlar çok<br />
kulüp yoktu. Sakarya da büyük bir şehir<br />
olduğundan hemen kabul ettiler.<br />
Siz maçlarda nerelerde oluyordunuz<br />
genelde?<br />
Stadın içine girerdim çoğu zaman. Kulüp<br />
müdürü olarak beni tanıdıklarından<br />
dolayı daha rahat dolaşmama müsamaha<br />
gösterilirdi. Bazen tribünde, bazen<br />
başkanın yanında otururdum. Ama<br />
yerimde duramadığımdan mutlaka stat<br />
içine girerdim.<br />
49
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
Tatangalar<br />
ise en büyük<br />
itici gücümüz.<br />
Onlar karda,<br />
kışta, iç sahada,<br />
deplasmanda<br />
takımı hiç yalnız<br />
bırakmayan bence<br />
Türkiye’nin en<br />
büyük taraftar<br />
gruplarından bir<br />
tanesi<br />
ERAY<br />
SAKALLIOĞLU<br />
Sizi tanıyabilir miyiz?<br />
1992, Adapazarı doğumluyum.<br />
1999 depreminden sonra eğitimim<br />
için İstanbul’a taşındık. İlk ve orta<br />
öğretimimi İstanbul’da tamamladıktan<br />
sonra Adapazarı’na döndüm. Sakarya<br />
Üniversitesi işletme bölümüne devam<br />
ettim. Mezun olduktan sonra aile<br />
şirketlerimizden olan Lucas Elektrik<br />
A.Ş.’nin Türkiye Distribütörlüğünü<br />
yapan ME-SA Otomotiv’de çalışmaya<br />
başladım. Halen firmada İş Geliştirme<br />
Müdürü olarak görevime devam<br />
etmekteyim.<br />
Sakaryaspor hakkındaki düşünceleriniz<br />
nelerdir?<br />
Sakaryaspor büyük bir marka, bizim<br />
içinse babadan oğula geçen bir sevdadır.<br />
İstanbul da bulunduğum süre<br />
içerisinde de şehre uzak olmama<br />
rağmen maçları hep takip ederdim.<br />
Babam Ertuğ Sakallıoğlu, Aydın<br />
Zengin ve Tuncer Tepe yönetimlerinde<br />
de kulübümüze emek vermiş, çeşitli<br />
görevlerde yönetimde yer almış birisi.<br />
Sakaryaspor benim hep en iyi yerlerde<br />
görmek istediğim bir değer.<br />
İlk gittiğiniz Sakaryaspor maçını hatırlıyor<br />
musunuz?<br />
Çok net hatırlamıyorum ama sanırım<br />
1999 yılıydı Fenerbahçe’yi yenmiştik.<br />
Nikolovski diye bir futbolcumuz vardı<br />
onu hatırlıyorum.<br />
Sizce sporun geliştirilesi için neler<br />
yapılmalıdır?<br />
Öncelikle gençlerimize spor<br />
kültürünün çok küçük yaşlardan<br />
itibaren doğru bir şekilde verilmesi<br />
gerekir. Bununla birlikte spor<br />
tesislerinin sayıları arttırılarak<br />
çocuklarımızın sporla daha iççice<br />
büyümesi amaçlanmalıdır. Bunların<br />
yanı sıra gençlerimizi spora teşvik<br />
edici organizasyonlar çok önemli.<br />
Sakaryaspor’ u 3 kelime ile anlatmanızı<br />
istesek?<br />
Mücadele , Tatangalar, ve Hırs. Kulüp<br />
kültüründe mücadele ve hırsın olduğunu<br />
düşünüyorum. Geçen yıllarda iyi<br />
günlerimiz olduğu gibi kötü günlerimizde<br />
oldu, felaketler yaşadık. Ama<br />
asla kazanma hırsından ve mücadele<br />
etmekten vazgeçmedik. Tatangalar<br />
ise en büyük itici gücümüz. Onlar<br />
karda, kışta, iç sahada, deplasmanda<br />
takımı hiç yalnız bırakmayan bence<br />
Türkiye’nin en büyük taraftar gruplarından<br />
bir tanesi.<br />
50
51
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
ERGÜN TAPȘIN<br />
Namıdiğer ABHAZ ERGÜN…<br />
Kısa bir futbol kariyeri, uzun bir başarı<br />
hikayesi...<br />
Eski İstanbul Belediye Meclis Üyesi ve<br />
İstanbul barosu üyesi Avukat Ergün<br />
Tapşın ile geçmişe yolculuk yaptık…<br />
Sakarya da doğmuş ve bir dönem<br />
futbol oynamış biri olarak sizi biraz<br />
tanımak isteriz<br />
İlkin eski bir Sakaryalı futbolcu olarak<br />
hatırlanmaktan tabii ki çok memnun<br />
oldum. Bu vefalı değerbilir yaklaşımınız<br />
içinde çok teşekkür ediyorum.<br />
Sanırım kısa bir özgeçmişimden söz<br />
açmam gerekecek. Zira yakınlarım<br />
dışında 50 yaş altı Sakaryalı futbol<br />
severler beni tanımaz. Hendek Aktefek<br />
köyünde 1937 de doğdum ve ilk öğretimimi<br />
Soğuksu köyünde tamamlayıp<br />
1951 Eylül ünde Arifiye Köy Enstütüsüne<br />
girdim. Köy Enstütüsünden<br />
sonra eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi<br />
Güneş ile birlikte Sakarya lisesini<br />
hariçten bitirip İstanbul Hukuk fakültesine<br />
girdim ve halen İstanbul barosu<br />
üyesi olarak mesleki kariyerimi avukat<br />
olarak sürdürmekteyim.<br />
Futbol kariyeriniz ve hatıralarınızdan<br />
kısaca bahsedermisiniz?<br />
Futbol hayatım 1956 da Sakarya Şekerspor’<br />
da başladı, aynı yıl gol kralı<br />
olup ertesi yıl Yıldırımspor’a transfer<br />
oldum. 1959-1960 yıllarında da Yıldırımspor<br />
olarak o dönemde çok önemli<br />
olan ve tüm Türkiye vilayet şampiyonlarının<br />
katıldığı Türkiye amatör futbol<br />
şampiyonu olduk ve Sakaryamız bizi<br />
gümrük önünde karşılayıp görkemli ve<br />
coşkulu bir şekilde bağrına basmıştı.<br />
Unutulmaz bir hatıramdır.<br />
Sizin birde genç milli takım seçmelerine<br />
Sakarya karması santroforu olarak<br />
da bir geçmişiniz var?<br />
Evet Bursa Atatürk Statındaki İstanbul<br />
karmasına karşı oynadığımız maçta<br />
daha sonra Fenerbahçe ve Milli takım<br />
kaleciside olan Özcan Arkoç’ a kafa ile<br />
attığım bir golüm olmuştu.<br />
Ailenizin Beşiktaş kulubü ile sıkı ilişkileri<br />
olduğunuda biliyoruz?<br />
Evet Beşiktaş kulübüne 1976 senesinde<br />
üye oldum. 1984 yılında merhume<br />
annemin kuzeni olan merhum Süleyman<br />
Seba’ nın kulüp başkanılığına<br />
seçildiği yıl rahmetlinin istediği ile<br />
kongre başkanlığı yapmıştım. O yıl<br />
itibari ile kendisinin görev süresince<br />
hukuk danışmanlığını yaptım.<br />
Siz Sakaryaspor’ da oynamadınız<br />
galiba?<br />
Oynamadım çünkü kısa bir futbol<br />
hayatım oldu. 1959’da Hukuk fakültesine<br />
girdikten sonra Yıldırımspor olarak<br />
Türkiye şampiyonu olunca futbola nokta<br />
koymak zorunda kaldım ve üniversiteyi<br />
bitirmeye ağırlık verdim.<br />
Peki Sakaryaspor için bir çalışmanız<br />
oldumu?<br />
Kuzenim Atilla Tapşın’ ın da kurucularından<br />
olduğu Sakaryaspor’ a ne<br />
yazıkki mesleki çalışmalarım nedeniyle<br />
fazlaca bir yardımım olamadı. Yalnızca<br />
uzun yıllar öncesi Maksim’ de ve Etap<br />
Marmara otelde yapılan Sakaryaspor<br />
yardım gecelerinde tertip komitesinde<br />
yer aldım. Diğer arkadaşlarım ile<br />
birlikte Aykut, Oğuz ve Tayfur ile irtibat<br />
kurarak desteklerini aldım, galiba<br />
önemlice bir finansal katkı sağladığımızı<br />
düşünüyorum.<br />
Son olarak 50+1 diriliş yılı ve<br />
Sakaryaspor hakkında ki düşüncelerinizi<br />
alabilirmiyiz?<br />
Tabi bir Sakaryalı olarak mevcut durumdan<br />
çok üzüntü duyuyorum. Yıllar<br />
sonra yeni yönetimin yeniden ciddi bir<br />
atağa kalkarak üst sıralara geçmek<br />
için büyük bir çaba içinde var güçleri ile<br />
çalışmaya koyulduklarını da memnuniyetle<br />
duyuyorum. Kuşkusuz kulübün<br />
bugün eski görkemli günlerinde uzakta<br />
olmasının da çok çeşitli ekonomik ve<br />
sosyal nedenleri var. Çağdaş yaşam<br />
şartlarının da ileteşim ve ulaşımında<br />
etkisi ile çok değiştiğini unutmamak<br />
gerekir.<br />
Sakarya eski tarıma dayalı sosyo<br />
kültürel bir yapıdan bugün sanayi<br />
odaklı gelişmiş bir metropol haline<br />
gelmiştir. Şehirciliğin gelişmesi ile<br />
Sakarya, Kocaeli ile birlikte İstanbul ile<br />
özdeş haline gelmiştir. Eskiye oranla<br />
hemşehrilik duygularının azaldığını da<br />
görüyoruz. Bu nedenle kulübe katkı<br />
verme çeşitleri çok değişti. Sadece<br />
Sakarya orjinli önemli sanayici ve iş<br />
adamlarının İstanbul’ da olduğunu<br />
biliyoruz ve bunlarla temasa yoğun bir<br />
şekilde geçmenin finansal yardımları<br />
için dikkate alınması gerekir diye düşünüyorum.<br />
Özellikle İstanbul da ve hatta<br />
Ankara da bile Sakaryaspor geceleri<br />
tertip edilmesininde yararlı olduğuna<br />
inanıyorum.<br />
Sakaryasporumuzun öncelikle yönetimimizin,<br />
belediyemizin, sivil toplum<br />
kuruluşlarımızın ve fedakar taraftarlarımızın<br />
da destek ve çabaları ile<br />
şimdikinden mutlaka daha üst sıralar<br />
tırmanacağına yürekten inanıyorum,<br />
Bu duygularla üstün başarı dileklerimle<br />
yolları açık olsun diliyorum.<br />
52
GÜNDEM<br />
<br />
S A K A R Y A R E F E R A N S L A R<br />
RAMADA OTEL SAKARYA I SAPANCA SGM<br />
I SAKARYA AKYAZI<br />
SGM I I MONO<br />
CAFE & RESTAURANT TMO I HENDEK<br />
ATATÜRK PARKI I <br />
I SOPRANO CAFE<br />
T www.tibetmimarlik.com<br />
53
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
YARDIMCI ANTRENÖRÜMÜZ<br />
EYÜP TAȘ<br />
Hocam eskilerden başlayacak olursak.<br />
Futbolla ilk tanışmanız?<br />
1972-73 Galatasaray ile başladım. O<br />
zamanlar takımların 5-6 farklı altyapı<br />
takımı yoktu. 2-3 tane vardı.<br />
O zamanlar benim oynadığımın adı<br />
Junior-Genç takım olarak geçiyordu.<br />
Orada başladım. Daha sonra<br />
Galatasaray ile devam ettim 9 sene<br />
orda kaldım 78 senesinde yine<br />
Galatasaray’da profesyonel oldum. 79-<br />
80’de Galatasaray’da oynadım. 80-82<br />
de Kayseri’deydim. Sonrasında da 5<br />
sene Gençlerbirliği, 6 sene Adanaspor<br />
şeklinde devam etti. 16-17 senelik<br />
profesyonel futbolculuk hayatım var.<br />
Bunun 12 senesi Süper Lig 5 senesi 1.<br />
Lig. Sonrası da antrenörlük ile devam<br />
ediyor<br />
Osman Hocayla yollarınız nasıl kesişti?<br />
1980’de Osman Hoca da Galatasaray’daydı.<br />
Ben genç takımdan çıkmıştım.<br />
Osman hoca da Sakarya’dan<br />
gelmişti. O günden beri devam eden<br />
bir arkadaşlığımız var. 9-10 sene de<br />
birlikte aynı takımlarda oynadık. Arkadaşlığımız<br />
zaten devam ediyordu hiç<br />
kopmamıştık. Antrenörlük hayatımız<br />
da birlikte devam etti.<br />
Antrenörlük hayatına da Osman Hoca<br />
ile birlikte mi başladınız?<br />
Birlikte başlamadık. Sonrasında bir<br />
araya geldik antrenörlük anlamında<br />
ama Osman Hoca ile arkadaşlığımız<br />
yaklaşık 37-40 senelik. 11 senedir de<br />
birlikte takım çalıştırıyoruz. Kardeş<br />
gibiyizdir.<br />
Sakaryaspor’dan gelen teklif nasıl<br />
oldu?<br />
Biz bu sene İnegölspor’da çalışıyorduk.<br />
Ordan ayrıldıktan sonra yaklaşık 1 ay<br />
boş kaldık. Sakaryaspor teklifiyle ilgili<br />
başlangıcında bilgim yoktu açıkçası.<br />
Bir akşam Otel’de yemek yiyorduk<br />
Ankara’da. Osman Hoca beni aradı.<br />
“Ekibe haber ver. Yarın sabah hemen<br />
arabaya atlayın, Adapazarı’na gelin.”<br />
Dedi. Biz de hemen atladık ve geldik.<br />
Müthiş bir hava yakalanmış durumda<br />
takımda takımın genel durumunu nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz? Ne değişti<br />
de bir anda takımdaki hava değişti<br />
sizce?<br />
Takımımız 1. Oyuncudan 26. Oyuncuya<br />
kadar hepsinin ayrı ayrı özellikleri var.<br />
Hepsi de çok iyi arkadaşlar. Güzel bir<br />
arkadaşlığımız var bir kere. Biz onlarla<br />
ağabey-kardeş, baba-oğul gibi arkadaş<br />
gibiyiz. Bu bir hava işi diğer arkadaşlar<br />
bize çok güzel bir takım bırakmışlar.<br />
Elimizden geleni yapıyoruz. Burada<br />
en büyük pay tabii ki oyuncularındır.<br />
Cidden özverili oynuyorlar. Biz şampiyonluğu<br />
istiyoruz. Futbol’da her şey var<br />
şimdi her şeyin iyi gidiyor olması hiç<br />
önemli değil inşallah sonu iyi olsun.<br />
Sonu iyi bitsin.<br />
Sonunu nasıl görüyorsunuz?<br />
Takımımıza güveniyoruz. Bu yola baş<br />
koyduk. İnşallah bu ligden çıkacağız.<br />
Uzunca bir kariyeri konuşuyoruz. En<br />
unutamadığınız maç ya da an?<br />
Çok fazla var. Yaklaşık 45 senedir ben<br />
bu işin içerisindeyim. Bunun 17 senesi<br />
futbolculuk gerisi antrenörlük. Unutamadığım<br />
çok an var. Hiç unutamadığım<br />
anlardan biri Hacettepe takımıyla olan<br />
şampiyonluğumuz. Altyapı’dan gelip<br />
süper lig’e kadar 3-4 kere şampiyon<br />
olarak gelen bir ekiple çalıştık o<br />
kadroyu hiç unutamam. Sonrasında<br />
aynı ekip hiç kadroyu bozmadan süper<br />
lig’de 2 sene de mücadele etmek,<br />
kupada çeyrek final oynamak. Bu Hacettepe<br />
hikayesini unutamam.<br />
54
ARAŞTIRMA<br />
55
SAKARYASPOR<br />
FUAT BİRGEN<br />
Sakaryalı İş adamı Fuat Birgen ile ticari<br />
faaliyetleri ve Sakaryaspor hakkında sohbet<br />
ettik...<br />
Sizi ve firmanızı biraz tanıyabilirmiyiz?<br />
Birgen İnşaat rahmetli babamız Nejdet<br />
Birgen tarafından 1989 yılında kurulmuştur.<br />
27 senedir İstanbul Bağdat<br />
caddesi civarinda kat karşılığı işler<br />
yapıyoruz. Kendim Boğaziçi Üniversitesi<br />
İnşaat Mühendisliği mezunuyum,<br />
profesyonellikten gelen biriyim.<br />
Okuduğu bölümü mesleki kariyerinde<br />
devam ettiren şanslı insanlardanım,<br />
Bağdat caddesi özellikli ve katma<br />
değeri fazla olan bir inşaat potansiyeline<br />
sahip. Ben uzmanlık kelimesini çok<br />
kullanmak istemiyorum ama Bağdat<br />
caddesi ve çevresi artık uzmanlaştığımız<br />
ve tecrübe sahibi olduğumuz bir<br />
lokasyon oldu. Buradaki gereksinimleri<br />
oldukça iyi biliyor ve yaptığımız her<br />
iş bize referans oluyor. Bugüne kadar<br />
100’ ün üzerinde yaptığımız bina var.<br />
Belki 30 seneye vurduğunuz zaman<br />
az bir rakam gibi gözükebilir ama bulunduğumuz<br />
bölgenin koşullarını ele<br />
aldığınız zaman oldukça fazla olduğunu<br />
söyleyebilirim.<br />
Görgüsüzlük olmasın diye fazla söylemek<br />
istemiyorum ama Ben Adapazarlı<br />
bir iş adamı olarak son üç dört<br />
senedir Türkiye vergi rokertmenleri<br />
içerisinde ilk 100 de olan biriyim. Normalde<br />
5000 içinde bile bulunmamam<br />
gerekirken insanların vergi ödemekten<br />
