Ulusarin Leviathani_

, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,

bibliomaniapublications
from bibliomaniapublications More from this publisher
12.07.2024 Views

“Şunu kesinlikle bilin ki, hiçbir ahlaksızın, pisliğe düşkün olanın ya da putperest demek olan açgözlü kişinin, Mesih’in ve Tanrı’nın Egemenliğinde mirası yoktur.” “Kaftanlarını yıkayan ve böylelikle yaşam ağacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente girenlere ne mutlu! Aşağılık köpekler, büyücüler, cinsel ahlaksızlıkta bulunanlar, adam öldürenler, puta tapanlar ve yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda kalacaklar” (Efesliler 5:5, Esinleme 22:14,15). Tanrı günahla uğraşma yöntemini insana bildirmiştir. “Rab... yok eder kötülerin hepsini.” “Ama baş kaldıranların hepsi yok olacak, kötülerin kökü kazınacak” (Mezmurlar 145:20; 37:38). Tanrısal yönetimin yetkisi isyanı bastıracak, Tanrı’nın adaleti kötülere karşılık verecektir. Bu öğreti Tanrı’nın merhametli ve şefkatli karakterine uyum sağlamaktadır. Tanrı kendi isteğini zorla kabul ettirmez. Köle gibi itaatten hoşlanmaz. Elleriyle yarattığı varlıkların kendisini, sevilmeye layık olduğu için sevmelerini ister. Kendi bilgeliğini, adaletini ve iyiliğini kavrayabilecek akılları olduğundan söz dinleyeceklerini umar. Tanrısal yönetim ilkeleri Kurtarıcı’nın, “Düşmanını sev” buyruğuyla uyum içindedir (Matta 5:44). Tanrı evrenin ve hatta yargısına uğrayanların iyiliği için kötüleri yargılar. Onları sevgisinin belirtileriyle kuşattığı ve merhametlerini sunduğu halde, sevgisini hor görmüşler, yasasını boşa çıkarmışlar ve şefkatini reddetmişlerdir. Sürekli O’nun armağanlarını aldıkları halde, vereni gücen-dirirler. Rab onların sapkınlığına uzun bir süre boyunca katlanır; ama bu asileri kendi yanına zincirleyip isteğini zorla mı yaptıracaktır? Gökyüzüne girmeye hazırlıksız Önderleri olarak Şeytan’ı seçen insanlar, Tanrfnın huzuruna girmeye hazırlıksızdırlar. Gurur, aldanış, zalimlik ve benliğe ait işler onların karakterlerini belirlemiştir. Böyle insanlar gökyüzüne girip yeryüzündeyken nefret ettikleri kişilerle sonsuza dek birlikte yaşayabilirler mi? Gerçek asla bir yalancıyla bağdaşmayacak, yumuşaklık kendine duyulan saygıyı asla tatmin etmeyecek, paklık kirliliği kabullenmeyecek, sevgi bencilliğe çekici gelmeyecektir. Gökyüzü, bencilce çıkarlara adanmış olanlara ne sunabilir ki? Yürekleri gerçeğin ve kutsallığın Tanrısına karşı nefretle dolmuş kişiler, göksel orduyla birleşip onların övgü ezgilerini nasıl söyleyebilir ki? Onlara yıllarca prim verildi, ama zihinlerini paklığı sevmek üzere eğitmediler. Gökyüzünün dilini asla öğrenmediler. Artık çok geçtir. Tanrı’ya isyanla dolu bir yaşam, onları gökyüzünden yoksun bırakmıştır. Göğe girerlerse, oranın paklığı ve esenliği onlar için bir işkence olacaktır; Tanrı’nın yüceliği onları yakıp tüketecektir. O kutsal yerden kaçıp yıkımı kucaklamak isteyecekler, kendilerini kurtarmak için can veren Kişi’den yüzlerini gizleyeceklerdir. Kötülerin sonu kendi seçimleriyle belirlenmiştir. Onların göğe alınmamaları hem kendi istekleriyle hem de Tanrı’nın adaleti ve merhametiyle olmuştur. Tıpkı tufanın suları gibi o büyük günün alevleri, Tanrı’nın kötülere ilişkin hükmünü açıklamaktadır. Onlar iradelerini isyan etmek amacıyla kullanmışlardır. 211

