08.10.2016 Views

’ETKİN PİŞMANLIK’

FILE_952c99-7a9f4a-cf3222-32755b-a78243-104058

FILE_952c99-7a9f4a-cf3222-32755b-a78243-104058

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yayvan,<br />

genişçe<br />

sepet<br />

Zıt<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu ve<br />

sunucu<br />

Son,<br />

Havı olan<br />

sonraki<br />

Cet<br />

Bir şeyin<br />

içindeki<br />

öz, lüp<br />

Halat ucu<br />

Ad Yayla<br />

Lise derecesindeki<br />

okul<br />

Bir ada<br />

ülkesi<br />

. ve Siyah<br />

(H.Ziya<br />

Uşaklıgil)<br />

Vezniyet<br />

Kışla<br />

vb.deki<br />

yatak yeri<br />

Kendi<br />

kendine söz Erdişi Karanlık<br />

verme<br />

Fotoğraftaki<br />

güzel<br />

oyuncu<br />

Ab<br />

İçten,<br />

yürekten<br />

Eşi ölmüş<br />

veya eşinden<br />

boşanmış<br />

olan<br />

Madenî<br />

Yaşça<br />

boyalarla<br />

daha küçük<br />

Azotlu bir<br />

olan<br />

resim yapma madde<br />

yöntemi<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu<br />

Harekât<br />

merkezi<br />

Renyum<br />

simgesi<br />

Bükülmüş,<br />

eğilmiş olan<br />

Dilsiz<br />

Çayın tavı<br />

Mavera<br />

Sevap<br />

Gemiler için<br />

yapılmış<br />

ara havuz<br />

Manual<br />

Erkek<br />

kişi<br />

Sı hi<br />

tesisa ta<br />

bağlantı<br />

parçası<br />

Yapılan iş<br />

Telefon<br />

hitap sözü<br />

Çıkma,<br />

ileri gelme<br />

Gene likle<br />

etle<br />

beslenen,<br />

etobur<br />

İşaret<br />

sıfatı<br />

İnsan<br />

Kamıştan<br />

Çok<br />

bir üflemeli<br />

çalgı<br />

karşıtı<br />

Hayvanın<br />

başlığına<br />

veya<br />

Göçebelerin<br />

konak yeri<br />

tasmasına<br />

bağlanan ip<br />

İntikal<br />

Kaplumbağa<br />

Kuyruklu bir<br />

maymun<br />

Dâhil<br />

Dolaşma<br />

Düet<br />

Kadınların<br />

kulandığı<br />

bir söz<br />

Sonu<br />

olmayan<br />

Durmadan<br />

kılıç<br />

gelecek<br />

sa layarak<br />

zaman<br />

Zayıf<br />

ve kuru<br />

(kimse)<br />

Ünlem<br />

Çokluk<br />

birinci kişi<br />

Ergen<br />

Ansızın<br />

O yer<br />

Karakter<br />

Yabancı<br />

Uydurma<br />

Asklı sebep,<br />

mantarlara bahane<br />

özgü üreme<br />

organı Lastik<br />

ağacı<br />

Amerika<br />

elmasından<br />

Sonradan<br />

Kul, köle<br />

çıkan zamk<br />

olan, dıştan Lot<br />

Güç,<br />

gelen<br />

ku vet<br />

Maznun<br />

Saat yapan,<br />

onaran veya<br />

satan<br />

Muhtıra<br />

Ekmek ve<br />

yemek<br />

Kıvrımlı<br />

İnmiş<br />

olan<br />

Doruk,<br />

zirve<br />

Fasıla<br />

Doğru,<br />

gerçek<br />

. Oteli<br />

(Ömer Kavur<br />

filmi)<br />

Ölen<br />

insanın<br />

vücudu<br />

Tahtadan<br />

tarım aracı<br />

Umut<br />

Macera<br />

Adlar,<br />

isimler<br />

Gezgin,<br />

turist<br />

Ku lanma<br />

süresi<br />

Rüzgâr<br />

Üç ayrı<br />

etekten oluşmuş<br />

giysi<br />

Basılı,<br />

basılmış<br />

(kâğıt,<br />

kitap vb.)<br />

Parşömen<br />

Lakin<br />

Küçük<br />

maşa veya<br />

cımbız<br />

Kalp<br />

kadın veya<br />

erkek<br />

Faiz,<br />

ürem<br />

Ülkü<br />

Ozan<br />

Tahıl<br />

yığını<br />

Beslenen,<br />

besiye<br />

çekilmiş<br />

hayvan<br />

Mikroskop<br />

camı<br />

Meleke<br />

Renyum<br />

simgesi<br />

Büyük<br />

a ne<br />

Sunma<br />

Antimon<br />

simgesi<br />

Brunei<br />

internet kodu<br />

Yemek<br />

Şube<br />

(kısaca)<br />

Kemerli ve<br />

çıkıntılı şey<br />

veya yer<br />

Bakınız<br />

(kısaca)<br />

Ş ilik<br />

Kayak<br />

Şilep<br />

işleten<br />

kimse<br />

İsim<br />

Kamu<br />

Dizi, sıra İktisadi<br />

Teşebbüsü<br />

Kanıtlanabilen<br />

bilimsel<br />

Yeni<br />

önerme<br />

karşıtı<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu<br />

Yankı<br />

Santos Nobel Ödülü’nü<br />

HALKINA iTHAF ETTi<br />

KOLOMBIYA Devlet Başkanı<br />

Juan Manuel Santos,<br />

Nobel Barış Ödülü’nü aldığı<br />

için onur duyduğunu ve bu<br />

ödülü Kolombiya halkına<br />

ithaf ettiğini söyledi.<br />

Manhattan Köprüsü’nde<br />

Putin posteri<br />

ABD’NIN New York şehrindeki<br />

Manhattan Köprüsü’ne Rusya<br />

Devlet Başkanı Vladimir Putin’in<br />

posteri asıldı. Posterin üstünde<br />

ise ‘peacemaker’ (barıştırıcı, barış<br />

elçisi) yazıldı.<br />

* Sayfa 6 * Sayfa 2<br />

TÜRKİYE’NİN<br />

MARVEL’İ<br />

YAYINLANDIĞI ilk günden bu yana, tüm Türkiye’de<br />

büyük beğeniyle seyredilen Kertenkele<br />

“Yeniden Doğuş” dizisi, şimdi de Türkiye’de<br />

herkesin çok seveceği birbirinden fantastik<br />

karakterleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.<br />

* Sayfa 2<br />

Mülteci çocuklara<br />

kitap aldı<br />

iLK GEÇiŞi ERDOĞAN YAPACAK<br />

Tarihi gün bugün!<br />

ABD’LI oyuncu, şarkıcısı ve söz<br />

yazarı Lindsay Lohan, 2. Sultanbeyli<br />

Kitap Fuarı’nda aldığı kitapları,<br />

mülteci çocuklara hediye etti.<br />

* Sayfa 11<br />

Göztepe-Kazlıçeşme arasında seyahat süresini 100 dakikadan 15 dakikaya indirecek olan Avrasya Tüneli’nde sona<br />

gelindi. 20 Aralık’ta açılacak dev projede asfalt çalışması tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün<br />

kendi kullanacağı makam otomobiliyle Avrupa yakasından Asya yakasına geçerek tünelden ilk geçişi gerçekleştirecek.<br />

* Sayfa 10<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ www.gazetebirlik.com<br />

Fiyatı: 50 Kuruş<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine<br />

Erdoğan ile birlikte Yavuz Sultan Selim<br />

Köprüsü’nden de kendi kullandığı araçla geçmişti.<br />

BAŞBAKAN YILDIRIM:<br />

BAĞDAT’IN AÇIKLAMALARI<br />

FEVKALADE<br />

TEHLIKELI VE<br />

KIŞKIRTICI<br />

BAŞBAKAN Yıldırım, Irak Başbakanı<br />

İbadi’nin ‘Türk askeri kendini piknikte<br />

sanmasın’ sözleri hakkında, “Bağdat’ın bu<br />

ve buna benzer açıklamalarını fevkalade<br />

tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum.” dedi.<br />

* Sayfa 10<br />

<strong>’ETKİN</strong><br />

<strong>PİŞMANLIK’</strong><br />

HARABEYE DÖNEN HALEP’İ<br />

HAVADAN GÖRÜNTÜLEDİLER<br />

SURİYE’NİN kuzeyinde 4 yıldır Beşşar<br />

Esed rejimi, son 1 yıldır da Rusya’nın<br />

şiddetli saldırılarına hedef olan Halep’teki<br />

Adalet Bakanı Bozdağ, Gülen örgütüne<br />

yönelik soruşturmanın şüphelilerine<br />

seslendi: Herkes bildiğini anlatsın. Etkin<br />

pişmanlık hükümlerinden yararlanma<br />

imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin<br />

tahribat, havadan görüntülendi. AA ekiplerinin<br />

insansız hava aracı (İHA) ile çektiği<br />

görüntüler, Özgür Suriye Ordusu’nun Halep’e<br />

girdiği 22 Temmuz 2012’den bu yana<br />

ağır saldırı altında olan kentin Tarık el-Bab<br />

semtindeki yıkımı gözler önüne serdi.<br />

YALANLARI KULLANIYORLAR<br />

n “Fetullahçı Terör Örgütü, maalesef<br />

toplumumuzu böldü, aileleri böldü.<br />

Karıyla koca arasına fitne soktu, ana<br />

babayla evlat arasına fitne soktu,<br />

devletle vatandaş arasına fitne soktu,<br />

herkesi birbirinden ayırdı, birbirinin<br />

karşısına dikti” diyen Bozdağ, uyardı:<br />

Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü<br />

irtibatlısı olduğu nedeniyle haklarında<br />

işlem yapılan vatandaşlarımız, onların<br />

ailelerinin daha da dikkatli olmaları<br />

lazım. Çözülmeyi önlemek, itirafçılığı<br />

engellemek için onlara karşı da bu<br />

yalanları daha fazla kullanıyorlar.<br />

* Sayfa 11<br />

MEHMET ÖZHASEKİ:<br />

15 MİLYAR LİRALIK<br />

TAŞINMAZ<br />

DEVLETE GEÇTI<br />

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet<br />

Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü’ne<br />

(FETÖ) ait okul, yurt ve vakıfların<br />

içerisinde olduğu toplam 15 milyar liralık<br />

taşınmazın devlete geçtiğini bildirdi.<br />

Onlarca<br />

medeniyetin<br />

bıraktığı<br />

miras<br />

PALU* Sayfa 8<br />

TAM SAYFA BULMACA<br />

14 Dünya<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Toplumca<br />

hoş karşılanmayan<br />

Çeper Yan<br />

* Sayfa 4<br />

* Sayfa 4<br />

IRAK iLE KRiZ SÜRPRiZ DEĞiL<br />

FETÖ’ye hizmet<br />

etmeyen Avrupalılar<br />

da varmış…<br />

İlnur ÇEVİK<br />

n Sayfa 3<br />

Vergi borcunu günü<br />

gününe ödeyene<br />

indirim geliyor<br />

MALIYE Bakanı Naci Ağbal, “Önümüzdeki<br />

dönemde, vergi borçlarını hiç aksatmadan<br />

günü gününe ödeyen vatandaşlarımıza,<br />

vergi kayıtlarında da herhangi bir sorunları<br />

yoksa gelir veya kurumlar vergisinde<br />

indirim getireceğiz” dedi. * Sayfa 8<br />

Doğrusal<br />

olmayan savaş<br />

Abdullah<br />

AĞAR<br />

CHP terör saldırısında<br />

hayatını kaybeden<br />

üyelerini unutmadı<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba,<br />

Ankara Tren Garı önünde meydana gelen<br />

terör saldırısında hayatını kaybeden partili<br />

üyelerin anısına “Bizim Çocuklar” adlı<br />

kitap ile “Baba ben de gideyim mi?” isimli<br />

belgesel hazırladıklarını bildirdi. * Sayfa 11<br />

Ölümün boynu<br />

bükük hali..<br />

TÜRK Silahlı Kuvvetleri, Hakkari genelinde<br />

toplam 374 teröristin öldürüldüğünü<br />

açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK),<br />

Çukurca’da 4 Ekim 2016 tarihinde başlayan<br />

Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş<br />

Bahri Uçuş Operasyonu’nda 30 Ağustos<br />

2016’dan bu yana toplam 254, Hakkari<br />

genelinde ise toplam 374 teröristin öldürüldüğünü<br />

açıkladı.<br />

* Sayfa 11<br />

NATO<br />

Lokantası’nda bir<br />

öğle yemeği<br />

Funda<br />

ÖZKALYONCU Halil İbrahim İZGİ n Sayfa 11<br />

n Sayfa12 n Sayfa 7<br />

HAİNE GEÇİT YOK!<br />

POTADA SEZON BAŞLIYOR 16 MİLLİLER İZLANDA’DA 17 SOW: BEŞİKTAŞ’TAN TEKLİF ALDIM 17<br />

ANALiZ<br />

HABER<br />

* Sayfa 15<br />

TSK açıkladı! 374 PKK’lı öldürüldü<br />

Dövülen imam,<br />

savunulan şort<br />

Zeynep BAYRAMOĞLU


28 EKİM 2016 CUMARTESI<br />

PEMBELER<br />

içinde Beyonce<br />

YENI albümü ‘Lemonade’le bu<br />

yaz listeleri kasıp kavuran Beyonce,<br />

önceki gün New York’ta objektiflere<br />

takıldı. Baştan ayağa toz pembe kombiniyle<br />

dikkat çeken Grammy ödüllü<br />

şarkıcının, annesi Tina Knowles’ı<br />

ziyarete gittiği öğrenildi. Beyonce,<br />

kendisini görüntüleyen gazetecilere<br />

gülümsemekle yetindi.<br />

Manço Çelik<br />

ÇELIK, 19’uncu albümünü 29<br />

Ekim’de Arpej Müzik etiketiyle çıkarmaya<br />

hazırlanıyor. Florya’daki Galapagos<br />

Restaurant’ta sahne alan şarkıcı<br />

“90’lı yıllardaki şarkılara çok benzeyen<br />

Çelik şarkıları var. Zirveyi görmüş bir<br />

şarkıcı olarak bulunduğum yerden çok<br />

mutluyum” dedi. Çelik, bıyıklı yeni<br />

imajıyla Barış Manço’ya benzetildi.<br />

Magazin<br />

haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

KERTENKELE, FANTASTİK KARAKTERLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR...<br />

TÜRKİYE’NİN MARVEL’İ<br />

Yayınlandığı ilk günden bu yana, tüm Türkiye’de büyük beğeniyle seyredilen<br />

Kertenkele “Yeniden Doğuş” dizisi, şimdi de Türkiye’de herkesin çok<br />

seveceği birbirinden fantastik karakterleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.<br />

Seyircilerden büyük ilgi<br />

gören dizi süper güçleri<br />

olmayan, süper kahramanlarla<br />

ekranlara gelirken,<br />

içinde işlenen konuları ve<br />

kahramanlarıyla yeni sezonda<br />

oldukça sürükleyici bir serüvene<br />

dönüşüyor. Kısa sürede<br />

izleyiciler tarafından oldukça<br />

beğenilen “Kertenkele” dizisi<br />

fantastik karakterleri olan<br />

Maskeli kız ve Ay Yıldızlı<br />

adamla izleyiciler tarafından<br />

Türkiye’nin Marvel’i benzetmesini<br />

aldı.<br />

Komedi ve eğlencenin<br />

yanı sıra iyi kahramanların,<br />

kötülere karşı olan mücadelesinin<br />

önemli bir yer tuttuğu<br />

dizi, fantastik karakterleriyle<br />

aksiyon filmlerini aratmayan<br />

sahneleriyle ekranlara geliyor.<br />

TÜRK DİZİLERİ İÇİNDE BİR ÖNCÜ<br />

KERTENKELE dizisi fantastik<br />

karakterleriyle Türkiye’deki diziler<br />

arasında bir ilke imza atıyor.<br />

Kedi kız, Ayyıldız’lı adam, Akıncı,<br />

Kızıl Ejder ve Ateş karakterleriyle<br />

yeni kahramanların yer<br />

alacağı diziler içinde ayrıca bir<br />

öncü olan Kertenkele “Yeniden<br />

Doğuş” dizisi, Hollywood sahnelerini<br />

aratmayan temposu yüksek<br />

sahneleriyle kötülerin büyük<br />

yıkımlar bıraktığı bir dünyada,<br />

kahraman karakterlerin insanları<br />

nasıl korumaya çalıştığını da fantastik<br />

bir dille anlatıyor.<br />

Ahmet Kayakesen’in Murat<br />

Komiser ve AY YILDIZ’ lı adam<br />

olarak iki farklı rolle başrolünü<br />

üstlendiği dizide, adaletin savaşçısı<br />

olan kahramanımız zorda<br />

kalanların savunucusu, çaresizlerin<br />

ise yardımcısı olurken, dizinin<br />

diğer başrolü Asena Tuğal<br />

ise, gücünü nerede ve ne zaman<br />

kullanması gerektiği konusunda<br />

profesyonel eğitim alan, dövüş<br />

sanatları konusunda uzman Maskeli<br />

kızı ve Zeynep karakterini<br />

canlandırıyor. Kertenkele “Yeniden<br />

Doğuş” dizisinde, Ay Yıldız’lı<br />

kahramanın, Maskeli kızın ve Yılmaz<br />

komiser karakterinin yer aldığı<br />

heyecan dolu sahneler, bu<br />

akşam yayınlanacak olan 74. bölümüyle<br />

izleyiciye soluksuz saatler<br />

yaşatacak.<br />

Putin afişi<br />

astılar!..<br />

KIM tarafından asıldığı belli olmayan<br />

afişte “Barış elçisi” ifadesinin yazdığı görüldü.<br />

6x9 metre boyutlarındaki afişte<br />

Rusya ve Suriye bayraklarının önünde<br />

poz veren Putin fotoğrafı yer alıyor.<br />

POLİSLER PUTİN’İ İNDİRDİ<br />

Aynı zamanda bugün 64 yaşına<br />

giren Rusya liderinin doğum günü. Bir<br />

saat kadar köprüde kalan afiş polisler<br />

tarafından köprüden indirildi ve asanlar<br />

hakkında soruşturma başlatıldı.<br />

Olayla ilgili henüz bir gözaltı olmazken,<br />

New York Times’a görgü tanıkları<br />

afişi iki adamın astığı bilgisini verdi.<br />

FOTOĞRAFLAR: ŞAFAK GÜVEN<br />

‘Vatanım Sensin’ için<br />

geri sayım başladı<br />

HALIT Ergenç, Bergüzar Korel<br />

ve Onur Saylak’ın başrollerini paylaştıkları<br />

‘Vatanım Sensin’ ekrana<br />

gelmek için gün sayıyor. Dizide,<br />

Türkiye’nin ve İzmir’in yaşadığı işgal<br />

günlerinin anlatıldığı sahnelerin<br />

çekimleri, İstanbul’da kurulan<br />

dev platoda yapılıyor. Sanat grubu,<br />

hikayenin geçtiği 1900’lerin<br />

ikonik mekanlarını, semtlerini ve<br />

şehirlerini, dönemin mimari diline<br />

uygun olarak yeniden inşa etti.<br />

Yardım derneklerinin<br />

ROBIN HOOD’u<br />

2000 yılında Yeni Asır Gazetesi’nin açtığı<br />

güzellik yarışmasında Türkiye Erkek<br />

Güzeli ve ardından İngiltere’de yapılan<br />

model yarışmasında Dünya Birincisi seçilen<br />

Asil Çağıl, yardım dernekleri ve vakıf organizasyonlarının<br />

aranılan ismi haline<br />

geldi…<br />

Meslek hayatında pek çok markanın<br />

yüzü olan Asil Çağıl, 2009<br />

yılında kurduğu ve kendi adını<br />

taşıyan event ofis bünyesinde sosyal<br />

sorumluluk projelerine verdiği<br />

destekle Türkiye’nin önde gelen<br />

vakıf ve derneklerinin kapısını<br />

çaldığı bir isim oldu.<br />

Asil Çağıl<br />

Açelya Akkoyun<br />

önerdi, PRİL<br />

gerçekleştirdi<br />

ABD’DE TÜRK MUTFAĞI<br />

VE YEMEKLERI TANITILDI<br />

PRIL, Hindistan cevizi ve bitki özlü<br />

“Açelya’nın Mutfak Sırları” serisi<br />

ile mutfaklara yenilik getirdi. Ürün<br />

lansmanını marka yüzü Açelya<br />

Akkoyun ile birlikte gerçekleştirdi.<br />

Sanatçı kişiliğiyle olduğu kadar,<br />

sevgi dolu bir anne olarak da beğeni<br />

kazanan Açelya Akkoyun, mutfakta<br />

da örnek oluyor. Bir herbalist olarak<br />

doğal ve sağlıklı beslenmeye çok<br />

dikkat eden Akkoyun, mutfağında<br />

çok özel tarifler hazırlıyor. Düzenli<br />

olarak spor yapan Açelya Akkoyun,<br />

yağ ve şeker oranı düşük olduğu<br />

için kalorisi olmayan, susuzluğu<br />

gideren mineraller içeren ve antioksidan<br />

özelliği bilinen, bu nitelikleri<br />

nedeniyle de sporculara önerilen<br />

Hindistan cevizi suyunu mutfağından<br />

eksik etmiyor. Sanatçı, aynı zamanda<br />

enerji veren bu meyveyi, çok<br />

yoğun bir günün ardından veya çok<br />

fiziksel aktivite yaptığı bir günün<br />

sonunda da tüketiyor.<br />

ABD’nin New York kentinde,<br />

düzenlenecek Türk Restoran<br />

Haftası öncesinde Türk mutfağı<br />

tanıtıldı. New York’ta 21-30<br />

Ekim’de Kültür ve Turizm Bakanlığının<br />

öncülüğünde gerçekleştirilecek<br />

Türk Restoran Haftası öncesinde,<br />

aşçı Didem Şenol tarafından yemek<br />

sunumu gerçekleştirildi.<br />

Didem Şenol, Macy’s mağazasının<br />

içindeki De Dustibus Aşçılık Okulunda<br />

“Türkiye’nin Mutfak<br />

Mirası: Tatlar ve Renklerin<br />

Uyumu” başlıklı sunumunu<br />

yaparken, diğer Türk aşçı<br />

Esra Acar da<br />

salonda bulunan<br />

Amerikalı<br />

izleyiciler<br />

için, Türkiye’in<br />

en iyi<br />

şaraplarıyla<br />

eşleştirilmiş<br />

şekilde<br />

5 çeşit yemek<br />

hazırladı.<br />

Sunum sırasında Türkiye’nin kültürel<br />

ve tarihi mirası anlatıldı. New<br />

York Türk Kültür ve Turizm Ofisi sorumlusu<br />

Zehranur Ceylan ve Finn<br />

Partners PR firması Başkan Yardımcısı<br />

Haldun Dinççetin, , ofis olarak<br />

New York’ta ilk defa Türk Restoran<br />

Haftası düzenlediklerini bildirdiler.<br />

9 TÜRK RESTORANI KATILIYOR...<br />

Haftayı geleneksel hale getirmeyi<br />

düşündüklerini belirten<br />

Dinççetin, etkinlik çerçevesinde İstanbul’da<br />

restoran sahibi ve şef<br />

Didem Şenol’u getirterek, ABD<br />

medyasına Türk yemekleri sunumu<br />

yaptıklarını kaydetti. Dinççetin<br />

“Amerikalıların<br />

Türk restoranlarına<br />

gidip Türk<br />

yemeklerini<br />

denemesini<br />

arzu ediyoruz” dedi.<br />

New York Türk Restoran<br />

Haftasına kentteki<br />

9 Türk restoranının katılacağını<br />

bildirdi.<br />

Türk aşçı Didem Şenol, (sağ 2) 21-30 Ekim tarihleri arasında Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın öncülüğünde New York’ta düzenlenecek Türk Restoran Haftası<br />

öncesinde, De Dustibus Aşçılık Okulu’nda bir yemek sunumu gerçekleştirdi.<br />

Sunuma Türkiye’nin New York Başkonsolosu Ertan<br />

Yalçın (sağda) da katılırken, Türk Kültür ve Turizm<br />

Ofisi yetkilisi Zehranur Ceylan (sol 1) ve Finn<br />

Partners PR’ın Başkan Yardımcısı Haldun Dinççetin<br />

(sol 1) etkinliğin ev sahipleri arasında yer aldı.


48 EKİM 2016 CUMARTESİ Kültür-Medeniyet haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

ONLARCA MEDENIYETIN BIRAKTIĞI MIRAS:<br />

PALU<br />

Antik çağlardan günümüze<br />

kadar uzanan tarih birikimiyle<br />

her adımınızda sizi zaman<br />

yolculuğuna çıkaran Palu,<br />

ilçeyi ziyaret edenlere<br />

onlarca medeniyetin<br />

izlerini görebilme<br />

imkanı sağlıyor.<br />

Urartu medeniyetinden kalma kaya tünelleri,<br />

su sarnıçları, kaya mezarları, kaya<br />

merdivenleri, tapınakları ve Urartu Kralı<br />

Menua tarafından dikilen 3 bin yıllık kitabenin<br />

yanı sıra Palu, Kültür ve Tabiat Varlıkları Listesi’nde<br />

çok sayıda tarihi esere sahip çok eski bir<br />

yerleşim yeri. İpek Yolu güzergahında bulunan<br />

Elazığ’ın ilçesi Palu, tarihte çok önemli bir ticaret<br />

merkeziydi. Palu, Artuklu dönemindeyken<br />

başkent olma özelliği taşıyordu.<br />

ONLARCA MEDENIYET GÖRDÜ<br />

Palu, Elazığ’ın birçok medeniyetin izini taşıyan her<br />

an bir kalıntıyla karşılaşabileceğiniz deniz seviyesinden<br />

844 metre yükseklikteki ilçesidir. Bölge,<br />

M.Ö 5000 yıllarına ait kalıntılara sahip olup,<br />

eski çağlarda Urartular, Sümerler, Hurriler, Hititler,<br />

Asurlular, Persler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar,<br />

Emeviler, Abbasiler dönemlerine tanıklık<br />

etmiştir. Türk akınlarının başlamasıyla önce bölgeye<br />

Çubukoğulları, Artukoğulları Beyliği ve<br />

Anadolu Selçukluları hakim olmuş, daha sonra<br />

İlhanlılar, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular<br />

hükmetmiştir. Çaldıran Zaferi’nin ardından<br />

Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılıp,<br />

Cemşid Bey’e emanet edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu<br />

döneminde Palu, Hükümet Sancağı<br />

statüsüne erişmiş, babadan oğula Cemşid Bey<br />

ailesi tarafından yönetilmiştir. Cemşid Bey ailesinin yeni<br />

kuşaklarından hala Palu’da yaşamlarını sürdüren akrabaları<br />

yer alıyor. Aileden birisi vefat ettiği zaman Cemşid<br />

Bey Külliyesi’ne defnediliyor. Cemşid Bey Külliyesi, 16.<br />

yüzyılda yapılmış, camii, türbe, medrese ve hazire olarak<br />

dört bölümden oluşuyor. Külliye, yerli mimarinin en güzel<br />

örneklerinden biridir. Mezar taşındaki çift servi, geometrik<br />

desenler ve geçmeler, bölgede bulunan klasik anlayışla işlenen<br />

motiflerin tek örneğidir.<br />

ELAZIĞ Valiliği himayesinde<br />

Palu Kaymakamlığınca<br />

yürütülen, T.C.<br />

Başbakanlık Tanıtma<br />

Fonu tarafından finanse<br />

edilen ve Elazığ Belediyesi,<br />

Palu Belediyesi, İl Kültür<br />

Turizm Müdürlüğünce<br />

de desteklenen “Palu Kale<br />

Yolu Tarihi ve Turistik Alan<br />

Düzenlenmesi” projesi<br />

1<br />

Sema SEZEN<br />

ARTI<br />

+SANAT<br />

sezensema@hotmail.com<br />

başlatıldı. Palu Belediye<br />

Başkanı Mehmet Sait Dağoğlu<br />

ve Palu Kaymakamı<br />

Mehmet Öztürk, tüm çalışmaları<br />

adım adım takip<br />

ediyor. Belediye Başkanı<br />

Dağoğlu, avuç avuç Palu<br />

toprağını daha da güzelleştirmek<br />

için çam ağaçları<br />

dikim çalışmaları da<br />

yapıyor.<br />

ÜÇ BIN YILLIK KANDIL IZI<br />

Palu Kalesi’nin altında yer alan<br />

Urartu kaya mezarlarının bulunduğu<br />

odalarda, sadece Urartu<br />

değil, diğer medeniyetlerin izlerine<br />

rastlamak da mümkün. Urartular döneminden<br />

sonra bu kaya mezarlarının<br />

kilise olarak kullanıldığına dair ibareler<br />

bulunuyor. Sol taraftaki kaya mezarı<br />

odasında girildiğinde duvarda oyma<br />

haç işaretini görmeniz mümkün. Beni<br />

en çok etkileyen görüntülerden biri,<br />

Urartu kralı Menua’nın kitabesinin yanından<br />

kaya mezarlarına inildiğinde<br />

ilk kaya mezarı odalarından soldaki<br />

küçük olanında kandil konulan boşlukta<br />

rastladığım is izi oldu. Çocuk<br />

mezarı olduğu tahmin edilen odada<br />

(büyük ihtimalle kralın soyundan),<br />

sunağın yanındaki boşlukta yanan<br />

kandil, belki de çocuğun annesi tarafından<br />

sık sık ziyarete geldiği zaman<br />

yakılmıştı. İlk aklıma gelen, “bu is izi<br />

üç bin yıllık olabilir mi?” sorusu olmuştu.<br />

Olabilir, ancak Urartulardan sonra<br />

kullanan diğer medeniyetlerden kalma<br />

izler de olabilir. Bu kaya mezarları<br />

ev gibi yapılmış. Öte yandan kalenin<br />

altında temizleme çalışmaları devam<br />

eden kaya tünelinin sonunda ne çıkacağı<br />

konusu da en çok merak ettiklerim<br />

arasında yer alıyor. Tünelde çalışan<br />

işçileri azimli çalışmalarından dolayı<br />

tebrik ediyorum. Yönü aşağı doğru<br />

eğilen ve kaya merdivenleri bulunan<br />

kaya<br />

tüneline<br />

tutunarak<br />

inmek bile inanılmaz<br />

meşakatliyken, işçiler<br />

o tüneli canla başla balçıktan<br />

temizlemeye devam ediyor. Tünelden<br />

20 metre aşağıya inildiğinde zifiri<br />

karanlık ve küçük bir oda görülüyor.<br />

Kaya tünelinin temizlenme çalışması<br />

sonunda ne çıkacağı konusunda yeraltı<br />

şehri, mezar odası veya Palu merkeze<br />

doğru uzanan bir geçit olduğu<br />

varsayımlarında bulunuluyor. Erzak<br />

odası olma ihtimalin de olduğu söyleniyor.<br />

Kalenin aşağısına inerken<br />

karşınıza Urartu Kralı Menua<br />

tarafından yaptırılan<br />

kitabe çıkıyor. Binlerce yıl boyunca<br />

esen sert rüzgara karşın<br />

yazıt, eski görkemini korumaya<br />

çalışıyor. Yazıt deşifre edildiğinde,<br />

“Tanrı Haldi silahlarıyla<br />

sefere çıktı. O, Sebeteria kentinin<br />

ülkesinin zapt etti. O, Huzana<br />

kentinin ülkesini zapt etti. Supa<br />

“BU YAZIYI TAHRİP<br />

EDEN YOK EDİLECEK”<br />

kentini zapt etti. Tanrı, Haldi büyüktür.<br />

Tanrı Haldi’ni silahları<br />

güçlüdür. Tanrı Haldi’nin kudretiyle,<br />

İspuni oğlu Menua sefere<br />

çıktı. O, Sebeteria kentinin ülkesini<br />

zapt etti. Hati ülkesine değin<br />

gitti. Tanrı Haldi için bu yazıtı dikti.<br />

Sebeteria kentinde Haldi Tapınağı’nı<br />

inşa etti. Sebeteria kenti...<br />

O, Meliteia kenti kralı, Suliehauali’nin<br />

hayatını, düzenli vergi<br />

ödemek koşuluyla bağışladı. Haldi’nin<br />

büyüklüğü sayesinde İspuini<br />

oğlu Menua, kudretli kral,<br />

Pianili ülkesi kralı, Tuşpa kentinin<br />

egemeni Menua söyler: Bu yazıtı<br />

tahrip eden, onu silen, bir başkasını<br />

bunu yaparken gören, Haldi,<br />

Teiseba, Sivini ve tanrılarca yok<br />

edilecektir. O, güneş ışığından<br />

yoksun edilecektir” gibi ifadeler<br />

ortaya çıkıyor.<br />

Evliya Çelebi: Göğe baş uzatmış bir kale<br />

Palu Kalesi’nin, coğrafi olarak stratejik<br />

öneme sahip olan konumu,<br />

medeniyetlerin saldırıları güvenli<br />

bir şekilde atlatmasına neden olmuştur.<br />

Urartular büyük ihtimalle bu<br />

kaleyi Asurlular’dan korunma amaçlı<br />

yaptı. Öte yandan Urartuların yapıları<br />

incelendiğinde yüksek yerleri tercih<br />

etmelerinin bir diğer nedeni de Güneş<br />

tanrısı Şivini’ye daha yakın olacaklarını<br />

düşündüklerinden olabilir. Ancak Palu<br />

kalesinde Selçuklu ve sonraki dönemlere<br />

ait olan sur duvarlarının bazı kalıntıları<br />

günümüze kadar gelebilmiştir.<br />

Urartulardan ve Bizans Dönemi sonrasında<br />

Çubukoğulları ve devamında<br />

Artuklular Dönemi’nde yoğun olarak<br />

kullanılmış.<br />

‘TİMUR BİLE SALDIRMADI’<br />

Evliya Çelebi, Elazığ’ın bu tarihi ilçesinde<br />

yer alan kale için Seyahatname’sinde<br />

“Göğe baş uzatmış bir kale”<br />

diye söz eder.<br />

Timur’un bu kaleyi gördüğünü ve<br />

el koymayı bile düşünmeden geçip<br />

gittiğini yazan Evliya Çelebi, Palu’dan,<br />

“Palu’nun batısında Ergani ile Eğil birer<br />

konaklıktır. Kuzeyinde Harput bir menzildir.<br />

Kıblesinde Diyarbakır iki menzildir.<br />

Kalenin sırtında Bağin denilen<br />

bağlık ve irem gibi bir köy vardır. Gezinti<br />

yeri olan bir ormanlıktır. Palu beylerinin<br />

hassıdır. Orada kayalar arasında<br />

bir nehir akar. Sanki ab-u hayat (hayat<br />

suyu) gibidir. Hicri 921 tarihinde<br />

Selim Han’ın veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ya<br />

itaat edip yine mülkü kendisine<br />

ihsan olunmuştur. Hala Diyarbekir Eyaleti’nde<br />

hükümettir. Babadan oğula<br />

geçerek idare olunur. Emirlerde bunlara<br />

“Cem Cenab” diye lakap yazılır. Savaş<br />

halinde hakimi iki bin askerle sefere çıkarlar.<br />

Kalesi, Murad Nehri kıyısında<br />

Kahkaha kalesi gibi göğe uzanmış bir<br />

kaledir. Hiçbir taraftan bağlantısı olmadığından<br />

fethi mümkün değildir.<br />

Kayalar arasından Murad Nehri’ne<br />

inen bir su yolu vardır. Şattülarap’ın üç<br />

kolundan birisinin kaynağı buradadır.<br />

İskender’in burada oturacak bir yeri<br />

vardır. Bir kolu da Ergani’de Taht-ı Meşan<br />

denilen yerden çıkar, turnagözü<br />

gibi berrak, cana can katan bir sudur”<br />

diye söz eder.<br />

PALU’NUN İKİNCİ BÖLÜMÜNÜ 15 EKİM CUMARTESİ GAZETEMİZDE OKUYABİLİRSİNİZ.


