03.12.2016 Views

Cinedergi 98

Binder98B

Binder98B

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

PR’cısı Banu Bozdemir (SİYAD) benim ismimi<br />

de festivale katılmam için konuk listesine<br />

eklemişti ama son hafta “çağıramıyoruz”<br />

demişler, mesele yapmak olmaz işime<br />

gücüme baktım ancak adamlar kendi jüri<br />

başkanlarına bile son dakikada bilet almışlar!<br />

Şu an herkes<br />

Antakya’dan<br />

konuşuyor, Antakya<br />

Film Festivali<br />

yeni bir<br />

festival tartışması<br />

başlattı. Cumhuriyet<br />

gazetesinden<br />

Ceren Çıplak’ın<br />

haberini okudum;<br />

festival direktörünün<br />

çelişkili<br />

açıklamalar<br />

yaptığından<br />

bahsediyordu.<br />

Akşamüzeri ise gazetenin kültür<br />

sanat şefi Emrah Kolukısa<br />

ile görüştüm, o<br />

da “Mustafa Kara,<br />

Kalandar Soğuğu<br />

filmini festivalden<br />

çekti” dedi. Bunlar hoş<br />

şeyler değil, Antakya’ya<br />

bir soralım, siyasi bir<br />

mesele yoksa insanlar<br />

neden çekiyor filmlerini,<br />

neyi beceremiyorsunuz?<br />

Bu arada, kısa filmcileri hiç<br />

arayıp sormamışlar bile...<br />

O<br />

genç uzun metrajını çektiğinde bunu<br />

unutmasın. Antakya tuhaf bir şekilde başladı<br />

ve bitti. Murat Saraçoğlu’nu “Tarık Akan’ı<br />

anacağız, sizin filminizi de göstermek istiyoruz,<br />

sizi Antakya’ya davet ediyoruz” diye<br />

işinden gücünden edip sonra da unutuyorlar,<br />

festivalden çekilen filme “en iyi film” ödülünü<br />

veriyorlar, pes! Evet, ben de biliyorum<br />

bunlar uluslararası film festivalleri ama o<br />

“uluslararası” kısmını özellikle yazmıyorum<br />

çünkü bu festivallere el veren bürokratların<br />

da yapan iş bilmezlerin de -Malatya’yı hariç<br />

tutarım orada Türkiye’nin en iyi festival ekiplerinden<br />

biri vardı- “film festivali” meselesine<br />

yaklaşımı bir kasaba panayırı düzenlemekten<br />

fazlası değil. Koskoca festivalin organizatörüne<br />

“3 tane Haneke filmi say” desen<br />

sayamaz, bazılarında işte bu kadar sinemadan<br />

uzak adamlar var işin içinde…Peki, bu suntadan<br />

mamul festivallerin yapılmasındaki<br />

isteklendirme ne?<br />

Deli mi bu insanlar,<br />

neden bu kadar<br />

yükün altına giriyorlar?<br />

Bazen<br />

siyasi bir güç kazanmak<br />

için, bazen<br />

de bakanlıktan,<br />

belediyeden, valilikten<br />

gelen fonlardan<br />

nemalanmak<br />

için yapılıyor bu<br />

ve iş öyle bir noktaya<br />

geldi ki Kültür<br />

bakanlığının her<br />

festivali bir denetmen<br />

ataması şart<br />

oldu. Artık birilerinin<br />

“verdiğimiz parayı<br />

nasıl ve nerelere<br />

harcıyorsunuz?”<br />

diye sorması<br />

lazım.<br />

Elbette kimse<br />

kendi kendine festival<br />

yapamaz, bizde de hata çok;<br />

“festival yapıyorum” diyene tuzluğu kapıp<br />

koşuyoruz! Hiçbir sinemacı filmini gönderdiği<br />

festivali sorgulamaz, sinema entelektüelleri de<br />

“aman ne olacak gidip gezelim, 3-5 gün” derse<br />

bu iş böyle devam eder, birileri de bizim üstümüze<br />

biner ve vurur kırbacı!<br />

Yazının sonunda, yiğidi öldürüp hakkını<br />

yemeyelim; Antalya Film Festivali her yıl<br />

katıldığım ve en çok eleştirdiğim festivallerin<br />

başında gelir ancak belediye başkanı<br />

Menderes Türel’in “iyi bir festival yapmak”<br />

konusunda büyük isteği ve gayreti var. Önceki<br />

başkan Mustafa Akaydın da öyleydi. Film festivali<br />

olan diğer şehirlerde ise böyle belediye<br />

başkanlarına rastlamıyoruz ne yazık ki, onlar<br />

daha çok Türkan Şoray ile fotoğraf çektirmenin<br />

derdindeler!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!