You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yayvan,<br />
genişçe<br />
sepet<br />
Zıt<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu ve<br />
sunucu<br />
Son,<br />
Havı olan<br />
sonraki<br />
Cet<br />
Bir şeyin<br />
içindeki<br />
öz, lüp<br />
Halat ucu<br />
Ad Yayla<br />
Lise derecesindeki<br />
okul<br />
Bir ada<br />
ülkesi<br />
. ve Siyah<br />
(H.Ziya<br />
Uşaklıgil)<br />
Vezniyet<br />
Kışla<br />
vb.deki<br />
yatak yeri<br />
Kendi<br />
kendine söz Erdişi Karanlık<br />
verme<br />
Fotoğraftaki<br />
güzel<br />
oyuncu<br />
Ab<br />
İçten,<br />
yürekten<br />
Eşi ölmüş<br />
veya eşinden<br />
boşanmış<br />
olan<br />
Madenî<br />
Yaşça<br />
boyalarla<br />
daha küçük<br />
Azotlu bir<br />
olan<br />
resim yapma madde<br />
yöntemi<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu<br />
Harekât<br />
merkezi<br />
Renyum<br />
simgesi<br />
Bükülmüş,<br />
eğilmiş olan<br />
Dilsiz<br />
Çayın tavı<br />
Mavera<br />
Sevap<br />
Gemiler için<br />
yapılmış<br />
ara havuz<br />
Manual<br />
Erkek<br />
kişi<br />
Sı hi<br />
tesisa ta<br />
bağlantı<br />
parçası<br />
Yapılan iş<br />
Telefon<br />
hitap sözü<br />
Çıkma,<br />
ileri gelme<br />
Gene likle<br />
etle<br />
beslenen,<br />
etobur<br />
İşaret<br />
sıfatı<br />
İnsan<br />
Kamıştan<br />
Çok<br />
bir üflemeli<br />
çalgı<br />
karşıtı<br />
Hayvanın<br />
başlığına<br />
veya<br />
Göçebelerin<br />
konak yeri<br />
tasmasına<br />
bağlanan ip<br />
İntikal<br />
Kaplumbağa<br />
Kuyruklu bir<br />
maymun<br />
Dâhil<br />
Dolaşma<br />
Düet<br />
Kadınların<br />
kulandığı<br />
bir söz<br />
Sonu<br />
olmayan<br />
Durmadan<br />
kılıç<br />
gelecek<br />
sa layarak<br />
zaman<br />
Zayıf<br />
ve kuru<br />
(kimse)<br />
Ünlem<br />
Çokluk<br />
birinci kişi<br />
Ergen<br />
Ansızın<br />
O yer<br />
Karakter<br />
Yabancı<br />
Uydurma<br />
Asklı sebep,<br />
mantarlara bahane<br />
özgü üreme<br />
organı Lastik<br />
ağacı<br />
Amerika<br />
elmasından<br />
Sonradan<br />
Kul, köle<br />
çıkan zamk<br />
olan, dıştan Lot<br />
Güç,<br />
gelen<br />
ku vet<br />
Maznun<br />
Saat yapan,<br />
onaran veya<br />
satan<br />
Muhtıra<br />
Ekmek ve<br />
yemek<br />
Kıvrımlı<br />
İnmiş<br />
olan<br />
Doruk,<br />
zirve<br />
Fasıla<br />
Doğru,<br />
gerçek<br />
. Oteli<br />
(Ömer Kavur<br />
filmi)<br />
Ölen<br />
insanın<br />
vücudu<br />
Tahtadan<br />
tarım aracı<br />
Umut<br />
Macera<br />
Adlar,<br />
isimler<br />
Gezgin,<br />
turist<br />
Ku lanma<br />
süresi<br />
Rüzgâr<br />
Üç ayrı<br />
etekten oluşmuş<br />
giysi<br />
Basılı,<br />
basılmış<br />
(kâğıt,<br />
kitap vb.)<br />
Parşömen<br />
Lakin<br />
Küçük<br />
maşa veya<br />
cımbız<br />
Kalp<br />
kadın veya<br />
erkek<br />
Faiz,<br />
ürem<br />
Ülkü<br />
Ozan<br />
Tahıl<br />
yığını<br />
Beslenen,<br />
besiye<br />
çekilmiş<br />
hayvan<br />
Mikroskop<br />
camı<br />
Meleke<br />
Renyum<br />
simgesi<br />
Büyük<br />
a ne<br />
Sunma<br />
Antimon<br />
simgesi<br />
Brunei<br />
internet kodu<br />
Yemek<br />
Şube<br />
(kısaca)<br />
Kemerli ve<br />
çıkıntılı şey<br />
veya yer<br />
Bakınız<br />
(kısaca)<br />
Ş ilik<br />
Kayak<br />
Şilep<br />
işleten<br />
kimse<br />
İsim<br />
Kamu<br />
Dizi, sıra İktisadi<br />
Teşebbüsü<br />
Kanıtlanabilen<br />
bilimsel<br />
Yeni<br />
önerme<br />
karşıtı<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu<br />
Yankı<br />
Santos Nobel Ödülü’nü<br />
HALKINA iTHAF ETTi<br />
KOLOMBIYA Devlet Başkanı<br />
Juan Manuel Santos,<br />
Nobel Barış Ödülü’nü aldığı<br />
için onur duyduğunu ve bu<br />
ödülü Kolombiya halkına<br />
ithaf ettiğini söyledi.<br />
Manhattan Köprüsü’nde<br />
Putin posteri<br />
ABD’NIN New York şehrindeki<br />
Manhattan Köprüsü’ne Rusya<br />
Devlet Başkanı Vladimir Putin’in<br />
posteri asıldı. Posterin üstünde<br />
ise ‘peacemaker’ (barıştırıcı, barış<br />
elçisi) yazıldı.<br />
* Sayfa 6 * Sayfa 2<br />
TÜRKİYE’NİN<br />
MARVEL’İ<br />
YAYINLANDIĞI ilk günden bu yana, tüm Türkiye’de<br />
büyük beğeniyle seyredilen Kertenkele<br />
“Yeniden Doğuş” dizisi, şimdi de Türkiye’de<br />
herkesin çok seveceği birbirinden fantastik<br />
karakterleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.<br />
* Sayfa 2<br />
Mülteci çocuklara<br />
kitap aldı<br />
iLK GEÇiŞi ERDOĞAN YAPACAK<br />
Tarihi gün bugün!<br />
ABD’LI oyuncu, şarkıcısı ve söz<br />
yazarı Lindsay Lohan, 2. Sultanbeyli<br />
Kitap Fuarı’nda aldığı kitapları,<br />
mülteci çocuklara hediye etti.<br />
* Sayfa 11<br />
Göztepe-Kazlıçeşme arasında seyahat süresini 100 dakikadan 15 dakikaya indirecek olan Avrasya Tüneli’nde sona<br />
gelindi. 20 Aralık’ta açılacak dev projede asfalt çalışması tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün<br />
kendi kullanacağı makam otomobiliyle Avrupa yakasından Asya yakasına geçerek tünelden ilk geçişi gerçekleştirecek.<br />
* Sayfa 10<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ www.gazetebirlik.com<br />
Fiyatı: 50 Kuruş<br />
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine<br />
Erdoğan ile birlikte Yavuz Sultan Selim<br />
Köprüsü’nden de kendi kullandığı araçla geçmişti.<br />
BAŞBAKAN YILDIRIM:<br />
BAĞDAT’IN AÇIKLAMALARI<br />
FEVKALADE<br />
TEHLIKELI VE<br />
KIŞKIRTICI<br />
BAŞBAKAN Yıldırım, Irak Başbakanı<br />
İbadi’nin ‘Türk askeri kendini piknikte<br />
sanmasın’ sözleri hakkında, “Bağdat’ın bu<br />
ve buna benzer açıklamalarını fevkalade<br />
tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum.” dedi.<br />
* Sayfa 10<br />
<strong>’ETKİN</strong><br />
<strong>PİŞMANLIK’</strong><br />
HARABEYE DÖNEN HALEP’İ<br />
HAVADAN GÖRÜNTÜLEDİLER<br />
SURİYE’NİN kuzeyinde 4 yıldır Beşşar<br />
Esed rejimi, son 1 yıldır da Rusya’nın<br />
şiddetli saldırılarına hedef olan Halep’teki<br />
Adalet Bakanı Bozdağ, Gülen örgütüne<br />
yönelik soruşturmanın şüphelilerine<br />
seslendi: Herkes bildiğini anlatsın. Etkin<br />
pişmanlık hükümlerinden yararlanma<br />
imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin<br />
tahribat, havadan görüntülendi. AA ekiplerinin<br />
insansız hava aracı (İHA) ile çektiği<br />
görüntüler, Özgür Suriye Ordusu’nun Halep’e<br />
girdiği 22 Temmuz 2012’den bu yana<br />
ağır saldırı altında olan kentin Tarık el-Bab<br />
semtindeki yıkımı gözler önüne serdi.<br />
YALANLARI KULLANIYORLAR<br />
n “Fetullahçı Terör Örgütü, maalesef<br />
toplumumuzu böldü, aileleri böldü.<br />
Karıyla koca arasına fitne soktu, ana<br />
babayla evlat arasına fitne soktu,<br />
devletle vatandaş arasına fitne soktu,<br />
herkesi birbirinden ayırdı, birbirinin<br />
karşısına dikti” diyen Bozdağ, uyardı:<br />
Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü<br />
irtibatlısı olduğu nedeniyle haklarında<br />
işlem yapılan vatandaşlarımız, onların<br />
ailelerinin daha da dikkatli olmaları<br />
lazım. Çözülmeyi önlemek, itirafçılığı<br />
engellemek için onlara karşı da bu<br />
yalanları daha fazla kullanıyorlar.<br />
* Sayfa 11<br />
MEHMET ÖZHASEKİ:<br />
15 MİLYAR LİRALIK<br />
TAŞINMAZ<br />
DEVLETE GEÇTI<br />
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet<br />
Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü’ne<br />
(FETÖ) ait okul, yurt ve vakıfların<br />
içerisinde olduğu toplam 15 milyar liralık<br />
taşınmazın devlete geçtiğini bildirdi.<br />
Onlarca<br />
medeniyetin<br />
bıraktığı<br />
miras<br />
PALU* Sayfa 8<br />
TAM SAYFA BULMACA<br />
14 Dünya<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Toplumca<br />
hoş karşılanmayan<br />
Çeper Yan<br />
* Sayfa 4<br />
* Sayfa 4<br />
IRAK iLE KRiZ SÜRPRiZ DEĞiL<br />
FETÖ’ye hizmet<br />
etmeyen Avrupalılar<br />
da varmış…<br />
İlnur ÇEVİK<br />
n Sayfa 3<br />
Vergi borcunu günü<br />
gününe ödeyene<br />
indirim geliyor<br />
MALIYE Bakanı Naci Ağbal, “Önümüzdeki<br />
dönemde, vergi borçlarını hiç aksatmadan<br />
günü gününe ödeyen vatandaşlarımıza,<br />
vergi kayıtlarında da herhangi bir sorunları<br />
yoksa gelir veya kurumlar vergisinde<br />
indirim getireceğiz” dedi. * Sayfa 8<br />
Doğrusal<br />
olmayan savaş<br />
Abdullah<br />
AĞAR<br />
CHP terör saldırısında<br />
hayatını kaybeden<br />
üyelerini unutmadı<br />
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba,<br />
Ankara Tren Garı önünde meydana gelen<br />
terör saldırısında hayatını kaybeden partili<br />
üyelerin anısına “Bizim Çocuklar” adlı<br />
kitap ile “Baba ben de gideyim mi?” isimli<br />
belgesel hazırladıklarını bildirdi. * Sayfa 11<br />
Ölümün boynu<br />
bükük hali..<br />
TÜRK Silahlı Kuvvetleri, Hakkari genelinde<br />
toplam 374 teröristin öldürüldüğünü<br />
açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK),<br />
Çukurca’da 4 Ekim 2016 tarihinde başlayan<br />
Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş<br />
Bahri Uçuş Operasyonu’nda 30 Ağustos<br />
2016’dan bu yana toplam 254, Hakkari<br />
genelinde ise toplam 374 teröristin öldürüldüğünü<br />
açıkladı.<br />
* Sayfa 11<br />
NATO<br />
Lokantası’nda bir<br />
öğle yemeği<br />
Funda<br />
ÖZKALYONCU Halil İbrahim İZGİ n Sayfa 11<br />
n Sayfa12 n Sayfa 7<br />
HAİNE GEÇİT YOK!<br />
POTADA SEZON BAŞLIYOR 16 MİLLİLER İZLANDA’DA 17 SOW: BEŞİKTAŞ’TAN TEKLİF ALDIM 17<br />
ANALiZ<br />
HABER<br />
* Sayfa 15<br />
TSK açıkladı! 374 PKK’lı öldürüldü<br />
Dövülen imam,<br />
savunulan şort<br />
Zeynep BAYRAMOĞLU
28 EKİM 2016 CUMARTESI<br />
PEMBELER<br />
içinde Beyonce<br />
YENI albümü ‘Lemonade’le bu<br />
yaz listeleri kasıp kavuran Beyonce,<br />
önceki gün New York’ta objektiflere<br />
takıldı. Baştan ayağa toz pembe kombiniyle<br />
dikkat çeken Grammy ödüllü<br />
şarkıcının, annesi Tina Knowles’ı<br />
ziyarete gittiği öğrenildi. Beyonce,<br />
kendisini görüntüleyen gazetecilere<br />
gülümsemekle yetindi.<br />
Manço Çelik<br />
ÇELIK, 19’uncu albümünü 29<br />
Ekim’de Arpej Müzik etiketiyle çıkarmaya<br />
hazırlanıyor. Florya’daki Galapagos<br />
Restaurant’ta sahne alan şarkıcı<br />
“90’lı yıllardaki şarkılara çok benzeyen<br />
Çelik şarkıları var. Zirveyi görmüş bir<br />
şarkıcı olarak bulunduğum yerden çok<br />
mutluyum” dedi. Çelik, bıyıklı yeni<br />
imajıyla Barış Manço’ya benzetildi.<br />
Magazin<br />
haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
KERTENKELE, FANTASTİK KARAKTERLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR...<br />
TÜRKİYE’NİN MARVEL’İ<br />
Yayınlandığı ilk günden bu yana, tüm Türkiye’de büyük beğeniyle seyredilen<br />
Kertenkele “Yeniden Doğuş” dizisi, şimdi de Türkiye’de herkesin çok<br />
seveceği birbirinden fantastik karakterleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.<br />
Seyircilerden büyük ilgi<br />
gören dizi süper güçleri<br />
olmayan, süper kahramanlarla<br />
ekranlara gelirken,<br />
içinde işlenen konuları ve<br />
kahramanlarıyla yeni sezonda<br />
oldukça sürükleyici bir serüvene<br />
dönüşüyor. Kısa sürede<br />
izleyiciler tarafından oldukça<br />
beğenilen “Kertenkele” dizisi<br />
fantastik karakterleri olan<br />
Maskeli kız ve Ay Yıldızlı<br />
adamla izleyiciler tarafından<br />
Türkiye’nin Marvel’i benzetmesini<br />
aldı.<br />
Komedi ve eğlencenin<br />
yanı sıra iyi kahramanların,<br />
kötülere karşı olan mücadelesinin<br />
önemli bir yer tuttuğu<br />
dizi, fantastik karakterleriyle<br />
aksiyon filmlerini aratmayan<br />
sahneleriyle ekranlara geliyor.<br />
TÜRK DİZİLERİ İÇİNDE BİR ÖNCÜ<br />
KERTENKELE dizisi fantastik<br />
karakterleriyle Türkiye’deki diziler<br />
arasında bir ilke imza atıyor.<br />
Kedi kız, Ayyıldız’lı adam, Akıncı,<br />
Kızıl Ejder ve Ateş karakterleriyle<br />
yeni kahramanların yer<br />
alacağı diziler içinde ayrıca bir<br />
öncü olan Kertenkele “Yeniden<br />
Doğuş” dizisi, Hollywood sahnelerini<br />
aratmayan temposu yüksek<br />
sahneleriyle kötülerin büyük<br />
yıkımlar bıraktığı bir dünyada,<br />
kahraman karakterlerin insanları<br />
nasıl korumaya çalıştığını da fantastik<br />
bir dille anlatıyor.<br />
Ahmet Kayakesen’in Murat<br />
Komiser ve AY YILDIZ’ lı adam<br />
olarak iki farklı rolle başrolünü<br />
üstlendiği dizide, adaletin savaşçısı<br />
olan kahramanımız zorda<br />
kalanların savunucusu, çaresizlerin<br />
ise yardımcısı olurken, dizinin<br />
diğer başrolü Asena Tuğal<br />
ise, gücünü nerede ve ne zaman<br />
kullanması gerektiği konusunda<br />
profesyonel eğitim alan, dövüş<br />
sanatları konusunda uzman Maskeli<br />
kızı ve Zeynep karakterini<br />
canlandırıyor. Kertenkele “Yeniden<br />
Doğuş” dizisinde, Ay Yıldız’lı<br />
kahramanın, Maskeli kızın ve Yılmaz<br />
komiser karakterinin yer aldığı<br />
heyecan dolu sahneler, bu<br />
akşam yayınlanacak olan 74. bölümüyle<br />
izleyiciye soluksuz saatler<br />
yaşatacak.<br />
Putin afişi<br />
astılar!..<br />
KIM tarafından asıldığı belli olmayan<br />
afişte “Barış elçisi” ifadesinin yazdığı görüldü.<br />
6x9 metre boyutlarındaki afişte<br />
Rusya ve Suriye bayraklarının önünde<br />
poz veren Putin fotoğrafı yer alıyor.<br />
POLİSLER PUTİN’İ İNDİRDİ<br />
Aynı zamanda bugün 64 yaşına<br />
giren Rusya liderinin doğum günü. Bir<br />
saat kadar köprüde kalan afiş polisler<br />
tarafından köprüden indirildi ve asanlar<br />
hakkında soruşturma başlatıldı.<br />
Olayla ilgili henüz bir gözaltı olmazken,<br />
New York Times’a görgü tanıkları<br />
afişi iki adamın astığı bilgisini verdi.<br />
FOTOĞRAFLAR: ŞAFAK GÜVEN<br />
‘Vatanım Sensin’ için<br />
geri sayım başladı<br />
HALIT Ergenç, Bergüzar Korel<br />
ve Onur Saylak’ın başrollerini paylaştıkları<br />
‘Vatanım Sensin’ ekrana<br />
gelmek için gün sayıyor. Dizide,<br />
Türkiye’nin ve İzmir’in yaşadığı işgal<br />
günlerinin anlatıldığı sahnelerin<br />
çekimleri, İstanbul’da kurulan<br />
dev platoda yapılıyor. Sanat grubu,<br />
hikayenin geçtiği 1900’lerin<br />
ikonik mekanlarını, semtlerini ve<br />
şehirlerini, dönemin mimari diline<br />
uygun olarak yeniden inşa etti.<br />
Yardım derneklerinin<br />
ROBIN HOOD’u<br />
2000 yılında Yeni Asır Gazetesi’nin açtığı<br />
güzellik yarışmasında Türkiye Erkek<br />
Güzeli ve ardından İngiltere’de yapılan<br />
model yarışmasında Dünya Birincisi seçilen<br />
Asil Çağıl, yardım dernekleri ve vakıf organizasyonlarının<br />
aranılan ismi haline<br />
geldi…<br />
Meslek hayatında pek çok markanın<br />
yüzü olan Asil Çağıl, 2009<br />
yılında kurduğu ve kendi adını<br />
taşıyan event ofis bünyesinde sosyal<br />
sorumluluk projelerine verdiği<br />
destekle Türkiye’nin önde gelen<br />
vakıf ve derneklerinin kapısını<br />
çaldığı bir isim oldu.<br />
Asil Çağıl<br />
Açelya Akkoyun<br />
önerdi, PRİL<br />
gerçekleştirdi<br />
ABD’DE TÜRK MUTFAĞI<br />
VE YEMEKLERI TANITILDI<br />
PRIL, Hindistan cevizi ve bitki özlü<br />
“Açelya’nın Mutfak Sırları” serisi<br />
ile mutfaklara yenilik getirdi. Ürün<br />
lansmanını marka yüzü Açelya<br />
Akkoyun ile birlikte gerçekleştirdi.<br />
Sanatçı kişiliğiyle olduğu kadar,<br />
sevgi dolu bir anne olarak da beğeni<br />
kazanan Açelya Akkoyun, mutfakta<br />
da örnek oluyor. Bir herbalist olarak<br />
doğal ve sağlıklı beslenmeye çok<br />
dikkat eden Akkoyun, mutfağında<br />
çok özel tarifler hazırlıyor. Düzenli<br />
olarak spor yapan Açelya Akkoyun,<br />
yağ ve şeker oranı düşük olduğu<br />
için kalorisi olmayan, susuzluğu<br />
gideren mineraller içeren ve antioksidan<br />
özelliği bilinen, bu nitelikleri<br />
nedeniyle de sporculara önerilen<br />
Hindistan cevizi suyunu mutfağından<br />
eksik etmiyor. Sanatçı, aynı zamanda<br />
enerji veren bu meyveyi, çok<br />
yoğun bir günün ardından veya çok<br />
fiziksel aktivite yaptığı bir günün<br />
sonunda da tüketiyor.<br />
ABD’nin New York kentinde,<br />
düzenlenecek Türk Restoran<br />
Haftası öncesinde Türk mutfağı<br />
tanıtıldı. New York’ta 21-30<br />
Ekim’de Kültür ve Turizm Bakanlığının<br />
öncülüğünde gerçekleştirilecek<br />
Türk Restoran Haftası öncesinde,<br />
aşçı Didem Şenol tarafından yemek<br />
sunumu gerçekleştirildi.<br />
Didem Şenol, Macy’s mağazasının<br />
içindeki De Dustibus Aşçılık Okulunda<br />
“Türkiye’nin Mutfak<br />
Mirası: Tatlar ve Renklerin<br />
Uyumu” başlıklı sunumunu<br />
yaparken, diğer Türk aşçı<br />
Esra Acar da<br />
salonda bulunan<br />
Amerikalı<br />
izleyiciler<br />
için, Türkiye’in<br />
en iyi<br />
şaraplarıyla<br />
eşleştirilmiş<br />
şekilde<br />
5 çeşit yemek<br />
hazırladı.<br />
Sunum sırasında Türkiye’nin kültürel<br />
ve tarihi mirası anlatıldı. New<br />
York Türk Kültür ve Turizm Ofisi sorumlusu<br />
Zehranur Ceylan ve Finn<br />
Partners PR firması Başkan Yardımcısı<br />
Haldun Dinççetin, , ofis olarak<br />
New York’ta ilk defa Türk Restoran<br />
Haftası düzenlediklerini bildirdiler.<br />
9 TÜRK RESTORANI KATILIYOR...<br />
Haftayı geleneksel hale getirmeyi<br />
düşündüklerini belirten<br />
Dinççetin, etkinlik çerçevesinde İstanbul’da<br />
restoran sahibi ve şef<br />
Didem Şenol’u getirterek, ABD<br />
medyasına Türk yemekleri sunumu<br />
yaptıklarını kaydetti. Dinççetin<br />
“Amerikalıların<br />
Türk restoranlarına<br />
gidip Türk<br />
yemeklerini<br />
denemesini<br />
arzu ediyoruz” dedi.<br />
New York Türk Restoran<br />
Haftasına kentteki<br />
9 Türk restoranının katılacağını<br />
bildirdi.<br />
Türk aşçı Didem Şenol, (sağ 2) 21-30 Ekim tarihleri arasında Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’nın öncülüğünde New York’ta düzenlenecek Türk Restoran Haftası<br />
öncesinde, De Dustibus Aşçılık Okulu’nda bir yemek sunumu gerçekleştirdi.<br />
Sunuma Türkiye’nin New York Başkonsolosu Ertan<br />
Yalçın (sağda) da katılırken, Türk Kültür ve Turizm<br />
Ofisi yetkilisi Zehranur Ceylan (sol 1) ve Finn<br />
Partners PR’ın Başkan Yardımcısı Haldun Dinççetin<br />
(sol 1) etkinliğin ev sahipleri arasında yer aldı.
48 EKİM 2016 CUMARTESİ Kültür-Medeniyet haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
ONLARCA MEDENIYETIN BIRAKTIĞI MIRAS:<br />
PALU<br />
Antik çağlardan günümüze<br />
kadar uzanan tarih birikimiyle<br />
her adımınızda sizi zaman<br />
yolculuğuna çıkaran Palu,<br />
ilçeyi ziyaret edenlere<br />
onlarca medeniyetin<br />
izlerini görebilme<br />
imkanı sağlıyor.<br />
Urartu medeniyetinden kalma kaya tünelleri,<br />
su sarnıçları, kaya mezarları, kaya<br />
merdivenleri, tapınakları ve Urartu Kralı<br />
Menua tarafından dikilen 3 bin yıllık kitabenin<br />
yanı sıra Palu, Kültür ve Tabiat Varlıkları Listesi’nde<br />
çok sayıda tarihi esere sahip çok eski bir<br />
yerleşim yeri. İpek Yolu güzergahında bulunan<br />
Elazığ’ın ilçesi Palu, tarihte çok önemli bir ticaret<br />
merkeziydi. Palu, Artuklu dönemindeyken<br />
başkent olma özelliği taşıyordu.<br />
ONLARCA MEDENIYET GÖRDÜ<br />
Palu, Elazığ’ın birçok medeniyetin izini taşıyan her<br />
an bir kalıntıyla karşılaşabileceğiniz deniz seviyesinden<br />
844 metre yükseklikteki ilçesidir. Bölge,<br />
M.Ö 5000 yıllarına ait kalıntılara sahip olup,<br />
eski çağlarda Urartular, Sümerler, Hurriler, Hititler,<br />
Asurlular, Persler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar,<br />
Emeviler, Abbasiler dönemlerine tanıklık<br />
etmiştir. Türk akınlarının başlamasıyla önce bölgeye<br />
Çubukoğulları, Artukoğulları Beyliği ve<br />
Anadolu Selçukluları hakim olmuş, daha sonra<br />
İlhanlılar, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular<br />
hükmetmiştir. Çaldıran Zaferi’nin ardından<br />
Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılıp,<br />
Cemşid Bey’e emanet edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu<br />
döneminde Palu, Hükümet Sancağı<br />
statüsüne erişmiş, babadan oğula Cemşid Bey<br />
ailesi tarafından yönetilmiştir. Cemşid Bey ailesinin yeni<br />
kuşaklarından hala Palu’da yaşamlarını sürdüren akrabaları<br />
yer alıyor. Aileden birisi vefat ettiği zaman Cemşid<br />
Bey Külliyesi’ne defnediliyor. Cemşid Bey Külliyesi, 16.<br />
yüzyılda yapılmış, camii, türbe, medrese ve hazire olarak<br />
dört bölümden oluşuyor. Külliye, yerli mimarinin en güzel<br />
örneklerinden biridir. Mezar taşındaki çift servi, geometrik<br />
desenler ve geçmeler, bölgede bulunan klasik anlayışla işlenen<br />
motiflerin tek örneğidir.<br />
ELAZIĞ Valiliği himayesinde<br />
Palu Kaymakamlığınca<br />
yürütülen, T.C.<br />
Başbakanlık Tanıtma<br />
Fonu tarafından finanse<br />
edilen ve Elazığ Belediyesi,<br />
Palu Belediyesi, İl Kültür<br />
Turizm Müdürlüğünce<br />
de desteklenen “Palu Kale<br />
Yolu Tarihi ve Turistik Alan<br />
Düzenlenmesi” projesi<br />
1<br />
Sema SEZEN<br />
ARTI<br />
+SANAT<br />
sezensema@hotmail.com<br />
başlatıldı. Palu Belediye<br />
Başkanı Mehmet Sait Dağoğlu<br />
ve Palu Kaymakamı<br />
Mehmet Öztürk, tüm çalışmaları<br />
adım adım takip<br />
ediyor. Belediye Başkanı<br />
Dağoğlu, avuç avuç Palu<br />
toprağını daha da güzelleştirmek<br />
için çam ağaçları<br />
dikim çalışmaları da<br />
yapıyor.<br />
ÜÇ BIN YILLIK KANDIL IZI<br />
Palu Kalesi’nin altında yer alan<br />
Urartu kaya mezarlarının bulunduğu<br />
odalarda, sadece Urartu<br />
değil, diğer medeniyetlerin izlerine<br />
rastlamak da mümkün. Urartular döneminden<br />
sonra bu kaya mezarlarının<br />
kilise olarak kullanıldığına dair ibareler<br />
bulunuyor. Sol taraftaki kaya mezarı<br />
odasında girildiğinde duvarda oyma<br />
haç işaretini görmeniz mümkün. Beni<br />
en çok etkileyen görüntülerden biri,<br />
Urartu kralı Menua’nın kitabesinin yanından<br />
kaya mezarlarına inildiğinde<br />
ilk kaya mezarı odalarından soldaki<br />
küçük olanında kandil konulan boşlukta<br />
rastladığım is izi oldu. Çocuk<br />
mezarı olduğu tahmin edilen odada<br />
(büyük ihtimalle kralın soyundan),<br />
sunağın yanındaki boşlukta yanan<br />
kandil, belki de çocuğun annesi tarafından<br />
sık sık ziyarete geldiği zaman<br />
yakılmıştı. İlk aklıma gelen, “bu is izi<br />
üç bin yıllık olabilir mi?” sorusu olmuştu.<br />
Olabilir, ancak Urartulardan sonra<br />
kullanan diğer medeniyetlerden kalma<br />
izler de olabilir. Bu kaya mezarları<br />
ev gibi yapılmış. Öte yandan kalenin<br />
altında temizleme çalışmaları devam<br />
eden kaya tünelinin sonunda ne çıkacağı<br />
konusu da en çok merak ettiklerim<br />
arasında yer alıyor. Tünelde çalışan<br />
işçileri azimli çalışmalarından dolayı<br />
tebrik ediyorum. Yönü aşağı doğru<br />
eğilen ve kaya merdivenleri bulunan<br />
kaya<br />
tüneline<br />
tutunarak<br />
inmek bile inanılmaz<br />
meşakatliyken, işçiler<br />
o tüneli canla başla balçıktan<br />
temizlemeye devam ediyor. Tünelden<br />
20 metre aşağıya inildiğinde zifiri<br />
karanlık ve küçük bir oda görülüyor.<br />
Kaya tünelinin temizlenme çalışması<br />
sonunda ne çıkacağı konusunda yeraltı<br />
şehri, mezar odası veya Palu merkeze<br />
doğru uzanan bir geçit olduğu<br />
varsayımlarında bulunuluyor. Erzak<br />
odası olma ihtimalin de olduğu söyleniyor.<br />
Kalenin aşağısına inerken<br />
karşınıza Urartu Kralı Menua<br />
tarafından yaptırılan<br />
kitabe çıkıyor. Binlerce yıl boyunca<br />
esen sert rüzgara karşın<br />
yazıt, eski görkemini korumaya<br />
çalışıyor. Yazıt deşifre edildiğinde,<br />
“Tanrı Haldi silahlarıyla<br />
sefere çıktı. O, Sebeteria kentinin<br />
ülkesinin zapt etti. O, Huzana<br />
kentinin ülkesini zapt etti. Supa<br />
“BU YAZIYI TAHRİP<br />
EDEN YOK EDİLECEK”<br />
kentini zapt etti. Tanrı, Haldi büyüktür.<br />
Tanrı Haldi’ni silahları<br />
güçlüdür. Tanrı Haldi’nin kudretiyle,<br />
İspuni oğlu Menua sefere<br />
çıktı. O, Sebeteria kentinin ülkesini<br />
zapt etti. Hati ülkesine değin<br />
gitti. Tanrı Haldi için bu yazıtı dikti.<br />
Sebeteria kentinde Haldi Tapınağı’nı<br />
inşa etti. Sebeteria kenti...<br />
O, Meliteia kenti kralı, Suliehauali’nin<br />
hayatını, düzenli vergi<br />
ödemek koşuluyla bağışladı. Haldi’nin<br />
büyüklüğü sayesinde İspuini<br />
oğlu Menua, kudretli kral,<br />
Pianili ülkesi kralı, Tuşpa kentinin<br />
egemeni Menua söyler: Bu yazıtı<br />
tahrip eden, onu silen, bir başkasını<br />
bunu yaparken gören, Haldi,<br />
Teiseba, Sivini ve tanrılarca yok<br />
edilecektir. O, güneş ışığından<br />
yoksun edilecektir” gibi ifadeler<br />
ortaya çıkıyor.<br />
Evliya Çelebi: Göğe baş uzatmış bir kale<br />
Palu Kalesi’nin, coğrafi olarak stratejik<br />
öneme sahip olan konumu,<br />
medeniyetlerin saldırıları güvenli<br />
bir şekilde atlatmasına neden olmuştur.<br />
Urartular büyük ihtimalle bu<br />
kaleyi Asurlular’dan korunma amaçlı<br />
yaptı. Öte yandan Urartuların yapıları<br />
incelendiğinde yüksek yerleri tercih<br />
etmelerinin bir diğer nedeni de Güneş<br />
tanrısı Şivini’ye daha yakın olacaklarını<br />
düşündüklerinden olabilir. Ancak Palu<br />
kalesinde Selçuklu ve sonraki dönemlere<br />
ait olan sur duvarlarının bazı kalıntıları<br />
günümüze kadar gelebilmiştir.<br />
Urartulardan ve Bizans Dönemi sonrasında<br />
Çubukoğulları ve devamında<br />
Artuklular Dönemi’nde yoğun olarak<br />
kullanılmış.<br />
‘TİMUR BİLE SALDIRMADI’<br />
Evliya Çelebi, Elazığ’ın bu tarihi ilçesinde<br />
yer alan kale için Seyahatname’sinde<br />
“Göğe baş uzatmış bir kale”<br />
diye söz eder.<br />
Timur’un bu kaleyi gördüğünü ve<br />
el koymayı bile düşünmeden geçip<br />
gittiğini yazan Evliya Çelebi, Palu’dan,<br />
“Palu’nun batısında Ergani ile Eğil birer<br />
konaklıktır. Kuzeyinde Harput bir menzildir.<br />
Kıblesinde Diyarbakır iki menzildir.<br />
Kalenin sırtında Bağin denilen<br />
bağlık ve irem gibi bir köy vardır. Gezinti<br />
yeri olan bir ormanlıktır. Palu beylerinin<br />
hassıdır. Orada kayalar arasında<br />
bir nehir akar. Sanki ab-u hayat (hayat<br />
suyu) gibidir. Hicri 921 tarihinde<br />
Selim Han’ın veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ya<br />
itaat edip yine mülkü kendisine<br />
ihsan olunmuştur. Hala Diyarbekir Eyaleti’nde<br />
hükümettir. Babadan oğula<br />
geçerek idare olunur. Emirlerde bunlara<br />
“Cem Cenab” diye lakap yazılır. Savaş<br />
halinde hakimi iki bin askerle sefere çıkarlar.<br />
Kalesi, Murad Nehri kıyısında<br />
Kahkaha kalesi gibi göğe uzanmış bir<br />
kaledir. Hiçbir taraftan bağlantısı olmadığından<br />
fethi mümkün değildir.<br />
Kayalar arasından Murad Nehri’ne<br />
inen bir su yolu vardır. Şattülarap’ın üç<br />
kolundan birisinin kaynağı buradadır.<br />
İskender’in burada oturacak bir yeri<br />
vardır. Bir kolu da Ergani’de Taht-ı Meşan<br />
denilen yerden çıkar, turnagözü<br />
gibi berrak, cana can katan bir sudur”<br />
diye söz eder.<br />
PALU’NUN İKİNCİ BÖLÜMÜNÜ 15 EKİM CUMARTESİ GAZETEMİZDE OKUYABİLİRSİNİZ.
