30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sesi ve pek çok Protestan fırkasında bu inanç günümüze kadar devam edegelmiştir.<br />

Son yıllarda bu inanç, kötülük probleminin ancak şahsi bir şeytan<br />

faraziyesine dayanarak anlaşılabileceği sonucunu çıkaran yazarlar tarafından<br />

yeniden canlandırılmıştır. 110 Şeytan’a inanç genel olarak modern<br />

Hıristiyanlar tarafından terkedilmiş ya da yeniden yorumlanmıştır. 111<br />

Takriben iki yüz yıl veya daha fazla süre boyunca şahsi bir şeytanın<br />

varlığı ancak sorgulanabilmiş ve çok yaşlı bir kadın, kötü ruhla (Şeytan)<br />

bir ilişkisinin bulunduğunu itiraf ettiği için kazığa bağlanıp yakılmış ve<br />

iğrenç bir şekilde öldürülmüştür. Aslında bu kadının Şeytan’la ilişkisinin<br />

daha ziyade ona tapınma şeklinde olduğu düşünülmüş ve o yüzden<br />

öldürülmüştür. Yine ortaçağlar boyunca Şeytan, kendisine büyücü kadınlar<br />

tarafından tapınıldığı düşünülerek, büyü ile yakından irtibatlandırılmıştır.<br />

Tabii olarak o, <strong>Satanizm</strong>’in ve bir Satanist Âyini olan Black<br />

Mass’ın da odak noktası haline getirilmiştir. 112<br />

Hıristiyanlık’taki Şeytan anlayışının <strong>Satanizm</strong>’le (Şeytan’a tapınma)<br />

irtibatlandırılışı da bu yaşlı kadın hadisesine dayandırılmaktadır. Özellikle<br />

Hıristiyanlık’taki Şeytan anlayışı hususunda gelinen bu nokta, Hıristiyanlık’taki<br />

Şeytan anlayışından <strong>Satanizm</strong>’e geçişte bir köprü görevi<br />

yaptığından, konumuz açısından da önem arzetmektedir. Çünkü, “Şeytan’a<br />

tanrı diye tapınma” 113 anlamına gelen ya da “Şeytan’a veya Hıristiyan<br />

Demonolojisi’nden diğer şahsiyetlere tapınma” 114 diye de tanımlanan<br />

<strong>Satanizm</strong>’in, 1880’li yıllarda Avrupa ve Amerika’nın değişik ülkelerinde<br />

devam ettirilmiş olduğu söylenmiştir. 115 Görüldüğü gibi Sata-<br />

110 Pike, ERR, 339.<br />

111 Brandon, DCR, 234. Hıristiyanlık’ta ve Batı’da Şeytan anlayışı hakkında bilgi için bkz. Scognamillo,<br />

Giovanni-Arslan, Arif, Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre Şeytan, İstanbul, 1999, s.<br />

19-56.<br />

112 Brandon, DCR, 234.<br />

113 Pike, ERR, 339.<br />

114 Hinnells, DR, 286.<br />

115 Hartland, E. Sidney, “Satanism”, Encyclopedia of Religion and Ethics (ERE), ed. James Hastings,<br />

New York, 1980, XI, 203.<br />

39 40<br />

nizm, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere, aslında Hıristiyanlığın yaygın<br />

olduğu çevrelerde; öncelikle Hıristiyanlığın Şeytan konusundaki telakkisi<br />

olmak üzere, genel olarak Hıristiyanlığa bir tepki olarak ortaya<br />

çıkmış “alternatif bir din” hüviyetine büründürülmüştür.<br />

Buraya kadar Şeytan’ın varlığı ve onun etrafında oluşan inanç ve telakkiler,<br />

özellikle Yahudilik, Hıristiyanlık ve kısmen İslam açısından,<br />

kendi kaynaklarına dayanılarak verilmeye çalışıldı. Şimdi ise, Şeytan’ın<br />

ve Şeytan’a tapınma (<strong>Satanizm</strong>) noktasına gelişin tarihi serüveni bir başka<br />

bakış açısıyla, daha doğrusu günümüzde “Modern <strong>Satanizm</strong>”in kurucusu<br />

olarak bilinen ve mensupları tarafından “Kara Papa” lakabıyla anılan<br />

Anton Szandor LaVey’in kendi ifadelerine dayanılarak verilecektir:<br />

“Şeytan ve onun işleri uzun bir zaman dilimi içinde pek çok şekil almıştır.<br />

Son zamanlara kadar Katolikler’e göre Protestanlar; Protestanlar’a<br />

göre de Katolikler Şeytan’dı. Her ikisine göre de Yahudiler Şeytan’dı.<br />

Keza Doğulu’ya göre Batılı bir Şeytan’dı. Eski Batı’nın Amerikan<br />

yerleşimcilerine göre de Kırmızı Adam bir Şeytan’dı. İnsanın, başkalarını<br />

kötüleyerek kendisini yüceltme şeklindeki kötü alışkanlığı uygunsuz<br />

bir fenomen olmakla birlikte, yine de onun duygusal mutluluğu için<br />

açıkça gereklidir. Bu davranış usulleri gücünü kaybetmiş olmasına rağmen,<br />

hakikatte herkese göre bir grup, kötünün somut örneğini temsil<br />

eder. Ancak, bir kimse, başka birisinin kendisini hatalı, kötü veya dünya<br />

işlerinde bir amaç için kullanılabilir olarak kabul ettiğini düşünse bile,<br />

böyle bir düşünce çabucak zihinden çıkarılıp atılır. ‘Kötü adam’ damgasını<br />

taşımayı çok az kimse ister.<br />

Fakat durun. Bizler tarihte, kötü adamın sürekli olarak kahramanlaştığı<br />

yegane dönemlerden birini yaşıyoruz. Kahraman karşıtlığı kültü,<br />

başkaldıran (âsi) ve kötülük edeni yüceltmiştir.<br />

İnsan itidal konusunda az şey yapabildiği için, yeni ve ihtilalci konuların<br />

seçici kabulü mevcut değildir. Netice itibariyle her şey kaos ha-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!