8 EKİM 2016<br />

CUMARTESİ<br />

HABER - BİLGİ - İSTİHBARAT<br />

haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Konya’da belediye otobüs şoförünü bıçakla<br />

yaralayan baba ve oğlu gözaltına alındı.<br />

Şükrü Çalmandalı (25) ile kullandığı belediye<br />

otobüsüne merkez Meram ilçesi Kayalıpark<br />

duraklarından binen Fesih P. (19) arasında araca<br />

yavaş bindiği gerekçesiyle kısa süreli tartışma<br />

yaşandı.Otobüs, Karatay<br />

ilçesi Saraçoğlu Caddesi’ne<br />

geldiğinde aracın<br />

önü Fesih B’nin babası<br />

Mahmut P. (44) tarafından<br />

kesildi.Burada<br />

araçtan indirilen şoför<br />

Çalmandalı, darbedilerek<br />

kollarından bıçakla<br />

yaralandı, otobüsün<br />

camları kırıldı.<br />

Baba ve oğlunun elinden<br />

güçlükle kurtulan<br />

Çalmandalı, Karatay ilçesindeki<br />

otobüs duraklarına<br />

sığındı. Çalmandalı,<br />

ambulansla Necmettin<br />

Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine<br />

kaldırıldı.Polis, Fesih P. ile babası Mahmut<br />

P’yi gözaltına aldı.<br />

TEL: 0212 258 47 02<br />

FAX: 0212 258 48 04<br />

21/14<br />

26/17<br />

22/16<br />

27/21<br />

26/12<br />

28/16 28/18<br />

29/16<br />

28/8<br />

FETÖ zanlısında<br />

sahte ‘FBI’ kimliği<br />

29/15<br />

22/0<br />

BALIKESİR<br />

ÇANAKKALE<br />

DENİZLİ<br />

ERZURUM<br />

ESKİŞEHİR<br />

G.ANTEP<br />

HAKKARİ<br />

KAYSERİ<br />

Sen misin “Otobüse<br />

yavaş bindin”diyen!<br />

Konya’da belediye otobüs şoförü<br />

araca yavaş bindiği gerekçesiyle<br />

tartıştığı kişi ve babası tarafından<br />

bıçakla yaralandı. Saldırganların ellerinden<br />

zor kurtulan otobüs şoförü,<br />

ambulansla hastaneye kaldırıldı<br />

Bahçede cephanelik<br />

Siirt’te Yerli Bahçe mevkisinde terör örgütüne<br />

ait çok sayıda mühimmat ele geçirildi<br />

Siirt İl Jandarma Komutanlığı<br />

ve Siirt<br />

İl Emniyet Müdürlüğünce<br />

PKK/KCK terör<br />

örgütünün deşifre<br />

edilmesine yönelik yapılan<br />

çalışmalar sonucu<br />

merkeze bağlı<br />

Yerli bahçe köyü Botan<br />

Çayı mevkisinde<br />

bulunan özel mülkiyet<br />

olan bir bahçede<br />

PKK’lılarca kullanılan<br />

bir sığınak tespit edildi.Sığınakta<br />

1 adet<br />

M16 piyade tüfeği, 1<br />

adet dragunov keskin nişancı tüfeği ve tüfek üzerine<br />

monteli dürbün, 26 adet 9 mm tabanca mermisi,M16<br />

piyade tüfeğine ait 299 fişek ve 11 şarjör, keskin nişancı<br />

tüfeğine ait 49 fişek ve 5 şarjör, 3 el bombası, 3<br />

kilo patlayıcı ile elektrik kabloları, sırt çantaları, piller,<br />

telsizler, tüp ve yaşam malzemeleri ele geçirildi.<br />

Toprak altında<br />

FECI ÖLÜM<br />

Kırklareli, Lüleburgaz’da su hattı kanalı kazısı sırasında<br />

toprak altında kalan Nazmi Şen hayatını kaybetti.<br />

Ayvalı köyünde arsasına su hattı çektirmek için<br />

kazdırdığı çukura giren Nazmi Şen (50), çalışmaları<br />

kontrol ettiği sırada toprak kayması meydana geldi.<br />

Şen, toprağın altında kalırken, çevredeki vatandaşlar<br />

durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen Kırklareli<br />

Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri,<br />

toprak altında kalan Şen’i kurtarmak için çalışma başlattı.<br />

İş makinelerinin de yardımıyla yaklaşık 4 saat süren<br />

çalışma ile göçük altından çıkarılan Şen’in hayatını<br />

kaybettiği belirlendi. Şen’in cesedi Lüleburgaz Devlet<br />

Hastanesi morguna kaldırıldı.<br />

35 ilde ByLock operasyonu<br />

İstanbul Emniyeti’nde görev yapan ve ByLock kullandığı tespit edilen, aralarında emniyet müdürlerinin<br />

de bulunduğu 166 kişinin yakalanması için 35 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı.<br />

Uyuşturucuyla yakalanan polisin<br />

TELEFONUNDA “BYLOCK”<br />

Uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla<br />

tutuklanan Diyarbakır Haziran’da Afyonkarahisar’da 113 nan dijital materyalleri incelenen<br />

görevli komiser yardımcısı B.K.K, 6 çundan tutuklandı.Üzerinde bulu-<br />

İl Emniyet Müdürlüğünde görevli<br />

komiser yardımcısının telefonunda<br />

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)<br />

üyelerinin kullandığı “ByLock”<br />

programı tespit edildi.<br />

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü<br />

Cinayet Büro Müdürlüğünde<br />

kilogram esrar ve 21 bin 750 paket<br />

kaçak sigara ile yakalandı.Kaçak<br />

sigaradan 5607 Sayılı Kaçakçılıkla<br />

Mücadele Kanunu gereğince hakkında<br />

işlem yapılan B.K.K. “uyuşturucu<br />

madde ticareti yapmak,<br />

temin etmek ve nakletmek” su-<br />

B.K.K’nin cep telefonunda FETÖ<br />

üyelerinin kendi aralarında gizli<br />

yazışma programı olarak kullandığı<br />

“ByLock” tespit edildi.Diyarbakır<br />

Cumhuriyet Başsavcılığınca,<br />

B.K.K. hakkında FETÖ üyesi olmak<br />

suçundan soruşturma başlatıldı.<br />

Sakarya’da, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Ferizli<br />

ilçesinde yakalanan bir zanlının üzerinden sahte “FBI” kimlik kartı çıktı<br />

n Emre AYVAZ SAKARYA<br />

Sakarya’da, Fetullahçı Terör Örgütü’nün<br />

(FETÖ) darbe girişimine<br />

ilişkin soruşturma kapsamında bir<br />

kişi üzerinde “FBI” yazılı sahte kimlik<br />

kartıyla yakalandı.<br />

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca<br />

yürütülen soruşturma kapsamında<br />

elde edilen istihbari bilgiler<br />

sonucu örgütle bağlantılı olduğu<br />

belirlenen Fatih Akçay’ın yakalanması<br />

için çalışma başlatıldı.<br />

Ferizli İlçe Jandarma Komutanlığı<br />

ekiplerince Sakarya L Tipi Kapalı<br />

Ceza İnfaz Kurumu yakınındaki bir<br />

eve düzenlenen operasyonda gözaltına<br />

alınan<br />

Akçay’ın üst<br />

aramasında<br />

sahte “FBI”<br />

kimliği bulundu.<br />

İl Emniyet<br />

Müdürlüğü<br />

Terörle Mücadele<br />

Şubesi<br />

(TEM)<br />

ekiplerince<br />

teslim alınan<br />

Akçay’ın emniyetteki<br />

sorgusu sürüyor.<br />

Öte yandan, Sakarya Cumhuriyet<br />

Başsavcılığı ile TEM ekipleri,<br />

zanlının kimliği nasıl temin ettiği,<br />

nerede yaptırdığı ve bağlantılarını<br />

araştırıyor.<br />

Belçika’da yaşadığı ve bu ülkedeki<br />

“Lucerna College Antwerpen”de<br />

öğretmenlik yaptığı öğrenilen zanlının<br />

sosyal medya hesaplarında<br />

örgütün elebaşı Fetullah Gülen ile<br />

fotoğraflarının yer aldığı bildirildi.<br />

Zanlının sosyal medya hesabında<br />

kişisel bilgilerine “NATO’da Bilgi<br />

İşlem”, “Fetullah Gülen Akademisinde<br />

Gönüllü, “samanyolufanlari.<br />

com’da Yönetici” yazdığı belirlendi.<br />

25/10<br />

20/15<br />

28/15<br />

22/4<br />

25/11<br />

28/12<br />

25/11<br />

27/7<br />

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması<br />

çerçevesinde, İstanbul<br />

Emniyet Müdürlüğü’nde görev<br />

yapan ve şifreli mesajlaşma sistemi<br />

ByLock kullandığı tespit edilen,<br />

emniyet müdürleri ve emniyet<br />

amirlerinin de aralarında bulunduğu<br />

166 personel hakkında gözaltı<br />

kararı çıkarıldı.<br />

Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele<br />

Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelileri<br />

yakalamak için İstanbul’un 26<br />

ilçesi ve 35 ilde eş zamanlı operasyon<br />

başlattı.Şu ana kadar bu kişilerden<br />

120’si yakalandı.<br />

283 GÜNDÜR KAYIPLAR<br />

n TOKAT’IN Reşadiye ilçesinde 29 Aralık’ta<br />

komşu çocukları Dursun Kaan Taşcı (5) ile<br />

Bayram Erol (8) oynarken kaybolmuş, uzun<br />

süre devam eden arama çalışmalarından sonuç<br />

alınamamıştı.Kaybolan Bayram Erol ve<br />

Dursun Kaan Taşcı’nın aileleri, çocuklarının<br />

bulunması amacıyla Kelkit Çayı ile çevresinde<br />

yeniden arama çalışması yapılmasını<br />

istiyor.Vali Cevdet Can’ı ziyaret eden Erol<br />

ve Taşcı aileleri isteklerini Vali Can’a iletti.<br />

Vali Can, ailelerin talebi üzerine kayıp çocukların<br />

bulunması için Kelkit Çayı ve diğer<br />

45 KAÇAK YAKALANDI<br />

n KAYSERI’DE, ülkeye yasa dışı yollardan<br />

girdikleri tespit edilen Afganistan, Pakistan<br />

ve İran uyruklu 45 kişi yakalandı.Jandarma<br />

ekipleri, Kayseri-Sivas karayolundaki uygulama<br />

noktasında 33 SR 544 plakalı otobüsü<br />

kimlik kontrolü yapmak için durdurdu.Kontrolde,<br />

ülkeye yasa dışı yollarla giriş yaptıkları<br />

tespit edilen Afganistan, Pakistan ve İran<br />

uyruklu 45 kişi gözaltına alındı.<br />

İLLER İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE iKiNDi AKŞAM YATSI<br />

İstanbul 05:35 07:01 12:59 16:08 18:45 20:04<br />

Ankara 05:20 06:45 12:43 15:54 18:30 19:47<br />

İzmir 05:44 07:06 13:06 16:18 18:53 20:09<br />

Adana 05:12 06:33 12:33 15:46 18:22 19:36<br />

Antalya 05:30 06:51 12:52 16:05 18:40 19:54<br />

Samsun 05:05 06:31 12:29 15:38 18:15 19:34<br />

Konya 05:23 06:45 12:45 15:57 18:32 19:47<br />

Diyarbakır 04:52 06:14 12:14 15:26 18:02 19:17<br />

Rumi: 8 Ekim 2016 Hicri: 8 Muharrem 1438 diyanet.gov.tr alınmıştır.<br />

FETÖ’ye hizmet<br />

etmeyen Avrupalılar<br />

da varmış…<br />

Nihayet Fetullah Gülen terör<br />

örgütünün etkisinde kalmamış<br />

ve gerçekleri görüp söyleyip<br />

rapor haline getirmekten çekinmeyen bir<br />

Avrupalı çıktı…<br />

Avrupa Konseyi İnsan Hakları<br />

Komiseri Nils Muiznieks, 15 Temmuz<br />

darbe girişimi sonrasında sonra Türk<br />

devletinin verdiği çabuk ve kararlı<br />

tepkinin "doğal ve<br />

gerekli" olduğunu<br />

raporunda açık<br />

bir dille ifade<br />

etti…<br />

Muiznieks'in<br />

eylülde<br />

Türkiye'ye<br />

yaptığı ziyareti<br />

sonrasında<br />

hazırladığı<br />

raporda,<br />

Türk halkının<br />

15 Temmuz<br />

darbe girişimi<br />

sonrasında ciddi<br />

bir şok ve sarsıntı<br />

ile karşı karşıya<br />

kaldığı ve bunun<br />

Türkiye'nin yakın<br />

tarihinde yaşanan<br />

tüm darbelerden<br />

daha derin bir iz<br />

bıraktığı belirtildi.<br />

Raporda, Türk<br />

halkının büyük<br />

bir kısmının,<br />

darbe girişiminin<br />

arkasında Fetullah<br />

Gülen ve onu<br />

örgütünün olduğunu<br />

düşündüğüne vurgu<br />

yapıldı.<br />

Kalkışmayı<br />

şiddetle kınayan<br />

İlnur ÇEVİK<br />

+ ARTI<br />

GÜNDEM<br />

Kalkışmayı<br />

şiddetle kınayan<br />

Muiznieks,<br />

Türk halkının<br />

o gece canı<br />

pahasına gösterdiği<br />

cesaret<br />

ve kararlılığa<br />

hayranlığını<br />

bildirdi.<br />

Muiznieks, Türk halkının o gece canı<br />

pahasına gösterdiği cesaret ve kararlılığa<br />

hayranlığını bildirdi.<br />

Muiznieks’in Türkiye'nin olağanüstü<br />

hal ilan etmesi ve Avrupa İnsan Hakları<br />

Sözleşmesi'nin bazı maddelerini<br />

askıya almasını hiçbir şekilde<br />

sorgulama durumunda olmadığını<br />

belirtilen raporda, "Darbe girişiminin<br />

arkasındakilerin işledikleri suçların<br />

ciddiliği ve bunun Türk demokrasisi ve<br />

devletine oluşturduğu açık tehdit dikkate<br />

alındığında, bu tehdide gösterilen çabuk<br />

ve kararlı tepki hem doğal hem de<br />

gerekliydi" ifadeleri kullanıldı.<br />

Şimdi bu raporun altına imza<br />

atmayacak bir Türk var mı?<br />

İşte Avrupa Birliği’nin de bu raporu<br />

çok iyi okuması ve Avrupalı yetkililerin<br />

içine düştükleri çok kötü durumun<br />

muhasebesini yapmaları lazım…<br />

Kolunu silaj makinesine kaptırdı<br />

n AYDIN’IN Bozdoğan ilçesinde mısır tarlasında<br />

çalışan çiftçi, kolunu silaj makinesine<br />

kaptırması sonucu yaralandı. Haydere<br />

Mahallesi’nde mısır tarlasında çalışan Ali<br />

İhsan Çetinkaya (42), kolunu silaj makinesine<br />

kaptırdı. Olayı fark eden yakınları kolu<br />

kopan Çetinkaya’yı otomobille Nazilli Devlet<br />

Hastanesine kaldırdı. Çetinkaya hastanede<br />

ameliyat edildi.<br />

yerlerde arama gerçekleştirilmesi amacıyla<br />

gerekli talimatı verdiğini ve görevlilerin gerekeni<br />

yapacağını söyledi.<br />

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde<br />

sağlık kontrolünden geçirilen 45 kaçak, İl Göç<br />

İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi. Buradaki<br />

işlemlerinin ardından sınır dışı edilerek ülkelerine<br />

gönderileceği belirtilen kaçakların,<br />

Avrupa’ya gitmek için Ağrı’dan otobüsle yola<br />

çıktıkları öğrenildi. Vali Can, ailelerin talebi<br />

üzerine kayıp çocukların bulunması için Kelkit<br />

Çayı ve diğer yerlerde arama gerçekleştirilmesi<br />

amacıyla gerekli talimatı verdiğini ve<br />

görevlilerin gerekeni yapacağını söyledi.<br />

icevik@yenibirlikgazetesi.com


TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ<br />

BAŞLATILDI<br />

Suruç Belediyesine görevlendirilen<br />

Şanlıurfa Vali Yardımcısı Tarık Açıkgöz’ün<br />

talimatıyla ilçe genelinde<br />

temizlik seferberliği başlatıldı. İlçe genelinde<br />

sokak, cadde, park ve bahçeler<br />

ile okullarda temizlik çalışmaları<br />

yapıldı, eski çöp konteynerleri yenileri<br />

ile değiştirildi. Şanlıurfa Büyükşehir<br />

Belediyesi ve ilçe belediyeleri de<br />

Suruç’taki seferberlik çalışmalarına<br />

personel ve araç desteği ile katkı sunmaya<br />

devam ediyor. Van’ın Özalp Belediyesine<br />

görevlendirilen Kaymakam<br />

Serdar Karal, görevi devraldıklarında<br />

belediyenin yaklaşık 10 milyon lira<br />

borcunun bulunduğunu ifade etti.<br />

Peru’da düzenlenen 10. Tekvando<br />

Poomse Dünya Şampiyonası’nda<br />

12-17 yaş serbest stil ikili takım<br />

kategorisinde şampiyonluk yaşayan sporculardan<br />

Emirhan Yılmaz, kazandığı altın<br />

madalyayı 15 Temmuz’da şehit olan Ömer<br />

Halisdemir’in kabrine götürmek istediğini<br />

söyledi.<br />

Yılmaz, Dünya Şampiyonası’nda Türk<br />

bayrağını dalgalandırmanın gurur verici<br />

olduğunu ifade etti.<br />

Elde ettikleri başarıda çok kişinin<br />

Toplum<br />

68 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Yasalar, uysan da<br />

Nobel Barış Ödülü Kolombiya<br />

uymasan da sorun!<br />

Bir ilginç ülkeyiz vesselam.<br />

Her konuda yasalarla etrafımız donatılmış<br />

ama, yasalara uygun yapılan<br />

Devlet Başkanı<br />

işler neredeyse yok gibi. İnsan bazen bu yasalar<br />

ne işe yarar diye düşünmeden edemiyor..<br />

Hukuk adamlarının oldukça gösterişli<br />

kütüphanelerine bakarsak bu haşmetli görünüşlü<br />

hukuk kitapları, insanların korunması<br />

SANTOS’un<br />

gereken haklarını korumaya gelince bazen<br />

yetersiz kalabiliyor.<br />

Örnek mi? O kadar örnek verebilirz ki.<br />

Örneğin; genel anlamıyla insan hakları ve<br />

220 bin kişinin yaşamını yitirmesine<br />

ve 6 milyon kişinin de kaydedilmesi için sürekli çaba<br />

ve barış sürecinde ilerleme<br />

kişilik hakları, kadın hakları ve hiç sayılan bu<br />

hakları koruması; var olan yasaların eksikliğinden<br />

mi, yoksa yasaların iyi uygulanama-<br />

yerlerinden olmasına neden harcadığına işaret edildi.<br />

olan iç savaşı sona erdirmek Kolombiya hükümeti ile<br />

masından mıdır tam olarak bilinemiyor ama<br />

için kararlı bir biçimde çaba FARC arasında 4 yıldır Küba’da<br />

süren ve barış anlaşma-<br />

kadınlar yeterince korunamıyor.<br />

harcayan Devlet Başkanı Santos<br />

layık görüldü. Ödül, aynı sıyla sonuçlanan müzakereler<br />

Hafızamızı biraz yoklayalım, fazla zorlanmadan,<br />

her gün gazete sayfalarını, televizyon<br />

zamanda yaşadıkları büyük çerçevesinde taraflar, 29 Ağustos’ta<br />

ateşkes ilan etmişti.<br />

haberlerini süsleyen kadına şiddet ve bu başıboşlukta<br />

canı yanan, hayatını kaybeden ve en<br />

güçlükler ve suistimallere<br />

karşın adil bir barış umudundan<br />

vazgeçmeyen Kolombiya kalıcı olması öngörülüyordu.<br />

Barış anlaşmasıyla ateşkesin<br />

önemlisi kadın olduğuna isyan eden kadınlarımızın<br />

yaşadıkları apaçık görebileceğiz.<br />

halkına, sivil savaşın sayısız Ülkede 52 yıldır süren ve 220<br />

Nerede kadın haklarını koruyan yasalar.<br />

Kolombiya Devlet Başkanı<br />

Juan Manuel Santos, savaşta gerçekten çok çekti.” barış sürecine katkıda bulu-<br />

çatışmaları bitirmesi öngörü-<br />

alıyorum. Kolombiya halkı bu kurbanının yakınlarına ve bin kişinin ölümüne yol açan<br />

Nerede Medeni Kanun?<br />

Bir başka çok önemli konu var ki, bu<br />

Nobel Barış Ödülü’nü ifadelerini kullandı. Santos, nan tüm taraflara bir armağan len barış anlaşması, 2 Ekim’de<br />

yıllarca başımızı ağrıtmaya, kendi halimize<br />

aldığı için onur duyduğunu ve Nobel Barış Ödülü’nün halkın olarak görülmelidir.” ifadeleri yapılan referandumda yüzde<br />

kaldığımızda vicdanımızı kanatmaya devam<br />

edecek. Bunun ne olduğunu buraya<br />

bu ödülü Kolombiya halkına “barış” için bir araya gelmesi kullanıldı.<br />

50,2’lik bir oranla reddedilmişti.<br />

ithaf ettiğini söyledi.<br />

konusunda önemli bir teşvik Açıklamada, Devlet Başkanı<br />

Santos’un Kolombiya hükü-<br />

Eski Devlet Başkanı Alvaro<br />

yazmadan hemen anımsadığınızı duyar gibi<br />

Norveç Nobel Komitesine<br />

telekonferans yoluyla<br />

Norveç Nobel Komitesinmeti<br />

ile Kolombiya Devrimci Uribe’nin başını çektiği “ha-<br />

olduğunun altını çizdi.<br />

oluyorum.<br />

Çocuk hakları ve<br />

bağlanan Santos, “Bu ödülü den yapılan açıklamada, “Bu Silahlı Güçleri (FARC) arasında yır” taraftarları, anlaşmayla<br />

bu hakları kurumakla<br />

görevli olanların<br />

almaktan mutluluk duyuyorum.<br />

Bu ödülü halkım adına 50 yıldan uzun süren ve en az nan görüşmeleri başlattığına ğini<br />

yılki Barış Ödülü’ne, ülkesinde barış anlaşmasıyla sonuçla-<br />

FARC’a çok fazla taviz verildi-<br />

savunmuştu.<br />

H. Fehmi KETENCİ<br />

+ARTI<br />

TOPLUM<br />

fketenci@yenibirlikgazetesi.com<br />

Çocuk hakları<br />

ve bu hakları<br />

kurumakla görevli<br />

olanların<br />

uygulamaları<br />

ve çocuk haklarını<br />

koruyan<br />

yasalar. Son<br />

yıllarda çocuk<br />

haklarının korunması<br />

konusunda<br />

yapılanları<br />

ve nelerin<br />

yapılamadığını<br />

şöyle bir gözden<br />

geçirelim<br />

isterseniz.<br />

uygulamaları ve<br />

çocuk haklarını<br />

koruyan yasalar.<br />

Son yıllarda çocuk<br />

haklarının korunması<br />

konusunda yapılanları<br />

ve nelerin<br />

yapılamadığını şöyle<br />

bir gözden geçirelim<br />

isterseniz. Beklediğiniz<br />

neyi bulabilirsiniz?<br />

Maalesef ki hiç<br />

bir şeyi. Son yıllarda<br />

giderek artmaya<br />

başlayan çocuk istismarları<br />

işin ne kadar<br />

ürkütücü boyutlarda<br />

olduğunu çok net<br />

gösterebiliyor.<br />

Tüm bunları<br />

görünce içimız cız<br />

etmiyor mu? Nasıl<br />

etmez, çocuklar bizim<br />

geleceğimiz.<br />

Laik, Demokratik<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nın<br />

kurucusu,<br />

Dünya’nın en önemli<br />

liderlerinden Mustafa<br />

kemal Atatürk; Cumhuriyetimiz’in<br />

geleceğinde<br />

çocukların<br />

çok önemli görevler<br />

yüklendiğini, bu<br />

genç cumhuriyetin<br />

geleceğinin çocuklar<br />

ve gençler olduğunu<br />

hep söylemiştir.<br />

Söylediği bir kaç sözü anımsayalaım;<br />

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler<br />

hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal<br />

ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan<br />

sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli<br />

olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.<br />

Sizlerden çok şey bekliyoruz.”<br />

“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan<br />

korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden<br />

daha özel ele alınmalıdır.”<br />

Çocukların ihmal ve istismara uğramalarını<br />

önlemek için birçok yasa var ama konulan<br />

yasakları yok sayarak uymayanları cezalandıran<br />

bir mercii var mı, o oldukça tartışmalı.<br />

“Gerek iç, gerekse uluslararası hukuk 18<br />

yaşın altındaki çocuklara alkollü içki ve tütün<br />

mamullerinin satışını yasaklıyor. Yasaklar<br />

bununla da sınırlı değil. Bar ve meyhanelere<br />

yanlarında veli ya da vasileri olsa bile 18 yaşından<br />

küçüklerin girmesi yasak. Çocuk fuhuşu<br />

ve pornografisiyle ilgili sözleşme uyarınca<br />

da, porno filmi gösterilen sinemalara çocuklar<br />

alınmıyor, bu tür filmler satılamıyor.<br />

Peki tüm bunlar, çocuk istismarını önlemek<br />

için yeterli mi? Asıl önemlisi çocuk istismarı<br />

denilen şeyi böylesine dar bir çerçeve<br />

içine sığdırmak mümkün mü?<br />

Son yıllarda giderek artan çocuk istismarları<br />

için neler yapılıyor, bilen var mı?<br />

Bazı şeylerin kanunlarda olması güzel<br />

de asıl olan uygulanıp uygulanamadığıdır.<br />

Bu kurala bir çok yerde uyulmadığını her an<br />

görebilmek mümkün. En azından çoğu kez<br />

küçük çocuğumuzu bu tür ihtiyaçlarımız için<br />

bakkala, markete gönderdiğimiz çok olmuştur.<br />

Toplum olarak yasalara ve yasaların koyduğu<br />

toplumsal kurallara hiç de uymuyoruz.<br />

Bu nedenle de yasalar gerektiği gibi uygulanamıyor.<br />

İşte, ülkemizde böylesine yasalar var,<br />

uysan da uymasan de sorun. Ve bu sorunlar<br />

giderek çığ gibi büyüyor.<br />

Norveç Nobel<br />

Komitesi, bu yılki<br />

Barış Ödülü’nü<br />

ülkesindeki 50 yıllık iç<br />

savaşı sona erdirmek<br />

için çaba harcayan<br />

Kolombiya Devlet<br />

Başkanı Juan Manuel<br />

Santos’a verdi<br />

Vatandaş belediyelerde yapılan<br />

görevlendirmeden memnun<br />

payı olduğunu anlatan milli sporcu, şöyle<br />

konuştu:<br />

“Ramazan ayında bile gece sahura<br />

kadar antrenman yapıyorduk. Ramazan<br />

ayı boyunca oruçlu halde çalışmalarımızı<br />

sürdürdük. Oldukça zorlu bir süreçti.<br />

Başarımızın ardından, bizi örnek alacak<br />

kardeşlerimizin de başarılı olacaklarına<br />

eminim. Ben aslen Niğdeliyim. Kazandığım<br />

madalyayı şehit Ömer Halisdemir’in<br />

mezarına götürmek istiyorum. Allah nasip<br />

ederse Niğde’ye gidip madalyamı onun<br />

Terör örgütleri PKK/KCK ve FETÖ’ye<br />

yardım ve destek verdiği gerekçesiyle,<br />

haklarında yürütülen soruşturma<br />

ve kovuşturmalar kapsamında<br />

görevden alınan 28 belediye başkanının<br />

yerine 11 Eylül’de İçişleri Bakanlığınca<br />

Kanun Hükmünde Kararname gereği<br />

görevlendirme yapıldı. Bu kapsamda,<br />

bölge halkı, yıllardır özlemle beklediği<br />

belediye hizmetlerine kavuşmaya<br />

başladı. Belediye kaynaklarının etkin<br />

kullanılması, kaynakların halka hizmet<br />

olarak yansıtılması için yürütülen<br />

çalışmalar meyvelerini verirken, vatandaşlar<br />

hayata geçirilen çalışmalardan<br />

memnuniyet duyuyor.Bir yandan<br />

DBP’li belediyelerdeki yolsuzluk ve<br />

usulsüzlüklerin tespiti için incelemeler<br />

sürerken, diğer yandan hizmetler<br />

tüm hızıyla devam ediyor.<br />

Siirt’te ikamet eden, bir vatandaş<br />

olarak bu kararı oldukça<br />

isabetli bulduğunu ifade eden<br />

Başar Ekinci, “Millete ait olan<br />

paralar, devletin hizmet<br />

yapılsın diye belediyelere<br />

gönderdiği paraların<br />

maalesef PKK’ya finansal<br />

kaynak sağladığı apaçık<br />

ortadaydı. Bu atamaları<br />

oldukça isabetli<br />

buluyorum. Bundan<br />

sonra belediyelere<br />

gönderilen paraların<br />

millete hizmet<br />

olarak harcanacağından<br />

hiçbir şüphemiz<br />

yoktur.”<br />

dedi.<br />

Şampiyon madalyasını şehit Halisdemir’e sunacak<br />

İç Batı Anadolu’da<br />

FIRTINA UYARISI<br />

İçişleri Bakanlığınca, KHK ile DBP’li bazı belediyelere yapılan görevlendirmelerin<br />

ardından, kaynakların halka hizmet olarak yansıtılması için yürütülen çalışmalar<br />

meyvelerini verirken, vatandaşlar hayata geçirilen çalışmalardan memnuniyet duyuyor<br />

İETT’nin hizmet<br />

kalitesini yükseltmek<br />

için 2012 yılından bu<br />

yana sürdürdüğü Empati<br />

Haftası çalışmasında,<br />

üst düzey yöneticiler<br />

dahil tüm İETT çalışanları<br />

sorunları yerinde gözlemlemek<br />

için servis ya da araçları<br />

yerine toplu ulaşımı kullandı.<br />

İETT Genel Müdürü Arif<br />

Emecen’in güzergahı da hafta<br />

boyunca 48T Kağıthane-Taksim<br />

otobüsü ve Taksim-Tünel nostaljik<br />

tramvayı oldu. Emecen, duraklarda<br />

ve araçlarda vatandaşların toplu<br />

ulaşımla ilgili sıkıntılarını dinledi,<br />

notlar aldı. Emecen, İstanbul’da toplu<br />

ulaşım konforunun artırılması için<br />

yapılması gerekenleri sık sık yerinde<br />

mezarına asacağım.”<br />

Elif Aybüke: “Büyük başarılar ekip<br />

çalışmasıyla olur”<br />

Mücadele ettiği 18-30 yaş kategorisinde<br />

altın madalyaya uzanan Elif Aybüke<br />

Yılmaz, şunları kaydetti:<br />

“Böylesi büyük başarılar ancak ekip<br />

çalışmasıyla olur. Federasyon başkanımız<br />

başta olmak üzere herkes yanımızdaydı.<br />

Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sonunda,<br />

18-30 yaş bayan kategorisinde Koreli<br />

sporcular dışında ilk şampiyon oldum.<br />

Ülkemizin içerisinde bulunduğu sıkıntılı<br />

günlerde bu madalyalar herkese moral<br />

olacaktır. Madalyamı, 15 Temmuz darbe<br />

girişiminde şehit olan sınıf arkadaşım<br />

Muhammet Yalçın ve ailesine armağan<br />

etmek istiyorum. Onlar bizim için çok özel.<br />

Hepsini saygıyla ve rahmetle anıyoruz.”<br />

Mustafa Yılmaz: “4. şampiyonluğumu<br />

elde ettim”<br />

Mustafa Yılmaz, Peru’da yapılan 10.<br />

Tekvando Poomse Dünya Şampiyonası’nda<br />

4. kez mutlu sona ulaştığını aktardı.<br />

Daha önce 3 dünya şampiyonluğu bulunduğunu<br />

vurgulayan Mustafa Yılmaz<br />

ise kazandığı madalyayı Cumhurbaşkanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan’a armağan etmek<br />

istediğini söyledi.<br />

METEOROLOJI Genel Müdürlüğü, bugün İç Batı Anadolu’da fırtına beklendiğini bildirdi.Meteoroloji<br />

Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, bugün yurdun batı kesimlerinde<br />

güneybatı yönlerden (lodos) kuvvetli olarak esecek rüzgarın, Kütahya, Uşak, Afyonkarahisar,<br />

Denizli, Isparta, Burdur, Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kırıkkale ve Konya çevresinde<br />

kısa süreli fırtına şeklinde (50-75 kilometre/saat) olacağı belirtildi. Açıklamada, meydana<br />

gelebilecek olumsuz şartlara karşı tedbirli ve dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.<br />

İETT çalışanları İstanbullu<br />

yolcularla empati yaptı<br />

incelediklerini Empati Haftası’nın da<br />

bu çalışmanın parçası olduğunu söyledi.<br />

2012 yılından bu yana devam eden<br />

Empati Haftası’nda şu ana kadar 15 bin<br />

gözlem raporu toplandı ve 950 faklı<br />

alanda iyileştirme sağlandı. Bunlar<br />

içinde araçların-durakların temizliği,<br />

LCD ekran-anons sistemi arızalarının<br />

giderilmesi gibi konuların yanı sıra<br />

araç içi tutamakların iyileştirilmesi gibi<br />

öneriler de yer aldı. Akıllı durak uygulaması<br />

Mobiett’e alarm eklenmesi ve araç<br />

yoğunluklarının Mobiett’de gösterilmesi,<br />

Empati Haftası sonuçlarıyla üretilen<br />

projeler arasında yer alıyor. İETT<br />

Empati Haftası projesiyle daha önce de<br />

Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin düzenlediği<br />

yarışmada “Kamu Kuruluşu”<br />

kategorisinde 14. Altın Pusula ödülüne<br />

layık görülmüştü.<br />

Sığındığı Cerablus’ta<br />

hasta kocasına şifa arıyor<br />

Terör örgütü DAEŞ’in baskıları nedeniyle<br />

köyünü terk eden ve Cerablus’a ailesiyle<br />

sığınan Suriyeli Emine Ahmet Şerif, ayağa<br />

kalkamayan kalp hastası kocasına şifa arıyor.<br />

“Özgür kent”in kucak açtığı misafirlerden 40<br />

yaşındaki Suriyeli Emine Ahmet Şerif, yaklaşık 10<br />

gün önce, hasta eşi Mukim Abdullah (57) ve 4 çocuğuyla<br />

El Hasan Camisi’nin zemin katındaki küçük<br />

bir odaya yerleşti. Şerif’in en büyük umudu,<br />

hasta eşinin yeni açılan Cerablus Hastanesi’nde<br />

şifa bulması. Emine Ahmet Şerif, ÖSO ve yardım<br />

kuruluşlarının destekleri sayesinde rahat bir nefes<br />

aldıklarını belirtti. Şerif şunları söyledi:<br />

“Cerablus’un kurtarıldığını öğrenince buraya<br />

geldik. Daha önce DAEŞ’in yanındaydık, çok<br />

sıkıntılar yaşadık. Allah’a şükür şimdi buradayız.<br />

Yeniden dünyaya gelmiş gibiyiz. Askerlerimiz bizlere<br />

yardımcı oluyor. Birçok ihtiyacımız giderildi.<br />

Burada hastanenin açıldığını duydum, inşallah<br />

en kısa sürede oraya gitmeye çalışacağız. Umarım<br />

eşim sağlığına kavuşur.” Şerif, bundan sonra her<br />

şeyin daha iyi olacağına inandığını kaydetti.


Kültür-Sanat<br />

ssezen@yenibirlikgazetesi.com<br />

BALKAN MÜZİĞİNİN USTASI DİVANHANA<br />

İSTANBUL’A GELİYOR!<br />

Geleneksel Balkan<br />

Müziğinin önemli<br />

temsilcilerinden<br />

Divanhana 22 Ekim’de İş<br />

Sanat Kültür Merkezi’nde<br />

sahne alacak<br />

Divanhana<br />

Divanhana’da vokalde Naida Catic, piyanoda Neven Tunjic, akordeonda Nedzad Mušovic, bas<br />

gitarda Azur Imamovic, davulda Rifet Camdzic, perküsyonda ise Irfan Tahirovic yer alıyor.<br />

Balkan müziğinde yaptıkları yeni düzenlemeler ile Divanhana, Bosna-Hersek sınırlarını aşıp<br />

müziklerini bir adım öteye taşıyorlar. İlk çıkışını 2011 yılında yapan grup, son albümleri “Zukva”<br />

ile de hayranları tarafından büyük beğeni toplayarak sınırları aşmaya devam ediyor. Piu<br />

Entertainment ve Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı iş birliğiyle İstanbul’a gelen<br />

Divanhana ile Balkan müziğinin keyfini çıkarmak için yerinizi şimdiden ayırtabilirsiniz.<br />

Cirgue Eloize<br />

Antalya’da<br />

KANADALI “Cirque Eloize” isimli<br />

grubun “Saloon” isimli müzikli akrobatik<br />

gösterisi, EXPO 2016 Antalya<br />

gösteri salonunda izleyici ile buluşmaya<br />

başladı. EXPO 2016 Antalya Ajansından<br />

yapılan yazılı açıklamaya göre,<br />

Vahşi Batı’da geçen bir aşk hikayesinin<br />

müzik, dans, tiyatro ve akrobasiyi birleştiren<br />

bir şovla sergilendiği gösteri,<br />

26 Ekim 2016 tarihine kadar pazartesi<br />

hariç her gün izlenebilecek. Bugüne<br />

kadar 50 ülkede ve 500 farklı şehirde<br />

4 binden fazla gösteri yapan Cirque<br />

Eloize’nin “Saloon” isimli gösterisi ile<br />

canlı müzik eşliğinde, 19’uncu yüzyılın<br />

kıyafetlerini giyen dansçılar ve akrobatlar,<br />

izleyenleri heyecanlandıran ve<br />

keyiflendiren bir şov sunuyor.<br />

Say’dan ‘Sait Faik’<br />

BESTECI ve piyanist Fazıl Say, Sait<br />

Faik eseriyle Ankaralı dinleyicilerle<br />

buluşacak. Say, “Sait Faik” başlıklı eserini<br />

9 Ekim’de (yarın) Congressium’da<br />

sahneleyecek. Eseri 42. İstanbul Müzik<br />

Festivali’nin siparişi olarak yazan ve<br />

prömiyerini 25 Haziran 2014’te Sait<br />

Faik’le özdeşleşmiş Burgazada’da yapan<br />

Say’a sahnelemede anlatıcı-oyuncu<br />

olarak Demet Evgar, Songül Öden, Esra<br />

Bezen Bilgin, vokallerde Zeynep Halvaşi<br />

ve Serenad Bağcan eşlik edecek.<br />

İnşaat kazısında oda<br />

mezar bulundu<br />

MUĞLA’nın Milas ilçesindeki inşaat<br />

kazısında, Helenistik döneme ait olduğu<br />

tahmin edilen oda mezar bulundu.<br />

Hacı Apdi Mahallesi Fabrika Sokak’taki<br />

bir inşaatın temel kazısında tarihi<br />

mezar bulunmasının ardından kazı<br />

çalışması yapan Milas Arkeoloji Müzesi<br />

ekipleri, söz konusu alanda oda mezara<br />

rastladı. Arkeologlar tarafından gerçekleştirilen<br />

kazı sonucunda gün yüzüne<br />

çıkartılan mezarın Helenistik döneme<br />

ait olabileceği tahmin ediliyor. Bölgedeki<br />

buluntuların ortaya çıkarılması için<br />

çalışmaların süreceği belirtildi.<br />

Sevdalinka ustası Divanhana, İstanbullu<br />

müzikseverlere unutulmaz bir<br />

gece yaşatacak. Şehir, kökeni Osmanlı<br />

İmparatorluğu’na dayanan; aşk, hasret,<br />

melankoli, tutku ve neşenin müzikale ifade<br />

biçimi “sevdalinka” türüne doyacak.<br />

Alternatif folk müziği grubu Divanhana’ya<br />

sahnede konuk sanatçı olarak<br />

Türkiye’ye Balkan müziğini sevdiren<br />

Suzan Kardeş eşlik edecek.<br />

2009 yılında Saraybosna Müzik Akademisi<br />

öğrencilerinin geleneksel Boşnak<br />

müziğini modernize etme fikriyle bir araya<br />

gelen Divanhana, geleneksel akordeon<br />

vokalleri tamamlayan pirinçten<br />

üflemeli çalgılar, piyano,<br />

bas ve davuldan<br />

oluşan orkestrası<br />

ile müzik ziyafeti<br />

yaşatacak.<br />

‘Karagöz’ün Uzay Yolculuğu’<br />

Karagöz Müzesi’nde gerçekleştirilen<br />

prömiyerden önce gazetecilere<br />

açıklamalarda bulunan Özeren,<br />

2016-2017 sezonunda gösterilecek oyunda,<br />

Karagöz’ün uzay yolculuğu sırasında<br />

yaşadığı maceraları anlattıklarını söyledi.<br />

“Bu sefer Karagöz’ü Mars’a yolluyoruz”<br />

diyen Özeren, bir gece Karagöz’ün<br />

bahçesine gökyüzünden bir uzay gemisi<br />

düştüğünü ve Karagöz’ün bu uzay gemisiyle<br />

gelen uzaylı çocuğu Mars’a götürmek<br />

için Hacivat ile yola çıktığını anlattı.<br />

Özeren, oyunda yeni ışıklar kullanıldığını<br />

belirterek, şöyle konuştu:<br />

“Tam bir gölge oyunu oldu. Gölgelerle<br />

oynuyorum birebir. Güzel bir oyun olacak.<br />

Müziklerini ayarladık. Kurguları için<br />

“İstanbul Zamanı” sergisi açıldı<br />

Addresistanbul’un<br />

Denizhan<br />

Özer ve<br />

Esmer Erdem<br />

küratörlüğünde<br />

gerçekleştirdiği<br />

“İstanbul Zamanı”<br />

tasarım ve resim<br />

sergisi açıldı<br />

Bursa Büyükşehir Belediyesi<br />

Şehir Tiyatrosu Karagöz Sanatçısı<br />

Tayfun Özeren tarafından<br />

kaleme alınan “Karagöz’ün Uzay<br />

Yolculuğu” gölge oyununun<br />

prömiyeri yapıldı<br />

6-7 aydır uğraşıyoruz, hayal kuruyoruz.<br />

Bu oyunda Karagöz’ü biraz daha aşmak<br />

istedik. Oyunda ‘drone’lar var. Çocuklar<br />

bunların ne olduğunu anlasın, görsün<br />

istedik. Burada maksat, çocuklara Mars’ı<br />

anlatmak. Perşembe, cuma ve cumartesi<br />

günleri oynuyoruz. Müzikler ve oyundaki<br />

renklerin değişimiyle gölge oyununda<br />

Addresistanbul Genel Müdürü<br />

Derya Devrim, Şişli’deki binalarında<br />

bulunan salonda<br />

açılan sergiye ilişkin yaptığı açıklamada,<br />

“İstanbul bir dünya şehri. Biz<br />

kendi adımıza İstanbul’un tanıtımı<br />

için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya<br />

çalışıyoruz. Bugün İstanbul’un<br />

kurtuluşu olması nedeniyle ‘İstanbul<br />

Zamanı’ sergisini açmayı kararlaştırdık.”<br />

dedi. Kendileri için tasarımın<br />

çok önemli olduğunu söyleyen Devrim,<br />

Türkiye’deki değerli sanatçılarla<br />

sanat bilincinin oluşmasına katkı<br />

hep alışılagelmişin dışına çıktık. ‘Karagöz<br />

ve Hacivat gelecek, dövüşecek’ten ziyade<br />

görsel oyunlar yaptık.”<br />

Karagöz’ün Mars’tan dönüş yolculuğunda<br />

Dünya’yı bulamadığını dile<br />

getiren Özeren, “Bulduktan sonra Bursa’yı<br />

bulamıyor ve kutuplara, Fransa’ya,<br />

Mısır’a iniyor. En son Bursa’ya iniyor.<br />

Ardından da bunların bir rüya olduğunu<br />

anlıyor. Burada çocuklara şehirleri,<br />

ülkeleri, başkentleri de tanıtmak istedik.<br />

Fransa’da Eyfel Kulesi, kutuplarda<br />

buzullar, penguenler, Mısır’da piramitleri<br />

gösterdim. Maksat, Karagöz-Hacivat<br />

dilinde bunları göstermek. Çocukların,<br />

büyüklerin, herkesin hoşuna gideceğini<br />

düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.<br />

sunmaya çalıştıklarını belirterek,<br />

“Türkiye’deki sanatı dünyaya açmamız<br />

gerekiyor. Burada birçok etkinlik<br />

yapıyoruz ve yurt dışından sanatçılar<br />

katılıyor. Her zaman neden<br />

bizim sanatçılarımızın yurt dışına<br />

çıkmadığı sorusunu soruyorum. Bu<br />

nedenle kendi ustalarımızla genç<br />

sanatçılarımızı buluşturan etkinlikler<br />

düzenlemeye gayret ediyoruz.”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

