Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SUNUŞ<br />
Yusuf Aydın<br />
Güvenal Gaz Genel Müdürü<br />
Değerli Okurlarımız,<br />
Millet olarak oldukça zor ve<br />
sıkıntılı günler yaşadık. 15<br />
Temmuz gecesi, Boğaziçi ve<br />
Fatih Sultan Mehmet köprülerinin<br />
trafiğe kapatıldığını görerek öncelikle<br />
hepimiz hain bir terör saldırısından<br />
şüphelendik. Ancak ilerleyen saatlerde<br />
durumun çok daha ciddi olduğu ortaya<br />
çıktı. Paralel Devlet Yapılanmasının<br />
mensubu olan subayların başını<br />
çektiği bir cunta, askeri müdahalede<br />
bulunuyordu.<br />
Ancak Cumhurbaşkanımız Recep<br />
Tayyip Erdoğan, canlı yayına<br />
bağlanarak Başkomutanlık vasfıyla,<br />
halkı, ülkeyi darbecilere teslim<br />
etmemeye, meydanlara çıkmaya<br />
ve havalimanlarına gitmeye davet<br />
etti. Başkomutanımız Recep Tayyip<br />
Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlarca<br />
insan sokaklara dökülerek darbecilere<br />
karşı durdu ve demokrasiyi teslim<br />
etmeyeceklerini gösterdi. Sonraki<br />
gecelerde de aynı karşı duruş devam<br />
etti.<br />
Biz de Güvenal Gaz olarak, dergimizin<br />
2. sayısının kapağında, bu korkusuz<br />
ve kahraman millete teşekkür etmek<br />
ve efsanevi direnişlerini yüceltmek<br />
istedik.<br />
15 Temmuz Darbe Girişimi esnasında<br />
şehit düşen 241 vatandaşımıza<br />
Allah’tan rahmet diliyor; gazi<br />
olan 2.194 vatandaşımıza sonsuz<br />
saygılarımızı ve minnetimizi<br />
sunuyoruz.<br />
Güvenal Gaz<br />
büyüyor<br />
Son yıllarda ülkemiz, birçok alanda<br />
önemli gelişmeler kaydetti; alt yapı<br />
yatırımları ve ekonomik sağlamlığı ile<br />
güçlü bir ülke olduğunu gösterdi. Biz<br />
de şirket olarak ülkemizin gösterdiği<br />
gelişmeye ve sunduğu vizyona paralel<br />
bir şekilde büyümeye devam ediyoruz.<br />
Hedeflerimizi ve büyüme<br />
stratejilerimizi doğru uygulamalarla<br />
birleştirerek yeni başarılara imza<br />
atıyoruz. Azim ve kararlılıkla çalışıyor<br />
ve ülkemize hizmet eden önemli<br />
bir marka olmanın haklı gururunu<br />
yaşıyoruz. Yeni istasyonlarımız ve<br />
projelerimizle her zaman büyümeye<br />
ve bu millete hizmet etmeye devam<br />
edeceğiz.<br />
Saygılarımla.<br />
İstasyon<br />
2 Sonbahar 2016
İçindekiler<br />
Güvenal Gaz İstasyon<br />
Sonbahar 2016<br />
Sayı: 2<br />
Güvenal Gaz Adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Yusuf Aydın<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Nuray Erdogan<br />
nuray@kaizenmedya.com.tr<br />
Yazı İşleri Müdürü<br />
Hünkar Görel<br />
Yazı İşleri<br />
Bikem Öğünç<br />
Meltem Önder<br />
yaziisleri@medyapan.com<br />
Grafik Tasarım<br />
Engin Görel<br />
Reklam Tasarım<br />
Rukiye Dündaroğlu<br />
Güldane Aday<br />
info@kaizenmedya.com<br />
Yayına Hazırlık<br />
Kaizen Medya<br />
Mustafa Kemal Mahallesi,<br />
2139. Sokak, Ekim Plaza,<br />
No: 2/8, Çankaya/Ankara<br />
(0312) 219 5003<br />
www.kaizenmedya.com.tr<br />
Renkayrım/Baskı ve Cilt<br />
Arkadaş Basım San. Ltd. Şti.<br />
www.arkadasbasim.com.tr<br />
Basım Tarihi: 5 Ekim 2016<br />
Yayın Türü: Yerel Süreli<br />
Yönetim Yeri<br />
Güvenal Gaz Genel Müdürlük<br />
Söğütözü Mah. 2176. Sok. No:7<br />
Kat:20 Platin Tower İş Merkezi<br />
Çankaya/ANKARA<br />
www.guvenalgaz.com.tr<br />
40 Gezi<br />
Harikalar Diyarı<br />
KAZ DAĞLARI<br />
Oksijeniyle ciğerlerimizi doldurduğumuz çam<br />
ormanlarından Homeros’un destanlarına varan<br />
esintisiyle denizin tuzunu üzerinde taşıyan<br />
Kaz Dağları… Efsaneleriyle nam salmış “Bin<br />
Pınarlı İda…” Karış karış her toprağında farklı<br />
kültürlere ait unsurları bulabileceğiniz Anadolu<br />
mozaiğinde, gidilmesi, görülmesi ve belki de<br />
en çok korunması gereken yerlerden biri…<br />
Gidenler gitmeyenlere anlatsın; görmeyen,<br />
koklamayan, bu güzelliği fark etmeyen<br />
kalmasın!<br />
İstasyon<br />
4 Sonbahar 2016
6 Haberler<br />
Güvenal Gaz<br />
İstasyonlarında Kurban<br />
Bayramı Kutlamaları<br />
7 Haberler<br />
Güvenal Gaz<br />
Yöneticileri Edremit’te<br />
Bir Araya Geldi<br />
8 Haberler<br />
Güvenal Gaz<br />
Şimdi de<br />
Niğde’de<br />
10 Haberler<br />
Güvenal Gaz<br />
Tavşanlı İstasyonunu<br />
Yeniledi<br />
12 Haberler<br />
Güvenal Gaz’dan<br />
Araç Bakım<br />
Kampanyası<br />
13 Haberler<br />
Güvenal Gaz Beyşehir<br />
Off-Road Şenliklerine<br />
Sponsor Oldu<br />
14 Haberler<br />
Güvenal Gaz<br />
Sektördeki<br />
Yerini Koruyor<br />
16 Röportaj<br />
Güvenal Gaz<br />
Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Basri Aydın<br />
22 Gündem<br />
Müşteri,<br />
Velinimetinizdir!<br />
26 Röportaj<br />
Güvenal Gaz<br />
Lojistik Müdürü<br />
İlhami Arslan<br />
32 İletişim 34<br />
Başarının Ardında<br />
“Duygusal Zekâ”<br />
50 Gündem 52 Gezi 58 Sağlık 62<br />
Sonbaharı<br />
Karşılarken...<br />
Röportaj<br />
Termopet Yönetim<br />
Kurulu Başkanı<br />
Cemil Direkci<br />
Yeni Keşifler İçin<br />
Sıcak Rotalar<br />
44 Röportaj<br />
Bolat Petrol’ün<br />
Sahibi ve İstasyon Müdürü<br />
Kadir Bolat<br />
Bu Hastalıklar<br />
Erkekleri Tehdit Ediyor<br />
46 Sanat<br />
ÇİNİ<br />
Toprak sırlarını<br />
yaşamla paylaşıyor<br />
Edebiyat<br />
Vatan Şairi<br />
Mehmet Akif Ersoy<br />
İstasyon<br />
5 Sonbahar 2016
HABERLER<br />
Güvenal Gaz İstasyonlarında<br />
Kurban Bayramı Kutlamaları<br />
Güvenal Gaz, tüm bayramlarda olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da<br />
müşterilerinin ve çalışanlarının bayram sevincine ortak oldu. Türkiye genelindeki<br />
istasyonlarında Kurban Bayramı’nı kutlayan Güvenal Gaz, birlik, beraberlik ve<br />
kardeşlik mesajları verdi.<br />
Her dini ve milli bayramı<br />
istasyonlarında<br />
coşkuyla kutlayan ve<br />
hem müşterilerinin hem de<br />
çalışanlarının bayram sevincine<br />
ortak olan Güvenal Gaz, Kurban<br />
Bayramı’nı da yine çeşitli<br />
aktivitelerle kutladı. Güvenal<br />
Gaz, Türkiye genelindeki<br />
istasyonlarında Kurban Bayramı<br />
için düzenlemeler yaparak<br />
müşterilerine hoş sürprizler<br />
sundu.<br />
Güvenal Gaz istasyonlarına<br />
gelenler, palyaçolarla<br />
karşılanırken palyaçolar<br />
aracılığıyla küçük-büyük herkese<br />
Türk Bayrağı ve Güvenal Gaz<br />
logolu balonlar dağıtıldı.<br />
Çocukların gönüllerince eğlendiği<br />
etkinliklerde, Kurban Bayramı’nın<br />
birlik ve paylaşma ruhu yaşatıldı.<br />
Bayram kutlamalarını 4 gün<br />
boyunca sürdüren firma, birlik ve<br />
beraberliğe dair önemli mesajlar<br />
iletti.<br />
İstasyon<br />
6 Sonbahar 2016
Güvenal Gaz Yöneticileri<br />
Edremit’te Bir Araya Geldi<br />
Güvenal Gaz Yönetimi, merkezdeki departman müdürleri ve bölge müdürleriyle<br />
Balıkesir Edrenmit’te, iki gün süren bir toplantı organize etti. 2016 yılı<br />
değerlendirmelerinin ve 2017 yılına dair planlamaların yapıldığı toplantının<br />
ardından Kaz Dağları Milli Parkı da gezildi.<br />
2016 yılını “Market Yılı”<br />
ilan eden ve hedeflerine<br />
ulaşan Güvenal Gaz, 2017<br />
yılı için de hazırlıklarına başladı.<br />
Bu kapsamda Güvenal Gaz üst<br />
yönetimi, 4-6 Ağustos 2016<br />
tarihleri arasında, merkezdeki<br />
departman müdürleri ve bölge<br />
müdürleriyle Edremit’te bir<br />
araya geldi. İki gün süren<br />
toplantılarda keyifli anlar<br />
yaşandı.<br />
Düzenlenen toplantının birinci<br />
gününde tekne ile civardaki<br />
koylar gezilirken, ikinci günü<br />
Kaz Dağları Milli Parkı ve<br />
civarında yer alan Hasan<br />
Boğuldu, Zeus Tepesi, Emine<br />
Çınarı gibi tarihi ve doğal<br />
bölgeler de gezildi. İkinci gün<br />
akşam saatlerinde düzenlenen<br />
toplantıda Güvenal Gaz<br />
Genel Müdürü Yusuf Aydın,<br />
katılımcılara şunları söyledi:<br />
“2016 yılını Market Yılı ilan<br />
etmiştik, şu ana kadar başarılı<br />
olduğumuzu söyleyebilirim.<br />
2017 yılının da “Departman<br />
ve Bölge Müdürleri Yılı”<br />
olmasını istiyorum. Sizlerin<br />
gayretlerinizin bizi çok daha<br />
iyi noktalara götüreceğine<br />
inanıyorum. Bizi diğer<br />
firmalardan ayıran en belirgin<br />
farkımız, ekibimizdir ve bu<br />
diğer şirketlerin sahip olamadığı<br />
bir kaynaktır.” 2015 yılında<br />
Çanakkale’de gerçekleştirdikleri<br />
toplantıda 600 kişiyken bugün<br />
800 kişi olduklarına da dikkat<br />
çeken Yusuf Aydın, “Yenilikçi<br />
bir firmayız ve sürekli kendimizi<br />
yeniliyoruz. 3 istasyonumuzda<br />
yenileme çalışmalarımız devam<br />
ediyor. Biz yönetim olarak hep<br />
sizlere yakınız ve arkanızdayız”<br />
şeklinde konuştu.<br />
İstasyon<br />
7 Sonbahar 2016
HABERLER<br />
Güvenal Gaz<br />
Şimdi de Niğde’de<br />
Türkiye’nin 75 ilindeki otogaz ve akaryakıt istasyonlarında hizmet standartlarını<br />
koruyan ve yükselten Güvenal Gaz, kalitesini şimdi de Niğde’ye taşıdı. Türkiye’nin<br />
gelişmesine katkıda bulunarak büyümeyi hedefleyen Güvenal Gaz’ın Niğde<br />
istasyonunda Türkiye Petrolleri’nin akaryakıt ürünleri de satışa sunuluyor.<br />
Türkiye’de 20 yıldır<br />
otogaz ve akaryakıt<br />
sektöründe hizmet<br />
veren Güvenal Gaz, şubelerini<br />
çoğaltıyor ve bayi ağını da<br />
genişletiyor. 2017 hedefleri<br />
arasında kendine ait şubelerini<br />
arttırmak olan firmadan yeni<br />
istasyon haberleri de gelmeye<br />
devam ediyor.<br />
Güvenal Gaz son olarak<br />
Niğde istasyonunu hayata<br />
geçirerek burada sürücülere<br />
güvenli otogaz ve akaryakıt<br />
ürünleri ulaştırıyor.<br />
Niğde ile Bor ilçesi arasındaki<br />
karayolu üzerinde konumlanan<br />
Niğde istasyonunda, Güvenal<br />
Gaz ürünlerinin yanı sıra<br />
firmanın çözüm ortaklarından<br />
olan Türkiye Petrolleri’nin<br />
akaryakıt ürünleri de satışa<br />
sunuluyor.<br />
1 Temmuz tarihi itibariyle<br />
açılan Güvenal Gaz Niğde<br />
istasyonunda market, mescit,<br />
dinlenme alanları, araç yıkama<br />
ünitesi gibi alanlar mevcut.<br />
İstasyon<br />
8 Sonbahar 2016
HABERLER<br />
Güvenal Gaz<br />
Tavşanlı İstasyonunu Yeniledi<br />
Türkiye genelinde otogaz ve akaryakıt istasyonlarıyla hizmet veren Güvenal Gaz,<br />
2016 yılının son çeyreğinde istasyon yenileme çalışmalarına hızla devam ediyor.<br />
Kütahya Tavşanlı istasyonunu da yenileyen firma, müşterilerine kusursuz hizmet<br />
vermek için çalışıyor.<br />
Güvenal Gaz Türkiye<br />
genelindeki istasyon<br />
ve bayileriyle, araç<br />
kullanıcılarına kaliteli otogaz<br />
ve akaryakıt ürünleri sunmaya<br />
devam ediyor. Ürünlerinin<br />
kalitesi kadar istasyon<br />
standartlarına da önem veren<br />
firma bu kapsamda bazı<br />
istasyonlarında yenilemeler<br />
yaparak müşterilerinin<br />
konforunu arttırıyor. Son<br />
olarak Kütahya Tavşanlı<br />
istasyonunu yenileyen<br />
Güvenal Gaz, burada da yine<br />
sürücülerin her türlü ihtiyacını<br />
karşılamaya yönelik çalışmalar<br />
yaptı. Güvenal Gaz’ın Tavşanlı<br />
istasyonunda, diğer tüm<br />
şubelerinde olduğu gibi,<br />
market, tuvalet, mescit, oto<br />
yıkama ünitesi ve dinlenme<br />
alanları mevcut.<br />
İstasyon<br />
10 Sonbahar 2016
HABERLER<br />
Güvenal Gaz’dan<br />
Araç Bakım Kampanyası<br />
Türkiye’nin 75 ilinde kalite standartları yüksek otogaz ve akaryakıt istasyonlarıyla<br />
hizmet veren Güvenal Gaz, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan özel çalışmalar<br />
ve kampanyalar da düzenliyor. Son olarak Kütahya’daki istasyonunda<br />
düzenlediği kampanyayla ilgi toplayan firma, farklı kampanya ve etkinliklerine<br />
devam edecek.<br />
Güvenal Gaz, kapsamlı<br />
ve her türlü ihtiyaca<br />
cevap veren<br />
istasyonlarıyla bugün pek çok<br />
araç sürücüsünün tercih ettiği<br />
ve güvendiği markalardan biri.<br />
Bunda, sunduğu ürünlerin<br />
kalitesinin etkili olması<br />
kadar istasyonlarındaki<br />
konfor, yenilikçi yaklaşımlar,<br />
dinlenme alanı gibi imkânlar<br />
ve müşterilerin aradığı pek çok<br />
şeyi bulabildikleri marketlerin<br />
olmasının da payı var. Ancak<br />
Güvenal Gaz çalışmalarını<br />
bunlarla sınırlı tutmuyor.<br />
Müşteri memnuniyetini çalışma<br />
prensiplerinin başına koyan<br />
şirket, farklı zamanlarda, farklı<br />
bölgelerdeki istasyonlarında<br />
düzenlediği kampanyalarla da<br />
müşterilerinden tam not alıyor.<br />
Son olarak Kütahya’daki<br />
istasyonunda düzenlediği<br />
otogaz ayarı, filtre ve bakım<br />
kampanyasıyla yine dikkatleri<br />
üzerine çeken Güvenal Gaz,<br />
istasyondan alışveriş yapan<br />
tüm müşterilerine bir kupon<br />
vererek, oto sanayide anlaşmalı<br />
olduğu firmaya yönlendirdi.<br />
Böylelikle müşterilerine ücretsiz<br />
gaz ve filtre bakımı yapma<br />
olanağı sunan firmanın amacı,<br />
bu tarz kampanyalarla, biraz<br />
olsun rutinin dışına çıkmak ve<br />
müşterilerine farklılıklar sunarak<br />
onların yanında olduğunu<br />
hissettirmek.<br />
İstasyon<br />
12 Sonbahar 2016
Güvenal Gaz<br />
Beyşehir Off-Road Şenliklerine<br />
Sponsor Oldu<br />
Beyşehir Off-Road Şenlikleri, 15-17 Temmuz tarihleri arasında, Beyşehir<br />
Belediyesi ve Beyşehir Off-Road Kulübü’nün işbirliğiyle düzenlendi.<br />
Şenliğe Güvenal Gaz da sponsor olarak destek verdi.<br />
Güvenal Gaz, bugün<br />
Türkiye genelindeki<br />
istasyonlarında<br />
sunduğu kaliteli hizmeti, üstün<br />
performanslı ürünleri ve güler<br />
yüzlü ekibiyle tercih ediliyor.<br />
Hizmet verdiği sektöre değer<br />
katan yatırımlar gerçekleştiren<br />
şirket, aynı zamanda çevreye<br />
duyarlı ve sporu destekleyen<br />
yaklaşımlarıyla da dikkat<br />
çekiyor.<br />
Bu bağlamda çeşitli kurum ve<br />
kuruluşlara destek olan Güvenal<br />
Gaz, son olarak Konya Beyşehir<br />
Belediyesi ve Beyşehir<br />
Off-Road Kulübü’nün işbirliğiyle<br />
düzenlenen Beyşehir Off-Road<br />
Şenliklerine sponsor olarak<br />
destek verdi.<br />
15 Temmuz’da ilçe dışından<br />
ilçeye gelerek off-road<br />
müsabakalarına katılan pilotlar,<br />
yarışların düzenleneceği<br />
alanda kurulan çadırlı kampta<br />
konakladı.<br />
16 Temmuz günü brifing<br />
ve yarış için kayıtların<br />
başlangıcının ardından<br />
katılımcılar düzenlenen şehir<br />
turuna katıldı ve ardından<br />
tarihi Eşrefoğlu Camisi ziyaret<br />
edildi. Aynı gün akşam, kamp<br />
ateşi etkinliğinin ardından 17<br />
Temmuz Pazar günü ise offroad<br />
yarışları gerçekleştirildi.<br />
Yarışların ardından dereceye<br />
giren isimlere ödül ve kupaları<br />
düzenlenen törende verildi.<br />
İstasyon 13 Sonbahar 2016
HABERLER<br />
Güvenal Gaz<br />
Sektördeki Yerini Koruyor<br />
T. C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Haziran-2016 tarihli,<br />
Resmi İstatistik Programı Kapsamında bulunan “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları<br />
(LPG) Piyasası Sektör Raporu” yayımlandı. İlk 6 ayın verilerine göre, Güvenal<br />
Gaz, 10. sıradaki yerini korumaya ve satış payını arttırmaya devam ediyor.<br />
E<br />
nerji Piyasası Düzenleme<br />
Kurumu (EPDK) tarafından<br />
düzenli olarak yayımlanan<br />
“Sıvılaştırılmış Petrol Gazları<br />
(LPG) Piyasası Sektör Raporu”na<br />
göre Güvenal Gaz, 2016 yılının<br />
ilk 6 ayındaki toplam satışa<br />
bakıldığında, 10. sırada yer alıyor.<br />
Daha önceki dönemlerdeki yerini<br />
koruyan ve satış payını arttıran<br />
Güvenal Gaz, yaptığı yatırımların<br />
karşılığını almaya ve satış payını<br />
arttırmaya devam ediyor.<br />
Rapora genel bakış<br />
Rapora göre, rafinerici lisansı<br />
sahiplerinin 2016 yılı Haziran<br />
ayında LPG üretimi geçen yılın<br />
aynı ayına göre %5,3 artarak<br />
84.915 ton oldu. Rafinerici ve<br />
dağıtıcı lisansı sahiplerinin 2016<br />
yılı Haziran ayında LPG ithalatı<br />
ise, geçen yılın aynı ayına göre<br />
%4,5 azalarak 294.038 ton oldu.<br />
2016 yılı Haziran ayında en çok<br />
ithalat yapılan ülkelerin sıralaması<br />
ise şöyle: Cezayir, Rusya, ABD,<br />
Kazakistan, Norveç ve Fransa.<br />
Dağıtıcı lisansı sahiplerince 2016<br />
yılı Haziran ayında 72.499 ton<br />
tüplü LPG, 14.922 ton dökme<br />
LPG, 257.160 ton otogaz LPG<br />
olmak üzere toplam 344.581<br />
ton LPG satışı yapıldı. Aynı<br />
dönemde, tüplü LPG %21, dökme<br />
LPG %4,3 ve otogaz %74,6<br />
pazar payına sahip oldu. Dağıtıcı<br />
lisans sahiplerince, 4.925 ton<br />
Standardize LPG satışı yapıldı.<br />
İstasyon<br />
14 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Güvenal Gaz Yönetim Kurulu Başkanı Basri Aydın<br />
“Yolumuza güvenle<br />
devam ediyoruz”<br />
Bugün 53 tanesi kendine ait olan istasyonlarında otogaz ve akaryakıt satış<br />
hizmeti, bayilik sistemi ile çalışan 280 noktaya da oto gaz sevkiyatı hizmeti<br />
veren Güvenal Gaz, yılların deneyimiyle özellikle LPG’li araç kullanıcıları için bir<br />
“güven istasyonu”. Kuruluşundan bu yana, en iyi ve en kaliteli hizmeti sunan<br />
