29.12.2016 Views

istasyon2_s

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SUNUŞ<br />

Yusuf Aydın<br />

Güvenal Gaz Genel Müdürü<br />

Değerli Okurlarımız,<br />

Millet olarak oldukça zor ve<br />

sıkıntılı günler yaşadık. 15<br />

Temmuz gecesi, Boğaziçi ve<br />

Fatih Sultan Mehmet köprülerinin<br />

trafiğe kapatıldığını görerek öncelikle<br />

hepimiz hain bir terör saldırısından<br />

şüphelendik. Ancak ilerleyen saatlerde<br />

durumun çok daha ciddi olduğu ortaya<br />

çıktı. Paralel Devlet Yapılanmasının<br />

mensubu olan subayların başını<br />

çektiği bir cunta, askeri müdahalede<br />

bulunuyordu.<br />

Ancak Cumhurbaşkanımız Recep<br />

Tayyip Erdoğan, canlı yayına<br />

bağlanarak Başkomutanlık vasfıyla,<br />

halkı, ülkeyi darbecilere teslim<br />

etmemeye, meydanlara çıkmaya<br />

ve havalimanlarına gitmeye davet<br />

etti. Başkomutanımız Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlarca<br />

insan sokaklara dökülerek darbecilere<br />

karşı durdu ve demokrasiyi teslim<br />

etmeyeceklerini gösterdi. Sonraki<br />

gecelerde de aynı karşı duruş devam<br />

etti.<br />

Biz de Güvenal Gaz olarak, dergimizin<br />

2. sayısının kapağında, bu korkusuz<br />

ve kahraman millete teşekkür etmek<br />

ve efsanevi direnişlerini yüceltmek<br />

istedik.<br />

15 Temmuz Darbe Girişimi esnasında<br />

şehit düşen 241 vatandaşımıza<br />

Allah’tan rahmet diliyor; gazi<br />

olan 2.194 vatandaşımıza sonsuz<br />

saygılarımızı ve minnetimizi<br />

sunuyoruz.<br />

Güvenal Gaz<br />

büyüyor<br />

Son yıllarda ülkemiz, birçok alanda<br />

önemli gelişmeler kaydetti; alt yapı<br />

yatırımları ve ekonomik sağlamlığı ile<br />

güçlü bir ülke olduğunu gösterdi. Biz<br />

de şirket olarak ülkemizin gösterdiği<br />

gelişmeye ve sunduğu vizyona paralel<br />

bir şekilde büyümeye devam ediyoruz.<br />

Hedeflerimizi ve büyüme<br />

stratejilerimizi doğru uygulamalarla<br />

birleştirerek yeni başarılara imza<br />

atıyoruz. Azim ve kararlılıkla çalışıyor<br />

ve ülkemize hizmet eden önemli<br />

bir marka olmanın haklı gururunu<br />

yaşıyoruz. Yeni istasyonlarımız ve<br />

projelerimizle her zaman büyümeye<br />

ve bu millete hizmet etmeye devam<br />

edeceğiz.<br />

Saygılarımla.<br />

İstasyon<br />

2 Sonbahar 2016


İçindekiler<br />

Güvenal Gaz İstasyon<br />

Sonbahar 2016<br />

Sayı: 2<br />

Güvenal Gaz Adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Yusuf Aydın<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Nuray Erdogan<br />

nuray@kaizenmedya.com.tr<br />

Yazı İşleri Müdürü<br />

Hünkar Görel<br />

Yazı İşleri<br />

Bikem Öğünç<br />

Meltem Önder<br />

yaziisleri@medyapan.com<br />

Grafik Tasarım<br />

Engin Görel<br />

Reklam Tasarım<br />

Rukiye Dündaroğlu<br />

Güldane Aday<br />

info@kaizenmedya.com<br />

Yayına Hazırlık<br />

Kaizen Medya<br />

Mustafa Kemal Mahallesi,<br />

2139. Sokak, Ekim Plaza,<br />

No: 2/8, Çankaya/Ankara<br />

(0312) 219 5003<br />

www.kaizenmedya.com.tr<br />

Renkayrım/Baskı ve Cilt<br />

Arkadaş Basım San. Ltd. Şti.<br />

www.arkadasbasim.com.tr<br />

Basım Tarihi: 5 Ekim 2016<br />

Yayın Türü: Yerel Süreli<br />

Yönetim Yeri<br />

Güvenal Gaz Genel Müdürlük<br />

Söğütözü Mah. 2176. Sok. No:7<br />

Kat:20 Platin Tower İş Merkezi<br />

Çankaya/ANKARA<br />

www.guvenalgaz.com.tr<br />

40 Gezi<br />

Harikalar Diyarı<br />

KAZ DAĞLARI<br />

Oksijeniyle ciğerlerimizi doldurduğumuz çam<br />

ormanlarından Homeros’un destanlarına varan<br />

esintisiyle denizin tuzunu üzerinde taşıyan<br />

Kaz Dağları… Efsaneleriyle nam salmış “Bin<br />

Pınarlı İda…” Karış karış her toprağında farklı<br />

kültürlere ait unsurları bulabileceğiniz Anadolu<br />

mozaiğinde, gidilmesi, görülmesi ve belki de<br />

en çok korunması gereken yerlerden biri…<br />

Gidenler gitmeyenlere anlatsın; görmeyen,<br />

koklamayan, bu güzelliği fark etmeyen<br />

kalmasın!<br />

İstasyon<br />

4 Sonbahar 2016


6 Haberler<br />

Güvenal Gaz<br />

İstasyonlarında Kurban<br />

Bayramı Kutlamaları<br />

7 Haberler<br />

Güvenal Gaz<br />

Yöneticileri Edremit’te<br />

Bir Araya Geldi<br />

8 Haberler<br />

Güvenal Gaz<br />

Şimdi de<br />

Niğde’de<br />

10 Haberler<br />

Güvenal Gaz<br />

Tavşanlı İstasyonunu<br />

Yeniledi<br />

12 Haberler<br />

Güvenal Gaz’dan<br />

Araç Bakım<br />

Kampanyası<br />

13 Haberler<br />

Güvenal Gaz Beyşehir<br />

Off-Road Şenliklerine<br />

Sponsor Oldu<br />

14 Haberler<br />

Güvenal Gaz<br />

Sektördeki<br />

Yerini Koruyor<br />

16 Röportaj<br />

Güvenal Gaz<br />

Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Basri Aydın<br />

22 Gündem<br />

Müşteri,<br />

Velinimetinizdir!<br />

26 Röportaj<br />

Güvenal Gaz<br />

Lojistik Müdürü<br />

İlhami Arslan<br />

32 İletişim 34<br />

Başarının Ardında<br />

“Duygusal Zekâ”<br />

50 Gündem 52 Gezi 58 Sağlık 62<br />

Sonbaharı<br />

Karşılarken...<br />

Röportaj<br />

Termopet Yönetim<br />

Kurulu Başkanı<br />

Cemil Direkci<br />

Yeni Keşifler İçin<br />

Sıcak Rotalar<br />

44 Röportaj<br />

Bolat Petrol’ün<br />

Sahibi ve İstasyon Müdürü<br />

Kadir Bolat<br />

Bu Hastalıklar<br />

Erkekleri Tehdit Ediyor<br />

46 Sanat<br />

ÇİNİ<br />

Toprak sırlarını<br />

yaşamla paylaşıyor<br />

Edebiyat<br />

Vatan Şairi<br />

Mehmet Akif Ersoy<br />

İstasyon<br />

5 Sonbahar 2016


HABERLER<br />

Güvenal Gaz İstasyonlarında<br />

Kurban Bayramı Kutlamaları<br />

Güvenal Gaz, tüm bayramlarda olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da<br />

müşterilerinin ve çalışanlarının bayram sevincine ortak oldu. Türkiye genelindeki<br />

istasyonlarında Kurban Bayramı’nı kutlayan Güvenal Gaz, birlik, beraberlik ve<br />

kardeşlik mesajları verdi.<br />

Her dini ve milli bayramı<br />

istasyonlarında<br />

coşkuyla kutlayan ve<br />

hem müşterilerinin hem de<br />

çalışanlarının bayram sevincine<br />

ortak olan Güvenal Gaz, Kurban<br />

Bayramı’nı da yine çeşitli<br />

aktivitelerle kutladı. Güvenal<br />

Gaz, Türkiye genelindeki<br />

istasyonlarında Kurban Bayramı<br />

için düzenlemeler yaparak<br />

müşterilerine hoş sürprizler<br />

sundu.<br />

Güvenal Gaz istasyonlarına<br />

gelenler, palyaçolarla<br />

karşılanırken palyaçolar<br />

aracılığıyla küçük-büyük herkese<br />

Türk Bayrağı ve Güvenal Gaz<br />

logolu balonlar dağıtıldı.<br />

Çocukların gönüllerince eğlendiği<br />

etkinliklerde, Kurban Bayramı’nın<br />

birlik ve paylaşma ruhu yaşatıldı.<br />

Bayram kutlamalarını 4 gün<br />

boyunca sürdüren firma, birlik ve<br />

beraberliğe dair önemli mesajlar<br />

iletti.<br />

İstasyon<br />

6 Sonbahar 2016


Güvenal Gaz Yöneticileri<br />

Edremit’te Bir Araya Geldi<br />

Güvenal Gaz Yönetimi, merkezdeki departman müdürleri ve bölge müdürleriyle<br />

Balıkesir Edrenmit’te, iki gün süren bir toplantı organize etti. 2016 yılı<br />

değerlendirmelerinin ve 2017 yılına dair planlamaların yapıldığı toplantının<br />

ardından Kaz Dağları Milli Parkı da gezildi.<br />

2016 yılını “Market Yılı”<br />

ilan eden ve hedeflerine<br />

ulaşan Güvenal Gaz, 2017<br />

yılı için de hazırlıklarına başladı.<br />

Bu kapsamda Güvenal Gaz üst<br />

yönetimi, 4-6 Ağustos 2016<br />

tarihleri arasında, merkezdeki<br />

departman müdürleri ve bölge<br />

müdürleriyle Edremit’te bir<br />

araya geldi. İki gün süren<br />

toplantılarda keyifli anlar<br />

yaşandı.<br />

Düzenlenen toplantının birinci<br />

gününde tekne ile civardaki<br />

koylar gezilirken, ikinci günü<br />

Kaz Dağları Milli Parkı ve<br />

civarında yer alan Hasan<br />

Boğuldu, Zeus Tepesi, Emine<br />

Çınarı gibi tarihi ve doğal<br />

bölgeler de gezildi. İkinci gün<br />

akşam saatlerinde düzenlenen<br />

toplantıda Güvenal Gaz<br />

Genel Müdürü Yusuf Aydın,<br />

katılımcılara şunları söyledi:<br />

“2016 yılını Market Yılı ilan<br />

etmiştik, şu ana kadar başarılı<br />

olduğumuzu söyleyebilirim.<br />

2017 yılının da “Departman<br />

ve Bölge Müdürleri Yılı”<br />

olmasını istiyorum. Sizlerin<br />

gayretlerinizin bizi çok daha<br />

iyi noktalara götüreceğine<br />

inanıyorum. Bizi diğer<br />

firmalardan ayıran en belirgin<br />

farkımız, ekibimizdir ve bu<br />

diğer şirketlerin sahip olamadığı<br />

bir kaynaktır.” 2015 yılında<br />

Çanakkale’de gerçekleştirdikleri<br />

toplantıda 600 kişiyken bugün<br />

800 kişi olduklarına da dikkat<br />

çeken Yusuf Aydın, “Yenilikçi<br />

bir firmayız ve sürekli kendimizi<br />

yeniliyoruz. 3 istasyonumuzda<br />

yenileme çalışmalarımız devam<br />

ediyor. Biz yönetim olarak hep<br />

sizlere yakınız ve arkanızdayız”<br />

şeklinde konuştu.<br />

İstasyon<br />

7 Sonbahar 2016


HABERLER<br />

Güvenal Gaz<br />

Şimdi de Niğde’de<br />

Türkiye’nin 75 ilindeki otogaz ve akaryakıt istasyonlarında hizmet standartlarını<br />

koruyan ve yükselten Güvenal Gaz, kalitesini şimdi de Niğde’ye taşıdı. Türkiye’nin<br />

gelişmesine katkıda bulunarak büyümeyi hedefleyen Güvenal Gaz’ın Niğde<br />

istasyonunda Türkiye Petrolleri’nin akaryakıt ürünleri de satışa sunuluyor.<br />

Türkiye’de 20 yıldır<br />

otogaz ve akaryakıt<br />

sektöründe hizmet<br />

veren Güvenal Gaz, şubelerini<br />

çoğaltıyor ve bayi ağını da<br />

genişletiyor. 2017 hedefleri<br />

arasında kendine ait şubelerini<br />

arttırmak olan firmadan yeni<br />

istasyon haberleri de gelmeye<br />

devam ediyor.<br />

Güvenal Gaz son olarak<br />

Niğde istasyonunu hayata<br />

geçirerek burada sürücülere<br />

güvenli otogaz ve akaryakıt<br />

ürünleri ulaştırıyor.<br />

Niğde ile Bor ilçesi arasındaki<br />

karayolu üzerinde konumlanan<br />

Niğde istasyonunda, Güvenal<br />

Gaz ürünlerinin yanı sıra<br />

firmanın çözüm ortaklarından<br />

olan Türkiye Petrolleri’nin<br />

akaryakıt ürünleri de satışa<br />

sunuluyor.<br />

1 Temmuz tarihi itibariyle<br />

açılan Güvenal Gaz Niğde<br />

istasyonunda market, mescit,<br />

dinlenme alanları, araç yıkama<br />

ünitesi gibi alanlar mevcut.<br />

İstasyon<br />

8 Sonbahar 2016


HABERLER<br />

Güvenal Gaz<br />

Tavşanlı İstasyonunu Yeniledi<br />

Türkiye genelinde otogaz ve akaryakıt istasyonlarıyla hizmet veren Güvenal Gaz,<br />

2016 yılının son çeyreğinde istasyon yenileme çalışmalarına hızla devam ediyor.<br />

Kütahya Tavşanlı istasyonunu da yenileyen firma, müşterilerine kusursuz hizmet<br />

vermek için çalışıyor.<br />

Güvenal Gaz Türkiye<br />

genelindeki istasyon<br />

ve bayileriyle, araç<br />

kullanıcılarına kaliteli otogaz<br />

ve akaryakıt ürünleri sunmaya<br />

devam ediyor. Ürünlerinin<br />

kalitesi kadar istasyon<br />

standartlarına da önem veren<br />

firma bu kapsamda bazı<br />

istasyonlarında yenilemeler<br />

yaparak müşterilerinin<br />

konforunu arttırıyor. Son<br />

olarak Kütahya Tavşanlı<br />

istasyonunu yenileyen<br />

Güvenal Gaz, burada da yine<br />

sürücülerin her türlü ihtiyacını<br />

karşılamaya yönelik çalışmalar<br />

yaptı. Güvenal Gaz’ın Tavşanlı<br />

istasyonunda, diğer tüm<br />

şubelerinde olduğu gibi,<br />

market, tuvalet, mescit, oto<br />

yıkama ünitesi ve dinlenme<br />

alanları mevcut.<br />

İstasyon<br />

10 Sonbahar 2016


HABERLER<br />

Güvenal Gaz’dan<br />

Araç Bakım Kampanyası<br />

Türkiye’nin 75 ilinde kalite standartları yüksek otogaz ve akaryakıt istasyonlarıyla<br />

hizmet veren Güvenal Gaz, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan özel çalışmalar<br />

ve kampanyalar da düzenliyor. Son olarak Kütahya’daki istasyonunda<br />

düzenlediği kampanyayla ilgi toplayan firma, farklı kampanya ve etkinliklerine<br />

devam edecek.<br />

Güvenal Gaz, kapsamlı<br />

ve her türlü ihtiyaca<br />

cevap veren<br />

istasyonlarıyla bugün pek çok<br />

araç sürücüsünün tercih ettiği<br />

ve güvendiği markalardan biri.<br />

Bunda, sunduğu ürünlerin<br />

kalitesinin etkili olması<br />

kadar istasyonlarındaki<br />

konfor, yenilikçi yaklaşımlar,<br />

dinlenme alanı gibi imkânlar<br />

ve müşterilerin aradığı pek çok<br />

şeyi bulabildikleri marketlerin<br />

olmasının da payı var. Ancak<br />

Güvenal Gaz çalışmalarını<br />

bunlarla sınırlı tutmuyor.<br />

Müşteri memnuniyetini çalışma<br />

prensiplerinin başına koyan<br />

şirket, farklı zamanlarda, farklı<br />

bölgelerdeki istasyonlarında<br />

düzenlediği kampanyalarla da<br />

müşterilerinden tam not alıyor.<br />

Son olarak Kütahya’daki<br />

istasyonunda düzenlediği<br />

otogaz ayarı, filtre ve bakım<br />

kampanyasıyla yine dikkatleri<br />

üzerine çeken Güvenal Gaz,<br />

istasyondan alışveriş yapan<br />

tüm müşterilerine bir kupon<br />

vererek, oto sanayide anlaşmalı<br />

olduğu firmaya yönlendirdi.<br />

Böylelikle müşterilerine ücretsiz<br />

gaz ve filtre bakımı yapma<br />

olanağı sunan firmanın amacı,<br />

bu tarz kampanyalarla, biraz<br />

olsun rutinin dışına çıkmak ve<br />

müşterilerine farklılıklar sunarak<br />

onların yanında olduğunu<br />

hissettirmek.<br />

İstasyon<br />

12 Sonbahar 2016


Güvenal Gaz<br />

Beyşehir Off-Road Şenliklerine<br />

Sponsor Oldu<br />

Beyşehir Off-Road Şenlikleri, 15-17 Temmuz tarihleri arasında, Beyşehir<br />

Belediyesi ve Beyşehir Off-Road Kulübü’nün işbirliğiyle düzenlendi.<br />

Şenliğe Güvenal Gaz da sponsor olarak destek verdi.<br />

Güvenal Gaz, bugün<br />

Türkiye genelindeki<br />

istasyonlarında<br />

sunduğu kaliteli hizmeti, üstün<br />

performanslı ürünleri ve güler<br />

yüzlü ekibiyle tercih ediliyor.<br />

Hizmet verdiği sektöre değer<br />

katan yatırımlar gerçekleştiren<br />

şirket, aynı zamanda çevreye<br />

duyarlı ve sporu destekleyen<br />

yaklaşımlarıyla da dikkat<br />

çekiyor.<br />

Bu bağlamda çeşitli kurum ve<br />

kuruluşlara destek olan Güvenal<br />

Gaz, son olarak Konya Beyşehir<br />

Belediyesi ve Beyşehir<br />

Off-Road Kulübü’nün işbirliğiyle<br />

düzenlenen Beyşehir Off-Road<br />

Şenliklerine sponsor olarak<br />

destek verdi.<br />

15 Temmuz’da ilçe dışından<br />

ilçeye gelerek off-road<br />

müsabakalarına katılan pilotlar,<br />

yarışların düzenleneceği<br />

alanda kurulan çadırlı kampta<br />

konakladı.<br />

16 Temmuz günü brifing<br />

ve yarış için kayıtların<br />

başlangıcının ardından<br />

katılımcılar düzenlenen şehir<br />

turuna katıldı ve ardından<br />

tarihi Eşrefoğlu Camisi ziyaret<br />

edildi. Aynı gün akşam, kamp<br />

ateşi etkinliğinin ardından 17<br />

Temmuz Pazar günü ise offroad<br />

yarışları gerçekleştirildi.<br />

Yarışların ardından dereceye<br />

giren isimlere ödül ve kupaları<br />

düzenlenen törende verildi.<br />

İstasyon 13 Sonbahar 2016


HABERLER<br />

Güvenal Gaz<br />

Sektördeki Yerini Koruyor<br />

T. C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Haziran-2016 tarihli,<br />

Resmi İstatistik Programı Kapsamında bulunan “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları<br />

(LPG) Piyasası Sektör Raporu” yayımlandı. İlk 6 ayın verilerine göre, Güvenal<br />

Gaz, 10. sıradaki yerini korumaya ve satış payını arttırmaya devam ediyor.<br />

E<br />

nerji Piyasası Düzenleme<br />

Kurumu (EPDK) tarafından<br />

düzenli olarak yayımlanan<br />

“Sıvılaştırılmış Petrol Gazları<br />

(LPG) Piyasası Sektör Raporu”na<br />

göre Güvenal Gaz, 2016 yılının<br />

ilk 6 ayındaki toplam satışa<br />

bakıldığında, 10. sırada yer alıyor.<br />

Daha önceki dönemlerdeki yerini<br />

koruyan ve satış payını arttıran<br />

Güvenal Gaz, yaptığı yatırımların<br />

karşılığını almaya ve satış payını<br />

arttırmaya devam ediyor.<br />

Rapora genel bakış<br />

Rapora göre, rafinerici lisansı<br />

sahiplerinin 2016 yılı Haziran<br />

ayında LPG üretimi geçen yılın<br />

aynı ayına göre %5,3 artarak<br />

84.915 ton oldu. Rafinerici ve<br />

dağıtıcı lisansı sahiplerinin 2016<br />

yılı Haziran ayında LPG ithalatı<br />

ise, geçen yılın aynı ayına göre<br />

%4,5 azalarak 294.038 ton oldu.<br />

2016 yılı Haziran ayında en çok<br />

ithalat yapılan ülkelerin sıralaması<br />

ise şöyle: Cezayir, Rusya, ABD,<br />

Kazakistan, Norveç ve Fransa.<br />

Dağıtıcı lisansı sahiplerince 2016<br />

yılı Haziran ayında 72.499 ton<br />

tüplü LPG, 14.922 ton dökme<br />

LPG, 257.160 ton otogaz LPG<br />

olmak üzere toplam 344.581<br />

ton LPG satışı yapıldı. Aynı<br />

dönemde, tüplü LPG %21, dökme<br />

LPG %4,3 ve otogaz %74,6<br />

pazar payına sahip oldu. Dağıtıcı<br />

lisans sahiplerince, 4.925 ton<br />

Standardize LPG satışı yapıldı.<br />

İstasyon<br />

14 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Güvenal Gaz Yönetim Kurulu Başkanı Basri Aydın<br />

“Yolumuza güvenle<br />

devam ediyoruz”<br />

Bugün 53 tanesi kendine ait olan istasyonlarında otogaz ve akaryakıt satış<br />

hizmeti, bayilik sistemi ile çalışan 280 noktaya da oto gaz sevkiyatı hizmeti<br />

veren Güvenal Gaz, yılların deneyimiyle özellikle LPG’li araç kullanıcıları için bir<br />