kaçınmalarından dolayı ben buralardayım<br />
ve bununlada gurur duyuyorum.<br />
Belki birlerinin vergi ödemesine<br />
vesile olurum diye bundan bahsetmek<br />
istedim.<br />
Sakarya için düşündüğünüz bir ticari<br />
faaliyet varmı?<br />
Sakarya’da ticari bir faaliyet içerisinde<br />
bulunmaktansa, şehrime hizmet<br />
etmek isterim ve ileride bunula alakalı<br />
bir çalışmam olacaktır.<br />
İstanbul’ da yaşıyor ve burada çalışıyorsunuz,<br />
peki son zamanlarda<br />
Sakaryaspor’u takip etme şansınız<br />
oldumu?<br />
Evvela Sakaryaspor denince içim<br />
cız ediyor, Ben çocukken, rahmetli<br />
Sıtkı abimlerin sınıf arkadaşı İbrahim<br />
Beyzade abimizin giitği tüm maçlara,<br />
deplasmanlara çanta gibi yanında taşıdıkları<br />
bir Sakaryaspor taraftarıyım.<br />
Sakaryaspor’ un en güzel günlerini<br />
doyasıya yaşadık . Türkiye Şampiyonlukları<br />
Ankara’da Galatasaray ile<br />
oynanan Cumhurbaşkanlığı kupası<br />
hepsi hafızamda. Maalesef şuan içine<br />
bulunduğu durum beni çok üzüyor bir<br />
futbol fabrikası misali işleyen ve bugün<br />
3. Ligde olmasına rağmen Fenerbahçe‘<br />
nin 500 kişi ile kupa maçı oynadığı<br />
gün 10000 – 15000 kişi ile maç oynayan<br />
bir takımdan bahsediyorsunuz. Şehri<br />
ile taraftarı ile her anlamda futbolun<br />
içinde olan bir takımın buralarda<br />
olması beni gerçekten çok üzüyor. Bu<br />
durumu yönetmek veya düzeltmek<br />
sadece yönetici arkadaşların paraları<br />
ile değil daha sistematik ve istikrarlı<br />
bir hale gelmesi gerek. Bunu anlatmak<br />
uzun sürer ama bunu uygulayan bir<br />
kulübü sistem olarak incelemek gerek.<br />
Adapazarına gönül vermiş herkes bu<br />
işe el atacak mesela Sakaryanın yetiştirdiği<br />
çok önemli futbolcu arakadaşlar<br />
var bu arkadaşlar kulüp tarafından<br />
yetkilendirilebilinir. Yani dışarıdan gelen<br />
değil bu şehrin evlatları bu takımın<br />
ana öğesini oluşturacak.<br />
Bu bir sevda, bu bir ruh. O ruhu geri<br />
getirmek lazım.<br />
Ben Sakaryaspor’ un , Trabzonspor’ a ,<br />
Eskişehirspor’ a son maçta şampiyonluğu<br />
kaçırdığı maçları hatırlarım. Hatta<br />
Eskişehir maçının son saniyelerinde<br />
yapılan bir hata ile maçı verdik, Bugün<br />
56
RÖPORTAJ<br />
Sakarya’da ticari bir<br />
faaliyet içerisinde<br />
bulunmaktansa, şehrime<br />
hizmet etmek isterim ve<br />
ileride bununla alakalı bir<br />
çalışmam olacaktır.<br />
divanda olan abilerimiz hatırlarlar o<br />
zamanki hocamız Fikret Aldinç maç<br />
bitimi Sarı İhsanı sahanın etrafında<br />
terlik ile kovaladığını anlatırlardı. Ozaman<br />
ilişkiler bu şeklide samimiydi.<br />
Bugün hepimizin yakından tanıdığı<br />
Oğuz, Aykut gibi isimlerin bulunduğu<br />
ortamlar oluşturulmalı ve onlardan<br />
öneriler alınması lazım.<br />
Bu işin ekonomik taraflarıda var tabii,<br />
sadece burada iş yapan insanların<br />
destek olması para toplaması ile<br />
olacak işler değil bunlar, taşıma su ile<br />
olmaz. Bugün futbol çok büyük bir endüstri<br />
haline geldi ve 3. Ligde bile çok<br />
yüksek rakamlar ödenmekte. Eskiden<br />
işyerinde otururken gelirdi yöneticiler<br />
kulübe para lazım artık bu devirler<br />
mazide kaldı. Belediye desteğide bir<br />
yere kadar.<br />
50 + 1 diriliş yılı için neler düşünüyorsunuz<br />
?<br />
Evet maalesef Tuncay kardeşim talihsiz<br />
bir başlangıç yaptı ilk yarı 17 puan<br />
kaybettik ama 2. Yarı yeni hocamız ile<br />
beraber iyi bir çıkış yakaladık, liderlik<br />
olmadı ama inanıyorum playoff ile<br />
birlikte bu ligden çıkacağız. Bu sadece<br />
futbolcu başarısı değil yönetiminde bir<br />
başarısıdır. Bugün <strong>Dergi54</strong> olsun Dükkan54<br />
olsun çok başarılı işlere imza<br />
atılıyor. Bu çalışmaların meyvesinin<br />
alınacağıa inanıyorum.<br />
Biliyorsunuz yeni statyum geliyor,<br />
önümizdeki sene maçlarımızı burada<br />
oynayacağız<br />
Tesisleşme her anlamda önemli bugün<br />
bakıyorsunuz Türkiye’nin dört bir yerinde<br />
önemli statyumlar yapıldı, Ama<br />
ne yazıkki büyük takımların gittiği<br />
maçlarda bile özellikle Anadolu kulüpleri<br />
tribünleri doldurmakta zorlanıyor.<br />
Yaşam koşulları ile beraber Passo ligin<br />
etkiside büyük şüphesis ancak taraftar<br />
bu işin olmasa olması. Yeni stat yeni<br />
şampiyonluklar ile gelmesini ümit<br />
ediyorum.<br />
57
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
OKTAY SARI<br />
Oktay Bey, Sakaryaspor ailesine ne<br />
zaman katıldınız?<br />
2000 senesiydi; şehirde başka motivasyonlar<br />
kurguluyorduk tiyatro<br />
gibi. Bir arkadaşımın radyo açacağını<br />
öğrendim, müzik yapacaklardı. Haberi<br />
aldığım gün de Sakaryaspor’un maçı<br />
vardı. ‘Neden maçları da anlatmıyoruz?’<br />
dedim. Fikri çok beğendiler ve<br />
fakat kimin anlatıcı olacağı ile ilgili bir<br />
düşünce yoktu.<br />
‘Ben anlatırım.’ dedim, gayriihtiyari.<br />
Hiç maç anlatma tecrübem olmadığı<br />
için beni korku sardı tabii. Hatayspor’la<br />
oynadığımız bir maçtı; tek tanıdığım<br />
takımda Tuncay Şanlı vardı. Maç başladı;<br />
ilk 5 dakika bildiğim her şeyi anlattım,<br />
söyleyeceklerim bitti. Çok stres<br />
olmuştum, hiç unutmam. 2001’deki o<br />
günden bugüne maçları anlatıyorum.<br />
Kaç maç anlatmışsınızdır, var mı ortalama<br />
bir rakam?<br />
Sayısı yok, ama tahmini söyleyebilirim.<br />
Sanırım 1000’i geçmiştir. TFF’ye<br />
bağlı resmi bir spikerim; dolayısıyla<br />
Türkiye’nin her yerine gidip anlatıcılık<br />
yapıyorum. Bazen haftada 40 maçı buluyor.<br />
Sakaryaspor özelinde söylersek<br />
sanırım 500’ü bulmuştur.<br />
Sakaryaspor’lu olmak size ne ifade<br />
ediyor?<br />
Dönemin radyolarında maç anlatıyorum.<br />
Sakaryaspor bu şehrin tutkalı.<br />
Başka etkinlik yapın Sakaryaspor’un<br />
bir maçı kadar insanı asla toplayamazsınız.<br />
Biz maç kazandığımız anda bu<br />
şehir moral buluyor. Dün mesela maç<br />
kazandık diye bütün gazeteler satılmış<br />
burada. Sakaryaspor benim adrenalinim.<br />
Yıllardır maç anlatan biri olarak sizi<br />
en mutlu eden ve en üzen maç hangisiydi?<br />
Hiç unutmuyorum; Malatya’da düştüğümüz<br />
maç. 40. dakikada bir ağlamaya<br />
başladım, maçı nasıl bitirdiğimi<br />
bilmiyorum. 17 saat yolculuk yapmışız<br />
oraya varmak için, dönüş yolu 170 saat<br />
gibi gelmişti. Mutlu olduğum, coşkulu<br />
hissettiğim sanırım bütün Kocaelispor<br />
maçları. Maç skoru plaka numarası<br />
olmasın diye 5-1 kendi kalelerine<br />
attıkları gol gibi hatıralar var, bunlar<br />
sadece yaşanarak hissedilebilir.<br />
Unutamadığınız mutlaka bir sürü anı<br />
vardır ama, doğrudan sizinle ilgili olan<br />
var mı?<br />
Samsunspor maçıydı. Basın tribününe<br />
girdim, korkunç da bir yağmur yağıyor.<br />
Bir görevli geldi, ‘Sen nereden girdin?’<br />
buraya dedi bana. Boynumda da kartım<br />
var, ama bozmadım hiç; aşağıdan<br />
girdim, dedim. Görevli söylenmeye<br />
başladı tabii, her geleni buraya alıyorlar,<br />
dikkat etmiyorlar falan...Oktay Sarı<br />
geldi mi, diye sordum. Gelmedi daha,<br />
dedi. Sen tanıyor musun, dedim. Kim<br />
tanımaz Oktay Abi’yi, tabii ki tanıyorum,<br />
dedi. Yaka kartımı çıkarıp gösteremedim<br />
görevliye, hayallerini yıkmak<br />
istemedim. Benim herkes sesimi<br />
tanıyor ama yüzümü bilmiyordu. Belki<br />
o çok gösterişli bir adam bekliyordu ve<br />
karşısında ben vardım. Adınızın sizin<br />
önünüze geçtiği durumlar bunlar.<br />
Kulüpteki yeni yapılanmaları nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Başkanımız çok özverili çalışıyor, tüm<br />
ekip yapabileceğinin fazlasını yapmaya<br />
çalışıyor. Mesela, internet sayfalarında<br />
bile kullanılan doğal dil ile binlerce<br />
insanın tüyleri diken diken oluyor.<br />
Kulübün hem çalıştığını görüyorlar<br />
hem de doğallığına hayran oluyorlar.<br />
O yüzden sadece yönetim değil, her<br />
anlamda Sakaryaspor ayağa kalktı.<br />
Şu anda hepimiz bu yönetime destek<br />
vermek zorundayız, birlikte hareket<br />
etmeliyiz.<br />
Maç anlatımı sırasında istem dışı ya<br />
da isteyerek söylediğiniz garip şeyler<br />
oldu mu?<br />
Bilmiyorum ne kadar garip ama<br />
insanlar o zaman çok gülmüşlerdi; bir<br />
maçta sahaya yabancı madde atıyorlardı.<br />
Ben de ‘sahaya yabancı madde<br />
atıyorlar diyemeyeceğim çünkü bu<br />
bildiğiniz pet şişe.’ dedim. Bir keresinde<br />
de, bir transferimizin sırtına<br />
vuruyorlardı arkadaşları. ‘Vurmayın,<br />
ona çok para verdik.’ demiştim. Bunlar<br />
bir anda dilime gelen, kendiliğinden<br />
azımdan çıkan cümleler. Üzerine çalışsan<br />
yapamazsın. Ben zaten bunları<br />
maç bittikten sonra fark ediyorum.<br />
Bazen de arkadaşlarım uyarıyor;<br />
hiç söylemek istemediğiniz şeylerde<br />
söylüyorsunuz olayın coşkusuyla. Eğer<br />
anlatımınızla duyguyu hissettirebiliyorsanız<br />
zaten insanlara nüfuz edersiniz.<br />
İçimden geliyor, içine geçiyor işte<br />
özetle. Herkesin duygusunu, düşüncesini<br />
ifade edeceği bir dizi platform var<br />
bugün sosyal medyasından kişisel televizyon<br />
yayınına kadar. Ama kimin ne<br />
kadar samimi olduğu ya da hissiyatını<br />
tamamen aktarıyor, bu tartışılır. Mesela<br />
yenildiğimiz bir maç sonrasında<br />
İsmail Bey’in bir fotoğrafını çemiştim;<br />
arkadan çekilmesine rağmen ne kadar<br />
üzgün olduğu görülüyordu. Paylaştım<br />
bu fotoğrafı ve ‘Beni, bizi bırakın<br />
ama bu adamı çok üzdünüz’ yazdım.<br />
Yüzlerce kişi paylaşmış sonrasında.<br />
İsmail Bey de bu paylaşımı zarf içinde<br />
tüm oyunculara göndermiş. Yani bu<br />
çalışılmış bir fotoğraf<br />
değildi, anlıktı,<br />
doğaldı. O yüzden<br />
taraftardan yönetime,<br />
oyunculara<br />
kadar herkesi<br />
etkiledi.<br />
Sakaryaspor<br />
işte böyle doğal<br />
bir takım.<br />
58
59
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
OSMAN<br />
KAYA<br />
Malzemeci Osman Kaya ile 10 yıllık<br />
Sakaryaspor’a hizmetini, 20 yıllık kulüple<br />
kurduğu gönül bağını konuştuk.<br />
Osman Bey, nedir malzemeci, ne iş<br />
yapar biraz anlatır mısınız?<br />
Maçtan önce ve sonra bir sporcunun<br />
ihtiyacı olan bütün idman malzemelerini;<br />
krampon , forma ya da top gibi<br />
tüm malzemelerin tedarikini yapan<br />
kişiye malzemeci deniyor.<br />
Yalnızca maç süresince mi yoksa<br />
başka zamanlarda da mı tedarik sağlıyorsunuz?<br />
Hayır idman zamanlarında da çalışıyoruz.<br />
Maç zamanları biraz daha<br />
sistematik bir aşama var; maç öncesi<br />
malzeme ihtiyaç listesi belirlenir, biz<br />
bu malzemeleri eksiksiz bir şekilde<br />
tedarik ederiz ve sporcuların kullanabilecekleri<br />
yönde temin ederiz.<br />
Tahmin ediyorum çok maç gördünüz.<br />
Neredeyse 20 yıldır bir<br />
Sakaryaspor’lu olarak hiç unutamadığınız<br />
bir an var mı?<br />
Antalya’da şampiyon olduğumuz maçı<br />
hiç unutamıyorum. Play-off şampiyonlukla<br />
Bank Asya’ya çıkmıştık. Maç<br />
öncesini hatırlıyorum; çok umutlu<br />
değildi kimse ama müthiş bir maç oldu<br />
ve şampiyon olduk. Bir de İzmir’deki<br />
play-off var. Maçtan yarım saat sonra<br />
yemek yemeğe gittik. Oturdum, başımdan<br />
kaynar sular döküldü, kendime<br />
geldim; dedim yenildik biz. Hiç anlamamışım<br />
maç süresince.<br />
Çok zor bir durumda kaldığınız oldu<br />
mu?<br />
Benim bireysel unutkanlığımdan<br />
kaynaklı bir problem hiç yaşanmadı.<br />
Yalnızca 4-5 yıl önce operasyonel bir<br />
sorun olmuştu ama onu da hemen<br />
çözmüştük. Ben biraz disiplinli<br />
çalışmayı severim, o yüzden her şeyi<br />
önceden hazırlamış olurum zaten.<br />
Peki bu sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Şampiyon olacağız! Uzun zamandır ilk<br />
defa her şey eksiksiz, kusursuz bir şekilde<br />
yapılıyor yönetim tarafından, tüm<br />
ihtiyaçlarımız karşılanıyor. Böyle bir<br />
yönetimle insanın kulübe olan inancı<br />
büyüyor. E tabii, Sakaryaspor taraftarı<br />
gibi başka taraftar da yok.<br />
60
61
SAKARYASPOR<br />
RÖPORTAJ<br />
SERDAR<br />
DANÇ<br />
Sakaryaspor’un<br />
görünmez<br />
kahramanlarından,<br />
Dükkan54’ün<br />
işletmecisi? Serdar<br />
Danç ile taraftarlığı,<br />
kulübe olan sevgisini<br />
ve Dükkan54’ü<br />
konuştuk.<br />
Serdar Bey, siz tribünden gelen bir<br />
taraftarsınız ve şimdi Dükkan54’ü<br />
işletiyorsunuz. Nasıl bir his bu?<br />
Benim için Sakaryaspor’un bünyesinde<br />
görev almak bir ayrıcalık; özellikle<br />
belirli bir vizyonu olan insanlarla<br />
çalışmak daha büyük bir ayrıcalık. Yönetimin<br />
hedeflerini dinledim, önümüzdeki<br />
yıllar için neler kurgulandığına<br />
dair bilgi edindim ve neticesinde de<br />
iş başvurusunda bulundum. Yöneticilerle<br />
görüşürken yalnızca bir iş<br />
görüşmesi olarak tanıtmadım kendimi;<br />
Sakaryaspor’a gerçekten hizmet etmek<br />
isteyen aynı zamanda bir taraftar<br />
olarak gittim.<br />
Kurumsallığa önem veren bir kulüp<br />
mü Sakaryaspor?<br />
Elbette, hem ben hem de yöneticiler<br />
görüşmemiz sırasında bu kurumsallaşma<br />
hakkında diyaloglar kurduk. Bir<br />
kulübün sportif başarısının yanı sıra<br />
kurumsallaşması, mali olarak kendini<br />
idare edebilmesi gibi hususlar vardır.<br />
Sakaryaspor yönetimi bu konuda<br />
önemli adımlar attılar Durak54 ve<br />
Dükkan54 ile. Burada olmaktan gurur<br />
duyuyorum.<br />
Dükkan54 Kasım ayında hizmete<br />
başladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz<br />
bu süreci, taraftarların ilgisi ne<br />
durumda?<br />
Yıllardır aslında Sakaryaspor taraftarı<br />
hasretle böyle bir girişim bekliyordu.<br />
Lisanslı ürünlerin yer aldığı bir satış<br />
noktasının olması taraftar için büyük<br />
bir özlemin giderilmesi oldu. Ürün<br />
çeşitliliğimizi arttırmaya çalışıyoruz bu<br />
günlerde taraftarlarımızın istekleri ve<br />
talepleri doğrultusunda Dükkan54’ü<br />
geliştiriyoruz. Bütün ekip bu gelişimin<br />
arzusunu taşıyor, haliyle taraftarlar da<br />
mutlu oluyor böyle girişimler gördükçe.<br />
Yalnızca fiziki olarak değil, aynı<br />
zamanda internet üzerinden de satış<br />
başladı Aralık ayında. E-ticaret de<br />
durum nasıl?<br />
Ben aynı zamanda Dükkan54.com’un<br />
operasyonel tarafından da görev<br />
alıyorum. Açıldığı günden bu yana<br />
taraftarlardan çok yoğun bir ilgi var.<br />
Hem yurtiçinden hem de yurtdışından,<br />
çünkü taraftarlarımız yurtdışından da<br />
sipariş vermek istediler. Bildiğimiz<br />
formattaki e-ticaret sistemi olarak<br />
işliyor; ama tabii bizim zaten ürünlerimiz<br />
hazır bir şekilde bulunduğu için<br />
maksimum 2 gün içerisinde taraftarımıza<br />
kargosu ulaşıyor. Kargo ile ilgili<br />
bile bir problem olsa biz tüm sorumluluğumuzla<br />
çalışıyoruz. Bir de şunu<br />
eklemek istiyorum; böyle bir yönetimin<br />
çalışanlarına olan güveni taraftara<br />
da yansıyor, onlar da biz çalışanlara,<br />
Sakaryaspor’un icraatları olan<br />
Dükkan54 ve Durak54 gibi kurumsallaşma<br />
hamlelerine ve yöneticilere olan<br />
inançları ve güvenleri artıyor. Yalnızca<br />
bu girişimler açısından değil, sportif ve<br />
teknik anlamda da durum böyle.<br />
62
63
SAKARYASPOR<br />
SAKARYASPOR’UN<br />
TARTIȘILMAZ<br />
BÜYÜKLÜĞÜ<br />
CEVDET GÜNGÖR<br />
Sakaryaspor, bir zamanlar 3 büyüklerin<br />
korkulu rüyası olmuş, Anadolu<br />
kulüpleri içinde Türkiye kupasını<br />
kazanan, milli takıma 7 futbolcu veren,<br />
gerçekten tartışılmaz büyüklüğü olan<br />
bir kulüptür.<br />
Bugün 3ncü profesyonel ligde de olsa,<br />
Türkiye’nin her yerinde sevilen, sempati<br />
duyulan bir takımdır. Büyüklüğünden<br />
hiçbir şey kaybetmemiştir.<br />
Sakaryaspor 1965 yılında zamanın<br />
Futbol Federasyonu Başkanı Orhan<br />
Apak tarafından 2nci Lige alındığında,<br />
şehirdeki büyük heyecanı dün gibi<br />
hatırlıyorum.<br />
Sakarya’nın o günlerdeki 4 büyük amatör<br />
kulübü Güneşspor, İdmanyurdu,<br />
Ada Gençlik ve Gençlerbirliği takımları<br />
birleşerek ilimizin ilk profesyonel<br />
takımını oluşturmuşlardı.<br />
Kulübün ilk başkanı, aynı zamanda<br />
Güneşspor’un da başkanı olan, terzi,<br />
rahmetli Ethem Boran’dı. Ethem<br />
Boran gerçekten kulübü maddi yönden<br />
büyük bir disiplin ve futbol deneyimi<br />
içinde yönetmişti.<br />
İlk yıl oluşan kadromuzda Sakaya dışından<br />
sadece İstanbul’dan gelen Fuat<br />
ile Eskişehir’den gelen Çarli Erdoğan<br />
vardı. Kalan futbolcularımızın tümü<br />
Sakaryalıydı.<br />
Sakaryaspor neredeyse kurulduğu ilk<br />
yıl 1nci lige (Şu anki süper lig) çıkıyordu.<br />
O dönemin statüsüne göre ilk<br />
4 takım kendi arasında çift devreli lig<br />
usulü karşılaşıyor ve 1nci olan takım<br />
1nci Lige çıkıyordu.<br />
Sakaryaspor 2nci Ligde ilk kez yer<br />
almasına rağmen ilk dört arasına<br />
girmeyi başarmıştı. Sakaryaspor’un ilk<br />
4’e girme mücadelesi verdiği günlerde,<br />
Çark Caddesi’nde evimizin önünde<br />
cadde üstüne astığımız ve üzerinde<br />
“Sakaryaspor dörtlere, gömme bizi<br />
dertlere” büyük bez pankart hala gözlerimin<br />
önündedir.<br />
Sakaryaspor son maçta Manisaspor’u<br />
kendi sahamızda Rıfkı Manavoğlu’nun<br />
son dakikada attığı golle 1-0 yenerek<br />
ilk dörde girmeyi başarmıştı.<br />
…Ve dörtlerdeki son maçımızda kendi<br />
sahamızda Bursaspor ile oynuyoruz.<br />
Maçı kazanırsak, 1nci lige çıkıyoruz<br />
ve son dakika 1-0 galibiz. Hiç unutmuyorum;<br />
Sarı İhsan bu dakikada aut<br />
atışını ileriye değil taca yapıyor ve o taç<br />
atışından gelen topu Bursasporlu Mesut<br />
gol olarak kalemize gönderdiğinde<br />
hepimiz yıkılmıştık.<br />
Sakaryaspor her yıkılışında “Yiğit düştüğü<br />
yerden kalkar” misali kalkmasını<br />
bilmiştir.<br />
Sakaryaspor’un Türkiye Süper Liginde<br />
5 kez mücadele etmesi, her düştüğünde<br />
kalkmasını, dirilmesini bilmesindendir.<br />
Bu sezon da Sakaryaspor’un diriliş<br />
yıllarından biri olacaktır. Sakaryaspor<br />
Kulüp Başkanı İsmail Gürses ve Yönetim<br />
Kurulunun bu yılı “Diriliş Yılı” ilan<br />
etmelerine bu nedenle büyük saygı<br />
duyuyorum.<br />
64
KONUK<br />
MAKALE<br />
Sakaryaspor’un ilk kurulduğu yıl kendi<br />
sahamızda oynayıp 1-0 kazandığımız Mersin<br />
İdman Yurdu kadrosu; Ayaktakiler (Soldan sağa)<br />
Fuat, Pıçır İsmet, Metin Fıçıcıgil. Fikret (Deli<br />
Fiko), Sarı İhsan, Zeki Aydıntepe, (Oturanlar)<br />
Beşir Belat, Çarli Erdoğan, WAbaza Hüsnü, Rıfkı<br />
Manavoğlu, Musa Çetiner.<br />
Mükemmel bir takımımız var. Mükemmel<br />
bir teknik heyetimiz var ve<br />
mükemmel bir taraftarımız var.<br />
Bekle bizi Süper Lig. 6ncı kez seninle<br />
buluşmak için yola çıktık.<br />
Geliyoruz!.<br />
TATANGALAR VE KENT<br />
AİDİYETİ<br />
Sakaryaspor taraftarını “Mükemmele<br />
bir taraftarımız var” sözleri ile geçiştirmek<br />
doğru olmaz. Tatangaların<br />
inanılmaz Sakarya sevdasını bugün tüm<br />
Türkiye taktir ediyor ve gıpta ile izliyor.<br />
Geçmişte yaşanan bazı şanssızlıklar<br />
bu sevdayı hiç bitirmedi. Örneğin 1998<br />
yılında Eskişehir’de oynanan Play-<br />
Off maçlarının hepsine 20 bin kişilik<br />
Tatanga ordusu ile günlerce gidip-gelmemiz<br />
hala akıllardadır.<br />
Tatangaların kimsenin pek farkında<br />
olmadığı en büyük özelliklerinden biri<br />
ise kent aidiyeti oluşturmalarıdır.<br />
Sakaryaspor ile birlikte Sakarya sevgisini<br />
yeni yetişen kuşaklara aşılamalarıdır.<br />
Tatangalar diriliş yılında yola<br />
çıktı. Bekle onları Süper Lig.
SAKARYASPOR<br />
MAKALE<br />
FUTBOL İLİNE<br />
YAKIȘAN<br />
ZEKİ AYDINTEPE<br />
Yeni Sakarya<br />
Yarım asrın ötesine taşan ve yer yer zaferlerle<br />
bezenmiş kutlu bir yolculuktur,<br />
yeşil siyahlı yürüyüş…<br />
Renklerini, 60’lı yılların ünlü avukatı<br />
Zerrin Batmaz’ın o zarif; üstü<br />
yeşil, eteği siyah kıyafetinden alan<br />
Sakaryaspor’u, yeşil sahalarda başarıyla<br />
temsil eden ve çoğu yerli futbolculardan<br />
oluşan kuruluş kadrosunun<br />
fotoğrafları, albümümün en renkli<br />
köşesini oluşturur her daim…<br />
O unutulmaz yönetim, kadro ve teknik<br />
ekipte yer alıp da bugün yaşayanların<br />
sayısı hayli az…<br />
Çoğu vefat edip ayrıldı aramızdan…<br />
Forma aşkını her şeyin üstünde tutup<br />
topa değil, tekmeye kafasını koyan<br />
cefakar ve fedakar futbolcular gelince<br />
aklıma, hislerim, duygularım kabarır…<br />
Çıkıp her maç öncesi genç oyunculara,<br />
şehrimizdeki ilk lig maçının soyunma<br />
odasını, o sihirli havasını anlatmak<br />
isterim…<br />
Dönemin en güçlü ekibi Mersin İdmanyurdu,<br />
bir trilyonluk harcamayla<br />
kurulmuş kadrosuyla gelmişti şehrimize…<br />
(Yıl 1965)<br />
Karşısında rakip olarak, amatör bir<br />
aşkla ve hırsla ilk kez seyircisi ile bulu-<br />
şup sahaya çıkan, 60 milyon lirayı geçmeyen<br />
maliyetiyle, pahalı değil, ancak<br />
paha biçilmez bir forma aşkı bulacağını<br />
hiç düşünememişti…<br />
Kadro okunurken yaşanılan soyunma<br />
odasındaki o beklenmedik hadise dahi,<br />
maçı kazanmamıza engel olamamıştı…<br />
Penaltıdan golü atan kaptan Fikret,<br />
onun yedeği Kaleci Sadettin (Sado),<br />
Abaza Hüsnü, Mikail, Rıfkı, Musa, Çarli<br />
Erdoğan, Bursalı Fuat bugün aramızda<br />
değiller…<br />
Pıçır İsmet, Metin Fıçıcıgil, Sarı İhsan<br />
ve Beşir’den gayri, o maçın kadrosunda<br />
yer alıp da yaşayan başka kimse<br />
kalmadı…<br />
Onları unutulmaz kılan sevginin temeli,<br />
Mersin İdmanyurdu’nu 1-0 yendiğimiz<br />
maçta atılmıştı…<br />
Ne zaman Sakaryaspor gelse aklıma,<br />
açılır perdeler ufkumda…<br />
O maçı yaşarım tekrar tekrar adeta…<br />
85. dakikada santra yuvarlığının ilerisinde<br />
buluşup ceza sahasına taşıdığım<br />
topla yere yıkılışım, kazanılan penaltı ve<br />
kulakları sağır eden tiz düdük!<br />
Sakarya’da hiçbir dönemde ve hiçbir<br />
maçta, böylesine sessizlik ve öylesine<br />
heyecan yaşanmadığını söyler, o günü<br />
hatırlayanlar…<br />
İlk yılında, ilk dört takım arasına girme<br />
başarısı gösteren yeşil siyahlı ekibe,<br />
sonradan kaptan ve teknik direktör<br />
Fikret Aldinç’in, “Henüz yeni doğmuş<br />
bir bebek gibiyiz. İstesek elimizde fırsat<br />
vardı ve Süper Lig’e çıkardık ama hazır<br />
değildik” şeklindeki sözleri, ilerleyen<br />
yıllarda hayli pahalıya mal oldu ve özlem<br />
sürüp gitti, ta 1980’li yılların başına<br />
kadar…<br />
Ünlü teknik direktör Necdet Niş’in<br />
kurduğu şöhretler kadrosuna, Türkiye<br />
Birinci Ligi’nde (Süper lig) şampiyonluğa<br />
oynayacak ekip gözüyle bakılıyordu…<br />
Daha sonraları inişli çıkışlı bir serüven<br />
içerisinde oldu Sakaryaspor, Türkiye<br />
Kupası’nı kazanmasına rağmen…<br />
Mazisi başarılarla dolu bir takımın son<br />
yıllarda adını dahi bilmediğimiz ilçe takımlarıyla<br />
oynaması, kurucu ve eski bir<br />
futbolcusu olarak içimi acıtıyor, inanın…<br />
Hayatımın dörtte üçü, Sakaryaspor ile<br />
ilgilenerek geçti diyebilirim…<br />
Formasını terletmenin dışında üç<br />
dönem futboldan sorumlu genel kaptan<br />
ve ikinci başkan olarak görev yaptığım<br />
yöneticilik yıllarım ve devam ede gelen<br />
Sakaryaspor tutkum hiç kaybolmadı,<br />
aksine daha da arttı diyebilirim…<br />
Bu şehrin ve gönüllerin markası Sakaryaspor<br />
ne yazık ki son yıllarda sıkıntılı<br />
süreçler geçiriyor…<br />
İkinci kez üstlendiği başkanlık sorumluluğunda,<br />
istiyor ki Avukat İsmail<br />
Gürses, bu defa hedefe varalım…<br />
Başarı, herkes omuz verirse daha da<br />
kolaylaşır…<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki<br />
Toçoğlu ile Başkan İsmail Gürses’in<br />
sözleri de böyle olduğunu gösteriyor.<br />
Sakarya, bilinir ki futbolun ve futbolcunun<br />
harman olduğu bir ildir...<br />
Bir dönem bağrından çıkardığı 8 futbolcuyu<br />
Milli Takım’a gönderme başarısı<br />
gösteren bir ilin takımı, nasıl olur da 3.<br />
Lig’de dolaşır durur!<br />
Şimdi, “Diriliş Yılında” çağrıya kulak<br />
verme zamanıdır…<br />
“Bir futbol ili olarak” Sakarya’lı<br />
sporseverlere düşen ve yakışan görev,<br />
herkesin gücü oranınca, özellikle şu<br />
aşamada destek olmaktır.<br />
Türkiye liglerinin en coşkulu taraftarına<br />
sahip takımı için bu büyük tutku, sıkıntı<br />
oluşturmasın ilerleyen haftalarda…<br />
Evet…<br />
Işık göründü…<br />
Bir üst ligle buluşmanın ayak sesleri<br />
var her yerde…<br />
İstiyoruz bu sevgi karşılıksız kalmasın,<br />
desteklensin, kucaklansın, birleşilsin…<br />
Daha ne diyebiliriz…<br />
Yolumuz açık olsun!<br />
66
KONUK<br />
67
SAKARYASPOR<br />
HOLLYWOOD<br />
Los Angeles’in Artistler Bölgesi<br />
Hollywood<br />
Bugün Los Angeles şehrinin bu<br />
müstesna bölgesini anlatayım<br />
istiyorum size. Yolda yürürken, ya<br />
da bir kahvede otururken, sinema<br />
perdesinde gördüğünüz yüzlerle<br />
karşılaşabileceğiniz Hollywood’u. 1927<br />
yılından bu yana “Oscar Törenleri”<br />
heyecanının yaşandığı bu Melekler<br />
Şehri’nin Hollywood’unu.<br />
Bu şehirde ilginç bir konu da tahmin<br />
edemeyeceğiniz kadar Türk var. Hepsi<br />
de resmi rakamlarla kayıtlı 45 bin<br />
Türk. Meşhurlar caddesi var ya hani,<br />
yıldızların olduğu yerde bir kaç saat<br />
içinde Türk olan orada okuyup, orada<br />
çalışan 20 kişiyle tanıştım. Hediyelik<br />
eşya satan mağazalardan bir kaçı<br />
İstanbul’dan çeşitli nedenlerle göçen<br />
vatandaşlarımızın malı olmuş. Ticareti<br />
seven bir milletiz. Lokanta konusunda<br />
da hiç geride değiliz. Türk Lokantaları<br />
da var. Ben bu duruma çok şaşırdım.<br />
Aslında bu güzel şehri size uzun uzun<br />
yazılar yerine resimlerle onların altına<br />
yazdıklarımla gezdireyim bugün.<br />
Hakan DİKMEN<br />
Bu meşhur sokak “Hollywood” yazısının yüksek bir yere çıkmadan görülebildiği en<br />
güzel yer. Meşhurluğu da oradan geliyor. Bizim ülkede bu kadar çok telefon, telgraf,<br />
elektrik teli olsa demediğimiz kalmaz. Ama dikkat ederseniz simge olan yazıyı<br />
gören en iyi sokak diye nam salmış sokak Tellerden geçilmiyor. Bu da ayrı bir konu.<br />
Şimdi esas turistik sanatın sanatçının iz bıraktığı caddeye gidelim doğruca.<br />
68
MAKALE<br />
Hollywood Bulvarı<br />
Sinemayı seviyorsanız, yıldızların<br />
hayranıysanız eğer, bu bulvarı yürüyerek<br />
gezebilir, “Walk of Fame” de<br />
sevdiğiniz meşhurların yıldızlarının<br />
peşine düşebilirsiniz. Yukarıdaki yıldız,<br />
bu bölgenin yolun başındaki ilk tanıtım<br />
yıldızı. Hemen ilerlemeye başlayın ve<br />
Amerika’dan dünyaya yayılmış Film,<br />
Televizyon, Radyo ve Müzik alanındaki<br />
sanatçıların Star olmalarını tastikleyen<br />
yıldızlarını görün. Bu caddede birçok<br />
Televizyon kanallarının da gösteri<br />
ve programların çekildiği stüdyolar<br />
bulunuyor. Eğer sıraya girer ve bir gün<br />
önceden davetiye alabilirseniz programın<br />
seyircisi olabiliyorsunuz.<br />
