Ulusarin Leviathani_
, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,
etmektedir. Roma’dan başka hiçbir güçten, ‘kutsalların kanıyla sarhoş olmuş’ şeklinde söz edilemez. Çünkü Mesih’in izleyicilerini zalimce ezmiş olan en büyük güç Roma’dır. Ayrıca Babil’in dünya krallarıyla uygunsuz bir ilişkisi söz konusu olmuştur. Rab’den ayrılan ve putperestlerle birleşen Yahudi toplumu böylece fahişelik etmiştir. Dünyasal güçlerin desteğini arayan Roma da buna benzeyen bir mahkumiyete hedef olmuştur. Babil, ‘fahişelerin anasıdır.’ Onun kızları, onun öğretilerine dayanan ve dünyayla işbirliği yapmak uğruna gerçeği kurban eden kiliselerdir. Babil’in yıkılışını duyuran bildiri bir zamanlar pak olan ama sonra bozulan inanç gruplarını temsil eder. Bu bildirinin arkasından bir yargı uyarısı geldiğini görüyoruz; dolayısıyla bildiri ancak son günlerde verilecektir. Bu nedenle yalnızca Roma Kilisesinden söz ediyor olamaz, çünkü o kilise yüzyıllardan beri gerilemiş durumdadır. Üstelik Tanrı’nın halkına Babil’den çıkması söyleniyor. Bu ayete göre Tanrı halkının büyük bir kısmı hala Babil’de olmalıdır. Mesih’in izleyicilerinin en büyük kısmı şu anda nerede bulunuyor? Protestan inancına bağlı olan kiliselerde. Bir zamanlar bu kiliseler gerçeğe soylu bir şekilde arka çıkıyorlardı ve aralarında Tanrı’nın bereketi vardı. Ancak İsrail’i yıkıma götüren aynı arzuyla yıkıldılar. Tanrı’yı saymayanların uygulamalarını aldılar ve onlarla dostlukta bulundular. Dünyayla birleşme Birçok Protestan kilisesi, Roma’nın ‘dünya krallarıyla’ ilişki kurmasını örnek aldılar. Devlet kiliseleri hükümetlerle ve diğer mezheplerle ilişkilerini sürdürerek dünyanın beğenisini aradılar. Karışıklık anlamına gelen ‘Babil’ terimi, öğretilerini Kutsal Kitap’tan aldığını iddia eden, ama çelişkili inançlarla bölünmüş olan bu gruplara uygulanabilir. Bir Katolik şöyle iddia ediyor: “Eğer Roma kilisesi kutsallarla ilişkisinde putperestlikle suçluysa, onun kızı olan İngiliz Kilisesi de aynı suçla hükümlüdür. Mesih’e adanmış bir kilisesi varsa, Meryem’e adanmış on kilisesi vardır.’3 Dr.Hopkins şöyle duyuruyor: “Mesih karşıtı ruhun ve uygulamaların yalnızca Roma Kilisesi dediğimiz oluşumla sınırlı olduğunu düşünmek için hiçbir neden yoktur. Protestan kiliselerinin de kendi içlerinde Mesih karşıtı bir çok unsur bulunmaktadır. Kötülükten ve çürümüşlükten tümüyle arı oldukları söylenemez.” Presbiteryen kilisesinin Roma’dan ayrılmasına ilişkin Dr. Guthrie şöyle yazmıştır: “Üç yüz yıl kadar önce bizim kilisemiz, elinde açık bir Kutsal Kitap resmi bulunan bayrağıyla ve “Kutsal Yazıları araştırın” söyleviyle Roma kapılarından çıktı. Ama Babil’den temiz mi çıktı?”5 Müjde’den ilk kopmalar 149
Kilise müjdenin yalınlığından ilk önce nasıl ayrıldı? İmansızlara benzeyerek ve Hıristiyanlığı kabul etmelerini sağlamak için ödün vererek... “İkinci yüzyılın ikinci yarısında kiliselerin büyük çoğunluğunun yeni bir biçimi vardı. Eski öğrenciler ölmüştü; onların çocukları yeni imanlılarla birlikte yeni bir model oluşturdular. İmansızların gelenekleri, uygulamaları ve putları kilisenin içine akmaya başladı.”6“Hıristiyan inancı laik yöneticilerin beğenisini ve desteğini korumaya çalıştı. Kalabalıklar hala ismen bu inancı taşıyorlardı. Ancak birçokları özde putperest kaldılar; gizlice putlarına tapınmaya devam ettiler.” Kendisini Protestan diye adlandıran hemen her kilisede de aynısı olmadı mı? Gerçek reform ruhuna sahip insanlar geçip gittikten sonra, onların çocukları yeni bir model oluşturdu. Babalarının kabul ettiği gerçekleri körü körüne reddederek kendini in-kar eden ve dünyayı yadsıyan bir yaşam biçimine sırt çevirdiler. En yaygın kiliseler Kutsal Kitap standardından geniş bir şekilde koptular! John Wesley paradan söz ederken şöyle