“güven istasyonu”. Kuruluşundan bu yana, en iyi ve en kaliteli hizmeti sunan<br />

Güvenal Gaz’ın Yönetim Kurulu Başkanı Basri Aydın, “Biz büyük bir aileyiz ve<br />

yolumuza güvenle devam ediyoruz” şeklinde konuşuyor.<br />

Güvenal Gaz, 1997<br />

yılında, Adıyaman’ın<br />

Gölbaşı ilçesinde<br />

kurulmuş olan bir aile şirketi.<br />

Aile bireylerinin oto galeri<br />

sektöründeki birikimlerinden<br />

yola çıkarak kurulan şirket, ilk<br />

başlarda mutfak tüpü üzerine<br />

faaliyet gösteriyor, Adıyaman,<br />

Malatya, Gaziantep, Diyarbakır,<br />

Kahramanmaraş ve çevresindeki<br />

illerde mutfak tüpü dağıtımı<br />

yapıyordu. 2000 yılında<br />

Türkiye’de ilk kez piyasaya oto<br />

gaz ürünü çıkınca ileriyi gören<br />

Güvenal Gaz, bu sektöre yöneldi.<br />

Güvenal Gaz’ın bugüne gelişini<br />

yönetim Kurulu Başkanı Basri<br />

Aydın anlatıyor:<br />

“Mutfak tüpündeki gaz ile<br />

oto gaz aynı üründür aslında<br />

ama 2000 yılında, oto gazın<br />

Türkiye’de ilk kez ürün olarak<br />

araçlarda kullanımı başladı. Bir<br />

yandan da doğalgaz kullanımı<br />

hızla yayılmaya başlayınca<br />

tüp gaz piyasası iyice daraldı.<br />

Burada mesele ileriyi görebilmek<br />

tabi… Böylelikle biz de oto gaz<br />

sektörüne yöneldik. Ardından<br />

oto gaz ve akaryakıt istasyon<br />

işletmeciliği geldi. Sektördeki<br />

değişim bizi buna yöneltti.<br />

İstasyon kiralamaya, istasyon<br />

işletmelerini satın almaya<br />

ve yönetmeye başladık. O<br />

dönemde pazar çok yeniydi<br />

ve kimse bu sektöre girmeye<br />

kolay kolay cesaret edemiyordu.<br />

LPG hakkında söylenenler<br />

insanları korkutuyordu. 2005<br />

yılında EPDK (Enerji Piyasası<br />

Düzenleme Kurulu) kuruldu.<br />

EPDK kurulunca sektör,<br />

yasaların denetimine ve devletin<br />

gözetimi altına girmiş oldu. O<br />

günden sonra da piyasa canlandı<br />

ve pasta daralmaya başladı.<br />

Sektöre adım atan diğer şirketler<br />

pastayı daralttığı için biz de<br />

bayilik noktasında Güvenal<br />

İstasyon<br />

16 Sonbahar 2016


Güvenal Gaz<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Basri Aydın<br />

Gaz olarak ilerlemeye ama aynı<br />

zamanda kendi istasyonlarımızı<br />

da kurmaya karar verdik. Hem<br />

toptan hem de perakende olarak<br />

işimizi devam ettirdik.”<br />

Kendinize ait kaç<br />

istasyonunuz var? Bununla<br />

beraber kaç bayiniz<br />

bulunuyor?<br />

İşletmesi bize ait olan, 53 tane<br />

faal istasyonumuz bulunuyor.<br />

Bu istasyonların resmi anlamda<br />

tüm sorumluluğu ve mülkiyeti,<br />

şirketimize ait... Çalışanları<br />

da bizim personelimiz. Grup<br />

şirketlerimiz altında tüm bu<br />

işleri yürütüyoruz.<br />

Güvenal Gaz ise bir dağıtım<br />

şirketi. Güvenal Gaz’ın da<br />

280 tane bayisi var. Toplamda<br />

330 noktadayız. Tabi bu<br />

rakamlar değişebiliyor. Çünkü<br />

bayilerin 5 yıllık sözleşmeleri<br />

oluyor. Sözleşmesi bitenler<br />

yenilemezlerse rakamlar<br />

değişebilir, bu arada yeni bayiler<br />

de ilave olabilir. Borsa gibi, iniş<br />

çıkışlar olabiliyor. 280 istasyon<br />

franchise usulü, yalnızca isim<br />

hakkımızı kullanıyorlar; biz<br />

yalnızca gazı kendilerine teslim<br />

edip çıkıyoruz.<br />

Size ait olan 53 istasyonda,<br />

akaryakıt alanında, Türkiye<br />

Petrolleri ile çalışıyorsunuz,<br />

değil mi?<br />

Evet ve orada bir sarmal<br />

olduğunu söyleyebiliriz.<br />

Türkiye Petrolleri’nin 40<br />

istasyonunun da otogaz<br />

tedariğini biz sağlıyoruz. Bazı<br />

istasyonlarımızda yalnızca<br />

gaz satışı var; akaryakıt yok.<br />

Çünkü her yer akaryakıt satışı<br />

için müsait olmayabiliyor. 40<br />

tane mazot, benzin ve gaz satışı<br />

yaptığımız istasyonumuz, 13<br />

tane ise yalnızca oto gaz satışı<br />

yaptığımız istasyonumuz var.<br />

İstasyon<br />

17 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Güvenal Gaz Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Basri<br />

Aydın ile Güvenal Gaz’ın<br />

20 yıllık çalışmalarını ve<br />

sektörü konuştuk.<br />

“Doğru, dürüst<br />

ve kaliteli bir iş<br />

yaptığınız zaman<br />

istediğiniz yerlere<br />

geliyorsunuz.<br />

Şirketimizin<br />

bugünlere<br />

gelmesinde en<br />

büyük etkenlerden<br />

biri budur. Öte<br />

yandan biz<br />

hep insanlara<br />

ve ülkemize<br />

yatırım yapmanın<br />

peşindeyiz.”<br />

Şirket olarak temel<br />

prensipleriniz nelerdir?<br />

Kurulduğumuz günden bu<br />

yana en temel prensibimiz, her<br />

zaman doğru ve temiz iş yapmak<br />

oldu. Kaliteli hizmet sunmayı<br />

prensip edindik. Zaten doğru,<br />

dürüst ve kaliteli bir iş yaptığınız<br />

zaman istediğiniz yerlere<br />

geliyorsunuz. Şirketimizin<br />

bugünlere gelmesinde en büyük<br />

etkenlerden biri budur. Öte<br />

yandan biz hep insanlara ve<br />

ülkemize yatırım yapmanın<br />

peşindeyiz. Ülkemizi geliştirelim<br />

ve aynı zamanda insanlara da<br />

ekmek kapısı açalım istiyoruz.<br />

Ürün ve hizmet<br />

kaliteniz hakkında neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Ürünlerimiz, mazot, benzin ve<br />

LPG’den ibaret. Bu tip ürünler<br />

zaten sıkı denetimlere tabi.<br />

İstasyonlarımızdaki hizmet<br />

kalitemizi arttırmak içinse<br />

çok çalışıyoruz. Sunduğumuz<br />

hizmetin her zaman daha iyi<br />

olması adına çalışmalarımız<br />

hiç durmuyor. Örneğin<br />

istasyonlarımızda bulunan<br />

mini marketlerde verdiğimiz<br />

hizmeti çok önemsiyoruz.<br />

Öte yandan rekabet arttıkça,<br />

kurumlar ve işletmeler de<br />

çağa ayak uydurmak için<br />

kendilerini geliştirmek ve<br />

yenilikler yapmak zorundalar.<br />

Yenilenmeyenler geride<br />

kalıyorlar ve kaybeden tarafa<br />

geçiyorlar. Biz de bunun için<br />

istasyonlarımızda araç yıkama<br />

hizmetinden lastik değiştirmeye<br />

ve market hizmetine kadar pek<br />

çok farklı hizmeti bir arada<br />

sunmaya gayret ediyoruz.<br />

Çünkü istasyonların böylesi bir<br />

rekabet ortamında yalnızca oto<br />

gaz ve akaryakıt satışı yaparak<br />

ayakta kalması pek mümkün<br />

değil. Biz istasyonlarımıza<br />

gelen müşterilerimizin daha iyi<br />

kalitede hizmet alarak oradan<br />

ayrılması için çalışıyoruz.<br />

Çalışanlarınıza yönelik eğitim<br />

faaliyetleriniz oluyor m?<br />

Bir eğitim birimimiz var.<br />

1.000 kişiyi istihdam ediyoruz<br />

ve bunun 600’den fazlası<br />

istasyonlarımızda, yani sahada<br />

hizmet veriyor. Hal böyle<br />

olunca, İnsan Kaynakları<br />

birimimizin yönlendirmesiyle<br />

sahaya çıkılıp pompacılarımıza,<br />

müşteri memnuniyetine yönelik<br />

bilgilendirmelerde bulunuluyor.<br />

Müşteriye nasıl davranmak<br />

gerekir, market düzeni ve<br />

temizliği nasıl olmalıdır,<br />

istasyonlarda belli günlerde neler<br />

satılabilir, gibi konular üzerinde<br />

duruyoruz. Sürekli olarak<br />

yenilik arayışı içindeyiz. Salt<br />

bunun için bir Market Birimi de<br />

kurduk ki hizmetimizi daha da<br />

geliştirebilelim.<br />

Marketleriniz ve aynı<br />

zamanda istasyonlarınızda<br />

düzenlediğiniz<br />

kampanyalarınız hakkında<br />

bilgi verebilir misiniz?<br />

Marketlerimiz genelde 50-<br />

60 metrekarelik alanlar ve<br />

bildiğiniz gibi 7/24 açıklar. Bu<br />

bizim için büyük bir avantaj.<br />

Marketlerde satışa sunulan<br />

ürünler, mevsime ve bölge<br />

özelliklerine göre değişebiliyor.<br />

Örneğin yaz aylarında, turistik<br />

bölgelerde, tatil ürünleri<br />

İstasyon 18 Sonbahar 2016


satışa sunulabiliyor. Bunun<br />

yanı sıra çeşitli kampanya<br />

ve etkinliklerimiz de oluyor.<br />

Örneğin Kütahya’da oldukça<br />

ilgi çeken bir oto gaz ayarı<br />

kampanyası gerçekleştirdik.<br />

İstasyonumuzdan alışveriş<br />

yapan herkesi, bir kupon<br />

vererek sanayide anlaşmalı<br />

olduğumuz firmaya yönlendirdik<br />

ve ücretsiz gaz ve filtre bakımı<br />

yaptırmalarını sağladık.<br />

Amacımız, biraz olsun rutinden<br />

çıkmak. Bayramlarda ve özel<br />

günlerde de müşterilerimizi<br />

ve çocukları mutlu edecek<br />

etkinlikler düzenliyoruz.<br />

Seçtiğimiz istasyonlarda, ki bu<br />

istasyonlar daha çok ailelerin<br />

ziyaret ettiği istasyonlar oluyor,<br />

palyaçolarımız bulunuyor,<br />

çocuklara balonlar dağıtılıyor.<br />

Yeni istasyonlar açacağınız<br />

zaman ve lokasyon<br />

seçimlerinde nelere dikkat<br />

ediyorsunuz? Bu konudaki<br />

kriterleriniz neler?<br />

Örneğin bir şehirde<br />

istasyonumuz varsa, aynı<br />

güzergah üzerinde ikinci<br />

bir istasyon yatırımı daha<br />

yapmak mantıklı gelmiyor.<br />

Bulunmadığımız lokasyonlarda<br />

daha istekli oluyoruz. İnsanların<br />

yoğun olduğu, işlek bölgeleri<br />

tercih ediyoruz. Etrafındaki<br />

yerleşim yerleri ve geçen araç<br />

sayısı, araç yoğunluğu, turizm<br />

ve tarım bölgeleri gibi kalabalık<br />

olan lokasyonlar, bizim için<br />

önemli ve değerli. Bunların<br />

analizlerini mutlaka yapıyoruz.<br />

Sakin bölgeleri tercih etmiyoruz.<br />

Bayilik vereceğiniz<br />

firmalar açısından neleri<br />

önemsiyorsunuz?<br />

Bu konuda çok da agresif<br />

değiliz ama aynı zamanda<br />

bayilerimiz de olmazsa olmazlar.<br />

Markamıza destek sağlıyorlar.<br />

Bugün Türkiye’de 75 ilde hizmet<br />

veriyoruz derken bu hizmeti<br />

yaklaşık 40 ilde, bayilerimiz<br />

kanalıyla veriyoruz. Bugün<br />

Van’da, Erzurum ve Tokat’ta, bizi<br />

bayilerimiz temsil ediyor. Bayilik<br />

noktasında, bölgenin tanınan<br />

ve bilinen kurumlarını tercih<br />

ediyoruz.<br />

Oto gaz sektörü hakkında<br />

biraz bilgi verir misiniz?<br />

Oto gaz sektörü artık Türkiye’de<br />

oturmuş bir sektör. Son 15 sene<br />

içinde, hızlı bir şekilde büyüdü.<br />

EPDK’nın satış raporlarına<br />

bakarsak Türkiye’de bundan<br />

15 sene önce yüzde 30 oto gaz,<br />

yüzde 70 oranında tüp gaz<br />

satılırken, bugün bu makas<br />

daraldı ve artık satılan gazın<br />

yüzde 75-80’i oto gaz. Tüp<br />

gaz kullanımı yok denecek<br />

kadar azaldı. İşler tersine<br />

döndü. Dolayısıyla sektör artık<br />

gelebileceği en üst seviyelere<br />

ulaştı. Hala büyüyor ama çok<br />

cüzi oranlarda büyüyor.<br />

Sizce Güvenal Gaz’ı<br />

farklılaştıran özellikler<br />

neler?<br />

Bence en önemli<br />

özelliklerimizden biri,<br />

istikrarlı olmamız. Emin<br />

adımlarla ilerleyerek, işimize<br />

odaklanıyoruz. İşletmeci<br />

mantığımız ve prensiplerimiz,<br />

en iyiyi, en güzeli ve en kaliteliyi<br />

insanlara sunabilmek, ülkemize<br />

iyi bir şekilde hizmet edebilmek<br />

Güvenal Gaz’ın bazı<br />

istasyonlarında<br />

yalnızca gaz satışı var;<br />

akaryakıt yok.<br />

“1.000 kişiyi<br />

istihdam ediyoruz<br />

ve bunun<br />

600’den fazlası<br />

istasyonlarımızda,<br />

yani sahada<br />

hizmet veriyor.<br />

Hal böyle olunca,<br />

İnsan Kaynakları<br />

birimimizin<br />

yönlendirmesiyle<br />

sahaya çıkılıp<br />

pompacılarımıza,<br />

müşteri<br />

memnuniyetine<br />

yönelik<br />

bilgilendirmelerde<br />

bulunuluyor.”<br />

İstasyon 19 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Araç da bir canlı gibi,<br />

sürekli bakılması<br />

gerekiyor.<br />

“Bizim için<br />

müşterilerimiz<br />

Allah’ın bize<br />

gönderdiği<br />

rızık elçileridir.<br />

Müşteriyi<br />

başımızın<br />

üstünde tutmamız<br />

gerektiğini<br />

düşünüyor ve<br />

çalışanlarımızdan<br />

da aynı<br />

düşünceyle<br />

çalışmalarını<br />

istiyoruz.<br />

Müşterinize<br />

saygı ve sevgi<br />

duyduğunuz<br />

takdirde<br />

rakiplerinizden<br />

farklılaşırsınız.”<br />

üzerine kurulu.<br />

Öte yandan istasyonlarımızda<br />

bizi farklılaştıran en önemli<br />

konular kaliteli, hijyenik ve<br />

güler yüzlü hizmetimiz. Bizim<br />

için müşterilerimiz Allah’ın<br />

bize gönderdiği rızık elçileridir.<br />

Müşteriyi başımızın üstünde<br />

tutmamız gerektiğini düşünüyor<br />

ve çalışanlarımızdan da aynı<br />

düşünceyle çalışmalarını<br />

istiyoruz. Müşterinize saygı<br />

ve sevgi duyduğunuz takdirde<br />

rakiplerinizden farklılaşırsınız.<br />

Müşterilerimiz bizi, çağrı<br />

merkezimizden her an arayıp,<br />

en yakın istasyonlarımızı bile<br />

sorabiliyorlar.<br />

Kalite ve standartlara<br />

yönelik neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Gaz, birçok üründen farklı bir<br />

ürün; açıp göremiyorsunuz,<br />

dokunamıyorsunuz. Ayrıca,<br />

ithal edilen bir ürün; yüzde<br />

90’ı ithal ediliyor. Tüpraş<br />

rafinelerinde üretilen gaz, ülke<br />

ihtiyacımızın yalnızca yüzde<br />

10-15’ine denk geliyor. En çok<br />

ithal edilen ülkeler ise, Cezayir,<br />

Rusya, Norveç ve İtalya. Biz bu<br />

ithalatı yapmıyoruz. Türkiye’de<br />

bu ürünün ithalatını yapan<br />

5 tane firma var ve bunlar da<br />

küresel firmalar. Biz de yıllarca<br />

BP ile iş ortaklığı yaptık.<br />

Ürünü BP getiriyordu, biz<br />

BP’nin getirmiş olduğu gazı<br />

kendi tankerlerimizle yurtiçine<br />

dağıtıyorduk. Çünkü burada<br />

depolama süreci ve vergiler<br />

devreye giriyor. Biz BP’ye<br />

stoklama bedelini veriyorduk<br />

ve ihtiyacımız oldukça ürün<br />

alıyorduk. 2013 yılında BP<br />

ürün getirme işini Petgaz’a<br />

devretti. Biz de hali hazırda<br />

Petgaz ile devam ediyoruz.<br />

En yüksek kalitedeki gaz<br />

Cezayir’den geliyor; bizim<br />

gazımız da Cezayir’den geliyor.<br />

Öte yandan gaz Türkiye’ye<br />

geldiği gibi dağıtıma da gitmiyor.<br />

Laboratuvarlarda analizleri<br />

yapılıyor. EPDK standartlarına<br />

uygunsa araçlarımıza teslim<br />

ediliyor. Eğer değerler uygun<br />

değilse, gemi geri gönderiliyor.<br />

Türkiye’de bu dağıtımın yapıldığı<br />

belli başlı yerler var; Mersin,<br />

Dörtyol, Aliağa ve Kocaeli.<br />

Oto gaz kullanımında araç<br />

sürücüleri nelere dikkat<br />

etmeliler?<br />

Araç da bir canlı gibi, sürekli<br />

bakılması gerekiyor. Özellikle<br />

filtre ve gaz ayarı bakımlarının<br />

yapılması çok önemli. Uzun<br />

süreli kullanılan araçlarda<br />

yıpranmalar olabiliyor. Bu da<br />

bize negatif yansıyor. Faturası<br />

bize kesiliyor, çünkü hemen “gaz<br />

kalitesiz” deniyor. Oysa filtresi,<br />

şamandırası bozulmuş araçların,<br />

mevsim şartlarına veya sürücüye<br />

göre performansları değişiyor.<br />

Şehir içi ve şehir dışı kullanıma<br />

göre bile değişiyor. Pek çok<br />

farklı kriter var. O yüzden<br />

sürücüler araçlarını efektif<br />

olarak kullanmalılar. Öte yandan<br />

oto gaz oldukça çevreci bir ürün.<br />

İstasyon 20 Sonbahar 2016


Karbondioksit salınımı 0’a yakın.<br />

Hiçbir şekilde çevreye bir zararı<br />

yok ve bence tercih edilecek en<br />

iyi yakıt.<br />

Bunca istasyon ve<br />

yatırımınızla aynı<br />

zamanda Türkiye’de<br />

istihdam sağlayan önemli<br />

bir işletmesiniz. Biraz<br />

bu konuya da değinebilir<br />

misiniz?<br />

Şu an 1.000 çalışanımızın,<br />

600’den fazlasını istasyonlardaki<br />

personelimiz oluşturuyor.<br />

Bunun yanı sıra 26 araçlık, gaz<br />

dağıtımı yapan filomuz var.<br />

Akaryakıt içinse 20 araçlık bir<br />

filomuz mevcut. Lojistik, satış<br />

ve pazarlama birimlerimiz var.<br />

İstihdam sağlamaya çok önem<br />

veriyoruz ancak bu sektörün<br />

en önemli sıkıntılarından<br />

biri, personel sirkülasyonu…<br />

Özellikle pompacılarla<br />

ilgili olarak söyleyebilirim<br />

bunu çünkü meslek olarak<br />

görmüyorlar. Biz çalışanlarımızı<br />

memnun etmeye yönelik ve<br />

şirketimize aidiyet duygusu<br />

oluşturmak için de pek çok<br />

çalışma yapıyoruz.<br />

Sosyal sorumluluk<br />

projeleriniz hakkında bilgi<br />

verebilir misiniz?<br />

Bu tarz konuları konuşmayı çok<br />

da tercih etmiyoruz. Elbette bir<br />

takım çalışmalarımız oluyor ve<br />

bu çalışmaları yaptığımız yerde<br />

bulunan halk zaten biliyor. Bu<br />

da bize yetiyor. Anlatabileceğim<br />

çalışmalarımızdan biri,<br />

gerçekleştirdiğimiz fidan dikme<br />

projeleridir. Her anlamda çevreci<br />

bir şirket politikası izlediğimizin<br />

altını çiziyoruz. Bunun<br />

yanı sıra çeşitli festivallere<br />

sponsorluklarımız da oluyor.<br />

Güvenal Gaz için 2016 nasıl<br />

bir yıl oldu?<br />

Herkes ne yaşıyorsa biz de<br />

onları yaşıyoruz aslında. Bu<br />

noktada yağmur yağıyorsa<br />

herkesin üstüne yağıyor, güneş<br />

açıyorsa herkese açıyor. Siyasi ve<br />

ekonomik olarak inişli çıkışlı bir<br />

dönemden geçtik ve geçiyoruz.<br />

İnşallah bunlar düzelecek.<br />

Hayat devam ediyor, bundan<br />

sonrası için de ben ümitliyim.<br />

“Pirinç içindeki taşlar ayıklandı<br />

ve daha güzel şeyler olacak”<br />

diye düşünüyorum. Engellerin<br />

bir şekilde bertaraf edileceğine<br />

eminim.<br />

Güvenal Gaz olarak kendimize<br />

ait işletmelerimizi arttırma<br />

hedefiyle yolumuza devam<br />

ediyoruz. Yılsonuna kadar da<br />

sayımızı 55-60’lara çıkarırız<br />

diye düşünüyorum. Hem satış,<br />

hem nokta, hem çalışan sayımızı<br />

arttırıp ülkemiz için daha<br />

faydalı işler yapmanın peşinde<br />

olduğumuzu herkesin bilmesini<br />

isterim. Evine ekmek götüren<br />

insan sayısı arttıkça biz mutlu<br />

oluyoruz. “Biz büyük bir aileyiz”<br />

diyoruz ve yolumuza güvenle<br />

devam ediyoruz.<br />

Güvenal Gaz<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Basri Aydın<br />

