18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

S a y f a | 32<br />

ARAH HAN: Ruh Tanrısı.<br />

İnsan ruhları hakkında karar verir. İnsanın geleceğini belirler. Yer altı aleminde yaşar. (Kaynak: Türk<br />

Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Arah: (Ar/Er). Aramak ve er kökünden türemiş bir kelimedir. Arayan veya aranan demektir.<br />

Fakat bu konuda kesin bir kanıya varmak zordur. Türkçede araklamak (gizlice alıp kaçırmak)<br />

şeklinde bir fiil vardır. Moğolcada Arılah fiili görünmezliği, Ereh ise aramayı belirtir. Arapça<br />

Ruh sözcüğünün çoğulu olan Arvah (Ervah) ile alakalı olduğu iddiası pek mantıklı değildir<br />

çünkü bu kelime aslında Tunguz-Mançu, Moğol-Buryat ve Türk-Altay dillerinde yer alan ve<br />

kötü ruhlarla ve öteki alamla iletişime geçmeyi ifade eden Ar kökünden türemiştir ve<br />

Arbamak/Arvamak fiilinin çekimli halidir.<br />

ARAN İYESİ: Ahır Ruhu.<br />

Eşanlam: 1. DAMIZ, 2. AĞIL, 3. KİTRE, 4. HOTON İyeleri<br />

Evin ahırında yaşar. İnsanların gözüne ancak uzaktan uzağa ve değişik hayvan kılıklarına girerek<br />

görünür. Evcil hayvanları sever. Örneğin atların kuyruğunu örmekten çok hoşlanır. Genelde ahırda ve<br />

avluda yaşar ve orada yaşayan canlılara sahip çıkar. Bazen bir hayvan kılığında, gözükür. Ahır İyesi<br />

ahırda yaşayan hayvanların bazılarını sever, bazılarını çekemez. Sevdiği hayvanın (genelde atın)<br />

yelesini örer. İnsanlar görmediği sırada onun önüne kuru ot atar. Sevdiği ineğin kuyruk ucunu tarar.<br />

Sevmediği atı gece boyu koşturur, ter içinde bırakır, yorar. Otu sevdiği atın önüne koyar, sevmediği atı<br />

aç bırakır. Damız (Tamız) sözcüğü sığır ahırı anlamında kullanılan başka bir sözcüktür ve Dam/Tam<br />

kökünden gelir. Sümer Tanrısı Tammuz (Tamıs, Dumuz) da bereket ruhu olarak görülür. Temmuz<br />

ayına adı verilmiştir. Damızlık sözcüğü hem ahırda beslenen hem de Tammuz için ayrılan hayvan<br />

demektir aynı zamanda. Damız İyesi ile Tammuz bu anlamda özdeşleşmiştir. Ağıl ise koyun ahırlarını<br />

tanımlar. Çoğu zaman dağlarda kerpiçten yapılmış yerlerdir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong><br />

<strong>Karakurt</strong>)<br />

� Aran: (Ar). Kökte arka içeriği bulunur, evin arkası anlamına gelebilir. Ahır demektir.<br />

Anadoluda bu söz üstü kapalı yer ifade eder.<br />

ARANK: Su Cini.<br />

Eşdeğer: ARANG, ANANK<br />

“Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Her taraf onlarla doludur. Suların<br />

akışına hükmederler. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler<br />

onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler.<br />

“Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya<br />

suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. (Kaynak:<br />

Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Arank: (Ar/Er). Aramak ve ermek fiilleriyle bağlantılıdır. Anank biçimi ise An köküyle ilgili olup<br />

zihin gücünü ifade etmektedir. Tunguz-Mançu, Moğol-Buryat ve Türk-Altay dillerinde yer alan<br />

ve kötü ruhlarla ve öteki alamla iletişime geçmeyi ifade eden Ar kökünden türemiştir.<br />

ARAT: Ölüm Balığı.<br />

Eşdeğer: ARAĞIT, ARAĞUT, ARAVUT<br />

Moğolca: ARAĞATAN<br />

Dev Balık. Baykal gölünde veya yeraltındaki büyük denizde yaşadığına inanılan efsanevi devasa balık.<br />

Zaman zaman yeryüzünde yaşayan insanlardan kurban ister. Ağzı gırtlağının altında, gözü ise<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!