30.01.2013 Views

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şurada burada Satanist avına çıkmak ya da Satanist oldukları tespit edilmiş<br />

olanları suçlamak yerine, gelinen bu noktada ne yapmalıyız veya neler<br />

yapılmalıdır gibi sorulara cevap aramaktır. İşte bu noktada, devamlı<br />

gençleri suçlamak yerine, gençleri bu noktaya getiren sebepler üzerinde<br />

durmak, gençlerin tepki ve isyanlarına kulak vermek, haklı oldukları noktalarda<br />

onlara yardımcı olmak, haklı görülmedikleri hususlarda da niçin<br />

haklı olmadıklarını açıklayıp onları ikna etmek gerekmektedir.<br />

“<strong>Satanizm</strong>” konusunda yapmış olduğumuz bilimsel çalışma sonucunda<br />

elde ettiğimiz tespitler doğrultusunda tekliflerimizi şu şekilde sıralamak<br />

istiyoruz:<br />

1– Her şeyden önce anne-babalar olarak çocuklarımıza sahip çıkalım.<br />

Onların maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçlarının da olduğunu<br />

unutmayalım ve çocuklarımızı manen de tatmin etmenin yollarını araştıralım.<br />

2– İnsanın maddi ve manevi yönü olan iki kutuplu bir varlık olduğunu<br />

ve bir kimse ne kadar maddi imkâna sahip bulunursa bulunsun, eğer<br />

manevi yönden de tatmin edilmezse, bir süre sonra manevi tatmin arayışı<br />

içerisine gireceğini ve -<strong>Satanizm</strong> örneğinde olduğu gibi-bunun da<br />

kişiyi nerelere götüreceğini önceden kestirmenin zor olacağını unutmayalım.<br />

3– Bütün insanların ortak ihtiyaç ve arzularından birisi de huzur ve<br />

güven içerisinde yaşamaktır. İnsanın en huzurlu ve mutlu olacağı yer de<br />

kendi âilesinin yanı ve yuvasıdır. Dolayısıyla kendi evinde ve âilesinin<br />

yanında aradığı huzuru bulamayanların bunu başka yerde bulması oldukça<br />

zordur. Öyle ise gençleri sokakta veya barlarda, kafelerde huzur ve<br />

mutluluk aramak zorunda bırakmayalım.<br />

4– Bugün gençlerin bir kısmının içine sürüklendiği zararlı akımların<br />

sadece <strong>Satanizm</strong>’den ibaret olmadığını da hatırımızdan çıkarmayalım.<br />

Evet <strong>Satanizm</strong>’in tuzağına düşürülmüş olan bu gençler, bu ülkenin<br />

267 268<br />

gençleridir. Ancak; sokaklarda, köşe başlarında, sur diplerinde, istasyon<br />

vb. yerlerde tiner çeken veya bally koklayan gençler de bu ülkenin<br />

gençleridir. O halde ülke gençlerinin tamamına sahip çıkalım ve gençlerimizi<br />

bütün zararlı akımlara karşı koruyalım. Zira dün tinerci veya ballici<br />

deyip geçtiğimiz bir gencin bugün Satanist olmayacağını kimse garanti<br />

edemez.<br />

5– Gerek yapılan araştırmalar ve gerekse yaşanan olaylar, bu tür zararlı<br />

akımlara kapılan gençlerin genelde 13-25 yaş arasındaki gençler olduğunu<br />

göstermiştir. Aslında üzerinde durulması gereken en ciddi meselelerden<br />

birisi de budur. Hatta bugün en çok sorulan sorulardan birisi<br />

de; niçin özellikle bu yaş grupları arasındaki gençlerin intihara sürüklendiği<br />

veya bu tür akımlara meylettikleri sorusudur. Bilindiği gibi bu yaşlar,<br />

gençlerin ergenlik dönemine girdiği yaşlardır. Bu dönemde gençlerde<br />

bir kısım fizîkî ve ruhî değişiklikler de meydana gelmektedir. Aynı<br />

zamanda bu dönem, pek çok gencin kimliğini, kişiliğini tam olarak<br />

oluşturamadığı, dolayısıyla kimlik ve kişilik problemlerinin en çok yaşandığı<br />

dönemdir. O halde bu dönem, gençlere özellikle sahip çıkılması<br />

gereken bir dönemdir. Daha doğrusu, pek çok gencimiz bu döneme hazırlıksız<br />

yakalanmaktadır. Yukarıdaki tespitleri de dikkate alarak demek<br />

istiyoruz ki; çocuklarımız henüz kendine gelip de yavaş yavaş bizim<br />

kontrölümüzden çıkmaya ve karşımızda konuşup bazı uyarı ve tavsiyelerimize<br />

aksi yönde karşılık vermeye başlamadan önce onlara sahip çıkalım.<br />

Bugün dünyanın pek çok yerinde eğitim yaşının yedi olduğunu ve<br />

bu yaşların -din eğitimi de dahil- her türlü eğitim için elverişli yaşlar olduğunu<br />

unutmayalım. Daha doğrusu, eğer bizler çocuklarımıza onların<br />

kanlarının kaynadığı ve en bunalımlı oldukları yaşlarda dînî eğitim vermeye<br />

çalışırsak, onlar adına yapılabilecek yanlışların en büyüklerinden<br />

birisini yapmış oluruz.<br />

6– Herhangi bir dînî inanca sahip olalım veya olmayalım, şunu kabul<br />

etmek durumundayız ki <strong>Satanizm</strong>in inancı ilgilendiren bir boyutu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!