“Güvenal Gaz<br />

olarak kendimize<br />

ait işletmelerimizi<br />

arttırma hedefiyle<br />

yolumuza<br />

devam ediyoruz.<br />

Yılsonuna kadar<br />

da sayımızı<br />

55-60’lara<br />

çıkarırız diye<br />

düşünüyorum.”<br />

İstasyon 21 Sonbahar 2016


GÜNDEM<br />

Müşteri,<br />

Velinimetinizdir!<br />

Günümüz dünyasında artık her alanda alternatiflerimiz çoğalıyor. Gelişen<br />

teknolojilerle birlikte ürün ve hizmetler konusunda neredeyse sınırsız bir skala<br />

mevcut. Üstelik global olarak… Bu da rekabet koşullarını her geçen gün<br />

zorlaştırıyor, çünkü artık müşteriler memnun olmadıkları bir hizmet karşılığında<br />

marka ve firma tercihlerini çok da düşünmeden değiştirebiliyor. Firmaların bu<br />

ortamda ayakta kalabilmesi için müşterilerini iyi analiz etmeleri, onlara farklılıklar<br />

sunmaları ve koşulsuz müşteri memnuniyetini öncelik haline getirmeleri gerekiyor.<br />

Zaman geçiyor, devir<br />

değişiyor ve hayatımıza<br />

pek çok yenilik çok<br />

hızlı bir şekilde dâhil oluyor.<br />

Her alanda ürün ve hizmet<br />

konusunda çeşitlilik bol demek<br />

az kalır; adeta sınırsız. Çünkü<br />

bugünün tüketicileri, geçmişin<br />

sadık müşterileri değiller ne<br />

yazık ki. Bu kadar çok alternatif<br />

arasında, olmaları da çok kolay<br />

değil. Sadık müşteri yaratabilen<br />

kurumlarsa, belli bir kurum<br />

kültürü yaratmış, yalnızca dış<br />

müşterisini değil aynı zamanda<br />

iç müşterisini yani çalışanlarını<br />

da mutlu edebilen, müşterilerini<br />

tanıyan ve hedef kitlesinin<br />

özelliklerine göre ürün ve<br />

hizmetler sunabilen firmalar<br />

oluyor. Bu da, koşullar artık<br />

hizmet üreten işletmeler için<br />

çok daha sert, kalıcı olmak çok<br />

daha zor demek. Ama imkânsız<br />

değil!<br />

Bugünün müşterisini<br />

anlamak<br />

Uzun yıllar hizmet veren,<br />

marka algısı güçlü kurumları<br />

İstasyon 22 Sonbahar 2016<br />

hatırınıza getirirseniz hepsinin<br />

bazı ortak özellikleri olduğunu<br />

göreceksiniz. Bu firmalar<br />

inovatif ve sürdürülebilir<br />

yaklaşımlarla ilerledikleri için,<br />

gelişen teknolojilere hızlıca<br />

adapte olabiliyor ve değişen<br />

müşterilerin adımlarına<br />

yetişebiliyorlar. Müşterilerini<br />

yakından tanıyarak onları iyi<br />

analiz ediyor, taleplerini doğru<br />

ürün ve hizmetlerle karşılıyor<br />

ve müşterilerini memnun<br />

etmeyi başarıyorlar. Bugünün<br />

müşterileri artık bir ürün veya


Yeni müşteri<br />

kazanmanın yolu da<br />

hali hazırda var olan<br />

müşterileri memnun<br />

etmekten geçiyor.<br />

Müşteri<br />

memnuniyeti,<br />

firmaları geleceğe<br />

taşıyan en temel<br />

konu. Aslında<br />

şirketlerin<br />

omurgası bir<br />

anlamda. Firmalar<br />

müşterilerine<br />

bağımlılar çünkü<br />

bir müşteri kitleleri<br />

olmazsa, hayatta<br />

kalmaları da<br />

mümkün olmaz.<br />

hizmet satın alacağı zaman o<br />

ürün ve hizmeti önce internet<br />

ortamında araştırıyor, marka<br />

ve fiyat kıyaslaması yapabiliyor,<br />

kazanç ve kayıplarını bile hesap<br />

ediyor. Hızlı ve akılcı çözümler<br />

üreten markalara yöneliyor.<br />

Pratiklik, anlaşılırlık ve elbette<br />

kaliteyi kendi için en uygun olan<br />

fiyata almayı tercih ediyorlar.<br />

Öte yandan müşteriyle bire bir<br />

iletişim kurulan sektörlerde<br />

sunulan güler yüzlü hizmet,<br />

müşteriler için ilk tercih sebebi<br />

oluyor. Güler yüzlü çalışanlar,<br />

kurumun güler yüzü olarak<br />

akıllarda yer ediyor.<br />

mümkün olmaz. Bu nedenle<br />

müşterilerini tatmin etmek<br />

ve tekrar kendilerine çekmek<br />

için onlara özel hizmet ve<br />

ürünler sunmak zorundalar.<br />

Tüm bunların yanında yeni<br />

müşterileri kazanmanın yolu da<br />

hali hazırda var olan müşterileri<br />

memnun etmekten geçiyor.<br />

Bugün her ne kadar reklam<br />

kanalları artsa da, pek çok<br />

farklı mecra üzerinden hedef<br />

kitleye ulaşmak, geçmişe göre<br />

daha kolay olsa da hala en etkili<br />

reklam yolu, ağızdan ağıza<br />

reklam. Şöyle düşünebiliriz, pek<br />

çoğumuz bir ürün veya hizmet<br />

alacağımız zaman ilk olarak<br />

yakınlarımıza akıl danışır ve<br />

onlardan aldığımız referanslarla<br />

belli firmalara yöneliriz.<br />

Yakınlarımız eğer memnun<br />

kalmasalardı o firmaları bize<br />

önermezlerdi diye düşünürüz.<br />

İşte müşteri memnuniyeti<br />

döngüsü bu noktada başlamış<br />

oluyor. Ağızdan ağıza reklam<br />

yayına giriyor.<br />

Müşteri<br />

memnuniyeti<br />

neden önemli?<br />

Müşteri memnuniyeti, firmaları<br />

geleceğe taşıyan en temel<br />

konu. Aslında şirketlerin<br />

omurgası bir anlamda. Firmalar<br />

müşterilerine bağımlılar<br />

çünkü bir müşteri kitleleri<br />

olmazsa, hayatta kalmaları da<br />

İstasyon 23 Sonbahar 2016


GÜNDEM<br />

Mutlu çalışanlar, mutlu<br />

müşteriler demek;<br />

bunu hiçbir zaman<br />

unutmamak gerekiyor.<br />

Müşteri<br />

memnuniyeti<br />

şirketlerin<br />

büyümelerinde<br />

ve hatta büyüme<br />

hızlarında<br />

etkilidir. Çünkü<br />

şirketler ancak<br />

müşterileriyle<br />

büyür.<br />

Sunduğunuz ürünlerin<br />

kalitesiyle ve kalite-fiyat<br />

dengesiyle güvenilir<br />

imajınızı koruyun.<br />

Müşteri<br />

memnuniyetinin<br />

püf noktaları<br />

Müşteri memnuniyeti<br />

sağlamanın püf noktaları<br />

dediğimizde kulağa pek samimi<br />

gelmiyor, öyle değil mi? Çünkü<br />

işin içinde samimiyet yoksa püf<br />

noktalarını biliyor ve uyguluyor<br />

olmanın da bir anlamı kalmıyor.<br />

İlk olarak oturmuş bir kurum<br />

kültürünüz ve bu yapılanma<br />

içinde samimiyet olması şart.<br />

Bu da az önce değindiğimiz<br />

konuyla, iç müşterilerinizi<br />

memnun etmenizle ilgili.<br />

Mutlu çalışanlar, mutlu<br />

müşteriler demek; bunu<br />

hiçbir zaman unutmamak<br />

gerekiyor. Şirketinizi<br />

temsil eden çalışanlarınız<br />

müşterilerinizle ne kadar<br />

iyi iletişim kurabilirlerse<br />

kurumunuzu o kadar iyi ve<br />

doğru yansıtabilirler.<br />

Müşteri memnuniyetini<br />

sağlama konusunda bir önemli<br />

püf noktası da güvenilir bir<br />

marka imajı kurgulamak. Ama<br />

bunun imajdan ibaret olmaması<br />

gerekiyor. Yaratmış olduğunuz<br />

güvenilir imajı müşterilerinize<br />

hissettirmeniz gerekiyor. Bunu<br />

da sunduğunuz ürünlerin<br />

kalitesiyle ve kalite-fiyat dengesi<br />

kurarak sağlayabilirsiniz.<br />

Öte yandan bugünün<br />

müşterileri, kendilerini özel<br />

hissettiren kurumları daha<br />

çok tercih ediyor. İndirimler,<br />

kampanyalar ve hatta<br />

yalnızca kendilerine özel bazı<br />

düzenlemeler yapıldığında<br />

mutlu oluyorlar. Doğum günü<br />

İstasyon 24 Sonbahar 2016


Hızlı ve pratik<br />

olmak, yine müşteri<br />

memnuniyeti<br />

yakalamak için<br />

önemli. Günün yoğun<br />

temposunda zaten<br />

zamanı oldukça kısıtlı<br />

olan müşterilerinizi<br />

hantal yapılanmalar<br />

içinde çok uzun süre<br />

tutmanız mümkün<br />

değil. Bu nedenle<br />

hızlı servis vermek<br />

çok büyük önem<br />

taşıyor.<br />

mesajları, özel günlere yönelik<br />

indirimler gibi uygulamalar,<br />

müşteri memnuniyetinin<br />

kapılarını aralayan anahtarlar…<br />

Hızlı ve pratik olmak, yine<br />

müşteri memnuniyeti<br />

yakalamak için önemli.<br />

Günün yoğun temposunda<br />

zaten zamanı oldukça kısıtlı<br />

olan müşterilerinizi hantal<br />

yapılanmalar içinde çok uzun<br />

süre tutmanız mümkün değil.<br />

Bu nedenle hızlı servis vermek<br />

çok büyük önem taşıyor.<br />

Daha önce de belirttiğimiz<br />

gibi, tüketiciler bir mal veya<br />

hizmet almadan önce artık<br />

onu her anlamda inceleme<br />

şansına sahipler. Markaların<br />

web sitelerinde gezinerek<br />

ürünlerin özelliklerinden<br />

nerelerde üretildiğine kadar her<br />

türlü detaylı bilgiye ulaşmak<br />

istiyorlar. İşte bu noktada<br />

şirketlerin dikkat etmesi<br />

gereken bir husus daha var;<br />

o da anlaşılır bir web sitesine<br />

sahip olmak. Hedef kitlesine<br />

uygun dizayn edilmiş ve hedef<br />

kitlesinin merak ettiği her<br />

şeye yanıt veren, bir sorunla<br />

karşılaşıldığında hızlı bir şekilde<br />

çözüme ulaştıran web sayfaları,<br />

müşteri memnuniyetini<br />

daha sanal ortamdayken<br />

başlatabiliyor.<br />

Müşteri memnuniyeti<br />

işletmeye neler<br />

sağlar?<br />

• Müşteri memnuniyeti<br />

şirketlerin büyümelerinde<br />

ve hatta büyüme hızlarında<br />

etkilidir. Çünkü şirketler ancak<br />

müşterileriyle büyür.<br />

• Bir anda büyüyüp de<br />

sonra birden bire yok<br />

olmak istemeyen bir şirket,<br />

müşterilerini memnun etmek<br />

zorundadır. Çünkü uzun yıllar<br />

kalıcı olmak ve zorlu rekabet<br />

koşullarına direnebilmek için<br />

müşteriler olmazsa olmazdır.<br />

• Müşteri memnuniyeti aynı<br />

şirket altında yaratılan farklı<br />

markalara da yansıma sağlar.<br />

Şirkete güvenen müşteri, o<br />

şirketin diğer alt markalarına<br />

da güven duyabilir. Özetle<br />

markalaşmak için de müşteriye<br />

ihtiyaç vardır.<br />

İstasyon 25 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Güvenal Gaz’dan<br />

Tehlikeli Maddeye<br />

Güvenli Lojistik<br />

Güvenal Gaz, oto gaz ve akaryakıt gibi tehlikeli madde sınıfına giren ürünlerini<br />

deneyimli lojistik ekibiyle Türkiye’nin dört bir yanına güvenle taşıyor. Her biri<br />

EPDK’ya kayıtlı, lisanslı araç filoları, deneyimli şoförleri ve web tabanlı araç takip<br />

sistemleriyle gerçekleştirilen ürün sevkiyatında, aksaklılara yol açmamak adına tüm<br />

detaylar incelikle hesaplanıyor.<br />

Güvenal Gaz, Türkiye’nin<br />

75 ilinde hizmet verdiği<br />

istasyon ve bayilerine en<br />

güvenli yollarla ürün sevkiyatı<br />

gerçekleştiriyor. Söz konusu<br />

tehlikeli madde taşımacılığı<br />

olunca hiçbir detayda işini şansa<br />

bırakmayan şirketin lojistik<br />

merkezinde, 5 kişilik deneyimli<br />

bir ekip, işin başında. Oto gaz<br />

dağıtımı için 26 araçlık aktif<br />

filosuyla hizmet veren Güvenal<br />

Gaz’ın Lojistik Müdürü İlhami<br />

Arslan ile konuştuk.<br />

Öncelikle sizi tanıyabilir<br />

miyiz?<br />

Tokat, Niksarlıyım. 1977<br />

doğumluyum. İmam Hatip<br />

Lisesi mezunuyum. 2001<br />

yılından beri ise bu sektörde<br />

hizmet veriyorum. Güvenal<br />

Gaz’da 2005 yılından bu yana<br />

çalışıyorum. 13 yaşında bir<br />

kızım ve 8 yaşında da bir oğlum<br />

var.<br />

Güvenal Gaz’daki göreviniz<br />

hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Güvenal Gaz Lojistik Müdürü<br />

olarak görev yapıyorum.<br />

LPG sevkiyatı ve lojistik<br />

İstasyon 26 Sonbahar 2016


Güvenal Gaz’ın<br />

Lojistik Departmanı.<br />

“Daha hızlı<br />

sevkiyat<br />

yapabilmek,<br />

müşterilerimizi<br />

mağdur etmemek<br />

için siparişlerimizi<br />

muhakkak<br />

önceden alıyoruz.<br />

Böylelikle<br />

aksaklık da<br />

yaşamıyoruz.”<br />

sorumlusuyum. Akaryakıt<br />

ve LPG olmak üzere iki<br />

bölümümüz var. LPG<br />

sevkiyatında alınan siparişler<br />

doğrultusunda, İzmit, Kırıkkale,<br />

Dörtyol ve Menemen olmak<br />

üzere 4 bölgede araçlarımızın<br />

günlük yüklemeleri oluyor.<br />

Bu dolum yerlerinden gün<br />

içerisinde araçlarımız gazlarını<br />

yüklüyorlar. Biz de siparişlere<br />

istinaden araçlarımızı doğru<br />

noktalara gönderiyoruz.<br />

Gidilecek bölgeye kaç araçlık<br />

sipariş söz konusuysa<br />

yönlendiriyoruz ve cihazlardan<br />

da takip ediyoruz. Günlük kaç<br />

kilometre yol yapıldığı, kaç yere<br />

gidildiği, doğru yerlere gidilip<br />

gidilmediği gibi konuların<br />

takibini yapıyoruz. Zaman<br />

aşımları yaşanıyorsa sebebini<br />

öğreniyoruz. Böylelikle tüm<br />

sıkıntıları anında öğrenip<br />

sorunlara çözüm üretiyoruz.<br />

Öte yandan işimizin yürümesi<br />

adına da nerede, ne yapılmış<br />

bilgilerinin edinilmesi ve<br />

değerlendirilmesi, işimizi<br />

geliştirmek ve aksaklık<br />

yaşanmadan yürütülebilmesi<br />

adına önem taşıyor.<br />

Oto gaz sevkiyatında<br />

zamanlamanın önemi için<br />

neler söyleyeceksiniz?<br />

Çok önemli, zira bizim için<br />

zamanla yarış en büyük<br />

etken. Zamanlamayı çok iyi<br />

kurgulamamız ve korumamız<br />

gerekli, çünkü istasyonların<br />

yok satma gibi bir lüksleri yok.<br />

Bu nedenle biz siparişlerimizi<br />

48 saat öncesinde alıyoruz,<br />

sözleşmelerimiz bu şekilde…<br />

Aksi halde, araç olmayabilir,<br />

gaz olmayabilir ve bu sorunlar<br />

son dakikada çözülemeyebilir.<br />

Daha hızlı sevkiyat yapabilmek,<br />

müşterilerimizi mağdur<br />

etmemek için siparişlerimizi<br />

muhakkak önceden alıyoruz.<br />

Böylelikle aksaklık da<br />

yaşamıyoruz. Şoförlerimizin<br />

belli periyotları var. Artık<br />

gözümüz arkada kalmıyor.<br />

10 yılı aşkın süredir bizimle<br />

çalışan şoför arkadaşlarımız<br />

var. Kimi, bayilerimizi bizden<br />

daha iyi tanıyorlar. Bayinin<br />

refleksini ölçebiliyor, empati<br />

kurabiliyorlar.<br />

Şu anda kaç bayiyle, kaç<br />

kişiyle ve araçla hizmet<br />

veriyorsunuz?<br />

Bizim aktif olarak çalışan<br />

26 araçlık bir filomuz var.<br />

Lojistik birimi olarak ise 5<br />

kişilik bir ekibiz. Birimimizde<br />

siparişler alınarak sevkiyatlar<br />

sisteme işleniyor. Araçların<br />

yakıtları takip ediliyor;<br />

istasyonlarımızdan aldıkları<br />

yakıt oranları sisteme işlenip,<br />

araçlarımız ne kadar yakıt<br />

kullanmış, bu ay kaç kilometre<br />

yol yapılmış gibi konular<br />

İstasyon 27 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Güvenal Gaz<br />