Yaşam sona erdiğinde, suçtan itaate ve nefretten sevgiye dönmek için artık çok geç kalınmıştır. Günahın ücreti “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır.” Doğruların mirası yaşam, kötülerin mirası ölümdür. ‘İkinci ölümün’ karşısında sonsuz yaşam vardır (Romalılar 6:23; bkz. Esinleme 20:14). Adem’in günahının sonucunda ölüm bütün insanlığa yayılmıştır. Herkes mezara inmektedir. Kurtuluş tasarısının bir parçası olarak herkes mezardan çıkacaktır: “Hem doğru kişilerin hem doğru olmayanların ölümden dirileceğine dair Tanrı’ya ümit bağlamışımdır.” “Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.” Ancak dirilenler arasında bir sırmflandırmaya gidile-cektir. “Mezarda olanların hepsinin O’nun sesini işitecekleri saat geliyor. Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler” (Elçilerin İşleri 24:15; l.Korintliler 15:22, Yuhanna 5:28,29). İlk diriliş “Gelecek çağa ve ölülerin dirilişine erişmeye layık görülenler... ‘mutlu ve kutsaldır.’” “İkinci ölümün bunların üzerinde hiçbir yetkisi yoktur” (Luka 20:35; Esinleme 20:6). Ancak tövbe ve iman yoluyla bağışlanmayan insanların günahın ücretini ödemeleri ve işlerine göre cezalandırılmaları gerekecektir. Böyleleri ikinci ölüme maruz kalacaklardır. Tanrı’nın günahkarı günahlarından kurtarması olanaksız oldu-ğundan onu işlediği suçlarla birlikte ortadan kaldıracaktır. “Yakında kötünün sonu gelecek, yerini araşan da bulunmayacak. Bütün uluslar da öyle içecekler. İçip içip yok olacaklar, hiç var olmamış gibi” (Mezmurlar 37:10; Ovadya 16). Onlar ümitsiz ve sonsuz bir mahvoluşa gömüleceklerdir. Günahın sonu böyle gelecektir. “Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin, sonsuza dek adlarını sildin. Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek, kökünden söktün kentlerini, anıları bile silinip bitti” (Mezmurlar 9:5,6). Yuhanna’nın Esinleme’de işittiği evrensel övgü ezgisi, hiç bozulmamaktadır. Çünkü sonsuz işkenceye katlandıkları için Tanrı’ya söven kaybolmuşlar olmayacaktır. Cehennemdeki sefillerinin acı çığlıkları, kurtulmuş olanların ezgilerini bozmayacaktır. Ölümsüzlük yanılgısının üzerine bir de ölümde bilinçlilik öğretisi gelmektedir. Sonsuz işkence gibi bu da Kutsal Yazıya, sağduyuya ve insanca duygularımıza aykırıdır. Popüler inanca göre gökyüzündeki kurtulmuş olanlar, yeryüzündeki her şeyin farkında olacaklardır. Peki ama yaşayanların sorunlarını bilen, onların yaşamın kederleriyle, acılarıyla ve hayal kırıklığıyla mücadele ettiklerini gören ölüler nasıl mutlu olacak-lardır? 212

“Şunu kesinlikle bilin ki, hiçbir ahlaksızın, pisliğe düşkün olanın ya da putperest demek<br />

olan açgözlü kişinin, Mesih’in ve Tanrı’nın Egemenliğinde mirası yoktur.” “Kaftanlarını<br />

yıkayan ve böylelikle yaşam ağacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente<br />

girenlere ne mutlu! Aşağılık köpekler, büyücüler, cinsel ahlaksızlıkta bulunanlar, adam<br />

öldürenler, puta tapanlar ve yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda kalacaklar” (Efesliler<br />

