30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hiram Efsanesi, çeşitli derecelerin ünvanlarını ve çalışma tarzını da<br />

geniş şekilde tesir altına almıştır. Masonik çalışmalar Hiram Efsanesi’ne<br />

uygun sözlerle açılıp kapanır. Masonik derecelerdeki terfiler dahi, Efsane’nin<br />

bir manada canlandırılışıdır. Mesela, 2. dereceden 3. dereceye terfi<br />

sırasında, Hiram’ın öldürülüşü ve cesedinin bulunuşu temsil edilir. 3.<br />

dereceden 4. dereceye geçiş ve 9. dereceye terfi sırasında yine Hiram’ın<br />

katlinin ve Abiram’ın Joapert tarafından öldürülüşünün mizanseni yapılır<br />

ve bundan bazı felsefi sonuçlar çıkarılmak istenir... 219 .<br />

Bu Efsane’nin bütün teferruatıyla anlatıldığı eserde; Masonlar’ın kendi<br />

tarihlerinin bu noktadan başladığını ileri sürmekten zevk aldıkları, bunun<br />

onlara, mensup oldukları cemiyetin ayrı bir dine benzeyen havasını<br />

teyit etmesi bakımından gizli bir gurur verdiğini; aynı zamanda mesleklerinin<br />

eskiliğini ispat etmiş olduklarını zannettirmekte olduğu ifade<br />

edilmiştir. Ayrıca, bu iddiaların kaydı ihtiyatla karşılanması gerektiği, Efsane’de<br />

iddia edilen durumlarla bugünkü Masonluğun en ufak bir ilgisinin<br />

bile kalmadığı da vurgulanmıştır. 220 Her ne kadar Efsane de olsa, Masonluk<br />

hakkındaki bu ayrıntıyı verdikten sonra, Masonluk’la <strong>Satanizm</strong><br />

arasındaki ilişkiyi ele almak uygun olacaktır.<br />

Yukarıda da ifade edildiği gibi, bizi böyle bir ilşikiyi araştırmaya<br />

sevkeden en önemli sebep, aslen Hıristiyan olan ve bir cizvit kolejinde<br />

eğitim görmüş bulunan Gabriel Jogand’ın Satanistler’le ilgili çeşitli<br />

açıklamalar yaptıktan sonra Mason oluşudur. 221 Üstelik Masonluk’la <strong>Satanizm</strong><br />

arasındaki ilişkiyi gösteren husus sadece Jogand örneğinden ibaret<br />

de değildir. Çünkü hatırlanacağı gibi, <strong>Satanizm</strong>’in tarihçesi verilirken<br />

Paladistler-Templier Şövalyeleri ve Satanistler arasındaki ilişkiden söz<br />

edilmiş ve Masonluğun da, Templier Şövalyeleri’nin en mütekamil şekli<br />

olduğunun belirtildiği 222 kaydedilmişti. Bunların ortak noktalarından<br />

219 Bkz. Gün-Çeliker, age, s. 11-15.<br />

220 Bkz. Gün-Çeliker, age, s. 11.<br />

221 Bkz. Hartland, “Satanism”, ERE, XI, 204.<br />

222 Zorlu, age, s. 99.<br />

97 98<br />

birisi de, bu grupların hepsinin de aynı zamanda Şeytan’a tapınmakla<br />

suçlanmış olmalarıydı.<br />

Yine, Masonluk hakkında iddialı ve seviyeli bir araştırma yapmış bulunan<br />

Stephen Knight, konu ile ilgili kitabında, “Maskeli Şeytan mı?”<br />

başlığı altında bu konuyu ele almakta ve giriş parağrafında şunları söylemektedir:<br />

“250 yıldan daha uzun bir süredir, Masonluğun karşısında<br />

olanlar, onların yaptığı ibadetleri Şeytan’a tapınma şeklinde değerlendiriyorlar.<br />

Amaçlarımdan biri, bu ithamların doğru olup olmadığını bulmaktı...”<br />

223 . Ayrıca Knight, eserinin bir yerinde “JAH-BUL-ON” kavramından<br />

hareketle, Masonluk’la <strong>Satanizm</strong> arasındaki ilişkiye bir anlamda<br />

kavramsal olarak şöyle dikkat çekmektedir: “...Yükselme töreninde, Kainatın<br />

Ulu Mimarı’nın adı ‘Jah-Bul-On’ olarak verilir...Jah-Yehova, İbraniler’in<br />

tanrısı; Bul-Baal, eski Samiler’in doğurganlık tanrısı olup erotik<br />

sihir törenleri ile ilgilidir; On-Osiris, eski Mısırlılar’ın yer altı tanrısı”. 16.<br />

yy. demonologlarından John Weir de, Baal’ın Şeytan olduğunu; kötülüğü<br />

temsil eden bu nesnenin örümcek şeklinde olup biri insan, biri kurbağa,<br />

biri de kedi kafası olan üç tane kafası bulunduğunu söylemiştir. 224<br />

Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, geçmişte Masonlar’ın Şeytan’a<br />

tapınmakla suçlanmış bulunmaları veya bir grup Mason’un aynı zamanda<br />

Şeytan’a da tapınmış olması, günümüz Masonları’nın da Şeytan’a tapıyor<br />

oldukları anlamına gelmez. Diğer taraftan, geçmişte yapılmış olan<br />

bu iddia ve suçlamalar tamamen Masonlar’ı kötülemek ve onları yıpratmak<br />

amacına yönelik de olabilir. Çünkü 18. yy’da Masonluk, Avrupa ve<br />

Kuzey Amerika’da geniş çapta yayılmış ve o zamandan beri çeşitli gruplara<br />

ayrılmıştı. Mesela Masonluk, Avrupa’da radikalleri ve deistleri cezbetmiş<br />

ve hem komünist partiler hem de Roma Katolikliği tarafından ge-<br />

223 Knight, Biraderlik: Masonların Gizli Dünyası (terc. Kemal Çiftçi), İstanbul, 1990, s. 208.<br />

224 Knight, age, s. 213.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!