Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
işlediği bir günah yüzünden Tanrı tarafından cezalandırıldığına inanmaktadırlar.<br />
Buna göre Melek Tâvus yedi yıl ceza çekmiş ve bu süre içerisinde<br />
onun dökmüş olduğu göz yaşları sebebiyle cehennem sönmüştür.<br />
Sonunda Tanrı tarafından affedilen Melek Tâvus âlemin yöneticisi olmuştur.<br />
427<br />
Öyle anlaşılıyor ki, onların inancına göre Tanrı dünyevi işlerle bizzat<br />
ilgilenmeyip onların sevk ve idaresini Melek Tâvus adı verilen Şeytan’a<br />
verdiğinden, Şeytan’la iyi ilişkiler içerisinde olmayı ve ona karşı saygıda<br />
kusur etmemeyi tercih etmişlerdir. Muhtemelen onların bu anlayışı<br />
şeytana tapınma olarak değerlendirilmiştir. Bu durumda Yezidileri Satanistlerle<br />
birlikte değerlendirmek yanşıl olacağı gibi, Tanrı’yı yegâne yaratıcı<br />
olarak kabul eden ve sadece ona taptıklarını söyleyen bu grubun<br />
şeytana taptıklarını söylemek de doğru değildir.<br />
427 Gündüz, age, s. 397.<br />
285 286<br />
SONUÇ<br />
Şeytan en az insan kadar tarihi geçmişe sahip bir varlıktır. Onun insanla<br />
olan münasebeti Hz. Âdem’e secde etme emrinin verilişiyle başlamıştır.<br />
Şeytan’ın bu emri yerine getirmeyişi Allah’a “isyan” ve insana<br />
da “düşmanlık”la sonuçlanmıştır. Şeytan’ın; Allah’ın, O’nunla ilgili olan<br />
her şeyin ve özellikle insanın “baş düşmanı” olduğu hususunda bütün<br />
dinlerin ve kutsal kitapların ittifakı vardır. Dolayısıyla o; bütün dinler<br />
açısından en uç noktada bulunan, kendisinden sakınılması gereken, dinin<br />
ve insanın karşısında yer alan bir yaratıktır. Bu özellikleri onu kötünün<br />
ve kötülüğün sembolü, temsilcisi ve tahrikçisi haline getirmiştir.<br />
Şeytan’ın, Allah’ın Âdem’e (a.s) secde emrine muhalefet etmek suretiyle<br />
ortaya çıkan özellikleri “emre itaatsizlik, muhalefet, başkaldırı,<br />
meydan okuma, isyan vb.” kelimelerle ifade edilmiştir. Başlangıçtan<br />
beri onda mevcut olan bu isyancı ruh günümüze kadar da taşınmıştır.<br />
Bütün bu özelliklerine ve olumsuz tutum ve davranışlarına rağmen ilginç<br />
olan ve dikkat edilmesi gereken husus, Şeytan’ın, bir tanrılık iddiasında<br />
bulunmamış olmasıdır. Yani Şeytan, Allah’ın emrini yerine getirmediği<br />
için O’nun huzurundan kovulmuş, fakat tanrılık gibi bir iddia ile<br />
ortaya çıkmamıştır. İşte kesinlikle böyle bir iddiada bulunmayan ve Allah’ın<br />
ve insanın “baş düşmanı” diye nitelendirilen bir varlığın -bütün bu<br />
özelliklerini bile bile- bir kısım insanlar tarafından “tanrı diye” tapınılır<br />
hale getirilmesi, tarihin kaydettiği çok ilginç ve ilginç olduğu kadar da<br />
acı bir gerçektir. Çünkü, “apaçık düşman” olarak bildirilen ve kendisinden<br />
Allah’a sığınılması ısrarla istenen bir yaratığa bir kısım insanlar tarafından<br />
sığınılmış ve onun düşmanlığından medet umulur hale gelinmiş<br />
olması son derece düşündürücüdür.