Güvenal Gaz’ın Yönetim Kurulu Başkanı Basri Aydın, “Biz büyük bir aileyiz ve<br />
yolumuza güvenle devam ediyoruz” şeklinde konuşuyor.<br />
Güvenal Gaz, 1997<br />
yılında, Adıyaman’ın<br />
Gölbaşı ilçesinde<br />
kurulmuş olan bir aile şirketi.<br />
Aile bireylerinin oto galeri<br />
sektöründeki birikimlerinden<br />
yola çıkarak kurulan şirket, ilk<br />
başlarda mutfak tüpü üzerine<br />
faaliyet gösteriyor, Adıyaman,<br />
Malatya, Gaziantep, Diyarbakır,<br />
Kahramanmaraş ve çevresindeki<br />
illerde mutfak tüpü dağıtımı<br />
yapıyordu. 2000 yılında<br />
Türkiye’de ilk kez piyasaya oto<br />
gaz ürünü çıkınca ileriyi gören<br />
Güvenal Gaz, bu sektöre yöneldi.<br />
Güvenal Gaz’ın bugüne gelişini<br />
yönetim Kurulu Başkanı Basri<br />
Aydın anlatıyor:<br />
“Mutfak tüpündeki gaz ile<br />
oto gaz aynı üründür aslında<br />
ama 2000 yılında, oto gazın<br />
Türkiye’de ilk kez ürün olarak<br />
araçlarda kullanımı başladı. Bir<br />
yandan da doğalgaz kullanımı<br />
hızla yayılmaya başlayınca<br />
tüp gaz piyasası iyice daraldı.<br />
Burada mesele ileriyi görebilmek<br />
tabi… Böylelikle biz de oto gaz<br />
sektörüne yöneldik. Ardından<br />
oto gaz ve akaryakıt istasyon<br />
işletmeciliği geldi. Sektördeki<br />
değişim bizi buna yöneltti.<br />
İstasyon kiralamaya, istasyon<br />
işletmelerini satın almaya<br />
ve yönetmeye başladık. O<br />
dönemde pazar çok yeniydi<br />
ve kimse bu sektöre girmeye<br />
kolay kolay cesaret edemiyordu.<br />
LPG hakkında söylenenler<br />
insanları korkutuyordu. 2005<br />
yılında EPDK (Enerji Piyasası<br />
Düzenleme Kurulu) kuruldu.<br />
EPDK kurulunca sektör,<br />
yasaların denetimine ve devletin<br />
gözetimi altına girmiş oldu. O<br />
günden sonra da piyasa canlandı<br />
ve pasta daralmaya başladı.<br />
Sektöre adım atan diğer şirketler<br />
pastayı daralttığı için biz de<br />
bayilik noktasında Güvenal<br />
İstasyon<br />
16 Sonbahar 2016
Güvenal Gaz<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Basri Aydın<br />
Gaz olarak ilerlemeye ama aynı<br />
zamanda kendi istasyonlarımızı<br />
da kurmaya karar verdik. Hem<br />
toptan hem de perakende olarak<br />
işimizi devam ettirdik.”<br />
Kendinize ait kaç<br />
istasyonunuz var? Bununla<br />
beraber kaç bayiniz<br />
bulunuyor?<br />
İşletmesi bize ait olan, 53 tane<br />
faal istasyonumuz bulunuyor.<br />
Bu istasyonların resmi anlamda<br />
tüm sorumluluğu ve mülkiyeti,<br />
şirketimize ait... Çalışanları<br />
da bizim personelimiz. Grup<br />
şirketlerimiz altında tüm bu<br />
işleri yürütüyoruz.<br />
Güvenal Gaz ise bir dağıtım<br />
şirketi. Güvenal Gaz’ın da<br />
280 tane bayisi var. Toplamda<br />
330 noktadayız. Tabi bu<br />
rakamlar değişebiliyor. Çünkü<br />
bayilerin 5 yıllık sözleşmeleri<br />
oluyor. Sözleşmesi bitenler<br />
yenilemezlerse rakamlar<br />
değişebilir, bu arada yeni bayiler<br />
de ilave olabilir. Borsa gibi, iniş<br />
çıkışlar olabiliyor. 280 istasyon<br />
franchise usulü, yalnızca isim<br />
hakkımızı kullanıyorlar; biz<br />
yalnızca gazı kendilerine teslim<br />
edip çıkıyoruz.<br />
Size ait olan 53 istasyonda,<br />
akaryakıt alanında, Türkiye<br />
Petrolleri ile çalışıyorsunuz,<br />
değil mi?<br />
Evet ve orada bir sarmal<br />
olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Türkiye Petrolleri’nin 40<br />
istasyonunun da otogaz<br />
tedariğini biz sağlıyoruz. Bazı<br />
istasyonlarımızda yalnızca<br />
gaz satışı var; akaryakıt yok.<br />
Çünkü her yer akaryakıt satışı<br />
için müsait olmayabiliyor. 40<br />
tane mazot, benzin ve gaz satışı<br />
yaptığımız istasyonumuz, 13<br />
tane ise yalnızca oto gaz satışı<br />
yaptığımız istasyonumuz var.<br />
İstasyon<br />
17 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Güvenal Gaz Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Basri<br />
Aydın ile Güvenal Gaz’ın<br />
20 yıllık çalışmalarını ve<br />
sektörü konuştuk.<br />
“Doğru, dürüst<br />
ve kaliteli bir iş<br />
yaptığınız zaman<br />
istediğiniz yerlere<br />
geliyorsunuz.<br />
Şirketimizin<br />
bugünlere<br />
gelmesinde en<br />
büyük etkenlerden<br />
biri budur. Öte<br />
yandan biz<br />
hep insanlara<br />
ve ülkemize<br />
yatırım yapmanın<br />
peşindeyiz.”<br />
Şirket olarak temel<br />
prensipleriniz nelerdir?<br />
Kurulduğumuz günden bu<br />
yana en temel prensibimiz, her<br />
zaman doğru ve temiz iş yapmak<br />
oldu. Kaliteli hizmet sunmayı<br />
prensip edindik. Zaten doğru,<br />
dürüst ve kaliteli bir iş yaptığınız<br />
zaman istediğiniz yerlere<br />
geliyorsunuz. Şirketimizin<br />
bugünlere gelmesinde en büyük<br />
etkenlerden biri budur. Öte<br />
yandan biz hep insanlara ve<br />
ülkemize yatırım yapmanın<br />
peşindeyiz. Ülkemizi geliştirelim<br />
ve aynı zamanda insanlara da<br />
ekmek kapısı açalım istiyoruz.<br />
Ürün ve hizmet<br />
kaliteniz hakkında neler<br />
söyleyeceksiniz?<br />
Ürünlerimiz, mazot, benzin ve<br />
LPG’den ibaret. Bu tip ürünler<br />
zaten sıkı denetimlere tabi.<br />
İstasyonlarımızdaki hizmet<br />
kalitemizi arttırmak içinse<br />
çok çalışıyoruz. Sunduğumuz<br />
hizmetin her zaman daha iyi<br />
olması adına çalışmalarımız<br />
hiç durmuyor. Örneğin<br />
istasyonlarımızda bulunan<br />
mini marketlerde verdiğimiz<br />
hizmeti çok önemsiyoruz.<br />
Öte yandan rekabet arttıkça,<br />
kurumlar ve işletmeler de<br />
çağa ayak uydurmak için<br />
kendilerini geliştirmek ve<br />
yenilikler yapmak zorundalar.<br />
Yenilenmeyenler geride<br />
kalıyorlar ve kaybeden tarafa<br />
geçiyorlar. Biz de bunun için<br />
istasyonlarımızda araç yıkama<br />
hizmetinden lastik değiştirmeye<br />
ve market hizmetine kadar pek<br />
çok farklı hizmeti bir arada<br />
sunmaya gayret ediyoruz.<br />
Çünkü istasyonların böylesi bir<br />
rekabet ortamında yalnızca oto<br />
gaz ve akaryakıt satışı yaparak<br />
ayakta kalması pek mümkün<br />
değil. Biz istasyonlarımıza<br />
gelen müşterilerimizin daha iyi<br />
kalitede hizmet alarak oradan<br />
ayrılması için çalışıyoruz.<br />
Çalışanlarınıza yönelik eğitim<br />
faaliyetleriniz oluyor m?<br />
Bir eğitim birimimiz var.<br />
1.000 kişiyi istihdam ediyoruz<br />
ve bunun 600’den fazlası<br />
istasyonlarımızda, yani sahada<br />
hizmet veriyor. Hal böyle<br />
olunca, İnsan Kaynakları<br />
birimimizin yönlendirmesiyle<br />
sahaya çıkılıp pompacılarımıza,<br />
müşteri memnuniyetine yönelik<br />
bilgilendirmelerde bulunuluyor.<br />
Müşteriye nasıl davranmak<br />
gerekir, market düzeni ve<br />
temizliği nasıl olmalıdır,<br />
istasyonlarda belli günlerde neler<br />
satılabilir, gibi konular üzerinde<br />
duruyoruz. Sürekli olarak<br />
yenilik arayışı içindeyiz. Salt<br />
bunun için bir Market Birimi de<br />
kurduk ki hizmetimizi daha da<br />
geliştirebilelim.<br />
Marketleriniz ve aynı<br />
zamanda istasyonlarınızda<br />
düzenlediğiniz<br />
kampanyalarınız hakkında<br />
bilgi verebilir misiniz?<br />
Marketlerimiz genelde 50-<br />
60 metrekarelik alanlar ve<br />
bildiğiniz gibi 7/24 açıklar. Bu<br />
bizim için büyük bir avantaj.<br />
Marketlerde satışa sunulan<br />
ürünler, mevsime ve bölge<br />
özelliklerine göre değişebiliyor.<br />
Örneğin yaz aylarında, turistik<br />
bölgelerde, tatil ürünleri<br />
İstasyon 18 Sonbahar 2016
satışa sunulabiliyor. Bunun<br />
yanı sıra çeşitli kampanya<br />
ve etkinliklerimiz de oluyor.<br />
Örneğin Kütahya’da oldukça<br />
ilgi çeken bir oto gaz ayarı<br />
kampanyası gerçekleştirdik.<br />
İstasyonumuzdan alışveriş<br />
yapan herkesi, bir kupon<br />
vererek sanayide anlaşmalı<br />
olduğumuz firmaya yönlendirdik<br />
ve ücretsiz gaz ve filtre bakımı<br />
yaptırmalarını sağladık.<br />
Amacımız, biraz olsun rutinden<br />
çıkmak. Bayramlarda ve özel<br />
günlerde de müşterilerimizi<br />
ve çocukları mutlu edecek<br />
etkinlikler düzenliyoruz.<br />
Seçtiğimiz istasyonlarda, ki bu<br />
istasyonlar daha çok ailelerin<br />
ziyaret ettiği istasyonlar oluyor,<br />
palyaçolarımız bulunuyor,<br />
çocuklara balonlar dağıtılıyor.<br />
Yeni istasyonlar açacağınız<br />
zaman ve lokasyon<br />
seçimlerinde nelere dikkat<br />
ediyorsunuz? Bu konudaki<br />
kriterleriniz neler?<br />
Örneğin bir şehirde<br />
istasyonumuz varsa, aynı<br />
güzergah üzerinde ikinci<br />
bir istasyon yatırımı daha<br />
yapmak mantıklı gelmiyor.<br />
Bulunmadığımız lokasyonlarda<br />
daha istekli oluyoruz. İnsanların<br />
yoğun olduğu, işlek bölgeleri<br />
tercih ediyoruz. Etrafındaki<br />
yerleşim yerleri ve geçen araç<br />
sayısı, araç yoğunluğu, turizm<br />
ve tarım bölgeleri gibi kalabalık<br />
olan lokasyonlar, bizim için<br />
önemli ve değerli. Bunların<br />
analizlerini mutlaka yapıyoruz.<br />
Sakin bölgeleri tercih etmiyoruz.<br />
Bayilik vereceğiniz<br />
firmalar açısından neleri<br />
önemsiyorsunuz?<br />
Bu konuda çok da agresif<br />
değiliz ama aynı zamanda<br />
bayilerimiz de olmazsa olmazlar.<br />
Markamıza destek sağlıyorlar.<br />
Bugün Türkiye’de 75 ilde hizmet<br />
veriyoruz derken bu hizmeti<br />
yaklaşık 40 ilde, bayilerimiz<br />
kanalıyla veriyoruz. Bugün<br />
Van’da, Erzurum ve Tokat’ta, bizi<br />
bayilerimiz temsil ediyor. Bayilik<br />
noktasında, bölgenin tanınan<br />
ve bilinen kurumlarını tercih<br />
ediyoruz.<br />
Oto gaz sektörü hakkında<br />
biraz bilgi verir misiniz?<br />
Oto gaz sektörü artık Türkiye’de<br />
oturmuş bir sektör. Son 15 sene<br />
içinde, hızlı bir şekilde büyüdü.<br />
EPDK’nın satış raporlarına<br />
bakarsak Türkiye’de bundan<br />
15 sene önce yüzde 30 oto gaz,<br />
yüzde 70 oranında tüp gaz<br />
satılırken, bugün bu makas<br />
daraldı ve artık satılan gazın<br />
yüzde 75-80’i oto gaz. Tüp<br />
gaz kullanımı yok denecek<br />
kadar azaldı. İşler tersine<br />
döndü. Dolayısıyla sektör artık<br />
gelebileceği en üst seviyelere<br />
ulaştı. Hala büyüyor ama çok<br />
cüzi oranlarda büyüyor.<br />
Sizce Güvenal Gaz’ı<br />
farklılaştıran özellikler<br />
neler?<br />
Bence en önemli<br />
özelliklerimizden biri,<br />
istikrarlı olmamız. Emin<br />
adımlarla ilerleyerek, işimize<br />
odaklanıyoruz. İşletmeci<br />
mantığımız ve prensiplerimiz,<br />
en iyiyi, en güzeli ve en kaliteliyi<br />
insanlara sunabilmek, ülkemize<br />
iyi bir şekilde hizmet edebilmek<br />
Güvenal Gaz’ın bazı<br />
istasyonlarında<br />
yalnızca gaz satışı var;<br />
akaryakıt yok.<br />
“1.000 kişiyi<br />
istihdam ediyoruz<br />
ve bunun<br />
600’den fazlası<br />
istasyonlarımızda,<br />
yani sahada<br />
hizmet veriyor.<br />
Hal böyle olunca,<br />
İnsan Kaynakları<br />
birimimizin<br />
yönlendirmesiyle<br />
sahaya çıkılıp<br />
pompacılarımıza,<br />
müşteri<br />
memnuniyetine<br />
yönelik<br />
bilgilendirmelerde<br />
bulunuluyor.”<br />
İstasyon 19 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Araç da bir canlı gibi,<br />
sürekli bakılması<br />
gerekiyor.<br />
“Bizim için<br />
müşterilerimiz<br />
Allah’ın bize<br />
gönderdiği<br />
rızık elçileridir.<br />
Müşteriyi<br />
başımızın<br />
üstünde tutmamız<br />
gerektiğini<br />
düşünüyor ve<br />
çalışanlarımızdan<br />
da aynı<br />
düşünceyle<br />
çalışmalarını<br />
istiyoruz.<br />
Müşterinize<br />
saygı ve sevgi<br />
duyduğunuz<br />
takdirde<br />
rakiplerinizden<br />
farklılaşırsınız.”<br />
üzerine kurulu.<br />
Öte yandan istasyonlarımızda<br />
bizi farklılaştıran en önemli<br />
konular kaliteli, hijyenik ve<br />
güler yüzlü hizmetimiz. Bizim<br />
için müşterilerimiz Allah’ın<br />
bize gönderdiği rızık elçileridir.<br />
Müşteriyi başımızın üstünde<br />
tutmamız gerektiğini düşünüyor<br />
ve çalışanlarımızdan da aynı<br />
düşünceyle çalışmalarını<br />
istiyoruz. Müşterinize saygı<br />
ve sevgi duyduğunuz takdirde<br />
rakiplerinizden farklılaşırsınız.<br />
Müşterilerimiz bizi, çağrı<br />
merkezimizden her an arayıp,<br />
en yakın istasyonlarımızı bile<br />
sorabiliyorlar.<br />
Kalite ve standartlara<br />
yönelik neler<br />
söyleyeceksiniz?<br />
Gaz, birçok üründen farklı bir<br />
ürün; açıp göremiyorsunuz,<br />
dokunamıyorsunuz. Ayrıca,<br />
ithal edilen bir ürün; yüzde<br />
90’ı ithal ediliyor. Tüpraş<br />
rafinelerinde üretilen gaz, ülke<br />
ihtiyacımızın yalnızca yüzde<br />
10-15’ine denk geliyor. En çok<br />
ithal edilen ülkeler ise, Cezayir,<br />
Rusya, Norveç ve İtalya. Biz bu<br />
ithalatı yapmıyoruz. Türkiye’de<br />
bu ürünün ithalatını yapan<br />
5 tane firma var ve bunlar da<br />
küresel firmalar. Biz de yıllarca<br />
BP ile iş ortaklığı yaptık.<br />
Ürünü BP getiriyordu, biz<br />
BP’nin getirmiş olduğu gazı<br />
kendi tankerlerimizle yurtiçine<br />
dağıtıyorduk. Çünkü burada<br />
depolama süreci ve vergiler<br />
devreye giriyor. Biz BP’ye<br />
stoklama bedelini veriyorduk<br />
ve ihtiyacımız oldukça ürün<br />
alıyorduk. 2013 yılında BP<br />
ürün getirme işini Petgaz’a<br />
devretti. Biz de hali hazırda<br />
Petgaz ile devam ediyoruz.<br />
En yüksek kalitedeki gaz<br />
Cezayir’den geliyor; bizim<br />
gazımız da Cezayir’den geliyor.<br />
Öte yandan gaz Türkiye’ye<br />
geldiği gibi dağıtıma da gitmiyor.<br />
Laboratuvarlarda analizleri<br />
yapılıyor. EPDK standartlarına<br />
uygunsa araçlarımıza teslim<br />
ediliyor. Eğer değerler uygun<br />
değilse, gemi geri gönderiliyor.<br />
Türkiye’de bu dağıtımın yapıldığı<br />
belli başlı yerler var; Mersin,<br />
Dörtyol, Aliağa ve Kocaeli.<br />
Oto gaz kullanımında araç<br />
sürücüleri nelere dikkat<br />
etmeliler?<br />
Araç da bir canlı gibi, sürekli<br />
bakılması gerekiyor. Özellikle<br />
filtre ve gaz ayarı bakımlarının<br />
yapılması çok önemli. Uzun<br />
süreli kullanılan araçlarda<br />
yıpranmalar olabiliyor. Bu da<br />
bize negatif yansıyor. Faturası<br />
bize kesiliyor, çünkü hemen “gaz<br />
kalitesiz” deniyor. Oysa filtresi,<br />
şamandırası bozulmuş araçların,<br />
mevsim şartlarına veya sürücüye<br />
göre performansları değişiyor.<br />
Şehir içi ve şehir dışı kullanıma<br />
göre bile değişiyor. Pek çok<br />
farklı kriter var. O yüzden<br />
sürücüler araçlarını efektif<br />
olarak kullanmalılar. Öte yandan<br />
oto gaz oldukça çevreci bir ürün.<br />
İstasyon 20 Sonbahar 2016
Karbondioksit salınımı 0’a yakın.<br />
Hiçbir şekilde çevreye bir zararı<br />
yok ve bence tercih edilecek en<br />
iyi yakıt.<br />
Bunca istasyon ve<br />
yatırımınızla aynı<br />
zamanda Türkiye’de<br />
istihdam sağlayan önemli<br />
bir işletmesiniz. Biraz<br />
bu konuya da değinebilir<br />
misiniz?<br />
Şu an 1.000 çalışanımızın,<br />
600’den fazlasını istasyonlardaki<br />
personelimiz oluşturuyor.<br />
Bunun yanı sıra 26 araçlık, gaz<br />
dağıtımı yapan filomuz var.<br />
Akaryakıt içinse 20 araçlık bir<br />
filomuz mevcut. Lojistik, satış<br />
ve pazarlama birimlerimiz var.<br />
İstihdam sağlamaya çok önem<br />
veriyoruz ancak bu sektörün<br />
en önemli sıkıntılarından<br />
biri, personel sirkülasyonu…<br />
Özellikle pompacılarla<br />
ilgili olarak söyleyebilirim<br />
bunu çünkü meslek olarak<br />
görmüyorlar. Biz çalışanlarımızı<br />
memnun etmeye yönelik ve<br />
şirketimize aidiyet duygusu<br />
oluşturmak için de pek çok<br />
çalışma yapıyoruz.<br />
Sosyal sorumluluk<br />
projeleriniz hakkında bilgi<br />
verebilir misiniz?<br />
Bu tarz konuları konuşmayı çok<br />
da tercih etmiyoruz. Elbette bir<br />
takım çalışmalarımız oluyor ve<br />
bu çalışmaları yaptığımız yerde<br />
bulunan halk zaten biliyor. Bu<br />
da bize yetiyor. Anlatabileceğim<br />
çalışmalarımızdan biri,<br />
gerçekleştirdiğimiz fidan dikme<br />
projeleridir. Her anlamda çevreci<br />
bir şirket politikası izlediğimizin<br />
altını çiziyoruz. Bunun<br />
yanı sıra çeşitli festivallere<br />
sponsorluklarımız da oluyor.<br />
Güvenal Gaz için 2016 nasıl<br />
bir yıl oldu?<br />
Herkes ne yaşıyorsa biz de<br />
onları yaşıyoruz aslında. Bu<br />
noktada yağmur yağıyorsa<br />
herkesin üstüne yağıyor, güneş<br />
açıyorsa herkese açıyor. Siyasi ve<br />
ekonomik olarak inişli çıkışlı bir<br />
dönemden geçtik ve geçiyoruz.<br />
İnşallah bunlar düzelecek.<br />
Hayat devam ediyor, bundan<br />
sonrası için de ben ümitliyim.<br />
“Pirinç içindeki taşlar ayıklandı<br />
ve daha güzel şeyler olacak”<br />
diye düşünüyorum. Engellerin<br />
bir şekilde bertaraf edileceğine<br />
eminim.<br />
Güvenal Gaz olarak kendimize<br />
ait işletmelerimizi arttırma<br />
hedefiyle yolumuza devam<br />
ediyoruz. Yılsonuna kadar da<br />
sayımızı 55-60’lara çıkarırız<br />
diye düşünüyorum. Hem satış,<br />
hem nokta, hem çalışan sayımızı<br />
arttırıp ülkemiz için daha<br />
faydalı işler yapmanın peşinde<br />
olduğumuzu herkesin bilmesini<br />
isterim. Evine ekmek götüren<br />
