18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

S a y f a | 89<br />

dışarıdan gelen (kelime ve/veya anlam olarak) yabancı kökenli varlıklarda mevcuttur. Şeyh, Cüce,<br />

Soytarı, Fil, Cambaz, Hekim, Darağacı, Hırka, Asa, Zenci, Cübbe, Kaftan, Çoban, Kadı, Çingene gibi<br />

ikincil unsurlar da bulunmakla birlikte pek çok kavram, söylence ve masallarımızın artık vazgeçilmez<br />

öğeleridir ve bunlar da artık kültürümüzün önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Türk kültürüne<br />

çevre uygarlıklardan taşınan ve bir biçimde içselleştirilen söylence unsurlarının belli başlıları şöyle<br />

sıralanabilir.<br />

Yabancı Kökenli Önemli Masal ve Söylence Unsurları:<br />

- Abrakadabra (Aramice, Avrakadabra): Büyülü söz. Büyüyü gerçekleştirmek için söylenir.<br />

Aramice de “Söylediğim Gibi Yaratacağım” demektir.<br />

- Amazon (Yunanca, Amazon; Farsça, Hamazan): Savaşçı kadın. İyi ok atmak için tek<br />

göğüsleri yoktur. Dede Korkut öykülerindeki Alpkızlar olduğu iddia edilir. Anadoluda<br />

yaşadıkları söylenir. İskitçede Oyorpata adı verilmiştir.<br />

(Bkz. ALP, Alpkız)<br />

- Anka (Farsça, Anka): Kızıl renkli devasa kuş. Kaf dağında yaşar. Köpek başlı, kaplan<br />

pençeli olarak tasvir edildiği de olur. Kendi küllerinden yeniden doğar. Sümerlerde Anzu<br />

olarak bilinir.<br />

(Bkz. Türkçe: KONGRUL, TOĞRUL)<br />

- Burak (Arapça, Burak): Hz. Muhammed'in Miraç'ta kullandığı binek. Yıldırım, şimşek,<br />

parıldamak, ışıldamak anlamlarına gelen Berk kelimesinden türetilmiştir.<br />

- Buta (Sanskritçe Butha): Kutsal Rüya. Rüyada kişiye şamanlık veya ozanlık yeteneğinin<br />

bahşedilmesi. Genelde üç bade içilir. Bundan sonra kişininin ağzından burnundan kan<br />

gelir. Uyandığında kopuz veya bağlama çalma gibi yetenekler edinilmiş olur.<br />

(Bkz. Türkçe: BERGÜ)<br />

- Cadı (Farsça, Cadu): Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan kadın. Geceleri dolaşarak ve<br />

uçarak kötülük yapar. Türkçede Cazı olarak da söylenir. Albıs Türklerde cadı benzeri bir<br />

varlık olarak bilinir.<br />

(Bkz. Türkçe: ALBIS)<br />

- Canavar (Farsça, Canuvar/Canubar): Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvanlar.<br />

Sıradışı büyüklükte ve görüntüdedir. Korkunç görünümü ve sesi vardır.<br />

(Bkz. Türkçe: AZMAN, GUYUK, MANGUS)<br />

- Cemre: İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir. Sonra buzların üzerine<br />

düşerek onları eritir. Oradan da yere girer. Bulgarlarda Zemire olarak yer alır. Türkçe<br />

Emire/İmere ile de bağlantılıdır.<br />

(Bkz. Türkçe: İMRE)<br />

- Cin (Arapça, Cin): Göze görünmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de<br />

yapabilen, ateşten yaratılmış varlık. Sihirli Lambanın içinden çıkma motifi Arap kültürüne<br />

aittir. İnsanlara verdikleri zarara “Cin Çarpması” denir.<br />

(Bkz. Türkçe: ÇOR, YELPİN)<br />

- Çilten (Farsça, Çilte): Kırklar. Kırk Evliya demektir. Kırk Çilten veya Kırk Eren adıyla da<br />

anılırlar. Çiltenler yılda bir kez toplanıp yeryüzünde olup bitenleri görüşürler,<br />

değerlendirirler.<br />

(Bkz. Türkçe: KIRKLAR)<br />

- Derviş (Farsça, Derviş): Tanrı yoluna adanmış ve bu yolda kendisini eğiten kişi. Diyar diyar<br />

gezen, insanlara bilgelik aşılayan bir kişilik olarak yer alır.<br />

(Bkz. Türkçe: EREN)<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!