Ulusarin Leviathani_

, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,

bibliomaniapublications
from bibliomaniapublications More from this publisher
12.07.2024 Views

Bölüm 12 — Fransa’da Gün işiği Spires’deki protestoyu ve Augsburg’daki bildiriyi çelişki ve karanlık dolu yıllar izledi. Bölünmelerle zayıflayan Protestanlık, sanki yıkılacakmış gibi görünüyordu. Ancak İmparator, zaferli gibi göründüğü bir anda yenik düştü. Yaşamı boyunca yok etmeye çalıştığı öğretilere karşı en azından hoş görülü davranmak zorunda kaldı. Ordularının savaşta tükendiğini, hazinelerin kuruduğunu, birçok krallığının baş kaldırmak üzere olduğunu gördü. Üstelik bastırmaya çalıştığı iman, her yerde yayılıyordu. V. Charles, aslında Tanrı’nın sınırsız gücüne karşı savaşıyordu. Tanrı, “Işık olsun” demiş, ama İmparator, karanlığı olduğu gibi korumaya niyetlenmişti. Uzun mücadeleler sonucunda yorgun düşerek tahtını bıraktı ve bir yere kapandı. İsviçre’nin birçok kantonunda reforme edilen iman kabul ediliyor, diğerlerinde ise Roma inancına bağlılık sürüyordu. Zulüm iç savaşa neden oldu. Zwingli ve Reform amacıyla birleşen birçokları, Cappel’in kanlı topraklarında can verdi. Roma zafer kazanmıştı ve birçok yerde kaybettiğini geri alıyordu. Ne var ki Tanrı kendi yolunu ve halkını bırakmamıştı. Başka diyarlarda işçiler yetiştirerek Reformun devam etmesini sağladı. Fransa’da ışığa ilk kavuşanlardan biri, Paris Üniversitesinin profesörü Lefevre’di. Eski edebiyatları araştıran profesörün dikkatini Kutsal Kitap çekmiş ve öğrencilerini onu incelemeye yönlendirmişti. Kilise efsanelerinde anlatılan azizler ve şehitlerle ilgili bir çalışma yapması için görevlendirilmiş olan profesör, Kutsal Kitap’tan yardım alabileceğini düşünerek okumaya başlamıştı. Gerçekten de Kutsal Kitap’ta azizlerle karşılaştı, ama bunlar Roma (Katolik Kilisesi) tarihindekilerden çok daha farklıydı. Kendisini görevinden bir süre ayırarak Tanrı’nın Sözünü incelemeye adandı. 1512 yılında, daha Luther ve Zwingli reformlara başlamadan önce Lefevre şöyle yazmıştı: “Tanrı bize doğruluğu iman yoluyla verir, sonsuz yaşama lütufla aklayarak kavuşturur.” Kurtuluş yüceliğinin yalnızca Tanrı’ya ait olduğunu öğreten profesör, itaat görevinin de insana ait olduğunu açıklıyordu. Lefevre’in öğrencilerinden bazıları profesörün sözlerini dikkatle dinledi ve öğretmen öldükten sonra gerçeği duyurmaya devam etti. William Farel onlardan biriydi. İnançlı bir ana babaya sahip olan Farel, adanmış bir Katolikti. Kiliseye karşı duran herkesi yok etmeye kararlıydı. Sonraları şöyle demiştir: “Papaya karşı konuşan birini duyduğumda dişlerimi kurt gibi bilerdim.” Ne var ki azizlere dualar, sunaklarda tapınmalar ve heykellere sunulan armağanlar Farel’e huzur vermiyordu. Günahın yükü üzerine bir kabus gibi çökmüştü. Lefevre’in “Kurtuluş lütuf yoluyla gerçekleşir. Gökyüzünün kapılarını açıp cehennemin kapılarını kapayan Mesih’in çarmıhıdır” sözlerine kulak verdi.2 81

Farel, Pavlus’a benzeyen bir şekilde geleneğin tutsaklığından kurtularak Tanrı oğullarının özgürlüğüne kavuştu. “Diş bileyen kurt yerine” dedi, “yumuşak ve zararsız bir kuzunun yüreğine sahip oldum. Papaya sırtımı dönerek yüreğimi İsa Mesih’e sundum.” Lefevre öğrencilere ışık tutmaya devam ederken Farel gerçeği halk arasında duyurmaya gitti. Kilisenin saygın kişilerinden biri olan piskopos Meaux da ona katıldı. Kısa bir sürede müjdeyi duyurma görevine başka öğretmenler de katılarak köylülerden saraylılara kadar uzanan bir kitleyi kazanmayı başardılar. I.Fransis’in kızı reforme edilen imanı kabul etti. Reformcular büyük bir ümitle ileriye bakarak Fransa’nın müjdeye kazanılacağı zamanı beklediler. Fransızca incil Ne var ki ümitleri gerçekleşmedi. Mesih’in öğrencilerini bekleyen bir denenme ve zulüm dönemi başladı. Sadece kısa bir süre hüküm süren huzur dönemi sırasında reformcular güç kazandı ve hızlı bir ilerleme kaydedildi. Lefevre İncil’in çevirisini üstlendi; Luther’in Almanca Kutsal Kitap’ı Wittenberg’deki matbaadan çıktığı sırada Fransızca İncil Meaux’da yayınlandı. Meaux’lu köylüler kısa bir süre içinde Kutsal Yazılara kavuştular. Kısa bir süre içinde hem tarladaki işçiler hem de kasabalardaki esnaf, Kutsal Kitap’ın değerli gerçeklerinden söz ederek günlük işlerine bakıyorlardı. En aşağı halk tabakasından gelen eğitimsiz ve ağır işle yükümlü köylülerin yaşamlarında tanrısal lütfun reform yaratan gücü görüle-biliyordu. Meaux’da yanan ışık uzakları aydınlattı. Tövbe edenlerin sayısı her gün çoğalıyordu. Hiyerarşinin öfkesi bir süre için kral tarafından dizginlendi, ama sonuç olarak papalık önderleri galip geldiler. Kazıklar çakıldı. Birçokları alevler içinde gerçeğe tanıklık etti. Şatonun ve sarayın salonlarında, zenginlikten, rütbeden ve hatta yaşamın kendisinden çok gerçeğe değer veren kraliyet bağlıları vardı. Louis Berquin bu soylulardan biriydi. Kendisini çeşitli çalışmalara adamış, her türlü görenekte gelişmiş, ahlaksal açıdan da kusursuzluk gayreti göstermişti. Bu adam Lutherciliğe tiksintiyle bakıyordu. Ancak Kutsal Kitap’ı okumaya başladığında orada ‘Roma’nın değil, Luther’in öğretilerini’ gördü. Kendisini müjdenin davasına adadı. Fransa’nın katolikleri, onu bir sapkın diye niteleyip tutukevine attılar, ama kralın kendisi tarafından serbest bırakıldı. Kral Fransis yıllar boyunca Roma ve Reform arasında gidip gelmişti. Berquin papalık yetkilileri tarafından üç kez tutuklanmış, kral tarafından da serbest bırakılmıştı. Kral besbelli onu hiyerarşinin kötülüğüne kurban etmeye niyetli değildi. Berquin Fransa’da tekrar ve tekrar kendisini tehdit eden tehlikeye karşı uyarılmış, gönüllü sürgünün güvencesini yaşayan insanlara katılması önerilmişti. 82

