Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
etiklere) kadar dayandırılmış bulunan 127 ve 19. asrın sonlarında Amerika<br />
ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ortaya çıkan ve günümüze kadar düzensiz<br />
olarak da olsa devam ettirilmiş olan bir inanç ve uygulamadır.<br />
Böyle bir uygulamayı benimsemiş bulunan Satanistler, çeşitli isimler altında<br />
ele alınıp incelenmişlerdir. Bunlar: Satanistler, Lusiferciler veya<br />
Paladistlerdir. 128 Son zamanlarda, kendilerine Metadinistler adı verilen<br />
bir gruptan da söz edilmektedir.<br />
1- Satanistler<br />
Satanistler, <strong>Satanizm</strong>’in veya Satanist isminin kendilerine tam anlamıyla<br />
tatbik edildiği bir gruptur. Bu grup; Şeytan’ın kötü bir varlık, Tanrı’ya<br />
karşı gelen bir isyânkar, O’nun huzurundan kovulmuş bir baş melek<br />
ve Tanrı’nın ve Hıristiyanlığın düşmanı olduğunu bile bile ona ibadet<br />
etmişlerdir.Şeytan’a tapan bu kimselerin ondan yardım dilemiş oldukları<br />
söylenmektedir. Çünkü onlar, Tanrı’nın insan ırkını yanlış yola saptırdığını<br />
iddia etmişlerdir. Dolayısıyla bu grup, Tanrı’nın düşmanı olan Şeytan’la<br />
bilinçli olarak ittifaka girmişler ve ona, gerçek Tanrı’ya karşı bir<br />
muhalefet anlamına gelen âyinlerle tapınmışlardır. Aslında bunun bir<br />
ümitsizlik tedbiri olduğu ve bu çılgın kültün bağlılarının dağınık birlikler<br />
veya toplumdan soyutlanmış şahıslardan, yalnız veya birkaç kahinin<br />
yardımı ve yol göstermesiyle hareket edenlerden ibaret oldukları ve şahsi<br />
bir amacı elde etmeye çalıştıkları söylenmiştir. Gerçekte bunların, yalnızlığa<br />
itilmiş münzeviler olup başka ve daha önemli gruplarla hiçbir<br />
ilişkilerinin bulunmadığı da ifade edilmiştir. 129<br />
Üzerinde durulması gereken diğer grup ise, Lusiferciler veya Paladistler<br />
gibi farklı isimler altında bilinen ikinci gruptur.<br />
127 Bkz. Brandon, DCR, 558.<br />
128 Hartland, “Satanism”, ERE, XI, 204.<br />
129 Bkz. Huysmans, J. K., J. Bois’in “Le Satanisme et la magic”, Paris, 1895, p. XVI’dan naklen<br />
Hartland, “Satanism”, ERE, XI, 204.<br />
49 50<br />
2- Lusiferciler veya Paladistler<br />
a- Lusiferciler<br />
Lusiferciler’in, Adonay130 veya Yahve’nin karşıtı ve düşmanı olan<br />
Lusifer’e tapındıkları söylenmektedir. 131 Latince “ışık-taşıyıcısı” veya<br />
“ışık-getirici” gibi manalara gelen Lusifer, sabah yıldızı olarak bilindiği<br />
sıralarda Venus gezegenine verilmiş olan bir isimdir. Genellikle Şeytan<br />
olarak kabul edilmiştir. Çünkü M.S. 3. asırda, İsa’nın Luka, 10/18’de<br />
geçen: “Şeytan’ı gökten şimşek düşer gibi düşerken gördüm” şeklindeki<br />
sözü, yanlışlıkla İşaya, 14/12’ye bir atıf olarak farzedilmiş olduğundan,<br />
Lusifer’in, Şeytan’ın Tanrı’nın huzurundan kovulmadan önceki ismi<br />
olduğu varsayılmıştır. 132 Halbuki Vulgate, 133 İşaya, 14/12-14’de geçen<br />
şu ifadelerde bu sıfatı Babil Kralı Nabukadnezar’a atfeder: “Ey parlak<br />
yıldız, seherin oğlu, göklerden nasıl düştün! Sen ki, milletleri devirirdin,<br />
nasıl yere yıkıldın! Ve kendi yüreğinde derdin: Göklere çıkacağım, tahtımı<br />
Allah’ın yıldızları üzerine yükselteceğim ve şimalin sonlarında, cemaat<br />
dağında oturacağım: Bulutların yüksek yerleri üzerine çıkacağım,<br />
kendimi Yüce Allah gibi edeceğim...”. 134<br />
Şu halde, St. Jerome135 ve diğer Kilise Babaları, İşaya, 14/12-14’te<br />
geçen bu sıfatı Luka, 10/18 ile irtibatlandırarak, Lusifer ismini Şeytan<br />
karşılığında kullanmışlar ve burada yapılan yanlış yorum sebebiyle Şey-<br />
130 Eski Ahid’de Tanrı ismi olarak kullanılmıştır. On Emir’de, “Allah’ın ismini boş yere ağzına almayacaksın”<br />
denildiğinden (Çıkış, 20/1-17; Tesniye, 5/6-21), Yahudiler, Yahve yerine Adonay<br />
ismini söylerler. Bkz. Brandon, DCR, 29.<br />
131 Hartland, “Satanism”, ERE, XI, 204.<br />
132 HBD, 402; bkz. Pike, ERR, 236.<br />
133 Kitab-ı Mukaddes’in, Papa Damasus’un emriyle, St. Jerome tarafından 4. Yüzyılda yapılan Latince<br />
tercümesinin adıdır. Bkz. Brandon, DCR, 645.<br />
134 Davidson, age, s. 176.<br />
135 St. Jerome, Strido’da doğmuş olup takriben 342-420 yılları arasında yaşamıştır. Seçkin bir Hıristiyan<br />
bilim adamı olduğu kadar, İbranice’yi ve Yunanca’yı çok iyi bilmesi onun, Kitab-ı Mukaddes’in<br />
Latince tercümesini yapmasını sağladı. Vulgate, Batı Kilisesi’nin Vulgate adıyla bilinen<br />
resmi çevirisi haline geldi. Bkz. Brandon, DCR, 371.