22.01.2013 Views

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

50. Yıl - Türk Standardları Enstitüsü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ağzından bir şey akıtmaya, yere dökmeye, ağzı dolu<br />

iken konuşmaya, kimsenin lokmasına bakmaya, başını<br />

kaşımaya, sözü kısa söyliye ve hiç gülmiye, yemeğin<br />

iyisini konuğa bıraka, yemekten sonra elini yıkaya…<br />

- Söz söylemekte kaç edep vardır?<br />

- Dört.<br />

- Say gelsin!<br />

- Sert söylemiye ki ağzından tükürük saçmaya, bir<br />

kişiyle sohbet ederken başka yere bakmaya, sen, ben<br />

demeye; siz, biz deye, elini, kolunu sallamaya…<br />

- Yol gitmede kaç edep vardır?<br />

- Sekiz.<br />

- Say gelsin!<br />

- Katı katı kasılarak yürümeye, canavarcıkları ezmiye,<br />

dört yanına bakmaya, taştan taşa hoplamıya, yoldan<br />

ayrılmaya, kimsenin ardından gözlemiye, büyüğün<br />

önüne geçmiye, biriyle giderken bekletecek işlere<br />

girişmeye…<br />

- Bir şey satın almada kaç edep vardır?<br />

- Üç.<br />

- Say gelsin!<br />

- Yumuşak söyliye, tadına az baka, aldığını geriye<br />

vermiye…<br />

- Beyler, ağalar katına varmanın kaç edebi vardır?<br />

- Beş.<br />

- Say gelsin!<br />

- Vakitsiz gitmeye, büyüklerin hepsine ayrıca<br />

ayrıca selam vere, uzak otura, çok söylemiye, öğüt<br />

vermeye…<br />

Evet! Ahilik hoşgörüdür, güzelliktir, insanı sevmedir,<br />

barışçılıktır. Avrupa Orta Çağ karanlıklarında,<br />

engizisyon mahkemelerinin hoşgörüsüzlüğü, zulmü<br />

altında inim inim inlerken Anadolu’nun güneşli<br />

bozkırlarında bir insancıl, barışçıl özgürlük gülü,<br />

Ahilik çiçeği açmıştı… Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran<br />

Çelebi, Caca Bey, Mevlana, Yunus Emre aynı çağın<br />

bilginleriydiler. Avrupa’da Hümanizmanın adı bile<br />

bilinmezken Anadolu’da bir insan sevgisi rüzgârı<br />

esiyor, Ahilik çiçek açıyordu.<br />

KIRŞEHİR<br />

Kırşehir Anadolu’nun Ahi Ocağı<br />

Ankara’dan yola çıkıp güneydoğuya doğru ilerlersek,<br />

dağlardan, bellerden, köprülerden geçerek çevresi<br />

çıplak; çukurları, koyakları kavak, söğüt yeşili<br />

bir beldeye varırız. Burası Kırşehir’dir. Çevresini<br />

yeşerterek akan su Kılıçözü suyudur. Gider gider<br />

ol Kızılırmak’a karışır. Bu çaydır Kırşehir’i böylesine<br />

yeşil kılan… Kır yazıların ortasında gökçe gövertili bir<br />

belde yaratan… Su hayattır. Evler ağaçlar arasında<br />

görünmez olmuştur.<br />

Kırşehir bir höyükler diyarıdır. Bu höyüklerden biri de<br />

şehrin ortasındadır. Hangi yandan bakılırsa görünür.<br />

Höyüklere bakarak ol diyarın tarihinin çok eski çağlara<br />

kadar uzandığı saptanmış… Bu Kırşehir Höyüğü 28-<br />

30 m kadar bir yükseklik gösteriyor. Kaletepe Höyüğü<br />

de denir. Burada Eski Bronz, Hitit, Büyük Hitit Devleti<br />

sonrası Helenistik, Roma, Bizans ve <strong>Türk</strong> Çağı eserleri<br />

bulunmuştur. Demek oluyor ki bu çağlarda bir iskân<br />

merkezi imiş burası… Saravanca adlı İlk Çağ şehrinin<br />

de Kırşehir’de bugünkü yerinde bulunduğu ileri<br />

sürülmekte… Kapadokya içinde Anapolis adını almış.<br />

Yine bir iddiaya göre Therma şehri de bugün Terme<br />

denilen hamam-kaplıca yerindeymiş…<br />

Bölge 8. yüzyılda yani Bizans’ın egemenliğindeyken<br />

Arap akınlarına uğramış. Çünkü önemli geçiş yolları<br />

üzerinde bulunuyor. Malazgirt Savaşı’nda Bizans’ı<br />

bir daha kalkamayacak şekilde yenilgiye uğratan<br />

Selçuk <strong>Türk</strong>leri bölgeye akınlar düzenlediler. Artuk<br />

Bey komutasındaki <strong>Türk</strong> akınları Kırşehir toprağını<br />

<strong>Türk</strong>leştirdi. En parlak dönemini Anadolu Selçuklu<br />

Çağında yaşadı Kırşehir. Anadolu’yu <strong>Türk</strong>leştiren<br />

güneş Kırşehir bozkırında doğmuştu. <strong>Türk</strong>çülük<br />

ülküsünün beşiği oldu bu topraklar. Burada yaşadı üç<br />

büyük ülkü eri! Kimdi bunlar? Aşık Paşa, Ahi Evran<br />

Veli ve Şeyh Süleyman… Bir çağa damgasını vuran,<br />

aradan 700 yıl geçtiği halde ülküsü, öğretisi, kurduğu<br />

örgütün üstünlüğü unutulmayan, gittikçe takdir edilen<br />

Ahi Veli Evran kimdi? Ahi Veli Evran!... Halkın gözünde<br />

efsaneleştirdiği kişi… İnsanüstü kerametler gösterdiği<br />

dilden dile söylene söylene günümüze değin gelmiş,<br />

Ahiliğin kurucusu bu önder kişi… Rivayet çok…<br />

Velayetnameden aktaralım: ’’Meğer ol vakit Kırşehrin<br />

adı Gülşehri idi. Dopdolu mescitler, camiler ve<br />

medreseler çok idi. Mamur şehir idi. Ve müderrisler,<br />

alimler, fazıllar ve kamillerle ol şehrin içi dopdolu idi.”<br />

Ahi Evran Paşa, Hünkar ululuğu Sulucakarahöyük’e<br />

gelip karar edilecek Kırşehri içinde değildi. Sonra gelip<br />

karar ettiler idi. Zira Ahi Evran, Padişahın zergüzeşti,<br />

velayeti, kerameti, alemde çok olup dururdu. Ta kim<br />

Denizli’den, Konya’dan Kayseriye geldi. Kayseri’den<br />

Gülşehrine geldi. Anda karar etti, eğlendi. Hünkar<br />

Hacı Bektaş Veli ile Ahi Evran Padişah ikizi bir maani<br />

idiler. Muhabbetleri birbirine ziyade idiler. Şol maani ile<br />

kim, Ahi Evran buyurupdur, esnayı sohbetlerinde,’’Kim<br />

ki bizi edine şeyh, Hünkar Hacı Bektaşa vara’’ dedi.<br />

Çünkim, bu menakıb Celilülkadirde Ahi Evran Padişah<br />

zikrolundu. Pes lazım geldi ki, Denizli’den Kırşehri’ne<br />

gelinceye dek menakibi zikre gele”. Sevimli<br />

gezginimiz Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde Ahi<br />

Evran Veli’den söz etmiş. Ol ulu kişi meslek olarak<br />

83 ŞUBAT 2011

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!