8 EKİM 2016<br />
CUMARTESİ<br />
HABER - BİLGİ - İSTİHBARAT<br />
haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Konya’da belediye otobüs şoförünü bıçakla<br />
yaralayan baba ve oğlu gözaltına alındı.<br />
Şükrü Çalmandalı (25) ile kullandığı belediye<br />
otobüsüne merkez Meram ilçesi Kayalıpark<br />
duraklarından binen Fesih P. (19) arasında araca<br />
yavaş bindiği gerekçesiyle kısa süreli tartışma<br />
yaşandı.Otobüs, Karatay<br />
ilçesi Saraçoğlu Caddesi’ne<br />
geldiğinde aracın<br />
önü Fesih B’nin babası<br />
Mahmut P. (44) tarafından<br />
kesildi.Burada<br />
araçtan indirilen şoför<br />
Çalmandalı, darbedilerek<br />
kollarından bıçakla<br />
yaralandı, otobüsün<br />
camları kırıldı.<br />
Baba ve oğlunun elinden<br />
güçlükle kurtulan<br />
Çalmandalı, Karatay ilçesindeki<br />
otobüs duraklarına<br />
sığındı. Çalmandalı,<br />
ambulansla Necmettin<br />
Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine<br />
kaldırıldı.Polis, Fesih P. ile babası Mahmut<br />
P’yi gözaltına aldı.<br />
TEL: 0212 258 47 02<br />
FAX: 0212 258 48 04<br />
21/14<br />
26/17<br />
22/16<br />
27/21<br />
26/12<br />
28/16 28/18<br />
29/16<br />
28/8<br />
FETÖ zanlısında<br />
sahte ‘FBI’ kimliği<br />
29/15<br />
22/0<br />
BALIKESİR<br />
ÇANAKKALE<br />
DENİZLİ<br />
ERZURUM<br />
ESKİŞEHİR<br />
G.ANTEP<br />
HAKKARİ<br />
KAYSERİ<br />
Sen misin “Otobüse<br />
yavaş bindin”diyen!<br />
Konya’da belediye otobüs şoförü<br />
araca yavaş bindiği gerekçesiyle<br />
tartıştığı kişi ve babası tarafından<br />
bıçakla yaralandı. Saldırganların ellerinden<br />
zor kurtulan otobüs şoförü,<br />
ambulansla hastaneye kaldırıldı<br />
Bahçede cephanelik<br />
Siirt’te Yerli Bahçe mevkisinde terör örgütüne<br />
ait çok sayıda mühimmat ele geçirildi<br />
Siirt İl Jandarma Komutanlığı<br />
ve Siirt<br />
İl Emniyet Müdürlüğünce<br />
PKK/KCK terör<br />
örgütünün deşifre<br />
edilmesine yönelik yapılan<br />
çalışmalar sonucu<br />
merkeze bağlı<br />
Yerli bahçe köyü Botan<br />
Çayı mevkisinde<br />
bulunan özel mülkiyet<br />
olan bir bahçede<br />
PKK’lılarca kullanılan<br />
bir sığınak tespit edildi.Sığınakta<br />
1 adet<br />
M16 piyade tüfeği, 1<br />
adet dragunov keskin nişancı tüfeği ve tüfek üzerine<br />
monteli dürbün, 26 adet 9 mm tabanca mermisi,M16<br />
piyade tüfeğine ait 299 fişek ve 11 şarjör, keskin nişancı<br />
tüfeğine ait 49 fişek ve 5 şarjör, 3 el bombası, 3<br />
kilo patlayıcı ile elektrik kabloları, sırt çantaları, piller,<br />
telsizler, tüp ve yaşam malzemeleri ele geçirildi.<br />
Toprak altında<br />
FECI ÖLÜM<br />
Kırklareli, Lüleburgaz’da su hattı kanalı kazısı sırasında<br />
toprak altında kalan Nazmi Şen hayatını kaybetti.<br />
Ayvalı köyünde arsasına su hattı çektirmek için<br />
kazdırdığı çukura giren Nazmi Şen (50), çalışmaları<br />
kontrol ettiği sırada toprak kayması meydana geldi.<br />
Şen, toprağın altında kalırken, çevredeki vatandaşlar<br />
durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen Kırklareli<br />
Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri,<br />
toprak altında kalan Şen’i kurtarmak için çalışma başlattı.<br />
İş makinelerinin de yardımıyla yaklaşık 4 saat süren<br />
çalışma ile göçük altından çıkarılan Şen’in hayatını<br />
kaybettiği belirlendi. Şen’in cesedi Lüleburgaz Devlet<br />
Hastanesi morguna kaldırıldı.<br />
35 ilde ByLock operasyonu<br />
İstanbul Emniyeti’nde görev yapan ve ByLock kullandığı tespit edilen, aralarında emniyet müdürlerinin<br />
de bulunduğu 166 kişinin yakalanması için 35 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı.<br />
Uyuşturucuyla yakalanan polisin<br />
TELEFONUNDA “BYLOCK”<br />
Uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla<br />
tutuklanan Diyarbakır Haziran’da Afyonkarahisar’da 113 nan dijital materyalleri incelenen<br />
görevli komiser yardımcısı B.K.K, 6 çundan tutuklandı.Üzerinde bulu-<br />
İl Emniyet Müdürlüğünde görevli<br />
komiser yardımcısının telefonunda<br />
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)<br />
üyelerinin kullandığı “ByLock”<br />
programı tespit edildi.<br />
Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü<br />
Cinayet Büro Müdürlüğünde<br />
kilogram esrar ve 21 bin 750 paket<br />
kaçak sigara ile yakalandı.Kaçak<br />
sigaradan 5607 Sayılı Kaçakçılıkla<br />
Mücadele Kanunu gereğince hakkında<br />
işlem yapılan B.K.K. “uyuşturucu<br />
madde ticareti yapmak,<br />
temin etmek ve nakletmek” su-<br />
B.K.K’nin cep telefonunda FETÖ<br />
üyelerinin kendi aralarında gizli<br />
yazışma programı olarak kullandığı<br />
“ByLock” tespit edildi.Diyarbakır<br />
Cumhuriyet Başsavcılığınca,<br />
B.K.K. hakkında FETÖ üyesi olmak<br />
suçundan soruşturma başlatıldı.<br />
Sakarya’da, FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Ferizli<br />
ilçesinde yakalanan bir zanlının üzerinden sahte “FBI” kimlik kartı çıktı<br />
n Emre AYVAZ SAKARYA<br />
Sakarya’da, Fetullahçı Terör Örgütü’nün<br />
(FETÖ) darbe girişimine<br />
ilişkin soruşturma kapsamında bir<br />
kişi üzerinde “FBI” yazılı sahte kimlik<br />
kartıyla yakalandı.<br />
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca<br />
yürütülen soruşturma kapsamında<br />
elde edilen istihbari bilgiler<br />
sonucu örgütle bağlantılı olduğu<br />
belirlenen Fatih Akçay’ın yakalanması<br />
için çalışma başlatıldı.<br />
Ferizli İlçe Jandarma Komutanlığı<br />
ekiplerince Sakarya L Tipi Kapalı<br />
Ceza İnfaz Kurumu yakınındaki bir<br />
eve düzenlenen operasyonda gözaltına<br />
alınan<br />
Akçay’ın üst<br />
aramasında<br />
sahte “FBI”<br />
kimliği bulundu.<br />
İl Emniyet<br />
Müdürlüğü<br />
Terörle Mücadele<br />
Şubesi<br />
(TEM)<br />
ekiplerince<br />
teslim alınan<br />
Akçay’ın emniyetteki<br />
sorgusu sürüyor.<br />
Öte yandan, Sakarya Cumhuriyet<br />
Başsavcılığı ile TEM ekipleri,<br />
zanlının kimliği nasıl temin ettiği,<br />
nerede yaptırdığı ve bağlantılarını<br />
araştırıyor.<br />
Belçika’da yaşadığı ve bu ülkedeki<br />
“Lucerna College Antwerpen”de<br />
öğretmenlik yaptığı öğrenilen zanlının<br />
sosyal medya hesaplarında<br />
örgütün elebaşı Fetullah Gülen ile<br />
fotoğraflarının yer aldığı bildirildi.<br />
Zanlının sosyal medya hesabında<br />
kişisel bilgilerine “NATO’da Bilgi<br />
İşlem”, “Fetullah Gülen Akademisinde<br />
Gönüllü, “samanyolufanlari.<br />
com’da Yönetici” yazdığı belirlendi.<br />
25/10<br />
20/15<br />
28/15<br />
22/4<br />
25/11<br />
28/12<br />
25/11<br />
27/7<br />
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması<br />
çerçevesinde, İstanbul<br />
Emniyet Müdürlüğü’nde görev<br />
yapan ve şifreli mesajlaşma sistemi<br />
ByLock kullandığı tespit edilen,<br />
emniyet müdürleri ve emniyet<br />
amirlerinin de aralarında bulunduğu<br />
166 personel hakkında gözaltı<br />
kararı çıkarıldı.<br />
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele<br />
Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelileri<br />
yakalamak için İstanbul’un 26<br />
ilçesi ve 35 ilde eş zamanlı operasyon<br />
başlattı.Şu ana kadar bu kişilerden<br />
120’si yakalandı.<br />
283 GÜNDÜR KAYIPLAR<br />
n TOKAT’IN Reşadiye ilçesinde 29 Aralık’ta<br />
komşu çocukları Dursun Kaan Taşcı (5) ile<br />
Bayram Erol (8) oynarken kaybolmuş, uzun<br />
süre devam eden arama çalışmalarından sonuç<br />
alınamamıştı.Kaybolan Bayram Erol ve<br />
Dursun Kaan Taşcı’nın aileleri, çocuklarının<br />
bulunması amacıyla Kelkit Çayı ile çevresinde<br />
yeniden arama çalışması yapılmasını<br />
istiyor.Vali Cevdet Can’ı ziyaret eden Erol<br />
ve Taşcı aileleri isteklerini Vali Can’a iletti.<br />
Vali Can, ailelerin talebi üzerine kayıp çocukların<br />
bulunması için Kelkit Çayı ve diğer<br />
45 KAÇAK YAKALANDI<br />
n KAYSERI’DE, ülkeye yasa dışı yollardan<br />
girdikleri tespit edilen Afganistan, Pakistan<br />
ve İran uyruklu 45 kişi yakalandı.Jandarma<br />
ekipleri, Kayseri-Sivas karayolundaki uygulama<br />
noktasında 33 SR 544 plakalı otobüsü<br />
kimlik kontrolü yapmak için durdurdu.Kontrolde,<br />
ülkeye yasa dışı yollarla giriş yaptıkları<br />
tespit edilen Afganistan, Pakistan ve İran<br />
uyruklu 45 kişi gözaltına alındı.<br />
İLLER İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE iKiNDi AKŞAM YATSI<br />
İstanbul 05:35 07:01 12:59 16:08 18:45 20:04<br />
Ankara 05:20 06:45 12:43 15:54 18:30 19:47<br />
İzmir 05:44 07:06 13:06 16:18 18:53 20:09<br />
Adana 05:12 06:33 12:33 15:46 18:22 19:36<br />
Antalya 05:30 06:51 12:52 16:05 18:40 19:54<br />
Samsun 05:05 06:31 12:29 15:38 18:15 19:34<br />
Konya 05:23 06:45 12:45 15:57 18:32 19:47<br />
Diyarbakır 04:52 06:14 12:14 15:26 18:02 19:17<br />
Rumi: 8 Ekim 2016 Hicri: 8 Muharrem 1438 diyanet.gov.tr alınmıştır.<br />
FETÖ’ye hizmet<br />
etmeyen Avrupalılar<br />
da varmış…<br />
Nihayet Fetullah Gülen terör<br />
örgütünün etkisinde kalmamış<br />
ve gerçekleri görüp söyleyip<br />
rapor haline getirmekten çekinmeyen bir<br />
Avrupalı çıktı…<br />
Avrupa Konseyi İnsan Hakları<br />
Komiseri Nils Muiznieks, 15 Temmuz<br />
darbe girişimi sonrasında sonra Türk<br />
devletinin verdiği çabuk ve kararlı<br />
tepkinin "doğal ve<br />
gerekli" olduğunu<br />
raporunda açık<br />
bir dille ifade<br />
etti…<br />
Muiznieks'in<br />
eylülde<br />
Türkiye'ye<br />
yaptığı ziyareti<br />
sonrasında<br />
hazırladığı<br />
raporda,<br />
Türk halkının<br />
15 Temmuz<br />
darbe girişimi<br />
sonrasında ciddi<br />
bir şok ve sarsıntı<br />
ile karşı karşıya<br />
kaldığı ve bunun<br />
Türkiye'nin yakın<br />
tarihinde yaşanan<br />
tüm darbelerden<br />
daha derin bir iz<br />
bıraktığı belirtildi.<br />
Raporda, Türk<br />
halkının büyük<br />
bir kısmının,<br />
darbe girişiminin<br />
arkasında Fetullah<br />
Gülen ve onu<br />
örgütünün olduğunu<br />
düşündüğüne vurgu<br />
yapıldı.<br />
Kalkışmayı<br />
şiddetle kınayan<br />
İlnur ÇEVİK<br />
+ ARTI<br />
GÜNDEM<br />
Kalkışmayı<br />
şiddetle kınayan<br />
Muiznieks,<br />
Türk halkının<br />
o gece canı<br />
pahasına gösterdiği<br />
cesaret<br />
ve kararlılığa<br />
hayranlığını<br />
bildirdi.<br />
Muiznieks, Türk halkının o gece canı<br />
pahasına gösterdiği cesaret ve kararlılığa<br />
hayranlığını bildirdi.<br />
Muiznieks’in Türkiye'nin olağanüstü<br />
hal ilan etmesi ve Avrupa İnsan Hakları<br />
Sözleşmesi'nin bazı maddelerini<br />
askıya almasını hiçbir şekilde<br />
sorgulama durumunda olmadığını<br />
belirtilen raporda, "Darbe girişiminin<br />
arkasındakilerin işledikleri suçların<br />
ciddiliği ve bunun Türk demokrasisi ve<br />
devletine oluşturduğu açık tehdit dikkate<br />
alındığında, bu tehdide gösterilen çabuk<br />
ve kararlı tepki hem doğal hem de<br />
gerekliydi" ifadeleri kullanıldı.<br />
Şimdi bu raporun altına imza<br />
atmayacak bir Türk var mı?<br />
İşte Avrupa Birliği’nin de bu raporu<br />
çok iyi okuması ve Avrupalı yetkililerin<br />
içine düştükleri çok kötü durumun<br />
muhasebesini yapmaları lazım…<br />
Kolunu silaj makinesine kaptırdı<br />
n AYDIN’IN Bozdoğan ilçesinde mısır tarlasında<br />
çalışan çiftçi, kolunu silaj makinesine<br />
kaptırması sonucu yaralandı. Haydere<br />
Mahallesi’nde mısır tarlasında çalışan Ali<br />
İhsan Çetinkaya (42), kolunu silaj makinesine<br />
kaptırdı. Olayı fark eden yakınları kolu<br />
kopan Çetinkaya’yı otomobille Nazilli Devlet<br />
Hastanesine kaldırdı. Çetinkaya hastanede<br />
ameliyat edildi.<br />
yerlerde arama gerçekleştirilmesi amacıyla<br />
gerekli talimatı verdiğini ve görevlilerin gerekeni<br />
yapacağını söyledi.<br />
Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde<br />
sağlık kontrolünden geçirilen 45 kaçak, İl Göç<br />
İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi. Buradaki<br />
işlemlerinin ardından sınır dışı edilerek ülkelerine<br />
gönderileceği belirtilen kaçakların,<br />
Avrupa’ya gitmek için Ağrı’dan otobüsle yola<br />
çıktıkları öğrenildi. Vali Can, ailelerin talebi<br />
üzerine kayıp çocukların bulunması için Kelkit<br />
Çayı ve diğer yerlerde arama gerçekleştirilmesi<br />
amacıyla gerekli talimatı verdiğini ve<br />
görevlilerin gerekeni yapacağını söyledi.<br />
icevik@yenibirlikgazetesi.com
TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ<br />
BAŞLATILDI<br />
Suruç Belediyesine görevlendirilen<br />
Şanlıurfa Vali Yardımcısı Tarık Açıkgöz’ün<br />
talimatıyla ilçe genelinde<br />
temizlik seferberliği başlatıldı. İlçe genelinde<br />
sokak, cadde, park ve bahçeler<br />
ile okullarda temizlik çalışmaları<br />
yapıldı, eski çöp konteynerleri yenileri<br />
ile değiştirildi. Şanlıurfa Büyükşehir<br />
Belediyesi ve ilçe belediyeleri de<br />
Suruç’taki seferberlik çalışmalarına<br />
personel ve araç desteği ile katkı sunmaya<br />
devam ediyor. Van’ın Özalp Belediyesine<br />
görevlendirilen Kaymakam<br />
Serdar Karal, görevi devraldıklarında<br />
belediyenin yaklaşık 10 milyon lira<br />
borcunun bulunduğunu ifade etti.<br />
Peru’da düzenlenen 10. Tekvando<br />
Poomse Dünya Şampiyonası’nda<br />
12-17 yaş serbest stil ikili takım<br />
kategorisinde şampiyonluk yaşayan sporculardan<br />
Emirhan Yılmaz, kazandığı altın<br />
madalyayı 15 Temmuz’da şehit olan Ömer<br />
Halisdemir’in kabrine götürmek istediğini<br />
söyledi.<br />
Yılmaz, Dünya Şampiyonası’nda Türk<br />
bayrağını dalgalandırmanın gurur verici<br />
olduğunu ifade etti.<br />
Elde ettikleri başarıda çok kişinin<br />
Toplum<br />
68 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Yasalar, uysan da<br />
Nobel Barış Ödülü Kolombiya<br />
uymasan da sorun!<br />
Bir ilginç ülkeyiz vesselam.<br />
Her konuda yasalarla etrafımız donatılmış<br />
ama, yasalara uygun yapılan<br />
Devlet Başkanı<br />
işler neredeyse yok gibi. İnsan bazen bu yasalar<br />
ne işe yarar diye düşünmeden edemiyor..<br />
Hukuk adamlarının oldukça gösterişli<br />
kütüphanelerine bakarsak bu haşmetli görünüşlü<br />
hukuk kitapları, insanların korunması<br />
SANTOS’un<br />
gereken haklarını korumaya gelince bazen<br />
yetersiz kalabiliyor.<br />
Örnek mi? O kadar örnek verebilirz ki.<br />
Örneğin; genel anlamıyla insan hakları ve<br />
220 bin kişinin yaşamını yitirmesine<br />
ve 6 milyon kişinin de kaydedilmesi için sürekli çaba<br />
ve barış sürecinde ilerleme<br />
kişilik hakları, kadın hakları ve hiç sayılan bu<br />
hakları koruması; var olan yasaların eksikliğinden<br />
mi, yoksa yasaların iyi uygulanama-<br />
yerlerinden olmasına neden harcadığına işaret edildi.<br />
olan iç savaşı sona erdirmek Kolombiya hükümeti ile<br />
masından mıdır tam olarak bilinemiyor ama<br />
için kararlı bir biçimde çaba FARC arasında 4 yıldır Küba’da<br />
süren ve barış anlaşma-<br />
kadınlar yeterince korunamıyor.<br />
harcayan Devlet Başkanı Santos<br />
layık görüldü. Ödül, aynı sıyla sonuçlanan müzakereler<br />
Hafızamızı biraz yoklayalım, fazla zorlanmadan,<br />
her gün gazete sayfalarını, televizyon<br />
zamanda yaşadıkları büyük çerçevesinde taraflar, 29 Ağustos’ta<br />
ateşkes ilan etmişti.<br />
haberlerini süsleyen kadına şiddet ve bu başıboşlukta<br />
canı yanan, hayatını kaybeden ve en<br />
güçlükler ve suistimallere<br />
karşın adil bir barış umudundan<br />
vazgeçmeyen Kolombiya kalıcı olması öngörülüyordu.<br />
Barış anlaşmasıyla ateşkesin<br />
önemlisi kadın olduğuna isyan eden kadınlarımızın<br />
yaşadıkları apaçık görebileceğiz.<br />
halkına, sivil savaşın sayısız Ülkede 52 yıldır süren ve 220<br />
Nerede kadın haklarını koruyan yasalar.<br />
Kolombiya Devlet Başkanı<br />
Juan Manuel Santos, savaşta gerçekten çok çekti.” barış sürecine katkıda bulu-<br />
çatışmaları bitirmesi öngörü-<br />
alıyorum. Kolombiya halkı bu kurbanının yakınlarına ve bin kişinin ölümüne yol açan<br />
Nerede Medeni Kanun?<br />
Bir başka çok önemli konu var ki, bu<br />
Nobel Barış Ödülü’nü ifadelerini kullandı. Santos, nan tüm taraflara bir armağan len barış anlaşması, 2 Ekim’de<br />
yıllarca başımızı ağrıtmaya, kendi halimize<br />
aldığı için onur duyduğunu ve Nobel Barış Ödülü’nün halkın olarak görülmelidir.” ifadeleri yapılan referandumda yüzde<br />
kaldığımızda vicdanımızı kanatmaya devam<br />
edecek. Bunun ne olduğunu buraya<br />
bu ödülü Kolombiya halkına “barış” için bir araya gelmesi kullanıldı.<br />
50,2’lik bir oranla reddedilmişti.<br />
ithaf ettiğini söyledi.<br />
konusunda önemli bir teşvik Açıklamada, Devlet Başkanı<br />
Santos’un Kolombiya hükü-<br />
Eski Devlet Başkanı Alvaro<br />
yazmadan hemen anımsadığınızı duyar gibi<br />
Norveç Nobel Komitesine<br />
telekonferans yoluyla<br />
Norveç Nobel Komitesinmeti<br />
ile Kolombiya Devrimci Uribe’nin başını çektiği “ha-<br />
olduğunun altını çizdi.<br />
oluyorum.<br />
Çocuk hakları ve<br />
bağlanan Santos, “Bu ödülü den yapılan açıklamada, “Bu Silahlı Güçleri (FARC) arasında yır” taraftarları, anlaşmayla<br />
bu hakları kurumakla<br />
görevli olanların<br />
almaktan mutluluk duyuyorum.<br />
Bu ödülü halkım adına 50 yıldan uzun süren ve en az nan görüşmeleri başlattığına ğini<br />
yılki Barış Ödülü’ne, ülkesinde barış anlaşmasıyla sonuçla-<br />
FARC’a çok fazla taviz verildi-<br />
savunmuştu.<br />
H. Fehmi KETENCİ<br />
+ARTI<br />
TOPLUM<br />
fketenci@yenibirlikgazetesi.com<br />
Çocuk hakları<br />
ve bu hakları<br />
kurumakla görevli<br />
olanların<br />
uygulamaları<br />
ve çocuk haklarını<br />
koruyan<br />
yasalar. Son<br />
yıllarda çocuk<br />
haklarının korunması<br />
konusunda<br />
yapılanları<br />
ve nelerin<br />
yapılamadığını<br />
şöyle bir gözden<br />
geçirelim<br />
isterseniz.<br />
uygulamaları ve<br />
çocuk haklarını<br />
koruyan yasalar.<br />
Son yıllarda çocuk<br />
haklarının korunması<br />
konusunda yapılanları<br />
ve nelerin<br />
yapılamadığını şöyle<br />
bir gözden geçirelim<br />
isterseniz. Beklediğiniz<br />
neyi bulabilirsiniz?<br />
Maalesef ki hiç<br />
bir şeyi. Son yıllarda<br />
giderek artmaya<br />
başlayan çocuk istismarları<br />
işin ne kadar<br />
ürkütücü boyutlarda<br />
olduğunu çok net<br />
gösterebiliyor.<br />
Tüm bunları<br />
görünce içimız cız<br />
etmiyor mu? Nasıl<br />
etmez, çocuklar bizim<br />
geleceğimiz.<br />
Laik, Demokratik<br />
Türkiye Cumhuriyeti’nın<br />
kurucusu,<br />
Dünya’nın en önemli<br />
liderlerinden Mustafa<br />
kemal Atatürk; Cumhuriyetimiz’in<br />
geleceğinde<br />
çocukların<br />
çok önemli görevler<br />
yüklendiğini, bu<br />
genç cumhuriyetin<br />
geleceğinin çocuklar<br />
ve gençler olduğunu<br />
hep söylemiştir.<br />
Söylediği bir kaç sözü anımsayalaım;<br />
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler<br />
hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal<br />
ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan<br />
sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli<br />
olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.<br />
Sizlerden çok şey bekliyoruz.”<br />
“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan<br />
korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden<br />
daha özel ele alınmalıdır.”<br />
Çocukların ihmal ve istismara uğramalarını<br />
önlemek için birçok yasa var ama konulan<br />
yasakları yok sayarak uymayanları cezalandıran<br />
bir mercii var mı, o oldukça tartışmalı.<br />
“Gerek iç, gerekse uluslararası hukuk 18<br />
yaşın altındaki çocuklara alkollü içki ve tütün<br />
mamullerinin satışını yasaklıyor. Yasaklar<br />
bununla da sınırlı değil. Bar ve meyhanelere<br />
yanlarında veli ya da vasileri olsa bile 18 yaşından<br />
küçüklerin girmesi yasak. Çocuk fuhuşu<br />
ve pornografisiyle ilgili sözleşme uyarınca<br />
da, porno filmi gösterilen sinemalara çocuklar<br />
alınmıyor, bu tür filmler satılamıyor.<br />
Peki tüm bunlar, çocuk istismarını önlemek<br />
için yeterli mi? Asıl önemlisi çocuk istismarı<br />
denilen şeyi böylesine dar bir çerçeve<br />
içine sığdırmak mümkün mü?<br />
Son yıllarda giderek artan çocuk istismarları<br />
için neler yapılıyor, bilen var mı?<br />
Bazı şeylerin kanunlarda olması güzel<br />
de asıl olan uygulanıp uygulanamadığıdır.<br />
Bu kurala bir çok yerde uyulmadığını her an<br />
görebilmek mümkün. En azından çoğu kez<br />
küçük çocuğumuzu bu tür ihtiyaçlarımız için<br />
bakkala, markete gönderdiğimiz çok olmuştur.<br />
Toplum olarak yasalara ve yasaların koyduğu<br />
toplumsal kurallara hiç de uymuyoruz.<br />
Bu nedenle de yasalar gerektiği gibi uygulanamıyor.<br />
İşte, ülkemizde böylesine yasalar var,<br />
uysan da uymasan de sorun. Ve bu sorunlar<br />
giderek çığ gibi büyüyor.<br />
Norveç Nobel<br />
Komitesi, bu yılki<br />
Barış Ödülü’nü<br />
ülkesindeki 50 yıllık iç<br />
savaşı sona erdirmek<br />
için çaba harcayan<br />
Kolombiya Devlet<br />
Başkanı Juan Manuel<br />
Santos’a verdi<br />
Vatandaş belediyelerde yapılan<br />
görevlendirmeden memnun<br />
payı olduğunu anlatan milli sporcu, şöyle<br />
konuştu:<br />
“Ramazan ayında bile gece sahura<br />
kadar antrenman yapıyorduk. Ramazan<br />
ayı boyunca oruçlu halde çalışmalarımızı<br />
sürdürdük. Oldukça zorlu bir süreçti.<br />
Başarımızın ardından, bizi örnek alacak<br />
kardeşlerimizin de başarılı olacaklarına<br />
eminim. Ben aslen Niğdeliyim. Kazandığım<br />
madalyayı şehit Ömer Halisdemir’in<br />
mezarına götürmek istiyorum. Allah nasip<br />
ederse Niğde’ye gidip madalyamı onun<br />
Terör örgütleri PKK/KCK ve FETÖ’ye<br />
yardım ve destek verdiği gerekçesiyle,<br />
haklarında yürütülen soruşturma<br />
ve kovuşturmalar kapsamında<br />
görevden alınan 28 belediye başkanının<br />
yerine 11 Eylül’de İçişleri Bakanlığınca<br />
Kanun Hükmünde Kararname gereği<br />
görevlendirme yapıldı. Bu kapsamda,<br />
bölge halkı, yıllardır özlemle beklediği<br />
belediye hizmetlerine kavuşmaya<br />
başladı. Belediye kaynaklarının etkin<br />
kullanılması, kaynakların halka hizmet<br />
olarak yansıtılması için yürütülen<br />
çalışmalar meyvelerini verirken, vatandaşlar<br />
hayata geçirilen çalışmalardan<br />
memnuniyet duyuyor.Bir yandan<br />
DBP’li belediyelerdeki yolsuzluk ve<br />
usulsüzlüklerin tespiti için incelemeler<br />
sürerken, diğer yandan hizmetler<br />
tüm hızıyla devam ediyor.<br />
Siirt’te ikamet eden, bir vatandaş<br />
olarak bu kararı oldukça<br />
isabetli bulduğunu ifade eden<br />
Başar Ekinci, “Millete ait olan<br />
paralar, devletin hizmet<br />
yapılsın diye belediyelere<br />
gönderdiği paraların<br />
maalesef PKK’ya finansal<br />
kaynak sağladığı apaçık<br />
ortadaydı. Bu atamaları<br />
oldukça isabetli<br />
buluyorum. Bundan<br />
sonra belediyelere<br />
gönderilen paraların<br />
millete hizmet<br />
olarak harcanacağından<br />
hiçbir şüphemiz<br />
yoktur.”<br />
dedi.<br />
Şampiyon madalyasını şehit Halisdemir’e sunacak<br />
İç Batı Anadolu’da<br />
FIRTINA UYARISI<br />
İçişleri Bakanlığınca, KHK ile DBP’li bazı belediyelere yapılan görevlendirmelerin<br />
ardından, kaynakların halka hizmet olarak yansıtılması için yürütülen çalışmalar<br />
meyvelerini verirken, vatandaşlar hayata geçirilen çalışmalardan memnuniyet duyuyor<br />
İETT’nin hizmet<br />
kalitesini yükseltmek<br />
için 2012 yılından bu<br />
yana sürdürdüğü Empati<br />
Haftası çalışmasında,<br />
üst düzey yöneticiler<br />
dahil tüm İETT çalışanları<br />
sorunları yerinde gözlemlemek<br />
için servis ya da araçları<br />
yerine toplu ulaşımı kullandı.<br />
İETT Genel Müdürü Arif<br />
Emecen’in güzergahı da hafta<br />
boyunca 48T Kağıthane-Taksim<br />
otobüsü ve Taksim-Tünel nostaljik<br />
tramvayı oldu. Emecen, duraklarda<br />
ve araçlarda vatandaşların toplu<br />
ulaşımla ilgili sıkıntılarını dinledi,<br />
notlar aldı. Emecen, İstanbul’da toplu<br />
ulaşım konforunun artırılması için<br />
yapılması gerekenleri sık sık yerinde<br />
mezarına asacağım.”<br />
Elif Aybüke: “Büyük başarılar ekip<br />
çalışmasıyla olur”<br />
Mücadele ettiği 18-30 yaş kategorisinde<br />
altın madalyaya uzanan Elif Aybüke<br />
Yılmaz, şunları kaydetti:<br />
“Böylesi büyük başarılar ancak ekip<br />
çalışmasıyla olur. Federasyon başkanımız<br />
başta olmak üzere herkes yanımızdaydı.<br />
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sonunda,<br />
18-30 yaş bayan kategorisinde Koreli<br />
sporcular dışında ilk şampiyon oldum.<br />
Ülkemizin içerisinde bulunduğu sıkıntılı<br />
günlerde bu madalyalar herkese moral<br />
olacaktır. Madalyamı, 15 Temmuz darbe<br />
girişiminde şehit olan sınıf arkadaşım<br />
Muhammet Yalçın ve ailesine armağan<br />
etmek istiyorum. Onlar bizim için çok özel.<br />
Hepsini saygıyla ve rahmetle anıyoruz.”<br />
Mustafa Yılmaz: “4. şampiyonluğumu<br />
elde ettim”<br />
Mustafa Yılmaz, Peru’da yapılan 10.<br />
Tekvando Poomse Dünya Şampiyonası’nda<br />
4. kez mutlu sona ulaştığını aktardı.<br />
Daha önce 3 dünya şampiyonluğu bulunduğunu<br />
vurgulayan Mustafa Yılmaz<br />
ise kazandığı madalyayı Cumhurbaşkanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan’a armağan etmek<br />
istediğini söyledi.<br />
METEOROLOJI Genel Müdürlüğü, bugün İç Batı Anadolu’da fırtına beklendiğini bildirdi.Meteoroloji<br />
Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, bugün yurdun batı kesimlerinde<br />
güneybatı yönlerden (lodos) kuvvetli olarak esecek rüzgarın, Kütahya, Uşak, Afyonkarahisar,<br />
Denizli, Isparta, Burdur, Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kırıkkale ve Konya çevresinde<br />
kısa süreli fırtına şeklinde (50-75 kilometre/saat) olacağı belirtildi. Açıklamada, meydana<br />
gelebilecek olumsuz şartlara karşı tedbirli ve dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.<br />
İETT çalışanları İstanbullu<br />
yolcularla empati yaptı<br />
incelediklerini Empati Haftası’nın da<br />
bu çalışmanın parçası olduğunu söyledi.<br />
2012 yılından bu yana devam eden<br />
Empati Haftası’nda şu ana kadar 15 bin<br />
gözlem raporu toplandı ve 950 faklı<br />
alanda iyileştirme sağlandı. Bunlar<br />
içinde araçların-durakların temizliği,<br />
LCD ekran-anons sistemi arızalarının<br />
giderilmesi gibi konuların yanı sıra<br />
araç içi tutamakların iyileştirilmesi gibi<br />
öneriler de yer aldı. Akıllı durak uygulaması<br />
Mobiett’e alarm eklenmesi ve araç<br />
yoğunluklarının Mobiett’de gösterilmesi,<br />
Empati Haftası sonuçlarıyla üretilen<br />
projeler arasında yer alıyor. İETT<br />
Empati Haftası projesiyle daha önce de<br />
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin düzenlediği<br />
yarışmada “Kamu Kuruluşu”<br />
kategorisinde 14. Altın Pusula ödülüne<br />
layık görülmüştü.<br />
Sığındığı Cerablus’ta<br />
hasta kocasına şifa arıyor<br />
Terör örgütü DAEŞ’in baskıları nedeniyle<br />
köyünü terk eden ve Cerablus’a ailesiyle<br />
sığınan Suriyeli Emine Ahmet Şerif, ayağa<br />
kalkamayan kalp hastası kocasına şifa arıyor.<br />
“Özgür kent”in kucak açtığı misafirlerden 40<br />
yaşındaki Suriyeli Emine Ahmet Şerif, yaklaşık 10<br />
gün önce, hasta eşi Mukim Abdullah (57) ve 4 çocuğuyla<br />
El Hasan Camisi’nin zemin katındaki küçük<br />
bir odaya yerleşti. Şerif’in en büyük umudu,<br />
hasta eşinin yeni açılan Cerablus Hastanesi’nde<br />
şifa bulması. Emine Ahmet Şerif, ÖSO ve yardım<br />
kuruluşlarının destekleri sayesinde rahat bir nefes<br />
aldıklarını belirtti. Şerif şunları söyledi:<br />
“Cerablus’un kurtarıldığını öğrenince buraya<br />
geldik. Daha önce DAEŞ’in yanındaydık, çok<br />
sıkıntılar yaşadık. Allah’a şükür şimdi buradayız.<br />
Yeniden dünyaya gelmiş gibiyiz. Askerlerimiz bizlere<br />
yardımcı oluyor. Birçok ihtiyacımız giderildi.<br />
Burada hastanenin açıldığını duydum, inşallah<br />
en kısa sürede oraya gitmeye çalışacağız. Umarım<br />
eşim sağlığına kavuşur.” Şerif, bundan sonra her<br />
şeyin daha iyi olacağına inandığını kaydetti.