insan sayısı arttıkça biz mutlu<br />
oluyoruz. “Biz büyük bir aileyiz”<br />
diyoruz ve yolumuza güvenle<br />
devam ediyoruz.<br />
Güvenal Gaz<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Basri Aydın<br />
“Güvenal Gaz<br />
olarak kendimize<br />
ait işletmelerimizi<br />
arttırma hedefiyle<br />
yolumuza<br />
devam ediyoruz.<br />
Yılsonuna kadar<br />
da sayımızı<br />
55-60’lara<br />
çıkarırız diye<br />
düşünüyorum.”<br />
İstasyon 21 Sonbahar 2016
GÜNDEM<br />
Müşteri,<br />
Velinimetinizdir!<br />
Günümüz dünyasında artık her alanda alternatiflerimiz çoğalıyor. Gelişen<br />
teknolojilerle birlikte ürün ve hizmetler konusunda neredeyse sınırsız bir skala<br />
mevcut. Üstelik global olarak… Bu da rekabet koşullarını her geçen gün<br />
zorlaştırıyor, çünkü artık müşteriler memnun olmadıkları bir hizmet karşılığında<br />
marka ve firma tercihlerini çok da düşünmeden değiştirebiliyor. Firmaların bu<br />
ortamda ayakta kalabilmesi için müşterilerini iyi analiz etmeleri, onlara farklılıklar<br />
sunmaları ve koşulsuz müşteri memnuniyetini öncelik haline getirmeleri gerekiyor.<br />
Zaman geçiyor, devir<br />
değişiyor ve hayatımıza<br />
pek çok yenilik çok<br />
hızlı bir şekilde dâhil oluyor.<br />
Her alanda ürün ve hizmet<br />
konusunda çeşitlilik bol demek<br />
az kalır; adeta sınırsız. Çünkü<br />
bugünün tüketicileri, geçmişin<br />
sadık müşterileri değiller ne<br />
yazık ki. Bu kadar çok alternatif<br />
arasında, olmaları da çok kolay<br />
değil. Sadık müşteri yaratabilen<br />
kurumlarsa, belli bir kurum<br />
kültürü yaratmış, yalnızca dış<br />
müşterisini değil aynı zamanda<br />
iç müşterisini yani çalışanlarını<br />
da mutlu edebilen, müşterilerini<br />
tanıyan ve hedef kitlesinin<br />
özelliklerine göre ürün ve<br />
hizmetler sunabilen firmalar<br />
oluyor. Bu da, koşullar artık<br />
hizmet üreten işletmeler için<br />
çok daha sert, kalıcı olmak çok<br />
daha zor demek. Ama imkânsız<br />
değil!<br />
Bugünün müşterisini<br />
anlamak<br />
Uzun yıllar hizmet veren,<br />
marka algısı güçlü kurumları<br />
İstasyon 22 Sonbahar 2016<br />
hatırınıza getirirseniz hepsinin<br />
bazı ortak özellikleri olduğunu<br />
göreceksiniz. Bu firmalar<br />
inovatif ve sürdürülebilir<br />
yaklaşımlarla ilerledikleri için,<br />
gelişen teknolojilere hızlıca<br />
adapte olabiliyor ve değişen<br />
müşterilerin adımlarına<br />
yetişebiliyorlar. Müşterilerini<br />
yakından tanıyarak onları iyi<br />
analiz ediyor, taleplerini doğru<br />
ürün ve hizmetlerle karşılıyor<br />
ve müşterilerini memnun<br />
etmeyi başarıyorlar. Bugünün<br />
müşterileri artık bir ürün veya
Yeni müşteri<br />
kazanmanın yolu da<br />
hali hazırda var olan<br />
müşterileri memnun<br />
etmekten geçiyor.<br />
Müşteri<br />
memnuniyeti,<br />
firmaları geleceğe<br />
taşıyan en temel<br />
konu. Aslında<br />
şirketlerin<br />
omurgası bir<br />
anlamda. Firmalar<br />
müşterilerine<br />
bağımlılar çünkü<br />
bir müşteri kitleleri<br />
olmazsa, hayatta<br />
kalmaları da<br />
mümkün olmaz.<br />
hizmet satın alacağı zaman o<br />
ürün ve hizmeti önce internet<br />
ortamında araştırıyor, marka<br />
ve fiyat kıyaslaması yapabiliyor,<br />
kazanç ve kayıplarını bile hesap<br />
ediyor. Hızlı ve akılcı çözümler<br />
üreten markalara yöneliyor.<br />
Pratiklik, anlaşılırlık ve elbette<br />
kaliteyi kendi için en uygun olan<br />
fiyata almayı tercih ediyorlar.<br />
Öte yandan müşteriyle bire bir<br />
iletişim kurulan sektörlerde<br />
sunulan güler yüzlü hizmet,<br />
müşteriler için ilk tercih sebebi<br />
oluyor. Güler yüzlü çalışanlar,<br />
kurumun güler yüzü olarak<br />
akıllarda yer ediyor.<br />
mümkün olmaz. Bu nedenle<br />
müşterilerini tatmin etmek<br />
ve tekrar kendilerine çekmek<br />
için onlara özel hizmet ve<br />
ürünler sunmak zorundalar.<br />
Tüm bunların yanında yeni<br />
müşterileri kazanmanın yolu da<br />
hali hazırda var olan müşterileri<br />
memnun etmekten geçiyor.<br />
Bugün her ne kadar reklam<br />
kanalları artsa da, pek çok<br />
farklı mecra üzerinden hedef<br />
kitleye ulaşmak, geçmişe göre<br />
daha kolay olsa da hala en etkili<br />
reklam yolu, ağızdan ağıza<br />
reklam. Şöyle düşünebiliriz, pek<br />
çoğumuz bir ürün veya hizmet<br />
alacağımız zaman ilk olarak<br />
yakınlarımıza akıl danışır ve<br />
onlardan aldığımız referanslarla<br />
belli firmalara yöneliriz.<br />
Yakınlarımız eğer memnun<br />
kalmasalardı o firmaları bize<br />
önermezlerdi diye düşünürüz.<br />
İşte müşteri memnuniyeti<br />
döngüsü bu noktada başlamış<br />
oluyor. Ağızdan ağıza reklam<br />
yayına giriyor.<br />
Müşteri<br />
memnuniyeti<br />
neden önemli?<br />
Müşteri memnuniyeti, firmaları<br />
geleceğe taşıyan en temel<br />
konu. Aslında şirketlerin<br />
omurgası bir anlamda. Firmalar<br />
müşterilerine bağımlılar<br />
çünkü bir müşteri kitleleri<br />
olmazsa, hayatta kalmaları da<br />
İstasyon 23 Sonbahar 2016
GÜNDEM<br />
Mutlu çalışanlar, mutlu<br />
müşteriler demek;<br />
bunu hiçbir zaman<br />
unutmamak gerekiyor.<br />
Müşteri<br />
memnuniyeti<br />
şirketlerin<br />
büyümelerinde<br />
ve hatta büyüme<br />
hızlarında<br />
etkilidir. Çünkü<br />
şirketler ancak<br />
müşterileriyle<br />
büyür.<br />
Sunduğunuz ürünlerin<br />
kalitesiyle ve kalite-fiyat<br />
dengesiyle güvenilir<br />
imajınızı koruyun.<br />
Müşteri<br />
memnuniyetinin<br />
püf noktaları<br />
Müşteri memnuniyeti<br />
sağlamanın püf noktaları<br />
dediğimizde kulağa pek samimi<br />
gelmiyor, öyle değil mi? Çünkü<br />
işin içinde samimiyet yoksa püf<br />
noktalarını biliyor ve uyguluyor<br />
olmanın da bir anlamı kalmıyor.<br />
İlk olarak oturmuş bir kurum<br />
kültürünüz ve bu yapılanma<br />
içinde samimiyet olması şart.<br />
Bu da az önce değindiğimiz<br />
konuyla, iç müşterilerinizi<br />
memnun etmenizle ilgili.<br />
Mutlu çalışanlar, mutlu<br />
müşteriler demek; bunu<br />
hiçbir zaman unutmamak<br />
gerekiyor. Şirketinizi<br />
temsil eden çalışanlarınız<br />
müşterilerinizle ne kadar<br />
iyi iletişim kurabilirlerse<br />
kurumunuzu o kadar iyi ve<br />
doğru yansıtabilirler.<br />
Müşteri memnuniyetini<br />
sağlama konusunda bir önemli<br />
püf noktası da güvenilir bir<br />
marka imajı kurgulamak. Ama<br />
bunun imajdan ibaret olmaması<br />
gerekiyor. Yaratmış olduğunuz<br />
güvenilir imajı müşterilerinize<br />
hissettirmeniz gerekiyor. Bunu<br />
da sunduğunuz ürünlerin<br />
kalitesiyle ve kalite-fiyat dengesi<br />
kurarak sağlayabilirsiniz.<br />
Öte yandan bugünün<br />
müşterileri, kendilerini özel<br />
hissettiren kurumları daha<br />
çok tercih ediyor. İndirimler,<br />
kampanyalar ve hatta<br />
yalnızca kendilerine özel bazı<br />
düzenlemeler yapıldığında<br />
mutlu oluyorlar. Doğum günü<br />
İstasyon 24 Sonbahar 2016
Hızlı ve pratik<br />
olmak, yine müşteri<br />
memnuniyeti<br />
yakalamak için<br />
önemli. Günün yoğun<br />
temposunda zaten<br />
zamanı oldukça kısıtlı<br />
olan müşterilerinizi<br />
hantal yapılanmalar<br />
içinde çok uzun süre<br />
tutmanız mümkün<br />
değil. Bu nedenle<br />
hızlı servis vermek<br />
çok büyük önem<br />
taşıyor.<br />
mesajları, özel günlere yönelik<br />
indirimler gibi uygulamalar,<br />
müşteri memnuniyetinin<br />
kapılarını aralayan anahtarlar…<br />
Hızlı ve pratik olmak, yine<br />
müşteri memnuniyeti<br />
yakalamak için önemli.<br />
Günün yoğun temposunda<br />
zaten zamanı oldukça kısıtlı<br />
olan müşterilerinizi hantal<br />
yapılanmalar içinde çok uzun<br />
süre tutmanız mümkün değil.<br />
Bu nedenle hızlı servis vermek<br />
çok büyük önem taşıyor.<br />
Daha önce de belirttiğimiz<br />
gibi, tüketiciler bir mal veya<br />
hizmet almadan önce artık<br />
onu her anlamda inceleme<br />
şansına sahipler. Markaların<br />
web sitelerinde gezinerek<br />
ürünlerin özelliklerinden<br />
nerelerde üretildiğine kadar her<br />
türlü detaylı bilgiye ulaşmak<br />
istiyorlar. İşte bu noktada<br />
şirketlerin dikkat etmesi<br />
gereken bir husus daha var;<br />
o da anlaşılır bir web sitesine<br />
sahip olmak. Hedef kitlesine<br />
uygun dizayn edilmiş ve hedef<br />
kitlesinin merak ettiği her<br />
şeye yanıt veren, bir sorunla<br />
karşılaşıldığında hızlı bir şekilde<br />
çözüme ulaştıran web sayfaları,<br />
müşteri memnuniyetini<br />
daha sanal ortamdayken<br />
başlatabiliyor.<br />
Müşteri memnuniyeti<br />
işletmeye neler<br />
sağlar?<br />
• Müşteri memnuniyeti<br />
şirketlerin büyümelerinde<br />
ve hatta büyüme hızlarında<br />
etkilidir. Çünkü şirketler ancak<br />
müşterileriyle büyür.<br />
• Bir anda büyüyüp de<br />
sonra birden bire yok<br />
olmak istemeyen bir şirket,<br />
müşterilerini memnun etmek<br />
zorundadır. Çünkü uzun yıllar<br />
kalıcı olmak ve zorlu rekabet<br />
koşullarına direnebilmek için<br />
müşteriler olmazsa olmazdır.<br />
• Müşteri memnuniyeti aynı<br />
şirket altında yaratılan farklı<br />
markalara da yansıma sağlar.<br />
Şirkete güvenen müşteri, o<br />
şirketin diğer alt markalarına<br />
da güven duyabilir. Özetle<br />
markalaşmak için de müşteriye<br />
ihtiyaç vardır.<br />
İstasyon 25 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Güvenal Gaz’dan<br />
Tehlikeli Maddeye<br />
Güvenli Lojistik<br />
Güvenal Gaz, oto gaz ve akaryakıt gibi tehlikeli madde sınıfına giren ürünlerini<br />
deneyimli lojistik ekibiyle Türkiye’nin dört bir yanına güvenle taşıyor. Her biri<br />
EPDK’ya kayıtlı, lisanslı araç filoları, deneyimli şoförleri ve web tabanlı araç takip<br />
sistemleriyle gerçekleştirilen ürün sevkiyatında, aksaklılara yol açmamak adına tüm<br />
detaylar incelikle hesaplanıyor.<br />
Güvenal Gaz, Türkiye’nin<br />
75 ilinde hizmet verdiği<br />
istasyon ve bayilerine en<br />
güvenli yollarla ürün sevkiyatı<br />
gerçekleştiriyor. Söz konusu<br />
tehlikeli madde taşımacılığı<br />
olunca hiçbir detayda işini şansa<br />
bırakmayan şirketin lojistik<br />
merkezinde, 5 kişilik deneyimli<br />
bir ekip, işin başında. Oto gaz<br />
dağıtımı için 26 araçlık aktif<br />
filosuyla hizmet veren Güvenal<br />
Gaz’ın Lojistik Müdürü İlhami<br />
Arslan ile konuştuk.<br />
Öncelikle sizi tanıyabilir<br />
miyiz?<br />
Tokat, Niksarlıyım. 1977<br />
doğumluyum. İmam Hatip<br />
Lisesi mezunuyum. 2001<br />
yılından beri ise bu sektörde<br />
hizmet veriyorum. Güvenal<br />
Gaz’da 2005 yılından bu yana<br />
çalışıyorum. 13 yaşında bir<br />
kızım ve 8 yaşında da bir oğlum<br />
var.<br />
Güvenal Gaz’daki göreviniz<br />
hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Güvenal Gaz Lojistik Müdürü<br />
olarak görev yapıyorum.<br />
LPG sevkiyatı ve lojistik<br />
İstasyon 26 Sonbahar 2016
Güvenal Gaz’ın<br />
Lojistik Departmanı.<br />
“Daha hızlı<br />
sevkiyat<br />
yapabilmek,<br />
müşterilerimizi<br />
mağdur etmemek<br />
için siparişlerimizi<br />
muhakkak<br />
önceden alıyoruz.<br />
Böylelikle<br />
aksaklık da<br />
yaşamıyoruz.”<br />
sorumlusuyum. Akaryakıt<br />
ve LPG olmak üzere iki<br />
bölümümüz var. LPG<br />
sevkiyatında alınan siparişler<br />
doğrultusunda, İzmit, Kırıkkale,<br />
Dörtyol ve Menemen olmak<br />
üzere 4 bölgede araçlarımızın<br />
günlük yüklemeleri oluyor.<br />
Bu dolum yerlerinden gün<br />
içerisinde araçlarımız gazlarını<br />
yüklüyorlar. Biz de siparişlere<br />
istinaden araçlarımızı doğru<br />
noktalara gönderiyoruz.<br />
Gidilecek bölgeye kaç araçlık<br />
sipariş söz konusuysa<br />
yönlendiriyoruz ve cihazlardan<br />
da takip ediyoruz. Günlük kaç<br />
kilometre yol yapıldığı, kaç yere<br />
gidildiği, doğru yerlere gidilip<br />
gidilmediği gibi konuların<br />
takibini yapıyoruz. Zaman<br />
aşımları yaşanıyorsa sebebini<br />
öğreniyoruz. Böylelikle tüm<br />
sıkıntıları anında öğrenip<br />
sorunlara çözüm üretiyoruz.<br />
Öte yandan işimizin yürümesi<br />
adına da nerede, ne yapılmış<br />
bilgilerinin edinilmesi ve<br />
değerlendirilmesi, işimizi<br />
geliştirmek ve aksaklık<br />
yaşanmadan yürütülebilmesi<br />
adına önem taşıyor.<br />
Oto gaz sevkiyatında<br />
zamanlamanın önemi için<br />
neler söyleyeceksiniz?<br />
Çok önemli, zira bizim için<br />
zamanla yarış en büyük<br />
etken. Zamanlamayı çok iyi<br />
kurgulamamız ve korumamız<br />
gerekli, çünkü istasyonların<br />
yok satma gibi bir lüksleri yok.<br />
Bu nedenle biz siparişlerimizi<br />
48 saat öncesinde alıyoruz,<br />
sözleşmelerimiz bu şekilde…<br />
Aksi halde, araç olmayabilir,<br />
gaz olmayabilir ve bu sorunlar<br />
son dakikada çözülemeyebilir.<br />
Daha hızlı sevkiyat yapabilmek,<br />
müşterilerimizi mağdur<br />
etmemek için siparişlerimizi<br />
muhakkak önceden alıyoruz.<br />
Böylelikle aksaklık da<br />
yaşamıyoruz. Şoförlerimizin<br />
belli periyotları var. Artık<br />
gözümüz arkada kalmıyor.<br />
10 yılı aşkın süredir bizimle<br />
çalışan şoför arkadaşlarımız<br />
var. Kimi, bayilerimizi bizden<br />
daha iyi tanıyorlar. Bayinin<br />
refleksini ölçebiliyor, empati<br />
kurabiliyorlar.<br />
Şu anda kaç bayiyle, kaç<br />
kişiyle ve araçla hizmet<br />
veriyorsunuz?<br />
Bizim aktif olarak çalışan<br />
26 araçlık bir filomuz var.<br />
Lojistik birimi olarak ise 5<br />
kişilik bir ekibiz. Birimimizde<br />
siparişler alınarak sevkiyatlar<br />
sisteme işleniyor. Araçların<br />
yakıtları takip ediliyor;<br />
istasyonlarımızdan aldıkları<br />
yakıt oranları sisteme işlenip,<br />
araçlarımız ne kadar yakıt<br />
kullanmış, bu ay kaç kilometre<br />
yol yapılmış gibi konular<br />
İstasyon 27 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Güvenal Gaz<br />
Lojistik Müdürü<br />
İlhami Arslan<br />
“Tüm<br />
şöforlerimizin<br />
SRC 5 belgeleri<br />
bulunuyor.<br />
Bunların yanı sıra,<br />
tehlikeli madde<br />
araç sürüş belgesi<br />
de alıyorlar. Bu<br />
belgeler olmadan<br />
zaten ne dolum<br />
yapabilirler ne de<br />
yola çıkabilirler.<br />
Araçlarımızın da<br />
hepsi lisanslı ve<br />
EPDK’da kayıtlı.”<br />
raporlanıyor. Bayilerin hesapları<br />
da tutuluyor. Ödeme takibi,<br />
kimin ödeme zamanı gelmiş,<br />
kimin geçmiş gibi konularda<br />
aksaklıklar yaşanmadan işleyişi<br />
sağlıyoruz.<br />
Araçlarınızın<br />
özelliklerinden bahseder<br />
misiniz?<br />
Araçlarımızın her biri ADR’li<br />
ve sayaçlıdır. ADR, Avrupa’da<br />
kullanılan bir araç güvenlik<br />
sistemi. ADR uygunluk<br />
kriterleri var; tüm prosedürlerin<br />
ona uygun olması gerekli.<br />
Örneğin, kabloların yanmaz<br />
olması, kantarın uzunluğu<br />
gibi…<br />
Araçlarda sayaca ise iki yıl<br />
önce geçtik. Sayaçlı sistem<br />
sayesinde hem zamandan hem<br />
de yoldan tasarruf ediyoruz.<br />
Her anlamda rahat bir sevkiyat<br />
süreci gerçekleştiriyoruz. Bayiye<br />
gidildiğinde kantar aranmıyor,<br />
ürün teslim edilip çıkılıyor.<br />
Süreç daha pratik bir hale<br />
geliyor.<br />
Tehlikeli madde<br />
sevkiyatında şoförlerin<br />
alması gereken özel belgeler<br />
var mı? Siz eğitimler<br />
veriyor musunuz?<br />
Tüm şöforlerimizin SRC 5<br />
belgeleri bulunuyor. Bunların<br />
yanı sıra, tehlikeli madde araç<br />
sürüş belgesi de alıyorlar. Bu<br />
belgeler olmadan zaten ne<br />
dolum yapabilirler ne de yola<br />
çıkabilirler. Araçlarımızın da<br />
hepsi lisanslı ve EPDK’da kayıtlı.<br />
Zaten yol denetimlerinde,<br />
araç sistemde görünmezse<br />
aracı bağlıyorlar; oldukça sıkı<br />
bir denetim var. Bunun yanı<br />
sıra biz de şoförlerimize yılın<br />
belli zamanlarında eğitimler<br />
veriyoruz. Eğitimlerimiz, araç<br />
sürüş teknikleri, gaz kaçağı<br />
veya kaza gibi durumlarda<br />
ne yapmaları gerektiği gibi<br />
konularla ilgili oluyor.<br />
Web tabanlı araç takip<br />
sistemi Arvento’yu<br />
kullanıyorsunuz? Neler<br />
sağlıyor bu sistem?<br />
Araçlarımızın her birinde bu<br />
sistem takılı… Araçlar yol<br />
üzerinde kaç kilometre gitmiş,<br />
kaç saat durmuş, nerelere<br />
uğramış, hangi bölgeden geçmiş<br />
gibi verileri raporluyoruz.<br />
Geçmişe yönelik verileri de<br />
çıkarabiliyoruz. Araçların<br />
bizim belirlediğimiz rotaları<br />
kullanıp kullanmadıklarını<br />
gözlemleyebiliyoruz. Sistemde<br />
mavi olan araçların aktif<br />
olduğunu görüyoruz. Öte<br />
yandan, aracımız ani bir fren<br />
yaptıysa hemen bildirim geliyor<br />
ya da hız limiti aşıldıysa uyarı<br />
gönderiyor. “Aracınız şu bölgede<br />
hız limitini aştı” şeklinde… Bu<br />
da şoförleri anında uyarmamıza<br />
İstasyon<br />
28 Sonbahar 2016
“Aktif olarak çalışan<br />
26 araçlık bir<br />
filomuz var. Lojistik<br />
birimi olarak ise<br />
5 kişilik bir ekibiz.<br />
Birimimizde siparişler<br />
alınarak sevkiyatlar<br />
sisteme işleniyor.<br />
Araçların yakıtları<br />
takip ediliyor;<br />