“İstanbul Konuşuyor” adlı yağlı<br />

boya tablosu da ilk kez sergilenen<br />

ressam Devrim Erbil, “Benim resimlerimi<br />

bilenler 60 yıllık yaşamımda<br />

İstanbul’un önemli bir yeri olduğunu<br />

bilirler. Burada sergilenen resmim,<br />

İstanbul’u en güzel betimleyen tarihi<br />

yarımadanın benim görüşümle<br />

oluşan bir resimdir.” dedi.<br />

İstanbul’un tarihi dokusunun<br />

korunması noktasında yaşanan<br />

sorunları mimarların çözmesi<br />

gerektiğine inandığını söyleyen<br />

Erbil, İstanbul’u çizerken uzaktan<br />

çizdiğini ve kendisini rahatsız edecek<br />

ayrıntıları görmemeye çalıştığını<br />

sözlerine ekledi.<br />

Sergide, Devrim Erbil başta<br />

olmak üzere, Bedri Baykam, Süleyman<br />

Saim Tekcan, Resul Aytemür,<br />

Mahir Güven, Saim Erken, Sait Günel,<br />

Gül Ilgaz, Emre Tandırlı, Mustafa<br />

Albayrak, Kadir Ablak, Zafer Erkan,<br />

Emine Şenses, Ahmet Şinasi İşler,<br />

Suna Tüfekçibaşı, Gaye Ateş, Tolga<br />

Boztoprak, Mevlüt Akar, Baki Bodur,<br />

Vasıf Pehlivanoğlu, Evren Karayel<br />

Gökkaya, Ömer Muz, Ziyaeddin Nuriev,<br />

Yılmaz Zenger, Emre Ertürk NY,<br />

Belkıs Balpınar, Eli Bensusan, Nuray<br />

Ada, Damla Temiz, Canan Demirel<br />

ve Selçuk Derinöz’ün İstanbul’u<br />

anlatan eserleri yer alıyor. “İstanbul<br />

Zamanı” sergisi Addresistanbul<br />

Sergi Salonunda 30 Ekim tarihine<br />

kadar görülebilecek.<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

7<br />

Ölümün boynu<br />

bükük hali..<br />

Funda ÖZKALYONCU<br />

+ARTI<br />

HAYAT<br />

Ve çoklukla<br />

gördüm ki, herkes<br />

iyi yapmış,<br />

parasını almışlar,<br />

davadan vazgeçmişler..<br />

Ölenle<br />

ölünmüyor ki<br />

tatlım... Çocukların<br />

geleceğini düşünmüşler<br />

diyor.<br />

Ben, “eşi buna<br />

karar veremez,<br />

ölen kardeşimizin<br />

anası babası<br />

yok mu? Ne münasebet,<br />

evlatları<br />

ölmüş onlara<br />

sormalılar” diye<br />

söylenirken, bir<br />

duyuyorum ki,<br />

onlar da para<br />

almışlar.<br />

Yer gök, uçan kuşlar, dökülen sonbahar<br />

yaprakları dahil bütün hafta bu<br />

konuyu konuştuk..<br />

Sosyal medya yıkıldı.<br />

Biri öldü, biri öldürdü, biri para aldı.<br />

Biz ne yaptık? Tartıştık ve kamu vicdanı<br />

incindi, yerle bir oldu.<br />

Dünyanın, insanoğlunun paradan baska<br />

hiçbir derdi olmadığı, paradan başka bir<br />

şeyi düşünmediği ortaya çıktı.<br />

Para çok suçlu ve ortakları çok.<br />

Vicdan mı, o ne ? Kimin umuru? İncinmesi<br />

mi? O kimin umuru?<br />

Boşver.<br />

Konu ne?<br />

Ünlü yönetmenin oğlu Rüzgar, her<br />

zamanki gibi, alkollü araba kullanırken,<br />

2 çocuklu polisin ölümüne neden olduğu<br />

kaza ve sonrası tutuklu yargılanması.<br />

Ve sonrası davacı olan ailenin<br />

davasından vazgeçmesi…<br />

Ve adamın tahliye olması.<br />

Adamın, daha önce defalarca trafik<br />

cezası, alkollü ona buna sataşması, olayları<br />

var, “arızalı adam” anlayacağınız.<br />

Polisin ailesi, bakmış, karşı tarafın<br />

ailesi evlatları için çok üzülüyor,<br />

affetmisler. Karşılığında maddi hiçbir<br />

şey almamışlar. Açıklama bu..<br />

Kim inandı?<br />

Kargalar tabi ki!<br />

Yalanın en kocamanı.<br />

Ve çoklukla gördüm ki, herkes iyi<br />

yapmış, parasını almışlar, davadan<br />

vazgeçmişler.. Ölenle ölünmüyor ki<br />

tatlım... Çocukların geleceğini düşünmüşler<br />

diyor. Ben, “eşi buna karar veremez, ölen<br />

kardeşimizin anası babası yok mu? Ne<br />

münasebet, evlatları ölmüş onlara sormalılar”<br />

diye söylenirken, bir duyuyorum ki,<br />

onlar da para almışlar. Dava günü ölen<br />

polisin ailesinden<br />

1 kişi duruşma<br />

salonunda<br />

yokmuş.<br />

Gerçekten<br />

ölmüş adam.<br />

Ölüm gerçekten<br />

yalnızlık.<br />

Vah gidene<br />

derler ya, tam öyle<br />

bir durum. Herkesin<br />

hayatı, canı,<br />

dini imanı para<br />

olmuş.<br />

Yok ölen ölmüş,<br />

çocuklarının istikbalini<br />

kurtarmış.<br />

Ben anlayamıyorum<br />

ve anlamakta<br />

zorluk çekiyorum.<br />

Allah hepimize<br />

merhamet<br />

versin.<br />

Allah hepimize<br />

ŞİFA versin.<br />

Acı ile yüzleşmek<br />

imkansız mı<br />

olmuş?<br />

Yoksa acı ile<br />

yüzsüzleşiyor muyuz?<br />

Tam adı bu<br />

mu ?<br />

FUNDA’YA<br />

TAKILANLAR.<br />

.........Tekirdağ<br />

Marmara Ereğlisi’ne<br />

73 yaşında iğrenç<br />

adam, 11 yaşındaki<br />

kıza defalarca cinsel<br />

tacizde bulunuyor.<br />

Kızın canını<br />

acıtırken, adam kıza<br />

“sevgilim ol” diyormuş.<br />

Hani, tam “Allah belanı versin”<br />

duygusu.<br />

Ben bunun hastalık olduğunu asla kabul<br />

etmeyenlerden biriyim. Adama “Allah<br />

senin belanı verdi” diyeceğim. Vermemiş,<br />

adamı serbest bırakmışlar. Düşünüyorum,<br />

böyle bir adam ailen de olsa,<br />

bundan daha büyük utanç olur mu?<br />

“Ölmenin tam zamanı” diye bir deyim<br />

vardır. Yok sapık bir şekilde yaşıyor. Kastra<br />

ya da iğdiş denen bir şey var... Hayvanlara<br />

uygulanıyor. Hayvan bir daha cinsel istek<br />

duymuyor.<br />

O kanunun çıkmasını bekliyorum.<br />

Bence, hayvanlara değil insanlara<br />

uygulanmalı..<br />

……….Fransa eski Cumhurbaşkanı<br />

Nicolas Sarkozy’in eski başdanışmanlarından<br />

biri kitap yazmıs. “Onun kadar yolsuz<br />

birini görmedim, karısının memeleri için<br />

övünürdü. Ekibini ezerdi, en arkadaşlarına<br />

hakaret ederdi, para hastasıydı. Beyni<br />

fındık büyüklüğündeydi, onun kadar kirli<br />

yolsuz birini görmedim” demiş. Demediğini<br />

bırakmamış... Ve yazmış. Tarif ettiği<br />

adamdan ben korktum.<br />

“Senin böyle bir adamın yanında ne<br />

işin var?” diye sorarlar. Senin derdin ne?..<br />

Anladım… Para…


Ekonomi<br />

88 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Gümrük Birliği tek<br />

OVP’de büyüme 2017’de yüzde 4,4<br />

taraflı bir anlaşma<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bu (Gümrük<br />

Birliği) tek taraflı bir anlaşma bunun iyileştirilmesi<br />

2018 yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor<br />

lazım.” dedi. Zeybekci, Brüksel merkezli düşünce kuruluşu<br />

Avrupa Politika Çalışmaları Merkezinde (CEPS)<br />

gerçekleştirilen “Türkiye: Siyasi-Ekonomik Gelişmeler<br />

ve Gümrük Birliğinin Geleceği” başlıklı toplantıya<br />

konuşmacı olarak katıldı. Günümüzde dünyada<br />

Ekonomi Bakanı<br />

Zeybekci: Amerikan<br />

ürünlerinin<br />

Türkiye’yi tek taraflı<br />

işgaline izin<br />

vermemiz mümkün<br />

değil. Burada<br />

bir sonuç almak<br />

istiyoruz. Olumlu<br />

gelişmeler var.<br />

AB ve Türkiye<br />

menfaatlerine<br />

olan güzel şeyler<br />

yaşanacak<br />

yeni ekonomik bloklardan<br />

oluşan bir sistem oluştuğunu<br />

söyleyen Zeybekci, Türkiye’nin<br />

ekonomi, rekabet,<br />

bilim, teknoloji, demokrasi,<br />

özgürlük, insan hakları gibi<br />

her alanda AB standartlarına<br />

ulaşması gerektiğine dikkati<br />

çekti. Zeybekci, “Türkiye’nin<br />

AB’ye üye olması çok önemli<br />

ama bizim için daha önemli<br />

olan Türkiye’nin AB standartlarına<br />

ulaşması. Bizim için<br />

önemli olan AB standartlarını<br />

tutturmak.” diye konuştu.<br />

Türkiye’nin kuruluşunun başından itibaren AB’yle<br />

birlikte olmak için bir gayret gösterdiğine işaret eden<br />

Zeybekci, Gümrük Birliği ile ilgili şunları söyledi:<br />

TÜRKİYE CIDDI BIR ÜLKE<br />

“Gümrük Birliği anlaşması 1996’da uygulamaya<br />

girerken öngörü, Türkiye AB’ye birkaç sene içerisinde<br />

tam üye olacak. Üye olmadan önce Türkiye’nin<br />

ekonomik anlamda hazırlık dönemi olarak dizayn<br />

edilmiş bir anlaşma. Bir anlaşma düşünün ki karar<br />

alma mekanizmasında yoksunuz. AB’nin sizin için<br />

aldığı tüm kararları siz kabul etmek zorundasınız.<br />

3’üncü ülkelerle AB’nin imzaladığı tüm anlaşmalarda<br />

otomatik tarafsınız.” Zeybekci, Türkiye’nin ciddi bir<br />

devlet olduğunu vurgulayarak, “Bu imzanın arkasında<br />

ne pahasına olursa olsun duruyoruz. Bu anlaşmanın<br />

düzeltilmesi lazım. Bu (Gümrük Birliği) tek taraflı<br />

bir anlaşma bunun iyileştirilmesi lazım.” dedi.<br />

Türkiye’nin AB’yle Gümrük Birliği anlaşmasını<br />

güncelleştirip, genişletmesi gerektiğine işaret eden<br />

Zeybekci, Gümrük Birliği’nin, Türkiye’nin karar alma<br />

mekanizmasında yer alacağı, tarım, gıda hizmetler ve<br />

kamu alımları alanlarına genişletilmiş şekilde güncellenmesi<br />

gerektiğini, Gümrük Birliği güncelleme görüşmelerinin<br />

2017’nin başında başlayacağını söyledi.<br />

Türkiye’nin dünya tarihi boyunca tüm medeniyetlerin<br />

buluştuğu noktada olduğunu anımsatan<br />

Zeybekci, “Türkiye’nin kaderi coğrafyasıdır.” diye<br />

konuştu. Zeybekci, Gümrük Birliği’nin AB ve ABD<br />

arasındaki TTİP anlaşmasına ilişkisine yönelik,<br />

“Bizim, Amerikan ürünlerinin Türkiye’yi tek taraflı<br />

işgaline izin vermemiz mümkün değil. Burada bir<br />

sonuç almak istiyoruz. Olumlu gelişmeler var. AB ve<br />

Türkiye menfaatlerine olan güzel şeyler yaşanacak.”<br />

dedi. Brexit’le ilgili, bir ülkenin halkının demokratik<br />

olarak gösterdiği bir iradeye herkesin saygı göstermesi<br />

gerektiğini söyleyen Zeybekci, “Bizim için önemli<br />

olan İngiltere AB’den filli olarak ayrıldığı gün, bizim<br />

İngiltere’yle aynı gün devreye girecek geniş kapsamlı<br />

Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamış olamamız<br />

lazım.” diye konuştu.<br />

Dünyanın 18. büyük ekonomisiyiz<br />

Zeybekci, FETÖ darbe girişimi ile ilgili, “Türk ekonomisi<br />

15 Temmuz günü bir terörist darbe girişimi<br />

ile 20 bar (basınç) 30 bar 40 barla değil, 200 barla test<br />

edildi bu testten sağlam bir şekilde çıktı.” dedi.<br />

18 Temmuz sabahı Türkiye’de bankaların,<br />

borsanın EMTİA piyasalarının açıldığını anımsatan<br />

Zeybekci, “Türkiye’de, dünya demokrasi tarihinde altın<br />

harflerle yer alacak olan bir sivil demokrasi zaferi<br />

yaşandı.” ifadesini kullandı.<br />

Zeybekci, Türkiye’nin dünyanın 18. büyük ekonomisi<br />

olduğunu anımsatarak, şunları anlattı:<br />

“8 aydır bütçe fazlası veren Türkiye, bütçe<br />

açığında Avrupa’nın hemen hemen tamamından iyi.<br />

Türkiye’de banka sermaye yeterlilik aranı 25 AB ülkesinden<br />

daha iyi durumda. Sermaye yeterlilik oranları<br />

ortalama yüzde 15 seviyesinde. Dünyanın en hızlı<br />

büyüyen ülkelerinden biriyiz. 2008 global krizinden<br />

sonra AB’de toplam çalışan sayısı 4 milyon eksiye<br />

inerken aynı dönemde Türkiye’de toplam çalışan<br />

sayısı 7 milyon arttı.” Türkiye’nin toplam ihracatının<br />

yüzde 49’unu AB ülkeleri ile gerçekleştirdiğini söyleyen<br />

Zeybekci, alınan doğrudan yabancı yatırımların<br />

yüzde 75’inin AB’den kaynaklandığını ifade etti.<br />

Zeybekci, önümüzdeki 10 yılda Türkiye’nin<br />

milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkacağına dikkati<br />

çekerek, “Türkiye dünyanın yatırım yapılmakla ilgili<br />

en cazip ülkesi. Geçtiğimiz hafta Moody’s Türkiye’nin<br />

notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir tık altına<br />

indirdi. Moody’s kararından sonra 1 hafta içinde,<br />

Türkiye’ye 604 milyon dolar artı girişi oldu.” değerlendirmesinde<br />

bulundu. Türkiye’nin 2 milyon 700<br />

bin Suriyeli, 300 bin Iraklı sığınmacıya ev sahipliği<br />

yaptığını anımsatan Zeybekci, resmi olarak 12-13<br />

milyar avro civarında bir harcama yapıldığını, STK<br />

ve yerel yönetimlerin harcamalarıyla bu rakamın<br />

çok üzerinde olduğunu ifade etti. Zeybekci, Belçika<br />

sokaklarında askeri kamyonlar ve sokak köşelerinde<br />

ağır silahlı askerler olduğunu hatırlatarak, “Türkiye<br />

bundan kötü değil emin olun.” dedi. Bakan Zeybekci,<br />

Brüksel temasları çerçevesinde, AB Komisyonu<br />

Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ve AB<br />

Komisyonu Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta<br />

Bulc’la da ikili görüşme gerçekleştirdi.<br />

Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında<br />

yayımlanan ve 2017-2019 dönemini<br />

kapsayan yeni Orta Vadeli Program<br />

(OVP) çerçevesinde büyümenin gelecek yıl<br />

yüzde 4,4 2018 ve 2019 yıllarında yüzde 5<br />

olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Program<br />

dönemi sonunda enflasyonun yüzde 5’e, işsizliğin<br />

yüzde 9,8’e düşeceği tahmin ediliyor.<br />

OVP’de Türkiye ekonomisinin istikrarlı<br />

ve daha rekabetçi bir zeminde büyümesi ve<br />

toplum refahının yükseltilmesi için gerekli<br />

atılımları gerçekleştirmek üzere program<br />

hazırlandığı ifade edildi.<br />

OVP’nin temel amaçlarının makroekonomik<br />

istikrarı ve mali disiplini koruyarak<br />

enflasyonu aşağı çekmek ve istihdamı artırmak<br />

olduğu kaydedilen programda, ayrıca<br />

cari açığı artırmadan istikrarlı, kapsayıcı ve<br />

sürdürülebilir bir büyüme patikası oluşturmanın<br />

amaçlar arasında yer aldığı belirtildi.<br />

Program döneminde yurt içi tasarrufları<br />

artırmanın, özel yatırımlar ve ihracat<br />

kaynaklı büyümeyi sağlamanın, sanayide<br />

yapısal dönüşümü hızlandırmanın, teknoloji<br />

ve verimlilik düzeyini artırarak uluslararası<br />

piyasalarda daha rekabetçi hale gelmenin<br />

temel öncelikler olduğuna dikkat çekildi.<br />

Programda 10. Kalkınma Planı’nda bulunan<br />

ve hükümet programında yer verilen yapısal<br />

reformların hayata geçirilmesine devam<br />

edileceği vurgulandı.<br />

TÜRKIYE EKONOMISI<br />

Türkiye’nin geçen yıl OVP hedefiyle<br />

uyumlu bir şekilde yüzde 4 büyüdüğü hatırlatılan<br />

programda, bu yılın ilk yarısında da<br />

2016 bütçe büyüklüğü 570 milyar lira<br />

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “O Irak<br />

yönetimi kendi toprakları içerisinden Türkiye’ye<br />

yönelik bu saldırıyı defedemiyor. Bu da Canikli: “O Irak yönetimi<br />

“Gel gel, git git,<br />

Başbakan Yardımcısı<br />

aslında bize uluslararası hukuk anlamında bu kendi toprakları içerisinden<br />

noktada o problemi oraya girerek kendimizin Türkiye’ye yönelik bu<br />

halletmesi hakkını ve imkanını veriyor.” dedi.<br />

çocuk oyuncağı<br />

saldırıyı defedemiyor. Bu<br />

Giresun Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı<br />

da aslında bize uluslararası<br />

Açılış törenine katılan Canikli’ye, Rektör Prof.<br />

Dr. Cevdet Coşkun tarafından fahri doktora<br />

hukuk anlamında bu noktada<br />

değil ki bu”<br />

belgesi verildi. Canikli, “2023’e Doğru Türkiye” o problemi oraya girerek<br />

Türkiye’nin, o zaman Kuzey Irak<br />

konulu açılış dersini grafikli tablo üzerinden kendimizin halletmesi<br />

yönetiminin onayıyla oraya<br />

öğrencilere anlattı.<br />

hakkını ve imkanını veriyor”<br />

girdiğinin altını çizen Canikli,<br />

Canikli, 2002’de devletin bir yılda ülkeyi<br />

yönetebilmek için bütün unsurlara, bütün<br />

kanallara yaptığı harcamanın toplamının 115<br />

milyar lira olduğunu ifade etti.<br />

Bunun yaklaşık 51 milyar lirasının yani<br />

yüzde 44’ünün faiz harcamasına gittiğini aktaran<br />

Canikli, “Yani 100 liranın 44 lirası faiz harcamalarına.<br />

Faiz harcamaları kime gidiyor? Faiz<br />

nedeni bu, hepsinin nedeni bu.” dedi.<br />

“Sosyalistler, komünistler, bu ülkede<br />

özgürlüğün, bağımsızlığın... Samimi arkadaşlardı<br />

onlar, en ufak bir itirazım yok, içten gelerek<br />

bunu söylüyorlardı, tespit de doğruydu, kaç yıl<br />

1960’tan 2008’e kadar, 48-49 sene ‘IMF defol’<br />

diye bağırdılar” diyen Canikli, şöyle konuştu:<br />

hani, işte 2002’ye kadar o politika vardı. Kusura<br />

bakmasın arkadaşlarımız, önünü göremeyen<br />

politikalar.” dedi.<br />

“Zaten hem giriş legaldir, hem<br />

de biliyorsunuz, 35 yıldan beri<br />

Irak sınırları içerisinden yapılan<br />

terör saldırılarıyla Türkiye çok<br />

ciddi anlamda bedel ödüyor.”<br />

diye konuştu. Canikli, Türkiye’nin<br />

güvenliğinin tehdit altında<br />

olduğunu belirterek, sözlerini<br />

harcamaları devlete borç verenlere, bu borcun “Bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliklerden<br />

şöyle tamamladı:<br />

karşılığında faiz olarak aktarılan para. Ana para bir tanesinin de bu ülkeden IMF’nin gönderilmesi<br />

olduğunu hep söylediler, yazdılar, çizdiler.<br />

rüyoruz ve o Irak yönetimi kendi<br />

“Halen de o mücadeleyi sürdü-<br />

ödemesi yok, bu sadece faiz.” diye konuştu.<br />

Canikli, devletin aldığı borçların faizi olarak Türkiye ekonomisi özgürleşmesi, bu milletin özgürleşmesi,<br />

gelişmesi, kalkınması için mutlaka<br />

yönelik bu saldırıyı defedemiyor.<br />

toprakları içerisinden Türkiye’ye<br />

ödediği rakamın bütçeye teknik açıdan gider<br />

olarak yazıldığını anlattı. Faizin sınırlı sayıda IMF ile bu ilişkinin ortadan kaldırılması gerektiğini<br />

söylediler. Hep bunu haykırdılar meydan-<br />

hukuk anlamında bu noktada o<br />

Bu da aslında bize uluslararası<br />

kişi ve kuruluşlara ödendiğine işaret eden<br />

Canikli, “Çünkü devlete borç verenler onlar. larda, biz bütün üniversite boyunca hep bunu<br />

problemi oraya girerek kendimizin<br />

Faiz geliri elde edenlerin yüzde 90’ını oluşturanların<br />

sayısı 30 binin altında. Tablo şu; 115 ayında 40 yıl boyunca sosyalist komünist<br />

veriyor ve o zaman açık rızasıyla<br />

duyduk ama hiçbiri yapamadı. 2008’in Mayıs<br />

halletmesi hakkını ve imkanını<br />

milyar liranın yüzde 44’ü yani 51 milyar lira 30 solcuların bu hayallerini, Recep Tayyip Erdoğan<br />

Irak merkezi yönetimi zaten Kuzey<br />

bin kişiye gidiyor, geriye kalan 65 milyon kişiye başkanlığındaki hükümet gerçekleştirdi.”<br />

Irak yönetimi bugün de açık ve net<br />

gidiyor. O zaman yine şunu da hatırlatmakta<br />

şekilde kendi rızaları ve kendi davetlerinin<br />

de olduğunu da söylüyor,<br />

fayda var, büyük holdingler dahil firmaların<br />

en önemli gelir kalemi faaliyet dışı kar olarak<br />

o rızayla girilmiştir, gel gel, git git,<br />

görünür, yani faiz geliri.” 2003’ten itibaren<br />

çocuk oyuncağı değil ki bu. Elbette<br />

kesintisiz şekilde bütçede bu ödemenin payının<br />

herkes kendi ülkesinin güvenliğini<br />

azaldığına dikkati çeken Canikli, “Oranları görebiliyorsunuz,<br />

önce 43’lere düşüyor, 40’lara...<br />

düşünmek zorunda. Biz de düşünmek<br />

zorundayız. Dolayısıyla ama<br />

En son 2016 bütçesinde bu oran yüzde 9,8.<br />

halen bu derinliği bu mantıksal ilişkiyi<br />

kavrayamamışlar ki halen yine<br />

Yani o 30 bin kişi var ya kişi ve kuruluş 2002’de<br />

bütçenin yüzde 44’ünü alan, devletin yaptığı<br />

taşeronları vasıtasıyla, piyonları<br />

tüm harcamalarının yüzde 44’ünü alan 30 bin<br />

vasıtasıyla hamle yapıyorlar. İşte<br />

kişi, hadi 40 bin deyin, 50 bin deyin, önemli<br />

biliyorsunuz Irak parlamentosuna<br />

değil, 100 bin kişi ve kuruluş deyin, fark etmez.<br />

bir karar aldılar vs.”<br />

Alanların bu pastadan aldığı pay 2016’da 9,8’e<br />

kadar düşüyor.” ifadesini kullandı.<br />

Şehit Astsubay Ömer<br />

Halisdemir Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleşen törene, Milli Eğitim<br />

Bakanı İsmet Yılmaz, Giresun<br />

Valisi Hasan Karahan, AK Parti<br />

İstanbul Milletvekili Hasan Turan,<br />

AK Parti Giresun Milletvekilleri<br />

Sabri Öztürk ve Cemal Öztürk, Giresun<br />

Belediye Başkan Yardımcısı<br />

Orhan Kurt, belediye başkanları,<br />

kaymakamlar, akademisyenler ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

“KAVGANIN ESAS KAYNAĞI DA BUDUR”<br />

Canikli, 2016 bütçe büyüklüğünün 570 milyar<br />

lira olduğuna işaret ederek, 2002’deki faize<br />

giden yüzde 44’lük oran aynen devam etseydi<br />

bu yıl faize 250 milyar lira verileceğini söyledi.<br />

Canikli, “O 30 bin kişiye, 40 bin kişiye neyse<br />

ödenecek rakamın 250 milyar lira olması gerekirdi.<br />

Bu işte kırılma noktası. Aynı zamanda<br />

Türkiye’de bu yeni dönemdeki mücadele yöntemini,<br />

biçimini de belirleyen gelişme budur.<br />

Kavganın esas kaynağı da budur. Saldırıların<br />

Resmi Gazete’nin<br />

mükerrer sayısında<br />

yayımlanan ve 2017-<br />

2019 dönemini kapsayan<br />

yeni Orta Vadeli<br />

Program çerçevesinde<br />

büyümenin gelecek<br />

yıl yüzde 4,4 2018 ve<br />

2019 yıllarında yüzde 5<br />

olarak gerçekleşmesi<br />

bekleniyor.<br />

jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki<br />

zayıflıklara rağmen büyümenin yüzde<br />

3,9 olarak gerçekleştiğine işaret edildi.<br />

Yılın son çeyreğinde sanayi üretiminin<br />

ivme kazanması ve hizmetler sektöründe<br />

büyümeyi destekleyici görünümün<br />

devam etmesinin beklendiği ifade edilen<br />

programda, “Yılın üçüncü çeyreğinde<br />

yavaşlaması beklenen yurt içi talebin alınan<br />

tedbirlerle son çeyrekte tekrar canlanması ve<br />

büyümesi desteklemesi öngörülmektedir.”<br />

denildi. GSYH artış hızının söz konusu<br />

beklentiler altında yüzde 3,2 seviyesinde<br />

kalacağı kaydedildi.<br />

MAKROEKONOMIK HEDEFLER<br />

OVP’ye göre, programın makro<br />

ekonomik çerçevesi oluşturulurken,<br />

program döneminde küresel iç belirsizliğin<br />

azalacağı, küresel büyümenin tedrici olarak<br />

artacağı, Türkiye’nin ticari ortaklarının<br />

ılımlı büyüyeceği, finansal piyasalardaki<br />

“HER YIL TÜRKIYE’YE 20-25 MILYAR<br />

DOLAR PARA GELIYOR”<br />

Nurettin Canikli, Ortadoğu’dan, Balkan<br />

ülkelerinden, Kuzey Afrika’dan, her yıl<br />

Türkiye’ye 20-25 milyar dolar para geldiğini<br />

bildirerek, bunun yeni olmadığını, yaklaşık 8<br />

yıldır yaşandığını söyledi. Canikli, Türkiye’nin<br />

güvenli bir liman ve cazibe alanı olarak<br />

görüldüğünü vurguladı.<br />

Canikli, “Bu kaynakların gelişi tesadüf<br />

değildir ve bizi çok rahatlatıyor. Eğer bakın bu<br />

kaynaklar olmasa cari açığımız var biliyorsunuz,<br />

bu kaynak olamasa belki o mücadelemizi,<br />

uluslararası alanda verdiğimiz o mücadeleyi,<br />

finans çevrelerine karşı saldırılara karşı verdiğimiz<br />

mücadeleleri bu kadar yüreklilikle dik<br />

olarak verme imkanımız olmayabilirdi ama<br />

verebiliyoruz, 25 milyar dolar oradan geliyor.”<br />

Bunların hiçbirisinin tesadüf olmadığını<br />

dile getiren Canikli, “Uygulanan politikalarla<br />

çok yakından bağlantılı. Hani siz karşılıksız<br />

bu ülkelere, ‘Senin ülkende fakir var, senin<br />

ülkende ihtiyaç sahibi insanlar var, onlar<br />

dururken gidiyorsun Suriye’ye, Myanmar’a,<br />

Filistin’e yardım yapıyorsun ya da başka bir<br />

yere aktarıyorsun’ gibi bir eleştiriler var ya<br />

VERGISINI ZAMANINDA ÖDEYENE ÖDÜL<br />

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Önümüzdeki<br />

dönemde, vergi borçlarını hiç aksatmadan<br />

günü gününe ödeyen vatandaşlarımıza,<br />

vergi kayıtlarında da herhangi bir<br />

sorunları yoksa gelir veya kurumlar vergisinde<br />

indirim getireceğiz." dedi. Ağbal, TRT<br />

Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.<br />

Geçmişte alınan tedbirler neticesinde yılın<br />

4'üncü çeyreğinde daha iyi bir büyüme<br />

beklediklerini kaydeden Ağbal, "Bu sayede<br />

yüzde 3,2 olarak açıklamış olduğumuz 2016<br />

tahmininin gerçekçi bir tahmin olduğunu<br />

düşünüyoruz. Hatta belki de daha da olumlu<br />

bir büyümeyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu<br />

yıl gerçekten olağanüstü bir yıldı. Hem global<br />

dış koşullar, hem de iç koşullara rağmen<br />

yüzde 3,2 tuttuysa, biz bu bazla 2017 yılında<br />

yüzde 4,4 büyümeyi yakalarız. Bunun da altyapısını<br />

hazırladık, gerekli çalışmaları, yasal<br />

düzenlemeleri yaptık." ifadelerini kullandı.<br />

Naci Ağbal, ülkelerin ekonomi politikalarının<br />

değişen koşullara ayak uydurması<br />

gerektiğini vurgulayarak, "Kamu maliyesi<br />

Türkiye ekonomisinin gelişen ve değişen<br />

dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin<br />

azalacağı ve Amerikan Merkez Bankasının<br />

(Fed) faiz artırımlarının Türkiye ekonomisi<br />

üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı ve<br />

büyümenin finansmanında yurt içi<br />

tasarruflarla birlikte yabancı sermaye<br />

girişinin belli bir katkıyı sağlayacağı, dış<br />

ticaret hadlerinde göreli bir iyileşme<br />

olacağı varsayıldı.<br />

Bu çerçevede gelecek yıl için büyüme<br />

rakamı yüzde 4,4 olarak tahmin edilirken,<br />

2018 ve 2019 yıllarında ise büyümenin yüzde<br />

5 olması hedeflendi. Söz konusu dönemde<br />

büyüme hızı yükselirken, enflasyon ve cari<br />

açığın düşürülmesi öngörüldü.<br />

KAMU MALIYESI<br />

Program çerçevesinde kamu kesimi<br />

genel dengesinin, 2017 yılında GSYH’ye oran<br />

açısından yüzde 1,5 açık vermesi ve açığın<br />

program dönemi sonunda yüzde 0,9 seviyesine<br />

gerilemesi bekleniyor.<br />

ARTIK TÜRKIYE’YI GERIYE ÇEKEMEZSINIZ<br />

Bölgede Türkiye olmadan kalıcı bir<br />

dizayn yapılamayacağını söyleyen Canikli,<br />

şunları kaydetti:<br />

“Zaten yapmaya çalıştıkları da kolumuzu<br />

kanadımızı kırarak artık hiçbir şekilde yönlendirme,<br />

müdahale etme kapasitesi kalmadan bir<br />

Türkiye haline getirmek ama o geçti artık. Artık<br />

Türkiye’yi o noktaya getiremezsiniz, geriye<br />

çekemezsiniz. Akılcı olan karşılıklı menfaatlerimizi<br />

gözetecek şekilde birlikte yapılması<br />

gerekir fakat bu gerçeğin anlaşılamamış olduğunu<br />

özellikle Irak’ta, Başika’daki varlığı var,<br />

Silahlı Kuvvetlerimizin bir varlığı var. Oradan<br />

çıkmasına yönelik olarak yapılan hamlelerden<br />

anlıyoruz ki halen meselenin özü kavranmamış.<br />

Anlamış olsalardı öyle demezler de gelin<br />

birlikte, elbette eşit şartlarda, yani o pazarlığın<br />

bir tarafı olarak eşit şartlarda, ülke menfaatlerimizi<br />

de dikkati alarak, daha optimal, daha<br />

barışçı, gerçekten barışın tesis edildiği, gerçekten<br />

kardeşliğin, sükunetin tesis edilebildiği bir<br />

coğrafya oluşturabilme imkanı olur. Ancak bu<br />

yöntemle olur, ancak bu yöntemle.”<br />

Bunun Türkiye olmadan gerçekleşmeyeceğine<br />

işaret eden Canikli, “Bunu anlamak için<br />

daha ne kadar can kaybedilecek, kan akıtılacak,<br />

yerler, şehirler tarumar edilecek? Aslında şu<br />

ana kadar çıkan tablo bunu gösteriyor ama<br />

anlamıyorlar.” ifadesini kullandı.<br />

Bu toprakların öz evladı, sahibi olunduğunun<br />

samimiyetle ifade edildiğini belirten<br />

Canikli, “Oralar bizim tapulu malımız, kimse<br />

tarafından verilmedi, biz aldık. Bunu bilseler,<br />

bunu anlasalar, bunun ne anlama geldiğini,<br />

gerçek hayatta, yönetim alanında, yönetirken<br />

ne anlama geldiğini tam anlasalar, inanın bu<br />

şekilde davranmazlar ve el altından bir hamle<br />

yapmaya çalışmazlar, piyonları vasıtasıyla bir<br />

hamle yaptırmazlar, Başika’daki Türk Silahlı<br />

Kuvvetleri varlığı için söylüyorum, milletimizin<br />

oradaki varlığı için söylüyorum.”<br />

koşullarında büyümeye destek verecek. Cari<br />

harcamalar üzerinden değil, yatırım harcamaları<br />

üzerinden verecek. Yatırıma kaldıraç<br />

olacak harcamalar üzerinden verecek. Onun<br />

için 2017 bütçesini özellikle oluştururken<br />

bir miktar bütçe açığı 2016'ya göre artsa da<br />

artışın detaylarına baktığımız zaman tam<br />

da doğru bir politika değişikliği yaparak<br />

yatırıma, üretime ve ihracata destek veriyoruz."<br />

değerlendirmesinde bulundu. Kamu<br />

maliyesinde bir gevşemenin olmayacağının<br />

Gelecek yıl sonunda yüzde 1,7 açık<br />

vereceği tahmin edilen genel devlet<br />

dengesinin, 2019 yılı sonunda yüzde 1’e<br />

inmesi hedefleniyor.<br />

Bu yıl yüzde 1,6 olacağı tahmin edilen<br />

merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye<br />

oranının 2017 sonunda yüzde 1,9’a<br />

yükselmesi öngörülürken, programda bunun<br />

temel nedeni, büyümeyi destekleyecek<br />

şekilde üretimi, yatırımı, ihracatı, istihdamı<br />

artırmaya ve bölgesel gelişmişlik farklarını<br />

azaltmaya yönelik kamu harcamalarına<br />

yapılan tahsisler olarak açıklandı.<br />

2017 yılında GSYH’ye oran olarak yüzde<br />

0,6 olması tahmin edilen program tanımlı<br />

kamu kesimi açığının program dönemi<br />

sonunda yüzde 0,9 fazlaya<br />

döneceği öngörülüyor.<br />

Toplam vergi yükünün GSYH’ye<br />

oranının gelecek yıl yüzde 30,8’e yükselmesi,<br />

program dönemi sonunda ise yüzde 30,2’ye<br />

gerilemesi bekleniyor.<br />

ÖDEMELER DENGESI<br />

Gelecek 3 yıl süresince ihracatın<br />

reel olarak yıllık yüzde 6,7, ithalatın da<br />

yüzde 4,5 artacağı tahmin edilirken, 2017 yılı<br />

sonunda 153,3 milyar dolar olması beklenen<br />

ihracatın dönem sonunda 193,1 milyar<br />

dolara, 214 milyar dolar olması beklenen<br />

ithalatın da dönem sonunda 261,8 milyar<br />

dolara ulaşması bekleniyor.<br />

Cari açığın milli gelire oranının 2017 yılı<br />

sonunda yüzde 4,2 olarak gerçekleşmesi, söz<br />

konusu oranın program dönemi sonunda<br />

yüzde 3,5’e gerilemesi öngörülüyor.<br />

altını çizen Ağbal, özel sektör tarafından<br />

yapılacak yatırımların önemine işaret etti.<br />

Ağbal, kamu maliyesi anlamında da "cimri"<br />

olmaya devam edeceklerini ifade etti. Maliye<br />

Bakanı Ağbal, gelecek dönemde vergisini<br />

zamanında ödeyenleri ödüllendireceklerini<br />

belirterek, "Önümüzdeki dönemde, vergi<br />

borçlarını hiç aksatmadan günü gününe<br />

ödeyen vatandaşlarımıza, vergi kayıtlarında<br />

da herhangi bir sorunları yoksa gelir veya<br />

kurumlar vergisinde indirim getireceğiz."


haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Başbakan Yardımcısı<br />

Mehmet Şimşek:<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

DOLAR<br />

3,0457<br />

% 0,19<br />

EURO<br />

3,4071<br />

% 0,42<br />

ALTIN<br />

123,04<br />

% 0,34<br />

BORSA<br />

77,972<br />

%0,10<br />

BIST 100<br />

PETROL l 52.32 BENZİN l 4.84 MOTORİN l 4.15<br />

Küresel yatırımcılar Türkiye<br />

ile ilgilenmeyi sürdürüyorlar<br />

n AHMET ÇELİK İSTANBUL<br />

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek,<br />

küresel yatırımcıların Türkiye ile<br />

ilgilenmeyi sürdürdüğünü belirterek,<br />

“Türkiye’ye güçlü ilginin devam ettiğini<br />

söylemek mümkün.” dedi. Şimşek, Washington’da<br />

düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık<br />

Toplantıları kapsamındaki JP Morgan Chase<br />

Yatırımcı Semineri’nde, Türkiye ekonomisine<br />

ilişkin soruları yanıtladı.<br />

Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının<br />

(GSYH) bu yıl yüzde 3,1 genişlemesinin<br />

beklendiğini kaydeden Şimşek, büyümedeki<br />

yavaşlamada Rusya ile yaşanan gerilimler<br />

nedeniyle düşen turizm gelirlerinin önemli rol<br />

oynadığını dile getirdi.<br />

Şimşek, cari açığın GSYH’ye oranının bu yıl<br />

yine turizm sektöründeki zayıflama nedeniyle<br />

yüzde 3 hedefinin üstüne çıkmasına karşın<br />

yönetilebilir seviyelerde kalacağını anlattı.<br />

Büyüme ve cari açık üzerindeki olumsuz<br />

etkilerin bir bölümünün Rusya ile ilişkilerin<br />

düzelmesiyle gelecek yıl kaybolacağına işaret<br />

eden Şimşek, “Rusya ile ilişkilerin düzelmesi<br />

sadece turizmi değil, diğer sektörleri de olumlu<br />

etkileyecek. Tarımsal ihracatımızın önemli bir<br />

bölümü Rusya’ya yapıldığı için ambargoların<br />

kalkması, tarım sektörünün iyileşmesine<br />

yardım edecek. Özetle, Rusya ile ilişkilerin düzelmesinin<br />

net etkisi pozitif ve oldukça büyük<br />

olacak.” değerlendirmesini yaptı.<br />

“MALI POZISYONUMUZ ÇOK GÜÇLÜ”<br />

Türkiye’nin diğer ülkeleri Rusya’nın<br />

alternatifi olarak görmediğini vurgulayan<br />

Şimşek, Orta Doğu ve Avrupa ülkeleriyle yakın<br />

ilişkilerin devam edeceğini bildirdi.<br />

Şimşek, Türkiye ekonomisini etkileyen bir<br />

başka faktörün sığınmacı sorunu olduğuna<br />

dikkati çekerek, şunları kaydetti:<br />

“Türkiye, dünyada en fazla sığınmacıya ev<br />

THY'den uçuş<br />

saati düzenlemesi<br />

THY, 30 Ekim 2016-25 Mart 2017'de yapılacak<br />

uçuşlarda, yolcularının herhangi bir olumsuzlukla<br />

karşılaşmaması için düzenleme yaptı.<br />

Türk Hava Yolları (THY), Basın<br />

Müşavirliğinden yapılan<br />

açıklamaya göre, ilgili Bakanlar<br />

Kurulu kararı ile kış saati uygulamasının<br />

kaldırılması ve yaz saati<br />

uygulamasının tüm yıl sürecek<br />

olması nedeniyle uçuşların tarife<br />

yapısı yeniden düzenlendi.<br />

THY, 8-9 Ekim'de<br />

yapılacak işlemle,<br />

30 Ekim 2016 ile 25<br />

Mart 2017 arasında<br />

yapılacak seferlere<br />

ait saatleri, havacılık<br />

alanındaki uluslararası<br />

ve yerel otoritelerin<br />

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel yatırımcıların Türkiye ile ilgilenmeyi<br />

sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye’ye güçlü ilginin devam ettiğini söylemek mümkün.” dedi.<br />

sahipliği yapan ülke. 3 milyonun<br />

üzerinde Suriyeli ve Iraklı sığınmacı Türkiye’de<br />

yaşıyor. Bu insanlar hayatlarını kurtarmak<br />

için kaçıyorlar ve çok büyük bir insani trajedi<br />

yaşanıyor. Bu trajediye çözüm bulmak bizim<br />

sorumluluğumuz ve biz bunu yerine getiriyoruz<br />

fakat Türkiye bu konuda hak ettiği<br />

itibarı görmüyor. Oysa ki mülteci krizi sadece<br />

Türkiye’nin değil, küresel bir sorun.”<br />

Mehmet Şimşek, ayrıca Türkiye’nin sığınmacıların<br />

ülkeye adaptasyonu bakımından<br />

başarılı olması durumda, kısa vadeli ekonomik<br />

etkisi negatif olan bu sorunun, uzun vadede<br />

pozitif bir faktöre dönüşebileceğini ifade etti.<br />

Avrupalıların aksine sığınmacılar konusunda<br />

çok endişeli olmadıklarına değinen Şimşek, “Biz<br />

sığınmacıların sadece bir yük değil, bir değer<br />

olduğuna inanıyoruz çünkü her şeyden önce<br />

demografi önemli bir etken ve hayatları için<br />

kaçmak zorunda olan bu insanların çoğu kadın<br />

ve çocuklardan oluşuyor. Biz onlara iyi bir okul<br />

eğitimi, iş başı eğitimi veriyoruz ve çalışma izni<br />

tanıyoruz.” diye konuştu. Sığınmacıların ana<br />

dilinin Arapça olmasının Türkiye’nin bölge<br />

ülkeleriyle ilişkilerine olumlu yansıyacağına<br />

işaret eden Şimşek, Türkiye’nin tüm komşularıyla<br />

görüş ayrılıkları yaşansa bile iyi ilişkiler<br />

kurmak istediğini belirtti. Şimşek, bir başka<br />

soru üzerine, Türkiye ekonomisinin tüm siyasi,<br />

ekonomik ve jeopolitik sorunlara rağmen direncini<br />

koruduğunu anlatarak, şöyle devam etti:<br />

“Mali pozisyonumuz çok güçlü, yatırımcılar<br />

için cömert teşviklerimiz var. Ayrıca,<br />

ağustos ayında tasarrufları destekleyecek<br />

çok önemli bir reformu Meclis’ten geçirmeyi<br />

başardık. Çok güçlü bir Bireysel Emeklilik Sistemimiz<br />

var ve yaklaşık 6,5 milyon yeni müşteri<br />

kayıt oldu. Ayrıca, araştırma ve geliştirme<br />

reformunu Ekim 2015’te geçirdik. Bu mayıs<br />

ayında da iş gücü piyasasına yönelik reform<br />

programımızın en az yarısını tamamladık.”<br />

YAPISAL SORUNLARA<br />

YAPISAL ÇÖZÜMLER<br />

Seminerin ardından basın mensuplarının<br />

sorularını yanıtlayan Şimşek, ABD’de buluştuğu<br />

yatırımcılarla Türkiye ile ilgili birçok<br />

konuyu görüştüklerini aktardı.<br />

Türkiye’nin, yapısal sorunlarına yapısal<br />

çözümler üreterek, yapısal reformlarla çözümü<br />

noktasındaki iradesi, göç ve terör meselesinin<br />

zaman zaman gündeme gelen konular<br />

olduğunu söyleyen Şimşek, “Türkiye’nin orta<br />

vadeli hedefleri, bu hedeflerin nasıl gerçekleştirileceği<br />

hususu da konuştuğumuz konular.”<br />

ifadesini kullandı.<br />

Şimşek, yaşanan tüm olumsuzluklara<br />

rağmen Türkiye’nin önünün açık olduğunu<br />

yatırımcılara anlattıklarını bildirdi.<br />

Türkiye’nin yakın dönemde zor bir süreçten<br />

geçtiğini hatırlatan Şimşek, “Yatırımcıların<br />

temkinli yaklaşımını kısmen anlıyorum ancak<br />

bizim işimiz tabii ki Türkiye’nin<br />

temellerini daha da sağlamlaştırmak<br />

ve Türkiye’ye yatırımcı<br />

ilgisini daha da güçlü kılmak.<br />

Bu toplantıya katılan yatırımcıların<br />

sayısından ve sorularından,<br />

Türkiye’ye güçlü ilginin<br />

devam ettiğini söylemek<br />

mümkün.” değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim<br />

Kurulu ve İcra Komitesi<br />

Başkanı İlker Aycı,<br />

THY'nin Yeşilköy'deki<br />

Genel Müdürlük<br />

binasında, Sırbistan,<br />

Romanya, Ukrayna,<br />

Bosna Hersek, Azerbaycan<br />

ve Gürcistan'dan gelen basın<br />

mensuplarına Fetullahçı Terör<br />

Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki<br />

darbe girişiminin anlatıldığı<br />

toplantıda konuştu.<br />

Türkiye'nin 15 Temmuz'da<br />

yeni nesil terörizm dalgasıyla<br />

karşı karşıya kaldığını ifade eden<br />

Aycı, "Yeni nesil terörizm bir dini<br />

cemaatten, çıkar organizasyonundan,<br />

bir terör örgütüne doğru<br />

uzanan serüvenle Türk Silahlı<br />

Kuvvetlerini, askeriyeyi, polisimizin<br />

içini, aynı şekilde devletimizin<br />

çeşitli yönetim kademelerini, bakanlıklarımızı,<br />

yargı bürokrasisini,<br />

yargıyı, hakimlerimizi, savcılarımızı,<br />

üniversitedeki hocalarımızı,<br />

özel sektördeki çok önemli köşe<br />

başlarını, önemli meslek kuruluşlarının<br />

içerisini, özel sektör ve iş<br />

adamı kuruluşlarının içini, eğitim<br />

camiamızı, ülkedeki çok önemli<br />

Terör örgütleriyle<br />

mücadelede<br />

sağlanan başarı<br />

Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Rusya ve<br />

İsrail ile ilişkilerini yoluna koymasının yatırımcıları<br />

etkileyen faktörlerden biri olduğunu<br />

anlatarak, DAEŞ, PKK gibi terör örgütleriyle<br />

mücadelede sağlanan başarının da Türkiye’nin<br />

risk primini düşüreceğini vurguladı.<br />

IMF’nin büyüme beklentilerine de<br />

değinen Şimşek, bu sene için açıklanan yüzde<br />

3,3 büyüme tahminini gerçekçi bulduğunu<br />

belirtti. Buna karşın gelecek seneye ilişkin<br />

yüzde 3,2’lik büyüme tahmine katılmadığını<br />

kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:<br />

“Gelecek sene için biz IMF’den daha<br />

iyimseriz. Tabii gelecek sene bizim öngörümüz,<br />

özel sektör yatırımlarının biraz<br />

toparlanacağı, turizmin Rusya’yla düzelen<br />

ilişkiler çerçevesinde yeniden toparlanacağı<br />

varsayımı üzerine dayanıyor. Biraz da reform<br />

tabii. IMF’nin rakamlarının arka planını<br />

onlara sormak lazım. Bizim 2017’ye ilişkin<br />

büyüme beklentilerimiz, genel makro<br />

beklentilerimiz IMF’ye göre daha iyimser<br />

çünkü biz yapacağımız reformlarla,<br />

yakın coğrafyamızdaki ülkelerle<br />

geliştireceğimiz ilişkilerle<br />

ekonomiye<br />

yansımalarının<br />

daha iyi olacağını<br />

düşünüyoruz.”<br />

'Transitte yolcu kaybetmedik'<br />

hava trafik düzenlemelerine<br />

uyum sağlanabilmesi açısından,<br />

Türkiye çıkışlı ve Türkiye varışlı<br />

bir saat ileriye alacak. İlgili tarife<br />

düzenlemesi sonrası yapılan<br />

tarih değişikliği ve iade talepleri,<br />

yolcu biletlerindeki orijinal ücret<br />

kurallarına göre işlem görecek.<br />

STERLINDEKI DÜŞÜŞ<br />

TEDIRGINLIK YARATTI<br />

Referandumun sonrası Brexit kararı alan<br />

İngiltere’nin ekonomisi piyasalar tarafından<br />

dikkat ile takip edilmeye başlanmışken Asya<br />

piyasalarında sterlinin dolar karşısında hızlı değer<br />

kaybı piyasa aktörlerini tedirgin etti.Sterlin/<br />

dolar paritesi Asya piyasalarında sert düşüşle<br />

1,1964’ü görmesinin ardından 1,2460 seviyesinde<br />

dengelenmeye çalışırken, harekete bağlı olarak 3,6203<br />

ile yaklaşık 2 yılın en düşüğünü görmesinin ardından<br />

yüzde 1 azalışla 3,7995 seviyesinden işlem görüyor.<br />

"Danışmanlarla<br />

çalışıyoruz"<br />

Havalimanlarında teröre karşı<br />

alınan güvenlik önlemlerine<br />

ilişkin bir soruyu da cevaplayan Aycı,<br />

alınabilecek önlemlerin dünyada<br />

tartışıldığını söyledi. Aycı, terörle<br />

mücadele konusunda kendi tedbirlerini<br />

aldıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle<br />

tamamladı. "Şirket ve havalimanımız<br />

olarak, Avrupa Havacılık Emniyeti<br />

Ajansının (EASA) sivil havacılık<br />

güvenlik kuralları prosedürlerine<br />

tabiyiz ve denetleniyoruz. Hem Avrupa<br />

Sivil Havacılık hem de Uluslararası<br />

Sivil Havacılık Teşkilatı tarafından<br />

denetleniyoruz. Ayrıca kendimizi ne<br />

eksiğimiz var diye ayrıca denetletiyoruz.<br />

Danışmanlarla çalışıyoruz, güvenlik<br />

şirketlerinden istihbarat ve güvenlik için<br />

danışmanlık hizmetleri alıyoruz. "<br />

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi<br />

Başkanı İlker Aycı, "Transitte yolcu kaybetmedik.<br />

Asıl kaybettiğimiz, lokal varışlı<br />

yolcuyu bir miktar kaybettik." dedi.<br />

adreslerin köşelerini tutmuştu.<br />

İnanılmaz bir organizasyonun<br />

varlığından söz ediyoruz." diye<br />

konuştu.<br />

Aycı, Azeri bir basın mensubunun<br />

"Darbe girişimi ve terör olayları,<br />

THY'nin yolcu sayısını nasıl<br />

etkiledi?" şeklindeki sorusunu ise<br />

şöyle cevapladı:<br />

"Transitte yolcu kaybetmedik.<br />

Asıl kaybettiğimiz lokal varışlı<br />

yolcuyu bir miktar kaybettik.<br />

Bizi zorlayan da o. Tam tersi biz<br />

lokal varışlı yolcuda bir azalma<br />

olduğunda bunu telafi etmek için<br />

transite yüklendik. Bugün iş modelimizin<br />

içerisinde transit yolcu<br />

yüzde 60’a geldi. Yani yüzde 40 lokal,<br />

yüzde 60 transit yolcu oldu. Bu<br />

transit yolcu, bizim bugüne kadar<br />

hiç çalıştırmadığımız kaslarımızı,<br />

satış teşkilatı olarak çalıştırmamızı<br />

sağladı. Bugüne kadar THY<br />

transit satıyordu ama bu yaşanan<br />

süreçlerin ışığında bu kadar güçlü<br />

bir transit ağını oluşturmak ve bu<br />

kadar değişik ülkeden insanları<br />

aynı anda taşıyıp transiti artırmak<br />

konusunda satış pazarlama becerilerimizi<br />

sınırlarını yeni test ettik.<br />

Biz de bilmiyorduk."<br />

KALKINMA BANKASI YENIDEN YAPILANDIRILACAK<br />

Kalkınma Bankası, Doğu ve Güneydoğu Anadolu<br />

Bölgesinde yapılacak yatırımları destekleyecek<br />

şekilde yeniden yapılandırılacak. Orta Vadeli<br />

Program'a (2017-2019) göre, kamu yatırımları,<br />

büyümeye, bölgelerin gelişme potansiyellerini harekete<br />

geçirmeye, istihdamı ve ülke refahını artırmaya<br />

azami katkı sağlayacak alanlara yönlendirilecek.<br />

Kamu yatırımlarında, özel sektörün üretken<br />

faaliyetlerini destekleyecek nitelikteki altyapıya<br />

ağırlık verilecek. Bu kapsamda demiryolu, liman,<br />

lojistik merkezi gibi alanlar özel öneme sahip olacak.<br />

Bu yatırım harcamalarında devam eden projelerden<br />

ekonomiye kısa sürede kazandırılabilecek nitelikte<br />

olanlara öncelik verilirken, yeni projelerin başlatılmasında<br />

üretken sektörlere azami katkıyı sağlayacak<br />

projelere yönelinecek.<br />

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe<br />

Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi"<br />

hayata geçirilerek, bölgede yatırım, üretim ve<br />

istihdamın artırılması sağlanacak, terörün meydana<br />

getirdiği etkiler ortadan kaldırılacak. Bu kapsamda,<br />

Kalkınma Bankası, bölgede yapılacak yatırımları<br />

destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılacak.<br />

Mevcut sermaye stokundan daha etkin yararlanmak<br />

amacıyla idame-yenileme, bakım-onarım ve<br />

rehabilitasyon harcamalarına ağırlık verilecek. Kamu<br />

yatırım harcamalarında bölgesel bazda Güneydoğu<br />

Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP),<br />

Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz<br />

Projesi (DOKAP) eylem planları kapsamındaki<br />

yatırımlara öncelik verilecek.<br />

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle<br />

yürütülenler dahil olmak üzere, kamu yatırımlarında<br />

sektörel olarak, eğitim, sağlık, içme suyu ve<br />

kanalizasyon, bilim-teknoloji, ulaştırma ve<br />

sulama sektörleri öncelikli olacak. KÖİ projelerinin<br />

planlanması, uygulanması, izlenmesi ve<br />

değerlendirilmesi süreci güçlendirilecek, kamu<br />

kurum ve kuruluşlarının kapasiteleri geliştirilecek.<br />

ALARKO<br />

CARRIER SHOP<br />

NEVŞEHIR’DE AÇILDI<br />

İklimlendirme sektörünün lider markalarından<br />

Alarko Carrier’ın Nevşehir Yetkili Satıcısı Öz<br />

Engin Doğalgaz Mühendislik, geçtiğimiz günlerde<br />

yapılan bir törenle açıldı. Açılışa, Nevşehir Belediye<br />

Başkan Yardımcısı Atilla Seçen, Alarko Carrier Grup<br />

Koordinatör Yardımcısı Haluk Ferizoğlu, Alarko<br />

Carrier Bayilik Satışları Ankara Satış Müdürü Ali İsmet<br />

Koçak, Öz Engin Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Murat Kitapçı, Şirket Müdürü Engin Bozan, Alarko<br />

Carrier satış yöneticileri ve satış temsilcileri ile çok<br />

sayıda davetli katıldı.<br />

Öz Engin Doğalgaz Mühendislik, İç Anadolu<br />

Bölgesi’nde gittikçe artan doğalgaz kullanımına<br />

paralel olarak bölge halkını, Alarko Carrier’ın yüksek<br />

teknolojili ürünleriyle buluşturmayı amaçlıyor.<br />

Türkiye genelinde yaygın ve güçlü bir satış ve<br />

servis ağına sahip olan Alarko Carrier’ın 246 bayi ve<br />

242 satış sonrası servis birimi, “yüzde yüz müşteri<br />

memnuniyeti hedefi” ile tüketicilere hizmet veriyor.<br />

JCR TÜRKIYE’NIN<br />

KREDI NOTUNU<br />

TEYIT ETTI<br />

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan<br />

Credit Rating Agency’den (JCR) yapılan yazılı açıklamada,<br />

Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “BBB-” ve<br />

not görünümünün “durağan” olarak teyit edildiği bildirildi.<br />

Asya ve Avrupa’nın arasında bulunan Türkiye’nin,<br />

Orta Doğu’da büyük bir güç ve nüfusunun neredeyse<br />

JCR Türkiye’nin<br />

kredi notunu<br />

teyit etti<br />

Uluslararası<br />

kredi derecelendirme<br />

kuruluşu Japan<br />

Credit Rating<br />

Agency (JCR),<br />

Türkiye’nin<br />

kredi notunu<br />

“BBB-” ve not<br />

görünümünü<br />

“durağan”<br />

olarak teyit etti.<br />

80 milyon olduğu belirtilen<br />

açıklamada, 2015 yılında ülkenin<br />

milli gelirinin 700 milyar dolar ve<br />

kişi başı milli gelirinin 9 bin doları<br />

aştığı ifade edildi.<br />

AÇIKLAMADA, ŞUNLAR<br />

KAYDEDILDI:<br />

“Türkiye’nin kredi notu,<br />

ülkenin AB ve İslam ülkelerine<br />

iyi ihracat yapabilmesini<br />

sağlayan Orta Doğu’daki geniş<br />

ekonomik temelleri ile şoklara<br />

karşı sağlam kamu ve bankacılık<br />

sektörü tamponları tarafından<br />

destekleniyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin kredi<br />

notu, düşük tasarruf oranı, kronik cari açık, geniş dış<br />

finansman ihtiyacı ve uluslararası finansal piyasalara<br />

bağımlılık, artan politik ve sosyal belirsizlik gibi makro<br />

ekonomik dengesizlikler tarafından kısıtlanıyor.<br />

Türkiye, yükselen politik ve sosyal belirsizlik ortamında<br />

volatil (oynak) sınır ötesi sermaye akışlarına duyarlıdır.<br />

Bununla birlikte yerli bankalar, gelişmiş ekonomilerdeki<br />

parasal gevşemeden faydalanabilir. Kamu ve bankacılık<br />

sektörünün, geçmişte inşa ettiği şoklara karşı olan<br />

tamponlarını koruması bekleniyor.”<br />

“KISA VADELI DIŞ BORÇ DENGELERINDE<br />

TÜRKIYE’NIN RISK DÜZEYI DÜŞMEKTE”<br />

AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulunan Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı<br />

Orhan Ökmen, Türkiye ekonomisinin ulaştığı yapısal<br />

sağlığının ve esneklik gücünün yatırım yapılabilir notlarının<br />

korunmasında ana faktörler olduğunu ifade etti.<br />

Ökmen, “Kısa vadeli dış borç dengelerinde Türkiye’nin<br />

risk düzeyi düşmektedir. Kısa vadeli dış borçların Haziran<br />

2016 sonu itibarıyla uluslararası rezervlerin altına<br />

düşmüş olması, potansiyelinin altında olmakla beraber<br />

ekonomik büyümenin pozitif alanda devam ediyor olması<br />

Türkiye’nin yatırım yapılabilir notlarının korunmasına<br />

yardımcı olan diğer temel unsurlardır.” dedi.


10<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ Gündem haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN<br />

AVRASYA TÜNELI’NDEN GEÇECEK<br />

Dünyanın en iyi mühendislik ceği öğrenildi. Erdoğan’ın tünel toplam uzunluğa sahip projenin,<br />

projeleri arasında gösterilen çıkışında açıklama yapması deniz altından geçen kısmı ise<br />

ve Asya ile Avrupa kıtalarını tüp öngörülüyor.<br />

3,4 kilometre olarak belirlendi.<br />

geçişiyle birbirine bağlayacak<br />

Trafiğin çok yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe<br />

hattında yolcu-<br />

Avrasya Tüneli, 20 Aralık’ta AVRASYA TÜNELI<br />

açılacak. Açılış öncesi projenin<br />

son durumunu inceleyecek<br />

olan Cumhurbaşkanı Recep<br />

Tayyip Erdoğan’ın, bugün kendi<br />

makam aracıyla tünelden geçe-<br />

Asya ile Avrupa kıtalarını<br />

tüp geçişiyle birbirine bağlayacak<br />

tünel, dünyada deniz<br />

altından en derinden geçecek<br />

tünel olacak. 14,6 kilometre<br />

luk süresini 15 dakikaya kadar<br />

indirecek proje, sahip olduğu<br />

ileri teknoloji ile bu güzergahta<br />

güvenli ve konforlu yolculuk<br />

imkanı sağlayacak.<br />

Cumhurbaşkanı<br />

Erdoğan, bugün<br />

“vizyon proje” olarak<br />

değerlendirilen Avrasya<br />

Tüneli’nden<br />

geçecek.<br />

‘Bağdat’ın açıklamaları fevkalade<br />

TEHLIKELI VE KIŞKIRTICI’<br />

Başbakan Yıldırım, Irak Başbakanı İbadi’nin ‘Türk askeri kendini piknikte sanmasın’ sözleri hakkında,<br />

“Bağdat’ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum.” dedi.<br />

Başbakan Binali Yıldırım, Başyazıcıoğlu<br />

Camisi’nde kıldığı cuma namazının<br />

ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.<br />

AK Parti’de erken seçim hazırlığı olduğu<br />

yönünde iddiaların bulunduğunun belirtilmesi<br />

üzerine Yıldırım, “Kim diyor?” diye<br />

sordu. Gazetecilerinin “kulisler” yanıtı üzerine<br />

Yıldırım, lüzumsuz işlerle uğraşılmamasını<br />

isteyerek, vatandaşın geçim derdi<br />

bulunduğunu kafaların karıştırılmaması<br />

gerektiğini söyledi. Irak Başbakanı Haydar<br />

el-İbadi’nin “Türkiye’den Irak’a asker göndermesini<br />

talep etmedik. Türk askeri orada<br />

kendini piknikte zannetmesin” dediğinin<br />

ve çatışma uyarısı yaptığının anımsatılması<br />

üzerine Yıldırım, şunları değerlendirmede<br />

bulundu:<br />

“Piknikte olduğunu kim söylüyor?<br />

Asker piknik yapar mı? Asker görev yapar.<br />

Bizim askerimiz de orada görev yapıyor.<br />

Dünyanın başının belası DAEŞ ile mücadele<br />

yapıyor. Bu mücadeleyi, Suriye’de, Irak’ta<br />

yapan sadece biz değiliz. Tüm ülkeler yapıyor.<br />

Birleşmiş Milletler yapıyor, koalisyon<br />

güçleri yapıyor, Amerika, Rusya, hep bütün<br />

60 küsur ülkeden oradan<br />

mücadele eden var.<br />

Irak’la ne fiziki ne gönül<br />

bağı olan, olmayan<br />

bir çok ülkenin orada<br />

uzmanı, askeri var, mücadeleyi<br />

insanlık adına<br />

sürdürüyor. Dolayısıyla,<br />

Bağdat’ın bu ve buna<br />

benzer açıklamalarını,<br />

fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı<br />

buluyorum. Yani<br />

bizim askerimiz oraya<br />

bugün gitmiş değil, uzun<br />

zamandan beri oradadır<br />

ve orada da çok anlamlı,<br />

çok faydalı çalışmalar<br />

yapıyor. Bizim Irak’ın<br />

Başbakan Binali Yıldırım’ın eşi Semiha<br />

Yıldırım ve kızı Büşra Yıldırım, Aile ve<br />

Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan<br />

Kaya ile Saray Engelsiz Yaşam Merkezini ziyaret<br />

etti. Merkeze gelişinde kendisine çiçek<br />

veren gençlerle sohbet eden Semiha Yıldırım,<br />

ardından yetkililerden Saray Engelsiz<br />

Yaşam Merkezi hakkında bilgi aldı. Semiha<br />

toprağıyla toprak bütünlüğüyle veya Irak’a<br />

hasmane, düşmanca bir tutumumuz yok.<br />

Bölgenin huzur bulması için çatışmaların<br />

önlenmesi için sorumluluk taşıyoruz. Bağdat<br />

hükümeti, buna takılacağına yıllardır<br />

bağrında beslediği ve Türkiye’nin canını<br />

yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey<br />

varsa onu yapsın, önce onu yapsın sonra<br />

konuşsun.”<br />

“BIZ IRAK’TA NEYIN VAR OLDUĞUNU,<br />

NEYIN YOK OLDUĞUNU BILIYORUZ”<br />

Irak hükümetini neden böyle bir açıklama<br />

yaptığının sorulması ve Irak Başbakanının<br />

el-İbadi’nin “Irak’ta yabancı asker yok”<br />

sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım,<br />

ayaküstü bu tür açıklamalara girmeye<br />

gerek olmadığını söyledi.<br />

Başbakan Yıldırım, “Biz Irak’ta neyin<br />

var olduğunu, neyin yok olduğunu<br />

biliyoruz. Onun için bu lafların hiç kıymeti<br />

harbiyesi yok. Irak neden bu açıklamaları<br />

yapıyor, bunun nedenini müsaade edin de<br />

zamanı gelince söyleriz.” diye konuştu.<br />

Yıldırım, merkezde eğitim gören gençlerle<br />

sohbet etti, burada yapılan el emeği ürünleri<br />

inceledi. Bu sırada Semiha Yıldırım ile sohbet<br />

eden bir genç, “Binali Yıldırım amcaya<br />

benden selam söyleyin. Sizden bir isteğim<br />

daha var. Başbakanımıza söyleyin, ‘bu<br />

teröristlerin kökünü kazısın” temennisinde<br />

bulundu. Semiha Yıldırım da “İnşallah, sen<br />

Çeşitli programlara katılmak üzere<br />

Ordu’ya gelen Başbakan Yardımcısı<br />

ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,<br />

Ünye ilçesinde Ünye Anadolu İmam Hatip<br />

Lisesi ve Şehit Fatih Efiloğlu İlkokulu ve<br />

Ortaokulunun açılış törenine katıldı.<br />

Bu milletin en temel özelliklerinden<br />

birisinin yeri geldiği zaman “Ya Allah”<br />

diyerek ayağa kalkmak olduğunu vurgulayan<br />

Kurtulmuş,”Vatanı, milleti ve<br />

sancağı savunabilmektedir. Bu millet<br />

tarihi boyunca çeşitli badirelerden geçerek<br />

bunu ispat etmiş ve kuvvetli bir şekilde<br />

ayakta kalmayı başarabilmiş bir millettir.”<br />

diye konuştu. Kurtulmuş, bu toprakların,<br />

Anadolu toprakları ve Trakya topraklarının,<br />

maalesef yabancılar tarafından işgal<br />

edildiğini belirterek, şöyle devam etti:<br />

“Memleketin dört bir tarafında yabancılar<br />

bugün Ortadoğu’da yaptıklarının benzerini<br />

yapmaya bir asır evvel yapmaya gayret<br />

ettiler. İstediler ki savaşın mağlubu olan<br />

Osmanlı’nın topraklarını nasıl bölüp parçaladılarsa<br />

kalan Anadolu toprakları da aynı<br />

şekilde parçalansın istediler. İşgal ettiler.<br />

Çanakkale’ye geldiler. Kurtuluş Savaşı’nda<br />

ayağa kalkacak bu milletin ne kadar büyük<br />

ve kahraman olduğunu unutarak geldiler.<br />

Uçakları, gemileri vardı, orduları vardı. Bizim<br />

dedelerimizin elinde ise sadece kazma<br />

ve kürekleri vardı. Onlarda maddi zenginlik<br />

vardı ama inançları yoktu, kuvvetli bir<br />

şekilde vatana sadakatleri yoktu, millete<br />

bağlılıkları yoktu. İşte bizim atalarımız ‘Ya<br />

Allah’ diyerek ayağa kalkmasını bildi, Kurtuluş<br />

Savaşı’nda Anadolu’nun her tarafında<br />

adım adım kahramanlık destanı yazdılar<br />

ve bu ülkeyi kurtardılar. Allah hepsinden<br />

razı olsun. Bunu sağlayan şey şehitlik ruhudur,<br />

şehadet duygusudur, vatan sevgisidir<br />

ve bayrak sevgisidir.”<br />

“AYNI OYUNU 15 TEMMUZ’DA GÖRDÜK”<br />

Kurtulmuş, Türkiye’nin karşısına en<br />

son FETÖ’nün çıktığını kaydederek, şunları<br />

söyledi: “15 Temmuz akşamında bu ülkeyi<br />

“CHP, MHP GENEL BAŞKANLARIYLA<br />

BIR GÖRÜŞME YAPACAĞIZ”<br />

Yıldırım, mini anayasa için liderlerin ne<br />

zaman görüşeceğinin sorulması üzerine,<br />

komisyonun çalışmalarını bitirdiğini hatırlattı.<br />

Komisyon üyelerinin üzerine düşen<br />

görevi yaptığını dile getiren Başbakan<br />

Binali Yıldırım, “Şimdi parti genel başkanları<br />

kaldı. Önümüzdeki günlerde bu konuyu<br />

bir sonuca bağlamak için gerek Cumhuriyet<br />

Halk Partisi gerekse Milliyetçi Hareket<br />

Partisi genel başkanlarıyla bir görüşme<br />

yapacağız. Henüz daha temas kurmadık<br />

ama böyle bir düşüncemiz var. En azından<br />

bir adım atmış olalım. Bu kadar emeğin, bu<br />

kadar çalışmanın heba olmasının önüne geçelim.<br />

Ayrı ayrı olabilir. Eğer arzu ederlerse<br />

birlikte de olabilir. Ama ayrı ayrı da olması<br />

mümkündür.”<br />

“MILLETIN MAĞDURIYETI MI, YOKSA<br />

DARBECILERIN MAĞDURIYETI MI ÖNEMLI?”<br />

“FETÖ ile mücadele kapsamında, haksızlığa<br />

uğradığını iddia edenlerin başvurularına”<br />

ilişkin<br />

bir soru üzerine<br />

Yıldırım,<br />

“Burada şunu<br />

bilmenizde<br />

yarar var. İşlem<br />

yapılanların<br />

sayısından<br />

fazla başvuru<br />

var. Yani ‘ne<br />

olur ne olmaz<br />

bana da böyle<br />

bir işlem’<br />

yapılır diye<br />

tedbirli davranıp<br />

önceden<br />

başvuranlar<br />

da var.” dedi.<br />

dua et yeter ki” karşılığını verdi. Gençlerin<br />

ürettikleri eserlerden oluşan sergiyi gezen<br />

Semiha Yıldırım ve beraberindekiler, Saray<br />

Engelsiz Yaşam Merkezindekilerle hatıra<br />

fotoğrafı çektirdi. Ardından Semiha Yıldırım<br />

ve kızı Büşra Yıldırım ile Aile ve Sosyal Politikalar<br />

Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, sevgi<br />

evi ziyaretinde bulundu.<br />

“DEŞIFRE MI EDIYORLAR<br />

KENDILERINI?” SORUSU ÜZERINE<br />

YILDIRIM, ŞUNLARI KAYDETTI:<br />

“Tabii ne yaptıklarını bilmiyorum ama<br />

doğru bir iş yapmadıklarından eminim.<br />

Maalesef FETÖ, burada da bir yanıltma<br />

hareketine girmiş durumda. Ama biz, bu<br />

millete sözümüz, bu itirazları çok titiz, kılı<br />

kırk yararak değerlendireceğiz. 70 binin<br />

üzerinde itiraz var. Bunlar belirli bir zaman<br />

alacak. Mekanizması kuruldu, bakanlıklarda<br />

değerlendirme heyetleriyle bu kararları<br />

alan heyetler değiştirildi. Olur ya başka bir<br />

gözün bakmasında fayda var. Aynı arkadaşlar<br />

olsa ne değişti? Bir ay önce verdiğiniz<br />

kararları gözden geçirecek, değiştirecek<br />

yeni bir olay mı oldu? sorusu sorulabilir.<br />

Bunun için heyeti değiştirdik. Bakan yardımcılarının<br />

başkanlığında heyetler oluşturuldu.<br />

Bunlar inceleniyor, itirazlarda ortaya<br />

konan gerekçeler dikkate alınıyor. Diyor ki<br />

‘Ben ByLock’ta yoktum veya filanca yere<br />

gitmedim, gelmedim, para yatırmadım.’<br />

Bütün bunlar birer birer detayına girilmek<br />

suretiyle gözden geçirilecek ve ondan sonra<br />

da bu dosya kapanacak.<br />

Şimdi ne yazık ki Anamuhalefet Partisi<br />

Başkanı, 15 Temmuz’u bıraktı, sanki 15<br />

Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış,<br />

şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış,<br />

bedel ödememiş, bir mağdur edebiyatıdır<br />

gidiyor. Bırak kardeşim, milletin<br />

mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin<br />

mağduriyeti mi önemli? Bir şeye karar<br />

vermeniz lazım. Onun için hiç kimse çağın<br />

vebası bu terör örgütünün yaptıklarını<br />

sulandırmaya kalkmasın. Bunlar, sadece<br />

Türkiye’nin değil, dünyanın başına beladır.<br />

Bunlara öyle veya böyle destek anlamına<br />

gelecek her türlü faaliyet, her türlü<br />

açıklama bu millete zulümdür, bu millete<br />

yapılacak en büyük haksızlıktır.”<br />

Başbakan Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’dan ziyaret<br />

‘İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek’<br />

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “1 dolara ruhları satılmış askerleri de vardı ama hesap edemedikleri<br />

