You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
20 <strong>Nisan</strong> •10 Mayıs <strong>2024</strong> • KDV Dahil 70 TL www.itnetwork.com.tr<br />
Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve<br />
güçlü büyümesini sürdürdü<br />
Vestel, mobilite ve enerji depolamada<br />
küresel oyuncu olacak<br />
Türk Telekom 2023’te<br />
sektörünün yatırım lideri oldu
Kritik anlarda<br />
dinç durmaktır<br />
G2 33 55 40<br />
TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar,<br />
tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz<br />
güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya<br />
kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için<br />
MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve<br />
kuruluş tarafından kullanılmaktadır.<br />
Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu
Yapay Zeka Geleceği Yeniden Tanımlıyor<br />
Yeni bir teknoloji olmanın ötesine geçip, insanlığın ilerlemesinin de anahtarına dönüşen yapay zeka, geleceği yeniden tanımlıyor.<br />
Günlük yaşamdaki alışkanlıklarımız değişirken, bazı meslekler de bayrağı yapay zekaya devrediyor. Son dönemde gündemden<br />
düşmeyen yapay zekanın (YZ) kullanım alanlarının yaygınlaşması, güçlü bir büyümeyi de beraberinde getiriyor. Açıklanan verilere<br />
göre <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar dolar değerinde kapatması beklenen yapay zeka pazarının yıllık ortalama yüzde 15,8’lik bir ivmeyle 2030’u<br />
738,8 milyar dolarla kapatması bekleniyor. Bu hızlı ilerlemenin izini süren B2Press, global çapta yapılan çalışmaları inceleyerek<br />
toplumu her yönüyle etkileyen ve ekonomiler arası soğuk bir rekabet ortamı oluşturan yapay zekanın bugününe ve yarınına ışık<br />
tutmuş. Paylaşılan bilgilere göre yapay zeka, hem iş hem de günlük yaşamımızdaki akışımızı değiştirirken, etik açıdan da pek çok soru<br />
işareti doğuruyor. Aynı zamanda, hayatımızın pek çok alanını dönüştürmeye devam ediyor. Araştırmanın detaylarını haberimizden<br />
okuyabilirsiniz.<br />
*****<br />
Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve güçlü büyümesini sürdürdü<br />
Turkcell; genişleyen müşteri bazı, güçlü ARPU performansı, dijital servisler ve techfin faaliyetlerinin katkısıyla 2023 yılında da<br />
istikrarlı ve güçlü büyümeye devam etti. Grup gelirleri yıllık bazda yüzde 14,6 reel büyüyerek 107,1 milyar TL, FAVÖK ise yüzde 19,9<br />
oranında artarak 43,9 milyar TL oldu. Net kâr, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 82,5 artışla 12,6 milyar TL olarak gerçekleşti.<br />
Turkcell yatırımlarının gelire oranı ise yüzde 21 seviyesinde sonuçlandı. Türkiye’yi dijitalin yüzyılına taşımayı amacıyla ana odak<br />
alanları Veri, Enerji, Siber Güvenlik ve Yapay Zeka’yı kapsayan yatırımlarına hız kesmeden devam eden Turkcell, <strong>2024</strong> yılında<br />
yatırımlarının gelire oranının yüzde 23 olmasını bekliyor. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç’un yorumlarını ve büyümenin<br />
detaylarını haberimizde bulabilirsiniz…<br />
*****<br />
WatchGuard 2023 4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı<br />
Bütünleş1ik siber güvenlik alanında küresel oyuncusu WatchGuard® Technologies, WatchGuard Threat Lab araştırmacıları<br />
tarafından analiz edilen 2023 yılı 4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu duyurdu. Rapordan elde edilen önemli bulgular, kötü amaçlı<br />
yazılımların tamamında büyük bir artışa neden olan güvenlik çözümlerini atlatan yazılımlarda kayda değer bir yükseliş olduğunu,<br />
tehdit aktörlerinin şirket içi e-posta sunucularını ana hedef aldığını ve fidye yazılımı tespitlerinin azalmaya devam ettiğini gösteriyor.<br />
Raporun detaylı sonuçlarını haberimizden takip edebilirsiniz.<br />
*****<br />
Vestel Mobilite ve Enerji Depolamada Küresel Oyuncu Olacak<br />
Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, son 10 yılda önemli yatırım yaptığı mobilite ve enerji depolama alanlarındaki çalışmalarını, ‘Vestel<br />
Mobilite’ organizasyonu altında topluyor. Vestel CEO’su Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde 30 büyüyeceği öngörülen elektrikli araç<br />
sektöründe, şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve batarya enerji depolama sistemleri alanlarına odaklanacağını söyledi.<br />
Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde 2030 itibarıyla elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları içerisinde yüzde 45’lik paya<br />
ulaşacağını, buna paralel otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar oluşacağını ve elektrikli şarj istasyonlarına ihtiyacın artacağını<br />
belirtti. Bu alandaki yatırımların detaylarını ve gelecek beklentilerini haberimizden takip edebilirsiniz…<br />
*****<br />
Hayatın her noktasında yaşamı kolaylaştıracak teknolojik gelişmelerin ve gelecek vizyonlarının yer aldığı sektör market<br />
sayfalarımızda birbirinden önemli yenilikleri bulabilirsiniz. Teknoloji sektörünün önemli oyuncularının söyleşi ve gelecek hedeflere<br />
yönelik içeriklerinin yer aldığı haberler mutlaka ilginizi çekecektir. Önümüzdeki dönemin önde gelen teknoloji vizyonunun önemli<br />
anahtar kelimelerine yönelik içerikler de ufkunuzu aydınlatacak diğer içeriklerimiz.<br />
Bir sonraki teknoloji yolculuğunuzda yine sizlere eşlik etmek üzere…<br />
Teknolojiyle kalın…<br />
Hoşçakalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
10<br />
Türkiye, yapay<br />
zeka yatırımlarında<br />
dünyada ilk 20’ye<br />
girdi<br />
15<br />
“Türkiye’nin İlk<br />
Uluslararası Uzay<br />
Savunma Çalıştayı:<br />
Cubesat Vision<br />
Defence”<br />
18<br />
Yapay Zeka ile<br />
paylaşmamanız<br />
gereken 7 bilgi!
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
34<br />
‘Çift iş’te<br />
çalışmak tercih<br />
mi,<br />
zorunluluk mu?<br />
25<br />
Türk<br />
Telekom’dan<br />
kurumların veri<br />
ve altyapılarına<br />
yerli çözümlerle<br />
destek<br />
42<br />
Dünyanın ilk<br />
pamuk piyasası<br />
tahminleme<br />
modeli<br />
Türkiye’den<br />
çıktı!<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
Eylül Yüksel DİKEN<br />
Anker Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya<br />
Bölgesel Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
Eylül Yüksel Diken
Akıllı yaşam teknolojilerine<br />
yönelik ürünler geliştiren Anker’in<br />
proje ve <strong>2024</strong> stratejinize dair<br />
bilgiler alabilir miyiz?<br />
İnovasyon ve teknoloji alanındaki son<br />
gelişmeleri yakından takip ederek, hayatın<br />
her alanında konfor ve değer sağlayan<br />
yeni ve gelişmiş ürünler sunuyoruz.<br />
Kulaklıklardan hoparlörlere, taşınabilir akıllı<br />
projektörlerden şarj ürünlerine uzanan<br />
geniş ürün yelpazemizle, müşterilerimizin<br />
yaşamlarını kolaylaştırmak için çalışıyoruz.<br />
Ürünlerimizi rekabetçi fiyatlarla sunarken,<br />
yüksek kalite ve dayanıklılık, ileri teknoloji<br />
ve inovasyon, erişilebilir fiyat politikası ve<br />
müşteri odaklılık gibi temel değerlerimizden<br />
ödün vermiyoruz. Yeni nesil teknolojilere<br />
odaklanarak, dijital ürün ve hizmetlerin<br />
benimsenmesini teşvik ediyor ve alışveriş<br />
deneyimlerini farklılaştırma konusunda<br />
liderlik ediyoruz.<br />
<strong>2024</strong> yılında da ileri teknolojiye sahip,<br />
kullanıcı dostu ürünleri tüketicilerle<br />
buluşturmaya devam edeceğiz. Özellikle,<br />
şarj kategorisindeki yüksek enerjili ancak<br />
taşınabilir ürün gruplarıyla tüketicilerin<br />
beğenisini kazanmaya odaklanacağız.<br />
Anker <strong>2024</strong> pazarlama faaliyetleri<br />
neler olacak?<br />
Öncelikle bu yıl içinde piyasaya sunacağımız<br />
yeni ürünlerimiz ile mevcut ürün yelpazemizi<br />
güçlendirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda,<br />
360 derece pazarlama stratejisinde de<br />
yer alan dijital pazarlama, sosyal medya<br />
kampanyaları ve ürün deneyimini içeren<br />
içeriklerle tüketicilerimize ulaşmak öncelikli<br />
hedeflerimizden biri olacak. Ayrıca,<br />
perakende kanalındaki çözüm ortaklarımızla<br />
birlikte kampanya ve iş birlikleri vasıtasıyla<br />
müşterilerimize değer sunmaya yönelik<br />
stratejiler de geliştireceğiz.<br />
Öte yandan bu yıl da marka bilinirliğini<br />
artırmak için reklam ve sponsorluk<br />
faaliyetlerine de ağırlık vereceğiz Özellikle,<br />
iş ortaklarımızla da gerçekleştireceğimiz<br />
yeni ürün lansmanları, çevrim içi ve dijital<br />
etkinliklerimiz aracılığıyla müşterilerimize<br />
ulaşma stratejilerini benimseyeceğiz.<br />
Tüketicilerimizin ihtiyaçlarına ve<br />
beklentilerine uygun özgün içeriklerin<br />
oluşturulması ve paylaşılması da önemli bir<br />
odak noktamız olacak.<br />
<strong>2024</strong> pazarlama faaliyetlerimiz aynı<br />
zamanda müşteri sadakatini artırmaya<br />
yönelik çabaları da içerecek. Bu kapsamda,<br />
müşteri deneyimini iyileştirmek, geri<br />
bildirimleri dikkate almak ve müşteri<br />
memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak<br />
için çalışmalar yapacağız. Bununla birlikte,<br />
veri analitiği ve pazar araştırmalarıyla<br />
desteklenen stratejilerle pazar trendleri<br />
ve tüketici davranışları yakından izleyecek<br />
ve pazarlama planlarımızı buna göre<br />
geliştireceğiz.<br />
Kanal çalışmalarınızdan<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
Tüketici elektroniği sektöründe geniş bir<br />
kanal yelpazesiyle faaliyet gösteriyoruz.<br />
Sektörün gelişimi ve değişen trendler<br />
doğrultusunda 360 derece pazarlama<br />
stratejisiyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.<br />
Hem web sitemizden, hem çevrimiçi<br />
(e-ticaret) iş ortaklarımız, hem de çevrimdışı<br />
mağazalardaki yatırım alanlarımız ile<br />
tüketicilerimize ulaşıyoruz. 900’den<br />
fazla çevrimdışı kanalda ürünlerimizi<br />
müşterilerimize sunuyoruz ve bu sayıyı<br />
artırmak için çalışıyoruz. Bu kanallar<br />
aracılığıyla, ürünlerimizi hem metropol<br />
şehirlerdeki büyük mağazalarda hem de<br />
diğer bölgelerdeki perakende noktalarında<br />
müşterilerimize sunuyoruz.<br />
Amacımız, Anker ürünlerini mümkün olan en<br />
geniş kitleye ulaştırarak, müşterilerimizin<br />
ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak ve<br />
markamızın bilinirliğini artırmak. Bu yıl<br />
itibarıyla başlattığımız Türkiye’deki herkesi<br />
en az bir Anker ürünüyle buluşturma<br />
misyonumuzu kanallardaki yatırımlarımızı<br />
arttırarak desteklemeyi hedefliyoruz.<br />
Geçtiğimiz yıl, bulunduğunuz<br />
pazarın en başarılı markaları<br />
arasında yer aldınız ve<br />
büyümenizi sürdürdünüz.<br />
Bu anlamda, <strong>2024</strong>’e dair<br />
gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan,<br />
yeni görevinizden ve ürün<br />
portföyünüzdeki gelişmelerden<br />
bahsedebilir misiniz? Anker<br />
olarak 2023 yılını nasıl<br />
kapattınız?<br />
Orta Asya ülkelerinin yanı sıra Yunanistan<br />
ve Kıbrıs operasyonlarının da Türkiye’ye<br />
bağlanmasıyla sorumluluk alanımız<br />
genişledi. 2023 yılında dolar bazında %80’in<br />
üzerinde bir büyüme kaydederek önemli<br />
bir başarı elde ettik. Türkiye, Yunanistan<br />
ve Orta Asya Bölge Satış ve Pazarlama<br />
Direktörü olarak, bu genişlemeye liderlik<br />
etmek ve başarılı bir büyüme stratejisi<br />
izlemek benim için büyük bir onur olacak.<br />
Soundcore kategori markamızla, hoparlör<br />
ve kulaklıkta adet ve cirosal bazda pazarda<br />
ikinci sıraya yerleştik. Şarj ürünleri alanında<br />
da oldukça iddialıyız ve özellikle Hepsiburada<br />
kanalında 20W şarj cihazımızla Apple’dan<br />
sonra ikinci sıraya yükseldik.<br />
<strong>2024</strong>’te hem cirosal hem de satış anlamında<br />
büyümeyi sürdürmek ve sektörde önde<br />
gelen konumumuzu korumak hedefindeyiz.<br />
Perakende kanallarındaki yatırımlarımızı<br />
%65-70 oranında artırarak, müşterilerimize<br />
en iyi alışveriş deneyimini sunmaya devam<br />
edeceğiz.<br />
Ayrıca, deneyim merkezleri aracılığıyla<br />
müşterilerimize ürün performansını<br />
deneyimleme imkanı sağlayarak, satın<br />
alma kararlarını desteklemeyi hedefliyoruz.<br />
Pazarlama yatırımlarımızı da geçen seneye<br />
oranla %45 artırarak, markamızın bilinirliğini<br />
ve etkinliğini artırmayı amaçlıyoruz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Papara’dan<br />
ticari işletmeler için yeni ürünler<br />
Papara Ticari, KOBİ’lerden kurumsal şirketlere kadar<br />
geniş bir yelpazede sunduğu ödeme alma, ödeme<br />
dağıtma ve ticari kart ürünleriyle işletmelere uçtan<br />
uca çözümler sunuyor. “Papara Ticari ile Bir Adım İleri”<br />
vizyonuyla ticari ürün portföyünü genişleten Papara,<br />
hızlı kayıt ve aynı gün içinde işlem kolaylığı sağlıyor.<br />
Üye işyerleri, Papara Ticari mobil uygulamasıyla finansal<br />
süreçlerini diledikleri yerden yönetebiliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
6<br />
Yeni ödeme sistemlerinin hızla evrimi<br />
alışkanlıkları dönüştürüyor. Türkiye’deki<br />
internet kullanıcılarının büyük<br />
çoğunluğu artık online alışveriş yapıyor.<br />
16-64 yaş arası internet kullanıcılarının<br />
yüzde 64,6’sı internet üzerinden<br />
ürün veya hizmet satın alıyor. Mobil<br />
ödeme işlemleri, sadece <strong>2024</strong> yılı ocak<br />
ayında 5 milyonun üzerinde gerçekleşerek<br />
hızla artmaya devam ediyor.<br />
Papara, 19 milyona ulaşan bireysel kullanıcısıyla<br />
birlikte ticari işletmeler için<br />
de sunduğu yenilikçi ödeme çözümleriyle<br />
bu değişimde öncü bir rol oynuyor.<br />
Papara, KOBİ’lerden kurumsal şirketlere<br />
kadar çeşitli ödeme ihtiyaçları için<br />
online ve yüz yüze ödeme alma, ödeme<br />
dağıtma ve ticari kart çözümlerini bir<br />
araya getiriyor. “Papara Ticari ile Bir<br />
Adım İleri” vizyonuyla sunduğu ticari<br />
çözümleri tek bir çatı altında toplayan<br />
Papara; Sanal POS, Papara ile Öde,<br />
Link ile Öde, Yeni Nesil Yazar Kasa POS,<br />
Android POS, Cep POS gibi online ve fiziki<br />
ödeme ürünleriyle birlikte ödeme<br />
dağıtma ve ticari kart çözümleriyle işletmelere<br />
hız ve kolaylık sağlıyor. Üye<br />
işyerleri Papara ticari hesaplarını birkaç<br />
dakika içinde online olarak açabiliyor.<br />
Papara’nın ticari ürünleri, sadece<br />
son 3 ayda, aralarında Uber, TikTok,<br />
BiTaksi, DeFacto, Etstur gibi markaların<br />
da yer aldığı 3 bini aşkın üye işyeri<br />
tarafından kullanılmaya başlandı.<br />
Hızlı ve kolay kayıtla aynı<br />
gün içinde işlem<br />
Papara, bireysel kullanıcıları için sunduğu<br />
dijital kayıt ve dijital hesap açılışı<br />
hizmetlerini ticari işletmeler için de<br />
sunuyor. Papara’da üye işyeri hesabı açmak<br />
isteyen ticari işletmeler, işletmelerine<br />
dair bilgi ve belgeleri, Papara Ticari<br />
internet sitesinden ulaşabilecekleri<br />
dijital kayıt ekranlarından Papara ile<br />
sadece birkaç adımda paylaşıyor. Ticari<br />
işletmelerin, uzaktan müşteri olma taleplerinin<br />
incelenmesinin ardından 24<br />
saat içinde Papara üye işyeri hizmetlerinden<br />
yararlanmaya başlayabiliyor.<br />
İşletmelerin online ve yüz<br />
yüze ödeme ihtiyaçlarına<br />
uçtan uca çözüm<br />
Aylık kullanım ücreti olmayan ve hızlı<br />
teslimatla kullanıma hazır hale getirilen<br />
“Yeni Nesil Yazar Kasa POS” ve<br />
“Android POS”un yanı sıra NFC destekli<br />
Android telefonları POS cihazına dönüştüren<br />
“Cep POS” ürünlerini tanıtan<br />
Papara, ticari işletmelerin online ve yüz<br />
yüze ödeme ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm<br />
sunmaya başladı.<br />
Papara Ticari üye işyerleri, Papara sanal<br />
POS ve fiziki POS ürünlerini kullanarak<br />
bankalarla tek tek anlaşma yapmak<br />
zorunda kalmadan tüm banka ve<br />
kredi kartlarından tek çekim veya taksitli<br />
olarak kolay ve güvenli bir şekilde<br />
ödeme alabilirler. Bununla birlikte, fiziki<br />
POS işlemlerini aynı sanalda olduğu<br />
gibi anlık olarak görüntüleyebilirler.<br />
Fiziki ve sanal POS ürünlerinin yanı<br />
sıra üye işyerleri, 19 milyona ulaşan<br />
Papara kullanıcısının kart bilgilerini<br />
girmeden ödeme yapabildikleri “Papara<br />
ile Öde” çözümünü işletmelerine özel<br />
tasarlayarak uygun işlem ücretleriyle<br />
ödeme alabilirler. Papara “Link ile Öde”<br />
çözümü ise, üye iş yerlerine uzaktan<br />
güvenli bir şekilde anında ödeme almalarını<br />
sağlar.<br />
Aylık sabit ücret yok,<br />
ödemeler aynı gün hesapta<br />
Papara üye işyerleri, ödeme çözümleri<br />
için aylık sabit ücretler ödemezken, bu<br />
çözümler üzerinden aldıkları ödemeler<br />
de aynı gün Papara Ticari hesaplarına<br />
aktarılabiliyor. Ayrıca üye işyerleri, Papara<br />
Kullanıcı Destek Merkezi’ne 7/24<br />
ulaşarak destek alabiliyor.<br />
Ödeme dağıtma, ticari kart<br />
ve hediye kart seçenekleri<br />
Papara üye işyerleri, online ve yüz yüze<br />
ödeme alma ürünlerinin yanı sıra API<br />
desteğiyle veya liste yükleyerek toplu<br />
ve tek tek ödeme dağıtma özelliğinden<br />
de yararlanabiliyor. Ayrıca, üye iş yerlerine<br />
sunulan Ticari Kart çözümü, işletmelerin<br />
harcama yönetimi süreçlerini<br />
kolaylaştırıyor. Papara üye işyerleri, istedikleri<br />
kadar fiziksel ve sanal Ticari<br />
Kart oluşturarak her bir karta bakiye<br />
ekleyebiliyor veya azaltabiliyor. Ticari<br />
Kart, harcama kategorisi veya harcama<br />
markası tanımlama seçenekleri de sunuyor.<br />
Müşterilerine, çalışanlarına ve iş<br />
ortaklarına kurumsal hediye veya özel<br />
kampanyalar için Hediye Kart oluşturup<br />
toplu bir biçimde gönderebiliyor.<br />
Onlarca marka arasında seçim olanağı<br />
sunan ve bakiyesi belirlenen Hediye<br />
Kart, kurumsal hediye göndermenin<br />
yenilikçi bir yolu olarak öne çıkıyor.<br />
Web’den ve mobilden<br />
yönetilebiliyor<br />
Papara’nın ödeme çözümleri, Papara<br />
Üye İşyeri Portalı üzerinden yönetiliyor.<br />
Ayrıca, üye işyerleri, Papara’nın iOS<br />
ve Android platformlarda kullanıma<br />
sunduğu Papara Ticari mobil uygulamasından<br />
da hesap hareketlerini ve ticari<br />
kart harcamalarını gerçek zamanlı<br />
bir biçimde takip edebiliyor. Web ve<br />
mobil desteği, Papara üye işyerlerine<br />
finansal süreçlerini diledikleri yerde<br />
yönetebilme olanağı kazandırıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Gedik Yatırım,<br />
2023 finansal sonuçlarını açıkladı<br />
Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşları arasında yer<br />
alan Gedik Yatırım, 2023 yılında 767 milyon TL net kar<br />
açıkladı. Şirketin toplam aktif büyüklüğü 10,6 milyar<br />
TL’ye ulaşırken, ana ortaklığa ait özkaynak büyüklüğü<br />
2,59 milyar TL olarak gerçekleşti…<br />
Sermaye piyasalarının her alanında lider<br />
olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren<br />
Gedik Yatırım, 2023 yılına ilişkin<br />
finansal sonuçlarını açıkladı. 659 konsolide<br />
çalışan sayısı, 32 ilde 57’ye ulaşan<br />
konsolide şube ağı ve sürekli gelişen<br />
teknolojik altyapısıyla Gedik Yatırım’ın<br />
sermaye piyasalarında liderlik yolunda<br />
büyüme yolculuğunu 2023 yılında da<br />
devam ettirdiğini söyleyen Gedik Yatırım<br />
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su<br />
Onur Topaç, “Sayısı her geçen gün artan<br />
çalışanlarımızla birlikte, ‘liderlik’ vizyonumuz<br />
doğrultusunda hedeflerimize<br />
emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye’nin<br />
en geniş şube ağına sahip yatırım kuruluşu<br />
olarak, ülkemizin dört bir yanındaki<br />
yatırımcılara geniş bir yatırım portföyü<br />
sunuyor, yatırımcı seminerlerimizle<br />
sektöre katma değer sağlamayı sürdürüyoruz.<br />
Sektörün ilk Private Şube yapılanmamız<br />
hızla büyüyor, bugün itibarıyla 5<br />
şubeye ulaşmış durumdayız. Halka arzda<br />
hız kazanmaya devam ediyoruz, 2023<br />
yılındaki Kayseri Şeker ve Dofer halka<br />
arzları, 2022’deki 4 halka arzımızı geride<br />
bıraktık. Girişim sermayesi alanında<br />
yıllardır kaynak ayıran, doğrudan ve<br />
dolaylı olarak startuplara yatırım yapan<br />
ve başarılı çıkışlara imza atan kuruluşlardan<br />
biriyiz. 2021 yılından bu yana bu<br />
yana bu alanda toplam 65,8 milyon TL<br />
yatırım yaptık” şeklinde değerlendirmede<br />
bulundu.<br />
İnsan kaynaklarına yatırımda<br />
öncü<br />
Gedik Yatırım’ın 32 yıldır insan kaynağına<br />
yatırım yapmayı önceliklendirdiğini<br />
ve sektör çalışanlarının gelişimine<br />
katkıda bulunduğunu dile getiren Onur<br />
Topaç, “Son 5 yılda çalışan sayımızı yüzde<br />
65 oranında artırdık. Kadın çalışan<br />
oranımızı ise yüzde 35’ten 45’e yükselttik.<br />
Great Place to Work listesinde yer<br />
alan tek yatırım kuruluşu olarak, 2023<br />
yılında bu unvanımızı biraz daha öteye<br />
taşıdık ve ülkemizde ilk defa verilen<br />
Kadınlar için En İyi İşverenler Ödülünü<br />
de almayı başardık. Sektörde insan kaynakları<br />
alanında öncü konumumuzu<br />
devam ettirmek, bilgili ve uzman çalışanlar<br />
yetiştirmek için yatırımlarımızı<br />
aralıksız sürdüreceğiz” dedi.<br />
Teknoloji yatırımları hız<br />
kazandı<br />
Teknoloji alanındaki yatırımlarla, yatırımcılara<br />
mükemmel bir yatırım deneyimi<br />
sağlamayı hedeflediklerini belirten<br />
Topaç, “Teknolojiyle yatırımcılarımızı<br />
buluşturuyoruz. 2023 yılında, GYT Teknoloji<br />
adıyla Teknopark’ta bir teknoloji<br />
şirketi kurduk. Bu şirketimizle sermaye<br />
piyasalarında teknolojide öncü işler yapmayı<br />
ve ürün ihraç etmeyi amaçlıyoruz.<br />
Yine sektörde bir ilke daha imza atarak,<br />
Gedik Yatırım bünyesinde Yapay Zekâ<br />
bölümünü hayata geçirdik. Bu yıldan<br />
itibaren geliştirilen ürünleri süreçlerimize<br />
entegre etmeye başlayacağız” diye<br />
konuştu.<br />
Gedik Yatırım’ın yüzde 88,2 oranında<br />
paya sahip iştiraki hiVC ve yüzde 15 oranında<br />
paya sahip iştiraki Inveo Ventures,<br />
2023’te toplam 2 milyon doların üzerinde<br />
yatırım gerçekleştirdi. Gedik Yatırım,<br />
bu yatırımlar da dahil olmak üzere,<br />
2020-2023 döneminde, yeni yatırımlara<br />
toplam 196 milyon TL kaynak ayırdı.<br />
Yatırım ürünlerini geniş<br />
kitlelere ulaştırmaya devam<br />
ediyor<br />
Cumhuriyetin 100. Yılında, Gedik Yatırım’ın<br />
spor sponsorluk yatırımları da<br />
artmaya devam etti. 2022 yılında Voleybol<br />
Milli Takımlarının ana sponsoru<br />
olan Gedik Yatırım, 2023 yılında iki kupa<br />
kazanarak büyük başarıya imza atan<br />
Kadın Milli Voleybol Takımını, <strong>2024</strong> Paris<br />
Olimpiyatları’nda desteklemeye devam<br />
ediyor. Gedik Yatırım, 2023 yılında<br />
Fenerbahçe Futbol A Takımı sponsorluğuna<br />
da imza attı. Gedik Yatırım, sektörde<br />
ilk akla gelen marka olma amacıyla<br />
geleneksel ve dijital iletişim kanallarında<br />
yüksek etkileşimi hedefliyor.<br />
Gedik Yatırım’ın 2023 yılı brüt<br />
karı 2,8 milyar TL<br />
Gedik Yatırım’ın brüt karı, 2023 yılında,<br />
bir önceki yıla göre yüzde 10,1 artarak<br />
2,8 milyar TL’ye, net karı ise yüzde 1117<br />
artışla 767 milyon TL’ye çıktı. Gedik Yatırım,<br />
geçen yılı 10,6 milyar TL toplam<br />
aktif büyüklük ve 2,59 milyar TL ana<br />
ortaklığa ait özkaynak büyüklüğüyle<br />
tamamladı. Şirketin hizmet gelirleri, bir<br />
önceki yıla göre yüzde 7,8 artış kaydederek<br />
953 milyon TL olarak gerçekleşti.<br />
Marbaş halka arzı SPK<br />
onayında<br />
Gedik Yatırım’ın yüzde 100 iştiraki Marbaş<br />
Menkul’ün halka arzı için yapılan<br />
başvuru, Sermaye Piyasası Kurulu’nun<br />
onayını bekliyor. Marbaş Menkul, 2023<br />
yılında net karını bir önceki yıla göre<br />
yüzde 313 artışla 101 milyon TL’ye çıkardı.<br />
Kripto varlıklar Gedik Yatırım<br />
ürün portföyüne girecek<br />
Gedik Yatırım <strong>2024</strong> yılında, Ichain Yatırım<br />
Holding’i devralarak, Türkiye’de faaliyet<br />
gösterecek bir kripto varlık borsa<br />
yatırımı yapmayı ve yatırımcılara sundukları<br />
ürün portföyüne kripto varlıkları<br />
eklemeyi de planları arasına aldıklarını<br />
açıkladı.<br />
7Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Enerjisa Enerji’den Türkiye’nin<br />
enerji verimliliği hedeflerine büyük katkı<br />
Enerjisa Enerji, ‘İşimin Enerjisi’ çatısı altında hayata<br />
geçirdiği yenilenebilir enerji uygulamalarıyla enerji<br />
tüketiminde tasarrufu ve verimliliği sağlamak,<br />
karbon salınımını en aza indirmek için 2023 yılında da<br />
performans ve verim odaklı projeler geliştirdi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
8<br />
Enerjisa Enerji, yenilenebilir enerji portföyünde<br />
güneş enerjisi ve enerji verimliliğinin<br />
yanı sıra Rüzgâr Enerjisi Santralleri<br />
(RES) ve ısı geri kazanımı gibi uçtan<br />
uca çözümlerini müşterilerine sunuyor.<br />
Bu sayede Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir<br />
kalkınma hedeflerine katkı<br />
sağlayan Enerjisa Enerji, bugüne kadar<br />
tamamlanmış ve <strong>2024</strong> yılında devreye<br />
alınacak Güneş Enerjisi Santralleri (GES)<br />
ve enerji verimliliği projeleriyle birlikte<br />
