Ulusarin Leviathani_
, , , , s, Lucifer, , , , , , s, Lucifer, ,
Tanrı halkını sınamayı tasarlamıştı. Peygamberlik dönemlerinin hesaplanışındaki bir yanlışı kapattı. Beklenen zaman (yani 1844 baharı) gelip geçti ve Mesih geri dönmedi. Kurtarıcı’yı büyük bir arzuyla bekleyenler acı bir hayal kırıklığına uğradılar. Ancak Tanrı O’nu bekler gibi görünenlerin yüreklerini sınamıştı. Birçok kişi korkuya kapıldı. Bu kişiler Mesih’in geleceğine asla inanmamış olduklarını ilan ettiler. Gerçek imanlıların kederleriyle ilk alay edenler de onlar oldu. Ne var ki İsa ve göksel ordu, hayal kırıklığına uğramış olan bağlılara sevgi ve acımayla bakıyordu. Gözle görüleni görülmeyenden ayıran perde bir kalksa, meleklerin imanlıları Şeytan’ın saldırılarından nasıl da koruduğu gözler önüne serilecekti. 145
Bölüm 21 — Firtina Dönüyor William Miller ve dostları Tanrı’ya inananları kilisenin gerçek ümidine ve daha derin bir Hıristiyan yaşamına ihtiyaç duydukları gerçeğine uyandırmaya çalışmışlardı. İmansızları da tövbeye ve imana yönlendirmeye gayret ettiler. Miller şöyle diyor: “Onlar insanları bir tarikata döndürmeye çalışmadılar. Bütün grupların ve tarikatların arasında çalıştılar. Herkesin yararlanmasını istedim. Bütün imanlıların Mesih’in gelişinin gerçeğiyle sevineceklerini sanıyordum. Benim gördüğüm gibi göremeyenlerin, öğretiyi kabul edenleri daha az seveceklerini düşünmedim. Farklı toplantılar yapılmasının gerekliliğini anlayamadım. Benim çalışmalarımın sonucunda iman edenlerin büyük çoğunluğu, varolan çeşitli topluluklara katıldılar.” Ancak din önderleri advent öğretisine karşı karar aldıklarında üyelerinin Rab’bin dönüşü konusundaki vaazları dinlemelerine ve hatta bu ümitten söz bile etmelerine izin vermediler. İmanlılar kiliselerini seviyorlardı. Ancak peygamberlikleri inceleme haklarının inkar edildiğini gördüklerinde Tanrı’ya bağlılıkları daha baskın çıktı. Topluluklarından ayrılmaları gerektiğini hissettiler. Böylece 1844 yılının yaz mevsiminde elli bin kişi kiliselerden çekildi. Birçok kilisede dünyasallığa kayma ve ruhsal yaşamda gerileme gibi konularda yavaş, ama düzenli bir artış olmuştu. Ne var ki o yıl, ülkenin tüm topluluklarında ciddi bir gerileme oldu. Bu gerçek hem basının hem de vaazların konusu oldu. Bir yorum kitabının yazarı ve Philadelphia’nın önde gelen kiliselerinden birinin önderi olan Mr.Barnes, şöyle belirtti: “Artık kimse iman etmiyor, uyanış olmuyor; iman edenlerin de geliştiği pek görülmüyor. Çalışma odama insanların kurtuluşu hakkında konuşmak amacıyla kimse gelmiyor. Dünyasal düşünüşte bir artış var. Tüm mezheplerde de aynı şey görülebilir.” Aynı yılın Şubat ayında, Oberlin Kolejinden Profesör Finney, şöyle dedi: Ülkemizin Protestan kiliseleri, çağın tüm ahlaksal reformlarına karşı ya kayıtsız ya da düşmanca bir yaklaşım içindedir. Ruhsal soğukluk her yere yayılmıştır ve korkutucu derecede derindir. Kilise üyeleri modanın takipçileri haline