diyor: “Böyle harika bir yeteneği şatafatlı ve pahalı giysilerle ya da gereksiz takılarla tüketme. Şatafatlı ve pahalı mobilyalarla evini süsleme; değerli resimlere ve güzel kumaşlara paranı heba etme. Elbette birçokları senin ince zevkini, cömertliğini ve konukseverliğini takdir edecektir. Ama sen, Tanrı’dan gelen onurla hoşnut ol-maya bak.” Yöneticiler, siyasetçiler, avukatlar, doktorlar, tüccarlar dünyasal çıkarlarını geliştirmek amacıyla kiliseye katıldılar. Vaftiz olmuş dünyasal kişilerin zenginliğiyle güçlenen kilise oluşumları, giderek daha büyük bir popülerlik kazandılar. Şatafatlı, görkemli kiliseler yapıldı. İnsanları eğlendirmek amacıyla yetenekli kilise görevlilerine yüksek maaşlar ödenmeye başlandı. Vaazların yumuşak ve kulağa hoş gelir olmasına özen gösterildi. Böylece tanrısallık kisvesi altında benliğe hoş gelen günahlar gizlendi. New York Independent’in yazarlarından biri Metodist mezhebine ilişkin şöyle yazıyor: “Dindar insanlarla dindar olmayanlar arasındaki fark giderek kayboluyor; her iki tarafın da gayretli insanları eylem ve zevk alanındaki farkları en aza indirgiyor.” İşte zevk peşinde koşturmanın sonucunda, Mesih için özveride bulunma kavramı tümüyle ortadan kayboldu. Robert Atkins İngiltere’deki ruhsal gerilemeyi şöyle resmediyor: “Her kilisenin ön kapısına sapkınlık, sapkınlık ve sapkınlık kazınmış durumdadır. Bunu bir bilseler ve hissetseler, belki bir ümit olurdu. Ama nerede! ‘Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye ihtiyacım yok’ diyorlar.” Babil’e yöneltilen en büyük suçlama, ‘azgın ahlaksızlığının şarabını bütün uluslara içirmiş olmasıydı’. Bu şarap onun dünyayla dostluğunun sonucunda kabul ettiği sahte öğretileri temsil etmektedir. Böylece, Kutsal Kitap’ın açık sözlerine karşı duran öğretileri dünyaya sunarak, çürütücü etkisini gözler önüne sermektedir. 150
- Page 108 and 109: Wesley ölümden kaçıyor Etkili k
- Page 110 and 111: Keşke Mesih’in bu kulunun imanı
- Page 112 and 113: “Biri onlara zarar vermeye kalkı
- Page 114 and 115: Gerçeği, paklığı ve bencil olm
- Page 116 and 117: Fransa’nın din adamlarını, kra
- Page 118 and 119: Şeytan Katolik Kilisesi aracılı
- Page 120 and 121: Bölüm 16 — Yeni bir Dünyada Ö
- Page 122 and 123: Roger Williams saygın bir kişiydi
- Page 124 and 125: Bölüm 17 — Mesih’in Dönüş
- Page 126 and 127: Deprem tatil gününde oldu; kilise
- Page 128 and 129: özel bir toplantı yapın. Rahiple
- Page 130 and 131: Sion surlarının nöbetçileri, Ku
- Page 132 and 133: ilemiyordum. Öte yandan, Kutsal Ya
- Page 134 and 135: ederek kendi eliyle açıkladıklar
- Page 136 and 137: Bir Peygamber Günü = Bir Yazım Y
- Page 138 and 139: “Yeryüzüne karşı görevimi d
- Page 140 and 141: Ne var ki, önceki reformcular gibi
- Page 142 and 143: O halde Kutsal Yazının bu önemli
- Page 144 and 145: zamanı görmeyi umarlarken, O’nu
- Page 146 and 147: Ne var ki Tanrı, yargı uyarısın
- Page 148 and 149: abadan dünyaya gelmiş olan Wolff,
- Page 150 and 151: Rab’bin geliş tarihi olarak 1844
- Page 152 and 153: doğru olduğuna inanıyordu. Gurur
- Page 154 and 155: Tanrı halkını sınamayı tasarla
- Page 156 and 157: ereketlerinden kesip atan Tanrı de
- Page 160 and 161: Dünya Babil’in şarabıyla sarho
- Page 162 and 163: alacakları düşüncesiyle Rab’b
- Page 164 and 165: 34 Ülkeyi araştırdığınız gü
- Page 166 and 167: Bildiriyi alanlar Rab’le buluşma
- Page 168 and 169: Bölüm 23 — Tapinağin Açik Giz
- Page 170 and 171: “Sonra Tanrı’nın gökteki tap
- Page 172 and 173: Harun, “İki elini erkecin başı
- Page 174 and 175: Bölüm 24 — Göksel Yüksek Rahi
- Page 176 and 177: Kuzu’nun kanıyla yıkanmış lek
- Page 178 and 179: Bölüm 25 — Tanri’nin Değişm
- Page 180 and 181: Ejderhanın kimliği Bu simgelerin
