08.02.2013 Views

Basyazı, - TSE

Basyazı, - TSE

Basyazı, - TSE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Taştaki Sanat ve Estetik<br />

Ahlat Taşı<br />

Ahlat, Van Gölü kıyılarına kurulu, tarihi çok eskilere dayanan,<br />

her karış toprağında tarihin bir kesitini taşıyan<br />

ve Van Gölü’nün pırıl pırıl sahilleri ile kucaklaşan şirin<br />

bir ilçemizdir. Yöredeki Selçuklu hakimiyetiyle önemli<br />

komutanların konaklama yeri olmuştur. Şüphesiz ilçenin<br />

en önde gelen tarihi varlıkları Selçuklu Mezarlığı ve<br />

görkemli anıt mezarlar olan türbelerdir. Ahlat, özellikle<br />

Selçuklu döneminin bütün mimari yapılarının örneğini<br />

günümüze kadar taşıyan bir “Açık Hava Müzesi” konumundadır.<br />

Günümüzde Bitlis ilinin sınırları içinde yer alan Ahlat,<br />

Süphan ve Nemrut dağları arasında Van Gölü’ne bakan<br />

eğimli platolar üzerinde kurulmuştur. 1700 m. rakımda<br />

ve 1044 km 2 kırsal bir alana yayılmış bulunan ilçenin<br />

yüzey şekilleri, gerek biçim gerekse meydana geliş bakımından<br />

farklılıklar göstermektedir. Topraklarının geniş<br />

bir bölümünü Sütey Yaylaları'nın yüksek düzlükleri ve<br />

Ahlat Ovası oluşturmaktadır. Hz. Ömer (640-641) zamanında<br />

fethedilen Ahlat, XI. yy.da Türk akıncılarının<br />

üssü olmuştur. 1071 Malazgirt savaşına Alp Arslan<br />

Ahlat'ta hazırlanmıştır. Yine Osmanlı Devleti'nin kurucusu<br />

Ertuğrul Gazi'nin beşiği Ahlat'ta sallanmıştır. Ahlatşahlar<br />

döneminde (1100-1207) Anadolu’nun en büyük<br />

ticaret ve sanat merkezlerinden biridir. Bu dönemde<br />

imar faaliyetlerinin yoğunlukla uygulandığı görülmektedir.<br />

Anadolu Selçuklu mimarisinin en önemli eseri olan<br />

Divriği Külliyesi'nin mimarı Ahlatlıdır. Yine Konya Ulu<br />

Camii'nin minberinin, Tercan Mama Hatun Türbesi'nin,<br />

Alay Han'ın, Gevaş Halime Hatun Türbesi'nin mimarı<br />

Ahlatlıdır. Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığı’ndaki dünyanın<br />

en büyük mezarlığındaki eşsiz mezar taşlarının mimarları<br />

da Ahlatlıdır. Bu mezar taşlarında 28 mimar ismine<br />

rastlanmaktadır. Bu başyapıtları önemli kılan en önemli<br />

özelliklerin başında kullanılan malzeme yani Ahlat Taşı<br />

(Andezit Tüf) gelmektedir. Ahlat taşı başta Van Gölü<br />

Doç. Dr. Ali BORAN<br />

Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi<br />

Sanat Tarihi Bölümü<br />

çevresindeki eserler olmak üzere pek çok yapıda kullanılmıştır.<br />

Ahlat Taşının Özellikleri:<br />

Ahlat taşı volkanik tüfün alt grubunda yer alan andezit<br />

tüftür. Taş, Süphan Dağı magmalarının ürünüdür. Tarihi<br />

olarak da 6.7 ± 0,15 milyon yıl ile 280 bin yıl zaman dilimi<br />

arasında yer almaktadır. Ahlat taşı, Süphan Dağı’nın<br />

birbiri ardınca devam eden püskürüklerinin sonucu<br />

volkanik küllerin yamaçları üzerinde kat kat toplanması<br />

ve ani şekilde soğuması sonucu oluşmuş<br />

yarı billursal taşlar içinde yer almaktadır. Zamanla teknotik<br />

hareketler sonucunda madensel maddeli sular<br />

vasıtasıyla sertleşmiştir.<br />

Ahlat taşı ile ilgili M.T.A. Van Bölge Müdürlüğü'ne<br />

29.05.1995 Pazartesi günü yaptırdığım analiz raporu<br />

sonucunda : SiO 2 : % 59, AlO 2: % 17, Fe 2 O 2: % 9, Na 2 O 2:<br />

% 6, Ka 2 O:% 3,Ca O 2: % 4, Zr:100 ppm, diğerleri: % 1<br />

bileşenlerden oluştuğu saptanmıştır. Bu taşın camsal<br />

hamur içerisinde proksen, plajioklaz kristalleri ve cam<br />

kırıkları dağınık halde bulunmaktadır. Ahlat taşında silis<br />

miktarının fazla olmasından dolayı çok dayanıklı bir yapıya<br />

sahiptir. Yine içinde bulunan bol miktarda oksijen<br />

ve madensel sular, taşın hava ile temas ettiği zaman<br />

taştan bunlar ayrılmaktadır. Bu ayrışma hava ile temastan<br />

sonra 10-15 gün içinde tamamlanmaktadır. Ahlat<br />

taşının siyah, kül, sarı, kırmızı, açık sarı, beyaz, gri gibi<br />

birçok rengi mevcuttur. Beyaz taş kaynak itibariyle az<br />

bulunmaktadır. Bunun için kitabe taşı veya cepheleri<br />

renklendirmek için kullanılmaktadır. Taşın türlü renklerde<br />

olması, cephe süslemelerinde de bolca kullanılmasına<br />

neden olmuştur.<br />

Taş yapısı itibariyle volkanik olduğundan hafiftir. Hafifliğine<br />

karşın çok dayanıklıdır. Öyle ki oksijen kaynağı<br />

91<br />

AĞUSTOS 2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!