gelmiş, zevk, dans ve bayram kutlamalarında tanrısızlarla el ele vermişlerdir. Kiliseler genellikle üzücü bir şekilde bozulmaktadırlar. Rab’den çok uzaklaşmışlardır; Rab de kendisini onlardan çekmiştir.” İnsanın işığı reddetmesi Ruhsal karanlığın nedeni Tanrı’nın keyfi bir şekilde lütfunu geri çekmesi değildir. Yahudi halkı, dünyaya bağlanarak ve Tanrı’yı unutarak Mesih’in gelişi konusunda tümüyle cahil kalmıştı. İnançsız bir yaklaşımla Kurtarıcı’yı reddetmişti. Yahudi ulusunu kurtuluşun 146
- Page 104 and 105: Tanrı’nın Sözü Londra’ya gi
- Page 106 and 107: John Bunyan adında bir kişi, suç
- Page 108 and 109: Wesley ölümden kaçıyor Etkili k
- Page 110 and 111: Keşke Mesih’in bu kulunun imanı
- Page 112 and 113: “Biri onlara zarar vermeye kalkı
- Page 114 and 115: Gerçeği, paklığı ve bencil olm
- Page 116 and 117: Fransa’nın din adamlarını, kra
- Page 118 and 119: Şeytan Katolik Kilisesi aracılı
- Page 120 and 121: Bölüm 16 — Yeni bir Dünyada Ö
- Page 122 and 123: Roger Williams saygın bir kişiydi
- Page 124 and 125: Bölüm 17 — Mesih’in Dönüş
- Page 126 and 127: Deprem tatil gününde oldu; kilise
- Page 128 and 129: özel bir toplantı yapın. Rahiple
- Page 130 and 131: Sion surlarının nöbetçileri, Ku
- Page 132 and 133: ilemiyordum. Öte yandan, Kutsal Ya
- Page 134 and 135: ederek kendi eliyle açıkladıklar
- Page 136 and 137: Bir Peygamber Günü = Bir Yazım Y
- Page 138 and 139: “Yeryüzüne karşı görevimi d
- Page 140 and 141: Ne var ki, önceki reformcular gibi
- Page 142 and 143: O halde Kutsal Yazının bu önemli
- Page 144 and 145: zamanı görmeyi umarlarken, O’nu
- Page 146 and 147: Ne var ki Tanrı, yargı uyarısın
- Page 148 and 149: abadan dünyaya gelmiş olan Wolff,
- Page 150 and 151: Rab’bin geliş tarihi olarak 1844
- Page 152 and 153: doğru olduğuna inanıyordu. Gurur
- Page 156 and 157: ereketlerinden kesip atan Tanrı de
- Page 158 and 159: etmektedir. Roma’dan başka hiçb
- Page 160 and 161: Dünya Babil’in şarabıyla sarho
- Page 162 and 163: alacakları düşüncesiyle Rab’b
- Page 164 and 165: 34 Ülkeyi araştırdığınız gü
- Page 166 and 167: Bildiriyi alanlar Rab’le buluşma
- Page 168 and 169: Bölüm 23 — Tapinağin Açik Giz
- Page 170 and 171: “Sonra Tanrı’nın gökteki tap
- Page 172 and 173: Harun, “İki elini erkecin başı
- Page 174 and 175: Bölüm 24 — Göksel Yüksek Rahi
- Page 176 and 177: Kuzu’nun kanıyla yıkanmış lek
- Page 178 and 179: Bölüm 25 — Tanri’nin Değişm
- Page 180 and 181: Ejderhanın kimliği Bu simgelerin
- Page 182 and 183: putunu’ yapması için, dinsel g
- Page 184 and 185: İsa Mesih’in buyruğu ve Tanrı
- Page 186 and 187: Bölüm 26 — Gerçeğin Savunucul
- Page 188 and 189: Eski İsrail’in tarihi Adventist
- Page 190 and 191: İmanın yaygın bir şekilde geril
- Page 192 and 193: Yasa olmadan insanlar, günahın bi
- Page 194 and 195: Tanrı’nın isteğini yerine geti
- Page 196 and 197: Bölüm 28 — Yaşam Kayitlarimizl
- Page 198 and 199: Gerçekten tövbe edenler ve Mesih
