Ulusarin Leviathani_
, , , , s, Lucifer, ,
, , , , s, Lucifer, ,
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bölüm 22 — Yerine gelen Peygamberlikler<br />
Rab’bin gelişinin ilk beklendiği tarih - 1844’ün ilkbaharı - geçtikten sonra O’nun<br />
görünmesini bekleyenler kuşkuya ve belir-sizliğe kapıldı. Birçok kişi Kutsal Yazıları<br />
araştırmaya ve iman-larının kanıtlarını incelemeye devam etti. Açık ve kesin peygamberlikler,<br />
Mesih’in gelişinin yakın olduğuna işaret ediyordu. İmansızlar arasındaki uyanış ve<br />
imanlılar arasındaki yenilenme, bildirinin Gökyüzünden geldiğini gösteriyordu. İkinci geliş<br />
zamanına işaret ettiğini düşündükleri peygamberliklerle birlikte, iman ederek sabırla<br />
beklemelerini teşvik eden buyruklar da vardı. Bu peygamberliklerden biri de Habakkuk 2:1<br />
-4’tü. Ancak kimse, bu peygamberlikte bir gecikme - bekleme zamanı - olduğuna dikkat<br />
etmedi. Hayal kırıklığından sonra bu ayetin çok önemli olduğu görüldü: “Bu olayların<br />
zamanı gelmedi henüz. Sonun belirtileridir bunlar ve yalan değildir. Gecikiyormuş gibi<br />
görünse de bekle olacakları, gecikmeyecek, er geç gerçekleşecektir. Doğru kişi imanıyla<br />
yaşaya-caktır.”<br />
Hezekiel’in peygamberliği de imanlılar için bir teselli kaynağıydı: “Çünkü ben Rab’bim;<br />
ben söyleyeceğim ve söyleyeceğim söz yapılacak: artık gecikmeyecek; çünkü ey asi ev,<br />
sözü sizin günlerinizde söyleyeceğim ve onu yapacağım. Sözlerimden hiçbiri artık<br />
gecikmeyecek” (Hezekiel 12:23-25, 28).<br />
Bekleyenler seviniyordu. Sonu baştan bilen Rab, onlara ümit vermişti. Böyle Kutsal Yazı<br />
vaatleri olmasaydı, imanlarını yitire-bilirlerdi. Matta 25’teki on bakire benzetmesi de<br />
Adventist’lerin (Rab-bin dönüşünü bekleyenler) deneyimini aydınlatmaktadır. Bu benzetme,<br />
kilisenin son günlerdeki durumunu gösterir; örnek olarak doğu evliliklerinde yer alan<br />
olaylara verir:<br />
“O zaman Göklerin Egemenliği, kandillerini alıp güveyi karşılamaya çıkmış olan on kıza<br />
benzeyecek. Bunlar beşi akılsız, beşi de akıllıymış. Akılsızlar kandillerini almışlarsa da,<br />
yanlarına yağ almamışlar. Akıllılar ise, kandilleriyle birlikte kaplar içinde yağ da almışlar.<br />
Güvey gecikince hepsini uyku tutmuş ve dalıp uyumuşlar. Gece yarısı bir ses yankılanmış:<br />
‘İşte güvey geliyor, onu karşı-lamaya çıkın!’ (Matta 25:1-6).<br />
İlk meleğin ilan ettiği gibi Mesih’in gelişi güveyin gelişiyle temsil edilmektedir. Mesih’in<br />
gelişinin yakın olduğu bildirisinin duyurulmasıyla bakireler O’nu karşılamaya çıkarlar. Bu<br />
benzet-mede, Kutsal Kitap’ı temsil eden kandillerini de yanlarına almış-lardır. Ancak akılsız<br />
olanlar yanlarına yağ almamışlar, akıllı olanlar ise kandillerle birlikte yağ da almışlardır.<br />
Akıllılar gerçeği öğrenmek için Kutsal Yazıları araştırmışlar ve kişisel bir deneyim<br />
yaşamışlardır; Tanrı’ya olan imanları, hayal kırıklığı ve gecikme yüzünden sarsılmayacaktır.<br />
Diğerleri ise içgüdüleriyle ve bildirinin getirdiği korkularla harekete geçmişlerdir. Gelip<br />
geçici duygulara dayanan imanları aslında kardeşlerinin imanına bağlıdır. Gerçeği tam<br />
anlamıyla kavramamış ve Tanrı’nın lütfu yüreklerinde işlev görmemiştir. Bu kişiler ödül<br />
152