Farel, Pavlus’a benzeyen bir şekilde geleneğin tutsaklığından kurtularak Tanrı oğullarının<br />

özgürlüğüne kavuştu. “Diş bileyen kurt yerine” dedi, “yumuşak ve zararsız bir kuzunun<br />

yüreğine sahip oldum. Papaya sırtımı dönerek yüreğimi İsa Mesih’e sundum.”<br />

Lefevre öğrencilere ışık tutmaya devam ederken Farel gerçeği halk arasında duyurmaya<br />

gitti. Kilisenin saygın kişilerinden biri olan piskopos Meaux da ona katıldı. Kısa bir sürede<br />

müjdeyi duyurma görevine başka öğretmenler de katılarak köylülerden saraylılara kadar<br />

uzanan bir kitleyi kazanmayı başardılar. I.Fransis’in kızı reforme edilen imanı kabul etti.<br />

Reformcular büyük bir ümitle ileriye bakarak Fransa’nın müjdeye kazanılacağı zamanı<br />

beklediler.<br />

Fransızca incil<br />

Ne var ki ümitleri gerçekleşmedi. Mesih’in öğrencilerini bekleyen bir denenme ve zulüm<br />

dönemi başladı. Sadece kısa bir süre hüküm süren huzur dönemi sırasında reformcular güç<br />

kazandı ve hızlı bir ilerleme kaydedildi. Lefevre İncil’in çevirisini üstlendi; Luther’in<br />

Almanca Kutsal Kitap’ı Wittenberg’deki matbaadan çıktığı sırada Fransızca İncil Meaux’da<br />

yayınlandı. Meaux’lu köylüler kısa bir süre içinde Kutsal Yazılara kavuştular. Kısa bir süre<br />

içinde hem tarladaki işçiler hem de kasabalardaki esnaf, Kutsal Kitap’ın değerli<br />

gerçeklerinden söz ederek günlük işlerine bakıyorlardı. En aşağı halk tabakasından gelen<br />

eğitimsiz ve ağır işle yükümlü köylülerin yaşamlarında tanrısal lütfun reform yaratan gücü<br />

görüle-biliyordu.<br />

Meaux’da yanan ışık uzakları aydınlattı. Tövbe edenlerin sayısı her gün çoğalıyordu.<br />

Hiyerarşinin öfkesi bir süre için kral tarafından dizginlendi, ama sonuç olarak papalık<br />

önderleri galip geldiler. Kazıklar çakıldı. Birçokları alevler içinde gerçeğe tanıklık etti.<br />

Şatonun ve sarayın salonlarında, zenginlikten, rütbeden ve hatta yaşamın kendisinden çok<br />

gerçeğe değer veren kraliyet bağlıları vardı. Louis Berquin bu soylulardan biriydi. Kendisini<br />

çeşitli çalışmalara adamış, her türlü görenekte gelişmiş, ahlaksal açıdan da kusursuzluk<br />

gayreti göstermişti. Bu adam Lutherciliğe tiksintiyle bakıyordu. Ancak Kutsal Kitap’ı<br />

okumaya başladığında orada ‘Roma’nın değil, Luther’in öğretilerini’ gördü. Kendisini<br />

müjdenin davasına adadı.<br />

Fransa’nın katolikleri, onu bir sapkın diye niteleyip tutukevine attılar, ama kralın kendisi<br />

tarafından serbest bırakıldı. Kral Fransis yıllar boyunca Roma ve Reform arasında gidip<br />

gelmişti. Berquin papalık yetkilileri tarafından üç kez tutuklanmış, kral tarafından da serbest<br />

bırakılmıştı. Kral besbelli onu hiyerarşinin kötülüğüne kurban etmeye niyetli değildi.<br />

Berquin Fransa’da tekrar ve tekrar kendisini tehdit eden tehlikeye karşı uyarılmış, gönüllü<br />

sürgünün güvencesini yaşayan insanlara katılması önerilmişti.<br />

82

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!