bu milletin cesareti, milletin kararlılığıydı. İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek.” dedi.<br />

kana bulamak, bu ülkenin geleceğini<br />

karartmak için hain bir başka çete çıktı.<br />

Burada Ünye’de de çok dolaştılar. Biliyorsunuz<br />

hepsini. Kapı kapı dolaştılar. Yüzlerinde<br />

sevimli bir maske ile ‘çocuk okutuyoruz,<br />

yurt yapıyoruz’ diyerek sizlerin de arasında<br />

dolaştılar. Aynı çetenin silahlı eşkıyaları<br />

kaldırdıkları uçak ve helikopterlerle sizin<br />

imkanlarınızla alınmış olan bu alet ve<br />

araçları kullanarak kardeşlerimizi<br />

şehit ettiler.<br />

Yine aynı hesapları vardı<br />

ancak onlar ne hesap<br />

yaparlarsa yapsınlar,<br />

onların hesabından daha<br />

kuvvetli hesap yapıcı Allah<br />

vardır. Ondan başkasına<br />

da boyun eğmeyen<br />

aziz bir millet var.”<br />

Aynı oyunu 15<br />

Temmuz’da gördüklerini<br />

dile getiren Kurtulmuş,<br />

“Uçakları ve helikopterleri<br />

vardı. 1 dolara ruhları satılmış askerleri<br />

de vardı ama hesap edemedikleri bu milletin<br />

cesareti, milletin kararlılığıydı. Hesap<br />

edemedikleri bu ülkenin başkomutanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘cesaretle yürüyün<br />

meydanlara, bu eşkıyaya geçit vermeyin’<br />

talimatıydı. Bu hesap tutmadı, tutmayacak.<br />

İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek.”<br />

ifadesini kullandı.<br />

Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanı Özhaseki:<br />

15 milyar<br />

liralık taşınmaz<br />

devlete geçti<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet<br />

Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü’ne<br />

(FETÖ) ait okul, yurt ve vakıfların içerisinde<br />

olduğu toplam 15 milyar liralık<br />

taşınmazın devlete geçtiğini bildirdi.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,<br />

gazete, televizyon ve haber ajanslarının<br />

Ankara temsilcileri ile İller Bankası tesislerinde<br />

bir araya geldi. Toplantının açılışında bir<br />

konuşma yapan Bakan Özhaseki, bakanlıkta<br />

resen planlama yetkisi bulunduğuna işaret<br />

ederek “Biz bu yetkiyi kullanmayacağız. Çünkü<br />

bu yetki belediyelerin, belediye meclislerinin.<br />

Asıl olan bu. Ancak birtakım yatırımlara<br />

mani olmak isteyen haksızlık yaptığına<br />

inandığımız kişiler, belediyeler, gruplar olursa,<br />

işte o zaman devreye girip bu yetkimizi<br />

kullanmak istiyoruz. Bunun dışında asla<br />

hiçbir şehrin planlarına girerek müdahalede<br />

bulunmayacağız.” diye konuştu. Özhaseki,<br />

İstanbul’daki Ihlamur Parkı’na yönelik olarak<br />

da, “12 bin metrelik bir alan. Yeşil alan olarak<br />

kullanılmış. Fakat daha sonra nasıl oluyorsa<br />

2 buçuk emsal verilmiş. İtirazları kabul ettik.<br />

Orada itiraz edenler çok doğru söylüyorlar.<br />

Yeşil alan üzerine bu kütle konamaz ve iptal<br />

ettik yine.” şeklinde konuştu.<br />

“AMACIMIZ TÜRKIYE’NIN YARISINDA<br />

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTIREBILMEK”<br />

Bu kapsamda 2012’de Kentsel Dönüşüm<br />

Yasasının yürürlüğe girdiğini aktaran<br />

Özhaseki, şöyle devam etti: “Şimdiye kadar 4<br />

yıl içerisinde, gerek riskli alan gerek kentsel<br />

dönüşüm, gelişim veya yenileme alanı<br />

dediğimiz tarihi eserlerin de yıpranmışlığı<br />

neticesinde oluşabilecek yenileme noktasındaki<br />

çalışmalar veya tek başına riskli yapı<br />

çalışmalarında istediğimiz hıza ulaşamadık.<br />

Amacımız, en az Türkiye’nin yarısında kentsel<br />

dönüşümü gerçekleştirebilmek. Bunun<br />

için de bizim birtakım tedbirlerle yeni yasalar,<br />

yönetmelikler yapmamız, işi hızlandırmamız<br />

lazım.” Özhaseki, Doğu ve Güneydoğu’da<br />

7 bölgede çalışmaların sürdüğünü, içlerinde<br />

Sur’un ayrıcalıklı olduğunu aktardı. Bakan<br />

Özhaseki, “Toplamda 7 bölgede 35 bin kadar<br />

konut yapacağız. Bütün bu terör bölgelerinde<br />

zarar ve hasar masrafı olarak karşımızda, altyapısından<br />

üstyapısına oluşabilecek rakam<br />

10 milyar lirayı buluyor ama biz vatandaşın<br />

mağduriyetini gidermek istiyoruz. Şimdiye<br />

kadar teröristlere devletin sert tokadı vurulduysa<br />

bundan sonra da şefkatli kanadının<br />

devletin orada vatandaşı sarması lazım. Bunu<br />

da yapmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.<br />

ASKERI ALANLARIN DÖNÜŞÜMÜ<br />

Özhaseki, şunları kaydetti: “Bize düşen<br />

Türkiye’de ne kadar askeri alan varsa önce<br />

tespit etmek. Sonra nasıl kullanıldığını,<br />

sonra bu alanlarda neler yapılabilir, o şehir o<br />

alanların nasıl kullanılmasını istiyor, bütün<br />

bunları tespit etmek. Sonra da koordinasyon<br />

halinde olduğumuz Maliye ve Milli Savunma<br />

Bakanlığımızla nerelere taşınacağını tespit<br />

edip, hangilerinin taşınacağını tespit edip<br />

Bakanlar Kuruluna sunmak. Toplamda 326<br />

bin 200 hektarlık askeri güvenlik bölgesi var.<br />

İstanbul’da 13 bin 100 hektar, Ankara’da 7 bin<br />

hektar civarında askeri alan var. Diğer şehirlerde<br />

biraz daha değişik oranlarda var.”<br />

FETÖ’YE AIT TAŞINMAZLAR<br />

KHK’larla Tapu Kadastro’da el konulan<br />

taşınmazların son durumlarına ilişkin bilgileri<br />

de paylaşan Özhaseki, şunları kaydetti:<br />

“Maliye hazinesine şu ana kadar 3 bin 333<br />

adet taşınmaz kaydoldu. Vakıflar Genel<br />

Müdürlüğüne de 2 bin 86 adet taşınmaz<br />

devroldu. Kanun Hükmünde Kararnameye<br />

girmeyen ola ki gözden kaçabilecek taşınmazlar<br />

bir anda yok edilmesin diye arkadaşların<br />

dikkatleri sayesinde, bin 176 adet taşınmaz<br />

yakalandı. Bütün bunlar şu anda devletin<br />

uhdesine geçmiş oldu. Ayrıca idari ve adli<br />

mercilerce de 155 bin adet taşınmaz bloke<br />

edildi. Yani MASAK’tan ve mahkemelerden<br />

taşınmazların üzerine bloke işlemi için gelen<br />

yazılar oluyor. Bütün bunların ortalama değerini<br />

arkadaşlarımız hesapladılar. Şehirlerden<br />

gelen rakamları topladığımızda FETÖ örgütüne<br />

ait yurt, okul, vakıf, gayrimenkul vesaire<br />

toplam değeri 15 milyar lira civarında.”


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gülen<br />

örgütüne yönelik soruşturmada<br />

gözaltına alınan veya tutuklanan<br />

şüphelilere seslenerek “Bütün dertleri,<br />

kendi ikballeri, kendi gelecekleri ve<br />

bunun tehlikeye düşmesini önlemektir.<br />

O nedenle de buradan herkese diyorum<br />

ki herkes bildiğini anlatsın. Etkin<br />

pişmanlık hükümlerinden yararlanma<br />

imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin,<br />

bundan yararlanmanın yoluna baksın.”<br />

dedi. Bozdağ, AK Parti Kocaeli İl Başkanlığını<br />

ziyaretinde konuştu.<br />

“Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü<br />

irtibatlısı olduğu nedeniyle haklarında<br />

işlem yapılan vatandaşlarımız, onların<br />

ailelerinin daha da dikkatli olmaları<br />

lazım. Çözülmeyi önlemek, itirafçılığı engellemek<br />

için onlara karşı da bu yalanları<br />

daha fazla kullanıyorlar.” ifadelerini<br />

kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Onların derdi sizin çocuklarınızın<br />

konuşmasını engellemek. Amerika’da<br />

Avrupa’da rahatlarının, düzenlerinin<br />

bozulmasına imkan<br />

verecek yeni bilgi, belgenin<br />

ortaya çıkmasını<br />

engellemek. Bütün<br />

dertleri, kendi ikballeri,<br />

kendi gelecekleri<br />

ve bunun tehlikeye<br />

düşmesini önlemektir.<br />

O nedenle de buradan<br />

herkese diyorum<br />

ki herkes bildiğini<br />

anlatsın. Etkin pişmanlık<br />

hükümlerinden<br />

yararlanma imkânı<br />

var, bunu elinin tersiyle<br />

itmesin, bundan<br />

yararlanmanın yoluna<br />

baksın. FETÖ’nün<br />

peşine gitmesin, herkes kendi kararını<br />

kendi versin, kendi göbeğini kendi<br />

kessin. Kendi geleceği hakkındaki kararı<br />

kendileri versin ki bu çok çok önemli<br />

ama maalesef bunu yapıyorlar.”<br />

“FETÖ DEVLETLE VATANDAŞ ARASINA<br />

FITNE SOKTU”<br />

“Fetullahçı Terör Örgütü, maalesef<br />

toplumumuzu böldü, aileleri böldü.<br />

Karıyla koca arasına fitne soktu, ana babayla<br />

evlat arasına fitne soktu, devletle<br />

vatandaş arasına fitne soktu, herkesi<br />

birbirinden ayırdı, birbirinin karşısına<br />

dikti” diyen Bozdağ, şöyle devam etti:<br />

“Her devlet çalıştırdığı insanlardan<br />

yüksek sadakat bekleme hakkına sahiptir.<br />

Yüksek sadakati olan kişileri kamuda<br />

istihdam etmek devletlerin hakkıdır.<br />

Sadakatinden şüphe ettiği kişileri kamudan<br />

ayıklamak da devletin hakkıdır.<br />

Hiçbir hukuk devletine hiçbir kimse sadakatinden<br />

şüphe duyduğu kişileri çalıştırmaya<br />

mecbursun diyemez. Böyle bir<br />

Gündem<br />

hakkı yoktur. Amerika’da, Almanya’da,<br />

Fransa’da terör örgütü üyesi olduğu<br />

bilinen veya bir terör örgütüyle iltisaklı<br />

veya irtibatlı olduğu değerlendirilen birini<br />

kamuda çalıştırıyorlar mı, çalıştırırlar<br />

mı? ‘Siz bunları çalıştıracaksınız’ diye<br />

onları zorlayabilir misiniz? Zorlayamazsınız.<br />

Dünyanın hiçbir devletini de hiç<br />

kimse buna icbar edemez. Devletler bu<br />

konuda kimi reflekslerini ortaya koyarlar.<br />

Anayasal düzeni korumak, devletin<br />

huzur ve bekasını korumak, demokratik<br />

değerleri korumak adına bütün devletler<br />

bu anlamda gerekli adımları atabilirler.”<br />

Hükümetin büyük samimiyetle<br />

çalıştığını ama yeni propagandalar yapıldığına<br />

işaret eden Bozdağ, “Özellikle<br />

FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsünün<br />

başarısız olmasının yarattığı korku ve<br />

panik eşiğini geçtikten sonra yeniden<br />

yalanlara, iftiralara, kara propagandalara,<br />

algı operasyonlarına başladılar.<br />

Bunları daha çok göreceksiniz. Fetullah<br />

Gülen 20 yalan söylüyor 20’si de yalan<br />

olduğu gün gibi çıkıyor ortaya ama<br />

21’inci yalana inanıyor insanlar. 20<br />

tanesi yalan çıktı, neden 21’incisine<br />

de inanıyorsunuz? Yalan çıkmasında<br />

da bir hikmet arıyorlar anlaşılan.<br />

Doğru çıkmasında zaten hikmete<br />

gerek yok, doğru çıktı diye tasdik ediyorlar<br />

ama şimdiye kadar bu kişinin<br />

söylediklerinden doğru çıkan tek bir<br />

şey yok.” şeklinde konuştu.<br />

Bekir Bozdağ, Türkiye’de Fethullan<br />

Gülen ve örgütünün tehlikesini<br />

ilk fark eden liderin Cumhurbaşkanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan olduğuna<br />

vurgu yaptı.<br />

“Sosyal demokrat geçinenler,<br />

başka kişiler var, geçmişte bunlarla<br />

mücadele ettiğini söyleyenler var.<br />

haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Bozdağ: Etkin pişmanlıktan<br />

yararlanma imkânı var<br />

Adalet Bakanı Bozdağ, Gülen örgütüne yönelik soruşturmanın şüphelilerine seslenerek “Herkes bildiğini<br />

anlatsın. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin” dedi.<br />

TSK açıkladı!<br />

374 PKK’lı öldürüldü<br />

HAİNE GEÇİT YOK!<br />

Türk Silahlı Kuvvetleri, Hakkari genelinde<br />

toplam 374 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.<br />

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Çukurca’da<br />

4 Ekim 2016 tarihinde başlayan Şehit Piyade<br />

Astsubay Kıdemli Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu’nda<br />

30 Ağustos 2016’dan bu yana<br />

toplam 254, Hakkari genelinde ise toplam 374<br />

teröristin öldürüldüğünü açıkladı.<br />

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan yazılı<br />

açıklamada, “6 Ekim 2016 tarihinde Üzümcü<br />

Jandarma Karakolu’na bir terörist, 7 Ekim<br />

2016 tarihinde diğer bir jandarma karakoluna<br />

bir olmak üzere toplam iki terörist teslim<br />

olmuştur. 6 Ekim 2016 tarihinde Çukurca<br />

Çilekli Tepe’den gece sızarak Gerdi Tepe’ye<br />

el atan Dağ ve Komando Tugayı Komutanlığı<br />

unsurları teröristlere ait bir Doçka silahını ele<br />

geçirmiştir. 7 Ekim 2016 gecesi saat 01.15’te<br />

çıkan çatışmada kaçmaya çalışan 5 terörist,<br />

silahlı İHA Bayraktar’la yapılan atış sonucu<br />

Kovan Tepe bölgesinde etkisiz hale getirilmiştir.<br />

Operasyonların devamında Çukurca<br />

Uzundere Gerki Tepe’de ele geçen malzemeler;<br />

1 adet Doçka, 1 adet RPG-7, 1 adet Ak-47,<br />

167 adet Doçka mühimmatı, 6 adet anti tank<br />

roket mühimmatı, 12 adet sevk fişeği, 10 adet<br />

el bombası, 138 adet keleş mühimmatı, 8 adet<br />

AK-47 şarjörü, 2 adet gündüz görüş dürbünü,<br />

1 adet gece görüş dürbünü ve giyim malzemesi”<br />

denildi.<br />

Açıklama şöyle devam etti: “Çukurca operasyon<br />

bölgesinde icra edilen hava harekatında<br />

BTÖ açısından çok önemli olan Zengil<br />

Tepe’de 2 terörist etkisiz hale getirilmiştir.<br />

Hemen ardından Accuracy nişancısı atışı ile<br />

Zengil Tepe’de 1 terörist daha etkisiz hale<br />

getirilmiştir. Çukurca Çilekli Tepe’de iki dün<br />

ve bugün çıkan çatışmada öldürülen ancak<br />

kayda girmeyen 5 teröriste ait ceset, bugün<br />

1’nci Komando Tugay unsurlarınca arazide<br />

bulunmuştur. Şehit Piyade Astsubay Kıdemli<br />

Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu’nda etkisiz<br />

hale getirilen terörist sayısı toplam 21 oldu.<br />

30 Ağustos 2016’dan bu yana Çukurca’da<br />

toplam 254; Hakkari genelinde toplam 374<br />

terörist etkisiz hale getirildi.”<br />

Bunların hepsi FETÖ diye esasında<br />

namaz kılana karşı duranlardır veya<br />

mütedeyyin insanlara karşı tavır<br />

takınanlardır veya eşi başörtülü olana<br />

tavır takınan, bunu tehlike gören, bunu<br />

FETÖ’cü zannedenlerdir.” diyen Bozdağ,<br />

“FETÖ’nün devlet için oluşturduğu tehlike<br />

ve tehdidin bunun dışında olduğuna<br />

dair onların hiçbirisinin bulgusu, ilgisi,<br />

değerlendirmesi yok. Bu anlamda ilk<br />

değerlendirmeyi Türkiye Cumhurbaşkanı<br />

liderimiz Sayın Recep Tayyip<br />

Erdoğan yapmıştır. Geçmişte FETÖ’cü<br />

diye mütedeyyin olan herkesi ordudan,<br />

şuradan buradan ayıkladılar ve onların<br />

çöreklenmesine kapı araladılar, şimdi<br />

konuşuyorlar. Ne yaptınız? 40 senedir<br />

AK Parti mi vardı? 40 senede hangi<br />

partiler gelip geçti kimle mücadele yaptı,<br />

sıfır. Herkes gönüllerini kazanmak için<br />

yarıştı. İlk defa bu konuda tavır koyan<br />

Sayın Cumhurbaşkanımız, parti olarak<br />

da AK Parti olmuştur.”<br />

“AK PARTI BU KONUDA ADI GIBI AKTIR,<br />

AK OLMAYA DEVAM EDECEKTIR”<br />

Bu konuda kendi içerisinde ayıklamayı<br />

yapabilen, yapmış olan tek partinin<br />

AK Parti olduğunu belirten Bozdağ,<br />

2011 seçimlerinde milletvekili listeleri<br />

yapılırken bu konunun çok net şekilde<br />

ele alındığını ve partiye sızmaların<br />

önüne geçildiğini kaydetti. Bazı kriptolar<br />

çıktığını ama onların o vasfı bilinmeyen<br />

kişiler olduğunu dile getiren Bozdağ,<br />

“Çünkü AK Parti 2011 seçimlerinde bu<br />

konuda tedbir almıştı. 2014 belediye seçimlerinde<br />

bütün teşkilatlarda belediye<br />

başkan ve belediye meclis üyelerini kılı<br />

kırk yararcasına biz çalışma yaptık hatta<br />

ilan ettiğimiz adayları değiştirdik. Bütün<br />

Türkiye buna şahit.” dedi.<br />

CHP terör saldırısında hayatını<br />

kaybeden üyelerini unutmadı<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli<br />

Ağbaba, Ankara Tren Garı önündeki<br />

terör saldırısında hayatını kaybeden<br />

partili üyelerin anısına kitap ve belgesel<br />

hazırladıklarını belirterek, “Kitabın<br />

satışından elde edilecek gelirlerin tamamı,<br />

10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin<br />

Malatya’daki ailelerine ve Malatya Gençlik<br />

Kollarına bağışlanacak.” dedi.<br />

Ağbaba, parti genel merkezinde<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba,<br />

Ankara Tren Garı önünde meydana<br />

gelen terör saldırısında hayatını<br />

kaybeden partili üyelerin anısına kitap<br />

ve belgesel hazırlandığını bildirdi<br />

düzenlediği basın toplantısında, partilerince<br />

Ankara Tren Garı önünde meydana<br />

gelen terör saldırısında hayatını<br />

Lindsay Lohan, mülteci<br />

çocukları ziyaret etti<br />

ABD’li oyuncu, şarkıcısı ve<br />

söz yazarı Lindsay Lohan, 2.<br />

Sultanbeyli Kitap Fuarı’nda aldığı<br />

kitapları, mülteci çocuklara<br />

hediye etti.<br />

Sultanbeyli Belediyesi’nden yapılan<br />

açıklamaya göre, 2. Sultanbeyli<br />

Kitap Fuarı’nı gezen sanatçı,<br />

mülteci çocuklar için kitap aldı.<br />

Daha sonra ilçede faaliyet<br />

gösteren Mültecilerle Dayanışma<br />

Derneği’ni (Mülteci-Der) ziyaret<br />

eden sanatçı, sağlık merkezindeki<br />

doktorlarla sohbet etti.<br />

Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’in<br />

de eşlik ettiği sanatçı, ziyaretinde<br />

doktor önlüğü giyerek, aldığı<br />

kitapları mülteci çocuklara hediye<br />

etti. Lohan, sohbet ettiği aileler ve<br />

çocuklarla yakından ilgilendi.<br />

Kendisine ait İngilizce Kur’an-ı<br />

Kerim’in İtalya’da kaybettiğini<br />

anlatan sanatçıya, Sultanbeyli<br />

Belediye Başkanı Hüseyin Keskin,<br />

kaybeden partili üyelerin anısına hazırlanan<br />

belgesel ve kitabın tanıtımını yaptı.<br />

Ağbaba, partili üyelerin anısına “Bizim<br />

Çocuklar” adlı kitap ile “Baba ben de gideyim<br />

mi?” isimli belgesel hazırladıklarını<br />

bildirdi. Veli Ağbaba, 10 Ekim Pazartesi<br />

günü parti genel merkezinde CHP Genel<br />

Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu’nun da katılacağı<br />

programla belgeselin gösteriminin<br />

yapılacağını duyurdu.<br />

2. Sultanbeyli<br />

Kitap Fuarı’nı<br />

gezen ünlü yıldız,<br />

mülteci çocuklar<br />

için kitap aldı<br />

Diyanet İşleri Başkanlığı yayını<br />

İngilizce Kur’an-ı Kerim<br />

armağan etti.<br />

Türkiye ziyaretinden çeşitli<br />

fotoğrafları da sosyal medyadaki<br />

takipçileriyle paylaşan ünlü<br />

yıldız, son olarak Suriyeli Hüseyin<br />

ailesinin kızıyla çektiği fotoğrafı,<br />

“Küçük prensesin ve ailesiyle yeni<br />

evlerinde yeniden bir araya geldik.<br />

Sultanbeyli İstanbul. Dünya 5’ten<br />

büyüktür.” mesajıyla paylaştı.<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

11<br />

NATO Lokantası’nda<br />

bir öğle yemeği<br />

Halil İbrahim İZGİ<br />

ARTI +GÜNDEM<br />

halilibrahimizgi@yenibirlikgazetesi.com<br />

1952’den bu<br />

yana köprünün<br />

altından çok sular<br />

aktı. NATO üyeleri<br />

arttı. Ortada<br />

Sovyetler Birliği<br />

kalmadı, tarihe<br />

gömüldü. NATO ve<br />

NATO Lokantası<br />

ise devam ediyor.<br />

Bir zamanlar<br />

ABD askeri<br />

varlığının getirdiği<br />

hareketliliğe atıf<br />

yapan ekonomik<br />

düzen yerini<br />

yeni gerçeklere<br />

bırakıyor.<br />

Öğle yemeği çalışma hayatının<br />

önemli ritüellerinden biridir. Öğle<br />

yemeğine çıkmamak yoğunluk<br />

belirtisidir mesela. Öğle yemeği için<br />

birisiyle sözleştiğinizde ona kıymet verdiğinizi<br />

gösterirsiniz. Akşam yemekleri öyle<br />

değildir. Akşam yemekleri iş dünyası için<br />

sosyalleşmenin mekanıdır. Öğle yemekleri<br />

ise sosyal çevrenizde olan kişilerle özel<br />

zaman geçirmek içindir. O yemekte hem<br />

günün stresinde sıyrılır hem de neredeyse<br />

günü ikiye bölecek bir bıçak gibi kullanırsınız.<br />

Zaman sınırlıdır ve her şey özetlenir.<br />

Önem sırasına göre seçilir. Güzel bir öğle<br />

yemeği hayatı güzelleştirir.<br />

Nerede yenir bu öğle yemeği diye soracak<br />

olursanız bir numaralı adres esnaf<br />

lokantalarıdır. Esnaf lokantaları yemeğin<br />

güzel olduğu, fiyatların makul olduğu,<br />

esnaflık ruhunun gözlendiği mekanlardır.<br />

İşyerine sefer tası ile yemek getirmeyenlerin<br />

veya ne bileyim plazada çalışmayanların<br />

tercihidir genellikle. İçlerinde isimleri<br />

öne çıkanlar olduğu gibi henüz üne kavuşmamış<br />

olanları<br />

da vardır. Üne<br />

kavuşup da henüz<br />

kavuşamadıklarımdan<br />

biri NATO<br />

Lokantası’ydı.<br />

Karaköy’deki bu<br />

lokanta 1952<br />

yılında açılmış.<br />

Türkiye’nin NA-<br />

TO’ya girdiği yıl<br />

yani. O zamanlar<br />

NATO’ya üye<br />

olmak Sovyet<br />

tehdidinin önünde<br />

bir setmiş.<br />

1952’den bu<br />

yana köprünün<br />

altından çok<br />

sular aktı. NATO<br />

üyeleri arttı.<br />

Ortada Sovyetler<br />

Birliği kalmadı,<br />

tarihe gömüldü.<br />

NATO ve NATO<br />

Lokantası ise<br />

devam ediyor.<br />

Bir zamanlar<br />

ABD askeri varlığının<br />

getirdiği<br />

hareketliliğe atıf<br />

yapan ekonomik<br />

düzen yerini<br />

yeni gerçeklere<br />

bırakıyor. Mesela<br />

Karaköy’deki<br />

İstanbul Menkul<br />

Kıymetler Borsası,<br />

İstinye’ye<br />

taşındı. Tıpkı<br />

Tepebaşı’ndaki<br />

ABD Konsolosluğu<br />

gibi.<br />

Peki o zaman<br />

nedir bu<br />

NATO Lokantası<br />

muhabbeti diye<br />

soracak olursanız hemen söyleyeyim. Lokanta<br />

bize ABD ile olan tarihi bağlarımızın<br />

halktaki yansımasını gösterdiği kadar,<br />

bunun ABD yönetimleri tarafından nasıl<br />

çarçur edildiğini de izah ediyor. NATO<br />

bugün Türkiye’nin müttefiki olarak değil,<br />

Türkiye’nin arkasından iş çeviren bir güç<br />

olarak algılanıyor.<br />

Türkiye’nin öncelikleri farklılaştı.<br />

Lokantaların isimleri artık uluslararası<br />

ittifaklara atıf yapmıyor. NATO Lokantası’nın<br />

yakınlarındaki Tophane’de kurulan<br />

Amerikan Pazarı’nın yerinde de yeller<br />

esiyor.<br />

Tarih önemli bir viraja girerken NATO<br />

Lokantası yıllar önce olduğu gibi bir<br />

esnaf lokantası olarak hizmet vermeye<br />

devam ediyor. NATO yöneticilerine,<br />

sözde müttefiklerime tavsiyem İstanbul’a<br />

geldiklerinde yollarını NATO Lokantası’na<br />

düşürmeleri. Orada yiyecekleri bir<br />

öğle yemeği Türkiye’yi, ilişki biçimlerini,<br />

tarihi okuyuş biçimimizi ve daha birçok<br />

şeyi açıklayabilir. Uyduruk danışmanların<br />

ağzının içine bakacaklarına, gitsinler<br />

Karaköy’e NATO Lokantası’nda güzel bir<br />

öğle yemeği yesinler.<br />

Yazının başında demiştik. Öğle yemeği<br />

tanışık olduğunuz kişilerle yenir diye.<br />

Oradan daha uygun bir mekan bulacağınızı<br />

sanmıyorum. İncirlik’i ziyarete<br />

gelen Alman parlamenterlere de NATO<br />

Lokantası’nda Türk yemeklerini tecrübe<br />

etmelerini öneririm. Almanya’da gördüklerinden<br />

farklı olarak Türkiye sadece<br />

döner memleketi değildir. Esnaf lokantası<br />

işte bunu da bedava danışmanlık vererek<br />

kalıcı bir şekilde öğretebilir. Aynı lezzeti<br />

paylaşmak aynı dili konuşmamıza yardımcı<br />

olabilir. Denemekten zarar çıkmaz,<br />

ne dersiniz?


12<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ Dünya haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Dövülen imam,<br />