Yine bu bulvar üzerinde. Dolby Tiyatrosu’nun biraz ilerisinde ise, önünde film yıldızlarının<br />
imzalarının, el ve ayak izlerinin olduğu meşhur Çin Tiyatrosu var. Resimde<br />
gördüğünüz kalabalık ünlülerin el ve ayak izlerinin olduğu kaldırımı inceliyor.<br />
İmzalarından karakter belirlemeye çalışıyorlar.<br />
Ünlü televizyon sunucusu Jimmy<br />
Kimmel’in “Jimmy Kimmel’in Live on<br />
Hollywood Boulevard” programının<br />
çekildiği bina.<br />
Marilyn Monroe da bu cadde de yıldızı<br />
olan sanatçılardan.<br />
Bazen bu el ve ayak izlerine elinizi<br />
koyup cüsse belirlemeye çalışıyorsunuz.<br />
Sinemada “Herkül” gibi<br />
gördüğünüz bir sanatçının eli, sizin<br />
elinizden küçük olabiliyor. Ya da<br />
ayakkabı numarası sizinkinin yanında<br />
patik gibi kalıyor. Tüm dünyadan<br />
gelen turistler burada mutlaka bir<br />
el ayak ölçümü yapıyorlar. Yine bu<br />
cadde üzerinde Çeşitli filmlerdeki<br />
karakterler sizinle fotoğraf çektirmek<br />
için dolaşıyor. Karşınıza bazen<br />
Elvis, bazen de Şarlo çıkabiliyor.<br />
Daha birçok karakter var da benim<br />
yaşım bu sanatçıları tanımaya yetiyor.<br />
Bu caddeyi istemeye istemeye<br />
bırakıp giderken geniş avlulu bir<br />
Alış veriş merkezi ile karşılaşacaksınız.<br />
Bu avludaki işporta işi<br />
yapan herkes Türkiye’den gelmiş.<br />
Yalnız işporta diyince kaçak yerde<br />
mal satan Büyük Cami önü işportası<br />
aklınıza gelmesin. Çok temiz<br />
ve güzel dizayn edilmiş tekerlekli<br />
dükkân aslında. Hediyelik eşyadan<br />
Tekstile Oyuncaktan Rehberliğe her<br />
iş geliyor ellerinden.<br />
Ben kaldırıma yıldız çaktıramadım,<br />
imza atıp el-ayak izi bırakamadım<br />
ama Oscar ödüllerinin verildiği Kodak<br />
Tiyatrosu önünde poz verebildim. Bu<br />
kapı 1927 den bu yana ne umutların<br />
ne başarıların ne heyecanın kapısı<br />
olmuş. İçeri girip bu sinemayı gezebiliyorsunuz.<br />
Ancak, girmek bedava değil<br />
parayla. Ve sizi hop diye de almıyorlar.<br />
Mutlaka grup olarak belirli zamanlarda<br />
kayda değer bir ücretle geziyorsunuz.<br />
Kısa bir not daha size, Kodak şirketi<br />
kapanınca sinemanın adı da değişti ve<br />
“ Dolby Tiyatrosu” oldu. Kodak tarafından<br />
inşa ettirilmiş bu sinema ( Tiyatro )<br />
3400 koltuklu.<br />
69
SAKARYASPOR<br />
MAKALE<br />
Hollywood Los Angeles şehir merkezine<br />
araba ile ortalama 30 dakikalık bir<br />
mesafede yer alıyor. Aslında Hollywood<br />
Amerikan film endüstrisinin adeta evidir.<br />
Sanki karşınıza seyrettiğiniz bir dizi<br />
ya da filmde oynayan karakter çıkacakmışsınız<br />
gibi hissediyorsunuz.<br />
Çünkü filmlerde gördüğünüz sokaklarda<br />
yürüyorsunuz.<br />
Aslında bu iş de para kazandırıyor<br />
oradaki halka. Yapılan turlarda Artistlerin<br />
evleri, yemek yedikleri lokantalar,<br />
arkadaş barları vs size masal gibi<br />
anlatılıyor. Bir de bindiğiniz minibüsün<br />
ekranlarında o filmden kareleri görünce<br />
doğru eller fotoğraf makinesine.<br />
İçeriğine göre yaklaşık 10 ya da 15<br />
dolar karşılığında satılan Artistlerin ev<br />
adresleri ve kanunsuz olayların olduğu<br />
mekânların haritası var. Ormanda ya da<br />
Çölde safari yapar gibi bir tur yapılan<br />
aslında. Haritanın altında da artistleri<br />
rahatsız etmeyin lütfen onlar da insan.<br />
Özel hayatları var diye yazıyor. Komik<br />
geliyor ama öyle.<br />
Hollywood’da yer alan müzeler<br />
Eğer müze gezmeyi sevenlerdenseniz<br />
Hollywod’da pek çok müze yer almaktadır.<br />
Ama sakın aklınıza bizim Müzeler<br />
gelmesin. Daha eğlenceli tarih en<br />
fazla 100 yıl. Ama yine de dilerseniz bu<br />
müzeleri gezerek keyifli bir tarih akışı<br />
yaşayabilirsiniz.<br />
Çünkü her olayı öyle bir anlatıyorlar ki<br />
şaşar kalırsınız.<br />
Tur yöneticilerine göre, burada genelde<br />
en çok ilgi gören müze Hollywood<br />
madame tussaud müzesidir. Artık, her<br />
ülkede birkaç tane olan bu tip müzelerin<br />
öncüsü olmuş buradaki Müze.<br />
Müzede dünyaca ünlü pek çok yıldızın<br />
birebir boyutlarda balmumundan<br />
heykelleri yer almaktadır.<br />
Bu heykellerle fotoğraf çektirebilir ve<br />
yıldızların birebir kopyalarını inceleme<br />
şansı yakalayabilirsiniz.<br />
Rekorların yer aldığı bir Müze nin adı<br />
“Guennes World Records” Aklınıza<br />
gelmeyen konularda rekorlar var. 1991<br />
yılından bu yana Hollywood yapılacak<br />
en iyi şeylerden biri, Guinness Müzesi<br />
gezisi. Bazen canlı bir eğlenceye de<br />
rast geliyorsunuz.<br />
n uzun adamla yan yana durabiliyor ya<br />
da sakallı bir hanımla resim çektirebiliyorsunuz.<br />
Yakın zamanın pop kültür,<br />
spor, uzay, teknoloji, hayvanlar, doğal<br />
olaylar ve insan potansiyelinin sınırları<br />
hakkında bilgi alıyor, nasıl yani e<br />
nedir sorularına cevap alabiliyorsunuz.<br />
Ben biraz şişman olduğumdan mıdır<br />
bilmiyorum ama, gittiğim yerlerde ne<br />
yenir, tadılacak ne var, ne yetişiyor,<br />
nasıl satılıyor araştırıyorum. Pazarı da<br />
böyle buldum.<br />
Köylü Pazarı<br />
Hollywood Meyveleri ve taze sebzeleri<br />
için de size bir adres vereyim. Vine<br />
Street yakınlarında Hollywood bulvarı<br />
ile Sunset Bulvarının arasında İvar<br />
Caddesi var. İşte Pazar günleri orası<br />
bir panayır yeri gibi oluyor. Organik<br />
sebze ve meyvelerden tutun da bahçenize<br />
dikeceğiniz, eşinize alacağınız<br />
çiçeklere, balıktan tavuğa kadar her<br />
şey var. Hem de özel yetiştiricilerinden<br />
ilk elden alabiliyor çok makul bir ücret<br />
ödüyorsunuz. Hemen yakınlarında<br />
hızlıca tüketebileceğiniz yiyecekler var.<br />
Akşama doğru sokak çalgıcıları, dansçıları<br />
da geliyor. Eğlenceli bir akşam<br />
yemeği oluyor.<br />
Her şey gönlünüzce olsun. Bugün de<br />
hayallerinize yeni ufuklar katabildimse<br />
ne mutlu.<br />
Balmumu heykeli Müzesi<br />
70
71
SAKARYASPOR<br />
DOĞAL<br />
ZENGİNLİK<br />
TÜRKİYE BİRÇOK DOĞAL ZENGİNLİĞİNİN YANINDA SAYILARI<br />
YÜZLERİ GEÇEN SICAK SULARA, İÇMELERE VE MADEN<br />
SULARINA DA SAHİP. ÇOĞUNLUKLA BİRBİRİ YANINDA VE<br />
BOL AKIMLI KAYNAKLAR HALİNDE YÜZE ÇIKAN BU SULARIN<br />
SAĞLIK VE TURİZM AÇISINDAN BÜYÜK DEĞERİ VAR. YAPILAN<br />
ARKEOLOJİK ÇALIȘMALARA GÖRE, TERMAL SULAR YAKLAȘIK 10<br />
BİN YILDAN FAZLA SÜREDİR BİRÇOK TOPLULUK TARAFINDAN<br />
KAPLICA AMAÇLI TEDAVİ İÇİN KULLANILIYOR. GÜZELLEȘMEK<br />
VE DAHA SAĞLIKLI OLMAK, STRESTEN UZAKLAȘMAK, BEDENİ<br />
VE ZİHNİ DİNLENDİRMEK İÇİN KAPLICALARIN KULLANIMI TÜM<br />
DÜNYADA OLDUĞU GİBİ ÜLKEMİZDE DE ARTIYOR.<br />
Gazlıgöl, Afyon<br />
72
SEYAHAT<br />
EDREMİT GÜRE KAPLICASI<br />
Edremit ilçesine bağlı Güre Beldesi<br />
sınırları içerisinde yer alan kaplıcanın<br />
denizden yüksekliği 3 m olup denizden<br />
uzaklığı 300 m civarında. Edremit’e<br />
12 km, Akçay’a ise 3 km uzaklıktaki<br />
kaplıca sağlık ve dinlenme yeri olarak<br />
faaliyet gösteriyor. Orijinal bölümlerinde<br />
ilkçağ Roma hamamı özelliklerini<br />
taşıdığı görülen kaplıcanın su sıcaklığı<br />
64 derece olup, romatizma, kadın hastalıkları,<br />
cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme,<br />
sedef, böbrek taşı ve kumları ile<br />
karaciğer hastalıklarına iyi geliyor.<br />
HARUNİYE TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Adana’nın Bahçe İlçesi sınırları içinde<br />
yer alan ve Ceyhan ırmağının kenarında<br />
bulunan Haruniye Termal<br />
Turizm Merkezi’nin suyu bikarbonatlı,<br />
kalsiyumlu, magnezyumlu, hidrojensülfürlü,<br />
karbondioksitli bir bileşime<br />
sahip. Suyunun ısısı 33 dereceyi bulan<br />
tesis romatizma, kadın, deri, sinirsel<br />
hastalıklar, beslenme bozukluğu, karaciğer<br />
ve safra kesesi, mide ve bağırsak<br />
hastalıkları tedavisine yardımcı oluyor.<br />
ÖMER VE GECEK TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Afyon ovasının kuzeybatısında, Afyon-<br />
Kütahya Karayolunun kenarında yer<br />
alan Ömer ve Gecek Termal Turizm<br />
Merkezi, kimyasal sınıflandırmaya göre<br />
klorürlü, bikarbonatlı, sodyumlu, demirli,<br />
arsenikli, karbondioksitli termal<br />
sular sınıfına giriyor. Ayrıca, metoborik<br />
asit, florür ve bor içeren termal<br />
sulardandır. 51-98 derece arasında<br />
değişen su sıcaklığına sahip merkez,<br />
romatizmal, deri, kalp ve kan dolaşımı,<br />
sindirim, eklem ve kireçlenme, karaciğer,<br />
safrakesesi, beslenme bozukluğu,<br />
sinirsel ve kadın hastalıkları tedavisine<br />
iyi geliyor. Ayrıca, termal sular soğutularak<br />
içme küründe, CO2 gazı içerdiği<br />
için inhalasyon (solunum) kürlerinde<br />
kullanılıyor.<br />
GAZLIGÖL TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Afyon-Eskişehir karayolu ve demiryolu<br />
güzergahları üzerinde bulunan Gazlıgöl<br />
Termal Turizm Merkezi, Afyon il merkezine<br />
22 km uzaklıkta konumlanmış.<br />
Gazlıgöl kaplıcalarında faaliyette<br />
olan dört hamamdan en eskisi olan<br />
Eskihamam Roma döneminden beri<br />
kullanılıyor. Gazlıgöl Kaplıcası suyunun<br />
içerisinde klorür, bromür, iyodür,<br />
florür, nitrat, sülfat, nitrit, hidrofosfat,<br />
karbonat, hidroarsenat, bikarbonat<br />
Çeşme Termal<br />
elemanları ile karbondioksit ve hidrojen<br />
gibi gazlar bulunuyor. Kaplıca,<br />
mide, karaciğer, safra kesesi, böbrek<br />
taşı, damar sertliğinin giderilmesinde<br />
büyük yararları ve tansiyon düşürücü<br />
niteliği ile tanınıyor.<br />
HÜDAİ TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Afyon’un Sandıklı İlçesine 8 km.<br />
uzaklıkta olan Hüdai Kaplıcaları çamur<br />
banyolarıyla ilgi gören yerlerden.<br />
Kaplıcanın suları jeolojik bir çatlama<br />
sonucu 500 m. derinlikten kaynıyor.<br />
Şifalı çamurları ise özel bir şekilde<br />
hazırlanan toprağın 60 0 C’lik şifalı suyla<br />
karıştırılması ile elde ediliyor. Böylece<br />
45 0 C sıcaklıkta bir çamur oluşuyor.<br />
Suyun kalsiyumsülfatı radyoaktiviteli<br />
olup, romatizma, nevralji, safra yolları,<br />
kadın hastalıkları, metabolizma bozukluklarına<br />
iyi geliyor.<br />
TERZİKÖY KAPLICASI<br />
Amasya’nın güneyinde belediye ve<br />
mücavir saha dışında kalan Terziköy<br />
Kaplıcası, Amasya il merkezine 30<br />
km. uzaklıkta bulunuyor. 37 derece su<br />
sıcaklığına sahip kaplıca, bikarbonatlı,<br />
kalsiyumlu, kısmen karbondioksitli bir<br />
bileşime sahip.<br />
İçme ve banyo kürleri uygulanan<br />
merkez, romatizma, mide ve bağırsak,<br />
böbrek ve idrar yolları, beslenme<br />
bozukluğu gibi hastalıklarda olumlu<br />
etki yapıyor.<br />
SEY HAMAMI TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Sey Hamamı, Ankara Kızılcahamam<br />
Çerkeş yolu üzerinde, Güvem<br />
Bucağı’nın 2 km. batısında,<br />
Kızılcahamam’a 16 km uzaklıktadır.<br />
Su sıcaklığı 43°C, Ph değeri 6.5 olan<br />
kaplıca suyu; bikarbonatlı, sodyumlu,<br />
kalsiyumlu, karbondioksitli ve florürlü<br />
bir bileşime sahip. Banyo ve içme kürlerine<br />
elverişli olan tesisten, romatizma,<br />
kalp ve kan dolaşımı bozuklukları,<br />
böbrek, idrar yolları ve kadın hastalıkları,<br />
mide ve bağırsak hastalıkları<br />
ile sinir hastalıklarının tedavisinde<br />
yararlanılıyor.<br />
GÖNEN TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Balıkesir’de Gönen çayı kenarında<br />
bulunan Gönen Termal Turizm<br />
Merkezi’nin su sıcaklığı 73 derece olup,<br />
hem banyo hem de içilmek suretiyle<br />
yararlanılıyor. Su buharının solunması<br />
müzmin üst ve alt solunum yolları<br />
iltihaplarının; mineralli suyun içilmesi,<br />
mide ve 12 parmak ülseri, hazımsızlık,<br />
safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak<br />
spazmlarının; banyo uygulamaları her<br />
çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntılara<br />
bağlı ağrı ve huzursuzlukların,<br />
kadın hastalıklarının tedavisinde, karın<br />
ameliyatları veya ortopedik ameliyat<br />
sonrası dönemlerinde yararlı oluyor.<br />
KÖS TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Bingöl - Karlıova yolu üzerinde yer alan<br />
Kös Termal Turizm Merkezi, Bingöl il<br />
merkezine 18 km. uzaklıkta bulunuyor.<br />
Merkezin 47 derece sıcaklıktaki suyu,<br />
sodyum, bikarbonatlı, sülfatlı, kısmen<br />
klorürlü ve radyoaktif bir bileşime<br />
sahip. İçme ve banyo kürleri şeklinde<br />
faydalanılabilen termal, romatizma,<br />
kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları,<br />
kadın, sinir ve kas yorgunluğu gibi<br />
hastalıklarda olumlu etki yapıyor.<br />
KARACASU TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Bolu iline bağlı Karacasu belediye sınırları<br />
içinde bulunan Karacasu Termal<br />
Turizm Merkezi, birkarbonatlı, sülfatlı,<br />
kalsiyumlu, magnezyumlu, karbondioksitli<br />
ve florürlü bir su bileşimine sa-<br />
73
SAKARYASPOR<br />
hip. 44 derece su ısısı ve 6,3 PH değeri<br />
ile dikkat çeken merkezden içme ve<br />
banyo kürleri şeklinde yararlanılabiliyor.<br />
Romatizma, kalp ve kan dolaşımı,<br />
kadın, böbrek ve idrar yolu, karaciğer,<br />
safra kesesi, beslenme bozukluğu gibi<br />
hastalıklara olumlu etki yapıyor.<br />
OYLAT TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Bursa iline bağlı İnegöl ilçesinin<br />
güneyinde yer alan Oylat Termal, şehir<br />
merkezine 27 km. uzaklıkta bulunuyor.<br />
Oylat Hamamı Kaynağı 40 °C, Sızı Suyu<br />
Kaynağı 30,5°C, Göz Suyu Kaynağı 10°C<br />
