Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Satanizm - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ki mutlakiyet doktrininde (absolutizm) kökleşmişlerdir. Yani, bir ferdin<br />
uygulaması için “doğru” ve “yanlış” olan belirli bir objektif davranışlar<br />
bütünü vardır. Bu dinler arasındaki farklılıklar, aralarında bir seçim yapma<br />
hususunda ferde serbestlik tanımalarına ilaveten, o davranışların gerçek<br />
mahiyeti tanımlandığında ön plana çıkacaktır.<br />
Mesela Hıristiyanlık, On Emir ve diğer Eski Ahid yasaklarında örnek<br />
olarak gösterilen doğru ve yanlışı kabul eden ahlakî davranışlar listesinde<br />
çok spesifik olup kendine özgü bir tutum içerisindedir ve aynı derecede<br />
“doğru” davranışa riayet etmede başarılı olamamanın sonuçlarını -<br />
ebedi ateş çukuruna atılacaklardır vs.- şeklinde değerlendirmede de kendine<br />
has bir anlayışa sahiptir. Diğer taraftan Budizm, hâlâ doğru ve yanlış<br />
olan bir seri davranış kabul eder. Fakat, ferde tam seçme özgürlüğünün<br />
verildiğini, buna rağmen doğru davranışları seçmesinin beklendiğini<br />
söyler. Budizm’de, Yeryüzü’nde yeniden vücut bulmanın (Reinkarnasyon)<br />
371 dışında, yanlış davranışları seçmeden dolayı karşılaşılacak<br />
hiçbir ceza yoktur.<br />
Din tarafından sunulan tüm mükafat ve cezaların mitolojik olduğunu<br />
anlamak manidardır. Onların varlıklarının, onların gerçek tabiatına göre,<br />
ıspatlanması imkansızdır. Bununla beraber o mükafat ve cezalar, kalabalıkların<br />
kolay aldanma (saflık) ve korkularından faydalanmak için tasar-<br />
371 Reinkarnasyon (Ruh Göçü); Başta Hint dinleri olmak üzere çeşitli dinsel geleneklerde ölümsüz<br />
olan ruhun ya sürekli olarak ya da günahlarından temizlenene kadar bir bedenden diğer<br />
bedene geçerek tekrar tekrar doğması demektir. Bu düşünceye göre ölümlü olan sadece bedenlerdir.<br />
Dolayısıyla beden öldüğünde ruh, bir başka bedende tekrar dünyaya gelir ve böylelikle<br />
hayatını devam ettirir. Ruhun bedenleşmesi konusunda gelenekten geleneğe farklı yorumlar<br />
vardır. Hinduizm’in Karma doktrininde olduğu gibi bazı geleneklerde ruhun işlemiş olduğu<br />
iyilik ya da kötülük, onun bir sonraki bedenini belirler. Böylece yeniden doğuş sürecinde ruh;<br />
daha iyi ya da daha kötü bir insan, hatta bir tanrı şeklinde doğabileceği gibi bir hayvan ya da<br />
bir bitki şeklinde de doğabilir. Hinduizm’de Karma sistemine tâbi olarak ruhun tekrar tekrar<br />
vücut bulmasının sonsuza kadar süreceği düşünülür. Budizm ve Maniheizm gibi dinsel<br />
geleneklerde ise ruh, aydınlanana ya da günahlarından temizlenene kadar ruh göçü sistemine<br />
tâbi olur. Budizm’de aydınlanana kişi ruh göçü sürecinden çıkarak Nirvana’ya kavuşur. Bkz.<br />
Gündüz, age, s. 320-321.<br />
231 232<br />
lanmışlardır ve bu yolla, asla gerçek olarak mevcut olamayacak bir şey,<br />
gerçek ve gözlemlenebilir bir dünya üzerinde, dünya insanlarının davranışlarını<br />
değiştirme vasıtasıyla, belirli bir etkiye sahiptir.<br />
<strong>Satanizm</strong> de, “Satanic Bible” dahil, pek çok yerde, belirli bir sisteme<br />
bağlanmış bir “yapılması ve yapılmaması gereken şeyler” listesi sunar.<br />
Bununla birlikte <strong>Satanizm</strong>, iyi davranıştan dolayı ebedi mükafat<br />
verme gibi belirsiz ve kapalı sözlerle veya kötü davranıştan dolayı ebedi<br />
ceza görme gibi üstü kapalı tehditlerle mensuplarını kandırma cihetine<br />
gitmez. Dahası Satanist, her davranışı biricik ışık altında incelemeye<br />
ve değişik muhtemel kararların sonuçlarını düşünmeye teşvik edilir. Bu<br />
anlamda <strong>Satanizm</strong>, mutlak olmaktan ziyade, çok izafi bir ahlak düsturu<br />
sunar. Dolayısıyla Satanist’e göre ahlak, “kendinize en uygun geleni<br />
yapmak” anlamına gelir.<br />
İşaret etmek gerekir ki bu, bazılarının tanımlamak isteyeceği gibi, tamamen<br />
kendini düşünen, egoist ve uzağı iyi göremeyen bir dünya görüşü<br />
değildir. Bu düstura tâbi olarak Satanistler çıkıp hırsızlık yapmaya,<br />
yalan söylemeye, hile yapmaya ve en küçük maddi ve duygusal menfaat<br />
için cinayet işlemeye teşvik edilmezler. Satanist, sadece belirli bir<br />
davranış sonucunda mümkün olabilecek kısa vadeli menfaatleri değil,<br />
fakat aynı zamanda herhangi bir kararı takip edebilecek uzun vadeli sonuçları<br />
da hesaba katmalıdır. Satanist, davranışlarına karar verirken tamamen<br />
mantıklı hareket etmelidir; bunun dışında, karar vermede göz<br />
önünde bulundurulabilecek başka hiçbir faktör olamaz.<br />
Bu davranış Satanist’in entellektüel özgürlüğe itibarından çıkar. Bir<br />
başkasının İradesi’ne körü körüne itaat etmek ve hatta kişinin kendi<br />
duygusal prensiplerine mağlup olmaktan ziyade, aklın yoluna tâbi olarak<br />
Satanist; kendisine en uygun geleni yaparak, kendi kendine gerçek<br />
bir ahlak yolu geliştirir. Bundan daha az herhangi bir şeyi yapması beklenebilecek<br />
hiçbir yaratık yoktur.<br />
Bu, fedakarlığın bir şekilde aslı itibariyle asil olduğu revaçta olan ge-