istasyonlarımızdan<br />
aldıkları yakıt oranları<br />
sisteme işlenip,<br />
araçlarımız ne kadar<br />
yakıt kullanmış, bu<br />
ay kaç kilometre yol<br />
yapılmış gibi konular<br />
raporlanıyor.”<br />
yarıyor. Tedbiri elden<br />
bırakmamak gerekiyor.<br />
Genel olarak karşılaştığınız<br />
sorunlar neler oluyor?<br />
Sorundan daha ziyade iklim<br />
şartları bizi çok etkiliyor.<br />
Örneğin kış aylarında, diğer<br />
mevsimlerde bir günde<br />
yaptığımız sevkiyatı iki günde<br />
yapabiliyoruz. Tabi artık<br />
yollarımız çok güzel olduğu<br />
için kolay kolay aksaklık<br />
yaşamıyoruz. Bunun yanı sıra,<br />
diyelim ki bir aracımız yolda<br />
arızalandı, motorunda bir sorun<br />
çıktı, hemen boş bir aracımızı<br />
yönlendirip, üzerindeki LPG’yi<br />
aktarıp devam ettiriyoruz.<br />
Ya da varsa takviye araçları<br />
yönlendiriyoruz. Bu arada<br />
şundan da bahsetmeliyim;<br />
bizim kendi bünyemizde<br />
araç bakım atölyemiz<br />
var. Bütün araçlarımızın<br />
bakımını Gölbaşı’ndaki kendi<br />
atölyemizde yapıyoruz. Eğer<br />
bizim ustalarımızın o an<br />
çözemeyeceği durumlar varsa o<br />
zaman servise yönlendiriyoruz.<br />
Son olarak, sizin için<br />
işinizin en önemli noktaları<br />
neler?<br />
İşimiz, oldukça yoğun. Benim<br />
telefonum pek susmaz; cevap<br />
vermeme şansım da yoktur.<br />
Çünkü arada kilit nokta, ben<br />
oluyorum. Bana ulaşamadıkları<br />
anda aksaklık yaşanabilir.<br />
Diyelim ürün teslim edilmemiş<br />
ve bayi yok satmaya başlamış,<br />
benden bilgi almak istiyorlar.<br />
Şoför de, bayi de karşılaşılan<br />
durumlarda bana ulaşmak<br />
zorunda. Aynı zamanda bu bir<br />
sabır işi… Çünkü yol durumu<br />
çok farklı… Şoförlerimizin<br />
motivasyonunu yüksek<br />
tutmamız gerekiyor. Yeri<br />
geliyor bayramlarda çalışıyorlar,<br />
moral ve motivasyon önemli ki<br />
yollarda rahat etsin, dalgınlık<br />
yaşamasınlar. Bu nedenle<br />
dertlerine de sevinçlerine de<br />
ortak olmak bizim için önemli.<br />
Daha da önemlisi, yaptığımız<br />
işi, güvenli şekilde, güvenilir<br />
araçlarla ve sağlam bir ekiple<br />
yaparak şirketimize olan güveni<br />
en üst düzeye çıkarmak. Aidiyet<br />
duygusu ve ekip ruhunun<br />
benimsenmesini sağlayarak<br />
çalışan arkadaşlarımızın<br />
şirketimize olan bağlılığını<br />
arttırmak.<br />
İstasyon 29 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Güvenal Gaz<br />
Lojistik Ekibi<br />
Seda Turan Vakkas Kebeli Mustafa İnce Mehmet Gündoğdu<br />
SEDA TURAN<br />
2012 yılının Eylül ayından<br />
bu yana Güvenal Gaz’da<br />
çalışıyorum. Adıyaman<br />
Gölbaşı’nda bir sene<br />
çalıştıktan sonra Ankara’ya<br />
geldim. Lojistik bölümünde<br />
tahsilat işlerinden<br />
ben sorumluyum. 320<br />
noktamızın tüm hesaplarını<br />
inceliyorum ve kontrol<br />
ediyorum. Güvenal Gaz’da<br />
çalışıyor olmaktan öncelikle<br />
bir kadın olarak çok<br />
memnunum. Çünkü benim<br />
için en önemli konular güven<br />
ve ahlaktır. Gerek çalışma<br />
arkadaşlarım, gerek şeflerim<br />
ve şirket yöneticilerimin her<br />
birine güvenim sonsuz.<br />
VAKKAS KEBELİ<br />
2010 yılının Nisan ayından<br />
beri Güvenal Gaz’dayım.<br />
Gölbaşı’nda faaliyetlerimize<br />
başladık, daha sonra buraya<br />
geldik. Benim görevim,<br />
lojistik bölümündeki alımsatım<br />
işlemlerini, sisteme<br />
işlemek. Yapılan satışları<br />
sisteme ve hesaplara<br />
aktarıyorum. Stokları ve<br />
depoları kontrol ediyorum.<br />
Güvenal Gaz, genç bir şirket<br />
ve önü çok açık. Doğruluk,<br />
dürüstlük gibi ilkelerinden<br />
taviz vermiyor olması da en<br />
önemli yanı, bana göre.<br />
MUSTAFA İNCE<br />
Yaklaşık 5 yıldır Güvenal<br />
Gaz’da görev yapıyorum.<br />
Buraya Gölbaşı’ndan<br />
geldim. Ege ve İç Anadolu<br />
yarı bölge sevkiyat<br />
sorumlusuyum. Araçların<br />
zamanında yönlendirilmesi,<br />
bayi ve istasyonların gaz<br />
dağıtımının zamanında<br />
gerçekleştirilmesi, istenilen<br />
miktarlarda gaz sevkiyatının<br />
yapılması, benim<br />
kontrolümde gerçekleşiyor.<br />
Araçların yakıt yüzdeleri<br />
takibini de gerçekleştiriyor<br />
ve aylık raporlamalarını<br />
yapıyorum. Tüm bunların<br />
yanı sıra, şirketimizin sosyal<br />
sorumluluk projelerini de<br />
takip ediyorum.<br />
MEHMET GÜNDOĞDU<br />
Güvenal Gaz’daki 3. yılımı<br />
bitirmek üzereyim. Şirkete<br />
kayıtlı yaklaşık 130 aracın<br />
tüm giderlerini -MTV<br />
giderleri, sigorta, muayene<br />
masraflarını takip ediyorum.<br />
Şoförlerin günlük harcırah<br />
takipleri, araç takipleri,<br />
araçlara ve şoförlere ait<br />
tüm masrafların takibini<br />
gerçekleştiriyorum.<br />
Öte yandan şirketimiz<br />
bünyesinde istasyonlarımızı<br />
kuran ustalarımızın ve bölge<br />
müdürlerimizin de gider<br />
takiplerinden sorumluyum.<br />
Adı üstünde; Güvenal Gaz<br />
adının hakkını veriyor.<br />
Güven ve samimiyetin<br />
birebir karşılığını burada<br />
gördüm. Burada bir aile<br />
ortamı var ve bundan büyük<br />
mutluluk duyuyorum.<br />
“Adı üstünde;<br />
Güvenal Gaz adının<br />
hakkını veriyor. Güven<br />
ve samimiyetin birebir<br />
karşılığını burada<br />
gördüm. Burada<br />
bir aile ortamı var<br />
ve bundan büyük<br />
mutluluk duyuyorum.”<br />
İstasyon<br />
30 Sonbahar 2016
İLETİŞİM<br />
Başarının Ardında<br />
“Duygusal Zekâ”<br />
Söz konusu zekâ olunca pek çoğumuzun aklına IQ (Intelligence Quotient), yani<br />
mantıksal zekâ gelse de zekânın türleri var. Bunlardan biri de EQ (Emotional<br />
Quotient), yani duygusal zekâ. Kişinin kendisine ve başkalarına ait duyguları<br />
anlaması, sezinlemesi ve duyguları yönetebilme becerisi olarak tanımlanan duygusal<br />
zekâ, hayatta pek çok konuda elde edilen başarının ardında büyük rol oynuyor.<br />
Mantıksal zekâ kadar<br />
duygusal zekâ<br />
da hayatımızda<br />
oldukça etkili… Öyle ki<br />
kişinin zorlukları aşmasında<br />
ve başa çıkma stratejileri<br />
geliştirmesinde duygusal<br />
zekâya ihtiyacı var. Uzmanlar,<br />
duygusal zekâsı yüksek çocuk<br />
ve ergenlerin aileleriyle daha<br />
az çatışma yaşadığının altını<br />
çizerken duygusal zekâsı yüksek<br />
yetişkinlerin de daha az kaygı ve<br />
depresyon yaşadığını belirtiyor.<br />
Kısa tanımı duyguların<br />
akıllıca kullanılması olarak<br />
yapılan duygusal zekâ, kişinin<br />
kendine ve başkalarına ait<br />
duyguları anlama, sezinleme<br />
ve bu duyguları yönetebilme<br />
becerisini anlatıyor.<br />
İşe alırken<br />
“Duygusal Zekâ<br />
Testi”<br />
Hayatta başarılı olan<br />
insanlar, aslında dünyanın<br />
en zeki insanları değil. Bunu<br />
çevrenizden de gözleyebilirsiniz.<br />
Hayatı başarılarla dolu<br />
İstasyon 32 Sonbahar 2016<br />
insanların bir kısmı özel<br />
yaşamlarında, iş ya da okul<br />
yaşamlarındaki kadar başarılı<br />
olamayabiliyorlar. Örneğin<br />
eğitim hayatında başarılı<br />
olmak için mantıksal zekâya<br />
ihtiyaç duyuluyor ancak sınav<br />
sürecinde stresi yönetebilmek<br />
için duygusal zekâ gerekiyor. İş<br />
yaşamında, iş yapış süreçlerinde<br />
mantıksal zekâ ne kadar<br />
önemliyse, iş ortamında<br />
ilişkileri yürütebilmek, doğru<br />
kararlar alabilmek, inisaytif<br />
kullanabilmek için de duygusal
Duygusal zekâ, kişinin kendine ve<br />
başkalarına ait duyguları anlama,<br />
sezinleme ve bu duyguları<br />
yönetebilme becerisini anlatıyor.<br />
Duygularınızı tanıyıp kontrol<br />
altında tutmaya çalışmanız,<br />
yaşamınızda daha başarılı<br />
olmanızda etkili olabilir.<br />
Duygusal zeka, iyi bir<br />
takım oyuncusu olmayı<br />
da beraberinde geitiriyor.<br />
Hayattaki<br />
zorlukları aşmada<br />
önemli katkılar<br />
sağlamasının<br />
yanında duygusal<br />
zekâsı yüksek olan<br />
çocuk ve ergenler,<br />
gündelik hayatta<br />
daha az sorun<br />
yaşıyorlar.<br />
zekâya ihtiyaç var. Bugün pek<br />
çok şirket artık iş yaşamında<br />
verimliliğin arttırılabilmesi<br />
için işe alım süreçlerinde<br />
personel değerlendirmesi<br />
yaparken duygusal zekâ testleri<br />
de uygulamaya başladı. Bu<br />
testlerle, kişilerin stres seviyesi,<br />
stresi yönetip yönetemeyeceği,<br />
müşterilerle kurulacak<br />
ilişkilerde sergileyebileceği<br />
tutum ve davranışları üzerine<br />
veriler elde edilebiliyor.<br />
Kendini tanı,<br />
duygularını yönet<br />
Duygusal zekânın bazı<br />
önemli ilkeleri var. Bunlardan<br />
ilki, öz bilinç; yani kişinin<br />
kendini tanıması, duygularını<br />
tanımlaması ve duygularının<br />
farkında olması… Öz bilinci<br />
kişinin duygularını yönetebilme<br />
ve onlarla başa çıkabilme<br />
yetisini de anlatıyor.<br />
Öz yönetim, dürtü ve<br />
davranışları kontrol altında<br />
tutmak anlamına geliyor.<br />
İnisiyatif alabilme ve değişen<br />
koşullara adapte olma, öz<br />
yönetim içinde yer alıyor. Sosyal<br />
farkındalık için, diğer insanların<br />
duyguları, gereksinimleri ve<br />
endişelerini anlayabilme, özetle<br />
empati kurabilme yeteneği<br />
de diyebiliriz. İlişki yönetimi<br />
ise iyi ilişkileri geliştirmek<br />
ve sürdürmek, iyi bir takım<br />
oyuncusu olmak anlamına<br />
geliyor.<br />
Sorunlarla başa<br />
çıkmada etkili<br />
Duygusal zekâ ruh sağlığı<br />
açısından da oldukça önemli.<br />
Hayattaki zorlukları aşmada<br />
önemli katkılar sağlamasının<br />
yanında duygusal zekâsı<br />
yüksek olan çocuk ve ergenler,<br />
gündelik hayatta daha az sorun<br />
yaşıyorlar. Sorunlarla başa çıkan<br />
stratejiler geliştirebildikleri<br />
gibi kişisel ilişkilerinde daha<br />
az çatışma yaşıyor ve özgüveni<br />
daha yüksek bireyler olarak<br />
yetişiyorlar. Bunların yanı<br />
sıra duygusal zekâsı yüksek<br />
olan yetişkinlerde ise kaygı<br />
ve depresyon gibi olumsuz<br />
durumlara daha az rastlanıyor.<br />
İlişkiler ve evliliklerde uyum,<br />
çok daha rahat yakalanabiliyor.<br />
Duygusal zekâyı yükseltebilmek<br />
için günlük yaşamda stresinizi<br />
azaltmaya çalışmalısınız.<br />
Duygularınızı tanıyıp kontrol<br />
altında tutmaya çalışmanız,<br />
yaşamınızda daha başarılı<br />
olmanızda etkili olabilir.<br />
Hayatınızda mizaha mutlaka<br />
yer açmalı ve çatışma içindeki<br />
ilişkilerde daha soğukkanlı<br />
olmalısınız.<br />
İstasyon<br />
33 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Termopet Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci<br />
“İstikrarlı Büyümemize<br />
Devam Edeceğiz”<br />
Bugün Türkiye’nin tüm bölgelerinde, 600’ü aşkın lisanslı bayisiyle faaliyetlerini<br />
yürüten Termopet, 2017 yılında, istasyon sayısını yüzde 10 arttırmayı hedefliyor.<br />
“Kolay ulaşılabilirlik” ilkesiyle Termopet, müşterilerine kaliteli, çevreyi kirletmeyen<br />
ve temiz akaryakıt sunuyor. 2010 yılından bu yana Türkiye’de sayısı sınırlı olan<br />
denizcilik yakıtları satışı yapan firmalar arasında da yerini alan Termopet, piyasadaki<br />
yerini sağlamlaştırmak, gücünü arttırmak, bayi memnuniyetini en yüksek seviyede<br />
tutmak ilkeleriyle, istikrarlı büyümesine devam ediyor.<br />
Termopet yaklaşık 20<br />
yıldır akaryakıt satışı<br />
ve dağıtımı konusunda<br />
hizmet veren yüzde yüz<br />
yerli sermayeli bir şirket.<br />
Faaliyetlerini kaliteden<br />
ödün vermeden gerçekleştiren,<br />
çalışmalarını nitelikli iş gücü<br />
ve ciddiyetle yürüten firma,<br />
istasyonlarında yalnızca<br />
akaryakıt temini sağlamıyor;<br />
müşterilerine hak ettikleri<br />
hizmetin en iyisini sunmaya<br />
özen gösteriyor. İş süreçlerinin<br />
her aşamasında ve tüm<br />
istasyonlarında<br />
“kalite standardını” garanti<br />
ettiklerini, müşteri odaklı<br />
çalışıp dengeli ve istikrarlı<br />
büyüdüklerini belirten Termopet<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Cemil Direkci ile firmanın<br />
çalışmalarını, ürünlerini ve<br />
yatırımlarını konuştuk.<br />
20 Haziran 1969 Gaziantep<br />
doğumlu olan Cemil Direkci,<br />
Hacettepe Üniversitesi Nükleer<br />
Enerji Mühendisliği bölümü<br />
İstasyon<br />
34 Sonbahar 2016
Termopet Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Cemil Direkci<br />
mezunu. Bilkent<br />
Üniversitesi’nde İşletme master’ı<br />
yaptıktan sonra kısa bir süre<br />
araştırma görevlisi olarak<br />
akademik çalışmalar da yapmış.<br />
Ardından petrol sektöründe<br />
iş hayatına başlayan Direkci,<br />
Termopet için, “Başarımızı<br />
yerelden uluslararasına taşımak,<br />
ülkemiz ve insanlarımıza<br />
hizmetin en iyisini sunmak<br />
için hiç durmadan çalışmaya<br />
devam edeceğiz. Çünkü biz<br />
başarının ancak çalışmakla, çok<br />
çalışmakla mümkün olduğunun<br />
bilincindeyiz” diye konuşuyor.<br />
Ne kadar zamandır<br />
akaryakıt sektöründe<br />
çalışıyorsunuz? Termopet<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
olarak yaptığınız<br />
çalışmalardan kısaca<br />
bahseder misiniz?<br />
1993 yılından beri akaryakıt<br />
sektöründe çalışıyorum. Bir<br />
dağıtım firmasında saha müdürü<br />
olarak çalışmaya başlamamla<br />
sektöre adım attım. Saha<br />
müdürlüğünden sonra, finans<br />
müdürlüğü, toptan satışlar<br />
müdürlüğü gibi farklı görevler<br />
aldım. 1995-1996 yıllarında<br />
kuruluşunda görev aldığım,<br />
1997 yılında hissedarı olduğum<br />
Termopet ile toptan akaryakıt<br />
satışı yaparak ticaret hayatına<br />
başlamış oldum. 5015 sayılı<br />
Petrol Piyasası Kanunu’nun<br />
yürürlüğe girmesiyle birlikte<br />
04.01.2005 tarihinde<br />
dağıtıcı lisansımızı alarak<br />
faaliyetlerimize “Dağıtım Şirketi”<br />
olarak devam etmeye başladık.<br />
Termopet hakkında bize<br />
bilgi verebilir misiniz?<br />
Lisansımızı aldığımızda<br />
adımlarımızı hep aynı hedefe<br />
İstasyon<br />
35 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
“Denizcilik satışları<br />
da perakende ve<br />
ticari satışlar gibi<br />
ciddiyet ve titizlik<br />
gerektiren bir<br />
iştigal konusu. T.C.<br />
Maliye Bakanlığı<br />
Gelir İdaresi<br />
Başkanlığı’nca<br />
verilen dağıtım izin<br />
belgesi olmadan<br />
bu işi yapmak<br />
imkânsız. Oldukça<br />
meşakkatli ve<br />
riskli olan bu<br />
işin çok sıkı<br />
denetimleri<br />
de var. Diğer<br />
satışlarda olduğu<br />
gibi denizcilik<br />
satışlarında da<br />
ufacık bir hataya<br />
yer yok.”<br />
ulaşmak için attık. Tek bir<br />
hedefimiz vardı; dürüst,<br />
yasalara saygılı, güvenle<br />
çalışabileceğimiz bir bayi ağı<br />
kurmak ve bu bayilerimizle<br />
güler yüzle, el ele, kazanarak<br />
sektörün büyükleri arasında<br />
yer almak… Sahada hizmet<br />
veren değerli arkadaşlarımızın<br />
gayretleri, merkezde çalışan<br />
arkadaşlarımızın destekleri<br />
ve bizim, bayilerimiz adına<br />
her türlü fedakârlığı yüklenen<br />
tutumumuzla, bu hedefi<br />
umduğumuzdan çok daha<br />
kısa bir sürede yakaladık. Orta<br />
Anadolu, Karadeniz, Marmara,<br />
Ege ve Akdeniz Bölgelerinde<br />
oldukça yaygın bir bayi ağına<br />
sahibiz. Doğu ve Güney Doğu<br />
Anadolu bölgelerinde ise<br />
hızla teşkilatlanmaya devam<br />
ediyoruz. Bugün Türkiye’nin<br />
tüm bölgelerinde, 600’ü aşkın<br />
lisanslı bayimizle faaliyetlerimizi<br />
yürütüyoruz. Sahada, sevkiyat<br />
noktalarında ve merkezde<br />
çalışan toplam 90 kişilik büyük<br />
bir kadro ile bayilerimize hizmet<br />
veriyoruz.<br />
2017 yılına yönelik<br />
olarak yeni istasyonlar<br />
açma çalışmalarınız var<br />
mı? İstasyon açacağınız<br />
noktaları belirlerken<br />
kriterleriniz neler?<br />
2017 yılında istasyon<br />
sayımızı % 10 arttırmayı<br />
hedefliyoruz. Yeni dönemde<br />
vereceğimiz bayiliklerin il ve ilçe<br />
merkezlerinde olmasına özen<br />
göstereceğiz ancak hedefimiz<br />
çok bayilik vermek yerine doğru<br />
lokasyonlarda doğru bayilerle<br />
çalışmak.<br />
Bayilik verme sürecinde, yasal<br />
mevzuat çerçevesinde çalışan,<br />
kaliteli akaryakıtı son tüketiciye<br />
ulaştırabilen ve bunu kendisine<br />
misyon edinmiş bayiler seçmeye<br />
özen gösteriyoruz. Bunun<br />
yanı sıra istasyonun konumu<br />
ve satış potansiyeli ayrıca<br />
değerlendirdiğimiz konular<br />
arasında yer alıyor.<br />
Ürünleriniz ve<br />
hizmetleriniz hakkında<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Firmamızın ürün tedarikçisi,<br />
%80 oranında TÜPRAŞ’tır.<br />
Bunun yanında çeşitli ikmal<br />
noktalarında diğer akaryakıt<br />
dağıtım firmalarından depo<br />
hizmeti alıyoruz. Ankara,<br />
Antalya, Mersin, Haramidere,<br />
Marmara Ereğli, İzmir, İzmit,<br />
Samsun, Trabzon, Giresun,<br />
Kırıkkale, Hatay, Hopa<br />
ve Batman’daki sevkiyat<br />
noktalarından bayilerimizin<br />
ihtiyaçları, istekleri<br />
doğrultusunda karşılanıyor.<br />
Bayilerimiz genellikle aldıkları<br />
yakıtı kendi araçlarıyla taşırlar<br />
ancak talep olduğu taktirde<br />
