Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yoktur. Bu sebeple, insanın manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına, en az<br />
maddi ihtiyaçlarının karşılanması kadar ihtiyaç vardır. Çünkü insan inanma<br />
eğilimi içerisinde yaratılmış olan bir varlıktır. İnanma duygusu onun<br />
fıtratında mevcuttur. Bu duyguyu onun yapısına koyan da Yüce Allah’tır.<br />
O’nun dışında o duyguyu söküp atacak hiçbir güç de yoktur. Bu durumda<br />
yapılması gereken şey, insanlara dinini öğrenme konusunda yol göstermek<br />
ve yardımcı olmaktır. Aksi takdirde insanlardan bir kısmı Tanrı<br />
diye Şeytan’a bile tapınır hale gelebilir. İşte Satanistler bunun acı bir örneğidir.<br />
Bu noktada, “<strong>Satanizm</strong> bir din midir?” gibi bir soru akla gelebilir.<br />
Evet <strong>Satanizm</strong> -bizim anladığımız manada bir din değildir- fakat Satanistler’e<br />
göre bir dindir. Bir “alternatif din”dir; “beden dini”dir. Çünkü<br />
Modern <strong>Satanizm</strong>’in kurucusu olan LaVey’e ve dolayısıyla onun ortaya<br />
koymuş olduğu Satanist anlayışı benimseyenlere göre tanrı, cennet-cehennem<br />
diye bir şey yoktur. Tanrı, insanların kendi uydurmasıdır. Ruh<br />
veya ölümden sonraki bir hayat da söz konusu değildir. Sadece bu dünya<br />
hayatı vardır. Bu dünya hayatının en önemli gerçeği de insanın kendi<br />
varlığı ve bedenidir. Binaenaleyh beden kutsanmalı; onun bütün dünyevi<br />
ve şehevi istek ve arzuları yerine getirilmelidir. Bu da bir anlamda bedenin<br />
kutsanması ve yüceltilmesi demektir. Bunun adı da “beden dini”dir.<br />
İşte Satanistler’e göre <strong>Satanizm</strong> böyle bir dindir.<br />
Modern <strong>Satanizm</strong>’in ve günümüz Satanist anlayışının dayandırıldığı<br />
en önemli unsurlardan birisi de ateizmdir. Gerek Avrupa’da gerek Amerika’da<br />
ve gerekse ülkemizde Satanist olduklarını söyleyen bir kısım insanın<br />
ve özellikle de bir kısım lise ve üniversite gencinin aynı zamanda<br />
ateist olduklarını ifade ettiklerinin tespit edilmiş olması yukarıdaki görüşü<br />
destekler mahiyettedir. Diğer taraftan, kendi ifadelerinden anlaşıldığı<br />
kadarıyla Satanistler, aslında Şeytan’ı tabiatta mevcut olan Gizli veya<br />
Karanlık Güçler’in bir temsilcisi olarak kabul etmektedirler. Onlara göre<br />
Şeytan, başta Hıristiyanlık olmak üzere, bütün dinlerin ve mensupla-<br />
289 290<br />
rının insanları bir kısım günahlardan uzaklaştırmak amacıyla uydurmuş<br />
oldukları sembolik bir varlıktır.<br />
Satanistler Şeytan’ın kendisinden ziyade, onun “baş kaldırma, isyan<br />
ve meydan okuma” gibi bir kısım özelliklerini benimsemiş ve bu özelliklerinden<br />
dolayı Şeytan’ı kendilerine bir sembol olarak seçmişlerdir.<br />
Şu halde Şeytan bir sembol ve Şeytan’a tapınma da bir kılıftır. Bu kılıf<br />
içerisinde dine ve dinler tarafından ortaya konulmuş olan bütün kutsal<br />
değerlere karşı bir tavır alış, bir meydan okuyuş sezilmektedir. Şeytan’a<br />
tapınma adı altında icra edilen ve unsurları büyük çapta Hıristiyanlık’tan<br />
alınmış bulunan inanç, âyin ve uygulamalara karşı takınılan hürmetsizlik<br />
de bunu göstermektedir. Bu anlamda <strong>Satanizm</strong>’in, ateizmin kılık değiştirmiş<br />
bir şekli olduğunu söylemek veya daha açık bir ifadeyle <strong>Satanizm</strong><br />
eşittir ateizm demek mümkündür. Çünkü Tanrı’nın yerine Şeytan’ı<br />
koymak ve ona “tanrı diye tapınmak” demek, diğer bir ifadesiyle tanrı<br />
tanımazlık demektir.<br />
Bu noktada biraz da, özellikle son bir yılı aşkın bir süredir ülkemizde<br />
de varlığını hissettiren ve bazı üzücü intihar olaylarıyla gündeme gelen<br />
<strong>Satanizm</strong>’in Türkiye boyutu üzerinde durmak gerekecektir. Bu çalışmanın<br />
asıl amacı da zaten bu idi. Ancak, sözü günümüze ve bu noktaya<br />
getirebilmek için <strong>Satanizm</strong>’in ne olduğunu ve tarihi arka planını vermek<br />
gerekiyordu. Öyle yapılmamış olsaydı bazı konularda doğru ve sağlıklı<br />
tespitler yapma imkanımız olmayabilirdi.<br />
Konuya <strong>Satanizm</strong>’in ülkemiz boyutu açısından bakıldığında çok ciddi<br />
ve üzücü bir durum karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışma boyunca<br />
da ifade edilmeye çalışıldığı ve yer yer de vurgulandığı gibi <strong>Satanizm</strong>,<br />
bir anlamda Batı’nın, mayasında Hıristiyanlığın da katkısı bulunan nesebi<br />
gayri sahih çocuğudur. <strong>Satanizm</strong>’in anavatanı da Avrupa ve Amerika’dır.<br />
Fakat Türkiye gibi müslüman bir ülkede ve İslamî bir coğrafyada<br />
<strong>Satanizm</strong>’in yayılmaya çalışılması dikkat çekicidir. Öte yandan, <strong>Satanizm</strong>’in<br />
Türkiye uzantısının arkasında, özellikle ülkemiz gençlerini böy-