Ulusarin Leviathani_

, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,

bibliomaniapublications
from bibliomaniapublications More from this publisher
12.07.2024 Views

Bölüm 32 — Şeytan Nasil alt Edilir? Mesih ve Şeytan arasındaki büyük çatışma yakında son bulacaktır. Kötü olan, Mesih’in insanlık uğruna yaptıklarını yıkmak için gayretini ikiye katlamıştır. Onun ulaşmaya çalıştığı hedef, Kurtarıcı’nın aracılık görevi son bulana kadar insanları karanlık ve tövbesizlik içinde bırakmaktır. Kilisede kayıtsızlık baskın çıktığında Şeytan fazlaca karışmamaktadır. Ama insanlar, “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye sormaya başladığında, gücünü Mesih’e karşı kullanarak Kutsal Ruh’un etkisine engel olmaya çalışır. Bir keresinde melekler kendilerini Rab’bin önünde sunmaya geldiklerinde, Şeytan da onların arasında çıkageldi. Amacı Sonsuz Kral’ın önünde eğilmek değil, doğrulara karşı kötü niyetli tasarılarını yürürlüğe koymaktı (Bkz. Eyüp 1:6). Şeytan, tapınmak amacıyla toplanan insanların zihinlerini denetlemek için titizlikle işlev görür. Tanrı habercisinin Kutsal Yazıları araştırdığını gördüğünde, vaaz edilecek konuyu dikkate alır. Sonra da vaazın, o konuda özellikle aldattığı insanlara ulaşmaması için aldatıcı ve sinsi hilelerini uygular. Uyarı sözüne en çok ihtiyacı olanlar ya bir iş anlaşmasına ya da başka bir etkinliğe katılarak sözü duymaktan alıkonurlar. Şeytan Rab’bin hizmetkarlarının insanları kuşatan karanlıktan ötürü yüklü olduklarını görür. Kayıtsızlık ve direnç gibi engellerin kırılması için onların Tanrı’ya dua ettiklerini işitir. Sonra yeni bir hevesle, insanları benliğin tutkularına ve arzularına yönelmek üzere ayartır. Böylece onların duymaya en çok gereksindiği şeyleri kaçırmalarına neden olur. Şeytan, duayı ve Kutsal Yazıyı ihmal edenlerin, kendisinin Saldırılarıyla düşeceklerini bilmektedir. Bu yüzden onların zihinlerini meşgul etmek için her türlü düzeneğe başvurur. Onun sağ kolu olan kişiler de, Tanrı’nın etkin olduğu her anı kollamaktadır. Mesih’in en ciddi olan ve benliği en çok inkar eden hizmetkarlarını aldatıcılar olarak temsil edeceklerdir. Her soylu işin arkasında karanlık niyetler olduğunu öne sürecek, deneyimsiz insanların zihinlerinde kuşkular ve korkular yaratacaklardır. Ancak onların kimin çocuğu oldukları, kimi izledikleri ve kimin işini yaptıkları belli olacaktır. “Onları meyvelerinden tanıyacaksınız” (Matta 7:16; ayrıca bkz. Esinleme 12:10). Gerçek, kutsal kılar Büyük aldatıcının, mahvetmek için uğraştığı insanların çeşitli zevklerine uyan birçok masalı vardır. Onun amacı, içten olmayan, yozlaşmış unsurları kiliseye sokarak kuşku ve imansızlık oluşturmaktır. Tanrı’ya gerçekten iman etmeyen birçok kişi, gerçeğin bazı ilkelerini kabul eder gibi görünüp ‘Hıristiyan’ adını almakta, böylece yanılgıyı Kutsal Yazı öğretisi gibi sunmaktadır. Şeytan, sevgiyle kabul edilen ve canı kutsayan gerçeği bilir. Bu yüzden o gerçeği, sahte kuramlarla, masallarla ve başka bir müjdeyle değiştirir. Tanrı’nın hizmetkarları başlangıçtan beri sahte öğretmenlere karşı mücadele etmişlerdir. İlyas, Yeremya ve Pavlus, insanları Tanrı Sözünden döndüren kişilere kararlılıkla karşı 203