Kültür-Sanat<br />
ssezen@yenibirlikgazetesi.com<br />
BALKAN MÜZİĞİNİN USTASI DİVANHANA<br />
İSTANBUL’A GELİYOR!<br />
Geleneksel Balkan<br />
Müziğinin önemli<br />
temsilcilerinden<br />
Divanhana 22 Ekim’de İş<br />
Sanat Kültür Merkezi’nde<br />
sahne alacak<br />
Divanhana<br />
Divanhana’da vokalde Naida Catic, piyanoda Neven Tunjic, akordeonda Nedzad Mušovic, bas<br />
gitarda Azur Imamovic, davulda Rifet Camdzic, perküsyonda ise Irfan Tahirovic yer alıyor.<br />
Balkan müziğinde yaptıkları yeni düzenlemeler ile Divanhana, Bosna-Hersek sınırlarını aşıp<br />
müziklerini bir adım öteye taşıyorlar. İlk çıkışını 2011 yılında yapan grup, son albümleri “Zukva”<br />
ile de hayranları tarafından büyük beğeni toplayarak sınırları aşmaya devam ediyor. Piu<br />
Entertainment ve Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı iş birliğiyle İstanbul’a gelen<br />
Divanhana ile Balkan müziğinin keyfini çıkarmak için yerinizi şimdiden ayırtabilirsiniz.<br />
Cirgue Eloize<br />
Antalya’da<br />
KANADALI “Cirque Eloize” isimli<br />
grubun “Saloon” isimli müzikli akrobatik<br />
gösterisi, EXPO 2016 Antalya<br />
gösteri salonunda izleyici ile buluşmaya<br />
başladı. EXPO 2016 Antalya Ajansından<br />
yapılan yazılı açıklamaya göre,<br />
Vahşi Batı’da geçen bir aşk hikayesinin<br />
müzik, dans, tiyatro ve akrobasiyi birleştiren<br />
bir şovla sergilendiği gösteri,<br />
26 Ekim 2016 tarihine kadar pazartesi<br />
hariç her gün izlenebilecek. Bugüne<br />
kadar 50 ülkede ve 500 farklı şehirde<br />
4 binden fazla gösteri yapan Cirque<br />
Eloize’nin “Saloon” isimli gösterisi ile<br />
canlı müzik eşliğinde, 19’uncu yüzyılın<br />
kıyafetlerini giyen dansçılar ve akrobatlar,<br />
izleyenleri heyecanlandıran ve<br />
keyiflendiren bir şov sunuyor.<br />
Say’dan ‘Sait Faik’<br />
BESTECI ve piyanist Fazıl Say, Sait<br />
Faik eseriyle Ankaralı dinleyicilerle<br />
buluşacak. Say, “Sait Faik” başlıklı eserini<br />
9 Ekim’de (yarın) Congressium’da<br />
sahneleyecek. Eseri 42. İstanbul Müzik<br />
Festivali’nin siparişi olarak yazan ve<br />
prömiyerini 25 Haziran 2014’te Sait<br />
Faik’le özdeşleşmiş Burgazada’da yapan<br />
Say’a sahnelemede anlatıcı-oyuncu<br />
olarak Demet Evgar, Songül Öden, Esra<br />
Bezen Bilgin, vokallerde Zeynep Halvaşi<br />
ve Serenad Bağcan eşlik edecek.<br />
İnşaat kazısında oda<br />
mezar bulundu<br />
MUĞLA’nın Milas ilçesindeki inşaat<br />
kazısında, Helenistik döneme ait olduğu<br />
tahmin edilen oda mezar bulundu.<br />
Hacı Apdi Mahallesi Fabrika Sokak’taki<br />
bir inşaatın temel kazısında tarihi<br />
mezar bulunmasının ardından kazı<br />
çalışması yapan Milas Arkeoloji Müzesi<br />
ekipleri, söz konusu alanda oda mezara<br />
rastladı. Arkeologlar tarafından gerçekleştirilen<br />
kazı sonucunda gün yüzüne<br />
çıkartılan mezarın Helenistik döneme<br />
ait olabileceği tahmin ediliyor. Bölgedeki<br />
buluntuların ortaya çıkarılması için<br />
çalışmaların süreceği belirtildi.<br />
Sevdalinka ustası Divanhana, İstanbullu<br />
müzikseverlere unutulmaz bir<br />
gece yaşatacak. Şehir, kökeni Osmanlı<br />
İmparatorluğu’na dayanan; aşk, hasret,<br />
melankoli, tutku ve neşenin müzikale ifade<br />
biçimi “sevdalinka” türüne doyacak.<br />
Alternatif folk müziği grubu Divanhana’ya<br />
sahnede konuk sanatçı olarak<br />
Türkiye’ye Balkan müziğini sevdiren<br />
Suzan Kardeş eşlik edecek.<br />
2009 yılında Saraybosna Müzik Akademisi<br />
öğrencilerinin geleneksel Boşnak<br />
müziğini modernize etme fikriyle bir araya<br />
gelen Divanhana, geleneksel akordeon<br />
vokalleri tamamlayan pirinçten<br />
üflemeli çalgılar, piyano,<br />
bas ve davuldan<br />
oluşan orkestrası<br />
ile müzik ziyafeti<br />
yaşatacak.<br />
‘Karagöz’ün Uzay Yolculuğu’<br />
Karagöz Müzesi’nde gerçekleştirilen<br />
prömiyerden önce gazetecilere<br />
açıklamalarda bulunan Özeren,<br />
2016-2017 sezonunda gösterilecek oyunda,<br />
Karagöz’ün uzay yolculuğu sırasında<br />
yaşadığı maceraları anlattıklarını söyledi.<br />
“Bu sefer Karagöz’ü Mars’a yolluyoruz”<br />
diyen Özeren, bir gece Karagöz’ün<br />
bahçesine gökyüzünden bir uzay gemisi<br />
düştüğünü ve Karagöz’ün bu uzay gemisiyle<br />
gelen uzaylı çocuğu Mars’a götürmek<br />
için Hacivat ile yola çıktığını anlattı.<br />
Özeren, oyunda yeni ışıklar kullanıldığını<br />
belirterek, şöyle konuştu:<br />
“Tam bir gölge oyunu oldu. Gölgelerle<br />
oynuyorum birebir. Güzel bir oyun olacak.<br />
Müziklerini ayarladık. Kurguları için<br />
“İstanbul Zamanı” sergisi açıldı<br />
Addresistanbul’un<br />
Denizhan<br />
Özer ve<br />
Esmer Erdem<br />
küratörlüğünde<br />
gerçekleştirdiği<br />
“İstanbul Zamanı”<br />
tasarım ve resim<br />
sergisi açıldı<br />
Bursa Büyükşehir Belediyesi<br />
Şehir Tiyatrosu Karagöz Sanatçısı<br />
Tayfun Özeren tarafından<br />
kaleme alınan “Karagöz’ün Uzay<br />
Yolculuğu” gölge oyununun<br />
prömiyeri yapıldı<br />
6-7 aydır uğraşıyoruz, hayal kuruyoruz.<br />
Bu oyunda Karagöz’ü biraz daha aşmak<br />
istedik. Oyunda ‘drone’lar var. Çocuklar<br />
bunların ne olduğunu anlasın, görsün<br />
istedik. Burada maksat, çocuklara Mars’ı<br />
anlatmak. Perşembe, cuma ve cumartesi<br />
günleri oynuyoruz. Müzikler ve oyundaki<br />
renklerin değişimiyle gölge oyununda<br />
Addresistanbul Genel Müdürü<br />
Derya Devrim, Şişli’deki binalarında<br />
bulunan salonda<br />
açılan sergiye ilişkin yaptığı açıklamada,<br />
“İstanbul bir dünya şehri. Biz<br />
kendi adımıza İstanbul’un tanıtımı<br />
için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya<br />
çalışıyoruz. Bugün İstanbul’un<br />
kurtuluşu olması nedeniyle ‘İstanbul<br />
Zamanı’ sergisini açmayı kararlaştırdık.”<br />
dedi. Kendileri için tasarımın<br />
çok önemli olduğunu söyleyen Devrim,<br />
Türkiye’deki değerli sanatçılarla<br />
sanat bilincinin oluşmasına katkı<br />
hep alışılagelmişin dışına çıktık. ‘Karagöz<br />
ve Hacivat gelecek, dövüşecek’ten ziyade<br />
görsel oyunlar yaptık.”<br />
Karagöz’ün Mars’tan dönüş yolculuğunda<br />
Dünya’yı bulamadığını dile<br />
getiren Özeren, “Bulduktan sonra Bursa’yı<br />
bulamıyor ve kutuplara, Fransa’ya,<br />
Mısır’a iniyor. En son Bursa’ya iniyor.<br />
Ardından da bunların bir rüya olduğunu<br />
anlıyor. Burada çocuklara şehirleri,<br />
ülkeleri, başkentleri de tanıtmak istedik.<br />
Fransa’da Eyfel Kulesi, kutuplarda<br />
buzullar, penguenler, Mısır’da piramitleri<br />
gösterdim. Maksat, Karagöz-Hacivat<br />
dilinde bunları göstermek. Çocukların,<br />
büyüklerin, herkesin hoşuna gideceğini<br />
düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.<br />
sunmaya çalıştıklarını belirterek,<br />
“Türkiye’deki sanatı dünyaya açmamız<br />
gerekiyor. Burada birçok etkinlik<br />
yapıyoruz ve yurt dışından sanatçılar<br />
katılıyor. Her zaman neden<br />
bizim sanatçılarımızın yurt dışına<br />
çıkmadığı sorusunu soruyorum. Bu<br />
nedenle kendi ustalarımızla genç<br />
sanatçılarımızı buluşturan etkinlikler<br />
düzenlemeye gayret ediyoruz.”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
“İstanbul Konuşuyor” adlı yağlı<br />
boya tablosu da ilk kez sergilenen<br />
ressam Devrim Erbil, “Benim resimlerimi<br />
bilenler 60 yıllık yaşamımda<br />
İstanbul’un önemli bir yeri olduğunu<br />
bilirler. Burada sergilenen resmim,<br />
İstanbul’u en güzel betimleyen tarihi<br />
yarımadanın benim görüşümle<br />
oluşan bir resimdir.” dedi.<br />
İstanbul’un tarihi dokusunun<br />
korunması noktasında yaşanan<br />
sorunları mimarların çözmesi<br />
gerektiğine inandığını söyleyen<br />
Erbil, İstanbul’u çizerken uzaktan<br />
çizdiğini ve kendisini rahatsız edecek<br />
ayrıntıları görmemeye çalıştığını<br />
sözlerine ekledi.<br />
Sergide, Devrim Erbil başta<br />
olmak üzere, Bedri Baykam, Süleyman<br />
Saim Tekcan, Resul Aytemür,<br />
Mahir Güven, Saim Erken, Sait Günel,<br />
Gül Ilgaz, Emre Tandırlı, Mustafa<br />
Albayrak, Kadir Ablak, Zafer Erkan,<br />
Emine Şenses, Ahmet Şinasi İşler,<br />
Suna Tüfekçibaşı, Gaye Ateş, Tolga<br />
Boztoprak, Mevlüt Akar, Baki Bodur,<br />
Vasıf Pehlivanoğlu, Evren Karayel<br />
Gökkaya, Ömer Muz, Ziyaeddin Nuriev,<br />
Yılmaz Zenger, Emre Ertürk NY,<br />
Belkıs Balpınar, Eli Bensusan, Nuray<br />
Ada, Damla Temiz, Canan Demirel<br />
ve Selçuk Derinöz’ün İstanbul’u<br />
anlatan eserleri yer alıyor. “İstanbul<br />
Zamanı” sergisi Addresistanbul<br />
Sergi Salonunda 30 Ekim tarihine<br />
kadar görülebilecek.<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
7<br />
Ölümün boynu<br />
bükük hali..<br />
Funda ÖZKALYONCU<br />
+ARTI<br />
HAYAT<br />
Ve çoklukla<br />
gördüm ki, herkes<br />
iyi yapmış,<br />
parasını almışlar,<br />
davadan vazgeçmişler..<br />
Ölenle<br />
ölünmüyor ki<br />
tatlım... Çocukların<br />
geleceğini düşünmüşler<br />
diyor.<br />
Ben, “eşi buna<br />
karar veremez,<br />
ölen kardeşimizin<br />
anası babası<br />
yok mu? Ne münasebet,<br />
evlatları<br />
ölmüş onlara<br />
sormalılar” diye<br />
söylenirken, bir<br />
duyuyorum ki,<br />
onlar da para<br />
almışlar.<br />
Yer gök, uçan kuşlar, dökülen sonbahar<br />
yaprakları dahil bütün hafta bu<br />
konuyu konuştuk..<br />
Sosyal medya yıkıldı.<br />
Biri öldü, biri öldürdü, biri para aldı.<br />
Biz ne yaptık? Tartıştık ve kamu vicdanı<br />
incindi, yerle bir oldu.<br />
Dünyanın, insanoğlunun paradan baska<br />
hiçbir derdi olmadığı, paradan başka bir<br />
şeyi düşünmediği ortaya çıktı.<br />
Para çok suçlu ve ortakları çok.<br />
Vicdan mı, o ne ? Kimin umuru? İncinmesi<br />
mi? O kimin umuru?<br />
Boşver.<br />
Konu ne?<br />
Ünlü yönetmenin oğlu Rüzgar, her<br />
zamanki gibi, alkollü araba kullanırken,<br />
2 çocuklu polisin ölümüne neden olduğu<br />
kaza ve sonrası tutuklu yargılanması.<br />
Ve sonrası davacı olan ailenin<br />
davasından vazgeçmesi…<br />
Ve adamın tahliye olması.<br />
Adamın, daha önce defalarca trafik<br />
cezası, alkollü ona buna sataşması, olayları<br />
var, “arızalı adam” anlayacağınız.<br />
Polisin ailesi, bakmış, karşı tarafın<br />
ailesi evlatları için çok üzülüyor,<br />
affetmisler. Karşılığında maddi hiçbir<br />
şey almamışlar. Açıklama bu..<br />
Kim inandı?<br />
Kargalar tabi ki!<br />
Yalanın en kocamanı.<br />
Ve çoklukla gördüm ki, herkes iyi<br />
yapmış, parasını almışlar, davadan<br />
vazgeçmişler.. Ölenle ölünmüyor ki<br />
tatlım... Çocukların geleceğini düşünmüşler<br />
diyor. Ben, “eşi buna karar veremez, ölen<br />
kardeşimizin anası babası yok mu? Ne<br />
münasebet, evlatları ölmüş onlara sormalılar”<br />
diye söylenirken, bir duyuyorum ki,<br />
onlar da para almışlar. Dava günü ölen<br />
polisin ailesinden<br />
1 kişi duruşma<br />
salonunda<br />
yokmuş.<br />
Gerçekten<br />
ölmüş adam.<br />
Ölüm gerçekten<br />
yalnızlık.<br />
Vah gidene<br />
derler ya, tam öyle<br />
bir durum. Herkesin<br />
hayatı, canı,<br />
dini imanı para<br />
olmuş.<br />
Yok ölen ölmüş,<br />
çocuklarının istikbalini<br />
kurtarmış.<br />
Ben anlayamıyorum<br />
ve anlamakta<br />
zorluk çekiyorum.<br />
Allah hepimize<br />
merhamet<br />
versin.<br />
Allah hepimize<br />
ŞİFA versin.<br />
Acı ile yüzleşmek<br />
imkansız mı<br />
olmuş?<br />
Yoksa acı ile<br />
yüzsüzleşiyor muyuz?<br />
Tam adı bu<br />
mu ?<br />
FUNDA’YA<br />
TAKILANLAR.<br />
.........Tekirdağ<br />
Marmara Ereğlisi’ne<br />
73 yaşında iğrenç<br />
adam, 11 yaşındaki<br />
kıza defalarca cinsel<br />
tacizde bulunuyor.<br />
Kızın canını<br />
acıtırken, adam kıza<br />
“sevgilim ol” diyormuş.<br />
Hani, tam “Allah belanı versin”<br />
duygusu.<br />
Ben bunun hastalık olduğunu asla kabul<br />
etmeyenlerden biriyim. Adama “Allah<br />
senin belanı verdi” diyeceğim. Vermemiş,<br />
adamı serbest bırakmışlar. Düşünüyorum,<br />
böyle bir adam ailen de olsa,<br />
bundan daha büyük utanç olur mu?<br />
“Ölmenin tam zamanı” diye bir deyim<br />
vardır. Yok sapık bir şekilde yaşıyor. Kastra<br />
ya da iğdiş denen bir şey var... Hayvanlara<br />
uygulanıyor. Hayvan bir daha cinsel istek<br />
duymuyor.<br />
O kanunun çıkmasını bekliyorum.<br />
Bence, hayvanlara değil insanlara<br />
uygulanmalı..<br />
……….Fransa eski Cumhurbaşkanı<br />
Nicolas Sarkozy’in eski başdanışmanlarından<br />
biri kitap yazmıs. “Onun kadar yolsuz<br />
birini görmedim, karısının memeleri için<br />
övünürdü. Ekibini ezerdi, en arkadaşlarına<br />
hakaret ederdi, para hastasıydı. Beyni<br />
fındık büyüklüğündeydi, onun kadar kirli<br />
yolsuz birini görmedim” demiş. Demediğini<br />
bırakmamış... Ve yazmış. Tarif ettiği<br />
adamdan ben korktum.<br />
“Senin böyle bir adamın yanında ne<br />
işin var?” diye sorarlar. Senin derdin ne?..<br />
Anladım… Para…
Ekonomi<br />
88 EKİM 2016 CUMARTESİ haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Gümrük Birliği tek<br />
OVP’de büyüme 2017’de yüzde 4,4<br />
taraflı bir anlaşma<br />
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bu (Gümrük<br />
Birliği) tek taraflı bir anlaşma bunun iyileştirilmesi<br />
2018 yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor<br />
lazım.” dedi. Zeybekci, Brüksel merkezli düşünce kuruluşu<br />
Avrupa Politika Çalışmaları Merkezinde (CEPS)<br />
gerçekleştirilen “Türkiye: Siyasi-Ekonomik Gelişmeler<br />
ve Gümrük Birliğinin Geleceği” başlıklı toplantıya<br />
konuşmacı olarak katıldı. Günümüzde dünyada<br />
Ekonomi Bakanı<br />
Zeybekci: Amerikan<br />
ürünlerinin<br />
Türkiye’yi tek taraflı<br />
işgaline izin<br />
vermemiz mümkün<br />
değil. Burada<br />
bir sonuç almak<br />
istiyoruz. Olumlu<br />
gelişmeler var.<br />
AB ve Türkiye<br />
menfaatlerine<br />
olan güzel şeyler<br />
yaşanacak<br />
yeni ekonomik bloklardan<br />
oluşan bir sistem oluştuğunu<br />
söyleyen Zeybekci, Türkiye’nin<br />
ekonomi, rekabet,<br />
bilim, teknoloji, demokrasi,<br />
özgürlük, insan hakları gibi<br />
her alanda AB standartlarına<br />
ulaşması gerektiğine dikkati<br />
çekti. Zeybekci, “Türkiye’nin<br />
AB’ye üye olması çok önemli<br />
ama bizim için daha önemli<br />
olan Türkiye’nin AB standartlarına<br />
ulaşması. Bizim için<br />
önemli olan AB standartlarını<br />
tutturmak.” diye konuştu.<br />
Türkiye’nin kuruluşunun başından itibaren AB’yle<br />
birlikte olmak için bir gayret gösterdiğine işaret eden<br />
Zeybekci, Gümrük Birliği ile ilgili şunları söyledi:<br />
TÜRKİYE CIDDI BIR ÜLKE<br />
“Gümrük Birliği anlaşması 1996’da uygulamaya<br />
girerken öngörü, Türkiye AB’ye birkaç sene içerisinde<br />
tam üye olacak. Üye olmadan önce Türkiye’nin<br />
ekonomik anlamda hazırlık dönemi olarak dizayn<br />
edilmiş bir anlaşma. Bir anlaşma düşünün ki karar<br />
alma mekanizmasında yoksunuz. AB’nin sizin için<br />
aldığı tüm kararları siz kabul etmek zorundasınız.<br />
3’üncü ülkelerle AB’nin imzaladığı tüm anlaşmalarda<br />
otomatik tarafsınız.” Zeybekci, Türkiye’nin ciddi bir<br />
devlet olduğunu vurgulayarak, “Bu imzanın arkasında<br />
ne pahasına olursa olsun duruyoruz. Bu anlaşmanın<br />
düzeltilmesi lazım. Bu (Gümrük Birliği) tek taraflı<br />
bir anlaşma bunun iyileştirilmesi lazım.” dedi.<br />
Türkiye’nin AB’yle Gümrük Birliği anlaşmasını<br />
güncelleştirip, genişletmesi gerektiğine işaret eden<br />
Zeybekci, Gümrük Birliği’nin, Türkiye’nin karar alma<br />
mekanizmasında yer alacağı, tarım, gıda hizmetler ve<br />
kamu alımları alanlarına genişletilmiş şekilde güncellenmesi<br />
gerektiğini, Gümrük Birliği güncelleme görüşmelerinin<br />
2017’nin başında başlayacağını söyledi.<br />
Türkiye’nin dünya tarihi boyunca tüm medeniyetlerin<br />
buluştuğu noktada olduğunu anımsatan<br />
Zeybekci, “Türkiye’nin kaderi coğrafyasıdır.” diye<br />
konuştu. Zeybekci, Gümrük Birliği’nin AB ve ABD<br />
arasındaki TTİP anlaşmasına ilişkisine yönelik,<br />
“Bizim, Amerikan ürünlerinin Türkiye’yi tek taraflı<br />
işgaline izin vermemiz mümkün değil. Burada bir<br />
sonuç almak istiyoruz. Olumlu gelişmeler var. AB ve<br />
Türkiye menfaatlerine olan güzel şeyler yaşanacak.”<br />
dedi. Brexit’le ilgili, bir ülkenin halkının demokratik<br />
olarak gösterdiği bir iradeye herkesin saygı göstermesi<br />
gerektiğini söyleyen Zeybekci, “Bizim için önemli<br />
olan İngiltere AB’den filli olarak ayrıldığı gün, bizim<br />
İngiltere’yle aynı gün devreye girecek geniş kapsamlı<br />
Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamış olamamız<br />
lazım.” diye konuştu.<br />
Dünyanın 18. büyük ekonomisiyiz<br />
Zeybekci, FETÖ darbe girişimi ile ilgili, “Türk ekonomisi<br />
15 Temmuz günü bir terörist darbe girişimi<br />
ile 20 bar (basınç) 30 bar 40 barla değil, 200 barla test<br />
edildi bu testten sağlam bir şekilde çıktı.” dedi.<br />
18 Temmuz sabahı Türkiye’de bankaların,<br />
borsanın EMTİA piyasalarının açıldığını anımsatan<br />
Zeybekci, “Türkiye’de, dünya demokrasi tarihinde altın<br />
harflerle yer alacak olan bir sivil demokrasi zaferi<br />
yaşandı.” ifadesini kullandı.<br />
Zeybekci, Türkiye’nin dünyanın 18. büyük ekonomisi<br />
olduğunu anımsatarak, şunları anlattı:<br />
“8 aydır bütçe fazlası veren Türkiye, bütçe<br />
açığında Avrupa’nın hemen hemen tamamından iyi.<br />
Türkiye’de banka sermaye yeterlilik aranı 25 AB ülkesinden<br />
daha iyi durumda. Sermaye yeterlilik oranları<br />
ortalama yüzde 15 seviyesinde. Dünyanın en hızlı<br />
büyüyen ülkelerinden biriyiz. 2008 global krizinden<br />
sonra AB’de toplam çalışan sayısı 4 milyon eksiye<br />
inerken aynı dönemde Türkiye’de toplam çalışan<br />
sayısı 7 milyon arttı.” Türkiye’nin toplam ihracatının<br />
yüzde 49’unu AB ülkeleri ile gerçekleştirdiğini söyleyen<br />
Zeybekci, alınan doğrudan yabancı yatırımların<br />
yüzde 75’inin AB’den kaynaklandığını ifade etti.<br />
Zeybekci, önümüzdeki 10 yılda Türkiye’nin<br />
milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkacağına dikkati<br />
çekerek, “Türkiye dünyanın yatırım yapılmakla ilgili<br />
en cazip ülkesi. Geçtiğimiz hafta Moody’s Türkiye’nin<br />
notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir tık altına<br />
indirdi. Moody’s kararından sonra 1 hafta içinde,<br />
Türkiye’ye 604 milyon dolar artı girişi oldu.” değerlendirmesinde<br />
bulundu. Türkiye’nin 2 milyon 700<br />
bin Suriyeli, 300 bin Iraklı sığınmacıya ev sahipliği<br />
yaptığını anımsatan Zeybekci, resmi olarak 12-13<br />
milyar avro civarında bir harcama yapıldığını, STK<br />
ve yerel yönetimlerin harcamalarıyla bu rakamın<br />
çok üzerinde olduğunu ifade etti. Zeybekci, Belçika<br />
sokaklarında askeri kamyonlar ve sokak köşelerinde<br />
ağır silahlı askerler olduğunu hatırlatarak, “Türkiye<br />
bundan kötü değil emin olun.” dedi. Bakan Zeybekci,<br />
Brüksel temasları çerçevesinde, AB Komisyonu<br />
Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ve AB<br />
Komisyonu Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta<br />
Bulc’la da ikili görüşme gerçekleştirdi.<br />
Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında<br />
yayımlanan ve 2017-2019 dönemini<br />
kapsayan yeni Orta Vadeli Program<br />
(OVP) çerçevesinde büyümenin gelecek yıl<br />
yüzde 4,4 2018 ve 2019 yıllarında yüzde 5<br />
olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Program<br />
dönemi sonunda enflasyonun yüzde 5’e, işsizliğin<br />
yüzde 9,8’e düşeceği tahmin ediliyor.<br />
OVP’de Türkiye ekonomisinin istikrarlı<br />
ve daha rekabetçi bir zeminde büyümesi ve<br />
toplum refahının yükseltilmesi için gerekli<br />
atılımları gerçekleştirmek üzere program<br />
hazırlandığı ifade edildi.<br />
OVP’nin temel amaçlarının makroekonomik<br />
istikrarı ve mali disiplini koruyarak<br />
enflasyonu aşağı çekmek ve istihdamı artırmak<br />
olduğu kaydedilen programda, ayrıca<br />
cari açığı artırmadan istikrarlı, kapsayıcı ve<br />
sürdürülebilir bir büyüme patikası oluşturmanın<br />
amaçlar arasında yer aldığı belirtildi.<br />
Program döneminde yurt içi tasarrufları<br />
artırmanın, özel yatırımlar ve ihracat<br />
kaynaklı büyümeyi sağlamanın, sanayide<br />
yapısal dönüşümü hızlandırmanın, teknoloji<br />
ve verimlilik düzeyini artırarak uluslararası<br />
piyasalarda daha rekabetçi hale gelmenin<br />
temel öncelikler olduğuna dikkat çekildi.<br />
Programda 10. Kalkınma Planı’nda bulunan<br />
ve hükümet programında yer verilen yapısal<br />
reformların hayata geçirilmesine devam<br />
edileceği vurgulandı.<br />
TÜRKIYE EKONOMISI<br />
Türkiye’nin geçen yıl OVP hedefiyle<br />
uyumlu bir şekilde yüzde 4 büyüdüğü hatırlatılan<br />
programda, bu yılın ilk yarısında da<br />
2016 bütçe büyüklüğü 570 milyar lira<br />
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “O Irak<br />
yönetimi kendi toprakları içerisinden Türkiye’ye<br />
yönelik bu saldırıyı defedemiyor. Bu da Canikli: “O Irak yönetimi<br />
“Gel gel, git git,<br />
Başbakan Yardımcısı<br />
aslında bize uluslararası hukuk anlamında bu kendi toprakları içerisinden<br />
noktada o problemi oraya girerek kendimizin Türkiye’ye yönelik bu<br />
halletmesi hakkını ve imkanını veriyor.” dedi.<br />
çocuk oyuncağı<br />
saldırıyı defedemiyor. Bu<br />
Giresun Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı<br />
da aslında bize uluslararası<br />
Açılış törenine katılan Canikli’ye, Rektör Prof.<br />
Dr. Cevdet Coşkun tarafından fahri doktora<br />
hukuk anlamında bu noktada<br />
değil ki bu”<br />
belgesi verildi. Canikli, “2023’e Doğru Türkiye” o problemi oraya girerek<br />
Türkiye’nin, o zaman Kuzey Irak<br />
konulu açılış dersini grafikli tablo üzerinden kendimizin halletmesi<br />
yönetiminin onayıyla oraya<br />
öğrencilere anlattı.<br />
hakkını ve imkanını veriyor”<br />
girdiğinin altını çizen Canikli,<br />
Canikli, 2002’de devletin bir yılda ülkeyi<br />
yönetebilmek için bütün unsurlara, bütün<br />
kanallara yaptığı harcamanın toplamının 115<br />
milyar lira olduğunu ifade etti.<br />
Bunun yaklaşık 51 milyar lirasının yani<br />
yüzde 44’ünün faiz harcamasına gittiğini aktaran<br />
Canikli, “Yani 100 liranın 44 lirası faiz harcamalarına.<br />
Faiz harcamaları kime gidiyor? Faiz<br />
nedeni bu, hepsinin nedeni bu.” dedi.<br />
“Sosyalistler, komünistler, bu ülkede<br />
özgürlüğün, bağımsızlığın... Samimi arkadaşlardı<br />
onlar, en ufak bir itirazım yok, içten gelerek<br />
bunu söylüyorlardı, tespit de doğruydu, kaç yıl<br />
1960’tan 2008’e kadar, 48-49 sene ‘IMF defol’<br />
diye bağırdılar” diyen Canikli, şöyle konuştu:<br />
hani, işte 2002’ye kadar o politika vardı. Kusura<br />
bakmasın arkadaşlarımız, önünü göremeyen<br />
politikalar.” dedi.<br />
“Zaten hem giriş legaldir, hem<br />
de biliyorsunuz, 35 yıldan beri<br />
Irak sınırları içerisinden yapılan<br />
terör saldırılarıyla Türkiye çok<br />
ciddi anlamda bedel ödüyor.”<br />
diye konuştu. Canikli, Türkiye’nin<br />
güvenliğinin tehdit altında<br />
olduğunu belirterek, sözlerini<br />
harcamaları devlete borç verenlere, bu borcun “Bu ülkeye yapılacak en büyük iyiliklerden<br />
şöyle tamamladı:<br />
karşılığında faiz olarak aktarılan para. Ana para bir tanesinin de bu ülkeden IMF’nin gönderilmesi<br />
olduğunu hep söylediler, yazdılar, çizdiler.<br />
rüyoruz ve o Irak yönetimi kendi<br />
“Halen de o mücadeleyi sürdü-<br />
ödemesi yok, bu sadece faiz.” diye konuştu.<br />
Canikli, devletin aldığı borçların faizi olarak Türkiye ekonomisi özgürleşmesi, bu milletin özgürleşmesi,<br />
gelişmesi, kalkınması için mutlaka<br />
yönelik bu saldırıyı defedemiyor.<br />
toprakları içerisinden Türkiye’ye<br />
ödediği rakamın bütçeye teknik açıdan gider<br />
olarak yazıldığını anlattı. Faizin sınırlı sayıda IMF ile bu ilişkinin ortadan kaldırılması gerektiğini<br />
söylediler. Hep bunu haykırdılar meydan-<br />
hukuk anlamında bu noktada o<br />
Bu da aslında bize uluslararası<br />
kişi ve kuruluşlara ödendiğine işaret eden<br />
Canikli, “Çünkü devlete borç verenler onlar. larda, biz bütün üniversite boyunca hep bunu<br />
problemi oraya girerek kendimizin<br />
Faiz geliri elde edenlerin yüzde 90’ını oluşturanların<br />
sayısı 30 binin altında. Tablo şu; 115 ayında 40 yıl boyunca sosyalist komünist<br />
veriyor ve o zaman açık rızasıyla<br />
duyduk ama hiçbiri yapamadı. 2008’in Mayıs<br />
halletmesi hakkını ve imkanını<br />
milyar liranın yüzde 44’ü yani 51 milyar lira 30 solcuların bu hayallerini, Recep Tayyip Erdoğan<br />
Irak merkezi yönetimi zaten Kuzey<br />
bin kişiye gidiyor, geriye kalan 65 milyon kişiye başkanlığındaki hükümet gerçekleştirdi.”<br />
Irak yönetimi bugün de açık ve net<br />
gidiyor. O zaman yine şunu da hatırlatmakta<br />
şekilde kendi rızaları ve kendi davetlerinin<br />
de olduğunu da söylüyor,<br />
fayda var, büyük holdingler dahil firmaların<br />
en önemli gelir kalemi faaliyet dışı kar olarak<br />
o rızayla girilmiştir, gel gel, git git,<br />
görünür, yani faiz geliri.” 2003’ten itibaren<br />
çocuk oyuncağı değil ki bu. Elbette<br />
kesintisiz şekilde bütçede bu ödemenin payının<br />
herkes kendi ülkesinin güvenliğini<br />
azaldığına dikkati çeken Canikli, “Oranları görebiliyorsunuz,<br />
önce 43’lere düşüyor, 40’lara...<br />
düşünmek zorunda. Biz de düşünmek<br />
zorundayız. Dolayısıyla ama<br />
En son 2016 bütçesinde bu oran yüzde 9,8.<br />
halen bu derinliği bu mantıksal ilişkiyi<br />
kavrayamamışlar ki halen yine<br />
Yani o 30 bin kişi var ya kişi ve kuruluş 2002’de<br />
bütçenin yüzde 44’ünü alan, devletin yaptığı<br />
taşeronları vasıtasıyla, piyonları<br />
tüm harcamalarının yüzde 44’ünü alan 30 bin<br />
vasıtasıyla hamle yapıyorlar. İşte<br />
kişi, hadi 40 bin deyin, 50 bin deyin, önemli<br />
biliyorsunuz Irak parlamentosuna<br />
değil, 100 bin kişi ve kuruluş deyin, fark etmez.<br />
bir karar aldılar vs.”<br />
Alanların bu pastadan aldığı pay 2016’da 9,8’e<br />
kadar düşüyor.” ifadesini kullandı.<br />
Şehit Astsubay Ömer<br />
Halisdemir Konferans Salonu’nda<br />
gerçekleşen törene, Milli Eğitim<br />
Bakanı İsmet Yılmaz, Giresun<br />
Valisi Hasan Karahan, AK Parti<br />
İstanbul Milletvekili Hasan Turan,<br />
AK Parti Giresun Milletvekilleri<br />
Sabri Öztürk ve Cemal Öztürk, Giresun<br />
Belediye Başkan Yardımcısı<br />
Orhan Kurt, belediye başkanları,<br />
kaymakamlar, akademisyenler ve<br />
öğrenciler katıldı.<br />
“KAVGANIN ESAS KAYNAĞI DA BUDUR”<br />
Canikli, 2016 bütçe büyüklüğünün 570 milyar<br />
lira olduğuna işaret ederek, 2002’deki faize<br />
giden yüzde 44’lük oran aynen devam etseydi<br />
bu yıl faize 250 milyar lira verileceğini söyledi.<br />
Canikli, “O 30 bin kişiye, 40 bin kişiye neyse<br />
ödenecek rakamın 250 milyar lira olması gerekirdi.<br />
Bu işte kırılma noktası. Aynı zamanda<br />
Türkiye’de bu yeni dönemdeki mücadele yöntemini,<br />
biçimini de belirleyen gelişme budur.<br />
Kavganın esas kaynağı da budur. Saldırıların<br />
Resmi Gazete’nin<br />
mükerrer sayısında<br />
yayımlanan ve 2017-<br />
2019 dönemini kapsayan<br />
yeni Orta Vadeli<br />
Program çerçevesinde<br />
büyümenin gelecek<br />
yıl yüzde 4,4 2018 ve<br />
2019 yıllarında yüzde 5<br />
olarak gerçekleşmesi<br />
bekleniyor.<br />
jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki<br />
zayıflıklara rağmen büyümenin yüzde<br />
3,9 olarak gerçekleştiğine işaret edildi.<br />
Yılın son çeyreğinde sanayi üretiminin<br />
ivme kazanması ve hizmetler sektöründe<br />
büyümeyi destekleyici görünümün<br />
devam etmesinin beklendiği ifade edilen<br />
programda, “Yılın üçüncü çeyreğinde<br />
yavaşlaması beklenen yurt içi talebin alınan<br />
tedbirlerle son çeyrekte tekrar canlanması ve<br />
büyümesi desteklemesi öngörülmektedir.”<br />
denildi. GSYH artış hızının söz konusu<br />
beklentiler altında yüzde 3,2 seviyesinde<br />
kalacağı kaydedildi.<br />
MAKROEKONOMIK HEDEFLER<br />
OVP’ye göre, programın makro<br />
ekonomik çerçevesi oluşturulurken,<br />
program döneminde küresel iç belirsizliğin<br />
azalacağı, küresel büyümenin tedrici olarak<br />
artacağı, Türkiye’nin ticari ortaklarının<br />
ılımlı büyüyeceği, finansal piyasalardaki<br />
“HER YIL TÜRKIYE’YE 20-25 MILYAR<br />
DOLAR PARA GELIYOR”<br />
Nurettin Canikli, Ortadoğu’dan, Balkan<br />
ülkelerinden, Kuzey Afrika’dan, her yıl<br />
Türkiye’ye 20-25 milyar dolar para geldiğini<br />
bildirerek, bunun yeni olmadığını, yaklaşık 8<br />
yıldır yaşandığını söyledi. Canikli, Türkiye’nin<br />
güvenli bir liman ve cazibe alanı olarak<br />
görüldüğünü vurguladı.<br />
Canikli, “Bu kaynakların gelişi tesadüf<br />
değildir ve bizi çok rahatlatıyor. Eğer bakın bu<br />
kaynaklar olmasa cari açığımız var biliyorsunuz,<br />
bu kaynak olamasa belki o mücadelemizi,<br />
uluslararası alanda verdiğimiz o mücadeleyi,<br />
finans çevrelerine karşı saldırılara karşı verdiğimiz<br />
mücadeleleri bu kadar yüreklilikle dik<br />
olarak verme imkanımız olmayabilirdi ama<br />
verebiliyoruz, 25 milyar dolar oradan geliyor.”<br />
Bunların hiçbirisinin tesadüf olmadığını<br />
dile getiren Canikli, “Uygulanan politikalarla<br />
çok yakından bağlantılı. Hani siz karşılıksız<br />
bu ülkelere, ‘Senin ülkende fakir var, senin<br />
ülkende ihtiyaç sahibi insanlar var, onlar<br />
dururken gidiyorsun Suriye’ye, Myanmar’a,<br />
Filistin’e yardım yapıyorsun ya da başka bir<br />
yere aktarıyorsun’ gibi bir eleştiriler var ya<br />
VERGISINI ZAMANINDA ÖDEYENE ÖDÜL<br />
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Önümüzdeki<br />
dönemde, vergi borçlarını hiç aksatmadan<br />
günü gününe ödeyen vatandaşlarımıza,<br />
vergi kayıtlarında da herhangi bir<br />
sorunları yoksa gelir veya kurumlar vergisinde<br />
indirim getireceğiz." dedi. Ağbal, TRT<br />
Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.<br />
Geçmişte alınan tedbirler neticesinde yılın<br />
4'üncü çeyreğinde daha iyi bir büyüme<br />
beklediklerini kaydeden Ağbal, "Bu sayede<br />
yüzde 3,2 olarak açıklamış olduğumuz 2016<br />
tahmininin gerçekçi bir tahmin olduğunu<br />
düşünüyoruz. Hatta belki de daha da olumlu<br />
bir büyümeyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu<br />
yıl gerçekten olağanüstü bir yıldı. Hem global<br />
dış koşullar, hem de iç koşullara rağmen<br />
yüzde 3,2 tuttuysa, biz bu bazla 2017 yılında<br />
yüzde 4,4 büyümeyi yakalarız. Bunun da altyapısını<br />
hazırladık, gerekli çalışmaları, yasal<br />
düzenlemeleri yaptık." ifadelerini kullandı.<br />
Naci Ağbal, ülkelerin ekonomi politikalarının<br />
değişen koşullara ayak uydurması<br />
gerektiğini vurgulayarak, "Kamu maliyesi<br />
Türkiye ekonomisinin gelişen ve değişen<br />
dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin<br />
azalacağı ve Amerikan Merkez Bankasının<br />
(Fed) faiz artırımlarının Türkiye ekonomisi<br />
üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı ve<br />
büyümenin finansmanında yurt içi<br />
tasarruflarla birlikte yabancı sermaye<br />
girişinin belli bir katkıyı sağlayacağı, dış<br />
ticaret hadlerinde göreli bir iyileşme<br />
olacağı varsayıldı.<br />
Bu çerçevede gelecek yıl için büyüme<br />
rakamı yüzde 4,4 olarak tahmin edilirken,<br />
2018 ve 2019 yıllarında ise büyümenin yüzde<br />
5 olması hedeflendi. Söz konusu dönemde<br />
büyüme hızı yükselirken, enflasyon ve cari<br />
açığın düşürülmesi öngörüldü.<br />
KAMU MALIYESI<br />
Program çerçevesinde kamu kesimi<br />
genel dengesinin, 2017 yılında GSYH’ye oran<br />
açısından yüzde 1,5 açık vermesi ve açığın<br />
program dönemi sonunda yüzde 0,9 seviyesine<br />
gerilemesi bekleniyor.<br />
ARTIK TÜRKIYE’YI GERIYE ÇEKEMEZSINIZ<br />
Bölgede Türkiye olmadan kalıcı bir<br />
dizayn yapılamayacağını söyleyen Canikli,<br />
şunları kaydetti:<br />
“Zaten yapmaya çalıştıkları da kolumuzu<br />
kanadımızı kırarak artık hiçbir şekilde yönlendirme,<br />
müdahale etme kapasitesi kalmadan bir<br />
Türkiye haline getirmek ama o geçti artık. Artık<br />
Türkiye’yi o noktaya getiremezsiniz, geriye<br />
çekemezsiniz. Akılcı olan karşılıklı menfaatlerimizi<br />
gözetecek şekilde birlikte yapılması<br />
gerekir fakat bu gerçeğin anlaşılamamış olduğunu<br />
özellikle Irak’ta, Başika’daki varlığı var,<br />
Silahlı Kuvvetlerimizin bir varlığı var. Oradan<br />
çıkmasına yönelik olarak yapılan hamlelerden<br />
anlıyoruz ki halen meselenin özü kavranmamış.<br />
Anlamış olsalardı öyle demezler de gelin<br />
birlikte, elbette eşit şartlarda, yani o pazarlığın<br />
bir tarafı olarak eşit şartlarda, ülke menfaatlerimizi<br />
de dikkati alarak, daha optimal, daha<br />
barışçı, gerçekten barışın tesis edildiği, gerçekten<br />
kardeşliğin, sükunetin tesis edilebildiği bir<br />
coğrafya oluşturabilme imkanı olur. Ancak bu<br />
yöntemle olur, ancak bu yöntemle.”<br />
Bunun Türkiye olmadan gerçekleşmeyeceğine<br />
işaret eden Canikli, “Bunu anlamak için<br />
daha ne kadar can kaybedilecek, kan akıtılacak,<br />
yerler, şehirler tarumar edilecek? Aslında şu<br />
ana kadar çıkan tablo bunu gösteriyor ama<br />
anlamıyorlar.” ifadesini kullandı.<br />
Bu toprakların öz evladı, sahibi olunduğunun<br />
samimiyetle ifade edildiğini belirten<br />
Canikli, “Oralar bizim tapulu malımız, kimse<br />
tarafından verilmedi, biz aldık. Bunu bilseler,<br />
bunu anlasalar, bunun ne anlama geldiğini,<br />
gerçek hayatta, yönetim alanında, yönetirken<br />
ne anlama geldiğini tam anlasalar, inanın bu<br />
şekilde davranmazlar ve el altından bir hamle<br />
yapmaya çalışmazlar, piyonları vasıtasıyla bir<br />
hamle yaptırmazlar, Başika’daki Türk Silahlı<br />
Kuvvetleri varlığı için söylüyorum, milletimizin<br />
oradaki varlığı için söylüyorum.”<br />
koşullarında büyümeye destek verecek. Cari<br />
harcamalar üzerinden değil, yatırım harcamaları<br />
üzerinden verecek. Yatırıma kaldıraç<br />
olacak harcamalar üzerinden verecek. Onun<br />
için 2017 bütçesini özellikle oluştururken<br />
bir miktar bütçe açığı 2016'ya göre artsa da<br />
artışın detaylarına baktığımız zaman tam<br />
da doğru bir politika değişikliği yaparak<br />
yatırıma, üretime ve ihracata destek veriyoruz."<br />
değerlendirmesinde bulundu. Kamu<br />
maliyesinde bir gevşemenin olmayacağının<br />
Gelecek yıl sonunda yüzde 1,7 açık<br />
vereceği tahmin edilen genel devlet<br />
dengesinin, 2019 yılı sonunda yüzde 1’e<br />
inmesi hedefleniyor.<br />
Bu yıl yüzde 1,6 olacağı tahmin edilen<br />
merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye<br />
oranının 2017 sonunda yüzde 1,9’a<br />
yükselmesi öngörülürken, programda bunun<br />
temel nedeni, büyümeyi destekleyecek<br />
şekilde üretimi, yatırımı, ihracatı, istihdamı<br />
artırmaya ve bölgesel gelişmişlik farklarını<br />
azaltmaya yönelik kamu harcamalarına<br />
yapılan tahsisler olarak açıklandı.<br />
2017 yılında GSYH’ye oran olarak yüzde<br />
0,6 olması tahmin edilen program tanımlı<br />
kamu kesimi açığının program dönemi<br />
sonunda yüzde 0,9 fazlaya<br />
döneceği öngörülüyor.<br />
Toplam vergi yükünün GSYH’ye<br />
oranının gelecek yıl yüzde 30,8’e yükselmesi,<br />
program dönemi sonunda ise yüzde 30,2’ye<br />
gerilemesi bekleniyor.<br />
ÖDEMELER DENGESI<br />
Gelecek 3 yıl süresince ihracatın<br />
reel olarak yıllık yüzde 6,7, ithalatın da<br />
yüzde 4,5 artacağı tahmin edilirken, 2017 yılı<br />
sonunda 153,3 milyar dolar olması beklenen<br />
ihracatın dönem sonunda 193,1 milyar<br />
dolara, 214 milyar dolar olması beklenen<br />
ithalatın da dönem sonunda 261,8 milyar<br />
dolara ulaşması bekleniyor.<br />
Cari açığın milli gelire oranının 2017 yılı<br />
sonunda yüzde 4,2 olarak gerçekleşmesi, söz<br />
konusu oranın program dönemi sonunda<br />
yüzde 3,5’e gerilemesi öngörülüyor.<br />
altını çizen Ağbal, özel sektör tarafından<br />
yapılacak yatırımların önemine işaret etti.<br />
Ağbal, kamu maliyesi anlamında da "cimri"<br />
olmaya devam edeceklerini ifade etti. Maliye<br />
Bakanı Ağbal, gelecek dönemde vergisini<br />
zamanında ödeyenleri ödüllendireceklerini<br />
belirterek, "Önümüzdeki dönemde, vergi<br />
borçlarını hiç aksatmadan günü gününe<br />
ödeyen vatandaşlarımıza, vergi kayıtlarında<br />
da herhangi bir sorunları yoksa gelir veya<br />
kurumlar vergisinde indirim getireceğiz."
haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Başbakan Yardımcısı<br />
Mehmet Şimşek:<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
DOLAR<br />
3,0457<br />
% 0,19<br />
EURO<br />
3,4071<br />
% 0,42<br />
ALTIN<br />
123,04<br />
% 0,34<br />
BORSA<br />
77,972<br />
%0,10<br />
BIST 100<br />
PETROL l 52.32 BENZİN l 4.84 MOTORİN l 4.15<br />
Küresel yatırımcılar Türkiye<br />
ile ilgilenmeyi sürdürüyorlar<br />
n AHMET ÇELİK İSTANBUL<br />
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek,<br />
küresel yatırımcıların Türkiye ile<br />
ilgilenmeyi sürdürdüğünü belirterek,<br />
“Türkiye’ye güçlü ilginin devam ettiğini<br />
söylemek mümkün.” dedi. Şimşek, Washington’da<br />
düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık<br />
Toplantıları kapsamındaki JP Morgan Chase<br />
Yatırımcı Semineri’nde, Türkiye ekonomisine<br />
ilişkin soruları yanıtladı.<br />
Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının<br />
(GSYH) bu yıl yüzde 3,1 genişlemesinin<br />
beklendiğini kaydeden Şimşek, büyümedeki<br />
yavaşlamada Rusya ile yaşanan gerilimler<br />
nedeniyle düşen turizm gelirlerinin önemli rol<br />
oynadığını dile getirdi.<br />
Şimşek, cari açığın GSYH’ye oranının bu yıl<br />
yine turizm sektöründeki zayıflama nedeniyle<br />
yüzde 3 hedefinin üstüne çıkmasına karşın<br />
yönetilebilir seviyelerde kalacağını anlattı.<br />
Büyüme ve cari açık üzerindeki olumsuz<br />
etkilerin bir bölümünün Rusya ile ilişkilerin<br />
düzelmesiyle gelecek yıl kaybolacağına işaret<br />
eden Şimşek, “Rusya ile ilişkilerin düzelmesi<br />
sadece turizmi değil, diğer sektörleri de olumlu<br />
etkileyecek. Tarımsal ihracatımızın önemli bir<br />
bölümü Rusya’ya yapıldığı için ambargoların<br />
kalkması, tarım sektörünün iyileşmesine<br />
yardım edecek. Özetle, Rusya ile ilişkilerin düzelmesinin<br />
net etkisi pozitif ve oldukça büyük<br />
olacak.” değerlendirmesini yaptı.<br />
“MALI POZISYONUMUZ ÇOK GÜÇLÜ”<br />
Türkiye’nin diğer ülkeleri Rusya’nın<br />
alternatifi olarak görmediğini vurgulayan<br />
Şimşek, Orta Doğu ve Avrupa ülkeleriyle yakın<br />
ilişkilerin devam edeceğini bildirdi.<br />
Şimşek, Türkiye ekonomisini etkileyen bir<br />
başka faktörün sığınmacı sorunu olduğuna<br />
dikkati çekerek, şunları kaydetti:<br />
“Türkiye, dünyada en fazla sığınmacıya ev<br />
THY'den uçuş<br />
saati düzenlemesi<br />
THY, 30 Ekim 2016-25 Mart 2017'de yapılacak<br />
uçuşlarda, yolcularının herhangi bir olumsuzlukla<br />
karşılaşmaması için düzenleme yaptı.<br />
Türk Hava Yolları (THY), Basın<br />
Müşavirliğinden yapılan<br />
açıklamaya göre, ilgili Bakanlar<br />
Kurulu kararı ile kış saati uygulamasının<br />
kaldırılması ve yaz saati<br />
uygulamasının tüm yıl sürecek<br />
olması nedeniyle uçuşların tarife<br />
yapısı yeniden düzenlendi.<br />
THY, 8-9 Ekim'de<br />
yapılacak işlemle,<br />
30 Ekim 2016 ile 25<br />
Mart 2017 arasında<br />
yapılacak seferlere<br />
ait saatleri, havacılık<br />
alanındaki uluslararası<br />
ve yerel otoritelerin<br />
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel yatırımcıların Türkiye ile ilgilenmeyi<br />
sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye’ye güçlü ilginin devam ettiğini söylemek mümkün.” dedi.<br />
sahipliği yapan ülke. 3 milyonun<br />
üzerinde Suriyeli ve Iraklı sığınmacı Türkiye’de<br />
yaşıyor. Bu insanlar hayatlarını kurtarmak<br />
için kaçıyorlar ve çok büyük bir insani trajedi<br />
yaşanıyor. Bu trajediye çözüm bulmak bizim<br />
sorumluluğumuz ve biz bunu yerine getiriyoruz<br />
fakat Türkiye bu konuda hak ettiği<br />
itibarı görmüyor. Oysa ki mülteci krizi sadece<br />
Türkiye’nin değil, küresel bir sorun.”<br />
Mehmet Şimşek, ayrıca Türkiye’nin sığınmacıların<br />
ülkeye adaptasyonu bakımından<br />
başarılı olması durumda, kısa vadeli ekonomik<br />
etkisi negatif olan bu sorunun, uzun vadede<br />
pozitif bir faktöre dönüşebileceğini ifade etti.<br />
Avrupalıların aksine sığınmacılar konusunda<br />
çok endişeli olmadıklarına değinen Şimşek, “Biz<br />
sığınmacıların sadece bir yük değil, bir değer<br />
olduğuna inanıyoruz çünkü her şeyden önce<br />
demografi önemli bir etken ve hayatları için<br />
kaçmak zorunda olan bu insanların çoğu kadın<br />
ve çocuklardan oluşuyor. Biz onlara iyi bir okul<br />
eğitimi, iş başı eğitimi veriyoruz ve çalışma izni<br />
tanıyoruz.” diye konuştu. Sığınmacıların ana<br />
dilinin Arapça olmasının Türkiye’nin bölge<br />
ülkeleriyle ilişkilerine olumlu yansıyacağına<br />
işaret eden Şimşek, Türkiye’nin tüm komşularıyla<br />
görüş ayrılıkları yaşansa bile iyi ilişkiler<br />
kurmak istediğini belirtti. Şimşek, bir başka<br />
soru üzerine, Türkiye ekonomisinin tüm siyasi,<br />
ekonomik ve jeopolitik sorunlara rağmen direncini<br />
koruduğunu anlatarak, şöyle devam etti:<br />
“Mali pozisyonumuz çok güçlü, yatırımcılar<br />
için cömert teşviklerimiz var. Ayrıca,<br />
ağustos ayında tasarrufları destekleyecek<br />
çok önemli bir reformu Meclis’ten geçirmeyi<br />
başardık. Çok güçlü bir Bireysel Emeklilik Sistemimiz<br />
var ve yaklaşık 6,5 milyon yeni müşteri<br />
kayıt oldu. Ayrıca, araştırma ve geliştirme<br />
reformunu Ekim 2015’te geçirdik. Bu mayıs<br />
ayında da iş gücü piyasasına yönelik reform<br />
programımızın en az yarısını tamamladık.”<br />
YAPISAL SORUNLARA<br />
YAPISAL ÇÖZÜMLER<br />
Seminerin ardından basın mensuplarının<br />
sorularını yanıtlayan Şimşek, ABD’de buluştuğu<br />
yatırımcılarla Türkiye ile ilgili birçok<br />
konuyu görüştüklerini aktardı.<br />
Türkiye’nin, yapısal sorunlarına yapısal<br />
çözümler üreterek, yapısal reformlarla çözümü<br />
noktasındaki iradesi, göç ve terör meselesinin<br />
zaman zaman gündeme gelen konular<br />
olduğunu söyleyen Şimşek, “Türkiye’nin orta<br />
vadeli hedefleri, bu hedeflerin nasıl gerçekleştirileceği<br />
hususu da konuştuğumuz konular.”<br />
ifadesini kullandı.<br />
Şimşek, yaşanan tüm olumsuzluklara<br />
rağmen Türkiye’nin önünün açık olduğunu<br />
yatırımcılara anlattıklarını bildirdi.<br />
Türkiye’nin yakın dönemde zor bir süreçten<br />
geçtiğini hatırlatan Şimşek, “Yatırımcıların<br />
temkinli yaklaşımını kısmen anlıyorum ancak<br />
bizim işimiz tabii ki Türkiye’nin<br />
temellerini daha da sağlamlaştırmak<br />
ve Türkiye’ye yatırımcı<br />
ilgisini daha da güçlü kılmak.<br />
Bu toplantıya katılan yatırımcıların<br />
sayısından ve sorularından,<br />
Türkiye’ye güçlü ilginin<br />
devam ettiğini söylemek<br />
mümkün.” değerlendirmesinde<br />
bulundu.<br />
Türk Hava Yolları (THY) Yönetim<br />
Kurulu ve İcra Komitesi<br />
Başkanı İlker Aycı,<br />
THY'nin Yeşilköy'deki<br />
Genel Müdürlük<br />
binasında, Sırbistan,<br />
Romanya, Ukrayna,<br />
Bosna Hersek, Azerbaycan<br />
ve Gürcistan'dan gelen basın<br />
mensuplarına Fetullahçı Terör<br />
Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki<br />
darbe girişiminin anlatıldığı<br />
toplantıda konuştu.<br />
Türkiye'nin 15 Temmuz'da<br />
yeni nesil terörizm dalgasıyla<br />
karşı karşıya kaldığını ifade eden<br />
Aycı, "Yeni nesil terörizm bir dini<br />
cemaatten, çıkar organizasyonundan,<br />
bir terör örgütüne doğru<br />
uzanan serüvenle Türk Silahlı<br />
Kuvvetlerini, askeriyeyi, polisimizin<br />
içini, aynı şekilde devletimizin<br />
çeşitli yönetim kademelerini, bakanlıklarımızı,<br />
yargı bürokrasisini,<br />
yargıyı, hakimlerimizi, savcılarımızı,<br />
üniversitedeki hocalarımızı,<br />
özel sektördeki çok önemli köşe<br />
başlarını, önemli meslek kuruluşlarının<br />
içerisini, özel sektör ve iş<br />
adamı kuruluşlarının içini, eğitim<br />
camiamızı, ülkedeki çok önemli<br />
Terör örgütleriyle<br />
mücadelede<br />
sağlanan başarı<br />
Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Rusya ve<br />
İsrail ile ilişkilerini yoluna koymasının yatırımcıları<br />
etkileyen faktörlerden biri olduğunu<br />
anlatarak, DAEŞ, PKK gibi terör örgütleriyle<br />
mücadelede sağlanan başarının da Türkiye’nin<br />
risk primini düşüreceğini vurguladı.<br />
IMF’nin büyüme beklentilerine de<br />
değinen Şimşek, bu sene için açıklanan yüzde<br />
3,3 büyüme tahminini gerçekçi bulduğunu<br />
belirtti. Buna karşın gelecek seneye ilişkin<br />
yüzde 3,2’lik büyüme tahmine katılmadığını<br />
kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:<br />
“Gelecek sene için biz IMF’den daha<br />
iyimseriz. Tabii gelecek sene bizim öngörümüz,<br />
özel sektör yatırımlarının biraz<br />
toparlanacağı, turizmin Rusya’yla düzelen<br />
ilişkiler çerçevesinde yeniden toparlanacağı<br />
varsayımı üzerine dayanıyor. Biraz da reform<br />
tabii. IMF’nin rakamlarının arka planını<br />
onlara sormak lazım. Bizim 2017’ye ilişkin<br />
büyüme beklentilerimiz, genel makro<br />
beklentilerimiz IMF’ye göre daha iyimser<br />
çünkü biz yapacağımız reformlarla,<br />
yakın coğrafyamızdaki ülkelerle<br />
geliştireceğimiz ilişkilerle<br />
ekonomiye<br />
yansımalarının<br />
daha iyi olacağını<br />
düşünüyoruz.”<br />
'Transitte yolcu kaybetmedik'<br />
hava trafik düzenlemelerine<br />
uyum sağlanabilmesi açısından,<br />
Türkiye çıkışlı ve Türkiye varışlı<br />
bir saat ileriye alacak. İlgili tarife<br />
düzenlemesi sonrası yapılan<br />
tarih değişikliği ve iade talepleri,<br />
yolcu biletlerindeki orijinal ücret<br />
kurallarına göre işlem görecek.<br />
STERLINDEKI DÜŞÜŞ<br />
TEDIRGINLIK YARATTI<br />
Referandumun sonrası Brexit kararı alan<br />
İngiltere’nin ekonomisi piyasalar tarafından<br />
dikkat ile takip edilmeye başlanmışken Asya<br />
piyasalarında sterlinin dolar karşısında hızlı değer<br />
kaybı piyasa aktörlerini tedirgin etti.Sterlin/<br />
dolar paritesi Asya piyasalarında sert düşüşle<br />
1,1964’ü görmesinin ardından 1,2460 seviyesinde<br />
dengelenmeye çalışırken, harekete bağlı olarak 3,6203<br />
ile yaklaşık 2 yılın en düşüğünü görmesinin ardından<br />
yüzde 1 azalışla 3,7995 seviyesinden işlem görüyor.<br />
"Danışmanlarla<br />
çalışıyoruz"<br />
Havalimanlarında teröre karşı<br />
alınan güvenlik önlemlerine<br />
ilişkin bir soruyu da cevaplayan Aycı,<br />
alınabilecek önlemlerin dünyada<br />
tartışıldığını söyledi. Aycı, terörle<br />
mücadele konusunda kendi tedbirlerini<br />
aldıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle<br />
tamamladı. "Şirket ve havalimanımız<br />
olarak, Avrupa Havacılık Emniyeti<br />
Ajansının (EASA) sivil havacılık<br />
güvenlik kuralları prosedürlerine<br />
tabiyiz ve denetleniyoruz. Hem Avrupa<br />
Sivil Havacılık hem de Uluslararası<br />
Sivil Havacılık Teşkilatı tarafından<br />
denetleniyoruz. Ayrıca kendimizi ne<br />
eksiğimiz var diye ayrıca denetletiyoruz.<br />
Danışmanlarla çalışıyoruz, güvenlik<br />
şirketlerinden istihbarat ve güvenlik için<br />
danışmanlık hizmetleri alıyoruz. "<br />
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi<br />
Başkanı İlker Aycı, "Transitte yolcu kaybetmedik.<br />
Asıl kaybettiğimiz, lokal varışlı<br />
yolcuyu bir miktar kaybettik." dedi.<br />
adreslerin köşelerini tutmuştu.<br />
İnanılmaz bir organizasyonun<br />
varlığından söz ediyoruz." diye<br />
konuştu.<br />
Aycı, Azeri bir basın mensubunun<br />
"Darbe girişimi ve terör olayları,<br />
THY'nin yolcu sayısını nasıl<br />
etkiledi?" şeklindeki sorusunu ise<br />
şöyle cevapladı:<br />
"Transitte yolcu kaybetmedik.<br />
Asıl kaybettiğimiz lokal varışlı<br />
yolcuyu bir miktar kaybettik.<br />
Bizi zorlayan da o. Tam tersi biz<br />
lokal varışlı yolcuda bir azalma<br />
olduğunda bunu telafi etmek için<br />
transite yüklendik. Bugün iş modelimizin<br />
içerisinde transit yolcu<br />
yüzde 60’a geldi. Yani yüzde 40 lokal,<br />
yüzde 60 transit yolcu oldu. Bu<br />
transit yolcu, bizim bugüne kadar<br />
hiç çalıştırmadığımız kaslarımızı,<br />
satış teşkilatı olarak çalıştırmamızı<br />
sağladı. Bugüne kadar THY<br />
transit satıyordu ama bu yaşanan<br />
süreçlerin ışığında bu kadar güçlü<br />
bir transit ağını oluşturmak ve bu<br />
kadar değişik ülkeden insanları<br />
aynı anda taşıyıp transiti artırmak<br />
konusunda satış pazarlama becerilerimizi<br />
sınırlarını yeni test ettik.<br />
Biz de bilmiyorduk."<br />
KALKINMA BANKASI YENIDEN YAPILANDIRILACAK<br />
Kalkınma Bankası, Doğu ve Güneydoğu Anadolu<br />
Bölgesinde yapılacak yatırımları destekleyecek<br />
şekilde yeniden yapılandırılacak. Orta Vadeli<br />
Program'a (2017-2019) göre, kamu yatırımları,<br />
büyümeye, bölgelerin gelişme potansiyellerini harekete<br />
geçirmeye, istihdamı ve ülke refahını artırmaya<br />
azami katkı sağlayacak alanlara yönlendirilecek.<br />
Kamu yatırımlarında, özel sektörün üretken<br />
faaliyetlerini destekleyecek nitelikteki altyapıya<br />
ağırlık verilecek. Bu kapsamda demiryolu, liman,<br />
lojistik merkezi gibi alanlar özel öneme sahip olacak.<br />
Bu yatırım harcamalarında devam eden projelerden<br />
ekonomiye kısa sürede kazandırılabilecek nitelikte<br />
olanlara öncelik verilirken, yeni projelerin başlatılmasında<br />
üretken sektörlere azami katkıyı sağlayacak<br />
projelere yönelinecek.<br />
"Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe<br />
Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi"<br />
hayata geçirilerek, bölgede yatırım, üretim ve<br />
istihdamın artırılması sağlanacak, terörün meydana<br />
getirdiği etkiler ortadan kaldırılacak. Bu kapsamda,<br />
Kalkınma Bankası, bölgede yapılacak yatırımları<br />
destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılacak.<br />
Mevcut sermaye stokundan daha etkin yararlanmak<br />
amacıyla idame-yenileme, bakım-onarım ve<br />
rehabilitasyon harcamalarına ağırlık verilecek. Kamu<br />
yatırım harcamalarında bölgesel bazda Güneydoğu<br />
Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP),<br />
Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Doğu Karadeniz<br />
Projesi (DOKAP) eylem planları kapsamındaki<br />
yatırımlara öncelik verilecek.<br />
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle<br />
yürütülenler dahil olmak üzere, kamu yatırımlarında<br />
sektörel olarak, eğitim, sağlık, içme suyu ve<br />
kanalizasyon, bilim-teknoloji, ulaştırma ve<br />
sulama sektörleri öncelikli olacak. KÖİ projelerinin<br />
planlanması, uygulanması, izlenmesi ve<br />
değerlendirilmesi süreci güçlendirilecek, kamu<br />
kurum ve kuruluşlarının kapasiteleri geliştirilecek.<br />
ALARKO<br />
CARRIER SHOP<br />
NEVŞEHIR’DE AÇILDI<br />
İklimlendirme sektörünün lider markalarından<br />
Alarko Carrier’ın Nevşehir Yetkili Satıcısı Öz<br />
Engin Doğalgaz Mühendislik, geçtiğimiz günlerde<br />
yapılan bir törenle açıldı. Açılışa, Nevşehir Belediye<br />
Başkan Yardımcısı Atilla Seçen, Alarko Carrier Grup<br />
Koordinatör Yardımcısı Haluk Ferizoğlu, Alarko<br />
Carrier Bayilik Satışları Ankara Satış Müdürü Ali İsmet<br />
Koçak, Öz Engin Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Murat Kitapçı, Şirket Müdürü Engin Bozan, Alarko<br />
Carrier satış yöneticileri ve satış temsilcileri ile çok<br />
sayıda davetli katıldı.<br />
Öz Engin Doğalgaz Mühendislik, İç Anadolu<br />
Bölgesi’nde gittikçe artan doğalgaz kullanımına<br />
paralel olarak bölge halkını, Alarko Carrier’ın yüksek<br />
teknolojili ürünleriyle buluşturmayı amaçlıyor.<br />
Türkiye genelinde yaygın ve güçlü bir satış ve<br />
servis ağına sahip olan Alarko Carrier’ın 246 bayi ve<br />
242 satış sonrası servis birimi, “yüzde yüz müşteri<br />
memnuniyeti hedefi” ile tüketicilere hizmet veriyor.<br />
JCR TÜRKIYE’NIN<br />
KREDI NOTUNU<br />
TEYIT ETTI<br />
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan<br />
Credit Rating Agency’den (JCR) yapılan yazılı açıklamada,<br />
Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “BBB-” ve<br />
not görünümünün “durağan” olarak teyit edildiği bildirildi.<br />
Asya ve Avrupa’nın arasında bulunan Türkiye’nin,<br />
Orta Doğu’da büyük bir güç ve nüfusunun neredeyse<br />
JCR Türkiye’nin<br />
kredi notunu<br />
teyit etti<br />
Uluslararası<br />
kredi derecelendirme<br />
kuruluşu Japan<br />
Credit Rating<br />
Agency (JCR),<br />
Türkiye’nin<br />
kredi notunu<br />
“BBB-” ve not<br />
görünümünü<br />
“durağan”<br />
olarak teyit etti.<br />
80 milyon olduğu belirtilen<br />
açıklamada, 2015 yılında ülkenin<br />
milli gelirinin 700 milyar dolar ve<br />
kişi başı milli gelirinin 9 bin doları<br />
aştığı ifade edildi.<br />
AÇIKLAMADA, ŞUNLAR<br />
KAYDEDILDI:<br />
“Türkiye’nin kredi notu,<br />
ülkenin AB ve İslam ülkelerine<br />
iyi ihracat yapabilmesini<br />
sağlayan Orta Doğu’daki geniş<br />
ekonomik temelleri ile şoklara<br />
karşı sağlam kamu ve bankacılık<br />
sektörü tamponları tarafından<br />
destekleniyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin kredi<br />
notu, düşük tasarruf oranı, kronik cari açık, geniş dış<br />
finansman ihtiyacı ve uluslararası finansal piyasalara<br />
bağımlılık, artan politik ve sosyal belirsizlik gibi makro<br />
ekonomik dengesizlikler tarafından kısıtlanıyor.<br />
Türkiye, yükselen politik ve sosyal belirsizlik ortamında<br />
volatil (oynak) sınır ötesi sermaye akışlarına duyarlıdır.<br />
Bununla birlikte yerli bankalar, gelişmiş ekonomilerdeki<br />
parasal gevşemeden faydalanabilir. Kamu ve bankacılık<br />
sektörünün, geçmişte inşa ettiği şoklara karşı olan<br />
tamponlarını koruması bekleniyor.”<br />
“KISA VADELI DIŞ BORÇ DENGELERINDE<br />
TÜRKIYE’NIN RISK DÜZEYI DÜŞMEKTE”<br />
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı<br />
Orhan Ökmen, Türkiye ekonomisinin ulaştığı yapısal<br />
sağlığının ve esneklik gücünün yatırım yapılabilir notlarının<br />
korunmasında ana faktörler olduğunu ifade etti.<br />
Ökmen, “Kısa vadeli dış borç dengelerinde Türkiye’nin<br />
risk düzeyi düşmektedir. Kısa vadeli dış borçların Haziran<br />
2016 sonu itibarıyla uluslararası rezervlerin altına<br />
düşmüş olması, potansiyelinin altında olmakla beraber<br />
ekonomik büyümenin pozitif alanda devam ediyor olması<br />
Türkiye’nin yatırım yapılabilir notlarının korunmasına<br />
yardımcı olan diğer temel unsurlardır.” dedi.
10<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ Gündem haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN<br />
AVRASYA TÜNELI’NDEN GEÇECEK<br />
Dünyanın en iyi mühendislik ceği öğrenildi. Erdoğan’ın tünel toplam uzunluğa sahip projenin,<br />
projeleri arasında gösterilen çıkışında açıklama yapması deniz altından geçen kısmı ise<br />
ve Asya ile Avrupa kıtalarını tüp öngörülüyor.<br />
3,4 kilometre olarak belirlendi.<br />
geçişiyle birbirine bağlayacak<br />
Trafiğin çok yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe<br />
hattında yolcu-<br />
Avrasya Tüneli, 20 Aralık’ta AVRASYA TÜNELI<br />
açılacak. Açılış öncesi projenin<br />
son durumunu inceleyecek<br />
olan Cumhurbaşkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan’ın, bugün kendi<br />
makam aracıyla tünelden geçe-<br />
Asya ile Avrupa kıtalarını<br />
tüp geçişiyle birbirine bağlayacak<br />
tünel, dünyada deniz<br />
altından en derinden geçecek<br />
tünel olacak. 14,6 kilometre<br />
luk süresini 15 dakikaya kadar<br />
indirecek proje, sahip olduğu<br />
ileri teknoloji ile bu güzergahta<br />
güvenli ve konforlu yolculuk<br />
imkanı sağlayacak.<br />
Cumhurbaşkanı<br />
Erdoğan, bugün<br />
“vizyon proje” olarak<br />
değerlendirilen Avrasya<br />
Tüneli’nden<br />
geçecek.<br />
‘Bağdat’ın açıklamaları fevkalade<br />
TEHLIKELI VE KIŞKIRTICI’<br />
Başbakan Yıldırım, Irak Başbakanı İbadi’nin ‘Türk askeri kendini piknikte sanmasın’ sözleri hakkında,<br />
“Bağdat’ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum.” dedi.<br />
Başbakan Binali Yıldırım, Başyazıcıoğlu<br />
Camisi’nde kıldığı cuma namazının<br />
ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.<br />
AK Parti’de erken seçim hazırlığı olduğu<br />
yönünde iddiaların bulunduğunun belirtilmesi<br />
üzerine Yıldırım, “Kim diyor?” diye<br />
sordu. Gazetecilerinin “kulisler” yanıtı üzerine<br />
Yıldırım, lüzumsuz işlerle uğraşılmamasını<br />
isteyerek, vatandaşın geçim derdi<br />
bulunduğunu kafaların karıştırılmaması<br />
gerektiğini söyledi. Irak Başbakanı Haydar<br />
el-İbadi’nin “Türkiye’den Irak’a asker göndermesini<br />
talep etmedik. Türk askeri orada<br />
kendini piknikte zannetmesin” dediğinin<br />
ve çatışma uyarısı yaptığının anımsatılması<br />
üzerine Yıldırım, şunları değerlendirmede<br />
bulundu:<br />
“Piknikte olduğunu kim söylüyor?<br />
Asker piknik yapar mı? Asker görev yapar.<br />
Bizim askerimiz de orada görev yapıyor.<br />
Dünyanın başının belası DAEŞ ile mücadele<br />
yapıyor. Bu mücadeleyi, Suriye’de, Irak’ta<br />
yapan sadece biz değiliz. Tüm ülkeler yapıyor.<br />
Birleşmiş Milletler yapıyor, koalisyon<br />
güçleri yapıyor, Amerika, Rusya, hep bütün<br />
60 küsur ülkeden oradan<br />
mücadele eden var.<br />
Irak’la ne fiziki ne gönül<br />
bağı olan, olmayan<br />
bir çok ülkenin orada<br />
uzmanı, askeri var, mücadeleyi<br />
insanlık adına<br />
sürdürüyor. Dolayısıyla,<br />
Bağdat’ın bu ve buna<br />
benzer açıklamalarını,<br />
fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı<br />
buluyorum. Yani<br />
bizim askerimiz oraya<br />
bugün gitmiş değil, uzun<br />
zamandan beri oradadır<br />
ve orada da çok anlamlı,<br />
çok faydalı çalışmalar<br />
yapıyor. Bizim Irak’ın<br />
Başbakan Binali Yıldırım’ın eşi Semiha<br />
Yıldırım ve kızı Büşra Yıldırım, Aile ve<br />
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan<br />
Kaya ile Saray Engelsiz Yaşam Merkezini ziyaret<br />
etti. Merkeze gelişinde kendisine çiçek<br />
veren gençlerle sohbet eden Semiha Yıldırım,<br />
ardından yetkililerden Saray Engelsiz<br />
Yaşam Merkezi hakkında bilgi aldı. Semiha<br />
toprağıyla toprak bütünlüğüyle veya Irak’a<br />
hasmane, düşmanca bir tutumumuz yok.<br />
Bölgenin huzur bulması için çatışmaların<br />
önlenmesi için sorumluluk taşıyoruz. Bağdat<br />
hükümeti, buna takılacağına yıllardır<br />
bağrında beslediği ve Türkiye’nin canını<br />
yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey<br />
varsa onu yapsın, önce onu yapsın sonra<br />
konuşsun.”<br />
“BIZ IRAK’TA NEYIN VAR OLDUĞUNU,<br />
NEYIN YOK OLDUĞUNU BILIYORUZ”<br />
Irak hükümetini neden böyle bir açıklama<br />
yaptığının sorulması ve Irak Başbakanının<br />
el-İbadi’nin “Irak’ta yabancı asker yok”<br />
sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım,<br />
ayaküstü bu tür açıklamalara girmeye<br />
gerek olmadığını söyledi.<br />
Başbakan Yıldırım, “Biz Irak’ta neyin<br />
var olduğunu, neyin yok olduğunu<br />
biliyoruz. Onun için bu lafların hiç kıymeti<br />
harbiyesi yok. Irak neden bu açıklamaları<br />
yapıyor, bunun nedenini müsaade edin de<br />
zamanı gelince söyleriz.” diye konuştu.<br />
Yıldırım, merkezde eğitim gören gençlerle<br />
sohbet etti, burada yapılan el emeği ürünleri<br />
inceledi. Bu sırada Semiha Yıldırım ile sohbet<br />
eden bir genç, “Binali Yıldırım amcaya<br />
benden selam söyleyin. Sizden bir isteğim<br />
daha var. Başbakanımıza söyleyin, ‘bu<br />
teröristlerin kökünü kazısın” temennisinde<br />
bulundu. Semiha Yıldırım da “İnşallah, sen<br />
Çeşitli programlara katılmak üzere<br />
Ordu’ya gelen Başbakan Yardımcısı<br />
ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,<br />
Ünye ilçesinde Ünye Anadolu İmam Hatip<br />
Lisesi ve Şehit Fatih Efiloğlu İlkokulu ve<br />
Ortaokulunun açılış törenine katıldı.<br />
Bu milletin en temel özelliklerinden<br />
birisinin yeri geldiği zaman “Ya Allah”<br />
diyerek ayağa kalkmak olduğunu vurgulayan<br />
Kurtulmuş,”Vatanı, milleti ve<br />
sancağı savunabilmektedir. Bu millet<br />
tarihi boyunca çeşitli badirelerden geçerek<br />
bunu ispat etmiş ve kuvvetli bir şekilde<br />
ayakta kalmayı başarabilmiş bir millettir.”<br />
diye konuştu. Kurtulmuş, bu toprakların,<br />
Anadolu toprakları ve Trakya topraklarının,<br />
maalesef yabancılar tarafından işgal<br />
edildiğini belirterek, şöyle devam etti:<br />
“Memleketin dört bir tarafında yabancılar<br />
bugün Ortadoğu’da yaptıklarının benzerini<br />
yapmaya bir asır evvel yapmaya gayret<br />
ettiler. İstediler ki savaşın mağlubu olan<br />
Osmanlı’nın topraklarını nasıl bölüp parçaladılarsa<br />
kalan Anadolu toprakları da aynı<br />
şekilde parçalansın istediler. İşgal ettiler.<br />
Çanakkale’ye geldiler. Kurtuluş Savaşı’nda<br />
ayağa kalkacak bu milletin ne kadar büyük<br />
ve kahraman olduğunu unutarak geldiler.<br />
Uçakları, gemileri vardı, orduları vardı. Bizim<br />
dedelerimizin elinde ise sadece kazma<br />
ve kürekleri vardı. Onlarda maddi zenginlik<br />
vardı ama inançları yoktu, kuvvetli bir<br />
şekilde vatana sadakatleri yoktu, millete<br />
bağlılıkları yoktu. İşte bizim atalarımız ‘Ya<br />
Allah’ diyerek ayağa kalkmasını bildi, Kurtuluş<br />
Savaşı’nda Anadolu’nun her tarafında<br />
adım adım kahramanlık destanı yazdılar<br />
ve bu ülkeyi kurtardılar. Allah hepsinden<br />
razı olsun. Bunu sağlayan şey şehitlik ruhudur,<br />
şehadet duygusudur, vatan sevgisidir<br />
ve bayrak sevgisidir.”<br />
“AYNI OYUNU 15 TEMMUZ’DA GÖRDÜK”<br />
Kurtulmuş, Türkiye’nin karşısına en<br />
son FETÖ’nün çıktığını kaydederek, şunları<br />
söyledi: “15 Temmuz akşamında bu ülkeyi<br />
“CHP, MHP GENEL BAŞKANLARIYLA<br />
BIR GÖRÜŞME YAPACAĞIZ”<br />
Yıldırım, mini anayasa için liderlerin ne<br />
zaman görüşeceğinin sorulması üzerine,<br />
komisyonun çalışmalarını bitirdiğini hatırlattı.<br />
Komisyon üyelerinin üzerine düşen<br />
görevi yaptığını dile getiren Başbakan<br />
Binali Yıldırım, “Şimdi parti genel başkanları<br />
kaldı. Önümüzdeki günlerde bu konuyu<br />
bir sonuca bağlamak için gerek Cumhuriyet<br />
Halk Partisi gerekse Milliyetçi Hareket<br />