Lojistik Müdürü<br />

İlhami Arslan<br />

“Tüm<br />

şöforlerimizin<br />

SRC 5 belgeleri<br />

bulunuyor.<br />

Bunların yanı sıra,<br />

tehlikeli madde<br />

araç sürüş belgesi<br />

de alıyorlar. Bu<br />

belgeler olmadan<br />

zaten ne dolum<br />

yapabilirler ne de<br />

yola çıkabilirler.<br />

Araçlarımızın da<br />

hepsi lisanslı ve<br />

EPDK’da kayıtlı.”<br />

raporlanıyor. Bayilerin hesapları<br />

da tutuluyor. Ödeme takibi,<br />

kimin ödeme zamanı gelmiş,<br />

kimin geçmiş gibi konularda<br />

aksaklıklar yaşanmadan işleyişi<br />

sağlıyoruz.<br />

Araçlarınızın<br />

özelliklerinden bahseder<br />

misiniz?<br />

Araçlarımızın her biri ADR’li<br />

ve sayaçlıdır. ADR, Avrupa’da<br />

kullanılan bir araç güvenlik<br />

sistemi. ADR uygunluk<br />

kriterleri var; tüm prosedürlerin<br />

ona uygun olması gerekli.<br />

Örneğin, kabloların yanmaz<br />

olması, kantarın uzunluğu<br />

gibi…<br />

Araçlarda sayaca ise iki yıl<br />

önce geçtik. Sayaçlı sistem<br />

sayesinde hem zamandan hem<br />

de yoldan tasarruf ediyoruz.<br />

Her anlamda rahat bir sevkiyat<br />

süreci gerçekleştiriyoruz. Bayiye<br />

gidildiğinde kantar aranmıyor,<br />

ürün teslim edilip çıkılıyor.<br />

Süreç daha pratik bir hale<br />

geliyor.<br />

Tehlikeli madde<br />

sevkiyatında şoförlerin<br />

alması gereken özel belgeler<br />

var mı? Siz eğitimler<br />

veriyor musunuz?<br />

Tüm şöforlerimizin SRC 5<br />

belgeleri bulunuyor. Bunların<br />

yanı sıra, tehlikeli madde araç<br />

sürüş belgesi de alıyorlar. Bu<br />

belgeler olmadan zaten ne<br />

dolum yapabilirler ne de yola<br />

çıkabilirler. Araçlarımızın da<br />

hepsi lisanslı ve EPDK’da kayıtlı.<br />

Zaten yol denetimlerinde,<br />

araç sistemde görünmezse<br />

aracı bağlıyorlar; oldukça sıkı<br />

bir denetim var. Bunun yanı<br />

sıra biz de şoförlerimize yılın<br />

belli zamanlarında eğitimler<br />

veriyoruz. Eğitimlerimiz, araç<br />

sürüş teknikleri, gaz kaçağı<br />

veya kaza gibi durumlarda<br />

ne yapmaları gerektiği gibi<br />

konularla ilgili oluyor.<br />

Web tabanlı araç takip<br />

sistemi Arvento’yu<br />

kullanıyorsunuz? Neler<br />

sağlıyor bu sistem?<br />

Araçlarımızın her birinde bu<br />

sistem takılı… Araçlar yol<br />

üzerinde kaç kilometre gitmiş,<br />

kaç saat durmuş, nerelere<br />

uğramış, hangi bölgeden geçmiş<br />

gibi verileri raporluyoruz.<br />

Geçmişe yönelik verileri de<br />

çıkarabiliyoruz. Araçların<br />

bizim belirlediğimiz rotaları<br />

kullanıp kullanmadıklarını<br />

gözlemleyebiliyoruz. Sistemde<br />

mavi olan araçların aktif<br />

olduğunu görüyoruz. Öte<br />

yandan, aracımız ani bir fren<br />

yaptıysa hemen bildirim geliyor<br />

ya da hız limiti aşıldıysa uyarı<br />

gönderiyor. “Aracınız şu bölgede<br />

hız limitini aştı” şeklinde… Bu<br />

da şoförleri anında uyarmamıza<br />

İstasyon<br />

28 Sonbahar 2016


“Aktif olarak çalışan<br />

26 araçlık bir<br />

filomuz var. Lojistik<br />

birimi olarak ise<br />

5 kişilik bir ekibiz.<br />

Birimimizde siparişler<br />

alınarak sevkiyatlar<br />

sisteme işleniyor.<br />

Araçların yakıtları<br />

takip ediliyor;<br />

istasyonlarımızdan<br />

aldıkları yakıt oranları<br />

sisteme işlenip,<br />

araçlarımız ne kadar<br />

yakıt kullanmış, bu<br />

ay kaç kilometre yol<br />

yapılmış gibi konular<br />

raporlanıyor.”<br />

yarıyor. Tedbiri elden<br />

bırakmamak gerekiyor.<br />

Genel olarak karşılaştığınız<br />

sorunlar neler oluyor?<br />

Sorundan daha ziyade iklim<br />

şartları bizi çok etkiliyor.<br />

Örneğin kış aylarında, diğer<br />

mevsimlerde bir günde<br />

yaptığımız sevkiyatı iki günde<br />

yapabiliyoruz. Tabi artık<br />

yollarımız çok güzel olduğu<br />

için kolay kolay aksaklık<br />

yaşamıyoruz. Bunun yanı sıra,<br />

diyelim ki bir aracımız yolda<br />

arızalandı, motorunda bir sorun<br />

çıktı, hemen boş bir aracımızı<br />

yönlendirip, üzerindeki LPG’yi<br />

aktarıp devam ettiriyoruz.<br />

Ya da varsa takviye araçları<br />

yönlendiriyoruz. Bu arada<br />

şundan da bahsetmeliyim;<br />

bizim kendi bünyemizde<br />

araç bakım atölyemiz<br />

var. Bütün araçlarımızın<br />

bakımını Gölbaşı’ndaki kendi<br />

atölyemizde yapıyoruz. Eğer<br />

bizim ustalarımızın o an<br />

çözemeyeceği durumlar varsa o<br />

zaman servise yönlendiriyoruz.<br />

Son olarak, sizin için<br />

işinizin en önemli noktaları<br />

neler?<br />

İşimiz, oldukça yoğun. Benim<br />

telefonum pek susmaz; cevap<br />

vermeme şansım da yoktur.<br />

Çünkü arada kilit nokta, ben<br />

oluyorum. Bana ulaşamadıkları<br />

anda aksaklık yaşanabilir.<br />

Diyelim ürün teslim edilmemiş<br />

ve bayi yok satmaya başlamış,<br />

benden bilgi almak istiyorlar.<br />

Şoför de, bayi de karşılaşılan<br />

durumlarda bana ulaşmak<br />

zorunda. Aynı zamanda bu bir<br />

sabır işi… Çünkü yol durumu<br />

çok farklı… Şoförlerimizin<br />

motivasyonunu yüksek<br />

tutmamız gerekiyor. Yeri<br />

geliyor bayramlarda çalışıyorlar,<br />

moral ve motivasyon önemli ki<br />

yollarda rahat etsin, dalgınlık<br />

yaşamasınlar. Bu nedenle<br />

dertlerine de sevinçlerine de<br />

ortak olmak bizim için önemli.<br />

Daha da önemlisi, yaptığımız<br />

işi, güvenli şekilde, güvenilir<br />

araçlarla ve sağlam bir ekiple<br />

yaparak şirketimize olan güveni<br />

en üst düzeye çıkarmak. Aidiyet<br />

duygusu ve ekip ruhunun<br />

benimsenmesini sağlayarak<br />

çalışan arkadaşlarımızın<br />

şirketimize olan bağlılığını<br />

arttırmak.<br />

İstasyon 29 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Güvenal Gaz<br />

Lojistik Ekibi<br />

Seda Turan Vakkas Kebeli Mustafa İnce Mehmet Gündoğdu<br />

SEDA TURAN<br />

2012 yılının Eylül ayından<br />

bu yana Güvenal Gaz’da<br />

çalışıyorum. Adıyaman<br />

Gölbaşı’nda bir sene<br />

çalıştıktan sonra Ankara’ya<br />

geldim. Lojistik bölümünde<br />

tahsilat işlerinden<br />

ben sorumluyum. 320<br />

noktamızın tüm hesaplarını<br />

inceliyorum ve kontrol<br />

ediyorum. Güvenal Gaz’da<br />

çalışıyor olmaktan öncelikle<br />

bir kadın olarak çok<br />

memnunum. Çünkü benim<br />

için en önemli konular güven<br />

ve ahlaktır. Gerek çalışma<br />

arkadaşlarım, gerek şeflerim<br />

ve şirket yöneticilerimin her<br />

birine güvenim sonsuz.<br />

VAKKAS KEBELİ<br />

2010 yılının Nisan ayından<br />

beri Güvenal Gaz’dayım.<br />

Gölbaşı’nda faaliyetlerimize<br />

başladık, daha sonra buraya<br />

geldik. Benim görevim,<br />

lojistik bölümündeki alımsatım<br />

işlemlerini, sisteme<br />

işlemek. Yapılan satışları<br />

sisteme ve hesaplara<br />

aktarıyorum. Stokları ve<br />

depoları kontrol ediyorum.<br />

Güvenal Gaz, genç bir şirket<br />

ve önü çok açık. Doğruluk,<br />

dürüstlük gibi ilkelerinden<br />

taviz vermiyor olması da en<br />

önemli yanı, bana göre.<br />

MUSTAFA İNCE<br />

Yaklaşık 5 yıldır Güvenal<br />

Gaz’da görev yapıyorum.<br />

Buraya Gölbaşı’ndan<br />

geldim. Ege ve İç Anadolu<br />

yarı bölge sevkiyat<br />

sorumlusuyum. Araçların<br />

zamanında yönlendirilmesi,<br />

bayi ve istasyonların gaz<br />

dağıtımının zamanında<br />

gerçekleştirilmesi, istenilen<br />

miktarlarda gaz sevkiyatının<br />

yapılması, benim<br />

kontrolümde gerçekleşiyor.<br />

Araçların yakıt yüzdeleri<br />

takibini de gerçekleştiriyor<br />

ve aylık raporlamalarını<br />

yapıyorum. Tüm bunların<br />

yanı sıra, şirketimizin sosyal<br />

sorumluluk projelerini de<br />

takip ediyorum.<br />

MEHMET GÜNDOĞDU<br />

Güvenal Gaz’daki 3. yılımı<br />

bitirmek üzereyim. Şirkete<br />

kayıtlı yaklaşık 130 aracın<br />

tüm giderlerini -MTV<br />

giderleri, sigorta, muayene<br />

masraflarını takip ediyorum.<br />

Şoförlerin günlük harcırah<br />

takipleri, araç takipleri,<br />

araçlara ve şoförlere ait<br />

tüm masrafların takibini<br />

gerçekleştiriyorum.<br />

Öte yandan şirketimiz<br />

bünyesinde istasyonlarımızı<br />

kuran ustalarımızın ve bölge<br />

müdürlerimizin de gider<br />

takiplerinden sorumluyum.<br />

Adı üstünde; Güvenal Gaz<br />

adının hakkını veriyor.<br />

Güven ve samimiyetin<br />

birebir karşılığını burada<br />

gördüm. Burada bir aile<br />

ortamı var ve bundan büyük<br />

mutluluk duyuyorum.<br />

“Adı üstünde;<br />

Güvenal Gaz adının<br />

hakkını veriyor. Güven<br />

ve samimiyetin birebir<br />

karşılığını burada<br />

gördüm. Burada<br />

bir aile ortamı var<br />

ve bundan büyük<br />

mutluluk duyuyorum.”<br />

İstasyon<br />

30 Sonbahar 2016


İLETİŞİM<br />

Başarının Ardında<br />

“Duygusal Zekâ”<br />

Söz konusu zekâ olunca pek çoğumuzun aklına IQ (Intelligence Quotient), yani<br />

mantıksal zekâ gelse de zekânın türleri var. Bunlardan biri de EQ (Emotional<br />

Quotient), yani duygusal zekâ. Kişinin kendisine ve başkalarına ait duyguları<br />

anlaması, sezinlemesi ve duyguları yönetebilme becerisi olarak tanımlanan duygusal<br />

zekâ, hayatta pek çok konuda elde edilen başarının ardında büyük rol oynuyor.<br />

Mantıksal zekâ kadar<br />

duygusal zekâ<br />

da hayatımızda<br />

oldukça etkili… Öyle ki<br />

kişinin zorlukları aşmasında<br />

ve başa çıkma stratejileri<br />

geliştirmesinde duygusal<br />

zekâya ihtiyacı var. Uzmanlar,<br />

duygusal zekâsı yüksek çocuk<br />

ve ergenlerin aileleriyle daha<br />

az çatışma yaşadığının altını<br />

çizerken duygusal zekâsı yüksek<br />

yetişkinlerin de daha az kaygı ve<br />

depresyon yaşadığını belirtiyor.<br />

Kısa tanımı duyguların<br />

akıllıca kullanılması olarak<br />

yapılan duygusal zekâ, kişinin<br />

kendine ve başkalarına ait<br />

duyguları anlama, sezinleme<br />

ve bu duyguları yönetebilme<br />

becerisini anlatıyor.<br />

İşe alırken<br />

“Duygusal Zekâ<br />

Testi”<br />

Hayatta başarılı olan<br />

insanlar, aslında dünyanın<br />

en zeki insanları değil. Bunu<br />

çevrenizden de gözleyebilirsiniz.<br />

Hayatı başarılarla dolu<br />

İstasyon 32 Sonbahar 2016<br />

insanların bir kısmı özel<br />

yaşamlarında, iş ya da okul<br />

yaşamlarındaki kadar başarılı<br />

olamayabiliyorlar. Örneğin<br />

eğitim hayatında başarılı<br />

olmak için mantıksal zekâya<br />

ihtiyaç duyuluyor ancak sınav<br />

sürecinde stresi yönetebilmek<br />

için duygusal zekâ gerekiyor. İş<br />

yaşamında, iş yapış süreçlerinde<br />

mantıksal zekâ ne kadar<br />

önemliyse, iş ortamında<br />

ilişkileri yürütebilmek, doğru<br />

kararlar alabilmek, inisaytif<br />

kullanabilmek için de duygusal


Duygusal zekâ, kişinin kendine ve<br />

başkalarına ait duyguları anlama,<br />

sezinleme ve bu duyguları<br />

yönetebilme becerisini anlatıyor.<br />

Duygularınızı tanıyıp kontrol<br />

altında tutmaya çalışmanız,<br />

yaşamınızda daha başarılı<br />

olmanızda etkili olabilir.<br />

Duygusal zeka, iyi bir<br />

takım oyuncusu olmayı<br />

da beraberinde geitiriyor.<br />

Hayattaki<br />

zorlukları aşmada<br />

önemli katkılar<br />

sağlamasının<br />

yanında duygusal<br />

zekâsı yüksek olan<br />

çocuk ve ergenler,<br />

gündelik hayatta<br />

daha az sorun<br />

yaşıyorlar.<br />

zekâya ihtiyaç var. Bugün pek<br />

çok şirket artık iş yaşamında<br />

verimliliğin arttırılabilmesi<br />

için işe alım süreçlerinde<br />

personel değerlendirmesi<br />

yaparken duygusal zekâ testleri<br />

de uygulamaya başladı. Bu<br />

testlerle, kişilerin stres seviyesi,<br />

stresi yönetip yönetemeyeceği,<br />

müşterilerle kurulacak<br />

ilişkilerde sergileyebileceği<br />

tutum ve davranışları üzerine<br />

veriler elde edilebiliyor.<br />

Kendini tanı,<br />

duygularını yönet<br />

Duygusal zekânın bazı<br />

önemli ilkeleri var. Bunlardan<br />

ilki, öz bilinç; yani kişinin<br />

kendini tanıması, duygularını<br />

tanımlaması ve duygularının<br />

farkında olması… Öz bilinci<br />

kişinin duygularını yönetebilme<br />

ve onlarla başa çıkabilme<br />

yetisini de anlatıyor.<br />

Öz yönetim, dürtü ve<br />

davranışları kontrol altında<br />

tutmak anlamına geliyor.<br />

İnisiyatif alabilme ve değişen<br />

koşullara adapte olma, öz<br />

yönetim içinde yer alıyor. Sosyal<br />

farkındalık için, diğer insanların<br />

duyguları, gereksinimleri ve<br />

endişelerini anlayabilme, özetle<br />

empati kurabilme yeteneği<br />

de diyebiliriz. İlişki yönetimi<br />

ise iyi ilişkileri geliştirmek<br />

ve sürdürmek, iyi bir takım<br />

oyuncusu olmak anlamına<br />

geliyor.<br />

Sorunlarla başa<br />

çıkmada etkili<br />

Duygusal zekâ ruh sağlığı<br />

açısından da oldukça önemli.<br />

Hayattaki zorlukları aşmada<br />

önemli katkılar sağlamasının<br />

yanında duygusal zekâsı<br />

yüksek olan çocuk ve ergenler,<br />

gündelik hayatta daha az sorun<br />

yaşıyorlar. Sorunlarla başa çıkan<br />

stratejiler geliştirebildikleri<br />

gibi kişisel ilişkilerinde daha<br />

az çatışma yaşıyor ve özgüveni<br />

daha yüksek bireyler olarak<br />

yetişiyorlar. Bunların yanı<br />

sıra duygusal zekâsı yüksek<br />

olan yetişkinlerde ise kaygı<br />

ve depresyon gibi olumsuz<br />

durumlara daha az rastlanıyor.<br />

İlişkiler ve evliliklerde uyum,<br />

çok daha rahat yakalanabiliyor.<br />

Duygusal zekâyı yükseltebilmek<br />

için günlük yaşamda stresinizi<br />

azaltmaya çalışmalısınız.<br />

Duygularınızı tanıyıp kontrol<br />

altında tutmaya çalışmanız,<br />

yaşamınızda daha başarılı<br />

olmanızda etkili olabilir.<br />

Hayatınızda mizaha mutlaka<br />

yer açmalı ve çatışma içindeki<br />

ilişkilerde daha soğukkanlı<br />

olmalısınız.<br />

İstasyon<br />

33 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Termopet Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Direkci<br />

“İstikrarlı Büyümemize<br />

Devam Edeceğiz”<br />

Bugün Türkiye’nin tüm bölgelerinde, 600’ü aşkın lisanslı bayisiyle faaliyetlerini<br />

yürüten Termopet, 2017 yılında, istasyon sayısını yüzde 10 arttırmayı hedefliyor.<br />

“Kolay ulaşılabilirlik” ilkesiyle Termopet, müşterilerine kaliteli, çevreyi kirletmeyen<br />

ve temiz akaryakıt sunuyor. 2010 yılından bu yana Türkiye’de sayısı sınırlı olan<br />

denizcilik yakıtları satışı yapan firmalar arasında da yerini alan Termopet, piyasadaki<br />

yerini sağlamlaştırmak, gücünü arttırmak, bayi memnuniyetini en yüksek seviyede<br />

tutmak ilkeleriyle, istikrarlı büyümesine devam ediyor.<br />

Termopet yaklaşık 20<br />

yıldır akaryakıt satışı<br />

ve dağıtımı konusunda<br />

hizmet veren yüzde yüz<br />

yerli sermayeli bir şirket.<br />

Faaliyetlerini kaliteden<br />

ödün vermeden gerçekleştiren,<br />

çalışmalarını nitelikli iş gücü<br />

ve ciddiyetle yürüten firma,<br />

istasyonlarında yalnızca<br />

akaryakıt temini sağlamıyor;<br />

müşterilerine hak ettikleri<br />

hizmetin en iyisini sunmaya<br />

özen gösteriyor. İş süreçlerinin<br />

her aşamasında ve tüm<br />

istasyonlarında<br />

“kalite standardını” garanti<br />

ettiklerini, müşteri odaklı<br />

çalışıp dengeli ve istikrarlı<br />

büyüdüklerini belirten Termopet<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Cemil Direkci ile firmanın<br />

çalışmalarını, ürünlerini ve<br />

yatırımlarını konuştuk.<br />

20 Haziran 1969 Gaziantep<br />

doğumlu olan Cemil Direkci,<br />

Hacettepe Üniversitesi Nükleer<br />

Enerji Mühendisliği bölümü<br />

İstasyon<br />

34 Sonbahar 2016


Termopet Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Cemil Direkci<br />

mezunu. Bilkent<br />

Üniversitesi’nde İşletme master’ı<br />

yaptıktan sonra kısa bir süre<br />

araştırma görevlisi olarak<br />

akademik çalışmalar da yapmış.<br />

Ardından petrol sektöründe<br />

iş hayatına başlayan Direkci,<br />

Termopet için, “Başarımızı<br />

yerelden uluslararasına taşımak,<br />

ülkemiz ve insanlarımıza<br />

hizmetin en iyisini sunmak<br />

için hiç durmadan çalışmaya<br />

devam edeceğiz. Çünkü biz<br />

başarının ancak çalışmakla, çok<br />

çalışmakla mümkün olduğunun<br />

bilincindeyiz” diye konuşuyor.<br />

Ne kadar zamandır<br />

akaryakıt sektöründe<br />

çalışıyorsunuz? Termopet<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

olarak yaptığınız<br />

çalışmalardan kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

1993 yılından beri akaryakıt<br />

sektöründe çalışıyorum. Bir<br />

dağıtım firmasında saha müdürü<br />

olarak çalışmaya başlamamla<br />

sektöre adım attım. Saha<br />

müdürlüğünden sonra, finans<br />

müdürlüğü, toptan satışlar<br />

müdürlüğü gibi farklı görevler<br />

aldım. 1995-1996 yıllarında<br />

kuruluşunda görev aldığım,<br />

1997 yılında hissedarı olduğum<br />

Termopet ile toptan akaryakıt<br />

satışı yaparak ticaret hayatına<br />

başlamış oldum. 5015 sayılı<br />

Petrol Piyasası Kanunu’nun<br />

yürürlüğe girmesiyle birlikte<br />

04.01.2005 tarihinde<br />

dağıtıcı lisansımızı alarak<br />

faaliyetlerimize “Dağıtım Şirketi”<br />

olarak devam etmeye başladık.<br />

Termopet hakkında bize<br />

bilgi verebilir misiniz?<br />

Lisansımızı aldığımızda<br />

adımlarımızı hep aynı hedefe<br />

İstasyon<br />

35 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

“Denizcilik satışları<br />

da perakende ve<br />

ticari satışlar gibi<br />

ciddiyet ve titizlik<br />

gerektiren bir<br />

iştigal konusu. T.C.<br />

Maliye Bakanlığı<br />

Gelir İdaresi<br />

Başkanlığı’nca<br />

verilen dağıtım izin<br />

belgesi olmadan<br />

bu işi yapmak<br />

imkânsız. Oldukça<br />

meşakkatli ve<br />

riskli olan bu<br />

işin çok sıkı<br />

denetimleri<br />

de var. Diğer<br />

satışlarda olduğu<br />

gibi denizcilik<br />

satışlarında da<br />

ufacık bir hataya<br />

yer yok.”<br />

ulaşmak için attık. Tek bir<br />

hedefimiz vardı; dürüst,<br />

yasalara saygılı, güvenle<br />

çalışabileceğimiz bir bayi ağı<br />

kurmak ve bu bayilerimizle<br />

güler yüzle, el ele, kazanarak<br />

sektörün büyükleri arasında<br />

yer almak… Sahada hizmet<br />

veren değerli arkadaşlarımızın<br />

gayretleri, merkezde çalışan<br />

arkadaşlarımızın destekleri<br />

ve bizim, bayilerimiz adına<br />

her türlü fedakârlığı yüklenen<br />

tutumumuzla, bu hedefi<br />

umduğumuzdan çok daha<br />

kısa bir sürede yakaladık. Orta<br />

Anadolu, Karadeniz, Marmara,<br />

Ege ve Akdeniz Bölgelerinde<br />

oldukça yaygın bir bayi ağına<br />

sahibiz. Doğu ve Güney Doğu<br />

Anadolu bölgelerinde ise<br />

hızla teşkilatlanmaya devam<br />

ediyoruz. Bugün Türkiye’nin<br />

tüm bölgelerinde, 600’ü aşkın<br />

lisanslı bayimizle faaliyetlerimizi<br />

yürütüyoruz. Sahada, sevkiyat<br />

noktalarında ve merkezde<br />

çalışan toplam 90 kişilik büyük<br />

bir kadro ile bayilerimize hizmet<br />

veriyoruz.<br />

2017 yılına yönelik<br />

olarak yeni istasyonlar<br />

açma çalışmalarınız var<br />

mı? İstasyon açacağınız<br />

noktaları belirlerken<br />

kriterleriniz neler?<br />

2017 yılında istasyon<br />

sayımızı % 10 arttırmayı<br />

hedefliyoruz. Yeni dönemde<br />

vereceğimiz bayiliklerin il ve ilçe<br />

merkezlerinde olmasına özen<br />

göstereceğiz ancak hedefimiz<br />

çok bayilik vermek yerine doğru<br />

lokasyonlarda doğru bayilerle<br />

çalışmak.<br />

Bayilik verme sürecinde, yasal<br />

mevzuat çerçevesinde çalışan,<br />

kaliteli akaryakıtı son tüketiciye<br />

ulaştırabilen ve bunu kendisine<br />

misyon edinmiş bayiler seçmeye<br />

özen gösteriyoruz. Bunun<br />

yanı sıra istasyonun konumu<br />

ve satış potansiyeli ayrıca<br />

değerlendirdiğimiz konular<br />

arasında yer alıyor.<br />

Ürünleriniz ve<br />

hizmetleriniz hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Firmamızın ürün tedarikçisi,<br />

