22.01.2013 Views

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gösterilmelidir (Humphreys, 2002; Sadık ve İflazoğlu,<br />

2008). Örneğin, çocuğa karşı yanlış davranış<br />

sergileyen bir yetişkin, tıpkı yetişkine karşı yaptığı gibi<br />

“özür dilerim” diyebilmelidir. Çocuklar da sohbet etme,<br />

konuşmayı başlatma, seçme, tercih etme haklarına<br />

sahip olmalıdırlar (Önder, 2005). Alışveriş, oyun<br />

arkadaşı seçimi gibi birçok durumda, engellenmesi<br />

gerekli seçimler dışında, eleştirmeden, ikna etme<br />

çabalarına girmeden çocuğun istekleri doğrultusunda<br />

hareket edilmelidir (Önder, 2005). Bazı durumlarda<br />

da seçenekler sunarak çocuğun itiraz etme direnci<br />

kırılabilir. Örneğin, “ödevini şimdi mi, yemekten sonra<br />

mı yapmak istersin?” (Bailey, 2005; Pantley, 2007, s:<br />

61) ya da “montunu giymezsen bahçeye çıkamazsın”<br />

(Dodson, 1998) şeklinde seçenekle karşılaşan çocuk,<br />

yapacağı işte kendisi karar vereceği için daha istekli<br />

olabilecektir. Ancak gelişimsel özellikler göz ardı<br />

edilerek, her durumda yetişkine uygun davranış<br />

şekilleri ile davranmak ve çocuğu en çok ihtiyacı<br />

olan sevgi, ilgi, destekten mahrum etmek, aşırı<br />

bireyselleşmeye ve sosyal yalnızlık hissine de neden<br />

olabilmektedir (Aydın, 2007; Dökmen, 2009).<br />

Disiplin konusunda sihirli kavramlardan biri de<br />

başarmaktır. Çocukların başarabileceği oranda<br />

<strong>50.</strong><strong>Yıl</strong><br />

Ekonomik ve Teknik Dergi<br />

94<br />

sorumluluk verilmesi, başarıları karşısında da<br />

gülümseme, sarılma, istediği bir aktiviteyi birlikte<br />

yapma, “aferin, güzel” gibi sözlerle takdir etme,<br />

istenilen davranışa yakın davranışlar gösterdiklerinde<br />

de takdir etme davranışlarına yer verilmesi<br />

motivasyonu ve başarı duygusunun yaşanmasını<br />

sağlayabilmektedir (Cüceloğlu, 1994; Önder, 2005;<br />

Sadık ve İflazoğlu Saban, 2008; Weilburger, 2008).<br />

Örneğin, “odanı toparladığın için teşekkür ederim,<br />

çok düzenli olmuş” şeklinde bir ifadeyi duyan çocuk,<br />

bu olumlu davranışı yapmak için güdülenebilecektir.<br />

Ancak, çocukların yapamadıkları konularda da<br />

övgülerde bulunmak, anlaşılmadıkları hissine<br />

kapılmalarına ve daha da başarısız hissetmelerine<br />

neden olabilmektedir (Bulut, 2008; Özyürek, 2004).<br />

Ayrıca, çocukların başarılarından çok çabalarının<br />

övülmesi, başarısızlık korkularının oluşmamasında<br />

önemlidir (Bailey, 2005; Humphreys, 2002;<br />

Weilburger, 2008). Bu nedenle, bu tür yaklaşımların<br />

gerçekçi olması ve övgülerin “bir melek kadar<br />

iyisin”, “çok güzelsin” gibi sözlerle davranış dışındaki<br />

özellikleri içermemesi önerilmektedir. Bu tarz<br />

övgüler, çocuğun kendisi hakkındaki beklentilerini<br />

artırarak, mutsuz, başarısız hissetmesine ve zamanla<br />

kendi özellikleri ile barışık olamamasına zemin<br />

hazırlayabilmektedir. Ancak, çok yoğun olarak övgü ve<br />

olumlu değerlendirme almaya alışan çocuk da bir süre

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!