Partisi genel başkanlarıyla bir görüşme<br />
yapacağız. Henüz daha temas kurmadık<br />
ama böyle bir düşüncemiz var. En azından<br />
bir adım atmış olalım. Bu kadar emeğin, bu<br />
kadar çalışmanın heba olmasının önüne geçelim.<br />
Ayrı ayrı olabilir. Eğer arzu ederlerse<br />
birlikte de olabilir. Ama ayrı ayrı da olması<br />
mümkündür.”<br />
“MILLETIN MAĞDURIYETI MI, YOKSA<br />
DARBECILERIN MAĞDURIYETI MI ÖNEMLI?”<br />
“FETÖ ile mücadele kapsamında, haksızlığa<br />
uğradığını iddia edenlerin başvurularına”<br />
ilişkin<br />
bir soru üzerine<br />
Yıldırım,<br />
“Burada şunu<br />
bilmenizde<br />
yarar var. İşlem<br />
yapılanların<br />
sayısından<br />
fazla başvuru<br />
var. Yani ‘ne<br />
olur ne olmaz<br />
bana da böyle<br />
bir işlem’<br />
yapılır diye<br />
tedbirli davranıp<br />
önceden<br />
başvuranlar<br />
da var.” dedi.<br />
dua et yeter ki” karşılığını verdi. Gençlerin<br />
ürettikleri eserlerden oluşan sergiyi gezen<br />
Semiha Yıldırım ve beraberindekiler, Saray<br />
Engelsiz Yaşam Merkezindekilerle hatıra<br />
fotoğrafı çektirdi. Ardından Semiha Yıldırım<br />
ve kızı Büşra Yıldırım ile Aile ve Sosyal Politikalar<br />
Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, sevgi<br />
evi ziyaretinde bulundu.<br />
“DEŞIFRE MI EDIYORLAR<br />
KENDILERINI?” SORUSU ÜZERINE<br />
YILDIRIM, ŞUNLARI KAYDETTI:<br />
“Tabii ne yaptıklarını bilmiyorum ama<br />
doğru bir iş yapmadıklarından eminim.<br />
Maalesef FETÖ, burada da bir yanıltma<br />
hareketine girmiş durumda. Ama biz, bu<br />
millete sözümüz, bu itirazları çok titiz, kılı<br />
kırk yararak değerlendireceğiz. 70 binin<br />
üzerinde itiraz var. Bunlar belirli bir zaman<br />
alacak. Mekanizması kuruldu, bakanlıklarda<br />
değerlendirme heyetleriyle bu kararları<br />
alan heyetler değiştirildi. Olur ya başka bir<br />
gözün bakmasında fayda var. Aynı arkadaşlar<br />
olsa ne değişti? Bir ay önce verdiğiniz<br />
kararları gözden geçirecek, değiştirecek<br />
yeni bir olay mı oldu? sorusu sorulabilir.<br />
Bunun için heyeti değiştirdik. Bakan yardımcılarının<br />
başkanlığında heyetler oluşturuldu.<br />
Bunlar inceleniyor, itirazlarda ortaya<br />
konan gerekçeler dikkate alınıyor. Diyor ki<br />
‘Ben ByLock’ta yoktum veya filanca yere<br />
gitmedim, gelmedim, para yatırmadım.’<br />
Bütün bunlar birer birer detayına girilmek<br />
suretiyle gözden geçirilecek ve ondan sonra<br />
da bu dosya kapanacak.<br />
Şimdi ne yazık ki Anamuhalefet Partisi<br />
Başkanı, 15 Temmuz’u bıraktı, sanki 15<br />
Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış,<br />
şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış,<br />
bedel ödememiş, bir mağdur edebiyatıdır<br />
gidiyor. Bırak kardeşim, milletin<br />
mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin<br />
mağduriyeti mi önemli? Bir şeye karar<br />
vermeniz lazım. Onun için hiç kimse çağın<br />
vebası bu terör örgütünün yaptıklarını<br />
sulandırmaya kalkmasın. Bunlar, sadece<br />
Türkiye’nin değil, dünyanın başına beladır.<br />
Bunlara öyle veya böyle destek anlamına<br />
gelecek her türlü faaliyet, her türlü<br />
açıklama bu millete zulümdür, bu millete<br />
yapılacak en büyük haksızlıktır.”<br />
Başbakan Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’dan ziyaret<br />
‘İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek’<br />
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “1 dolara ruhları satılmış askerleri de vardı ama hesap edemedikleri<br />
bu milletin cesareti, milletin kararlılığıydı. İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek.” dedi.<br />
kana bulamak, bu ülkenin geleceğini<br />
karartmak için hain bir başka çete çıktı.<br />
Burada Ünye’de de çok dolaştılar. Biliyorsunuz<br />
hepsini. Kapı kapı dolaştılar. Yüzlerinde<br />
sevimli bir maske ile ‘çocuk okutuyoruz,<br />
yurt yapıyoruz’ diyerek sizlerin de arasında<br />
dolaştılar. Aynı çetenin silahlı eşkıyaları<br />
kaldırdıkları uçak ve helikopterlerle sizin<br />
imkanlarınızla alınmış olan bu alet ve<br />
araçları kullanarak kardeşlerimizi<br />
şehit ettiler.<br />
Yine aynı hesapları vardı<br />
ancak onlar ne hesap<br />
yaparlarsa yapsınlar,<br />
onların hesabından daha<br />
kuvvetli hesap yapıcı Allah<br />
vardır. Ondan başkasına<br />
da boyun eğmeyen<br />
aziz bir millet var.”<br />
Aynı oyunu 15<br />
Temmuz’da gördüklerini<br />
dile getiren Kurtulmuş,<br />
“Uçakları ve helikopterleri<br />
vardı. 1 dolara ruhları satılmış askerleri<br />
de vardı ama hesap edemedikleri bu milletin<br />
cesareti, milletin kararlılığıydı. Hesap<br />
edemedikleri bu ülkenin başkomutanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘cesaretle yürüyün<br />
meydanlara, bu eşkıyaya geçit vermeyin’<br />
talimatıydı. Bu hesap tutmadı, tutmayacak.<br />
İnşallah bu millet daha da ileriye gidecek.”<br />
ifadesini kullandı.<br />
Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanı Özhaseki:<br />
15 milyar<br />
liralık taşınmaz<br />
devlete geçti<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet<br />
Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü’ne<br />
(FETÖ) ait okul, yurt ve vakıfların içerisinde<br />
olduğu toplam 15 milyar liralık<br />
taşınmazın devlete geçtiğini bildirdi.<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,<br />
gazete, televizyon ve haber ajanslarının<br />
Ankara temsilcileri ile İller Bankası tesislerinde<br />
bir araya geldi. Toplantının açılışında bir<br />
konuşma yapan Bakan Özhaseki, bakanlıkta<br />
resen planlama yetkisi bulunduğuna işaret<br />
ederek “Biz bu yetkiyi kullanmayacağız. Çünkü<br />
bu yetki belediyelerin, belediye meclislerinin.<br />
Asıl olan bu. Ancak birtakım yatırımlara<br />
mani olmak isteyen haksızlık yaptığına<br />
inandığımız kişiler, belediyeler, gruplar olursa,<br />
işte o zaman devreye girip bu yetkimizi<br />
kullanmak istiyoruz. Bunun dışında asla<br />
hiçbir şehrin planlarına girerek müdahalede<br />
bulunmayacağız.” diye konuştu. Özhaseki,<br />
İstanbul’daki Ihlamur Parkı’na yönelik olarak<br />
da, “12 bin metrelik bir alan. Yeşil alan olarak<br />
kullanılmış. Fakat daha sonra nasıl oluyorsa<br />
2 buçuk emsal verilmiş. İtirazları kabul ettik.<br />
Orada itiraz edenler çok doğru söylüyorlar.<br />
Yeşil alan üzerine bu kütle konamaz ve iptal<br />
ettik yine.” şeklinde konuştu.<br />
“AMACIMIZ TÜRKIYE’NIN YARISINDA<br />
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTIREBILMEK”<br />
Bu kapsamda 2012’de Kentsel Dönüşüm<br />
Yasasının yürürlüğe girdiğini aktaran<br />
Özhaseki, şöyle devam etti: “Şimdiye kadar 4<br />
yıl içerisinde, gerek riskli alan gerek kentsel<br />
dönüşüm, gelişim veya yenileme alanı<br />
dediğimiz tarihi eserlerin de yıpranmışlığı<br />
neticesinde oluşabilecek yenileme noktasındaki<br />
çalışmalar veya tek başına riskli yapı<br />
çalışmalarında istediğimiz hıza ulaşamadık.<br />
Amacımız, en az Türkiye’nin yarısında kentsel<br />
dönüşümü gerçekleştirebilmek. Bunun<br />
için de bizim birtakım tedbirlerle yeni yasalar,<br />
yönetmelikler yapmamız, işi hızlandırmamız<br />
lazım.” Özhaseki, Doğu ve Güneydoğu’da<br />
7 bölgede çalışmaların sürdüğünü, içlerinde<br />
Sur’un ayrıcalıklı olduğunu aktardı. Bakan<br />
Özhaseki, “Toplamda 7 bölgede 35 bin kadar<br />
konut yapacağız. Bütün bu terör bölgelerinde<br />
zarar ve hasar masrafı olarak karşımızda, altyapısından<br />
üstyapısına oluşabilecek rakam<br />
10 milyar lirayı buluyor ama biz vatandaşın<br />
mağduriyetini gidermek istiyoruz. Şimdiye<br />
kadar teröristlere devletin sert tokadı vurulduysa<br />
bundan sonra da şefkatli kanadının<br />
devletin orada vatandaşı sarması lazım. Bunu<br />
da yapmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.<br />
ASKERI ALANLARIN DÖNÜŞÜMÜ<br />
Özhaseki, şunları kaydetti: “Bize düşen<br />
Türkiye’de ne kadar askeri alan varsa önce<br />
tespit etmek. Sonra nasıl kullanıldığını,<br />
sonra bu alanlarda neler yapılabilir, o şehir o<br />
alanların nasıl kullanılmasını istiyor, bütün<br />
bunları tespit etmek. Sonra da koordinasyon<br />
halinde olduğumuz Maliye ve Milli Savunma<br />
Bakanlığımızla nerelere taşınacağını tespit<br />
edip, hangilerinin taşınacağını tespit edip<br />
Bakanlar Kuruluna sunmak. Toplamda 326<br />
bin 200 hektarlık askeri güvenlik bölgesi var.<br />
İstanbul’da 13 bin 100 hektar, Ankara’da 7 bin<br />
hektar civarında askeri alan var. Diğer şehirlerde<br />
biraz daha değişik oranlarda var.”<br />
FETÖ’YE AIT TAŞINMAZLAR<br />
KHK’larla Tapu Kadastro’da el konulan<br />
taşınmazların son durumlarına ilişkin bilgileri<br />
de paylaşan Özhaseki, şunları kaydetti:<br />
“Maliye hazinesine şu ana kadar 3 bin 333<br />
adet taşınmaz kaydoldu. Vakıflar Genel<br />
Müdürlüğüne de 2 bin 86 adet taşınmaz<br />
devroldu. Kanun Hükmünde Kararnameye<br />
girmeyen ola ki gözden kaçabilecek taşınmazlar<br />
bir anda yok edilmesin diye arkadaşların<br />
dikkatleri sayesinde, bin 176 adet taşınmaz<br />
yakalandı. Bütün bunlar şu anda devletin<br />
uhdesine geçmiş oldu. Ayrıca idari ve adli<br />
mercilerce de 155 bin adet taşınmaz bloke<br />
edildi. Yani MASAK’tan ve mahkemelerden<br />
taşınmazların üzerine bloke işlemi için gelen<br />
yazılar oluyor. Bütün bunların ortalama değerini<br />
arkadaşlarımız hesapladılar. Şehirlerden<br />
gelen rakamları topladığımızda FETÖ örgütüne<br />
ait yurt, okul, vakıf, gayrimenkul vesaire<br />
toplam değeri 15 milyar lira civarında.”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gülen<br />
örgütüne yönelik soruşturmada<br />
gözaltına alınan veya tutuklanan<br />
şüphelilere seslenerek “Bütün dertleri,<br />
kendi ikballeri, kendi gelecekleri ve<br />
bunun tehlikeye düşmesini önlemektir.<br />
O nedenle de buradan herkese diyorum<br />
ki herkes bildiğini anlatsın. Etkin<br />
pişmanlık hükümlerinden yararlanma<br />
imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin,<br />
bundan yararlanmanın yoluna baksın.”<br />
dedi. Bozdağ, AK Parti Kocaeli İl Başkanlığını<br />
ziyaretinde konuştu.<br />
“Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü<br />
irtibatlısı olduğu nedeniyle haklarında<br />
işlem yapılan vatandaşlarımız, onların<br />
ailelerinin daha da dikkatli olmaları<br />
lazım. Çözülmeyi önlemek, itirafçılığı engellemek<br />
için onlara karşı da bu yalanları<br />
daha fazla kullanıyorlar.” ifadelerini<br />
kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Onların derdi sizin çocuklarınızın<br />
konuşmasını engellemek. Amerika’da<br />
Avrupa’da rahatlarının, düzenlerinin<br />
bozulmasına imkan<br />
verecek yeni bilgi, belgenin<br />
ortaya çıkmasını<br />
engellemek. Bütün<br />
dertleri, kendi ikballeri,<br />
kendi gelecekleri<br />
ve bunun tehlikeye<br />
düşmesini önlemektir.<br />
O nedenle de buradan<br />
herkese diyorum<br />
ki herkes bildiğini<br />
anlatsın. Etkin pişmanlık<br />
hükümlerinden<br />
yararlanma imkânı<br />
var, bunu elinin tersiyle<br />
itmesin, bundan<br />
yararlanmanın yoluna<br />
baksın. FETÖ’nün<br />
peşine gitmesin, herkes kendi kararını<br />
kendi versin, kendi göbeğini kendi<br />
kessin. Kendi geleceği hakkındaki kararı<br />
kendileri versin ki bu çok çok önemli<br />
ama maalesef bunu yapıyorlar.”<br />
“FETÖ DEVLETLE VATANDAŞ ARASINA<br />
FITNE SOKTU”<br />
“Fetullahçı Terör Örgütü, maalesef<br />
toplumumuzu böldü, aileleri böldü.<br />
Karıyla koca arasına fitne soktu, ana babayla<br />
evlat arasına fitne soktu, devletle<br />
vatandaş arasına fitne soktu, herkesi<br />
birbirinden ayırdı, birbirinin karşısına<br />
dikti” diyen Bozdağ, şöyle devam etti:<br />
“Her devlet çalıştırdığı insanlardan<br />
yüksek sadakat bekleme hakkına sahiptir.<br />
Yüksek sadakati olan kişileri kamuda<br />
istihdam etmek devletlerin hakkıdır.<br />
Sadakatinden şüphe ettiği kişileri kamudan<br />
ayıklamak da devletin hakkıdır.<br />
Hiçbir hukuk devletine hiçbir kimse sadakatinden<br />
şüphe duyduğu kişileri çalıştırmaya<br />
mecbursun diyemez. Böyle bir<br />
Gündem<br />
hakkı yoktur. Amerika’da, Almanya’da,<br />
Fransa’da terör örgütü üyesi olduğu<br />
bilinen veya bir terör örgütüyle iltisaklı<br />
veya irtibatlı olduğu değerlendirilen birini<br />
kamuda çalıştırıyorlar mı, çalıştırırlar<br />
mı? ‘Siz bunları çalıştıracaksınız’ diye<br />
onları zorlayabilir misiniz? Zorlayamazsınız.<br />
Dünyanın hiçbir devletini de hiç<br />
kimse buna icbar edemez. Devletler bu<br />
konuda kimi reflekslerini ortaya koyarlar.<br />
Anayasal düzeni korumak, devletin<br />
huzur ve bekasını korumak, demokratik<br />
değerleri korumak adına bütün devletler<br />
bu anlamda gerekli adımları atabilirler.”<br />
Hükümetin büyük samimiyetle<br />
çalıştığını ama yeni propagandalar yapıldığına<br />
işaret eden Bozdağ, “Özellikle<br />
FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsünün<br />
başarısız olmasının yarattığı korku ve<br />
panik eşiğini geçtikten sonra yeniden<br />
yalanlara, iftiralara, kara propagandalara,<br />
algı operasyonlarına başladılar.<br />
Bunları daha çok göreceksiniz. Fetullah<br />
Gülen 20 yalan söylüyor 20’si de yalan<br />
olduğu gün gibi çıkıyor ortaya ama<br />
21’inci yalana inanıyor insanlar. 20<br />
tanesi yalan çıktı, neden 21’incisine<br />
de inanıyorsunuz? Yalan çıkmasında<br />
da bir hikmet arıyorlar anlaşılan.<br />
Doğru çıkmasında zaten hikmete<br />
gerek yok, doğru çıktı diye tasdik ediyorlar<br />
ama şimdiye kadar bu kişinin<br />
söylediklerinden doğru çıkan tek bir<br />
şey yok.” şeklinde konuştu.<br />
Bekir Bozdağ, Türkiye’de Fethullan<br />
Gülen ve örgütünün tehlikesini<br />
ilk fark eden liderin Cumhurbaşkanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan olduğuna<br />
vurgu yaptı.<br />
“Sosyal demokrat geçinenler,<br />
başka kişiler var, geçmişte bunlarla<br />
mücadele ettiğini söyleyenler var.<br />
haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Bozdağ: Etkin pişmanlıktan<br />
yararlanma imkânı var<br />
Adalet Bakanı Bozdağ, Gülen örgütüne yönelik soruşturmanın şüphelilerine seslenerek “Herkes bildiğini<br />
anlatsın. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkânı var, bunu elinin tersiyle itmesin” dedi.<br />
TSK açıkladı!<br />
374 PKK’lı öldürüldü<br />
HAİNE GEÇİT YOK!<br />
Türk Silahlı Kuvvetleri, Hakkari genelinde<br />
toplam 374 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.<br />
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Çukurca’da<br />
4 Ekim 2016 tarihinde başlayan Şehit Piyade<br />
Astsubay Kıdemli Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu’nda<br />
30 Ağustos 2016’dan bu yana<br />
toplam 254, Hakkari genelinde ise toplam 374<br />
teröristin öldürüldüğünü açıkladı.<br />
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan yazılı<br />
açıklamada, “6 Ekim 2016 tarihinde Üzümcü<br />
Jandarma Karakolu’na bir terörist, 7 Ekim<br />
2016 tarihinde diğer bir jandarma karakoluna<br />
bir olmak üzere toplam iki terörist teslim<br />
olmuştur. 6 Ekim 2016 tarihinde Çukurca<br />
Çilekli Tepe’den gece sızarak Gerdi Tepe’ye<br />
el atan Dağ ve Komando Tugayı Komutanlığı<br />
unsurları teröristlere ait bir Doçka silahını ele<br />
geçirmiştir. 7 Ekim 2016 gecesi saat 01.15’te<br />
çıkan çatışmada kaçmaya çalışan 5 terörist,<br />
silahlı İHA Bayraktar’la yapılan atış sonucu<br />
Kovan Tepe bölgesinde etkisiz hale getirilmiştir.<br />
Operasyonların devamında Çukurca<br />
Uzundere Gerki Tepe’de ele geçen malzemeler;<br />
1 adet Doçka, 1 adet RPG-7, 1 adet Ak-47,<br />
167 adet Doçka mühimmatı, 6 adet anti tank<br />
roket mühimmatı, 12 adet sevk fişeği, 10 adet<br />
el bombası, 138 adet keleş mühimmatı, 8 adet<br />
AK-47 şarjörü, 2 adet gündüz görüş dürbünü,<br />
1 adet gece görüş dürbünü ve giyim malzemesi”<br />
denildi.<br />
Açıklama şöyle devam etti: “Çukurca operasyon<br />
bölgesinde icra edilen hava harekatında<br />
BTÖ açısından çok önemli olan Zengil<br />
Tepe’de 2 terörist etkisiz hale getirilmiştir.<br />
Hemen ardından Accuracy nişancısı atışı ile<br />
Zengil Tepe’de 1 terörist daha etkisiz hale<br />
getirilmiştir. Çukurca Çilekli Tepe’de iki dün<br />
ve bugün çıkan çatışmada öldürülen ancak<br />
kayda girmeyen 5 teröriste ait ceset, bugün<br />
1’nci Komando Tugay unsurlarınca arazide<br />
bulunmuştur. Şehit Piyade Astsubay Kıdemli<br />
Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu’nda etkisiz<br />
hale getirilen terörist sayısı toplam 21 oldu.<br />
30 Ağustos 2016’dan bu yana Çukurca’da<br />
toplam 254; Hakkari genelinde toplam 374<br />
terörist etkisiz hale getirildi.”<br />
Bunların hepsi FETÖ diye esasında<br />
namaz kılana karşı duranlardır veya<br />
mütedeyyin insanlara karşı tavır<br />
takınanlardır veya eşi başörtülü olana<br />
tavır takınan, bunu tehlike gören, bunu<br />
FETÖ’cü zannedenlerdir.” diyen Bozdağ,<br />
“FETÖ’nün devlet için oluşturduğu tehlike<br />
ve tehdidin bunun dışında olduğuna<br />
dair onların hiçbirisinin bulgusu, ilgisi,<br />
değerlendirmesi yok. Bu anlamda ilk<br />
değerlendirmeyi Türkiye Cumhurbaşkanı<br />
liderimiz Sayın Recep Tayyip<br />
Erdoğan yapmıştır. Geçmişte FETÖ’cü<br />
diye mütedeyyin olan herkesi ordudan,<br />
şuradan buradan ayıkladılar ve onların<br />
çöreklenmesine kapı araladılar, şimdi<br />
konuşuyorlar. Ne yaptınız? 40 senedir<br />
AK Parti mi vardı? 40 senede hangi<br />
partiler gelip geçti kimle mücadele yaptı,<br />
sıfır. Herkes gönüllerini kazanmak için<br />
yarıştı. İlk defa bu konuda tavır koyan<br />
Sayın Cumhurbaşkanımız, parti olarak<br />
da AK Parti olmuştur.”<br />
“AK PARTI BU KONUDA ADI GIBI AKTIR,<br />
AK OLMAYA DEVAM EDECEKTIR”<br />
Bu konuda kendi içerisinde ayıklamayı<br />
yapabilen, yapmış olan tek partinin<br />
AK Parti olduğunu belirten Bozdağ,<br />
2011 seçimlerinde milletvekili listeleri<br />
yapılırken bu konunun çok net şekilde<br />
ele alındığını ve partiye sızmaların<br />
önüne geçildiğini kaydetti. Bazı kriptolar<br />
çıktığını ama onların o vasfı bilinmeyen<br />
kişiler olduğunu dile getiren Bozdağ,<br />
“Çünkü AK Parti 2011 seçimlerinde bu<br />
konuda tedbir almıştı. 2014 belediye seçimlerinde<br />
bütün teşkilatlarda belediye<br />
başkan ve belediye meclis üyelerini kılı<br />
kırk yararcasına biz çalışma yaptık hatta<br />
ilan ettiğimiz adayları değiştirdik. Bütün<br />
Türkiye buna şahit.” dedi.<br />
CHP terör saldırısında hayatını<br />
kaybeden üyelerini unutmadı<br />
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli<br />
Ağbaba, Ankara Tren Garı önündeki<br />
terör saldırısında hayatını kaybeden<br />
partili üyelerin anısına kitap ve belgesel<br />
hazırladıklarını belirterek, “Kitabın<br />
satışından elde edilecek gelirlerin tamamı,<br />
10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin<br />
Malatya’daki ailelerine ve Malatya Gençlik<br />
Kollarına bağışlanacak.” dedi.<br />
Ağbaba, parti genel merkezinde<br />
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba,<br />
Ankara Tren Garı önünde meydana<br />
gelen terör saldırısında hayatını<br />
kaybeden partili üyelerin anısına kitap<br />
ve belgesel hazırlandığını bildirdi<br />
düzenlediği basın toplantısında, partilerince<br />
Ankara Tren Garı önünde meydana<br />
gelen terör saldırısında hayatını<br />
Lindsay Lohan, mülteci<br />
çocukları ziyaret etti<br />
ABD’li oyuncu, şarkıcısı ve<br />
söz yazarı Lindsay Lohan, 2.<br />
Sultanbeyli Kitap Fuarı’nda aldığı<br />
kitapları, mülteci çocuklara<br />
hediye etti.<br />
Sultanbeyli Belediyesi’nden yapılan<br />
açıklamaya göre, 2. Sultanbeyli<br />
Kitap Fuarı’nı gezen sanatçı,<br />
mülteci çocuklar için kitap aldı.<br />
Daha sonra ilçede faaliyet<br />
gösteren Mültecilerle Dayanışma<br />
Derneği’ni (Mülteci-Der) ziyaret<br />
eden sanatçı, sağlık merkezindeki<br />
doktorlarla sohbet etti.<br />
Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’in<br />
de eşlik ettiği sanatçı, ziyaretinde<br />
doktor önlüğü giyerek, aldığı<br />
kitapları mülteci çocuklara hediye<br />
etti. Lohan, sohbet ettiği aileler ve<br />
çocuklarla yakından ilgilendi.<br />
Kendisine ait İngilizce Kur’an-ı<br />
Kerim’in İtalya’da kaybettiğini<br />
anlatan sanatçıya, Sultanbeyli<br />
Belediye Başkanı Hüseyin Keskin,<br />
kaybeden partili üyelerin anısına hazırlanan<br />
belgesel ve kitabın tanıtımını yaptı.<br />
Ağbaba, partili üyelerin anısına “Bizim<br />
Çocuklar” adlı kitap ile “Baba ben de gideyim<br />
mi?” isimli belgesel hazırladıklarını<br />
bildirdi. Veli Ağbaba, 10 Ekim Pazartesi<br />
günü parti genel merkezinde CHP Genel<br />
Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu’nun da katılacağı<br />
programla belgeselin gösteriminin<br />
yapılacağını duyurdu.<br />
2. Sultanbeyli<br />
Kitap Fuarı’nı<br />
gezen ünlü yıldız,<br />
mülteci çocuklar<br />
için kitap aldı<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı yayını<br />
İngilizce Kur’an-ı Kerim<br />
armağan etti.<br />
Türkiye ziyaretinden çeşitli<br />
fotoğrafları da sosyal medyadaki<br />
takipçileriyle paylaşan ünlü<br />
yıldız, son olarak Suriyeli Hüseyin<br />
ailesinin kızıyla çektiği fotoğrafı,<br />
“Küçük prensesin ve ailesiyle yeni<br />
evlerinde yeniden bir araya geldik.<br />
Sultanbeyli İstanbul. Dünya 5’ten<br />
büyüktür.” mesajıyla paylaştı.<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
11<br />
NATO Lokantası’nda<br />
bir öğle yemeği<br />
Halil İbrahim İZGİ<br />
ARTI +GÜNDEM<br />
halilibrahimizgi@yenibirlikgazetesi.com<br />
1952’den bu<br />
yana köprünün<br />
altından çok sular<br />
aktı. NATO üyeleri<br />
arttı. Ortada<br />
Sovyetler Birliği<br />
kalmadı, tarihe<br />
gömüldü. NATO ve<br />
NATO Lokantası<br />
ise devam ediyor.<br />
Bir zamanlar<br />
ABD askeri<br />
varlığının getirdiği<br />
hareketliliğe atıf<br />
yapan ekonomik<br />
düzen yerini<br />
yeni gerçeklere<br />
bırakıyor.<br />
Öğle yemeği çalışma hayatının<br />
önemli ritüellerinden biridir. Öğle<br />
yemeğine çıkmamak yoğunluk<br />
belirtisidir mesela. Öğle yemeği için<br />
birisiyle sözleştiğinizde ona kıymet verdiğinizi<br />
gösterirsiniz. Akşam yemekleri öyle<br />
değildir. Akşam yemekleri iş dünyası için<br />
sosyalleşmenin mekanıdır. Öğle yemekleri<br />
ise sosyal çevrenizde olan kişilerle özel<br />
zaman geçirmek içindir. O yemekte hem<br />
günün stresinde sıyrılır hem de neredeyse<br />
günü ikiye bölecek bir bıçak gibi kullanırsınız.<br />
Zaman sınırlıdır ve her şey özetlenir.<br />
Önem sırasına göre seçilir. Güzel bir öğle<br />
yemeği hayatı güzelleştirir.<br />
Nerede yenir bu öğle yemeği diye soracak<br />
olursanız bir numaralı adres esnaf<br />
lokantalarıdır. Esnaf lokantaları yemeğin<br />
güzel olduğu, fiyatların makul olduğu,<br />
esnaflık ruhunun gözlendiği mekanlardır.<br />
İşyerine sefer tası ile yemek getirmeyenlerin<br />
veya ne bileyim plazada çalışmayanların<br />
tercihidir genellikle. İçlerinde isimleri<br />
öne çıkanlar olduğu gibi henüz üne kavuşmamış<br />
olanları<br />
da vardır. Üne<br />
kavuşup da henüz<br />
kavuşamadıklarımdan<br />
biri NATO<br />
Lokantası’ydı.<br />
Karaköy’deki bu<br />
lokanta 1952<br />
yılında açılmış.<br />
Türkiye’nin NA-<br />
TO’ya girdiği yıl<br />
yani. O zamanlar<br />
NATO’ya üye<br />
olmak Sovyet<br />
tehdidinin önünde<br />
bir setmiş.<br />
1952’den bu<br />
yana köprünün<br />
altından çok<br />
sular aktı. NATO<br />
üyeleri arttı.<br />
Ortada Sovyetler<br />
Birliği kalmadı,<br />
tarihe gömüldü.<br />
NATO ve NATO<br />
Lokantası ise<br />
devam ediyor.<br />
Bir zamanlar<br />
ABD askeri varlığının<br />
getirdiği<br />
hareketliliğe atıf<br />
yapan ekonomik<br />
düzen yerini<br />
yeni gerçeklere<br />
bırakıyor. Mesela<br />
Karaköy’deki<br />
İstanbul Menkul<br />
Kıymetler Borsası,<br />
İstinye’ye<br />
taşındı. Tıpkı<br />
Tepebaşı’ndaki<br />
ABD Konsolosluğu<br />
gibi.<br />
Peki o zaman<br />
nedir bu<br />
NATO Lokantası<br />
muhabbeti diye<br />
soracak olursanız hemen söyleyeyim. Lokanta<br />
bize ABD ile olan tarihi bağlarımızın<br />
halktaki yansımasını gösterdiği kadar,<br />
bunun ABD yönetimleri tarafından nasıl<br />
çarçur edildiğini de izah ediyor. NATO<br />
bugün Türkiye’nin müttefiki olarak değil,<br />
Türkiye’nin arkasından iş çeviren bir güç<br />
olarak algılanıyor.<br />
Türkiye’nin öncelikleri farklılaştı.<br />
Lokantaların isimleri artık uluslararası<br />
ittifaklara atıf yapmıyor. NATO Lokantası’nın<br />
yakınlarındaki Tophane’de kurulan<br />
Amerikan Pazarı’nın yerinde de yeller<br />
esiyor.<br />
Tarih önemli bir viraja girerken NATO<br />
Lokantası yıllar önce olduğu gibi bir<br />
esnaf lokantası olarak hizmet vermeye<br />
devam ediyor. NATO yöneticilerine,<br />
sözde müttefiklerime tavsiyem İstanbul’a<br />
geldiklerinde yollarını NATO Lokantası’na<br />
düşürmeleri. Orada yiyecekleri bir<br />
öğle yemeği Türkiye’yi, ilişki biçimlerini,<br />
tarihi okuyuş biçimimizi ve daha birçok<br />
şeyi açıklayabilir. Uyduruk danışmanların<br />
ağzının içine bakacaklarına, gitsinler<br />
Karaköy’e NATO Lokantası’nda güzel bir<br />
öğle yemeği yesinler.<br />
Yazının başında demiştik. Öğle yemeği<br />
tanışık olduğunuz kişilerle yenir diye.<br />
Oradan daha uygun bir mekan bulacağınızı<br />
sanmıyorum. İncirlik’i ziyarete<br />
gelen Alman parlamenterlere de NATO<br />
Lokantası’nda Türk yemeklerini tecrübe<br />
etmelerini öneririm. Almanya’da gördüklerinden<br />
farklı olarak Türkiye sadece<br />
döner memleketi değildir. Esnaf lokantası<br />
işte bunu da bedava danışmanlık vererek<br />
kalıcı bir şekilde öğretebilir. Aynı lezzeti<br />
paylaşmak aynı dili konuşmamıza yardımcı<br />
olabilir. Denemekten zarar çıkmaz,<br />
ne dersiniz?