%80 oranında TÜPRAŞ’tır.<br />

Bunun yanında çeşitli ikmal<br />

noktalarında diğer akaryakıt<br />

dağıtım firmalarından depo<br />

hizmeti alıyoruz. Ankara,<br />

Antalya, Mersin, Haramidere,<br />

Marmara Ereğli, İzmir, İzmit,<br />

Samsun, Trabzon, Giresun,<br />

Kırıkkale, Hatay, Hopa<br />

ve Batman’daki sevkiyat<br />

noktalarından bayilerimizin<br />

ihtiyaçları, istekleri<br />

doğrultusunda karşılanıyor.<br />

Bayilerimiz genellikle aldıkları<br />

yakıtı kendi araçlarıyla taşırlar<br />

ancak talep olduğu taktirde<br />

hâlihazırda mevcut olan<br />

tanker filomuzla bayilerimizin<br />

ihtiyaçları doğrultusunda<br />

ikmal noktalarımızdan nakliye<br />

hizmeti de veriyoruz. Ayrıca,<br />

2014 yılı sonlarında, Artvin<br />

Hopa’da 20 bin ton kapasiteli<br />

Park Denizcilik ve Hopa Liman<br />

İşletmeleri A.Ş. adına kayıtlı<br />

antrepo ve depolar ithalat ve<br />

stoklama olarak devreye alındı.<br />

Deponun devreye girmesiyle<br />

birlikte ülkemizin kuzeydoğu ve<br />

doğusunda da büyük bir ilave<br />

potansiyel yakalanmış olup<br />

“kolay ulaşılabilirlik” ilkemiz<br />

doğrultusunda bölgedeki<br />

bayilerimize hizmet sunuyoruz.<br />

Bu depomuzdan “Dağıtıcılar<br />

Arası Ticaret” kapsamında diğer<br />

dağıtım şirketlerine de ikmaller<br />

yapılıyor.<br />

Perakende ve ticari<br />

satışlarınızın yanı sıra<br />

denizcilik satışlarınız da var.<br />

Denizcilik alanında ürün<br />

satışında değişen kriterler,<br />

özel belgeler var mı?<br />

1 Nisan 2010 tarihinden<br />

itibaren denizcilik yakıtları<br />

satışına başladık. Denize kıyısı<br />

olan tüm şehirlerimizde, tüm<br />

limanlarımızda akaryakıt ikmali<br />

yapıyoruz. Hopa’dan başlayıp<br />

İskenderun’a kadar devam eden<br />

limanların tümünde ÖTV’si<br />

indirgenmiş akaryakıt satışımız<br />

var. 86 adet akaryakıt dağıtım<br />

İstasyon 36 Sonbahar 2016


lisansı sahibi olan firma içinde,<br />

şu an 7 adet dağıtım firması<br />

bu satışı yapabilmekte ve bu<br />

kriterlere sahip. Bunların<br />

içinde ilk olarak bu yetkiyi alıp<br />

tüketicilere sunan firmalardan<br />

birisi de biziz.<br />

Denizcilik satışları da perakende<br />

ve ticari satışlar gibi ciddiyet<br />

ve titizlik gerektiren bir iştigal<br />

konusu. T.C. Maliye Bakanlığı<br />

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca<br />

verilen dağıtım izin belgesi<br />

olmadan bu işi yapmak<br />

imkânsız. Oldukça meşakkatli<br />

ve riskli olan bu işin çok sıkı<br />

denetimleri de var. Diğer<br />

satışlarda olduğu gibi denizcilik<br />

satışlarında da ufacık bir<br />

hataya yer yok. O nedenle bu<br />

departmanda da konusunda<br />

tecrübeli arkadaşlarımız<br />

çalışıyor.<br />

Alt yapı ve yatırım<br />

çalışmalarınızdan bahseder<br />

misiniz? İstasyonlarınızda<br />

ne gibi yenilemeler<br />

yapıyorsunuz?<br />

Orta ve uzun vadeli hedeflerimiz<br />

arasında depolama hizmeti<br />

konusunda yeni yatırımlar<br />

yapmak yer alıyor. Piyasadaki<br />

yerimizi sağlamlaştırmak,<br />

gücümüzü arttırmak, bayi<br />

memnuniyetini en yüksek<br />

seviyede tutmak ve istikrarlı<br />

büyümemize devam etmek<br />

istiyoruz. O nedenle son<br />

zamanlarda, şirketimizin yatırım<br />

departmanıyla birlikte hummalı<br />

bir çalışma içerisindeyiz.<br />

Çok yakında yeniliklerle, bir<br />

yükseliş sağlayacağız. Öte<br />

yandan 2005 yılında dağıtıcı<br />

lisansımızı almamızla birlikte<br />

oluşturduğumuz kurumsal<br />

kimliğimizde ufak revizyonlar<br />

yaptık. Bugün gelinen noktada<br />

ileri teknolojiler, yeni metotlar<br />

ve yeni nesil malzemeler ile<br />

daha modern çizgilere sahip,<br />

yeni bir vitrin oluşturduk. Ön<br />

fizibilite, tasarım ve üretim<br />

aşamalarını üniversitelerin<br />

tasarım bölümlerinde yarışma<br />

açarak, sektörde uzman<br />

tasarımcılardan destek alarak<br />

ve üretim firmalarının da<br />

desteğiyle tamamladık. Yeni<br />

kurumsal kimliğimizle, yeni<br />

yüzümüzle, bayilerimizin ve<br />

tüketicilerimizin karşısına<br />

çıktık. Aldığımız olumlu<br />

tepkiler neticesinde de yavaş<br />

yavaş tüm istasyonlarımızda<br />

giydirmelerimizi yenilemeye<br />

gidiyoruz.<br />

Söz konusu akaryakıt<br />

olunca “kalite” dediğimizde<br />

ne anlamalıyız?<br />

Türkiye’de dizel motorlu araç<br />

satışlarında yaşanan artışa<br />

paralel olarak dizel yakıt<br />

kullanımı ve kalitesinde de<br />

önemli bir artış yaşanıyor. Bugün<br />

Türkiye’de toplam akaryakıt<br />

kullanımının yüzde 82’si dizel<br />

yakıtlardan oluşurken, toplam<br />

dizel pazarının içinde Avrupa<br />

standartlarına uygun, düşük<br />

kükürtlü motorinin oranı ise<br />

yüzde 17’ye yükseldi. Türkiye’de<br />

düşük kükürtlü motorinin<br />

oranı her yıl yüzde 70’e yakın<br />

büyürken, bu hızla geliştiğinde<br />

önümüzdeki 2-3 yıl içinde<br />

toplam dizel pazarı içindeki<br />

payının yüzde 60’lara ulaşacağı<br />

Termopet<br />

Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Cemil Direkci<br />

“Orta ve uzun<br />

vadeli hedeflerimiz<br />

arasında<br />

depolama hizmeti<br />

konusunda<br />

yeni yatırımlar<br />

yapmak yer<br />

alıyor. Piyasadaki<br />

yerimizi<br />

sağlamlaştırmak,<br />

gücümüzü<br />

arttırmak, bayi<br />

memnuniyetini en<br />

yüksek seviyede<br />

tutmak ve istikrarlı<br />

büyümemize<br />

devam etmek<br />

istiyoruz.”<br />

İstasyon 37 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Termopet, 600’ü aşkın<br />

