12.07.2024 Views

Ulusarin Leviathani_

, , , , s, Lucifer, ,

, , , , s, Lucifer, ,

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kutsal Kitap’a bağlı imanlılar birbirlerine keskin bir üzüntüyle baktılar: “Ne yapılmalı?”,<br />

“Reformun önderleri boyun eğip kararı kabul edecekler mi? Lutherci prenslere inançlarını<br />

özgürce uygulama fırsatı tanındı. Onların yetkisi altında olan kişiler de o zamana kadar<br />

kabul ettikleri görüşlerini koruyabilecekler. Bunlardan hoşnut değiller mi?<br />

“Ne mutlu ki önderler bu antlaşmayı temel alan ilkeye baktılar ve imanla hareket ettiler.<br />

O ilke neydi? Roma’nın vicdana hükmetme ve özgür araştırmayı yasaklama hakkıydı. Ama<br />

hem kendileri hem de yetkileri altındaki Protestanlar dinsel özgürlüğe sahip olmayacak<br />

mıydı? Evet, ama buna bir hak gibi sahip ola-mayacaklardı. Bu kararın kabul edilmesi,<br />

sadece reforme olan Saksonya’ya kısıtlı bir özgürlük anlamına geliyordu. Geri kalan<br />

bölgelerde reform inancını benimsemek zindana atılmak ya da kazıkta yakılmakla son<br />

bulacaktı. Sadece bölgesel özgürlükle yetinmeli miydiler? Reformcuları buna boyun eğip<br />

papalık egemenliğindeki bölgelerde can veren yüzlerin ve binlerin kanından sorumlu olmayı<br />

göze alacaklar mıydı?”3<br />

Prensler “Bu kararı reddedelim” dediler. “Vicdana ilişkin konularda çoğunluğun gücü<br />

yoktur.” Vicdan özgürlüğünü korumak yönetimin görevidir, inanç konularındaki yetkisinin<br />

sınırı budur.<br />

Papalık yanlıları ‘küstah inatçılık’ diye niteledikleri yaklaşımı bastırmaya kararlıydılar.<br />

Özgür kentlerin sorumlularından kararın koşullarına uyup uymayacaklarını ilan etmeleri<br />

istendi. Zaman istediler, ama boşuna! Kurulun neredeyse yarısı reformcuların tarafını tuttu;<br />

bu yaklaşımlarının mahkumiyet ve zulüm getireceğini biliyorlardı. Onlardan biri, “Ya<br />

Tanrı’nın sözünü inkar etmeliyiz ya da yanmalıyız” dedi.4<br />

Prenslerin soylu yaklaşımı<br />

İmparatorun temsilcisi olan Kral Ferdinand, ikna sanatını uygulamaya çalıştı: Prenslere<br />

kararı kabul ettirmek için çaba gösterdi. İmparatorun kendilerinden son derece hoşnut<br />

olacağına ilişkin güvence verdi. Ama sadık prensler sakin bir şekilde karşılık verdi: “Barışı<br />

ve Tanrı onurunu koruyacak her konuda İmparatora itaat edeceğiz” dediler. Kral en sonunda<br />

çoğunluğa uymanın en doğrusu olacağını söyledi. Böyle konuştuktan sonra reformculara<br />

herhangi bir konuşma fırsatı vermeyerek geri çekildi. Geri dönmesi için krala bir heyet<br />

gönderildi. Ama o, “Karar verilmiştir; yapılacak tek şey boyun eğmektir” dedi.5<br />

İmparatorluk grubu, İmparatorun ve Papanın davalarının daha güçlü olduğunu<br />

reformcuların ise zayıf olduklarını söylediler. Reformcular yalnızca insan yardımına<br />

güvenselerdi, Papa yanlılarının varsaydığı kadar zayıf olurlardı. Ama onlar kurul<br />

raporundan çok Tanrı’nın sözüne, imparator Charles’tan çok kralların Kralı ve rablerin<br />

Rab’bi olan İsa Mesih’e dayanıyorlardı.<br />

Ferdinand onların vicdanından gelen kanılarını reddetmişti. Ancak prensler onun<br />

yokluğuna kulak asmamaya karar verdiler. Protestolarını gecikmeden ulusal konseye<br />

getireceklerdi. Ciddi bir duyuru hazırlandı ve kurula sunuldu:<br />

77

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!