yıllık yaklaşık 190 bin tonun üzerinde<br />
karbon salınımının önüne geçecek. Yapımına<br />
2023 yılında başlanan enerji verimliliği<br />
uygulamaları ile sağlanan yıllık<br />
enerji tasarrufu 93 bin MWh’yi geçecek.<br />
Bunun yanı sıra sunulan Yeşil Enerji<br />
sertifikasyonu ile Enerjisa Enerji’nin<br />
portföyünde yer alan işletmelerin 2.671<br />
GWh’lık elektrik tüketimi Yeşil Enerji ile<br />
sertifikalandırılarak yaklaşık 1.2 milyon<br />
ton karbon salımı engellenecek.<br />
İşimin Enerjisi çatısı altında sürdürülebilirlik<br />
ve tasarruf odaklı ürünlerle<br />
yenilenebilir enerji kullanımını artıran<br />
çözümler geliştiren Enerjisa Enerji; GES<br />
projeleri ile karbon ayak izini azaltma<br />
ve gelir yaratma imkanı sunarken, enerji<br />
verimliliği uygulamalarıyla da işletmelere<br />
yatırım maliyeti yansıtmadan önemli<br />
bir gider kalemi olan enerji maliyetinden<br />
tasarruf ettiriyor. İşimin Enerjisi projeleri<br />
ile yatırım finansmanı sağlayan, performans<br />
ve verimlilik odağında sürekli<br />
raporlama ve bakım onarım hizmeti<br />
veren Enerjisa, her geçen gün daha fazla<br />
işletmeyi sürdürülebilir enerji ile buluşturuyor.<br />
Performans ve verimlilik<br />
odaklı çözümler ile<br />
maksimum fayda sağlanıyor<br />
‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla<br />
Türkiye’nin enerji dönüşümünün<br />
oyun kurucularından biri olan lider<br />
dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri<br />
şirketi Enerjisa Enerji, İşimin<br />
Enerjisi uygulamalarıyla yatırım maliyetini<br />
tamamen karşılayarak iş birliği yaptığı<br />
kamu ve özel sektör kuruluşlarına<br />
ihtiyaçlarına özel projeler geliştirmeye<br />
ve maksimum faydayı elde etmelerini<br />
sağlamaya devam ediyor. İşimin Enerjisi<br />
uygulamaları çerçevesinde, sürdürülebilirlik<br />
ve tasarruf odaklı ürünlerle yenilenebilir<br />
enerji kullanımını artırmayı hedefleyen<br />
çözümler bir arada sunuluyor.<br />
Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine<br />
ve yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli<br />
katkılar sağlamak amacıyla yatırım yapan<br />
ve sektöründe liderliğini koruyan<br />
Enerjisa Enerji, gelecekte daha temiz ve<br />
sürdürülebilir bir enerji kullanımı için<br />
sektörüne öncülük ediyor.<br />
Hedef <strong>2024</strong>’te 34 binden<br />
fazla hane elektriği üretmek<br />
GES projeleri, enerji verimliliği uygulamaları<br />
ve yeşil enerji sertifikasyonu ile<br />
2023 yılı boyunca tüm müşterilerine<br />
daha temiz ve sürdürülebilir enerjinin<br />
mümkün olduğunu uygulamalı olarak<br />
gösteren Enerjisa Enerji, 2023 yılında<br />
toplam 66,8 MWp kurulu gücündeki<br />
projelerin kurulumuna başlamış durumda.<br />
<strong>2024</strong> yılında tamamının faaliyete<br />
geçmesiyle birlikte, yıllık 34.188 hanenin<br />
elektrik tüketimine eş değer olan yaklaşık<br />
102 bin MWh elektrik üretilecek. Bu<br />
çalışma sayesinde, yıllık yaklaşık 136<br />
bin ton karbon salınımının engellenmesi<br />
hedefleniyor. Bunun yanı sıra Enerjisa<br />
Enerji’nin portföyünde yer alan işletmelerin<br />
2.671 GWh’lık elektrik tüketimi<br />
‘Yeşil Enerji’ ile sertifikalandırılacak. Bu<br />
sertifikalandırma ile yaklaşık 1,2 milyon<br />
ton karbon salınımının önüne geçilecek.<br />
Bu projeler, Enerjisa Enerji’nin çevre dostu<br />
ve sürdürülebilir enerji çözümleriyle<br />
enerji taleplerine yanıt verirken, çevresel<br />
etkileri azaltarak daha temiz bir geleceğe<br />
katkı sağlama amacını da vurguluyor.<br />
“İşimin Enerjisi ile Dünya’nın<br />
ortak sorunu olan iklim<br />
krizine çözüm sunuyoruz’’<br />
Dünyanın enerji dönüşümüyle şekillenirken<br />
yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini<br />
belirten Enerjisa Enerji CEO’su<br />
Murat Pınar “Dünyanın her yerinde<br />
hissedilen ve uluslararası gündemin ilk<br />
sırasında yer alan sorunun adı ortak:<br />
iklim krizi. Bugün küresel emisyonların<br />
yaklaşık yüzde 75’i enerji üretim ve tüketiminden<br />
kaynaklanıyor. Türkiye’nin en<br />
büyük enerji oyuncularından biri olarak,<br />
Enerjisa’nın bu soruna kulak tıkaması<br />
mümkün değil. ‘Herkes için daha iyi bir<br />
gelecek’ yaratma hayalimiz doğrultusunda<br />
bu sorunun bir parçası isek çözümün<br />
de bir parçasıyız diyor ve yatırımlarımızı<br />
bu doğrultuda yapılandırıyoruz.<br />
Ocak ayı başında bakanlığımızın açıkladığı<br />
Türkiye’nin 2030 yılı Enerji Verimliliği<br />
Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki hedeflere<br />
İşimin Enerjisi gibi hem ülkemiz<br />
hem de dünyamız için çarpan etkisine<br />
sahip bir uygulama ile katkı sağlıyoruz.<br />
Hayata geçtiği günden bu yana Türkiye’nin<br />
sanayicilerini, kamu ve hizmet<br />
sektörü kuruluşlarını ve tüm işletmelerini<br />
temiz enerji ile buluşturuyoruz.<br />
<strong>2024</strong> yılında rüzgâr enerjisi santrallerini<br />
de yenilenebilir enerji portföyümüze ekleyerek<br />
örnek projelerimizle müşterilerimizin<br />
karşısına çıkacağız. <strong>2024</strong> yılının<br />
da en az 2023 yılındaki kadar başarılı<br />
geçmesini temenni ediyor, Türkiye’de<br />
örnek hikayeler yaratan bu projeleri başarıyla<br />
hayata geçiren çalışma arkadaşlarıma,<br />
ayrıca yenilenebilir enerjinin gücüne<br />
inanan müşterilerimize teşekkür<br />
ediyorum.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS yeni ExpertBook B9 OLED’i tanıttı<br />
ASUS, üstün taşınabilirlik ve dayanıklılık için hafifliğin<br />
sınırlarını zorlamak amacıyla birinci sınıf magnezyumlityum<br />
alaşımından titizlikle üretilen ve yalnızca 990<br />
g ağırlığıyla dünyanın en hafif 14 inç OLED iş dizüstü<br />
bilgisayarı olan yeni ExpertBook B9 OLED’i tanıttı…<br />
Seçkin yöneticiler için dünyanın en hafif 14<br />
inç OLED iş dizüstü bilgisayarı şimdi parmak<br />
ucu yapay zeka gücü için yepyeni Copilot<br />
tuşuna sahip. Çevre dostu tasarımı,<br />
parlak 16:10 OLED ekranı, yapay zeka destekli<br />
kamerası ve kristal netliğinde, odaklanmış<br />
konferans deneyimleri için gürültü<br />
engelleme özelliği, Intel vPro® platformuna<br />
sahip en yeni Intel® Core 7 işlemcisi (Seri<br />
1), çok sayıda kurumsal sınıf güvenlik özelliği<br />
ve sonsuz yapay zeka keşfi için yepyeni<br />
bir Copilot tuşu ile ExpertBook B9 OLED,<br />
yöneticiler ve iş seyahatinde olanlar için<br />
mükemmel bir ortak. Hem yeşil kimlik<br />
bilgilerini hem de profesyonelliği artırırken,<br />
elit iş dizüstü bilgisayarları için yeni<br />
bir kriter belirliyor. ExpertBook B9 OLED<br />
ayrıca, uçtan uca teslimat, garantili kalite,<br />
esnek ve hassas karbon dengeleme<br />
seçenekleri sunan ve gerçek, olumlu etki<br />
yaratan ASUS Carbon Partner Services, tarafından<br />
destekleniyor.<br />
990g hafiflik, dayanıklılık ve işçiliğin<br />
mükemmel dengesi<br />
ASUS ExpertBook B9 OLED, hem modern<br />
bir iş dizüstü bilgisayarının ne olması<br />
gerektiği hem de neler başarabileceği konusundaki<br />
beklentileri yükseltmek için<br />
tasarlandı. ExpertBook B9 OLED, sadece<br />
990g ile dünyanın en hafif 14 inç iş dizüstü<br />
bilgisayarlarından biri olurken, üstün<br />
kalite ve tasarım sunuyor. Gezegendeki en<br />
hafif metal alaşım olan birinci sınıf magnezyum-lityum<br />
alaşımından üretilen ultra<br />
hafif ve dayanıklı çerçevesi ve kaplaması,<br />
onu seçkin iş yöneticileri için ideal bir seyahat<br />
arkadaşı haline getiren önemli yeniliklere<br />
sahip.<br />
İnanılmaz hafifliğine rağmen ExpertBook<br />
B9 OLED oldukça sağlam. ABD askeri<br />
sınıfı MIL-STD-810H standardına uygun<br />
28 ayrı teste ve ASUS Üstün Dayanıklılık<br />
Testi rejimine tabi tutularak olağanüstü<br />
sağlamlık sağlamak için düzinelerce titiz<br />
prosedürden geçti. ExpertBook B9 OLED<br />
ayrıca olağanüstü performans, verimlilik<br />
ve bağlanabilirlik sağlıyor ve tek bir şarjla<br />
11 saate kadar kullanım sunuyor.<br />
Modern iş yeri için en iyi cihaz<br />
ASUS ExpertBook B9 OLED şık, güçlü, sürdürülebilir,<br />
güvenli ve yapay zeka geleceğine<br />
hazır olurken, aynı zamanda modern<br />
işyerleri için mantıklı bir seçim olmayı sürdürüyor.<br />
Intel vPro platformuna sahip Intel Core<br />
7 işlemci (Seri 1) ve 64 GB hızlı, verimli<br />
LPDDR5x bellek ile öne çıkan teknik özellikler,<br />
günümüzün işletme yöneticilerinin<br />
beklediği ve talep ettiği sarsılmaz performansı<br />
sunmaya hazır. Yepyeni Copilot<br />
tuşu, iş yerinde Windows Copilot AI asistanına<br />
anında erişim sağlıyor. Bu günlük<br />
yapay zeka arkadaşı, kullanıcıların daha<br />
az zaman ve çabayla daha fazlasını başarmasına<br />
yardımcı olmak için üretkenliği<br />
artırıyor ve sonsuz keşif için tek bir tıklama<br />
gerektiriyor.<br />
ExpertBook B9 OLED, ses izi gürültüsünü<br />
azaltan mikrofon, uzak alan toplama, AI<br />
güdümlü gürültü engelleme ve mükemmel<br />
görsel-işitsel deneyimler için AI ile geliştirilmiş<br />
bir kamera dahil olmak üzere gelişmiş<br />
AI konferans yetenekleriyle tasarlandı.<br />
Dizüstü bilgisayarda ayrıca görsel netliği<br />
en üst düzeye çıkarmak, görüntü gürültüsünü<br />
azaltmak ve ortamı analiz etmek<br />
ve kullanıcının en iyi şekilde görünmesini<br />
sağlamak için renk tonlarını uygulayan bir<br />
AI kameraya sahip. Otomatik çerçeveleme,<br />
görüntülü görüşmeler sırasında konuşmacının<br />
yüzünü ortalayarak tüm tarafların<br />
konsantrasyonuna yardımcı olurken, arka<br />
planı gerçek zamanlı olarak bulanıklaştırma<br />
seçeneği günlük gizliliği artırıyor.<br />
OLED ekran da göz alıcı ve gelişmiş göz<br />
bakımı için canlı renkler ve düşük mavi<br />
ışık emisyonu sağlarken, sürükleyici görsel<br />
deneyimler için yüzde 90 ekran-gövde oranı<br />
sunuyor. Ayrıca 16:10 en boy oranından<br />
yararlanarak daha fazla üretkenlik için geniş<br />
bir çalışma alanı sağlıyor.<br />
Windows 11 Pro’nun sezgisel gücünü benimseyen<br />
ExpertBook B9 OLED, iş seçkinlerinin<br />
minimum dikkat dağıtıcı veya<br />
kesinti ile daha fazlasını yapabilmelerini<br />
sağlamak için aktif teknolojiler ve pasif<br />
akıllılarla dolu. Önceki nesillerle karşılaştırıldığında,<br />
dizüstü bilgisayarın çift fanlı,<br />
akıllı soğutma sistemi çalışma sıcaklıklarını<br />
yüzde 27’ye kadar düşürürken, gürültüyü<br />
yüzde 32’ye kadar azaltıyor ve güç<br />
tüketimini azaltıyor.<br />
Ürün yaşam döngüsü boyunca<br />
sürdürülebilir<br />
ASUS ExpertBook B9 OLED, sürdürülebilirlik<br />
ön planda tutularak tasarlandı. Üretim<br />
sürecinde Thixomolding adı verilen<br />
patentli bir teknik kullanılarak, malzeme<br />
atıkları yüzde 29 oranında azaltıldı ve<br />
üretim süresi yüzde 75’e kadar kısaltıldı.<br />
Dizüstü bilgisayar ayrıca yüzde 70’e varan<br />
oranda endüstri sonrası geri dönüştürülmüş<br />
metalden üretildi. Tüm bu özellikler,<br />
enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak<br />
ve ExpertBook B9 OLED’in çevresel<br />
etkisini daha da azaltmak için bir araya<br />
geliyor.<br />
ASUS tasarımcıları ayrıca ExpertBook B9<br />
OLED’in ürünün çevre dostu kimliğine<br />
katkıda bulunmasını sağlamak için nasıl<br />
paketlendiğini de dikkatle değerlendirdi.<br />
Ambalajda, FSC sertifikalı ormanlardan<br />
ve geri dönüştürülmüş malzemelerden<br />
elde edilen malzemelerin bir karışımıyla<br />
yapıldığını gösteren FSC sertifikasına<br />
sahip kağıt kullanıldı. Ambalajın bazı kısımları<br />
da hemen yeniden kullanılabilir<br />
ve kullanışlı; aksesuar kutusu, ekolojik bir<br />
avantajla anında yükselmek için bir dizüstü<br />
bilgisayar standına dönüşebiliyor.<br />
Çevre dostu malzemeleri benimseme ve<br />
enerji verimliliğini artırma çabası ve diğer<br />
birçok faktörle birlikte ExpertBook B9<br />
OLED, EPEAT Gold statüsüne ulaştı ve<br />
sertifika gerekliliklerinden %43,13 daha<br />
düşük enerji tüketimi ile ENERGY STAR®<br />
standartlarını aştı. Ayrıca, saygın kuruluşlar<br />
tarafından doğrulanan yüksek kaliteli<br />
doğa bazlı karbon kredileri ile ürün yaşam<br />
döngüsü boyunca karbon ayak izini dengelemek<br />
için esnek seçenekler sunan ASUS<br />
Carbon Partner Services programı tarafından<br />
da destekleniyor.<br />
En yeni bağlanabilirlik, hepsi elinizin<br />
altında<br />
ASUS ExpertBook B9 OLED’in ultra ince<br />
profili, USB Power Delivery 3.0 destekli<br />
Thunderbolt 4 Type-C bağlantı noktaları,<br />
geleneksel bir USB 3.2 Type-A ve entegre<br />
HDMI 2.1 dahil olmak üzere hem modern<br />
hem de eski bağlantı noktalarının geniş<br />
çeşitliliği ile bağlantıya engel değil. Harici<br />
bir mikrofonu, kulaklıkları veya kulaklıkları<br />
desteklemek için 3,5 mm’lik bir birleşik<br />
jak bile mevcut, bu da yöneticilerin en<br />
sevdikleri ses aksesuarlarını kullanarak<br />
iletişim kurabilmelerini veya iş sonrası eğlenceyle<br />
rahatlayabilmelerini sağlıyor.<br />
9Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye, yapay zeka yatırımlarında<br />
dünyada ilk 20’ye girdi<br />
Yeni bir teknoloji olmanın ötesine geçip, insanlığın ilerlemesinin de anahtarına<br />
dönüşen yapay zeka, geleceği yeniden tanımlıyor. Günlük yaşamdaki alışkanlıklarımız<br />
değişirken, bazı meslekler de bayrağı yapay zekaya devrediyor. Online PR Servisi<br />
B2Press, Türkiye’nin de yatırımlarda ilk 20’de yer aldığı yapay zekayı mercek altına<br />
aldı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
10<br />
Son dönemde gündemden düşmeyen yapay<br />
zekanın (YZ) kullanım alanlarının<br />
yaygınlaşması, güçlü bir büyümeyi de<br />
beraberinde getiriyor. Statista’nın açıkladığı<br />
verilere göre <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar<br />
dolar değerinde kapatması beklenen<br />
yapay zeka pazarının yıllık ortalama<br />
yüzde 15,8’lik bir ivmeyle 2030’u 738,8<br />
milyar dolarla kapatması bekleniyor.<br />
Bu hızlı ilerlemenin izini süren B2Press,<br />
global çapta yapılan çalışmaları inceleyerek<br />
toplumu her yönüyle etkileyen ve<br />
ekonomiler arası soğuk bir rekabet ortamı<br />
yaratan yapay zekanın bugününe ve<br />
yarınına ışık tutuyor. Online PR servisinin<br />
paylaştığı bilgilere göre yapay zeka,<br />
hem iş hem de günlük yaşamımızdaki<br />
akışımızı değiştirirken, etik açıdan da<br />
pek çok soru işareti doğuruyor. Aynı zamanda,<br />
hayatımızın pek çok alanını dönüştürmeye<br />
devam ediyor.<br />
Türkiye, yapay zeka<br />
yatırımlarında dünyada ilk<br />
20’ye girdi<br />
B2Press’in gerçekleştirdiği analizler, öngörülemez<br />
derecede erişebilir ve kullanılabilir<br />
seviyeye ulaşan yapay zekanın,<br />
dünyanın gelecekle ilgili algoritmalarını<br />
yeniden şekillendireceğini destekliyor.<br />
Ülkeler ise ekonomilerindeki önemli bir<br />
paya sahip olacak yapay zekaya yatırım<br />
yaparak küreseldeki konumunu güçlendirmeye<br />
odaklanıyor.<br />
Yapay zekaya en çok yatırım yapan coğrafyaların<br />
ilk üçünde ABD, Çin ve Birleşik<br />
Krallık yer alırken, onları Japonya,<br />
Almanya ve Fransa izliyor. İnovasyon,<br />
teknoloji ve bilişim konusunda kayda değer<br />
stratejileri ortaya koyan Türkiye ise<br />
bu listede yirminci olarak konumlanıyor.<br />
Çalışanların %14’ü işini yapay<br />
zekaya devredecek<br />
YZ, dünyanın dinamiklerinin yeniden<br />
tanımlanmasına yol açarken, bizi neler<br />
beklediğine dair öngörüleri de mercek<br />
altına alan Online PR Servisi B2Press’e<br />
göre, kurum ve bireylerin kendilerini bu<br />
gelişmelere hazırlaması gerekiyor. Şirketlere,<br />
üretken yapay zeka uygulamalarını<br />
işlerine entegre etmeleri, çalışan<br />
deneyimini iyileştirmeleri, yapay zekayı<br />
bir inovasyon aracı olarak kullanmaları<br />
öneriliyor. İnsanlara ise yaşam boyu öğrenme<br />
metotlarını uygulayarak yeni beceriler<br />
edinmeleri, kendilerine uzmanlık<br />
alanları oluşturmaları, olası senaryolara<br />
her zaman açık olmak için de bilgi birikimlerini<br />
artırarak çevikleşmeleri tavsiye<br />
ediliyor. Öyle ki sadece teknolojik<br />
değil toplumsal ilerlemenin de anahtarı<br />
olan yapay zekanın, potansiyeline henüz<br />
ulaşmadığı düşünülüyor.<br />
Online PR Servisi B2Press’in incelemeleri,<br />
yapay zekanın iş süreçlerinde zamandan<br />
ve işgücünden tasarruf edilmesini<br />
sağlayıp yeni alanlar açarken, bazı meslekleri<br />
de ortadan kaldıracağını gösteriyor.<br />
Bu doğrultuda dünya genelindeki<br />
çalışanların yüzde 14’ünün 2030’a kadar<br />
işlerini robot teknolojisi ve yapay zekaya<br />
devretmesi, işlerin yüzde 30’unun ise<br />
otomatikleştirilmesi bekleniyor. YZ’nin<br />
yerini alacağı tahmin edilen işlerin ilk<br />
sıralarında da müşteri hizmetleri temsilcileri,<br />
resepsiyonistler, muhasebeciler,<br />
satış görevlileri gelirken, sıralamayı veri<br />
analizi araştırmacıları, depo görevlileri,<br />
sigortacı ve perakendeciler takip ediyor.<br />
Mesleklerinin bayrağını elinden bırakmayacaklarda<br />
ise öğretmenler, avukatlar,<br />
insan kaynakları uzmanları ve cerrahlar<br />
başı çekiyor.<br />
İnsanların %34’ü yapay<br />
zekadan korkuyor<br />
Online PR Servisi B2Press’in çıkarımlarından<br />
hareketle, insan benzeri bir<br />
zekayla akıl yürütme mekanizmasına<br />
dayalı geliştirilen YZ’nin şu an hayal ettiğimizin<br />
ötesinde bir evren oluşturacağı<br />
tahmin ediliyor. Böylesi bir dönemin<br />
eşiğinde dururken birçok kişi, gizlilik,<br />
şeffaflık gibi ilkelere bağlı olarak özel<br />
yaşamlarını güven altında tutabileceklerine<br />
dair endişe duyuyor. Öyle ki insanların<br />
yüzde 34’ü yapay zekadan korktuklarını<br />
söylüyor. Yarısından fazlası da (%51),<br />
yapay zekanın suçlular tarafından kötüye<br />
kullanmasına dair tereddütlerinin yer<br />
aldığını bildiriyor. Bunların başında ses,<br />
yüz gibi insana ait özelliklerin taklit edilerek<br />
fazlasıyla gerçekçi videolar veya ses<br />
kliplerinin oluşturulduğu deepfake (sahte<br />
kurgu) uygulamalar geliyor. Tüketicilerin<br />
yüzde 90’ı deepfake olaylarından<br />
tedirgin olurken dört kişiden biri sahte<br />
ses örneklerini ayırt etmekte zorlanıyor.<br />
YZ’nin böylesi özelliklerinin birer provakasyon<br />
ve dolandırıcılık aracına dönüştürülmesine<br />
yasal düzlemde engel olunması<br />
talep ediliyor.<br />
Akıllı ev cihazları gibi günlük yaşamımızın<br />
bir parçasını oluşturan pek çok<br />
eşyada kullanılan yapay zeka algoritmalarından<br />
kaynaklı olarak güvenlik ve gizlilik<br />
arasındaki çizgi de bulanıklaşıyor.<br />
YZ’nin mahremiyeti ihlal etme potansiyeli<br />
barındırması ve hatta iş dünyasında<br />
kurumları tehdit edebilecek siber saldırganlara<br />
fırsat tanıması, ulusal düzeyde<br />
yasalara dayalı önlemler alınmasına<br />
neden olabileceği düşünülüyor. Çünkü,<br />
YZ sistemlerinin hayatımızı doğrudan<br />
etkileyen kararlar alma ve davranış modelleri<br />
sergileme kapasitesi, ülkelerin sorumluluk<br />
prensibini benimsemelerini de<br />
mecburi kılıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Adform’dan, Türk profesyonellerin<br />
küresel temsilini güçlendiren atama<br />
Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık<br />
platformu Adform, Türk profesyonellerin küresel<br />
sahnedeki temsilini güçlendirecek önemli bir adım attı.<br />
Adform; Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanı olarak Cem<br />
Eroğlu’nu seçti…<br />
Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık<br />
platformu Adform, Türk iş dünyasının<br />
küresel arenadaki varlığını güçlendirecek<br />
önemli bir atama kararı aldı. Yenilikçi<br />
reklam teknolojileri ile geleceğin reklamcılık<br />
dünyasına yön veren Adform, Türkiye, MEA<br />
ve Orta Asya Başkanlığı görevine Cem Eroğlu’nu<br />
getirdi.<br />
Reklamcılık sektöründe 17 yılı aşkın tecrübesiyle,<br />
reklam teknolojileri, dijital reklamcılık,<br />
kampanya yönetimi, operasyon ve satış<br />
yönetimi alanlarında zengin bir deneyime<br />
sahip olan Eroğlu, yeni dönemde Adform’un<br />
Türkiye, MEA ve Orta Asya Başkanı olarak<br />
görev yapacak.<br />
Cem Eroğlu, yeni dönemde<br />
Adform Türkiye, MEA ve Orta<br />
Asya Başkanı olarak görev<br />
alacak<br />
Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası<br />
İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini<br />
tamamlayan Cem Eroğlu, 2007 yılında,<br />
Yahoo’nun performans alt yapısı olan Right<br />
Media Exchange ile kariyerine başladı. Türkiye<br />
ve Avrupa pazarında ilk gerçek zamanlı<br />
gösterim ve reklam teknolojilerinin doğusuna<br />
tanıklık eden Eroğlu, 2010-2016 yıllarında<br />
ReklamStore yönetici direktörlüğü pozisyonunda;<br />
TR pazarında ilk verisel yayın pazarının<br />
oluşmasına öncülük ederken, yeni alt<br />
yapıların geliştirilmesinde de rol aldı.<br />
2016 yılında, Avrupa’nın en büyük Reklam<br />
teknoloji şirketi olan Adform’un Türkiye,<br />
Orta Doğu ve Afrika ofislerini kurma amacıyla,<br />
genel müdürlük görevine geçti. Son<br />
dönemlerde çokça konuşulan, programatik<br />
üzerinden TV (HBBTV) satın alım sürecini<br />
başlattı ve 17 senelik dijital kariyer hayatında<br />
açık hava ve CTV reklam alt yapılarının<br />
entegrasyonunda büyük rol sahibi oldu. Ayrıca,<br />
reklamverenlerin birinci parti ekosistemlerinin<br />
oluşturulması ve yerel mecraların<br />
global platformlara karşı rekabet süreçlerine<br />
destek oldu. Adform’un İstanbul, Dubai ve<br />
Johannesburg ofislerinin kurulması ve pazar<br />
aktivasyonlarında rol aldı. Türk profesyonellerinin<br />
Avrupa’da daha fazla temsil edilmesine<br />
yönelik çalışmalar yaptı ve reklamverenler<br />
ile mecraların teknolojik adaptasyonunu<br />
sağladı.<br />
Yakın zamana kadar Adform’da, Türkiye,<br />
MEA, Orta Asya Ülke Müdürü olarak görev<br />
alan Cem Eroğlu, yeni dönemde Adform’un<br />
Anker’de Önemli Atama<br />
Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanlığını üstlenecek.<br />
Cem Eroğlu: “Adform, Türk<br />
profesyonellerinin küresel<br />
temsilini güçlendiriyor.”<br />
Adform Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanı<br />
olarak Cem Eroğlu: “Adform’un Türkiye,<br />
MEA ve Orta Asya Başkanı olarak yeni<br />
görevime başlamaktan büyük mutluluk<br />
duyuyorum. Adform’un bu kararı, Türk iş<br />
dünyasının küresel arenadaki varlığını güçlendirmeye<br />
yönelik önemli bir adımı temsil<br />
ediyor. Türk profesyonellerinin uluslararası<br />
alanda daha fazla görünürlüğe, etkiye ve başarıya<br />
ulaşma fırsatını artırmak, ülkemizin<br />
reklam endüstrisindeki gücünü yansıtıyor.<br />
İstanbul, Dubai ve Johannesburg’daki muhteşem<br />
ekiplerle birlikte böylesine başarılı bir<br />
küresel reklam teknolojileri şirketini temsil<br />
etmek benim için gurur verici. Yeni görevim<br />
boyunca, Adform’un zaten başarılı olan<br />
reklam teknolojisi çözümlerini bu önemli<br />
pazarlarda daha da ileri taşıyacak olmaktan<br />
heyecan duyuyorum. Bölgedeki müşterilerimize<br />
en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz.<br />
Çözüm odaklı yaklaşımımızla iş ortaklarımızın<br />
ve müşterilerimizin başarılarını<br />
artırarak birlikte büyüyeceğiz.”<br />
Başarılı çalışmalarıyla Türkiye’yi son 5 yılda Anker ekosisteminde en hızlı büyüyen<br />
pazarlar arasına dahil etmeyi başaran Cem Bodur, Anker Türkiye, Yunanistan ve<br />
Orta Asya Ülke Müdürü görevine atandı…<br />
Yaşamı kolaylaştıran teknolojilere öncülük<br />
eden Anker’de Orta Asya ülkelerinin<br />
yanı sıra Yunanistan ve Kıbrıs<br />
operasyonları da Türkiye’ye bağlandı.<br />
Bu önemli değişimin ardından Anker<br />
Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya Ülke<br />
Müdürü görevine 1 Mart itibarıyla Cem<br />
Bodur atandı.<br />
Cem Bodur, Anker Innovations’a katılmadan<br />
önce, telekomünikasyon alanında<br />
faaliyet gösteren BlackBerry’de 2009<br />
yılından itibaren Orta Doğu, Rusya ve<br />
Kuzey Afrika bölgelerindeki Satış Sonrası<br />
ve Müşteri Deneyimi Direktörü olarak<br />
görev aldı. 2015 yılında Türkiye Ülke Müdürü<br />
olarak atandı ve bağlı bulunduğu<br />
Orta Doğu, Rusya, İsrail ve Doğu Avrupa<br />
Bölgelerinde önemli yeniliklere ve projelere<br />
imza attı.<br />
Profesyonel iş yaşamında çeşitli üst düzey<br />
yönetici pozisyonlarında yer aldı ve<br />
kariyerinin son 19 yılını teknoloji alanında<br />
faaliyet gösteren uluslararası organizasyonlarda<br />
geçirdi.<br />
11Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HP, yüksek renkli baskı kalitesi ile<br />
KOBİ’lere destek sağlıyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
HP, Las Vegas’ta düzenlenen <strong>2024</strong> HP<br />
Amplify İş Ortağı konferansında, dünya<br />
standartlarındaki ofis baskı portföyünün<br />
en son üyesi olan yeni HP Color<br />
LaserJet Pro 3000 serisini tanıttı. Baskı<br />
işlerinde yüksek performans ve verimliliğe<br />
ihtiyaç duyan ve büyümek isteyen<br />
küçük ve orta ölçekli işletmeler için tasarlanan<br />
ve çok daha az yer kaplayan<br />
kompakt tasarımıyla yeni renkli LaserJet<br />
