Türk Demir Çelik Sanayii İçin Strateji Önerileri - Devlet Planlama ...
Türk Demir Çelik Sanayii İçin Strateji Önerileri - Devlet Planlama ...
Türk Demir Çelik Sanayii İçin Strateji Önerileri - Devlet Planlama ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Koca <strong>Türk</strong> <strong>Demir</strong> <strong>Çelik</strong> <strong>Sanayii</strong> <strong>İçin</strong> <strong>Strateji</strong> <strong>Önerileri</strong>: Bütünleşme ve Ortak Girdi Temini<br />
altına düştüğü görülmektedir. 3 Dolayısıyla, bundan önceki dönemlerde görülen<br />
devlet eliyle desteklenen ve korunan çelik endüstrisi modeli, bir çok ülkede yerini<br />
karlılığın ve rekabetin ön planda olduğu yeni bir sektörel yapıya bırakmaktadır.<br />
<strong>Türk</strong>iye’de ise; 1980 sonrası dönemde artan iç ve dış talebi karşılamak üzere,<br />
üretim kapasitesinde hızlı bir artış görülmüştür. İhracatta atılım yapmak amacıyla<br />
uygulanan teşviklerle kurulan yeni ark ocaklı tesislerin üretime geçmesiyle birlikte,<br />
özel sektör <strong>Türk</strong> demir çelik sanayiine ağırlığını koymuştur. Yapılan yatırımların<br />
neticesinde, <strong>Türk</strong>iye’nin 1980 yılında 2,4 milyon ton olan ham çelik üretimi 2007<br />
yılında 25,8 milyon tona çıkmış, <strong>Türk</strong>iye bu üretim miktarıyla dünyanın en büyük<br />
11. ve Avrupa’nın en büyük 3. çelik üreticisi olmuştur.<br />
1980 sonrası dönemde sayıları hızla artan ark ocaklı tesislerde kullanılan<br />
hurdanın kalitesinden kaynaklanan sorunlar, yassı ürün üretimindeki teknolojik<br />
kısıtlar ve ağırlığını Ortadoğu pazarlarının oluşturduğu dış talep, ark ocaklı tesis<br />
yatırımlarının uzun ürünlere yönelmesinde etkili olmuştur. <strong>Türk</strong>iye’nin gelişmesine<br />
paralel olarak yassı ürün tüketiminde de büyük artışlar olmuş, ancak yurt içi yassı<br />
ürün üretim kapasitesi tüketimde görülen artışları karşılayamamıştır. AB dahil<br />
gelişmiş ülkelerde toplam çelik üretiminin yüzde 60’ı yassı ürünlerden<br />
oluşmaktayken; 2007 yılına gelindiğinde, <strong>Türk</strong> demir çelik sanayiinde yassı<br />
ürünlerin payı yüzde 15 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda, uzun<br />
ürünlerde kapasitenin kullanımı için ihracat, yassı ürünlerde ise iç talebin<br />
karşılanması için ithalat zorunlu hale gelmiştir. Sektördeki bazı firmalarda uzun<br />
üründen yassı ürüne dönüşüm amaçlı devam eden projelerin yanında yassı ürün<br />
üretimine yönelik planlanan yeni yatırımların bu yapısal sorunun giderilmesine katkı<br />
sağlaması beklenmektedir.<br />
Diğer taraftan, <strong>Türk</strong>iye’de demir çelik üretiminde görülen yüksek oranlı<br />
artışlar, yurt içi hammadde üretimindeki yetersizlikle birleşince, kullandığı girdiler<br />
itibarıyla büyük oranda dışa bağımlı bir sektörel yapı oluşmuştur. Özellikle,<br />
sektördeki üretim kapasitesinin büyük bölümünü oluşturan ark ocaklı tesislerin<br />
ihtiyacı olan hurdanın yüzde 80’inin ithalat yoluyla karşılanıyor olması dış ticaret<br />
açığımıza olumsuz etki yapmaya devam etmektedir. Son yıllarda dünyanın en büyük<br />
3 Çin’de kamu eliyle işletilen kapasiteler halen toplam kapasitenin %70’i civarındadır.<br />
3