sıcaklığa sahip merkezde içme ve banyo<br />
kürlerinden yararlanılabiliyor. İçme<br />
kürleri, diürez kürlerde ve şişmanlıkta<br />
etkili, banyo kürlerinin sedatif özelliklerinden<br />
yararlanılıyor.<br />
ÇEKİRGE TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Bursa ilinin Çekirge mevkinde yer alan<br />
termal, içme ve banyo kürleri ile ünlü.<br />
Banyo kürleri romatizmal sendromlar,<br />
hareket sisteminin diğer ağrılı hastalıkları,<br />
kronik iltihaplı ve ağrılı kadın<br />
hastalıkları, damar tıkanıkları, bronşiektaziler;<br />
içme - banyo kompoze kürleri<br />
karaciğer, safra yolları, hafif diabet,<br />
kriz devrelerinin dışında gut hastalığı,<br />
kanda fazla miktarda yağ birikintileri<br />
görülen şişmanlıklarda etkili.<br />
ARMUTLU TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Bursa ili, Armutlu ilçesinin kuzeyinde<br />
ve Armutlu Belediyesi mücavir sahası<br />
içinde yer alan termal, il merkezine 2<br />
km. uzaklıkta konumlanmış. 57 derece<br />
su sıcaklığı, 6,2 - 6,5 PH değeri ve sülfatlı,<br />
bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu,<br />
sodyumlu ve karbondioksitli bileşimi ile<br />
ziyaretçilerini ağırlayan merkez, içme<br />
ve banyo kürleri için son derece uygun.<br />
Romatizma, kalp ve kan dolaşımı,<br />
kadın, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel<br />
rahatsızlıklar, beslenme bozukluğu gibi<br />
hastalıklara olumlu etki yapıyor.<br />
KESTANBOL TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Çanakkale iline bağlı Ezine ilçesinde<br />
bulunan termal, 67°C Ana Kaynak,<br />
47°C İkinci Kaynak, 68°C Çamur Suyu,<br />
31°C Hamam Kaynağı ve 21°C Göz<br />
Suyu Kaynağı sıcaklığı ile dikkat çekiyor.<br />
Banyo, çamur banyosu, inhalasyon<br />
ve serpinti kürleri şeklinde yararlanılabilen<br />
merkez, iltihaplı kadın hastalıkları,<br />
romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı<br />
kemik tüberkülozları, küçük çocuk-<br />
Kütahya Termal<br />
lardaki lenf bezleri şişkinlikleri, üst<br />
teneffüs yollarının spazmodik astmatiform<br />
sendromları ve serpinti (serosol)<br />
tarzında ve antibiyotikler yaparak üst<br />
teneffüs yolları ve akciğer hastalıklarında<br />
etkili.<br />
PAMUKKALE TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Denizli şehir merkezine 20 km. uzaklıkta<br />
Hierapolis harabelerinin yanında<br />
yer alan termal, hipotonik bir maden<br />
suyudur. Bikarbonat, sülfat, kalsiyum<br />
ve karbondioksit içeren suyu içme ve<br />
banyo kürleri için son derece uygun.<br />
İçme kürleri sindirim sistemi, özellikle<br />
mide, bağırsak, karaciğer, safra yolları<br />
fonksiyon bozuklukları, hipostenik<br />
dispepsiler, safra pigmentlerinden<br />
stazları, safra kesesi ve safra yollarının<br />
kronik iltihapları, taşları, şişmanlık,<br />
diabet, gut; banyo kürleri dolaşım<br />
sistemine ait hastalıklar, kalp, beyin<br />
ve etraf atar damarlardaki iskemik<br />
sendromlar, damar sertliği, tansiyon<br />
değişimi, bronşiyal astım vakaları,<br />
osteoartroz sınıfına giren ve bilhassa<br />
alt ekstremitlerde yerleşen romatizmal<br />
sendromlar, akut devresini geçirmiş ve<br />
stabilize durumdaki artritis sendromlarında<br />
etkili.<br />
ÇERMİK TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Diyarbakır-Çermik ilçe merkezinin<br />
doğusunda yer alan merkez, 48 derece<br />
su sıcaklığı ve 6,3 PH değeri ile özel bir<br />
tesis. Bikarbonatlı, klorürlü, karbondioksitli,<br />
hidrojen sülfürlü ve kısmen<br />
radyoaktif bir bileşime sahip olan suyu,<br />
içme ve banyo kürleri için kullanılabiliyor.<br />
Romatizma, deri, solunum yolu,<br />
kadın, eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara<br />
olumlu etki yapıyor.<br />
PASİNLER TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Pasinler ilçe merkezinde ve Erzurum-<br />
Tahran uluslararası geçiş yolu üzerinde<br />
yer alıyor.<br />
39 derece ile 45 derece arasında<br />
su sıcaklığına sahip olan merkez,<br />
bikarbonatlı, klorürlü, sodyumlu,<br />
karbondioksitli, kısmen radyoaktif bir<br />
bileşime sahip. İçme ve banyo kürleri<br />
>>> şeklinde yararlanılabilen termalde,<br />
romatizma, sinir ve kas yorgunluğu,<br />
sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme<br />
gibi hastalıkların tedavisine katkı<br />
sağlanıyor.<br />
ŞİFNE ILICA VE İÇMELERİ<br />
İzmir’in Çeşme belediye sınırları<br />
içinde kalan Şifne Ilıca ve İçmeleri,<br />
42°C Ilıca Kaynağı, 19°C Büyük İçme<br />
74
SEYAHAT<br />
Kaynağı ve 25°C Küçük İçme Kaynağı<br />
ile alternatifli bir tesis. Banyo, içme ve<br />
çamur kürleri şeklinde yararlanılabilen<br />
merkez, banyo ve çamur kürleri ile<br />
romatizmal hastalıklar, kadın hastalıkları,<br />
metabolizma bozuklukları<br />
üzerinde etkiliyken, içme kürleri ile de<br />
müshil etkisi yapıyor, karaciğer, safra<br />
kesesi ve pankreasın salgı faaliyetini<br />
hızlandırıyor.<br />
BALÇOVA TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
(Agememnon Termal Tesisleri)<br />
Balçova’nın batısında ve tarihi Agememnon<br />
yerleşmesi içinde yer<br />
alan termal, İzmir Adnan Menderes<br />
Havaalanı’na 25 km., şehir merkezine<br />
ise 8 km. uzaklıkta bulunuyor. Kaynak<br />
ve kuyu sularının sıcaklığı 45°C ile<br />
140°C arasında değişiyor. Tesisin suyu<br />
klorürlü, bikarbonatlı, sodyumlu, kalsiyumlu<br />
termal su olup ayrıca 112.46<br />
mg/l. karbondioksit, 4.52 mg/l. florür<br />
içeriyor. Fiziksel sınıflandırmaya göre<br />
Hipertermal (62 °C), Hipotonik termal<br />
sudur. Romatizmal hastalıklar, sindirim<br />
sistemi, göz hastalıkları, metabolizma<br />
bozuklukları, karaciğer-safra kesesi<br />
hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları,<br />
sinir sistemi hastalıkları merkezin<br />
tedavisine destek verdiği hastalıklar.<br />
ÇEŞME TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
İzmir ilinin batısında, Çeşme ilçesi<br />
sınırları içinde yer alan termal tesis,<br />
İzmir şehir merkezine 60 km. uzaklıktadır.<br />
55°C su sıcaklığı ve 6,58 PH<br />
değerine sahip su, hipertermal, hipotonik<br />
bir maden suyudur. Klorür, sodyum<br />
ve magnezyum açısından zengin olan<br />
sudan banyo şeklinde yararlanılıyor.<br />
KARAHAYİT TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Denizli ilinin kuzeyindeki Karahayit<br />
köyünde bulunan tesis 42°C ile 56°C<br />
arasından su sıcaklığına sahip. Hipertermal,<br />
hipotonik bir maden suyu olan<br />
Karahayit, sülfat, bikarbonat, kalsiyum<br />
ve karbondioksit özellikli bir su. İçme<br />
ve banyo kürleri şeklinde yararlanılan<br />
merkez, Pamukkale kaplıcasının suları<br />
ile aynı etkileri gösteriyor. İçme kürleri<br />
sindirim sistemi, özellikle mide, bağırsak,<br />
karaciğer, safra yolları fonksiyon<br />
bozuklukları, hipostenik dispepsiler,<br />
safra pigmentlerinden stazları, safra<br />
kesesi ve safra yollarının kronik iltihapları,<br />
taşları şişmanlık, diabet, gut;<br />
banyo kürleri ise dolaşım sistemine ait<br />
hastalıklar, kalp, beyin ve etraf atar damarlardaki<br />
iskemik sendromlar, damar<br />
sertliği, tansiyon değişimi, bronşiyal<br />
astım vakaları, osteoartroz sınıfına<br />
giren ve bilhassa alt ekstremitlerde<br />
yerleşen romatizmal sendromlar, akut<br />
devresini geçirmiş ve stabilize durumdaki<br />
artritis sendromlarında etkili.<br />
Terme Termal Turizm Merkezi<br />
Kırşehir belediye sınırları içerisinde<br />
yer alan Terme Termal Turizm Merkezi,<br />
40 °C ile 56 °C arasında su sıcaklığına<br />
sahip. Bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu,<br />
sodyumlu, sarbondioksitli, florürlü<br />
bir bileşimi olan suyundan içme ve<br />
banyo kürleri şeklinde yararlanılabiliyor.<br />
Romatizma, kalp ve kan dolaşımı,<br />
kadın, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel<br />
hastalıklar, ameliyat sonrası rahatsızlıklar<br />
ile eklem ve kireçlenme gibi<br />
hastalıklara olumlu etki yapıyor.<br />
ILGIN TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Ilgın kentinin doğusunda ve belediye<br />
sınırları içinde yer alıyor. Konya şehir<br />
merkezine 88 km. uzaklıkta bulunan<br />
merkez, Ilgın-Akşehir yolunun 2.<br />
kilometresinde konumlanmış. 42°C<br />
Lidya Sardes Termal<br />
su sıcaklığına 7.0 PH değerine sahip<br />
merkez, hipertermal, hipotonik ve<br />
radyoaktif bir maden suyu. Bikarbonat,<br />
kalsiyum, sodyum, karbondioksit<br />
bileşenler içeriyor ve içme, banyo ve<br />
inhalasyon kürleri yapılıyor. Kombine<br />
uygulamalar romatizmal sendromlar,<br />
karaciğer, safra yolları, metabolizma<br />
hastalıklarında etkilidir.<br />
HARLEK (ILICAKÖY) TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Kütahya-Eskişehir yolu üzerinde Kütahya<br />
belediyesi sınırları içinde yer alan<br />
Harlek (Ilıcaköy) Termal Turizm Merkezi,<br />
Kütahya şehir merkezine 27 km.<br />
uzaklıkta bulunuyor. 25,2°C ile 43°C<br />
arasında sıcaklığa sahip merkez, termal,<br />
hipotonik, oligometalik özelliklere<br />
sahip ve bikarbonat, sülfat, kalsiyum,<br />
magnezyum açısından oldukça zengin.<br />
İçme ve banyo kürleri şeklinde yararlanılabilen<br />
tesis, romatizmal hastalıklar,<br />
karaciğer, safra yolları ve cilt üzerinde<br />
etkili. Metabolizma hastalıklarında kan<br />
seviyesinde birikmiş bazı maddeleri ise<br />
temizleyebiliyor.<br />
75
SAKARYASPOR<br />
MURAT DAĞI TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Murat Dağı’nın kuzey yamaçlarında<br />
1700 m. yükseklikte orman arazisi<br />
içerisinde bulunan merkez, Gediz<br />
ilçe merkezine 27 km. uzaklıkta yer<br />
alıyor. 40 derece ile 42 derece arasında<br />
sıcaklığa sahip olan suyu, sülfatlı,<br />
kalsiyumlu, magnezyumlu, bromürlü<br />
ve radyoaktif bir bileşime sahip.<br />
İçme ve banyo kürleri ile ünlü olan<br />
merkez, romatizma, deri, kadın, sinir<br />
ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar,<br />
eklem ve kireçlenme, beslenme bozukluğu<br />
gibi hastalıkların tedavisinde<br />
başarılı sonuçlar alıyor.<br />
KURŞUNLU KAPLICASI<br />
Manisa Salihli belediye sınırları içerisinde<br />
yer alan Kurşunlu Kaplıcası,<br />
Salihli ilçe merkezine 6 km. uzaklıkta<br />
yer alıyor. Suyunun ısısı 52 derece olan<br />
kaplıca, bikarbonatlı, sülfatlı, kalsiyumlu,<br />
kükürtlü-hidrojenli, karbondioksitli<br />
bir bileşime sahip. İçme ve banyo<br />
kürleri şeklinde yararlanılabilecek<br />
olan merkez, romatizma, deri solunum<br />
yolu, kadın, sinirsel hastalıklar, ameliyat<br />
sonrası, eklem ve kireçlenme gibi<br />
hastalıklara iyi geliyor.<br />
MUĞLA SULTANİYE TERMAL TURİZM<br />
MERKEZİ<br />
Köyceğiz Gölü’nün batı sahilinde ve<br />
Ölemez Dağı’nın eteklerinde konumlanan<br />
Sultaniye Kaplıcaları Köyceğiz’e<br />
20 km., Dalyan köyüne 4 km. uzaklıkta.<br />
Türkiye’nin en yüksek (98.3) radyoaktif<br />
kaplıcası olan Sultaniye Kaplıcası, Endonezya’daki<br />
kaplıcadan sonra dünyada<br />
ikinci sırada yer alıyor. Ilıca suyunun<br />
bel ağrısı, romatizma, siyatik, nefrit,<br />
lumbago, nevtalfi, ruhi yorgunluklar,<br />
cilt ve kadın hastalıkları tedavisinde etkili<br />
olduğu söyleniyor. Kalsiyum klorür,<br />
kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfürür ve<br />
radon açısından zengin.<br />
39 derece sıcaklıktaki şifalı sudan<br />
yararlanabilmek için, 21 günlük tedavi<br />
süresince ilk girişte 10 dakikadan başlamak<br />
üzere günde iki kez banyo almak<br />
gerekiyor.<br />
KOZAKLI TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Nevşehir Kozaklı belediye sınırları<br />
içinde bulunan ve Kayseri-Ankara ana<br />
yoluna 24 km. uzaklıkta yer alan Kozaklı<br />
Termal Turizm Merkezi, 27 derece<br />
ile 93 derece arasında su sıcaklığına<br />
sahip. Klorürlü, sülfatlı, bikarbonatlı,<br />
sodyumlu, kalsiyumlu ve radyoaktif<br />
bir bileşime sahip sudan içme ve<br />
banyo kürleri şeklinde yararlanılıyor.<br />
Romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı,<br />
solunum yolları, kadın, sinir ve<br />
kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar,<br />
eklem ve kireçlenme, ameliyat sonrası<br />
rahatsızlıklar gibi hastalıklara olumlu<br />
etki yapıyor.<br />
AYDER TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Çamlıhemşin ilçe merkezine yaklaşık<br />
18 km. uzaklıkta bulunan Ayder Termal<br />
Turizm Merkezi, sodyum, sülfat,<br />
kükürtlü ve radyoaktif birleşime sahip<br />
suları ile ilgi çekiyor. 46 derece su<br />
sıcaklığı olan merkezde banyo kürleri<br />
yapılıyor. Romatizma, deri, kalp ve kan<br />
dolaşımı, solunum yolları, kadın, sinir<br />
ve kas yorgunluğu gibi hastalıklarda<br />
olumlu etki yapıyor.<br />
LADİK TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Ladik “Hamamayağı” ya da “Hıllaz”<br />
kaplıcası Samsun-Ankara yolunun<br />
doğusunda konumlanmış. Samsun il<br />
merkezine 60 km. uzaklıkta yer alan<br />
76
SEYAHAT<br />
merkez, içme ve banyo kürleri ile ünlü.<br />
38 derece su sıcaklığı olan ve bikarbonatlı,<br />
kalsiyumlu, magnezyumlu ve<br />
kısmen radyoaktif bir bileşime sahip<br />
olan Ladik Termal Turizm Merkezi,<br />
romatizma, sinir ve kas yorgunluğu,<br />
eklem ve kireçlenme, sinirsel hastalıklar,<br />
ameliyat sonrası yorgunluklar gibi<br />
hastalıklara olumlu etki yapıyor.<br />
