Ulusarin Leviathani_
, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,
kutsalları çağırır. Tüm yeryüzünde ölüler o sesi işitecek, işitenler yaşayacaktır. Her ulustan, oymaktan, dilden ve halktan gelen büyük bir ordu toplanacak. Ölümün tutukevinden çıkarak ölümsüz bir yüceliği giyinecekler; “Ey ölüm, zaferin nerede? Ey ölüm, dikenin nerede?” (1.Korintliler 15:55). İmanlılar mezara girdikleri şekilde çıkarlar. Ama hepsi sonsuz gençliğin gücü ve tazeliğiyle dirilirler. Mesih, kaybedileni kazandırmak için gelmiştir. Bizim çürük bedenlerimizi de değiştirip kendi yüce bedenine benzer kılacaktır. Eskiden günahla kirlenmiş olan ölümlü ve çürük biçim, yetkin, güzel ve ölümsüz kılınır. Kusurlar ve sakatlıklar, mezarda kalır. Kurtulanlar, insanlığın ilk yüceliğine kavuşacak; günahın lanetinin son izleri de silinecektir. Mesih’in bağlıları, zihinlerinde, canlarında ve bedenlerinde Rablerinin yetkin benzeyişini yansıtacaklardır. Yaşamakta olan doğrular ise bir anda değiştirilir. Tanrı’nın sesiyle ölümsüz kılınıp dirilen kutsallarla birlikte Rab’bi havada karşılamak üzere alınırlar. Melekler, “O’nun seçtiklerini, göklerin bir ucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacaklar” (Matta 24:31). Küçük çocuklar annelerinin kollarında taşınır. Ölümle ayrılan dostlar, bir daha ayrılmamak üzere birleşirler. Hepsi mutluluk ezgileri söyleyerek Tanrı’nın kentine birlikte yükselirler. Kutsal kente giriş Kurtulanların gözleri İsa’ya dönmüştür. Herkes, ‘görünüşü in- sanınkinden ve şekli insanoğullarınınkinden o kadar çok bozulmuş olanın’ yüceliğine bakar (İşaya 52:14). İsa galip gelenlerin başlarına yücelik tacını yerleştirir. Herkesin tacının üzerinde yeni adı ve ‘Rab’be kutsallık olsun!’ yazısı bulunmaktadır (Esinleme 2:17). Herkesin eline parlak bir harp verilir. Sonra da meleklerin buyruğuna göre notalar çalınmaya başlar. Her elin zengin vuruşlarıyla melodiler yükselmeye başlar. Her ses minnetle yüklü övgüler söyler; “Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış olan ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı’nın hizmetinde kahinler yapan Mesih’in olsun” (Esinleme 1:5,6). Kurtarılan kalabalığın önünde Kutsal Kent vardır. İsa kapıları açar ve gerçeğe bağlı kalan uluslar içeri girerler. Sonra Rab şöyle der: “Sizler, Babamın kutsadıkları, gelin! Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!” (Matta 25:34). Mesih, kanıyla satın aldıklarını Baba’ya teslim eder: “İşte ben ve Tanrı’nın bana verdiği çocuklar.” “Bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum” (İbraniler 2:13; Yuhanna 17:12). O an sonsuz Baba, kurtulanlara bakacak, günahın kalktığını ve kendi benzeyişinin yeniden oluştuğunu görecektir. İnsan yeniden Tanrı’yla uyumlu bir ilişkiye kavuşacaktır! Kurtarıcının sevinci, kendisinin acıları ve düşkünlüğü sayesinde kurtulan insanları görmektir. Kurtulanlar O’nun sevincini paylaşacaklardır. Duaları, gayretleri ve özverileri 249
sayesinde kazandıkları canlara bakacaklardır. Bir kişi diğerlerini, onlar da başkalarını kazanacak, hepsinin yüreği sevinçle dolacaktır. İki adem karşılaşıyor Kurtulanlar Tanrı’nın kentine alınırken, coşkulu bir ses yükselir. İki Adem karşılaşmak üzeredir. Tanrı’nın Oğlu, - kendisinin yarattığı ve günahından ötürü gerildiği çarmıhın izlerini Kurtarıcı olarak taşıdığı - insanlığın atasını kabul edecektir. Adem çivilerin izlerini fark ettiğinde, kendisini Mesih’in ayaklarının dibine bırakır. Kurtarıcı onu kaldıracak ve uzun bir süre önce sürüldüğü Aden bahçesine bakması için işaret edecektir. Adem’in yaşamı