3000 Pro serisi, enerji tasarrufu sağlayan<br />
TerraJet toner teknolojisiyle desteklenen<br />
en yeni lazer baskı cihazı olarak ön plana<br />
çıkıyor.<br />
Her ne kadar dijitalleşmek iş dünyası<br />
için çok önemli olsa da, doküman baskı<br />
ve kopyalama işlemleri özellikle küçük<br />
ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için<br />
önemini halen koruyor. Son yapılan araştırmalara<br />
göre KOBİ’lerin yüzde 80’i hem<br />
dijital hem de basılı materyallerle çalışmayı<br />
tercih ediyor; dolayısı ile işyeri için<br />
etkin ve verimli çalışan ve kaliteli iş sonuçları<br />
alabileceğiniz bir yazıcı, ofisin olmazsa<br />
olmazı Keypoint Intelligence’dan<br />
yılın A4 Serisi ödülünü kazanan HP’nin<br />
Lazer portföyünün son üyesi HP Color<br />
LaserJet Pro 3000 serisi bu anlamda ofisinizin<br />
vazgeçilmezi olmaya aday!<br />
Keypoint Intelligence tarafından yılda<br />
bir kez verilen bu ödül, titiz laboratuvar<br />
testleri ve derinlemesine pazar<br />
araştırmasına dayanıyor ve en iyi genel<br />
donanım serisini ödüllendiriyor. Cihazlar<br />
güvenilirlik, değer, kullanılabilirlik,<br />
görüntü kalitesi ve hız açısından değerlendiriliyor.<br />
Özellikle yaratıcı işlerde çalışan ekipler<br />
için ve müşterisine aldığı baskı dokümanları<br />
ile iş teklifleri ve sonuçları sunan<br />
işletmeler için basılan dokümanın<br />
renk kalitesi ve canlılığı çok önemli bir<br />
rol oynuyor; HP LaserJet 3000 Pro seirsi<br />
de bu noktada küçük işletmeleri iş<br />
Yeni HP Color LaserJet Pro 3000 serisi, kompakt<br />
tasarımıyla kullanıcısı için işletmelerde ihtiyaç duyulan<br />
yüksek baskı hızı, renkli baskılarda çok daha canlı ve<br />
doygun renkler ve yüksek enerji verimliliği sunuyor…<br />
sonuçlarında destekleme vaadiyle yeni<br />
ürününü piyasaya sunuyor. HP Ofis Baskı<br />
Çözümleri Bölüm Başkanı Aurelio<br />
Maruggi, ABD’de yapılan bu konferansta<br />
şu sözleriyle yeni HP Color LaserJet Pro<br />
3000 serisine özellikle dikkat çekti; “Hibrit<br />
çalışma çağında, işletmeler çalışma<br />
alanlarını yeniden tasarladıkça, küçük<br />
ve esnek ofislerde yüksek performanslı<br />
çözümlere olan talep artıyor. Yenilikçi<br />
TerraJet teknolojisine sahip yeni Color<br />
LaserJet Pro 3000 serimizle, kompakt bir<br />
tasarımda olağanüstü renk kalitesi, profesyonel<br />
hız ve enerji verimliliği sunuyoruz.<br />
Yazıcı yönetilebilirliğini optimize<br />
ederek, KOBİ’lerin paradan, zamandan<br />
ve iş gücünden tasarruf etmelerini sağlarken,<br />
yüksek kaliteli baskılar elde etmelerini,<br />
hassas bilgileri korumalarını<br />
ve işbirliğine dayalı ve büyüme odaklı<br />
ortamlara zahmetsizce uyum sağlamalarını<br />
sağlıyoruz.”<br />
Yeni HP Color LaserJet Pro 3000 serisi,<br />
küçük işletmelerin ihtiyaç duyduğu<br />
alanlarda onlara şu özellikleri ile de destek<br />
sağlıyor:<br />
• Sürekli çevrimiçi – bağlantıda kalabilmek<br />
için otomatik olarak yeniden bağlanan;<br />
kendi kendini yenileyen Wi-Fi® 2 ile<br />
artırılmış güvenilirlik<br />
• Sınıfındaki en hızlı çift taraflı baskı ve<br />
ilk sayfa çıkışı<br />
• Endüstri lideri kalite ve profesyonel düzeyde<br />
güvenlik<br />
• Sınıfındaki tüm cihazlar arasında en<br />
küçük çevre ayak izi<br />
HP’nin yeni nesil toner teknolojisi Terra-<br />
Jet, daha zengin ve daha keskin renkler<br />
sağlayan benzersiz bir toner formülüne<br />
sahip. TerraJet teknolojisi, yeni Color<br />
LaserJet Pro 3000 serisi müşterilerine<br />
yüzde 11 daha canlı renkler ve yüzde 18<br />
daha yüksek baskı hızı sağlıyor. TerraJet,<br />
3000 serisindeki iyileştirmelere ek olarak,<br />
yüzde 27’ye varan oranda daha az<br />
enerji tüketimi ve toner kartuşlarındaki<br />
plastiklerin yüzde 28’e varan oranda<br />
azaltılmasını sağlayarak müşterilerin<br />
sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına<br />
yardımcı oluyor. Yeni HP Color LaserJet<br />
Pro 3000 serisi, hibrit ofislerden,<br />
küçük işletmelere ve hatta kurumsal<br />
müşterilere kadar tutarlı baskı çözümleri<br />
sunuyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Xpoda, kodsuz yazılımı Avrupa’ya öğretecek<br />
Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code & Low<br />
Code Platform geliştiricisi Xpoda, yurt dışı<br />
pazarına açılma stratejisini hayata geçiriyor.<br />
İlk adım olarak Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da<br />
ofis açan firma, Avrupa pazarındaki<br />
büyüme atağını önümüzdeki dönem<br />
İngiltere ofisi ile sürdürecek.<br />
Xpoda CEO’su Şenol Balo, Amsterdam yatırımının<br />
Xpoda için stratejik bir önem taşıdığına<br />
dikkat çekerek, bölgenin yenilikçi<br />
teknoloji ekosistemi, güçlü altyapısı ve stratejik<br />
konumu ile ön plana çıktığını söyledi.<br />
Balo ayrıca, Amsterdam’ın Avrupa’nın diğer<br />
bölgelerine kolay erişim sağlayan bir merkez<br />
olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Yurt<br />
dışına açılım stratejimizin temelinde bölgenin<br />
ihtiyaçlarını, ekosistemini ve etki alanını<br />
hesap ederek en uygun noktada yerel ve bölgesel<br />
iş birliği yapabileceğimiz potansiyel iş<br />
ortaklarına / distribütörlere ulaşmak yer alıyor.<br />
Potansiyel iş ortaklarının adaptasyonunu<br />
hızlandırmak için ise, Xpoda’nın Türkiye’deki<br />
güçlü iş ortağı ekosisteminin gücünü<br />
ve tecrübesini kullanıyoruz.”<br />
“Bir sonraki adım İngiltere<br />
ofisini açmak”<br />
Şenol Balo Xpoda olarak, Avrupa teknoloji<br />
Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code ve Low Code<br />
platform geliştiricisi Xpoda, Avrupa pazarına ilk adımı<br />
attı. Küresel büyüme hamlesinin ilk ayağı olarak<br />
Amsterdam’da bir ofis açtıklarını duyuran Xpoda<br />
CEO’su Şenol Balo, “Bölgenin yenilikçi teknolojisi,<br />
güçlü altyapısı ve stratejik konumu ile Xpoda’nın<br />
tecrübesini birleştirerek, Avrupa yazılım endüstrisine<br />
yeni bir perspektif kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.<br />
Kodsuz yazılım alanında güçlü eğitim ekosistemini<br />
de Avrupa’ya taşımaya hazırlanan Xpoda, bölge<br />
üniversiteleri ile de iş birliği yapacak…<br />
sektörüne No Code ve Low Code geliştirme<br />
platformları ile katkıda bulunmayı amaçladıklarını<br />
belirterek, “Yazılım geliştirme<br />
süreçlerini hızlandırarak ve teknik bilgi gerektirmeden<br />
uygulama geliştirmeyi mümkün<br />
kılarak, şirketlerin dijital dönüşümünü<br />
hızlandırıyoruz. Teknolojimiz sayesinde, artan<br />
yazılım geliştirici talebine alternatif bir<br />
çözüm olarak tercih edilen bir marka olma<br />
amacındayız” dedi.<br />
Balo, Xpoda’nın no-code çözümlerini daha<br />
geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla Avrupa<br />
pazarında büyümeyi hedeflediklerini, bir<br />
sonraki adımın ise İngiltere ofisi olacağını<br />
vurguladı.<br />
“Avrupa’da çeşitli<br />
üniversitelerle iş birliği<br />
yapacağız”<br />
Amsterdam ofisinin distribütörlük operasyonunu<br />
yönetecek yerel bir işletme ile birlikte<br />
geliştirdikleri konsept üzerine çalışacağı<br />
bilgisini veren Xpoda CEO’su Şenol Balo,<br />
şunları kaydetti: “Xpoda Türkiye ofisi olarak<br />
gösterdiğimiz tüm faaliyetler zamanla Amsterdam<br />
ofisinde de distribütörümüz tarafından<br />
gerçekleştirilecek. Türkiye üzerinden<br />
tüm teknik desteği onlara sağlayacağız.<br />
Eğitimlerimizin çok büyük çoğunluğunu online<br />
eğitim platformumuz akademi.xpoda.<br />
com’a taşıyoruz. Ay sonu itibariyle İngilizce<br />
eğitim sertifika programımız da tamamlanmış<br />
olacak. Dolayısıyla önceliğimiz eğitimlerimizin<br />
online olarak herkes tarafından<br />
erişilebilir hale gelmesi. Üniversitelerle yaptığımız<br />
iş birlikleri devam edecek. ABD’de olduğu<br />
gibi Avrupa’da da çeşitli üniversitelerle<br />
iletişimde olacağız.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Doğuş Teknoloji’nin Yeni CHRO’su<br />
Nağme Babalık Katip Oldu<br />
Bilişim sektörünün önde gelen liderlerinden Doğuş<br />
Teknoloji, İnsan Kaynakları alanında zengin deneyime<br />
sahip Nağme Babalık Katip’i CHRO olarak yönetim ekibine<br />
dahil etti…<br />
Doğuş Teknoloji, insan kaynakları alanında<br />
önemli bir deneyime sahip olan Nağme<br />
Babalık Katip’in yeni Chief Human Resources<br />
Officer (CHRO) olarak, Mart <strong>2024</strong><br />
itibariyle göreve başladığını duyurdu.<br />
İş hayatına Kariyer.net ile adım atan, ardından<br />
kariyerine CarrefourSA’da devam<br />
eden Katip, 2008 yılında Doğuş Holding’in<br />
insan kaynakları departmanında göreve<br />
başladı. 15 yılı aşkın bir süredir çalıştığı<br />
Doğuş Holding bünyesinde insan kaynakları<br />
alanında farklı sorumluluklar üstlenen<br />
Katip, Doğuş Teknoloji ekibine dahil<br />
olmadan önce organizasyonel gelişim,<br />
yetenek ve kültür yönetimi süreçlerinden<br />
sorumlu İnsan Kaynakları Müdürü olarak<br />
görev yapıyordu.<br />
Uzun yıllara dayanan başarılı bir kariyerin<br />
ardından Doğuş Teknoloji ailesine katılmaktan<br />
büyük heyecan duyduğunu belirten<br />
Nağme Babalık Katip, yeni görevine<br />
ilişkin şunları söylüyor: “İnsan kaynakları<br />
alanında sahip olduğum tecrübeyi Doğuş<br />
Teknoloji bünyesinde kullanmak, teknolojiye<br />
yön veren yenilikçi bir şirketi daha da<br />
güçlendirmek ve mevcut kültürü geliştirerek<br />
şirketin büyümesine katkı sağlamak<br />
önceliklerim olacak.”<br />
Aynı zamanda sertifikalı koç olan Doğuş<br />
Teknoloji CHRO’su Nağme Babalık Katip,<br />
Yeditepe Üniversitesi’nden işletme yüksek<br />
lisansı ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden<br />
mütercim tercümanlık lisans derecelerine<br />
sahip.<br />
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
PaybyMe’nin sahalara geri dönüşü<br />
Pionr rehberliğinde gerçekleşiyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
Finansal kuruluşlara fintek kurma, büyütme<br />
ve sürdürme konularında uçtan<br />
uca destek sağlayan Pionr, mevcut deneyim<br />
ve yeteneklerini diğer fintekleri dönüştürmek,<br />
ileri taşımak ve onları daha<br />
kıvrak hale getirmek için kullanıyor.<br />
Şirket, serbest çalışanlardan büyük işletmelere<br />
ve bankalara kadar geniş bir yelpazeye<br />
hitap eden çözümleriyle finansal<br />
süreçleri kolaylaştırıyor, aynı zamanda<br />
işletmelerin bilinçli kararlar almalarına<br />
ve geleneksel sistemlerde karşılaşılan<br />
zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı<br />
oluyor.<br />
Stratejilerin belirlenmesinden faaliyete<br />
geçme aşamasına kadar yalnızca 100<br />
gün içinde bir fintek girişimini hayata<br />
geçirerek adeta ekosistemde bir devrim<br />
gerçekleştiren Pionr, ‘Girişim Kurma<br />
Kanvası’ olarak nitelendirdiği bir modelle<br />
‘Strateji, Ürün Geliştirme, Teknoloji<br />
Yönetimi, Pazarlama İletişimi, İnsan<br />
Kaynakları, Operasyon Yönetimi ve<br />
Büyüme Yönetimi’ olmak üzere 7 farklı<br />
başlıkta girişimcilere bir yol haritası sunuyor.<br />
Kendi içinde 29 farklı görevi barındıran<br />
bu kanvas, adım adım neyin,<br />
nasıl yapılacağını gösteriyor.<br />
PaybyMe’den güçlü geri<br />
dönüş<br />
Yeni fintek girişimlerini hızla ve etkili<br />
şekilde kurmak isteyen tüm girişimlere<br />
rehberlik eden Pionr, son olarak yenilikçi<br />
ve entegre bir ödeme ekosistemine dönüşümünü<br />
tamamlamak amacıyla yatırımlarını<br />
hızlandıran PaybyMe’ye danışmanlık<br />
hizmeti vermeye başladı.<br />
Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de<br />
devrim yaratmış ürünler geliştiren<br />
PaybyMe, 11 yıllık sektör tecrübesi doğrultusunda,<br />
yeni vizyonu ve güçlenen<br />
kadrosuyla sektöre iddialı bir geri dönüş<br />
yaparken Pionr’un danışmanlık desteğini<br />
de arkasına aldı. Pionr, elindeki teknolojiler<br />
ve daha önce kurduğu tüm fintek<br />
şirketlerinden elde ettiği geniş deneyimle<br />
PaybyMe’nin yeni dönemin ihtiyaçlarına<br />
ve trendlerine göre yeniden organize<br />
Finansal teknoloji girişimleri kuran, mevcut girişimleri<br />
geliştiren ve büyümeleri için gerekli stratejilerle aktif<br />
olarak güçlendiren girişim kurucu teknoloji şirketi Pionr,<br />
11 yıllık tecrübesi ve güçlenen kadrosuyla sektöre<br />
iddialı bir geri dönüş yapan PaybyMe’nin stratejik dönüşümüne<br />
rehberlik ediyor. Pionr, ‘Girişim Kurma Kanvası’<br />
olarak nitelendirdiği bir modelle “Strateji, Ürün Geliştirme,<br />
Teknoloji Yönetimi, Pazarlama İletişimi, İnsan<br />
Kaynakları, Operasyon Yönetimi ve Büyüme Yönetimi”<br />
olmak üzere 7 farklı başlıkta PaybyMe’ye yol haritası<br />
sunuyor…<br />
olmasını sağlayacak.<br />
Pionr Kurucusu Yakup Sezer, finansal<br />
teknolojiler alanında çığır açan çözümlerle<br />
işletmelere değer kattıklarını belirterek,<br />
“Girişim Kurma Kanvası diye<br />
nitelediğimiz modelin her bir adımı,<br />
geçmişteki deneyimlerden elde edilen<br />
değerli bilgilerle destekleniyor. Bu sayede,<br />
kendi içinde kapsamlı bir global bilgi<br />
birikimini ortaya koyarak, yeni fintek<br />
girişimlerini hızla ve etkili bir şekilde<br />
kurmak isteyen herkese rehberlik ediyor,<br />
işini ileri taşımak ve dönüştürmek isteyen<br />
firmalara da danışmanlık hizmeti<br />
veriyoruz” diye konuştu.<br />
PaybyMe üzerinde yaptıkları ilk değerlendirmede<br />
şirketin mevcut yeteneklerinin<br />
yeni dönemin ihtiyaçlarına ve<br />
trendlerine göre yeniden düzenlenmesi<br />
gereğini tespit ettiklerini vurgulayan Sezer,<br />
“PaybyMe ile hayata geçirdiğimiz iş<br />
birliği kapsamında, şirketin iş modelini<br />
güçlendireceğiz ve sektördeki en başarılı<br />
oyunculardan biri haline gelmesine destek<br />
vereceğiz” dedi.<br />
Farklı ödeme çözümleri de<br />
sunacak<br />
2023 yılında gerçekleşen satın almanın<br />
ardından yeniden yapılanmaya giden<br />
PaybyMe’nin güçlü bir geri dönüşe imza<br />
attığını söyleyen PaybyMe Genel Müdürü<br />
Eren Deyiş de “Ödeme sistemleri<br />
sektöründe 2013 yılından bu yana devam<br />
eden varlığımızı, yeni vizyonumuz<br />
ve güçlü kadromuzla devam ettiriyoruz.<br />
Ödemeler dünyası, birçok farklı ihtiyacın<br />
olduğu bir dünya. Sadece sanal POS<br />
ve benzeri ürünlerimizle değil; dijital,<br />
hibrid ve fiziksel ödeme çözümlerimizle<br />
müşterilerimiz ve ortaklarımız için katma<br />
değer yaratmayı sürdüreceğiz. E-para<br />
hizmetlerinden dijital finans ve para<br />
transfer platformlarına, solo iş operasyonlarından<br />
güçlü bir fintek ekosistemi<br />
yaratmaya kadar üç ana başlık altında<br />
yenilikçi adımlar atacağız” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
“Türkiye’nin İlk Uluslararası Uzay Savunma<br />
Çalıştayı: Cubesat Vision Defence”<br />
Uzayda var olma yarışından geri kalınmaması gerektiğini<br />
düşünerek harekete geçen TUYAD, Cubesat Vision<br />
Defence başlığıyla Türkiye’nin ilk Uluslararası Uzayda<br />
Savunma Çalıştayı’nı düzenleyecek. 15 Mayıs’ta İstanbul’da<br />
gerçekleşecek çalıştaya dünyanın birçok ülkesinden<br />
kamu ve özel sektör yetkilileri katılacak…<br />
Uzaydaki atılımlar ve teknolojinin gelişimiyle<br />
birlikte, ülkeler arasındaki uzay yarışı<br />
hız kazanıyor. Türkiye’nin bu yarışta<br />
öne çıkması gerekliliğine inanan TUYAD<br />
(Telekomünikasyon Uydu ve Elektronik<br />
Sanayicileri İş İnsanları Derneği), Cubesat<br />
Vision Defence başlığı altında Türkiye’nin<br />
ilk Uluslararası Uzayda Savunma Çalıştayı’nı<br />
düzenliyor. 15 Mayıs’ta İstanbul Bostancı<br />
Green Park’ta gerçekleşecek olan bu<br />
önemli etkinlik, uzay savunmasının önemini<br />
vurgulamayı ve ülkemizin bu alandaki<br />
potansiyelini ortaya koymayı amaçlıyor.<br />
Dünyanın dört bir yanından kamu ve özel<br />
sektör temsilcileri, bu çalıştaya katılarak<br />
uzayda savunma ve güvenlik stratejilerini<br />
tartışacaklar.<br />
Türksat, SAHA İstanbul, Roketsan, Ulak<br />
Haberleşme, C Tech, SASAD, GUHEM<br />
gibi sektörün önemli kurumları yurt içinden<br />
katılım gösterirken; Intelsat, Contec,<br />
QSTC, Distretto Aerospaziale Della Campania,<br />
PLD Space, Stardust ve GoToSpace<br />
gibi kurumlar da yurt dışı katılımcıları<br />
arasında yer alıyor.<br />
Uzaydaki Varlıkları Koruma<br />
Çabası<br />
2000 yılından bu yana, yeni uzay girişimleri<br />
ve küp uydu teknolojileri sayesinde geliştirilen<br />
ve fırlatılan uydu sayısında büyük<br />
bir artış olduğuna değinen TUYAD Başkanı<br />
Hayrettin Özaydın, bu durumun ülkelerin<br />
uzaydaki varlıklarını koruma çabasını<br />
beraberinde getirdiğini belirtti.<br />
ABD, Çin, Rusya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri,<br />
uzay kuvvetlerini kurarak uzaydaki<br />
varlıklarını korumaya odaklanıyorlar.<br />
Uydu ve uzay istasyonlarının sayısını giderek<br />
çoğaltan, güçlü ve pahalı uzay sistemlerine<br />
sahip olan ülkeler, bu sistemleri<br />
korumak ve düşman saldırılarını etkisiz<br />
hale getirmek için büyük çaba sarf etmektedirler.<br />
Bu son gelişmeler ışığında, Türkiye’nin<br />
de bu alanda yerini alması ve uzay<br />
kabiliyetlerini arttırması gerektiğine inanan<br />
Özaydın, Türkiye’nin uzay çalışmalarına<br />
katılımı ve yatırımcıları çekmesi<br />
için önemli adımlar atması gerektiğini<br />
vurguladı. Aynı zamanda, tüm dünyada<br />
uzay farkındalığının arttığı bir dönemde,<br />
Türkiye’nin uzay savunma alanında geri<br />
kalmaması gerektiğini belirterek, “Bu bilinçle,<br />
TUYAD organizatörlüğünde gerçekleşecek<br />
olan “Cubesat Vision International<br />
Space Defence Workshop - Uluslararası<br />
Uzay Savunma Çalıştayı”nı düzenlemeye<br />
karar verdik.” dedi.<br />
Uzayda Savunma Teknolojileri<br />
Ele Alınacak<br />
Çalıştayda, uzay savunma teknolojileri,<br />
güvenli ve sürdürülebilir uydu haberleşmesi,<br />
uzaydaki ülke varlıklarının korunması<br />
gibi konular ele alınacak. Sektörün<br />
önde gelen isimleri akademisyen Prof. Dr.<br />
Alim Rüstem Aslan, Delta-V firmasının<br />
CEO’su ve akademisyen Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu,<br />
Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız,<br />
Intelsat Başkan Yardımcısı Murat Yavuz,<br />
QSTC firmasının CEO’su Gurvinder Chohan,<br />
Türkiye Uzay Ajansı’ndan Ali Baygeldi,<br />
Contec firmasının CEO’su Dr. Sunghee<br />
Lee, SB Global’den Shelli Brunswick,<br />
Space Copy kurucusu Madison C. Feehan,<br />
The Campania Aerospace Technological<br />
District’ten (DAC) Gennaro Russo ve 3i3<br />
Signature kurucusu Philippe Boissat gibi<br />
uzmanlar, panelist ve moderatör olarak<br />
katılımcılara değerli bilgiler sunacaklar.<br />
Türkiye’nin uzay alanındaki potansiyelini<br />
ortaya çıkarmak ve uluslararası iş birliğini<br />
güçlendirmek amacıyla düzenlenecek<br />
olan bu çalıştay, uzay endüstrisi profesyonellerini,<br />
akademisyenleri ve savunma<br />
alanında uzmanlaşmış kişileri bir araya<br />
getirecek.<br />
Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, ülkemizin<br />
özellikle küp uydu konusunda önde gelen<br />
bilim insanlarından biri olarak, hızlı geliştirme<br />
süreleri ve uygun maliyetler sayesinde<br />
kolayca üretilebilen bu teknolojilerin,<br />
mevcut büyük ölçekli pahalı uzay varlıklarına<br />
yönelik tehditleri ortaya çıkardığına<br />
ve bu tehditleri engellemenin bir yolunu<br />
bulmanın gerekliliğine dikkat çekti. Ayrıca,<br />
“İçinde bulunduğumuz çağda, uzay<br />
kabiliyetleri ulusal ve ekonomik güvenliğimiz<br />
açısından hayati öneme sahiptir.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız:<br />
“Türkiye’de uzay alanında<br />
yapılacak çok iş var”<br />
Ünlü astrofizikçi Dr. Umut Yıldız, kendi deyimiyle<br />
doğuştan bir uzay tutkunu olarak<br />
tanımlanıyor. “Son yıllarda geri dönüşümlü<br />
roketler sayesinde uzaya erişim ucuzladı.<br />
Dolayısıyla Dünya’da her ülkede yerden<br />
mantar bitmesi gibi yepyeni uzay şirketleri<br />
doğuyor. Türkiye de bu konuda geç kalmamalı<br />
ve dünyanın uzay dönüşümüne<br />
katkıda bulunmalı. Türkiye’de bilim ve<br />
uzay alanında yapılacak çok iş olduğuna<br />
inanıyorum. Türkiye’nin uzay alanındaki<br />
ilerlemelerini destekliyorum ve bu yöndeki<br />
adımları son derece değerli buluyorum.<br />
TUYAD’ın düzenleyeceği Cubesat Vision<br />
Defence Çalıştayı ise bizlere yeni ufuklar<br />
açacak önemli bir etkinlik olacaktır.” dedi.<br />
TUYAD’ın Öncülüğünde:<br />
Uzayda Savunma Stratejileri<br />
Çalıştayı, Sektörün Önde<br />
Gelen Destekçileriyle<br />
Türkiye’de telekomünikasyon ve uydu iletişimi<br />
alanlarında 23 seneden beri faaliyet<br />
gösteren ve sektörün en önemli sivil toplum<br />
kuruluşlarından olan TUYAD sektörde<br />
ilkleri gerçekleştirmeye devam ederek<br />
öncü bir rol oynuyor.<br />
SAHA İstanbul, SASAD, GUHEM, HUKD,<br />
HTK, TELKODER, GSOA (Global Satellite<br />
Operator’s Association), WTA (World Teleport<br />
Association) gibi sektörün ulusal ve<br />
yabancı lider kuruluşlarının stratejik desteğini<br />
alan TUYAD, uzayda savunma stratejilerini<br />
tartışmak, ortak tehditlere karşı<br />
koymak ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek<br />
için sektör profesyonellerini 15<br />
Mayıs’ta İstanbul Bostancı Green Park Hotel’de<br />
gerçekleşecek çalıştaya davet ediyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve<br />
güçlü büyümesini sürdürdü<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
16<br />
“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı” yapma<br />
hedefiyle attığı kararlı adımlarla güçlü ve<br />
istikrarlı büyümesini sürdüren Turkcell’in<br />
2023 yılı finansal ve operasyonel sonuçlarını<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç düzenlenen<br />
basın toplantısında açıkladı.<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali<br />
Taha Koç: “Turkcell’in DNA’sında<br />
teknoloji liderliği, yenilikçilik ve<br />
girişimcilik var”<br />
2023 yılını çift haneli reel büyüme ile kapatmanın<br />
gururunu yaşadıklarını ifade eden<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iş<br />
alanlarının tamamında enflasyona rağmen<br />
güçlü bir performans sergilediklerini söyledi.<br />
Turkcell’in, DNA’sında teknoloji liderliğini,<br />
yenilikçiliği ve girişimciliği barındırdığını<br />
belirten Dr. Koç, gerçekleşen bu yüksek performansın<br />
ARPU genişlemesi ve yeni abone<br />
kazanımları sayesinde olduğunu vurguladı.<br />
<strong>2024</strong> yılı hedeflerini reel rakamlar üzerinden<br />
verdiklerini söyleyen Dr. Ali Taha Koç, “Bu yıl<br />
FAVÖK marjını yüzde 42 oranında hedefliyor;<br />
veri merkezleri, yenilenebilir enerji ve altyapı<br />
yatırımları ile operasyonel yatırımların gelire<br />
oranını ise yüzde 23 olarak bekliyoruz.<br />
Enflasyon beklentilerimizi de dahil ettiğimiz<br />
planlara göre <strong>2024</strong>’te yüksek tek haneli reel<br />
büyüme öngörüyoruz” dedi. Turkcell Genel<br />
Müdürü sözlerini şu şekilde sürdürdü:<br />
“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı<br />
yapma hedefiyle çalışıyoruz”<br />
“Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğundaki<br />
öncü konumumuzu daha da güçlendirme<br />
noktasında 2023 yılında da kararlılıkla<br />
ilerledik. Bu süreçte, teknolojik altyapımızı,<br />
bilgi birikimimizi ve yetkinliklerimizi; müşterilerimize<br />
kesintisiz ve kaliteli bir iletişim<br />
deneyimi sunmak için geliştirmeye devam<br />
ettik. Turkcell sadece bir ses ve data operatörü<br />
değil, Türkiye’nin dijital dönüşümünün<br />
lokomotifi, dönüştürücü bir güç. Bu gücü;<br />
sadece bağlantıyı sağlayan değil, üstün bir<br />
dijital deneyimi her platformda, günün her<br />
anında yaşatan bir şirket olmak ve ülkemizin<br />
milli menfaatleri için kullanıyoruz. Gelecek<br />
dönemde de teknolojik yeteneklerimiz<br />
ve inovasyon gücümüz sayesinde pazardaki<br />
Turkcell; genişleyen müşteri bazı, güçlü ARPU<br />
performansı, dijital servisler ve techfin faaliyetlerinin<br />
katkısıyla 2023 yılında da istikrarlı ve güçlü büyümeye<br />
devam etti. Grup gelirleri yıllık bazda %14,6 reel<br />
büyüyerek 107,1 milyar TL, FAVÖK ise %19,9 oranında<br />
artarak 43,9 milyar TL oldu. Net kâr, geçen yılın aynı<br />
dönemine göre %82,5 artışla 12,6 milyar TL olarak<br />
gerçekleşti. Turkcell yatırımlarının gelire oranı ise %21<br />
seviyesinde sonuçlandı. Türkiye’yi dijitalin yüzyılına<br />
taşımayı amacıyla ana odak alanları Veri, Enerji, Siber<br />
Güvenlik ve Yapay Zeka’yı kapsayan yatırımlarına<br />
hız kesmeden devam eden Turkcell, <strong>2024</strong> yılında<br />
yatırımlarının gelire oranının %23 olmasını bekliyor…<br />
konumumuzu güçlendirecek ve toplum için<br />
daha güçlü bir dijital gelecek ortaya koyacağız.<br />
Tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte<br />
Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı yapma hedefiyle<br />
çalışıyoruz.”<br />
Herkesi birbirine bağlamaktan,<br />
her şeyi birbirine bağlamaya…<br />
“Bizim için 30 yıldır her dönem, en başından<br />
beri Turkcell = Teknoloji. Biz Türkiye’nin<br />
