Cinedergi 98
Binder98B
Binder98B
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
FİLMLERİ SADECE FRAGM<br />
GÖRE DEĞERLENDİRMEY<br />
Nasıl Yani filminin senarist ve oyuncusu Aykut Elmas<br />
ile filmde rol alan müzisyen Burak Kut hem filmlerini<br />
anlattılar hem de izleyicinin yeni denemelere<br />
hoşgörüyle yaklaşmasını beklediklerini söylediler.<br />
SERDAR AKBIYIK<br />
n İnternet fenomeni Aykut Elmas ve ekibi bu<br />
maceralarını sinemaya taşıdılar. Nasıl Yani<br />
filminin yaratıcıları yanlarına müzisyen Burak<br />
Kut’u da alıp yeni filmlerini kotardılar. Bu hafta<br />
vizyona giren komedi filminin izleyici tarafından<br />
çok beğenileceğini iddia eden ikili sinemaya olan<br />
sevgilerini de anlattılar.<br />
Filmin senaryosu da size ait. Senaryonun ortaya<br />
çıkış hikayesi nedir?<br />
Aykut Elmas: Ben, Uğur ve Halil bir üniversite<br />
söyleşisinden dönerken oluşturduk. Zaten böyle<br />
bir şey yazmayı düşünüyorduk. Bir yol macerası<br />
vardı aklımızda. Bu yol macerasının kahramanını<br />
bir dedeye dönüştürdük. Kaybolması gereken<br />
değerli bir obje lazımdı. Filmlerde yıllarca milli<br />
piyango, para, elmas kullanılmıştı. Biz de bunu<br />
bir tablo yapalım, Mona Lisa olsun dedik.<br />
Niye Mona Lisa oldu?<br />
Aykut Elmas: En güzel tarafı da o, dünya üzerinde<br />
paha biçilemeyen çok nadir eserlerden bir<br />
tanesi ve bu bir Türk’e kalsa başına neler gelebilir<br />
diye düşündük. Senaryo böyle böyle oluştu.<br />
Siz senaryoyu okuduğunuzda ne hissettiniz,<br />
neden bu projede yer almayı istediniz?<br />
Burak Kut: İlginç geldi senaryo. Daha önce<br />
çalıştığım yapım şirketinin işiydi. Aslında çok<br />
da benden beklenen türde bir iş değil. Çok<br />
kanıksanmış “efendi” bir tip olduğum için ters<br />
gelebilirdi. Başkası teklif etmezdi; oradaki<br />
arkadaşlarımızın beni yakından tanıma fırsatı<br />
oldu ve kafalarında böyle bir işi yapabileceğim<br />
fikri oluşmuş. Senaryodaki “Köpekdiş Kemal’i<br />
yapar mısın” diye sorduklarında ben de oyun-<br />
culuk adına ısınma turları yapma hevesim<br />
olduğumdan kabul ettim. Daha önce yaptığım<br />
karakter tamamıyla ezik, pasif , arkada triangle<br />
çalan bir tipti. Bunun tam tersine bir şey yapmak<br />
iyi denk geldi.<br />
Son dönemde bir komedi tarzı var. Sizin<br />
filminiz de bunu destekler nitelikte. Türk<br />
insanının karakterlerinden yola çıkan, siyasetten<br />
uzak duran bir komedi. Halbuki komedinin<br />
derdi eleştiridir, toplumsal, sosyal<br />
içerikli eleştiridir...<br />
Aykut Elmas: Komedinin temelinin eleştiri<br />
olduğuna katılmıyorum. Komedinin bir yönü<br />
eleştiridir bence. Neden böyle bir şey yazmadık,<br />
çünkü siyasi hiç bir şey düşünmedik. Çünkü<br />
politikayla ilgilimiz yok, bana sorarsanız hepsi<br />
aynı özünde. O yüzden böyle bir eleştiriye hiç<br />
girmedik. Eleştirmeye değer bile bulmadık.<br />
Sizin komediye yaklaşımınız nedir?<br />
Burak Kut: Çok sıcak bakıyorum. Gündelik<br />
hayatımda espri yapmayı seven bir insanım,<br />
tabii dozunda. Başlangıç dönemimiz öyle bir<br />
dönem ki, Türkiye’nin en saygın komedyenleriyle<br />
beraber büyüdük. En büyük isimler yakın<br />
arkadaşlarımdı. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi.<br />
Orada biz örselendik, “Ben varken sen<br />
yapamazsın” gibi, “Biz şaka yapamaz mıyız bizim<br />
de içimizden geliyor” gibi şakalaşmalarımız<br />
olurdu. Ben seviyorum. Kafam da öyle çalışıyor.<br />
Benim hayatımda var, yabancılar sense of humor<br />
diyorlar, içimde var. Çocukluk zamanımdan<br />
gelen bir yatkınlığım var. Bizim zamanımızda<br />
Küçük Hüsamettinler, Levent Abiler (Kırca)<br />
vardı. Onların taklidini yapan bir çocuktum. Sevi-