Billoris Termal Turizm Merkezi<br />
Siirt’in güneyinde Botan çayı kenarında<br />
bulunan Billoris Termal Turizm Merkezi,<br />
33 derece ile 36 derece arasında<br />
değişen su sıcaklığına sahip. Siirt il<br />
merkezine 17 km uzaklıkta yer alan<br />
merkezin suyu, klorürlü, sülfatlı, bikarbonatlı,<br />
sodyumlu, hidrojen-sülfürlü,<br />
kalsiyumlu bir bileşime sahip. İçme ve<br />
banyo kürleri olan Billoris’te romatizma,<br />
deri, solunum yolları, kadın, sinir<br />
ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar,<br />
eklem ve kireçlenme, ameliyat sonrası<br />
rahatsızlıklar gibi hastalıkların tedavisi<br />
yapılıyor.<br />
YALOVA TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Marmara Bölgesinde, Yalova ilinin<br />
batısında, ormanlık bir boğaz içinde<br />
yer alan Yalova Termal Turizm Merkezi,<br />
şehir merkezine 11 km uzaklıkta bulunuyor.<br />
Hipertemal, hipotonik bir maden<br />
suyu olan merkez, sülfat, sodyum ve<br />
kalsiyum açısından zengin bir suya<br />
sahip. Su ısısı 55-60 derece arasında<br />
yer alan termal tesisten, banyo ve içme<br />
kürü şeklinde yararlanılabilir.<br />
Banyo kürleri romatizmal hastalıklar<br />
başta olmak üzere, hareket sisteminin<br />
ağrılı hastalıkları, ameliyat geçirmiş<br />
ağrılı batın hastalıkları, kronik iltihaplı<br />
ve ağrılı kadın hastalıkları, bacaklardaki<br />
bazı damar tıkanıkları, içme ve<br />
banyo kürleri ise diabet, gut, şişmanlık<br />
gibi metabolizma hastalıkları, kanda<br />
biriken kolesterin, lipid gibi yağ cisimlerinin<br />
temizlenmesi ve asit ürik birikiminin<br />
idrar yoluyla itrahinda etkilidir.<br />
SARIKAYA TERMAL TURİZM MERKEZİ<br />
Yozgat’ın Sarıkaya ilçe merkezinde<br />
bulunan termalde su sıcaklığı 44 ile<br />
47 derece arasında. Klorürlü, bikarbonatlı,<br />
sodyumlu, demirli, kalsiyumlu<br />
radyoaktif bir bileşime sahip olan termalin<br />
suyu, romatizma, deri, solunum<br />
yolları, kadın, sinir ve kas yorgunluğu,<br />
sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme,<br />
ameliyat sonrası rahatsızlıklar gibi<br />
hastalıklara olumlu etki yapıyor.<br />
Pasinler Kaplıcaları<br />
77
SAKARYASPOR<br />
ȘUBAT’TAN<br />
BU YANA...<br />
78
79
SAKARYASPOR<br />
TARAFTAR KÖȘESİ<br />
#BenimİçinSakaryaspor<br />
80
81
SAKARYASPOR<br />
DÜNYADA<br />
GÖRÜLMESİ<br />
GEREKEN YERLER<br />
HAYATINIZ BOYUNCA SEYAHAT ETMİȘ BİRİ OLABİLİRSİNİZ AMA<br />
PASAPORTUNUZDA BU ÜLKELER VE SEYAHAT ROTANIZDA BU<br />
MUHTEȘEM YERLER YOKSA HİÇBİR ANLAMI OLMAYABİLİR.<br />
ABU SİMBEL - MISIR<br />
Eski Mısır firavunlarından Ramses II<br />
(M.Ö. 1301-1235) devrine ait en önemli<br />
eser olan Abu Simbel Tapınakları; Nil<br />
Nehri kıyısında, Nübya Çölü kenarındaki<br />
Abu Simbel Dağı’nın kayaları oyularak<br />
yapılmış biri büyük, diğeri daha<br />
küçük olan yeraltı tapınaklarıdır.<br />
Abu Simbel, Mısır<br />
ANGEL ŞELALESİ - VENEZUELA<br />
Angel Şelalesi 979 metrelik bir kanyonda,<br />
807 metreden dökülmeye başlıyor.<br />
Venezuella’da bulunan şelale, Churun<br />
nehrinin kuzey dalına akıyor.<br />
ANGKOR WAT - KAMBOÇYA<br />
Guiness Rekorlar Kitabı’na göre dünyadaki<br />
en büyük dini yapı. 12 yüzyılın<br />
başlarında Kral II. Suryavarman için<br />
tapınak ve başkent olarak inşa edildi.<br />
Buradaki en büyük ve en iyi korunmuş<br />
tapınak, kuruluşundan beri önce Hindu,<br />
sonra Budist olarak hizmet verdi. Tapınak,<br />
klasik Khmer mimarisinin en somut<br />
örneği ve Kamboçya’nın sembolü.<br />
Ülkenin en önde gelen turistik cazibe<br />
merkezi olan Angkor Wat’ın yapısı,<br />
Hindu mitolojisindeki tanrıların evi olan<br />
Meru Dağı’nı çağrıştırmak üzere planlanmış.<br />
Bir hendeğin etrafındaki 3.6<br />
kilometrelik bir dış duvarın içinde, her<br />
biri diğerinin üzerinde inşa edilmiş üç<br />
dikdörtgen galeri bulunuyor. Tapınağın<br />
tam merkezinde her biri dikdörtgenin<br />
birer köşesine, bir adedi de tam ortaya<br />
gelecek şekilde yerleştirilen beş kule<br />
var.<br />
Angkor Wat, Kamboçya<br />
82
SEYAHAT<br />
Büyük Mercan Resifi, Avustralya<br />
BÜYÜK MERCAN RESİFİ -<br />
AVUSTRALYA<br />
Dünyanın en büyük mercan kayalığı<br />
bölgesi ve dünyadaki yedi büyük doğal<br />
manzaradan biri. Büyük Set Resifi, aynı<br />
zamanda “şeffaf ve temiz su altı ülkesi”<br />
olarak da adlandırılıyor. Farklı aşamalardaki<br />
üç bin mercan kayalığı, mercan<br />
adası, alüvyon ve lagünlerden oluşuyor.<br />
Dünyanın en güzel ve en büyük mercan<br />
topluluğu olan ve zincir şeklinde sıralanan<br />
Büyük Set Resifi’nin yüzölçümü 207<br />
bin kilometrekare.<br />
CHİCHEN İTZA - MEKSİKA<br />
MS 10. yüzyıla kadar Chichen Itza<br />
önemli bir Maya bölgesiydi. Daha<br />
sonraki bir dönemde Maya Uygarlığı<br />
düşüşe geçtiğinde, Toltek savaşçıları<br />
kontrolü ele alıp Chichen Itza’yı kendi<br />
başkentleri Tula’dan daha iyi bir yer haline<br />
getirdi. Chichen Itza’daki kalıntılar<br />
ne tamamen Mayalara, ne de Tolteklere<br />
ait; her iki kültürün fikir ve motiflerinin<br />
bir sentezidir. Burasının hükümdartanrı<br />
Topiltzin Quetzalcoatl’ın (Maya<br />
dilinde adı Kukulcan) yeni başkenti olduğu<br />
sanılıyor. Mekanın en dikkat çeken<br />
binası ona adanan piramit tapınak El<br />
Castillo (Kale). 9 katlı ve dört tarafından<br />
91 basamak yükselen piramit, daha<br />
eski bir piramidin üzerine inşa edilmişti.<br />
El Castillo’nun boyutları ve tasarımı<br />
muhteşem. Yılın günleri ve ayları basamakların<br />
ve terasların sayısıyla temsil<br />
ediliyor. 52 heykelli levha, 52 yıllık<br />
Maya zamanını anlatıyor. Merdivenleri<br />
kuzeye, güneye, doğuya ve batıya dönük<br />
binanın özenli düzenlenişi, ilkbahar ve<br />
sonbahar gündönümlerinde etkileyici<br />
bir portre çiziyor: Güneşin açısıyla<br />
oluşan gölgeler, merdivenin alt ve üst<br />
kısımlarında başı ve kuyruğu olan yılan<br />
kralın yeniden canlanışını ve tapınağın<br />
üstüne doğru tırmanışını anlatıyor.<br />
Angel Şelalesi, Venezuela<br />
83
SAKARYASPOR<br />
Chichen Itza’da, belki de Orta<br />
Amerika’nın en iyi top sahası yer alıyor.<br />
83 metre uzunluğunda, 8.2 metre<br />
yüksekliğinde ve birbirinden 27 metre<br />
uzaklıkta paralel iki duvarı var. Tapınaklar,<br />
sahanın iki ucunda yer alıyor.<br />
Oyunun dini anlamı bilinmiyor. Başı<br />
kesilmiş oyuncuları resmeden duvarlardaki<br />
rölyefler, oyunların ölümüne<br />
oynandığına işaret ediyor. Aztek zamanlarından<br />
kalma bir bulguya göre, topu<br />
duvarlardaki taş halkalardan geçiren<br />
oyunu kazanıyordu. Ödülü ise, izleyicilerin<br />
giysileriydi.<br />
ÇİN SEDDİ - ÇİN<br />
7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın<br />
Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak<br />
seçildi. Çin’in kuzeybatısı boyunca<br />
uzanıyor. Dünyanın en uzun savunma<br />
duvarı. Kalıntıları Po Hay körfezinde<br />
deniz kıyısında başlıyor, Pekin’in kuzeyinden<br />
geçerek batıya yöneliyor, Huang-<br />
Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya<br />
uzanıyor ve Gobi Çölü’nün güneyinden<br />
batıya yönelerek devam ediyor. Çin<br />
Seddi’nin temeli 20’den fazla ayrı ayrı<br />
krallık tarafından atıldı. Chu, Qi, Yan,<br />
Wei, Han, Zhao, Qin Krallıkları birbirinden<br />
korumak için sınırlarında ilk setler<br />
inşa ettiler. Qin, Zhao, Yan kralıkları<br />
Chichen Itza<br />
ise XiongNu, DongHu, LinHu, LouFaın<br />
saldırılarını durdurmak ve ülkenin<br />
kuzey sınırlarını koruma amacıyla da<br />
inşa ettiler. Çin’in ilk imparatoru Qin Shi<br />
Huanga, burayı boydan boya aşılmaz<br />
bir savunma duvarıyla kapatmaya karar<br />
verdi ve daha önceki krallıkların yaptırdığı<br />
duvarları birleştirerek uzattı. M.Ö.3.<br />
yüzyıldan M.S.17. yüzyıla kadar Çinliler<br />
seddi uzatmaya devam ettiler. Seddin<br />
yıkılmış olan kısımlarıyla birlikte uzunluğu<br />
6 bin kilometreyi buluyor. Bugün<br />
ayakta duran kısım Ming Hanedanı<br />
devrinden kalan 2 bin 500 kilometrelik<br />
set. Duvarın yüksekliği 4-6 metre, taban<br />
kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise<br />
6 metre civarında. Kalın olan yerlerin<br />
üzerinde atlar ve arabalar gidebiliyor.<br />
Kalın duvarlar boyunca siperlik ve okçu<br />
delikleri var. 200 metrede bir gözetleme<br />
kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir<br />
fener kulesi mevcut. Duvar üzerinde<br />
saray ve tapınaklara da rastlamak<br />
mümkün.<br />
EYFEL KULESİ - PARİS<br />
Fransa ‘nın sembolüdür. Yılda 6 milyon<br />
turist ziyaret ediyor. Eyfel Kulesi 1887<br />
ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel’in<br />
firması tarafından, Fransız Devrimi’nin<br />
Çin Seddi<br />
84
SEYAHAT<br />
Eyfel Kulesi, Paris<br />
100. yıl kutlamaları çerçevesinde inşa<br />
edildi. Aslında kulenin mimarı Gustave<br />
Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin’in<br />
siparişi üzerine tasarlayan Stephen<br />
Sauvestre’dir. Kulenin, 7 milyon 739 bin<br />
401 Frank 31 Sent tutan inşaat masrafları,<br />
Gustave Eiffel’in tahminlerinin<br />
1 milyon frank üstünde. 1889 yılındaki<br />
açılış tarihinden önceki 5 ayda 1,9 milyon<br />
kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar<br />
toplam masrafın 3/4’ü çıkartılmıştı.<br />
Böylelikle Eyfel Kulesi, daha başından,<br />
kazanç sağlayan bir şirket görünümüne<br />
bürünmüştü. 3 bin işçi 26 ay boyunca<br />
18 bin 38 adet demir parçayı 2,5 milyon<br />
perçinle bir araya getirdi. Eyfel Kulesi,<br />
dünyanın en güzel mimari yapılarından<br />
biri olarak kabul ediliyor. Parisliler onu<br />
Demir Bayan olarak adlandırıyor. İlk<br />
başlarda Eiffel, Kule’ye sadece 20 yıl<br />
için müsaade almıştı. Dolayısıyla, 1909<br />
yılında kulenin sökülmesi gerekiyordu.<br />
Ancak kule, iletişim için çok uygun<br />
yüksekliğe ulaştığından ve yeni yüzyılda<br />
Atlantik ötesi haberleşmeye imkân<br />
tanıdığından, kalmasına izin verildi.<br />
KOLEZYUM - ROMA<br />
İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan<br />
ve Flavianus Amfitiyatro olarak da<br />
bilinmekte olan Kolezyum bir arenadır.<br />
Usta bir komutan olan Vespasianus<br />
tarafından M.Ö. 72 senesinde yapımına<br />
başlandı ve M.S. 80 senesinde Titus<br />
devresinde tamamlandı. Daha ilerideki<br />
değişiklikler Domitian hükümdarlığı<br />
vaktinde yapılmıştır. İmparatorlar burda<br />
Roma halkını eğlendirebilmek amacıyla<br />
ve birazda kendi eğlenceleri için gladyatör<br />
dövüşleri düzenlerdi. Bunlardan<br />
farklı birçok halk gösterileri, taklit<br />
deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar,<br />
meşhur savaşların yeni baştan canlandırılması,<br />
klasik mitolojiye dayanan<br />
dramalar olurdu.<br />
Kolezyum daha sonrasında barınma<br />
yeri, iş dükkânları, dini kışlalar, istiham,<br />
taş ocağı, hıristiyan türbesi olarak türlü<br />
gayelerle kullanıldı. Esas ismi arena<br />
iken, sonradan, girişteki etkileyici heykelin<br />
ismini aldı. 7 Temmuz 2007 senesinde,<br />
Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan<br />
biri seçildi.<br />
KREMLİN SARAYI - MOSKOVA<br />
Moskova’daki Kremlin Sarayı, devrim<br />
öncesinde Rus çarlarının ikametgahıydı.<br />
Moskova Irmağı’ndan 40 m yüksekte<br />
Kolezyum, Roma<br />
85
SAKARYASPOR<br />
Machu Picchu, Peru<br />
bulunan Borovitskiy Burnu üzerinde<br />
28 hektarlık bir alana yayılan yapıların<br />
en eskisi Spasna Boru (Ormandaki<br />
Kurtarıcı Aziz) Kilisesi’dir. İlk Kremlin<br />
yerine İtalyan mimari anlayışında yeni<br />
bir saray yapıldı. 1487’de Beklemişhev<br />
Kulesi, 1490’da Borovitskaya Kulesi,<br />
Aziz Nikola ve Aziz Flor kapıları eklendi.<br />
3. İvan döneminde birkaç katedral daha<br />
yapıldı. Dini yapılar Bizans, diğer yapılar<br />
İtalyan etkisi taşırlar. 1527’den sonra<br />
yapılan değişiklikleri Alman, İngiliz ve<br />
Hollanda’lı mimarlar gerçekleştirdi.<br />
Kremlin’in önemli yapılarından olan<br />
Büyük İvan Çan Kulesi’nin yapımına<br />
1505’te başlanıp 1600’de tamamlandı.<br />
Kulede dünyanın en büyük çanı olan<br />
218 ton ağırlığındaki Çar Kolokol (Çanların<br />
Çarı) bulunuyor. 1838-1849 yılları<br />
arasında Bolşoy Kremlyovskiy Dvoryets<br />
(Büyük Saray) inşa edildi. 1932-1934’te<br />
Kremlin Tiyatrosu, 1961’de Kongreler<br />
Sarayı yapıldı. Günümüzde Kremlin,<br />
Rusya’nın bir simgesi durumuna geldi.<br />
Kremlin Sarayı, Moskova<br />
MACHU PİCCHU - PERU<br />
Güney Amerika’nın en çok turist çeken<br />
yerlerinden biri. Günlük 2 bin ziyaret-<br />
86
SEYAHAT<br />
çisi var. 1983 yılında UNESCO tarafından<br />
Dünya Kültür Mirası olarak ilan<br />
edildi. Bu İnka antik şehri, 7 Temmuz<br />
2007 tarihinde Dünyanın Yeni Yedi<br />
Harikası’ndan biri olarak seçildi. And<br />
Dağları’nın bir dağının zirvesinde, 2<br />
bin 360 metre yükseklikte, Urubamba<br />
Vadisi üzerinde kurulu, Peru’nun<br />
Cusco şehrine 88 kilometre mesafede<br />
bulunuyor. Şehir, İnka’lı bir hükümran<br />
olan Pachacutec Yupanqui tarafında<br />
1450 yıllarında inşa ettirildi. 200’den<br />
fazla, merdiven sistemiyle birbirine<br />
bağlı taş yapıdan oluşuyor. Şehir, ismini<br />
bir dağ zirvesinden almış. Şehrin tarım<br />
alanı olarak kullanılan teraslardan<br />
oluşan bölümleri, Eski Zirve (Quechua<br />
dilinde: Machu Picchu) denen dağın<br />