savunulan şort<br />

Zeynep BAYRAMOĞLU<br />

+ARTI<br />

GÜNDEM<br />

Bir Müslüman<br />

olarak din görevlimin<br />

uğradığı<br />

saldırıyı tekfir<br />

ederken giyim<br />

kuşam savunması<br />

yapmak zorunda<br />

mıyım? Benim<br />

şort giyenle, mini<br />

etek giyenle bir<br />

derdim yok ki.<br />

Kendimizi ifade<br />

etmek için sürekli<br />

“ona da karşıyız”<br />

savunması yapmak<br />

bizim kaderimiz<br />

mi?<br />

İmam, genel anlamıyla önder, devlet<br />

adamı, lider, mezhep kurucusu, cemaate<br />

namaz kıldıran kişi anlamına gelir.<br />

Hz. Muhammed (s.a.v)in makamlarından<br />

biridir. Her ne kadar modern sistem içinde<br />

sadece namaza önderlik eden kişi olarak<br />

görülse de, asıl anlamı bunun ötesindedir.<br />

Bir çeşit otoritedir, imamlık makamı.<br />

İmam karakteri deyince aklıma ne<br />

geliyor? Bu soruyu sordum kendime.<br />

İşte cevaplar…<br />

*İmamlar ahlak yoksunudur. Yakın<br />

dönem tarihini anlatan veya son dönemde<br />

çekilmiş filmleri bir düşünün. İmam,<br />

kadınları kapı deliğinden izler, aldığı dini<br />

eğitim nedeniyle bastırdığı (ki aldığı dini<br />

eğitim bunu bastırmak üzerinedir, öyle<br />

düşünmeniz istenir) doğal güdülerini kontrol<br />

etmekten yoksundur. Sürekli takiye<br />

yapar. Söyledikleri ile eylemleri birbirine<br />

terstir. Dini ilmi üfürükçülük ve cincilik ile<br />

sınırlıdır. Paracıdır, gözü açtır. Genelde<br />

çirkindir. İllaki<br />

sakallıdır ama<br />

o sakal, karakteri<br />

daha da<br />

itici göstermeye<br />

hizmet eden<br />

bir sakaldır.<br />

(Bu durumun<br />

istisnaları var.<br />

Onlardan biri,<br />

ATV ekranlarında<br />

yayınlanan<br />

senaryosunu<br />

Eda Tezcan’ın<br />

yazdığı Diğer<br />

Yarım dizisindeki<br />

İmam Sabri<br />

karakteriydi.<br />

Mahallemdeki<br />

caminin<br />

imamı olsa, beş<br />

vakit namazı<br />

camide cemaatle<br />

kılmak<br />

isteyeceğim bir<br />

karakterdi. Bu<br />

vesile ile tekrar<br />

teşekkür ederim<br />

Eda’ya.)<br />

*Fıkralarda<br />

yüz kızartıcı<br />

işlerin failidir.<br />

Tahkir edilir.<br />

*Son olarak<br />

siyaset…<br />

Türkiye Cumhuriyeti’ni<br />

işgal etmek<br />

isteyen, vatandaşlarına<br />

kurşun sıkan<br />

hain kalkışmanın baş aktörleridir<br />

sözüm ona “imamlar”.<br />

İşte zihnimizdeki imam kodları bunlar.<br />

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız,<br />

imamlar artık kendilerini tanıtırken<br />

“imam” demeye utanıyor demişti.<br />

Özenle kullanmamız gereken bu kavramı<br />

nasıl bir hale getirdiğimizi farkında<br />

mıyız?<br />

15 Temmuz gecesi sala okurken<br />

şiddet gören, saldırıya uğrayan<br />

60 din görevlisi var. Diyanet İşleri<br />

Başkanı Sayın Mehmet Görmez bu<br />

kişilerle geçtiğimiz günlerde bir<br />

araya geldi ve onlardan 15 Temmuz<br />

gecesini dinledi. O gece saldırıya<br />

uğrayan imam ve müezzinlerin ortak<br />

şikayetleri, saldırıları gerçekleştiren<br />

kişilerle ilgili savcılığa başvurmuş<br />

ancak sonuç alamamış olmaları.<br />

Saldırganlar ifadeleri alındıktan<br />

sonra serbest bırakılmışlar.<br />

Kamuoyunun en çok bildiği İzmir’deki<br />

olayı düşünelim. İzmir Narlıdere Kutlu<br />

Yalvaç Camisi müezzininin darp edilmesini<br />

hepimiz izlemedik mi? İfade değil, net<br />

görüntülerden bahsediyorum. Her şey<br />

açık ve net görülmüyor muydu kayıtlarda?<br />

Peki bu saldırı neye ve kime<br />

yapıldı? Kutsal bir mekana, bir din<br />

görevlisine, bir devlet memuruna,<br />

15 Temmuz işgal girişimine karşı<br />

okunan selaya, kamu malına…<br />

Peki biz neyi tartıştık? İstanbul’da şort<br />

giydiği için bir meczup tarafından şiddete<br />

uğrayan kadını. (Geçmiş olsun. Utanç<br />

verici bir olaydı)<br />

Tartışmayalım mı? Tartışalım.<br />

Gündem yapmayalım mı? Yapalım.<br />

Herkes giyim kuşamında özgür. Ama<br />

neden bir imamın uğradığı saldırıyı<br />

gündeme getirirken, bu saldırıyı tekrar<br />

hatırlatmak zorundayız?<br />

Bir Müslüman olarak din görevlimin<br />

uğradığı saldırıyı tekfir ederken giyim kuşam<br />

savunması yapmak zorunda mıyım?<br />

Benim şort giyenle, mini etek giyenle bir<br />

derdim yok ki.<br />

Kendimizi ifade etmek için sürekli<br />

“ona da karşıyız” savunması yapmak<br />

bizim kaderimiz mi?<br />

6<br />

Ekim 2016 İstanbul Yenibosna<br />

Motosikletli Terör Eylemi..<br />

PKK’nın bu eylemde bir kez<br />

daha sembol ve ardışık gün hastalığıyla<br />

hareket ettiği görülüyor.<br />

6-8 Ekim 2014 Ayn el Arap (Arap<br />

Pınarı-Kobani) olaylarının yıldönümünde<br />

gerçekleştirilmiş<br />

olması dikkat çekiyor.<br />

Yenibosna 75nci Yıl<br />

karakolunun 4 yıl önce<br />

hedef alınmış (8 Aralık<br />

2012) olması da anlam<br />

taşıyor. Hatta durum, bir<br />

başka tarafıyla Gaziantep<br />

saldırısına atıfta<br />

bulunmayı gerekli kılıyor.<br />

İhalesi IŞİD (DAİŞ-İL-<br />

TÖ)’te kalan, ama<br />

ilginç bir şekilde PKK<br />

ve FETÖ’nün hedef ve<br />

amaçlarına hizmet eden,<br />

PKK’ya müzahir yapılar<br />

tarafından istismar ve<br />

provoke edilen, etnik kırılganlık – çatışma<br />

arzulayan 20 Ağustos’ta Gaziantep<br />

bombalı saldırısı da, benzer şekilde 4<br />

yıl önce bir bayram gününde gerçekleştirilen<br />

(10 şehit 66 yaralı) Şehitkamil<br />

saldırısının 4 yıllık zaman aralığıyla<br />

örtüşüyor.<br />

PKK’nın ‘sözde’ elebaşlarından<br />

Cemil Bayık’ın metropol saldırıları<br />

yapacakları beyanından sonra yaşanan<br />

sürecin bir parçası olmasıyla dikkat<br />

çekiyor. Motosiklet, Türkiye için yeni<br />

bir metot. Ancak uzun zamandan beri<br />

Irak’ta ve Suriye’de görülüyor. Irak’ta<br />

ortaya çıktı. Eylem bölgesine sızma,<br />

dikkat çekmeme, kontrol noktalarından<br />

kurtulma, esnek ve hızlı hareket etme<br />

+ ARTI<br />

STRATEJİ<br />

Türkiye’den Yunanistan adalarına<br />

günde 100 ila 120 göçmenin geçtiği<br />

belirtiliyor. 60 bin göçmene evsahipliği<br />

yapan Yunanistan’da çok sayıda Iraklı<br />

yKürt de mahsur kalmış durumda.<br />

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek<br />

Komiserliği (UNHCR) yetkilileri, Yunanistan’daki<br />

göçmen kamplarının yaşam<br />

koşulları açısından kötü olduğunu, 2 bin<br />

kişilik bir kampta 5 bin kişinin kaldığını<br />

ifade ediyor. Resmi verilere göre bu yılın<br />

başından 5 Eylül tarihine kadar Midilli<br />

(Lesbos) Adası’na ulaşan göçmen sayısı<br />

93 bin 703. Yunan adalarındaki üç büyük<br />

kampın en büyüğü Moria. Avrupa Birliği<br />

(AB) tarafından kaynak sağlanan kampta,<br />

göçmenlerin durumu değerlendirilip, kabulü<br />

ya da sınırdışı edilmeleri kararlaştırılıyor.<br />

Kararı beklemeden gitmek isteyenler<br />

çok ama çabaları sonuç vermiyor. Süleymaniyeli<br />

göçmen Alan, bir süre Finlandiya’da<br />

Abdullah AĞAR<br />

DOĞRUSAL OLMAYAN SAVAŞ<br />

gibi avantajlarından yararlanmak üzere<br />

tercih edilmiş.<br />

Kullanılan patlayıcılar profesyonel.<br />

Yakın dönemde alışagelen<br />

tonajlı ve yüzlerce kiloluk<br />

amonyum nitrat ya da<br />

abdullahagar@gmail.com<br />

potasyum nitrat gibi gübre<br />

türevli patlayıcılardan<br />

farklı. Nitelikli patlayıcı.<br />

Tahrip etkisinin yüksekliği<br />

bunu ispatlıyor. Plastik<br />

patlayıcı (c-3, c-4, c-6),<br />

RDX, A4 ya da TNT cinsi.<br />

Yenibosna teröristinin,<br />

benzer eylemler yapmak<br />

üzere Adana ve İzmir’de<br />

yakalanan PKK’larla eş<br />

güdümlü ve eş zamanlı<br />

hareket ettiği görülüyor.<br />

Patlayıcı yükleri de<br />

benzer.<br />

4 gün önce Adana’da hava alanı,<br />

kaymakamlık, adliye binası ve bazı<br />

polis merkezlerine eş zamanlı bombalı<br />

saldırı düzenlemeye hazırlanan 5 kişi<br />

yakalanmıştı. Hurda deposunda arama<br />

yapan güvenlik güçleri 21 kilo TNT, 1<br />

kilo C4, taarruz tipi 2 el bombası ve çok<br />

sayıda ateşleme fünyesi ele geçirmişti.<br />

İzmir’de ise 3 gün önce Aliağa<br />

Petkim rafinerisine eylem yapmaya<br />

hazırlanan ve eylem yapmak için kırsaldan<br />

İzmir’e bir terörist yakalanmış, ikisi<br />

kaçmıştı. Bu kişiyle birlikte 440 gram<br />

A4 tipi bomba olan 3 kilo patlayıcı ele<br />

geçmişti.<br />

PKK, sivil halkı hedef alan bu tür<br />

yaşadığını, şimdi tekrar bu ülkeye gitmek<br />

istediğini anlattı. Ancak o da binlerce kişi<br />

gibi Midilli adasında mahsur durumda. İki<br />

günde bir Atina’ya giden vapura binmek<br />

için Midilli Limanı’na giden Alan ve<br />

arkadaşları, güvenlik güçlerinin engeliyle<br />

karşılaşıyor. Midilli’ye gelen bazı göçmenler,<br />

“partiler arası çekişme” ve “adaletsizlik”<br />

sebebiyle bu yola düştüklerini söylüyor.<br />

AB’DEN 800 MILYON EURO<br />

Başkent Atina ve çevresinde 15 kamp<br />

bulunuyor. Bu kamplardan bazıları AB’nin<br />

Yunanistan’a desteğiyle kuruldu. Yunan<br />

Hükümeti aile reisine aylık 90 euro, çocuk<br />

ve kadınlara da 40 euro ödüyor.<br />

Fransa Başbakanı Valls, Türkiye’nin<br />

Avrupa Birliği üyeliği ile<br />

ilgili ikiyüzlü tutumdan vazgeçilmesi<br />

gerektiği söyledi. Paris’teki<br />

Jacques Delors Enstitüsünde Avrupa<br />

konulu bir toplantıda konuşan<br />

Fransa Başbakanı Manuel Valls,<br />

Türkiye ile AB arasında yürütülen<br />

müzakerelere değindi. AB’nin<br />

genişlemesinin belli sınırları olması<br />

gerektiğini savunan Valls, “Türkiye’nin<br />

üyeliği konusunda ikiyüzlü<br />

bir tutumdan vazgeçilip bu konuda<br />

gerçek bir tartışmanın yapılması<br />

terör saldırılarını kendisi üstlenmiyor.<br />

TAK’a havale ediyor.<br />

BU TÜR EYLEMLERDEN<br />

AMAÇLARI:<br />

n Toplumda kırılganlık<br />

ve ayrışmayı derinleştirme<br />

isteği.<br />

n Aklın devreden çıkartılması,<br />

toplumda duygusal<br />

travmaların egemen<br />

olması<br />

n Toplumda korku<br />

endişe kaygı ve gelecek<br />

belirsizliği yaratma isteği.<br />

n Öfke hırs nefret ve<br />

eylemin ürediği zannedilen<br />

toplumsal tabana karşı saldırma<br />

ve yok etme isteği.<br />

n Son dönemde verdiği<br />

dağ kadrosu kayıplarının<br />

hırsı, tabanına gönderme.<br />

Varlık iddiası, güç ve<br />

etkisinin merkezindeki<br />

dağ kadrosu teröristlerden<br />

sadece Hakkari bölgesinde<br />

348’ini kaybetti. Yaralıları<br />

başının belası. Morali çok bozuk.<br />

n Varlık ve güç iddiasını devam<br />

ettirmek istiyor.<br />

n Bölge insanına güç gösterisi<br />

yapıyor.<br />

n Bölgede üzerinde oluşan baskıyı<br />

azaltmak ve artmasına engel olmaya<br />

çalışıyor. Terörü satha yaymak istiyor.<br />

n Musul ve Suriye gündeminde<br />

konsantrasyon dağıtma.<br />

AB’nin Yunanistan’a yaptığı yardımın<br />

2018 sonuna kadar 800 milyon euroyu<br />

bulması bekleniyor. Kamplarda üç öğün<br />

yemek veriliyor ancak göçmenler aynı<br />

yemekleri yemekten bıktıklarını söylüyor.<br />

Bazı sivil toplum kuruluşları, boş binaları<br />

kampa çevirerek göçmenlerin burada kalmasını<br />

sağlıyor. Ülkede yaşanan mali kriz<br />

sonrası boşaltılan okul ve otel binaları, bu<br />

amaçla kullanılıyor. 3 yıldır eğitim verilmeyen<br />

bir okulun dersliğinde 19 kişi kalıyor.<br />

UYUŞTURUCU KULLANIMI HAT SAFHADA<br />

Birçok göçmen hem kendilerinin hem<br />

de çocuklarının geleceğinden endişeli.<br />

Çünkü bazı kamplarda uyuşurucu madde<br />

Aynı FETÖ<br />

darbe girişimde<br />

ve IŞİD (DAİŞ-İL-<br />

TÖ) varlığında<br />

olduğu gibi...<br />

Bu Terör Örgütleriyle<br />

– Üst İrade<br />

bağlantısıdır.<br />

Adı da<br />

“NON-LINEAR<br />

WAR” yani<br />

DOĞRUSAL<br />

OLMAYAN<br />

SAVAŞTIR.<br />

gerekir.” dedi. Türkiye için “çok<br />

önemli bir ortak, toplu savunmamız<br />

için çok gerekli ve ‘NATO üyesi bir<br />

ülke” tanımını yapan Valls, modern<br />

bir İslam ülkesi Türkiye’nin geçmişte,<br />

bugün ve yarın Avrupa’da her<br />

zaman yerinin olacağını ifade etti.<br />

n FETÖ mücadelesini sulandırma.<br />

n Irak ve Suriye’nin mesajı: “Buralarla<br />

oynarsan biz de seninle oynarız!”<br />

n Devletin ve güvenlik kuvvetlerinin<br />

dengesini insicamını bozma ihtirası.<br />

n Devlete ve güvenlik kuvvetlerine<br />

karşı toplumda güvensizlik ve inançsızlık<br />

oluşturma hevesi.<br />

“Bu saldırının Musul<br />

ve Başika sorunu ile<br />

doğrusal ve eş zamanlı<br />

bir bağlantısı var mı”<br />

diye soruluyor.<br />

Öncelikle zamansal bir<br />

bağlantıyı kurmak mümkün<br />

değil. Zira bu tür eylemlerin<br />

karar alma – planlama ve<br />

keşif – lojistik, ikmal - sızma<br />

ve uygulama safhaları<br />

için İHTİYAÇ DUYDUĞU<br />

ZAMAN, güncel Başika sorunundan<br />

çok daha önceki<br />

bir zamandan başlaması<br />

gerekiyor.<br />

Bununla birlikte ‘çok<br />

küçük olsa da’ uygulama<br />

safhasına gelmiş bir eylemin<br />

zamanında bir kaç günlük<br />

oynamayla çakıştırılmış<br />

olabilir.<br />

Ancak PKK’nın yaptığı<br />

bütün eylemlerde Türkiye’nin başta Suriye<br />

ve Irak’ta kendi iradesi ve inisiyatifi<br />

dahilinde yaptığı her şeyin mutlaka bir<br />

etkisi var.<br />

Aynı FETÖ darbe girişimde ve IŞİD<br />

(DAİŞ-İLTÖ) varlığında olduğu gibi...<br />

Bu Terör Örgütleriyle – Üst İrade<br />

bağlantısıdır.<br />

Adı da “NON-LINEAR WAR” yani<br />

DOĞRUSAL OLMAYAN SAVAŞTIR.<br />

Kürt kaçakçı: Yunan polisiyle anlaşmamız var<br />

Fransa Başbakanı Valls:<br />

Türkiye’nin üyeliği<br />

konusunda ikiyüzlü<br />

tutumdan vazgeçilmeli<br />

Yunanistan’da bulunan kaçakçılar, polisle aralarında<br />

anlaşma olduğunu, sahte pasaportla göçmenleri<br />

kamplardan çıkarabildiklerini söylüyor.<br />

Azez-Cerablus güvenlik koridoru derinleşiyor<br />

TSK destekli ÖSO güçleri, Fırat Kalkanı Harekatı’nın<br />

45. gününde Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık bin<br />

kilometre karelik güvenlik koridoru oluşturdu .<br />

Suriye’de Halep<br />

ilinin kuzeyinde<br />

devam eden Fırat<br />

Kalkanı Harekatı’nda<br />

Türk Silahlı<br />

Kuvvetlerinin (TSK)<br />

desteğiyle ilerleyen Özgür Suriye<br />

Ordusu, yaklaşık bin kilometrekarelik<br />

alanı kurtardı.<br />

TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti<br />

ve Koalisyon hava kuvvetlerince<br />

Halep’in kuzeyinde terör tehditlerine<br />

karşı 24 Ağustos’ta başlatılan Fırat<br />

Kalkanı Harekatı, 45. gününü dolduruyor.<br />

TSK’nın desteğiyle Suriye’nin<br />

Türkiye sınırında DAEŞ’in kontrol<br />

ettiği Azez-Cerablus hattını teröristlerden<br />

arındırmaya devam eden ÖSO,<br />

bir buçuk aylık sürede terör örgütünün<br />

kuzey Suriye’deki merkez üssü<br />

olan Bab ilçesine yaklaştı.<br />

Böylece harekatın terör örgütleri<br />

DAEŞ ve PYD-PKK’dan kurtardığı alan<br />

yaklaşık bin kilometre kareyi buldu.<br />

Dün Halep’in Ahtarin ilçesini<br />

ele geçiren birlikler, Kilis’in Elbeyli<br />

ilçesinin karşısındaki noktadan Suriye<br />

içinde güneye doğru yaklaşık 20<br />

kilometre derinliğe ulaştı. TSK ve ÖSO<br />

güçleri, Dabık beldesine 3, Soran’a 6<br />

kilometre uzaklıktalar.<br />

DAEŞ’in bir yayın organına<br />

adını veren Dabık beldesi, örgüt için<br />

sembolik öneme<br />

sahip. Örgüt,<br />

Dabık’ta “Müslüman<br />

olmadığına<br />

inandığı güçler”le<br />

yapacağı savaşla<br />

“kıyamet”in başlayacağına inanıyor.<br />

Buna karşın, DAEŞ’in askeri yığınağını<br />

bu belde yerine Soran ve Bab ilçesine<br />

yaptığı gözleniyor. Diğer taraftan<br />

Fırat Kalkanı Harekatı doğu yönünde<br />

Cerablus ilçesinde şimdilik 24 kilometre<br />

derinlikte. TSK ve ÖSO unsurlarının<br />

konuşlandığı Fırat Nehri’nin<br />

batı kolu Sacu Çayı’nın güneyinde,<br />

Münbiç ilçesini kontrol eden PYD/PKK<br />

bulunuyor. Örgüt, ilçedeki varlığını,<br />

“Suriye Demokratik Güçleri” adı altında<br />

gizlemeye çalışıyor.<br />

kullanımı, hırsızlık ve tecavüz olayları<br />

artmış durumda. UNHCR yetkilileri de özellikle<br />

taciz ve tecavüz olaylarındaki artışın<br />

kendilerini rahatsız ettiğini belirtiyor.<br />

Bu şartlardan bir an önce kurtulmak<br />

isteyen göçmenler, kamplardan çıkmak için<br />

uğraşıyor. Bu da kaçakçılara yarıyor. Reklam<br />

veren kaçakçılar bile var. Serbest isimli<br />

kaçakçı, “Güvenlik güçleriyle aramız iyi,<br />

anlaşmamız var. Sahte isim ve pasaportla<br />

her şekilde göçmenleri gönderebiliyoruz”<br />

diye konuştu. Serbest, 2 ila 6 bin euro para<br />

karşılığında göçmenleri adalardan çıkardıklarını<br />

ve Atina’ya gönderdiklerini söylüyor.<br />

Göçmenler buradan da diğer Avrupa<br />

ülkelerine gidiyor. Kaçakçılık yaptığı için<br />

defalarca gözaltına alınan Serbest, bu işi<br />

bırakmak istemiyor.<br />

Kamplarda kalan her topluluğun kendi<br />

kaçakçısı var. İşleri en iyi gidenler ise Afgan<br />

kaçakçılar.<br />

‘Rus istihbaratı,<br />

Erdoğan’ın hayatını<br />

kurtardı’<br />

Rus Life haber<br />

ajansı, 15<br />

Temmuz darbe girişiminin<br />

yaşandığı<br />

gece Rus istihbarat<br />

güçlerinin Cumhurbaşkanı<br />

Recep<br />

Tayyip Erdoğan’ın<br />

hayatını kurtardığını<br />

iddia etti.<br />

64. doğum günü vesilesiyle Putin’in dünya liderleri<br />

ile olan önemli diyalog ve anılarını aktaran ajans,<br />

Erdoğan-Putin ilişkilerine de değindi. Life News’in<br />

Putin’in doğum günü olması nedeniyle dünya liderleri<br />

ile ilişkilerine değindiği haberinde darbe girişiminin<br />

yaşandığı 15 Temmuz gecesinde, Rus istihbarat<br />

güçlerinin Erdoğan’ın hayatını kurtardığı ifadelerine<br />

yer verildi. Haberde şöyle bilgi verildi: “Rus istihbarat<br />

güçlerinin darbe gecesi Erdoğan’ın hayatını<br />

kurtardığına dair bir iddia var. Şunu da belirtmek<br />

lazım: Başarısız darbe girişiminin ardından Türkiye<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan Rusya Devlet<br />

Başkanı Vladimir Putin oldu. O tarihten itibaren ikili<br />

ilişkiler hızla düzelmeye başladı.”<br />

‘ERDOĞAN PUTİN’E ‘DEĞERLİ<br />

DOSTUM VLADIMIR’ DEDİ’<br />

İki liderin, uçak krizinin ardından 9 Ağustos’ta<br />

St.Petersburg kentinde görüştüğü vurgulanan haberde<br />

“Erdoğan, görüşmede başarısız darbe girişiminin<br />

ardından yurtdışına ilk ziyaretini özellikle Rusya’ya<br />

yaptığının altını çizdi. O sırada konuşmasında Erdoğan’ın,<br />

Putin’e ‘Değerli dostum Vladimir’ diye hitap<br />

etmesi de dikkat çekici” ifadeleri kullanıldı.<br />

Üyelik konusunda esas tartışmanın<br />

Avrupa’nın nerede başlayıp<br />

bittiğini bilmek olduğunu kaydeden<br />

Valls, yine ülkelerin coğrafi<br />

açıdan nasıl bir kaderi paylaşmaya<br />

hazır olduklarını anlamanın önemli<br />

olduğunu vurguladı.


40’lı yaşlara kadar kilo sorunu<br />

olmayan bir kadındım. Aldığım<br />

elbise, etek ve pantolonlara yıllarca<br />

sığabilen değişmeyen<br />

beden ölçülerine sahiptim.<br />

36 beden giyerdim. Herkesin<br />

hayran kaldığı incecik bir<br />

belim vardı. Ta ki, toplumu<br />

hastalıklar konusunda<br />

bilgilendirmek amacıyla seri<br />

kitaplar hazırlayana kadar.<br />

Günde 500 adım bile<br />

atmadan bilgisayar başında<br />

geçirilen günler,<br />

uykusuz gecelerde peynir<br />

ve ekmekle açlık hissimin<br />

bastırılması derken, her yıl<br />

3-4 kilo almaya başladım.<br />

Yıllar geçtikçe zayıflamak<br />

bir yana, kilolarım birikmeye başladı.<br />

“Önümüzdeki yaza kadar zayıflar, bu<br />

elbiseye girerim” diyerek sezon indiriminde<br />

aldığım tüm giysiler ertesi yıl<br />

üzerime olmamaya başladı. Her sene<br />

bir beden daha büyük kot pantolon<br />

almam gerekti. Sonuçta 36 bedenden<br />

46 bedene çıktım. Antrenman ve<br />

maçlarla geçen basketbol dolu günleri<br />

geride bırakınca, hayatımdan egzersizi<br />

tamamen çıkartınca aldığım kilolar<br />

20’ye yaklaştı.<br />

Esra KAZANCIBAŞI<br />

ARTI +SAĞLIK<br />

sagligimicin@gmail.com<br />

Şişmanlayan çoğu<br />

kadın gibi karışık duygular<br />

yaşamaya başladım.<br />

Kendini suçlama… Zayıflayamayacağım<br />

endişesi…<br />

Sonunda Sağlığım<br />

İçin Herşey programında<br />

konuk ettiğim hekimlerin<br />

önerilerini dikkate alarak<br />

hareketlendim, yürümeye<br />

başladım. Yediklerime<br />

dikkat etmem ve yaptığım<br />

düzenli yürüyüşler<br />

sayesinde 8 ayda 10<br />

kilo verdim. İşte, başta<br />

yürüyüş olmak üzere<br />

egzersizin kilo kontrolünde böylesine<br />

büyük önemi var.<br />

SAĞLIK İÇİN GÜNDE 10 BİN ADIM!<br />

Sağlık Bakanlığı da sağlıklı bir yaşam<br />

için hepimizi günde 10 bin adım<br />

atmaya davet ediyor. Ben de elimden<br />

geldiğince hayatıma hareket katmaya<br />

çalışıyorum. Yemeklerden sonra hafif<br />

tempoda yapılan 15 dakikalık yürüyüşün<br />

kilo alımını önlediği, metabolizmayı<br />

hızlandırdığı söyleniyor. Bu<br />

Sağlığım İçin Herşey<br />

Adım adım sağlık…<br />

yüzden özellikle akşam yemeklerinden<br />

sonra dışarı çıkamasam bile 15 dakika<br />

salonda adımlıyorum.<br />

Ülkemizde her yıl 3-4 Ekim “Dünya<br />

Yürüyüş Günü” olarak kutlanıyor.<br />

Yürümenin faydaları ise saymakla<br />

bitmiyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık<br />

Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve<br />

Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç.<br />

Dr. Defne Kaya, “Neden Yürümeliyim?”<br />

diye soranlar için günde 30<br />

dakika yürümenin 10 faydasını şöyle<br />

sıralıyor:<br />

1) Yürüyüş, çikolatadan daha fazla<br />

mutluluk hormonu salgılatır. Üstelik<br />

kalorisiz.<br />

2) Evden işe, işten eve günde en<br />

az 30 dakika yürüyüş, düzenli beslenme<br />

ile birlikte yağ oranınızda ayda<br />

yüzde 2 azalma sağlar.<br />

3) Haftada 5 gün 30 dakika yürüyüş<br />

ile kalp hastalığı riskinizi yüzde<br />

30, felç geçirme riskinizi de yüzde<br />

20-40 arasında azaltabilirsiniz.<br />

4) Düzenli yürüyüşün varisleri önleyici<br />

etkisi de vardır. Bağ dokunuzu<br />

sıkılaştırır, bacak kaslarınızın çalışmasıyla<br />

kan dolaşımını düzenler.<br />

haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

5) Yürüyüş, düzenli<br />

bir bağırsak aktivitesi<br />

sağlayarak kabızlığı<br />

önler.<br />

6) Yemeklerden 15<br />

dakika sonra yürüyüş<br />

yapmak, özellikle zayıf<br />

glukoz toleransı olan<br />

kişilerde kan şeker<br />

kontrolünü geliştirir.<br />

7) Trigliserid seviyesini<br />

ve kan basıncını<br />

düzenler.<br />

8) Yürüyüş hem<br />

genel sağlığınızı ve<br />

kaslarınızı geliştirerek,<br />

hem de kilo verdirerek<br />

eklemlerinize daha iyi<br />

oksijen gitmesini, daha<br />

az yük binmesini sağlar.<br />

Dengenizi geliştirerek<br />

düşmelerden sizi korur.<br />

9) Hafızayı güçlendirir.<br />

10) Yürüyüş yapanların<br />

bağışıklık sistemleri<br />

de daha güçlüdür.<br />

“HAREKETSİZ KALMA, YAŞAMDAN KORKMA<br />

Türk Hematoloji Derneği de “Hareketsiz<br />

Kalma, Yaşamdan Korkma”<br />

“Hareketsiz yaşam ve<br />

kilo, bacaklar üzerinde<br />

baskı oluşturarak<br />

kan akımının<br />

yavaşlamasına<br />

neden olarak pıhtı<br />

(tromboz) oluşturur.<br />

Uzun yolculuklarda<br />

hareketsiz kalmak<br />

kirli kan damarlarında<br />

pıhtıya yol açabilir.<br />

Ayakta fazla durmak,<br />

sıcak hava, hareketsiz<br />

kalma, varis hastalığına<br />

sebep olur. İlerleyen<br />

varis sonucunda da<br />

tromboz riski olduğu<br />

unutulmamalıdır.”<br />

13<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

sloganıyla 11 Ekim Salı<br />

günü Beşiktaş İskele<br />

Meydanı’nda tromboz<br />

hastalığına dikkat çekmek<br />

amacıyla hekimleri,<br />

hastaları ve vatandaşları<br />

bir araya getiriyor. Türk<br />

Hematoloji Derneği<br />

Başkanı Prof. Dr. Ahmet<br />

Muzaffer Demir’in,<br />

tromboz ile ilgili anlattıklarına<br />

kulak vermekte<br />

fayda var:<br />

“Hareketsiz yaşam<br />

ve kilo, bacaklar üzerinde<br />

baskı oluşturarak kan<br />

akımının yavaşlamasına<br />

neden olarak pıhtı<br />

(tromboz) oluşturur.<br />

Uzun yolculuklarda hareketsiz<br />

kalmak kirli kan<br />

damarlarında pıhtıya<br />

yol açabilir. Ayakta fazla<br />

durmak, sıcak hava,<br />

hareketsiz kalma, varis<br />

hastalığına sebep olur.<br />

İlerleyen varis sonucunda da tromboz<br />

riski olduğu unutulmamalıdır.”<br />

Sonuç mu? Hem kilo verip fit olmak,<br />

hem de sağlığınızı korumak için<br />

adımlamayı ihmal etmeyin.<br />

Meme kanserinin<br />

FARKINDA OLMAK!<br />

‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ dolayısıyla uzmanlar meme kanseri ile ilgili bilgiler verdiler. Meme kanseri ülkemizde<br />

her 8 kadından 1’inde görülüyor. Erken tanı ve uygun tedavi planlaması ile tamamen iyileşme mümkün olabiliyor.<br />

Memorial Ankara Hastanesi<br />

Genel Cerrahi Bölümü’nden<br />

Prof. Dr. Cenap Dener, ‘‘Memelerdeki<br />

asimetrik görünüm, çoğu zaman<br />

estetik bir problem gibi düşünülse de,<br />

iki meme arasındaki şekil ve boyut<br />

farklılığı kimi zaman meme kanserinin<br />

habercisi olabiliyor. Hastalığın erken<br />

teşhis edilmesinde kişinin kendi meme<br />

yapısını tanıması, düzenli olarak ayna<br />

karşısında elle muayene yapması ve<br />

doktor kontrollerini ihmal etmemesi<br />

önem taşıyor’’ dedi.<br />

Ailesinde meme kanseri öyküsü<br />

olanların 2-3 kat daha fazla risk altında<br />

olduğunu belirten Prof. Dr. Dener, yaş<br />

ilerledikçe görülme sıklığının arttığını ve<br />

en sık 50-70 yaş arasında görüldüğünü<br />

söyledi. Prof. Dr. Dener, şöyle devam etti:<br />

‘BRCA1 ve BRCA2 genlerinde bozulma<br />

yani mutasyon var olan kişilerin hem<br />

meme hem de yumurtalık kanserine yakalanma<br />

ihtimali riski yüksektir. Bunlar<br />

haricinde; hiç doğum yapmamış olmak,<br />

erken yaşta adet görmek,<br />

geç yaşlarda menopoza<br />

girmek de riski arttıran<br />

faktörler arasındadır.<br />

Menopoz sonrası 5<br />

yıldan uzun süre hormon<br />

destek tedavisi<br />

alanlarda da risk artışı<br />

yaşanmaktadır.<br />

Menopoz sonrası<br />

obezite<br />

de risk<br />

yaratır.<br />

Gelişmiş<br />

ülkelerde<br />

Prof. Dr. Cenap Dener<br />

az gelişmiş ülkelere kıyasla daha sık<br />

meme kanseri görülmektedir.<br />

Meme kanseri tedavisinde en<br />

etkili yöntemin cerrahi tedavi olduğunu<br />

vurgulayan Prof. Dr. Dener, kemoterapi<br />

ve radyoterapi uygulamalarının<br />

cerrahi sonrasında tekrar etme riskini<br />

azaltmak amacıyla yardımcı yöntemler<br />

olarak kullanıldığını belirtti. Prof. Dr.<br />

Dener, ‘‘Cerrahi yöntemler memenin<br />

tamamının alındığı mastektomi ya da<br />

sadece tümörlü kısmın alındığı meme<br />

koruyucu cerrahi olarak ikiye ayrılmaktadır.<br />

Bu yöntemlerden hangisinin<br />

uygulanacağına tümörün boyutuna,<br />

memedeki tümör sayısına ve diğer risk<br />

faktörlerine bakılarak karar verilir.<br />

Meme koruyucu cerrahide meme şekli<br />

korunmaktadır. Memenin tamamen<br />

alınması gereken vakalarda ise meme<br />

cildi korunarak içi boşaltılmakta ve silikon<br />

protez ya da kendi kas dokuları ile<br />

meme şekli yeniden oluşturulmaktadır.<br />

Tedavide son günlerde gündeme gelen<br />

bir başka yöntem meme kanseri aşısıdır.<br />

Bu tür kanser aşıları gelişmiş ülkelerde<br />

araştırılmaya devam etmektedir. Ancak<br />

yararlarını ispatlayan yeterli klinik<br />

çalışmalar henüz yoktur. Kadınlar 40<br />

yaşında ilk mamografilerini çektirmeli,<br />

normalse iki yılda bir, iyi huylu patolojik<br />

görümler varsa yıllık kontrolleri<br />

aksatmamalıdır’’ dedi.<br />

MEME KANSERİNİN KOZMETİKLE İLİŞKİSİ<br />

Liv Hospital’den Meme Cerrahı Prof.<br />

Dr. Levhi Akın ise kozmetik ürünlerde<br />

bulunan kimyasalların kanser gelişimini<br />

tetikleyebileceğine dikkat çekti. Prof.<br />

Dr. Akın, “Araştırmalar bazı kimyasalların<br />

insanlarda kanser gelişimine<br />

katkıda bulunabileceğini düşündürüyor.<br />

Bu kimyasalların birçoğu vücuttaki<br />

östrojen ve diğer hormonları engelleyerek<br />

ya da onları taklit ederek vücudun<br />

hormonal dengesini bozabilir. Kozmetik<br />

ve kişisel bakım ürünleri çeşitli<br />

bileşimlerden oluşmalarına rağmen,<br />

meme kanseri ile bağlantıları araştırılan<br />

kimyasallar; birçok kozmetik üründe<br />

koruyucu olarak sıklıkla kullanılan<br />

parabenler (makyaj, nemlendiriciler,<br />

saç bakım ürünleri ve tıraş kremleri/<br />

jelleri) ve oje, saç spreyindeki renkleri<br />

tutmak ve kırılganlığı azaltmak için<br />

sıklıkla kullanılan, ayrıca birçok kişisel<br />

bakım ve temizlik ürünü kokularının<br />

içinde bulunan ftalatlar’dır. Bu yüzden<br />

kozmetik ürünlerle mesafeli bir ilişki<br />

kurmak çok önemli’’ dedi.<br />

Uzun süre emen bebekler daha az hastalanıyor<br />

1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeniyle, VM lıdır. Bu dönemden sonra emzirmeye da bir ilişki haline geldiğinden emzirmeyi hastalık, diş çıkartma dönemi gibi). Eğer<br />

Medical Park Kocaeli Hastanesi Çocuk devam edilmesi anne ve bebek arasındaki ani sonlandırmak bebek için travmatik varsa başarısız olma ihtimali yüksektir.<br />

Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilge<br />

Çelikkol, emzirme konusunda annelere ve<br />

anne adaylarına tavsiyelerde bulundu.<br />

Amerikan Pediatri Akademisi, Dünya<br />

Sağlık Örgütü ve UNICEF bebeklerin ilk<br />

6 ay sadece anne sütüyle beslenmelerini<br />

öneriyor. Ancak emzirmenin ne zaman<br />

sonlandırılacağıyla ilgili ortak bir karara<br />

varılamıyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2 yaşına<br />

kadar, Amerikan Pediatri Akademisi<br />

ise 1 yaşına kadar emzirilmesini, devamını<br />

anne-bebek ikilisine bırakılmasına karar<br />

bağı sürekli kuvvetlendirir ve bebeğin psikolojik<br />

gelişimini pozitif etkiler. Büyüdükçe<br />

sosyalleşen bebeğin emme aktivitesi<br />

giderek oyun araları, mola ve istirahat<br />

halini almaya başlar. Uzun süre anne sütü<br />

almış bebeklerin daha az hastalandıkları,<br />

hastalansalar bile daha hafif atlattıkları<br />

bilinmektedir. Emzirmenin gereğinden<br />

uzun sürdürülmesinin ise ek gıdalara<br />

geçişte zorlanma, taneli yiyecekleri red ve<br />

çiğneme yetisinin gelişememesi gibi<br />

negatif etkileri olabilir” dedi.<br />

olabilir. Yavaşça ve alıştırarak sonlandırın.<br />

n Ani ve erken sonlandırmadan anne<br />

de etkilenir. Süt birikmesine bağlı aşırı<br />

gerginlik hatta mastit olabilir. Annenin<br />

bu durumda kendini sağarak boşaltması<br />

gerekebilir.<br />

n Emmeyi alışkanlık<br />

haline getiren bebek<br />

artık emzirilmediğinde<br />

annenin artık kendisini<br />

sevmediğini, onu terk<br />

ettiğini düşünebilir.<br />

n Emzirme basamak basamak kesilmelidir.<br />

İlk olarak öğle öğünü en son da gece<br />

beslenmesi kesilmelidir. Bir öğün kesildikten<br />

2-3 gün sonra diğer öğün kesilmelidir.<br />

Atlanan öğün yerine tercihen anne sütü,<br />

devam sütü veya sevdiği başka bir besin<br />

verilerek emzirme unutturulmaya çalışılmalıdır.<br />

n Emzirme sayısını azaltırken emzirme<br />

süreleri de kısaltılmaya çalışılmalıdır.<br />

n Emzirmeden kesilmeye başlama mümkün<br />

olduğunca günlük yaşam döngüsü<br />

verdi. Türk pediatristleri ise anne sütünün<br />

n Emzirmeyi sonlandırmaya<br />

karar çıkma, aile üyelerinden birini kaybetme<br />

içerisindeyken olmalıdır. Mesela tatile<br />

2 yaşına kadar devam edilmesini öneriyor. EMZİRMEYİ BIRAKIRKEN...<br />

Dr. Bilge Çelikkol da anne sütünün ilk<br />

6 ay bebeğin ihtiyaçlarının yüzde 100’ünü<br />

karşıladığını belirterek, “Altıncı aydan<br />

sonra anne sütü tek başına hızla büyüyen<br />

bebeğin fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamaz.<br />

Bu yüzden artık ek besinlere başlanma-<br />

Dr. Çelikkol, bebeğin<br />

emmeyi bırakırken duygusal<br />

bir travma yaşamaması<br />

için şunları önerdi:<br />

n Emzirme, altıncı aydan<br />

sonra bebekle anne arasın-<br />

verildiği dönemde<br />

bebeğin yaşamında<br />

herhangi bir stres<br />

olmamalıdır (annenin<br />

işe başlaması,<br />

yeni bir bakıcı,<br />

durumlarında ertelenmelidir.<br />

n Emmek istediği zamanlarda dikkatini<br />

hoşlanacağı bir faaliyete doğru kaydırabilirsiniz.<br />

Konuşmayı anlayacağı yaşta<br />

ise konuşarak bir sonraki sefere erteleyebilirsiniz.<br />

YAŞAM TARZI MEME<br />

KANSERİNİ ETKİLİYOR!<br />

Prof. Dr. Akın, meme kanserini etkileyen<br />

faktörler arasında yaşam tarzının<br />

da bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Akın,<br />

bu faktörlerin meme kanseri açısından<br />

kontrol edilebilen<br />

risk faktörleri olarak<br />

sınıflandırıldığını<br />

söyledive şu örnekleri<br />

verdi:<br />

l Kilo fazlalığı<br />

l Uygunsuz diyet<br />

l Egzersiz yapmamak<br />

l Fazla alkol tüketimi<br />

l Tütün kullanımı<br />

l Menopoz sonrası<br />

hormon kullanımı<br />

l Doğum kontrol hapı<br />

kullanımı<br />

l Gece ışığa maruz<br />

kalma<br />

l D-vitamini<br />

eksikliği<br />

l Stres ve anksiyete<br />

Prof. Dr. Levhi Akın<br />

Meme kanseri ile ilgili halk<br />

arasında doğru bilinen<br />

yanlışlar, tanı ve tedavi sürecini<br />

olumsuz etkileyerek ölümcül<br />

tablolara neden olabiliyor.<br />

Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi<br />

Onkoloji Bölümü’nden Doç.<br />

Dr. Serkan Keskin, 1-31 Ekim<br />

Meme Kanseri Farkındalık<br />

Ayı’nda meme kanseri ile ilgili<br />

bilinmesi gerekenleri sıraladı.<br />

Meme<br />

kanseri<br />

hakkında<br />

doğru<br />

bilinen<br />

12 yanlış<br />

1) “AILEMDE MEME KANSERI YOK BENDE DE OLMAZ”<br />

Meme kanserlerinin yüzde 85’i genetik sebepler dışında<br />

gelişir. Aile hikayesinde meme kanseri olmayan<br />

kadınlarda da bu kanser türü görülebilir.<br />

2) “MEMEMI KENDIM KONTROL ETMEM YETERLI”<br />

Memedeki kitle, ele gelecek hale gelmeden çok önce<br />

mamografi ile saptanabilir. Hatta kanserleşme aşamasından<br />

önce bile memedeki kansere dönüşebilecek<br />

lezyonlar saptanabilir. Dolayısıyla hiç şikayet olmadan<br />

kontrole gidilmelidir.<br />

3) “SIK MAMOGRAFI ÇEKTIRMEK<br />

KANSERE NEDEN OLUR”<br />

Bir kadın 50 yıl boyunca her yıl mamografi çektirirse,<br />

meme dokusu ancak bir kez akciğer röntgeni çektirmiş<br />

kadar ışın alır. Ayrıca genç yaşta mamografi çektirmenin<br />

sakıncası yoktur. Ancak 30 yaşın altındaki kadınlarda<br />

meme dokusunun özelliğinden dolayı mamografi ile yeterli<br />

görüntü alınamadığından, genç yaşlarda genellikle<br />

mamografi yerine ultrason tercih edilir.<br />

4) “DOĞUM YAPMIŞ, EMZIRMIŞ<br />

KADINLARDA MEME KANSERI OLMAZ”<br />

Doğum yapmak ve emzirmek, kadınları meme kanseri<br />

açısından belli bir oranda koruma altına almaktadır.<br />

Ancak doğum yapan ve emziren kadınların kanser<br />

olmayacağı anlamına gelmez.<br />

5) “KADINLAR MENOPOZDAN ÖNCE MEME<br />

KANSERINE YAKALANMIYOR”<br />

Meme kanseri her yaşta ortaya çıkan bir kanser tipidir.<br />

Menopoza girmeden, doğum bile yapmadan önce<br />

erken yaşlarda ortaya çıkabilir.<br />

6) “ERKEKLER MEME KANSERI<br />

OLMADIĞI IÇIN ÇOK ŞANSLI”<br />

Tüm meme kanserlerinin yüzde 1’i erkeklerde görülür.<br />

7) “ELLE KONTROL EDERKEN MEMEMDE BIR<br />

ŞIŞLIK HISSETTIM, KESIN MEME KANSERIYIM”<br />

Meme kistleri her zaman kansere işaret etmez. Büyüyüp<br />

ağrı yaptıklarında ya da meme kanseri yönünden<br />

kuşku uyandırdıklarında bu oluşumlar boşaltılabilir.<br />

Ayrıca memedeki kitlenin ağrıması ile kanser arasında<br />

bağlantı yoktur.<br />

8) “MEMEMDE AKINTI OLDU, GALIBA KANSERIM”<br />

Her kadında memeden sıkmakla bir miktar akıntı olabilir.<br />

Bu durum kanser belirtisi değildir. Kendiliğinden olan, tek<br />

taraflı ve kanlı akıntılar tehlike habercisidir.<br />

9) “BIYOPSI YAPTIRMAK KITLENIN<br />

KANSERLEŞMESINE YOL AÇAR”<br />

Herhangi bir kanserin tanısı biyopsi ile yapılabilmektedir.<br />

Biyopsi kitlenin niteliğini değiştirmez. Hastalığın<br />

yayılmasına neden olmaz.<br />

10) “KANSERLI BIR KITLENIN AMELIYATLA ALINMASI<br />

KANSERIN VÜCUDA YAYILMASINA YOL AÇAR”<br />

Kanser vücuda yayılacaksa, kanserli kitleden ayrılan<br />

hücreler yoluyla yayılır. Bu kitlenin alınması yayılmayı<br />

engeller. Kitlenin alınmasında geç kalınmış ise, ameliyattan<br />

önce vücuda yayılmış hücreler, kitlenin kendisi<br />

alınsa bile bir süre sonra yeni kitleler oluşturabilir. Bu<br />

durumun ameliyatla ilgisi yoktur.<br />

11. “BENDE MEME KANSERI TESPIT EDILDI,<br />

MEMEMI KAYBEDECEĞIM”<br />

Çok geç kalınmamışsa meme kanseri ameliyatlarında<br />

yalnızca kanserli dokunun alınmasıyla tedavi tamamlanmaktadır.<br />

Gecikmiş olgularda memenin tamamen<br />

alınması gerekse bile, aynı seansta hastanın kendi<br />

dokularından ya da hazır protezler ile hastanın alınan<br />

memesi yerine konabilmektedir.<br />

12. “MEME KANSERI AMELIYATI SONRASI<br />

KOLUMU ESKISI GIBI KULLANAMAYACAĞIM”<br />

Ameliyat sırasında çeşitli yöntemler ile lenf bezlerinin<br />

birkaçı işaretlenip alınarak incelenir. Eğer sorun yoksa<br />

diğer lenf bezlerine dokunulmaz. Diğer lenf bezlerinin<br />

alınması gerekse bile bu durum mutlaka kolun şişmesi<br />

anlamına gelmez.