hâlihazırda mevcut olan<br />
tanker filomuzla bayilerimizin<br />
ihtiyaçları doğrultusunda<br />
ikmal noktalarımızdan nakliye<br />
hizmeti de veriyoruz. Ayrıca,<br />
2014 yılı sonlarında, Artvin<br />
Hopa’da 20 bin ton kapasiteli<br />
Park Denizcilik ve Hopa Liman<br />
İşletmeleri A.Ş. adına kayıtlı<br />
antrepo ve depolar ithalat ve<br />
stoklama olarak devreye alındı.<br />
Deponun devreye girmesiyle<br />
birlikte ülkemizin kuzeydoğu ve<br />
doğusunda da büyük bir ilave<br />
potansiyel yakalanmış olup<br />
“kolay ulaşılabilirlik” ilkemiz<br />
doğrultusunda bölgedeki<br />
bayilerimize hizmet sunuyoruz.<br />
Bu depomuzdan “Dağıtıcılar<br />
Arası Ticaret” kapsamında diğer<br />
dağıtım şirketlerine de ikmaller<br />
yapılıyor.<br />
Perakende ve ticari<br />
satışlarınızın yanı sıra<br />
denizcilik satışlarınız da var.<br />
Denizcilik alanında ürün<br />
satışında değişen kriterler,<br />
özel belgeler var mı?<br />
1 Nisan 2010 tarihinden<br />
itibaren denizcilik yakıtları<br />
satışına başladık. Denize kıyısı<br />
olan tüm şehirlerimizde, tüm<br />
limanlarımızda akaryakıt ikmali<br />
yapıyoruz. Hopa’dan başlayıp<br />
İskenderun’a kadar devam eden<br />
limanların tümünde ÖTV’si<br />
indirgenmiş akaryakıt satışımız<br />
var. 86 adet akaryakıt dağıtım<br />
İstasyon 36 Sonbahar 2016
lisansı sahibi olan firma içinde,<br />
şu an 7 adet dağıtım firması<br />
bu satışı yapabilmekte ve bu<br />
kriterlere sahip. Bunların<br />
içinde ilk olarak bu yetkiyi alıp<br />
tüketicilere sunan firmalardan<br />
birisi de biziz.<br />
Denizcilik satışları da perakende<br />
ve ticari satışlar gibi ciddiyet<br />
ve titizlik gerektiren bir iştigal<br />
konusu. T.C. Maliye Bakanlığı<br />
Gelir İdaresi Başkanlığı’nca<br />
verilen dağıtım izin belgesi<br />
olmadan bu işi yapmak<br />
imkânsız. Oldukça meşakkatli<br />
ve riskli olan bu işin çok sıkı<br />
denetimleri de var. Diğer<br />
satışlarda olduğu gibi denizcilik<br />
satışlarında da ufacık bir<br />
hataya yer yok. O nedenle bu<br />
departmanda da konusunda<br />
tecrübeli arkadaşlarımız<br />
çalışıyor.<br />
Alt yapı ve yatırım<br />
çalışmalarınızdan bahseder<br />
misiniz? İstasyonlarınızda<br />
ne gibi yenilemeler<br />
yapıyorsunuz?<br />
Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz<br />
arasında depolama hizmeti<br />
konusunda yeni yatırımlar<br />
yapmak yer alıyor. Piyasadaki<br />
yerimizi sağlamlaştırmak,<br />
gücümüzü arttırmak, bayi<br />
memnuniyetini en yüksek<br />
seviyede tutmak ve istikrarlı<br />
büyümemize devam etmek<br />
istiyoruz. O nedenle son<br />
zamanlarda, şirketimizin yatırım<br />
departmanıyla birlikte hummalı<br />
bir çalışma içerisindeyiz.<br />
Çok yakında yeniliklerle, bir<br />
yükseliş sağlayacağız. Öte<br />
yandan 2005 yılında dağıtıcı<br />
lisansımızı almamızla birlikte<br />
oluşturduğumuz kurumsal<br />
kimliğimizde ufak revizyonlar<br />
yaptık. Bugün gelinen noktada<br />
ileri teknolojiler, yeni metotlar<br />
ve yeni nesil malzemeler ile<br />
daha modern çizgilere sahip,<br />
yeni bir vitrin oluşturduk. Ön<br />
fizibilite, tasarım ve üretim<br />
aşamalarını üniversitelerin<br />
tasarım bölümlerinde yarışma<br />
açarak, sektörde uzman<br />
tasarımcılardan destek alarak<br />
ve üretim firmalarının da<br />
desteğiyle tamamladık. Yeni<br />
kurumsal kimliğimizle, yeni<br />
yüzümüzle, bayilerimizin ve<br />
tüketicilerimizin karşısına<br />
çıktık. Aldığımız olumlu<br />
tepkiler neticesinde de yavaş<br />
yavaş tüm istasyonlarımızda<br />
giydirmelerimizi yenilemeye<br />
gidiyoruz.<br />
Söz konusu akaryakıt<br />
olunca “kalite” dediğimizde<br />
ne anlamalıyız?<br />
Türkiye’de dizel motorlu araç<br />
satışlarında yaşanan artışa<br />
paralel olarak dizel yakıt<br />
kullanımı ve kalitesinde de<br />
önemli bir artış yaşanıyor. Bugün<br />
Türkiye’de toplam akaryakıt<br />
kullanımının yüzde 82’si dizel<br />
yakıtlardan oluşurken, toplam<br />
dizel pazarının içinde Avrupa<br />
standartlarına uygun, düşük<br />
kükürtlü motorinin oranı ise<br />
yüzde 17’ye yükseldi. Türkiye’de<br />
düşük kükürtlü motorinin<br />
oranı her yıl yüzde 70’e yakın<br />
büyürken, bu hızla geliştiğinde<br />
önümüzdeki 2-3 yıl içinde<br />
toplam dizel pazarı içindeki<br />
payının yüzde 60’lara ulaşacağı<br />
Termopet<br />
Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Cemil Direkci<br />
“Orta ve uzun<br />
vadeli hedeflerimiz<br />
arasında<br />
depolama hizmeti<br />
konusunda<br />
yeni yatırımlar<br />
yapmak yer<br />
alıyor. Piyasadaki<br />
yerimizi<br />
sağlamlaştırmak,<br />
gücümüzü<br />
arttırmak, bayi<br />
memnuniyetini en<br />
yüksek seviyede<br />
tutmak ve istikrarlı<br />
büyümemize<br />
devam etmek<br />
istiyoruz.”<br />
İstasyon 37 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Termopet, 600’ü aşkın<br />
lisanslı bayisiyle<br />
faaliyetlerini yürütüyor.<br />
Ülkemizde<br />
satılan benzin ve<br />
motorin fiyatının<br />
oluşumunu<br />
etkileyen faktörler<br />
ürün fiyatı,<br />
toptancı marjı,<br />
dağıtıcı ve bayi<br />
marjı ile KDV ve<br />
ÖTV’den oluşuyor.<br />
Toptancı marjıyla<br />
dağıtıcı ve bayi<br />
marjının fiyat<br />
hareketlerinden<br />
çok az etkilendiği,<br />
neredeyse sabit<br />
olduğu görülüyor.<br />
ve kaçak akaryakıt kullanımının<br />
azalacağı öngörülüyor. Çevreyi<br />
koruyan düşük kükürtlü dizel<br />
pazarında yaşanan bu hızlı<br />
büyüme ve rekabet, Türkiye’yi<br />
Avrupa’nın bile önüne geçirmiş<br />
durumda. Türkiye, Avrupa<br />
Birliği’nin 2009 yılından itibaren<br />
şart koştuğu ‘EURO5’ Emisyon<br />
Normu’na uyan ilk ülkelerden<br />
biri oldu. Kaliteli akaryakıt,<br />
rafineriden tüketiciye yani<br />
yakıtın sunulduğu istasyona<br />
kadar geçen sürede rafineriden<br />
alınan yakıta kaçak -başka bir<br />
ürün- karıştırılmadan tüketiciye<br />
düzgün şekilde sunulmasıdır. Biz<br />
Termopet ailesi olarak kaliteli,<br />
çevreyi kirletmeyen, temiz ve<br />
her yerde ulaşılabilecek olan<br />
akaryakıtı iş ortaklarımız olan<br />
bayilerimize sunuyoruz.<br />
Türkiye’de araç<br />
sahiplerinin en büyük<br />
sorunlarından biri<br />
akaryakıt fiyatlarının<br />
oldukça değişken olması<br />
ve artış göstermesi.<br />
Bu konuda neler<br />
söyleyeceksiniz?<br />
Çıkarılan ham petrol, petrol<br />
sahalarına göre farklılar arz<br />
ediyor. Kimyasal yapısına göre<br />
kalite farklılıkları bulunduğu için<br />
piyasaya arzı esnasında türüne<br />
göre kıymeti farklılaşıyor. Brent<br />
petrol, İngiltere tarafından<br />
Kuzey Denizi’nden çıkarılan,<br />
piyasada fiyat hareketlerinde<br />
gösterge niteliği taşıyan ve<br />
standart hale getirilmiş ham<br />
petrol türüdür. Bunun yanında<br />
en çok bilinenler, Batı Teksas<br />
ve Dubai türleridir. Rafineriler<br />
tarafından temin edilen ham<br />
petrol işlenerek akaryakıt<br />
ve akaryakıt türevi ürünlere<br />
dönüştürülür. Dolayısıyla<br />
ham petrol fiyatları, üretilen<br />
akaryakıt ve türevlerini etkileyen<br />
en önemli unsur olmakla<br />
birlikte şirketlerin katlandıkları<br />
sabit ve değişken maliyetler<br />
ile piyasadaki rekabet yapısı<br />
da ürün fiyatlarını etkiliyor.<br />
Rafineride işlenmek suretiyle<br />
yurtiçinden temin edilen ya<br />
da yurtdışından ithal edilen<br />
akaryakıt, toptancı firmalar<br />
tarafından dağıtıcı ve bayi<br />
firmalara satılmak suretiyle<br />
piyasaya arz ediliyor. Bu<br />
arz süreci ülkemizde Enerji<br />
Bakanlığı, Enerji Piyasası<br />
Düzenleme Kurumu, Maliye<br />
Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret<br />
Bakanlığı tarafından kurumların<br />
görev alanları çerçevesinde<br />
düzenleniyor.<br />
Ülkemizde satılan benzin ve<br />
motorin fiyatının oluşumunu<br />
etkileyen faktörler ürün fiyatı,<br />
toptancı marjı, dağıtıcı ve bayi<br />
marjı ile KDV ve ÖTV’den<br />
oluşuyor. Toptancı marjıyla<br />
dağıtıcı ve bayi marjının<br />
fiyat hareketlerinden çok az<br />
etkilendiği, neredeyse sabit<br />
olduğu görülüyor. Bunun<br />
yanında ÖTV’de maktu vergi<br />
uygulaması bulunduğundan<br />
herhangi bir tutar değişikliği<br />
olmadığı sürece yıllar içinde<br />
tutar olarak sabit seyrediyor.<br />
KDV nispi oran üzerinden<br />
belirlendiği için fiyat farklarına<br />
bir miktar tepki veriyor. Diğer<br />
taraftan döviz kurundaki<br />
hareketin pompa satış<br />
fiyatları ile karşılaştırılması<br />
fiyat hareketinin anlaşılması<br />
anlamında önemli bir husus.<br />
Pompa satış fiyatlarında, TL<br />
olarak çok sınırlı bir düşüş<br />
gerçekleşti. Bunun öncelikli<br />
nedeni ÖTV’nin maktu olarak<br />
tahsil edilmesinden dolayı<br />
ürün fiyat hareketlerine tepki<br />
vermemesi. Diğer bir neden ise<br />
maktu ÖTV miktarının toplam<br />
fiyat içindeki oranının çok<br />
yüksek olması… Bu yükseklik<br />
ürün fiyat hareketlerinin pompa<br />
satış fiyatlarına yansımasını<br />
önemli ölçüde kırıyor. Diğer<br />
önemli neden ise ham petrol<br />
fiyatlarının düştüğü dönemde<br />
ABD dolarının, Türk lirası<br />
karşısında önemli ölçüde değer<br />
kazanması. Önümüzdeki<br />
dönemde petrol fiyatlarının, en<br />
azından 1-2 sene, bu seviyelerde<br />
olacağı öngörülüyor.<br />
Termopet olarak bu<br />
sektörde kullanılan<br />
teknolojilerden ne ölçüde<br />
faydalanıyorsunuz?<br />
Türkiye’de enerji kaynakları<br />
tüketiminin önemli bir<br />
bölümünü petrol ürünleri<br />
oluşturuyor. Kullanılan<br />
yakıtların standarda uygunluğu,<br />
insan sağlığı, çevre kirliliği ve<br />
İstasyon 38 Sonbahar 2016
yakıtların kullanıldığı araçların<br />
kullanım ömrü açısından önemli<br />
bir parametre... Küreselleşen<br />
ekonomide sadece işini yapmak<br />
ve en iyisini yapmak artık<br />
yetmiyor. Dünya ve Türkiye<br />
için işinizde ve sektörünüzde<br />
mutlaka uzman olmalısınız. Hem<br />
işinizi en iyi şekilde yapmalısınız<br />
hem de sektörünüze inovatif<br />
ürünler kazandırmalısınız.<br />
Sizinle çalışmaktan ve çözüm<br />
ortaklığınızdan mutlu iş<br />
ortakları yaratmalısınız. Bu da<br />
ancak bilim-teknoloji kültürüyle<br />
yoğrulmuş çalışanlarıyla Ar-<br />
Ge’ye yatırım yapan işletmelerde<br />
oluşabilir. Günümüzde her gün<br />
yepyeni resmi uygulamalar ve<br />
özel ihtiyaçlar gündeme geliyor.<br />
İhtiyaçlara cevap verebilmenin<br />
yolunun ise teknolojiden<br />
geçeceği herkes tarafından<br />
biliniyor. Sektörümüzde olan<br />
tüm yeni teknolojileri Termo<br />
ailesi olarak ilk kullanan<br />
firmalardan biriyiz. Bunun<br />
sadece bir maliyet unsuru<br />
değil ülkemize katkı olduğunu<br />
düşünerek davranıyoruz.<br />
İstasyonlarınızda farklı<br />
ne gibi hizmetler sunuyor<br />
ve ne gibi yeni fikirler<br />
geliştiriyorsunuz?<br />
Küreselleşen ekonomide<br />
farklılıklar yaratmak, yeni<br />
fikirler geliştirmek ve bu fikirlere<br />
açık olmak, hem şirketiniz<br />
hem ülkeniz için bir gereklilik.<br />
Biz de Termo yönetimi olarak<br />
son teknolojik gelişmeleri<br />
yakinen takip edip bunları kar<br />
amacı gütmeden tüketiciyle<br />
buluşturuyoruz. Kanun ve<br />
yasalara birebir uyan kaliteli ve<br />
temiz akaryakıtı tüketicilere<br />
sunan yüzde yüz Türk sermayeli<br />
bir firmayız.<br />
Personel eğitimlerine<br />
yönelik çalışmalarınız<br />
oluyor mu?<br />
İçerisinde bulunduğumuz<br />
sektörün yapısı gereği faaliyet<br />
alanlarımız ağır ve tehlikeli işler<br />
kapsamına giriyor. O nedenle<br />
çalışanlarımıza, genel iş sağlığı<br />
ve güvenliği kuralları, iş kazaları<br />
ve meslek hastalıklarının<br />
sebepleri ve işyerindeki riskler,<br />
kaza, yaralanma ve hastalıktan<br />
korunma prensipleri ve korunma<br />
tekniklerinin uygulanması,<br />
iş ekipmanlarının güvenli<br />
kullanımı, çalışanların yasal hak<br />
ve sorumlulukları, yasal mevzuat<br />
ile ilgili bilgiler, işyerinde güvenli<br />
ortam ve sistemleri kurma,<br />
uyarı işaretleri, kimyasal,<br />
fiziksel ve biyolojik maddelerle<br />
ortaya çıkan riskler, temizlik<br />
ve düzen, yangın olayı ve<br />
yangından korunma, elektrik<br />
tehlikeleri, riskleri ve önlemleri,<br />
ilk yardım ve kurtarma gibi<br />
konularda periyodik olarak<br />
eğitimler veriliyor. Bunun yanı<br />
sıra performans ve kariyer<br />
planlaması çerçevesinde<br />
yetkinliklerini geliştirebilecekleri<br />
eğitim olanakları da sunuyoruz.<br />
İstasyonlarımızda da aynı<br />
güvenli çalışma ortamının<br />
sağlanması için bayilerimiz ve<br />
çalışanları çevre, iş sağlığı ve iş<br />
güvenliği, oluşabilecek riskler<br />
ve alınması gereken önlemler<br />
konularında eğitimler verilerek<br />
bilinçlendiriliyor.<br />
Güvenal Gaz ile olan<br />
işbirliğinizden söz eder<br />
misiniz? Güvenal Gaz için<br />
neler söylersiniz?<br />
Güvenal Gaz’ın sloganında da<br />
belirtildiği gibi, “Her gaz otogaz<br />
değildir”. 46 istasyonu, 304<br />
bayisi ve 100’ün üstünde araç<br />
filosu olan, Türkiye’nin 75 ilinde<br />
bayrağı dalgalanan Termo gibi<br />
%100 yerli sermayeyle global<br />
sermayeler arasında ilk onda<br />
yer alan Güvenal Gaz firmasıyla<br />
önümüzdeki dönem, mevcut<br />
durumda olan ortaklıklarımızı<br />
daha üst seviyelere, ortak<br />
projelerle taşıyacağız. Bu vesile<br />
ile firmanızı ve yönetiminizi<br />
Güvenal Gaz adından da almış<br />
olduğu “güven”i tüketiciye<br />
yansıttığı için kutlarım.<br />
Termo bayilerinin<br />
çalışanları da<br />
eğitimler verilerek<br />
bilinçlendiriliyor.<br />
“Termo yönetimi<br />
olarak son<br />
teknolojik<br />
gelişmeleri<br />
yakinen takip<br />
edip bunları kar<br />
amacı gütmeden<br />
tüketiciyle<br />
buluşturuyoruz.<br />
Kanun ve<br />
yasalara birebir<br />
uyan kaliteli ve<br />
temiz akaryakıtı<br />
tüketicilere sunan<br />
yüzde yüz Türk<br />
sermayeli bir<br />
firmayız.”<br />
İstasyon 39 Sonbahar 2016
GEZİ<br />
Harikalar Diyarı<br />
KAZ DAĞLARI<br />
Oksijeniyle ciğerlerimizi doldurduğumuz çam<br />
ormanlarından Homeros’un destanlarına varan esintisiyle<br />
denizin tuzunu üzerinde taşıyan Kaz Dağları… Efsaneleriyle<br />
nam salmış “Bin Pınarlı İda…” Karış karış her toprağında farklı<br />
kültürlere ait unsurları bulabileceğiniz Anadolu mozaiğinde, gidilmesi,<br />
görülmesi ve belki de en çok korunması gereken yerlerden biri…<br />
Gidenler gitmeyenlere anlatsın; görmeyen, koklamayan, bu güzelliği fark<br />
etmeyen kalmasın!<br />
İstasyon 40 Sonbahar 2016
Sıcak ve soğuk su<br />
kaynaklarıyla Biga<br />
Yarımada’sında yer<br />
alan Kaz Dağları, tam<br />
anlamıyla hayat kaynağı.<br />
Sık çam<br />
ormanlarıyla<br />
dünyanın en<br />
yüksek oksijen<br />
oranına sahip<br />
bölgelerinden<br />
biri olan Kaz<br />
Dağları, tarihi ve<br />
doğal güzellikleri,<br />
etrafında kurulu<br />
pek çok köyü,<br />
maviliklere uzanan<br />
yamaçlarıyla kendi<br />
harikalar diyarına<br />
çağırıyor bizleri…<br />
Çanakkale Biga, Balıkesir<br />
Edremit ve Ayvalık<br />
denildiğinde akla ilk<br />
gelen yerlerden biri<br />
Kaz Dağları. Homeros’un<br />
destanlarından, Zeus’un<br />
güzellik yarışmalarına<br />
varan efsaneleriyle ünlü,<br />
mitolojik ismiyle İda Dağı,<br />
bu coğrafyaya sunulmuş en<br />
güzel armağanlardan biri. Sık<br />
çam ormanlarıyla dünyanın<br />
en yüksek oksijen oranına<br />
sahip bölgelerinden biri olan<br />
Kaz Dağları, tarihi ve doğal<br />
güzellikleri, etrafında kurulu<br />
pek çok köyü, maviliklere<br />
uzanan yamaçlarıyla kendi<br />
harikalar diyarına çağırıyor<br />
bizleri…<br />
Efsaneler,<br />
efsaneler…<br />
Kaz Dağları’nın en önemli<br />
efsanelerinden biri, tarihin<br />
ilk güzellik yarışmasının<br />
burada yapılmış olması belki<br />
de. Mitolojik tanrılar Hera,<br />
Afrodit ve Athena arasında<br />
düzenlenen bu yarışmayı<br />
efsaneye göre Afrodit kazanıyor.<br />
Hikâyesi ise şöyle: Tarihte pek<br />
çok devlete ev sahipliği yapan<br />
Kaz Dağları, zenginlikleri<br />
nedeniyle her daim saldırıya<br />
uğramış ve yağmalanmış. Her<br />
daim göç almış ve bu bölgedeki<br />
sosyal canlılık tarih boyunca<br />
bir şekilde sürmüş. Yunan<br />
mitolojisinde İda Dağı olarak<br />
biliniyor. Yine mitolojiye<br />
göre Kral Priamos’un dağda<br />
ölüme terk ettiği oğlu Paris,<br />
burada bir anne ayı tarafından<br />
emzirilerek büyütülüyor.<br />
Zaman geçip yakışıklı ve yaman<br />
biri olunca da Hera, Athena<br />
ve Afrodit arasında kimin<br />
daha güzel olduğunu seçmesi<br />
için Tanrı Zeus tarafından<br />
görevlendiriliyor. Hikâyenin<br />
devamı aslında çok daha<br />
anlamlı... Paris, birbirinden<br />
güzel bu üç kadın arasında<br />
nasıl seçim yapacağına bir türlü<br />
karar veremeye dursun, Hera<br />
ona Asya ve Avrupa krallığını,<br />