eteklerinde yer alıyor. Şehrin sonunda<br />
ise Genç Zirve (Quechua dilinde: Wayna<br />
Picchu) yükseliyor. İçinde 100’den fazla<br />
insan iskeletinin bulunduğu 50 adetin<br />
üzerinde mezar keşfedilmiş.<br />
Niagara Şelalesi, Kanada<br />
NİAGARA ŞELALESİ - KANADA<br />
Kuzey Amerika’nın doğusunda, ABD<br />
ile Kanada sınırı arasında, Niagara<br />
Nehri’nin üzerinde bulunuyor. 3 büyük<br />
şelaleden oluşuyor. Horseshoe (Atnalı<br />
Şelalesi) bunların en büyükleri. American<br />
Falls ve Bridal Veils Fall diğer iki<br />
küçük şelaleler. Niagara Şelalesi’nden<br />
yarım dakikada 168 bin metreküp su<br />
akıyor. Kuzey Amerika’nın en büyük şelalesi,<br />
10 bin yıl önce Kuzey Kutbu’ndan<br />
gelen buz kütlelerinin yol açtığı çöküntüler<br />
sonucu oluşmuş.<br />
Şelalenin çevresi Niagara Şelaleleri<br />
Parkı ve kardeş şehirler olan Niagara<br />
Falls-Ontario ve Niagara Falls-New<br />
York tarafından doğal koruma altında.<br />
Niagara ismi, yerli dildeki “Onguiaahra”<br />
(düz) kelimesinden geliyor. Şelale çevresinde<br />
yapılabilecek aktiviteler, Niagara<br />
Parkı’ndan büyük şelaleyi ve havaya<br />
uçan suların oluşturduğu gökkuşağını<br />
izlemek, şelalenin altına kadar ilerleyen<br />
bot gezilerine katılmak, ortası sınır<br />
kabul edilen Rainbow köprüsünden<br />
diğer ülkeye geçmek veya gümrüksüz<br />
mağazalardan alışveriş yapmak...<br />
Niagara Şelalesi 1932 yılında tamamen<br />
donarak buz oldu. Dünyanın tek ters<br />
akan şelalesi. Şelalenin suyu taşlara<br />
çarparak geri geliyor.<br />
OPERA BİNASI - AVUSTRALYA<br />
1959’da Sydney’e bir opera binası<br />
yapmak için düzenlenen tasarım<br />
yarışmasına 32 ülkeden 222 kişi katıldı.<br />
87
SAKARYASPOR<br />
Peri Bacaları, Kapadokya<br />
Kazanan neredeyse hiç tanınmayan,<br />
40’lı yaşlarında Hollandalı bir mimar,<br />
Joern Utzon oldu.<br />
Diğer yarışmacıların çoğu gibi binanın<br />
yapılacağı yeri hiç görmeden, fotoğraflara<br />
bakarak çalışmıştı. Tasarımı,<br />
kısmen Sydney’in eşsiz güzellikteki limanında<br />
duran yatların yelkenlerinden,<br />
kısmen de Meksika’da gördüğü Maya<br />
ve Aztek tapınaklarından ilham almıştı.<br />
Opera Binası resmen 20 Ekim 1973’te,<br />
Kraliçe II. Elizabeth tarafından açıldı.<br />
Bina, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana<br />
inşa edilmiş en güzel yapılarından biri<br />
olma iddiasını taşır.<br />
En iyi limanın suları üzerinden görüntü<br />
veren bina, havalanmaya hazır dev bir<br />
kuğuyu andırır.<br />
PERİBACALARI - KAPADOKYA<br />
Günümüzde Türkiye’nin en önemli<br />
turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya<br />
her yıl dünyanın her yerinden<br />
gelen yüz binlerce turist tarafından<br />
ziyaret ediliyor.<br />
Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin<br />
dünyada en güzel bütünleştiği yerdir.<br />
Coğrafik olaylar Peribacalarını oluştururken,<br />
tarihi süreçte, insanlar da,<br />
bu peribacalarının içlerine ev, kilise<br />
oymuş, bunları fresklerle süsleyerek,<br />
binlerce yıllık yaslı medeniyetlerin<br />
izlerini günümüze taşımıştır.<br />
Dünyada bir benzeri daha bulunmayan<br />
ve olağanüstü bir doğa mucizesi olan<br />
Kapadokya, orta Anadolu bölgesinde<br />
Aksaray, Nevşehir, Niğde, Kayseri ve<br />
Kırşehir illerinin kapladığı alanın ortak<br />
adıdır. Üst Myosen dönemde Kapadokya<br />
bölgesindeki Erciyes, Hasandağ ve<br />
Güllüdağ’da meydana gelen volkanik<br />
patlamalar sonucunda bölgede volkanik<br />
tüflerden büyük bir plato oluşmuş,<br />
Kızılırmak nehri ve rüzgarın on binlerce<br />
yıl boyunca bu platoyu aşındırmasıyla<br />
bir doğa harikası olan peribacaları<br />
ortaya çıkmıştır.<br />
TAJ MAHAL - HİNDİSTAN<br />
Babür İmparatorluğu’nun 6. hükümdarı<br />
Şah Cihan -Şah-ı Cihan tarafından,<br />
Hindistan’ın Agra şehrinde, Jumna<br />
Nehri’nin kıyısında yaptırılmış.<br />
Efsaneye göre yapımı bittikten sonra,<br />
türbe işçilerinin kolları aynı yapıttan<br />
bir tane daha yapılmaması için kesilmiş.<br />
Bugün Hindistan’ın en fazla turist<br />
çeken bölgesi. Bulunduğu şehrin birçok<br />
noktasından açıkça görülebilen Taj Mahal,<br />
Türk-İslam Mimarisi’nin en önemli<br />
yapıtları arasında yer alıyor. Dünyada<br />
aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel<br />
anıt olarak kabul edilen bu türbe, Şah<br />
Cihan’ın büyük bir aşkla sevdiği eşi<br />
Arcümend Banu’nun doğum sırasında<br />
ölümü üzerine, onun hatırasına<br />
yaptırılmış. Agra ilinin dışında Yamuna<br />
Irmağı’nın kıyısında, 305x580 metre<br />
ölçülerinde dikdörtgen avluda yer alan<br />
Tac Mahal, dört cephesinin ortalarında<br />
33 metre yüksekliğindeki taç kapılarıyla<br />
75 metre yüksekliğindeki anıt kubbeyi<br />
çevreliyor. İç mekanı örten 30 metre<br />
yüksekliğindeki alt kubbeyle üst kubbe<br />
arasında türbe mekanı kadar ölü hacim<br />
var. Mümtaz Mahal ve Şah Cihan’in<br />
sandukaları üst katta, kubbenin altında.<br />
Sandukaların bulunduğu yerdeki<br />
kubbede insan ağzından çıkan her ses<br />
7 kez yankılanacak şekilde bir akustiğe<br />
sahip. Şah’ın ve eşinin asıl lahitleri ise,<br />
en alt katta bulunuyor. Taç Mahal’in yüz<br />
binlerce akik, sedef ve firuze gömülü<br />
olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142<br />
yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri<br />
inci mevcut.<br />
YASAK ŞEHİR - ÇİN<br />
Pekin’in, görülmesi gereken yerlerinden<br />
bir tanesi de Yasak Şehir denen,<br />
88
SEYAHAT<br />
Taj Mahal, Hindistan<br />
uzun zamanlar Çin İmparatorunun hem<br />
saray, hem devlet, hem de reayanın<br />
yaşadığı bir şehir fonksiyonu icra eden<br />
büyük mekandır. Oryantalistler tarafından<br />
Yasak Şehir olarak isimlendirilen<br />
idari kompleksin Çince karşılığı Evrenin<br />
Merkezindeki Şehir; Zihincheng’dir.<br />
Adı ülkenin merkezindeki şehir demek<br />
oluyor ki, Çin için taşıdığı önemi bir<br />
ölçüde ifade ediyor bu isim. Yasak<br />
Şehrin antik saray olarak fonksiyonu,<br />
bizdeki Topkapı Sarayı’na benzemektedir.<br />
Ama yapı olarak dünyada ikinci bir<br />
benzeri bulunmamaktadır. Yasak Şehir<br />
yaklaşık 720 dönümlük bir alan üzeri<br />
kurulmuştur. 800 bina ve 9999 odadan<br />
oluşmaktadır.<br />
Opera Binası, Avustralya<br />
89
SAKARYASPOR<br />
SAĞLIKLI<br />
BESLENİYOR<br />
MUSUNUZ?<br />
İNSANIN BÜYÜME, GELİȘME, SAĞLIKLI VE ÜRETKEN OLARAK UZUN<br />
SÜRE YAȘAMASI İÇİN GEREKLİ OLAN BESİN ÖĞELERİNİ YETERLİ<br />
MİKTARLARDA ALIP VÜCUDUNDA KULLANMASI OLARAK TANIMLANAN<br />
BESLENME, YAȘAMIMIZIN VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇASI.<br />
BU BESİN ÖĞELERİNİN HERHANGİ BİRİ ALINMADIĞINDA VEYA<br />
GEREĞİNDEN AZ YA DA ÇOK ALINDIĞINDA, BÜYÜME VE GELİȘMENİN<br />
ENGELLENDİĞİ VE SAĞLIĞIN BOZULDUĞU BİLİMSEL OLARAK ORTAYA<br />
KONMUȘ BİR GERÇEK. VÜCUDUN BÜYÜME VE GELİȘMESİ, VERİMLİ<br />
ÇALIȘMASI, DIȘ ETKENLERE VE HASTALIKLARA KARȘI DİRENÇLİ<br />
OLABİLMESİ İÇİN SAĞLIĞIN TEMELİNİ OLUȘTURAN YETERLİ VE<br />
DENGELİ BESLENME ÖNEMLİDİR.<br />
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME<br />
Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi<br />
ve çalışması için gerekli olan<br />
besin öğelerinin her birinin yeterli<br />
miktarlarda alınması ve vücutta uygun<br />
şekilde kullanılması “yeterli ve dengeli<br />
beslenme” dir. Besin öğeleri vücudun<br />
gereksinmeleri düzeyinde alınamazsa,<br />
yeterli enerji oluşmadığı ve vücut<br />
dokuları yapılamadığından “yetersiz<br />
beslenme” durumu oluşur. Birey yeterince<br />
yemesine karşın, uygun seçim yapamadığı<br />
ya da yanlış pişirme yöntemi<br />
uyguladığı zaman bu besin öğelerinin<br />
bazılarını alamayabilir. Bu durumda,<br />
o besin öğesinin vücut çalışmasındaki<br />
işlevi yerine getirilemediğinden yine<br />
sağlık bozukluğu oluşur. Bu durum da<br />
“dengesiz beslenmedir”.<br />
BESİN ÖĞELERİ VE VÜCUT ÇALIŞMA-<br />
SINDAKİ ETKİNLİKLERİ<br />
İnsanın gereksinmesi olan ve besinlerin<br />
bileşiminde yer alan 40’ı aşkın besin<br />
öğesi kimyasal yapılarına ve vücut<br />
90
SAĞLIK<br />
çalışmasındaki etkinliklerine göre 6<br />
grupta toplanır.<br />
BUNLAR:<br />
Proteinler, yağlar, karbonhidratlar,<br />
madenler, vitaminler ve sudur.<br />
PROTEİNLER: Proteinler hücrelerin<br />
esas yapısını oluşturur. Belirli hücreler<br />
birleşerek vücuttaki organları<br />
ve dokuları meydana getirir. Protein,<br />
büyüme ve gelişme için en önemli besin<br />
öğesidir. Birçok hücre zamanla ölür ve<br />
yenileri yapılır. Bu nedenle proteinler,<br />
hücrelerin sürekliliği için de önemlidir.<br />
Vücudun savunma sistemlerinin, vücut<br />
çalışmasını düzenleyen enzimlerin, bazı<br />
hormonların da esas yapıları proteindir.<br />
Protein aynı zamanda vücutta enerji<br />
kaynağı olarak da kullanılır. Yetişkin<br />
insan vücudunun ortalama yüzde 16’sı<br />
proteinden oluşur.<br />
YAĞLAR: Yetişkin insan vücudunun<br />
ortalama yüzde 18’i yağdır. Birey harcadığından<br />
çok yediğinde vücudun yağ<br />
oranı artar, harcadığından az yediğinde<br />
ise azalır. Bu nedenle vücut yağı insanın<br />
başlıca enerji deposudur. Enerji kaynağı<br />
olmadığında, vücuttaki yağ deposu<br />
kullanılır. Yağ en çok enerji veren besin<br />
öğesidir. Vitaminlerin bir bölümü vücuda<br />
yağla alınır. Yağ doygunluk hissi verir.<br />
Deri altı yağı vücut ısısını kontrol eder.<br />
KARBONHİDRATLAR: Karbonhidratların<br />
başlıca görevi vücuda enerji sağlamasıdır.<br />
Günlük enerjimizin çoğunu<br />
karbonhidratlardan sağlarız. İnsan<br />
vücudunda karbonhidratlar çok az<br />
miktarda glikojen olarak bulunur. Glikojen<br />
en çok karaciğerde yer alır. Diğer<br />
organlarda ve kaslarda da bir miktar<br />
glikojen bulunur. Kanda glikoz şeklinde<br />
belirli miktarda bulunması, dokulara<br />
sürekli enerji sağlanması bakımından<br />
önemlidir. Yetişkin insan vücudundaki<br />
toplam karbonhidrat miktarı yüzde 1’in<br />
altındadır.<br />
MİNERALLER (MADENLER): Yetişkin<br />
insan vücudunun ortalama yüzde 6’sı<br />
madenlerden oluşur. Madenlerin bir<br />
bölümü iskelet ve dişlerin yapıtaşıdır.<br />
Diğer bir bölümü vücut suyunun dengede<br />
tutulmasını sağlar. Bazı madenler,<br />
vücutta besin öğelerinden enerji<br />
oluşmasında ve zorunlu oksijenin<br />
taşınmasında gereklidir. Bazı madenler<br />
de vücudun çalışmasını düzenleyen<br />
enzimlerin bileşiminde yer alır.<br />
91
SAKARYASPOR<br />
VİTAMİNLER: Vitaminlerin bir bölümü,<br />
besinlerle aldığımız karbonhidrat, yağ<br />
ve proteinden enerji elde edilmesine ve<br />
hücrelerin oluşması ile ilgili biyokimyasal<br />
olayların düzenlenmesine yardımcı<br />
olurlar. Bazı vitaminler, kalsiyum ve<br />
fosfor gibi madenlerin kemik ve dişlere<br />
yerleşmesine yardımcıdır. Bazı vitaminler<br />
de vücut için gerekli bazı besin öğelerinin<br />
bozulmadan işlevini sürdürmesi<br />
ve bazı zararlı maddelerin etkilerinin<br />
azaltılmasında yardımcıdırlar.<br />
SU: Su, besinlerin sindirimi, dokulara<br />
taşınmaları, hücrelerde kullanılmaları<br />
sonucu oluşan zararlı atıkların ve<br />
vücutta oluşan fazla ısının atılması için<br />
gereklidir. Vücuttaki bütün kimyasal<br />
olaylar çözelti içinde oluştuğundan,<br />
vücutta yeterince su bulunması yaşam<br />
için zorunludur. Yetişkin insan vücudunun<br />
ortalama yüzde 59’u sudur. Bebeklerin<br />
vücudunda su oranı yetişkinlerden<br />
daha yüksektir. Bütün besin öğeleri<br />
birlikte alındığında vücut normal<br />
büyüme ve gelişimini, sağlıklı ve güçlü<br />
çalışmasını sürdürür.<br />
GÜNLÜK ALINMASI GEREKEN<br />
BESİNLER<br />
Yeterli ve dengeli beslenmek için<br />
değişik yaş, cinsiyet ve özel durumlardaki<br />
bireylerin enerji ve besin öğeleri<br />
gereksinmeleri farklıdır. Besinlerimiz,<br />
içerdikleri besin öğelerinin türleri ve<br />
miktarları yönünden farklıdır. Bazı<br />
besinler proteinden, bazıları karbonhidrattan<br />
zengindir. Bu nedenle, besinlerimizi,<br />
besleyici değerleri yönünden<br />
4 grup altında toplayabiliriz. Bu grup<br />
içinde yer alan besinler, birbirinin yerini<br />
tutar. Günlük beslenmemizde her gruptan<br />
besin bulunur ve bunların miktarları<br />
gereksinmemize uygun olursa, yeterli<br />
ve dengeli besleniriz:<br />
GRUP 1:<br />
Süt ve sütten yapılan yiyecekler:<br />
Bu grup kalsiyum için en iyi kaynaktır.<br />
Süt, yoğurt, peynir, çökelek, süt ile yapılan<br />
tatlılar bu gruba girer. Bu gruptaki<br />
yiyeceklerin herhangi birinden veya bir<br />
kaçından günde 2 porsiyon yenilmelidir.<br />
En az bir büyük su bardağı süt veya yoğurt,<br />
iki kibrit kutusu büyüklükte peynir,<br />
bir küçük kase muhallebi veya sütlaç<br />
bir porsiyon kabul edilir.<br />
Bu gruptaki yiyecekler özellikle büyümekte<br />
olan çocuklar, gebe ve emzikli<br />
kadınlar ile yaşlılar için önemlidir. Yetişkin<br />
ve normal durumda olan kişilere<br />
92
SAĞLIK<br />
günde iki porsiyon, çocuklar, gebe-emzikli<br />
kadınlar ve yaşlılar 3-4 porsiyon<br />
almalıdır.<br />
GRUP 2: Et, tavuk, balık, yumurta, kuru<br />
nohut, fasulye, mercimek ve bu besinlerden<br />
yapılan ürünler:<br />
Bu gruptaki besinler protein, B vitaminleri<br />
ve demir açısından zengindir. Enerji<br />
de verirler. Herhangi birinden ya da bir<br />
