13.01.2013 Views

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü menderes

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü menderes

tc süleyman demirel üniversitesi fen bilimleri enstitüsü menderes

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

iii<br />

Su-kayaç etkileşimi Menderes Masifi kıtasal rift zonlarında yüzeylenen sıcak sularda<br />

bulunan bor artışının en büyük nedenidir. Büyük Menderes, Küçük Menderes ve<br />

Gediz kıtasal rift zonunda bor değerleri açısından farklılıklar gözlenmiştir. Bu<br />

değişiklikler su-kayaç etkileşiminin ve hazne kaya özelliği taşıyan birimlerin<br />

farklılığından kaynaklanmıştır. Dolayısıyla sıcak suların etkileşim içerisinde<br />

bulunduğu litolojinin önemini ortaya çıkmaktadır. Burada, gnays/mikaşist sıcak su<br />

etkileşimi sıcak sularda bor artışına neden olmaktadır. Bor, ikincil Na ve Kfeldspatlarda<br />

bu minerallerin yapısına katılır. Borun tetrahedral kristal kafes<br />

uzunluğu Si-O’dan küçüktür. Bor tetrahedral kristal kafes yapısı içinde Si ve Al<br />

yerine geçebilir (Christ ve Harder, 1969; Grew ve Anovitz 1996). Zira kafes boyutu<br />

Al-oksit (1.76 A 0 ) ve B-oksit (1.48 A 0 ) iyonik yarıçaplarına bağlıdır. Menderes<br />

Masifi kıtasal rift zonlarında bulunan sıcak sular bikarbonat tipli sulardır ve akışkan<br />

içinde CO2 gazı bulunur. CO2 gazı ve sıcaklık bor taşıyan minerallerin<br />

çözünürlüğünü arttırır.<br />

Bor tipik olarak oldukça dayanıklı turmalin mineralinin ana bileşenidir. Turmalin<br />

sıcak sularda çok düşük çözünürlüğe sahiptir. Turmalin minerali pH değeri asidiknötr<br />

arasında olan akışkanlar ile etkileşim sonucu duraylı olmasına rağmen, alkali<br />

akışkanlarda duraysız hale geçer (Frondel vd., 1947; Frondel ve Collette, 1957;<br />

Morgan ve London, 1989; London vd., 1996; Grew, 1996; London ve Morgan,<br />

1996). Menderes Masifinde bulunan jeotermal sular yüksek CO2 içerikli asidik<br />

sulardır. Bu nedenle çalışma alanına ait jeotermal sularda turmalin mineralinden bor<br />

getirim olasılığı düşüktür.<br />

Batı Anadolu’da en yüksek He değeri Kula volkanında (2.8 RA) ve Denizli’de (3.7<br />

RA) olarak bulunur (Güleç vd., 2002). Batı Anadolu’da Neojen volkanizmasına<br />

katılan bir kısım manto helyumu, güncel gerilme tektoniği sonucu, kırık zonları<br />

boyunca, kabuğun derin kısımlarına kadar ulaşan yeraltısuları ile yüzeye<br />

taşınmaktadır. Denizli’de güncel sismik aktivite vardır. Yüksek R/RA oranı ve sismik<br />

aktivite yeraltında oluşan güncel bir magmatizma ile ilişkili olabilir (Güleç vd.,<br />

2002). Batı Anadolu’da Miyosen kalk-alkali volkanizması okyanusun<br />

kapanmasından sonra kıta çarpışması ve buna bağlı olarak kabuk kalınlaşması<br />

sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir (Yılmaz, 1990). Bu volkanizma yitimle ilişkili<br />

olaylar sonucunda zenginleşmiş alt kıta litosferinden türemiştir (Seyitoğlu vd., 1997).<br />

Tüm bu magmasal etkiler borun magmadan getirimini sonuçlar. Menderes Masifinde<br />

bulunan jeotermal sulardaki bor tümü ile magmadan kaynaklanmamaktadır. Zira tüm<br />

jeotermal alanların hidrojeokimyasal, izotop jeokimyasal ve bor değerleri oldukça<br />

farklılıklar sunar. Germencik ve Salavatlıda bor değerleri (50.70-74.60 mg/l)<br />

Bayındır sahasına (0.70-0.99 mg/l) göre çok yüksektir. Bu fark litolojik değişimlerin<br />

B +3 açısından önemini ortaya koyar. Pamukkale ve Bayındır jeotermal alanlarında<br />

gözlendiği gibi sığ rezervuar kayaç derinlikleri ve aktif fay sistemi jeotermal alanlara<br />

yüksek oranda yeraltısuyu getirimine neden olur. Bu da jeotermal suların<br />

sıcaklığının düşerek su-kayaç etkileşimin azalmasına ve bor oranının düşmesine<br />

neden olur.<br />

ANAHTAR KELİMELER : Menderes Masifi, kıtasal rift zonu, jeotermal sular, sukayaç<br />

etkileşimi, bor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!