18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

S a y f a | 232<br />

YARUK: Nur.<br />

Eşdeğer: YARUĞ, CARIK, CARUK, CORUK, CORU, ZARIK<br />

Kutsal Işık. Yaşamı simgeler. Yaşamı yaratan Tanrı’nın nurudur. Aslında İslamdaki Nur, Türklerdeki kut<br />

kavramı ile de kısmen benzerlik gösterir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Yaruk: (Yar). Işık saçma anlamı taşır. Modern fizikteki ışık demeti elde etmeye yarayan Yarık<br />

kavramı ile bağlantısı ilgi çekicidir. Yaratmak kavramı ile de ilgisi bulunmaktadır. Moğolca<br />

Yaruğ sözcüğü asalet anlamına gelir, aynı zamanda sözcüğün ezgi anlamı taşıması da ilgi<br />

çekicidir. Yıragu (eski Moğolca Yara) ve eski Türkçe Yar parlamak demektir.<br />

(Karşıt: KARANUK)<br />

YAŞIL HAN: Doğa Tanrısı.<br />

Eşdeğer: CECİL (ÇECİL, YEŞİL) HAN<br />

Doğayı korur, bitkilere can verir. Yedi Altay boyundan birisinin koruyucusudur. Doğanın yeşillenmesini<br />

ve doğumunu (baharı) yönetir. Tanrı Ülgen’in oğludur. Türk kültürü doğayla bütünleşik ve onu kendi<br />

parçası gibi gören bir yaklaşıma sahiptir. Doğayı tüketmeyi ve onu cansız bir nesne görmeyi hiçbir<br />

zaman kabul etmemiştir. Bunun en somut örneği Yaşıl Han’dır. Bahar aylarında derelere ve göllere<br />

dökülen sütler, çökelekleri peynirler, ekmekler hem bir Saçı (Kansız Kurban) hem de buralardaki<br />

canlılar için bir besin niteliğindedir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Yaşıl: (Yaş/Yeş). Yeşil demektir. Yaşam, yaşamak sözcükleri ile aynı köktendir. Canlılık bildirir.<br />

Aynı ışık anlamına gelen Yaşuk/Yaşık/Yaşı/Yaşu sözcükleriyle de bağlantılıdır.<br />

YATIR: Evliya Mezarı.<br />

Kutlu kişilerin mezarlarıdır. Türklerde türbe ve evliya kavramları özdeştir. Burada yatan kişiden<br />

doğrudan yardım istemekten veya onu aracı kılmaktan veya o kişinin ruhuna dua okumaya kadar pek<br />

çok uygulamanın öznesi konumundadır. İslam inancı yalnızca sonuncusuna (çok dikkatli bir biçimde<br />

yapılmasına, ölümü anımsamak amacıyla) kısıtlı olarak izin vermektedir. (Kaynak: Türk Söylence<br />

Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Yatır: (Yat). Yunanca iatros kelimesinden geldiği söylense de doğru değildir. Türkçe Yatmak<br />

fiilinden türemiştir. Ayrıca Yada kelimesi ile de bağı bulunabilir.<br />

YATLAMAK: Simyacılık Yapmak.<br />

Eşdeğer: YADALAMAK<br />

Yada Taşı ile sihir yapmak. Maddenin niteliklerine hükmetmek, meteorolojik olayları yönetmek.<br />

Avrupadaki sıradam madenleri altına çevirme (veya daha genel bir tabirle maddeyi başka bir<br />

maddeye dönüştürme) girişimleri Simyanın asıl konusunu oluştururken, Türklerde Yada işlemi doğal<br />

olaylara müdahale etme çabasıdır. Yağmur veya kar yağdırmak bu çabanın en çok denenen kısmını<br />

oluşturur. İslam sonrası Yağmur Duası bu uygulamanın kısmen yerini almıştır. Marco Polo, Türkler'le<br />

karışan Keşmir halklarında da Yada Taşı ve yağmur yağdırma sanatının bulunduğunu yazar. Moğol<br />

döneminde Farsçaya geçen Yadamışı/Cadamışı deyimleri sihirli güçlerle yağmur yağdırmak anlamına<br />

gelmektedir. Türkler'in Yada Taşı'nı kullanmaları üzerine kaynaklarda ayrıntılı kayıtlar vardır. Örneğin<br />

bir eserde şöyle denilmektedir: ''Türkler arasında, türlü renk ve cinsleri olan Yat Taşı (Yada Taşı) vardır<br />

ki onun madeni Hıtay ve Tavgaç Dağları'ndan çıkar. Bu taş aracılığı ile yağmur, kar, dolu çekilir.<br />

Türkler, bu sanatı bilip uygulayanlara ''Yatçı'' derler. Bu işte yetenekli olanlar, köyün bir yanına<br />

yağmur ve kar getirdiklerinde, köyün öbür yanında Güneş açar. Türkler bu taşı yanlarında taşırlar ve<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!