12<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ Dünya haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Dövülen imam,<br />
savunulan şort<br />
Zeynep BAYRAMOĞLU<br />
+ARTI<br />
GÜNDEM<br />
Bir Müslüman<br />
olarak din görevlimin<br />
uğradığı<br />
saldırıyı tekfir<br />
ederken giyim<br />
kuşam savunması<br />
yapmak zorunda<br />
mıyım? Benim<br />
şort giyenle, mini<br />
etek giyenle bir<br />
derdim yok ki.<br />
Kendimizi ifade<br />
etmek için sürekli<br />
“ona da karşıyız”<br />
savunması yapmak<br />
bizim kaderimiz<br />
mi?<br />
İmam, genel anlamıyla önder, devlet<br />
adamı, lider, mezhep kurucusu, cemaate<br />
namaz kıldıran kişi anlamına gelir.<br />
Hz. Muhammed (s.a.v)in makamlarından<br />
biridir. Her ne kadar modern sistem içinde<br />
sadece namaza önderlik eden kişi olarak<br />
görülse de, asıl anlamı bunun ötesindedir.<br />
Bir çeşit otoritedir, imamlık makamı.<br />
İmam karakteri deyince aklıma ne<br />
geliyor? Bu soruyu sordum kendime.<br />
İşte cevaplar…<br />
*İmamlar ahlak yoksunudur. Yakın<br />
dönem tarihini anlatan veya son dönemde<br />
çekilmiş filmleri bir düşünün. İmam,<br />
kadınları kapı deliğinden izler, aldığı dini<br />
eğitim nedeniyle bastırdığı (ki aldığı dini<br />
eğitim bunu bastırmak üzerinedir, öyle<br />
düşünmeniz istenir) doğal güdülerini kontrol<br />
etmekten yoksundur. Sürekli takiye<br />
yapar. Söyledikleri ile eylemleri birbirine<br />
terstir. Dini ilmi üfürükçülük ve cincilik ile<br />
sınırlıdır. Paracıdır, gözü açtır. Genelde<br />
çirkindir. İllaki<br />
sakallıdır ama<br />
o sakal, karakteri<br />
daha da<br />
itici göstermeye<br />
hizmet eden<br />
bir sakaldır.<br />
(Bu durumun<br />
istisnaları var.<br />
Onlardan biri,<br />
ATV ekranlarında<br />
yayınlanan<br />
senaryosunu<br />
Eda Tezcan’ın<br />
yazdığı Diğer<br />
Yarım dizisindeki<br />
İmam Sabri<br />
karakteriydi.<br />
Mahallemdeki<br />
caminin<br />
imamı olsa, beş<br />
vakit namazı<br />
camide cemaatle<br />
kılmak<br />
isteyeceğim bir<br />
karakterdi. Bu<br />
vesile ile tekrar<br />
teşekkür ederim<br />
Eda’ya.)<br />
*Fıkralarda<br />
yüz kızartıcı<br />
işlerin failidir.<br />
Tahkir edilir.<br />
*Son olarak<br />
siyaset…<br />
Türkiye Cumhuriyeti’ni<br />
işgal etmek<br />
isteyen, vatandaşlarına<br />
kurşun sıkan<br />
hain kalkışmanın baş aktörleridir<br />
sözüm ona “imamlar”.<br />
İşte zihnimizdeki imam kodları bunlar.<br />
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız,<br />
imamlar artık kendilerini tanıtırken<br />
“imam” demeye utanıyor demişti.<br />
Özenle kullanmamız gereken bu kavramı<br />
nasıl bir hale getirdiğimizi farkında<br />
mıyız?<br />
15 Temmuz gecesi sala okurken<br />
şiddet gören, saldırıya uğrayan<br />
60 din görevlisi var. Diyanet İşleri<br />
Başkanı Sayın Mehmet Görmez bu<br />
kişilerle geçtiğimiz günlerde bir<br />
araya geldi ve onlardan 15 Temmuz<br />
gecesini dinledi. O gece saldırıya<br />
uğrayan imam ve müezzinlerin ortak<br />
şikayetleri, saldırıları gerçekleştiren<br />
kişilerle ilgili savcılığa başvurmuş<br />
ancak sonuç alamamış olmaları.<br />
Saldırganlar ifadeleri alındıktan<br />
sonra serbest bırakılmışlar.<br />
Kamuoyunun en çok bildiği İzmir’deki<br />
olayı düşünelim. İzmir Narlıdere Kutlu<br />
Yalvaç Camisi müezzininin darp edilmesini<br />
hepimiz izlemedik mi? İfade değil, net<br />
görüntülerden bahsediyorum. Her şey<br />
açık ve net görülmüyor muydu kayıtlarda?<br />
Peki bu saldırı neye ve kime<br />
yapıldı? Kutsal bir mekana, bir din<br />
görevlisine, bir devlet memuruna,<br />
15 Temmuz işgal girişimine karşı<br />
okunan selaya, kamu malına…<br />
Peki biz neyi tartıştık? İstanbul’da şort<br />
giydiği için bir meczup tarafından şiddete<br />
uğrayan kadını. (Geçmiş olsun. Utanç<br />
verici bir olaydı)<br />
Tartışmayalım mı? Tartışalım.<br />
Gündem yapmayalım mı? Yapalım.<br />
Herkes giyim kuşamında özgür. Ama<br />
neden bir imamın uğradığı saldırıyı<br />
gündeme getirirken, bu saldırıyı tekrar<br />
hatırlatmak zorundayız?<br />
Bir Müslüman olarak din görevlimin<br />
uğradığı saldırıyı tekfir ederken giyim kuşam<br />
savunması yapmak zorunda mıyım?<br />
Benim şort giyenle, mini etek giyenle bir<br />
derdim yok ki.<br />
Kendimizi ifade etmek için sürekli<br />
“ona da karşıyız” savunması yapmak<br />
bizim kaderimiz mi?<br />
6<br />
Ekim 2016 İstanbul Yenibosna<br />
Motosikletli Terör Eylemi..<br />
PKK’nın bu eylemde bir kez<br />
daha sembol ve ardışık gün hastalığıyla<br />
hareket ettiği görülüyor.<br />
6-8 Ekim 2014 Ayn el Arap (Arap<br />
Pınarı-Kobani) olaylarının yıldönümünde<br />
gerçekleştirilmiş<br />
olması dikkat çekiyor.<br />
Yenibosna 75nci Yıl<br />
karakolunun 4 yıl önce<br />
hedef alınmış (8 Aralık<br />
2012) olması da anlam<br />
taşıyor. Hatta durum, bir<br />
başka tarafıyla Gaziantep<br />
saldırısına atıfta<br />
bulunmayı gerekli kılıyor.<br />
İhalesi IŞİD (DAİŞ-İL-<br />
TÖ)’te kalan, ama<br />
ilginç bir şekilde PKK<br />
ve FETÖ’nün hedef ve<br />
amaçlarına hizmet eden,<br />
PKK’ya müzahir yapılar<br />
tarafından istismar ve<br />
provoke edilen, etnik kırılganlık – çatışma<br />
arzulayan 20 Ağustos’ta Gaziantep<br />
bombalı saldırısı da, benzer şekilde 4<br />
yıl önce bir bayram gününde gerçekleştirilen<br />
(10 şehit 66 yaralı) Şehitkamil<br />
saldırısının 4 yıllık zaman aralığıyla<br />
örtüşüyor.<br />
PKK’nın ‘sözde’ elebaşlarından<br />
Cemil Bayık’ın metropol saldırıları<br />
yapacakları beyanından sonra yaşanan<br />
sürecin bir parçası olmasıyla dikkat<br />
çekiyor. Motosiklet, Türkiye için yeni<br />
bir metot. Ancak uzun zamandan beri<br />
Irak’ta ve Suriye’de görülüyor. Irak’ta<br />
ortaya çıktı. Eylem bölgesine sızma,<br />
dikkat çekmeme, kontrol noktalarından<br />
kurtulma, esnek ve hızlı hareket etme<br />
+ ARTI<br />
STRATEJİ<br />
Türkiye’den Yunanistan adalarına<br />
günde 100 ila 120 göçmenin geçtiği<br />
belirtiliyor. 60 bin göçmene evsahipliği<br />
yapan Yunanistan’da çok sayıda Iraklı<br />
yKürt de mahsur kalmış durumda.<br />
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek<br />
Komiserliği (UNHCR) yetkilileri, Yunanistan’daki<br />
göçmen kamplarının yaşam<br />
koşulları açısından kötü olduğunu, 2 bin<br />
kişilik bir kampta 5 bin kişinin kaldığını<br />
ifade ediyor. Resmi verilere göre bu yılın<br />
başından 5 Eylül tarihine kadar Midilli<br />
(Lesbos) Adası’na ulaşan göçmen sayısı<br />
93 bin 703. Yunan adalarındaki üç büyük<br />
kampın en büyüğü Moria. Avrupa Birliği<br />
(AB) tarafından kaynak sağlanan kampta,<br />
göçmenlerin durumu değerlendirilip, kabulü<br />
ya da sınırdışı edilmeleri kararlaştırılıyor.<br />
Kararı beklemeden gitmek isteyenler<br />
çok ama çabaları sonuç vermiyor. Süleymaniyeli<br />
göçmen Alan, bir süre Finlandiya’da<br />
Abdullah AĞAR<br />
DOĞRUSAL OLMAYAN SAVAŞ<br />
gibi avantajlarından yararlanmak üzere<br />
tercih edilmiş.<br />
Kullanılan patlayıcılar profesyonel.<br />
Yakın dönemde alışagelen<br />
tonajlı ve yüzlerce kiloluk<br />
amonyum nitrat ya da<br />
abdullahagar@gmail.com<br />
potasyum nitrat gibi gübre<br />
türevli patlayıcılardan<br />
farklı. Nitelikli patlayıcı.<br />
Tahrip etkisinin yüksekliği<br />
bunu ispatlıyor. Plastik<br />
patlayıcı (c-3, c-4, c-6),<br />
RDX, A4 ya da TNT cinsi.<br />
Yenibosna teröristinin,<br />
benzer eylemler yapmak<br />
üzere Adana ve İzmir’de<br />
yakalanan PKK’larla eş<br />
güdümlü ve eş zamanlı<br />
hareket ettiği görülüyor.<br />
Patlayıcı yükleri de<br />
benzer.<br />
4 gün önce Adana’da hava alanı,<br />
kaymakamlık, adliye binası ve bazı<br />
polis merkezlerine eş zamanlı bombalı<br />
saldırı düzenlemeye hazırlanan 5 kişi<br />
yakalanmıştı. Hurda deposunda arama<br />
yapan güvenlik güçleri 21 kilo TNT, 1<br />
kilo C4, taarruz tipi 2 el bombası ve çok<br />
sayıda ateşleme fünyesi ele geçirmişti.<br />
İzmir’de ise 3 gün önce Aliağa<br />
Petkim rafinerisine eylem yapmaya<br />
hazırlanan ve eylem yapmak için kırsaldan<br />
İzmir’e bir terörist yakalanmış, ikisi<br />
kaçmıştı. Bu kişiyle birlikte 440 gram<br />
A4 tipi bomba olan 3 kilo patlayıcı ele<br />
geçmişti.<br />
PKK, sivil halkı hedef alan bu tür<br />
yaşadığını, şimdi tekrar bu ülkeye gitmek<br />
istediğini anlattı. Ancak o da binlerce kişi<br />
gibi Midilli adasında mahsur durumda. İki<br />
günde bir Atina’ya giden vapura binmek<br />
için Midilli Limanı’na giden Alan ve<br />
arkadaşları, güvenlik güçlerinin engeliyle<br />
karşılaşıyor. Midilli’ye gelen bazı göçmenler,<br />
“partiler arası çekişme” ve “adaletsizlik”<br />
sebebiyle bu yola düştüklerini söylüyor.<br />
AB’DEN 800 MILYON EURO<br />
Başkent Atina ve çevresinde 15 kamp<br />
bulunuyor. Bu kamplardan bazıları AB’nin<br />
Yunanistan’a desteğiyle kuruldu. Yunan<br />
Hükümeti aile reisine aylık 90 euro, çocuk<br />
ve kadınlara da 40 euro ödüyor.<br />
Fransa Başbakanı Valls, Türkiye’nin<br />
Avrupa Birliği üyeliği ile<br />
ilgili ikiyüzlü tutumdan vazgeçilmesi<br />
gerektiği söyledi. Paris’teki<br />
Jacques Delors Enstitüsünde Avrupa<br />
konulu bir toplantıda konuşan<br />
Fransa Başbakanı Manuel Valls,<br />
Türkiye ile AB arasında yürütülen<br />
müzakerelere değindi. AB’nin<br />
genişlemesinin belli sınırları olması<br />
gerektiğini savunan Valls, “Türkiye’nin<br />
üyeliği konusunda ikiyüzlü<br />
bir tutumdan vazgeçilip bu konuda<br />
gerçek bir tartışmanın yapılması<br />
terör saldırılarını kendisi üstlenmiyor.<br />
TAK’a havale ediyor.<br />
BU TÜR EYLEMLERDEN<br />
AMAÇLARI:<br />
n Toplumda kırılganlık<br />
ve ayrışmayı derinleştirme<br />
isteği.<br />
n Aklın devreden çıkartılması,<br />
toplumda duygusal<br />
travmaların egemen<br />
olması<br />
n Toplumda korku<br />
endişe kaygı ve gelecek<br />
belirsizliği yaratma isteği.<br />
n Öfke hırs nefret ve<br />
eylemin ürediği zannedilen<br />
toplumsal tabana karşı saldırma<br />
ve yok etme isteği.<br />
n Son dönemde verdiği<br />
dağ kadrosu kayıplarının<br />
hırsı, tabanına gönderme.<br />
Varlık iddiası, güç ve<br />
etkisinin merkezindeki<br />
dağ kadrosu teröristlerden<br />
sadece Hakkari bölgesinde<br />
348’ini kaybetti. Yaralıları<br />
başının belası. Morali çok bozuk.<br />
n Varlık ve güç iddiasını devam<br />
ettirmek istiyor.<br />
n Bölge insanına güç gösterisi<br />
yapıyor.<br />
n Bölgede üzerinde oluşan baskıyı<br />
azaltmak ve artmasına engel olmaya<br />
çalışıyor. Terörü satha yaymak istiyor.<br />
n Musul ve Suriye gündeminde<br />
konsantrasyon dağıtma.<br />
AB’nin Yunanistan’a yaptığı yardımın<br />
2018 sonuna kadar 800 milyon euroyu<br />
bulması bekleniyor. Kamplarda üç öğün<br />
yemek veriliyor ancak göçmenler aynı<br />
yemekleri yemekten bıktıklarını söylüyor.<br />
Bazı sivil toplum kuruluşları, boş binaları<br />
kampa çevirerek göçmenlerin burada kalmasını<br />
sağlıyor. Ülkede yaşanan mali kriz<br />
sonrası boşaltılan okul ve otel binaları, bu<br />
amaçla kullanılıyor. 3 yıldır eğitim verilmeyen<br />
bir okulun dersliğinde 19 kişi kalıyor.<br />
UYUŞTURUCU KULLANIMI HAT SAFHADA<br />
Birçok göçmen hem kendilerinin hem<br />
de çocuklarının geleceğinden endişeli.<br />
Çünkü bazı kamplarda uyuşurucu madde<br />
Aynı FETÖ<br />
darbe girişimde<br />
ve IŞİD (DAİŞ-İL-<br />
TÖ) varlığında<br />
olduğu gibi...<br />
Bu Terör Örgütleriyle<br />
– Üst İrade<br />
bağlantısıdır.<br />
Adı da<br />
“NON-LINEAR<br />
WAR” yani<br />
DOĞRUSAL<br />
OLMAYAN<br />
SAVAŞTIR.<br />
gerekir.” dedi. Türkiye için “çok<br />
önemli bir ortak, toplu savunmamız<br />
için çok gerekli ve ‘NATO üyesi bir<br />
ülke” tanımını yapan Valls, modern<br />
bir İslam ülkesi Türkiye’nin geçmişte,<br />
bugün ve yarın Avrupa’da her<br />
zaman yerinin olacağını ifade etti.<br />
n FETÖ mücadelesini sulandırma.<br />
n Irak ve Suriye’nin mesajı: “Buralarla<br />
oynarsan biz de seninle oynarız!”<br />
n Devletin ve güvenlik kuvvetlerinin<br />
dengesini insicamını bozma ihtirası.<br />
n Devlete ve güvenlik kuvvetlerine<br />
karşı toplumda güvensizlik ve inançsızlık<br />
oluşturma hevesi.<br />
“Bu saldırının Musul<br />
ve Başika sorunu ile<br />
doğrusal ve eş zamanlı<br />
bir bağlantısı var mı”<br />
diye soruluyor.<br />
Öncelikle zamansal bir<br />
bağlantıyı kurmak mümkün<br />
değil. Zira bu tür eylemlerin<br />
karar alma – planlama ve<br />
keşif – lojistik, ikmal - sızma<br />
ve uygulama safhaları<br />
için İHTİYAÇ DUYDUĞU<br />
ZAMAN, güncel Başika sorunundan<br />
çok daha önceki<br />
bir zamandan başlaması<br />
gerekiyor.<br />
Bununla birlikte ‘çok<br />
küçük olsa da’ uygulama<br />
safhasına gelmiş bir eylemin<br />
zamanında bir kaç günlük<br />
oynamayla çakıştırılmış<br />
olabilir.<br />
Ancak PKK’nın yaptığı<br />
bütün eylemlerde Türkiye’nin başta Suriye<br />
ve Irak’ta kendi iradesi ve inisiyatifi<br />
dahilinde yaptığı her şeyin mutlaka bir<br />
etkisi var.<br />
Aynı FETÖ darbe girişimde ve IŞİD<br />
(DAİŞ-İLTÖ) varlığında olduğu gibi...<br />
Bu Terör Örgütleriyle – Üst İrade<br />
bağlantısıdır.<br />
Adı da “NON-LINEAR WAR” yani<br />
DOĞRUSAL OLMAYAN SAVAŞTIR.<br />
Kürt kaçakçı: Yunan polisiyle anlaşmamız var<br />
Fransa Başbakanı Valls:<br />
Türkiye’nin üyeliği<br />
konusunda ikiyüzlü<br />
tutumdan vazgeçilmeli<br />
Yunanistan’da bulunan kaçakçılar, polisle aralarında<br />
anlaşma olduğunu, sahte pasaportla göçmenleri<br />
kamplardan çıkarabildiklerini söylüyor.<br />
Azez-Cerablus güvenlik koridoru derinleşiyor<br />
TSK destekli ÖSO güçleri, Fırat Kalkanı Harekatı’nın<br />
45. gününde Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık bin<br />
kilometre karelik güvenlik koridoru oluşturdu .<br />
Suriye’de Halep<br />
ilinin kuzeyinde<br />
devam eden Fırat<br />
Kalkanı Harekatı’nda<br />
Türk Silahlı<br />
Kuvvetlerinin (TSK)<br />
desteğiyle ilerleyen Özgür Suriye<br />
Ordusu, yaklaşık bin kilometrekarelik<br />
alanı kurtardı.<br />
TSK Müşterek Özel Görev Kuvveti<br />
ve Koalisyon hava kuvvetlerince<br />
Halep’in kuzeyinde terör tehditlerine<br />
karşı 24 Ağustos’ta başlatılan Fırat<br />
Kalkanı Harekatı, 45. gününü dolduruyor.<br />
TSK’nın desteğiyle Suriye’nin<br />
Türkiye sınırında DAEŞ’in kontrol<br />
ettiği Azez-Cerablus hattını teröristlerden<br />
arındırmaya devam eden ÖSO,<br />
bir buçuk aylık sürede terör örgütünün<br />
kuzey Suriye’deki merkez üssü<br />
olan Bab ilçesine yaklaştı.<br />
Böylece harekatın terör örgütleri<br />
DAEŞ ve PYD-PKK’dan kurtardığı alan<br />
yaklaşık bin kilometre kareyi buldu.<br />
Dün Halep’in Ahtarin ilçesini<br />
ele geçiren birlikler, Kilis’in Elbeyli<br />
ilçesinin karşısındaki noktadan Suriye<br />
içinde güneye doğru yaklaşık 20<br />
kilometre derinliğe ulaştı. TSK ve ÖSO<br />
güçleri, Dabık beldesine 3, Soran’a 6<br />
kilometre uzaklıktalar.<br />
DAEŞ’in bir yayın organına<br />
adını veren Dabık beldesi, örgüt için<br />
sembolik öneme<br />
sahip. Örgüt,<br />
Dabık’ta “Müslüman<br />
olmadığına<br />
inandığı güçler”le<br />
yapacağı savaşla<br />
“kıyamet”in başlayacağına inanıyor.<br />
Buna karşın, DAEŞ’in askeri yığınağını<br />
bu belde yerine Soran ve Bab ilçesine<br />
yaptığı gözleniyor. Diğer taraftan<br />
Fırat Kalkanı Harekatı doğu yönünde<br />
Cerablus ilçesinde şimdilik 24 kilometre<br />
derinlikte. TSK ve ÖSO unsurlarının<br />
konuşlandığı Fırat Nehri’nin<br />
batı kolu Sacu Çayı’nın güneyinde,<br />
Münbiç ilçesini kontrol eden PYD/PKK<br />
bulunuyor. Örgüt, ilçedeki varlığını,<br />
“Suriye Demokratik Güçleri” adı altında<br />
gizlemeye çalışıyor.<br />
kullanımı, hırsızlık ve tecavüz olayları<br />
artmış durumda. UNHCR yetkilileri de özellikle<br />
taciz ve tecavüz olaylarındaki artışın<br />
kendilerini rahatsız ettiğini belirtiyor.<br />
Bu şartlardan bir an önce kurtulmak<br />
isteyen göçmenler, kamplardan çıkmak için<br />
uğraşıyor. Bu da kaçakçılara yarıyor. Reklam<br />
veren kaçakçılar bile var. Serbest isimli<br />
kaçakçı, “Güvenlik güçleriyle aramız iyi,<br />
anlaşmamız var. Sahte isim ve pasaportla<br />
her şekilde göçmenleri gönderebiliyoruz”<br />
diye konuştu. Serbest, 2 ila 6 bin euro para<br />
karşılığında göçmenleri adalardan çıkardıklarını<br />
ve Atina’ya gönderdiklerini söylüyor.<br />
Göçmenler buradan da diğer Avrupa<br />
ülkelerine gidiyor. Kaçakçılık yaptığı için<br />
defalarca gözaltına alınan Serbest, bu işi<br />
bırakmak istemiyor.<br />
Kamplarda kalan her topluluğun kendi<br />
kaçakçısı var. İşleri en iyi gidenler ise Afgan<br />
kaçakçılar.<br />
‘Rus istihbaratı,<br />
Erdoğan’ın hayatını<br />
kurtardı’<br />
Rus Life haber<br />
ajansı, 15<br />
Temmuz darbe girişiminin<br />
yaşandığı<br />
gece Rus istihbarat<br />
güçlerinin Cumhurbaşkanı<br />
Recep<br />
Tayyip Erdoğan’ın<br />
hayatını kurtardığını<br />
iddia etti.<br />
64. doğum günü vesilesiyle Putin’in dünya liderleri<br />
ile olan önemli diyalog ve anılarını aktaran ajans,<br />
Erdoğan-Putin ilişkilerine de değindi. Life News’in<br />
Putin’in doğum günü olması nedeniyle dünya liderleri<br />
ile ilişkilerine değindiği haberinde darbe girişiminin<br />
yaşandığı 15 Temmuz gecesinde, Rus istihbarat<br />
güçlerinin Erdoğan’ın hayatını kurtardığı ifadelerine<br />
yer verildi. Haberde şöyle bilgi verildi: “Rus istihbarat<br />
güçlerinin darbe gecesi Erdoğan’ın hayatını<br />
kurtardığına dair bir iddia var. Şunu da belirtmek<br />
lazım: Başarısız darbe girişiminin ardından Türkiye<br />
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan Rusya Devlet<br />
Başkanı Vladimir Putin oldu. O tarihten itibaren ikili<br />
ilişkiler hızla düzelmeye başladı.”<br />
‘ERDOĞAN PUTİN’E ‘DEĞERLİ<br />
DOSTUM VLADIMIR’ DEDİ’<br />
İki liderin, uçak krizinin ardından 9 Ağustos’ta<br />
St.Petersburg kentinde görüştüğü vurgulanan haberde<br />
“Erdoğan, görüşmede başarısız darbe girişiminin<br />
ardından yurtdışına ilk ziyaretini özellikle Rusya’ya<br />
yaptığının altını çizdi. O sırada konuşmasında Erdoğan’ın,<br />
Putin’e ‘Değerli dostum Vladimir’ diye hitap<br />
etmesi de dikkat çekici” ifadeleri kullanıldı.<br />
Üyelik konusunda esas tartışmanın<br />
Avrupa’nın nerede başlayıp<br />
bittiğini bilmek olduğunu kaydeden<br />
Valls, yine ülkelerin coğrafi<br />
açıdan nasıl bir kaderi paylaşmaya<br />
hazır olduklarını anlamanın önemli<br />
olduğunu vurguladı.
40’lı yaşlara kadar kilo sorunu<br />
olmayan bir kadındım. Aldığım<br />
elbise, etek ve pantolonlara yıllarca<br />
sığabilen değişmeyen<br />
beden ölçülerine sahiptim.<br />
36 beden giyerdim. Herkesin<br />
hayran kaldığı incecik bir<br />
belim vardı. Ta ki, toplumu<br />
hastalıklar konusunda<br />
bilgilendirmek amacıyla seri<br />
kitaplar hazırlayana kadar.<br />
Günde 500 adım bile<br />
atmadan bilgisayar başında<br />
geçirilen günler,<br />
uykusuz gecelerde peynir<br />
ve ekmekle açlık hissimin<br />
bastırılması derken, her yıl<br />
3-4 kilo almaya başladım.<br />
Yıllar geçtikçe zayıflamak<br />
bir yana, kilolarım birikmeye başladı.<br />
“Önümüzdeki yaza kadar zayıflar, bu<br />
elbiseye girerim” diyerek sezon indiriminde<br />
aldığım tüm giysiler ertesi yıl<br />
üzerime olmamaya başladı. Her sene<br />
bir beden daha büyük kot pantolon<br />
almam gerekti. Sonuçta 36 bedenden<br />
46 bedene çıktım. Antrenman ve<br />
maçlarla geçen basketbol dolu günleri<br />
geride bırakınca, hayatımdan egzersizi<br />
tamamen çıkartınca aldığım kilolar<br />
20’ye yaklaştı.<br />
Esra KAZANCIBAŞI<br />
ARTI +SAĞLIK<br />
sagligimicin@gmail.com<br />
Şişmanlayan çoğu<br />
kadın gibi karışık duygular<br />
yaşamaya başladım.<br />
Kendini suçlama… Zayıflayamayacağım<br />
endişesi…<br />
Sonunda Sağlığım<br />
İçin Herşey programında<br />
konuk ettiğim hekimlerin<br />
önerilerini dikkate alarak<br />
hareketlendim, yürümeye<br />
başladım. Yediklerime<br />
dikkat etmem ve yaptığım<br />
düzenli yürüyüşler<br />
sayesinde 8 ayda 10<br />
kilo verdim. İşte, başta<br />
yürüyüş olmak üzere<br />
egzersizin kilo kontrolünde böylesine<br />
büyük önemi var.<br />
SAĞLIK İÇİN GÜNDE 10 BİN ADIM!<br />
Sağlık Bakanlığı da sağlıklı bir yaşam<br />
için hepimizi günde 10 bin adım<br />
atmaya davet ediyor. Ben de elimden<br />
geldiğince hayatıma hareket katmaya<br />
çalışıyorum. Yemeklerden sonra hafif<br />
tempoda yapılan 15 dakikalık yürüyüşün<br />
kilo alımını önlediği, metabolizmayı<br />
hızlandırdığı söyleniyor. Bu<br />
Sağlığım İçin Herşey<br />
Adım adım sağlık…<br />
yüzden özellikle akşam yemeklerinden<br />
sonra dışarı çıkamasam bile 15 dakika<br />
salonda adımlıyorum.<br />
Ülkemizde her yıl 3-4 Ekim “Dünya<br />
Yürüyüş Günü” olarak kutlanıyor.<br />
Yürümenin faydaları ise saymakla<br />
bitmiyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık<br />
Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve<br />
Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç.<br />
Dr. Defne Kaya, “Neden Yürümeliyim?”<br />
diye soranlar için günde 30<br />
dakika yürümenin 10 faydasını şöyle<br />
sıralıyor:<br />
1) Yürüyüş, çikolatadan daha fazla<br />
mutluluk hormonu salgılatır. Üstelik<br />
kalorisiz.<br />
2) Evden işe, işten eve günde en<br />
az 30 dakika yürüyüş, düzenli beslenme<br />
ile birlikte yağ oranınızda ayda<br />
yüzde 2 azalma sağlar.<br />
3) Haftada 5 gün 30 dakika yürüyüş<br />
ile kalp hastalığı riskinizi yüzde<br />
30, felç geçirme riskinizi de yüzde<br />
20-40 arasında azaltabilirsiniz.<br />
4) Düzenli yürüyüşün varisleri önleyici<br />
etkisi de vardır. Bağ dokunuzu<br />
sıkılaştırır, bacak kaslarınızın çalışmasıyla<br />
kan dolaşımını düzenler.<br />
haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
5) Yürüyüş, düzenli<br />
bir bağırsak aktivitesi<br />
sağlayarak kabızlığı<br />
önler.<br />
6) Yemeklerden 15<br />
dakika sonra yürüyüş<br />
yapmak, özellikle zayıf<br />
glukoz toleransı olan<br />
kişilerde kan şeker<br />
kontrolünü geliştirir.<br />
7) Trigliserid seviyesini<br />
ve kan basıncını<br />
düzenler.<br />
8) Yürüyüş hem<br />
genel sağlığınızı ve<br />
kaslarınızı geliştirerek,<br />
hem de kilo verdirerek<br />
eklemlerinize daha iyi<br />
oksijen gitmesini, daha<br />
az yük binmesini sağlar.<br />
Dengenizi geliştirerek<br />
düşmelerden sizi korur.<br />
9) Hafızayı güçlendirir.<br />
10) Yürüyüş yapanların<br />
bağışıklık sistemleri<br />
de daha güçlüdür.<br />
“HAREKETSİZ KALMA, YAŞAMDAN KORKMA<br />
Türk Hematoloji Derneği de “Hareketsiz<br />
Kalma, Yaşamdan Korkma”<br />
“Hareketsiz yaşam ve<br />
kilo, bacaklar üzerinde<br />
baskı oluşturarak<br />
kan akımının<br />
yavaşlamasına<br />
neden olarak pıhtı<br />
(tromboz) oluşturur.<br />
Uzun yolculuklarda<br />
hareketsiz kalmak<br />
kirli kan damarlarında<br />
pıhtıya yol açabilir.<br />
Ayakta fazla durmak,<br />
sıcak hava, hareketsiz<br />
kalma, varis hastalığına<br />
sebep olur. İlerleyen<br />
varis sonucunda da<br />
tromboz riski olduğu<br />
unutulmamalıdır.”<br />
13<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
sloganıyla 11 Ekim Salı<br />
günü Beşiktaş İskele<br />
Meydanı’nda tromboz<br />
hastalığına dikkat çekmek<br />
amacıyla hekimleri,<br />
hastaları ve vatandaşları<br />
bir araya getiriyor. Türk<br />
Hematoloji Derneği<br />
Başkanı Prof. Dr. Ahmet<br />
Muzaffer Demir’in,<br />
tromboz ile ilgili anlattıklarına<br />
kulak vermekte<br />
fayda var:<br />
“Hareketsiz yaşam<br />
ve kilo, bacaklar üzerinde<br />
baskı oluşturarak kan<br />
akımının yavaşlamasına<br />
neden olarak pıhtı<br />
(tromboz) oluşturur.<br />
Uzun yolculuklarda hareketsiz<br />
kalmak kirli kan<br />
damarlarında pıhtıya<br />
yol açabilir. Ayakta fazla<br />
durmak, sıcak hava,<br />
hareketsiz kalma, varis<br />
hastalığına sebep olur.<br />
İlerleyen varis sonucunda da tromboz<br />
riski olduğu unutulmamalıdır.”<br />
Sonuç mu? Hem kilo verip fit olmak,<br />
hem de sağlığınızı korumak için<br />
adımlamayı ihmal etmeyin.<br />
Meme kanserinin<br />
FARKINDA OLMAK!<br />
‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ dolayısıyla uzmanlar meme kanseri ile ilgili bilgiler verdiler. Meme kanseri ülkemizde<br />
her 8 kadından 1’inde görülüyor. Erken tanı ve uygun tedavi planlaması ile tamamen iyileşme mümkün olabiliyor.<br />
Memorial Ankara Hastanesi<br />
Genel Cerrahi Bölümü’nden<br />
Prof. Dr. Cenap Dener, ‘‘Memelerdeki<br />
asimetrik görünüm, çoğu zaman<br />
estetik bir problem gibi düşünülse de,<br />
iki meme arasındaki şekil ve boyut<br />
farklılığı kimi zaman meme kanserinin<br />
habercisi olabiliyor. Hastalığın erken<br />
teşhis edilmesinde kişinin kendi meme<br />
yapısını tanıması, düzenli olarak ayna<br />
karşısında elle muayene yapması ve<br />
doktor kontrollerini ihmal etmemesi<br />
önem taşıyor’’ dedi.<br />
Ailesinde meme kanseri öyküsü<br />
olanların 2-3 kat daha fazla risk altında<br />
olduğunu belirten Prof. Dr. Dener, yaş<br />
ilerledikçe görülme sıklığının arttığını ve<br />
en sık 50-70 yaş arasında görüldüğünü<br />
söyledi. Prof. Dr. Dener, şöyle devam etti:<br />
‘BRCA1 ve BRCA2 genlerinde bozulma<br />
yani mutasyon var olan kişilerin hem<br />
meme hem de yumurtalık kanserine yakalanma<br />
ihtimali riski yüksektir. Bunlar<br />
haricinde; hiç doğum yapmamış olmak,<br />
erken yaşta adet görmek,<br />
geç yaşlarda menopoza<br />
girmek de riski arttıran<br />
faktörler arasındadır.<br />
Menopoz sonrası 5<br />
yıldan uzun süre hormon<br />
destek tedavisi<br />
alanlarda da risk artışı<br />
yaşanmaktadır.<br />
Menopoz sonrası<br />
obezite<br />
de risk<br />
yaratır.<br />
Gelişmiş<br />
ülkelerde<br />
Prof. Dr. Cenap Dener<br />
az gelişmiş ülkelere kıyasla daha sık<br />
meme kanseri görülmektedir.<br />
Meme kanseri tedavisinde en<br />
etkili yöntemin cerrahi tedavi olduğunu<br />
vurgulayan Prof. Dr. Dener, kemoterapi<br />
ve radyoterapi uygulamalarının<br />
cerrahi sonrasında tekrar etme riskini<br />
azaltmak amacıyla yardımcı yöntemler<br />
olarak kullanıldığını belirtti. Prof. Dr.<br />
Dener, ‘‘Cerrahi yöntemler memenin<br />
tamamının alındığı mastektomi ya da<br />
sadece tümörlü kısmın alındığı meme<br />
koruyucu cerrahi olarak ikiye ayrılmaktadır.<br />
Bu yöntemlerden hangisinin<br />
uygulanacağına tümörün boyutuna,<br />
memedeki tümör sayısına ve diğer risk<br />
faktörlerine bakılarak karar verilir.<br />
Meme koruyucu cerrahide meme şekli<br />
korunmaktadır. Memenin tamamen<br />
alınması gereken vakalarda ise meme<br />
cildi korunarak içi boşaltılmakta ve silikon<br />
protez ya da kendi kas dokuları ile<br />
meme şekli yeniden oluşturulmaktadır.<br />
Tedavide son günlerde gündeme gelen<br />
bir başka yöntem meme kanseri aşısıdır.<br />
Bu tür kanser aşıları gelişmiş ülkelerde<br />
araştırılmaya devam etmektedir. Ancak<br />
yararlarını ispatlayan yeterli klinik<br />
çalışmalar henüz yoktur. Kadınlar 40<br />
yaşında ilk mamografilerini çektirmeli,<br />
normalse iki yılda bir, iyi huylu patolojik<br />
görümler varsa yıllık kontrolleri<br />
aksatmamalıdır’’ dedi.<br />
MEME KANSERİNİN KOZMETİKLE İLİŞKİSİ<br />
Liv Hospital’den Meme Cerrahı Prof.<br />
Dr. Levhi Akın ise kozmetik ürünlerde<br />
bulunan kimyasalların kanser gelişimini<br />
tetikleyebileceğine dikkat çekti. Prof.<br />
Dr. Akın, “Araştırmalar bazı kimyasalların<br />
insanlarda kanser gelişimine<br />
katkıda bulunabileceğini düşündürüyor.<br />
Bu kimyasalların birçoğu vücuttaki<br />
östrojen ve diğer hormonları engelleyerek<br />
ya da onları taklit ederek vücudun<br />
hormonal dengesini bozabilir. Kozmetik<br />
ve kişisel bakım ürünleri çeşitli<br />
bileşimlerden oluşmalarına rağmen,<br />
meme kanseri ile bağlantıları araştırılan<br />
kimyasallar; birçok kozmetik üründe<br />
koruyucu olarak sıklıkla kullanılan<br />
parabenler (makyaj, nemlendiriciler,<br />
saç bakım ürünleri ve tıraş kremleri/<br />
jelleri) ve oje, saç spreyindeki renkleri<br />
tutmak ve kırılganlığı azaltmak için<br />
sıklıkla kullanılan, ayrıca birçok kişisel<br />
bakım ve temizlik ürünü kokularının<br />
içinde bulunan ftalatlar’dır. Bu yüzden<br />
kozmetik ürünlerle mesafeli bir ilişki<br />
kurmak çok önemli’’ dedi.<br />
Uzun süre emen bebekler daha az hastalanıyor<br />
1-7 Ekim Emzirme Haftası nedeniyle, VM lıdır. Bu dönemden sonra emzirmeye da bir ilişki haline geldiğinden emzirmeyi hastalık, diş çıkartma dönemi gibi). Eğer<br />
Medical Park Kocaeli Hastanesi Çocuk devam edilmesi anne ve bebek arasındaki ani sonlandırmak bebek için travmatik varsa başarısız olma ihtimali yüksektir.<br />
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilge<br />
Çelikkol, emzirme konusunda annelere ve<br />
anne adaylarına tavsiyelerde bulundu.<br />
Amerikan Pediatri Akademisi, Dünya<br />
Sağlık Örgütü ve UNICEF bebeklerin ilk<br />
6 ay sadece anne sütüyle beslenmelerini<br />
öneriyor. Ancak emzirmenin ne zaman<br />
sonlandırılacağıyla ilgili ortak bir karara<br />
varılamıyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2 yaşına<br />
kadar, Amerikan Pediatri Akademisi<br />
ise 1 yaşına kadar emzirilmesini, devamını<br />
anne-bebek ikilisine bırakılmasına karar<br />
bağı sürekli kuvvetlendirir ve bebeğin psikolojik<br />
gelişimini pozitif etkiler. Büyüdükçe<br />
sosyalleşen bebeğin emme aktivitesi<br />
giderek oyun araları, mola ve istirahat<br />
halini almaya başlar. Uzun süre anne sütü<br />
almış bebeklerin daha az hastalandıkları,<br />
hastalansalar bile daha hafif atlattıkları<br />
bilinmektedir. Emzirmenin gereğinden<br />
uzun sürdürülmesinin ise ek gıdalara<br />
geçişte zorlanma, taneli yiyecekleri red ve<br />
çiğneme yetisinin gelişememesi gibi<br />
negatif etkileri olabilir” dedi.<br />
olabilir. Yavaşça ve alıştırarak sonlandırın.<br />
n Ani ve erken sonlandırmadan anne<br />
de etkilenir. Süt birikmesine bağlı aşırı<br />
gerginlik hatta mastit olabilir. Annenin<br />
bu durumda kendini sağarak boşaltması<br />
gerekebilir.<br />
n Emmeyi alışkanlık<br />
haline getiren bebek<br />
artık emzirilmediğinde<br />
annenin artık kendisini<br />
sevmediğini, onu terk<br />
ettiğini düşünebilir.<br />
n Emzirme basamak basamak kesilmelidir.<br />
İlk olarak öğle öğünü en son da gece<br />
beslenmesi kesilmelidir. Bir öğün kesildikten<br />
2-3 gün sonra diğer öğün kesilmelidir.<br />
Atlanan öğün yerine tercihen anne sütü,<br />
devam sütü veya sevdiği başka bir besin<br />
verilerek emzirme unutturulmaya çalışılmalıdır.<br />
n Emzirme sayısını azaltırken emzirme<br />
süreleri de kısaltılmaya çalışılmalıdır.<br />
n Emzirmeden kesilmeye başlama mümkün<br />
olduğunca günlük yaşam döngüsü<br />
verdi. Türk pediatristleri ise anne sütünün<br />
n Emzirmeyi sonlandırmaya<br />
karar çıkma, aile üyelerinden birini kaybetme<br />
içerisindeyken olmalıdır. Mesela tatile<br />
2 yaşına kadar devam edilmesini öneriyor. EMZİRMEYİ BIRAKIRKEN...<br />
Dr. Bilge Çelikkol da anne sütünün ilk<br />
6 ay bebeğin ihtiyaçlarının yüzde 100’ünü<br />
karşıladığını belirterek, “Altıncı aydan<br />
sonra anne sütü tek başına hızla büyüyen<br />
bebeğin fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamaz.<br />
Bu yüzden artık ek besinlere başlanma-<br />
Dr. Çelikkol, bebeğin<br />
emmeyi bırakırken duygusal<br />
bir travma yaşamaması<br />
için şunları önerdi:<br />
n Emzirme, altıncı aydan<br />
sonra bebekle anne arasın-<br />
verildiği dönemde<br />
bebeğin yaşamında<br />
herhangi bir stres<br />
olmamalıdır (annenin<br />
işe başlaması,<br />
yeni bir bakıcı,<br />
durumlarında ertelenmelidir.<br />
n Emmek istediği zamanlarda dikkatini<br />
hoşlanacağı bir faaliyete doğru kaydırabilirsiniz.<br />
Konuşmayı anlayacağı yaşta<br />
ise konuşarak bir sonraki sefere erteleyebilirsiniz.<br />
YAŞAM TARZI MEME<br />
KANSERİNİ ETKİLİYOR!<br />
Prof. Dr. Akın, meme kanserini etkileyen<br />
faktörler arasında yaşam tarzının<br />
da bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Akın,<br />
bu faktörlerin meme kanseri açısından<br />
kontrol edilebilen<br />
risk faktörleri olarak<br />
sınıflandırıldığını<br />
söyledive şu örnekleri<br />
verdi:<br />
l Kilo fazlalığı<br />
l Uygunsuz diyet<br />
l Egzersiz yapmamak<br />
l Fazla alkol tüketimi<br />
l Tütün kullanımı<br />
l Menopoz sonrası<br />
hormon kullanımı<br />
l Doğum kontrol hapı<br />
kullanımı<br />
l Gece ışığa maruz<br />
kalma<br />
l D-vitamini<br />
eksikliği<br />
l Stres ve anksiyete<br />
Prof. Dr. Levhi Akın<br />
Meme kanseri ile ilgili halk<br />
arasında doğru bilinen<br />
yanlışlar, tanı ve tedavi sürecini<br />
olumsuz etkileyerek ölümcül<br />
tablolara neden olabiliyor.<br />
Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi<br />
Onkoloji Bölümü’nden Doç.<br />
Dr. Serkan Keskin, 1-31 Ekim<br />
Meme Kanseri Farkındalık<br />
Ayı’nda meme kanseri ile ilgili<br />
bilinmesi gerekenleri sıraladı.<br />
Meme<br />
kanseri<br />
hakkında<br />
doğru<br />
bilinen<br />
12 yanlış<br />
1) “AILEMDE MEME KANSERI YOK BENDE DE OLMAZ”<br />
Meme kanserlerinin yüzde 85’i genetik sebepler dışında<br />
gelişir. Aile hikayesinde meme kanseri olmayan<br />
kadınlarda da bu kanser türü görülebilir.<br />
2) “MEMEMI KENDIM KONTROL ETMEM YETERLI”<br />
Memedeki kitle, ele gelecek hale gelmeden çok önce<br />
mamografi ile saptanabilir. Hatta kanserleşme aşamasından<br />
önce bile memedeki kansere dönüşebilecek<br />
lezyonlar saptanabilir. Dolayısıyla hiç şikayet olmadan<br />
kontrole gidilmelidir.<br />
3) “SIK MAMOGRAFI ÇEKTIRMEK<br />
KANSERE NEDEN OLUR”<br />
Bir kadın 50 yıl boyunca her yıl mamografi çektirirse,<br />
meme dokusu ancak bir kez akciğer röntgeni çektirmiş<br />
kadar ışın alır. Ayrıca genç yaşta mamografi çektirmenin<br />
sakıncası yoktur. Ancak 30 yaşın altındaki kadınlarda<br />
meme dokusunun özelliğinden dolayı mamografi ile yeterli<br />
görüntü alınamadığından, genç yaşlarda genellikle<br />
mamografi yerine ultrason tercih edilir.<br />
4) “DOĞUM YAPMIŞ, EMZIRMIŞ<br />
KADINLARDA MEME KANSERI OLMAZ”<br />
Doğum yapmak ve emzirmek, kadınları meme kanseri<br />
açısından belli bir oranda koruma altına almaktadır.<br />
Ancak doğum yapan ve emziren kadınların kanser<br />
olmayacağı anlamına gelmez.<br />
5) “KADINLAR MENOPOZDAN ÖNCE MEME<br />
KANSERINE YAKALANMIYOR”<br />
Meme kanseri her yaşta ortaya çıkan bir kanser tipidir.<br />
Menopoza girmeden, doğum bile yapmadan önce<br />
erken yaşlarda ortaya çıkabilir.<br />
6) “ERKEKLER MEME KANSERI<br />
OLMADIĞI IÇIN ÇOK ŞANSLI”<br />
Tüm meme kanserlerinin yüzde 1’i erkeklerde görülür.<br />
7) “ELLE KONTROL EDERKEN MEMEMDE BIR<br />
ŞIŞLIK HISSETTIM, KESIN MEME KANSERIYIM”<br />
Meme kistleri her zaman kansere işaret etmez. Büyüyüp<br />
ağrı yaptıklarında ya da meme kanseri yönünden<br />
kuşku uyandırdıklarında bu oluşumlar boşaltılabilir.<br />
Ayrıca memedeki kitlenin ağrıması ile kanser arasında<br />
bağlantı yoktur.<br />
8) “MEMEMDE AKINTI OLDU, GALIBA KANSERIM”<br />
Her kadında memeden sıkmakla bir miktar akıntı olabilir.<br />
Bu durum kanser belirtisi değildir. Kendiliğinden olan, tek<br />
taraflı ve kanlı akıntılar tehlike habercisidir.<br />
9) “BIYOPSI YAPTIRMAK KITLENIN<br />
KANSERLEŞMESINE YOL AÇAR”<br />
Herhangi bir kanserin tanısı biyopsi ile yapılabilmektedir.<br />
Biyopsi kitlenin niteliğini değiştirmez. Hastalığın<br />
yayılmasına neden olmaz.<br />
10) “KANSERLI BIR KITLENIN AMELIYATLA ALINMASI<br />
KANSERIN VÜCUDA YAYILMASINA YOL AÇAR”<br />
Kanser vücuda yayılacaksa, kanserli kitleden ayrılan<br />
hücreler yoluyla yayılır. Bu kitlenin alınması yayılmayı<br />
engeller. Kitlenin alınmasında geç kalınmış ise, ameliyattan<br />
önce vücuda yayılmış hücreler, kitlenin kendisi<br />
alınsa bile bir süre sonra yeni kitleler oluşturabilir. Bu<br />
durumun ameliyatla ilgisi yoktur.<br />
11. “BENDE MEME KANSERI TESPIT EDILDI,<br />
MEMEMI KAYBEDECEĞIM”<br />
Çok geç kalınmamışsa meme kanseri ameliyatlarında<br />
yalnızca kanserli dokunun alınmasıyla tedavi tamamlanmaktadır.<br />
Gecikmiş olgularda memenin tamamen<br />
alınması gerekse bile, aynı seansta hastanın kendi<br />
dokularından ya da hazır protezler ile hastanın alınan<br />
memesi yerine konabilmektedir.<br />
12. “MEME KANSERI AMELIYATI SONRASI<br />
KOLUMU ESKISI GIBI KULLANAMAYACAĞIM”<br />
Ameliyat sırasında çeşitli yöntemler ile lenf bezlerinin<br />
birkaçı işaretlenip alınarak incelenir. Eğer sorun yoksa<br />
diğer lenf bezlerine dokunulmaz. Diğer lenf bezlerinin<br />
alınması gerekse bile bu durum mutlaka kolun şişmesi<br />
anlamına gelmez.
