Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
S a y f a | 216<br />
Ölümden sonra iyi insanların mükafat olarak gideceği yer. Yeşilliklerle ve nimetlerle doludur. Işık dolu<br />
bir mekandır. Hemen her inançta ölümden sonra iyi insanların gideceği güzel bir dünya veya mekan<br />
vaat edilir. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Uçmağ: (Uç). Uçmak sözünden gelir. Uçulan yer demektir. Yükselmek anlamı içerir.<br />
(Karşıt: TAMAĞ)<br />
UÇUH: Tedavi Kurbanı.<br />
Eşdeğer: UÇUĞ, UÇGUK<br />
Bir hastayı tedavi etmek isteyen şaman, bu iş için nasıl bir kurban kesilmesi gerektiğini tarif eder,<br />
hasta kişi veya bir yakını da bu tanıma uygun bir hayvanı bulup kurban eder. Bazı basit hastalıklarda<br />
cansız kurban (saçı) verilir. Bazen de azat kurbanı (ıdık) salınır. Anadoluda Uçuk ve Siğil tedavisinde<br />
toprağa okunmuş buğday gömülmesi bu geleneğin bir devamıdır. Bazen ruh bayramı olarak<br />
tanımlanabilecek bir şenlik de bu adla anılır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Uçuh: (Uç). Uçunmak, korkmak, çekinmek demektir. Uç kökü herhangi bir şeyin sınırında<br />
olmayı ifade eder ki, bu alemle öte dünya arasındaki sınır her zaman bir korkuya sebebiyet<br />
verir. Uçmak mecazen aklın sınırlarını zorlamak ve bazen de delirmek anlamına gelir.<br />
(Bakınız: UÇUK)<br />
UÇUK: Hastalık Cini.<br />
Eşdeğer: UÇUG, UÇIG, UŞIK<br />
İnsanlara hastalık veren bir kötü ruh. Daha çok uykudan uyanıldığında dudak ve ağız kenarında<br />
görülen kabarıklıklar ve bazen de vücutta kızarıklıklar ve kabarmalar şeklinde ortaya çıkan hastalıklara<br />
sebep olduğuna inanılır. Uçuk sözcüğü günümüzde de dudak kabarığı olarak kullanılmaya devam<br />
eder. Uçuh tedavisiyle sağaltım (tedavi) yoluna gidilir. “Uçuk Yaladı” diyerek, gece insanın ağzını veya<br />
bedenini bu ruhun yaladığı ve bu nedenle uçuk, kızamık, kızıl, siğil gibi hastalıklara yakalandığı<br />
anlatılır. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Uçuk: (Uç). Uçunmak, korkmak, çekinmek demektir. Uçukmak ise görünmek demektir ve<br />
değişik varlıkların görünmesini anlatır.<br />
(Bakınız: UÇUH)<br />
UD ANA: İnek Tanrıça.<br />
Eşdeğer: UY (UT) ENE<br />
Eşanlam: İNEK ANA<br />
Moğolca: ÜNE (ÜNEĞE) ECE<br />
Sığırları korur. Gücü temsil eder. Bazı Türk boyları, soylarının inekten türediğine inanır. Örneğin<br />
Kırgızlar ilk analarının bir inek olduğuna ve bir mağarada yaşadığına inanırlar. Kahramanlarda bulunan<br />
boynuz kavramı boğadan esinlenmiştir. Bu boynuzlar gücü simgeler ve Ay’ı çağrıştırırlar. Gerçekten<br />
de boynuz unsuru pek çok diğer Tanrıçaya da geçmiştir. Mesela Umay Ana boynuzlu olarak<br />
betimlenir. Ayrıca kısır kadınlar kutsal mağaralardaki boynuzlara ip bağlayarak çocuk dilerler. Modern<br />
ekonomi/borsa teorilerinde Boğa Eğilimi aşağıdan yukarıya doğru vurulan boynuzu, yani değeri<br />
yükselen kıymetlerden kar elde etmeyi anlatır, fakat benzetmenin yapılmış olması insanın ne kadar<br />
çağdaş olursa olsun daima içinde ilkel bir yön bulunduğunu açıkça ortaya koyar. Gerçi bu durumun<br />
doğrudan Türk söylenceleriyle bağlantılı olduğunu söylemek mümkün değildir fakat pek çok kültürün<br />
de ortak algılayaşlarının olduğu muhakkaktır. Yani söylencelerin de kendine özgü yönleri olduğu kadar<br />
D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>