lider teknoloji entegratörüyüz. Tam da bu<br />
yüzden, bizim her yatırımımız, aynı zamanda<br />
ülkemizin dijital geleceğine de yaptığımız<br />
bir yatırım. Herkesi birbirine bağlamaktan,<br />
her şeyi birbirine bağlama çağına geçtiğimiz<br />
bu dönemde, ülkemizin teknolojiyi sadece<br />
kullanan değil, üreten bir konuma gelmesi<br />
için var gücümüzle çalışıyoruz. İnsanlarımız<br />
artık her yerde, her zaman en yüksek<br />
kalitede bağlantı istiyor. Turkcell olarak biz<br />
de bağlantı kurabileceğiniz her yerde olmaya<br />
devam edeceğiz.”<br />
“Dijital ürün ve servisler,<br />
sektörümüzün taşıyıcı kolonları”<br />
Dr. Koç, BiP, TV+, lifebox, fizy, GAME+ gibi<br />
Turkcell ekosistemindeki markaların faaliyetlerinin<br />
başarıyla sürdüğünü vurgulayarak,<br />
“Dijital ürün ve servisler, sektörümüzün<br />
taşıyıcı kolonları haline gelmeye başladı.<br />
Stratejik önemde gördüğümüz dijital servislerimiz<br />
de finansallarımızı güçlü bir şekilde<br />
destekliyor. Bu başarı, şirket olarak dijital<br />
dönüşüm alanındaki liderliğimizi ve büyüme<br />
potansiyelimizi güçlendirerek devam ettirme<br />
yolunda bizi daha da cesaretlendiriyor”<br />
dedi.<br />
4 ana odak alanı: Veri, Enerji,<br />
Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik<br />
“Yolculuğumuzda 4 ana odağımız var: Veri,<br />
Enerji, Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik. Bu dört<br />
odak, bizim <strong>2024</strong> ve sonrası hedeflerimizin,<br />
yatırımlarımızın da belirleyicileri olacak”<br />
diyen Dr. Koç, bu odakların birbiriyle iç içe<br />
olduğunu, dijitalleşen dünyada insanların<br />
ve nesnelerin ürettiği verinin, dünyanın en<br />
önemli hammaddesi haline dönüştüğünü<br />
ifade etti.<br />
Türkiye’nin en büyük veri<br />
işletmecisi Turkcell’den yeni<br />
şirket hazırlığı<br />
Türkiye’nin verisini Türkiye’de tutmak amacıyla<br />
veri merkezleri pazarındaki lider konumunu<br />
devam ettiren Turkcell, veri merkezlerine<br />
330 milyon Avro yatırım gerçekleştirdi.<br />
Bu alandaki yatırım odağını bir üst seviyeye<br />
taşıyan marka, yeni bir veri merkezi şirketi<br />
kurmayı da planlarına dahil etti. Turkcell<br />
bu doğrultuda “hyper-scaler” küresel bir<br />
markayı Türkiye’ye getirmeyi hedefliyor.<br />
Türkiye’nin en büyük veri merkezi işletmecisi<br />
konumundaki Turkcell; Gebze, İzmir,<br />
Temelli ve Avrupa olmak üzere 4 yeni nesil<br />
veri merkezine sahip. Türkiye’deki bireylerin<br />
ve kurumların yanı sıra bölge ülkeleri ile birçok<br />
global şirket de Turkcell’in veri merkezi<br />
hizmetlerini ve bulut çözümlerini kullanıyor.<br />
Tier-3 Tasarım, Tesis ve Operasyonel Sürdürülebilirlik<br />
alanlarında uluslararası sertifikalara<br />
sahip ilk şirket olma özelliğine sahip<br />
olduklarını söyleyen Dr. Koç, veri merkezlerini<br />
9 şiddetindeki bir depreme dayanıklı<br />
şekilde inşa ettiklerini belirtti ve “Turkcell<br />
dışında yerli/yabancı yaklaşık 4 bin şirketin<br />
verilerini sadece siber tehditlere karşı değil,<br />
doğal afetlere karşı da koruyoruz” dedi.<br />
“Sanayi devriminin iklim krizini<br />
‘teknoloji devrimi’ ile yeneceğiz”<br />
Diğer bir odak alanlarının enerji kaynak yönetimi<br />
olduğunu söyleyen Koç, şu bilgileri<br />
de paylaştı: “Telekom şirketleri olarak, Türkiye’nin<br />
1 yıllık toplam elektrik tüketiminin
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
%1’ini biz tüketiyoruz. Sürdürülebilirlik ve<br />
dünyamıza fayda açısından da bakıldığında<br />
bizlerin herkesten fazla bu alana eğilmesi gerekiyor.<br />
Biz bu alanı sosyal ve ekonomik sorumluluğumuzun<br />
bir parçası olarak değerlendiriyoruz.<br />
Bu yüzden her fırsatta ‘sanayi<br />
devriminin iklim krizini ‘teknoloji devrimi’<br />
ile yeneceğiz’ diyoruz. Halihazırda sertifikalı<br />
%100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz.<br />
Sadece yenilenebilir enerji tüketmiyor, aynı<br />
zamanda Turkcell Enerji şirketimizle yenilenebilir<br />
enerji de üretiyoruz. Bu yıl globalde 21<br />
bin şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının<br />
ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP (Carbon<br />
Disclosure Project/Karbon Saydamlık<br />
Projesi) İklim Değişikliği raporlamasında<br />
takdir edilen 353 şirket arasına ve ‘A’ listesine<br />
girdik. Bu bakımdan ülkemizin tek telekomünikasyon<br />
şirketiyiz.”<br />
“Hedefimiz, 2050’de net sıfır<br />
şirket olmak”<br />
Turkcell sahip olduğu 18 MW gücünde rüzgâr<br />
enerjisi santralinin (RES) yanı sıra 300<br />
MW arazi tipi güneş enerjisi santrali (GES)<br />
yatırımlarına da son hızla devam ediyor.<br />
Türkiye’nin değişik yerlerinde güneş tarlalarına<br />
240 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını<br />
söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr.<br />
Ali Taha Koç; <strong>2024</strong> yılı sonuna kadar toplamda<br />
2 bin 400 Greensite’ı devreye almayı<br />
hedeflediklerini belirtti. 2026 itibarıyla yeşil<br />
enerji kaynaklarından sağlanacak üretimle,<br />
Turkcell toplam elektrik ihtiyacının yüzde<br />
65’ini karşılamayı planlıyor. Nihai hedefi ise<br />
2050’de net sıfır şirket olmak.<br />
“Yapay zekâ, bir çağ değişimi…”<br />
“Yapay zekâ ile yapılabileceklerin sınırı olmadığını<br />
göreceğimiz bir dönemin başlangıcındayız.<br />
Bu nedenle yapay zekâ gündemini<br />
bir tür ‘çağ değişimi’ olarak değerlendiriyor,<br />
inovasyonu teşvik etmek ile toplumsal faydayı<br />
önceliklendirmek arasında titiz bir denge<br />
kurmayı amaçlıyoruz. <strong>2024</strong>’te tüm sektörlerde<br />
öncelikli gündemin yapay zekâ olacağını<br />
bekliyoruz. Üretken yapay zekâ, nesnelerin<br />
interneti, doğal dil işleme teknolojisinin<br />
gelişimi gibi katlanarak büyüyen alanlar,<br />
endüstrileri dönüştüreceği gibi sosyolojik<br />
etkileriyle de herkesin gündeminde olmaya<br />
devam edecek. Turkcell olarak, yapay zekâ<br />
çözümlerini şirket operasyonlarımızın her<br />
alanına etkin bir şekilde entegre ederken<br />
yapay zekânın etik kullanımını gözeterek gerekli<br />
aksiyonları alıyoruz.”<br />
Siber güvenlikte hedef, global<br />
arena<br />
Vatandaşların ve şirketlerin verisini ülke<br />
sınırlarında tutarak hem milli güvenliğe<br />
hem de dijital geleceğe sahip çıkan Turkcell,<br />
teknolojik altyapısını geliştirirken en çok<br />
önem verdiği konuların başında gelen veri<br />
güvenliğini ayrı bir sayfada değerlendiriyor.<br />
İnsan ve teknoloji odaklı yaklaşımıyla kişisel<br />
verilerin gizli ve değerli olduğuna inanan<br />
şirket, siber ortamda ortaya çıkan riskleri ve<br />
tehditleri, güçlü operasyon merkezlerinde<br />
belirliyor, olasılıklar üzerine önlemler geliştiriyor.<br />
Turkcell aynı zamanda siber güvenlikte<br />
global oyuncu olma amacıyla yeni nesil<br />
savunma merkezleri ve katma değerli servislerle<br />
çeşitlendirmeyi planlıyor. Turkcell’in bu<br />
alandaki ana hedefi ise yeni nesil teknolojileri<br />
kullanarak yapay zekâ destekli ve değer<br />
katan inovatif ürünler geliştirmek. Etkin iş<br />
birlikleriyle yerli ürün ve servis firmalarına<br />
destek olup yatırım yaparak birlikte global<br />
pazara çıkmak da yol haritasında yer alıyor.<br />
“Ülkemizi daha parlak bir<br />
geleceğe taşıyacağız”<br />
Turkcell dijitalleşmenin kapsayıcı gücünü<br />
kullanarak toplumun her kesiminde fırsat<br />
eşitliğini sağlamaya yönelik toplumsal yatırım<br />
projelerine büyük önem veriyor. Çocuklardan<br />
gençlere, yaşlılardan engelli bireylere<br />
kadar birçok kesim için hayatın içinde olmalarını<br />
sağlayan, dijital okuryazarlığı artıran,<br />
teknolojinin bilinçli kullanılması konusunda<br />
farkındalık oluşturan ve sosyal faydayı önceliklendiren<br />
projeler gerçekleştiriyor.<br />
İlerleyen dönemlerde hem çevresel hem de<br />
sosyal sürdürülebilirlik adına yerine getirecekleri<br />
çalışmalarla, geleceği şekillendireceklerini<br />
belirten Dr. Koç şu ifadelerde bulundu:<br />
“Turkcell olarak her adımımızı milli<br />
menfaatleri göz önünde bulundurarak atıyoruz.<br />
Bugüne kadar 1036 tescilli patent geliştiren<br />
1500’den fazla Ar-Ge mühendisimizle<br />
yeni teknolojiler üretiyoruz. 5G, 6G, uydu<br />
iletişimi, kuantum teknolojileri gibi globalde<br />
gündemde olan yenilikleri ülkemizde önce<br />
biz gündeme taşıyor, geliştiriyor, uyguluyoruz.<br />
Fiberden bulut sistemlere, karasal<br />
olmayan ağlardan Sabit Kablosuz Erişime<br />
(FWA) kadar geniş bir yelpazede, daha akıllı,<br />
daha uyumlu ve daha uygun maliyetli ağları<br />
oluşturmanın yolları üzerinde çalışıyoruz.<br />
Bu bakımdan uydu iletişim teknolojileri de<br />
radarımızda. Cep telefonu sinyalleriyle ulaşılamayan<br />
bölgelere, uydu teknolojileriyle<br />
kapsama getiren yeni bir oyun planımız var.<br />
Türkiye’nin kablosuz bağlantı teknolojileri<br />
alanındaki yolculuğunu şekillendirmek için<br />
test çalışmalarına da başladık.”<br />
“Türkiye’nin Turkcell’i Dijital<br />
Yüzyılın Öncüsü olmaya devam<br />
edecek”<br />
“Bilgi çağında mevcut imkanlarımız, yeteneklerimiz,<br />
kapasitemiz ve nitelikli insan<br />
kaynağımızla birlikte çalıştığımızda başarabileceklerimizin<br />
sınırı yok. Turkcell’in<br />
kendisi, bunun en değerli kanıtı. 30 yıl önce<br />
Türkiye’yi cep telefonundan ‘ilk Alo’yla buluşturan<br />
telekom operatörü olarak yola çıkan<br />
Turkcell, dijital servislerini dünyanın<br />
birçok ülkesine ihraç eden bir teknoloji şirketine<br />
dönüştü. Önümüzdeki dönemlerde de<br />
inovasyon odağımız ve mükemmeliyetçilik<br />
ruhumuzla, Turkcell’i ve ülkemizi daha parlak<br />
bir geleceğe taşıma azmimiz kesintisiz<br />
devam edecek. Turkcell olarak geçmişten bugüne<br />
teknolojileri takip eden değil, geliştirdiği<br />
teknolojilerle takip edilen olma vizyonuyla<br />
yolculuğumuz devam ediyor. Türkiye’nin<br />
Turkcell’i Dijital Yüzyılın Öncüsü olmaya devam<br />
edecek.”<br />
2023 yılı finansal ve operasyonel<br />
sonuçlar<br />
“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı” yapma<br />
hedefiyle attığı kararlı adımlarla güçlü ve istikrarlı<br />
büyümesini sürdüren Turkcell, 2023<br />
yılı finansal ve operasyonel sonuçlarının<br />
açılımı şöyle oldu. 2023 yılında enflasyon<br />
muhasebesine göre düzenlenmiş sonuçlarına<br />
göre Turkcell Grubu’nun toplam gelirleri<br />
yıllık bazda yüzde 14,6 büyüyerek 107,1 milyar<br />
TL, FAVÖK yüzde 19,9 oranında artarak<br />
43,9 milyar TL’ye ulaştı. Net kâr, geçen yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 82,5 artışla 12,6<br />
milyar TL olarak gerçekleşirken Turkcell’in<br />
toplam yatırım harcamalarının gelire oranı<br />
ise yüzde 21 oldu.<br />
Turkcell aynı zamanda yeni abone kazanımlarına<br />
2023 yılında da devam etti. Mobil tarafta<br />
yüksek gelir katkısı sağlayan faturalı<br />
abone odağını sürdüren marka, 1,6 milyon<br />
net faturalı abone kazandı. ARPU ise son<br />
çeyrekte yüzde 85 büyüdü. Bu büyüme rasyonel<br />
fiyatlama, üst pakete taşıma odağı ve<br />
artan faturalı abone sayesinde gerçekleşti.<br />
2023 yılında toplam 386 bin haneye daha uçtan<br />
uca fiber hizmetini götürürken toplamda<br />
5,8 milyon haneye ve 2,3 milyon fiber abone<br />
sayısına ulaştı.<br />
Turkcell’in büyümesinin ana destekçisi konumundaki<br />
TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+<br />
ve dijital reklamcılık servisleri kullanan tekil<br />
ücretli kullanıcı sayısı ise yıllık bazda yüzde<br />
9 artarak 5,6 milyona yükseldi. TV+’ın IPTV<br />
müşteri sayısı 1,4 milyona erişti. Dijital İş<br />
Servisleri ise kurumsal müşterilerin dijital<br />
dönüşüm süreçlerindeki ana destekçisi olmaya<br />
2023 yılında da devam etti. Uçtan uca<br />
yönetilen dijital dönüşüm projeleri ile birlikte,<br />
veri merkezi ve bulut hizmetlerinden elde<br />
edilen gelirler, büyümeye katkı sağlayan ana<br />
faktörler oldu. Turkcell Dijital İş Servisleri’nin<br />
gelirleri yıllık bazda yüzde 23 artarak<br />
10 milyar TL’yi aştı. Özellikle veri merkezleri<br />
gelirleri yüzde 61’lik büyümesi ve bulut servisleri<br />
büyümesi yüzde 50 ile bu büyümeyi<br />
destekledi. Bugüne kadar sistem entegrasyon<br />
ve yönetilen hizmetlerde 3.500’ü aşkın<br />
proje sayısına ulaşılırken, 2023 yılından sonra<br />
gelire dönüşecek olan projelerin kontrat<br />
değeri 3,1 milyar TL oldu.<br />
Techfin odaklı hizmetler sunan Financell,<br />
Paycell ve Wiyo şirketleri 2023 yılında da<br />
faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürdü.<br />
Bireysel ve kurumsal müşterilerin finansman<br />
ihtiyaçlarına göre ürün portföyünü çeşitlendirmeye<br />
devam eden Financell bugüne<br />
kadar 7 milyon tekil müşteriye ve 40 milyar<br />
TL kredi hacmine ulaştı. Financell’in kredi<br />
portföyü 6,2 milyar TL’ye yükselirken, yeni<br />
ürün, projeler ve faiz oranlarının artışı ile yıllık<br />
bazda gelirleri de yüzde 28 büyüyerek 2,4<br />
milyar TL olarak kaydedildi. Paycell yüzde<br />
29’luk bir artışla gelirlerini 2,2 milyar TL’ye<br />
taşıdı. Hızlı ve güvenli ödeme çözümleri sunan<br />
Paycell’in geniş ürün portföyüyle 2023<br />
yıl sonunda kullanıcı sayısı 8 milyon oldu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yapay Zeka ile<br />
paylaşmamanız gereken 7 bilgi!<br />
Sohbet tabanlı yapay zeka programları, çeşitli konularda<br />
yardım almak için son derece popüler ve kullanışlı<br />
araçlar haline geldi. Bu programlar, kod yazmaktan<br />
sanat eseri oluşturmaya kadar hayal edilebilecek her<br />
şeyi oluşturmak için kullanılabiliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
18<br />
Günlük hayattaki dijital yardımcılar<br />
haline gelen sohbet tabanlı yapay zeka<br />
programları, yöneltilen soru ve talepleri<br />
internetin bilgi havuzunda tarayarak,<br />
kullanıcılar için anlamlı dizilimler haline<br />
getiriyor. Ancak bu dost canlısı görünen<br />
programlar, kullanıcıların kişisel<br />
verilerini istismar edebilecek bir prosedürle<br />
birlikte çalışıyor. Gerçekleşen konuşmaların<br />
tam dökümleri, üretici şirket<br />
tarafından toplanıyor ve depolanıyor.<br />
Buna tüm sorular, yönlendirmeler, gönderilen<br />
mesajlar ve yanıtlar da dahil. Bu<br />
sayede şirketler, büyük dil modellerini<br />
eğitmek ve programın öğrenmesine yardımcı<br />
olmak için bu konuşma verilerini<br />
analiz ediyor. Amaç, her ne kadar yapay<br />
zekanın dil anlayışını ve diyalog yetenekleri<br />
geliştirmek olsa da bu durumun,<br />
kullanıcıların kişisel bilgilerini, görüşlerini<br />
ve hassas konuşma verilerini tehdit<br />
ettiğini belirten Bitdefender Antivirüs<br />
Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in<br />
Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu,<br />
sohbet tabanlı yapay zeka programlarıyla<br />
paylaşılmaması gereken 7 bilgiyi<br />
açıklıyor.<br />
1. Kişisel tanımlayıcı bilgiler: Tam<br />
adınız, ev adresiniz, telefon numaranız,<br />
doğum tarihiniz, sosyal güvenlik numaranız<br />
veya diğer resmi kimlik numaralarınız<br />
gibi önemli kişisel tanımlayıcı<br />
bilgileri paylaşmaktan kaçının. Bunlardan<br />
herhangi biri sizi taklit etmek için<br />
kullanılabilir ve kimlik hırsızlığına, mali<br />
dolandırıcılığa veya kişisel bilgilerinizin<br />
diğer suç amaçlı kötüye kullanımına yol<br />
açabilir.<br />
2. Kullanıcı adları ve şifreler: Parolaları,<br />
PIN’leri, kimlik doğrulama kodlarını<br />
veya diğer oturum açma kimlik bilgilerini<br />
asla yapay zeka sohbet robotlarıyla<br />
paylaşmayın. Kimlik bilgileriniz hakkında<br />
ipucu vermek bile bilgisayar korsanlarının<br />
hesaplarınıza erişmesine yardımcı<br />
olabilir.<br />
3. Finansal bilgiler: Yapay zeka sohbet<br />
robotlarıyla asla finansal hesap bilgilerinizi,<br />
kredi kartı numaralarınızı veya<br />
gelir detayları paylaşmamalı. Onlardan,<br />
genel finans ipuçları ve tavsiyeleri, bütçenize<br />
yardımcı olacak genel sorular<br />
ve hatta vergi rehberliği isteyebilirsiniz<br />
ancak finansal hesaplarınızın ve varlıklarınızın<br />
kolayca ele geçirilmesine neden<br />
olabileceğinden hassas finansal bilgilerinizi<br />
gizli tutun.<br />
4. Özel ve mahrem düşünceler: Yapay<br />
zeka sohbet robotları her ne kadar sempatik<br />
görünse de herkese açık olarak<br />
paylaşmaktan çekineceğiniz derin kişisel<br />
düşüncelerinizi, deneyimlerinizi veya<br />
fikirlerinizi açıklamaktan kaçınmalısınız.<br />
Siyasi veya dini görüşlerden, ilişki<br />
sorunlarına veya duygusal mücadelelere<br />
kadar her şey, konuşma kayıtlarının ele<br />
geçirilmesi veya yanlış kullanılması durumunda<br />
açığa çıkabilir.<br />
5. İşle ilgili gizli bilgiler: Özel bilgiler,<br />
ticari sırlar, içeriden öğrenilen bilgiler<br />
veya herhangi bir türden gizli işyeri verileriyle<br />
çalışıyorsanız, bunları herkese<br />
açık sohbet programlarıyla tartışmayın.<br />
Toplantı tutanaklarını özetlemek veya<br />
tekrar eden görevleri otomatikleştirmek<br />
için sohbet programlarını kullanmaktan<br />
kaçının. Çünkü bu, hassas verileri<br />
istemeden ifşa etme veya işvereninizin<br />
gizlilik anlaşmalarını ve fikri mülkiyet<br />
korumalarını ihlal etme riski taşır.<br />
6. Orijinal yaratıcı çalışmalarınız:<br />
Orijinal fikirlerinizi, diğer tüm kullanıcılarla<br />
potansiyel olarak paylaşılmasından<br />
memnun değilseniz asla sohbet robotlarıyla<br />
paylaşmayın.<br />
7. Sağlıkla ilgili bilgiler: Sağlık verilerinizi<br />
korumak, potansiyel gizlilik ihlallerine<br />
veya hassas tıbbi bilgilerin kötüye<br />
kullanılmasına karşı koruma sağlamak<br />
anlamına gelir. Bu nedenle, tıbbi durumlarınızı,<br />
teşhislerinizi, tedavi ayrıntılarınızı<br />
veya ilaç rejimlerinizi asla yapay<br />
zeka sohbet programlarına ifşa etmeyin.<br />
Bunun yerine, güvenli ve özel bir ortamda<br />
nitelikli sağlık uzmanlarıyla görüşün.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Commencis, Commencis LLM’yi tanıttı<br />
Dijital dönüşüm alanında lider teknoloji şirketi Commencis,<br />
Türkçe dil desteğine sahip yapay zeka tabanlı<br />
dil modeli serisinin ilk ürünü olarak, bankacılık ve finans<br />
sektörlerine özel geliştirdiği Commencis LLM’yi<br />
duyurdu. Hedef aldığı sektörlerin ihtiyaçlarına göre özgünleştirilmiş<br />
veri setleri ile eğitilen bu model, müşteri<br />
hizmetleri, içerik üretimi ve veri analizi gibi işlevlerde<br />
verimliliği artırmak amacıyla tasarlandı…<br />
Sektörel ihtiyaçları temel alan ve özelleştirilebilir<br />
veri setleriyle eğitilmiş Commencis<br />
LLM, bankacılık ve finansın yanı sıra<br />
havacılık, sigortacılık ve telekomünikasyon<br />
gibi farklı sektörlerde canlı destek ve<br />
veri analizi gibi kritik işlevlerde kullanıcı<br />
deneyimini iyileştirme kapasitesine sahip.<br />
Yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarına<br />
dayanarak geliştirilen sunucu tarafı kurulum<br />
(on-premise) seçeneği ile şirketler,<br />
kendi altyapılarında Commencis LLM’yi<br />
tam güvenlikle kullanabilecekler.<br />
Commencis LLM; Llama 2, Mistral, Zephyr,<br />
OpenChat 3.5 gibi dil modelleri üzerinde<br />
yapılan kapsamlı araştırma ve veri<br />
üretimi faaliyetlerinin bir ürünü olarak<br />
geliştirildi. Geliştirme sürecinde Commencis<br />
mühendislik ekibi tarafından, üç<br />
ay boyunca Amazon Web Services’in yüksek<br />
performanslı GPU’lar üzerinde yoğun<br />
bir çalışma yürütüldü. Bu çalışmalar sonucunda,<br />
Türkçe dil becerileri son derece<br />
gelişmiş, başta bankacılık ve finans olmak<br />
üzere farklı alanlarda soru-cevap yeteneklerine<br />
sahip ve kullanıcı isteklerine cevap<br />
verebilen bir sanal asistan olarak işlev<br />
görebilecek düzeyde bir dil modeli ortaya<br />
çıkarıldı. Commencis Chief Information<br />
Officer Duru Kızılkayak konuyla ilgili<br />
şunları söyledi: “Sektördeki 20 yılı aşkın<br />
deneyimimizle, bugüne kadar lider bankalarla<br />
ve finansal kuruluşlarla iş birliği<br />
yaparak sayısız dijital başarı hikayesine<br />
imza attık. Commencis LLM de derinlemesine<br />
anlama ve etkileşim kabiliyetleri<br />
sayesinde bankaların müşteri deneyimini<br />
önemli ölçüde iyileştirme hedefiyle yola<br />
çıktı. Commencis LLM ile bankacılık ve finans<br />
sektörünün sorun çözme süreçlerini<br />
daha verimli hale getirmeyi, bu sayede maliyetlerini<br />
azaltmalarını ve dijital kanallar<br />
üzerinden sunulan hizmet kalitesini iyileştirmelerini<br />
amaçlıyoruz. Önümüzdeki<br />
dönemde, hiper-kişiselleştirme ve hızlı<br />
yanıtlar aracılığıyla müşteri sadakatini<br />
artırmak ve sektördeki firmalara rekabet<br />
avantajı sağlamak öncelikli hedeflerimiz<br />
arasında yer alıyor.”<br />
Commencis, finans sektörü için sunduğu<br />
dijital bankacılık ürünleri, ödeme, kimlik<br />
doğrulama ve uçtan uca müşteri deneyimi<br />
çözümleriyle bankaların ve finansal<br />
kuruluşların dijital kanallarını en yeni<br />
teknolojilerle dönüştürmelerini sağlıyor.<br />
Yapay zeka kullanımı, şirketlerin müşteri<br />
davranışlarını daha iyi anlamalarını, kişiselleştirilmiş<br />
hizmetler sunmalarını, işlem<br />
süreçlerini otomatikleştirmelerini ve güvenlik<br />
önlemlerini artırmalarını sağlıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
MediaMarkt, Yapay Zekâ destekli<br />
AI’M Hiring’i hayata geçirdi<br />
MediaMarkt Türkiye, dijital dönüşüm adımlarının bir<br />
parçası olarak yapay zekâ (AI) entegrasyonlu işe alım<br />
sistemi AI’M Hiring’i hayata geçirdi. Şirket, AI’M Hiring’i<br />
sistemi üzerinden ön mülakat sürecini yapay zekâ<br />
tabanlı AI’DA ile daha kolay ve hızlı hale getirecek…<br />
Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik<br />
perakendecisi MediaMarkt, dijital dönüşüm<br />
adımlarının bir parçası olarak işe alım süreçlerini<br />
daha kolay ve hızlı hale getirmek<br />
amacıyla yapay zekâ entegrasyonlu İnsan<br />
Kaynakları sistemi AI’M Hiring’i uygulamaya<br />
geçirdi. Türkiye’de 98 mağaza ve<br />
3600’ün üzerinde çalışanıyla hizmet veren<br />
ve yeni mağazalar açarak ülke genelinde<br />
istihdama katkıda bulunmaya devam eden<br />
MediaMarkt Türkiye’nin, başlangıç ve orta<br />
kademe pozisyonlarda işe alım sürecini hızlandırmak<br />
amacıyla, MediaMarkt’a başvuran<br />
adayların ön mülakatları AI’DA üzerinden<br />
gerçekleştirilecek.<br />
Açık pozisyonlara uygun nitelikteki adaylar,<br />
e-posta üzerinden yapay zekâ destekli işe<br />
alım programı AI’M Hiring’e link üzerinden<br />
davet ediliyor. Daveti kabul eden adaylar<br />
sisteme kaydolup giriş yaptıktan sonra<br />
AI’DA’nın bilgilendirme videosuyla karşılaşıyor.<br />
Bilgilendirme videosunu izleyen adayın<br />
ön mülakat süreci başlatılıyor ve adaya<br />
MediaMarkt ile ilgili yetkinliklerini kapsayan<br />
Türkçe ve İngilizce sorular yöneltiliyor.<br />
Daha sonra, sorulara verdiği yanıtlar çerçevesinde,<br />
adayın MediaMarkt yetkinliklerine<br />
göre “ısı haritası analizi” yapay zekâ tarafından<br />
gerçekleştiriliyor. Bu ısı haritası analizi<br />
de işe alım uzmanlarına işe alıma yönelik<br />
kısa bir liste sunarak, ilk 5 sırada yer alan<br />
adayların ikinci aşamaya geçmesini ve işe<br />
alım yöneticisiyle görüşmesini sağlıyor. Bu<br />
yöntem sayesinde açık pozisyona aday kişilerin,<br />
ön elemeleri titizlikle ele alınırken, kısa<br />
sürede daha fazla adaya ulaşılması hedefleniyor.<br />
Ayrıca hem aday hem de işveren için<br />
zamandan tasarruf sağlıyor ve operasyonel<br />
anlamda sürece verimlilik kazandırıyor.<br />
MediaMarkt Türkiye, işe alımlarda kolay<br />
video mülakatı ile süreçleri hızlandıran yenilikçi<br />
işe alım sistemi AI’M Hiring’in geliştirilmesinde<br />
Vire Up ile iş birliği yaptı. Geçtiğimiz<br />
hafta aktif olan sistem video mülakat<br />
uygulamalarına başladı.<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
GTech Afrika’ya teknoloji ihraç ediyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
20<br />
Finansal Teknolojiler ve Analitik alanında Türkiye’nin<br />
lider teknoloji şirketi olan GTech, Doğu Afrika’daki<br />
şirketlerin dijital dönüşümlerini hızlandırmak amacıyla<br />
Etiyopya’nın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan<br />
Alta Computec ile stratejik iş birliği yaptı…<br />
Bankacılık başta olmak üzere farklı<br />
sektörlerdeki deneyimini, global teknolojik<br />
gelişmelerle birleştirerek kurumlara<br />
katma değer yaratan ürünler<br />
ve çözümler sunan GTech; gerçekleştirdiği<br />
önemli iş ortaklığı ile Doğu<br />
Afrika Bölgesindeki kurumların dijital<br />
dönüşüm yolculuklarına rehberlik<br />
edecek. GTech’in iş ortaklığı yaptığı,<br />
Etiyopya’nın ve Doğu Afrika’nın teknoloji<br />
alanındaki önemli oyuncularından<br />
biri olan Alta Computec; bölgedeki<br />
güçlü pazar deneyimi ile Doğu<br />
Afrika’daki müşterilerin GTech’in geliştirdiği<br />
yazılım ve çözümleri kullanmalarına<br />
katkı sağlayacak.<br />
Ana bankacılık, tüketici finansman,<br />
dijital bankacılık, açık bankacılık<br />
ve kredi skorlama ürünleri ile dijital<br />