14<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ Dünya haber@yenibirlikgazetesi.com<br />

Yayvan,<br />

genişçe<br />

sepet<br />

Zıt<br />

Ad<br />

Yayla<br />

Manual<br />

Erkek<br />

kişi<br />

Çıkma,<br />

ileri gelme<br />

Dâhil<br />

Dolaşma<br />

Kıvrımlı<br />

İnmiş<br />

olan<br />

Adlar,<br />

isimler<br />

Toplumca<br />

hoş karşılanmayan<br />

kadın veya<br />

erkek<br />

Mikroskop<br />

camı<br />

Meleke<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu<br />

Dilsiz<br />

Çayın tavı<br />

Genellikle<br />

etle<br />

beslenen,<br />

etobur<br />

Gezgin,<br />

turist<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu ve<br />

sunucu<br />

Lise derecesindeki<br />

okul<br />

Bir ada<br />

ülkesi<br />

İşaret<br />

sıfatı<br />

İnsan<br />

Ünlem<br />

Çokluk<br />

birinci kişi<br />

Faiz,<br />

ürem<br />

Kullanma<br />

süresi<br />

Sunma<br />

Son,<br />

sonraki<br />

Havı olan<br />

Vezniyet<br />

Kışla<br />

vb.deki<br />

yatak yeri<br />

Düet<br />

Kadınların<br />

kullandığı<br />

bir söz<br />

Ülkü<br />

Kamıştan<br />

bir üflemeli<br />

çalgı<br />

Çok<br />

karşıtı<br />

Çeper<br />

Yan<br />

Renyum<br />

simgesi<br />

Büyük<br />

anne<br />

Cet<br />

Bir şeyin<br />

içindeki<br />

öz, lüp<br />

Ergen<br />

Hayvanın<br />

başlığına<br />

veya<br />

tasmasına<br />

bağlanan ip<br />

Göçebelerin<br />

konak yeri<br />

Beslenen,<br />

besiye<br />

çekilmiş<br />

hayvan<br />

Antimon<br />

simgesi<br />

Halat ucu<br />

... ve Siyah<br />

(H.Ziya<br />

Uşaklıgil)<br />

İntikal<br />

Sonu<br />

olmayan<br />

gelecek<br />

zaman<br />

Durmadan<br />

kılıç<br />

sallayarak<br />

Doruk,<br />

zirve<br />

Yemek<br />

Brunei<br />

internet kodu<br />

Şube<br />

(kısaca)<br />

Kendi<br />

kendine söz<br />

verme<br />

Erdişi<br />

Karanlık<br />

Kemerli ve<br />

çıkıntılı şey<br />

veya yer<br />

Mavera<br />

Sıhhi<br />

tesisatta<br />

bağlantı<br />

parçası<br />

Kaplumbağa<br />

Kuyruklu bir<br />

maymun<br />

... Oteli<br />

(Ömer Kavur<br />

filmi)<br />

Basılı,<br />

basılmış<br />

(kâğıt,<br />

kitap vb.)<br />

Bakınız<br />

(kısaca)<br />

Şiilik<br />

Fotoğraftaki<br />

güzel<br />

oyuncu<br />

Eşi ölmüş<br />

veya eşinden<br />

boşanmış<br />

olan<br />

Sevap<br />

Yapılan iş<br />

Telefon<br />

hitap sözü<br />

Ansızın<br />

Ölen<br />

insanın<br />

vücudu<br />

İsim<br />

Parşömen<br />

Lakin<br />

Ab<br />

İçten,<br />

yürekten<br />

Bükülmüş,<br />

eğilmiş olan<br />

Gemiler için<br />

yapılmış<br />

ara havuz<br />

Zayıf<br />

ve kuru<br />

(kimse)<br />

Tahtadan<br />

tarım aracı<br />

Dizi, sıra<br />

Kamu<br />

İktisadi<br />

Teşebbüsü<br />

O yer<br />

Yabancı<br />

Karakter<br />

Umut<br />

Macera<br />

Kayak<br />

Şilep<br />

işleten<br />

kimse<br />

Yaşça<br />

daha küçük<br />

olan<br />

Madenî<br />

boyalarla<br />

resim yapma<br />

yöntemi<br />

Azotlu bir<br />

madde<br />

Asklı<br />

mantarlara<br />

özgü üreme<br />

organı<br />

Uydurma<br />

sebep,<br />

bahane<br />

Lastik<br />

ağacı<br />

Fasıla<br />

Ozan<br />

Tahıl<br />

yığını<br />

Amerika<br />

elmasından<br />

çıkan zamk<br />

Maznun<br />

Sonradan<br />

olan, dıştan<br />

gelen<br />

Lot<br />

Kul, köle<br />

Güç,<br />

kuvvet<br />

Küçük<br />

maşa veya<br />

cımbız<br />

Kalp<br />

Yankı<br />

Fotoğraftaki<br />

oyuncu<br />

Harekât<br />

merkezi<br />

Renyum<br />

simgesi<br />

Saat yapan,<br />

onaran veya<br />

satan<br />

Muhtıra<br />

Doğru,<br />

gerçek<br />

Rüzgâr<br />

Kanıtlanabilen<br />

bilimsel<br />

önerme<br />

Yeni<br />

karşıtı<br />

Üç<br />

Beyaz<br />

Nobelyum<br />

simgesi<br />

Kara<br />

Kuvvetleri<br />

Komutanlığı<br />

Hafif ve<br />

anlık ses<br />

Ekmek ve<br />

yemek<br />

kırıntısı<br />

Stor<br />

Japonların<br />

ulusal<br />

giysisi<br />

Üç ayrı<br />

etekten oluşmuş<br />

giysi<br />

Düz ve<br />

geniş yer<br />

Birçok Güney<br />

Amerika<br />

devletinde<br />

kullanılan<br />

para birimi<br />

Bol<br />

karşıtı<br />

Rey<br />

Irak<br />

Kapı<br />

çerçevesi<br />

Az<br />

karşıtı<br />

Cilve, eda<br />

Uydu<br />

1,282 kg<br />

ağırlık<br />

ölçüsü<br />

Ben<br />

Birtakımı,<br />

bazısı<br />

Ter<br />

Soğukla<br />

sıcak arası<br />

Cerahat<br />

En çok<br />

hayranlık<br />

duyulan<br />

kimse<br />

Büyük çivi<br />

Branş<br />

Kolların<br />

gövdeye<br />

bağlandığı<br />

bölüm<br />

Ut çalan<br />

çalgıcı<br />

Yoga<br />

felsefesini<br />

uygulayan<br />

kimse<br />

Galâktoz<br />

Bir<br />

bağlaç<br />

Uyruk<br />

Abide<br />

Kullanılması<br />

önlenmiş<br />

Büro<br />

Bakladan<br />

yapılan<br />

zeytinyağlı<br />

yemek<br />

Kilim,<br />

yünden<br />

dokunmuş<br />

yaygı<br />

Onun gibi<br />

olan, ona<br />

benzer<br />

Kırmızı<br />

Çağ<br />

Bayındırlık<br />

işleri<br />

Ata binen<br />

kadın<br />

Kesim<br />

Ilınmak<br />

Saflığı<br />

sersemlik<br />

derecesine<br />

varan<br />

Ablasını<br />

çok seven<br />

kardeş<br />

Halk<br />

ozanı<br />

Deve<br />

çöküp<br />

oturmak<br />

Çekilmiş<br />

etten yapılan<br />

yemek<br />

Otobur<br />

Doldurma<br />

işi<br />

Bir tür<br />

sıvacı<br />

aleti<br />

... Enerji<br />

(Toplam<br />

enerji)<br />

Yüksek<br />

ses<br />

Ant içmiş<br />

Arap<br />

alfabesinin ilk<br />

harfinin adı<br />

Ağabey<br />

Böceklerin<br />

aldıkları özel<br />

bir biçim<br />

Öküzü<br />

durdurma<br />

sözü<br />

Üzme<br />

O yer,<br />

ora<br />

Mevta<br />

Boğa<br />

güreşi<br />

yapılan<br />

alan<br />

İğrenme<br />

anlatan<br />

bir söz<br />

Renk<br />

Sahra,<br />

badiye<br />

Olgun<br />

(kimse)<br />

Elektromotor<br />

gücün veya<br />

gerilimin<br />

birimi<br />

Yassı,<br />

basık<br />

Kimse<br />

Lak ile<br />

cilalanmış<br />

Yüce<br />

O zamirinin<br />

yönelme<br />

durumu<br />

Soylu<br />

Umacı<br />

Işık akısı<br />

birimi<br />

Kere,<br />

sefer<br />

Koku, ilaç<br />

vb. sıvıları<br />

püskürtmek<br />

için kullanılan<br />

araç


Dünya<br />

15<br />

haber@yenibirlikgazetesi.com 8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

‘SAVAŞ SUÇLARI<br />

soruşturması açılmalı<br />

ABD Dışişleri Bakanı<br />

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Fransız mevkidaşı Jean-Marc Ayrault ile Washington’daki<br />

görüşmesi öncesinde Suriye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulundu. Kerry, Suriye’de önceki gün de yine hastanelere saldırı düzenlendiğini belirterek,<br />

“Rusya ve Suriye rejimi neden hastanelere, çocuklara ve kadınlara<br />

John Kerry, Suriye’de<br />

saldırdığını bütün dünyaya anlatmak zorundadır.” dedi. Kerry, “Bunlar<br />

sivillerin ve hastanelerin savaş suçuyla soruşturulmak için yeterli sebeplerdir. Bu saldırıları<br />

gerçekleştirenler yaptıkları bu hareketlerden dolayı sorumlu tutulmalıdır.”<br />

diye konuştu. Suriye’de hastanelere ve sivillere yönelik<br />

bombalanması nedeniyle<br />

Esed rejimi ve Rusya korku salmak için kasten seçildiğini kaydetti. Kerry, Rusya<br />

saldırıların “yanlışlıkla yapılan saldırılar” olarak değerlendirilemeceğini<br />

vurgulayan Kerry, bu hedeflerin sivillere<br />

ve rejimin yaptığı saldırılara ve abluka altında tuttukları<br />

hakkında savaş suçları bölgelerin ablukadan kurtulması için neler yapılacağına<br />

dair Fransa ile görüşme içinde olduklarını söyledi.<br />

Kerry, “21’inci yüzyılda kuşatma altında olan Halep’in<br />

soruşturması açılması<br />

bombalanmasıyla ilgili ortaklaşa şekilde en güçlü<br />

mesajın nasıl verilmesi gerektiğini ele alacağız.”<br />

gerektiğini söyledi.<br />

ifadesini kullandı.<br />

Irak ile kriz sürpriz değil<br />

Türkiye 2009’dan itibaren Musul’da<br />

en güçlü aktör konumuna yükselmişti.<br />

ABD ordusunun şehirden<br />

çekilmesinden sonra bu konumu daha<br />

da pekişmişti. Musul’daki yerel aktörler<br />

arasında optimum bir denge kurmayı<br />

başarabilmiş ve çoğuyla iyi ilişkiler<br />

geliştirmişti. Üstelik, 2008’in sonlarında<br />

ilişkileri kötü olduğu için Irak Kürt Bölgesel<br />

Yönetimi’nin (IKBY) etkisini kırmak<br />

amacıyla desteklemiş olduğu Musul’un<br />

geniş Sünni Arap koalisyonunu 2012’den<br />

itibaren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)<br />

ile yakınlaştırmayı da başarmıştı. 5 yıllık<br />

zaman dilimi içinde Türkiye’nin Musul’daki<br />

etkinliği hem yerel siyasette hem de ekonomi<br />

alanında son derece güçlenmişti.<br />

Irak hükümetinin kurumlarının reddedildiği<br />

ABD’nin gün aşırı saldırıya uğradığı ve İran’ın<br />

açık bir görüntü sergilemekten kaçındığı Musul’da<br />

Türkiye’nin etkin konumu henüz hafızalardan silinmiş<br />

değil. Elbette Musul son 2 yılda çok değişti. Yerel aşiret<br />

liderleri ve eski siyasilerin tekrar etkinlik kurmasını<br />

beklemek hayalcilik olur. Hatta Musul’un DAEŞ öncesinde<br />

olduğu gibi Ninova Vilayeti olarak kalması da<br />

mümkün görünmüyor. Fakat, Musul’dan birden çok<br />

vilayet ya da federasyon çıksa da yerel nüfusun önemli<br />

bir kısmı birbirleriyle ya da Irak’ın diğer bileşenleriyle<br />

yaşadığı sorunlar nedeniyle uzun vadede Türkiye’ye<br />

yakınlaşacaklarını beklemek yanlış olmayacaktır.<br />

IRAK HÜKÜMETI’NIN KARŞI ÇIKIŞI<br />

Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin Türkiye’ye yönelik<br />

sert eleştirileri Irak siyasetini yakından izleyenler<br />

için hiç de sürpriz olmadı. Irak’ta Türkiye’ye karşı söylemin<br />

sertleşmesi yeni bir olgu değil. Aslında bu krizin<br />

göreli olarak daha yumuşak benzerleri son 2 yılda<br />

birçok kez yaşandı. Irak hükümetinin eleştirel tavrının<br />

artmasının üç temel nedeni bulunuyor.<br />

İlki merkezi yönetimin muhatap alınmak istemesi.<br />

Türkiye Irak’ın işgalinden sonra uzun bir süre merkezi<br />

hükümet ile yakın ilişkin içindeydi. Terörle mücadele,<br />

enerji ve diğer güvenlik sorunlarında asıl diyalog<br />

Ankara-Bağdat arasında gerçekleşiyordu. Türkiye’nin<br />

merkezi hükümetle diyaloğu azalırken IKBY ile artması<br />

ANALiZ<br />

HABER<br />

Serhat Erkmen’e göre, Irak hükümetinin Türkiye’ye Irak’taki Türk<br />

askeri varlığından ötürü gösterdiği sert tepki sürpriz olmadı. Erkmen,<br />

Irak Başbakanı İbadi’nin Türkiye’ye çıkışını 3 nedene bağlıyor<br />

Irak’ta merkeziyetçilik yanlıları tarafından<br />

hala kabullenilemedi.<br />

İkinci neden Irak siyasetinin değişen<br />

doğası. Türkiye’nin işgal sonrası<br />

Iraklı Şii partilerin birçoğu ile iyi ilişkiler<br />

geliştirdiği biliniyor. Fakat aynı şey<br />

Şii Iraklılardan oluşan Haşdi Şahabi<br />

adı verilen milis grupları için söylemek<br />

mümkün değil. 2014’ten sonra Iraklı Şiiler<br />

arasındaki siyasal gündemi belirleyen ve<br />

yönlendiren aktörler siyasal partiler değil,<br />

Haşdi Şahabi’dir. Milis grupların Bağdat’taki<br />

siyasiler üzerindeki etkisi parlamentoda da<br />

açıkça hissediliyor. Buna partilerin içindeki çekişmeleri<br />

de eklemek gerekiyor. Başbakan İbadi’nin Dava<br />

Partisi’nin içten içe kaynadığı ve eski başbakan Nuri<br />

Maliki’nin parti ve meclisteki grup içinde İbadi’yi zor<br />

duruma sokmak istediği de görülüyor. Kısacası, Türkiye’nin<br />

Irak’ta bazı Şii partilerle ilişkisi iyi olabilir. Ancak<br />

Bağdat’ı domine eden milis gruplarla Türkiye arasında<br />

yaşanan köklü uzlaşmazlık ve mecliste güçlü olan<br />

bazı Şii siyasetçilerin etkisi Başbakan İbadi’nin sertlik<br />

dozunun yükselmesine neden oluyor.<br />

Üçüncü neden ise Irak hükümetine destek veren<br />

ülkeler ile Türkiye arasında Musul konusundaki görüş<br />

ayrılıklarıdır. Bugün Irak hükümeti üzerinde belirleyici<br />

olan ülkeler ABD ve İran’dır. Bunlara Ibadi üzerindeki<br />

özel etkisi nedeniyle İngiltere ve son dönemde<br />

Irak’taki etkinliğini artıran Rusya da eklenebilir. Bunlar<br />

arasından özellikle İran ve ABD’nin Musul konusunda<br />

Türkiye ile aynı fikirde olmadığı hatta açıkça bir güç<br />

mücadelesine giriştiğini görmek gerekiyor.<br />

ABD ILE TÜRKIYE’NIN ORTAK<br />

BIR MUSUL VIZYONU YOK<br />

ABD, Suriye’nin kuzeyinde açıkça ayrı düştüğü<br />

Türkiye ile Musul konusunda ortak bir vizyona sahip<br />

değil. Bu durum Başika’daki ilk Türk askeri varlığı<br />

kamuoyuna yansıdığında ABD’nin verdiği olumsuz<br />

tepkiyle açığa çıkmıştı. ABD’nin askeri ve diplomatik<br />

yetkililerden Türkiye’nin rolüyle ilgili gelen açıklamalar<br />

ABD’nin İbadi’nin pozisyonunu desteklediğini gösteriyor.<br />

Dahası, sahadaki işbirliğine bakıldığında ABD<br />

ve Türkiye’nin Sünni Araplar ve Kürtler üzerinde bir<br />

etkinlik mücadelesi yürüttüğü anlaşılıyor. Dolayısıyla,<br />

ABD’nin Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasına<br />

sıcak bakmadığı ve bu durumun Irak hükümetinin<br />

elini güçlendirdiği söylenebilir. Benzer bir durum<br />

İran için de geçerli. Özellikle Haşdi Şahabi üzerinde<br />

büyük bir etkiye sahip olan İran’ın, Musul’a milislerin<br />

girmesini istediği biliniyor. Musul’da merkezi hükümetin<br />

otoritesini sağlamak için en azından başlangıçta<br />

ordu ve milislerin gücüne dayanmak zorunda olan<br />

İran Musul’u aslında hem IKBY hem de Suriye için bir<br />

anahtar olarak görüyor. Musul operasyonunda Türkiye<br />

ile yakın işbirliğine açık bir Kürdistan Demokratik Partisi’nin<br />

(KDP) yer alması IKBY’deki iç dengeleri KDP ve<br />

dolayısıyla Türkiye lehine çevirebilir. Fakat, Yezidiler ve<br />

YPG’yle Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üzerinden<br />

ilişki kurması ve bunları Musul’da azınlık durumunda<br />

olan İran yanlısı gruplarla yakın ilişkiye sokması daha<br />

kolay olacaktır. Üstelik, güç mücadelesinin Musul’a<br />

kayması pek çok aktörün enerji kaybına neden olurken<br />

Suriye’de Esad Yönetimi’ni rahatlatacak bir faktör<br />

olabilir. Bu nedenle İran da Irak hükümeti üzerindeki<br />

etkisini kullanarak Türkiye’yi Musul’dan uzak tutmak<br />

isteyen en önemli aktörlerden birisi.<br />

Özetle, Türkiye ile Irak hükümeti arasında Musul<br />

konusunda patlayan tartışma iki ülke ilişkilerindeki<br />

dönemsel bir gerginlikle açıklanabilecek bir olgu<br />

değildir. Tersine, DAEŞ’in Musul’dan çıkarılmasından<br />

sonraki dönemi de kapsayan geniş ve uzun süreli bir<br />

etki mücadelesinin yansımasıdır. Gerginliğin artması<br />

kısa vadede diplomatik sorunlar çıkarabilir. Ancak<br />

uzun vadede Musul sadece Irak’ın iç siyasetinin değil<br />

aynı zamanda Kerkük’ten Halep’e kadar yaşanacak<br />

parçalanma ve birleşmelerin kilit noktası olacaktır.<br />

© Deutsche Welle Türkçe<br />

‘Türkiye Musul’da denklem<br />

dışı bırakılmak isteniyor’<br />

Siyaset, Ekonomi ve Toplum<br />

Araştırmaları Vakfı (SETA)<br />

Dış Politika Araştırmacısı<br />

Can Acun, Türk askerlerinin<br />

Başika Kampı’nda olmasının<br />

bazı kesimleri rahatsız ettiğini<br />

belirterek, “Türkiye bir şekilde<br />

denklem dışında bırakılmaya<br />

çalışılıyor ancak Türkiye net bir<br />

şekilde özellikle de 15 Temmuz<br />

sonrasında bölgenin kaderinin<br />

kendisi aleyhine şekillenmesine<br />

seyirci kalmayacağını tüm muhataplarına<br />

gösterdi.” dedi.<br />

Acun, Fırat Kalkanı Harekatı’nda<br />

Türkiye’nin çok kısa bir sürede<br />

tüm beklentilerin ötesinde<br />

büyük bir başarı sağladığını<br />

söyledi. Harekat kapsamında<br />

Cerablus ve kırsalı ile Azez-Cerablus<br />

hattının DAEŞ’den<br />

temizlendiğini anımsatan Acun,<br />

Sacır nehrinin kuzeyine ilerlemek<br />

isteyen SDG/<br />

YPG güçlerinin de<br />

bozguna uğratılarak<br />

Menbiç’e<br />

doğru süpürüldüğünü<br />

ifade etti.<br />

Acun, harekatın<br />

üçüncü aşamasının<br />

Dabık-Savran<br />

hattına odaklanmış<br />

olduğunu<br />

aktararak, şöyle<br />

konuştu: “DA-<br />

EŞ’in teo-politik<br />

açından adeta başkenti<br />

olan Dabık’ın<br />

içinde bulunduğu<br />

cebin alınması<br />

Bab’a yönelik hamle açısından<br />

askeri bir gereklilik arz ediyor.<br />

Ancak harekat ilk merhalelerindeki<br />

momentuma sahip<br />

değil. Burada özellikle DAEŞ’in<br />

çok sert bir direniş göstermesi,<br />

bölgede güçlü savunma<br />

hatları oluşturması, el yapımı<br />

patlayıcılar ve bubi tuzaklarıyla<br />

harekatı yavaşlatmaya çalıştığını<br />

görüyoruz. DAEŞ bölgede<br />

asimetrik-hibrid savaş taktikleriyle<br />

tutunma gayreti içerisinde.<br />

Yine ABD ordusunun ‘Soylu<br />

Mızrak’ adıyla cephe hattında<br />

bayrak göstererek harekata<br />

müdahil olma çabası Suriyeli<br />

muhalif unsurlar, ÖSO ve TSK<br />

arasındaki insicamı bozarak,<br />

bazı grupların Fırat Kalkanı’ndan<br />

ayrılmasına neden oldu.<br />

ABD harekata kerhen destek<br />

verirken, koalisyonun da yeterli<br />

hava desteği sağlamadığı görülüyor.<br />

SDG/YPG’nin Menbic<br />

operasyonu sırasında günde<br />

30-40 sorti yapan koalisyon,<br />

Fırat Kalkanı kapsamında ancak<br />

birkaç saldırı gerçekleştiriyor.”<br />

Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan<br />

Suriyeli muhalif grupların<br />

askeri yetersizliğinin operasyonun<br />

yavaşlamasına neden<br />

olduğunu vurgulayan Acun,<br />

grupların TSK’nın desteğini<br />

SETA Dış Politika<br />

Araştırmacısı Acun,<br />

“Irak’ta Musul operasyonu<br />

yaklaşırken<br />

daha önce Suriye’de<br />

denendiği gibi<br />

Türkiye bir şekilde<br />

denklem dışında<br />

bırakılmaya çalışılıyor.”<br />

dedi<br />

almadan DAEŞ’e karşı direnç<br />

gösteremediğini dile getirdi.<br />

Acun, Bab’a doğru ilerleyen harekatta<br />

TSK’nın her geçen gün<br />

daha fazla kendisini gösterme<br />

ihtiyacının hissedildiğini ifade<br />

ederek, Türkiye’nin bölgeyi<br />

DAEŞ ve PKK terör örgütlerinden<br />

temizleyerek güvenli bölge<br />

oluşturma arzusunda olduğunu<br />

hatırlattı.<br />

“CERABLUS BIR MODEL<br />

OLMUŞ DURUMDA”<br />

Fırat Kalkanı operasyonu<br />

sonrası terör örgütlerinden<br />

temizlenen Cerablus’a alt yapı<br />

çalışması yapıldığını elektrik,<br />

su ve gıda teminin gerçekleştirildiğini<br />

anlatan Acun, “Gelinen<br />

aşamada Cerablus bir model<br />

olmuş durumda. DAEŞ’ten<br />

temizlendikten sonra yaşamın<br />

tekrardan başladığını,<br />

elektrik, su,<br />

gıda temini gibi<br />

alt yapısına tekrar<br />

kavuşan Cerablus’a<br />

Suriyelilerin<br />

adeta akın ettiklerini<br />

görüyoruz.”<br />

dedi. Can Acun,<br />

ABD’nin, PKK ve<br />

onun Suriye uzantısıyla<br />

ilgili eylem<br />

ve söylemlerini<br />

sürekli değiştirdiğini<br />

aktararak,<br />

sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “ABD,<br />

PYD’nin PKK’nın<br />

Suriye örgütlenmesi olduğunu<br />

çok iyi bilmesine rağmen bir<br />

terör örgütüne yıllardır yatırım<br />

yapıyor. ABD’nin PYD’ye verdiği<br />

mevcut askeri desteği göz<br />

önüne aldığımızda bu yapının<br />

kantonları birleştirerek bölgede<br />

bir kuşak oluşturmasını ve elinde<br />

bulundurduğu bölgeleri en<br />

azından federatif bir düzlemde<br />

yönetmesini tercih ettiğini görüyoruz.”<br />

Türk askerlerinin Irak’ın<br />

Musul kentinde olmasının<br />

bazı kesimleri rahatsız ettiğini<br />

vurgulayan Acun, şunları kaydetti:<br />

“Irak’ta Musul operasyonu<br />

yaklaşırken daha önce Suriye’de<br />

denendiği gibi Türkiye bir şekilde<br />

denklem dışında bırakılmaya<br />

çalışıyor ancak Türkiye net bir<br />

şekilde özellikle de 15 Temmuz<br />

sonrasında bölgenin kaderinin<br />

kendisi aleyhine şekillenmesine<br />

seyirci kalmayacağını tüm<br />

muhataplarına gösterdi. Musul<br />

konusunda Türkiye’nin önemli<br />

hassasiyetleri var. Burada baskı<br />

altında kalacak DAEŞ unsurlarının<br />

Rakka ve Bab’a doğru<br />

gelmesini istemiyor. DAEŞ’e<br />

karşı harekete geçen uluslararası<br />

koalisyonun Türkiye’nin yürüttüğü<br />

Fırat Kalkanı Harekatı<br />

ile koordineli bir şekilde hareket<br />

etmesini istiyor.”<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

AVNİ ÖZGÜREL<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

OKAN SARIKAYA<br />

YIL: 1 SAYI: 209<br />

FORUM BASIN YAYIN TİCARET A.Ş. ADINA<br />

YAYIN DANIŞMANI<br />

PERTEV ATASAY<br />

MEDYA GENEL MÜDÜRÜ<br />

ELİF EREN ÖVDÜR<br />

Tel: 0212 212 10 00<br />

Faks: 0212 212 18 92<br />

Zeon Medya Prodüksiyon ve<br />

Reklam Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.<br />

Prof. Nurettin Mazhar Öktem<br />

Sok. Mega Medya Center<br />

No: 6/B 34381 Şişli/İstanbul<br />

İDARİ GENEL MÜDÜR<br />

ÖZGÜR YİTER<br />

YAYIN TÜRÜ: YAYGIN SÜRELİ<br />

YÖNETİM YERİ<br />

Abbasağa Mah. Yıldız Cad.<br />

No:49/3 Tevfikpaşa Konağı<br />

34353 Beşiktaş/İstanbul<br />

TEL: 0212 258 47 02<br />

bilgi@yenibirlikgazetesi.com<br />

S.YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

HÜSEYİN YILMAZCAN<br />

HABER MÜDÜRÜ<br />

MUSTAFA YAŞAR<br />

EKONOMİ<br />

YILDIRAY GÖKKAYA<br />

DIŞ HABERLER<br />

NAĞME CANDOĞAN GÖNENÇER<br />

MAGAZİN<br />

SİNAN TOSUN<br />

SPOR<br />

HAMZA GEZMİŞ<br />

KÜLTÜR-SANAT<br />

SEMA SEZEN<br />

OTOMOTİV<br />

AHMET ÇELİK<br />

SAĞLIK<br />

ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN<br />

TEKNOLOJİ<br />

ERSİN AKMAN<br />

BASKI:<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No: 11 A41 Yenibosna/İstanbul<br />

Tel: (0212) 454 30 00<br />

DAĞITIM: Turkuvaz<br />

twitter.com/gazetebirlik<br />

YENİBİRLİK, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.<br />

Yenibirlik Gazetesi ve eklerinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların<br />

her türlü telif hakkı Forum Basın Yayın Ticaret A.Ş’ne aittir. İzin<br />

almadan kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.<br />

Son 3 haftadır çocukken onay ve<br />

kabul ihtiyacımızı karşılamak ve<br />

hayatta kalmak için geliştirdiğimiz<br />

stratejiler olan, sürücüler diye adlandırılan<br />

3 temel sürücüden bahsettim. Bu haftada<br />

rahatlama, hata yapma lüksünü insanın<br />

elinden alan ve sürekli en iyinin peşinden<br />

koşturtan ‘Mükemmel Ol’ sürücüsünden<br />

bahsetmek istiyorum.<br />

‘Mükemmel Ol’ sürücüsüne sahip kişi<br />

ilk seferinde her şeyin kusursuz olmasını<br />

ister. Tipik bir mükemmel ol sürücüsüne<br />

sahip kişiyi şu sorulara verdiği cevaplardan<br />

tahmin edebilirsiniz.<br />

İşinizi ne kadar doğru yaptığınız<br />

konusunda övünüyor ve kendinizle gurur<br />

duyuyor musunuz?<br />

Yapılan hataları gördüğünüzde kaygılanıyor<br />

ve tepki göstermeye başlıyor<br />

musunuz?<br />

Kendinizi dünyanın düzeninden<br />

sorumlu tutuyor, düzeni sağlamayı görev<br />

biliyor musunuz?<br />

Bu durumda ‘Mükemmel Ol’ sürücüsünün<br />

sinyallerini verdiğiniz söylenebilir.<br />

Her ne yapıyor ve ne oluyorsanız en<br />

mükemmeli olma zorunluluğu gerçekten<br />

hayattan olduğu gibi zevk almanın önündeki<br />

engellerden biridir. Mükemmel çocuk,<br />

mükemmel evlat, arkadaş, çalışan, eş,<br />

anne, komşu olmaya çalışmak bir süre sonra<br />

tükenmeyi de beraberinde getirecektir.<br />

‘MÜKEMMEL OL’CULARI TANIYALIM<br />

Yaptıkları işi eksiksiz yaparlar. İşlerini<br />

güvenilir ve doğru şekilde tamamlamaları<br />

ile meşhurdurlar. Detaylara önem verirler.<br />

Verileri son derece titiz ve dikkatlice inceler<br />

ve kontrol ederler. Gözlerinden nadiren bir<br />

Mükemmelsem varım!<br />

Emel HOCA<br />

+ARTI<br />

YAŞAM<br />

twitter.com/gazetebirlik<br />

emelhoca@yenibirlikgazetesi.com<br />

şey kaçar. Çok düzenlidirler,<br />

çünkü ileriyi ve potansiyel<br />

problemleri görüp önlem<br />

almaya çalışırlar. Sürekli<br />

daha ileriye gitmek ve daha<br />

iyisini yapmak zorunda<br />

hissederler. Bunun için kendilerini<br />

zorlarlar. Her zaman bir<br />

şeyler yapmak ve başarmak<br />

zorundadırlar.<br />

BU SÜRÜCÜYE SAHIP<br />

KIŞILERIN GÜÇLÜ YANLARI<br />

Bu sürücünün etkisi altında<br />

olan bir kişiler verilen işi<br />

tam istediğiniz gibi eksiksiz<br />

yapar.<br />

Tıp, muhasebe gibi alanlarda dikkat ve<br />

detayları yakalayabilir olmaları mesleklerini<br />

iyi yapmalarına katkı sağlar. Beden duruşu,<br />

ifadeleri ve ses tonu daha çok yetişkin<br />

duruşuna benzemektedir.<br />

BU SÜRÜCÜYE SAHIP<br />

KIŞILERIN ZAYIF YANLARI<br />

Mottoları “Mükemmelim, o halde varım.<br />

Her şeyi çok iyi yapmalıyım”dır. Kendini<br />

mükemmel olmak için çok zorlamakla<br />

kalmaz, çevresindekileri de bunun için<br />

olabildiğince zorlar. Bu sürücünün hakim<br />

olduğu kişiler, doğru anlaşılmak adına,<br />

genellikle sorulandan çok daha uzun,<br />

parantez içinde detay açıklamalar yaparlar.<br />

En çok ‘Tamamen...’, ‘Gördüğünüz üzere’,<br />

‘Bildiğiniz gibi...’ vb. ifadelerini kullanırlar.<br />

Mükemmel olmazlarsa kabul görmeyeceklerine<br />

inanırlar. Hiç<br />

durmadan, ara vermeden<br />

didinip uğraşırlar. Kusursuz<br />

olmaya ve sürekli didinip<br />

başarılı olmaya çalıştıkları için<br />

kolay kolay gevşeyip rahatlayamazlar.<br />

Boş kalmak onlar<br />

için neredeyse imkansızdır. İşkolikler<br />

genellikle bu sürücüye<br />

sahip kişilerdir. Öfke ve baskı<br />

en belirgin duygularıdır.<br />

BU SÜRÜCÜYLE<br />

NASIL BAŞA ÇIKILIR?<br />

Evet sevgili ‘Mükemmel<br />

Ol’cular biliyoruz ki bu<br />

sürücüyü elbet tabi ki boşuna edinmediniz.<br />

Muhtemelen size bakım veren ebeveyn<br />

figürleriniz, bir çocuk için hayli yüksek ya<br />

da dengeli olmayan standartlara sahipti.<br />

Siz onların istediği gibi olamadığınızda ya<br />

da davranmadığınızda utanç ve suçluluk<br />

duygularını çokça hissettiniz. Sevilmeniz,<br />

kabul görmeniz etrafınızdaki ebeveyn<br />

figürlerinizin isteklerini, onların beklenti ve<br />

standartlarını karşılamanıza bağlıydı. Bu<br />

kadar mükemmel ve en iyi olma çabanız<br />

belki de tüm bu koşullar altında hissettiğiniz<br />

başarısızlık, yetersizlik, değersizlik duygularınızla<br />

başa çıkabilmek için ortaya çıktı.<br />

Bunların hepsi son derece anlaşılabilir nedenler.<br />

Peki şimdi bu sürücüyle başa çıkıp<br />

hayatınızı kendi istediğiniz gibi bu sürücü<br />

sizi sürmeden nasıl yaşayacaksınız?<br />

Bu sürücüye sahipseniz lütfen önce şöyle<br />

bir durun ve kendinizden beklentilerinizin<br />

ne kadar gerçekçi ve dengeli olduğunu<br />

kontrol edin. Bu beklenti, kendinize koyduğunuz<br />

hedef ve standartların hayatınıza<br />

getiri ve götürülerine bakın. Bir kağıdı ortadan<br />

ikiye bölerek çok kolayca hemen bir<br />

artı, eksi tablosu yapabilirsiniz. Biraz daha<br />

esnek olmanın ve üzerinizde artık hakim<br />

olmayan ebeveyn figürlerinin zamanında<br />

yaratmış olduğu baskıyı azaltmanın nasıl bir<br />

şey olacağını düşünün.<br />

Artık büyüdünüz ve sizi sizden başka<br />

onay, kabul ve eleştiri mercii yok. Bunu bilmek<br />

ve inanmak size neler katar şöylece bir<br />

değerlendirin. Mükemmel değil, sizin için<br />

anlamlı ve yeterince iyi bir yaşam kavramı<br />

üzerinde durmak seçeneklerinizden biri<br />

olabilir mi? Olsa yaşam sizin için nasıl olur?<br />

Bu sürücü söz konusu olduğunda en temel<br />

ihtiyacınız, her insan gibi hata yapma<br />

hakkınız olduğunu anlamanızdır. Kendiniz<br />

gibi olmaya izniniz olduğunu duymak size<br />

iyi gelecektir. Bu sürücüyle başa çıkabilmenin<br />

en iyi yolu aslında diğerlerinde<br />

de olduğu gibi “Kendin gibi olabilirsin”<br />

iznini hem başkalarından duymak hem de<br />

kendinize söylemek, bu izni içselleştirmektir.<br />

Ayrıca etrafınızda ‘mükemmel ol’cular<br />

varsa, detaylı bir şekilde nelerde iyi olduklarını<br />

anlatarak bunu görüp, duymalarını<br />

sağlayarak bu sürücüyle başa çıkmalarına<br />

destek olabilirsiniz.<br />

Sevgili ‘Mükemmel ol’cular zaman,<br />

enerji ve emeklerinizi bu kadar mükemmel<br />

insan, eş, partner, ebeveyn olmaya<br />

harcamak yerine, hayattan keyif almaya<br />

sizi seven insanlarla daha samimi ve gerçek<br />

ilişkiler kurmaya çalışabilirsiniz.<br />

Her güne keyifle, merhaba diyerek<br />

başlamanız dileğiyle.