lisanslı bayisiyle<br />

faaliyetlerini yürütüyor.<br />

Ülkemizde<br />

satılan benzin ve<br />

motorin fiyatının<br />

oluşumunu<br />

etkileyen faktörler<br />

ürün fiyatı,<br />

toptancı marjı,<br />

dağıtıcı ve bayi<br />

marjı ile KDV ve<br />

ÖTV’den oluşuyor.<br />

Toptancı marjıyla<br />

dağıtıcı ve bayi<br />

marjının fiyat<br />

hareketlerinden<br />

çok az etkilendiği,<br />

neredeyse sabit<br />

olduğu görülüyor.<br />

ve kaçak akaryakıt kullanımının<br />

azalacağı öngörülüyor. Çevreyi<br />

koruyan düşük kükürtlü dizel<br />

pazarında yaşanan bu hızlı<br />

büyüme ve rekabet, Türkiye’yi<br />

Avrupa’nın bile önüne geçirmiş<br />

durumda. Türkiye, Avrupa<br />

Birliği’nin 2009 yılından itibaren<br />

şart koştuğu ‘EURO5’ Emisyon<br />

Normu’na uyan ilk ülkelerden<br />

biri oldu. Kaliteli akaryakıt,<br />

rafineriden tüketiciye yani<br />

yakıtın sunulduğu istasyona<br />

kadar geçen sürede rafineriden<br />

alınan yakıta kaçak -başka bir<br />

ürün- karıştırılmadan tüketiciye<br />

düzgün şekilde sunulmasıdır. Biz<br />

Termopet ailesi olarak kaliteli,<br />

çevreyi kirletmeyen, temiz ve<br />

her yerde ulaşılabilecek olan<br />

akaryakıtı iş ortaklarımız olan<br />

bayilerimize sunuyoruz.<br />

Türkiye’de araç<br />

sahiplerinin en büyük<br />

sorunlarından biri<br />

akaryakıt fiyatlarının<br />

oldukça değişken olması<br />

ve artış göstermesi.<br />

Bu konuda neler<br />

söyleyeceksiniz?<br />

Çıkarılan ham petrol, petrol<br />

sahalarına göre farklılar arz<br />

ediyor. Kimyasal yapısına göre<br />

kalite farklılıkları bulunduğu için<br />

piyasaya arzı esnasında türüne<br />

göre kıymeti farklılaşıyor. Brent<br />

petrol, İngiltere tarafından<br />

Kuzey Denizi’nden çıkarılan,<br />

piyasada fiyat hareketlerinde<br />

gösterge niteliği taşıyan ve<br />

standart hale getirilmiş ham<br />

petrol türüdür. Bunun yanında<br />

en çok bilinenler, Batı Teksas<br />

ve Dubai türleridir. Rafineriler<br />

tarafından temin edilen ham<br />

petrol işlenerek akaryakıt<br />

ve akaryakıt türevi ürünlere<br />

dönüştürülür. Dolayısıyla<br />

ham petrol fiyatları, üretilen<br />

akaryakıt ve türevlerini etkileyen<br />

en önemli unsur olmakla<br />

birlikte şirketlerin katlandıkları<br />

sabit ve değişken maliyetler<br />

ile piyasadaki rekabet yapısı<br />

da ürün fiyatlarını etkiliyor.<br />

Rafineride işlenmek suretiyle<br />

yurtiçinden temin edilen ya<br />

da yurtdışından ithal edilen<br />

akaryakıt, toptancı firmalar<br />

tarafından dağıtıcı ve bayi<br />

firmalara satılmak suretiyle<br />

piyasaya arz ediliyor. Bu<br />

arz süreci ülkemizde Enerji<br />

Bakanlığı, Enerji Piyasası<br />

Düzenleme Kurumu, Maliye<br />

Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret<br />

Bakanlığı tarafından kurumların<br />

görev alanları çerçevesinde<br />

düzenleniyor.<br />

Ülkemizde satılan benzin ve<br />

motorin fiyatının oluşumunu<br />

etkileyen faktörler ürün fiyatı,<br />

toptancı marjı, dağıtıcı ve bayi<br />

marjı ile KDV ve ÖTV’den<br />

oluşuyor. Toptancı marjıyla<br />

dağıtıcı ve bayi marjının<br />

fiyat hareketlerinden çok az<br />

etkilendiği, neredeyse sabit<br />

olduğu görülüyor. Bunun<br />

yanında ÖTV’de maktu vergi<br />

uygulaması bulunduğundan<br />

herhangi bir tutar değişikliği<br />

olmadığı sürece yıllar içinde<br />

tutar olarak sabit seyrediyor.<br />

KDV nispi oran üzerinden<br />

belirlendiği için fiyat farklarına<br />

bir miktar tepki veriyor. Diğer<br />

taraftan döviz kurundaki<br />

hareketin pompa satış<br />

fiyatları ile karşılaştırılması<br />

fiyat hareketinin anlaşılması<br />

anlamında önemli bir husus.<br />

Pompa satış fiyatlarında, TL<br />

olarak çok sınırlı bir düşüş<br />

gerçekleşti. Bunun öncelikli<br />

nedeni ÖTV’nin maktu olarak<br />

tahsil edilmesinden dolayı<br />

ürün fiyat hareketlerine tepki<br />

vermemesi. Diğer bir neden ise<br />

maktu ÖTV miktarının toplam<br />

fiyat içindeki oranının çok<br />

yüksek olması… Bu yükseklik<br />

ürün fiyat hareketlerinin pompa<br />

satış fiyatlarına yansımasını<br />

önemli ölçüde kırıyor. Diğer<br />

önemli neden ise ham petrol<br />

fiyatlarının düştüğü dönemde<br />

ABD dolarının, Türk lirası<br />

karşısında önemli ölçüde değer<br />

kazanması. Önümüzdeki<br />

dönemde petrol fiyatlarının, en<br />

azından 1-2 sene, bu seviyelerde<br />

olacağı öngörülüyor.<br />

Termopet olarak bu<br />

sektörde kullanılan<br />

teknolojilerden ne ölçüde<br />

faydalanıyorsunuz?<br />

Türkiye’de enerji kaynakları<br />

tüketiminin önemli bir<br />

bölümünü petrol ürünleri<br />

oluşturuyor. Kullanılan<br />

yakıtların standarda uygunluğu,<br />

insan sağlığı, çevre kirliliği ve<br />

İstasyon 38 Sonbahar 2016


yakıtların kullanıldığı araçların<br />

kullanım ömrü açısından önemli<br />

bir parametre... Küreselleşen<br />

ekonomide sadece işini yapmak<br />

ve en iyisini yapmak artık<br />

yetmiyor. Dünya ve Türkiye<br />

için işinizde ve sektörünüzde<br />

mutlaka uzman olmalısınız. Hem<br />

işinizi en iyi şekilde yapmalısınız<br />

hem de sektörünüze inovatif<br />

ürünler kazandırmalısınız.<br />

Sizinle çalışmaktan ve çözüm<br />

ortaklığınızdan mutlu iş<br />

ortakları yaratmalısınız. Bu da<br />

ancak bilim-teknoloji kültürüyle<br />

yoğrulmuş çalışanlarıyla Ar-<br />

Ge’ye yatırım yapan işletmelerde<br />

oluşabilir. Günümüzde her gün<br />

yepyeni resmi uygulamalar ve<br />

özel ihtiyaçlar gündeme geliyor.<br />

İhtiyaçlara cevap verebilmenin<br />

yolunun ise teknolojiden<br />

geçeceği herkes tarafından<br />

biliniyor. Sektörümüzde olan<br />

tüm yeni teknolojileri Termo<br />

ailesi olarak ilk kullanan<br />

firmalardan biriyiz. Bunun<br />

sadece bir maliyet unsuru<br />

değil ülkemize katkı olduğunu<br />

düşünerek davranıyoruz.<br />

İstasyonlarınızda farklı<br />

ne gibi hizmetler sunuyor<br />

ve ne gibi yeni fikirler<br />

geliştiriyorsunuz?<br />

Küreselleşen ekonomide<br />

farklılıklar yaratmak, yeni<br />

fikirler geliştirmek ve bu fikirlere<br />

açık olmak, hem şirketiniz<br />

hem ülkeniz için bir gereklilik.<br />

Biz de Termo yönetimi olarak<br />

son teknolojik gelişmeleri<br />

yakinen takip edip bunları kar<br />

amacı gütmeden tüketiciyle<br />

buluşturuyoruz. Kanun ve<br />

yasalara birebir uyan kaliteli ve<br />

temiz akaryakıtı tüketicilere<br />

sunan yüzde yüz Türk sermayeli<br />

bir firmayız.<br />

Personel eğitimlerine<br />

yönelik çalışmalarınız<br />

oluyor mu?<br />

İçerisinde bulunduğumuz<br />

sektörün yapısı gereği faaliyet<br />

alanlarımız ağır ve tehlikeli işler<br />

kapsamına giriyor. O nedenle<br />

çalışanlarımıza, genel iş sağlığı<br />

ve güvenliği kuralları, iş kazaları<br />

ve meslek hastalıklarının<br />

sebepleri ve işyerindeki riskler,<br />

kaza, yaralanma ve hastalıktan<br />

korunma prensipleri ve korunma<br />

tekniklerinin uygulanması,<br />

iş ekipmanlarının güvenli<br />

kullanımı, çalışanların yasal hak<br />

ve sorumlulukları, yasal mevzuat<br />

ile ilgili bilgiler, işyerinde güvenli<br />

ortam ve sistemleri kurma,<br />

uyarı işaretleri, kimyasal,<br />

fiziksel ve biyolojik maddelerle<br />

ortaya çıkan riskler, temizlik<br />

ve düzen, yangın olayı ve<br />

yangından korunma, elektrik<br />

tehlikeleri, riskleri ve önlemleri,<br />

ilk yardım ve kurtarma gibi<br />

konularda periyodik olarak<br />

eğitimler veriliyor. Bunun yanı<br />

sıra performans ve kariyer<br />

planlaması çerçevesinde<br />

yetkinliklerini geliştirebilecekleri<br />

eğitim olanakları da sunuyoruz.<br />

İstasyonlarımızda da aynı<br />

güvenli çalışma ortamının<br />

sağlanması için bayilerimiz ve<br />

çalışanları çevre, iş sağlığı ve iş<br />

güvenliği, oluşabilecek riskler<br />

ve alınması gereken önlemler<br />

konularında eğitimler verilerek<br />

bilinçlendiriliyor.<br />

Güvenal Gaz ile olan<br />

işbirliğinizden söz eder<br />

misiniz? Güvenal Gaz için<br />

neler söylersiniz?<br />

Güvenal Gaz’ın sloganında da<br />

belirtildiği gibi, “Her gaz otogaz<br />

değildir”. 46 istasyonu, 304<br />

bayisi ve 100’ün üstünde araç<br />

filosu olan, Türkiye’nin 75 ilinde<br />

bayrağı dalgalanan Termo gibi<br />

%100 yerli sermayeyle global<br />

sermayeler arasında ilk onda<br />

yer alan Güvenal Gaz firmasıyla<br />

önümüzdeki dönem, mevcut<br />

durumda olan ortaklıklarımızı<br />

daha üst seviyelere, ortak<br />

projelerle taşıyacağız. Bu vesile<br />

ile firmanızı ve yönetiminizi<br />

Güvenal Gaz adından da almış<br />

olduğu “güven”i tüketiciye<br />

yansıttığı için kutlarım.<br />

Termo bayilerinin<br />

çalışanları da<br />

eğitimler verilerek<br />

bilinçlendiriliyor.<br />

“Termo yönetimi<br />

olarak son<br />

teknolojik<br />

gelişmeleri<br />

yakinen takip<br />

edip bunları kar<br />

amacı gütmeden<br />

tüketiciyle<br />

buluşturuyoruz.<br />

Kanun ve<br />

yasalara birebir<br />

uyan kaliteli ve<br />

temiz akaryakıtı<br />

tüketicilere sunan<br />

yüzde yüz Türk<br />

sermayeli bir<br />

firmayız.”<br />

İstasyon 39 Sonbahar 2016


GEZİ<br />

Harikalar Diyarı<br />

KAZ DAĞLARI<br />

Oksijeniyle ciğerlerimizi doldurduğumuz çam<br />

ormanlarından Homeros’un destanlarına varan esintisiyle<br />

denizin tuzunu üzerinde taşıyan Kaz Dağları… Efsaneleriyle<br />

nam salmış “Bin Pınarlı İda…” Karış karış her toprağında farklı<br />

kültürlere ait unsurları bulabileceğiniz Anadolu mozaiğinde, gidilmesi,<br />

görülmesi ve belki de en çok korunması gereken yerlerden biri…<br />

Gidenler gitmeyenlere anlatsın; görmeyen, koklamayan, bu güzelliği fark<br />

etmeyen kalmasın!<br />

İstasyon 40 Sonbahar 2016


Sıcak ve soğuk su<br />

kaynaklarıyla Biga<br />

Yarımada’sında yer<br />

alan Kaz Dağları, tam<br />

anlamıyla hayat kaynağı.<br />

Sık çam<br />

ormanlarıyla<br />

dünyanın en<br />

yüksek oksijen<br />

oranına sahip<br />

bölgelerinden<br />

biri olan Kaz<br />

Dağları, tarihi ve<br />

doğal güzellikleri,<br />

etrafında kurulu<br />

pek çok köyü,<br />

maviliklere uzanan<br />

yamaçlarıyla kendi<br />

harikalar diyarına<br />

çağırıyor bizleri…<br />

Çanakkale Biga, Balıkesir<br />

Edremit ve Ayvalık<br />

denildiğinde akla ilk<br />

gelen yerlerden biri<br />

Kaz Dağları. Homeros’un<br />

destanlarından, Zeus’un<br />

güzellik yarışmalarına<br />

varan efsaneleriyle ünlü,<br />

mitolojik ismiyle İda Dağı,<br />

bu coğrafyaya sunulmuş en<br />

güzel armağanlardan biri. Sık<br />

çam ormanlarıyla dünyanın<br />

en yüksek oksijen oranına<br />

sahip bölgelerinden biri olan<br />

Kaz Dağları, tarihi ve doğal<br />

güzellikleri, etrafında kurulu<br />

pek çok köyü, maviliklere<br />

uzanan yamaçlarıyla kendi<br />

harikalar diyarına çağırıyor<br />

bizleri…<br />

Efsaneler,<br />

efsaneler…<br />

Kaz Dağları’nın en önemli<br />

efsanelerinden biri, tarihin<br />

ilk güzellik yarışmasının<br />

burada yapılmış olması belki<br />

de. Mitolojik tanrılar Hera,<br />

Afrodit ve Athena arasında<br />

düzenlenen bu yarışmayı<br />

efsaneye göre Afrodit kazanıyor.<br />

Hikâyesi ise şöyle: Tarihte pek<br />

çok devlete ev sahipliği yapan<br />

Kaz Dağları, zenginlikleri<br />

nedeniyle her daim saldırıya<br />

uğramış ve yağmalanmış. Her<br />

daim göç almış ve bu bölgedeki<br />

sosyal canlılık tarih boyunca<br />

bir şekilde sürmüş. Yunan<br />

mitolojisinde İda Dağı olarak<br />

biliniyor. Yine mitolojiye<br />

göre Kral Priamos’un dağda<br />

ölüme terk ettiği oğlu Paris,<br />

burada bir anne ayı tarafından<br />

emzirilerek büyütülüyor.<br />

Zaman geçip yakışıklı ve yaman<br />

biri olunca da Hera, Athena<br />

ve Afrodit arasında kimin<br />

daha güzel olduğunu seçmesi<br />

için Tanrı Zeus tarafından<br />

görevlendiriliyor. Hikâyenin<br />

devamı aslında çok daha<br />

anlamlı... Paris, birbirinden<br />

güzel bu üç kadın arasında<br />

nasıl seçim yapacağına bir türlü<br />

karar veremeye dursun, Hera<br />

ona Asya ve Avrupa krallığını,<br />

Athena savaşta dünyaya üstün<br />

gelmeyi ve insanüstü aklı vaat<br />

ediyor. Afrodit ise dünyanın<br />

İstasyon<br />

41 Sonbahar 2016


GEZİ<br />

Hasan Boğuldu<br />

Zeus Altarı.<br />

Kaz Dağları,<br />

kültürel ve<br />

doğal kaynaklar<br />

açısından oldukça<br />

büyük bir değere<br />

sahip. Yerüstü<br />

ve yer altı su<br />

rezervleri, sıcak<br />

ve soğuk su<br />

kaynaklarıyla Biga<br />

Yarımada’sında<br />

yer alan Kaz<br />

Dağları tam<br />

anlamıyla hayat<br />

kaynağı.<br />

en güzel kadınının aşkını…<br />

Paris aşkı seçiyor ve böylelikle<br />

dünyanın ilk güzellik kraliçesi<br />

de Afrodit oluyor. Mitolojik<br />

öyküler arasında Tanrı Zeus’un<br />

burada doğduğu ve ünlü<br />

Truva Savaşı’nın da burada<br />

başladığı yer alıyor. Tanrılar<br />

Truva Savaşı’nı Kaz Dağları’nın<br />

doruğundan izliyor ve<br />

Ganymedes buraya kaçırılıyor.<br />

Tüm bu mitolojilerin ana<br />

kaynağı ise Kaz Dağları’nı “Bin<br />

Pınarlı İda” olarak tanımlayan<br />

Homeros’tur.<br />

Sakin bir ortam ve<br />

dinginlik arayanlara<br />

Tatilini huzurlu, sakin ve dingin<br />

bir ortamda yapmak isteyenler,<br />

doğa sporlarıyla dolu birkaç<br />

gün geçirmeyi hedefleyenler<br />

ya da hiçbir amaç gütmeden<br />

mini bir kaçamakla hayatına tat<br />

katmak isteyenler mutlaka Kaz<br />

Dağları’na gitmeli ve bu doğa<br />

harikası içinde keşfe çıkmalı.<br />

Şehrin kalabalığından uzak<br />

geçirilecek birkaç gün için en<br />

ideal ortamlardan biri olduğunu<br />

söyleyebiliriz. Kaz Dağları’na<br />

gitmişken gerek tarihi gerekse<br />

doğal güzellikleri daha rahat<br />

keşfedebilin diye, sizin için<br />

hazırladığımız yol haritasına<br />

bakmayı da ihmal etmemenizi<br />

öneriyoruz.<br />

Kaz Dağı Milli Parkı<br />

Kaz Dağları, kültürel ve doğal<br />

kaynaklar açısından oldukça<br />

büyük bir değere sahip. Yerüstü<br />

ve yer altı su rezervleri, sıcak<br />

ve soğuk su kaynaklarıyla<br />

Biga Yarımada’sında yer alan<br />

Kaz Dağları tam anlamıyla<br />

hayat kaynağı. Dağların<br />

aşağı kesimlerinde başlayan<br />

kızılçam ormanları, yükseklik<br />

arttıkça yerini meşe ve<br />

karaçam ormanlarına teslim<br />

ediyor. Doğal bitki örtüsü ve<br />

kendine has dokusuyla Kaz<br />

Dağları, dünya için de önemli<br />

ekosistemlerden biri.<br />

Kaz Dağı Milli Parkı’nı ise Kaz<br />

Dağları’yla karıştırmamak<br />

gerek, çünkü farklı.. Edremit<br />

Körfezi, Zeytinli Çayı,<br />

Karamenderes Çayı ve Mıhlı<br />

Çayı arasında kalan alan için<br />

geçerli, Kaz Dağı Milli Parkı<br />

tanıtımı. İşte Kaz Dağı Milli<br />

Parkı’nda görebileceğiniz yerler:<br />

Sütüven Şelalesi: Sarıkız<br />

Yaylası’ndan doğan ve<br />

Kızılkeçeli Çayı üzerinde yer<br />

alan Sütüven Şelalesi, bölgedeki<br />

en önemli doğal güzelliklerden<br />

biri. Nefes kesen manzarasıyla<br />

aklınızda unutamayacağınız<br />

bir iz bırakıyor. İsmini sıçrayan<br />

su anlamına gelen “tüvleyen”<br />

sözcüğünden aldığı söyleniyor.<br />

Suyu çok soğuk olsa da burada<br />

bir kere yüzmeye değer…<br />

Hasan Boğuldu: Hasan<br />

Boğuldu Şelalesi’nin iç burkan<br />

bir öyküsü olsa da bölgede<br />

yine oldukça popüler. Bu<br />

şelale hem filmlere hem de<br />

Sabahattin Ali’nin öykülerine<br />

konu olmuş. Efsaneye göre bu<br />

gölette boğulan Hasan isimli<br />

aşık bir gençten adını almış.<br />

Şelaleye giden yol üzerinde<br />

Romalılardan kalma su<br />

İstasyon 42 Sonbahar 2016


kemerlerinin sütunlarını da<br />

görmeniz mümkün.<br />

Pınarbaşı: En ilgi gören mesire<br />

alanlarından biri Pınarbaşı…<br />

Kaz Dağları’ndan eriyen kar<br />

sularının tepenin altından<br />

fışkırarak dere oluşturmasıysa<br />

görülmeye değer.<br />

Sarıkız Tepesi: Kaz<br />

Dağları’nın en yüksek üç tepesi<br />

Kaz Dağı Milli Parkı sınırları<br />

içinde yer alıyor. Sarıkız, Baba<br />

Tepe ve Karataş Tepesi. Ancak<br />

buralara yanınızda bir rehber<br />

bulunmadan girmeniz yasak.<br />

Efsanelere konu olan 1574<br />

metre yükseklikteki Sarıkız,<br />

en yüksek tepelerden biri.<br />

Tüm Türkmenlerin kutsal<br />

ziyaret bölgesi olarak kabul<br />

edilen Sarıkız, aynı zamanda<br />

Ayvalık’tan Midilli’ye uzanan<br />

geniş bir manzarayı da<br />

ayaklarınızın altına seriyor.<br />

Zeus Altarı: Adatepe<br />

Köyü’nün girişinde yer alan<br />

antik dönemden kalma<br />

Zeus Altarı’nı ve buradan<br />

Ege’nin en güzel manzarasını<br />

mutlaka görmelisiniz. Altar,<br />

sunak anlamına geliyor.<br />

Yani tapınaklarda bulunan,<br />

üzerinde kurban kesilen,<br />

dinsel tören yapılan masa<br />

biçimindeki taş… Antik<br />

dönemde Yunanlılar savaşlarda<br />

galip olmak, kuraklık, hastalık<br />

gibi durumlardan korunmak,<br />

bereketli bir hasat ve benzeri<br />

konular için Zeus’a burada<br />

kurban veriyorlarmış. Zeus<br />

Altarı, Homeros’un İlyada<br />

destanında da geçiyor.<br />

Adatepe Köyü: Eski bir<br />

Rum köyü olan Adatepe<br />

Köyü, koruma altına alınan<br />

köylerden biri. Çam ve zeytin<br />

ağaçlarının arasındaki bu köy,<br />

dar sokaklarıyla tam olarak<br />

bir Ege köyü... Burada pek çok<br />

ev restore edilerek butik otele<br />

dönüştürülmüş. Aynı zamanda<br />

dünya üzerinde oksijen<br />

yoğunluğunun en fazla olduğu<br />

bölgelerden biri... Zeytinyağı ve<br />

zeytincilikle de ünlü…<br />

Mıhlı Şelalesi: Mıhlı Şelalesi<br />

Roma döneminden kalma<br />

kemerli köprüsüyle oldukça ilgi<br />

çekici. Ormanlık bir dere kenarı<br />

olan Mıhlı Şelalesi, dinlenmek<br />

ve doğanın tadını çıkarmak için<br />

biçilmiş kaftan. Çevresi çam,<br />

çınar, zeytin, tesbih, defne,<br />

incir, ayva ve armut ağaçları ile<br />

kekik ve böğürtlenlerle dolu.<br />

Taktakuşlar Köyü<br />

Etnografya Müzesi: Burası<br />

Türkiye’nin ilk özel etnografya<br />

müzesi olma özelliğine sahip.<br />

Kaz Dağları’nın eteklerinde<br />

yer alan 8 Türkmen köyünden<br />

biri olan Tahtakuş’taki, Alibey<br />

Kudar Etnografya Galerisi, 1992<br />

yılından bu yana ziyaretçilere<br />

açık. İçerisinde Orta Asya’dan<br />

Türkiye’ye göç eden Türk<br />

Boylarının kültür varlıkları,<br />

giysileri, halıları, kullandıkları<br />

aletler ve sanat yapıtları<br />

sergileniyor.<br />

Kaynaklar:<br />

http://www.kazdagimilliparki.com/<br />

mtoloj.html<br />

www.yoldaolmak.com<br />

Adatepe Köyü.<br />

Kaz Dağları’nın<br />

en yüksek üç<br />

tepesi Kaz Dağı<br />

Milli Parkı sınırları<br />

içinde yer alıyor.<br />

Sarıkız, Baba<br />

Tepe ve Karataş<br />

Tepesi. Ancak<br />

buralara yanınızda<br />

bir rehber<br />

bulunmadan<br />

girmeniz yasak.<br />

Efsanelere konu<br />

olan 1574 metre<br />

yükseklikteki<br />

Sarıkız, en yüksek<br />

tepelerden biri.<br />

İstasyon 43 Sonbahar 2016


RÖPORTAJ<br />

Bolat Petrol İstasyon Müdürü Kadir Bolat:<br />

“Önceliğimiz,<br />

Dürüstlük ve Kalite”<br />

Bolat Petrol, Güvenal Gaz’ın Niğde’deki bayilerinden biri. Müşteri profilini daha<br />

ziyade çiftçilerin oluşturduğu Bolat Petrol’ün Sahibi ve İstasyon Müdürü Kadir<br />

Bolat ile şirket politikaları ve Güvenal Gaz üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />

Bize kısaca kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

35 yıl boyunca Fransa’da<br />

çalıştıktan sonra, 2007 yılında<br />

yurduma geri döndüm. O yıldan<br />

beri akaryakıt sektöründe<br />

çalışıyorum. Akaryakıtın yanı<br />

sıra, müşteri profilimiz de<br />

uygun olduğundan, inşaat<br />

malzemeleri ve gübre satışı da<br />

yapıyoruz.<br />

Güvenal Gaz hakkında ne<br />

düşünüyorsunuz?<br />

Güvenal Gaz, ülkemizin çok<br />

önemli şirketlerinden biri.<br />

Biz de bu başarılı şirketin bir<br />

parçası olduğumuz için çok<br />

mutluyuz; şimdiye kadar çok<br />

verimli bir işbirliğimiz oldu.<br />

Müşterilerimizin tamamı da<br />

Güvenal Gaz’ı beğeniyor.<br />

Müşteri profilinizden<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

İstasyonumuz, Niğde yolu<br />

üzerinde bulunuyor. Müşteri<br />

profilimiz, ağırlıklı olarak<br />

çiftçilerden ve yerel halktan<br />

oluşuyor. Yaz aylarında ise,<br />

sürekli müşterilerimizin yanı<br />

sıra, tatilci ve turistlere hizmet<br />

veriyoruz. Depoyu full’lemek<br />

için gelen müşterilerimiz<br />

ağırlıkta.<br />

Bölgenizdeki<br />

diğer istasyonları<br />

düşündüğünüzde, hangi<br />

konularda “Biz bununla<br />

farklıyız/öndeyiz”<br />

dersiniz?<br />

Rakiplerimizden, fiyat, kalite ve<br />

hizmet noktasında çok öndeyiz.<br />

Önceliğimiz, dürüstlük ve kalite<br />

olduğu için, diğer istasyonlardan<br />

bir adım öne geçiyoruz.<br />

Ayrıca istasyonumuzdaki<br />

market ve yağ satış bölümü<br />

de farklılaşmamızı sağlıyor.<br />

“Müşterimiz var ki biz varız”<br />

diyerek çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz.<br />

İstasyon<br />

44 Sonbahar 2016


SANAT<br />

ÇİNİ<br />

Toprak sırlarını yaşamla paylaşıyor<br />

Çini, 700 yıllık bir imparatorluğun insanlığa hediye ettiği muhteşem<br />

bir sanat! Kıymetli taşların rengini sır altına gizleme sanatı olarak da<br />

tanımlanan Çini, Osmanlı’dan bugüne kalan pek çok önemli eserde<br />

kendini gösteriyor. Geleneksel sanatlar içerisinde önemli bir yeri olan<br />

bu sanat dalı, bugün hala İznik ve Kütahya’daki atölyelerde usta ellerce<br />

yaşatılıyor. Toprak sırlarını yaşamla paylaşmaya devam ediyor.<br />

Bikem Öğünç<br />

İstasyon 46 Sonbahar 2016


Çini için bir göz musikisi<br />

dersek, abartı olmaz.<br />

Çini, yüzyıllar öncesinden günümüze,<br />

hala güzelliğini ve cazibesini<br />

yitirmemiş, eski ama eskimeyen<br />

bir Türk el sanatı. Özellikle 15’inci<br />

yüzyıldan sonra Osmanlı sanatının parlayan<br />

çehresini oluşturan çini, varoluş macerasıyla<br />

da dikkat çekiyor. Sabırla sınanmanın<br />

ürünü olan Çini sanatını öğrenmek ve onda<br />

ustalaşmak için gereken onlarca yıl, kişinin<br />

kendisiyle yeniden ve yeniden tanışmasını;<br />

çizgilerle, desenlerle, renklerle çıkılmış bir iç<br />

yolculuğu simgeliyor.<br />

Pek çok kişiye göre bir seramik sanatı olsa<br />

da çini için bir göz musikisi dersek, abartı<br />

olmaz. Bu musikinin notaları ise laleler,<br />

karanfiller, güller ve sümbüller... Bir anlamda<br />

çini, kıymetli taşların rengini sır altına<br />

gizleme sanatı. Bunlar bize devamlı pozitif<br />

enerji yükleyen mücevherlerin renkleri.<br />

Dört değerli taşın rengini çini sanatında<br />

görebiliyoruz. Mercan kırmızısı, firuze,<br />

zümrüt yeşili ve lapis mavisi…<br />

Tarihi Karahanlılara uzanıyor<br />

Türk çini sanatının tarihi, ilk Müslüman<br />

devletlerinden Karahanlılara kadar uzanıyor.<br />

Yaklaşık bin yıllık bir mazisi olan bu<br />

sanat dalı, Büyük Selçuklular ve Anadolu<br />

Selçukluları tarafından, ağırlıklı olarak,<br />

mimari süslemelerde kullanılmış. Osmanlı<br />

Devleti’nin kuruluşuyla, bu nadide sanat<br />

için yeni bir dönem başlamış. Bugün çini<br />

denildiğinde aklımıza İznik ve Kütahya<br />

geliyor. İlk Osmanlı dönemi İznik çinilerini<br />

Bursa Yeşil Cami, Bursa Muradiye Camisi,<br />

Edirne Muradiye Camisi ve Çinili Köşk’te<br />

görmek mümkün... Bu dönemin çinilerinde<br />

lacivert, mavi, turkuaz ve siyah renkler ile<br />

geometrik desenler ağırlıkta. 16. yüzyıldan<br />

itibaren İznik’te üretilen çinilerde, gerek<br />

kalite gerekse desenler bakımından büyük<br />

gelişmeler ve Türk çini sanatının en parlak<br />

dönemi yaşanmış. Yine bu dönemde mozaik<br />

gibi desenlerin dışına çıkılarak sır altı<br />

boyama ve sır tekniği geliştirilmiş. Kırmızı,<br />

yeşil, kahverengi gibi renklerin kullanılmaya<br />

başlanmasıyla da İznik çinilerinde yeni bir<br />

devir başlamış.<br />

Kütahya’da ise ilk çini örneklerini 14.<br />

İstasyon<br />

47 Sonbahar 2016


GEZİ SANAT<br />

Çinili Köşk<br />

Türk çini<br />

sanatının tarihi,<br />

ilk Müslüman<br />

devletlerinden<br />

Karahanlılara<br />

kadar uzanıyor.<br />

Yaklaşık bin yıllık<br />

bir mazisi olan<br />

bu sanat dalı,<br />

Büyük Selçuklular<br />

ve Anadolu<br />

Selçukluları<br />

tarafından, ağırlıklı<br />

olarak, mimari<br />

süslemelerde<br />

kullanılmış.<br />

yüzyılın sonlarından itibaren<br />

görüyoruz. Özellikle İstanbul’un<br />

çini ihtiyacını karşılamak<br />

amacıyla Kütahya’da pek çok<br />

çini atölyesi kurulmuş. Ancak<br />

Osmanlı’nın gerileme dönemine<br />

girmesiyle birlikte çinicilikte<br />

de hızlı bir şekilde gerileme<br />

başlamış. Osmanlı’da çiniciliğin<br />

en güzel ve son örnekleri, Hafız<br />

Mehmet Emin Efendi’den çıkma<br />

eserlerdir.<br />

1980’den sonra<br />

yeniden canlanıyor<br />

Tarihte sarayları süsleyen<br />

çininin bugünkü durumuna<br />

gelirsek... İmparatorluğun<br />

gücünün zayıflamasıyla,<br />

sarayın çiniye olan talebi de<br />

zamanla azalmış tabi. Bu<br />

da o dönemlerde İznik’teki<br />

atölyelerin kapanmasına neden<br />

olmuş. Ancak Kütahya’da<br />

zanaat olarak da olsa 1980’li<br />

yıllara kadar düşe kalka ayakta<br />

kalmış çini sanatı. 1980’li<br />

yılların ortalarında Türkiye’nin<br />

dünyaya açılmaya başlamasıyla<br />

birlikte el sanatlarımıza olan<br />

ilgi artmış. Dolayısıyla çini<br />

sanatı da bundan nasibini<br />

almış. İmparatorluğun gerileme<br />

dönemi baz alınırsa 300 yıl<br />

sonra çini yeniden hayat<br />

bulmuş. Bugün bu sanat,<br />

meraklısı ustalarca ve sanat<br />

atölyelerinde yaşatılmaya<br />

devam ediyor.<br />

Zamanın eskiten<br />

gücüne meydan<br />

okuyor<br />

700 yıllık imparatorluk sanatı<br />

olan çininin tekniği, sır altı<br />

tekniği. Şekillendirilen objeler<br />

doğal ortamda kurumaya sevk<br />

ediliyor. Kuruduktan sonra<br />

zımparalanarak üzerlerindeki<br />

pürüzler gideriliyor. Gözakı<br />

beyazlığındaki kuvarstan<br />

yapılan özel reçeteli astarla<br />

astarlanıyor. 1050 derece<br />

ateşte ilk pişirimi gerçekleşiyor.<br />

Çini asıl bundan sonra hayat<br />

bulmaya başlıyor. Sonra<br />

objelerin durumuna göre desen<br />

tasarımı yapılıyor ve son derece<br />

ince, samur tek tel fırçayla<br />

kompozisyonlar çiziliyor.<br />

Ardından renklendirmeye<br />

geçiliyor. Çizilen desenler<br />

özelliklerine göre boyanıyor.<br />

Eserin bitiminde son olarak<br />

gözden geçirilip önceden<br />

hazırlanan şeffaf sırla sırlanıyor.<br />

Sırlanan çini, artık fırına girip<br />

ateşle hemhal olmaya hazır hale<br />

geliyor. Çok yüksek sıcaklıkta<br />

yaklaşık 24 saat kalıyor. Bu süre<br />

içinde bütün renkler, en güzel<br />

ve parlak hallerine bürünüyor.<br />

Desenleri, artık silinmemek<br />

üzere bütün güzellikleriyle<br />

özüne yerleşiyor. Eğer ateşin<br />

hararetine tahammül eder ve<br />

patlamazsa, ki bu ihtimal her<br />

zaman, her çini parçası için<br />

var, ortaya göz kamaştırıcı<br />

ve zamanın eskiten gücüne<br />

dayanıklı, güzelliğini yüzyıllar<br />

sonrasına taşıyabilecek eserler<br />

çıkıyor.<br />

İstasyon 48 Sonbahar 2016


Sır altında ve sır<br />

üstünde farklı<br />

teknikler<br />

Çinide birçok farklı teknik<br />

kullanılıyor. Sır altı tekniğinde<br />

pişmiş toprağın üstüne çekilen<br />

ince astar tabakasına süslemeler<br />

yapılıyor, süslerin üstüne<br />

sır sürüldükten sonra parça<br />

yeniden fırınlanıyor. Bu yöntem<br />

Selçuklu ve Osmanlılarda en çok<br />

kullanılan yöntem… Sır üstü<br />

tekniğinde ise pişmiş toprak<br />

önce mat bir sırla kaplanıyor;<br />

fırınlanmadan önce, parçanın<br />

üstüne boyayla süsleme<br />

yapılıyor ve bir kez daha<br />

pişiriliyor. Bu işleme perdah<br />

deniyor. Selçuklu döneminde bu<br />

teknik çok kullanılmış olsa da<br />

yetkinliğe Osmanlı döneminde<br />

ulaşılmış. Minai tekniğinde sır<br />

altı ve sır üstü tekniklerinin<br />

bir arada kullanılmasıyla çok<br />

renkli bir yüzey elde ediliyor.<br />

Bu teknik daha çok İran’da<br />

kullanılmış. Lüster tekniği,<br />

çinide madeni bir pırıltı elde<br />

etmek için yararlanılan bir<br />

sır üstü uygulaması. Hazır<br />

çini plaka, genellikle şeffaf<br />

olmayan beyaz sırla kaplanıp<br />

fırınlandıktan sonra üzeri<br />

lüsterle desenlendiriliyor ve<br />

tekrar düşük ısıda fırınlanıyor.<br />

Lacvardina tekniği ise minai<br />

tekniğiyle benzer özelliklere<br />

sahip. Temel farkı, yalnızca sır<br />

üstü boyamayla desenleniyor<br />

olması.<br />

Çini dile gelirse…<br />

Çini ürünlerde aşina olduğumuz<br />

desenler var. Gül, lale, sümbül,<br />

nar, çintemani desenleri,<br />

sıklıkla gördüklerimiz… Elbette<br />

bin yıllık bu sanatın bir dili<br />

ve bize yüzyıllar öncesinden<br />

kurduğu cümleleri var. Peki<br />

desenler bize neyi fısıldıyor?<br />

Çini üzerindeki gül deseni,<br />

Allah’ı simgeliyor. Katmer<br />

katmer açması, Allah’ın<br />

kudretini ve ihtişamını<br />

hatırlatıyor.<br />

Lale, alçak gönüllüğünün ve<br />

sonsuz aşkın simgesi… Karanfil<br />

ve sümbüller ise baharı ve<br />

yenilenmeyi ifade ediyor. Çiniler<br />

üzerindeki lotus çiçeği deseni<br />

“karanlıktan aydınlığa geçişi”,<br />

kişinin aydınlanmasını; cennet<br />

bahçesinin meyvesi olarak tabir<br />

edilen nar ise bereket ve bolluğu<br />

temsil ediyor.<br />

Gelelim çintemaniye...<br />

Desenleri birbirine bağlamak<br />

ve tamamlamak amacıyla<br />

kullanılan bir motif, çintemani.<br />

Aslında bir yöntem olarak da<br />

kabul edilebiliyor. Leoparın<br />

noktaları olarak adlandırılan<br />

ve koruyuculuğun simgesi olan<br />

çintemani, Çin kültüründen<br />

gelen bir motif. Kuvvet ve<br />

gücü temsil ediyor olmasıyla,<br />

Osmanlı padişahlarının<br />

kaftanlarında da bu motife<br />

rastlanıyor. Çinideki çiçek<br />

desenlerinde kıvrımlı, düz,<br />

dişli kenarlarıyla yapraklar,<br />

eğer düşmüşse ölümü, henüz<br />

açmamışsa doğumu simgeliyor.<br />

Topkapı Sarayı,<br />

Harem Dairesi.<br />

İlk Osmanlı<br />

dönemi İznik<br />

çinilerini Bursa<br />

Yeşil Cami, Bursa<br />

Muradiye Camisi,<br />

Edirne Muradiye<br />

Camisi ve Çinili<br />

Köşk’te görmek<br />

mümkün...<br />

Bu dönemin<br />

çinilerinde lacivert,<br />

mavi, turkuaz<br />

ve siyah renkler<br />

ile geometrik<br />

desenler ağırlıkta.<br />

İstasyon 49 Sonbahar 2016


GÜNDEM<br />

Sonbaharı<br />

Karşılarken...<br />

Sonbahar, pek çoğumuz için depresyon mevsimidir. Yazı<br />

arkamızda bırakıp bu sarı mevsimi karşılarken, kendinizi<br />

kötü hissetmek yerine, çok daha iyi ve enerjik hissetmeye<br />

ne dersiniz? İflah olmaz bir yaz tutkunu olsanız bile,<br />

sonbahardan keyif almanız mümkün. İşte önerilerimiz...<br />

İstasyon 50 Sonbahar 2016


Sonbahar, spora<br />

başlamak için en<br />

ideal mevsim.<br />

“Denizden babam<br />

çıksa yerim”<br />

diyenlerdenseniz,<br />

sonbahar sizin<br />

mevsiminiz. Balık<br />

avlama yasağının<br />

bitmesiyle beraber<br />

tezgahlar çeşit<br />

çeşit balıklarla<br />

doldu bile.<br />

Günlerin kısalması ve<br />

havaların serinlemesiyle<br />

beraber sonbaharı yavaş<br />

yavaş hissetmeye başladık.<br />

Özellikle yağmurlu ve kısalan<br />

günler nedeniyle pek çok<br />

kişinin pek sevmediği bir<br />

mevsim olsa da sonbahar da<br />

pek çok güzel lezzeti, rengi ve<br />

en önemlisi serin günleri içinde<br />

barındırıyor. Özellikle yazın<br />

aşırı sıcaklarından bunalanlar<br />

için... Sonbaharı yeniden<br />

keşfetmeniz ve kendinizi kışa<br />

sağlıklı bir şekilde hazırlamanız<br />

için son derece basit birkaç<br />

önerimiz var.<br />

Güneşsiz<br />

gününüz olmasın<br />

Her gün sadece 5 dakika<br />

güneşlenmek bile,<br />

vücudunuzdaki D vitamini<br />

değerlerini arttırmaya yardımcı<br />

oluyor ve bu da bağışıklık<br />

sisteminizi destekleyerek<br />

hastalanmanızı engelliyor. Bu<br />

sebeple, havalar kapalı bile olsa,<br />

5 dakika açık havada durun ve<br />

güneşin etkisini hissedin.<br />

Spora başlayın!<br />

Dengeli beslenme ve düzenli<br />

spor, her dönemde, kaliteli<br />

bir hayat için hayatınızın<br />

vazgeçilmezleri olmalı. Eğer<br />

spor yapmak size çok zor<br />

geliyorsa, en azından yürüyüş<br />

yaparak ilk adımı atabilirsiniz.<br />

Kışın buz gibi soğukları ya<br />

da yazın yakıcı sıcaklarının<br />

olmadığı bu mevsim, spora<br />

başlamak için son derece ideal.<br />

Sabah kalkınca ya da akşam<br />

üzeri, kendinize mutlaka zaman<br />

ayırın ve en az yarım saat olacak<br />

şekilde, her gün ya da gün aşırı,<br />

tempolu bir şekilde yürüyüş<br />

yapın.<br />

Balık mevsimi,<br />

sonbahar<br />

“Denizden babam çıksa yerim”<br />

diyenlerdenseniz, sonbahar<br />

sizin mevsiminiz. Balık avlama<br />

yasağının bitmesiyle beraber<br />

tezgahlar çeşit çeşit balıklarla<br />

doldu bile.<br />

Balık eti, kemik gelişimi,<br />

göz sağlığı ve bağışıklık<br />

sisteminin gelişmesinde önemli<br />

rol oynayan A vitamini, D<br />

vitamini ve özellikle kanın<br />

akışkanlığında görevli K<br />

vitamini ve B grubu vitaminleri<br />

yönünden son derece zengin<br />

bir gıda. Öte yandan Omega<br />

3 mucizesi denildiğinde de<br />

akla ilk olarak balık geliyor.<br />

Bol bol balık yiyenlerin, ileriki<br />

yaşlarda unutkanlık ve bunama<br />

gibi çeşitli hafıza problemleri<br />

yaşamadıklarını da aklınızdan<br />

çıkarmayın.<br />

İstasyon<br />

51 Sonbahar 2016


GEZİ<br />

Yeni Keşifler İçin<br />

Sıcak Rotalar<br />

Yaz bitiyor, havalar serinliyor, güneş yüzünü kışa dönüyor artık. Ancak bu<br />

durum yeni keşifler yapmak, farklı rotalar keşfetmek için bir engel değil.<br />

Kış boyunca hem içinizi ısıtacak hem de hayata dair farklı pencereler<br />

sunacak rotalar belirlemeye ne dersiniz? Kış için bir yol planı yapmayı<br />

düşünüyorsanız, sunduğumuz alternatiflere de bir göz atmalısınız.<br />

Egzotik, farklı, kimi zaman macera dolu ve kimi zaman da bir film<br />

karesini yaşayacağınız bu rotalar, hem sıcak hem de doğal<br />

güzellikleriyle büyülüyor.<br />

Bali, Endonezya<br />

İstasyon 52 Sonbahar 2016


Bali, Endonezya.<br />

230 milyon<br />

civarındaki<br />

nüfusuyla<br />

dünyanın<br />

en kalabalık<br />

dördüncü ülkesi<br />

olan Endonezya,<br />

irili ufaklı 17.508<br />

adadan oluşan bir<br />

ülke. Bali ise bu<br />

adalar arasında en<br />

popüler olanı.<br />

Huzur ve barışın<br />

adası Bali<br />

(Endonezya)<br />

230 milyon civarındaki<br />

nüfusuyla dünyanın en<br />

kalabalık dördüncü ülkesi olan<br />

Endonezya, irili ufaklı 17.508<br />

adadan oluşan bir ülke. Bali ise<br />

bu adalar arasında en popüler<br />

olanı. Sanskritçe “huzur ve<br />

barış” anlamına geliyor, Bali.<br />

Denizi, sahilleri, içinizi ısıtan<br />

güneşinin yanı sıra insanları<br />

da son derece sıcak ve cana<br />

yakın. Doğal güzelliklerinin yanı<br />

sıra rengârenk bir yaşam stili<br />

sunan Bali’ye, Hindu gelenekleri<br />

de ayrı bir özellik getiriyor.<br />

Volkanik yapısı ve el değmemiş<br />

tropik ormanlarıyla muhteşem<br />

bir güzelliğe sahip olan Bali’de<br />

dans, heykelcilik ve resim gibi<br />

sanat dalları oldukça gelişmiş.<br />

Bin bir çeşit el sanatıyla<br />

karşılaşırsanız şaşırmayın.<br />

Yemek konusunda da burada<br />

sıkıntı çekmeyeceğinizi<br />

söyleyelim çünkü her damağa<br />

uygun yemek olanakları<br />

bulunuyor. Fakat Bali adası<br />

denildiğinde elbette akla ilk<br />

olarak bembeyaz kumları<br />

ve masmavi denizi geliyor.<br />

Sıcaklığın her mevsim 25-30<br />

derece civarında olduğu adada,<br />

pek çok Hindu tapınağı ve<br />

heykel atölyesi bulunuyor.<br />

Bunlar arasında Pura Besakih<br />

Tapınağı mutlaka görülmesi<br />

gereken bir nokta, çünkü 11.<br />

yüzyılda inşa edilmiş. Eğer<br />

rotanızı Kuta’ya çevirirseniz,<br />

eğlence için pek çok seçenek<br />

bulacaksınız. Rafting, trekking<br />

ve bisikletle çevre gezisi,<br />

bunlardan bazıları. Bali’de<br />

kendinizi şımartmanız için de<br />

en güzel seçeneklerden biri olan<br />

Bali masajını yaptırmayı ihmal<br />

etmeyin. Endonezya’da çok<br />

yaygın olan ‘spa’ merkezlerinde<br />

Uzakdoğu kültürünün ayrılmaz<br />

bir parçası olan geleneksel<br />

masajlar ve aromaterapi<br />

seansları yapılıyor. Yeşil örtüsü<br />

ve mercan kayalıklarıyla ünlü<br />

Bali, ayrıca dalış tutkunları için<br />

de çok iyi bir rota.<br />

İstasyon<br />

53 Sonbahar 2016


GEZİ<br />

Masa Dağı, Cape Town<br />

Cape Town,<br />

Güney Afrika<br />

Cumhuriyeti.<br />

Nairobi, Kenya.<br />

Hint ve Atlas<br />

okyanusları<br />

buluşuyor<br />

Cape Town<br />

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin<br />

üç başkentinden biri olan Cape<br />

Town aynı zamanda da en<br />

büyük şehri. Ayrıca Cape Town,<br />

kıtadaki ilk Avrupa yerleşim<br />

bölgesi. Güney Afrika’nın<br />

güneybatı ucunda yer alan<br />

şehrin nüfusu yaklaşık 3,5<br />

milyon. Alabildiğine uzun<br />

kumsallar, altın madenleri,<br />

binlerce kuş ve bitki çeşidi<br />

ve Masa Dağı’nın eşsiz<br />

manzarası, Cape Town’un her<br />

yıl milyonlarca turist tarafından<br />

ziyaret edilme nedenleri…<br />

Masa Dağı, sadece Cape Town<br />

için değil, tüm Afrika için, gerek<br />

turistik gerekse doğal güzellik<br />

olarak çok farklı bir yerde. 1038<br />

metre yüksekliğindeki dağ, bir<br />

masa şeklinde dümdüz olduğu<br />

için bu adı almış. Şehirden<br />

teleferikle çıkabileceğiniz<br />

dağı ve buradaki manzarayı<br />

gördükten sonra Cape Town’a<br />

hayran kalacaksınız. Hepimizin<br />

adına aşina olduğu Ümit Burnu<br />

da Cape Town’da mutlaka<br />

ziyaret edilmesi gereken bir<br />

nokta. Cape Town’a 1 saatlik<br />

mesafede olan Ümit Burnu’na<br />

vardığınızda dev dalgalar sizi<br />

bekliyor olacak çünkü Hint<br />

Okyanusu ile Atlas Okyanusu<br />

burada birleşiyor. Her zevke<br />

hitap eden şehirde, denize<br />

girebilir, penguenleri ziyaret<br />

edebilir, yüksek tepelerden<br />

paraşütle atlayabilir ya da sörf<br />

yapabilirsiniz. Ancak Afrika’ya<br />

gitmişken mutlaka safari de<br />

yapın. Deve sırtında safari<br />

yapmak isterseniz Cape Town<br />

doğru yer. Cape Town’un deniz<br />

mahsullü yemeklerinin de çok<br />

ünlü olduğunu hatırlatalım.<br />

Afrika’da modern<br />

bir metropol,<br />

Nairobi - Kenya<br />

Kenya’nın başkenti olan<br />

Nairobi, Nairobi Nehri üzerine<br />

kurulmuş ve denizden 1661<br />

metre yükseklikte bir şehir<br />

ve pek çok Afrika kentiyle<br />

kıyaslandığında modern bir<br />

metropol olarak öne çıkıyor.<br />

Bölgede konuşulan yerel dil<br />

Masai dilinde Nairobi, “soğuk<br />

suyun olduğu yer” manasına<br />

geliyor.<br />

Safari deyince akla gelen ilk<br />

ülkelerden biri olan Kenya,<br />

İstasyon 54 Sonbahar 2016


u konuda birbirinden farklı<br />

seçenekler sunuyor. İlk seçenek,<br />

basit kamp malzemeleri<br />

ile yapılan, profesyonel<br />

kampçılara yönelik safariler.<br />

İkinci seçenek, biraz daha<br />

konfor arayanlar için; orman<br />

kulübelerinde konaklayacağınız<br />

bu turları da seçebilirsiniz. Son<br />

seçenek ise lüks çadırlı safari<br />

turları… Safarinin yanı sıra<br />

görmeniz gereken özel yerler<br />

de mevcut tabi. Nairobi Ulusal<br />

Parkı ve Müzesi bunlardan<br />

bazıları… Öte yandan zürafa<br />

merkezini de mutlaka ziyaret<br />

etmelisiniz. Nairobi Ulusal<br />

Parkı, şehirden ayrılmadan<br />

safari yapabilmenize olanak<br />

tanıyan dünyadaki belki de tek<br />

park. Aslan, çita, leopar, zebra,<br />

zürafa, hipopotam ve ceylanlar,<br />

görebileceğiniz hayvanlar<br />

arasında. Eğer şanslıysanız,<br />

hayvan bakıcılarını, yetim<br />

gergedan ya da fillere<br />

çamur banyosu yaptırırken<br />

seyredebilirsiniz. Yerel kültürü<br />

tanıtıcı pek çok aktivitenin<br />

yapıldığı şehirde, yerel müzikler<br />

eşliğinde yerel yemekler de<br />

sunuluyor. Kahve kokusunu<br />

iliklerinize kadar hissetmeniz<br />

mümkün burada, zira bu bölge<br />

kahve yetiştiriciliğiyle de<br />

oldukça ünlü. Kaliteli kahve<br />

çekirdeği üretimi konusunda<br />

Kenya, dünyanın önemli<br />

bölgelerinden biri… Tam da<br />

kahve cennetine gitmişken,<br />

nefis kahvelerden içmeden<br />

dönmeyin, deriz. Nairobi<br />

Java House kıtanın en iyi<br />

kahve zinciri ve Kenya’ya özgü<br />

kahveleri denemek için ideal bir<br />

mekân. Ayrıca sevdiklerinize<br />

bölgeden bir hediye götürmeyi<br />

planlarsanız, kahve çekirdeği iyi<br />

bir seçenek olabilir.<br />

“Küçük İngiltere”,<br />

Barbados Adası<br />

Bağımsız bir ada ülkesi olan<br />

Barbados, Güney Karayipler<br />

bölgesine uzanıyor ve Güney<br />

Amerika kıtasına bitişik. Atlas<br />

Okyanusundan esen alize<br />

rüzgârlarının devamlı etkisiyle<br />

sıcaklığın ılıman olduğu ada,<br />

tropikal bir iklime sahip.<br />

Mükemmel kumsalları, deniz<br />

kenarındaki ilginç mağaraları ve<br />

göz alabildiğinde uzanan şeker<br />

kamışı tarlalarıyla Barbados,<br />

turistlerin de yoğun ilgisini<br />

görüyor. Her sezon belli sayıda<br />

ziyaretçinin kabul edildiği<br />

adaya canınız istediği zaman<br />

gidebilmeniz mümkün değil.<br />

Adanın West Coast adlı bölgesi,<br />

milyarderlerin diyarı olarak<br />

Nairobi, Kenya.<br />