- Page 200 and 201: görevi herkesçe bilmelidir. Yoksa
- Page 202 and 203: Bölüm 29 — Kötülüğün Köke
Bölüm 21 — Firtina Dönüyor<br />
William Miller ve dostları Tanrı’ya inananları kilisenin gerçek ümidine ve daha derin bir<br />
Hıristiyan yaşamına ihtiyaç duydukları gerçeğine uyandırmaya çalışmışlardı. İmansızları da<br />
tövbeye ve imana yönlendirmeye gayret ettiler. Miller şöyle diyor: “Onlar insanları bir<br />
tarikata döndürmeye çalışmadılar. Bütün grupların ve tarikatların arasında çalıştılar.<br />
Herkesin yararlanmasını istedim. Bütün imanlıların Mesih’in gelişinin gerçeğiyle<br />
sevineceklerini sanıyordum. Benim gördüğüm gibi göremeyenlerin, öğretiyi kabul edenleri<br />
daha az seveceklerini düşünmedim. Farklı toplantılar yapılmasının gerekliliğini<br />
anlayamadım. Benim çalışmalarımın sonucunda iman edenlerin büyük çoğunluğu, varolan<br />
çeşitli topluluklara katıldılar.”<br />
Ancak din önderleri advent öğretisine karşı karar aldıklarında üyelerinin Rab’bin dönüşü<br />
konusundaki vaazları dinlemelerine ve hatta bu ümitten söz bile etmelerine izin vermediler.<br />
İmanlılar kiliselerini seviyorlardı. Ancak peygamberlikleri inceleme haklarının inkar<br />
edildiğini gördüklerinde Tanrı’ya bağlılıkları daha baskın çıktı. Topluluklarından<br />
ayrılmaları gerektiğini hissettiler. Böylece 1844 yılının yaz mevsiminde elli bin kişi<br />
kiliselerden çekildi.<br />
Birçok kilisede dünyasallığa kayma ve ruhsal yaşamda gerileme gibi konularda yavaş,<br />
ama düzenli bir artış olmuştu. Ne var ki o yıl, ülkenin tüm topluluklarında ciddi bir gerileme<br />
oldu. Bu gerçek hem basının hem de vaazların konusu oldu.<br />
Bir yorum kitabının yazarı ve Philadelphia’nın önde gelen kiliselerinden birinin önderi<br />
olan Mr.Barnes, şöyle belirtti: “Artık kimse iman etmiyor, uyanış olmuyor; iman edenlerin<br />
de geliştiği pek görülmüyor. Çalışma odama insanların kurtuluşu hakkında konuşmak<br />
amacıyla kimse gelmiyor. Dünyasal düşünüşte bir artış var. Tüm mezheplerde de aynı şey<br />
görülebilir.”<br />
Aynı yılın Şubat ayında, Oberlin Kolejinden Profesör Finney, şöyle dedi: Ülkemizin<br />
Protestan kiliseleri, çağın tüm ahlaksal reformlarına karşı ya kayıtsız ya da düşmanca bir<br />
yaklaşım içindedir. Ruhsal soğukluk her yere yayılmıştır ve korkutucu derecede derindir.<br />
Kilise üyeleri modanın takipçileri haline gelmiş, zevk, dans ve bayram kutlamalarında<br />
tanrısızlarla el ele vermişlerdir. Kiliseler genellikle üzücü bir şekilde bozulmaktadırlar.<br />
Rab’den çok uzaklaşmışlardır; Rab de kendisini onlardan çekmiştir.”<br />
İnsanın işığı reddetmesi<br />
Ruhsal karanlığın nedeni Tanrı’nın keyfi bir şekilde lütfunu geri çekmesi değildir.<br />
Yahudi halkı, dünyaya bağlanarak ve Tanrı’yı unutarak Mesih’in gelişi konusunda tümüyle<br />
cahil kalmıştı. İnançsız bir yaklaşımla Kurtarıcı’yı reddetmişti. Yahudi ulusunu kurtuluşun<br />
146