14<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ Dünya haber@yenibirlikgazetesi.com<br />
Yayvan,<br />
genişçe<br />
sepet<br />
Zıt<br />
Ad<br />
Yayla<br />
Manual<br />
Erkek<br />
kişi<br />
Çıkma,<br />
ileri gelme<br />
Dâhil<br />
Dolaşma<br />
Kıvrımlı<br />
İnmiş<br />
olan<br />
Adlar,<br />
isimler<br />
Toplumca<br />
hoş karşılanmayan<br />
kadın veya<br />
erkek<br />
Mikroskop<br />
camı<br />
Meleke<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu<br />
Dilsiz<br />
Çayın tavı<br />
Genellikle<br />
etle<br />
beslenen,<br />
etobur<br />
Gezgin,<br />
turist<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu ve<br />
sunucu<br />
Lise derecesindeki<br />
okul<br />
Bir ada<br />
ülkesi<br />
İşaret<br />
sıfatı<br />
İnsan<br />
Ünlem<br />
Çokluk<br />
birinci kişi<br />
Faiz,<br />
ürem<br />
Kullanma<br />
süresi<br />
Sunma<br />
Son,<br />
sonraki<br />
Havı olan<br />
Vezniyet<br />
Kışla<br />
vb.deki<br />
yatak yeri<br />
Düet<br />
Kadınların<br />
kullandığı<br />
bir söz<br />
Ülkü<br />
Kamıştan<br />
bir üflemeli<br />
çalgı<br />
Çok<br />
karşıtı<br />
Çeper<br />
Yan<br />
Renyum<br />
simgesi<br />
Büyük<br />
anne<br />
Cet<br />
Bir şeyin<br />
içindeki<br />
öz, lüp<br />
Ergen<br />
Hayvanın<br />
başlığına<br />
veya<br />
tasmasına<br />
bağlanan ip<br />
Göçebelerin<br />
konak yeri<br />
Beslenen,<br />
besiye<br />
çekilmiş<br />
hayvan<br />
Antimon<br />
simgesi<br />
Halat ucu<br />
... ve Siyah<br />
(H.Ziya<br />
Uşaklıgil)<br />
İntikal<br />
Sonu<br />
olmayan<br />
gelecek<br />
zaman<br />
Durmadan<br />
kılıç<br />
sallayarak<br />
Doruk,<br />
zirve<br />
Yemek<br />
Brunei<br />
internet kodu<br />
Şube<br />
(kısaca)<br />
Kendi<br />
kendine söz<br />
verme<br />
Erdişi<br />
Karanlık<br />
Kemerli ve<br />
çıkıntılı şey<br />
veya yer<br />
Mavera<br />
Sıhhi<br />
tesisatta<br />
bağlantı<br />
parçası<br />
Kaplumbağa<br />
Kuyruklu bir<br />
maymun<br />
... Oteli<br />
(Ömer Kavur<br />
filmi)<br />
Basılı,<br />
basılmış<br />
(kâğıt,<br />
kitap vb.)<br />
Bakınız<br />
(kısaca)<br />
Şiilik<br />
Fotoğraftaki<br />
güzel<br />
oyuncu<br />
Eşi ölmüş<br />
veya eşinden<br />
boşanmış<br />
olan<br />
Sevap<br />
Yapılan iş<br />
Telefon<br />
hitap sözü<br />
Ansızın<br />
Ölen<br />
insanın<br />
vücudu<br />
İsim<br />
Parşömen<br />
Lakin<br />
Ab<br />
İçten,<br />
yürekten<br />
Bükülmüş,<br />
eğilmiş olan<br />
Gemiler için<br />
yapılmış<br />
ara havuz<br />
Zayıf<br />
ve kuru<br />
(kimse)<br />
Tahtadan<br />
tarım aracı<br />
Dizi, sıra<br />
Kamu<br />
İktisadi<br />
Teşebbüsü<br />
O yer<br />
Yabancı<br />
Karakter<br />
Umut<br />
Macera<br />
Kayak<br />
Şilep<br />
işleten<br />
kimse<br />
Yaşça<br />
daha küçük<br />
olan<br />
Madenî<br />
boyalarla<br />
resim yapma<br />
yöntemi<br />
Azotlu bir<br />
madde<br />
Asklı<br />
mantarlara<br />
özgü üreme<br />
organı<br />
Uydurma<br />
sebep,<br />
bahane<br />
Lastik<br />
ağacı<br />
Fasıla<br />
Ozan<br />
Tahıl<br />
yığını<br />
Amerika<br />
elmasından<br />
çıkan zamk<br />
Maznun<br />
Sonradan<br />
olan, dıştan<br />
gelen<br />
Lot<br />
Kul, köle<br />
Güç,<br />
kuvvet<br />
Küçük<br />
maşa veya<br />
cımbız<br />
Kalp<br />
Yankı<br />
Fotoğraftaki<br />
oyuncu<br />
Harekât<br />
merkezi<br />
Renyum<br />
simgesi<br />
Saat yapan,<br />
onaran veya<br />
satan<br />
Muhtıra<br />
Doğru,<br />
gerçek<br />
Rüzgâr<br />
Kanıtlanabilen<br />
bilimsel<br />
önerme<br />
Yeni<br />
karşıtı<br />
Üç<br />
Beyaz<br />
Nobelyum<br />
simgesi<br />
Kara<br />
Kuvvetleri<br />
Komutanlığı<br />
Hafif ve<br />
anlık ses<br />
Ekmek ve<br />
yemek<br />
kırıntısı<br />
Stor<br />
Japonların<br />
ulusal<br />
giysisi<br />
Üç ayrı<br />
etekten oluşmuş<br />
giysi<br />
Düz ve<br />
geniş yer<br />
Birçok Güney<br />
Amerika<br />
devletinde<br />
kullanılan<br />
para birimi<br />
Bol<br />
karşıtı<br />
Rey<br />
Irak<br />
Kapı<br />
çerçevesi<br />
Az<br />
karşıtı<br />
Cilve, eda<br />
Uydu<br />
1,282 kg<br />
ağırlık<br />
ölçüsü<br />
Ben<br />
Birtakımı,<br />
bazısı<br />
Ter<br />
Soğukla<br />
sıcak arası<br />
Cerahat<br />
En çok<br />
hayranlık<br />
duyulan<br />
kimse<br />
Büyük çivi<br />
Branş<br />
Kolların<br />
gövdeye<br />
bağlandığı<br />
bölüm<br />
Ut çalan<br />
çalgıcı<br />
Yoga<br />
felsefesini<br />
uygulayan<br />
kimse<br />
Galâktoz<br />
Bir<br />
bağlaç<br />
Uyruk<br />
Abide<br />
Kullanılması<br />
önlenmiş<br />
Büro<br />
Bakladan<br />
yapılan<br />
zeytinyağlı<br />
yemek<br />
Kilim,<br />
yünden<br />
dokunmuş<br />
yaygı<br />
Onun gibi<br />
olan, ona<br />
benzer<br />
Kırmızı<br />
Çağ<br />
Bayındırlık<br />
işleri<br />
Ata binen<br />
kadın<br />
Kesim<br />
Ilınmak<br />
Saflığı<br />
sersemlik<br />
derecesine<br />
varan<br />
Ablasını<br />
çok seven<br />
kardeş<br />
Halk<br />
ozanı<br />
Deve<br />
çöküp<br />
oturmak<br />
Çekilmiş<br />
etten yapılan<br />
yemek<br />
Otobur<br />
Doldurma<br />
işi<br />
Bir tür<br />
sıvacı<br />
aleti<br />
... Enerji<br />
(Toplam<br />
enerji)<br />
Yüksek<br />
ses<br />
Ant içmiş<br />
Arap<br />
alfabesinin ilk<br />
harfinin adı<br />
Ağabey<br />
Böceklerin<br />
aldıkları özel<br />
bir biçim<br />
Öküzü<br />
durdurma<br />
sözü<br />
Üzme<br />
O yer,<br />
ora<br />
Mevta<br />
Boğa<br />
güreşi<br />
yapılan<br />
alan<br />
İğrenme<br />
anlatan<br />
bir söz<br />
Renk<br />
Sahra,<br />
badiye<br />
Olgun<br />
(kimse)<br />
Elektromotor<br />
gücün veya<br />
gerilimin<br />
birimi<br />
Yassı,<br />
basık<br />
Kimse<br />
Lak ile<br />
cilalanmış<br />
Yüce<br />
O zamirinin<br />
yönelme<br />
durumu<br />
Soylu<br />
Umacı<br />
Işık akısı<br />
birimi<br />
Kere,<br />
sefer<br />
Koku, ilaç<br />
vb. sıvıları<br />
püskürtmek<br />
için kullanılan<br />
araç
Dünya<br />
15<br />
haber@yenibirlikgazetesi.com 8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
‘SAVAŞ SUÇLARI<br />
soruşturması açılmalı<br />
ABD Dışişleri Bakanı<br />
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Fransız mevkidaşı Jean-Marc Ayrault ile Washington’daki<br />
görüşmesi öncesinde Suriye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulundu. Kerry, Suriye’de önceki gün de yine hastanelere saldırı düzenlendiğini belirterek,<br />
“Rusya ve Suriye rejimi neden hastanelere, çocuklara ve kadınlara<br />
John Kerry, Suriye’de<br />
saldırdığını bütün dünyaya anlatmak zorundadır.” dedi. Kerry, “Bunlar<br />
sivillerin ve hastanelerin savaş suçuyla soruşturulmak için yeterli sebeplerdir. Bu saldırıları<br />
gerçekleştirenler yaptıkları bu hareketlerden dolayı sorumlu tutulmalıdır.”<br />
diye konuştu. Suriye’de hastanelere ve sivillere yönelik<br />
bombalanması nedeniyle<br />
Esed rejimi ve Rusya korku salmak için kasten seçildiğini kaydetti. Kerry, Rusya<br />
saldırıların “yanlışlıkla yapılan saldırılar” olarak değerlendirilemeceğini<br />
vurgulayan Kerry, bu hedeflerin sivillere<br />
ve rejimin yaptığı saldırılara ve abluka altında tuttukları<br />
hakkında savaş suçları bölgelerin ablukadan kurtulması için neler yapılacağına<br />
dair Fransa ile görüşme içinde olduklarını söyledi.<br />
Kerry, “21’inci yüzyılda kuşatma altında olan Halep’in<br />
soruşturması açılması<br />
bombalanmasıyla ilgili ortaklaşa şekilde en güçlü<br />
mesajın nasıl verilmesi gerektiğini ele alacağız.”<br />
gerektiğini söyledi.<br />
ifadesini kullandı.<br />
Irak ile kriz sürpriz değil<br />
Türkiye 2009’dan itibaren Musul’da<br />
en güçlü aktör konumuna yükselmişti.<br />
ABD ordusunun şehirden<br />
çekilmesinden sonra bu konumu daha<br />
da pekişmişti. Musul’daki yerel aktörler<br />
arasında optimum bir denge kurmayı<br />
başarabilmiş ve çoğuyla iyi ilişkiler<br />
geliştirmişti. Üstelik, 2008’in sonlarında<br />
ilişkileri kötü olduğu için Irak Kürt Bölgesel<br />
Yönetimi’nin (IKBY) etkisini kırmak<br />
amacıyla desteklemiş olduğu Musul’un<br />
geniş Sünni Arap koalisyonunu 2012’den<br />
itibaren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)<br />
ile yakınlaştırmayı da başarmıştı. 5 yıllık<br />
zaman dilimi içinde Türkiye’nin Musul’daki<br />
etkinliği hem yerel siyasette hem de ekonomi<br />
alanında son derece güçlenmişti.<br />
Irak hükümetinin kurumlarının reddedildiği<br />
ABD’nin gün aşırı saldırıya uğradığı ve İran’ın<br />
açık bir görüntü sergilemekten kaçındığı Musul’da<br />
Türkiye’nin etkin konumu henüz hafızalardan silinmiş<br />
değil. Elbette Musul son 2 yılda çok değişti. Yerel aşiret<br />
liderleri ve eski siyasilerin tekrar etkinlik kurmasını<br />
beklemek hayalcilik olur. Hatta Musul’un DAEŞ öncesinde<br />
olduğu gibi Ninova Vilayeti olarak kalması da<br />
mümkün görünmüyor. Fakat, Musul’dan birden çok<br />
vilayet ya da federasyon çıksa da yerel nüfusun önemli<br />
bir kısmı birbirleriyle ya da Irak’ın diğer bileşenleriyle<br />
yaşadığı sorunlar nedeniyle uzun vadede Türkiye’ye<br />
yakınlaşacaklarını beklemek yanlış olmayacaktır.<br />
IRAK HÜKÜMETI’NIN KARŞI ÇIKIŞI<br />
Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin Türkiye’ye yönelik<br />
sert eleştirileri Irak siyasetini yakından izleyenler<br />
için hiç de sürpriz olmadı. Irak’ta Türkiye’ye karşı söylemin<br />
sertleşmesi yeni bir olgu değil. Aslında bu krizin<br />
göreli olarak daha yumuşak benzerleri son 2 yılda<br />
birçok kez yaşandı. Irak hükümetinin eleştirel tavrının<br />
artmasının üç temel nedeni bulunuyor.<br />
İlki merkezi yönetimin muhatap alınmak istemesi.<br />
Türkiye Irak’ın işgalinden sonra uzun bir süre merkezi<br />
hükümet ile yakın ilişkin içindeydi. Terörle mücadele,<br />
enerji ve diğer güvenlik sorunlarında asıl diyalog<br />
Ankara-Bağdat arasında gerçekleşiyordu. Türkiye’nin<br />
merkezi hükümetle diyaloğu azalırken IKBY ile artması<br />
ANALiZ<br />
HABER<br />
Serhat Erkmen’e göre, Irak hükümetinin Türkiye’ye Irak’taki Türk<br />
askeri varlığından ötürü gösterdiği sert tepki sürpriz olmadı. Erkmen,<br />
Irak Başbakanı İbadi’nin Türkiye’ye çıkışını 3 nedene bağlıyor<br />
Irak’ta merkeziyetçilik yanlıları tarafından<br />
hala kabullenilemedi.<br />
İkinci neden Irak siyasetinin değişen<br />
doğası. Türkiye’nin işgal sonrası<br />
Iraklı Şii partilerin birçoğu ile iyi ilişkiler<br />
geliştirdiği biliniyor. Fakat aynı şey<br />
Şii Iraklılardan oluşan Haşdi Şahabi<br />
adı verilen milis grupları için söylemek<br />
mümkün değil. 2014’ten sonra Iraklı Şiiler<br />
arasındaki siyasal gündemi belirleyen ve<br />
yönlendiren aktörler siyasal partiler değil,<br />
Haşdi Şahabi’dir. Milis grupların Bağdat’taki<br />
siyasiler üzerindeki etkisi parlamentoda da<br />
açıkça hissediliyor. Buna partilerin içindeki çekişmeleri<br />
de eklemek gerekiyor. Başbakan İbadi’nin Dava<br />
Partisi’nin içten içe kaynadığı ve eski başbakan Nuri<br />
Maliki’nin parti ve meclisteki grup içinde İbadi’yi zor<br />
duruma sokmak istediği de görülüyor. Kısacası, Türkiye’nin<br />
Irak’ta bazı Şii partilerle ilişkisi iyi olabilir. Ancak<br />
Bağdat’ı domine eden milis gruplarla Türkiye arasında<br />
yaşanan köklü uzlaşmazlık ve mecliste güçlü olan<br />
bazı Şii siyasetçilerin etkisi Başbakan İbadi’nin sertlik<br />
dozunun yükselmesine neden oluyor.<br />
Üçüncü neden ise Irak hükümetine destek veren<br />
ülkeler ile Türkiye arasında Musul konusundaki görüş<br />
ayrılıklarıdır. Bugün Irak hükümeti üzerinde belirleyici<br />
olan ülkeler ABD ve İran’dır. Bunlara Ibadi üzerindeki<br />
özel etkisi nedeniyle İngiltere ve son dönemde<br />
Irak’taki etkinliğini artıran Rusya da eklenebilir. Bunlar<br />
arasından özellikle İran ve ABD’nin Musul konusunda<br />
Türkiye ile aynı fikirde olmadığı hatta açıkça bir güç<br />
mücadelesine giriştiğini görmek gerekiyor.<br />
ABD ILE TÜRKIYE’NIN ORTAK<br />
BIR MUSUL VIZYONU YOK<br />
ABD, Suriye’nin kuzeyinde açıkça ayrı düştüğü<br />
Türkiye ile Musul konusunda ortak bir vizyona sahip<br />
değil. Bu durum Başika’daki ilk Türk askeri varlığı<br />
kamuoyuna yansıdığında ABD’nin verdiği olumsuz<br />
tepkiyle açığa çıkmıştı. ABD’nin askeri ve diplomatik<br />
yetkililerden Türkiye’nin rolüyle ilgili gelen açıklamalar<br />
ABD’nin İbadi’nin pozisyonunu desteklediğini gösteriyor.<br />
Dahası, sahadaki işbirliğine bakıldığında ABD<br />
ve Türkiye’nin Sünni Araplar ve Kürtler üzerinde bir<br />
etkinlik mücadelesi yürüttüğü anlaşılıyor. Dolayısıyla,<br />
ABD’nin Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasına<br />
sıcak bakmadığı ve bu durumun Irak hükümetinin<br />
elini güçlendirdiği söylenebilir. Benzer bir durum<br />
İran için de geçerli. Özellikle Haşdi Şahabi üzerinde<br />
büyük bir etkiye sahip olan İran’ın, Musul’a milislerin<br />
girmesini istediği biliniyor. Musul’da merkezi hükümetin<br />
otoritesini sağlamak için en azından başlangıçta<br />
ordu ve milislerin gücüne dayanmak zorunda olan<br />
İran Musul’u aslında hem IKBY hem de Suriye için bir<br />
anahtar olarak görüyor. Musul operasyonunda Türkiye<br />
ile yakın işbirliğine açık bir Kürdistan Demokratik Partisi’nin<br />
(KDP) yer alması IKBY’deki iç dengeleri KDP ve<br />
dolayısıyla Türkiye lehine çevirebilir. Fakat, Yezidiler ve<br />
YPG’yle Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üzerinden<br />
ilişki kurması ve bunları Musul’da azınlık durumunda<br />
olan İran yanlısı gruplarla yakın ilişkiye sokması daha<br />
kolay olacaktır. Üstelik, güç mücadelesinin Musul’a<br />
kayması pek çok aktörün enerji kaybına neden olurken<br />
Suriye’de Esad Yönetimi’ni rahatlatacak bir faktör<br />
olabilir. Bu nedenle İran da Irak hükümeti üzerindeki<br />
etkisini kullanarak Türkiye’yi Musul’dan uzak tutmak<br />
isteyen en önemli aktörlerden birisi.<br />
Özetle, Türkiye ile Irak hükümeti arasında Musul<br />
konusunda patlayan tartışma iki ülke ilişkilerindeki<br />
dönemsel bir gerginlikle açıklanabilecek bir olgu<br />
değildir. Tersine, DAEŞ’in Musul’dan çıkarılmasından<br />
sonraki dönemi de kapsayan geniş ve uzun süreli bir<br />
etki mücadelesinin yansımasıdır. Gerginliğin artması<br />
kısa vadede diplomatik sorunlar çıkarabilir. Ancak<br />
uzun vadede Musul sadece Irak’ın iç siyasetinin değil<br />
aynı zamanda Kerkük’ten Halep’e kadar yaşanacak<br />
parçalanma ve birleşmelerin kilit noktası olacaktır.<br />
© Deutsche Welle Türkçe<br />
‘Türkiye Musul’da denklem<br />
dışı bırakılmak isteniyor’<br />
Siyaset, Ekonomi ve Toplum<br />
Araştırmaları Vakfı (SETA)<br />
Dış Politika Araştırmacısı<br />
Can Acun, Türk askerlerinin<br />
Başika Kampı’nda olmasının<br />
bazı kesimleri rahatsız ettiğini<br />
belirterek, “Türkiye bir şekilde<br />
denklem dışında bırakılmaya<br />
çalışılıyor ancak Türkiye net bir<br />
şekilde özellikle de 15 Temmuz<br />
sonrasında bölgenin kaderinin<br />
kendisi aleyhine şekillenmesine<br />
seyirci kalmayacağını tüm muhataplarına<br />
gösterdi.” dedi.<br />
Acun, Fırat Kalkanı Harekatı’nda<br />
Türkiye’nin çok kısa bir sürede<br />
tüm beklentilerin ötesinde<br />
büyük bir başarı sağladığını<br />
söyledi. Harekat kapsamında<br />
Cerablus ve kırsalı ile Azez-Cerablus<br />
hattının DAEŞ’den<br />
temizlendiğini anımsatan Acun,<br />
Sacır nehrinin kuzeyine ilerlemek<br />
isteyen SDG/<br />
YPG güçlerinin de<br />
bozguna uğratılarak<br />
Menbiç’e<br />
doğru süpürüldüğünü<br />
ifade etti.<br />
Acun, harekatın<br />
üçüncü aşamasının<br />
Dabık-Savran<br />
hattına odaklanmış<br />
olduğunu<br />
aktararak, şöyle<br />
konuştu: “DA-<br />
EŞ’in teo-politik<br />
açından adeta başkenti<br />
olan Dabık’ın<br />
içinde bulunduğu<br />
cebin alınması<br />
Bab’a yönelik hamle açısından<br />
askeri bir gereklilik arz ediyor.<br />
Ancak harekat ilk merhalelerindeki<br />
momentuma sahip<br />
değil. Burada özellikle DAEŞ’in<br />
çok sert bir direniş göstermesi,<br />
bölgede güçlü savunma<br />
hatları oluşturması, el yapımı<br />
patlayıcılar ve bubi tuzaklarıyla<br />
harekatı yavaşlatmaya çalıştığını<br />
görüyoruz. DAEŞ bölgede<br />
asimetrik-hibrid savaş taktikleriyle<br />
tutunma gayreti içerisinde.<br />
Yine ABD ordusunun ‘Soylu<br />
Mızrak’ adıyla cephe hattında<br />
bayrak göstererek harekata<br />
müdahil olma çabası Suriyeli<br />
muhalif unsurlar, ÖSO ve TSK<br />
arasındaki insicamı bozarak,<br />
bazı grupların Fırat Kalkanı’ndan<br />
ayrılmasına neden oldu.<br />
ABD harekata kerhen destek<br />
verirken, koalisyonun da yeterli<br />
hava desteği sağlamadığı görülüyor.<br />
SDG/YPG’nin Menbic<br />
operasyonu sırasında günde<br />
30-40 sorti yapan koalisyon,<br />
Fırat Kalkanı kapsamında ancak<br />
birkaç saldırı gerçekleştiriyor.”<br />
Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan<br />
Suriyeli muhalif grupların<br />
askeri yetersizliğinin operasyonun<br />
yavaşlamasına neden<br />
olduğunu vurgulayan Acun,<br />
grupların TSK’nın desteğini<br />
SETA Dış Politika<br />
Araştırmacısı Acun,<br />
“Irak’ta Musul operasyonu<br />
yaklaşırken<br />
daha önce Suriye’de<br />
denendiği gibi<br />
Türkiye bir şekilde<br />
denklem dışında<br />
bırakılmaya çalışılıyor.”<br />
dedi<br />
almadan DAEŞ’e karşı direnç<br />
gösteremediğini dile getirdi.<br />
Acun, Bab’a doğru ilerleyen harekatta<br />
TSK’nın her geçen gün<br />
daha fazla kendisini gösterme<br />
ihtiyacının hissedildiğini ifade<br />
ederek, Türkiye’nin bölgeyi<br />
DAEŞ ve PKK terör örgütlerinden<br />
temizleyerek güvenli bölge<br />
oluşturma arzusunda olduğunu<br />
hatırlattı.<br />
“CERABLUS BIR MODEL<br />
OLMUŞ DURUMDA”<br />
Fırat Kalkanı operasyonu<br />
sonrası terör örgütlerinden<br />
temizlenen Cerablus’a alt yapı<br />
çalışması yapıldığını elektrik,<br />
su ve gıda teminin gerçekleştirildiğini<br />
anlatan Acun, “Gelinen<br />
aşamada Cerablus bir model<br />
olmuş durumda. DAEŞ’ten<br />
temizlendikten sonra yaşamın<br />
tekrardan başladığını,<br />
elektrik, su,<br />
gıda temini gibi<br />
alt yapısına tekrar<br />
kavuşan Cerablus’a<br />
Suriyelilerin<br />
adeta akın ettiklerini<br />
görüyoruz.”<br />
dedi. Can Acun,<br />
ABD’nin, PKK ve<br />
onun Suriye uzantısıyla<br />
ilgili eylem<br />
ve söylemlerini<br />
sürekli değiştirdiğini<br />
aktararak,<br />
sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “ABD,<br />
PYD’nin PKK’nın<br />
Suriye örgütlenmesi olduğunu<br />
çok iyi bilmesine rağmen bir<br />
terör örgütüne yıllardır yatırım<br />
yapıyor. ABD’nin PYD’ye verdiği<br />
mevcut askeri desteği göz<br />
önüne aldığımızda bu yapının<br />
kantonları birleştirerek bölgede<br />
bir kuşak oluşturmasını ve elinde<br />
bulundurduğu bölgeleri en<br />
azından federatif bir düzlemde<br />
yönetmesini tercih ettiğini görüyoruz.”<br />
Türk askerlerinin Irak’ın<br />
Musul kentinde olmasının<br />
bazı kesimleri rahatsız ettiğini<br />
vurgulayan Acun, şunları kaydetti:<br />
“Irak’ta Musul operasyonu<br />
yaklaşırken daha önce Suriye’de<br />
denendiği gibi Türkiye bir şekilde<br />
denklem dışında bırakılmaya<br />
çalışıyor ancak Türkiye net bir<br />
şekilde özellikle de 15 Temmuz<br />
sonrasında bölgenin kaderinin<br />
kendisi aleyhine şekillenmesine<br />
seyirci kalmayacağını tüm<br />
muhataplarına gösterdi. Musul<br />
konusunda Türkiye’nin önemli<br />
hassasiyetleri var. Burada baskı<br />
altında kalacak DAEŞ unsurlarının<br />
Rakka ve Bab’a doğru<br />
gelmesini istemiyor. DAEŞ’e<br />
karşı harekete geçen uluslararası<br />
koalisyonun Türkiye’nin yürüttüğü<br />
Fırat Kalkanı Harekatı<br />
ile koordineli bir şekilde hareket<br />
etmesini istiyor.”<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
AVNİ ÖZGÜREL<br />
GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />
OKAN SARIKAYA<br />
YIL: 1 SAYI: 209<br />
FORUM BASIN YAYIN TİCARET A.Ş. ADINA<br />
YAYIN DANIŞMANI<br />
PERTEV ATASAY<br />
MEDYA GENEL MÜDÜRÜ<br />
ELİF EREN ÖVDÜR<br />
Tel: 0212 212 10 00<br />
Faks: 0212 212 18 92<br />
Zeon Medya Prodüksiyon ve<br />
Reklam Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.<br />
Prof. Nurettin Mazhar Öktem<br />
Sok. Mega Medya Center<br />
No: 6/B 34381 Şişli/İstanbul<br />
İDARİ GENEL MÜDÜR<br />
ÖZGÜR YİTER<br />
YAYIN TÜRÜ: YAYGIN SÜRELİ<br />
YÖNETİM YERİ<br />
Abbasağa Mah. Yıldız Cad.<br />
No:49/3 Tevfikpaşa Konağı<br />
34353 Beşiktaş/İstanbul<br />
TEL: 0212 258 47 02<br />
bilgi@yenibirlikgazetesi.com<br />
S.YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />
HÜSEYİN YILMAZCAN<br />
HABER MÜDÜRÜ<br />
MUSTAFA YAŞAR<br />
EKONOMİ<br />
YILDIRAY GÖKKAYA<br />
DIŞ HABERLER<br />
NAĞME CANDOĞAN GÖNENÇER<br />
MAGAZİN<br />
SİNAN TOSUN<br />
SPOR<br />
HAMZA GEZMİŞ<br />
KÜLTÜR-SANAT<br />
SEMA SEZEN<br />
OTOMOTİV<br />
AHMET ÇELİK<br />
SAĞLIK<br />
ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN<br />
TEKNOLOJİ<br />
ERSİN AKMAN<br />
BASKI:<br />
İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No: 11 A41 Yenibosna/İstanbul<br />
Tel: (0212) 454 30 00<br />
DAĞITIM: Turkuvaz<br />
twitter.com/gazetebirlik<br />
YENİBİRLİK, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.<br />
Yenibirlik Gazetesi ve eklerinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların<br />
her türlü telif hakkı Forum Basın Yayın Ticaret A.Ş’ne aittir. İzin<br />
almadan kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.<br />
Son 3 haftadır çocukken onay ve<br />
kabul ihtiyacımızı karşılamak ve<br />
hayatta kalmak için geliştirdiğimiz<br />
stratejiler olan, sürücüler diye adlandırılan<br />
3 temel sürücüden bahsettim. Bu haftada<br />
rahatlama, hata yapma lüksünü insanın<br />
elinden alan ve sürekli en iyinin peşinden<br />
koşturtan ‘Mükemmel Ol’ sürücüsünden<br />
bahsetmek istiyorum.<br />
‘Mükemmel Ol’ sürücüsüne sahip kişi<br />
ilk seferinde her şeyin kusursuz olmasını<br />
ister. Tipik bir mükemmel ol sürücüsüne<br />
sahip kişiyi şu sorulara verdiği cevaplardan<br />
tahmin edebilirsiniz.<br />
İşinizi ne kadar doğru yaptığınız<br />
konusunda övünüyor ve kendinizle gurur<br />
duyuyor musunuz?<br />
Yapılan hataları gördüğünüzde kaygılanıyor<br />
ve tepki göstermeye başlıyor<br />
musunuz?<br />
Kendinizi dünyanın düzeninden<br />
sorumlu tutuyor, düzeni sağlamayı görev<br />
biliyor musunuz?<br />
Bu durumda ‘Mükemmel Ol’ sürücüsünün<br />
sinyallerini verdiğiniz söylenebilir.<br />
Her ne yapıyor ve ne oluyorsanız en<br />
mükemmeli olma zorunluluğu gerçekten<br />
hayattan olduğu gibi zevk almanın önündeki<br />
engellerden biridir. Mükemmel çocuk,<br />
mükemmel evlat, arkadaş, çalışan, eş,<br />
anne, komşu olmaya çalışmak bir süre sonra<br />
tükenmeyi de beraberinde getirecektir.<br />
‘MÜKEMMEL OL’CULARI TANIYALIM<br />
Yaptıkları işi eksiksiz yaparlar. İşlerini<br />
güvenilir ve doğru şekilde tamamlamaları<br />
ile meşhurdurlar. Detaylara önem verirler.<br />
Verileri son derece titiz ve dikkatlice inceler<br />
ve kontrol ederler. Gözlerinden nadiren bir<br />
Mükemmelsem varım!<br />
Emel HOCA<br />
+ARTI<br />
YAŞAM<br />
twitter.com/gazetebirlik<br />
emelhoca@yenibirlikgazetesi.com<br />
şey kaçar. Çok düzenlidirler,<br />
çünkü ileriyi ve potansiyel<br />
problemleri görüp önlem<br />
almaya çalışırlar. Sürekli<br />
daha ileriye gitmek ve daha<br />
iyisini yapmak zorunda<br />
hissederler. Bunun için kendilerini<br />
zorlarlar. Her zaman bir<br />
şeyler yapmak ve başarmak<br />
zorundadırlar.<br />
BU SÜRÜCÜYE SAHIP<br />
KIŞILERIN GÜÇLÜ YANLARI<br />
Bu sürücünün etkisi altında<br />
olan bir kişiler verilen işi<br />
tam istediğiniz gibi eksiksiz<br />
yapar.<br />
Tıp, muhasebe gibi alanlarda dikkat ve<br />
detayları yakalayabilir olmaları mesleklerini<br />
iyi yapmalarına katkı sağlar. Beden duruşu,<br />
ifadeleri ve ses tonu daha çok yetişkin<br />
duruşuna benzemektedir.<br />
BU SÜRÜCÜYE SAHIP<br />
KIŞILERIN ZAYIF YANLARI<br />
Mottoları “Mükemmelim, o halde varım.<br />
Her şeyi çok iyi yapmalıyım”dır. Kendini<br />
mükemmel olmak için çok zorlamakla<br />
kalmaz, çevresindekileri de bunun için<br />
olabildiğince zorlar. Bu sürücünün hakim<br />
olduğu kişiler, doğru anlaşılmak adına,<br />
genellikle sorulandan çok daha uzun,<br />
parantez içinde detay açıklamalar yaparlar.<br />
En çok ‘Tamamen...’, ‘Gördüğünüz üzere’,<br />
‘Bildiğiniz gibi...’ vb. ifadelerini kullanırlar.<br />
Mükemmel olmazlarsa kabul görmeyeceklerine<br />
inanırlar. Hiç<br />
durmadan, ara vermeden<br />
didinip uğraşırlar. Kusursuz<br />
olmaya ve sürekli didinip<br />
başarılı olmaya çalıştıkları için<br />
kolay kolay gevşeyip rahatlayamazlar.<br />
Boş kalmak onlar<br />
için neredeyse imkansızdır. İşkolikler<br />
genellikle bu sürücüye<br />
sahip kişilerdir. Öfke ve baskı<br />
en belirgin duygularıdır.<br />
BU SÜRÜCÜYLE<br />
NASIL BAŞA ÇIKILIR?<br />
Evet sevgili ‘Mükemmel<br />
Ol’cular biliyoruz ki bu<br />
sürücüyü elbet tabi ki boşuna edinmediniz.<br />
Muhtemelen size bakım veren ebeveyn<br />
figürleriniz, bir çocuk için hayli yüksek ya<br />
da dengeli olmayan standartlara sahipti.<br />
Siz onların istediği gibi olamadığınızda ya<br />
da davranmadığınızda utanç ve suçluluk<br />
duygularını çokça hissettiniz. Sevilmeniz,<br />
kabul görmeniz etrafınızdaki ebeveyn<br />
figürlerinizin isteklerini, onların beklenti ve<br />
standartlarını karşılamanıza bağlıydı. Bu<br />
kadar mükemmel ve en iyi olma çabanız<br />
belki de tüm bu koşullar altında hissettiğiniz<br />
başarısızlık, yetersizlik, değersizlik duygularınızla<br />
başa çıkabilmek için ortaya çıktı.<br />
Bunların hepsi son derece anlaşılabilir nedenler.<br />
Peki şimdi bu sürücüyle başa çıkıp<br />
hayatınızı kendi istediğiniz gibi bu sürücü<br />
sizi sürmeden nasıl yaşayacaksınız?<br />
Bu sürücüye sahipseniz lütfen önce şöyle<br />
bir durun ve kendinizden beklentilerinizin<br />
ne kadar gerçekçi ve dengeli olduğunu<br />
kontrol edin. Bu beklenti, kendinize koyduğunuz<br />
hedef ve standartların hayatınıza<br />
getiri ve götürülerine bakın. Bir kağıdı ortadan<br />
ikiye bölerek çok kolayca hemen bir<br />
artı, eksi tablosu yapabilirsiniz. Biraz daha<br />
esnek olmanın ve üzerinizde artık hakim<br />
olmayan ebeveyn figürlerinin zamanında<br />
yaratmış olduğu baskıyı azaltmanın nasıl bir<br />
şey olacağını düşünün.<br />
Artık büyüdünüz ve sizi sizden başka<br />
onay, kabul ve eleştiri mercii yok. Bunu bilmek<br />
ve inanmak size neler katar şöylece bir<br />
değerlendirin. Mükemmel değil, sizin için<br />
anlamlı ve yeterince iyi bir yaşam kavramı<br />
üzerinde durmak seçeneklerinizden biri<br />
olabilir mi? Olsa yaşam sizin için nasıl olur?<br />
Bu sürücü söz konusu olduğunda en temel<br />
ihtiyacınız, her insan gibi hata yapma<br />
hakkınız olduğunu anlamanızdır. Kendiniz<br />
gibi olmaya izniniz olduğunu duymak size<br />
iyi gelecektir. Bu sürücüyle başa çıkabilmenin<br />
en iyi yolu aslında diğerlerinde<br />
de olduğu gibi “Kendin gibi olabilirsin”<br />
iznini hem başkalarından duymak hem de<br />
kendinize söylemek, bu izni içselleştirmektir.<br />
Ayrıca etrafınızda ‘mükemmel ol’cular<br />
varsa, detaylı bir şekilde nelerde iyi olduklarını<br />
anlatarak bunu görüp, duymalarını<br />
sağlayarak bu sürücüyle başa çıkmalarına<br />
destek olabilirsiniz.<br />
Sevgili ‘Mükemmel ol’cular zaman,<br />
enerji ve emeklerinizi bu kadar mükemmel<br />
insan, eş, partner, ebeveyn olmaya<br />
harcamak yerine, hayattan keyif almaya<br />
sizi seven insanlarla daha samimi ve gerçek<br />
ilişkiler kurmaya çalışabilirsiniz.<br />
Her güne keyifle, merhaba diyerek<br />
başlamanız dileğiyle.
