Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kunç bir dövüşün tasvirini ihtiva eder. Anlattığına göre Diana’ya bu mücadeleye<br />
tanıklık etme ve sonra da savaş muhabiri tarzında onu anlatma<br />
ve Lusifer’in kollarında taşınarak, evrenin, Lusifer’in hâkim olduğu bir<br />
bölgesini ziyaret etme imtiyazı verilmiştir. 185<br />
Bunların ve başka yazarların -bazıları gerçek, bazıları uydurma- yardımlarıyla<br />
bir “açıklamalar” tufanı yaklaşık on iki yıl boyunca yağmur<br />
gibi yağmıştı. Sadece Paladizm’in doğuşu veya dahası onun, Albert Pike’ın<br />
yönetimi altında Masonluğun Charleston’daki idare merkezi ve<br />
dünya üzerindeki ona bağlı kolları ile en yüksek derecelerinden gelişmesi<br />
nakledilmedi; fakat aynı zamanda bu kurumun; birisi Diana Vaughan,<br />
diğeri de Adriano Lemmi tarafından yönetilen, birbirine karşılıklı düşman<br />
iki güce ayrılması anlatıldı. Diana Vaughan’ın kişisel ve aile tarihi<br />
“Mémoires”in önemli bir kısmını kapsar. Vaughan onunla dünyayı aydınlatmıştır.<br />
Ayrıca, esrarengiz detaylar hikayede yer alır ve onu tamamlar.<br />
Fakat bu hikayelerde Bataille’in olağanüstü seyahatlerine ifrat derecesinde<br />
yer verilir. Orada anlatıldığına göre Bataille, Doğu hizmetinde bir<br />
gemi doktoru olarak yola çıkmıştır. Ne derece güvenilir olduğu konusunda<br />
biraz tereddüt bulunan Bataille, anlatılanlara göre, Masonluğa Napoli’de<br />
sokulmuş ve rüşvetle en yüksek dereceyi elde etmeyi başarmıştır.<br />
Bu özellikle donatılmış olarak o, teşkilatın Doğu ve Batı’daki en gizli<br />
hücrelerine kadar girmiştir. Bu hücrelerden birini o, Singapur’daki bir<br />
Presbiteryen 186 Şapel’i 187 olarak tasvir etmiştir. Orada Bataille, bir Hanım<br />
Templar’ın, Paladist âyinine göre, tiksindirici müstehcenlik içerisinde<br />
üyeliğe kabulüne tanıklık etmiştir. Yine o, Kalküta’da, Lusifer’in bizzat<br />
hazır bulunduğu, bir nutuk verdiği ve bir insan kurbanı kabul ettiği bir<br />
Mason Locası’nda hazır bulunmuştur. Ayrıca Bataille, Cebelitarık’ta büyük<br />
kayada büyük mağaralar keşfettiğini; bu mağaralarda, ceza olarak<br />
185 Hartland, “<strong>Satanizm</strong>”, ERE, XI, 205.<br />
186 Presbiteryen; İskoçya Protestan Kilisesi’ne ait, demektir.<br />
187 Şapel; okul, işyeri, saray vb. yerlerde bulunan küçük kilise, demektir.<br />
77 78<br />
verilen iş mahkumiyetine çarptırılan İngiliz suçluların kaldığını söylemiştir.<br />
Bu suçlular Baphometler’i ve diğer putları ve ölümü istenen herhangi<br />
birini yoketmek için kullanılacak korkunç zehirler dahil, Kara Büyü’nün<br />
188 çeşitli vasıtalarını yapmakla meşgullerdi. Bu seyahatler bir şekil<br />
içinde tasarlanmış ve ortaçağ büyü hikayelerinde yeri olmayacak<br />
tarzda hem acayip, hem de korkunç özelliklerle süslenmişti.<br />
Leo Taxil ve işbirlikçileri, bu tür vasıtalarla, Avrupa Kıtası’nda kilise<br />
mensuplarından ve dindar halktan geniş çapta bir kitlenin zaafından<br />
yararlanmayı ve onları kandırmayı başarmışlardı. Şüphesiz bu “açıklamalar”<br />
Masonlar tarafından reddedilmiş ve yalan olarak ifşa edilmişti.<br />
Böyle birinin varlığından ve kimliğinden emin olma düşüncesiyle Bayan<br />
Diana Vaughan’ın ortaya çıkarılması yolundaki talepler, onun, hayatının<br />
kızdırılan Masonlar’ın ve Paladistler’in saldırılarından korunması için,<br />
gizli kalmaya mecbur bırakılmış olduğu bahanesiyle bertaraf edilmişti.<br />
Daha sonra ortaya çıkarıldığı kadarıyla, Leo Taxil’in bayan sekreteri tarafından<br />
D. Vaughan adına yazılan Mektuplar ve bazı durumlarda onun<br />
eserlerinin hediyelik nüshalarıyla birlikte ortaya çıkan açıklamalar, Kilise’nin<br />
ve Katolik Kilisesi’ne ait mahkemenin yüksek mevki sahibi kimseleri<br />
tarafından kabul edilmiş ve en yaltaklanıcı tarzda cevaplandırılmıştı.<br />
Eğer Leo Taxil’in söylediklerine güvenilebilirse, bizzat Papa ona kendi<br />
papalık takdisini göndermişti. Öte yandan Grenoble Piskoposu, D.<br />
Vaughan’ın varlığına ve onun ihtidasında samimi olduğuna çocukça<br />
inancını defalarca doğrulamıştır. Bu Piskopos, Vaughan’ı, Arc’lı Joan ile<br />
mukayese etmiş ve Vaughan’ı dua etmeye, çalışmaya, mücadele etmeye<br />
188 Büyü; kara ve ak büyü diye iki kısma ayrılmıştır. Uygulama bakımından kara büyü insan hayatına,<br />
sağlığına, malına mülküne, evine, hayvanlarına vb. zarar vermeye yönelen büyü çeşididir.<br />
Birbirini sevenleri ayırmak, cinsel kudreti felce uğratmak, birinin hastalığını ve ölümünü<br />
sağlamak vb. bu büyünün uğraşı alanına girer. Kara büyü, dinî obje ve kudretlerden olumsuz<br />
yönde yararlanmaya çalışır. Uygulama tekniği, taklit ve temas ilkesine dayanır. Ak büyü<br />
ise; uygulama bakımından insanın ve toplumun iyiliğine yönelen büyüdür. Bkz. Örnek, Sedat<br />
Veyis, Etnoloji Sözlüğü, Ankara, 1971, s. 15, 131.