kederle dolmuştu. Her düşen yaprak, her kurban, insanın paklığını kirleten her leke ona günahını hatırlatmıştı. Günah yüzünden karşılaştığı her düşkünlük onun acılarına acı katmıştı. Günahından sadık bir şekilde tövbe etmiş ve diriliş ümidiyle can vermişti. Şimdi ise Adem, kefaret aracılığıyla kurtuluşa eriyordu. Sevinçle dolan Adem, bir zamanlar neşe kaynağı olan ağaçlara bakar. Günahsız olduğu zamanlarda onların meyvelerinden toplamıştır. Elleriyle yetiştirdiği bağlara, gözünün nuru çiçeklere bakar. Bu gerçekten yeniden kurulan Aden bahçesidir! Kurtarıcı, Adem’i yaşam ağacına götürür ve ağacın meyvesinden yemesini söyler. Adem kurtuluş bulan kalabalık ailesine bakar. Sonra tacını İsa’nın ayaklarına atarak Kurtarıcıyı kucaklar. Harpa dokunur, gökyüzünün uçları zaferli ezgilerle çınlamaya başlar; “Boğazlanmış Kuzu, gücü, zenginliği, bilgeliği ve kudreti, saygıyı, yüceliği ve övgüyü almaya layıktır” (Esinleme 5:12). Adem’in ailesi hayranlıkla eğilirken taçlarını Kurtarıcının ayaklarına atarlar. Adem günaha düştüğü zaman melekler ağlamış, İsa, adına iman edecek herkes için mezarı açtığı zaman sevinmişlerdi. Şimdi kurtuluşun başarıya ulaştığını görüyorlar ve seslerini övgüyle yükseltiyorlar. “Ateşle karışık camdan oluşmuş deniz gibi bir şey gördüm. canavara, onun benzeyişindeki puta ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar, ellerinde tanrı’nın verdiği çenklerle cam denizin üzerinde durmuşlardı. tanrı’nın kulu musa’nın ve kuzunun ezgisini söylüyorlardı: ‘Gücü her şeye yeten rab tanrı, senin işlerin büyük ve şaşılacak işlerdir. ey ulusların kralı, senin yolların doğru ve adildir’” (esinleme 15:2,3). o ezgiyi yalnızca yüz kırk dört bin kişi öğrenebilecektir; çünkü ezgi, başka kimsenin yaşamadığı bir deneyimden söz etmektedir. “kuzu nereye giderse o’nun ardından giderler” (esinleme 14:4,5). “bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. kaftanlarını kuzu’nun kanında yıkamış bembeyaz etmişlerdir. ağızlarından hiç yalan çıkmamıştır. kusursuzdurlar. artık acıkmayacak, artık susamayacaklar. ne güneş ne de kavurucu bir sıcaklık onları çarpacak. çünkü tahtın ortasında olan kuzu onları güdecek ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. tanrı onların gözlerinden bütün yaşları silecektir” (esinleme 7:14; 14:5; 7:16,17).’ kurtulanlar yüceliğe kavuşuyor 250
- Page 208 and 209: Uyanık bir düşman Bu uyanık dü
- Page 210 and 211: Başlangıçta günahsız olan köt
- Page 212 and 213: Bölüm 32 — Şeytan Nasil alt Ed
- Page 214 and 215: Şeytan’ın baş hilelerinden bir
- Page 216 and 217: dondurucu soğuğun etkisiyle düş
- Page 218 and 219: İsyanın karşılığında yaşam
- Page 220 and 221: “Şunu kesinlikle bilin ki, hiçb
- Page 222 and 223: Bedeni ölen tövbesiz canın, heme
- Page 224 and 225: Bölüm 34 — Ölüler Bizimle Kon
- Page 226 and 227: Şeytan insanların en aşağılık
- Page 228 and 229: Bölüm 35 — Vicdan Özgürlüğ
- Page 230 and 231: özgürlüğü tanır. Aynı zamand
- Page 232 and 233: Pazar gününü tutmak için Kutsal
- Page 234 and 235: kilisenin ve devletin yetkisi insan
- Page 236 and 237: gerektiğinde ana babalarının can
- Page 238 and 239: Roma’nın baskısı altında müj
- Page 240 and 241: İnsan yetkisini yüceltmek Mesih,
- Page 242 and 243: 233
- Page 244 and 245: gören Rab, gerçeği arzulayan ins
- Page 246 and 247: Son yağmur ve bağrış Üçüncü
- Page 248 and 249: hüküm verilecek ve dışlanmalar
- Page 250 and 251: Şu anda Başkahinimiz bizim uğrum
- Page 252 and 253: kutsal Tanrı! Bu yargılarında ad
- Page 254 and 255: 245
- Page 256 and 257: Mezarlar açılacak, “Yerin topra
