Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
S a y f a | 137<br />
Tüm Türk Dünyasının ortak motiflerinden biridir. Annesi ışıktan hamile kalır ve diri diri gömülerek<br />
öldürülür. Mezarda doğar, ölmüş anasını emerek büyür. Ahmet Yesevi’nin toprak altına mezar kazıp<br />
orada yaşayarak çile çekmesi bu anlayışı çağrıştırmaktadır. Değişik ülkelerde uyarlanarak farklı<br />
versiyonları anlatılır. Körlük kavramı yalnız görmemeyi değil, görülmemeyi de içerir. Sevgilisinin<br />
ardından öbür dünyaya yolculuk yapar. Kahramanlar korunmak için görünmez olurlar. Hızır zaman<br />
zaman kör olarak betimlenir çünkü onun göze ihtiyacı yoktur. Körlük bilgeliği simgeler. Örneğin<br />
şaman anlamına gelen Bakşı sözcüğü Bak (Görmek) kökü ile de bağlantılıdır. Şamanın törenlerde<br />
yüzünü örten başlığı aynı şekilde körlüğü çağrıştırır. Değişik yörelerde bazen farklı isimlerle anılan<br />
babası Alı Koca (İslamdan sonra Ali), körlük tanrısı Alığ Han’ın rasyonel (gerçekçi) bir versiyonudur.<br />
Köroğlunun ismi de Ali’dir. Kor kelimesi ışık demek olduğu gibi yer altı, dağ, toprak gibi anlamları da<br />
vardır. Bütün bunlar bir arada değerlendirildiğinde Köroğlu ismi üç farklı manayı ifade eder.<br />
1. Gözleri kör olan (göze ihtiyaç duymaya) kişinin oğlu.<br />
2. Toprağın, dağın (mecazen mezarın yani ölümün) oğlu.<br />
3. Korun yani ateşin (kutsal gücün) oğlu.<br />
Köroğlu kendisini defalarca kurda benzetir. Anadoluda 16. Yüzyılda Yaşayan ve bu destan<br />
kahramanının adını alarak onunla özdeşleşen Köroğlu adlı halk ozanının şiirleri de kendisiyle<br />
bütünleşmiştir. Böylece Köroğlu ozanlık yeteneği ile de bütünleşmiştir. (Kaynak: Türk Söylence<br />
Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Köroğlu: Kor “Ateş, Yer altı” veya Kör “Görmeyen” + Oğul<br />
KORUĞ: Tabu.<br />
Eşdeğer: KORU, KORI<br />
Yapılması, dokunulması, gidilmesi, söylenmesi dinsel veya metafizik içerikli bir sonuca bağlanmış olan<br />
yasak. Masallarda sık sık görülen yasaklar şu şekildedir.<br />
1. Bakma yasağı: Yiğidin geriye dönüp bakmaması gerekir. Bazen de hiç kimseye başını<br />
çevirip bakması yasaklanır.<br />
2. Uyuma yasağı: Bir ağacın altında ejderhayı bekleyen yiğidin uyumaması gerekir. Bunun<br />
için kolunu keserek tuz basar.<br />
3. Söyleme Yasağı: Bazı sözlerin söylenmemesi veya hiç kimseyle konuşulmaması gerekir.<br />
Özellikle kutlu hayvanların adı anılmaz. Bazı soyut varlıkları anmak da onları çağırmak<br />
dermektir.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Koruğ: (Kor/Gor). Kor sözcüğünden türemiştir. Korumak fiilinden gelir.<br />
KOROSUN HAN: Çiçek Tanrısı.<br />
Eşdeğer: KOROĞSUN (KOROSON) HAN<br />
Hastalıkları iyileştirir. Türk düşünce sisteminin en incelikli anlayışlarından birisidir. Her ne kadar<br />
kastedilen çiçek hastalığı olsa da; çiçek doğumu, güzelliği ve sevgiyi, doğayı simgeler. İsmin içindeki<br />
korumak anlamı ile bütün bunlar bir araya getirildiğinde sevginin, doğumun, estetiğin, doğanın<br />
korunmasının önemi vurgulanmaktadır. Bunlara ilave olarak Çiçek Hastalığı denilen ve eski<br />
dönemlerde yeterince tehlike gösteren bir rahatsızlığın adı da vücutta çiçek gibi açan kızarıklıklarla<br />
ortaya çıktığı için bu şekilde anılır. Türklere göre Çiçek Sayrılığı yedi türdür (yedi kardeştir). Bu<br />
hastalıktan korunmak için Korosun Han’dan yardım istenir. Nur yüzlü bir ihtiyardır. (Kaynak: Türk<br />
Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>