03.12.2016 Views

Cinedergi 98

Binder98B

Binder98B

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

taşınıyor. Elbette insanlar hikayelerini anlatılmaya<br />

devam edecekler sadece platformlar değişiyor.<br />

İşte bu yeni düzende kısa belgesellerin daha da<br />

önem kazanacağını düşünüyorum.<br />

Anlatım biçimlerine gelince, doğrusu anlatım<br />

dilinden çokça etkilendiğim bir belgesel<br />

hatırlamıyorum. Karakter takipleri, tanıklıklar,<br />

sözlü tarih, bilir kişi anlatımları, görüntü üstü metin<br />

seslendirme veya bütün bunların karması olan<br />

biçimler en çok kullanılan yöntemler. Bunların<br />

hiç birine karşı değilim. Konuya, içeriğe ve fikrin<br />

işleniş biçimene göre hepsi kullanılabilir.<br />

Hatta “klasik belgesel işte” deyip tanıklıklar<br />

veya bilir kişi söyleşileri veya görüntüye metin<br />

yazılarak oluşturulan yapılara küçümser bir tavırla<br />

yaklaşılmasına karşıyım ama! Klişe bir klasik<br />

anlatım tarzından bahsetmiyorum. Öyle bir açı,<br />

öyle bir resim yaparsınız ki, öyle bir içerik ve<br />

görsel kurgu yakalarsınız ki, o klasik anlatımla<br />

başarılı bir sinemtografi yakalarsınız. Önemli olan<br />

bu klasik anlatıma getirdiğiniz içerik ve görsel<br />

yorumdur. Antalya Film Festivali ile Mimarlık ve<br />

Kent Filmleri Festivali’nde seyircisiyle buluşan Bir<br />

Yenilgi’nin Anatomisi belgeseli buna çok güzel bir<br />

örnek. Evet klasik bir anlatım. Tanıklıklar ve bilir<br />

kişilerin yorumları ile oluşturulmuş bir içerik kurgusu<br />

var fakat merakla takip ediyorsunuz.Görüntü<br />

yönetimi ve kurgusundaki sinemasal anlatımla,<br />

müzik kullanımındaki denge ve kombinasyonla<br />

da başarılı bir yapım olmuş.<br />

Devam edersek en çok hoşuma giden ise,<br />

sözün çok az olduğu hatta hiç olmadığı sadcece<br />

görüntünün konuşturulmaya çalışıldığı bazı belgeseller<br />

izlemiş olmak. Adana Film Festivalin’de<br />

ödül alan Müsahip, Kayseri Film Festivali ödüllü<br />

Vefa ve Boğaziçi Film Festivali finalistlerinden<br />

Çeper’i bu tür denemelere örnek gösterebilirim.<br />

En son izlediğim Kara Atlas’ı ise farklı bir dil<br />

arayışı ile oldukça başarılı buldum. Antakya<br />

Film Festivali’nde juri üyesi sıfatıyla izlediğim<br />

belgesel; yerelden evrensele uzanan etkisiyle<br />

tüm dünyanın önemli bir sosyal ve çevre problemi<br />

haline gelen kömür tüketimini ve termik<br />

santral inşaatlarını, sinema sanatının inceliklerini<br />

kullanarak gerek görüntü yönetimi gerekse<br />

kurgudaki denemeleri ve ironik bir bakış açısıyla<br />

öyle güzel anlatmış ki. Zaten en iyi belgesel<br />

ödülününde sahibi oldu.<br />

İzlediğim filmleri sadece fikir, konu, dramaturjik<br />

yapı, yeni arayışlar ve sinematografik açıdıan<br />

değerlendirmiyorum. En önemli kriterlerimden<br />

biri de filmlerin bende bıraktığı tesir. Belgeseller<br />

insanın yüreğine, aklına, fikrine dokunur.<br />

Belkide kaçtığınız gerçeklerle yüzyüze getirir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!