bankaların yanı sıra altyapısını modernleştirmek<br />
isteyen tüm bankaların<br />
değişimine uçtan uca yön veren GTech;<br />
güçlü bankacılık altyapısı olan<br />
Türkiye ve Orta Doğu Bölgesinde elde<br />
ettiği deneyimini Doğu Afrika Bölgesine<br />
taşıyacak. İngiltere, Avrupa, Körfez<br />
Bölgesi, Orta ve Güney Asya’dan<br />
sonra Doğu Afrika’da da hizmet sunacakları<br />
için çok mutlu olduklarını<br />
belirten GTech’in Yönetici Ortağı<br />
Gürhan Taşkaya konuyla ilgili yaptığı<br />
açıklamada şunları söyledi: “Dijital<br />
dönüşümün iş dünyasında kaçınılmaz<br />
hale gelmesiyle birlikte, GTech olarak<br />
müşterilerimizin teknolojik ihtiyaçlarını<br />
karşılamak ve rekabet avantajı<br />
elde etmelerini sağlamak adına yüzde<br />
100 yerli ürün ve çözümlerimizi<br />
geliştirdik. 24 yıldır Türkiye’nin lider<br />
bankaları ve şirketlerine sunduğumuz<br />
çözümlerle, verimliliklerini artırmalarına,<br />
daha hızlı karar alabilmelerine<br />
ve sürekli değişen koşullara<br />
hızlı adapte olabilmelerine olanak<br />
tanıyoruz. Türkiye bankacılık sektöründe<br />
güçlü bir deneyime sahip. GTech<br />
olarak bu deneyimi Doğu Afrika’ya<br />
taşıyarak hem finansal kuruluşların<br />
ve hem de diğer sektördeki kurumların<br />
dijital dönüşüm süreçlerinde rol<br />
almak bizim için heyecan verici bir<br />
fırsat. Alta Computec’in bölgedeki deneyimi<br />
ile Türkiye’deki birikimimizi<br />
ve başarılarımızı Etiyopya’ya aktarıp,<br />
Etiyopya ve Doğu Afrika’nın teknolojik<br />
altyapısını güçlendirecek ve kurumların<br />
rekabet avantajlarını artıracak<br />
çözümler sunacağız.”<br />
Bankacılık, eğitim, sağlık, kamu kuruluşları<br />
vb. çeşitli sektörlere ve küresel<br />
şirketlere uçtan uca BT çözümleri<br />
sunan Alta Computec’in Genel Müdürü<br />
Ato Cherinet Gebregiorgis, GTech<br />
ile yaptıkları iş birliğinin, teknolojik<br />
zorlukları aşmaya ve kârlılıklarını<br />
artırmaya çalışan kurumlar için büyük<br />
bir fırsat olduğunu belirterek; “İki<br />
şirket arasındaki stratejik iş birliği,<br />
teknolojimizin tüm kullanıcılarının<br />
iş operasyonlarının geliştirilmesine<br />
ve Etiyopya’nın dijital dönüşümüne<br />
büyük ölçüde katkıda bulunacağına<br />
inanıyorum.” dedi.<br />
GTech Etiyopya’da Alta<br />
Computec ile Lansman<br />
Düzenledi<br />
GTech; geçtiğimiz hafta Etiyopya’da<br />
gerçekleştirdiği lansman toplantısında<br />
30 firmadan 70 kişiyi ağırladı.<br />
Etiyopya’nın en büyük finans kuruluşlarının<br />
üst düzey yöneticilerinin<br />
katılım sağladığı toplantıda GTech,<br />
yeni nesil teknolojiler ve yapay zekânın<br />
finans sektöründeki uygulamaları<br />
üzerine katılımcıları bilgilendirdi.<br />
Toplantıda Symphony Banking ürün<br />
ailesini ve veri teknolojilerindeki hizmetlerini<br />
de tanıtan GTech; 24 yıldır<br />
finans sektöründe hayata geçirdiği<br />
başarılı projelerini paylaştı. Lansmana<br />
gösterilen yoğun ilgiden son derece<br />
memnun olduklarını belirten Gürhan<br />
Taşkaya; “Etiyopya stratejik konumu<br />
ve hızlı büyüyen ekonomisiyle oldukça<br />
önemli bir ülke. Toplantımızda Etiyopya<br />
pazarının ihtiyaçlarını değerlendirmek,<br />
katılımcı kurumlarla fikir<br />
alışverişi yapmak son derece keyifliydi.<br />
Önümüzdeki dönemde GTech olarak<br />
%100 yerli ürün ve çözümlerimizi<br />
Alta Computec’in iş birliği ile Etiyopya’daki<br />
finans kuruluşlarına rekabet<br />
avantajı sağlayacak olmanın heyecanı<br />
içindeyiz.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HP, 5. Nesil ESC çipiyle donanım ve ürün yazılımı<br />
güvenliğinde yeni bir standart belirliyor<br />
Asimetrik kriptografiyi kırabilen kuantum bilgisayarların potansiyel olarak ortaya çıkması<br />
tüm dijital dünyayı riske atıyor ve gerçekleşme olasılığı her geçen gün daha da<br />
artıyor. Bu nedenle <strong>2024</strong> Yıllık İş Ortağı Konferansında HP, kuantum bilgisayar saldırılarına<br />
karşı ürün yazılımını koruyan dünyanın ilk iş bilgisayarlarını duyurdu…<br />
HP, belirli bilgisayarlarda yerleşik olarak<br />
bulunan yükseltilmiş Uç Nokta Güvenlik<br />
Denetleyicisi (ESC) çipi ile müşterilerine<br />
hassas ve düzenlenmiş verilerin yönetilebilirliğini<br />
ve korunmasını sağlayan en<br />
gelişmiş güvenliği sunabiliyor. Kuantum<br />
bilgisayar saldırıları her yıl biraz daha<br />
yaklaşırken bu korumanın giderek daha<br />
önemli hale geleceği anlaşılıyor.<br />
Kuantum bilgisayar ve<br />
kriptografik bilmecesi<br />
Araştırmalar, uzmanların yüzde 27’sinin<br />
2033 yılına kadar kriptografik olarak uygun<br />
bir kuantum bilgisayarının (CRQC)<br />
ortaya çıkma olasılığının yüzde 50 olduğunu<br />
düşündüğünü gösteriyor. O gün<br />
geldiğinde, aygıt yazılımı ve yazılım üzerindeki<br />
mevcut dijital imzaların güvenliği<br />
söz konusu olacak ve dijital güven ortadan<br />
kalkacak.<br />
Ne var ki tüm dijital dünyamızı yeni bir<br />
kriptografik standarda geçirmek çok büyük<br />
bir girişim. Şu da var ki, yazılım güncellenebilirken,<br />
donanım güncellenemiyor.<br />
Buna bilgisayar yazılımlarını koruyan bazı<br />
kriptografiler de dahil. Kriptografik korumalar<br />
olmadan hiçbir cihaz güvende olmayacaktır<br />
çünkü saldırganlar altta yatan<br />
aygıt yazılımına erişebiliyor ve değiştirebiliyor<br />
ve tam kontrol elde edebiliyor.<br />
Bu tehditlerin önüne geçme çabalarında<br />
ivmenin arttığı görülüyor. Örneğin,<br />
Hollanda hükümetinin Kuantum Sonrası<br />
Kriptografi (PQC) geçiş el kitabındaki<br />
rehberliği, Kritik Altyapı Sağlayıcılarını<br />
PQC’ye geçiş üzerinde çalışmaya başlamak<br />
için daha fazla bekleyemeyecek acil<br />
uygulayıcılar olarak tanımlıyor.<br />
ABD’de ise hükümet, ürün yazılımı imzalama<br />
için kuantuma dirençli kriptografik<br />
algoritmalara geçişle ilgili özel tavsiyelerde<br />
bulunarak kuantuma dirençli kriptografinin<br />
2025’ten itibaren kullanılmasını<br />
ve hassas sistemler için 2030’dan itibaren<br />
zorunlu hale getirilmesini önerdi.<br />
Filonuzu geleceğe hazırlayın<br />
Kuantum bilgisayar saldırılarına karşı çip<br />
düzeyinde koruma sağlayan HP, bugün 5.<br />
nesil ESC çipiyle donanım ve ürün yazılımı<br />
güvenliğinde yeni bir standart belirliyor.<br />
ESC, çipi işlemci ve işletim sisteminden<br />
izole ederek veri ihlalleri riskini azaltan ve<br />
kesinti sürelerini önleyerek üretkenliği artıran<br />
bir donanım platformu sağlıyor.<br />
Kişisel bilgisayarların tipik yenileme döngüleri<br />
artık her 3 ila 5 yılda bir yapıldığından<br />
ve sürdürülebilirliği artırmak için donanımın<br />
ömrünü uzatmaya yönelik daha<br />
geniş bir eğilim olduğundan, kuantum<br />
sonrası kriptografiye geçişin şimdi başlaması<br />
gerekiyor. HP’nin <strong>2024</strong> ESC yükseltmesiyle,<br />
Kuantuma Dayanıklı Kriptografi<br />
ile PC ürün yazılımı bütünlüğünü koruyacak<br />
donanım hazır olacak ve gelecekte<br />
PC’lerde kriptografinin yazılım uygulamalarına<br />
yapılacak yükseltmelerden önce<br />
güvenli bir temel sağlayacak.<br />
HP, PC ürün yazılımı bütünlüğü için bu<br />
yeni korumayı sunarken, müşterilerin<br />
bilgi sistemlerinin diğer tüm yönlerini<br />
kuantuma dirençli kriptografiye nasıl ve<br />
ne zaman geçirmeye başlayacaklarını değerlendirmeye<br />
başlamalarını öneriyor. HP,<br />
planlamaya başlamak için üç adım öneriyor:<br />
1. En yüksek öncelikli kullanım durumlarınızı<br />
belirleyin.<br />
2. Kullandığınız ürün ve çözümlerde kuantuma<br />
dirençli korumalara geçiş için satıcı<br />
planlarını anlamak için teknoloji sağlayıcılarınızla<br />
konuşun.<br />
3. İhtiyacınız olan zaman ölçeğinde kuantum<br />
tehdidine karşı koruma sağlamak için<br />
bir planınız olduğundan emin olun.<br />
5’inci nesil ESC çiplerinin kullanılabilirliği<br />
hakkında daha fazla bilgi için HP ESC<br />
Platform Kullanılabilirlik Matrisi’ne ziyaret<br />
edilebilir.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dünya E-ticaret Pazarının büyüklüğü<br />
2023’de 6 trilyon doları geçti<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
22<br />
2023’ün başında 1,2 trilyon lira hedefiyle<br />
yola çıkan Türk e-ticaret sektörü, yılı<br />
yaklaşık 1,5 trilyon lira seviyesinde tamamladı.<br />
Geçtiğimiz yıl dijital ödeme<br />
tutarı ise 80 milyar doları geçti. Sipariş<br />
sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30’un<br />
üzerinde büyümeyle 5 milyarı buldu.<br />
Türkiye’de e-ticaretin toplam ticaretten<br />
aldığı pay da yüzde 22’yi geçti. Her gün<br />
12-15 milyon arası sipariş veriliyor. Sektör<br />
temsilcileri, ödeme yöntemlerinin<br />
<strong>2024</strong>’de daha da çeşitleneceğini, büyümedeki<br />
artışın yıl sonunda dolar bazında<br />
yüzde 20’nin üzerinde olmasının<br />
beklendiğini ve bu yıl TL bazında ise 2,5<br />
trilyon TL’ye ulaşılabileceğini değerlendiriyorlar.<br />
e-ticaret sektöründeki<br />
büyüme depolamada<br />
DepOrtak’a talebi artırıyor<br />
Bazı e-ticaret pazaryerlerindeki satıcı<br />
sayısı 200 bini geçmiş durumda. Günlük<br />
hayatına profesyonel çalışan, öğrenci,<br />
ev hanımı vs devam edip, e-ticarette<br />
her gün yüzlerce sipariş alan ve bunları<br />
müşterilerine ulaştıran binlerce insan<br />
arkada çalışıyor. Pandemi ile birlikte<br />
hızlı bir büyüme trendine giren e-ticaret,<br />
depolama alanına olan talebi de artırdı.<br />
Tüm dünyada ve Türkiye’de 5 bin m2<br />
üzeri uzun dönem depolamalarda m2 kiralama<br />
maliyetleri 5 Dolar seviyesinden<br />
10 Dolara kadar yükseldi.<br />
DepOrtak platformunu 1,5 yıllık bir<br />
geliştirme dönemi sonrasında 1 Mart<br />
2023’te canlıya aldıklarını anlatan DepOrtak<br />
kurucu ortağı Oruç Kaya, şunları<br />
kaydetti: “DepOrtak ezber bozan teknolojileri<br />
ile hem klasik perakendecileri,<br />
hem de e-ticaret’in önde gelen pazaryerlerini<br />
etkilemeye devam ediyor. Ortaya<br />
koyduğumuz devrimsel teknolojilerle,<br />
bir taraftan mevcut depoların depolama<br />
kapasitelerini maksimize etmeyi sağlarken,<br />
diğer taraftan mevcutta depo olarak<br />
kullanılmayan atıl ama depolama için<br />
müsait alanları “Gri depo” konseptimizle,<br />
tıpkı AirBnb iş modeli mantığından<br />
depolama sektörüne kazandırıyoruz.<br />
Üreticilere, zincir marketlere, global<br />
markalara, e-ticaret satıcılarına Türkiye’de<br />
ve dünyanın her yerinde ürünlerini<br />
en uygun şartlarla konforlu bir şekilde<br />
depolamanın önünü açıyoruz. Örneğin,<br />
x ilaç firması bize geliyor ve “Türkiye’de<br />
30 bin m2 yer ihtiyacımız var” diyor.<br />
Biz, onlardan bu hedef m2’de ne depolamayı<br />
hedeflediklerini ve beklentilerini<br />
Dünya e-ticaret pazar büyüklüğü 2023’de 6 trilyon<br />
Doları geçti. Birçok ülkede e-ticaret pazarında yıllık<br />
büyüme %20’lerin üzerinde seyrediyor. 2023’de 1.5<br />
trilyon TL’yi bulan Türk e-ticaret sektörünün, <strong>2024</strong>’de<br />
2.5 trilyon TL’ye ulaşabileceği öngörülüyor…<br />
alıyoruz. Sonra onlara, 5-6 farklı yerde<br />
toplamda 30 bin m2 alanı hızlıca tahsis<br />
edebiliyoruz. Süreci, tek dashboard’tan<br />
ve cepteki DepOrtak Kurumsal App’ten<br />
operasyonlarını uçtan uca yönetme<br />
gücü veriyoruz. Nakliyeye ihtiyaç duyduklarında<br />
da Tırport ile hızlı ve güvenli<br />
çözüm üretiyoruz. Hizmet verdiğimiz<br />
müşterilerimiz de sadece ürünlerinin<br />
ticaretine odaklanıyorlar.” diye konuştu.<br />
Dijitalleşme, lojistik<br />
yönetimini kökten<br />
dönüştürüyor<br />
Tırport’un artırılmış-zeka (Augmented<br />
Intelligence) destekli teknolojileri mobilite<br />
gücü ile birleştiğinde, lojistik yönetimi<br />
çok daha sürdürülebilir, verimli ve<br />
uçtan uca denetlenebilir hale dönüşüyor.<br />
Gerçek-zamanlı konum-tabanlı teknolojiler,<br />
optimizasyon gücünün yarattığı<br />
akıllı eşleştirme imkanlarıyla kapasitelerin<br />
maksimize edilmesine olanak sağlıyor.<br />
Lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştirerek<br />
kökten dönüştürdüklerinin altını<br />
çizen Tırport Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: “Tırport<br />
olarak, sektörün öncüsü olma sorumluluğuyla<br />
lojistiğin geleceğini şekillendirmeye,<br />
örnek iş modelleri geliştirerek yol<br />
açmaya ve paydaşlarımıza değer yaratmaya<br />
devam ediyoruz. Tırport ile nasıl<br />
nakliye ve lojistiği çözülmesi gereken<br />
bir sorun olmaktan çıkardık ve sektörde<br />
uçtan uca hızlı, ekonomik ve güvenli taşımanın<br />
önünü açtıysak, kurucu ortağı<br />
olduğum DepOrtak ile depolamayı da ülkemizde<br />
ve dünyada bir sorun olmaktan<br />
çıkarıyoruz.” şeklinde konuştu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Uyarlanabilir uygulamaların<br />
gücünü keşfetmek<br />
Üretken yapay zekaya olan ilginin giderek artması,<br />
kullanıcı merkezli uygulamalar için yeni bir dünyanın<br />
kapılarını açıyor…<br />
Çağla Duman, Couchbase<br />
Bölge Hesap Yöneticisi<br />
İşletmeler, üretken yapay zekayı faaliyetlerine,<br />
ürünlerine ve hizmetlerine dahil<br />
etmenin onlara gelecekte sağlayacağı faydaları<br />
farkına varmaya başlamış olsa da<br />
bunu tamamen benimsemeleri biraz zaman<br />
alacağa benziyor. Bunun nedeni, <strong>IT</strong> ve<br />
şirket içinde halka açık büyük dil modelleri<br />
ile nasıl etkileşim kurulacağına dair<br />
önemli endişelerdir. Deloitte’nin yakın<br />
zamanda gerçekleştirdiği bir araştırmaya<br />
göre, ABD’deki kuruluşların yüzde 56’sı<br />
üretken yapay zeka girişimlerine başladı<br />
ve bu kuruluşların yüzde 35’i şu anda pilot<br />
programlar yürütüyor.<br />
Uyarlanabilir uygulamalar literatüre yeni<br />
giren bir kavram olsa da, dinamik uygulamalara<br />
duyulan gereksinim Web 2.0’a<br />
kadar uzanıyor. Dinamik web uygulaması<br />
kavramı o zamanlardan bu yana ciddi bir<br />
gelişim gösterdi. Kullanıcının sayfayı yenilemesine<br />
gerek kalmadan girdikleri istemlere<br />
anında yanıt verebilen web sayfalarını<br />
makine öğrenimi takip etti ve bir sonraki<br />
aşama diyebileceğimiz, en iyi teklifler için<br />
tanıtım yapılması gibi kullanıcının eylemlerine<br />
uyum sağlama yeteneği ile dinamik<br />
deneyim giderek daha anlamlı hale geldi.<br />
Akıllı telefonların ve diğer mobil cihazların<br />
ortaya çıkışı ise uygulama kavramını<br />
tam anlamıyla kalıplarının dışına taşıdı.<br />
Akıllı cihazların coğrafi konum, saat, hava<br />
durumu, trafik veya diğer olayları ya da<br />
koşulları bir araya getirme kabiliyeti artık<br />
uygulamaların bilinçli olması beklentisini<br />
getirdi. Bu duruma ayak uyduran dinamik<br />
uygulamaların tam da o anda proaktif olması<br />
bekleniyordu.<br />
Kullanıcı merkezli teknoloji, kullanıcı deneyimlerinde<br />
devrim yaratan temel özellikleri<br />
bünyesinde barındıran uyarlanabilir<br />
uygulamalarla yeni bir alana giriyor.<br />
Hiper kişiselleştirmeye öncelik veren bu<br />
uygulamalar, kullanıcı arayüzünü, içeriği<br />
ve işlevselliği özellikle bireysel kullanıcı<br />
tercihlerine ve o anki gereksinimlere göre<br />
özelleştirerek kullanıcı memnuniyetine<br />
önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Uyarlanabilir<br />
uygulamaların temelinde, konum<br />
ve cihaz türü gibi değişkenlere dayalı olarak<br />
gerçek zamanlı ayarlamalar yapılabilmesine<br />
olanak tanıyan bağlam farkındalığı<br />
yeteneği yatıyor. Yapay zeka destekli<br />
özellikler, bu uygulamaların uyarlanabilirliğini<br />
artırarak değişen gereksinimlere<br />
göre bağlamlarını ve davranışlarını dinamik<br />
bir şekilde değiştirmelerini sağlıyor.<br />
Uyarlanabilir uygulamaların odak noktası<br />
öğrenme ve zeka üzerinedir. Kullanıcı<br />
davranışını sürekli analiz edebilmek için<br />
makine öğrenimi ve gerçek zamanlı analitikten<br />
yararlanırlar ve böylece uyarlanabilirliği<br />
artırırlar. Kullanıcılar bu ayarları değiştirebilir<br />
ve geri bildirim sağlayabilir ve<br />
işte bu özelleştirilebilirlik, gereksinimlere<br />
yönelik uygulamaların ortaya çıkmasını<br />
sağlar. Uygulanabilir uygulamaların temel<br />
özellikleri arasında görevleri kesintisiz<br />
olarak yürütebilme ve gerçek zamanlı yanıt<br />
vermeyi sağlayan otomasyon ve yüksek<br />
performans yer alır. Mobil ve uç ortamlarda<br />
kullanım için tasarlanan uyarlanabilir<br />
uygulamalar, proaktif olarak veri ve işlevsellik<br />
sunmak için kullanıcı davranışlarını<br />
tahmin eder ve çapraz bağlanabilirlik ile<br />
kesintisiz bir şekilde hizmet koordinasyonunu<br />
sağlar ki bu da kullanıcı deneyimini<br />
gerçek zamanlı olarak iyileştirilmesine<br />
olanak tanır.<br />
Uyarlanabilir Uygulamaların Kullanım<br />
Senaryoları<br />
Uyarlanabilir uygulamaların oldukça fazla<br />
kullanım alanı bulunmaktadır. Birkaç<br />
tanıdık örnek olarak aşağıdaki sıralayabiliriz:<br />
• E-ticaret alanında, kullanıcının ayrıntılı<br />
profiline ve davranışlarına dayalı olarak<br />
özel ürün açıklamaları ve en iyi teklifleri<br />
oluşturur. Müşteri satın alma sürecinden<br />
geçerken bu teklifleri gerçek zamanlı olarak<br />
sunulmasını sağlar.<br />
• Streaming hizmetlerinin, müşterinin izleme<br />
geçmişine dayalı olarak benzer içerikler<br />
önermesini sağlar. Müşterinin programı<br />
ne zaman izleyeceğini planlayarak bu<br />
önerilere göre hareket eder ve örnek olarak<br />
ev sinema sistemini etkinleştirmek veya<br />
tuttuğu takım gol atmak üzereyken müşteriye<br />
kanal değiştirmesi için bildirimde<br />
bulunmak gibi görevleri otomatikleştirir.<br />
• Duruma ve talebe dayalı konser ve etkinlik<br />
fiyatlandırması yapabilir. Bunları genel<br />
talebe, müşterinin sanatçı veya müzik tercihlerine,<br />
sosyal medya etkinliğine veya<br />
aynı yaş grubunun özelliklerine dayalı<br />
olarak belirli coğrafi pazarlarda uygular.<br />
Yapay zeka, doğru zamanda tam olarak<br />
doğru teklifleri sunmak için müşterinin<br />
tercihlerini öğrenerek hepsini bir araya<br />
getirir. Örnek olarak, makine öğrenimini<br />
yapay zeka ile birleştiren uyarlanabilir uygulamalar,<br />
belirli sanatçıların veya spor<br />
takımlarının en sadık hayranlarını belirleyebilir<br />
ve hala boş yer varken bilet satın<br />
almaya yönlendirebilir.<br />
• Aydınlatma, HVAC ve güvenlik ayarlarını,<br />
ev sahibinin evde bulunma saatlerine<br />
göre akıllı ev sistemi otomasyonunu yönetebilir.<br />
• Fitness ve Sağlık uygulamalarında kişiye<br />
özel egzersiz planları oluşturabilir, beslenme<br />
tavsiyeleri verebilir ve kişinin rutinine<br />
göre doktor randevularını planlayabilir.<br />
• Piyasa haberleri, olaylar ve bireyin yatırım<br />
hedeflerine göre fon alımları ve en iyi<br />
işlemlerin ne zaman yapılacağını hesaplayarak<br />
otomatik borsa işlemleri yapabilir.<br />
Dijital Müşteri Deneyiminin<br />
Yeni Temeli: Uyarlanabilir<br />
Uygulamalar<br />
Üretken yapay zeka, müşteri deneyimini<br />
daha da kişisel hale getirme yeteneği ile dinamik<br />
web uygulamalarının yolculuğunu<br />
benzersiz bir hale getiriyor ve insanların<br />
kafalarındaki adeta okuyarak oluşturulan<br />
istemlere anında orijinal içerikle yanıt<br />
verebiliyor. Yine de, ilk nesil yapay zeka<br />
içerikleri genellikle aşırı derecede geneldi.<br />
İşte bu noktada uyarlanabilir uygulamalar<br />
devreye giriyor. Uyarlanabilir uygulamalar,<br />
oluşturulan içeriği veri, bağlam ve ilgi<br />
düzeyiyle harmanlayarak üretken yapay<br />
zekayı geliştiriyor.<br />
Couchbase, uygulamalar için benzersiz<br />
bir şekilde birden fazla erişim modelinde<br />
veri sorgulama yeteneği sağlayarak mobil<br />
cihazlarda yapay zeka modelleriyle etkileşimi<br />
kolaylaştırır. Böylelikle Couchbase,<br />
doğru ve güvenilir yapay zeka etkileşimleri<br />
gerçekleştirir. Bu açıdan farklı bir konumda<br />
bulunan Couchbase, pazarın üretken<br />
yapay zekayı benimseme konusundaki<br />
tereddütlerini giderebilir ve müşterilerin<br />
kendileri için gerçek uyarlanabilir uygulamalar<br />
oluşturmalarına yardımcı olabilir.<br />
Couchbase’in müşterilerinden yarısından<br />
fazlası, geçiş yaptıktan sonra üstün performans<br />
sayesinde işletme maliyetlerinde<br />
yüzde 50’nin üzerinde tasarruf elde etti ki<br />
bu önemli maliyet düşüşü yapay zeka geliştirmeyi<br />
finanse edebilir.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
WatchGuard 2023 4. çeyrek İnternet<br />
Güvenliği Raporu’nu yayınladı<br />
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider<br />
olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Threat<br />
Lab araştırmacıları tarafından analiz edilen 2023’ün 4.<br />
çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. En önemli<br />
kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenlik<br />
tehditlerinin detaylandırıldığı rapor, living-off-theland<br />
saldırılarının yeniden canlandığını, siber saldırıların<br />
yaygınlaşmaya devam ettiğini, fidye yazılımlarının ise<br />
azaldığını gösteriyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
Bütünleş1ik siber güvenlik alanında küresel<br />
bir lider olan WatchGuard® Technologies,<br />
WatchGuard Threat Lab araştırmacıları<br />
tarafından analiz edilen 2023 yılı<br />
4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu<br />
duyurdu. Rapordan elde edilen önemli<br />
bulgular, kötü amaçlı yazılımların tamamında<br />
büyük bir artışa neden olan güvenlik<br />
çözümlerini atlatan yazılımlarda<br />
kayda değer bir yükseliş olduğunu, tehdit<br />
aktörlerinin şirket içi e-posta sunucularını<br />
ana hedef aldığını ve fidye yazılımı tespitlerinin<br />
azalmaya devam ettiğini gösteriyor.<br />
WatchGuard’ın Unified Security<br />
Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat<br />
Lab’in önceki çeyrek güncellemelleriyle<br />
üç aylık raporda analiz edilen veriler<br />
WatchGuard’ın araştırma faaliyetlerini<br />
doğrudan desteklemek için aktif Watch-<br />
Guard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde<br />
edilen, anonimleştirilmiş toplu tehdit istihbaratına<br />
dayanıyor.<br />
“Kuruluşların Güvenlik Açıklarını<br />
Gidermesi Hayati Bir Adımdır”<br />
WatchGuard Baş Güvenlik Sorumlusu<br />
Corey Nachreiner, “Tehdit Laboratuvarı’nın<br />
son araştırması, tehdit aktörlerinin<br />
eski yazılım ve sistemler de dahil olmak<br />
üzere hedef alacakları güvenlik açıklarını<br />
ararken çeşitli teknikler kullandıklarını<br />
gösteriyor. Bu nedenle kuruluşlar bu tür<br />
tehditlere karşı korunmak için derinlemesine<br />
bir savunma yaklaşımını benimsemeli.<br />
Kuruluşların dayandığı sistem ve<br />
yazılımların güncellenmesi, bu güvenlik<br />
açıklarının giderilmesi için hayati bir<br />
adımdır. Ayrıca, yönetilen hizmet sağlayıcılar<br />
tarafından işletilen modern güvenlik<br />
platformları, kuruluşların ihtiyaç duyduğu<br />
kapsamlı ve bütünleşik güvenliği sağlayabilir<br />
ve güncel tehditlerle mücadele<br />
etmelerine imkan tanır.” açıklamalarında<br />
bulunuyor.<br />
2023’ün 4. çeyreğine ait verileri içeren<br />
İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan<br />
önemli bulgular şunlar:<br />
* Temel ve şifrelenmiş kötü amaçlı yazılımların<br />
tümü 4. çeyrekte artarak toplam<br />
kötü amaçlı yazılımda yükselişe neden<br />
oldu. Firebox başına ortalama kötü amaçlı<br />
yazılım tespitleri bir önceki çeyreğe<br />
göre %80 artarak ağ çevresine gelen kötü<br />
amaçlı yazılım tehditlerinin önemli bir<br />
hacme ulaştığını gösterdi. Coğrafi olarak,<br />
artan kötü amaçlı yazılım örneklerinin<br />
çoğu Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerini<br />
etkiledi.<br />
* TLS ve sıfırıncı gün kötü amaçlı yazılım<br />
örnekleri artış gösterdi. Kötü amaçlı<br />
yazılımların yaklaşık %55’i şifrelenmiş<br />
bağlantılar üzerinden geldi ve bu oran 3.<br />
çeyreğe göre %7’lik bir artış gösterdi. Sıfırıncı<br />
gün kötü amaçlı yazılım tespitleri<br />
ise bir önceki çeyrekte %22 iken, tüm kötü<br />
amaçlı yazılım tespitlerinin %60’ını oluşturdu.<br />
Ancak, TLS ile sıfırıncı gün kötü<br />
amaçlı yazılım tespitleri %61’e düşerek 3.<br />
çeyreğe göre %10’luk bir azalma gösterdi<br />
ve bu da kötü amaçlı yazılımların öngörülemezliğini<br />
ortaya koydu.<br />
* En iyi 5 kötü amaçlı yazılım varyantından<br />
ikisi DarkGate ağına yönlendirdi. En<br />
yaygın 5 kötü amaçlı yazılım tespitleri<br />
arasında JS.Agent.USF ve Trojan.GenericKD.67408266<br />
yer aldı. Her iki varyant<br />
da kullanıcıları kötü amaçlı bağlantılara<br />
yönlendirerek mağdurun bilgisayarına<br />
DarkGate kötü amaçlı yazılımını yüklemeye<br />
çalıştı.<br />
* Living-off-the-land tekniklerinde artış<br />
görüldü. 4. çeyrekte komut dosyası tabanlı<br />
tehditlerde yeniden bir hareketlenme<br />
görüldü. Komut dosyaları, uç nokta saldırı<br />
vektörü olarak en fazla artış gösteren<br />
unsur oldu ve tespit edilen tehditler 3.<br />
çeyreğe göre yüzde 77 arttı. PowerShell,<br />
Tehdit Laboratuvarı’nın bilgisayar korsanlarının<br />
uç noktalarda kullandığını<br />
gördüğü en önemli saldırı vektörü oldu.<br />
