You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
S a y f a | 116<br />
� Kalgançı: (Kal). Kalgamak kökünden türemiştir. Kalkma, sıçrama anlamına gelir. Kalkmak<br />
kelimesi ile akrabadır. Moğolcada Halgah (Kalkah) fiili korkmak anlamına gelir ki, bu<br />
bağlamda düşünüldüğünde Korku Günü demek de olabilir. Bir başka görüş ise kalıcılık manası<br />
taşıdığı ve Kalıcı Zaman demek olduğudur.<br />
(Karşıt: YAYGUÇI)<br />
KALOĞLAN: Saçsız Kahraman.<br />
Eşdeğer: KELOĞLAN<br />
Kısaltılmış olarak Kalca veya Kalça (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürü öğeleri taşır.<br />
Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Taşşa ile<br />
bağlantılıdır. Kalçapatır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
� Keloğlan: Kel “Saçsız” + Oğlan<br />
(Eşanlam: TAZŞA, KELÇE, KELEY)<br />
KAM: Şaman.<br />
Eşdeğer: GAM, HAM<br />
İlkel topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçebilen din adamı. Ruhlarla irtibat kurabilir.<br />
Dualarıyla hastaları sağaltabilir ve törenlerle kötü ruhları kovabilir. Aynı zamanda büyücü ve hekimdir.<br />
Değişik ritüelleri yerine getirir. Tanrı ilk şamanı yarattığında onun evinin önüne sekiz dallı bir ağaç<br />
dikmiştir. Bu nedenle her şaman kendisini temsil eden bir ağaç diker. Bu ağaca “Turuğ” adı verilir.<br />
İlerleyen zamanlarda Ayığ Han üç şaman göndermiş ve bunların çadırlarının önüne de yine birer tane<br />
ağaç dikmiştir. Rivayete göre Tanrı Ülgen ilk şamana “Senin adın bundan böyle Kam olacak” diyerek<br />
adını vermiştir. Gök Tanrı tarafından bu göreve getirildiğine ve üstün güçlerle donatıldığına ve<br />
ruhlaralemi ile insanlar arasında aracı olduğuna, bazı gizli bilgiler taşıdığına inanılır. Şaman kendi özel<br />
yöntemiyle ulaştığı coşa (vecd) yani kendinden geçme halinde, ruhunun göklere yükselmek, yeraltına<br />
inmek ve oralarda dolaşmak gibi yetenekleri bulunur. Coşku halinde ruhlarla iletişim kurar. Bu<br />
coşkuya ulaşabilmek için müzik ve ritim büyük öneme sahiptir. Dans ederek kendinden geçer. Maddi<br />
dünya ile olan bağlar zihnen kopar. Bu aslında bir çeşit delilik halidir. Bütün kamların çok derin<br />
sezgileri, geniş düş güçleri vardır. Derin bir coşkunluğa kapılarak kendinden geçer. Gökleri ve uzayı,<br />
yeraltı dünyasını gezdiğine, ruhları gördüğüne, bütün gizli alemleri dolaştığına inanılır. Şaman ruhları<br />
egemenliği altına alarak, ölüler, doğa ruhları ve şeytanlarla ilişki kurar. Şaman, gerektiğinde yardımcı<br />
ruhları dünyanın her yanına dağılmış olsalar bile olsalar çağırabilir. Bu çağrıyı davul veya tefini çalarak<br />
yapar. Şamanizmde tanrı-doğa-insan arasında sürüp giden ve hiç kopmayan bir bağlantının<br />
bulunduğu öngörülür. Şamanlar için sıfat olarak Toyun (Toyon) “Efendi, Sahip” tabiri kullanılır. Bazı<br />
Macar kavimlerinde Gam sözcüğü falcı, kahin anlamında kullanılır. Şamanların koruyucu ruhlarına<br />
Kamortan denmesi de burada değinilmesi gereken bir konudur. Moğollara göre Ergil Buga (veya<br />
diğer adıyla Holongoto) şamanlığın dokuz derecesine ait gelenekleri kurmuş ve emrine 99 erkek, 99<br />
kadın şaman alarak Sayan dağlarına çekilmiştir. Bazen Türk kültüründe din adamları iki isimle (iki sınıf<br />
halinde anılır): Nom ve Kam. Bazı kaynaklarda Nomların Kamları bilgileriyle mağlup ettiklerinden<br />
bahsedilir. İki tür kam bulunur.<br />
1. Akkam (Aktoyun): İyi Ruhlarla iletişime geçen şaman.<br />
2. Karakam (Karatoyun): Kötü Ruhlarla iletişime geçen şaman.<br />
(Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, <strong>Deniz</strong> <strong>Karakurt</strong>)<br />
D e n i z K A R A K U R T <strong>TÜRK</strong> <strong>SÖYLENCE</strong> <strong>SÖZLÜĞÜ</strong>