168 EKİM 2016 CUMARTESI<br />
spor@yenibirlikgazetesi.com<br />
Onu bilenler, tanıyanlar hemen<br />
anladı kimden bahsettiğimizi.<br />
NBA yıllarında Amerikalıların<br />
ona taktığı isimdi Hedo. NBA’de<br />
bulunduğu on beş yıl boyunca<br />
salonlar ‘hedo- hedo’ diye çınladı.<br />
Çavuşoğlu Lisesi’nden Efes Pilsen’e<br />
oradan da Sacremento Kings ile<br />
NBA’e uzanan basketbol kariyerinin<br />
sonunda şimdi sıra geldi Basketbol<br />
Federasyonu Başkanlığına.<br />
Güzel ülkemizin spor gündemi;<br />
Ukrayna maçının sonucu, Milli Takım,<br />
Arda-Fatih Hoca polemikleri ile doluyken ve<br />
Mehmet Arif DEMİR<br />
+ARTI<br />
FUTBOL<br />
mademir@yenibirlikgazetesi.com<br />
yarın oynayacağımız<br />
kritik İzlanda maçı gelip<br />
çatmışken, gelin bugünlük<br />
başka bir serüveni hatırlayalım.<br />
Hidayet TÜRKOĞLU ve<br />
basketbolumuzun yakın geçmişi ile<br />
geleceğini birlikte hatırlayalım.<br />
Siyah beyaz televizyon yıllarında<br />
TRT’de yayınlanan Beyaz Gölge<br />
dizisi ile geniş kitlelere ulaşan<br />
basketbol sevgisinin kökeninde<br />
Merhum Aydan SİYAVUŞ hocanın<br />
efsane kadrosu; Efe, Erman, Necati, Melih<br />
ve Kara Mehmet’le kazanılan ilk ve tek Balkan<br />
Spor<br />
Hedo!<br />
Şampiyonluğu ve Avrupa Şampiyonası<br />
Challenge Turu başarıları<br />
vardır. Spor Sergi Sarayı’nın (daha<br />
sonra Lütfü Kırdar oldu) dili olsa da<br />
1981’de yaşadıklarını anlatsa. Bu heyecanla filizlenen<br />
sepet topu sevgisinin gelişimi için ne yazık ki<br />
2000’li yıllara kadar beklemek zorunda kaldık.<br />
Bir salon sporu olduğu ve o zamanlar ülkemiz<br />
de salon fakiri olduğu için (Abdi İpekçi Salonunun<br />
yapımı 10 yıl sürmüştü) gençler ancak okullarında<br />
ve mahallelerindeki derme çatma potalarla bu aşkı<br />
yaşıyorlardı. Spor Politikalarının çağdaş bir hale<br />
gelmesi ve birbiri ardına açılan salonlarla artık<br />
ülkemizde oldukça sağlam bir altyapı bulunuyor.<br />
Hidayet’in öncülüğünde yakaladığımız “altın<br />
kuşak”tan itibaren artık göğsümüzü gere gere bir<br />
basketbol ülkesi olduğumuzu söyleyebiliyoruz.<br />
Uzun yıllar Turgay DEMİREL’in domine ettiği<br />
Federasyon Başkanlığı koltuğuna Harun ERDE-<br />
NAY’dan sonra Hidayet TÜRKOĞLU oturmaya<br />
hazırlanıyor. Ülkemizdeki en kariyerli basketbolcu<br />
(997 maça çıktı) ve doğuştan gelen sıcakkanlı<br />
bir kişiliği olması yola çıkarken ona yetecektir.<br />
İlerleyen zamanda NBA tecrübesi ve tüm Devlet<br />
kademleri tarafından sevilip benimsenmesi ile basketbol<br />
camiasını bir araya getirecek ve oluşacak<br />
sinerji genç kuşakları daha ileriye taşıyacaktır.<br />
Başarılar diliyoruz.<br />
ANADOLU EFES<br />
İstanbul’un köklü takımı, geçtiğimiz<br />
sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı<br />
kazanarak başlasa da, sezonun geri<br />
kalanında beklentileri karşılayamadı.<br />
Türkiye Kupası ve Euroleague’de hayal<br />
kırıklığı yaratan Efes Play-off Final serisinde<br />
Fenerbahçe’ye 4-2 kaybetti ve<br />
2009’dan beri kazanamadığı lig şampiyonluğuna<br />
bir yıl daha hasret kaldı.<br />
Yeni sezonda eski günlerine geri<br />
dönmek isteyen Efes, başantrenörlüğe,<br />
2010-2011 sezonunda takımın<br />
baş antrenörlüğünü yapan Velimir Perasovic’i<br />
getirdi. Geçen sezon beklentilerin<br />
altında kalan oyuncularla<br />
yollarını ayıran Efes, Hırvat oyuncusu<br />
Dario Saric’i NBA’e uğurladı. Buna<br />
karşılık Anadolu Efes, Pota altını kuvvetlendirdi.<br />
4 numaralı pozisyonda<br />
Saric’in yerini Tyler Honeycutt ve DeShaun<br />
Thomas ile doldurdu. Yedek pivot<br />
eksikliğini Gran Canaria’dan Alen<br />
Omic’le gideren lacivert beyazlılar,<br />
2 numaralı pozisyona Bryce Cotton’ı<br />
transfer edildi. Sezon öncesi Cumhurbaşkanlığı<br />
Kupası’nı Fenerbahçe’ye<br />
kaptırsa da, Efes yine şampiyonluğun<br />
önemli adayları arasında…<br />
BANVİT<br />
Bandırma temsilcisi, geçen sezon<br />
beklentileri karşılayamadı.<br />
Eurocup’ta Son 16’da EA7 Emporio<br />
Armani Milano’ya elenen Banvit,<br />
Spor Toto Basketbol Ligi’nde<br />
normal sezonu 5. Bitirdi ve Playoff<br />
ilk tur serisinde Darüşşafaka<br />
Doğuş’a kaybetti. Önümüzdeki<br />
sezon, FIBA’nın ULEB’e karşı düzenleyeceği<br />
Basketbol Şampiyonlar<br />
Ligi’nin ilk takımlarından olma<br />
onuruna erişen Banvit, bu sezon<br />
da kadrosunda pek çok değişikliğe<br />
gitti. Başantrenörlüğe Saso Flipovski’yi<br />
getiren Banvit, yabancı<br />
rotasyonunda, Gasper Vidmar hariç<br />
bütün oyuncularını gönderdi.<br />
Trabzonspor Medical Park’tan<br />
Damian Kulig’i renklerine katan<br />
Banvit, 3 numaralı pozisyona Edo<br />
Muric ve Gediminas Orelik’i transfer<br />
etti. Turuncu yeşilliler, Jordan<br />
Theodore ve Jeremy Chappell<br />
transferleriyle de yabancı transferlerini<br />
tamamladı. Yerli rotasynunu<br />
koruyan Banvit, her sezon olduğu<br />
gibi yine ne yapacağı merak edilen<br />
takımlardan biri…<br />
Best Balıkesir, geçen sezon TB1L’de sürprize imza<br />
atarak tarihlerinde ilk kez Spor Toto Basketbol Ligi’ne<br />
yükseldi. Bu sezondan itibaren Spor Toto Basketbol<br />
Ligi’nin kalıcı ekiplerinden olmak isteyen Best<br />
Balıkesir, kadrosunu sil baştan hazırladı ve geçen sezon<br />
TB1L’de mücadele etmiş basketbolculardan kimse<br />
kalmadı. Yepyeni transferlerle Spor Toto Basketbol Ligi<br />
macerasına başlayacak olan Best Balıkesir, genç yerli<br />
rotasyonunun yanına deneyimli bir yabancı rotasyonu<br />
oluşturdu. Daha önce ülkemizde oynaya Vladimir<br />
DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ<br />
Spor Toto Basketbol Süper<br />
Ligi’nde 2016-2017<br />
sezonu bugün oynanacak<br />
maçlarla başlayacak.<br />
Golubovic, Leon Williams ve Valentin<br />
Pastal, bu sene Best Balıkesir<br />
Ligde bugün 5, yarın 3<br />
için ter dökecekler. Turuncu mavililerin<br />
en dikkat çeken transferi, geçen se-<br />
müsabaka yapılacak.<br />
Normal sezonda<br />
zon Maccabi Fox Tel-Aviv’den kadrosuna<br />
ilk yarı 23 Ocak<br />
kattığı Nijerya Asıllı Amerikalı forvet Ike Ofoegbu.<br />
31 yaşındaki veteran oyuncunun ne yapacağı<br />
merak konusu. Bu sene Banvit’le derbi maçlarına da<br />
çıkacak olan Best Balıkesir, taraftarlarının desteğiyle<br />
de renkli bir ekip olacağını gösteriyor.<br />
Geçtiğimiz sezon tarihinde ilk defa<br />
Euroleague’de boy gösteren Darüşşafaka<br />
Doğuş, bir önceki sezonun üstüne<br />
kattı ve Türkiye Kupası’nı son saniye<br />
basketiyle kaçırdı. Spor Toto Basketbol<br />
Ligi’nde yarı finale kadar çıkan Daçka,<br />
ilk Euroleague macerasında Top 16’ya<br />
kadar çıkmayı başardı. Yeni sezon hedeflerini<br />
daha da büyüten Darüşşafaka<br />
Doğuş, daha önce Euroleague şampiyonluğu<br />
yaşamış başarılı coach David<br />
Blatt’i takımın başına getirdi. Geçen sezondan<br />
Serhat Çetin, Emir Preldzic, Milko<br />
Bjelica, Reggie Redding, Manuchar<br />
Markoishvili ve Jamon Gordon’la yollarını<br />
ayıran yeşil siyahlılar, Brad Wannamaker,<br />
Dairis Bertans, James Anderson, Will<br />
Clyburn, Andrien Moerman ve Birkan<br />
Batuk’u transfer etti. Darüşşafaka Doğuş,<br />
hazırlık maçlarında 11’de 11 galibiyetle<br />
hem Türkiye’deki hem de Euroleague’deki<br />
rakiplerine gözdağı verdi. Türkiye’de<br />
basketbol liginin profesyonelleşmesinden<br />
bu yana şamiyonluğu bulunmayan<br />
Daçka, yıllardır beklediği mutlu sona<br />
ulaşmak istiyor.<br />
BERTAN ERMAN<br />
POTADA PERDE AÇILIYOR<br />
2017’de sona erecek. Ligin<br />
BEST BALIKESİR<br />
ikinci yarısı ise 28 Ocak’ta BEŞİKTAŞ SOMPO JAPAN<br />
başlayıp, 15 Mayıs 2017’de<br />
tamamlanacak. Birbirinden<br />
iddialı takımların yer<br />
aldığı ligde sezon öncesi<br />
takımları mercek<br />
altına aldık.<br />
DEMİR İNŞAAT BÜYÜKÇEKMECE<br />
2011 yılında kurulan İstanbul ekibi Demir<br />
İnşaat Büyükçekmece, geçen sezon<br />
ilk kez mücadele ettiği Spor Toto<br />
Basketbol Ligi’nde sürpriz galibiyetlere<br />
imza attı ve mütevazı kadrosuyla taraflı<br />
tarafsız herkesin takdirini kazandı. Playoff’u<br />
son maçta kaçıran B.Çekmece, Türkiye<br />
Kupası’nda da boy gösterme başarısı<br />
elde etti. Önümüzdeki sezon ilk defa Avrupa’da<br />
mücadele edecek olan Demir İnşaat<br />
Büyükçekemce, FIBA’nın 2. Kupası<br />
olan Europe Cup’ta ülkemizi temsil edecek.<br />
Yeni sezon öncesi Antwayne Robinson,<br />
Erik Murphy, Predrag Samardziski,<br />
Erwing Walker ve Michael Roll’la yollarını<br />
ayıran B.Çekmece, bu oyuncuların yerlerini<br />
doldurmayı başardı. Clevin Hannah<br />
ve Kenny Hayes gibi atletik guardları takımına<br />
dahil eden göl canavarları, uzun<br />
rotasyonunu Boşnak Andrija Stipanovic<br />
ve İtalyan Angelo Caloirao transferleriyle<br />
tamamladı. Yerli rotasyonu için Mutlu<br />
Akpınar ve Ramazan Tekin’i kadrosuna<br />
katan Demir İnşaat Büyükçekmece, genç<br />
başantenör Özhan Çıvgın’ın önderliğinde<br />
yeni sürprizler yapmaya hazırlanıyor.<br />
Geçtiğimiz sezon taraftarını hayal<br />
kırıklığına uğratan kara<br />
kartallar, takımda önemli değişikliklere<br />
gitti. İlk olarak teknik kadroyu yenileyen<br />
Beşiktaş SJ, Ufuk Sarıca ve ekibini<br />
takımın başına getirdi. Oyuncularda da büyük<br />
değişikliklere giden siyah beyazlılarda geçen<br />
sezondan Muratcan Güler, Cenk Akyol ve Doğan Şenli<br />
takımda kaldı. Beşiktaş SJ, yabancı oyunculardan Michael<br />
Thompson, Michael Roll, Kyle Weems, Earl Clark,<br />
Vladimir Stimac ve D.J. Strawberry’i transfer etti.<br />
Yerli rotasyonda görev adamı rolünü üstlenebilecek<br />
oyuncuları transfer eden Beşiktaş, Erkan Veyseloğlu,<br />
Kenan Sipahi, Sertaç Şanlı, İlkan Karaman ve Şafak Edge’yi<br />
kadrosuna kattı.<br />
Geçen yıllarda Pınar Karşıyaka ile sürpriz başarılara<br />
imza atan Ufuk Sarıca, aynı sürprizleri bu sene siyah<br />
beyazlılarla yapmak istiyor. Beşiktaş SJ, aynı zamanda<br />
FIBA’nın düzenleyeceği Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />
mücadele edecek.<br />
GAZİANTEP BASKETBOL<br />
Geçen sezon, ligde playoff öncesi oynadığı<br />
son maçta Rönesans Ted Ankara Kolejliler’i<br />
yenen Gaziantep, 8. sıradan playoff<br />
maçlarına kalmayı başarmıştı. İlk turda Anadolu<br />
Efes’e elenen Gaziantep Basketbol, FIBA<br />
Europe Cup’a katılmaya hak kazandı. Ancak<br />
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi,<br />
basketbolu da vurmuştu. Bu yüzden sezon<br />
öncesi sponsorunu kaybeden Gaziantep, sezonun<br />
başlamasına az bir zaman kala yeni<br />
bir sponsor bulamadı. Gaziantep’in sponsor<br />
kaybı, Jawad Williams ve Earl Calloway<br />
gibi önemli yıldızlarını kaybetmesine sebep<br />
oldu. Yerli oyuncularının önemli bir kısmını<br />
takımda tutmayı başaran Gaziantep Basketbol,<br />
Will Cherry ve Marcus Denmon gibi<br />
önemli guardları kadrosuna katmayı başardı.<br />
Jawad Williams’ın AEK’e transfer olmasıyla<br />
4 numaralı pozisyona 36 yaşındaki veteran<br />
uzun Marcus Haislip ve Bulgaristan’dan Deyan<br />
Ivanov’u renklerine bağlayan Gaziantep,<br />
bu sene playoff için biraz uzakta… Buna<br />
rağmen Spor Toto Basketbol Ligi’nin renkli<br />
ekiplerinden Güneydoğu Anadolu’nun tek<br />
temsilcisi, şehrini en iyi şekilde ligde ve Avrupa’da<br />
temsil etmeye hazır…<br />
FENERBAHÇE<br />
Aslında Fenerbahçe için ne desek az<br />
kalır. Geçen sezon hem Spor Toto<br />
Basketbol Ligi’ni, hem de Türkiye Kupası’nı<br />
mutlu sonla tamamlayan Fenerbahçe,<br />
THY Euroleague’de final oynayarak<br />
tarih yazdı. Kadrosunu büyük ölçüde<br />
koruyan Fenerbahçe’de, adları NBA ile<br />
anılan Jan Vesely, Ekpe Udoh ve Bogdan<br />
Bogdanovic, bir sene daha çubuklu sarı<br />
lacivert formalarıyla ter dökecek. Geçen<br />
sezonun ortasında takımdan ayrılan<br />
Ömer Faruk Yurtseven’in yerini Anadolu<br />
Efes’ten Ahmet Düverioğlu ile dolduran<br />
Fenerbahçe, EA7 Emporio Armani<br />
Milano’ya transfer olan Ricky Hickman’ın<br />
yerine, geçen sezon Avelino formasıyla<br />
İtalya Ligi’nin en değerli oyuncusu olan<br />
James Nunnally’i getirdi. Sezona Cumhurbaşkanlığı<br />
Kupası’nı kazanarak yeni<br />
sezona moralli girecek olan Fenerbahçe,<br />
Spor Toto Basketbol Ligi ve THY Euroleague’in<br />
bir numaralı favorisi olarak gösteriliyor.<br />
Obradovic ve öğrencilerinin tek<br />
amacı, bütün kupaları kazanmak…<br />
İSTANBUL BŞB. SK<br />
Geçtiğimiz sezon için küme<br />
düşme adaylarından İstanbul<br />
Büyükşehir Belediyesi, ligin<br />
6. Haftası bittiğinde sadece<br />
bir galibiyeti bulunuyordu. Bu<br />
kötü başlangıcın faturası başantenör<br />
Drasko Pranovic’e kesildi<br />
ve takımdan gönderildi.<br />
Sloven antrenörün yerine gelen<br />
Ertuğrul Erdoğan, turuncu<br />
lacivertli İstanbul takımını<br />
toparlamış ve ligde kalmasını<br />
sağlamıştı. Kadrosunu büyük<br />
ölçüde koruyan İBB, TB1L<br />
takımlarından Nesine.com Eskişehir<br />
Basket’e transfer olan<br />
Cemal Nalga’nın yerini, Amerikan<br />
pota altı oyuncusu Jarvis<br />
Varnardo ile doldurdu. Oyun<br />
kurucu pozisyonuna deneyimli<br />
guard Earl Calloway’i getiren<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin<br />
bu sene de ligde kalıp<br />
kalamayacağını izleyeceğiz.<br />
MURATBEY UŞAK SPORTİF<br />
Başantrenör Ozan Bulkas’ın yönetiminde her<br />
sezon genç ve dinamik kadrolarıyla playoffları<br />
gören Muratbey Uşak Sportif, geçen sezonu<br />
7. sırada tamamlayarak playoff ilk tur serisinde<br />
Fenerbahçe ile eşleşmiş ve rakibini yenemeden<br />
ilk turda elenmişti. Konumu itibarıyla FIBA’nın ilk<br />
kez düzenleyeceği Basketbol Şampiyonlar Ligi<br />
ön eleme turuna hak kazanan Ege temsilcisi birçok<br />
yabancı oyuncusuyla yollarını ayırdı. Geçen<br />
sezondan sadece Litvanyalı uzun Evaldas Kairys’i<br />
takımda tutan Muratbey Uşak Sportif, İsrail<br />
Ligi’nin en değerli oyuncusu seçilen Darryl Monroe’yu<br />
renklerine bağladı. Shaquille McKissic,<br />
Rolands Freimanis, Mark Lyons ve Jeremy Hazzel<br />
gibi takıma dinamizm katacak yabancı oyuncuları<br />
kadrosuna katan Aşigolar, Trabzonspor<br />
MedicalPark’tan Hakan Demirel ve Berkay Candan’ı<br />
transfer ederek, önceki sezonlara göre biraz<br />
daha deneyimli bir kadro kurdu. İlk maçta<br />
93-90 sayı farkla yendiği Romanya takımı U-BT<br />
Cluj’u deplasmanda 85-66 yenen Muratbey<br />
Uşak Sportif, FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />
yer alacak. Aşigolar, bu sezon da pek çok takımın<br />
canını yakacak gibi gözüküyor.<br />
GALATASARAY ODEABANK<br />
Geçen sezon Eurocup’ta mutlu sona ulaşan<br />
Galatasaray Odeabank, bu sene hedeflerini<br />
daha yüksek tutuyor. Sezon sonu Chuck Davis’in<br />
emekliye ayrılması ve Pınar Karşıyaka ile İzmir’de<br />
oynanan Spor Toto Basketbol Ligi playoff maçında<br />
yasaklı madde kullandığı tespit edildiği<br />
için 1 yıl basketboldan men cezası alan Stephane<br />
Lasme’nin takımdan ayrılması, Cimbom’un<br />
pota altına yeni takviyeler yapmasına sebep<br />
oldu. Anadolu Efes’ten Alex Tyus’la Nenad Kristic’i<br />
transfer eden Galatasaray Odeabank, Bayern<br />
Münih’ten Deon Thompson’ı renklerine bağladı.<br />
Kristic’in hazırlık maçları sonrasında aldığı emeklilik<br />
kararının ardından sarı kırmızılılar, Utah Jazz<br />
forması giyen Alman pivot Tibor Pleiß’ı renklerine<br />
bağladı. Yeniden Çin’e yolcu olan Errick McCollumn’un<br />
yerine ABD’li guardlar Russ Smith, Justin<br />
Dentmon ve Jon Diebler’ı kadrosuna katan Galatasaray<br />
Odeabank, Emir Preldzic transferiyle yeni<br />
sezona iddialı bir takım kurdu. Farklı meziyetlerdeki<br />
oyuncuları takım içinde iyi harmanlayan başantrenör<br />
Ergin Ataman önderliğindeki Yenilmez<br />
Armada, Spor Toto Basketbol Ligi’nin önemli favorilerinden<br />
biri…<br />
PINAR KARŞIYAKA<br />
2014-2015 sezonunda şampiyonluğa<br />
ulaşan Pınar Karşıyaka, geçtiğimiz sezon<br />
bir duraklama dönemi yaşadı ve şampiyon<br />
olan takımı mumla aradı.<br />
Başantrenör Ufuk Sarıca’nın Beşiktaş<br />
Sompo Japan’a gitmesiyle boşalan koltuğa<br />
Nenad Markovic’i getirdi. Takım kadrosunda<br />
büyük bir değişikliğe giden Pınar<br />
Karşıyaka’da geçen sezondan Soner Şentürk,<br />
Muhammed Baygül ve Egemen Güven<br />
takımda kaldı. Yeşik kırmızılılar, guard<br />
pozisyonlarına J’Cowan Brown ve Kevin<br />
Dillard’la birlikte Polonya Ligi’nin en değerli<br />
oyuncusu Mateusz Ponitka’yı transfer<br />
etti. Forvet tercihlerini deneyimli ve<br />
atletik oyunculardan yana kullanan Pınar<br />
Karşıyaka, NBA patentli DaJuan Summers<br />
ve eski Harlemli Brent Petway’i kadrosuna<br />
kattı. Pota altına Khimki’den Josh Boone’u<br />
renklerine bağlayan Kaf-Kaf, yerli rotasyon<br />
için Gani Erdi Gülaslan’ı transfer etti. Bu<br />
sezon FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde<br />
mücadele edecek olan Pınar Karşıyaka,<br />
yeni başarılara imza atmak istiyor.<br />
RÖNESANS TED ANKARA KOLEJLİLER<br />
Türk Telekom’un küme düşmesinin<br />
ardından Spor Toto<br />
Basketbol Ligi’nin tek Ankara takımı<br />
olarak mücadele edecek<br />
olan Ted Ankara Kolejliler, geçen<br />
sezon iyi bir kadro kurmasına<br />
rağmen kümde düşmekten<br />
son anda kurtulmuştu.<br />
Sezon öncesinde Kolejliler,<br />
kadrosunu sıfırdan oluşturdu.<br />
23.5 yaş ortalamasına sahip<br />
olan başkent takımı, yerli rotasyonunu<br />
alt kümelerde mücadele<br />
eden oyunculardan<br />
oluşturdu.<br />
Ted Ankara Kolejliler, yabancı<br />
rotasyonuna ABD’li Dominique<br />
Morrison, Devin Thomas,<br />
Jason Love ve Shannon Shorter’ı<br />
kadrosuna kattı. Hazırlık<br />
maçlarında Yeşil Giresun Belediye<br />
ve Mamak Bld. Ankara DSİ’ye<br />
yenilen Kolejliler’i bu sezon zorlu<br />
günler bekliyor.<br />
1999 yılında Rashard Griffith - David Rivers<br />
– Mehmet Okur üçlüsüyle ortalığı<br />
kasıp kavuran Tofaş, ilerleyen yıllarda<br />
eski günlerine dönmekte zorluklar çekmiş<br />
ve 2014-2015 sezonunda küme düşmekten<br />
kurtulamamıştı. Geçen sezon<br />
küllerinden doğmak isteyen Bursa takımı,<br />
yeni salonuna kavuştu ve TB1L’de<br />
şampiyon olarak yeniden Spor Toto Basketbol<br />
Ligi’ne yükseldi.<br />
BUGÜN<br />
TOFAŞ<br />
Orhun Ene yönetimindeki Bursa temsilcisi,<br />
TB1L’de şampiyon olan kadrosunu<br />
büyük bir ölçüde korudu. Şampiyon<br />
kadroya Sırp guard Vasilije Micic ve Dominikli<br />
Ronald Roberts takviyelerini yapan<br />
Tofaş, NBA patentli forvet Jordan<br />
Hamilton’ı renklerine bağladı. Bu sezondan<br />
itibaren yeni bir renk ve yeni bir logoyla<br />
mücadele edecek olan Tofaş, eski<br />
yıllarına geri dönmek istiyor.<br />
n 15.00 Demir İnşaat Büyükçekmece-Trabzonspor Medicalpark (Gazanfer Bilge)<br />
n 16.00 TED Ankara Kolejliler-Beşiktaş Sompo Japan (Ankara)<br />
n 18.00 Pınar Karşıyaka-Banvit (Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka)<br />
n 18.00 Yeşil Giresun Belediyespor-Gaziantep Basketbol (19 Eylül)<br />
n 19.00 Darüşşafaka Doğuş-TOFAŞ (Volkswagen Arena)<br />
TRABZONSPOR MEDICALPARK<br />
2014-2015 sezonunda Spor Toto Basketbol<br />
Ligi’nde yarı final oynayarak önemli bir<br />
başarıya imza atan Trabzonspor MedicalPark<br />
için geçen sezon pek parlak geçmemişti. Karadeniz<br />
fırtınası, Eurocup’ta son 32 tururnda<br />
gruptan çıkamamış ve ligde play-off dışında<br />
kalmıştı. Yeni sezon için baş antrenörlüğe<br />
Sergey Bazarevic’i getiren bordo mavililer,<br />
takım kadrosunda da önemli değişikliklere<br />
gitti. Geçen sezondan sadece Dwight Hardy’i<br />
YARIN<br />
takımda tutan Trabzonspor MedicalPark,<br />
yerli rotasyonuna Duşan Cantekin, Erolcan<br />
Çinko ve Anton Odabaşı gibi takıma enerji<br />
verecek dinamik oyucuları transfer etti. Yabancı<br />
rotasyonuna Kenny Kadji, Kristijan<br />
Nikolov, Malcolm Lee ve Stefan Moody’i takıma<br />
getiren Trabzonspor MedicalPark, deneyimli<br />
forvetler Julian Wright ve Caleb Green’i<br />
renklerine bağladı. Karadeniz fırtınası, 2 sezon<br />
önceki başarılarını yenilemek istiyor.<br />
n 15.00 Muratbey Uşak-Fenerbahçe (Uşak Üniversitesi)<br />
n 17.00 Galatasaray Odeabank-Best Balıkesir (Abdi İpekçi)<br />
n 19.00 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Anadolu Efes<br />
(Cebeci)<br />
YEŞİLGİRESUN BELEDİYE<br />
Geçtiğimiz sezon ilk kez mücadele<br />
ettiği Spor Toto Basketbol<br />
Ligi’nde kümede kalmayı başaran<br />
Yeşil Giresun Belediye, 15 Temmuz<br />
darbe girişiminden etkilenen<br />
bir diğer takım oldu. Karadeniz<br />
temsilcisi, tıpkı Gaziantep Basketbol<br />
gibi sponsorunu kaybetti. Ancak<br />
Çotanaklar, sponsor kaybına<br />
rağmen önemli transferler gerçekleştirdi.<br />
Altyapılarda önemli işler<br />
çıkaran Türk oyuncularla yola çıkacak<br />
olan Yeşil Giresun Belediye,<br />
Darüşşafaka Doğuş’tan Doğuş Özdemiroğlu’nu,<br />
Anadolu Efes’ten<br />
Okben Ulubay ve Emircan Koşut’u,<br />
Pertevniyal’den Efe Beşok ve<br />
Samet Gülek’i ve Beşiktaş SJ’den<br />
Enes Taşkıran ve Ömer Utku Al’ı<br />
kadrosuna kattı. İTÜ’den Şuacan<br />
Pişkin, Gaziantep’ten Gökhan Şirin<br />
ve Pınar Karşıyaka’dan İnanç Koç<br />
transferleriyle yerli rotasyonunu<br />
güçlendiren Çotanaklar, 3 yabancı<br />
oyuncuyla ligin en az yabancı<br />
oyuncusuna sahip takımını kurdular.<br />
Anthony Gill ve Malcolm Armstead<br />
transferleriyle birlikte NBA<br />
patentli guard Ricky Ledo’yu kadrosuna<br />
katan Yeşil Giresun Belediye,<br />
bu sezon lige ayrı bir renk<br />
katacak.
A MILLI TAKIM KAFILESI İZLANDA’DA<br />
TERIM: İNŞALLAH HAYIRLISIYLA<br />
OYNAYIP DÖNERIZ<br />
Milli Futbol Takımı, 2018 FIFA yapacağız. Onlar da aralarında oynayacak.<br />
İnşallah hayırlısıyla oynayıp<br />
A Dünya Kupası Avrupa Elemeleri<br />
I Grubu’nda yarın İzlanda ile yapacağı<br />
maç için bu ülkeye gitti. Türkiye<br />
döneriz.” dedi.<br />
Futbol Direktörü Fatih Terim, havalimanında<br />
yaptığı açıklamada, İzlan-<br />
Öte yandan, Ukrayna maçında<br />
HAKAN BALTA KADRODAN ÇIKARILDI<br />
da’dan istedikleri sonuçla dönmeyi sakatlanan ve ikinci yarıda oyundaki<br />
hedeflediklerini söyledi.<br />
yerini Tolga Ciğerci’ye bırakan Hakan<br />
Grupta iddialı rakiplerin kendi Balta, aday kadrodan çıkarıldı ve<br />
aralarında maçlarının olduğuna İzlanda’ya götürülmedi. A Milli Futbol<br />
işaret eden Terim, “İzlanda karşılaşmasından<br />
sonra biz de ciddi ama Laurgardalsvöllur Stadı’nda gerçek-<br />
Takımı, Reykjavik’te bugün 14.30’da<br />
Hırvatistan, Ukrayna ve İzlanda’ya leştireceği idmanla maçın hazırlıklarını<br />
göre zorluk derecesi daha az 2-3 maç tamamlayacak.<br />
DEMIRÖREN’E DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI<br />
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in doğum günü, A Milli Futbol Takımı’nın<br />
Konya’da kamp yaptığı otelde kutlandı. Kutlamaya TFF Başkanvekili Ali Dürüst, Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Cengiz Zülfikaroğlu, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş<br />
ile A Milli Takım oyuncuları ve teknik heyeti katıldı. Kendisi için hazırlanan doğum günü pastasını<br />
futbolculardan Mehmet Topal, Caner Erkin ve oğlu Cemal ile kesen Yıldırım Demirören, teknik heyet<br />
ve futbolculara başarı dileklerini iletip, yapmış oldukları jestten dolayı kendilerine teşekkür etti.<br />
‘BEŞIKTAŞ’TAN<br />
TEKLIF ALDIM’<br />
8 EKİM 2016 CUMARTESİ<br />
BEŞIKTAŞ’IN YENI<br />
SLOGANI “EFENDI”<br />
Geride kalan sezonlarda “feda” ve “gururlan”<br />
konseptiyle projelere imza atan Beşiktaş Kulübü,<br />
bu sezonki sloganını “efendi” olarak belirledi.<br />
Beşiktaş bundan sonra ‘Efendi’ olacak. Kulüpten<br />
yapılan açıklamada, “efendi” sloganıyla siyah-beyazlı<br />
kulübün mağrur, centilmen ve güçlü yapısına<br />
vurgu yapıldığı belirtildi. Açıklamada, proje kapsamında<br />
kulübe ait tesisler ve mağazaların “Efendi<br />
Beşiktaş” sloganının yer aldığı afişlerle kaplandığı,<br />
temanın bulunduğu tişörtlerin bugün Kartal Yuvası<br />
mağazalarından satışa sunulacağı açıklandı.Beşiktaş<br />
Kulübü Başkanı Fikret Orman, yeni sloganla ilgili<br />
kulübün internet sitesindeki mesajında “Feda ve<br />
gururlan projeleri geçtiğimiz iki yılda taraftarımızca<br />
büyük kabul gördü. Bu yıl da ‘Efendi Beşiktaş’ diyoruz<br />
çünkü Beşiktaş duruşuyla Türk sporunda her<br />
zaman ayrı bir yere sahip olmuş ve bu unvanı hak<br />
etmiştir. Koşullar ne olursa olsun centilmenliğinden,<br />
yardımseverliğinden, gururlu ve mağrur tavrından<br />
taviz vermemiştir. Dostluğun ve doğruluğun öncüsü<br />
olmuş; şerefiyle oynayıp hakkıyla kazanmıştır.”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Yalçın Karadeniz disiplin<br />
kuruluna sevk edildi<br />
Beşiktaş Kulübü Denetim Kurulu Başkanı Feyyaz<br />
Tuncel, kulübün divan kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz’i<br />
disiplin kuruluna sevk ettiklerini açıkladı.<br />
Tuncel, Karadeniz’in birçok<br />
kez kulübün borç miktarını<br />
gerçeğe aykırı şekilde<br />
yüksek tutarda duyurduğunu<br />
belirtti. Feyyaz Tuncel,<br />
Karadeniz’in bu açıklamalarının,<br />
Beşiktaş Jimnastik<br />
Kulübü’nün kredibilitesini<br />
zedelediği ve kurumsal<br />
gerginliğe yol açtığını bu sebeple<br />
disiplin kuruluna sevk<br />
edilmesi için oy birliğiyle<br />
karar aldıklarını ifade etti.<br />
Fenerbahçe’nin<br />
Senegalli<br />
futbolcusu<br />
Moussa<br />
Sow,<br />
transfer<br />
döneminde<br />
Beşiktaş’tan<br />
teklif aldığını<br />
ancak eski takımına<br />
hissettiği<br />
özlemden dolayı<br />
sarı-lacivertli ekibe<br />
geri döndüğünü söyledi<br />
LEVSKI SOFYA<br />
ILE LIG PROVASI<br />
Spor Toto Süper Lig’in 7. haftasında Gençlerbirliği ile karşılaşacak<br />
Galatasaray, milli maçlar nedeniyle verilen arayı boş geçmeyerek<br />
Bulgaristan’ın Levski Sofya takımı ile bir hazırlık maçı oynayacak.<br />
Sarı-kırmızılıların Georgi Asparuhov Stadı’nda saat 19.00’da başlayacak<br />
mücadelesinde Milli takım kadrolarında yer alan Yasin Öztekin, Hakan<br />
Balta, Tolga Ciğerci, Fernando Muslera, Eren Derdiyok, Wesley Sneijder,<br />
Bruma ve Aurelien Chedjou yer almayacak. Teknik direktör Jan Olde<br />
Riekerink’in bu oyuncuların yokluğunda 21 yaş altı takımından bazı<br />
oyunculara da Bulgaristan’da ki maçta yer vermesi bekleniyor.<br />
Kadın futbolculara şok<br />
Galatasaray ekonomik sıkıntıları<br />
gerekçe göstererek kadın<br />
futbol şubesini kapattı. İstanbul<br />
Ligi’nde şampiyon olan Sarı-Kırmızılılarda<br />
karar futbolcu velilerine<br />
tebliğ edildi. Galatasaray kendi<br />
yetiştirdiği sporcularıyla İstanbul<br />
Minik Kızlar Ligi’nde şampiyon olmuş,<br />
Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda<br />
yarı final oynamış, bu yıl<br />
da Genç Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda<br />
ikinci tura çıkmıştı. Sarı-Kırmızılıların<br />
U17 Milli Takımı’nda da<br />
futbolcusu bulunuyor.<br />
Fenerbahçe’ye bir yıl aradan sonra sezon<br />
başı yeniden dönen Senegalli Moussa<br />
Sow, Fenerbahçe Gazetesi’ne açıklamalarda<br />
bulundu. Sow, El-Ehli’den kiralık olarak<br />
tekrar sarı-lacivertli takıma döndüğü için<br />
büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak,<br />
şunları söyledi:”Fenerbahçe’de kupalar<br />
kazandım. Geçen sezon herkesin de gördüğü<br />
gibi Birleşik Arap Emirlikleri’ne transfer<br />
oldum. El-Ehli’de iyi bir sezon geçirdim.<br />
Orada da kupa kazandım, şampiyon oldum<br />
ama Fenerbahçe özlemi içimdeydi. Başka<br />
kulüplerden, hatta Beşiktaş’tan da teklifler<br />
aldım ancak Fenerbahçe her zaman benim<br />
için özlem duyduğum kulüptü.”<br />
‘FENERBAHÇE FORMASINA<br />
SAYGILI OLMALIYIZ’<br />
Lige kötü başladıklarını ancak<br />
toparlanma sürecinde olduklarını<br />
belirten Sow, “Şu an 2 maç kaybettik,<br />
2 maçta da berabere kaldık. Başlangıçta<br />
bu iyi olmadı ama hemen<br />
toparlanıp dönüş yapmamız gerekiyordu.<br />
Bu, sezonun devamı için<br />
çok önemliydi ve Kasımpaşa maçını kazanmak<br />
zorundaydık ve bunu başardık. Ayrıca UEFA<br />
Avrupa Ligi’ndeki Feyenoord maçında ortaya<br />
koyduğumuz futbol ve aldığımız galibiyet çok<br />
önemli. Fenerbahçe formasına saygılı olmak<br />
zorundayız. Fenerbahçe her zaman ilk sıralarda<br />
yer alan bir takımdır. Yüksek kalitede<br />
insanlarla çalışıyoruz. Umarım en iyi noktalara<br />
geliriz.”dedi.<br />
‘AVRUPA LIGI’NDE FINAL NEDEN OLMASIN?’<br />
UEFA Avrupa Ligi A Grubu’nda iki maçta<br />
4 puan aldıklarını hatırlatan Sow, yarı final<br />
oynadıkları 2012-2013 sezonunu hatırlatarak,<br />
şu ifadeleri aktardı:”Hiç kolay bir grup değil,<br />
adeta UEFA Şampiyonlar Ligi ağırlığında. Yine<br />
de her şey mümkün. Feyenoord galibiyetiyle<br />
grup lideri olduk. Fenerbahçe büyük bir<br />
takım ve 2012-2013’te yaptığımızı bir kez daha<br />
yapmak istiyoruz .Takımda o dönemden aynı<br />
arkadaşlarımız da var, o günleri bir kez daha<br />
yaşamak istiyoruz. O zaman finale çıkabilirdik,<br />
fakat finali son anda bir golle kaybettik. 2013-<br />
2014 sezonunda lig şampiyonu olduk, şimdi de<br />
aynı şeyi yapmak istiyoruz.”<br />
2 GÜN IZIN YAPACAKLAR<br />
Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 7. haftasında sahasında yapacağı Aytemiz<br />
Alanyaspor maçının hazırlıklarını sürdürdü. Can Bartu Tesisleri’nde teknik direktör<br />
Dick Advocaat yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanın<br />
ısınma ve koordinasyon hareketleriyle başladı. İdman dayanıklılık çalışmasının<br />
ardından dar alanda yapılan çift kale maçla tamamlandı. Çalışmaya milli takımlarda<br />
bulunan oyuncular Şener Özbayraklı, Ozan Tufan, İsmail Köybaşı, Mehmet<br />
Topal, Volkan Şen, Salih Uçan, Moussa Sow, Martin Skrtel ve Simon Kjaer’in katılmadı.<br />
Sarı-lacivertliler Aytemiz Alanyaspor maçı hazırlıklarına 2 günlük iznin<br />
ardından Pazartesi günü yapacağı antrenmanla devam edecek.<br />
Rıza Çalımbay<br />
Antalyaspor’da<br />
ANTALYASPOR’DA Jose Morais’ten boşalan<br />
teknik direktörlük görevine Rıza Çalımbay<br />
getiriliyor. Akdeniz ekibiyle prensip anlaşmasına<br />
varan Çalımbay’ın yardımcılığını Servet<br />
çetin yapacak. Çalımbay’ın bugün 1.5 yıllık<br />
sözleşme imzalaması bekleniyor.