Ulusarin Leviathani_
, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,
Jerome, “Kurtarıcımızın müjdesi, insanların geleneklerinden daha mı çok imana layıktır?” diye karşılık verdi. Bir başkası şöyle bağırdı: “Dinden çıkmış adam! Sana bu kadar çok yalvardığım için tövbe ediyorum. Seni gerçekten de İblis yönetiyor.” Jerome, Huss’ın canını verdiği yere götürüldü. Coşkuyla ezgiler söylüyordu; yüzü sevinç ve esenlikle aydınlanmıştı. Onun için ölüm artık dehşetini yitirmişti. Cellat ateşi yakmak için arka sına geçtiğinde Jerome şöyle dedi: “Önüme geçip yak. Korksam, burada olmazdım.” Jerome’un son sözleri bir duaydı; “Rab, her şeye gücü yeten Baba, bana merhamet et ve günahlarımı bağışla. Çünkü senin gerçeğini her zaman sevdiğimi biliyorsun.” Bu şehidin külleri de toplanıp Huss’ın külleri gibi Ren’e atıldı. Tanrı’nın ışığını taşıyanlar, böylece yok edildi. Huss’ın idamı Bohemya’da büyük bir öfke ve dehşet fırtınası yaratmıştı. Tüm ulus onu gerçeğin sadık bir öğretmeni olarak ilan etmişti. Konsey cinayetle suçlandı. Huss’ın öğretileri öncekinden de büyük bir ilgi odağı haline geldi. Birçok kişi ortaya çıkan imanı kabul etti. Papa ve İmparator bu akımı yok etmek için birleştiler. Sigismund’un orduları Bohemya’ya karşı harekete geçti. Ama bir kurtarıcı çıkıyordu. Bohemyalıların önderi olan Zis- ka, kendi yaşıtları arasındaki en yetenekli generallerden biriydi. Tanrı’nın yardımına güvenen halk, karşı karşıya geldikleri en güçlü ordulara direndiler. İmparator Bohemya’yı tekrar tekrar işgal ettiyse de her seferinde geri püskürtüldü. Huss’ın izleyicileri ölüm korkusunu geride bırakmışlardı; kimse onlara karşı duramıyordu. Cesur Ziska öldü, ama bazı açılardan daha yetenekli bir önder olan Prokopiyus onun yerini aldı. Papa, Huss’ın izleyicilerine karşı bir haçlı seferi ilan etti. Bohemya’ya karşı dev bir kuvvet oluşturuldu, ama yenik düşürüldü. Başka bir haçlı seferi daha ilan edildi. Avrupa’nın papalığa bağlı tüm ülkelerinde insan, para ve savaş donanımı yığınağı oluşturuldu. Papalık bayrağı altında kalabalıklar toplanıyordu. Dev kuvvet Bohemya’ya girdi. İnsanlar onlarla karşılaşmak için toplandı. Her iki ordu da aralarında bir ırmak kalana dek birbirine yaklaştı. “Haçlıların gücü daha üstündü; ama ırmağı geçmek ve Huss’ın izleyicileriyle karşılaşmak yerine, oldukları yerde kalıp sessizce bu savaşçılara bakmaya başladılar.” Düşman birdenbire gizemli bir dehşete kapıldı. Tek bir darbe bile vurulmadan o dev kuvvet kırıldı ve görülmeyen bir güç tarafından darmadağın edildi. Huss’ın izleyicilerinden oluşan ordu, kaçanların peşine düştü. Zafer kazananlar büyük bir ganimete kavuştular. Savaş Bohemyalıları yoksullaştıracağı yerde zenginleştirmişti. 43
