30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

maceraya başlamalı ve onlar, sadece onlar bu maceraya devam etmelidirler.<br />

Geleneksel Satanistler, kendilerine çok az kimsenin tâbi oluşunu<br />

yollarının oldukça zor olmasına bağlamaktadırlar. Hatta bazıları da bu<br />

yola girdikten sonra başarısız olurlar. Aslında onlara göre bu maceralı<br />

yol, kendisini takip eden kimseye gerçek Üstatlığa ve ötesine doğru ilerleme<br />

şansını sunar. Bu yol, pek çok bireyin sahip olduğu gücü, içinde<br />

var olan yeteneği gerçek yapar veya gerçek yapabilir. Böylece de, küçük<br />

sayılan muayyen insanî tabiatları anlaşılabilir.<br />

Otuz veya daha fazla yıldır geleneksel grupların yaptığı şey; gerçek<br />

Uzmanları ve Bay veya Bayan Üstatları meydana getirebilmek için çalışan<br />

sade pratik bir sistem oluşturmaktır. Bir Geleneksel Satanist’in ifadesine<br />

göre, onlar bu özü; herhangi bir kimsenin kullanabileceği bir iksiri,<br />

bir “dâhili simyayı” ortaya çıkararak, binlerce yılın bilinçli anlayışından<br />

damıttıklarını düşünürler.<br />

Geleneksel Satanistler bu sistemi; tabiatı gereği Şeytâni, Sinister<br />

(netameli, kötülük saçan) olarak tanımlamaktadırlar. Bu sistem, Hz.<br />

İsa’nın getirmiş olduğu din olan Hıristiyanlığı ve felsefesini bütünüyle<br />

bir reddetmedir. Hz. İsa’nın felsefesi ve dini, mesela Nietzsche’nin anladığı<br />

gibi, hayat ve tekamül karşıtıdır. 286 Geleneksel Satanistler’e göre<br />

Şeytan bir ilk örnek (arketip) veya onların meydan okuyuşlarının bir<br />

sembolü ve gerçek olan bir şeyin; onların “the accausal (karanlık güçler)”<br />

diye tanımladıkları şeyin yeniden sunuluşudur. Yani, Geleneksel<br />

Satanistler “karanlık güçleri” -pek çok sözde Satanik grupların yaptığı<br />

gibi- sadece kendi akıllarının (veya ruhlarının) bir parçası olarak değil,<br />

fakat aynı zamanda onların dışında var olan bireysel akıl (ruh) olarak anlamaktadırlar.<br />

Bu karanlık güçler veya “the accausal”, bireyler olarak<br />

onların dışındadırlar. O karanlık güçler -Geleneksel Satanistler onların<br />

bir parçası oluncaya kadar- onların bilinçli kontrollerinin ve hatta gerçek<br />

286 Geniş bilgi için bkz. Aydın, Hüseyin, Metafizikçi Olarak Nietzsche, Bursa, 1984, s. 72-73.<br />

135 136<br />

idraklerinin dışındadırlar. Bu, o güçlere bir itaat anlamına gelmez. Fakat<br />

daha ziyade, o güçleri hesaba katmak için bireysel bilinçliliğin genişletilmesi,<br />

ferdi bilincin geliştirilmesi anlamına gelir. Bu genişleme, gerçek<br />

Satanist Bay veya Bayan Üstadı gösteren ve belirleyen şeydir.<br />

Diğer “Satanik” gruplar, eğer onlar düşünce ve kanaatlerinde ciddi<br />

ve Büyüleri sadece kendi zayıf zevkleri için kullanmıyorlarsa, karanlık<br />

güçlerin sadece insan aklının, bilinçsizliğin veya her ikisinin bir tezahürü<br />

olduğunu iddia ederler. Onlar bunu iki sebepten dolayı yaparlar: Birincisi,<br />

emniyet içerisinde olmayı istediklerinden; kendi sahte Satanik,<br />

sahte entellektüel oyunlarını çoğunlukla şehir emniyet ve âsayişinin olduğu<br />

yerlerde oynayabilmeyi isterler. Çünkü bu tür grupların üyeleri gururlu,<br />

karakterli, kendilerinin farkında olan bireyler değillerdir. Onlar;<br />

bir grubun, bir “liderin”, ahlakî kılavuzların tesellisine ve Şeytan’ın, bazı<br />

anlamsız fetiş, 287 sihirbaz, put vs. ile kontrol altında tutulabileceği şeklindeki<br />

duygu rahatlığına ihtiyaç duyarlar. Gerçekte bu grupların üyeleri<br />

ve liderleri zayıf kimselerdir. Onlar kendi kendilerini disipline etmekten<br />

ve hatta kendi kendilerinin efendisi olma isteğinden mahrumdurlar.<br />

Onlar; şişirilmiş benliklerini (ego) okşayarak, kendi zayıflıklarını manen<br />

veya fikren yükseltmeye devam etmeye razıdırlar.<br />

İkincisi; bu gruplar ve onların üyeleri, Sinister’i (Karanlık Güç) gerçek<br />

olarak anlayamazlar. Onlar, karanlık güçlerin esas, esrarlı, kişilik<br />

ötesi gücünün ve bu gücün bireyleri nasıl yok edebileceğinin gerçek tecrübesine<br />

hiç sahip olamamışlardır. Gerçekte, onlar “karanlık güç”ün<br />

kendisi ile, yani hakiki sinister’le gerçekten “bağlantı” kuramamışlardır.<br />

Onlar Şeytan’la da gerçek olarak karşılaşmamışlardır. Yine onlar Şeytan<br />

287 Fetiş; sihir ve büyü nesnesi, tılsım veya muska demektir. 16. yy’da Batı Afrika’ya giden Portekizli<br />

tacirler orada gördükleri suretleri, sihir-büyü tılsımlarını kendi dillerindeki “feitiço” terimiyle<br />

adlandırmışlardır. Latince “factitius”tan gelen bu terim, “sanatla yapılan bir şey” anlamına<br />

gelmekte olup Portekizliler’in kendilerince taşınan tılsımlar için kullanılmaktaydı. Sonraki<br />

yazarlar bu terimi bütün Afrika dini için kullanmaya başlamışlardır. Fakat bu terim, Afrikalılar’ın<br />

dinî yapılarını tanımlamakta yetersiz kalıyordu. Geniş bilgi için bkz. Gündüz, age, s. 129.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!