Barbados.<br />

İstasyon 55 Sonbahar 2016


GEZİ<br />

Havana, Küba<br />

Havana, Küba.<br />

Barbados Adası.<br />

biliniyor. Pahalı ve lüks oteller<br />

bu kısımda yer alıyor. 1966’da<br />

bağımsızlığını ilan edene<br />

kadar İngiliz sömürgesi altında<br />

yaşayan Barbados, takma<br />

adı “Küçük İngiltere”yi de bu<br />

dönemde almış. Güneşlenme,<br />

su sporları ve voleybol oynamak<br />

için ideal olan Barbados’un<br />

güney ve batı sahilleri sakin,<br />

açık mavi denizi ve beyaz,<br />

pembemsi kumsalıyla ünlü.<br />

Bunun yanı sıra macera severler,<br />

Atlantik Okyanusu’nun dalgalı<br />

sularında sörf yapabilirler. Bu<br />

tropik ada, doğal güzellikleri<br />

ve yumuşak kumlu plajlarıyla<br />

özellikle balayı çiftleri<br />

tarafından tercih ediliyor.<br />

Yüzyıllar öncesine<br />

yolculuk,<br />

Havana - Küba<br />

Küba’nın başkenti olan Havana,<br />

hem tarihi, hem kültürel hem<br />

de doğal güzellikleriyle tam<br />

bir çekim noktası. Koloni<br />

döneminden kalma ihtişamlı<br />

binalar, geniş tahta çerçeveli<br />

pencereler, 1950’li yılların<br />

Amerikan arabaları, gün boyu<br />

sokaklarda süren yaşam,<br />

domino veya dama oynayanlarla<br />

Havana bir nostalji şehri.<br />

Havana’nın tarih kokan<br />

sokaklarında dolaşabilir ya da<br />

kendinizi Karayipler’in masmavi<br />

denizine bırakabilirsiniz.<br />

En eski İspanyol kolonyal<br />

yerleşimlerinden biri olan<br />

Havana’da barok ve neoklasik<br />

anıtlar en dikkat çekici olanları.<br />

UNESCO’nun kültürel miras<br />

listesine alınan kentte tek<br />

bir çivi bile çakılamayan<br />

binalar, sizi yüzyıllar öncesine<br />

götürüyor. Malekon adı verilen<br />

sahil şeridi ise şehrin kalbinin<br />

attığı yer. Denize giren çocuklar,<br />

güneşlenenler ve yerli halk,<br />

Havana’nın tüm ruh halini<br />

yansıtıyor. Bu bölgede, evlerin<br />

salonlarında işletilen Paladorlar<br />

isimli lokantalarda yemek<br />

yiyebilir, Kübalılarla kendi<br />

evlerinde sohbet edebilirsiniz.<br />

Dans ve müzik ise olmazsa<br />

olmazlardan… Hemen hemen<br />

her yerde, kafelerde, sokaklarda,<br />

restoranlarda ve kumsalda,<br />

Latin müzik yapan gruplara<br />

rastlamanız olası. Müzik burada<br />

yaşamın bir parçası demek az<br />

kalır, müzik burada yaşamın ta<br />

kendisi!<br />

İstasyon 56 Sonbahar 2016


SAĞLIK<br />

Bu Hastalıklar<br />

Erkekleri<br />

Tehdit Ediyor<br />

Pek çok hastalık türü günümüz<br />

dünyasında kadın-erkek ayrımına<br />

devam ediyor. Kadın hastalıkları<br />

her ne kadar çok daha fazla göz<br />

önünde olsa da, erkeklerin peşini<br />

bırakmayan birçok hastalık da<br />

var. Güçlü duruşunu her daim<br />

korumayı tercih eden erkekler<br />

kendilerine pek kondurmasalar<br />

da, dikkat etmezlerse bu<br />

hastalıklara yakalanabilirler ve<br />

hayat kaliteleri düşebilir. Erkekler<br />

için başa bela hastalıkları mercek<br />

altına alıyor ve korunma yollarını<br />

sizlerle paylaşıyoruz.<br />

Her geçen gün yaşam<br />

koşulları daha da<br />

ağırlaşıyor. Teknoloji<br />

hayatımıza pek çok yenilik<br />

getirse de yeni hastalıklara<br />

kapı açıyor ve zaten var olan<br />

hastalıkları da tetiklemeye<br />

devam ediyor. Hormonlu<br />

gıdalar, radyasyonlu ortamlar<br />

derken sağlıklı kalmak<br />

günümüz dünyasında giderek<br />

daha da zorlaşıyor.<br />

Kadınlar için sıkça duyduğumuz<br />

Meme Kanseri, Rahim Ağzı<br />

Kanseri gibi hastalıkları artık<br />

oldukça yakından tanıyor<br />

ve tedbirlerini de önceden<br />

mümkün olduğunca alıyoruz.<br />

İstasyon 58 Sonbahar 2016


Ameliyat edilerek<br />

tedavi edilmesi önerilen<br />

varikosel, genel olarak<br />

tedaviye olumlu cevap<br />

veren bir hastalık.<br />

Peki ya erkekler? Onların sıkça<br />

yakalandığı hastalıklarla ilgili ne<br />

kadar bilgi sahibiyiz? Her gün<br />

pek çok erkek prostat kanseri,<br />

akciğer kanseri ve varikosel gibi<br />

hastalıklara yakalanıyor. Yine<br />

kalp krizi nedeniyle yaşamını<br />

yitiren erkek sayısı da oldukça<br />

fazla.<br />

Kadınlarda varis<br />

varsa erkeklerde de<br />

varikosel var!<br />

Yıllardır kadınların baş düşmanı<br />

olan varis hastalığıyla baş<br />

etmenin yolları hakkında<br />

çeşitli bilgiler veriliyor.<br />

Peki, erkeklerin de varikosel<br />

hastalığına yakalandığını biliyor<br />

muydunuz? Varikosel yine<br />

bir damar hastalığı... Hastalık<br />

yumurtadan bacağa doğru<br />

yayılan ağrı ve sıcak ortamlarda<br />

torbada belirginleşen damar<br />

yapısıyla ortaya çıkıyor. Yapılan<br />

araştırmalar, Türk erkeklerinin<br />

yüzde 15’inin bu hastalığa<br />

yakalandığına işaret ediyor.<br />

Hastalık tedavi edilmezse<br />

sonuçları kısırlığa kadar<br />

gidebiliyor. 20-30 yaş aralığı<br />

erkeklerde ve genel olarak<br />

bekarlarda görülen varikosel,<br />

ağrı ve görünüm bozukluğuyla<br />

fark ediliyor. Ameliyat edilerek<br />

tedavi edilmesi önerilen<br />

varikosel, genel olarak tedaviye<br />

olumlu cevap veren bir hastalık.<br />

Ciğerlere dikkat!<br />

Erkeklerde en sık rastlanılan<br />

kanser türlerinden biri, akciğer<br />

kanseri. Ancak bu bilgi sizi<br />

hastalığın bir cinsiyeti olduğu<br />

yanılgısına düşürmesin. Çünkü<br />

akciğer kanseri, dünyadaki<br />

tüm kanserlerin yüzde<br />

12,9’unu oluşturuyor. Kanser<br />

türlerine bağlı ölümlerde her<br />

5 kanser hastasından biri,<br />

ne yazık ki akciğer kanseri.<br />

Akciğer kanserinin en temel<br />

sebeplerinden biri, sigara<br />

tüketimi. Bunun yanı sıra<br />

kimyasallara maruz kalma,<br />

hava kirliliği, radyasyon gibi<br />

faktörler de var. Bu kanser<br />

türünde erken tanı çok önemli.<br />

İlk belirtileri arasında geçmeyen<br />

bir öksürük ve halsizlik var. Bu<br />

belirtiler de akciğer kanserinin<br />

başka hastalık türleriyle<br />

karıştırılmasına neden<br />

Hormonlu gıdalar,<br />

radyasyonlu<br />

ortamlar derken<br />

sağlıklı kalmak<br />

günümüz<br />

dünyasında<br />

giderek daha da<br />

zorlaşıyor.<br />

İstasyon 59 Sonbahar 2016


SAĞLIK<br />

Hareketsiz bir yaşam<br />

tarzı, pek çok hastalığa<br />

davetiye çıkarıyor.<br />

Kalın bağırsak<br />

kanserine ağırlıklı<br />

olarak sigara ve<br />

alkol kullanımı,<br />

hareketsiz bir<br />

yaşam ve çok<br />

fazla işlenmiş<br />

et ürünleri<br />

tüketilmesi neden<br />

oluyor.<br />

Kolon ve rektum,<br />

sindirim sisteminin<br />

“kalın bağırsak” olarak<br />

adlandırılan kısmını<br />

oluşturuyor.<br />

olabiliyor. Kesinlikle ihmal<br />

edilmemesi gerektiğinin altını<br />

çizelim. Bir noktaya daha dikkat<br />

çekecek olursak; akciğer kanseri<br />

erkeklerde görülen kanser<br />

türleri arasında birinci sırada.<br />

Kadınlarda ise beşinci sırada<br />

konumlanıyor.<br />

Kalın Bağırsak<br />

Kanseri<br />

Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde<br />

görülen kanser türlerinden<br />

biri de kalın bağırsak kanseri.<br />

Öte yandan ABD’de yapılan bir<br />

araştırma, her yıl 150 binden<br />

fazla kişinin bu hastalığa<br />

yakalandığını gösteriyor.<br />

Kolon ve rektum, sindirim<br />

sisteminin “kalın bağırsak”<br />

olarak adlandırılan kısmını<br />

oluşturuyor. Kalın bağırsakların<br />

yaklaşık 150-180 cm’lik üst<br />

kısmına “kolon”, 15-17 cm’lik<br />

alt kısmına ise “rektum” adı<br />

veriliyor. Bu bölgede başlayan<br />

kanser türü de kalın bağırsak<br />

kanseri oluyor. Kalın bağırsak<br />

kanseri, kanser türleri arasında<br />

en çok görülen üçüncü tür ve<br />

kansere bağlı ölüm nedenleri<br />

arasında da yine üçüncü<br />

sırada yer alıyor. Erken teşhis<br />

bu kanser türü için oldukça<br />

önemli. Eğer erken teşhis<br />

konulmuşsa hastalar 5 yıl daha<br />

yaşayabiliyor. Bu kanser türüne<br />

ağırlıklı olarak sigara ve alkol<br />

kullanımı, hareketsiz bir yaşam<br />

ve çok fazla işlenmiş et ürünleri<br />

tüketilmesi neden oluyor.<br />

Kalbini sev!<br />

Kalp krizi ne yazık ki cinsiyet<br />

ve yaş ayrımı yapmıyor.<br />

Günümüzde pek çok<br />

tetikleyicisi olan kalp krizinden<br />

kişinin kendini koruması için<br />

birinci koşul, düzenli bir yaşam.<br />

Kadınlarda da kalp krizine<br />

rastlansa da, erkeklerin kalp<br />

krizi geçirme oranı çok daha<br />

fazla. Kadınlara kıyasla daha<br />

İstasyon 60 Sonbahar 2016


Düzenli ve dengeli<br />

beslenme, sağlıklı bir<br />

yaşamın kapılarını aralıyor.<br />

sinirli olan yapıları ve daha ağır<br />

işlerde çalışıyor olmaları, bu<br />

durumun başlıca tetikleyicileri...<br />

Peki, kimler risk grubuna<br />

giriyor? Kalp krizi, kalbin<br />

oksijen ihtiyacını sağlayan<br />

koroner arterlerde oluşan<br />

bozukluktan dolayı meydana<br />

gelen bir rahatsızlık. Ve tabi<br />

başta sigara kullananlar olmak<br />

üzere, kolesterol, tansiyon<br />

veya şeker hastalığı bulunan<br />

erkeklerin kalp krizi geçirme<br />

riski çok daha yüksek. Kalp<br />

krizi her ne kadar bir anda<br />

geliyormuş gibi olsa da aslına<br />

bakılırsa kendini belli ediyor.<br />

Önceden ‘ben geliyorum’ diye<br />

sinyaller veren hastalığın tipik<br />

belirtileri şöyle; göğüsten<br />

kollara doğru ve boyna vuran<br />

ağrılar, nefes darlığı, çarpıntı.<br />

Bu belirtiler tek başına ortaya<br />

çıkabildiği gibi hepsi aynı<br />

anda da görülebiliyor. Kalp<br />

krizinden korunmanın reçetesi<br />

ise, düzenli yaşam, düzenli<br />

beslenme, düzenli uyku ve<br />

stresten uzak durmak.<br />

Prostata dikkat!<br />

Erkek hastalıkları içerisinde<br />

duymaya en alışık olduğumuz<br />

tür, prostat kanseri... Ancak<br />

yine de hastalık hakkında yeterli<br />

bilgilere sahip değiliz. Daha çok<br />

50 yaşın üzerindeki erkeklerde<br />

ortaya çıkan prostat kanseri,<br />

oldukça da yavaş ilerliyor. Bu<br />

hastalıkta tümör çoğunlukla<br />

prostat bezindeki orta lobun<br />

arka kısmında beliriyor.<br />

Başlangıç evresinde sert ve<br />

çevresinden ayrı bir modül<br />

olan tümör, daha sonra sert ve<br />

düzensiz şişliklere dönüşerek<br />

tüm prostata ve prostatın<br />

çevresindeki yapılara yayılıyor.<br />

Hastalığın ileri aşamalarında,<br />

idrar kesesinde tıkanma veya<br />

kanlı idrar durumu söz konusu<br />

olabiliyor. Prostat kanseri için<br />

ışın tedavisi ya da erbezlerinin<br />

çıkarılması, başlıca tedavi<br />

yöntemleri arasında yer alıyor.<br />

Yaşamınızı<br />

düzenleyin<br />

Pek çok erkek, “Erkeğim, bana<br />

bir şey olmaz” düşüncesiyle;<br />

biraz da ailesini kucaklama,<br />

koruma ve kollama<br />

psikolojisiyle hastalıkları<br />

kendine konduramıyor.<br />

Doktorun yolunu unutan<br />

pek çok erkek, geç teşhis<br />

nedeniyle hem yaşam<br />

kalitesini yitiriyor hem de<br />

bu hastalıkların olumsuz<br />

sonuçlarına maruz kalıyor.<br />

Hastalıklardan korunmanın<br />

ilk yolu, elbette düzenli olarak<br />

doktor kontrolüne gitmek.<br />

Ancak bunun yanı sıra spor<br />

yapmak, iyi beslenmek, stresli<br />

ortamlardan uzak durmak,<br />

hayatın sosyal alanlarını<br />

keşfetmek de sağlıklı bir<br />

yaşamın kapılarını açıyor.<br />

Kalp krizinden<br />

korunmanın reçetesi,<br />

düzenli yaşam, düzenli<br />

beslenme, düzenli uyku<br />

ve stresten uzak durmak.<br />

İstasyon 61 Sonbahar 2016


EDEBİYAT<br />

Vatan Şairi<br />

Mehmet Akif Ersoy<br />

Okul sıralarında ilk öğrendiğimiz bilgilerden<br />

biridir, İstiklal Marşımızı Mehmet Akif Ersoy’un<br />

yazdığı. Vatan şairi, sihirli dizelerin sahibi;<br />

İstiklal Marşı için konulan ödülü Çocuk<br />

Esirgeme Kurumu’na bağışlayacak kadar<br />

vicdanlı, Ankara’nın meşhur soğuğunda bir<br />

palto alamayacak kadar yoksul…<br />

Mehmet Akif Ersoy, pek çok şiiri ve İstiklal<br />

Marşımızın yanı sıra “Allah bu millete bir daha<br />

İstiklal Marşı yazdırmasın” sözüyle de akıllarda<br />

yer ediyor.<br />

Türk Kurtuluş Savaşı’nın<br />

en çetin dönemiydi.<br />

Maarif Vekaleti (Milli<br />

Eğitim Bakanlığı), bu dönemde<br />

Türk insanının vatanına ve<br />

milletine bağlığını göstermek<br />

için bir millî marşa duyulan<br />

gereksinimi gördü ve bu amaçla<br />

1921 yılında bir şiir yarışması<br />

düzenlendi. Yarışmaya 724<br />

şiir gönderildi. Kazanacak<br />

şiire para ödülü konduğu için<br />

Mehmet Akif Ersoy yarışmaya<br />

katılmak istemedi ancak Millî<br />

Eğitim Bakanı Hamdullah<br />

Suphi’nin ısrarı üzerine,<br />

ödülsüz olmak şartıyla, o da<br />

bir şiirini gönderdi. Yapılan<br />

seçim sonunda, Mehmet<br />

Akif’in şiiri, 12 Mart 1921<br />

günü, TBMM tarafından İstiklâl<br />

Marşı olarak kabul edildi.<br />

Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl<br />

Marşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nın<br />

kazanılacağına olan inancını,<br />

Türk askerinin yürekliliğine<br />

ve özverisine güvenini, Türk<br />

ulusunun bağımsızlığa, Hakk’a<br />

ve yurduna bağlılığını dile<br />

getiriyor. Edebiyatımızın en<br />

önemli kalemlerinden biri<br />

olan ve “Vatan Şairi”, “Milli<br />

Şair” gibi unvanlarla da anılan<br />

Mehmet Akif Ersoy, Türk dil ve<br />

üslubuna getirdiği yeniliklerle<br />

ve eserlerinin mükemmelliğiyle<br />

ölümsüzleşmiş bir isim.<br />

Halkı ve köylüleri<br />

yakından tanıyordu<br />

Mehmet Akif Ersoy, 1873<br />

yılında, İstanbul’un Fatih<br />

semtinde dünyaya geldi.<br />

Dört yaşındayken Fatih<br />

Muvakkithanesi yanındaki<br />

mahalle mektebine başlayan<br />

Akif, daha sonra Emir<br />

Buhari İptidai Mektebi’nden<br />

mezun oldu. Fatih Merkez<br />

Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra<br />

Mülkiye İdadisi’ne girdi. Bu<br />

okulun 3 yıllık ilk dönemini<br />

bitirip yüksek kısmının ilk<br />

sınıfındayken babasının ölümü,<br />

aynı yıl büyük Fatih yangınında<br />

evlerinin yanması üzerine<br />

okuması oldukça zorlaştı.<br />

Ailesinin yükünü azaltmak<br />

ve daha çabuk meslek sahibi<br />

olmak için Mülkiye Baytar<br />

Mektebi’ne yatılı olarak girdi.<br />

Tüm öğretim hayatı boyunca<br />

başarılı olan Akif, bu okuldan da<br />

birincilikle mezun oldu ve aynı<br />

yıl memurluk yapmaya başladı.<br />

Başta Edirne ve Adana olmak<br />

üzere, Anadolu, Rumeli ve<br />

Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde<br />

bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla<br />

ilgili çalışmalar yaptı. Akif’in<br />

halkını ve özellikle köylüleri<br />

yakından tanıması, memurluk<br />

görevleri sırasında oldu ve bu<br />

durum onun şiirinin içine işledi.<br />

İstasyon 62 Sonbahar 2016


“Birkaç gazeteci, ölümünden kısa bir süre önce<br />

Mehmet Akif Ersoy’u ziyarete gider. Sohbet<br />

sırasında söz bir ara İstiklal Marşı’ndan açılır<br />

ve bir vesile ile değiştirilip değiştirilemeyeceği<br />

konuşulur. Akif hasta yatağından heyecanla<br />

doğrulur, yanından hiç ayrılmayan genç dostu<br />

Asım Şakir’in arkasına koyduğu yastığa<br />

yaslanmadan önce, Meclis’te kabul edildiği gün<br />

Tunalı Hilmi hariç herkesin ayakta dinlediği<br />

İstiklal Marşı’nı değiştirmeye kimsenin gücünün<br />

yetmeyeceğini söyler. Bitkin bir halde yastığa<br />

yaslanırken “İstiklal Marşı bir daha yazılamaz”<br />

der; “Kimse bir daha İstiklal Marşı yazamaz,<br />

ben de yazamam!” Sonra derinden gelen bir<br />

sesle: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı<br />

yazdırmasın!” diye ekler.”<br />

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/allah-bu-millete-bir-daha-istiklal<br />

marsi-yazdirmasin-40067323<br />

Birinci Dünya<br />

Savaşı’nın<br />

Osmanlı<br />

Devleti’nin<br />

aleyhine<br />

sonuçlanması,<br />

ağır şartları ve<br />

yurdun işgali<br />

sonucunda<br />

Mehmet Akif<br />

Ersoy, Anadolu’da<br />

başlamış olan<br />

Milli Mücadele’ye<br />

katıldı. 1920<br />

yılında Balıkesir’e<br />

geçti ve Kuvayi<br />

Milliyecilerle<br />

temaslarda<br />

bulundu.<br />

Aydınlık ve uyanış<br />

için edebiyatı<br />

seçiyor<br />

2. Meşrutiyet’ten sonra<br />

Darülfünun’un Edebiyat<br />

Şubesi’nde Osmanlı Edebiyatı<br />

dersleri vermeye başladı (1908-<br />

1913). Aynı yıllarda İttihat ve<br />

Terakki Cemiyeti’nin İlmiye<br />

Mahfeli’nde Arap edebiyatı<br />

dersleri ve Fatih, Beyazıt<br />

ve Süleymaniye camileri<br />

kürsülerinde çeşitli konularda<br />

vaazlar verdi.<br />

1913’te Recaizade Mahmut<br />

Ekrem, Abdülhak Hamit,<br />

Süleyman Nazif ve Cenap<br />

Şahabettin’le beraber, halkı<br />

edebiyat yoluyla aydınlatmak<br />

ve uyandırmak için kurulan<br />

Müdafaa-i Milliye Heyeti<br />

Neşriyat Şubesi’nde çalıştı.<br />

Üst üste gelen Balkan Savaşı,<br />

yaklaşmakta olan yeni bir<br />

savaşın belirtileri ve devletin<br />

içindeki karışıklıklar, onu<br />

daha etkin görevler yapmaya<br />

zorluyordu. Bu sebeple pek çok<br />

önemli görevde bulundu ve<br />

uzun seyahatler yaptı. Başyapıtı<br />

sayılan Safahat’in beşinci kitabı<br />

olan ‘Hatıralar’ın büyük bir<br />

kısmı, bu gezilerinin ürünü<br />

olarak ortaya çıktı.<br />

Birinci Dünya Savaşı’nın<br />

Osmanlı Devleti’nin aleyhine<br />

sonuçlanması, ağır şartları<br />

ve yurdun işgali sonucunda<br />

Mehmet Akif Ersoy, Anadolu’da<br />

başlamış olan Milli Mücadele’ye<br />

katıldı. 1920 yılında Balıkesir’e<br />

geçti ve Kuvayi Milliyecilerle<br />

temaslarda bulundu. Zağanos<br />

Paşa Camisi’nde, memleketin<br />

kurtuluşuyla ilgili vaazlar verdi.<br />

Milli kurtuluş hareketine fiilen<br />

katıldı. Anadolu’ya geçerek<br />

Birinci Meclis’te Burdur<br />

milletvekili olarak görev yaptı.<br />

Anadolu’nun pek çok şehrini<br />

gezerek mücadeleyi teşvik<br />

edecek vaazlarını sürdürdü.<br />

Verdiği vaazlar, milletimizin<br />

birlik ve beraberliğini<br />

güçlendirecek nitelikteydi.<br />

1920’nin son aylarında,<br />

Maarif Vekaleti’nin açtığı milli<br />

marş yarışmasında istenilen<br />

düzeyde şiir bulunamaması<br />

üzerine, özellikle Mehmet<br />

Akif’in yarışmaya katılması<br />

istendi. Ancak Akif, milli marş<br />

yarışmasını kazanana ödül<br />

verilecek olması nedeniyle<br />

yarışmaya katılmak istemedi.<br />

Daha sonra ödül almamak<br />

kaydıyla zaten üzerinde<br />

çalışmakta olduğu İstiklal<br />

Marşı’nı tamamlayarak<br />

yarışmaya katıldı ve Meclis’in<br />

İstasyon 63 Sonbahar 2016


EDEBİYAT<br />

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE<br />

… Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,<br />

Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!<br />

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!<br />

Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.<br />

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...<br />

Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.<br />

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?<br />

Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın”…<br />

Gerek ilk şiirleri,<br />

gerekse Safahat’ın<br />

ilk kitabındaki<br />

şiirleri, Akif’in<br />

bu yıllarda şiire<br />

yapı bakımından<br />

çok yönlü<br />

baktığını, değişik<br />

biçim arayışları<br />

içinde olduğunu<br />

gösteriyor.<br />

12 Mart 1921 tarihli<br />

oturumunda şiir, ulusal<br />

marşımız olarak kabul edildi.<br />

Mehmet Akif Ersoy milli marş<br />

için belirlenen ödülü, Çocuk<br />

Esirgeme Kurumu’na bağışladı.<br />

Akif, Milli Mücadele’nin zaferle<br />

sonuçlanmasından sonra<br />

toplanan İkinci Meclis’te yer<br />

almadı. Ekim 1923’te Mısır’a<br />

gitti. Bunu izleyen birkaç<br />

yıl, kışları Mısır’da, yazları<br />

ise İstanbul’da geçirdi. Ekim<br />

1925’ten itibaren sürekli<br />

Mısır’da kaldı ve Kahire<br />

Üniversitesi’nde Türk edebiyatı<br />

dersleri verdi. 1935 yılında<br />

gittiği Lübnan’dan sıtmaya<br />

yakalanmış olarak geri döndü.<br />

Bir süre tedavi gördükten<br />

sonra son günlerini geçirdiği<br />

Mısırlı Apartmanı’nda vefat<br />

etti. Cenazesi büyük bir törenle,<br />

Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa<br />

verildi.<br />

İlk şiiri “Destur”<br />

Pek çok insan tarafından en çok<br />

sevilen kitabı olan Safahat’ıyla<br />

tanınan Akif’in bu kitaptaki<br />

en eski şiirleri 1904 tarihli<br />

olarak görünüyor. Bu tarihte<br />

31 yaşında olan Akif’in daha<br />

önce de şiir yazdığı biliniyor.<br />

Bu şiirlerden bir kısmı,<br />

dönemin gazete ve dergilerinde<br />

yayınlanmış. Bilinen ilk şiiri ise,<br />

Baytar Mektebi’nde öğrenciyken<br />

yazdığı “Destur” başlıklı bir<br />

terkib-i bent…<br />

Gerek ilk şiirleri, gerekse<br />

Safahat’ın ilk kitabındaki<br />

şiirleri, Akif’in bu yıllarda<br />

şiire yapı bakımından çok<br />

yönlü baktığını, değişik biçim<br />

arayışları içinde olduğunu<br />

gösteriyor. Bir ara şiirlerinde<br />

doğa betimlemeleri yapan<br />

ve hayal öğeleri kullanan<br />

Akif, daha sonra şiiriyle ilgili<br />

çok keskin kararlar alarak<br />

hayalden uzak ve yalnızca içinde<br />

yaşadığı toplumun sorunlarına<br />

çözüm arayan bir şiir tarzını<br />

benimsedi. Bir mektubunda,<br />

“Kendimi milletimin huzurunda<br />

gördüğüm günden beri sanattan<br />

ziyade cemiyeti düşünmek<br />

istedim” cümlesiyle hayat<br />

felsefesini ve edebiyata bakış<br />

açısını özetliyor. Süleymaniye<br />

Kürsüsü’nde de aynı düşünceyi,<br />

“Hayır, hayal ile yoktur benim<br />

alış verişim / İnan ki her ne<br />

demişsem görüp söylemişim<br />

/ Budur cihanda benim en<br />

beğendiğim meslek / Sözüm<br />

odun gibi olsun, hakikat olsun<br />

tek” dizeleriyle de tekrarlar.<br />

Akif bu yanıyla, Türk<br />

edebiyatının toplum<br />

sorunlarına en çok eğilen<br />

şairlerinden biridir, aynı<br />

zamanda... Türk milletinin<br />

azmini, ölüm ve yaşam<br />

kavgasını ve mücadelesini,<br />

üstün şiir yeteneğiyle<br />

birleştirerek bize birbirinden<br />

kıymetli şiirler bıraktı.<br />

İstasyon<br />

64 Sonbahar 2016

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!