You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
S a y f a | 67<br />
Bu kapı büyük bir denizin ötesindedir. Zincirlerle bağlanmış yedi azgın köpeği Ak <strong>Deniz</strong>in ötesinde<br />
kıyamet gününü beklemektedir. Bazen yeryüzünde kötülüklere neden olduğu söylenir. Şamanla Erlik<br />
Han arasında arabuluculuk yaptığı da söylenir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Cedey: (Çad/Çay/Ced/Yed). Yetmek, yeterli olmak, güçlü olmak anlamlarını barındırır.<br />
Çad/Çay kökü Çayan/Çadan akrep ile bağlantılıdır.<br />
CEMBİL HANIM: Dağ Tanrıçası.<br />
Eşdeğer: ÇEMBİL (ÇENBİL, CENBİL) HANIM<br />
Köroğlu destanındaki Çenlibel/Çamlıbel yer adıyla yakından ilgilidir. Köroğlu’nu koruyan bu Dağ<br />
Tanrıçası zaman içerisinde bir yer adına dönüşerek gerçekçileşmiştir. Azerilerin destanında Çenlibel<br />
olarak geçen dağ Anadoluda Çamlıbel’e dönüşmüştür. Cembil bazen de Köroğlunun annesinin adı<br />
olarak çıkar karşımıza doğrudan. Bir başka bakış açısıyla, ters mantık yürütülerek onu var eden yerlere<br />
geçen zaman içerisinde kişilik verip annesi haline getirilmesi olarak da ele alınabilir. Daha sonra başı<br />
sıkıştığında bu dağlara sığınmıştır. Dağ, su ve ağaç gibi tüm kutlu unsurlar burada toplanmıştır.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Cembil: (Çin/Çim). Dumanla kaplanmak, güneşin doğduğu yer gibi anlamları vardır. Çın/Çin<br />
sözcüğü hakikat anlamına gelir. Türkçenin değişik lehçelerinde Çüme/Çimeli/Çümeli Eski<br />
Tungusçada Çime karınca demektir ve toprak altında yaşamakla bağlantılıdır.<br />
CILKA HAN: Çocuk Tanrısı.<br />
Eşdeğer: CILGA HAN<br />
Çocuk doğduğunda kaderini belirler. Doğumu yapan kadını da korur. Çocuğu olamayan kadınlar<br />
tarafından ondan çocuk dilenir. Çınkıs Hanım’ın kocasıdır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong><br />
<strong>Karakurt</strong>)<br />
� Cılka: (Cıl/Yıl). Dostluk ve sevgi anlamı içeren bir köktür. Cılga yol demektir ve kader içeriği ile<br />
bağlantılı olmalıdır. Türkçe Cıl/Cil sözcüğü kabarmak anlamına gelir ve hamilelik ile bağlantılı<br />
olabilir.<br />
(Bakınız: ÇINKIS HANIM)<br />
CİREN: Konuşan At.<br />
Eşdeğer: CEREN<br />
Konuşabilen, sıra dışı bir hayvandır. Kayçı Ceren ve Kamçı Ceren en iyi bilinen iki tanesidir. Oçı Ceren,<br />
Kıl Ceren gibi adlara da rastlanır. Moğolca Ceren (Cegeren) ceylan demektir. Aynı şekilde Ceyren<br />
şeklinde Türk lehçelerine ve Farsçaya da yine Moğolcadan geçmiştir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü,<br />
<strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Ciren: (Cir/Yir/Yır). Konuşmak, şakımak anlamlarını içerir. Arapça olduğu söylense de, at<br />
üzerinde oynanan Cirit adlı oyunun da sözsel kökeninde Cir/Cer kökü yer alabilir. Fakat bu<br />
şimdilik kanıtlanabilir bir sav değildir. Ancak bu bağlamda Ciren ve Cirit doğrudan atla ilgili<br />
sözcükler olarak anlaşılmalıdır.<br />
CIDA: Kutlu Oyun.<br />
At üzerinde koşturularak, ucu sivri değneklerin fırlatılmasıyla oynanan bir oyun. Atsız olarak oynanan<br />
ve en uzak mesafeye ulaştırmak için atılan biçimi ise daha çok çağdaş sporlar arasında yer alır. Daha<br />
sonraları Arapça Cirit ve Farsça Çevgen/Çavgan sözcükleri ile karşılanmıştır. Aslında bu iki sözcüğün<br />
de aslında Türkçe olma ihtimali yüksektir. Çevgen veya Çavgan sözcüğü Çevmek/Çavmak/Çapmak<br />
D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>