30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İşte bu ve benzeri düşüncelerden dolayı, büyü uygulaması büyücülük<br />

(witchcraft) mesleğini ortaya çıkarmıştır. Böylece büyücülüğün din<br />

karşısındaki statüsüne, belirli bir zaman ve yerin hâkim dinî akidesi tarafından<br />

karar verilmiştir. Daha aşağı derecedeki rûhi güçleri gerçek veya<br />

potansiyel olarak kötü kabul eden herhangi bir dinî gelenek, aynı zamanda<br />

onlarla herhangi bir şekilde ilişki kurmayı da kötü görmüştür.<br />

Büyücülüğün, özellikle doğru akidenin güçlü olduğu dönemlerde, bir<br />

“şeytan-ibadeti” olarak tekrar tekrar tanımlanması buradan gelmektedir.<br />

<strong>Satanizm</strong>’le Büyücülük arasındaki ilişki de işte bu noktada kendini göstermektedir.<br />

Gerçekte, kötü olarak bilinen bir güce bile bile ibadet etmek<br />

demek olan <strong>Satanizm</strong>, din tarihinde ayrı ve başlı başına bir fenomendir.<br />

Ancak, belirtmek gerekir ki, büyünün veya büyücülüğün her çeşidini<br />

<strong>Satanizm</strong>’le irtibatlandırmak doğru değildir. Çünkü Şeytan’a tapınma<br />

ile irtibatlandırılan büyü, “kara büyü (black magic)” adı verilen ve<br />

kötü maksatlarla yapılan büyüdür. 210<br />

D- Roma Katolik Kilisesi İle <strong>Satanizm</strong> Arasındaki İlişki<br />

Şüphesiz herhangi bir din veya dinî kurumla, daima dinlerin karşısında<br />

ve en uç noktada yer alan Şeytan veya Şeytan’a tapınma (<strong>Satanizm</strong>)<br />

arasında ilişki kurmaya çalışmak veya ilişki olup olmadığını araştırmak,<br />

ilk bakışta insana biraz garip gelebilir. Ancak, böyle bir başlık<br />

altında bu ilişkiyi araştırmak, konunun kendi akışı içerisinde ortaya çıkmış<br />

bir durumdur. Çünkü Şeytan’a tapınmanın, Katolik Hıristiyanlığı’na<br />

karşı, değişik zamanlarda aşırı isyankarlar ve müfrit gruplar tarafından<br />

gerçekleştirilmiş olduğu söylenmiştir. 211 Diğer bir ifadeyle <strong>Satanizm</strong>’in,<br />

her ne kadar tarihi olarak geçmişte nadiren vuku bulmuş olduğu söylenmiş<br />

olsa da, aslında Hıristiyanlığa karşı bir reaksiyon olarak ortaya çıktığı<br />

da bir gerçektir. 212<br />

210 Sharpe, age, s. 78-79; Brandon, DCR, 649-651.<br />

211 Pike, ERR, 339.<br />

212 Hinnells, DR, 286. 213 Pike, ERR, 339.<br />

91 92<br />

Bu ilişkinin en açık delillerinden birisi de, Satanistler’in, Katolik Kilisesi’nde<br />

düzenlenen Ekmek-Şarap Âyini’ni inkarcı bir tutum içerisinde,<br />

hafife alarak, alaycı bir tavırla ve beceriksizce taklit etmiş olmalarıdır.<br />

Satanistler’in bu âyinine, kutsal ekmeği de içine alan Black Mass<br />

(Şeytan’a tapınma âyini) adı verilmektedir. Fakat bu âyinde -Hıristiyanlık’ta<br />

uygun bir şekilde takdis edilmiş- kutsal ekmek bulundurulması,<br />

kutsal ekmeği hafife alma amacı taşımaktadır. 213 Yine bu âyinde, Hıristiyanlığa<br />

ait dinî unsurlardan; takdis edilmiş ekmeği (Eucharist) istihzalı<br />

ve inkarcı bir tutum içerisinde bulundurmayı sembolize eden siyah<br />

mumlar ve ters çevrilmiş İsa’lı haç vb. de göze çarpmaktadır.<br />

Ayrıca bu ilişkinin en çarpıcı örneklerinden bir diğeri de, J. K. Huysmans’ın<br />

“La-Bas” isimli romanının önemli şahsiyetlerinden biri olan, dininden<br />

dönmüş bir papazdır. Yukarıda da belirtildiği gibi bu şahıs, Hıristiyalık’tan<br />

ayrıldıktan sonra Satanistler’in lideri gibi hareket etmiş ve<br />

Roma Katolik Âyini’nin edebe aykırı, yakışıksız ve iğrenç taklidi olan<br />

Black Mass’ı icra etmiştir. Belki de ortaçağlardan beri inkarcıların ve büyücülerin<br />

icra etmekle suçlandığı Black Mass’ın aynı zamanda Satanistler<br />

tarafından da yerine getirilmiş olmasında bu papazın etkisi olmuş olabilir.<br />

Böyle bir ilişki Satanistler’in Black Mass’ı tatbik etmelerinin nereden<br />

icab ettiğini de kısmen açıklayacaktır.<br />

Roma Katolik Kilisesi ile Satanistler arasındaki ilişkiyi gösteren<br />

benzer bir örnek de, Marsilya’lı Gabriel Jogand’dır. Hatırlanacağı gibi<br />

Jogand, önceleri bir cizvit kolejinde eğitim görmüş ve daha sonra tarikatten<br />

ilişkisini keserek bir Bohem hayatı sürdürmeye başlamıştı. Bununla<br />

da kalmayıp Roma Katolik Kilisesi’ne ve onunla ilişkili her şeye<br />

ve herkese saldırmaya başlamıştı. Hatta dine karşı saldırıları ve şahıslar<br />

hakkındaki onur kırıcı yazıları yüzünden, zaman zaman Fransız Mahkemeleri<br />

tarafından çeşitli cezalara dahi çarptırılmıştı. Fakat konumuz açı-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!