Athena savaşta dünyaya üstün<br />
gelmeyi ve insanüstü aklı vaat<br />
ediyor. Afrodit ise dünyanın<br />
İstasyon<br />
41 Sonbahar 2016
GEZİ<br />
Hasan Boğuldu<br />
Zeus Altarı.<br />
Kaz Dağları,<br />
kültürel ve<br />
doğal kaynaklar<br />
açısından oldukça<br />
büyük bir değere<br />
sahip. Yerüstü<br />
ve yer altı su<br />
rezervleri, sıcak<br />
ve soğuk su<br />
kaynaklarıyla Biga<br />
Yarımada’sında<br />
yer alan Kaz<br />
Dağları tam<br />
anlamıyla hayat<br />
kaynağı.<br />
en güzel kadınının aşkını…<br />
Paris aşkı seçiyor ve böylelikle<br />
dünyanın ilk güzellik kraliçesi<br />
de Afrodit oluyor. Mitolojik<br />
öyküler arasında Tanrı Zeus’un<br />
burada doğduğu ve ünlü<br />
Truva Savaşı’nın da burada<br />
başladığı yer alıyor. Tanrılar<br />
Truva Savaşı’nı Kaz Dağları’nın<br />
doruğundan izliyor ve<br />
Ganymedes buraya kaçırılıyor.<br />
Tüm bu mitolojilerin ana<br />
kaynağı ise Kaz Dağları’nı “Bin<br />
Pınarlı İda” olarak tanımlayan<br />
Homeros’tur.<br />
Sakin bir ortam ve<br />
dinginlik arayanlara<br />
Tatilini huzurlu, sakin ve dingin<br />
bir ortamda yapmak isteyenler,<br />
doğa sporlarıyla dolu birkaç<br />
gün geçirmeyi hedefleyenler<br />
ya da hiçbir amaç gütmeden<br />
mini bir kaçamakla hayatına tat<br />
katmak isteyenler mutlaka Kaz<br />
Dağları’na gitmeli ve bu doğa<br />
harikası içinde keşfe çıkmalı.<br />
Şehrin kalabalığından uzak<br />
geçirilecek birkaç gün için en<br />
ideal ortamlardan biri olduğunu<br />
söyleyebiliriz. Kaz Dağları’na<br />
gitmişken gerek tarihi gerekse<br />
doğal güzellikleri daha rahat<br />
keşfedebilin diye, sizin için<br />
hazırladığımız yol haritasına<br />
bakmayı da ihmal etmemenizi<br />
öneriyoruz.<br />
Kaz Dağı Milli Parkı<br />
Kaz Dağları, kültürel ve doğal<br />
kaynaklar açısından oldukça<br />
büyük bir değere sahip. Yerüstü<br />
ve yer altı su rezervleri, sıcak<br />
ve soğuk su kaynaklarıyla<br />
Biga Yarımada’sında yer alan<br />
Kaz Dağları tam anlamıyla<br />
hayat kaynağı. Dağların<br />
aşağı kesimlerinde başlayan<br />
kızılçam ormanları, yükseklik<br />
arttıkça yerini meşe ve<br />
karaçam ormanlarına teslim<br />
ediyor. Doğal bitki örtüsü ve<br />
kendine has dokusuyla Kaz<br />
Dağları, dünya için de önemli<br />
ekosistemlerden biri.<br />
Kaz Dağı Milli Parkı’nı ise Kaz<br />
Dağları’yla karıştırmamak<br />
gerek, çünkü farklı.. Edremit<br />
Körfezi, Zeytinli Çayı,<br />
Karamenderes Çayı ve Mıhlı<br />
Çayı arasında kalan alan için<br />
geçerli, Kaz Dağı Milli Parkı<br />
tanıtımı. İşte Kaz Dağı Milli<br />
Parkı’nda görebileceğiniz yerler:<br />
Sütüven Şelalesi: Sarıkız<br />
Yaylası’ndan doğan ve<br />
Kızılkeçeli Çayı üzerinde yer<br />
alan Sütüven Şelalesi, bölgedeki<br />
en önemli doğal güzelliklerden<br />
biri. Nefes kesen manzarasıyla<br />
aklınızda unutamayacağınız<br />
bir iz bırakıyor. İsmini sıçrayan<br />
su anlamına gelen “tüvleyen”<br />
sözcüğünden aldığı söyleniyor.<br />
Suyu çok soğuk olsa da burada<br />
bir kere yüzmeye değer…<br />
Hasan Boğuldu: Hasan<br />
Boğuldu Şelalesi’nin iç burkan<br />
bir öyküsü olsa da bölgede<br />
yine oldukça popüler. Bu<br />
şelale hem filmlere hem de<br />
Sabahattin Ali’nin öykülerine<br />
konu olmuş. Efsaneye göre bu<br />
gölette boğulan Hasan isimli<br />
aşık bir gençten adını almış.<br />
Şelaleye giden yol üzerinde<br />
Romalılardan kalma su<br />
İstasyon 42 Sonbahar 2016
kemerlerinin sütunlarını da<br />
görmeniz mümkün.<br />
Pınarbaşı: En ilgi gören mesire<br />
alanlarından biri Pınarbaşı…<br />
Kaz Dağları’ndan eriyen kar<br />
sularının tepenin altından<br />
fışkırarak dere oluşturmasıysa<br />
görülmeye değer.<br />
Sarıkız Tepesi: Kaz<br />
Dağları’nın en yüksek üç tepesi<br />
Kaz Dağı Milli Parkı sınırları<br />
içinde yer alıyor. Sarıkız, Baba<br />
Tepe ve Karataş Tepesi. Ancak<br />
buralara yanınızda bir rehber<br />
bulunmadan girmeniz yasak.<br />
Efsanelere konu olan 1574<br />
metre yükseklikteki Sarıkız,<br />
en yüksek tepelerden biri.<br />
Tüm Türkmenlerin kutsal<br />
ziyaret bölgesi olarak kabul<br />
edilen Sarıkız, aynı zamanda<br />
Ayvalık’tan Midilli’ye uzanan<br />
geniş bir manzarayı da<br />
ayaklarınızın altına seriyor.<br />
Zeus Altarı: Adatepe<br />
Köyü’nün girişinde yer alan<br />
antik dönemden kalma<br />
Zeus Altarı’nı ve buradan<br />
Ege’nin en güzel manzarasını<br />
mutlaka görmelisiniz. Altar,<br />
sunak anlamına geliyor.<br />
Yani tapınaklarda bulunan,<br />
üzerinde kurban kesilen,<br />
dinsel tören yapılan masa<br />
biçimindeki taş… Antik<br />
dönemde Yunanlılar savaşlarda<br />
galip olmak, kuraklık, hastalık<br />
gibi durumlardan korunmak,<br />
bereketli bir hasat ve benzeri<br />
konular için Zeus’a burada<br />
kurban veriyorlarmış. Zeus<br />
Altarı, Homeros’un İlyada<br />
destanında da geçiyor.<br />
Adatepe Köyü: Eski bir<br />
Rum köyü olan Adatepe<br />
Köyü, koruma altına alınan<br />
köylerden biri. Çam ve zeytin<br />
ağaçlarının arasındaki bu köy,<br />
dar sokaklarıyla tam olarak<br />
bir Ege köyü... Burada pek çok<br />
ev restore edilerek butik otele<br />
dönüştürülmüş. Aynı zamanda<br />
dünya üzerinde oksijen<br />
yoğunluğunun en fazla olduğu<br />
bölgelerden biri... Zeytinyağı ve<br />
zeytincilikle de ünlü…<br />
Mıhlı Şelalesi: Mıhlı Şelalesi<br />
Roma döneminden kalma<br />
kemerli köprüsüyle oldukça ilgi<br />
çekici. Ormanlık bir dere kenarı<br />
olan Mıhlı Şelalesi, dinlenmek<br />
ve doğanın tadını çıkarmak için<br />
biçilmiş kaftan. Çevresi çam,<br />
çınar, zeytin, tesbih, defne,<br />
incir, ayva ve armut ağaçları ile<br />
kekik ve böğürtlenlerle dolu.<br />
Taktakuşlar Köyü<br />
Etnografya Müzesi: Burası<br />
Türkiye’nin ilk özel etnografya<br />
müzesi olma özelliğine sahip.<br />
Kaz Dağları’nın eteklerinde<br />
yer alan 8 Türkmen köyünden<br />
biri olan Tahtakuş’taki, Alibey<br />
Kudar Etnografya Galerisi, 1992<br />
yılından bu yana ziyaretçilere<br />
açık. İçerisinde Orta Asya’dan<br />
Türkiye’ye göç eden Türk<br />
Boylarının kültür varlıkları,<br />
giysileri, halıları, kullandıkları<br />
aletler ve sanat yapıtları<br />
sergileniyor.<br />
Kaynaklar:<br />
http://www.kazdagimilliparki.com/<br />
mtoloj.html<br />
www.yoldaolmak.com<br />
Adatepe Köyü.<br />
Kaz Dağları’nın<br />
en yüksek üç<br />
tepesi Kaz Dağı<br />
Milli Parkı sınırları<br />
içinde yer alıyor.<br />
Sarıkız, Baba<br />
Tepe ve Karataş<br />
Tepesi. Ancak<br />
buralara yanınızda<br />
bir rehber<br />
bulunmadan<br />
girmeniz yasak.<br />
Efsanelere konu<br />
olan 1574 metre<br />
yükseklikteki<br />
Sarıkız, en yüksek<br />
tepelerden biri.<br />
İstasyon 43 Sonbahar 2016
RÖPORTAJ<br />
Bolat Petrol İstasyon Müdürü Kadir Bolat:<br />
“Önceliğimiz,<br />
Dürüstlük ve Kalite”<br />
Bolat Petrol, Güvenal Gaz’ın Niğde’deki bayilerinden biri. Müşteri profilini daha<br />
ziyade çiftçilerin oluşturduğu Bolat Petrol’ün Sahibi ve İstasyon Müdürü Kadir<br />
Bolat ile şirket politikaları ve Güvenal Gaz üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />
Bize kısaca kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
35 yıl boyunca Fransa’da<br />
çalıştıktan sonra, 2007 yılında<br />
yurduma geri döndüm. O yıldan<br />
beri akaryakıt sektöründe<br />
çalışıyorum. Akaryakıtın yanı<br />
sıra, müşteri profilimiz de<br />
uygun olduğundan, inşaat<br />
malzemeleri ve gübre satışı da<br />
yapıyoruz.<br />
Güvenal Gaz hakkında ne<br />
düşünüyorsunuz?<br />
Güvenal Gaz, ülkemizin çok<br />
önemli şirketlerinden biri.<br />
Biz de bu başarılı şirketin bir<br />
parçası olduğumuz için çok<br />
mutluyuz; şimdiye kadar çok<br />
verimli bir işbirliğimiz oldu.<br />
Müşterilerimizin tamamı da<br />
Güvenal Gaz’ı beğeniyor.<br />
Müşteri profilinizden<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
İstasyonumuz, Niğde yolu<br />
üzerinde bulunuyor. Müşteri<br />
profilimiz, ağırlıklı olarak<br />
çiftçilerden ve yerel halktan<br />
oluşuyor. Yaz aylarında ise,<br />
sürekli müşterilerimizin yanı<br />
sıra, tatilci ve turistlere hizmet<br />
veriyoruz. Depoyu full’lemek<br />
için gelen müşterilerimiz<br />
ağırlıkta.<br />
Bölgenizdeki<br />
diğer istasyonları<br />
düşündüğünüzde, hangi<br />
konularda “Biz bununla<br />
farklıyız/öndeyiz”<br />
dersiniz?<br />
Rakiplerimizden, fiyat, kalite ve<br />
hizmet noktasında çok öndeyiz.<br />
Önceliğimiz, dürüstlük ve kalite<br />
olduğu için, diğer istasyonlardan<br />
bir adım öne geçiyoruz.<br />
Ayrıca istasyonumuzdaki<br />
market ve yağ satış bölümü<br />
de farklılaşmamızı sağlıyor.<br />
“Müşterimiz var ki biz varız”<br />
diyerek çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz.<br />
İstasyon<br />
44 Sonbahar 2016
SANAT<br />
ÇİNİ<br />
Toprak sırlarını yaşamla paylaşıyor<br />
Çini, 700 yıllık bir imparatorluğun insanlığa hediye ettiği muhteşem<br />
bir sanat! Kıymetli taşların rengini sır altına gizleme sanatı olarak da<br />
tanımlanan Çini, Osmanlı’dan bugüne kalan pek çok önemli eserde<br />
kendini gösteriyor. Geleneksel sanatlar içerisinde önemli bir yeri olan<br />
bu sanat dalı, bugün hala İznik ve Kütahya’daki atölyelerde usta ellerce<br />
yaşatılıyor. Toprak sırlarını yaşamla paylaşmaya devam ediyor.<br />
Bikem Öğünç<br />
İstasyon 46 Sonbahar 2016
Çini için bir göz musikisi<br />
dersek, abartı olmaz.<br />
Çini, yüzyıllar öncesinden günümüze,<br />
hala güzelliğini ve cazibesini<br />
yitirmemiş, eski ama eskimeyen<br />
bir Türk el sanatı. Özellikle 15’inci<br />
yüzyıldan sonra Osmanlı sanatının parlayan<br />
çehresini oluşturan çini, varoluş macerasıyla<br />
da dikkat çekiyor. Sabırla sınanmanın<br />
ürünü olan Çini sanatını öğrenmek ve onda<br />
ustalaşmak için gereken onlarca yıl, kişinin<br />
kendisiyle yeniden ve yeniden tanışmasını;<br />
çizgilerle, desenlerle, renklerle çıkılmış bir iç<br />
yolculuğu simgeliyor.<br />
Pek çok kişiye göre bir seramik sanatı olsa<br />
da çini için bir göz musikisi dersek, abartı<br />
olmaz. Bu musikinin notaları ise laleler,<br />
karanfiller, güller ve sümbüller... Bir anlamda<br />
çini, kıymetli taşların rengini sır altına<br />
gizleme sanatı. Bunlar bize devamlı pozitif<br />
enerji yükleyen mücevherlerin renkleri.<br />
Dört değerli taşın rengini çini sanatında<br />
görebiliyoruz. Mercan kırmızısı, firuze,<br />
zümrüt yeşili ve lapis mavisi…<br />
Tarihi Karahanlılara uzanıyor<br />
Türk çini sanatının tarihi, ilk Müslüman<br />
devletlerinden Karahanlılara kadar uzanıyor.<br />
Yaklaşık bin yıllık bir mazisi olan bu<br />
sanat dalı, Büyük Selçuklular ve Anadolu<br />
Selçukluları tarafından, ağırlıklı olarak,<br />
mimari süslemelerde kullanılmış. Osmanlı<br />
Devleti’nin kuruluşuyla, bu nadide sanat<br />
için yeni bir dönem başlamış. Bugün çini<br />
denildiğinde aklımıza İznik ve Kütahya<br />
geliyor. İlk Osmanlı dönemi İznik çinilerini<br />
Bursa Yeşil Cami, Bursa Muradiye Camisi,<br />
Edirne Muradiye Camisi ve Çinili Köşk’te<br />
görmek mümkün... Bu dönemin çinilerinde<br />
lacivert, mavi, turkuaz ve siyah renkler ile<br />
geometrik desenler ağırlıkta. 16. yüzyıldan<br />
itibaren İznik’te üretilen çinilerde, gerek<br />
kalite gerekse desenler bakımından büyük<br />
gelişmeler ve Türk çini sanatının en parlak<br />
dönemi yaşanmış. Yine bu dönemde mozaik<br />
gibi desenlerin dışına çıkılarak sır altı<br />
boyama ve sır tekniği geliştirilmiş. Kırmızı,<br />
yeşil, kahverengi gibi renklerin kullanılmaya<br />
başlanmasıyla da İznik çinilerinde yeni bir<br />
devir başlamış.<br />
Kütahya’da ise ilk çini örneklerini 14.<br />
İstasyon<br />
47 Sonbahar 2016
GEZİ SANAT<br />
Çinili Köşk<br />
Türk çini<br />
sanatının tarihi,<br />
ilk Müslüman<br />
devletlerinden<br />
Karahanlılara<br />
kadar uzanıyor.<br />
Yaklaşık bin yıllık<br />
bir mazisi olan<br />
bu sanat dalı,<br />
Büyük Selçuklular<br />
ve Anadolu<br />
Selçukluları<br />
tarafından, ağırlıklı<br />
olarak, mimari<br />
süslemelerde<br />
kullanılmış.<br />
yüzyılın sonlarından itibaren<br />
görüyoruz. Özellikle İstanbul’un<br />
çini ihtiyacını karşılamak<br />
amacıyla Kütahya’da pek çok<br />
çini atölyesi kurulmuş. Ancak<br />
Osmanlı’nın gerileme dönemine<br />
girmesiyle birlikte çinicilikte<br />
de hızlı bir şekilde gerileme<br />
başlamış. Osmanlı’da çiniciliğin<br />
en güzel ve son örnekleri, Hafız<br />
Mehmet Emin Efendi’den çıkma<br />
eserlerdir.<br />
1980’den sonra<br />
yeniden canlanıyor<br />
Tarihte sarayları süsleyen<br />
çininin bugünkü durumuna<br />
gelirsek... İmparatorluğun<br />
gücünün zayıflamasıyla,<br />
sarayın çiniye olan talebi de<br />
zamanla azalmış tabi. Bu<br />
da o dönemlerde İznik’teki<br />
atölyelerin kapanmasına neden<br />
olmuş. Ancak Kütahya’da<br />
zanaat olarak da olsa 1980’li<br />
yıllara kadar düşe kalka ayakta<br />
kalmış çini sanatı. 1980’li<br />
yılların ortalarında Türkiye’nin<br />
dünyaya açılmaya başlamasıyla<br />
birlikte el sanatlarımıza olan<br />
ilgi artmış. Dolayısıyla çini<br />
sanatı da bundan nasibini<br />
almış. İmparatorluğun gerileme<br />
dönemi baz alınırsa 300 yıl<br />
sonra çini yeniden hayat<br />
bulmuş. Bugün bu sanat,<br />
meraklısı ustalarca ve sanat<br />
atölyelerinde yaşatılmaya<br />
devam ediyor.<br />
Zamanın eskiten<br />
gücüne meydan<br />
okuyor<br />
700 yıllık imparatorluk sanatı<br />
olan çininin tekniği, sır altı<br />
tekniği. Şekillendirilen objeler<br />
doğal ortamda kurumaya sevk<br />
ediliyor. Kuruduktan sonra<br />
zımparalanarak üzerlerindeki<br />
pürüzler gideriliyor. Gözakı<br />
beyazlığındaki kuvarstan<br />
yapılan özel reçeteli astarla<br />
astarlanıyor. 1050 derece<br />
ateşte ilk pişirimi gerçekleşiyor.<br />
Çini asıl bundan sonra hayat<br />
bulmaya başlıyor. Sonra<br />
objelerin durumuna göre desen<br />
tasarımı yapılıyor ve son derece<br />
ince, samur tek tel fırçayla<br />
kompozisyonlar çiziliyor.<br />
Ardından renklendirmeye<br />
geçiliyor. Çizilen desenler<br />
özelliklerine göre boyanıyor.<br />
Eserin bitiminde son olarak<br />
gözden geçirilip önceden<br />
hazırlanan şeffaf sırla sırlanıyor.<br />
Sırlanan çini, artık fırına girip<br />
ateşle hemhal olmaya hazır hale<br />
geliyor. Çok yüksek sıcaklıkta<br />
yaklaşık 24 saat kalıyor. Bu süre<br />
içinde bütün renkler, en güzel<br />
ve parlak hallerine bürünüyor.<br />
Desenleri, artık silinmemek<br />
üzere bütün güzellikleriyle<br />
özüne yerleşiyor. Eğer ateşin<br />
hararetine tahammül eder ve<br />
patlamazsa, ki bu ihtimal her<br />
zaman, her çini parçası için<br />
var, ortaya göz kamaştırıcı<br />
ve zamanın eskiten gücüne<br />
dayanıklı, güzelliğini yüzyıllar<br />
sonrasına taşıyabilecek eserler<br />
çıkıyor.<br />
İstasyon 48 Sonbahar 2016
Sır altında ve sır<br />
üstünde farklı<br />
teknikler<br />
Çinide birçok farklı teknik<br />
kullanılıyor. Sır altı tekniğinde<br />
pişmiş toprağın üstüne çekilen<br />
ince astar tabakasına süslemeler<br />
yapılıyor, süslerin üstüne<br />
sır sürüldükten sonra parça<br />
yeniden fırınlanıyor. Bu yöntem<br />
Selçuklu ve Osmanlılarda en çok<br />
kullanılan yöntem… Sır üstü<br />
tekniğinde ise pişmiş toprak<br />
önce mat bir sırla kaplanıyor;<br />
fırınlanmadan önce, parçanın<br />
üstüne boyayla süsleme<br />
yapılıyor ve bir kez daha<br />
pişiriliyor. Bu işleme perdah<br />
deniyor. Selçuklu döneminde bu<br />
teknik çok kullanılmış olsa da<br />
yetkinliğe Osmanlı döneminde<br />
ulaşılmış. Minai tekniğinde sır<br />
altı ve sır üstü tekniklerinin<br />
bir arada kullanılmasıyla çok<br />
renkli bir yüzey elde ediliyor.<br />
Bu teknik daha çok İran’da<br />
kullanılmış. Lüster tekniği,<br />
çinide madeni bir pırıltı elde<br />
etmek için yararlanılan bir<br />
sır üstü uygulaması. Hazır<br />
çini plaka, genellikle şeffaf<br />
olmayan beyaz sırla kaplanıp<br />
fırınlandıktan sonra üzeri<br />
lüsterle desenlendiriliyor ve<br />
tekrar düşük ısıda fırınlanıyor.<br />
Lacvardina tekniği ise minai<br />
tekniğiyle benzer özelliklere<br />
sahip. Temel farkı, yalnızca sır<br />
üstü boyamayla desenleniyor<br />
olması.<br />
Çini dile gelirse…<br />
Çini ürünlerde aşina olduğumuz<br />
desenler var. Gül, lale, sümbül,<br />
nar, çintemani desenleri,<br />
sıklıkla gördüklerimiz… Elbette<br />
bin yıllık bu sanatın bir dili<br />
ve bize yüzyıllar öncesinden<br />
kurduğu cümleleri var. Peki<br />
desenler bize neyi fısıldıyor?<br />
Çini üzerindeki gül deseni,<br />
Allah’ı simgeliyor. Katmer<br />
katmer açması, Allah’ın<br />
kudretini ve ihtişamını<br />
hatırlatıyor.<br />
Lale, alçak gönüllüğünün ve<br />
sonsuz aşkın simgesi… Karanfil<br />
ve sümbüller ise baharı ve<br />
yenilenmeyi ifade ediyor. Çiniler<br />
üzerindeki lotus çiçeği deseni<br />
