18.01.2013 Views

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

S a y f a | 22<br />

çadır olarak düşünüldüğü için, ev tanrısı olan bu ruh, yeryüzünün sıcaklığına da müdahale eder. Ülker<br />

burcunun altı yıldızı göğün altı deliğidir ve oradan sıcak hava üfler. Böylece yaz gelir. (Kaynak: Türk<br />

Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Alaz: (Al). Ateş, alev demektir. Yalaz, yalazlanmak sözcükleriyle bağlantılıdır.<br />

(Karşıt: AYAZ HAN)<br />

ALAZLAMA: Ateş Tedavisi.<br />

Eşdeğer: YALAZLAMA, YALASLAMA, ALASLAMA<br />

Hastalıkları ateşle tedavi etmek demektir. Albastı (Hal/Gal “Ateş” anlamı da dikkate alınarak) ve Alaz<br />

Han ile bağlantılı olduğu açıktır. Belki de Alaz Han’ın yardımı istenmektedir. Tören başlarken Alaz!<br />

diye bağırılması bunun açık bir göstergesidir. Alaz kelimesinin Amin! ile eşdeğer olduğu da öne<br />

sürülen başka bir görüştür. Kırmızı bir bez parçası yakılıp hastanın etrafında dolaştırılır. Ateşin<br />

temizleyici ve sağaltıcı bir varlık olduğu inancının bir sonucudur bu durum. Alazlama işlemi akşam<br />

karanlığında yanan ilk ışıkla birlikte başlatılır. Bir şeyin üzerinden alev geçirmek demektir. Cansız<br />

nesneler aleve tutulur. Canlı varlıkların ise simgesel olarak, değmeyecek bir mesafeden üzerinden<br />

geçirilerek dolaştırılır. Ateş, kötü ruhları korkutur ve onları kaçırır. Yıldırım çarpmış ağacın yanan<br />

parçalarıyla evin tütsülenerekj kötü ruhların kovulmasına Arçı adı verilir. (Kaynak: Türk Söylence<br />

Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Alazlama: (Al). Alaz sözcüğü ateş, alev demektir. Kırmızılık ve kandırma anlamları vardır, belki<br />

de kötü ruhların kandırılmasını ifade ediyor olabilir mecazen.<br />

ALBASMAK: Ruh Çarpmak.<br />

Eşdeğer: ALPAS-, ALVAS-<br />

Albıs’ın (Alkarısı’nın) neden olduğu ruh hastalığına yakalanmak. Albastı olmak. Albastı olan kişiye<br />

Albıstar adı verilir. Albastıya yakalanan kişi Al Ocağına götürülerek tedavi edilir. (Kaynak: Türk<br />

Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Albasmak: Al “Kızıl” + Basmak<br />

(Bakınız: ALBIS, ALBASTI )<br />

ALBASTI: Ruh Çarpması.<br />

Eşdeğer: ALVASTI, ALPASTI<br />

Albıs’ın (Alkarısı’nın) neden olduğu ruh hastalığı. Boğucu sıkıntı. Sara hastalığı. Lohusahumması<br />

denilen ve yüksek ateşle ortaya çıkan, temizliğe dikkat edilmediği için meydana gelen hastalık.<br />

Bunlara bağlı baygınlık. Bir çeşit korku halidir. Gebe kadın kan kaybetmeye başladığında değişik<br />

varlıklar görmeye başlar. En çok korktuğu şey gözünün önüne gelir. Bunun sonucunda bazen bayılır.<br />

Al karısı o esnada göğsüne dizleriyle çökerek soluğunu keser. Gebe kadın yiyemez, içemez, nefesi<br />

daralır. Bu durumdan kurtulması için “Al Ocağı”na götürülür. Bu yer genelde kutlu bir mekandır ve bir<br />

evliya mezarıdır. “Kulbastı” biçimiyle de Adıge diline geçmiştir. Albastı ve Kulbastı ayrıca isimleri<br />

farsça kökenli olan Aleybanı (Alyabani) ve Kuleybanı (Gulyabani) adlı varlıkları da akla getirmektedir.<br />

Ayrıca Udmurt ve Mari dillerinde de Alvasta ve Alvastı olarak yer almaktadır. (Kaynak: Türk Söylence<br />

Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />

� Albastı: Al “Kızıl” + Basmak<br />

(Bakınız: ALBIS, ALBASMAK, KULBASTI)<br />

D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!