- Page 182 and 183: putunu’ yapması için, dinsel g
- Page 184 and 185: İsa Mesih’in buyruğu ve Tanrı
- Page 186 and 187: Bölüm 26 — Gerçeğin Savunucul
- Page 188 and 189: Eski İsrail’in tarihi Adventist
- Page 190 and 191: İmanın yaygın bir şekilde geril
- Page 192 and 193: Yasa olmadan insanlar, günahın bi
- Page 194 and 195: Tanrı’nın isteğini yerine geti
- Page 196 and 197: Bölüm 28 — Yaşam Kayitlarimizl
- Page 198 and 199: Gerçekten tövbe edenler ve Mesih
- Page 200 and 201: görevi herkesçe bilmelidir. Yoksa
- Page 202 and 203: Bölüm 29 — Kötülüğün Köke
- Page 204 and 205: melekleri Tanrı’nın tasarılar
- Page 206 and 207: İnsanın adına bir iddia Tüm gö
Kilise müjdenin yalınlığından ilk önce nasıl ayrıldı? İmansızlara benzeyerek ve<br />
Hıristiyanlığı kabul etmelerini sağlamak için ödün vererek... “İkinci yüzyılın ikinci<br />
yarısında kiliselerin büyük çoğunluğunun yeni bir biçimi vardı. Eski öğrenciler ölmüştü;<br />
onların çocukları yeni imanlılarla birlikte yeni bir model oluşturdular. İmansızların<br />
gelenekleri, uygulamaları ve putları kilisenin içine akmaya başladı.”6“Hıristiyan inancı laik<br />
yöneticilerin beğenisini ve desteğini korumaya çalıştı. Kalabalıklar hala ismen bu inancı<br />
taşıyorlardı. Ancak birçokları özde putperest kaldılar; gizlice putlarına tapınmaya devam<br />
ettiler.”<br />
Kendisini Protestan diye adlandıran hemen her kilisede de aynısı olmadı mı? Gerçek<br />
reform ruhuna sahip insanlar geçip gittikten sonra, onların çocukları yeni bir model<br />
oluşturdu. Babalarının kabul ettiği gerçekleri körü körüne reddederek kendini in-kar eden ve<br />
dünyayı yadsıyan bir yaşam biçimine sırt çevirdiler.<br />
En yaygın kiliseler Kutsal Kitap standardından geniş bir şekilde koptular! John Wesley<br />
paradan söz ederken şöyle diyor: “Böyle harika bir yeteneği şatafatlı ve pahalı giysilerle ya<br />
da gereksiz takılarla tüketme. Şatafatlı ve pahalı mobilyalarla evini süsleme; değerli<br />
resimlere ve güzel kumaşlara paranı heba etme. Elbette birçokları senin ince zevkini,<br />
cömertliğini ve konukseverliğini takdir edecektir. Ama sen, Tanrı’dan gelen onurla hoşnut<br />
ol-maya bak.”<br />
Yöneticiler, siyasetçiler, avukatlar, doktorlar, tüccarlar dünyasal çıkarlarını geliştirmek<br />
amacıyla kiliseye katıldılar. Vaftiz olmuş dünyasal kişilerin zenginliğiyle güçlenen kilise<br />
oluşumları, giderek daha büyük bir popülerlik kazandılar. Şatafatlı, görkemli kiliseler<br />
yapıldı. İnsanları eğlendirmek amacıyla yetenekli kilise görevlilerine yüksek maaşlar<br />
ödenmeye başlandı. Vaazların yumuşak ve kulağa hoş gelir olmasına özen gösterildi.<br />
Böylece tanrısallık kisvesi altında benliğe hoş gelen günahlar gizlendi.<br />
New York Independent’in yazarlarından biri Metodist mezhebine ilişkin şöyle yazıyor:<br />
“Dindar insanlarla dindar olmayanlar arasındaki fark giderek kayboluyor; her iki tarafın da<br />
gayretli insanları eylem ve zevk alanındaki farkları en aza indirgiyor.”<br />
İşte zevk peşinde koşturmanın sonucunda, Mesih için özveride bulunma kavramı tümüyle<br />
ortadan kayboldu. Robert Atkins İngiltere’deki ruhsal gerilemeyi şöyle resmediyor: “Her<br />
kilisenin ön kapısına sapkınlık, sapkınlık ve sapkınlık kazınmış durumdadır. Bunu bir<br />
bilseler ve hissetseler, belki bir ümit olurdu. Ama nerede! ‘Zenginim, zenginleştim, hiçbir<br />
şeye ihtiyacım yok’ diyorlar.”<br />
Babil’e yöneltilen en büyük suçlama, ‘azgın ahlaksızlığının şarabını bütün uluslara<br />
içirmiş olmasıydı’. Bu şarap onun dünyayla dostluğunun sonucunda kabul ettiği sahte<br />
öğretileri temsil etmektedir. Böylece, Kutsal Kitap’ın açık sözlerine karşı duran öğretileri<br />
dünyaya sunarak, çürütücü etkisini gözler önüne sermektedir.<br />
150