168 EKİM 2016 CUMARTESI<br />

spor@yenibirlikgazetesi.com<br />

Onu bilenler, tanıyanlar hemen<br />

anladı kimden bahsettiğimizi.<br />

NBA yıllarında Amerikalıların<br />

ona taktığı isimdi Hedo. NBA’de<br />

bulunduğu on beş yıl boyunca<br />

salonlar ‘hedo- hedo’ diye çınladı.<br />

Çavuşoğlu Lisesi’nden Efes Pilsen’e<br />

oradan da Sacremento Kings ile<br />

NBA’e uzanan basketbol kariyerinin<br />

sonunda şimdi sıra geldi Basketbol<br />

Federasyonu Başkanlığına.<br />

Güzel ülkemizin spor gündemi;<br />

Ukrayna maçının sonucu, Milli Takım,<br />

Arda-Fatih Hoca polemikleri ile doluyken ve<br />

Mehmet Arif DEMİR<br />

+ARTI<br />

FUTBOL<br />

mademir@yenibirlikgazetesi.com<br />

yarın oynayacağımız<br />

kritik İzlanda maçı gelip<br />

çatmışken, gelin bugünlük<br />

başka bir serüveni hatırlayalım.<br />

Hidayet TÜRKOĞLU ve<br />

basketbolumuzun yakın geçmişi ile<br />

geleceğini birlikte hatırlayalım.<br />

Siyah beyaz televizyon yıllarında<br />

TRT’de yayınlanan Beyaz Gölge<br />

dizisi ile geniş kitlelere ulaşan<br />

basketbol sevgisinin kökeninde<br />

Merhum Aydan SİYAVUŞ hocanın<br />

efsane kadrosu; Efe, Erman, Necati, Melih<br />

ve Kara Mehmet’le kazanılan ilk ve tek Balkan<br />

Spor<br />

Hedo!<br />

Şampiyonluğu ve Avrupa Şampiyonası<br />

Challenge Turu başarıları<br />

vardır. Spor Sergi Sarayı’nın (daha<br />

sonra Lütfü Kırdar oldu) dili olsa da<br />

1981’de yaşadıklarını anlatsa. Bu heyecanla filizlenen<br />

sepet topu sevgisinin gelişimi için ne yazık ki<br />

2000’li yıllara kadar beklemek zorunda kaldık.<br />

Bir salon sporu olduğu ve o zamanlar ülkemiz<br />

de salon fakiri olduğu için (Abdi İpekçi Salonunun<br />

yapımı 10 yıl sürmüştü) gençler ancak okullarında<br />

ve mahallelerindeki derme çatma potalarla bu aşkı<br />

yaşıyorlardı. Spor Politikalarının çağdaş bir hale<br />

gelmesi ve birbiri ardına açılan salonlarla artık<br />

ülkemizde oldukça sağlam bir altyapı bulunuyor.<br />

Hidayet’in öncülüğünde yakaladığımız “altın<br />

kuşak”tan itibaren artık göğsümüzü gere gere bir<br />

basketbol ülkesi olduğumuzu söyleyebiliyoruz.<br />

Uzun yıllar Turgay DEMİREL’in domine ettiği<br />

Federasyon Başkanlığı koltuğuna Harun ERDE-<br />

NAY’dan sonra Hidayet TÜRKOĞLU oturmaya<br />

hazırlanıyor. Ülkemizdeki en kariyerli basketbolcu<br />

(997 maça çıktı) ve doğuştan gelen sıcakkanlı<br />

bir kişiliği olması yola çıkarken ona yetecektir.<br />

İlerleyen zamanda NBA tecrübesi ve tüm Devlet<br />

kademleri tarafından sevilip benimsenmesi ile basketbol<br />

camiasını bir araya getirecek ve oluşacak<br />

sinerji genç kuşakları daha ileriye taşıyacaktır.<br />

Başarılar diliyoruz.<br />

ANADOLU EFES<br />

İstanbul’un köklü takımı, geçtiğimiz<br />

sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı<br />

kazanarak başlasa da, sezonun geri<br />

kalanında beklentileri karşılayamadı.<br />

Türkiye Kupası ve Euroleague’de hayal<br />

kırıklığı yaratan Efes Play-off Final serisinde<br />

Fenerbahçe’ye 4-2 kaybetti ve<br />

2009’dan beri kazanamadığı lig şampiyonluğuna<br />

bir yıl daha hasret kaldı.<br />

Yeni sezonda eski günlerine geri<br />

dönmek isteyen Efes, başantrenörlüğe,<br />

2010-2011 sezonunda takımın<br />

baş antrenörlüğünü yapan Velimir Perasovic’i<br />

getirdi. Geçen sezon beklentilerin<br />

altında kalan oyuncularla<br />

yollarını ayıran Efes, Hırvat oyuncusu<br />

Dario Saric’i NBA’e uğurladı. Buna<br />

karşılık Anadolu Efes, Pota altını kuvvetlendirdi.<br />

4 numaralı pozisyonda<br />

Saric’in yerini Tyler Honeycutt ve DeShaun<br />

Thomas ile doldurdu. Yedek pivot<br />

eksikliğini Gran Canaria’dan Alen<br />

Omic’le gideren lacivert beyazlılar,<br />

2 numaralı pozisyona Bryce Cotton’ı<br />

transfer edildi. Sezon öncesi Cumhurbaşkanlığı<br />

Kupası’nı Fenerbahçe’ye<br />

kaptırsa da, Efes yine şampiyonluğun<br />

önemli adayları arasında…<br />

BANVİT<br />

Bandırma temsilcisi, geçen sezon<br />

beklentileri karşılayamadı.<br />

Eurocup’ta Son 16’da EA7 Emporio<br />

Armani Milano’ya elenen Banvit,<br />

Spor Toto Basketbol Ligi’nde<br />

normal sezonu 5. Bitirdi ve Playoff<br />

ilk tur serisinde Darüşşafaka<br />

Doğuş’a kaybetti. Önümüzdeki<br />

sezon, FIBA’nın ULEB’e karşı düzenleyeceği<br />

Basketbol Şampiyonlar<br />

Ligi’nin ilk takımlarından olma<br />

onuruna erişen Banvit, bu sezon<br />

da kadrosunda pek çok değişikliğe<br />

gitti. Başantrenörlüğe Saso Flipovski’yi<br />

getiren Banvit, yabancı<br />

rotasyonunda, Gasper Vidmar hariç<br />

bütün oyuncularını gönderdi.<br />

Trabzonspor Medical Park’tan<br />

Damian Kulig’i renklerine katan<br />

Banvit, 3 numaralı pozisyona Edo<br />

Muric ve Gediminas Orelik’i transfer<br />

etti. Turuncu yeşilliler, Jordan<br />

Theodore ve Jeremy Chappell<br />

transferleriyle de yabancı transferlerini<br />

tamamladı. Yerli rotasynunu<br />

koruyan Banvit, her sezon olduğu<br />

gibi yine ne yapacağı merak edilen<br />

takımlardan biri…<br />

Best Balıkesir, geçen sezon TB1L’de sürprize imza<br />

atarak tarihlerinde ilk kez Spor Toto Basketbol Ligi’ne<br />

yükseldi. Bu sezondan itibaren Spor Toto Basketbol<br />

Ligi’nin kalıcı ekiplerinden olmak isteyen Best<br />

Balıkesir, kadrosunu sil baştan hazırladı ve geçen sezon<br />

TB1L’de mücadele etmiş basketbolculardan kimse<br />

kalmadı. Yepyeni transferlerle Spor Toto Basketbol Ligi<br />

macerasına başlayacak olan Best Balıkesir, genç yerli<br />

rotasyonunun yanına deneyimli bir yabancı rotasyonu<br />

oluşturdu. Daha önce ülkemizde oynaya Vladimir<br />

DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ<br />

Spor Toto Basketbol Süper<br />

Ligi’nde 2016-2017<br />

sezonu bugün oynanacak<br />

maçlarla başlayacak.<br />

Golubovic, Leon Williams ve Valentin<br />

Pastal, bu sene Best Balıkesir<br />

Ligde bugün 5, yarın 3<br />

için ter dökecekler. Turuncu mavililerin<br />

en dikkat çeken transferi, geçen se-<br />

müsabaka yapılacak.<br />

Normal sezonda<br />

zon Maccabi Fox Tel-Aviv’den kadrosuna<br />

ilk yarı 23 Ocak<br />

kattığı Nijerya Asıllı Amerikalı forvet Ike Ofoegbu.<br />

31 yaşındaki veteran oyuncunun ne yapacağı<br />

merak konusu. Bu sene Banvit’le derbi maçlarına da<br />

çıkacak olan Best Balıkesir, taraftarlarının desteğiyle<br />

de renkli bir ekip olacağını gösteriyor.<br />

Geçtiğimiz sezon tarihinde ilk defa<br />

Euroleague’de boy gösteren Darüşşafaka<br />

Doğuş, bir önceki sezonun üstüne<br />

kattı ve Türkiye Kupası’nı son saniye<br />

basketiyle kaçırdı. Spor Toto Basketbol<br />

Ligi’nde yarı finale kadar çıkan Daçka,<br />

ilk Euroleague macerasında Top 16’ya<br />

kadar çıkmayı başardı. Yeni sezon hedeflerini<br />

daha da büyüten Darüşşafaka<br />

Doğuş, daha önce Euroleague şampiyonluğu<br />

yaşamış başarılı coach David<br />

Blatt’i takımın başına getirdi. Geçen sezondan<br />

Serhat Çetin, Emir Preldzic, Milko<br />

Bjelica, Reggie Redding, Manuchar<br />

Markoishvili ve Jamon Gordon’la yollarını<br />

ayıran yeşil siyahlılar, Brad Wannamaker,<br />

Dairis Bertans, James Anderson, Will<br />

Clyburn, Andrien Moerman ve Birkan<br />

Batuk’u transfer etti. Darüşşafaka Doğuş,<br />

hazırlık maçlarında 11’de 11 galibiyetle<br />

hem Türkiye’deki hem de Euroleague’deki<br />

rakiplerine gözdağı verdi. Türkiye’de<br />

basketbol liginin profesyonelleşmesinden<br />

bu yana şamiyonluğu bulunmayan<br />

Daçka, yıllardır beklediği mutlu sona<br />

ulaşmak istiyor.<br />

BERTAN ERMAN<br />

POTADA PERDE AÇILIYOR<br />

2017’de sona erecek. Ligin<br />

BEST BALIKESİR<br />

ikinci yarısı ise 28 Ocak’ta BEŞİKTAŞ SOMPO JAPAN<br />

başlayıp, 15 Mayıs 2017’de<br />

tamamlanacak. Birbirinden<br />

iddialı takımların yer<br />

aldığı ligde sezon öncesi<br />

takımları mercek<br />

altına aldık.<br />

DEMİR İNŞAAT BÜYÜKÇEKMECE<br />

2011 yılında kurulan İstanbul ekibi Demir<br />

İnşaat Büyükçekmece, geçen sezon<br />

ilk kez mücadele ettiği Spor Toto<br />

Basketbol Ligi’nde sürpriz galibiyetlere<br />

imza attı ve mütevazı kadrosuyla taraflı<br />

tarafsız herkesin takdirini kazandı. Playoff’u<br />

son maçta kaçıran B.Çekmece, Türkiye<br />

Kupası’nda da boy gösterme başarısı<br />

elde etti. Önümüzdeki sezon ilk defa Avrupa’da<br />

mücadele edecek olan Demir İnşaat<br />

Büyükçekemce, FIBA’nın 2. Kupası<br />

olan Europe Cup’ta ülkemizi temsil edecek.<br />

Yeni sezon öncesi Antwayne Robinson,<br />

Erik Murphy, Predrag Samardziski,<br />

Erwing Walker ve Michael Roll’la yollarını<br />

ayıran B.Çekmece, bu oyuncuların yerlerini<br />

doldurmayı başardı. Clevin Hannah<br />

ve Kenny Hayes gibi atletik guardları takımına<br />

dahil eden göl canavarları, uzun<br />

rotasyonunu Boşnak Andrija Stipanovic<br />

ve İtalyan Angelo Caloirao transferleriyle<br />

tamamladı. Yerli rotasyonu için Mutlu<br />

Akpınar ve Ramazan Tekin’i kadrosuna<br />

katan Demir İnşaat Büyükçekmece, genç<br />

başantenör Özhan Çıvgın’ın önderliğinde<br />

yeni sürprizler yapmaya hazırlanıyor.<br />

Geçtiğimiz sezon taraftarını hayal<br />

kırıklığına uğratan kara<br />

kartallar, takımda önemli değişikliklere<br />

gitti. İlk olarak teknik kadroyu yenileyen<br />

Beşiktaş SJ, Ufuk Sarıca ve ekibini<br />

takımın başına getirdi. Oyuncularda da büyük<br />

değişikliklere giden siyah beyazlılarda geçen<br />

sezondan Muratcan Güler, Cenk Akyol ve Doğan Şenli<br />

takımda kaldı. Beşiktaş SJ, yabancı oyunculardan Michael<br />

Thompson, Michael Roll, Kyle Weems, Earl Clark,<br />

Vladimir Stimac ve D.J. Strawberry’i transfer etti.<br />

Yerli rotasyonda görev adamı rolünü üstlenebilecek<br />

oyuncuları transfer eden Beşiktaş, Erkan Veyseloğlu,<br />

Kenan Sipahi, Sertaç Şanlı, İlkan Karaman ve Şafak Edge’yi<br />

kadrosuna kattı.<br />

Geçen yıllarda Pınar Karşıyaka ile sürpriz başarılara<br />

imza atan Ufuk Sarıca, aynı sürprizleri bu sene siyah<br />

beyazlılarla yapmak istiyor. Beşiktaş SJ, aynı zamanda<br />

FIBA’nın düzenleyeceği Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />

mücadele edecek.<br />

GAZİANTEP BASKETBOL<br />

Geçen sezon, ligde playoff öncesi oynadığı<br />

son maçta Rönesans Ted Ankara Kolejliler’i<br />

yenen Gaziantep, 8. sıradan playoff<br />

maçlarına kalmayı başarmıştı. İlk turda Anadolu<br />

Efes’e elenen Gaziantep Basketbol, FIBA<br />

Europe Cup’a katılmaya hak kazandı. Ancak<br />

15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi,<br />

basketbolu da vurmuştu. Bu yüzden sezon<br />

öncesi sponsorunu kaybeden Gaziantep, sezonun<br />

başlamasına az bir zaman kala yeni<br />

bir sponsor bulamadı. Gaziantep’in sponsor<br />

kaybı, Jawad Williams ve Earl Calloway<br />

gibi önemli yıldızlarını kaybetmesine sebep<br />

oldu. Yerli oyuncularının önemli bir kısmını<br />

takımda tutmayı başaran Gaziantep Basketbol,<br />

Will Cherry ve Marcus Denmon gibi<br />

önemli guardları kadrosuna katmayı başardı.<br />

Jawad Williams’ın AEK’e transfer olmasıyla<br />

4 numaralı pozisyona 36 yaşındaki veteran<br />

uzun Marcus Haislip ve Bulgaristan’dan Deyan<br />

Ivanov’u renklerine bağlayan Gaziantep,<br />

bu sene playoff için biraz uzakta… Buna<br />

rağmen Spor Toto Basketbol Ligi’nin renkli<br />

ekiplerinden Güneydoğu Anadolu’nun tek<br />

temsilcisi, şehrini en iyi şekilde ligde ve Avrupa’da<br />

temsil etmeye hazır…<br />

FENERBAHÇE<br />

Aslında Fenerbahçe için ne desek az<br />

kalır. Geçen sezon hem Spor Toto<br />

Basketbol Ligi’ni, hem de Türkiye Kupası’nı<br />

mutlu sonla tamamlayan Fenerbahçe,<br />

THY Euroleague’de final oynayarak<br />

tarih yazdı. Kadrosunu büyük ölçüde<br />

koruyan Fenerbahçe’de, adları NBA ile<br />

anılan Jan Vesely, Ekpe Udoh ve Bogdan<br />

Bogdanovic, bir sene daha çubuklu sarı<br />

lacivert formalarıyla ter dökecek. Geçen<br />

sezonun ortasında takımdan ayrılan<br />

Ömer Faruk Yurtseven’in yerini Anadolu<br />

Efes’ten Ahmet Düverioğlu ile dolduran<br />

Fenerbahçe, EA7 Emporio Armani<br />

Milano’ya transfer olan Ricky Hickman’ın<br />

yerine, geçen sezon Avelino formasıyla<br />

İtalya Ligi’nin en değerli oyuncusu olan<br />

James Nunnally’i getirdi. Sezona Cumhurbaşkanlığı<br />

Kupası’nı kazanarak yeni<br />

sezona moralli girecek olan Fenerbahçe,<br />

Spor Toto Basketbol Ligi ve THY Euroleague’in<br />

bir numaralı favorisi olarak gösteriliyor.<br />

Obradovic ve öğrencilerinin tek<br />

amacı, bütün kupaları kazanmak…<br />

İSTANBUL BŞB. SK<br />

Geçtiğimiz sezon için küme<br />

düşme adaylarından İstanbul<br />

Büyükşehir Belediyesi, ligin<br />

6. Haftası bittiğinde sadece<br />

bir galibiyeti bulunuyordu. Bu<br />

kötü başlangıcın faturası başantenör<br />

Drasko Pranovic’e kesildi<br />

ve takımdan gönderildi.<br />

Sloven antrenörün yerine gelen<br />

Ertuğrul Erdoğan, turuncu<br />

lacivertli İstanbul takımını<br />

toparlamış ve ligde kalmasını<br />

sağlamıştı. Kadrosunu büyük<br />

ölçüde koruyan İBB, TB1L<br />

takımlarından Nesine.com Eskişehir<br />

Basket’e transfer olan<br />

Cemal Nalga’nın yerini, Amerikan<br />

pota altı oyuncusu Jarvis<br />

Varnardo ile doldurdu. Oyun<br />

kurucu pozisyonuna deneyimli<br />

guard Earl Calloway’i getiren<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin<br />

bu sene de ligde kalıp<br />

kalamayacağını izleyeceğiz.<br />

MURATBEY UŞAK SPORTİF<br />

Başantrenör Ozan Bulkas’ın yönetiminde her<br />

sezon genç ve dinamik kadrolarıyla playoffları<br />

gören Muratbey Uşak Sportif, geçen sezonu<br />

7. sırada tamamlayarak playoff ilk tur serisinde<br />

Fenerbahçe ile eşleşmiş ve rakibini yenemeden<br />

ilk turda elenmişti. Konumu itibarıyla FIBA’nın ilk<br />

kez düzenleyeceği Basketbol Şampiyonlar Ligi<br />

ön eleme turuna hak kazanan Ege temsilcisi birçok<br />

yabancı oyuncusuyla yollarını ayırdı. Geçen<br />

sezondan sadece Litvanyalı uzun Evaldas Kairys’i<br />

takımda tutan Muratbey Uşak Sportif, İsrail<br />

Ligi’nin en değerli oyuncusu seçilen Darryl Monroe’yu<br />

renklerine bağladı. Shaquille McKissic,<br />

Rolands Freimanis, Mark Lyons ve Jeremy Hazzel<br />

gibi takıma dinamizm katacak yabancı oyuncuları<br />

kadrosuna katan Aşigolar, Trabzonspor<br />

MedicalPark’tan Hakan Demirel ve Berkay Candan’ı<br />

transfer ederek, önceki sezonlara göre biraz<br />

daha deneyimli bir kadro kurdu. İlk maçta<br />

93-90 sayı farkla yendiği Romanya takımı U-BT<br />

Cluj’u deplasmanda 85-66 yenen Muratbey<br />

Uşak Sportif, FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />

yer alacak. Aşigolar, bu sezon da pek çok takımın<br />

canını yakacak gibi gözüküyor.<br />

GALATASARAY ODEABANK<br />

Geçen sezon Eurocup’ta mutlu sona ulaşan<br />

Galatasaray Odeabank, bu sene hedeflerini<br />

daha yüksek tutuyor. Sezon sonu Chuck Davis’in<br />

emekliye ayrılması ve Pınar Karşıyaka ile İzmir’de<br />

oynanan Spor Toto Basketbol Ligi playoff maçında<br />

yasaklı madde kullandığı tespit edildiği<br />

için 1 yıl basketboldan men cezası alan Stephane<br />

Lasme’nin takımdan ayrılması, Cimbom’un<br />

pota altına yeni takviyeler yapmasına sebep<br />

oldu. Anadolu Efes’ten Alex Tyus’la Nenad Kristic’i<br />

transfer eden Galatasaray Odeabank, Bayern<br />

Münih’ten Deon Thompson’ı renklerine bağladı.<br />

Kristic’in hazırlık maçları sonrasında aldığı emeklilik<br />

kararının ardından sarı kırmızılılar, Utah Jazz<br />

forması giyen Alman pivot Tibor Pleiß’ı renklerine<br />

bağladı. Yeniden Çin’e yolcu olan Errick McCollumn’un<br />

yerine ABD’li guardlar Russ Smith, Justin<br />

Dentmon ve Jon Diebler’ı kadrosuna katan Galatasaray<br />

Odeabank, Emir Preldzic transferiyle yeni<br />

sezona iddialı bir takım kurdu. Farklı meziyetlerdeki<br />

oyuncuları takım içinde iyi harmanlayan başantrenör<br />

Ergin Ataman önderliğindeki Yenilmez<br />

Armada, Spor Toto Basketbol Ligi’nin önemli favorilerinden<br />

biri…<br />

PINAR KARŞIYAKA<br />

2014-2015 sezonunda şampiyonluğa<br />

ulaşan Pınar Karşıyaka, geçtiğimiz sezon<br />

bir duraklama dönemi yaşadı ve şampiyon<br />

olan takımı mumla aradı.<br />

Başantrenör Ufuk Sarıca’nın Beşiktaş<br />

Sompo Japan’a gitmesiyle boşalan koltuğa<br />

Nenad Markovic’i getirdi. Takım kadrosunda<br />

büyük bir değişikliğe giden Pınar<br />

Karşıyaka’da geçen sezondan Soner Şentürk,<br />

Muhammed Baygül ve Egemen Güven<br />

takımda kaldı. Yeşik kırmızılılar, guard<br />

pozisyonlarına J’Cowan Brown ve Kevin<br />

Dillard’la birlikte Polonya Ligi’nin en değerli<br />

oyuncusu Mateusz Ponitka’yı transfer<br />

etti. Forvet tercihlerini deneyimli ve<br />

atletik oyunculardan yana kullanan Pınar<br />

Karşıyaka, NBA patentli DaJuan Summers<br />

ve eski Harlemli Brent Petway’i kadrosuna<br />

kattı. Pota altına Khimki’den Josh Boone’u<br />

renklerine bağlayan Kaf-Kaf, yerli rotasyon<br />

için Gani Erdi Gülaslan’ı transfer etti. Bu<br />

sezon FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />

mücadele edecek olan Pınar Karşıyaka,<br />

yeni başarılara imza atmak istiyor.<br />

RÖNESANS TED ANKARA KOLEJLİLER<br />

Türk Telekom’un küme düşmesinin<br />

ardından Spor Toto<br />

Basketbol Ligi’nin tek Ankara takımı<br />

olarak mücadele edecek<br />

olan Ted Ankara Kolejliler, geçen<br />

sezon iyi bir kadro kurmasına<br />

rağmen kümde düşmekten<br />

son anda kurtulmuştu.<br />

Sezon öncesinde Kolejliler,<br />

kadrosunu sıfırdan oluşturdu.<br />

23.5 yaş ortalamasına sahip<br />

olan başkent takımı, yerli rotasyonunu<br />

alt kümelerde mücadele<br />

eden oyunculardan<br />

oluşturdu.<br />

Ted Ankara Kolejliler, yabancı<br />

rotasyonuna ABD’li Dominique<br />

Morrison, Devin Thomas,<br />

Jason Love ve Shannon Shorter’ı<br />

kadrosuna kattı. Hazırlık<br />

maçlarında Yeşil Giresun Belediye<br />

ve Mamak Bld. Ankara DSİ’ye<br />

yenilen Kolejliler’i bu sezon zorlu<br />

günler bekliyor.<br />

1999 yılında Rashard Griffith - David Rivers<br />

– Mehmet Okur üçlüsüyle ortalığı<br />

kasıp kavuran Tofaş, ilerleyen yıllarda<br />

eski günlerine dönmekte zorluklar çekmiş<br />

ve 2014-2015 sezonunda küme düşmekten<br />

kurtulamamıştı. Geçen sezon<br />

küllerinden doğmak isteyen Bursa takımı,<br />

yeni salonuna kavuştu ve TB1L’de<br />

şampiyon olarak yeniden Spor Toto Basketbol<br />

Ligi’ne yükseldi.<br />

BUGÜN<br />

TOFAŞ<br />

Orhun Ene yönetimindeki Bursa temsilcisi,<br />

TB1L’de şampiyon olan kadrosunu<br />

büyük bir ölçüde korudu. Şampiyon<br />

kadroya Sırp guard Vasilije Micic ve Dominikli<br />

Ronald Roberts takviyelerini yapan<br />

Tofaş, NBA patentli forvet Jordan<br />

Hamilton’ı renklerine bağladı. Bu sezondan<br />

itibaren yeni bir renk ve yeni bir logoyla<br />

mücadele edecek olan Tofaş, eski<br />

yıllarına geri dönmek istiyor.<br />

n 15.00 Demir İnşaat Büyükçekmece-Trabzonspor Medicalpark (Gazanfer Bilge)<br />

n 16.00 TED Ankara Kolejliler-Beşiktaş Sompo Japan (Ankara)<br />

n 18.00 Pınar Karşıyaka-Banvit (Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka)<br />

n 18.00 Yeşil Giresun Belediyespor-Gaziantep Basketbol (19 Eylül)<br />

n 19.00 Darüşşafaka Doğuş-TOFAŞ (Volkswagen Arena)<br />

TRABZONSPOR MEDICALPARK<br />

2014-2015 sezonunda Spor Toto Basketbol<br />

Ligi’nde yarı final oynayarak önemli bir<br />

başarıya imza atan Trabzonspor MedicalPark<br />

için geçen sezon pek parlak geçmemişti. Karadeniz<br />

fırtınası, Eurocup’ta son 32 tururnda<br />

gruptan çıkamamış ve ligde play-off dışında<br />

kalmıştı. Yeni sezon için baş antrenörlüğe<br />

Sergey Bazarevic’i getiren bordo mavililer,<br />

takım kadrosunda da önemli değişikliklere<br />

gitti. Geçen sezondan sadece Dwight Hardy’i<br />

YARIN<br />

takımda tutan Trabzonspor MedicalPark,<br />

yerli rotasyonuna Duşan Cantekin, Erolcan<br />

Çinko ve Anton Odabaşı gibi takıma enerji<br />

verecek dinamik oyucuları transfer etti. Yabancı<br />

rotasyonuna Kenny Kadji, Kristijan<br />

Nikolov, Malcolm Lee ve Stefan Moody’i takıma<br />

getiren Trabzonspor MedicalPark, deneyimli<br />

forvetler Julian Wright ve Caleb Green’i<br />

renklerine bağladı. Karadeniz fırtınası, 2 sezon<br />

önceki başarılarını yenilemek istiyor.<br />

n 15.00 Muratbey Uşak-Fenerbahçe (Uşak Üniversitesi)<br />

n 17.00 Galatasaray Odeabank-Best Balıkesir (Abdi İpekçi)<br />

n 19.00 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Anadolu Efes<br />

(Cebeci)<br />

YEŞİLGİRESUN BELEDİYE<br />

Geçtiğimiz sezon ilk kez mücadele<br />

ettiği Spor Toto Basketbol<br />

Ligi’nde kümede kalmayı başaran<br />

Yeşil Giresun Belediye, 15 Temmuz<br />

darbe girişiminden etkilenen<br />

bir diğer takım oldu. Karadeniz<br />

temsilcisi, tıpkı Gaziantep Basketbol<br />

gibi sponsorunu kaybetti. Ancak<br />

Çotanaklar, sponsor kaybına<br />

rağmen önemli transferler gerçekleştirdi.<br />

Altyapılarda önemli işler<br />

çıkaran Türk oyuncularla yola çıkacak<br />

olan Yeşil Giresun Belediye,<br />

Darüşşafaka Doğuş’tan Doğuş Özdemiroğlu’nu,<br />

Anadolu Efes’ten<br />

Okben Ulubay ve Emircan Koşut’u,<br />

Pertevniyal’den Efe Beşok ve<br />

Samet Gülek’i ve Beşiktaş SJ’den<br />

Enes Taşkıran ve Ömer Utku Al’ı<br />

kadrosuna kattı. İTÜ’den Şuacan<br />

Pişkin, Gaziantep’ten Gökhan Şirin<br />

ve Pınar Karşıyaka’dan İnanç Koç<br />

transferleriyle yerli rotasyonunu<br />

güçlendiren Çotanaklar, 3 yabancı<br />

oyuncuyla ligin en az yabancı<br />

oyuncusuna sahip takımını kurdular.<br />

Anthony Gill ve Malcolm Armstead<br />

transferleriyle birlikte NBA<br />

patentli guard Ricky Ledo’yu kadrosuna<br />

katan Yeşil Giresun Belediye,<br />

bu sezon lige ayrı bir renk<br />

katacak.


A MILLI TAKIM KAFILESI İZLANDA’DA<br />

TERIM: İNŞALLAH HAYIRLISIYLA<br />

OYNAYIP DÖNERIZ<br />

Milli Futbol Takımı, 2018 FIFA yapacağız. Onlar da aralarında oynayacak.<br />

İnşallah hayırlısıyla oynayıp<br />

A Dünya Kupası Avrupa Elemeleri<br />

I Grubu’nda yarın İzlanda ile yapacağı<br />

maç için bu ülkeye gitti. Türkiye<br />

döneriz.” dedi.<br />

Futbol Direktörü Fatih Terim, havalimanında<br />

yaptığı açıklamada, İzlan-<br />

Öte yandan, Ukrayna maçında<br />

HAKAN BALTA KADRODAN ÇIKARILDI<br />

da’dan istedikleri sonuçla dönmeyi sakatlanan ve ikinci yarıda oyundaki<br />

hedeflediklerini söyledi.<br />

yerini Tolga Ciğerci’ye bırakan Hakan<br />

Grupta iddialı rakiplerin kendi Balta, aday kadrodan çıkarıldı ve<br />

aralarında maçlarının olduğuna İzlanda’ya götürülmedi. A Milli Futbol<br />

işaret eden Terim, “İzlanda karşılaşmasından<br />

sonra biz de ciddi ama Laurgardalsvöllur Stadı’nda gerçek-<br />

Takımı, Reykjavik’te bugün 14.30’da<br />

Hırvatistan, Ukrayna ve İzlanda’ya leştireceği idmanla maçın hazırlıklarını<br />

göre zorluk derecesi daha az 2-3 maç tamamlayacak.<br />

DEMIRÖREN’E DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI<br />

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in doğum günü, A Milli Futbol Takımı’nın<br />

Konya’da kamp yaptığı otelde kutlandı. Kutlamaya TFF Başkanvekili Ali Dürüst, Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Cengiz Zülfikaroğlu, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş<br />

ile A Milli Takım oyuncuları ve teknik heyeti katıldı. Kendisi için hazırlanan doğum günü pastasını<br />

futbolculardan Mehmet Topal, Caner Erkin ve oğlu Cemal ile kesen Yıldırım Demirören, teknik heyet<br />

ve futbolculara başarı dileklerini iletip, yapmış oldukları jestten dolayı kendilerine teşekkür etti.<br />

‘BEŞIKTAŞ’TAN<br />

TEKLIF ALDIM’<br />

8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />

BEŞIKTAŞ’IN YENI<br />

SLOGANI “EFENDI”<br />

Geride kalan sezonlarda “feda” ve “gururlan”<br />

konseptiyle projelere imza atan Beşiktaş Kulübü,<br />

bu sezonki sloganını “efendi” olarak belirledi.<br />

Beşiktaş bundan sonra ‘Efendi’ olacak. Kulüpten<br />

yapılan açıklamada, “efendi” sloganıyla siyah-beyazlı<br />

kulübün mağrur, centilmen ve güçlü yapısına<br />

vurgu yapıldığı belirtildi. Açıklamada, proje kapsamında<br />

kulübe ait tesisler ve mağazaların “Efendi<br />

Beşiktaş” sloganının yer aldığı afişlerle kaplandığı,<br />

temanın bulunduğu tişörtlerin bugün Kartal Yuvası<br />

mağazalarından satışa sunulacağı açıklandı.Beşiktaş<br />

Kulübü Başkanı Fikret Orman, yeni sloganla ilgili<br />

kulübün internet sitesindeki mesajında “Feda ve<br />

gururlan projeleri geçtiğimiz iki yılda taraftarımızca<br />

büyük kabul gördü. Bu yıl da ‘Efendi Beşiktaş’ diyoruz<br />

çünkü Beşiktaş duruşuyla Türk sporunda her<br />

zaman ayrı bir yere sahip olmuş ve bu unvanı hak<br />

etmiştir. Koşullar ne olursa olsun centilmenliğinden,<br />

yardımseverliğinden, gururlu ve mağrur tavrından<br />

taviz vermemiştir. Dostluğun ve doğruluğun öncüsü<br />

olmuş; şerefiyle oynayıp hakkıyla kazanmıştır.”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Yalçın Karadeniz disiplin<br />

kuruluna sevk edildi<br />

Beşiktaş Kulübü Denetim Kurulu Başkanı Feyyaz<br />

Tuncel, kulübün divan kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz’i<br />

disiplin kuruluna sevk ettiklerini açıkladı.<br />

Tuncel, Karadeniz’in birçok<br />

kez kulübün borç miktarını<br />

gerçeğe aykırı şekilde<br />

yüksek tutarda duyurduğunu<br />

belirtti. Feyyaz Tuncel,<br />

Karadeniz’in bu açıklamalarının,<br />

Beşiktaş Jimnastik<br />

Kulübü’nün kredibilitesini<br />

zedelediği ve kurumsal<br />

gerginliğe yol açtığını bu sebeple<br />

disiplin kuruluna sevk<br />

edilmesi için oy birliğiyle<br />

karar aldıklarını ifade etti.<br />

Fenerbahçe’nin<br />

Senegalli<br />

futbolcusu<br />

Moussa<br />

Sow,<br />

transfer<br />

döneminde<br />

Beşiktaş’tan<br />

teklif aldığını<br />

ancak eski takımına<br />

hissettiği<br />

özlemden dolayı<br />

sarı-lacivertli ekibe<br />

geri döndüğünü söyledi<br />

LEVSKI SOFYA<br />

ILE LIG PROVASI<br />

Spor Toto Süper Lig’in 7. haftasında Gençlerbirliği ile karşılaşacak<br />

Galatasaray, milli maçlar nedeniyle verilen arayı boş geçmeyerek<br />

Bulgaristan’ın Levski Sofya takımı ile bir hazırlık maçı oynayacak.<br />

Sarı-kırmızılıların Georgi Asparuhov Stadı’nda saat 19.00’da başlayacak<br />

mücadelesinde Milli takım kadrolarında yer alan Yasin Öztekin, Hakan<br />

Balta, Tolga Ciğerci, Fernando Muslera, Eren Derdiyok, Wesley Sneijder,<br />

Bruma ve Aurelien Chedjou yer almayacak. Teknik direktör Jan Olde<br />

Riekerink’in bu oyuncuların yokluğunda 21 yaş altı takımından bazı<br />

oyunculara da Bulgaristan’da ki maçta yer vermesi bekleniyor.<br />

Kadın futbolculara şok<br />

Galatasaray ekonomik sıkıntıları<br />

gerekçe göstererek kadın<br />

futbol şubesini kapattı. İstanbul<br />

Ligi’nde şampiyon olan Sarı-Kırmızılılarda<br />

karar futbolcu velilerine<br />

tebliğ edildi. Galatasaray kendi<br />

yetiştirdiği sporcularıyla İstanbul<br />

Minik Kızlar Ligi’nde şampiyon olmuş,<br />

Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda<br />

yarı final oynamış, bu yıl<br />

da Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda<br />

ikinci tura çıkmıştı. Sarı-Kırmızılıların<br />

U17 Milli Takımı’nda da<br />

futbolcusu bulunuyor.<br />

Fenerbahçe’ye bir yıl aradan sonra sezon<br />

başı yeniden dönen Senegalli Moussa<br />

Sow, Fenerbahçe Gazetesi’ne açıklamalarda<br />

bulundu. Sow, El-Ehli’den kiralık olarak<br />

tekrar sarı-lacivertli takıma döndüğü için<br />

büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak,<br />

şunları söyledi:”Fenerbahçe’de kupalar<br />

kazandım. Geçen sezon herkesin de gördüğü<br />

gibi Birleşik Arap Emirlikleri’ne transfer<br />

oldum. El-Ehli’de iyi bir sezon geçirdim.<br />

Orada da kupa kazandım, şampiyon oldum<br />

ama Fenerbahçe özlemi içimdeydi. Başka<br />

kulüplerden, hatta Beşiktaş’tan da teklifler<br />

aldım ancak Fenerbahçe her zaman benim<br />

için özlem duyduğum kulüptü.”<br />

‘FENERBAHÇE FORMASINA<br />

SAYGILI OLMALIYIZ’<br />

Lige kötü başladıklarını ancak<br />

toparlanma sürecinde olduklarını<br />

belirten Sow, “Şu an 2 maç kaybettik,<br />

2 maçta da berabere kaldık. Başlangıçta<br />

bu iyi olmadı ama hemen<br />

toparlanıp dönüş yapmamız gerekiyordu.<br />

Bu, sezonun devamı için<br />

çok önemliydi ve Kasımpaşa maçını kazanmak<br />

zorundaydık ve bunu başardık. Ayrıca UEFA<br />

Avrupa Ligi’ndeki Feyenoord maçında ortaya<br />

koyduğumuz futbol ve aldığımız galibiyet çok<br />

önemli. Fenerbahçe formasına saygılı olmak<br />

zorundayız. Fenerbahçe her zaman ilk sıralarda<br />

yer alan bir takımdır. Yüksek kalitede<br />

insanlarla çalışıyoruz. Umarım en iyi noktalara<br />

geliriz.”dedi.<br />

‘AVRUPA LIGI’NDE FINAL NEDEN OLMASIN?’<br />

UEFA Avrupa Ligi A Grubu’nda iki maçta<br />

4 puan aldıklarını hatırlatan Sow, yarı final<br />

oynadıkları 2012-2013 sezonunu hatırlatarak,<br />

şu ifadeleri aktardı:”Hiç kolay bir grup değil,<br />

adeta UEFA Şampiyonlar Ligi ağırlığında. Yine<br />

de her şey mümkün. Feyenoord galibiyetiyle<br />

grup lideri olduk. Fenerbahçe büyük bir<br />

takım ve 2012-2013’te yaptığımızı bir kez daha<br />

yapmak istiyoruz .Takımda o dönemden aynı<br />

arkadaşlarımız da var, o günleri bir kez daha<br />

yaşamak istiyoruz. O zaman finale çıkabilirdik,<br />

fakat finali son anda bir golle kaybettik. 2013-<br />

2014 sezonunda lig şampiyonu olduk, şimdi de<br />

aynı şeyi yapmak istiyoruz.”<br />

2 GÜN IZIN YAPACAKLAR<br />

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 7. haftasında sahasında yapacağı Aytemiz<br />

Alanyaspor maçının hazırlıklarını sürdürdü. Can Bartu Tesisleri’nde teknik direktör<br />

Dick Advocaat yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanın<br />

ısınma ve koordinasyon hareketleriyle başladı. İdman dayanıklılık çalışmasının<br />

ardından dar alanda yapılan çift kale maçla tamamlandı. Çalışmaya milli takımlarda<br />

bulunan oyuncular Şener Özbayraklı, Ozan Tufan, İsmail Köybaşı, Mehmet<br />

Topal, Volkan Şen, Salih Uçan, Moussa Sow, Martin Skrtel ve Simon Kjaer’in katılmadı.<br />

Sarı-lacivertliler Aytemiz Alanyaspor maçı hazırlıklarına 2 günlük iznin<br />

ardından Pazartesi günü yapacağı antrenmanla devam edecek.<br />

Rıza Çalımbay<br />

Antalyaspor’da<br />

ANTALYASPOR’DA Jose Morais’ten boşalan<br />

teknik direktörlük görevine Rıza Çalımbay<br />

getiriliyor. Akdeniz ekibiyle prensip anlaşmasına<br />

varan Çalımbay’ın yardımcılığını Servet<br />

çetin yapacak. Çalımbay’ın bugün 1.5 yıllık<br />

sözleşme imzalaması bekleniyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!