Birkaç yıl sonra yeni bir Papanın yetkisiyle başka bir haçlı seferi ilan edildi. Büyük bir ordu Bohemya’ya girdi. Huss’ın izleyicilerinden oluşan ordu, düşmanı ülkenin içine doğru çekti. Prokopiyus’un ordusu savaşmak için ilerlemeye başladı. Yaklaşan kuvvetin sesi işitildiğinde, daha Huss’ın ordusu ortada yokken, haçlılar paniğe kapıldılar. Prensler, generaller ve askerler silahlarını kaldırıp atarak hızla kaçmaya başladılar. İş bitmişti. Zafer kazananların eline yine büyük miktarda ganimet geçti. Savaşa susamış, eğitimli bir ordu, tek bir darbe bile indirmeden zayıf ve cılız bir ulusu savunanların önünde ikinci kez dağıldı. İşgalciler her iki durumda da doğaüstü bir dehşete kapıldılar. Midyanlıların ordusunu Gideon’un ve üç yüz kişilik ordunun önünde kırdıran Tanrı, bu kez de elini uzatmıştı (Bkz. Hakimler 7:19-25; Mezmur 53:5). Diplomasinin oyunu Papalık önderleri sonunda diplomasiye sığındılar. Bohemyalıları yeniden Roma’nm eline düşüren bir ödün verildi. Bohemyalılar Roma’yla barış koşulu olarak dört madde belirlediler. (1) Kutsal Kitap özgürce duyurulacak. (2) Kilisenin tüm üyeleri Rabbin Sofrasından ekmek ve şarap alma hakkına kavuşacak. Tapınma sırasında ulusun ana dili kullanılacak. (3) Ruhban sınıfı tüm laik görevlerden ve yetkiden uzaklaştırılacak. (4) Suç davalarında, halk da ruhban sınıfı da mahkeme önünde eşit muamele görecek. Papalık yetkilileri bu dört maddeyi kabul ettiler; ama bunları açıklama hakkının Papaya ve İmparatora ait olması gerektiğini dile getirdiler.20 Roma, savaş yoluyla kazanamadığını, gerçekleri çarpıtarak ve hile yaparak kazandı. Tıpkı Kutsal Kitap yorumunu kendilerine bağladıkları gibi bu maddelerin yorumunu da kendi amaçları doğrultusunda çarpıtacaklardı. Bohemya’da geniş bir kitle, özgürlüklerinin tehdit altına girdiğini görerek anlaşmaya yanaşmadılar. Ayrılıklar ve bölünmeler oldu. Soylu Prokopiyus can verdi ve Bohemya’nın özgürlüğü son buldu. Yabancı güçler Bohemya’yı yeniden işgal etti. Müjdeye bağlı kalanlar kanlı bir zulümden geçirildi. Ama kararlılıkları sarsılmadı. Mağaralara ve oyuklara sığınarak Tanrı’nın Sözünü okumak ve O’na tapınmak için bir araya geldiler. Farklı ülkelere gönderilen haberciler aracılığıyla Alp dağlarında Kutsal Yazının özüne sadık kalan ve Roma’nın putperest çürümüşlüğünü reddeden eski bir topluluğun varlığını öğrendiler.21 Büyük bir sevinçle Valdens imanlılarıyla ilişki kurdular. Müjdeye sadık kalan Bohemyalılar, zulüm gecesi boyunca nöbet tutarak gözlerini sabırla sabaha diktiler. 44
- Page 2: New Covenant Publications Internati
- Page 5 and 6: Bu sayfa bilerek boş bırakıldı.
- Page 7 and 8: Teşekkür Tanrı'ya adanmış bu k
- Page 9: asın ve internet medyası son ça
- Page 12 and 13: İçindekiler Bölüm 1 — Dünyan
- Page 14 and 15: 5
- Page 16 and 17: ve çocukların ağlayışını iş
- Page 18 and 19: yalancı tanıklığı kabul etmiş
- Page 20 and 21: nedenleri vardır. Ancak insanlar T
- Page 22 and 23: Bölüm 2 — Zulüm Yangınları
- Page 24 and 25: ederek yapılacak barışın çok p
- Page 26 and 27: Bölüm 3 — Karanlığın çağı
- Page 28 and 29: döndürmeye çalıştı. Bu noktad
- Page 30 and 31: Bu öğretişlerin önde gelenleri
- Page 32 and 33: Bölüm 4 — Parlayan bir Işık P
- Page 34 and 35: nüshaları kısıtlıydı; bu yüz
- Page 36 and 37: işlerin suçları kaldıracağı
- Page 38 and 39: Bölüm 5 — İngiltere’de tan v
- Page 40 and 41: Wycliffe İngiltere’ye döndükte
- Page 42 and 43: Ne var ki Wycliffe geri çekilmedi.