kaçından her gün iki porsiyon yenilmelidir.<br />
Bu grup besinler, öğle ve akşam<br />
birinci yemeği oluşturur. Öğünlerden<br />
birinde kuru baklagil, birinde etli sebze<br />
yemeği yeterlidir. Etin yerine balık veya<br />
tavuk da yenilebilir. Gençler, gebe-emzikli<br />
kadınlar bu gruptan 3 porsiyon<br />
almalıdır.<br />
GRUP 3: Taze sebze ve meyveler:<br />
C vitamini, birçok vitamin ve mineral<br />
gereksinmemizi bu gruptan karşılarız.<br />
Karnabahar, kereviz, patlıcan, enginar,<br />
pancar, kabak, domates, salatalık, biber,<br />
yeşil yapraklı sebze ve otlar, havuç,<br />
her türlü meyveler bu gruba girer. Bu<br />
gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden<br />
veya bir kaçının karışımından her gün<br />
5-7 porsiyon yenilmelidir<br />
GRUP 4: Tahıllar ve tahıllardan yapılan<br />
yiyecekler:<br />
Bu grup temel enerji kaynağımızı oluşturur.<br />
Ekmek, makarna, şehriye, pirinç,<br />
bulgur, kuskus, börekler, un ve irmikten<br />
yapılan tatlılar bu gruptandır. Ekmek,<br />
her öğün yediğimiz yiyecektir. Yetişkin<br />
bir kişi için öğünlerde bile 1-2 orta dilim<br />
ekmek yeterlidir. Hareketi fazla olan<br />
kişiler bunun iki üç katını yiyeceği gibi,<br />
daha çok oturarak iş yapan kişilerin bir<br />
porsiyondan fazla yemelerine gerek<br />
yoktur. Hareketli kişiler yaptıkları işin<br />
derecesine göre 2-3 porsiyon yiyebilirler.<br />
Bu gruptan günde 4-6 porsiyon yenilmelidir.<br />
Bu gruplarda belirtilmeyen,<br />
fakat yiyeceklerimize lezzet vermek için<br />
kullandığımız yağlar, şeker, salça ve<br />
baharat vardır. Şeker ve şekerli tatlılar<br />
vücuda sadece enerji sağladığından<br />
bunların fazla tüketilmesi şişmanlığa<br />
neden olur. Beden hareketi çok olan<br />
işçiler ve sporcular her yemekte tatlı<br />
yiyebilirler. Günlük yediğimiz yağların<br />
aşağı yukarı yarısı, yiyeceklerimizin bileşiminden<br />
gelir. Özellikle etle pişirilen<br />
yemeklere ilaveten yağ koymaya gerek<br />
yoktur. Katı ve sıvı yağlardan dengeli bir<br />
şekilde yenmelidir. Günlük bir kişinin<br />
alacağı yağ miktarı 20-30 g. (2-3 silme<br />
yemek kaşığı) kadardır. Bu yağın 1/3’ü<br />
bitkisel sıvı yağlar, 1/3’ü zeytinyağı,<br />
1/3’ü katı yağ olmalıdır.<br />
Besinlerin satın alınması, hazırlanması,<br />
pişirilmesi ve saklanması sırasında<br />
dikkat edilmesi gereken kurallar<br />
Besinlerin hazırlanmaları sırasında<br />
uyulması gereken bazı sağlık ve<br />
temizlik kuralları vardır. Bu kurallara<br />
uyulmaması besin zehirlenmeleri gibi<br />
sonuçlar doğurabilir.<br />
* Sağlam, zedelenmemiş, bozuk<br />
olmayan besinler seçilmeli ve satın<br />
alınmalıdır.<br />
* Besinlerin hazırlanma, saklanma ve<br />
servis edilmeleri sırasında hastalık etmeni<br />
mikroorganizmalar ile kirlenmesi<br />
önlenmelidir.<br />
* Hastalık yapabilecek şüpheli besinler,<br />
özellikle küflenmiş olanlar yenilmemelidir.<br />
* Zehirli mantarları gözle ayırt etmek<br />
mümkün olmadığı için kültür mantarları<br />
dışında mantar tüketilmemelidir.<br />
* Hazırlama, saklama ve servis sırasında<br />
kullanılan araç-gereçlerde mikroorganizmaların<br />
çoğalması önlenmelidir.<br />
*Mutfak ve yemek yenen yerlerin temizliğine<br />
özen gösterilmelidir.<br />
* Çiğ yenecek sebze ve meyveler, pişirilecek<br />
taze sebzeler ve kuru meyveler,<br />
temizlenmiş ve pişmeye hazır tavuk,<br />
balık, parça etler ve yumurta iyice<br />
yıkanmalıdır.<br />
* Sebze ve meyveler toz, topraklarından<br />
ve ilaç kalıntılarından temizlenmesi için<br />
bir müddet su dolu bir kapta bekletildikten<br />
sonra, bol su ile birkaç kez<br />
yıkanmalıdır.<br />
*Herhangi bir haşere ve mikroorganizma<br />
bulaşmasından kuşkulanılırsa, taze<br />
sebzeler 20 dakika tuzlu veya klorlu<br />
suda bekletilmelidir.<br />
93
SAKARYASPOR<br />
* Besinlerin bakteriler tarafından<br />
çıkarılan toksinlerden başka zehirli<br />
maddelerle karışması veya kirlenmesi<br />
önlenmelidir.Özellikle temizlik maddeleri,<br />
DDT gibi haşere öldürücü ilaçlardan<br />
sakınmalıdır.Bu gibi maddeler<br />
besinlerden uzak yerlerde; örneğin depo<br />
olarak kullanılan ayrı oda veya kilerlerde,<br />
etiketlenmiş olarak saklanmalıdır.<br />
* Besinlerin hazırlanması, saklanması,<br />
pişirilmesi, servis için sıcak tutulması,<br />
yeniden ısıtılması sırasında uygulanacak<br />
sıcaklık dereceleri bakterilerin<br />
çoğalmasını önleyecek yeterlilikte<br />
olmalıdır.<br />
* Et, tavuk, balık, süt, yumurta ve<br />
bunlarla hazırlanmış yemekler 16-49<br />
C arasındaki en tehlikeli bölgede, asla<br />
bırakılmamalıdır.<br />
* Besinler oda sıcaklığında bütün gece<br />
boyunca bırakılmamalıdır.<br />
* Toz ve haşerelerden korumak için üzeri<br />
daima kapalı olarak saklanmalıdır.<br />
* Sıcak yemekler en kısa sürede<br />
soğutularak buzdolabına konulmalıdır.<br />
Pişmiş yemekler, oda sıcaklığında kendi<br />
kendine soğutulmaya bırakılmamalıdır.<br />
* Çabuk bozulan et, tavuk, balık, süt,<br />
yumurta gibi besinlerin dükkanlarda<br />
güneşten uzak ve buzdolabında saklanmaları<br />
gerekir. Satın alındıktan sonra<br />
yine bekletilmeden hemen buzdolabına<br />
konulmalıdır.<br />
* Dondurulmuş besinler, buzdolabının<br />
alt raflarında bekletilerek çözdürülmelidir.<br />
Çözülme işi oda sıcaklığında,<br />
radyatör üzerinde ve altında, hafif ateşte<br />
veya güneşli yerde yapılmamalıdır.<br />
* Çözülmüş besinler bekletilmeden<br />
pişirilmelidir.<br />
* Etler, birer yemeklik miktarlarda, yassı<br />
bir şekilde paketlenmiş olarak dondurulmalıdır.<br />
* Kırık, çatlak ve kirli yumurtalar satın<br />
alınmamalıdır.<br />
* Kıyma ve organ etleri kısa sürede<br />
tüketilmelidir.<br />
* Süt ve sütlü besinler, krema, deniz<br />
ürünleri, soğuk etler, ordövrler, kanepeler,<br />
sosis, salam, yumurta ve yumurtalı<br />
besinler, kremalı pasta ve tatlılar, kıyma<br />
kullanılmış besinler, sandviçler devamlı<br />
olarak buzdolabında (+50C’nin altında)<br />
saklanmalıdır.<br />
* Ekmek, çörek, kurabiye yapmak için<br />
hamurun mayalandırılması besleyici<br />
değerini artırır.<br />
* Ekmek ince dilimlenip kızartılırsa<br />
besleyici değeri azalır.<br />
* Tarhananın besleyici değeri yüksektir.<br />
Pişirirken içine pişmiş nohut, mercimek,<br />
havuç eklenmesi değerini daha<br />
da artırır. Tarhana yapılırken güneşte<br />
kurutulursa, süt ve yoğurt aydınlık yerde<br />
bekletilirse vitamin B2, vitamin B6 ve<br />
folik asit değerleri azalır.<br />
* Yumurta, süt, yoğurt, peynir ve tahinle<br />
yapılan tatlıların besleyici değerleri,<br />
sadece un, yağ, şeker kullanılarak yapılanlardan<br />
daha fazladır. Şeker yerine<br />
pekmez kullanılması besleyici değerini<br />
daha da artırır.<br />
* Sütlü tatlı yaparken şeker önceden<br />
konur ve birlikte pişirilirse veya fırında<br />
yüksek sıcaklıkta pişirilirse, protein değeri<br />
azalır. Pastörize veya sterilize uzun<br />
ömürlü sütleri kullanın.<br />
* Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi<br />
besinler iyi pişirildiğinde sindirimi kolaylaşır<br />
ve protein değeri artar.<br />
* Yumurta çiğ yenirse ya da sarısının etrafı<br />
yeşillenecek kadar hızlı ateşte, uzun<br />
süre pişirilirse, besleyici değeri azalır.<br />
* Sebzelerden yapılan salatalara limon<br />
veya sirke eklenir, bekletilirse A ve C<br />
vitamini değeri azalır.<br />
* Sebzeler doğrandıktan sonra bekletilirse,<br />
haşlama ve pişirme suları atılırsa<br />
vitamin ve mineralleri azalır.<br />
* Meyveler kesildikten ya da suyu<br />
sıkıldıktan sonra bekletilirse C vitamini<br />
değeri azalır. Hatta sıkılmış meyve suları<br />
buzdolabında bekletilse bile vitamin<br />
değeri azalır.<br />
* Yağ yakıldıktan sonra yemeğe konursa,<br />
sağlığa zararlı duruma gelir.<br />
* Yoğurdun yeşilimsi suyu atılırsa vitamin<br />
değeri azalır. Yine, yoğurt torbaya<br />
konup süzülür, süzülen suyu atılırsa<br />
vitamin kaybı olur.<br />
* Ambalajlanmış ürünleri alırken mutlaka<br />
etiket bilgilerini okuyunuz.<br />
* Ambalajlanmış ürünlerde özellikle<br />
son kullanma tarihlerine dikkat ediniz.<br />
Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri<br />
satın almayınız.<br />
* Üzerinde etiketi olmayan, ambalajı<br />
bozulmuş ve kapağı bombeleşmiş olan<br />
konserveler sağlık için son derece<br />
zararlıdır.<br />
94
SAĞLIK<br />
SAĞLIKLI<br />
BESLENMEDE<br />
ADIM<br />
1 Günlük tükettiğiniz besinlerin<br />
çeşitli olmasına özen gösterin. Bu<br />
besinlerin çoğunluğunu hayvansal<br />
gıdalar yerine bitkisel gıdalardan seçin.<br />
*Besinlerden en iyi şekilde yararlanabilmeniz<br />
için, mevcut olan çeşitli besinleri<br />
bir arada tüketmeye özen gösterin.<br />
*Günde sabah, öğle ve akşam olarak<br />
3 öğün beslenin. Kahvaltı günün en<br />
önemli öğünüdür, öğün atlamayın ve<br />
düzenli beslenin.<br />
*Daha çok doğal ve taze besinleri tercih<br />
edin.<br />
2 Günlük beslenmenizde ekmek ve<br />
tahıl grubu besinlerin (bulgur, mısır,<br />
pirinç, makarna v.b.) bulunmasına özen<br />
gösterin.<br />
*Günlük enerji gereksiniminin en az<br />
yüzde 55’i karbonhidratlardan sağlanmalıdır.<br />
Yeterli miktarda karbonhidrat<br />
(kompleks karbonhidratlar) ve posa<br />
içeren besinler tüketin.<br />
3 Her gün birkaç kez çeşitli taze<br />
sebze ve meyve yiyin (günde 5-7<br />
porsiyon).<br />
*Sebze ve meyveler; vitamin-mineral ve<br />
posa gereksinimini karşılar. Posa özellikle<br />
bağırsak hareketlerini düzenler,<br />
kan şekeri ve kolesterol düzeylerinin<br />
düşmesine yardımcı olur.<br />
*Her öğünde mutlaka taze sebze ve<br />
meyve yiyin.<br />
95
SAKARYASPOR<br />
SAĞLIK<br />
4 Her gün orta düzeyde fiziksel<br />
aktivite yaparak vücut ağırlığınızı<br />
tavsiye edilen sınırlarda tutun. (Beden<br />
Kitle İndeksi 20-25 olmalıdır).<br />
*Besinlerle aldığınız enerji miktarı ile<br />
harcadığınız enerji miktarını dengeleyerek<br />
vücut ağırlığınızı koruyabilirsiniz.<br />
Vücut ağırlığınızın boyunuza uygun<br />
olmasına dikkat edin.<br />
*Yeterli ve dengeli beslenmeyle birlikte<br />
düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite,<br />
kalp ve solunum fonksiyonlarını düzenler,<br />
osteoporozu önler ve bireylerin<br />
sağlıklı kalmasına yardımcı olur.<br />
*Her gün düzenli olarak yürüyüş yapın.<br />
6 Yağlı et ve et ürünleri (sucuk,<br />
salam, sosis vb.) yerine balık, tavuk,<br />
hindi eti veya kuru fasulye, nohut,<br />
mercimek gibi kurubaklagilleri tercih<br />
edin.<br />
*Yağ ve kolesterol yönünden zengin<br />
olan hayvansal kaynaklı besinler yerine<br />
kuru baklagilleri tercih edin. Böylece<br />
yağ ve kolesterol alımını azaltmış<br />
olursunuz.<br />
*Günlük protein alımınızı hayvansal ve<br />
bitkisel kaynaklardan dengeli olarak<br />
alınmasına özen gösterin. Diyette daha<br />
çok sebze/meyve, tahıl ürünleri ve<br />
kuru baklagiller tüketilerek kompleks<br />
karbonhidrat, vitamin/mineral ve posa<br />
alımı arttırılmalıdır.<br />
9 Günlük tuz alımınızı azaltın<br />
(ortalama 1 çay kaşığı).<br />
*Sofrada yemeklerinizin tadına bakmadan<br />
tuz ilave etmeyin.<br />
*Salamura, konserve, zeytin ve turşu<br />
gibi tuz içeren besinlerin tüketimini<br />
azaltın.<br />
10 Mümkünse alkol kullanmayın.<br />
Eğer kullanıyorsanız en aza indirin.<br />
*Bir gram alkol 7 kalori içerir. Alkol ile<br />
birlikte enerjisi yüksek olan besinlerin<br />
(çerez, kuruyemiş ve bazı yağlı besinler)<br />
tüketilmesi alınan enerjiyi arttırarak<br />
kilo alımına sebep olmaktadır.<br />
5 Günlük tükettiğiniz yağ<br />
miktarını kontrol edin. Yağdan gelen<br />
enerji miktarı, toplam enerjinin<br />
yüzde 30’unu geçmeyecek şekilde<br />
olmalıdır. Yemeklerinizde hayvansal<br />
kaynaklı yağlar yerine, doymamış<br />
yağ asitlerinden zengin bitkisel sıvı<br />
yağları (zeytinyağı, ayçiçek, mısırözü vb.<br />
yağları) kullanın.<br />
*Yemeklerinizi pişirirken haşlama,<br />
ızgara ve fırında pişirme yöntemlerini<br />
kullanın, kızartma ve kavurma yöntemlerinden<br />
kaçının.<br />
*Etli pişirdiğiniz yemeklere ayrıca yağ<br />
ilave etmeyin.<br />
7 Yağsız veya az yağlı süt ve süt<br />
ürünlerini (yoğurt, peynir, kefir v.b.)<br />
yiyin.<br />
*Düzenli olarak süt veya yoğurt tüketilmesi<br />
kemik sağlığınız için de çok<br />
önemlidir.<br />
*Pastörize veya sterilize süt için.<br />
8 Az şekerli besinleri tercih edin,<br />
çay şekeri gibi rafine şekerleri<br />
mümkün olduğunca tüketmeyin,<br />
tatlılar ve şekerli içeceklerin tüketimini<br />
sınırlandırın.<br />
* Rafine şeker, şekerli içecekler, tatlılar,<br />
pasta, kek vb. besinler bileşimindeki<br />
şeker ve çeşitli soslar (karamel sos, çikolata<br />
sos vb.) nedeniyle yüksek enerji<br />
içerir. Bu besinlerin yenilme sıklığını<br />
azaltarak vücut ağırlığınızı kontrol<br />
altında tutun.<br />
11 Besinlerinizin hazırlanması,<br />
pişirilmesi sırasında hijyen kurallarına<br />
dikkat edin. Yiyeceklerinizi pişirirken<br />
haşlama, fırında ve buharda<br />
pişirme yöntemlerini tercih edin.<br />
Kızartmalardan kaçının. Böylece<br />
yemeklerinize ekleyeceğiniz yağ, tuz ve<br />
şeker miktarını azaltmış olursunuz.<br />
12 Bebeklerinizi ilk 6 ay sadece<br />
anne sütüyle besleyin ve 6 aydan sonra<br />
uygun besinlere başlayarak yeterli ve<br />
dengeli beslenmelerini sağlayın.<br />
96