HAZAR WORLD - SAYI 42 - MAYIS 2016
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
RAFAEL HÜSEYNOV<br />
gördüğümüz, doğruluğuna ve geleceğine inandığımız<br />
yolumuz var. Çok kültürlülük öyle bir yol, öyle bir<br />
köprü ki, buradan geçen mutlaka iyi bir sona varacak,<br />
daha ışıklı bir yola ondan sonra devam edeceğiz. Bugün<br />
Avrupa’da da çok kültürlülüğe karşı itirazlar var, ütopya<br />
diyenler var ama bu ütopya değil. Bu aksine dünyayı<br />
kurtaracak, koruyacak bir kuvvettir, sevgidir. İnsanların<br />
birbirlerine el uzatmalarının yoludur. Mevlana’nın<br />
sözleri var: “Biz kavuşturmaya geldik, ayırmaya değil.”<br />
Mevlana bunu 13. yüzyılda söylemiş. Bunu herkes er geç<br />
anlayacaktır ve bunun ütopya değil, dünyanın tek yolu<br />
olduğuna inanacaklardır.<br />
Avrupa Konseyi’ndeki işlerinize biraz değindiniz<br />
ama biraz daha detaylandırırsak kapsamdaki<br />
çalışmalarınız neler?<br />
Avrupa Konseyi’nde 15 yıldan fazladır varız. Avrupa<br />
Konseyi bizim için çok önemli bir siyaset okulu oldu. Biz<br />
Sovyetler Birliği içerisinden çıkmış bir cumhuriyettik<br />
ve mesela sizin yolunuz dünyaya açıktı, biz ise kapalı<br />
bir devlet içinde yaşıyorduk. Hatta Türkiye radyosu,<br />
televizyonu bizim için kapalıydı. Biz daha zor bir dönem<br />
içinde yaşadık. Onun için insan hakları açısından,<br />
demokratik değerlerin öğrenilmesi açısından Avrupa<br />
Konseyi bize çok şey kattı ve kısa zamanda çok büyük<br />
gelişmeler oldu. Azerbaycan’da birçok demokratik<br />
enstitü bizim Avrupa Konseyi’ne katılmamızdan<br />
sonra açıldı. Yani Azerbaycan’da demokrasi açısından,<br />
Avrupa Konseyi bizim için çok<br />
önemli bir siyaset okulu oldu.<br />
insan haklarının oturması açısından çok faydalı oldu.<br />
Diğer taraftan bizim esas meselemiz Dağlık Karabağ’ı<br />
belirtmemiz için önemli bir platform. 2001, 2002, 2003’te<br />
Avrupalı bir milletvekili Dağlık Karabağ’ı bizim işgal<br />
ettiğimizi söyledi. Yani onlarda böyle yanlış düşünceler<br />
vardı. Ama 2005’te onlar bir kararname kabul etti. Bu 1416<br />
sayılı kararda Ermenistan işgalci olarak gösteriliyordu<br />
ve Azerbaycan’ın topraklarını işgal ettiği belirtiliyordu.<br />
O zaman bize destek olan tek ülke Türkiye’ydi, hiç<br />
kimseyi tanımıyorduk. Türkiye Türkleri bizi kendi<br />
arkadaşlarıyla orada tanıştırarak çevremizi genişlettiler,<br />
tanımadıklarımızla tanıştırdılar.<br />
Avrupa Konseyi’nde Türklerin gücü ne?<br />
Şimdi Türkiye’nin delegasyonu orada en büyük<br />
delegasyonlardan biri. Önceden 8 kişiydi ama şimdi 18 kişi<br />
var. Türkiye Türkçesi artık orda resmi bir dil gibi kabul<br />
edildi. Bu da çok önemli. Türkiye 18 kişi, 6 kişi de biziz.<br />
Orada oylamada bazen bir oyun bile anlamı oluyor ve 24<br />
oy artık bir güç demek ve bu 24’ün arkasında duran başka<br />
24’ler, 30’lar, 50’ler var. Artık biz bir gücüz orada.<br />
30<br />
<strong>MAYIS</strong> <strong>2016</strong> <strong>SAYI</strong> <strong>42</strong>