13.01.2013 Views

t - Süleyman Demirel Üniversitesi

t - Süleyman Demirel Üniversitesi

t - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

u iki fayı ayıran geometrik sınır kabul edilmiştir (Emre vd., 2005). Manisa fayı<br />

keskin bir büklümle birbirinden ayrılabilen doğu ve ve batı olmak üzere iki<br />

segmentten oluşur. Doğu segmenti Kemalpaşa çayı ile Manisa kenti arasında uzanır.<br />

Bu segment 15 km uzunluğunda ve K45B doğrultuludur. Manisa fayının batı<br />

segmenti kentin doğusu ile batıda Gediz nehri arasında yaklaşık 20 km<br />

uzunluğundadır. Bu segment 3 km genişliğe ulaşan bir zon içerisinde birbirine<br />

paralel fay parçalarından oluşur. Doğu kesimindeki faylar D-B genel doğrultusunda<br />

kuzeye bakan geniş yay geometrisi sunar. Batı bölümdeki fayların genel doğrultuları<br />

ise K55B’dır. Segmentin en batısını oluşturan parça ise K-G doğrultusunu kazanır.<br />

Holosen’de aktif tektonik bir yapı olan Manisa fayı boyunca düşey doğrultuda<br />

önemli ölçüde yerdeğiştirmeler gerçekleşmiştir (Emre vd., 2005). Tarihsel ve aletsel<br />

dönem kayıtlarına göre Manisa kenti ve yakın çevresi ağır hasarlara yol açan çok<br />

sayıdaki büyük depremden etkilenmiştir. Ancak bu depremlerden hangisinin Manisa<br />

fayından kaynaklandığı, fay üzerinde depremlerin oluş sıklığı ve fay üzerinde<br />

meydana gelmiş en son büyük depremin hangi tarihte gerçekleştiği konusunda bilgi<br />

bulunmamaktadır.<br />

3.1.3. Tarihsel dönem deprem aktivitesi<br />

İzmir ve yakın çevresi, tarihsel çağlarda pek çok uygarlığın hüküm sürdüğü bir bölge<br />

olması nedeniyle tarihsel dönem deprem kayıtlarının en fazla olduğu bölgelerimizden<br />

biridir. Kayıtlar, İzmir ve yakın çevresindeki çoğu yerleşim yerinin tarihsel dönemde<br />

çok sayıda depremden etkilendiğini ortaya koyar. Son iki bin yılda bölgede meydana<br />

gelen yıkıcı ve hasar yapıcı depremler Çizelge 3.1. ve Şekil 3.4.’de sunulmuştur<br />

(Calvi, 1941; Pınar ve Lahn, 1952; Comninakis and Papazachos, 1982; Ambraseys<br />

and Finkel, 1995; Emre vd., 2005). İzmir kentinin çoğu depremden etkilenmiş<br />

olmasına rağmen özellikle bazı depremlerde çok büyük hasarların meydana geldiğini<br />

görülmektedir. Tarihsel depremlerden M.S. 17, 177, 1688, 1778 ve 1862 depremleri<br />

İzmir ve civarında büyük ölçüde hasara ve can kaybına neden olmuşlardır<br />

(Ambraseys and Finkel, 1995).<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!