Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
S a y f a | 180<br />
� Sehen: (Çeç/Çes/Seh/Ses). Yakutçada anlatıcı demektir. Çeçen kelimesi diğer Türk<br />
lehçelerinde hatip anlamına gelir. Moğolcada Sehe (Eski Moğolca Sekege) sözcüğü zeka,<br />
anlayış, Çeçen/Sesen/Sisen/Titen ise bilge manası taşır.<br />
SEMENİ: Yaşam Otu.<br />
Kosa’nın son gününde Semeni (Sem/Som) adı verilen bir tören yapılır. Som aynı zamanda Yula denilen<br />
ruhun koruyucusudur. Semeni bazı yörelerde aynı zamanda bir çeşit helva olup, pişirildikten sonra<br />
Nevruz gecesi bir kısmı suya bırakılır. Pişirilmesi ve toplu olarak yapılmasına çocuklu bir kadın önderlik<br />
eder. Kadınlar kazan başında şarkı söyleyip dans ederler. Ayrıca ölü törenlerinde de misafirlere<br />
dağıtılması, aslında yeniden dirilişle olan bağlantısını ortaya koymaktadır. Sümerlerdeki ölümsüzlük<br />
otu bu kavramla ilintilidir. Bir kaba konularak ıslatılan buğdayların yeşermesi sonucu oluşan ve<br />
etrafına kırmızı kurdele bağlanan bir demettir. Toprağın yeşermesinin sembolüdür. (Kaynak: Türk<br />
Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Semeni: (Sem/Som). Doluluk, saflık bildirir. Süme/Suma sözcüğü eski Altayca ve Moğolcada<br />
Şaman anlamı taşır. Halha lehçesinde Süm, Buryatçada Hum, Dagur dilinde Sum olarak yer<br />
alır. Mongur dilinde ise Semen şeklinde ifade edilir. Moğolca Sem gizlilik, sır anlamları taşır.<br />
Som/Soma kelimesi Türkçede onur, şeref ve iz, işaret gibi anlamlar da içerir. Bu mana<br />
Tunguzcada Sama sözcüğüyle karşılanır. Moğolca Sem, Tunguzca Süme kökü gizlemek<br />
manasını da bünyesinde barındırır.<br />
SEMETEY HAN: Söylencesel Hakan.<br />
Manas Han’ın oğlu. (Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Semetey: (Sem/Som). Doluluk, saflık bildirir. Süme/Suma sözcüğü eski Altayca ve Moğolcada<br />
Şaman anlamı taşır.<br />
SERGE: Kutlu Direk.<br />
Eşdeğer: SERGEY<br />
At bağlamak için kurulan direk. Bu direğin koruyucu ruhunun (İyesinin) bulunduğuna inanılır. Genel<br />
sergenlerin dışında avluya dikilen özel At Sergenleri vardır. Kiyi Serge/Gelin Sergeni’ne sadece gelinin<br />
atı bağlanabilir. Ayrıca ulu bayramlarda dikilen özel sergenler olur. Yerin, suyun ruhlarının manevi<br />
desteğini, alabilmek için sayıları üç veya dokuz olan sergenler de mevcuttur. İnekler için dikilen serge<br />
de vardır ve buna at bağlanılmaz. Sergeler ağaçlarla, yeleden yapılan süslerle donatılır. Sergenin<br />
başına tahtadan atbaşı simgesi konur. Bazı masalarda yer altı, yeryüzü ve gökyüzünü birbirine<br />
bağlayan Altın Direk ile eşdeğer görülür. Zenginliği, saygınlığı ve gücü temsil eder. Yeryüzündeki<br />
kısmına kahramanlar, yeraltındaki bölümüne Erlik, gökyüzündeki parçasına ise Ülgen atını bağlar.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Serge: (Ser). Sırık sözcüğü ile bağlantılıdır. Sermek fiilinden gelir.<br />
SINAKA: Atasözü.<br />
Bir cümle halinde yargı bildiren ve genelde neden sonuç ilişkisine dayalı olarak, toplumsal bir öğüt<br />
vermeyia amaçlayan söz dizisi. En eski Türk Atasözlerinden bir örnek şöyledir:<br />
Yazmas atım bolmas, yanılmas bilge bolmas. (Şaşmaz atış olmaz, yanılmaz bilgin olmaz.)<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Sınaka: (Sın). Sınanmış ve doğrulanmış olan demektir.<br />
D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>