Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Şekil 2-Deprem Yönetmeliğince İzin Verilen Kat Sayısını İhlal Eden Yığma Yapılar;<br />
a) İstanbul’un Fatih İlçesinde Dört Katlı Yığma Bina, b) Afyon’un Dinar İl<br />
çesinde b) Alt Katı Kerpiç Olan İki Katlı Yığma Bina<br />
Bu bina 1995 depreminde ağır hasar görmüştür. Bu<br />
hasarın en büyük nedenlerinden biri binanın alt katının<br />
kerpiç birimler, üst katının ise beton briket kullanılarak<br />
inşa edilmiş olmasıdır. Sadece tek katlı binalarda kullanılmasına<br />
izin verilen kerpiç malzemesinin üstünde ağır<br />
beton briketten oluşan bir katı taşıması oldukça zordur.<br />
Ancak kırsal bölgelerde kullanım açısından bu tür<br />
yanlış uygulamalara çok sık rastlanmaktadır. Binanın<br />
kerpiç olan alt katı hayvan barınağı olarak kullanılırken<br />
kerpiç ya da farklı bir malzeme kullanılarak inşa edilmiş<br />
olan üst kat konut amaçlı kullanılmaktadır. Benzer yapıların<br />
2010 Elazığ ve 2011 Van depremlerinde de ciddi<br />
hasar gördükleri gözlenmiştir.<br />
Ülkemizde geçmiş yıllarda meydana gelmiş olan depremlerde<br />
yığma bina hasarını tetikleyen bir diğer önemli<br />
parametre plan geometrisidir. Yapılan saha çalışmaları<br />
sonrası Türkiye’deki yığma binaları beş farklı plan geometrisi<br />
alt-sınıfına ayırmanın mümkün olduğu görülmüştür<br />
(bakınız Şekil 3). Buna göre plan geometrisi<br />
düzenli olan yapılar dikdörtgen ya da çıkıntıları mevcut<br />
deprem yönetmeliğinin izin verdiği sınırlar içinde kalan<br />
binalardır.<br />
dikdörtgen girintili ** yamuk L şeklinde aşırı düzensiz<br />
DÜZENLİ DÜZENLİ DÜZENSİZ DÜZENSİZ DÜZENSİZ<br />
**Yönetmelikte verilen A3 türü düzensizlik tanımının dışında kalan binalar için<br />
Şekil 3-Yığma Binaların Plan Geometrisine Göre Sınıflandırılması<br />
Plan geometrisi düzensiz olan yapılar ise paralel ve dik<br />
eksenlerden oluşmayan binalar, büyük çıkıntıları olan<br />
binalar, L-, T- veya benzer bir şekilde plan geometri-<br />
68<br />
sine sahip olan binalar ya da bu düzensizliklerin birden<br />
fazlasına sahip olan binalar (aşırı düzensiz) olarak<br />
değerlendirilebilir. Düzensiz bir plan geometrisine sahip<br />
olan yığma binada kütle ve rijitlik merkezinin birbirinden<br />
uzaklaşması, o binanın burulma etkisine maruz<br />
kalması anlamına gelmektedir. Burulma etkisi de bazı<br />
taşıyıcı duvarların çok fazla zorlanmasına yol açmakta,<br />
bu yüzden yığma binada kısmi ya da tam göçme meydana<br />
gelebilmektedir. Özellikle 1992 Erzincan depreminden<br />
günümüze kadar meydana gelmiş olan büyük<br />
depremler sonrası elde edilen izlenimler, düzensiz plan<br />
geometrisine sahip yığma yapıların ciddi hasar gördüğü<br />
şeklindedir.<br />
Depremler sırasında yığma yapılara etkiyen yatay kuvvetleri<br />
taşıyabilecek miktarda dolu duvar alanının bulunması<br />
gerekir. Bu amaçla mevcut deprem yönetmeliğinde,<br />
herhangi bir deprem doğrultusunda yer alan<br />
yığma duvarların toplam uzunluğunun kat alanına oranının<br />
(L d /A oranı, Şekil 4) belli bir limitin üzerinde olması<br />
istenmektedir.<br />
Deprem Doğrultusu<br />
Şekil 4-Yönetmelikte Yer Alan ve Deprem Doğrultusundaki Taşıyıcı Yığma Duvar<br />
ların (Mavi Renkli) Toplam Uzunluğunun (Ld parametresi) Kat Alanına (A<br />
parametresi) Oranı ile İlgili Kriteri Temsil Eden Çizim<br />
Konut tipi yapılar için bu oran 1998 yönetmeliğinde<br />
0.25 iken 2007 yönetmeliğinde 0.20 olarak kabul edilmiştir.<br />
Bu oran çok basit bir parametre olarak gözükse<br />
de, gözlenen deprem hasarı ile orantılı olduğu tespit<br />
edilmiştir [11,12]. Başka bir deyişle bu oranın düşük<br />
olduğu yığma binalarda, deprem esnasında birim duvar<br />
alanına düşen kesme gerilmelerinin daha büyük<br />
değerler aldığı, bunun da sınırlı kesme kapasitesine sahip<br />
yığma duvarların zorlanmasına ve çatlamasına yol<br />
açtığı tespit edilmiştir. Çatlayan bir yığma duvarın yük<br />
taşıma kapasitesi hızla azaldığı için bu tip yapılarda genellikle<br />
kısmi veya tam göçmeler meydana gelmektedir<br />
(bakınız Şekil 5.a ve 5.b).