koymuşlardır. Doğru imanı önemsiz gibi gösteren özgürlükçü yaklaşıma, gerçeğin bu kutsal savunucularında yer yoktur. İmanlı dünyasında Kutsal Yazının boş, hayalci yorumları ve çelişkili kuramları, büyük düşmanımızın zihinleri karıştırmaya yönelik işlevinin bir sonucudur. Kiliseler arasındaki karışıklığın ve bölünmenin nedeni beğenilen bir öğretiyi kabul ettirmek için ayetleri kullanmaktır. Yanlış öğretileri desteklemek amacıyla bazı kişiler ayetleri metinden ayrı kullanmaktadır. Görüşlerini desteklemek için bir ayetin yarısını alıp gerisini bırakırlar. Oysa ayetin geri kalan kısmı, söylediklerinin karşıt anlamını ifade etmektedir. Yılanın aldatıcı-lığı sayesinde benliğin arzularına uyan ilgisiz yorumlarla oyalanırlar. Başka kişiler de benzetmeleri ve simgeleri kendi keyiflerine göre yorumlarlar; Kutsal Kitap tanıklığının kendi kendisini yorumlamasına izin vermezler. Kendi uydurmalarını Kutsal Kitap’ın öğretişi diye yutturmaya çalışırlar. Kutsal kitap’ın tümü bir rehberdir Duacı ve eğitilebilir bir yaklaşım olmadan Kutsal Yazı çalışmasına başlamak, en açık metinleri gerçek anlamlarından uzaklaştırmak olacaktır. Kutsal Kitap’ın tümü insanlara olduğu gibi sunul-malıdır. Tanrı kesin peygamberlik sözünü vermiştir; melekler ve Mesih’in kendisi bile Daniel ve Yuhanna’ya ‘yakında gerçekleşecek olayları’ bildirmek için gelmiştir (Esinleme 1:1). Kurtuluşumuzu ilgilendiren önemli konular, gerçeği dürüstçe araştıranların kafasını karıştıracak ya da yanlış yönlendirecek şekilde açıklanmamıştır. Tanrı Sözü, onu duacı bir yaklaşımla inceleyen herkese açıktır. Özgürlükçü akım nedeniyle insanlar, düşmanlarının hilelerine körleşmiştir. Düşman Kutsal Kitap’ın insan tahminleriyle yorumlanmasına yol açmış, Tanrı’nın yasası bir kenara bırakılmış, özgür olduğunu iddia eden kiliseler de günahın tutsaklığı altına girmiştir. Tanrı bilimsel buluşlar yoluyla yeryüzünün ışığa kavuşmasını sağlamıştır. Ancak en büyük zihinler bile Tanrı’nın Sözüyle yönlendirilmedikçe, bilim ve esin ilişkisini sorgularken karışıklığa kapılmaktadır. İnsan bilgisi kısmi ve kusurludur; bu yüzden birçok kişi bilimsel görüşlerini Kutsal Yazıyla uyuşturma güçlüğü çekmektedir. Yine birçokları, Tanrı Sözünün, ‘yalan yere bilgi denen’ düşüncelerle sınanması gerektiğini sanmaktadır (l.Timoteyus 6:20). Yaratıcı’yı ve onun işlerini doğa yasalarıyla açıklayamadığı için Kutsal Kitap tarihi güvenilmez olarak görülmektedir. Eski ve Yeni Antlaşma’dan kuşkulananlar, bir adım daha atarak Tanrı’nın varlığından da kuşku duymaya başlamıştır. Bu konuda sınır tanımadıkları için de sonuç olarak tanrısızlığın kayalarına vurmaktadırlar. 204