“karanlıktan aydınlığa geçişi”,<br />
kişinin aydınlanmasını; cennet<br />
bahçesinin meyvesi olarak tabir<br />
edilen nar ise bereket ve bolluğu<br />
temsil ediyor.<br />
Gelelim çintemaniye...<br />
Desenleri birbirine bağlamak<br />
ve tamamlamak amacıyla<br />
kullanılan bir motif, çintemani.<br />
Aslında bir yöntem olarak da<br />
kabul edilebiliyor. Leoparın<br />
noktaları olarak adlandırılan<br />
ve koruyuculuğun simgesi olan<br />
çintemani, Çin kültüründen<br />
gelen bir motif. Kuvvet ve<br />
gücü temsil ediyor olmasıyla,<br />
Osmanlı padişahlarının<br />
kaftanlarında da bu motife<br />
rastlanıyor. Çinideki çiçek<br />
desenlerinde kıvrımlı, düz,<br />
dişli kenarlarıyla yapraklar,<br />
eğer düşmüşse ölümü, henüz<br />
açmamışsa doğumu simgeliyor.<br />
Topkapı Sarayı,<br />
Harem Dairesi.<br />
İlk Osmanlı<br />
dönemi İznik<br />
çinilerini Bursa<br />
Yeşil Cami, Bursa<br />
Muradiye Camisi,<br />
Edirne Muradiye<br />
Camisi ve Çinili<br />
Köşk’te görmek<br />
mümkün...<br />
Bu dönemin<br />
çinilerinde lacivert,<br />
mavi, turkuaz<br />
ve siyah renkler<br />
ile geometrik<br />
desenler ağırlıkta.<br />
İstasyon 49 Sonbahar 2016
GÜNDEM<br />
Sonbaharı<br />
Karşılarken...<br />
Sonbahar, pek çoğumuz için depresyon mevsimidir. Yazı<br />
arkamızda bırakıp bu sarı mevsimi karşılarken, kendinizi<br />
kötü hissetmek yerine, çok daha iyi ve enerjik hissetmeye<br />
ne dersiniz? İflah olmaz bir yaz tutkunu olsanız bile,<br />
sonbahardan keyif almanız mümkün. İşte önerilerimiz...<br />
İstasyon 50 Sonbahar 2016
Sonbahar, spora<br />
başlamak için en<br />
ideal mevsim.<br />
“Denizden babam<br />
çıksa yerim”<br />
diyenlerdenseniz,<br />
sonbahar sizin<br />
mevsiminiz. Balık<br />
avlama yasağının<br />
bitmesiyle beraber<br />
tezgahlar çeşit<br />
çeşit balıklarla<br />
doldu bile.<br />
Günlerin kısalması ve<br />
havaların serinlemesiyle<br />
beraber sonbaharı yavaş<br />
yavaş hissetmeye başladık.<br />
Özellikle yağmurlu ve kısalan<br />
günler nedeniyle pek çok<br />
kişinin pek sevmediği bir<br />
mevsim olsa da sonbahar da<br />
pek çok güzel lezzeti, rengi ve<br />
en önemlisi serin günleri içinde<br />
barındırıyor. Özellikle yazın<br />
aşırı sıcaklarından bunalanlar<br />
için... Sonbaharı yeniden<br />
keşfetmeniz ve kendinizi kışa<br />
sağlıklı bir şekilde hazırlamanız<br />
için son derece basit birkaç<br />
önerimiz var.<br />
Güneşsiz<br />
gününüz olmasın<br />
Her gün sadece 5 dakika<br />
güneşlenmek bile,<br />
vücudunuzdaki D vitamini<br />
değerlerini arttırmaya yardımcı<br />
oluyor ve bu da bağışıklık<br />
sisteminizi destekleyerek<br />
hastalanmanızı engelliyor. Bu<br />
sebeple, havalar kapalı bile olsa,<br />
5 dakika açık havada durun ve<br />
güneşin etkisini hissedin.<br />
Spora başlayın!<br />
Dengeli beslenme ve düzenli<br />
spor, her dönemde, kaliteli<br />
bir hayat için hayatınızın<br />
vazgeçilmezleri olmalı. Eğer<br />
spor yapmak size çok zor<br />
geliyorsa, en azından yürüyüş<br />
yaparak ilk adımı atabilirsiniz.<br />
Kışın buz gibi soğukları ya<br />
da yazın yakıcı sıcaklarının<br />
olmadığı bu mevsim, spora<br />
başlamak için son derece ideal.<br />
Sabah kalkınca ya da akşam<br />
üzeri, kendinize mutlaka zaman<br />
ayırın ve en az yarım saat olacak<br />
şekilde, her gün ya da gün aşırı,<br />
tempolu bir şekilde yürüyüş<br />
yapın.<br />
Balık mevsimi,<br />
sonbahar<br />
“Denizden babam çıksa yerim”<br />
diyenlerdenseniz, sonbahar<br />
sizin mevsiminiz. Balık avlama<br />
yasağının bitmesiyle beraber<br />
tezgahlar çeşit çeşit balıklarla<br />
doldu bile.<br />
Balık eti, kemik gelişimi,<br />
göz sağlığı ve bağışıklık<br />
sisteminin gelişmesinde önemli<br />
rol oynayan A vitamini, D<br />
vitamini ve özellikle kanın<br />
akışkanlığında görevli K<br />
vitamini ve B grubu vitaminleri<br />
yönünden son derece zengin<br />
bir gıda. Öte yandan Omega<br />
3 mucizesi denildiğinde de<br />
akla ilk olarak balık geliyor.<br />
Bol bol balık yiyenlerin, ileriki<br />
yaşlarda unutkanlık ve bunama<br />
gibi çeşitli hafıza problemleri<br />
yaşamadıklarını da aklınızdan<br />
çıkarmayın.<br />
İstasyon<br />
51 Sonbahar 2016
GEZİ<br />
Yeni Keşifler İçin<br />
Sıcak Rotalar<br />
Yaz bitiyor, havalar serinliyor, güneş yüzünü kışa dönüyor artık. Ancak bu<br />
durum yeni keşifler yapmak, farklı rotalar keşfetmek için bir engel değil.<br />
Kış boyunca hem içinizi ısıtacak hem de hayata dair farklı pencereler<br />
sunacak rotalar belirlemeye ne dersiniz? Kış için bir yol planı yapmayı<br />
düşünüyorsanız, sunduğumuz alternatiflere de bir göz atmalısınız.<br />
Egzotik, farklı, kimi zaman macera dolu ve kimi zaman da bir film<br />
karesini yaşayacağınız bu rotalar, hem sıcak hem de doğal<br />
güzellikleriyle büyülüyor.<br />
Bali, Endonezya<br />
İstasyon 52 Sonbahar 2016
Bali, Endonezya.<br />
230 milyon<br />
civarındaki<br />
nüfusuyla<br />
dünyanın<br />
en kalabalık<br />
dördüncü ülkesi<br />
olan Endonezya,<br />
irili ufaklı 17.508<br />
adadan oluşan bir<br />
ülke. Bali ise bu<br />
adalar arasında en<br />
popüler olanı.<br />
Huzur ve barışın<br />
adası Bali<br />
(Endonezya)<br />
230 milyon civarındaki<br />
nüfusuyla dünyanın en<br />
kalabalık dördüncü ülkesi olan<br />
Endonezya, irili ufaklı 17.508<br />
adadan oluşan bir ülke. Bali ise<br />
bu adalar arasında en popüler<br />
olanı. Sanskritçe “huzur ve<br />
barış” anlamına geliyor, Bali.<br />
Denizi, sahilleri, içinizi ısıtan<br />
güneşinin yanı sıra insanları<br />
da son derece sıcak ve cana<br />
yakın. Doğal güzelliklerinin yanı<br />
sıra rengârenk bir yaşam stili<br />
sunan Bali’ye, Hindu gelenekleri<br />
de ayrı bir özellik getiriyor.<br />
Volkanik yapısı ve el değmemiş<br />
tropik ormanlarıyla muhteşem<br />
bir güzelliğe sahip olan Bali’de<br />
dans, heykelcilik ve resim gibi<br />
sanat dalları oldukça gelişmiş.<br />
Bin bir çeşit el sanatıyla<br />
karşılaşırsanız şaşırmayın.<br />
Yemek konusunda da burada<br />
sıkıntı çekmeyeceğinizi<br />
söyleyelim çünkü her damağa<br />
uygun yemek olanakları<br />
bulunuyor. Fakat Bali adası<br />
denildiğinde elbette akla ilk<br />
olarak bembeyaz kumları<br />
ve masmavi denizi geliyor.<br />
Sıcaklığın her mevsim 25-30<br />
derece civarında olduğu adada,<br />
pek çok Hindu tapınağı ve<br />
heykel atölyesi bulunuyor.<br />
Bunlar arasında Pura Besakih<br />
Tapınağı mutlaka görülmesi<br />
gereken bir nokta, çünkü 11.<br />
yüzyılda inşa edilmiş. Eğer<br />
rotanızı Kuta’ya çevirirseniz,<br />
eğlence için pek çok seçenek<br />
bulacaksınız. Rafting, trekking<br />
ve bisikletle çevre gezisi,<br />
bunlardan bazıları. Bali’de<br />
kendinizi şımartmanız için de<br />
en güzel seçeneklerden biri olan<br />
Bali masajını yaptırmayı ihmal<br />
etmeyin. Endonezya’da çok<br />
yaygın olan ‘spa’ merkezlerinde<br />
Uzakdoğu kültürünün ayrılmaz<br />
bir parçası olan geleneksel<br />
masajlar ve aromaterapi<br />
seansları yapılıyor. Yeşil örtüsü<br />
ve mercan kayalıklarıyla ünlü<br />
Bali, ayrıca dalış tutkunları için<br />
de çok iyi bir rota.<br />
İstasyon<br />
53 Sonbahar 2016
GEZİ<br />
Masa Dağı, Cape Town<br />
Cape Town,<br />
Güney Afrika<br />
Cumhuriyeti.<br />
Nairobi, Kenya.<br />
Hint ve Atlas<br />
okyanusları<br />
buluşuyor<br />
Cape Town<br />
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin<br />
üç başkentinden biri olan Cape<br />
Town aynı zamanda da en<br />
büyük şehri. Ayrıca Cape Town,<br />
kıtadaki ilk Avrupa yerleşim<br />
bölgesi. Güney Afrika’nın<br />
güneybatı ucunda yer alan<br />
şehrin nüfusu yaklaşık 3,5<br />
milyon. Alabildiğine uzun<br />
kumsallar, altın madenleri,<br />
binlerce kuş ve bitki çeşidi<br />
ve Masa Dağı’nın eşsiz<br />
manzarası, Cape Town’un her<br />
yıl milyonlarca turist tarafından<br />
ziyaret edilme nedenleri…<br />
Masa Dağı, sadece Cape Town<br />
için değil, tüm Afrika için, gerek<br />
turistik gerekse doğal güzellik<br />
olarak çok farklı bir yerde. 1038<br />
metre yüksekliğindeki dağ, bir<br />
masa şeklinde dümdüz olduğu<br />
için bu adı almış. Şehirden<br />
teleferikle çıkabileceğiniz<br />
dağı ve buradaki manzarayı<br />
gördükten sonra Cape Town’a<br />
hayran kalacaksınız. Hepimizin<br />
adına aşina olduğu Ümit Burnu<br />
da Cape Town’da mutlaka<br />
ziyaret edilmesi gereken bir<br />
nokta. Cape Town’a 1 saatlik<br />
mesafede olan Ümit Burnu’na<br />
vardığınızda dev dalgalar sizi<br />
bekliyor olacak çünkü Hint<br />
Okyanusu ile Atlas Okyanusu<br />
burada birleşiyor. Her zevke<br />
hitap eden şehirde, denize<br />
girebilir, penguenleri ziyaret<br />
edebilir, yüksek tepelerden<br />
paraşütle atlayabilir ya da sörf<br />
yapabilirsiniz. Ancak Afrika’ya<br />
gitmişken mutlaka safari de<br />
yapın. Deve sırtında safari<br />
yapmak isterseniz Cape Town<br />
doğru yer. Cape Town’un deniz<br />
mahsullü yemeklerinin de çok<br />
ünlü olduğunu hatırlatalım.<br />
Afrika’da modern<br />
bir metropol,<br />
Nairobi - Kenya<br />
Kenya’nın başkenti olan<br />
Nairobi, Nairobi Nehri üzerine<br />
kurulmuş ve denizden 1661<br />
metre yükseklikte bir şehir<br />
ve pek çok Afrika kentiyle<br />
kıyaslandığında modern bir<br />
metropol olarak öne çıkıyor.<br />
Bölgede konuşulan yerel dil<br />
Masai dilinde Nairobi, “soğuk<br />
suyun olduğu yer” manasına<br />
geliyor.<br />
Safari deyince akla gelen ilk<br />
ülkelerden biri olan Kenya,<br />
İstasyon 54 Sonbahar 2016
u konuda birbirinden farklı<br />
seçenekler sunuyor. İlk seçenek,<br />
basit kamp malzemeleri<br />
ile yapılan, profesyonel<br />
kampçılara yönelik safariler.<br />
İkinci seçenek, biraz daha<br />
konfor arayanlar için; orman<br />
kulübelerinde konaklayacağınız<br />
bu turları da seçebilirsiniz. Son<br />
seçenek ise lüks çadırlı safari<br />
turları… Safarinin yanı sıra<br />
görmeniz gereken özel yerler<br />
de mevcut tabi. Nairobi Ulusal<br />
Parkı ve Müzesi bunlardan<br />
bazıları… Öte yandan zürafa<br />
merkezini de mutlaka ziyaret<br />
etmelisiniz. Nairobi Ulusal<br />
Parkı, şehirden ayrılmadan<br />
safari yapabilmenize olanak<br />
tanıyan dünyadaki belki de tek<br />
park. Aslan, çita, leopar, zebra,<br />
zürafa, hipopotam ve ceylanlar,<br />
görebileceğiniz hayvanlar<br />
arasında. Eğer şanslıysanız,<br />
hayvan bakıcılarını, yetim<br />
gergedan ya da fillere<br />
çamur banyosu yaptırırken<br />
seyredebilirsiniz. Yerel kültürü<br />
tanıtıcı pek çok aktivitenin<br />
yapıldığı şehirde, yerel müzikler<br />
eşliğinde yerel yemekler de<br />
sunuluyor. Kahve kokusunu<br />
iliklerinize kadar hissetmeniz<br />
mümkün burada, zira bu bölge<br />
kahve yetiştiriciliğiyle de<br />
oldukça ünlü. Kaliteli kahve<br />
çekirdeği üretimi konusunda<br />
Kenya, dünyanın önemli<br />
bölgelerinden biri… Tam da<br />
kahve cennetine gitmişken,<br />
nefis kahvelerden içmeden<br />
dönmeyin, deriz. Nairobi<br />
Java House kıtanın en iyi<br />
kahve zinciri ve Kenya’ya özgü<br />
kahveleri denemek için ideal bir<br />
mekân. Ayrıca sevdiklerinize<br />
bölgeden bir hediye götürmeyi<br />
planlarsanız, kahve çekirdeği iyi<br />
bir seçenek olabilir.<br />
“Küçük İngiltere”,<br />
Barbados Adası<br />
Bağımsız bir ada ülkesi olan<br />
Barbados, Güney Karayipler<br />
bölgesine uzanıyor ve Güney<br />
Amerika kıtasına bitişik. Atlas<br />
Okyanusundan esen alize<br />
rüzgârlarının devamlı etkisiyle<br />
sıcaklığın ılıman olduğu ada,<br />
tropikal bir iklime sahip.<br />
Mükemmel kumsalları, deniz<br />
kenarındaki ilginç mağaraları ve<br />
göz alabildiğinde uzanan şeker<br />
kamışı tarlalarıyla Barbados,<br />
turistlerin de yoğun ilgisini<br />
görüyor. Her sezon belli sayıda<br />
ziyaretçinin kabul edildiği<br />
adaya canınız istediği zaman<br />
gidebilmeniz mümkün değil.<br />
Adanın West Coast adlı bölgesi,<br />
milyarderlerin diyarı olarak<br />
Nairobi, Kenya.<br />
Barbados.<br />
İstasyon 55 Sonbahar 2016
GEZİ<br />
Havana, Küba<br />
Havana, Küba.<br />
Barbados Adası.<br />
biliniyor. Pahalı ve lüks oteller<br />
bu kısımda yer alıyor. 1966’da<br />
bağımsızlığını ilan edene<br />
kadar İngiliz sömürgesi altında<br />
yaşayan Barbados, takma<br />
adı “Küçük İngiltere”yi de bu<br />
dönemde almış. Güneşlenme,<br />
su sporları ve voleybol oynamak<br />
için ideal olan Barbados’un<br />
güney ve batı sahilleri sakin,<br />
açık mavi denizi ve beyaz,<br />
pembemsi kumsalıyla ünlü.<br />
Bunun yanı sıra macera severler,<br />
Atlantik Okyanusu’nun dalgalı<br />
sularında sörf yapabilirler. Bu<br />
tropik ada, doğal güzellikleri<br />
ve yumuşak kumlu plajlarıyla<br />
özellikle balayı çiftleri<br />
tarafından tercih ediliyor.<br />
Yüzyıllar öncesine<br />
yolculuk,<br />
Havana - Küba<br />
Küba’nın başkenti olan Havana,<br />
hem tarihi, hem kültürel hem<br />
de doğal güzellikleriyle tam<br />
bir çekim noktası. Koloni<br />
döneminden kalma ihtişamlı<br />
binalar, geniş tahta çerçeveli<br />
pencereler, 1950’li yılların<br />
Amerikan arabaları, gün boyu<br />
sokaklarda süren yaşam,<br />
domino veya dama oynayanlarla<br />
Havana bir nostalji şehri.<br />
Havana’nın tarih kokan<br />
sokaklarında dolaşabilir ya da<br />
kendinizi Karayipler’in masmavi<br />
denizine bırakabilirsiniz.<br />
En eski İspanyol kolonyal<br />
yerleşimlerinden biri olan<br />
Havana’da barok ve neoklasik<br />
anıtlar en dikkat çekici olanları.<br />
UNESCO’nun kültürel miras<br />
listesine alınan kentte tek<br />
bir çivi bile çakılamayan<br />
binalar, sizi yüzyıllar öncesine<br />
götürüyor. Malekon adı verilen<br />
sahil şeridi ise şehrin kalbinin<br />
attığı yer. Denize giren çocuklar,<br />
güneşlenenler ve yerli halk,<br />
Havana’nın tüm ruh halini<br />
yansıtıyor. Bu bölgede, evlerin<br />
salonlarında işletilen Paladorlar<br />
isimli lokantalarda yemek<br />
yiyebilir, Kübalılarla kendi<br />
evlerinde sohbet edebilirsiniz.<br />
Dans ve müzik ise olmazsa<br />
olmazlardan… Hemen hemen<br />
her yerde, kafelerde, sokaklarda,<br />
restoranlarda ve kumsalda,<br />
Latin müzik yapan gruplara<br />
rastlamanız olası. Müzik burada<br />
yaşamın bir parçası demek az<br />
kalır, müzik burada yaşamın ta<br />
kendisi!<br />
İstasyon 56 Sonbahar 2016
SAĞLIK<br />
Bu Hastalıklar<br />
Erkekleri<br />
Tehdit Ediyor<br />
Pek çok hastalık türü günümüz<br />
dünyasında kadın-erkek ayrımına<br />
devam ediyor. Kadın hastalıkları<br />
her ne kadar çok daha fazla göz<br />
önünde olsa da, erkeklerin peşini<br />
bırakmayan birçok hastalık da<br />
var. Güçlü duruşunu her daim<br />
korumayı tercih eden erkekler<br />
kendilerine pek kondurmasalar<br />
da, dikkat etmezlerse bu<br />
hastalıklara yakalanabilirler ve<br />
hayat kaliteleri düşebilir. Erkekler<br />
için başa bela hastalıkları mercek<br />
altına alıyor ve korunma yollarını<br />
sizlerle paylaşıyoruz.<br />
Her geçen gün yaşam<br />
koşulları daha da<br />
ağırlaşıyor. Teknoloji<br />
hayatımıza pek çok yenilik<br />
getirse de yeni hastalıklara<br />
kapı açıyor ve zaten var olan<br />
hastalıkları da tetiklemeye<br />
devam ediyor. Hormonlu<br />
gıdalar, radyasyonlu ortamlar<br />
derken sağlıklı kalmak<br />
günümüz dünyasında giderek<br />
daha da zorlaşıyor.<br />
Kadınlar için sıkça duyduğumuz<br />
Meme Kanseri, Rahim Ağzı<br />
Kanseri gibi hastalıkları artık<br />
oldukça yakından tanıyor<br />
ve tedbirlerini de önceden<br />
mümkün olduğunca alıyoruz.<br />
İstasyon 58 Sonbahar 2016
Ameliyat edilerek<br />
tedavi edilmesi önerilen<br />
varikosel, genel olarak<br />
tedaviye olumlu cevap<br />
veren bir hastalık.<br />
Peki ya erkekler? Onların sıkça<br />
yakalandığı hastalıklarla ilgili ne<br />
kadar bilgi sahibiyiz? Her gün<br />
pek çok erkek prostat kanseri,<br />
akciğer kanseri ve varikosel gibi<br />
hastalıklara yakalanıyor. Yine<br />
kalp krizi nedeniyle yaşamını<br />
yitiren erkek sayısı da oldukça<br />
fazla.<br />
Kadınlarda varis<br />
varsa erkeklerde de<br />
varikosel var!<br />
Yıllardır kadınların baş düşmanı<br />
olan varis hastalığıyla baş<br />
etmenin yolları hakkında<br />
çeşitli bilgiler veriliyor.<br />
Peki, erkeklerin de varikosel<br />
hastalığına yakalandığını biliyor<br />
muydunuz? Varikosel yine<br />
bir damar hastalığı... Hastalık<br />
yumurtadan bacağa doğru<br />
yayılan ağrı ve sıcak ortamlarda<br />
torbada belirginleşen damar<br />
yapısıyla ortaya çıkıyor. Yapılan<br />
araştırmalar, Türk erkeklerinin<br />
yüzde 15’inin bu hastalığa<br />
yakalandığına işaret ediyor.<br />
Hastalık tedavi edilmezse<br />
sonuçları kısırlığa kadar<br />
gidebiliyor. 20-30 yaş aralığı<br />
erkeklerde ve genel olarak<br />
bekarlarda görülen varikosel,<br />