- Page 260 and 261: Kurtarıcının çağlar boyunca se
- Page 262 and 263: Bölüm 41 — Yikinti Halindeki Ye
- Page 264 and 265: kötülüklerin sorumlusu ilan edil
- Page 266 and 267: Bölüm 42 — Çatişma Sona Eriyo
- Page 268 and 269: göksel bereketleri insanlara açı
- Page 270 and 271: kılıçlarını çekecekler ve sen
- Page 272 and 273: Ölümsüz zihinler orada yaratıc
sayesinde kazandıkları canlara bakacaklardır. Bir kişi diğerlerini, onlar da başkalarını<br />
kazanacak, hepsinin yüreği sevinçle dolacaktır.<br />
İki adem karşılaşıyor<br />
Kurtulanlar Tanrı’nın kentine alınırken, coşkulu bir ses yükselir. İki Adem karşılaşmak<br />
üzeredir. Tanrı’nın Oğlu, - kendisinin yarattığı ve günahından ötürü gerildiği çarmıhın<br />
izlerini Kurtarıcı olarak taşıdığı - insanlığın atasını kabul edecektir. Adem çivilerin izlerini<br />
fark ettiğinde, kendisini Mesih’in ayaklarının dibine bırakır. Kurtarıcı onu kaldıracak ve<br />
uzun bir süre önce sürüldüğü Aden bahçesine bakması için işaret edecektir.<br />
Adem’in yaşamı kederle dolmuştu. Her düşen yaprak, her kurban, insanın paklığını<br />
kirleten her leke ona günahını hatırlatmıştı. Günah yüzünden karşılaştığı her düşkünlük<br />
onun acılarına acı katmıştı. Günahından sadık bir şekilde tövbe etmiş ve diriliş ümidiyle can<br />
vermişti. Şimdi ise Adem, kefaret aracılığıyla kurtuluşa eriyordu.<br />
Sevinçle dolan Adem, bir zamanlar neşe kaynağı olan ağaçlara bakar. Günahsız olduğu<br />
zamanlarda onların meyvelerinden toplamıştır. Elleriyle yetiştirdiği bağlara, gözünün nuru<br />
çiçeklere bakar. Bu gerçekten yeniden kurulan Aden bahçesidir!<br />
Kurtarıcı, Adem’i yaşam ağacına götürür ve ağacın meyvesinden yemesini söyler. Adem<br />
kurtuluş bulan kalabalık ailesine bakar. Sonra tacını İsa’nın ayaklarına atarak Kurtarıcıyı<br />
kucaklar. Harpa dokunur, gökyüzünün uçları zaferli ezgilerle çınlamaya başlar;<br />
“Boğazlanmış Kuzu, gücü, zenginliği, bilgeliği ve kudreti, saygıyı, yüceliği ve övgüyü<br />
almaya layıktır” (Esinleme 5:12). Adem’in ailesi hayranlıkla eğilirken taçlarını Kurtarıcının<br />
ayaklarına atarlar. Adem günaha düştüğü zaman melekler ağlamış, İsa, adına iman edecek<br />
herkes için mezarı açtığı zaman sevinmişlerdi. Şimdi kurtuluşun başarıya ulaştığını<br />
görüyorlar ve seslerini övgüyle yükseltiyorlar.<br />
“Ateşle karışık camdan oluşmuş deniz gibi bir şey gördüm. canavara, onun<br />
benzeyişindeki puta ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar, ellerinde tanrı’nın<br />
verdiği çenklerle cam denizin üzerinde durmuşlardı. tanrı’nın kulu musa’nın ve kuzunun<br />
ezgisini söylüyorlardı: ‘Gücü her şeye yeten rab tanrı, senin işlerin büyük ve şaşılacak<br />
işlerdir. ey ulusların kralı, senin yolların doğru ve adildir’” (esinleme 15:2,3). o ezgiyi<br />
yalnızca yüz kırk dört bin kişi öğrenebilecektir; çünkü ezgi, başka kimsenin yaşamadığı bir<br />
deneyimden söz etmektedir. “kuzu nereye giderse o’nun ardından giderler” (esinleme<br />
14:4,5). “bunlar, o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. kaftanlarını kuzu’nun kanında<br />
yıkamış bembeyaz etmişlerdir. ağızlarından hiç yalan çıkmamıştır. kusursuzdurlar. artık<br />
acıkmayacak, artık susamayacaklar. ne güneş ne de kavurucu bir sıcaklık onları çarpacak.<br />
çünkü tahtın ortasında olan kuzu onları güdecek ve yaşam sularının pınarlarına götürecek.<br />
tanrı onların gözlerinden bütün yaşları silecektir” (esinleme 7:14; 14:5; 7:16,17).’<br />
kurtulanlar yüceliğe kavuşuyor<br />
250