koymuşlardır. Doğru imanı önemsiz gibi gösteren özgürlükçü yaklaşıma, gerçeğin bu kutsal<br />

savunucularında yer yoktur.<br />

İmanlı dünyasında Kutsal Yazının boş, hayalci yorumları ve çelişkili kuramları, büyük<br />

düşmanımızın zihinleri karıştırmaya yönelik işlevinin bir sonucudur. Kiliseler arasındaki<br />

karışıklığın ve bölünmenin nedeni beğenilen bir öğretiyi kabul ettirmek için ayetleri<br />

kullanmaktır.<br />

Yanlış öğretileri desteklemek amacıyla bazı kişiler ayetleri metinden ayrı kullanmaktadır.<br />

Görüşlerini desteklemek için bir ayetin yarısını alıp gerisini bırakırlar. Oysa ayetin geri<br />

kalan kısmı, söylediklerinin karşıt anlamını ifade etmektedir. Yılanın aldatıcı-lığı sayesinde<br />

benliğin arzularına uyan ilgisiz yorumlarla oyalanırlar. Başka kişiler de benzetmeleri ve<br />

simgeleri kendi keyiflerine göre yorumlarlar; Kutsal Kitap tanıklığının kendi kendisini<br />

yorumlamasına izin vermezler. Kendi uydurmalarını Kutsal Kitap’ın öğretişi diye<br />

yutturmaya çalışırlar.<br />

Kutsal kitap’ın tümü bir rehberdir<br />

Duacı ve eğitilebilir bir yaklaşım olmadan Kutsal Yazı çalışmasına başlamak, en açık<br />

metinleri gerçek anlamlarından uzaklaştırmak olacaktır. Kutsal Kitap’ın tümü insanlara<br />

olduğu gibi sunul-malıdır.<br />

Tanrı kesin peygamberlik sözünü vermiştir; melekler ve Mesih’in kendisi bile Daniel ve<br />

Yuhanna’ya ‘yakında gerçekleşecek olayları’ bildirmek için gelmiştir (Esinleme 1:1).<br />

Kurtuluşumuzu ilgilendiren önemli konular, gerçeği dürüstçe araştıranların kafasını<br />

karıştıracak ya da yanlış yönlendirecek şekilde açıklanmamıştır. Tanrı Sözü, onu duacı bir<br />

yaklaşımla inceleyen herkese açıktır.<br />

Özgürlükçü akım nedeniyle insanlar, düşmanlarının hilelerine körleşmiştir. Düşman<br />

Kutsal Kitap’ın insan tahminleriyle yorumlanmasına yol açmış, Tanrı’nın yasası bir kenara<br />

bırakılmış, özgür olduğunu iddia eden kiliseler de günahın tutsaklığı altına girmiştir.<br />

Tanrı bilimsel buluşlar yoluyla yeryüzünün ışığa kavuşmasını sağlamıştır. Ancak en<br />

büyük zihinler bile Tanrı’nın Sözüyle yönlendirilmedikçe, bilim ve esin ilişkisini<br />

sorgularken karışıklığa kapılmaktadır.<br />

İnsan bilgisi kısmi ve kusurludur; bu yüzden birçok kişi bilimsel görüşlerini Kutsal<br />

Yazıyla uyuşturma güçlüğü çekmektedir. Yine birçokları, Tanrı Sözünün, ‘yalan yere bilgi<br />

denen’ düşüncelerle sınanması gerektiğini sanmaktadır (l.Timoteyus 6:20). Yaratıcı’yı ve<br />

onun işlerini doğa yasalarıyla açıklayamadığı için Kutsal Kitap tarihi güvenilmez olarak<br />

görülmektedir. Eski ve Yeni Antlaşma’dan kuşkulananlar, bir adım daha atarak Tanrı’nın<br />

varlığından da kuşku duymaya başlamıştır. Bu konuda sınır tanımadıkları için de sonuç<br />

olarak tanrısızlığın kayalarına vurmaktadırlar.<br />

204

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!