Tarayıcı tabanlı saldırılar da yüzde 56’lık<br />
bir artışla önemli ölçüde yükseldi.<br />
* En yaygın 5 ağ saldırısından dördü Exchange<br />
sunucu saldırısıydı. Bu saldırılar<br />
özellikle ProxyLogon, ProxyShell ve<br />
ProxyNotShell açıklarından biriyle ilişkili.<br />
ProxyLogon imzası ilk olarak 2022 yılının<br />
4. çeyreğinde en yaygın 5 ağ saldırısı<br />
arasında 4.sırada yer aldı. 2023 yılının 4.<br />
çeyreğinde ise 2. sıraya yükseldi. Bu saldırılar,<br />
güvenlik tehditlerini azaltmak<br />
için şirket içi e-posta sunucularına olan<br />
bağımlılığı azaltma ihtiyacını gösterir.<br />
* Siber saldırılar yaygınlaşmaya devam<br />
ederek “hizmet olarak mağdur” tekliflerine<br />
doğru bir eğilim gösterdi. Glupteba<br />
ve GuLoader bir kez daha 4. çeyrekte en<br />
yaygın 10 uç nokta kötü amaçlı yazılımı<br />
arasında sayıldı ve çeyrek boyunca analiz<br />
edilen en üretken varyantlardan ikisi<br />
olarak geri dönüş yaptı. Glupteba, kısmen<br />
küresel ölçekte mağdurları hedef alan<br />
yaygınlığı nedeniyle özellikle zorlu ve sofistike<br />
bir düşman olarak dikkat çekti.<br />
Çok yönlü bir hizmet olarak kötü amaçlı<br />
yazılım (MaaS) olan Glupteba’nın kötü<br />
amaçlı yetenekleri arasında ek yazılım<br />
indirme, botnet gibi davranma, hassas<br />
bilgileri çalma ve muazzam bir gizlilikle<br />
kripto para madenciliği yapma yer aldı.<br />
* Fidye yazılımı gasp gruplarını bastırma<br />
çabaları işe yaradı. Tehdit Laboratuvarı,<br />
4. çeyrekte bir kez daha fidye yazılımı tespitlerinde<br />
bir önceki çeyreğe kıyasla düşüş<br />
olduğunu bildirdi ve 2023’ün son üç<br />
ayında toplam hacimde %20’lik bir düşüş<br />
gözlemledi. WatchGuard’ın tehdit analistleri<br />
ayrıca kamuya açık fidye yazılımı<br />
ihlallerinde de bir azalma kaydetti ve bu<br />
eğilimi kolluk kuvvetlerinin fidye yazılımı<br />
gasp gruplarına yönelik devam eden<br />
engelleme çabalarına bağlı olduğunu tahminlerinde<br />
bulundu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk Telekom’dan kurumların veri ve<br />
altyapılarına yerli çözümlerle destek<br />
Türkiye’nin verisini koruma vizyonuyla yatırımlarını<br />
sürdüren Türk Telekom, ürün ve hizmetlerini Türk<br />
mühendislerinden oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli<br />
siber güvenlik firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />
zenginleştiriyor. Türkiye siber güvenlik servis pazar<br />
lideri Türk Telekom, otomotivden finansa, e-ticaretten<br />
sağlığa tüm sektörlere yönelik uçta uca siber güvenlik<br />
hizmetleri sunuyor…<br />
Yerli ve milli çözümlerle küresel standartlarda<br />
güçlü bir siber savunma oluşturmak<br />
için çalışmalar yürüten Türk<br />
Telekom, son yıllarda geliştirdiği veri<br />
güvenliği, tehdit yönetimi ve uygulama<br />
güvenliği alanındaki çalışmalarında, en<br />
güçlü olduğu alanlardan biri olan DDOS<br />
korumasını da önceliklendirdi. Türk Telekom,<br />
Ar-Ge odaklı ağ güvenliği çözümleri<br />
üreticisi Labris <strong>Network</strong> iş birliği ile<br />
yerli DDoS servisini hayata geçirdi.<br />
Türkiye’nin en büyük Siber Güvenlik<br />
Merkezi’nde küresel standartlarda sertifikalara<br />
sahip uzman kadrosu ile 7/24<br />
hizmet veren Türk Telekom, Türkiye’nin<br />
verisini koruma vizyonuyla yatırımlarına<br />
devam ediyor.<br />
Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi<br />
Genel Müdür Yardımcısı Zeynep<br />
Özden, “Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim<br />
teknolojileri şirketi olarak resmî kurumlardan<br />
sivil kuruluşlara kadar birbirinden<br />
farklı pek çok tüketici ve sektöre<br />
hizmet sağlıyoruz. Türkiye’yi tümüyle<br />
potansiyel müşterimiz olarak görüyoruz.<br />
Her alanda uçtan uca sunduğumuz<br />
çözümlerle müşteri odaklı bir pazarlama<br />
evreni oluşturduk. Siber güvenlik alanında<br />
da oluşturduğumuz bu evrenden<br />
aldığımız geri bildirimler ile ürün ve hizmetlerimizi<br />
çeşitlendiriyoruz. Ürün ve<br />
hizmetlerimizi, Türk mühendislerinden<br />
oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli siber güvenlik<br />
firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />
zenginleştiriyor, otomotivden finansa,<br />
e-ticaretten sağlığa tüm sektörlere yönelik<br />
uçta uca siber güvenlik hizmetleri<br />
sunuyoruz. Türkiye’nin siber güvenlik<br />
seviyesini artırmak için çalışmalarımıza<br />
aralıksız devam ederken, Siber Güvenlik<br />
Merkezi’mizdeki yerli çözümlerle<br />
zenginleştirilmiş ürün portföyümüzü;<br />
alanında uzman sertifikalı siber güvenlik<br />
mühendisleriyle kullanıcılarımıza<br />
sunuyoruz. Siber güvenlik servis sağlayıcısı<br />
konumundaki ilk operatörü olarak,<br />
kurumsal müşterilerimize 10 yılı aşkın<br />
süredir yönetilebilir güvenlik servisleri<br />
sunuyoruz. 3000’i aşkın müşterimizle<br />
bugün Türkiye’nin en büyük siber güvenlik<br />
operatörü konumundayız. Hem<br />
Türkiye hem de global standartlara<br />
uyumlu 7/24 proaktif servisler sağlıyoruz.<br />
Milli sorumluluklarımız arasında<br />
gördüğümüz siber güvenlik ekosistemini<br />
güçlendirecek çözümlerimizi artırmaya<br />
devam edeceğiz” dedi.<br />
Türk Telekom, yerli ürün üretmenin yanı<br />
sıra yerli üreticilerle iş birliği vizyonu<br />
çerçevesinde faaliyetlerini aralıksız sürdürürken,<br />
360 derece güvenlik bakış açısıyla<br />
ürün portföyünü zenginleştirmeye<br />
devam ediyor.<br />
Yerli siber güvenlik ürünleri üretme<br />
çalışmaları kapsamında, 2023 yılında<br />
özellikle en büyük 5 atak trendi arasında<br />
yer alan oltalama ataklarına odaklanan<br />
Türk Telekom, bu ataklara karşı<br />
kurum olgunluklarını artırma amacı ile<br />
“Altay Oltalama Simülasyonu” platformunu<br />
oluşturdu. Şirket, Altay Oltalama<br />
Simülasyonu platformu ile standart ve<br />
kuruma özel şablonlarla kurum çalışanlarının<br />
siber güvenlik olgunluklarını ölçümleyip<br />
ilgili eğitimlerin atanması için<br />
uçtan uca çözüm sağlıyor. Ayrıca, DDOS<br />
atak simülasyonu hizmetiyle network<br />
seviyesinden uygulama seviyesine kadar<br />
300’den fazla ‘bot’ üzerinden simülasyon<br />
yapan Türk Telekom, bu sayede kurumların<br />
DDOS olgunluk matrisini çıkarıyor.<br />
Şirket, yerli iş birlikleri kapsamında, belirli<br />
olgunluktaki ürünlerin hem gelişim<br />
çalışmaları hem de saha penetrasyonun<br />
artması için çalışmalarına hız kesmeden<br />
devam ediyor.<br />
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm<br />
Ofisi himayesinde kurulan ‘Siber Kümelenme’de<br />
bulunan firmalarla yerli<br />
ekosistemi destekleyen Türk Telekom,<br />
Türkiye’nin ilk ticari ulusal güvenlik duvarını<br />
geliştiren Labris iş birliği ile yerli<br />
DDoS servisini hayata geçirdi. Türk Telekom’un<br />
Labris <strong>Network</strong> ortaklığıyla<br />
hayata geçirdiği yerli DDoS servisi, çevrimiçi<br />
hizmetleri kesintiye uğratan ve<br />
dijital alanda hasara neden olan saldırıların<br />
önüne geçmeyi hedefliyor. Türk Telekom<br />
bu çözümle gelişmiş ve karmaşık<br />
DDoS ataklarına karşı kurumsal ağları<br />
ve online servislerin sürekliliğini sağlarken,<br />
5 bini aşkın müşterisinin kritik<br />
altyapılarının güvenliğini milli teknolojilere<br />
emanet ediyor. Şirket, yaptığı yerli<br />
çözüm yatırımları sayesinde, yeni çıkan<br />
güvenlik ürün ve servislerini, dünya ile<br />
eş zamanlı olarak Türkiye’nin en büyük<br />
Siber Güvenlik Merkezi’nde müşterilerinin<br />
hizmetine sunmaya devam edecek.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Legrand Türkiye Grubu, yeni kablolu<br />
elektrikli araç şarj istasyonunu tanıttı<br />
Sektör Market<br />
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün<br />
ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye<br />
Grubu, plastik ve metal istasyon opsiyonlarıyla geniş<br />
ürün seçeneği sunduğu elektrikli araç şarj istasyonlarına<br />
bir yenisini daha ekledi. Legrand Türkiye Grubu, IP 54<br />
ve IK 10 korumalarına sahip, 7,4kW’dan 22kW’a kadar<br />
güç seçeneği sağladığı kablolu elektrikli araç şarj<br />
istasyonuyla konut ve küçük işletmeler için kullanıcı<br />
dostu bir şarj ünitesi sunuyor. Türkiye’de elektrikli araç<br />
şarj istasyonlarının 2030 yılına kadar toplamda 200 bin<br />
adet olacağı öngörüsünde bulunan Legrand Türkiye<br />
Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “Biz de tüketicilerin<br />
elektrikli araç şarj istasyonu ihtiyaçlarının karşılanması<br />
için ürünlerimizi geliştiriyoruz.” açıklamalarında<br />
bulunuyor…<br />
<strong>IT</strong> network<br />
26<br />
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için<br />
geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda<br />
uzman olan Legrand Türkiye Grubu,<br />
kullanıcı dostu ve kolay kullanım avantajı<br />
sağladığı kablolu elektrikli araç şarj<br />
istasyonunu tanıttı. AC tipte metal ve<br />
7,4kW’dan 22kW’a kadar güç seçeneği<br />
sunan elektrikli araç şarj istasyonu,<br />
dahili Bluetooth bağlantısı ve opsiyonel<br />
olarak tercih edilebilen haberleşme<br />
kitiyle lokal veya uzaktan kolaylıkla<br />
kontrol edebilme imkanı sağlıyor. IP 54<br />
ve IK 10 koruma sınıflarına sahip yeni<br />
kablolu elektrikli araç şarj istasyonu, 5<br />
metrelik dahili kablosuyla kullanıcılara<br />
kolaylık sağlıyor. Zemine montaj kitiyle<br />
kolay bir şekilde kurulumu yapılabilen<br />
elektrikli araç şarj istasyonunun 6mA<br />
dahili DC kaçak akım koruma standardı<br />
bulunuyor. Yetkisiz kişilerin kullanımını<br />
engellemek için isteğe bağlı olarak ayrıca<br />
takılabilen RFID okuyucu sayesinde<br />
istasyonların kartlı kontrolü sağlanabiliyor.<br />
Kolay Kullanımlı Kablolu<br />
Elektrikli Araç Şarj İstasyonu<br />
AC tipte 5 metre dahili kablosuyla elektrikli<br />
araç şarj istasyonu, hızlı ve güvenli<br />
bir şekilde araçların şarj edilmesini sağlıyor.<br />
Kullanıcı dostu ara yüzüyle kolay<br />
bir kullanım sunan şarj istasyonu, şarj<br />
işleminde kullanıcıyı adım adım yönlendiriyor.<br />
AC tipte metal ve 7,4kW’dan<br />
22kW’a kadar güç seçeneği sunan elektrikli<br />
araç şarj istasyonu, dahili Bluetooth<br />
bağlantısı ve opsiyonel olarak tercih<br />
edilebilen haberleşme kitiyle lokal veya<br />
uzaktan kolaylıkla kontrol edebilme imkanı<br />
sağlıyor. IP 54 koruma sınıfına sahip<br />
şarj istasyonu, cihazı toz, kir, su ve<br />
benzeri dış etkenlerin yanı sıra su sıçramalarına<br />
karşı korurken, IK 10 koruma<br />
sınıfıyla da zorlanmalara ve darbelere<br />
karşı dayanıklılık sağlıyor.<br />
“Geleceğin Otomobilleri için<br />
Yeni Teknolojiler Üretiyoruz”<br />
2030’a kadar tüm yeni araç satışlarının<br />
yüzde 100 elektrikli araçlardan oluşması<br />
yönünde bir strateji benimseyen Türkiye’de,<br />
2030’da 2,5 milyon elektrikli aracın<br />
trafiğe çıkacağı öngörüsünde bulunan<br />
Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül<br />
Sevinç Selçuk, “Bu verileri değerlendirdiğimizde,<br />
elektrikli şarj istasyonlarının<br />
kesinlikle artması gerektiğini düşünüyoruz.<br />
Elektrikli araçların yaygınlaşması<br />
için gerekli altyapıyı sağlamak önemli.<br />
Konu elektrik olunca biz de Legrand<br />
Türkiye Grubu olarak elektrikli araçlar<br />
için elektrikli araç şarj istasyonlarımızı<br />
geliştirmeye devam ediyoruz. Elektrikli<br />
araçlar için kesintisiz altyapılar tasarlayarak<br />
ulaşımın temiz, verimli ve bağlantılı<br />
olduğu bir gelecek yaratmayı, bireyleri,<br />
toplulukları ve işletmeleri daha<br />
sürdürülebilir bir dünyada gelişmeye<br />
teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Legrand<br />
Türkiye Grubu olarak, hızlı ve güvenli<br />
şarj altyapısı sunan elektrikli araç şarj<br />
istasyonu ürünlerimizle geleceğin otomobilleri<br />
için yeni teknolojiler üretiyoruz.<br />
Güvenli ve hızlı şarj teknolojisiyle<br />
geliştirdiğimiz şarj istasyonlarımızla<br />
kullanıcıların şarj problemini ortadan<br />
kaldırıyoruz. Her yerde kullanıma hazır<br />
elektrikli araç şarj istasyonu çözümlerimizle<br />
kullanıcıların yaşam alanlarında<br />
kolaylık ve pratikliği buluşturuyoruz.”<br />
ifadelerinde bulundu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HPE Türkiye, iş ortaklarıyla Bakü’de buluştu<br />
HPE Türkiye, iş ortaklarıyla her yıl düzenlediği HPE Partner<br />
Kick Off etkinliğini bu yıl Azerbaycan’ın başkenti<br />
Bakü’de yaklaşık 350 kişinin katılımıyla düzenledi. HPE<br />
Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar & Orta Asya Bölgesi Kanal<br />
Müdürü Yasemin Doğrul’un ev sahipliğindeki etkinlikte,<br />
yeni fırsatlar ve bölgeye sunulacak katkılar katılımcılarla<br />
paylaşıldı…<br />
HPE Türkiye’nin Azerbaycan’ın başkenti<br />
Bakü’de iş ortaklarıyla buluştuğu, “A world<br />
of opportunities, together!” temasıyla<br />
düzenlediği etkinliğin açılışında Türkiye<br />
Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Doçent<br />
Doktor Cahit Bağcı ve Ticaret Başmüşaviri<br />
Yakup Sefer de yer aldı. HPE Türkiye üst<br />
düzey yöneticilerinin yanı sıra bölge yöneticilerinin<br />
de katılımıyla tüm iş ortaklarıyla<br />
bir araya gelinen etkinlikte, HPE’nin<br />
<strong>2024</strong> odak alanları, gelecek yıl stratejileri,<br />
iş yapış şekilleri iş ortaklarıyla paylaşıldı.<br />
“Gücümüzü birlikteliğimizden alıyoruz”<br />
HPE Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar & Orta<br />
Asya Bölgesi Kanal Müdürü Yasemin Doğrul<br />
etkinliğe dair şu değerlendirmelerde<br />
bulundu: “HPE geniş bir yelpazede hizmet<br />
veren bir şirket. Etkinliğimizi de buna uygun<br />
olarak tüm iş birimlerine dokunacak<br />
bir kapsayıcılıkta yapmaya özen gösteriyoruz.<br />
İş ortaklarımıza başarı hikayelerini<br />
paylaşabilecekleri bir ortam sunarak<br />
neleri doğru yaptıklarını, örnek nitelikteki<br />
yaklaşımların nasıl olması gerektiğini<br />
bizzat kendilerinden dinliyoruz. Anlattıkları<br />
hikayeler, tüm ekosistemimize ilham<br />
veriyor. Bu yıl ana temamız olan “A world<br />
of opportunities, together!”, önümüzdeki<br />
fırsatları keşfetmek için güçlerimizi birleştirme<br />
çağrısını simgeliyor. Biz HPE olarak<br />
fırsatları ancak iş birliği yoluyla ve güçlerimizi<br />
birleştirerek doğru şekilde değerlendirebileceğimize<br />
inanıyoruz. Bu doğrultuda<br />
etkinliğimizde; İş birliği, İnovasyon,<br />
Farklılaşma, Liderlik ve Dönüşüm olmak<br />
üzere beş kategori belirledik. Önümüze<br />
çıkan fırsatları doğru değerlendirmek, gelire<br />
dönüştürebilmek için HPE portföyünü,<br />
stratejilerini ve iş yapış şekillerini ne şekilde<br />
ele almamız gerektiği üzerine odaklandık.<br />
Öte yandan, HPE Partner Kick Off,<br />
öne çıkan iş ortaklarımızın başarılarını ve<br />
projelerini ödüllendirmek, görünürlüklerini<br />
arttırmak için bize güzel bir fırsat sunuyor.<br />
Ödül alan tüm iş ortaklarını tebrik<br />
ediyoruz.”<br />
HPE’nin dünyanın farklı bölgelerindeki<br />
operasyonlarının Türkiye’ye bağlanması<br />
ile Türkiye’deki iş ortaklarının edindikleri<br />
yetkinliklerin ve tecrübelerin bölgeye<br />
sunulabilmesi amacıyla neler yapılabileceğinden<br />
bahsedilen etkinlikte, konuk<br />
konuşmacı Levent Erden oldu. Erden, hıza<br />
ayak uydurmaya, müşterilerin ayakta kalmasına<br />
yardımcı olmaya dikkat çeken bir<br />
konuşma yaptı.<br />
Etkinlikte 25 farklı kategoride ödül verildi.<br />
Ödül kazanan iş ortaklarından bazıları<br />
şöyle:<br />
Artı&Artı’ya ‘HPE En Yüksek Ciro’;<br />
Bilgi Birikim Sistemleri, Treo, Artı&Artı,<br />
Elsa Bilişim, 1Ware Technology’ye ‘HPE<br />
Farklılaşan İş Ortağı’;<br />
TD Synnex’e ‘Farklılaşan Distribütör’;<br />
Ingram Micro’ya ‘HPE En Yüksek Ciro &<br />
En Yaygın Bayi Ağı Olan Distribütör’ ve<br />
‘HPE Aruba <strong>Network</strong>ing Yılın Distribütörü’;<br />
Asır Digital’e ‘HPE Aruba <strong>Network</strong>ing En<br />
Yüksek Ciro’.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Propars’ta önemli atama<br />
Propars, global pazaryerleri ve e-ihracat alanında<br />
Türkiye’nin önde gelen servis sağlayıcısı olarak,<br />
Amerika operasyonlarının yönetimi için Deniz Tuncay’ı<br />
Ülke Müdürü olarak görevlendirdi. Bu stratejik atama,<br />
Propars’ın Amerika’da genişleme ve büyüme hedeflerini<br />
daha da ileri taşıyacak bir adım olarak öne çıkıyor…<br />
Deniz Tuncay, zengin liderlik deneyimi, kanal<br />
büyümesi ve yeni iş geliştirme alanlarındaki<br />
başarılarıyla tanınan bir profesyonel.<br />
Eczacıbaşı, Eti, Pronet gibi büyük şirketlerde<br />
üstlendiği rollerle, stratejik planlama, perakende<br />
satış, pazara giriş stratejileri ve proje<br />
yönetimi gibi alanlarda önemli katkılarda<br />
bulundu. Tuncay, aynı zamanda ilk Türk<br />
kadın uluslararası iş geliştirme yöneticilerinden<br />
biri olarak, tasarım, üretim, satış ve<br />
pazarlama süreçlerinde liderlik ettiği çapraz<br />
fonksiyonel ekiplerle dikkat çekti. ABD perakende<br />
markaları ve e-ticaret kanal yönetimi<br />
konularında derinlemesine bir uzmanlık<br />
geliştiren Tuncay, bu tecrübeyi Propars’ın<br />
Amerika’daki büyüme stratejilerine aktaracak.<br />
Propars ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen<br />
ilk E-İhracat Konsorsiyumu Mega-<br />
Merchant ile iş birliği içinde, Propars; Amazon,<br />
eBay, Walmart, Otto, Etsy gibi küresel<br />
pazaryerlerinde firmaların ürünlerini kolay<br />
ve sorunsuz bir şekilde satışa sunmalarını<br />
sağlamak için lojistik ve depolamadan pazarlamaya<br />
kadar uçtan uca entegre bir e-ihracat<br />
altyapısı sunuyor. Tuncay’ın liderliği<br />
altında, Propars’ın Amerika’daki büyüme ve<br />
rekabet stratejileri yeni bir ivme kazanarak,<br />
markanın uluslararası pazardaki konumunu<br />
güçlendirecek.<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS, MGX ile güçlendirilmiş<br />
veri merkezi çözümlerini duyurdu<br />
ASUS, NVIDIA GTC global yapay zekâ konferansında<br />
çözümlerini duyurdu. Etkinlikte ASUS GPU sunucu<br />
alanındaki yeniliklerin zirvesi konumundaki ESC NM1-E1<br />
ve ESC NM2-E1 modelleri dikkat çekti. Her iki model de<br />
gücünü NVIDIA MGX modüler referans mimarisinden<br />
alıyor ve yapay zekâ süper bilgisayar işlem gücünü<br />
yepyeni seviyelere taşıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
28<br />
ASUS, yapay zekâ süper bilgisayarlarının<br />
performansını artıran GPU teknolojilerinin<br />
geldiği en üst noktayı sergiledi. Yaratıcı<br />
yapay zekâ taleplerini karşılamak<br />
için ASUS; B200 Tensor Core GPU, GB200<br />
Grace Blackwell Superchip ve H200 NVL<br />
gibi en son NVIDIA teknolojilerini kullanıyor.<br />
ASUS bu şekilde, geniş bir yelpazedeki<br />
sektörlerde yapay zekânın benimsenmesini<br />
artırmak için optimize<br />
edilmiş yapay zekâ sunucu çözümleri<br />
sunuyor.<br />
Şirketlerin kendi yaratıcı yapay zekâ<br />
ortamlarını kurmalarını daha iyi desteklemek<br />
için ASUS, giriş seviyesinden<br />
üst seviyeye kadar GPU sunucu çözümleri<br />
içeren bir sunucu yelpazesi sunuyor.<br />
ASUS ayrıca çeşitli iş yüklerini karşılamak<br />
için kapsamlı bir sıvı soğutmalı raf<br />
çözümü serisine de sahip. Ayrıca, ML-<br />
Perf uzmanlığından yararlanan ASUS<br />
ekibi, büyük dil modelleri (LLM) eğitimi<br />
ve çıkarımı için donanım ve yazılımı<br />
optimize ediyor ve yapay zekâ süper bilgisayarının<br />
yüksek taleplerini kapsamlı<br />
entegre çözümleriyle mükemmel bir şekilde<br />
karşılamayı hedefliyor.<br />
NVIDIA MGX teknolojili<br />
yepyeni ASUS sunucularla<br />
özel yapay zekâ çözümleri<br />
En son ASUS NVIDIA MGX destekli<br />
2U sunucuları, ESC NM1-E1 ve ESC<br />
NM2-E1, yüksek performans ve verimlilik<br />
sunan NVIDIA GH200 Grace Hopper<br />
Superchip’i gözler önüne seriyor. NVI-<br />
DIA Grace CPU’da, Ölçeklenebilir Vektör<br />
Uzantıları (SVE2) içeren Arm® Neoverse<br />
V9 CPU çekirdekleri yer alıyor ve bunlar<br />
NVIDIA NVLink-C2C teknolojisi ile güçlendiriliyor.<br />
NVIDIA BlueField-3 DPU’lar<br />
ve ConnectX-7 ağ adaptörleri ile entegre<br />
olan ASUS MGX destekli sunucular, kurumsal<br />
yapay zekâ geliştirme ve dağıtımı<br />
için ideal olan 400Gb/s’lik yüksek veri<br />
aktarım hızı sunuyor. Uçtan uca, bulut<br />
tabanlı bir yazılım platformu olan ve kurumsal<br />
düzeyde AI uygulamaları oluşturup<br />
dağıtmak için tasarlanmış olan NVI-<br />
DIA AI Enterprise ile MGX destekli ESC<br />
NM1-E1 sunucusu; yapay zekâ odaklı<br />
veri merkezleri, yüksek performanslı bilgi<br />
işlem, veri analitiği ve NVIDIA Omniverse<br />
uygulamaları için eşsiz esneklik ve<br />
ölçeklenebilirlik sağlıyor.<br />
Gelişmiş sıvı soğutma<br />
teknolojisi<br />
Yapay zekâ uygulamalarındaki artış,<br />
gelişmiş sunucu soğutma teknolojisine<br />
olan talebi artırıyor. ASUS’un doğrudan<br />
çipe yönelik (D2C) soğutma teknolojisi,<br />
rakiplerinden ayrılan hızlı ve basit<br />
bir seçenek sunuyor. D2C, veri merkezi<br />
güç kullanım etkinliği (PUE) oranlarını<br />
düşürmek için hızla devreye sokulabiliyor.<br />
ASUS sunucuları, ESC N8-E11 ve<br />
RS720QN-E11-RS24U, manifoldları ve<br />
soğutma plakalarını destekleyerek, çeşitli<br />
soğutma çözümlerine olanak tanıyor.<br />
Ayrıca, ASUS sunucuları, standart<br />
raf sunucu tasarımlarına uygun bir arka<br />
kapı ısı değiştiricisini barındırıyor. Böylece<br />
tüm rafların değiştirilmesine gerek<br />
kalmıyor ve raflarda sıvı soğutmayı etkinleştirmek<br />
için sadece arka kapı yeterli<br />
oluyor. Endüstri lideri soğutma çözümü<br />
sağlayıcılarıyla yakın iş birliği yapan<br />
ASUS, kurumsal düzeyde kapsamlı soğutma<br />
çözümleri sunuyor ve veri merkezi<br />
PUE, karbon emisyonları ve enerji<br />
tüketimini en aza indirgeyerek daha yeşil<br />
veri merkezlerinin tasarımı ve inşası<br />
konusunda yardımcı olmaya kendini<br />
adamış durumda.<br />
Güvenilir yapay zekâ yazılım<br />
çözümleri<br />
Yapay zekâ süper bilgisayarları alanında<br />
lider uzmanlığı ile ASUS, yoğun veri kullanılan<br />
iş yükleri için optimize edilmiş<br />
sunucu tasarımları ve raf entegrasyonu<br />
sağlıyor. GTC etkinliğinde ASUS, işletmelerin<br />
LLM ön eğitimi, ince ayarı ve<br />
çıkarımı için yapay zekâ geliştirmelerini<br />
hızlandırmaya olanak tanıyan ve entegre<br />
bir yazılım yığını ile kod gerektirmeyen<br />
yapay zekâ platformunu ESC4000A-E12<br />
modeliyle sergiledi. Bu çözüm riskleri<br />
azaltarak piyasaya ürün sürme süresini<br />
en baştan kısaltmayı hedefliyor. ASUS<br />
ayrıca, 7B, 33B ve hatta 180B’den fazla<br />
farklı LLM tokenini desteklemek için<br />
özelleştirilmiş yazılımlarla kapsamlı bir<br />
çözüm sunuyor, sorunsuz sunucu veri<br />
gönderimini kolaylaştırıyor. İnce ayar<br />
eğitimi için GPU kaynaklarının uygun<br />
bir şekilde dağıtılmasını sağlayan yazılım<br />
yığını, yapay zekâ uygulamalarının<br />
ve iş yüklerinin kaynak israfı olmadan<br />
çalışmasını sağlıyor, bu da verimliliği<br />
ve yatırım getirisini (ROI) en üst düzeye<br />
çıkarmaya yardımcı oluyor. Ayrıca,<br />
ASUS’un yazılım donanım sinerjisi, işletmelere<br />
ihtiyaçlarına en uygun yapay<br />
zekâ yeteneklerini seçme esnekliği sağlıyor.<br />
İşletmeler böylece yatırım getirisini<br />
daha da ileriye taşıyabiliyor.<br />
Bu yenilikçi yazılım yaklaşımı, yapay<br />
zekâ eğitimi ve çıkarımı için GPU kaynaklarının<br />
en uygun şekilde dağıtımını<br />
sağlıyor ve sistem performansını artırıyor.<br />
Bu entegre yazılım donanım sinerjisi,<br />
çeşitli yapay zekâ eğitim ihtiyaçlarına<br />
hitap ediyor ve KOBİ’ler de dahil olmak<br />
üzere her ölçekten işletmenin gelişmiş<br />
yapay zekâ yeteneklerinden kolaylıkla ve<br />
verimli bir şekilde yararlanmasını sağlıyor.<br />
Sağlam bilişim becerisi ve çözümleriyle<br />
tanınan ASUS, kurumsal IoT uygulamalarının<br />
artan gereksinimlerini karşılamak<br />
için sektörel ortaklar, yazılım uzmanları<br />
ve alan odaklı entegratörler ile<br />
iş birliği yapıyor. Bu iş birlikleriyle; modern<br />
veri merkezi, yapay zekâ ve yüksek<br />
performanslı bilgi işlem uygulamaları<br />
için tam kurulum ve test dahil eksiksiz<br />
çözümler için anahtar teslimi sunucu<br />
desteği sunmak hedefleniyor
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dell Technologies “Innovation Catalyst”<br />
Araştırmasının sonuçlarını açıkladı<br />
Dell Technologies, aralarında Türkiye’nin de olduğu 40<br />
ülkeden 6.600 kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarını<br />
açıkladı. ‘Innovation Catalyst’ başlıklı araştırmaya<br />
göre katılımcıların yüzde 58’i üretken yapay zekâyı<br />
uygulamaya başladıklarını belirtiyor…<br />
Dell Technologies; Kuzey Amerika, Latin<br />
Amerika, EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika),<br />
APJ (Asya Pasific ve Japonya) ve Çin’de<br />
100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan<br />
6.600 katılımcının yer aldığı ‘Innovation Catalyst’<br />
adlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı.<br />
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 81’i<br />