- Page 44 and 45: 35
- Page 46 and 47: üstünde Kudüs’e girişini tems
- Page 48 and 49: Öyle ki tüm sıkıntılarımda ba
- Page 50 and 51: getirmeye hazırlandı. Herhangi bi
- Page 54 and 55: Bölüm 7 — Bir Devrimin Başlang
- Page 56 and 57: Çılgınca eğlencelere ve alemler
- Page 58 and 59: Luther’in sözleri tüm Almanya
- Page 60 and 61: sitemlerle, tarihsel sözlerle ve a
- Page 62 and 63: yaşıyorum. Çünkü en sonunda Pa
- Page 64 and 65: Bölüm 8 — Mahkeme Huzurunda Yen
- Page 66 and 67: Luther çağrılıyor Kurul bu kez
- Page 68 and 69: aşkası şöyle dedi: “Benden ö
- Page 70 and 71: tanıklığıdır... Dönmüyorum v
- Page 72 and 73: karşı işlenecek herhangi bir ada
- Page 74 and 75: Tanrı kulunu toplum yaşamının s
- Page 76 and 77: Zwingli batıl inançların tutsağ
- Page 78 and 79: Zwingli’yi toplum huzurunu ve dü
- Page 80 and 81: Bölüm 10 — Almanya’da ilerlem
- Page 82 and 83: çıktım, ama şiddete ya da karga
- Page 84 and 85: ilgilerle donanmıştı. Uzun zaman
- Page 86 and 87: Kutsal Kitap’a bağlı imanlılar
- Page 88 and 89: hazırlanması görevi Luther’e v
- Page 90 and 91: Bölüm 12 — Fransa’da Gün iş
- Page 92 and 93: Cesur berquin Ancak Berquin daha da
- Page 94 and 95: aşladı. Bildiriyi işitenler müj
- Page 96 and 97: Paris piskoposu oraya görkemli bir
- Page 98 and 99: kalmasını ve emek vermesini öğ
- Page 100 and 101: Bölüm 13 — Hollanda ve Iskandin
Jerome, “Kurtarıcımızın müjdesi, insanların geleneklerinden daha mı çok imana<br />
layıktır?” diye karşılık verdi.<br />
Bir başkası şöyle bağırdı: “Dinden çıkmış adam! Sana bu kadar çok yalvardığım için<br />
tövbe ediyorum. Seni gerçekten de İblis yönetiyor.”<br />
Jerome, Huss’ın canını verdiği yere götürüldü. Coşkuyla ezgiler söylüyordu; yüzü sevinç<br />
ve esenlikle aydınlanmıştı. Onun için ölüm artık dehşetini yitirmişti. Cellat ateşi yakmak<br />
için arka sına geçtiğinde Jerome şöyle dedi: “Önüme geçip yak. Korksam, burada<br />
olmazdım.”<br />
Jerome’un son sözleri bir duaydı; “Rab, her şeye gücü yeten Baba, bana merhamet et ve<br />
günahlarımı bağışla. Çünkü senin gerçeğini her zaman sevdiğimi biliyorsun.” Bu şehidin<br />
külleri de toplanıp Huss’ın külleri gibi Ren’e atıldı. Tanrı’nın ışığını taşıyanlar, böylece yok<br />
edildi.<br />
Huss’ın idamı Bohemya’da büyük bir öfke ve dehşet fırtınası yaratmıştı. Tüm ulus onu<br />
gerçeğin sadık bir öğretmeni olarak ilan etmişti. Konsey cinayetle suçlandı. Huss’ın<br />
öğretileri öncekinden de büyük bir ilgi odağı haline geldi. Birçok kişi ortaya çıkan imanı<br />
kabul etti. Papa ve İmparator bu akımı yok etmek için birleştiler. Sigismund’un orduları<br />
Bohemya’ya karşı harekete geçti.<br />
Ama bir kurtarıcı çıkıyordu. Bohemyalıların önderi olan Zis- ka, kendi yaşıtları<br />
arasındaki en yetenekli generallerden biriydi. Tanrı’nın yardımına güvenen halk, karşı<br />
karşıya geldikleri en güçlü ordulara direndiler. İmparator Bohemya’yı tekrar tekrar işgal<br />
ettiyse de her seferinde geri püskürtüldü. Huss’ın izleyicileri ölüm korkusunu geride<br />
bırakmışlardı; kimse onlara karşı duramıyordu. Cesur Ziska öldü, ama bazı açılardan daha<br />
yetenekli bir önder olan Prokopiyus onun yerini aldı.<br />
Papa, Huss’ın izleyicilerine karşı bir haçlı seferi ilan etti. Bohemya’ya karşı dev bir<br />
kuvvet oluşturuldu, ama yenik düşürüldü. Başka bir haçlı seferi daha ilan edildi. Avrupa’nın<br />
papalığa bağlı tüm ülkelerinde insan, para ve savaş donanımı yığınağı oluşturuldu. Papalık<br />
bayrağı altında kalabalıklar toplanıyordu.<br />
Dev kuvvet Bohemya’ya girdi. İnsanlar onlarla karşılaşmak için toplandı. Her iki ordu da<br />
aralarında bir ırmak kalana dek birbirine yaklaştı. “Haçlıların gücü daha üstündü; ama<br />
ırmağı geçmek ve Huss’ın izleyicileriyle karşılaşmak yerine, oldukları yerde kalıp sessizce<br />
bu savaşçılara bakmaya başladılar.”<br />
Düşman birdenbire gizemli bir dehşete kapıldı. Tek bir darbe bile vurulmadan o dev<br />
kuvvet kırıldı ve görülmeyen bir güç tarafından darmadağın edildi. Huss’ın izleyicilerinden<br />
oluşan ordu, kaçanların peşine düştü. Zafer kazananlar büyük bir ganimete kavuştular. Savaş<br />
Bohemyalıları yoksullaştıracağı yerde zenginleştirmişti.<br />
43