You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
nılmıştır. Çünkü kilisede cephelerinde yer alan figürlü<br />
süslemeler de göz önünde tutularak, taşın ocaktan<br />
çıkarıldıktan 10-15 gün içinde sertleşmeye başlaması<br />
demek bu kilisede kullanılan taşların yakın bir yerden<br />
getirilip burada işlenmesi ve yerine konması demektir<br />
ki buda bizim savımızı doğrulamaktadır.<br />
Van Gölü çevresinin Türkler tarafından fethedilmesinden<br />
sonra Ahlatşahlar zamanında Ahlat, ‘Kubbet’uIislam”<br />
unvanını almıştır. Nüfusunun bu dönemde nüfusu<br />
300 bin, gelirinin Mısır’a eşit ve şehrin 4.5 km<br />
genişliğinde 11 km uzunluğunda olduğunu tarihçiler<br />
belirtmektedir. Türklerin bölgeye hakimiyetinin ardından<br />
yörede büyük bir imar faaliyeti başalmıştır. Ahlat başta<br />
olmak üzere Bitlis, Erciş, Van ve Gevaş’taki eserlerde<br />
kullanılmıştır. Bu eserler Türk sanatının önemli yapılarıdır.<br />
1514 yılında bölge ile beraber Ahlat da Osmanlı<br />
topraklarına katılmış ve yörede inşa faaliyetleri devam<br />
etmiştir. Osmanlı sultanları ata şehri olarak değerlendirdiği<br />
bu şehri mamur etmeye çalışmışlardır. Yıkılan kalesinin<br />
yerine sahilde yeni bir kale inşası gerçekleştirilmiştir.<br />
Eski zenginliğine ulaşması için yatırımlar yapılmıştır.<br />
Osmanlı döneminde taş ocakları faal durumda olup<br />
Ahlat'a önemli bir gelir sağlamadığını başbakanlık Osmanlı<br />
içinde yer alan icma defterindeki bir belge (Tahrir<br />
Defteri No: 189) Ahlat taşının geliri 69.000 akçedir.<br />
Bu veri Osmanlı dönemde taş ocaklarının işletildiğini<br />
göstermektedir. Ahlat’ın kuzeybatısındaki Ortakira taş<br />
ocağında Mustafa Ersoy kendisinin tasarımını yaptığı<br />
Van Akdamar Kilisesi<br />
modern aletlerle taş çıkartılmaktadır. Mustafa Usta, taş<br />
çıkartma esnasında iki adet seramik fırını ve bir adet de<br />
taş çivisi bulmuştur. Fırınlardan çıkan malzemeye göre<br />
buranın Urartu dönemi olması muhtemeldir. Fırın, Ahlat<br />
taş ocağı içine açılmış, taş yatağı fırın olarak kullanılmıştır.<br />
Taş çivisinin ise hem bulunduğu katman hem de<br />
yanında taşın kalıp kalıp olarak çıkartılan izlerden dolayı<br />
Selçuklu veya Osmanlı olması gerekmektedir. Çivinin<br />
boyu 14 cm, üst kalınlığı 12 cm, ağırlığı 600 gr.dır. Taş<br />
ustaları, Selçuklu ve Osmanlı dönemde kalıp kalıp çıkartılan<br />
taş yöntemini çözemediklerini belirtmektedirler.<br />
Günümüze gelen izlerden bu döneme ait çıkartılan büyük<br />
boyutlu taş kalıpların köşelerin 90 derece olması<br />
o dönemin taş çıkartma yönteminin ileri bir düzeyde<br />
olduğu göstermektedir. Ahlat taş ocakları günümüzde<br />
de faal olarak kullanılmaktadır. Günümüzde de hem<br />
bölgede kullanılmakta hem de Anadolu'nun birçok<br />
bölgesine gönderilmektedir. Özellikle çevre düzenlemesi,<br />
meydan çeşmelerinin inşası, yörede yapılan tarihi<br />
eserlerin restorasyon çalışmaları ve Ahlat'taki evlerde<br />
bu taş kullanılmaktadır. Jeologlar ocaklardan çıkacak<br />
taşların yıllarca yeteceğini belirtmektedir.<br />
Bölgede Ahlat taşı ile inşa edilmiş ve sanat- estetik değeri<br />
ile her biri anıt eser olan yapılardan bir kesit aşağıda<br />
sunulmaktadır.<br />
Van Akdamar Manastır ve Kilisesi (915 - 921): Gevaş<br />
ilçesinin sınırları dahindeki Akdamar Adası’nda yer<br />
93<br />
AĞUSTOS 2012