Ulusarin Leviathani_

, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,

bibliomaniapublications
from bibliomaniapublications More from this publisher
12.07.2024 Views

İnsanın adına bir iddia Tüm gökyüzü Tanrı’nın adaletinin açıklandığını görmüştür. Lusifer, günahlı insanlığın kurtarılamayacağını iddia etmişti. Ne var ki yasanın cezası, Tanrı’ya eşit olanın üzerine gelmiştir. İnsan böylece hem Mesih’in doğruluğuna kavuşma, hem de Şeytan’ın gücü üzerinde tövbe ve alçakgönüllülükle zafer kazanma özgürlüğüne kavuşmuştur. Ancak Mesih’in dünyaya gelerek ölmesinin tek nedeni insanı kurtarmak değildir. Mesih tüm dünyalara Tanrı yasasının değişmezliğini göstermek için gelmiştir. Mesih’in ölümü Yasa’nın değişmezliğini, adaletin ve merhametin Tanrı yönetiminin temelini oluşturduğunu gösterir. Son yargıda günahın hiçbir nedeninin olmadığı görülecektir. Yeryüzünün Yargıcı Şeytan’a, “Neden bana isyan ettin?” diye soracak, kötülüğün yaratıcısı da buna hiçbir mazeret gösteremeyecektir. Kurtarıcı’nın, “Tamamlandı!” sözüyle Şeytan’ın ölüm çanı çalmıştır. O zaman büyük çatışmanın sonu gelmiştir. Kötülüğün ortadan kalkacağı kesinleşmiştir. Her şeye egemen Rab diyor ki: “İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor. Bütün kendini beğenmişlerle kötülük yapanlar saman olacak, o gün hepsi yanacak. Onlarda ne kök, ne dal bırakılacak” (Malaki 4:1). Bir daha kötülük asla görülmeyecektir. Tanrı’nın yasası özgürlük yasası diye onurlandırılacaktır. Sınanmış ve kanıtlanmış bir yaratılış, sonsuz sevgisi ve sınırsız bilgeliği sergilenmiş olan Tanrı’ya bağlılıktan asla dönmeyecektir. 197

Bölüm 30 — Şeytan ve Insan Savaşta “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın” (Yaratılış 3:15). Bu düşmanlık doğal değildir. İnsan tanrısal yasayı çiğnediği zaman Şeytan’la uyum içinde olan kötü bir doğaya sahip oldu. Günaha düşmüş olan meleklerle kötü insanlar ümitsiz bir ortaklığa girdiler. Tanrı araya girmeseydi. Şeytan ve insan Gökyüzü’ne karşı ittifak edecekti. Bütün insanlık Tanrı’ya karşı birleşecekti. Şeytan kendisiyle kadın arasında, kendi soyuyla onun soyu arasında düşmanlık olduğunu işittiği zaman, insanın bir şekilde kendisine karşı güçlendirileceğini de biliyordu. Mesih insanda Şeytan’a karşı bir düşmanlık oluşturur. Yeniden doğuş lütfu ve gücü olmaksızın insan, Şeytan’ın buyruklarını yerine getirmeye hazır olacaktır. Ancak insanın içindeki yeni ilke çatışına yaratır; Mesih’in verdiği destek sayesinde kişi düşmana karşı güç kazanır. Günahı sevmek yerine ondan nefret etmek tümüyle gökten gelen bir ilkedir. Mesih ve Şeytan arasındaki düşmanlık, dünyanın İsa’yı kabul ediş şeklinde açıkça gözler önüne serilmiştir. Mesih’in paklığı ve kutsallığı, Tanrı’ya karşı duranların nefretini uyandırmıştır. Onun kendini inkarı, gurura ve benliğe köle olan insanlar için bir azarlamadır. Şeytan ve kötü melekler, gerçeğin savunucusuna karşı kötü insanlarla ittifaka girmişlerdir. Aynı düşmanlık Mesih’i izleyenlere karşı da sergilenmiştir. Kim ayartıya karşı durursa, üzerine Şeytan’in etkisini çekecektir. Mesih ve Şeytan’ın uyuşması söz konusu olamaz: “Mesih İsa’ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi de zulüm görecek” (2.Timoteyus 3:12). Şeytan’ın hizmetkarları, Mesih’in izleyicilerini aldatmak ve Mesih’e bağlılıktan alıkoymak istemektedirler. Hedeflerine ulaşmak için Kutsal Yazı’yı çarpıtırlar. Mesih’i öldüren ruh, O’nıın izleyicilerini de yok etmek için kötü insanları harekete geçirmektedir. Bütün bunlar o ilk peygamberlikte görülmektedir; “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.” Şeytan neden daha büyük bir direnişle karşılaşmıyor? Çünkü Mesih’in askerlerinin, Mesih’le çok kısıtlı bir bağlantısı vardır. Günah onlara, Efendilerine göründüğü kadar iğrenç görünmemektedir. Günaha karşı kararlı bir direniş göstermemektedirler. Karanlıklar önderinin karakterini görememektedirler. Bir çok kişi asıl düşmanlarının, Mesih’e karşı savaşan güçlü bir general olduğunu bilmemektedir. Müjdenin hizmetkarları bile Şeytan’ın etkinliğinin kanıtlarını görmezden gelmektedir. Onun varlığına bazen gözlerini kapatmaktadır. 198

İnsanın adına bir iddia<br />

Tüm gökyüzü Tanrı’nın adaletinin açıklandığını görmüştür. Lusifer, günahlı insanlığın<br />

kurtarılamayacağını iddia etmişti. Ne var ki yasanın cezası, Tanrı’ya eşit olanın üzerine<br />

gelmiştir. İnsan böylece hem Mesih’in doğruluğuna kavuşma, hem de Şeytan’ın gücü<br />

üzerinde tövbe ve alçakgönüllülükle zafer kazanma özgürlüğüne kavuşmuştur.<br />

Ancak Mesih’in dünyaya gelerek ölmesinin tek nedeni insanı kurtarmak değildir. Mesih<br />

tüm dünyalara Tanrı yasasının değişmezliğini göstermek için gelmiştir. Mesih’in ölümü<br />

Yasa’nın değişmezliğini, adaletin ve merhametin Tanrı yönetiminin temelini oluşturduğunu<br />

gösterir. Son yargıda günahın hiçbir nedeninin olmadığı görülecektir. Yeryüzünün Yargıcı<br />

Şeytan’a, “Neden bana isyan ettin?” diye soracak, kötülüğün yaratıcısı da buna hiçbir<br />

mazeret gösteremeyecektir.<br />

Kurtarıcı’nın, “Tamamlandı!” sözüyle Şeytan’ın ölüm çanı çalmıştır. O zaman büyük<br />

çatışmanın sonu gelmiştir. Kötülüğün ortadan kalkacağı kesinleşmiştir. Her şeye egemen<br />

Rab diyor ki: “İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor. Bütün kendini beğenmişlerle kötülük<br />

yapanlar saman olacak, o gün hepsi yanacak. Onlarda ne kök, ne dal bırakılacak” (Malaki<br />

4:1).<br />

Bir daha kötülük asla görülmeyecektir. Tanrı’nın yasası özgürlük yasası diye<br />

onurlandırılacaktır. Sınanmış ve kanıtlanmış bir yaratılış, sonsuz sevgisi ve sınırsız bilgeliği<br />

sergilenmiş olan Tanrı’ya bağlılıktan asla dönmeyecektir.<br />

197

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!