üretken yapay zekâ (GenAI) ve yapay zekânın<br />
(AI) gelecekte sektörleri önemli ölçüde<br />
dönüştüreceğine inanıyor. Bu oran, 2023’te<br />
yüksek ciro artışı (+yüzde 25) elde eden kuruluşlar<br />
için yüzde 91 olurken, düşük ciro<br />
artışı (yüzde1-5), sabit ciro veya ciro düşüşü<br />
kaydeden kuruluşlar için yüzde 75’e düşüyor.<br />
Aralarında Türkiye’nin de olduğu 40 ülkeden<br />
6.600 bilgi teknolojileri (BT) öncüleri<br />
ve şirket yetkilisinin yanıtlarına dayanan<br />
araştırma, AI ve GenAI’ya ilişkin önemli bir<br />
iyimserlik ortaya koysa da kuruluşların hızlı<br />
değişime hazır bulunuşları önemli ölçüde<br />
değişiyor. Katılımcıların yüzde 82’si rekabet<br />
açısından iyi konumlandıklarını ve sağlam<br />
bir stratejiye sahip olduklarını belirtiyor.<br />
Bununla birlikte, neredeyse yarısı (yüzde 48)<br />
önümüzdeki üç ila beş yıl içinde sektörlerinin<br />
neye benzeyeceğinden emin olmadığını<br />
ve neredeyse her on katılımcıdan altısı (yüzde<br />
57) değişime ayak uydurmakta zorlandığını<br />
ifade ediyor. Katılımcılar, inovasyonu<br />
teşvik etmede karşılaştıkları zorluklar arasında<br />
doğru yetenek eksikliği (yüzde 35), veri<br />
gizliliği ve siber güvenlikle ilgili endişeler<br />
(yüzde 31) ve sınırlı bütçenin (yüzde 29) yer<br />
aldığını belirtiyor.<br />
GenAI, uygulamaya hazır!<br />
Katılımcılar, GenAI’nin BT güvenlik duruşunu<br />
iyileştirme (yüzde 52), üretkenliği artırma<br />
(yüzde 52) ve müşteri deneyimini geliştirme<br />
(yüzde 51) konularında dönüştürücü veya<br />
önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.<br />
Bununla birlikte, üstesinden gelinmesi<br />
gereken zorlukların da farkındalar. Örneğin<br />
yüzde 68’i GenAI’ın yeni güvenlik ve gizlilik<br />
sorunları yaratacağından korkuyor, yüzde<br />
73’ü ise verilerinin ve IP’lerinin üçüncü tarafın<br />
erişebileceği bir GenAI aracına yerleştirilemeyecek<br />
kadar değerli olduğu konusunda<br />
hemfikir.<br />
Genel olarak verilen yanıtlar, kuruluşların<br />
fikir aşamasından uygulama aşamasına geçerken<br />
GenAI pratikleri üzerinde çalıştıklarını<br />
gösteriyor; yüzde 58’i GenAI’yi uygulamaya<br />
başladıklarını belirtiyor. Kuruluşlarda<br />
kullanım arttıkça, risklerin nerede olduğu ve<br />
bunlardan kimin sorumlu olduğunun belirlenmesine<br />
odaklanılıyor. Katılımcıların yüzde<br />
77’si, herhangi bir AI arızasından veya istenmeyen<br />
davranışlardan makine, kullanıcı<br />
veya kamu yerine kuruluşun sorumlu olduğu<br />
konusunda hemfikir.<br />
Dell Technologies EMEA Başkanı Adrian<br />
McDonald konuyla ilgili yaptığı açıklamada<br />
“Birçok kişi GenAI gibi dönüştürücü etkisi<br />
olan teknolojilerden faydalanmak için harekete<br />
geçiyor; değeri ortaya çıkarmak ve<br />
büyümeyi desteklemek için yapay zekâyı<br />
verilerine entegre ediyor. Bu fırsatı değerlendirmek,<br />
sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak<br />
tasarlanmış, inovasyon alanında<br />
güvenli ve ölçeklenebilir teknoloji temelleri<br />
oluşturmak açısından güvenilir ortaklardan<br />
oluşan güçlü bir ekosistem gerektiriyor” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
Kuruluşlar, günümüz tehdit<br />
ortamı zorluklarına göğüs<br />
geriyor<br />
Siber güvenlik, kuruluşlar için önemli bir endişe<br />
kaynağı olmaya devam ediyor. Katılımcıların<br />
yüzde 83’ü son 12 ay içinde bir güvenlik<br />
saldırısına maruz kaldıklarını bildirerek<br />
bu endişeleri doğruluyor. Çoğunluk (yüzde<br />
89) ‘Sıfır Güven’ dağıtım stratejisini benimsiyor,<br />
yüzde 78’i ise bir siber saldırı veya veri<br />
sızıntısından kurtulmak için bir ‘Olay Müdahale<br />
Planı’na sahip olduklarını söylüyor.<br />
Belirtilen ilk üç sorun arasında kötü amaçlı<br />
yazılım, kimlik avı ve veri ihlalleri yer alıyor.<br />
Kimlik avına ilişkin sorunlar, çalışanların<br />
tehdit ortamında oynadığı rol olmak üzere<br />
raporda vurgulanan daha geniş bir sorunun<br />
altını çiziyor. Örneğin, katılımcıların yüzde<br />
67’si bazı çalışanların verimlilik ve üretkenliği<br />
artırmak için BT güvenlik kurallarını ve<br />
uygulamalarını atladığına inanıyor, yüzde<br />
65’i ise içeriden gelen tehditlerle ilgili endişelerini<br />
dile getiriyor. Bu durum, çalışanlar<br />
siber güvenlik tehditlerine karşı ilk savunma<br />
hattını temsil ettiğinden eğitime odaklanılması<br />
gerektiğine işaret ediyor.<br />
Doğru teknoloji altyapısı,<br />
kuruluşların başarılı olmasına<br />
yardımcı olacak<br />
Araştırma ayrıca, GenAI gibi teknolojiler<br />
ivme kazandıkça ve veri hacimleri arttıkça<br />
modern veri altyapısının kritik rolünü de ortaya<br />
koyuyor. Modern, ölçeklenebilir bir altyapıya<br />
yatırım yapmak, işletmelerde inovasyonu<br />
hızlandırmak için en önemli iyileştirme<br />
alanı olarak gösteriliyor. BT karar vericilerinin<br />
çoğu (yüzde 82), GenAI’ın uygulanmasında<br />
öngördükleri zorlukların üstesinden<br />
gelmek için şirket içi veya hibrit bir modeli<br />
tercih ettiklerini söylüyor.<br />
Verilerin işletme genelinde paylaşılabilmesi<br />
inovasyon bulmacasının önemli bir parçasıyken,<br />
katılımcıların yalnızca üçte biri (yüzde<br />
33), mevcutta inovasyon çalışmalarını<br />
desteklemek için verileri gerçek zamanlı içgörülere<br />
dönüştürebildiklerini söylüyor. Bununla<br />
birlikte verilen yanıtlar, kuruluşların<br />
bu zorluk karşısında harekete geçtiğini gösteriyor.<br />
Katılımcıların yüzde 82’si, verilerin<br />
farklılaştırıcı olduğunu ve GenAI stratejilerinin<br />
verilerden yararlanmayı ve verileri korumayı<br />
içermesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca<br />
neredeyse yarısı (yüzde 42), önümüzdeki beş<br />
yıl içinde verilerinin büyük bir kısmının uçtan<br />
geleceğini tahmin ettiklerini belirtiyor.<br />
Diğer araştırma bulguları<br />
arasında şunlar yer alıyor:<br />
• Beceriler: Katılımcıların üçte ikisi (yüzde<br />
67) şu anda sektörlerinde inovasyon için gerekli<br />
yeteneklerin mevcut olmadığını belirtiyor.<br />
Öğrenme çevikliği ve isteği, yapay zekâ<br />
akıcılığı, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme,<br />
önümüzdeki beş yıl için ihtiyaç duyulan en<br />
önemli beceri ve yetkinlikler olarak sıralanıyor.<br />
• Sürdürebilirlik: Katılımcıların yüzde 42’si<br />
‘çevresel açıdan sürdürülebilir inovasyonların<br />
teşvik edilmesinin’ önemli bir iyileştirme<br />
alanı olduğunu düşünüyor. Enerji verimliliği<br />
üst sıralarda yer alıyor; yüzde 79’u BT ortamlarını<br />
daha verimli yönetmek için hizmet<br />
olarak sunulan çözümleri deniyor ve yüzde<br />
73’ü daha enerji verimli hâle gelmek için yapay<br />
zekâ çıkarımını aktif olarak uç noktalara<br />
taşıyor (örneğin, akıllı binalar).<br />
• BT’yi stratejik bir ortak hâline getirmek:<br />
Hâlihazırda, şirket karar vericilerinin yüzde<br />
81’i BT karar vericilerini stratejik görüşmelere<br />
dâhil etmiyor, ancak her iki taraf da daha<br />
güçlü bir ilişkiyi ikinci en önemli iyileştirme<br />
alanı olarak sıralıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Data Science Days’e<br />
yapay zeka konusu damgasını vurdu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
30<br />
Türkiye’nin ilk ve tek veri ve analitik konferansı<br />
Data Science Days, veri ve analitik<br />
konularına odaklanarak Türkiye’nin en<br />
büyük veri bilimi topluluğunu bir araya<br />
getirdi. Yenilikçi fikirlerin paylaşımına ve<br />
gelişimine olanak sağlamayı hedefleyen<br />
etkinliğin ilk gününde online platformda<br />
yapılan veri okuryazarlığı eğitimi düzenlendi.<br />
Bu kapsamda “Veri ile Kritik Düşünme”,<br />
“Analitik Temeller”, “Tablolarla<br />
Tanışma”, “Veri Görselleştirme Temelleri”,<br />
“Veri Güvenliği ve Gizliliği”, “Veri Etiği”<br />
konularında doyurucu içerikler sunuldu.<br />
Katılımcılar, tam gün süren program sonucunda<br />
katılım sertifikası aldı.<br />
“Teknoloji, insanların<br />
yaptığı işin alternatifi veya<br />
tamamlayıcısı konumunda”<br />
29 Mart’ta Kolektif House Maslak’ta gerçekleşen<br />
konferans gününe toplam 180<br />
kişi ilgi gösterdi. Etkinliğin açılış konuşmasını<br />
yapan Analytics Center & İstanbul<br />
Tech Week Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Başak Tulga Önen, şunları söyledi: “Teknoloji,<br />
insanların yaptığı işin alternatifi<br />
veya tamamlayıcısı konumunda. Örneğin<br />
RPA bir alternatif. Yani birtakım görevleri<br />
insanların yerine robotlar yapıyor. Yapay<br />
zeka ise şu anda tamamlayıcı konumunda.<br />
Yani işlerimizi daha iyi yapmamızı<br />
sağlıyor, müşterilerimize (iç ve dış) daha<br />
fazla değer sunmamızı sağlıyor. Ancak<br />
yapay zeka için bu ‘tamamlayıcı’ rolü ‘alternatif’<br />
rolüne dönüşebilir. Yapay zeka<br />
teknolojisini bir ‘tamamlayıcı’ olarak kullanırken<br />
aynı zamanda eğitiyorum, kendi<br />
bilgimi onunla paylaşıyorum ve en az<br />
benim kadar akıllı hale getiriyorum. Bir<br />
nevi kendi topuğuma sıkıyorum. Sorum<br />
şu: İnsanların, makinelere karşı bir rekabet<br />
avantajı kalacak mı? Yaptıkları işler<br />
için daha yüksek fiyat isteyebilecekler mi?<br />
Hangi işler için insanlar daha avantajlı<br />
durumda olacak? Bununla birlikte şu an<br />
ülkeler adeta yarış halinde, herkes kendi<br />
altyapısını geliştirerek, verisini tamamen<br />
içeride tutarak yapay zekalar geliştirmek<br />
istiyor. Buna İngilizcede ‘sovereign AI’<br />
Veri, analitik ve yapay zeka odaklı içerikleriyle önemli<br />
konuşmacıları ağırlayan Data Science Days, 27 ve<br />
29 Mart tarihlerinde düzenlendi. Bu yıl dördüncü kez<br />
yapılan etkinliğin ilk gününde, çalışanların veri ve<br />
analitik yetkinliklerini geliştirecek veri okuryazarlığı<br />
eğitimi gerçekleşti. Etkinliğin Kolektif House Maslak’ta<br />
düzenlenen konferans gününde ise global arenada<br />
tanınan veri bilimi uzmanları, yapay zeka teması<br />
çerçevesinde sektördeki en güncel konu başlıklarını<br />
mercek altına aldı…<br />
deniliyor, yani yapay zekada egemenlik<br />
sahibi olmak. ABD-Çin arasındaki yarışa<br />
son dönemde Hindistan, Suudi Arabistan,<br />
Japonya, İtalya gibi ülkeler girdi. Yapay<br />
zeka savaşının kazananları hangi ülkeler<br />
olacak? Hangi ülkeler yapay zekada egemenlik<br />
sahibi olabilecek?”<br />
Ardından İTÜ Öğretim Üyesi & İTÜ Yapay<br />
Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve<br />
Araştırma Merkezi Genel Müdürü Dr. Nazım<br />
Kemal Üre, “Pekiştirmeli Öğrenme:<br />
Yapay Zeka Devrimindeki Gelecek Adım”<br />
konulu bir konuşma gerçekleştirdi.<br />
“Yapay zeka sayesinde<br />
artık müşterimizi tanımaya<br />
başladık”<br />
Etkinliğin devamında “Yapay Zeka Uygulamalarını<br />
Ne Ölçüde Hayata Geçirebildik?”<br />
panelinde Velox Partners Ortağı<br />
Mustafa Fuat Vardar, TFI Tab Gıda Yatırımları<br />
CTO’su Erman Karaca, FutureBright<br />
Group Kurucu Ortağı Akan Abdula ve<br />
Eczacıbaşı Topluluğu CIO’su Hilmi Koçak<br />
konuşmalarını yaptı.<br />
Erman Karaca, panelde yaptığı konuşmada<br />
“Sektörde öncü olmak ve farklılaşmak<br />
için gelişmiş dijital teknolojilerden yararlanıyoruz.<br />
Yapayı zekayı ve makine öğrenmesini<br />
de işimizde sürdürülebilir büyüme<br />
sağlayabilmek için kullanıyoruz. Bu<br />
noktada amacımız, operasyonel verimliliği<br />
sağlamak. Yapay zeka sayesinde artık<br />
müşterimizi tanımaya başladık, onların<br />
davranışlarını da analiz ediyoruz” dedi.<br />
“Her noktada yapay zeka<br />
ve veri bilimi modülleriyle<br />
yürüttüğümüz süreçler var”<br />
aiXplain Baş Bilim İnsanı Kareem<br />
Darwish’in “Dakikalar İçinde Yapay Zeka<br />
Çözümleri Oluşturma ve Dağıtma” konulu<br />
konuşmasının ardından, “Bilmeniz Gereken<br />
Yapay Zeka Teknolojileri” panelinde<br />
Cerebrum Tech Kurucusu & Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Dr. Erdem Erkul, Mindberg.<br />
ai Kurucusu & Yönetici Ortağı Hakan<br />
Yılmaz ve Trendyol Veri Bilimi Başkanı<br />
Umut Beşikçi ve Odeabank Veri Yönetimi<br />
Direktörü Gamze Kaplan Gökalp, katılımcılar<br />
ile buluştu. Umut Beşikçi, şunları<br />
söyledi: “Her noktada yapay zeka ve veri<br />
bilimi modülleriyle yürüttüğümüz süreçler<br />
var. Örneğin bir kullanıcı ekosistemimize<br />
girdiğinde ana sayfa ile karşılaşıyor.<br />
Buradaki içeriklerin tümü veri bilimiyle<br />
ilerletilen süreçler. Özellikle Trendyol’un<br />
yurt dışı açılım vizyonuyla birlikte veri<br />
bilimi bölümüne çok iş düşüyor. İhtiyaçları<br />
belirliyor ve ihtiyaçlar doğrultusunda<br />
çözümler üretiyoruz. Hedefimiz, çığır<br />
açmaktan ziyade uygun çözümleri üretmek.”<br />
Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde<br />
ise bir sonraki konuşmacı Kaggle Ürün<br />
Müdürü Nate Keating oldu. Akabindeki<br />
“Veri ve Analitik Altyapısı-En İyi Uygulamalar”<br />
temalı panelde ise Demirören<br />
Teknoloji CDO’su Koray Kocabaş, Google<br />
Cloud Türkiye Müşteri Mühendisliği Yöneticisi<br />
Alev Aydın, Microsoft Azure Güney<br />
Doğu Avrupa Müşteri Başarısı Birimi<br />
Bölge Lideri Cüneyt Batmaz ve IBM Yazılım<br />
Ürünleri Teknik Satış Ekibi Yöneticisi<br />
Murat Yeşil, önemli bilgiler verdi.<br />
Etkinlikte bir sonraki konuşmacı olan<br />
Ally AI Kurucu Ortağı Gökhan Çapan,<br />
“Önceden Eğitilmiş Yapay Zeka Modelleri<br />
ve Uygulamaları” konusunda çarpıcı<br />
değerlendirmelerde bulunurken, günün<br />
son konuşmasında ise DataCebo İş Geliştirme<br />
Müdürü Elisa Castañer, “Sentetik<br />
Veri-Neden Önemli ve Nereye Gidiyor?”<br />
teması altında görüşlerini katılımcılarla<br />
paylaştı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
İşletmeler A4Q ® Selenium<br />
ile web uygulaması maliyetlerini azaltıyor<br />
İnternet kullanıcılarının web tarayıcıları<br />
üzerinden erişebildikleri ve çeşitli işlevleri<br />
yapabildikleri yazılımlar olan web uygulamaları,<br />
kuruluşların ürün ve hizmetlerini<br />
tanıtmasında en önemli araç haline geldi.<br />
Web uygulamalarının en iyi şekilde korunması<br />
ve kullanıcı dostu arayüzü tasarlanması,<br />
kuruluşların itibarını, satış kabiliyetini<br />
ve kullanıcı deneyimini doğrudan<br />
etkiliyor. Web tabanlı yazılımların doğru<br />
çalışmasını sağlamak ve hataları tespit<br />
etmek için gerçekleştirilen web uygulama<br />
testleri, uygulamanın kullanıcı arayüzünün,<br />
işlevselliğinin, performansının ve<br />
güvenliğinin doğrulanmasını amaçlıyor.<br />
Teknoloji sektörüne inovatif bir bakış açısı<br />
getirmeyi hedefleyen TesterYou, uluslararası<br />
geçerliliğe sahip akredite A4Q® Selenium<br />
Test Eğitimi’yle, test profesyonellerine<br />
ve yazılım geliştiricilere web uygulama<br />
E-ticaret, dijital pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi<br />
gibi alanlarda kullanılan web uygulamalarının test<br />
edilmesi, kötü niyetli saldırılara karşı itibarın korunması<br />
ve maliyetlerin azaltılması noktasında kuruluşlar için<br />
kritik bir önem taşıyor. Teknoloji sektörüne inovatif<br />
bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou,<br />
uluslararası geçerliliğe sahip akredite A4Q ® Selenium<br />
Test Eğitimi’yle, test profesyonellerine ve yazılım<br />
geliştiricilere web uygulama testleri oluşturmak için<br />
temel bir anlayış kazandırıyor…<br />
testleri oluşturmak için temel bir anlayış<br />
kazandırıyor.<br />
“Web Uygulama Testleri Veri<br />
İhlallerini Önler, İtibarı Korur”<br />
Yazılım geliştirme sürecinin önemli bir<br />
parçası olan web uygulama testlerinin,<br />
kullanıcıların web site ziyaretlerinde<br />
olumlu deneyim yaşamalarını sağlayan<br />
bir faktör olduğunu belirten TesterYou’nun<br />
Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Web tabanlı<br />
yazılımların doğru çalışmasını sağlamak<br />
ve hataları tespit etmek için yapılan web<br />
uygulama testleri, hataların erken tespit<br />
edilmesini, düzeltilmesini, maliyetlerin<br />
azaltılmasını sağlar. Bunun yanı sıra kullanıcıları<br />
ve işletmeleri koruyan güvenlik<br />
açıklarının tespitinde de etkin bir şekilde<br />
çalışan testler, veri ihlallerinin ve diğer<br />
saldırıların önlenmesine yardımcı olur.<br />
Selenium WebDriver’ın önde gelen sertifikalarından<br />
olan Selenium Test Uzmanı<br />
Eğitimi, web uygulama testleri oluşturmak<br />
için Selenium WebDriver hakkında<br />
temel bir anlayış isteyen test profesyonellerine<br />
yönelik pratik bir eğitim sunar. Eğitimi<br />
başarıyla tamamlayan katılımcılar,<br />
gezinme, GUI ögeleriyle etkileşim, günlük<br />
kayıt, raporlama ve daha fazlası için belirli<br />
teknikler hakkında yetkinliğe kavuşabilir.”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Logitech G’den oyuncuları sevindiren gelişme<br />
Logitech G, PRO X SUPERLIGHT 2, Logitech G’nin<br />
oyunculara özel yazılımı G HUB üzerinden yapılan<br />
ücretsiz bir güncelleme ile 4kHz polling rate değerine<br />
ulaşabiliyor…<br />
Logitech G’nin en son teknolojiyi kullanarak<br />
tasarladığı, özellikle profesyonel oyuncuların<br />
tercih ettiği PRO X 2 SUPERLIGHT, son<br />
güncellemesi ile 4kHz seviyesine yükseltildi.<br />
Üstelik ekstra bir dongle alışverişi de gerektirmeyen<br />
bu güncelleme, Logitech’in G Hub<br />
uygulaması aracılığıyla ücretsiz bir biçimde<br />
gerçekleşebiliyor. Bu güncelleme sayesinde<br />
mouse’un saniyelik rapor verme değeri iyileşiyor.<br />
Mouse konum verilerini daha hızlı<br />
ve hassas bir şekilde iletebilecek duruma<br />
geliyor.<br />
Yalnızca 60 gram ağırlığındaki, hassasiyet,<br />
performans ve güvenilirliği birleştiren PRO<br />
X 2 SUPERLIGHT, ileri seviye oyuncuların<br />
hamlelerini kolaylaştırıyor. Hibrit anahtarlara<br />
sahip mouse, 32.000 DPI’ya sahip yepyeni<br />
HERO 2 Sensörünü de bünyesinde bulunduruyor.<br />
Profesyonel oyuncuların incelemelerine<br />
göre PRO X SUPERLIGHT, ödüllü<br />
tasarımını ve hafifliğinin yanı sıra 95 saat<br />
boyunca üst düzey deneyim sunuyor.<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dell P ve S Serisi<br />
yeni monitörlerini tanıttı<br />
Dell Technologies yeni P ve S serisi monitörleriyle<br />
verimliliklerini en üst düzeye çıkarmak isteyen iş<br />
profesyonellerinden eğlence ve kalıcı konfor arayan<br />
aileler, öğrenciler ve günlük kullanıcılara kadar tüm<br />
kullanıcı profillerinin ihtiyaçlarına yanıt veriyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
32<br />
Dell Technologies, çok çeşitli ihtiyaç ve<br />
bütçelere uygun olarak tasarlanan en<br />
yeni P ve S serisi monitörlerini tanıttı. P<br />
serisi monitörler, verimliliklerini en üst<br />
düzeye çıkarmak isteyen iş profesyonellerini<br />
hedeflerken, S serisi monitörler<br />
eğlence ve kalıcı konfor arayan aileler,<br />
öğrenciler ve günlük tüketiciler için tasarlandı.<br />
Tüm gün konfor ve kolay bağlantı isteyen<br />
çalışan profesyonellere yönelik Dell<br />
27 / 24 USB-C Hub Monitörler (P2725HE<br />
/ P2425HE / P2425E), gelişmiş göz konforu<br />
özelliklerinin yanı sıra geniş bağlantı<br />
seçenekleri sunuyor.<br />
Öne çıkan özellikler<br />
• Gelişmiş Üretkenlik: Ultra ince çerçeveli<br />
ekranda 100Hz yenileme hızı, renk<br />
tutarlılığı ve akıcı görüntüleme deneyimi<br />
için IPS teknolojisine sahip FHD/<br />
WUXGA (1920x1200) çözünürlük.<br />
• Konforlu Görüntüleme: TUV Rheinland®<br />
4 yıldızlı göz konforu sertifikası<br />
sayesinde kullanıcılar, göz yorgunluğunu<br />
azaltmaya yardımcı olmak amacıyla<br />
zararlı mavi ışığı yüzde 35 veya daha aza<br />
indiren geliştirilmiş ComfortView Plus<br />
özelliğinden yararlanabiliyor, ayrıca titreşimsiz<br />
canlı görselleri 1500:1 kontrast<br />
oranı ve yüzde 99 sRGB renk kapsamıyla<br />
deneyimleyebiliyor.<br />
• Geniş Bağlantı Seçenekleri: Kablolu<br />
Ethernet bağlantısı için RJ45 ile, kablo<br />
karmaşasını azaltmak için tek kablo çözümü<br />
USB-C (90W’a kadar güç dağıtımı).<br />
Geniş bağlantı seçenekleriyle çeşitli<br />
cihazlara kolay bağlantı. Çevre birimlerine<br />
daha kolay bağlantı ve hızlı şarj için<br />
USB-C bağlantı noktası.<br />
• Kullanışlı Tasarım: Alt çerçevedeki<br />
sezgisel olarak tasarlanmış hızlı erişim<br />
yuvalarıyla haricî cihazlara kolayca bağlanılmasına<br />
veya ses için opsiyonel geçmeli<br />
soundbar (ayrı satılır) takılmasına<br />
olanak tanıyor. Çift yönlü eğme, döndürme<br />
ve çevirme işlevine sahip yüksekliği<br />
ayarlanabilir stand, kişiselleştirilmiş bir<br />
kullanım imkânı sağlıyor.<br />
Her ihtiyaca uygun çok yönlü özellikler<br />
Dell ayrıca, kesintisiz ve üretken bir iş<br />
gününden faydalanmak isteyen basit ve<br />
sade, görev odaklı profesyonellere yönelik<br />
Dell 27 / 24 / 22 Monitörleri (P2725H<br />
/ P2425H / P2425 / P2225H) piyasaya sürüyor.<br />
Bu monitörlerde USB-C bağlantı<br />
noktası bulunmuyor.<br />
Dell, yaşam tarzına uygun ihtiyaçlara<br />
yönelik günlük kullanım ve konfor için<br />
modern tasarımlara ve çok yönlü özelliklere<br />
sahip yeni Dell 24 / 27 S serisi monitörleri<br />
(S2425H / HS, S2725H / HS / DS)<br />
tanıtıyor. Bu S serisi monitörler, günlük<br />
eğlence ve kullanılabilirlik özellikleri<br />
için etkileyici ekran performansı ve ses<br />
geliştirmelerini çarpıcı bir tasarımda<br />
bir araya getirerek Dell’in, kullanıcıların<br />
ev-ofis ve eğlence sistemlerini yükseltme<br />
ve geliştirme konusundaki kararlılığını<br />
gösteriyor.<br />
Diğer önemli özellikler:<br />
• Görsel Mükemmellik: 27 inç QHD ve<br />
FHD monitörler ve 23,8 inç FHD IPS monitörler,<br />
mavi ışık emisyonlarını yüzde<br />
35 veya daha azına indirmeye yardımcı<br />
olan geliştirilmiş ComfortView Plus<br />
özelliğiyle 4 yıldızlı göz konforu için<br />
TUV Rheinland® sertifikalı olup 100 Hz<br />
yenileme hızı (yalnızca S2725DS için<br />
VRR) sıradan oyuncular için ideal olan<br />
akıcı hareketli görseller sunuyor. Kullanıcılar,<br />
dâhili çift HDMI bağlantı noktasıyla<br />
yayın izleme ve oyun oynama<br />
arasında sorunsuzca geçiş yapabiliyor.<br />
Ayrıca, yüzde 99 sRGB renk kapsamı ve<br />
1500:1 kontrast oranı ile canlı renklerin<br />
keyfini çıkarabiliyor.<br />
• Etkileyici Ses: Dâhili çift 5W hoparlörler<br />
ses deneyimini yeni bir boyuta<br />
taşıyor. Kullanıcılar, sesi diledikleri gibi<br />
uyarlamak için önceden ayarlanmış beş<br />
ses profili (Standart, Film, Oyun, Müzik,<br />
Ses) ve bir özelleştirilebilir profil arasından<br />
seçim yapabiliyor.<br />
• Yeni Modern Tasarım: Ultra ince çerçevelere<br />
ve arka kısımda Japon kum taneciklerinden<br />
ilham alan ince dokulu<br />
bir desene sahip olan bu monitörler, her<br />
alana uygun modern tarzda bir tasarıma<br />
sahip. Gözleri rahatlatan ve her ortama<br />
uygun Kül Beyazı renginde sunulan<br />
bu monitörlerde kullanıcılara eğme,<br />
döndürme ve çevirme işlevlerine sahip<br />
yüksekliği ayarlanabilir bir stand da sunuluyor.<br />
(Yalnızca S2425HS/S2725HS/<br />
S2725DS’de mevcut).<br />
• Kişiye Özel Kolaylık: Geliştirilmiş<br />
kablo yönetimi tasarımı karmaşadan<br />
uzak bir ortam sağlarken, kullanışlı<br />
birincil bağlantılar ve yandan erişimli<br />
ikincil bağlantılar çok cihazlı kullanım<br />
için çoklu giriş portları sunuyor. Kullanıcılar,<br />
monitörün arkasında bulunan yeni<br />
joystick ve kısayol düğmeleriyle OSD menülerinde<br />
kolayca gezinebiliyor.<br />
Sürdürülebilirlik yine ön<br />
planda<br />
On yıldır dünyanın bir numaralı monitör<br />
üreticisi olan Dell, tüm monitör portföyünde<br />
sürdürülebilirlik konusundaki<br />
kararlılığını sürdürüyor. Şirket, monitör<br />
tasarımına alüminyum ve cam gibi yeni<br />
geri dönüştürülmüş malzemeleri dâhil<br />
ederek malzeme inovasyonunda lider<br />
olarak konumlanıyor.<br />
Yeni P ve S serisi monitörler yüzde 85<br />
tüketici sonrası geri dönüştürülmüş ve<br />
kapalı döngü <strong>IT</strong>E türevi plastik, yüzde<br />
50 geri dönüştürülmüş çelik, yüzde 100<br />
geri dönüştürülmüş alüminyum ve en<br />
az yüzde 20 geri dönüştürülmüş cam<br />
kullanılarak üretildi. Ayrıca, P serisi monitörler<br />
EnergyStar®, EPEAT® Gold, TCO<br />
ve TCO Edge gibi en son çevre standartlarına<br />
uygun. Yeni EPEAT Climate+ tanımlamasıyla<br />
bu monitörler karbondan<br />
arındırma konusunda sektörün en iyi<br />
uygulamalarını karşılamasıyla da öne<br />
çıkıyor.<br />
Kullanıcılar artık Dell Display Manager’daki<br />
PowerNap modu ile de monitörü<br />
kullanmadığında enerji tasarrufu yapabiliyor.<br />
Bu mod monitörü karartıyor veya<br />
uyku moduna geçirerek enerji kullanımını<br />
yüzde 14,8’e kadar azaltıyor. Ayrıca<br />
Dell’in monitörleri yüzde 100 yenilenebilir<br />
içerikten üretilen ve geri dönüştürülebilen<br />
kutularda gönderiliyor, ayrıca<br />
çevre için daha sürdürülebilir olan fiber<br />
bazlı yastıklamayla birlikte geliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Virgosol, Berlin ofisini açtı!<br />
Yazılım kalite kontrol ve güvencesi alanında dünya<br />
standartlarında hizmetler sunan yerli girişim Virgosol,<br />
