Cinedergi 98
Binder98B
Binder98B
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Düşündürür, sorgulatır, yorumlatır, tartıştırır,<br />
hissettirir. Seyrederken gözlerimi yaşartan,<br />
yüreğimi büzen Bogaziçi Film Festivali’nde<br />
en iyi belgeel ödülünü alan Süheyla bunlardan<br />
biri mesela. Görme engelli bir kadının<br />
yaşama sevinci, mücadelesi, enerjisi ve<br />
hayata bütün zorluklara rağmen tutunması,<br />
hayallerinin peşinden koşması bana bir kez<br />
daha kendimi ve hayatı sorgulattı. Antalya’da<br />
izlediğim Nijer’de küçük bir bölgede yoksulluk,<br />
yoksunluk mücadelesi veren katarak<br />
hastaların öyküsünü anlatan Lamorde dünya<br />
nimetlerinin paylaşımındaki adaletsizliğin,<br />
sömürünün boyutlarını bir kez daha hatırlattığı<br />
için içimi yine yeniden burktu, sinirlendirdi<br />
beni, dünya sistemini sorgulattı. TRT Belgesel<br />
Ödülleri kapsamında Meysa’yı ise göz<br />
yaşlarımı sile sile izledim. Kalbim sıkıştı,<br />
ellerim titredi, insanlıktan, kendimden nefret<br />
ettim. Suriye’deki savaşta ölen kocasının ve<br />
ailesinin ardından 7 çocuğu ile Kilis’teki mülteci<br />
kampına sığınan bir kadın olan Meysa’nın<br />
öyküsü, gözleri, mücadelesi günlerce<br />
aklımdan çıkmadı.<br />
Belgeseller zor şartlarda hatta belki inatla<br />
üretilmeye devam ediyor. Bazı festivaller<br />
belgesellere hiç yer vermiyor, bazısı sadece<br />
gösteriyor, bazısı yarışmalı bölüm açıyor sembolik<br />
de olsa para ödülü veriyor ki bu bir sonraki<br />
yapım için önemli bir meblağ bile olabiliyor.<br />
Finans kaynaklarımız, destekçilerimiz ise<br />
hala aynı. Kültür Bakanlığı, TRT, çeşitli fonlar,<br />
bazı pitchingler, belgesel kanalları, küçük ayni<br />
destekler, imece usulü ve en önemlisi büyük<br />
tutkumuz…<br />
Gelelim belgesellerimizi nerede<br />
gösterdiğimize. Sinemada vizyona giren<br />
belgeller arasında yerli yapım olarak sadece<br />
Ah Yalan Dünya’da, Hatıraların Masumiyeti,<br />
Hasret ve Başgan yer alıyor. Gişeleri pek<br />
parlak değil. Festivallere baktığımızda gerek<br />
gösterim mekanları ve saatleri açısından<br />
gerek izleyiciye duyurulması açısından pek de<br />
etkin olduklarını söyleyemeyeceğim. Antalya<br />
Film Festivali’nde salondaki 10-12 kişiden<br />
biriydim. Boğaziçi Film Festivali’nde de durum<br />
farklı değildi. Ekipler biribirinin filmlerini izliyordu<br />
adeta aradaki 3-5 izleyiciyi saymazsak.<br />
Antakya Film Festivali ise tam bir faciaydı.<br />
Finale kalan belgeseller ve ekipleri seyirci ile<br />
buluşturulamadı bile. Gösterilen bir iki tanesi ise boş<br />
koltuklara sunuldu. Kayseri Altın Çınar ve Adana<br />
Altın Koza’da ise vaziyet biraz daha iyiydi. Salonlar<br />
ortalama 25-65 kişi arasında gidip gelmekteydi.<br />
Bana kalırsa burada çift yönlü bir etkileşim var . Belgesel<br />
severler kurmaca filmlerde olduğu kadar duyuru<br />
ve bilgilendirmeye maruz kalmıyorlar. Belgesel<br />
seyircisi özeldir genel geçer, bildik PR yöntemleri<br />
ile ulaşamazsınız. Onları, takip ettikleri mecralardan,<br />
mekanlardan, zamanlardan yakalamalısınız.<br />
Bir diğer yanı ise “belgesel izlerim, çok severim”