30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

şekilde “tanrılık” iddasında bulunmamış; daha önce insanların kendisini<br />

Allah’a ortak koşmalarını da reddetmiştir (İbrâhîm, 14/22). Fakat ne gariptir<br />

ki, hiç bir zaman “tanrılık” gibi bir iddiada bulunmayan Şeytan,<br />

zaman içerisinde bazı insanlar tarafından âdeta tanrılaştırılmış ve kendisine“tanrı”<br />

diye tapınılmaya başlanmıştır.<br />

İşte, başta Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler olmak üzere, batı<br />

dünyasında ve özellikle Amerika’da 1950’li yıllardan beri “alternatif bir<br />

din” haline getirilmeye çalışılan ve ortaya çıkış tarihi ortaçağ büyü inancına<br />

dayandırılan ; aslında Hrıstiyanlığa bir tepki olarak ortaya çıkan ve<br />

kısaca, “Şeytan’a tanrı diye tapınmak” anlamına gelen “<strong>Satanizm</strong>”in ve<br />

Satanistler’in varlığı ülkemiz gündemine, 22 Haziran 1998’de İstanbul<br />

Ataköy’de 9. Kısım B-8.blok’ta, Alman Lisesi öğrencisi 14 yaşındaki<br />

Alp Cenan Y. ve 17 yaşındaki kız arkadaşı Aslı Y.’nin 14. kattan el ele tutuşarak<br />

kendilerini aşağıya atmak suretiyle intihar etmeleri üzerine gelmişti.<br />

Daha sonra 14-15 Ekim 1998’de bir tv. kanalının 19.00 ana haber<br />

bülteninde bazı Satanist âyinleri görüntülendi ve âyine katılanlardan bir<br />

kısmı konuşturuldu. Muhabirin bazı sorularına verdikleri cevaplardan,<br />

genelde isyancı bir ruha sahip oldukları gözlenen gençler, çoğunlukla<br />

parçalanmış ve problemli ailelerin çocukları olduklarını, bu âyinlere katılmak<br />

suretiyle huzur aradıklarını söylediler. Âyin, kızlı-erkekli olarak ve<br />

müzik eşliğinde yapılıyordu. Ayrıca bu âyinde bir kedinin işkence yapılarak<br />

kurban edildiği, kanının bir kapta biriktirilerek üç gün sonra içilir hale<br />

gelince içildiği ifade edildi. Yine âyine katılan bayanların, isteyen her<br />

erkekle cinsel ilişkiye girmek zorunda olduğu, bu konuda bayanların seçme<br />

haklarının dahi bulunmadığı, bir bayan tarafından itiraf edildi. Ayrıca<br />

âyin yaptıkları binanın duvarlarına kedi kanıyla çeşitli yazıların yazıldığı,<br />

acaip şekiller -resimler yaptıkları, genellikle siyah renkli elbiseler giydikleri<br />

görüntülendi. Bu gençlerin aynı zamanda içki ve uyuşturucu müptelası<br />

oldukları da belirtildi. Âyin için genellikle izbe yerleri, eski, tarihi ve<br />

terkedilmiş binaları tercih ettikleri söylendi.<br />

11 12<br />

Benzer bir haber, 25 Ocak 1999 Pazartesi günü Güneş Gazetesi’nde,<br />

“Şeytan İntiharı!” başlığı altında verilmişti. Bu olay da Antalya’da meydana<br />

gelmişti. Adı geçen gazetede verilen habere göre, Burcu G. adlı 22<br />

yaşındaki genç kız, üçüncü kattaki dairenin balkonundan kendini boşluğa<br />

bırakmış; ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tedavi altına alınmıştı.<br />

Bu arada Burcu’nun günlüğünü inceleyen polisin, “Ruhumu Şeytan’a<br />

sattım” şeklindeki bir yazıyla karşılaştığı belirtilmiş ve bir süre önce İstanbul’daki<br />

ailesini terkederek Antalya’ya giden genç kızın, Şeytan’a tapan<br />

bir grubun pençesine düşmüş olabileceği yorumu yapılmıştı.<br />

Üzücü bir intihar haberi de, 9 Mayıs 1999 “Anneler Günü”nün akabinde<br />

gazete manşetlerine yansımıştı. Bu defa “<strong>Satanizm</strong>”in veya “Satanistler”in<br />

kurbanı, 15 yaşındaki Elif E.idi. 11 Mayıs 1999 tarihli Star<br />

Gazetesi’nden edindiğimiz bilgilere göre Elif, Anneler Günü’nün sabahında<br />

kendisini pencereden atarak, geride hiçbir anne-babanın yüreğinin<br />

duymak istemeyeceği bir “evlat acısı” bırakmıştı. Verilen bilgilere<br />

göre Elif, ailenin tek çocuğuydu.<br />

Çok geçmeden diğer bir üzücü öldürme olayı da, Eylül 1999’da<br />

basın ve yayın aracılığıyla tekrar Türkiye gündemine yansıdı. Olayın<br />

geçtiği yer yine İstanbul’du. Edindiğimiz bilgilere göre Satanistler’ce<br />

uğursuz sayıldığı söylenen 13 Eylül 1999 günü, “Şeytan’dan mesaj<br />

geldiği ve Şeytan’a kurban verilmesi gerektiği” bahanesiyle, biri bayan,<br />

üç Satanist’in, Şehriban Coşkunfırat’ı bıçak, çekiç ve yumruk darbeleriyle<br />

öldürdükleri ve sonra da cesedine tecavüz ettikleri ortaya çıktı<br />

(Nihat Uludağ-Birol Çallıoğlu, Star Gazetesi, 21 Eylül 1999, s. 2-3).<br />

Bir sonraki gün duyulan diğer üzücü haberde de; okulların açıldığı gün<br />

intihar edecekleri notunu bırakarak ortadan kaybolan liseli iki genç kızın<br />

cesetlerinin, İçel’in Erdemli İlçesi Kızkalesi Beldesi’nde bir inşaatın<br />

asansör boşluğunda bulunduğu; 16 yaşındaki Pınar B. ile aynı yaştaki<br />

arkadaşı Gülce K.’in yakınlarının, “Çocuklarımızın beyinleri yıkanmış,<br />

Satanist düşünceler şırınga edilmiş olabilir” şeklindeki söz-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!