ağrı ve görünüm bozukluğuyla<br />
fark ediliyor. Ameliyat edilerek<br />
tedavi edilmesi önerilen<br />
varikosel, genel olarak tedaviye<br />
olumlu cevap veren bir hastalık.<br />
Ciğerlere dikkat!<br />
Erkeklerde en sık rastlanılan<br />
kanser türlerinden biri, akciğer<br />
kanseri. Ancak bu bilgi sizi<br />
hastalığın bir cinsiyeti olduğu<br />
yanılgısına düşürmesin. Çünkü<br />
akciğer kanseri, dünyadaki<br />
tüm kanserlerin yüzde<br />
12,9’unu oluşturuyor. Kanser<br />
türlerine bağlı ölümlerde her<br />
5 kanser hastasından biri,<br />
ne yazık ki akciğer kanseri.<br />
Akciğer kanserinin en temel<br />
sebeplerinden biri, sigara<br />
tüketimi. Bunun yanı sıra<br />
kimyasallara maruz kalma,<br />
hava kirliliği, radyasyon gibi<br />
faktörler de var. Bu kanser<br />
türünde erken tanı çok önemli.<br />
İlk belirtileri arasında geçmeyen<br />
bir öksürük ve halsizlik var. Bu<br />
belirtiler de akciğer kanserinin<br />
başka hastalık türleriyle<br />
karıştırılmasına neden<br />
Hormonlu gıdalar,<br />
radyasyonlu<br />
ortamlar derken<br />
sağlıklı kalmak<br />
günümüz<br />
dünyasında<br />
giderek daha da<br />
zorlaşıyor.<br />
İstasyon 59 Sonbahar 2016
SAĞLIK<br />
Hareketsiz bir yaşam<br />
tarzı, pek çok hastalığa<br />
davetiye çıkarıyor.<br />
Kalın bağırsak<br />
kanserine ağırlıklı<br />
olarak sigara ve<br />
alkol kullanımı,<br />
hareketsiz bir<br />
yaşam ve çok<br />
fazla işlenmiş<br />
et ürünleri<br />
tüketilmesi neden<br />
oluyor.<br />
Kolon ve rektum,<br />
sindirim sisteminin<br />
“kalın bağırsak” olarak<br />
adlandırılan kısmını<br />
oluşturuyor.<br />
olabiliyor. Kesinlikle ihmal<br />
edilmemesi gerektiğinin altını<br />
çizelim. Bir noktaya daha dikkat<br />
çekecek olursak; akciğer kanseri<br />
erkeklerde görülen kanser<br />
türleri arasında birinci sırada.<br />
Kadınlarda ise beşinci sırada<br />
konumlanıyor.<br />
Kalın Bağırsak<br />
Kanseri<br />
Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde<br />
görülen kanser türlerinden<br />
biri de kalın bağırsak kanseri.<br />
Öte yandan ABD’de yapılan bir<br />
araştırma, her yıl 150 binden<br />
fazla kişinin bu hastalığa<br />
yakalandığını gösteriyor.<br />
Kolon ve rektum, sindirim<br />
sisteminin “kalın bağırsak”<br />
olarak adlandırılan kısmını<br />
oluşturuyor. Kalın bağırsakların<br />
yaklaşık 150-180 cm’lik üst<br />
kısmına “kolon”, 15-17 cm’lik<br />
alt kısmına ise “rektum” adı<br />
veriliyor. Bu bölgede başlayan<br />
kanser türü de kalın bağırsak<br />
kanseri oluyor. Kalın bağırsak<br />
kanseri, kanser türleri arasında<br />
en çok görülen üçüncü tür ve<br />
kansere bağlı ölüm nedenleri<br />
arasında da yine üçüncü<br />
sırada yer alıyor. Erken teşhis<br />
bu kanser türü için oldukça<br />
önemli. Eğer erken teşhis<br />
konulmuşsa hastalar 5 yıl daha<br />
yaşayabiliyor. Bu kanser türüne<br />
ağırlıklı olarak sigara ve alkol<br />
kullanımı, hareketsiz bir yaşam<br />
ve çok fazla işlenmiş et ürünleri<br />
tüketilmesi neden oluyor.<br />
Kalbini sev!<br />
Kalp krizi ne yazık ki cinsiyet<br />
ve yaş ayrımı yapmıyor.<br />
Günümüzde pek çok<br />
tetikleyicisi olan kalp krizinden<br />
kişinin kendini koruması için<br />
birinci koşul, düzenli bir yaşam.<br />
Kadınlarda da kalp krizine<br />
rastlansa da, erkeklerin kalp<br />
krizi geçirme oranı çok daha<br />
fazla. Kadınlara kıyasla daha<br />
İstasyon 60 Sonbahar 2016
Düzenli ve dengeli<br />
beslenme, sağlıklı bir<br />
yaşamın kapılarını aralıyor.<br />
sinirli olan yapıları ve daha ağır<br />
işlerde çalışıyor olmaları, bu<br />
durumun başlıca tetikleyicileri...<br />
Peki, kimler risk grubuna<br />
giriyor? Kalp krizi, kalbin<br />
oksijen ihtiyacını sağlayan<br />
koroner arterlerde oluşan<br />
bozukluktan dolayı meydana<br />
gelen bir rahatsızlık. Ve tabi<br />
başta sigara kullananlar olmak<br />
üzere, kolesterol, tansiyon<br />
veya şeker hastalığı bulunan<br />
erkeklerin kalp krizi geçirme<br />
riski çok daha yüksek. Kalp<br />
krizi her ne kadar bir anda<br />
geliyormuş gibi olsa da aslına<br />
bakılırsa kendini belli ediyor.<br />
Önceden ‘ben geliyorum’ diye<br />
sinyaller veren hastalığın tipik<br />
belirtileri şöyle; göğüsten<br />
kollara doğru ve boyna vuran<br />
ağrılar, nefes darlığı, çarpıntı.<br />
Bu belirtiler tek başına ortaya<br />
çıkabildiği gibi hepsi aynı<br />
anda da görülebiliyor. Kalp<br />
krizinden korunmanın reçetesi<br />
ise, düzenli yaşam, düzenli<br />
beslenme, düzenli uyku ve<br />
stresten uzak durmak.<br />
Prostata dikkat!<br />
Erkek hastalıkları içerisinde<br />
duymaya en alışık olduğumuz<br />
tür, prostat kanseri... Ancak<br />
yine de hastalık hakkında yeterli<br />
bilgilere sahip değiliz. Daha çok<br />
50 yaşın üzerindeki erkeklerde<br />
ortaya çıkan prostat kanseri,<br />
oldukça da yavaş ilerliyor. Bu<br />
hastalıkta tümör çoğunlukla<br />
prostat bezindeki orta lobun<br />
arka kısmında beliriyor.<br />
Başlangıç evresinde sert ve<br />
çevresinden ayrı bir modül<br />
olan tümör, daha sonra sert ve<br />
düzensiz şişliklere dönüşerek<br />
tüm prostata ve prostatın<br />
çevresindeki yapılara yayılıyor.<br />
Hastalığın ileri aşamalarında,<br />
idrar kesesinde tıkanma veya<br />
kanlı idrar durumu söz konusu<br />
olabiliyor. Prostat kanseri için<br />
ışın tedavisi ya da erbezlerinin<br />
çıkarılması, başlıca tedavi<br />
yöntemleri arasında yer alıyor.<br />
Yaşamınızı<br />
düzenleyin<br />
Pek çok erkek, “Erkeğim, bana<br />
bir şey olmaz” düşüncesiyle;<br />
biraz da ailesini kucaklama,<br />
koruma ve kollama<br />
psikolojisiyle hastalıkları<br />
kendine konduramıyor.<br />
Doktorun yolunu unutan<br />
pek çok erkek, geç teşhis<br />
nedeniyle hem yaşam<br />
kalitesini yitiriyor hem de<br />
bu hastalıkların olumsuz<br />
sonuçlarına maruz kalıyor.<br />
Hastalıklardan korunmanın<br />
ilk yolu, elbette düzenli olarak<br />
doktor kontrolüne gitmek.<br />
Ancak bunun yanı sıra spor<br />
yapmak, iyi beslenmek, stresli<br />
ortamlardan uzak durmak,<br />
hayatın sosyal alanlarını<br />
keşfetmek de sağlıklı bir<br />
yaşamın kapılarını açıyor.<br />
Kalp krizinden<br />
korunmanın reçetesi,<br />
düzenli yaşam, düzenli<br />
beslenme, düzenli uyku<br />
ve stresten uzak durmak.<br />
İstasyon 61 Sonbahar 2016
EDEBİYAT<br />
Vatan Şairi<br />
Mehmet Akif Ersoy<br />
Okul sıralarında ilk öğrendiğimiz bilgilerden<br />
biridir, İstiklal Marşımızı Mehmet Akif Ersoy’un<br />
yazdığı. Vatan şairi, sihirli dizelerin sahibi;<br />
İstiklal Marşı için konulan ödülü Çocuk<br />
Esirgeme Kurumu’na bağışlayacak kadar<br />
vicdanlı, Ankara’nın meşhur soğuğunda bir<br />
palto alamayacak kadar yoksul…<br />
Mehmet Akif Ersoy, pek çok şiiri ve İstiklal<br />
Marşımızın yanı sıra “Allah bu millete bir daha<br />
İstiklal Marşı yazdırmasın” sözüyle de akıllarda<br />
yer ediyor.<br />
Türk Kurtuluş Savaşı’nın<br />
en çetin dönemiydi.<br />
Maarif Vekaleti (Milli<br />
Eğitim Bakanlığı), bu dönemde<br />
Türk insanının vatanına ve<br />
milletine bağlığını göstermek<br />
için bir millî marşa duyulan<br />
gereksinimi gördü ve bu amaçla<br />
1921 yılında bir şiir yarışması<br />
düzenlendi. Yarışmaya 724<br />
şiir gönderildi. Kazanacak<br />
şiire para ödülü konduğu için<br />
Mehmet Akif Ersoy yarışmaya<br />
katılmak istemedi ancak Millî<br />
Eğitim Bakanı Hamdullah<br />
Suphi’nin ısrarı üzerine,<br />
ödülsüz olmak şartıyla, o da<br />
bir şiirini gönderdi. Yapılan<br />
seçim sonunda, Mehmet<br />
Akif’in şiiri, 12 Mart 1921<br />
günü, TBMM tarafından İstiklâl<br />
Marşı olarak kabul edildi.<br />
Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl<br />
Marşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nın<br />
kazanılacağına olan inancını,<br />
Türk askerinin yürekliliğine<br />
ve özverisine güvenini, Türk<br />
ulusunun bağımsızlığa, Hakk’a<br />
ve yurduna bağlılığını dile<br />
getiriyor. Edebiyatımızın en<br />
önemli kalemlerinden biri<br />
olan ve “Vatan Şairi”, “Milli<br />
Şair” gibi unvanlarla da anılan<br />
Mehmet Akif Ersoy, Türk dil ve<br />
üslubuna getirdiği yeniliklerle<br />
ve eserlerinin mükemmelliğiyle<br />
ölümsüzleşmiş bir isim.<br />
Halkı ve köylüleri<br />
yakından tanıyordu<br />
Mehmet Akif Ersoy, 1873<br />
yılında, İstanbul’un Fatih<br />
semtinde dünyaya geldi.<br />
Dört yaşındayken Fatih<br />
Muvakkithanesi yanındaki<br />
mahalle mektebine başlayan<br />
Akif, daha sonra Emir<br />
Buhari İptidai Mektebi’nden<br />
mezun oldu. Fatih Merkez<br />
Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra<br />
Mülkiye İdadisi’ne girdi. Bu<br />
okulun 3 yıllık ilk dönemini<br />
bitirip yüksek kısmının ilk<br />
sınıfındayken babasının ölümü,<br />
aynı yıl büyük Fatih yangınında<br />
evlerinin yanması üzerine<br />
okuması oldukça zorlaştı.<br />
Ailesinin yükünü azaltmak<br />
ve daha çabuk meslek sahibi<br />
olmak için Mülkiye Baytar<br />
Mektebi’ne yatılı olarak girdi.<br />
Tüm öğretim hayatı boyunca<br />
başarılı olan Akif, bu okuldan da<br />
birincilikle mezun oldu ve aynı<br />
yıl memurluk yapmaya başladı.<br />
Başta Edirne ve Adana olmak<br />
üzere, Anadolu, Rumeli ve<br />
Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde<br />
bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla<br />
ilgili çalışmalar yaptı. Akif’in<br />
halkını ve özellikle köylüleri<br />
yakından tanıması, memurluk<br />
görevleri sırasında oldu ve bu<br />
durum onun şiirinin içine işledi.<br />
İstasyon 62 Sonbahar 2016
“Birkaç gazeteci, ölümünden kısa bir süre önce<br />
Mehmet Akif Ersoy’u ziyarete gider. Sohbet<br />
sırasında söz bir ara İstiklal Marşı’ndan açılır<br />
ve bir vesile ile değiştirilip değiştirilemeyeceği<br />
konuşulur. Akif hasta yatağından heyecanla<br />
doğrulur, yanından hiç ayrılmayan genç dostu<br />
Asım Şakir’in arkasına koyduğu yastığa<br />
yaslanmadan önce, Meclis’te kabul edildiği gün<br />
Tunalı Hilmi hariç herkesin ayakta dinlediği<br />
İstiklal Marşı’nı değiştirmeye kimsenin gücünün<br />
yetmeyeceğini söyler. Bitkin bir halde yastığa<br />
yaslanırken “İstiklal Marşı bir daha yazılamaz”<br />
der; “Kimse bir daha İstiklal Marşı yazamaz,<br />
ben de yazamam!” Sonra derinden gelen bir<br />
sesle: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı<br />
yazdırmasın!” diye ekler.”<br />
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/allah-bu-millete-bir-daha-istiklal<br />
marsi-yazdirmasin-40067323<br />
Birinci Dünya<br />
Savaşı’nın<br />
Osmanlı<br />
Devleti’nin<br />
aleyhine<br />
sonuçlanması,<br />
ağır şartları ve<br />
yurdun işgali<br />
sonucunda<br />
Mehmet Akif<br />
Ersoy, Anadolu’da<br />
başlamış olan<br />
Milli Mücadele’ye<br />
katıldı. 1920<br />
yılında Balıkesir’e<br />
geçti ve Kuvayi<br />
Milliyecilerle<br />
temaslarda<br />
bulundu.<br />
Aydınlık ve uyanış<br />
için edebiyatı<br />
seçiyor<br />
2. Meşrutiyet’ten sonra<br />
Darülfünun’un Edebiyat<br />
Şubesi’nde Osmanlı Edebiyatı<br />
dersleri vermeye başladı (1908-<br />
1913). Aynı yıllarda İttihat ve<br />
Terakki Cemiyeti’nin İlmiye<br />
Mahfeli’nde Arap edebiyatı<br />
dersleri ve Fatih, Beyazıt<br />
ve Süleymaniye camileri<br />
kürsülerinde çeşitli konularda<br />
vaazlar verdi.<br />
1913’te Recaizade Mahmut<br />
Ekrem, Abdülhak Hamit,<br />
Süleyman Nazif ve Cenap<br />
Şahabettin’le beraber, halkı<br />
edebiyat yoluyla aydınlatmak<br />
ve uyandırmak için kurulan<br />
Müdafaa-i Milliye Heyeti<br />
Neşriyat Şubesi’nde çalıştı.<br />
Üst üste gelen Balkan Savaşı,<br />
yaklaşmakta olan yeni bir<br />
savaşın belirtileri ve devletin<br />
içindeki karışıklıklar, onu<br />
daha etkin görevler yapmaya<br />
zorluyordu. Bu sebeple pek çok<br />
önemli görevde bulundu ve<br />
uzun seyahatler yaptı. Başyapıtı<br />
sayılan Safahat’in beşinci kitabı<br />
olan ‘Hatıralar’ın büyük bir<br />
kısmı, bu gezilerinin ürünü<br />
olarak ortaya çıktı.<br />
Birinci Dünya Savaşı’nın<br />
Osmanlı Devleti’nin aleyhine<br />
sonuçlanması, ağır şartları<br />
ve yurdun işgali sonucunda<br />
Mehmet Akif Ersoy, Anadolu’da<br />
başlamış olan Milli Mücadele’ye<br />
katıldı. 1920 yılında Balıkesir’e<br />
geçti ve Kuvayi Milliyecilerle<br />
temaslarda bulundu. Zağanos<br />
Paşa Camisi’nde, memleketin<br />
kurtuluşuyla ilgili vaazlar verdi.<br />
Milli kurtuluş hareketine fiilen<br />
katıldı. Anadolu’ya geçerek<br />
Birinci Meclis’te Burdur<br />
milletvekili olarak görev yaptı.<br />
Anadolu’nun pek çok şehrini<br />
gezerek mücadeleyi teşvik<br />
edecek vaazlarını sürdürdü.<br />
Verdiği vaazlar, milletimizin<br />
birlik ve beraberliğini<br />
güçlendirecek nitelikteydi.<br />
1920’nin son aylarında,<br />
Maarif Vekaleti’nin açtığı milli<br />
marş yarışmasında istenilen<br />
düzeyde şiir bulunamaması<br />
üzerine, özellikle Mehmet<br />
Akif’in yarışmaya katılması<br />
istendi. Ancak Akif, milli marş<br />
yarışmasını kazanana ödül<br />
verilecek olması nedeniyle<br />
yarışmaya katılmak istemedi.<br />
Daha sonra ödül almamak<br />
kaydıyla zaten üzerinde<br />
çalışmakta olduğu İstiklal<br />
Marşı’nı tamamlayarak<br />
yarışmaya katıldı ve Meclis’in<br />
İstasyon 63 Sonbahar 2016
EDEBİYAT<br />
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE<br />
… Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,<br />
Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!<br />
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!<br />
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.<br />
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...<br />
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.<br />
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?<br />
Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın”…<br />
Gerek ilk şiirleri,<br />
gerekse Safahat’ın<br />
ilk kitabındaki<br />
şiirleri, Akif’in<br />
bu yıllarda şiire<br />
yapı bakımından<br />
çok yönlü<br />
baktığını, değişik<br />
biçim arayışları<br />
içinde olduğunu<br />
gösteriyor.<br />
12 Mart 1921 tarihli<br />
oturumunda şiir, ulusal<br />
marşımız olarak kabul edildi.<br />
Mehmet Akif Ersoy milli marş<br />
için belirlenen ödülü, Çocuk<br />
Esirgeme Kurumu’na bağışladı.<br />
Akif, Milli Mücadele’nin zaferle<br />
sonuçlanmasından sonra<br />
toplanan İkinci Meclis’te yer<br />
almadı. Ekim 1923’te Mısır’a<br />
gitti. Bunu izleyen birkaç<br />
yıl, kışları Mısır’da, yazları<br />
ise İstanbul’da geçirdi. Ekim<br />
1925’ten itibaren sürekli<br />
Mısır’da kaldı ve Kahire<br />
Üniversitesi’nde Türk edebiyatı<br />
dersleri verdi. 1935 yılında<br />
gittiği Lübnan’dan sıtmaya<br />
yakalanmış olarak geri döndü.<br />
Bir süre tedavi gördükten<br />
sonra son günlerini geçirdiği<br />
Mısırlı Apartmanı’nda vefat<br />
etti. Cenazesi büyük bir törenle,<br />
Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa<br />
verildi.<br />
İlk şiiri “Destur”<br />
Pek çok insan tarafından en çok<br />
sevilen kitabı olan Safahat’ıyla<br />
tanınan Akif’in bu kitaptaki<br />
en eski şiirleri 1904 tarihli<br />
olarak görünüyor. Bu tarihte<br />
31 yaşında olan Akif’in daha<br />
önce de şiir yazdığı biliniyor.<br />
Bu şiirlerden bir kısmı,<br />
dönemin gazete ve dergilerinde<br />
yayınlanmış. Bilinen ilk şiiri ise,<br />
Baytar Mektebi’nde öğrenciyken<br />
yazdığı “Destur” başlıklı bir<br />
terkib-i bent…<br />
Gerek ilk şiirleri, gerekse<br />
Safahat’ın ilk kitabındaki<br />
şiirleri, Akif’in bu yıllarda<br />
şiire yapı bakımından çok<br />
yönlü baktığını, değişik biçim<br />
arayışları içinde olduğunu<br />
gösteriyor. Bir ara şiirlerinde<br />
doğa betimlemeleri yapan<br />
ve hayal öğeleri kullanan<br />
Akif, daha sonra şiiriyle ilgili<br />
çok keskin kararlar alarak<br />
hayalden uzak ve yalnızca içinde<br />
yaşadığı toplumun sorunlarına<br />
çözüm arayan bir şiir tarzını<br />
benimsedi. Bir mektubunda,<br />
“Kendimi milletimin huzurunda<br />
gördüğüm günden beri sanattan<br />
ziyade cemiyeti düşünmek<br />
istedim” cümlesiyle hayat<br />
felsefesini ve edebiyata bakış<br />
açısını özetliyor. Süleymaniye<br />
Kürsüsü’nde de aynı düşünceyi,<br />
“Hayır, hayal ile yoktur benim<br />
alış verişim / İnan ki her ne<br />
demişsem görüp söylemişim<br />
/ Budur cihanda benim en<br />
beğendiğim meslek / Sözüm<br />
odun gibi olsun, hakikat olsun<br />
tek” dizeleriyle de tekrarlar.<br />
Akif bu yanıyla, Türk<br />
edebiyatının toplum<br />
sorunlarına en çok eğilen<br />
şairlerinden biridir, aynı<br />
zamanda... Türk milletinin<br />
azmini, ölüm ve yaşam<br />
kavgasını ve mücadelesini,<br />
üstün şiir yeteneğiyle<br />
birleştirerek bize birbirinden<br />
kıymetli şiirler bıraktı.<br />
İstasyon<br />
64 Sonbahar 2016