5:5, Esinleme 22:14,15).<br />

Tanrı günahla uğraşma yöntemini insana bildirmiştir. “Rab... yok eder kötülerin hepsini.”<br />

“Ama baş kaldıranların hepsi yok olacak, kötülerin kökü kazınacak” (Mezmurlar 145:20;<br />

37:38). Tanrısal yönetimin yetkisi isyanı bastıracak, Tanrı’nın adaleti kötülere karşılık<br />

verecektir. Bu öğreti Tanrı’nın merhametli ve şefkatli karakterine uyum sağlamaktadır.<br />

Tanrı kendi isteğini zorla kabul ettirmez. Köle gibi itaatten hoşlanmaz. Elleriyle yarattığı<br />

varlıkların kendisini, sevilmeye layık olduğu için sevmelerini ister. Kendi bilgeliğini,<br />

adaletini ve iyiliğini kavrayabilecek akılları olduğundan söz dinleyeceklerini umar.<br />

Tanrısal yönetim ilkeleri Kurtarıcı’nın, “Düşmanını sev” buyruğuyla uyum içindedir<br />

(Matta 5:44). Tanrı evrenin ve hatta yargısına uğrayanların iyiliği için kötüleri yargılar.<br />

Onları sevgisinin belirtileriyle kuşattığı ve merhametlerini sunduğu halde, sevgisini hor<br />

görmüşler, yasasını boşa çıkarmışlar ve şefkatini reddetmişlerdir. Sürekli O’nun<br />

armağanlarını aldıkları halde, vereni gücen-dirirler. Rab onların sapkınlığına uzun bir süre<br />

boyunca katlanır; ama bu asileri kendi yanına zincirleyip isteğini zorla mı yaptıracaktır?<br />

Gökyüzüne girmeye hazırlıksız<br />

Önderleri olarak Şeytan’ı seçen insanlar, Tanrfnın huzuruna girmeye hazırlıksızdırlar.<br />

Gurur, aldanış, zalimlik ve benliğe ait işler onların karakterlerini belirlemiştir. Böyle<br />

insanlar gökyüzüne girip yeryüzündeyken nefret ettikleri kişilerle sonsuza dek birlikte<br />

yaşayabilirler mi? Gerçek asla bir yalancıyla bağdaşmayacak, yumuşaklık kendine duyulan<br />

saygıyı asla tatmin etmeyecek, paklık kirliliği kabullenmeyecek, sevgi bencilliğe çekici<br />

gelmeyecektir. Gökyüzü, bencilce çıkarlara adanmış olanlara ne sunabilir ki?<br />

Yürekleri gerçeğin ve kutsallığın Tanrısına karşı nefretle dolmuş kişiler, göksel orduyla<br />

birleşip onların övgü ezgilerini nasıl söyleyebilir ki? Onlara yıllarca prim verildi, ama<br />

zihinlerini paklığı sevmek üzere eğitmediler. Gökyüzünün dilini asla öğrenmediler. Artık<br />

çok geçtir.<br />

Tanrı’ya isyanla dolu bir yaşam, onları gökyüzünden yoksun bırakmıştır. Göğe girerlerse,<br />

oranın paklığı ve esenliği onlar için bir işkence olacaktır; Tanrı’nın yüceliği onları yakıp<br />

tüketecektir. O kutsal yerden kaçıp yıkımı kucaklamak isteyecekler, kendilerini kurtarmak<br />

için can veren Kişi’den yüzlerini gizleyeceklerdir. Kötülerin sonu kendi seçimleriyle<br />

belirlenmiştir. Onların göğe alınmamaları hem kendi istekleriyle hem de Tanrı’nın adaleti ve<br />

merhametiyle olmuştur. Tıpkı tufanın suları gibi o büyük günün alevleri, Tanrı’nın kötülere<br />

ilişkin hükmünü açıklamaktadır. Onlar iradelerini isyan etmek amacıyla kullanmışlardır.<br />

211

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!