global açılımını başlattı. İlk yurt dışı ofisini Berlin’de<br />
açan Virgosol’un ikinci durağı ise Londra olacak…<br />
Yazılım kalite kontrol ve güvencesi alanında<br />
sunduğu dünya standardındaki hizmetlerle<br />
4 yıldır sektöre yön veren ve Deloitte<br />
tarafından hazırlanan Teknoloji Fast 50<br />
listesinde 20 katlık büyüme oranıyla 6. sırada<br />
yer alan Virgosol, hizmet ağını yurt dışı<br />
açılımlarla genişletiyor. Global merkezinin<br />
kapılarını Berlin’de aralayan Virgosol, bu<br />
yıl içinde Londra ofisini de hayata geçirmeye<br />
hazırlanıyor.<br />
Türkiye’deki başarı hikayesini<br />
dünya geneline yayacak<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan<br />
Virgosol Kurucu Ortağı ve CEO’su Özgür<br />
Arzu Er, “Virgosol olarak 4 yıl önce üretmeyi<br />
seven, çözüm odaklı ve yenilikçi insanları<br />
bir araya getirme ve dijital dünyada<br />
deneyim farkı yaratan çözümler sunma hayaliyle<br />
‘Fark Yaratmak’ mottosuyla çıktığımız<br />
yolda hızlı büyümemizi sürdürüyoruz.<br />
Hali hazırda Türkiye’nin en büyük kurumsal<br />
markalarının yanında global markalara<br />
da yazım kontrol ve güvencesi alanında<br />
uçtan uca çözümler sunuyoruz. Şimdi de<br />
çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyoruz.<br />
Avrupa’nın güçlü ekonomilerinden<br />
Almanya’yı global merkezimiz olarak belirleyerek;<br />
başarı hikayemizi dünya geneline<br />
yaymayı ve Türkiye’nin yazılım sektöründe<br />
bir dünya markası haline gelmesini sağlamayı<br />
hedefliyoruz” dedi.<br />
Yurt dışındaki ikinci durak<br />
Londra<br />
Yurt dışı açılımlarının ilk durağı olan Berlin<br />
üzerinden Avrupa’daki KOBİ’lerin dijitalleşmesine<br />
katkı sağlamakla kalmayıp,<br />
aynı zamanda öncü bir teknoloji ve yatırım<br />
merkezi olma konusunda iştahı yüksek<br />
olan Almanya’nın teknoloji vizyonunun bir<br />
parçası olmayı da amaçladıklarının altını<br />
çizen Arzu Er, sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Berlin ofisimizde mart ayı itibarıyla çekirdek<br />
ekibimizi kurduk ve tempolu bir şekilde<br />
çalışmalarımıza başladık. İlk yılımızda<br />
pazarı ve rekabeti daha iyi anlayabilmek<br />
adına araştırmalara ve network ağımızı<br />
genişletmeye odaklanacağız. Gelecek sene<br />
itibarıyla ise bir yandan pazarın ihtiyacına<br />
uygun lokalleşme çalışmalarını yürütürken<br />
diğer yandan Ar-Ge faaliyetlerimize<br />
başlamayı planlıyoruz. Berlin ofisimiz aracılığıyla<br />
Almanya’daki Türk ekosisteminin<br />
katkılarının yanı sıra Almanya’nın sunduğu<br />
teşvik ve desteklerden yararlanarak<br />
ürünler geliştirip, hızlı bir şekilde büyümeyi<br />
amaçlıyoruz. Ana hedefimiz Türk gençlerine<br />
yurt dışında istihdam sağlamanın<br />
yanında yabancı sermayeyi Türk ekonomisine<br />
kazandırmak. Bu hedef doğrultusunda<br />
çalışmalarımız sürüyor. <strong>2024</strong> yılının ilk<br />
yarısında İngiltere pazarında yer alabilmek<br />
için Londra ofisimizi açmaya hazırlanıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Huawei, Cloud Servislerinin Avrupa<br />
regülasyonuyla tam uyumlu olduğu açıklandı<br />
Huawei Cloud, Avrupa Birliği’nin (AB) Bulut Davranış<br />
Kurallarına tam olarak uyduğunu açıkladı. Bu durum,<br />
şirketin Avrupa’daki müşterilerine sunduğu bulut<br />
hizmetlerin, Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR)<br />
uygun olduğunu gösteriyor…<br />
Huawei Cloud, Avrupa’da sunduğu bulut<br />
hizmetlerinin bu bölgedeki regülasyon kurallarıyla<br />
tam uyumlu olduğunu açıkladı. Bu<br />
kurallar, veri koruma ve güvenliğinde yüksek<br />
standartları teşvik etmek hedefiyle, sektörün<br />
birliğini ve standartlarını güçlendirmeyi<br />
amaçlayan bir çerçevede oluşturuldu.<br />
EU Cloud Code of Conduct standartları, yaklaşık<br />
üç yıl önce Avrupa Veri Koruma Kurulu<br />
(EDPB) tarafından onaylandı ve bulut sektörü<br />
için önemli bir uyum referans noktası haline<br />
geldi. Kuralların uygulanması, şeffaflığı<br />
artırarak müşterilerin risk değerlendirmelerini<br />
daha sağlıklı bir şekilde yapmalarını<br />
sağladı.<br />
Huawei Cloud Avrupa Başkanı Tim Tao,<br />
“Huawei Cloud’un ‘EU Cloud Code of Conduct’<br />
tarafından GDPR uyumlu olarak tanınmış<br />
olmasından son derece memnunuz”<br />
dedi. EU Cloud Code of Conduct izleme birimi<br />
SCOPE Europe’un Yönetici Direktörü<br />
Gabriela Mercuri ise Huawei Cloud’un ekosisteme<br />
katılımını, AB genelinde güvenli ve<br />
şeffaf bir dijital ortamın oluşturulmasına<br />
katkıda bulunacak önemli bir adım olarak<br />
değerlendirdiğini belirtti.<br />
Huawei’in bu kurallara gönüllü olarak uyum<br />
sağlaması, Avrupa genelindeki kullanıcılara<br />
yönelik hizmetleri güvenli ve şeffaf olarak<br />
sunduğunun da bir göstergesi. Huawei, müşterilerine<br />
üst düzeyde siber güvenlik, veri<br />
güvenliği ve gizlilik koruması sağlama taahhüdünde<br />
bulunuyor. Huawei Cloud, uluslararası<br />
düzeyde 140’tan fazla denetim ve<br />
sertifikasyon sürecinden başarıyla geçmeyi<br />
başarırken, Gartner Magic Quadrant listesine<br />
alınan tek Çinli şirket olma özelliğine<br />
sahip.<br />
Huawei Cloud, finans, enerji, üretim, sağlık<br />
ve kamu hizmetleri gibi farklı sektörlerdeki<br />
işletmelere yönelik olarak, iş uyumu ve siber<br />
güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunda<br />
öncü bir rol oynuyor. Şirketin bu başarısı,<br />
dijital dönüşüm projeleri için de güçlü<br />
bir temel oluşturuyor.<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
‘Çift iş’te çalışmak tercih mi,<br />
zorunluluk mu?<br />
Pandeminin başlangıcında dünyadaki<br />
milyonlarca beyaz yakalı çalışanın aniden<br />
evden çalışmaya başlaması birçok yöneticiyi<br />
derinden sarstı. İnsanlar zorunlu<br />
olarak evden çalışmaya başladığında işverenler<br />
ve İK yöneticileri, çalışanlar üzerindeki<br />
kontrolün çok önemli bir kısmını<br />
kaybetti. Evden çalışanlar işe gidip gelmekten,<br />
ofisteki dikkat dağıtıcı işlerden<br />
ve yöneticilerinin şahin bakışlarından<br />
kurtuldu. Ancak bazıları, önlerine çıkan<br />
yeni özgürlük fırsatlarını kendi lehlerine<br />
çevirmeyi de ihmal etmedi. Günümüz<br />
<strong>IT</strong> network ekonomik koşullarında istediği ücreti alamayan<br />
ve geçim zorluğu yaşayan pek çok<br />
çalışan, ‘çift iş’ yaparak aynı anda birden<br />
fazla gelire (double-dipping) sahip olma<br />
gayreti içine girdi.<br />
McKinsey danışmanlık firmasının öngörüsü,<br />
ABD’de aynı anda çift işte çalışanların<br />
oranının toplam iş gücünün<br />
yüzde 5’inden az olmadığı yönünde. Eylül<br />
2022’de Gallup’un anketine katılan üst<br />
düzey yöneticilerin yüzde 16’sı, yönetim<br />
ekibinin, firmalarındaki uzaktan çalışanların<br />
gizli olarak ikinci bir işe sahip olabileceğinden<br />
şüphelendiğini söylüyordu.<br />
‘Çoklu çalışanlar’ olarak adlandırılan bu<br />
kişilerin sayısı Türkiye’de de giderek artıyor.<br />
“Babam, bizi üniversiteye gönderebilmek<br />
için iki işte birden çalıştı” söylemi,<br />
mevcut ekonomik koşullara bağlı olarak<br />
günümüze taşınmış durumda. Özellikle<br />
genç çalışanlar, artan maliyetleri karşılamak<br />
için ‘çift iş’e yöneliyor.<br />
Evden çalışmanın sağladığı lokasyon ve<br />
saat özgürlüğü, ‘çift iş’e sahip olma seçeneğinden<br />
daha fazla çalışanın yararlanmasını<br />
sağlıyor. Bu da işveren ve İK yöneticilerini<br />
çeşitli nedenlerle endişelendiriyor.<br />
İlk neden, rekabet kaygısı. Özellikle gizli<br />
bilgilere sahip bir çalışanın rakip firmaya<br />
da hizmet etmesi endişe yaratıyor. Bunun<br />
dışında çalışanın performansının etkilenmesi,<br />
kendisinden beklenen iş kalitesini<br />
ve yoğunluğunu karşılayamaması da endişe<br />
konusu. Tüm bu nedenlerden ötürü<br />
iş sözleşmelerinde birden fazla işte çalışmayı<br />
sınırlandıran hükümlere artık daha<br />
sık rastlanıyor. İşverenin rekabet ihlali<br />
Sektör Market<br />
34<br />
Günümüzde pek çok şirket ofisten çalışmaya dönse de<br />
hibrit çalışma modeli hayatımızdan temelli çıkmayacak<br />
gibi gözüküyor. Evden çalışmanın sağladığı esneklik<br />
işveren ve İK yöneticilerinin çalışanlar üzerindeki<br />
kontrolünü azaltırken, beyaz yakalılara da gizlice iki ya<br />
da daha fazla şirket için çalışmanın yolunu açıyor. Bu<br />
durum iş dünyasında endişe yaratıyor. Bunu fark eden<br />
vizyoner şirketler iyi yetişmiş insan kaynağını başka<br />
şirkete kaptırmamak için yetenek yönetimine, eğitime<br />
ve yan haklara odaklanıyor…<br />
ya da yapılan ikinci işin mevcut işe zarar<br />
verdiğini ispat etmesi halinde sözleşme<br />
feshine kadar giden bir süreç işliyor. Son 5<br />
yılda özellikle Z kuşağı ve yaratıcı endüstrilerde<br />
çalışanlar bu nedenle full-time ve<br />
sözleşmeli çalışmayı tercih etmiyor. Gerek<br />
Türkiye’de gerekse dünyada eğilim<br />
özellikle de pandemi sonrasında bu yönde<br />
gelişti. Çalışma koşulları bu eğilime göre<br />
düzenlenmediği ve bu durum işverenler<br />
tarafından dikkate alınmadığı takdirde<br />
önümüzdeki dönemde full-time ve ofisten<br />
çalışacak insan bulmakta daha zorlanılacağı<br />
iş dünyasında endişe konusu.<br />
Aşırı tepki motivasyonu<br />
düşürüyor<br />
Peki, böyle bir durumda yöneticiler genelde<br />
nasıl tepki veriyor? Birçok yönetici sadakatsizlik<br />
karşısında anında öfkeleniyor<br />
ve çalışanın diğer tüm işleri durdurması<br />
konusunda ısrar ediyor. Bu aşırı tepki,<br />
aradaki ilişkiyi sarsıyor ve çalışanın motivasyonunu<br />
da tamamen düşürüyor.<br />
Diğer bir yönetici tipi ise buna iş yükünü<br />
artırarak tepki veriyor; “Başkası için çalışacak<br />
zamanın varsa benim için daha<br />
fazlasını yapabilirsin” diyor. Bu seçenek<br />
de performans düşüşüyle sonuçlanıyor ve<br />
genellikle çalışanın diğer işi tercih etmesine<br />
yol açıyor.<br />
Bu konuda en olgun yaklaşım ise çalışanın<br />
başarısını kutlamak. Zor olsa da çalışanın<br />
ikinci işini kabul etmek ve yüksek<br />
performans sergileyen bir çalışanı takdir<br />
etmek, hatta ödüllendirmek, kişinin o şirkete<br />
ve işine olan bağlılığını artırıyor.<br />
Çalışanınıza destek olun!<br />
Geniş ve uzmanca tasarlanmış eğitim<br />
programlarıyla beyaz yakalı profesyonellerin<br />
kariyer gelişimine odaklanan Teedo<br />
Online Eğitim Platformu’nun Genel Müdürü<br />
Selçuk Aytekin, “Bugün özellikle Y<br />
ve Z kuşağı, artan yaşam maliyetlerini<br />
karşılamak, aynı zamanda farklı bir iş<br />
deneyimi daha yaşamak amacıyla ‘ikinci<br />
iş’te çalışmaya yöneliyor. Özellikle yaratıcı<br />
endüstrilerde çalışanlar, tam zamanlı<br />
ve sözleşmeli çalışmayı tercih etmiyor.<br />
Öyle ki şirketler yakın zamanda ofisten<br />
çalışacak personel bulamadığı gibi, önümüzdeki<br />
10 yılda tam zamanlı çalışan<br />
bulmakta da zorluk çekecek. Oysa işverenler,<br />
bir çalışanı başka bir şirkete kaptırmak<br />
yerine, bu çalışanların mevcut pozisyonlarında<br />
üretken ve tatmin olmaları<br />
için tam olarak neye ihtiyaç duyduklarını<br />
öğrenebilir ve bunu karşılayabilir. İyi yetişmiş<br />
ve potansiyele sahip bir çalışanı<br />
elde tutmak, yetenek yönetimi stratejinizin<br />
ayrılmaz bir parçası olmalı. Kişisel<br />
ve mesleki becerilerini artırmak için onları<br />
desteklemelisiniz. Bu nedenle doğru<br />
işe doğru çalışan yerleştirmeyi, çalışana<br />
doğru yatırım yapmayı önceliklendiren<br />
tüm kurumsal şirketlerin bir eğitim<br />
bütçesi var ve yıl boyunca çalışanların<br />
ihtiyaçlarına, organizasyon şemasının<br />
gerekliliklerine yönelik eğitim programı<br />
satın alımları gerçekleştiriyorlar. Şirketler<br />
eğitimlerimizi, şirketin mevcut çalışan<br />
fayda paketlerine dahil ederek hem çalışan<br />
memnuniyetini artırabiliyor hem de<br />
şirket içi yetenek havuzunuzu güçlendirebiliyor”<br />
diye konuştu.<br />
Teedo Online Eğitim Platformu Genel<br />
Müdürü Selçuk Aytekin, “İyi yetişmiş ve<br />
potansiyele sahip bir çalışanı elde tutmak,<br />
yetenek yönetimi stratejinizin ayrılmaz<br />
bir parçası olmalı. Bu nedenle kişisel<br />
ve mesleki becerilerini artırmak için onları<br />
desteklemelisiniz” diyor. Teedo, şirketlere<br />
çalışan memnuniyetini artıran, şirket<br />
içi yetenek havuzunuzu güçlendiren farklı<br />
ve kapsamlı eğitim seçenekleri sunuyor.
Türkiye’de 3 kişiden 2’si<br />
sosyal medya kullanıcısı<br />
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sosyal medya platformlarındaki kullanıcı sayısı milyarları<br />
aşarken iş dünyası, satış ve pazarlama stratejilerinde<br />
rotasını yeniden çiziyor. Pek çok global ve yerli marka,<br />
sosyal medyada varlıklarını güçlendirerek hedef<br />
kitlelerine daha kolay ulaşıyor, etkileşim kuruyor ve<br />
bilinirliklerini artırıyor. Tüketicilerin izini takip etmeyen<br />
markalar ise rakiplerinden geride kalma riskiyle karşı<br />
karşıya kalıyor…<br />
İnternet kullanıcıları için dijital ortamın<br />
önemli bir paylaşım alanı olan sosyal medya<br />
platformları, iş dünyasının pazarlama<br />
stratejilerine yön veriyor. Sosyal medyanın<br />
geniş bir tüketici kitlesine ev sahipliği yapması,<br />
hem global hem de yerli markaların<br />
satıştan müşteri ilişkilerine kadar erişim<br />
alanlarını genişletmeleri için <strong>2024</strong>’te yeni<br />
bir yol haritası çizmelerini zorunlu kılıyor.<br />
Öyle ki Statista’nın açıkladığı güncel verilere<br />
göre dünya nüfusunun yüzde 62,3’ünü<br />
oluşturan sosyal medya kullanıcılarının<br />
sayısı gün geçtikçe artarken, Türkiye’de<br />
de benzer bir tablo görülüyor. Ülkemizin<br />
toplam nüfusunun yüzde 66,8’ine denk<br />
gelen sosyal medya kullanıcı sayısının 5<br />
yılda yüzde 8,4 artarak 77,42 milyona ulaşması<br />
bekleniyor. Böylesi yüksek bir popülasyonun<br />
markaların ayakta kalmasında<br />
kritik bir rol oynadığını belirten Sosyal<br />
Evin Kurucusu Berkay Akıncı, iş dünyası<br />
ve tüketiciler arasında köprü görevi gören<br />
bu platformların yarattığı etkinin nabzını<br />
tutuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
“Tüketicilerin %74’ü ürün<br />
satın almadan önce sosyal<br />
medyadan fikir ediniyor”<br />
Berkay Akıncı konuya dair şu açıklamada<br />
bulundu: “Sosyal medya, markaların<br />
hedef kitlelerine ulaşmalarında, etkileşim<br />
kurmalarında ve bilinirliklerini artırmalarında<br />
kritik bir noktada yer alıyor. Dünya<br />
genelinde her gün 3 milyardan fazla kişi<br />
sosyal medyayı kullanırken elbette, sadece<br />
çevreleriyle iletişim kurma gayesi taşımıyor.<br />
Tüketicilerin yüzde 74’ü satın alma<br />
işleminden önce sosyal medyadan fikir<br />
ediniyor ve yüzde 55’i yeni markaları sosyal<br />
medyada keşfediyor. Bir işletmeyle sosyal<br />
medyada etkileşim kuran müşteriler, o<br />
markanın ürün ve hizmetlerine yüzde 40<br />
daha fazla harcama yapıyor.”<br />
“Markalara, sosyal medya<br />
stratejileri için yol haritası<br />
sunuyoruz”<br />
Sosyal medyayı aktif kullanan ve kullanmayan<br />
markaların büyüme ivmelerinde<br />
önemli farkların bulunduğuna dikkat çeken<br />
Sosyal Evin Kurucusu Berkay Akıncı,<br />
“Sosyal medyanın gücünden yararlanmayan<br />
markalar, hedef kitlelerine ulaşmada<br />
zorluk çekiyor. Rakiplerine karşı dezavantaj<br />
yaşıyor ve geride kalıyor. Marka bilinirliğini<br />
artıramıyor ve diğerlerine kıyasla<br />
yüzde 78 daha düşük marka sadakati<br />
oluşturabiliyor. Bu da, sosyal medyanın<br />
markalar için neden olmazsa olmaz bir<br />
satış ve pazarlama alanı niteliği taşıdığını<br />
ortaya koyuyor. Bu noktada biz de<br />
Sosyal Evin olarak, markalara yol haritası<br />
çizerek dijitalleşmelerini sağlıyor, sosyal<br />
medya stratejisi oluşturmalarına yardım<br />
ediyoruz” diyerek yerli markalar için de<br />
şunları kaydetti: “Yüksek bir sosyal medya<br />
kullanıcı kitlesine sahip olan Türkiye’deki<br />
markaların da bu kanalları etkin bir şekilde<br />
kullanması gerekiyor. Yerli markalar,<br />
sosyal medyayı kullanarak mevcut ya da<br />
hedef kitleleriyle etkileşime geçebilir, tüketicilerin<br />
ihtiyaçlarını belirleyebilir, geribildirimler<br />
alarak ürün ve hizmetlerini<br />
geliştirebilirler. Elbette, böylesi büyük bir<br />
havuzda doğru hamleleri yaparak ilerleme<br />
kaydetmek için çeşitli parametrelerin yerine<br />
getirilmesi şart.”<br />
“Yaratıcılıklarını ve<br />
özgünlüklerini ön planda<br />
tutmaları gerekiyor”<br />
Markaların sosyal medya stratejisi oluştururken<br />
yaratıcılıklarını ve özgünlüklerinin<br />
ön planda tutmaları gerektiğini<br />
vurgulayan Berkay Akıncı, sözlerini şöyle<br />
sonlandırdı: “Sosyal medya, markaların<br />
hikayelerini anlatmaları, değerlerini yansıtmaları<br />
ve topluluklar oluşturmaları<br />
için benzersiz fırsatlar sunuyor. Sosyal<br />
medyada etkin olmak, markanın sesini<br />
duyurmasında ve hedef kitlesiyle derin bir<br />
bağ kurmasında başarının anahtarı diyebiliriz.<br />
Biz de markaların sosyal medya<br />
kanallarında etkili bir strateji uygulayarak<br />
takipçi kitlesi oluşturmalarını sağlıyoruz.<br />
Sosyal medya platformlarındaki varlığını<br />
güçlendirmek isteyen herkesle işbirliği<br />
yapmaktan mutluluk duyarız.”<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Vestel, mobilite ve enerji depolamada<br />
küresel oyuncu olacak<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Türkiye ve Avrupa pazarında uzun yıllardır<br />
mobilite alanına yatırım yapan<br />
Vestel, bu alandaki çalışmalarını ‘Vestel<br />
Mobilite’ organizasyonu altında sürdürecek.<br />
Önümüzdeki üç yılda piyasa değerini<br />
milyar doların üzerine çıkarmayı<br />
hedefleyen şirket, geleceğin büyüme<br />
alanları içerisinde ilk sıralarda yer alan<br />
mobilite alanına uzun yıllardır yatırım<br />
yapıyor.<br />
Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde<br />
2030 itibarıyla elektrikli araç satışlarının<br />
toplam araç satışları içerisinde<br />
yüzde 45’lik paya ulaşacağını, buna paralel<br />
otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar<br />
oluşacağını ve elektrikli şarj istasyonlarına<br />
ihtiyacın artacağını belirtti.<br />
Elektrikli araçlarla birlikte gelişen batarya<br />
teknolojileriyle araç dışı batarya kullanımına<br />
yönelik yüksek büyüme potansiyeli<br />
doğduğunu ve Vestel Mobilite’nin<br />
bu büyümeden payını almak için, AC ve<br />
DC şarj istasyonları, otomotiv elektroniği<br />
ve batarya depolama çözümleri gibi<br />
alanlara odaklandığını kaydeden Güler,<br />
“Dünya jeopolitik olarak değişimden geçiyor,<br />
bu değişime paralel olarak teknolojik<br />
değişimler yaşanıyor. Biz de Vestel<br />
olarak bu değişimlerin paralelinde, yeni<br />
alanlara yatırım yapmaktan geri kalmıyoruz.<br />
Eksponansiyel büyüme beklediğimiz<br />
alanlardan mobilite ve enerji<br />
depolama çözümlerine uzun yıllardır<br />
yatırım yapıyoruz. Elektronik alanındaki<br />
deneyimlerimizle atılım yaptığımız<br />
bu sektörde 2017’den bu yana elektrikli<br />
araç şarj istasyonu üretiyor, 2018’den<br />
beri de ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye<br />
ve Avrupa’da bu alanda önemli bir<br />
pazar payına sahibiz” dedi.<br />
Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, son 10 yılda önemli<br />
yatırım yaptığı mobilite ve enerji depolama alanlarındaki<br />
çalışmalarını, ‘Vestel Mobilite’ organizasyonu altında<br />
topluyor. Vestel CEO’su Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde<br />
30 büyüyeceği öngörülen elektrikli araç sektöründe,<br />
şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve batarya enerji<br />
depolama sistemleri alanlarına odaklanacağını söyledi…<br />
36<br />
Elektrikli araç pazarı hızla<br />
büyüyor<br />
Ergün Güler, yakın gelecekte elektrikli<br />
araç kullanımının hızla artacağını vurgulayarak,<br />
“2023 sonu itibariyle elektrikli<br />
araçların, satılan yeni araçlardaki<br />
oranı yüzde 12 seviyesinde. Yani yılda<br />
90 milyon araç satıldığını varsayarsak<br />
bunun 10 milyon civarındaki bölümünü<br />
elektrikli araçlar oluşturuyor. 2030’da bu<br />
oranın yüzde 40-45 seviyelerine çıkacağı<br />
öngörülüyor. Elektrikli araç sayısındaki<br />
büyük artış neticesinde elektrikli araç<br />
komponentleri pazarının da 2030 itibariyle<br />
yaklaşık 440 milyar USD seviyesine<br />
gelmesi bekleniyor. Boston Consulting<br />
Group’un tahminlerine göre 2030’a kadar<br />
dünya genelindeki elektrikli araç stoğunun<br />
225 milyon adete ulaşacağı tahmin<br />
ediliyor. Buna paralel şekilde şarj soketi<br />
sayısının da 124 milyon adet seviyesine<br />
ulaşacağı öngörülüyor, bu da yaklaşık<br />
42 milyar USD seviyesinde bir pazar<br />
anlamına geliyor. Öte yandan elektrikli<br />
araç pazarındaki yıllık ortalama yüzde<br />
30’luk büyümenin etkisiyle Almanya’nın<br />
Avrupa’da bu alandaki en büyük pazar<br />
konumunu koruyacağı, İngiltere’nin de<br />
kayda değer bir artış sergileyeceği düşünülüyor.<br />
Vestel olarak Türkiye’nin en<br />
büyük EVC üreticisi ve ihracatçısıyız.<br />
Almanya, İtalya, İngiltere, İspanya başta<br />
olmak üzere 30’a yakın ülkeye ihracat<br />
gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.<br />
Değişen araç ekosisteminin<br />
stratejik tedarikçisiyiz<br />
Dünya çapındaki teknolojik değişimlere<br />
paralel olarak yeni araç ekosistemi<br />
oluştuğunun altını çizen Ergün Güler,<br />
“Fosil yakıtla çalışan araba üreticileri<br />
ve onların araba tedarikçileri ekosisteminin<br />
yerini elektrikli araba üreticileri<br />
ve bu yeni ekosistemin yeni tedarikçileri<br />
alıyor. Bu bir paradigma değişimi ve<br />
Vestel bu ekosistem içerisindeki stratejik<br />
tedarikçilerden biri konumunda. Araç içi<br />
ekran çözümleri, elektronik kontrol üniteleri,<br />
güç elektroniği ve bağlantılı araç<br />
çözümleri, Ar-Ge, tasarım ve üretimi de<br />
dahil olmak üzere kapsamlı bir otomotiv<br />
çözümleri yelpazesi sunuyoruz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Vestel, bir elektrikli aracın kokpit elektroniği,<br />
elektrik-elektronik aksamları ve<br />
güç iletimi aksamlarında sunduğu ürün<br />
ve hizmetlerle önemli bir yer ediniyor”<br />
diye konuştu.<br />
Vestel’in araç içi ekran çözümü, mini<br />
LED ekran teknolojisinin kullanılması<br />
ve bu sayede şaşırtıcı derecede canlı ve<br />
parlak renkler sunması ile öne çıkıyor.<br />
Hem sürücüler hem de yolculara en iyi<br />
kullanıcı deneyimini sunmayı amaçlayan<br />
Vestel, araç içi eğlence ve bilgi ekranlarını<br />
aynı kokpitte birleştirerek yekpare<br />
bir ekran üretti.<br />
‘<br />
Yenilenebilen enerji<br />
ekosistemine depolama<br />
sistemleri sunuyoruz’<br />
Batarya ve enerji depolama sistemlerinin<br />
Vestel Mobilite’nin bir diğer önemli<br />
faaliyet alanı olduğunu dile getiren Güler,<br />
“Tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik<br />
ekseninde şekillendiren bir şirket olarak<br />
Vestel Mobilite dünya kaynaklarını daha<br />
verimli kullanmaya olanak sağlayacak<br />
çözümler ekseninde ilerliyor. Bu bakış<br />
açısıyla sunduğumuz batarya ve enerji<br />
depolama sistemleri; telekomünikasyon<br />
sektörü için batarya çözümleri, konut,<br />
ticari/endüstriyel ve yenilenebilir güneş<br />
ve rüzgâr enerji santralleri için enerji<br />
depolama sistemleri çözümlerimizden<br />
oluşuyor. Enerji depolama sistemlerinde<br />
hem konut hem de sadece toplu<br />
kullanım için üretilen modeller giderek<br />
önem kazanıyor. Bu alanda da ilk<br />
75kwh ve 300kwh’lık ürünlerini pazara<br />
sunan Vestel, <strong>2024</strong>’te 5mwh’lik güneş<br />
enerji santralleri için kullanılacak depolama<br />
ünitelerini pazara sürecek. Enerji<br />
Depolama Sistemleri global pazarının<br />
bugün yaklaşık 70-80GWh seviyesinde<br />
bir pazar oluşturduğu tahmin ediliyor.<br />
2030’da ise bu pazarın 400GWh seviyelerini<br />
geçeceği öngörülmekte. ESS pazar<br />
büyüklüğünün, 2030 yılı itibariyle yaklaşık<br />
98 milyar USD’ye erişmesi bekleniyor.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Vestel’in hızlı kurulum ve mevcut altyapı<br />
ile entegrasyon sunan enerji depolama<br />
tasarımları, gelişmiş lityum-iyon pil teknolojisi,<br />
verimli bir enerji depolama ve<br />
güvenilir bir güç kaynağı sağlıyor. Hem<br />
ticari/endüstriyel kullanım hem de yenilenebilir<br />
enerji santralleri için geliştirilen<br />
konteynır tipi enerji depolama sistemi<br />
ise şebekedeki düzensizliğe karşı enerji<br />
kullanımını optimize etmek ve maliyetleri<br />
düşürmek için çok yönlü ve güvenilir<br />
bir seçenek sunuyor.<br />
Elektronikteki tecrübesini<br />
mobilitede kullanıyor<br />
Vestel elektronik sektöründe yıllardır<br />
edindiği yazılım, donanım ve tasarım<br />
yetkinliğini mobilite alanında da etkin<br />
şekilde kullanıyor. Vestel’in 2017’de<br />
üretmeye başladığı ev tipi ve küçük işletmeler<br />
için çözüm sunan AC serisinin<br />
yanı sıra hızlı tip şarj istasyonları 60kW,<br />
120kW ve 150kW, ultra hızlı şarj uygulamaları<br />
için ise 180kW, 240kW, 320kW<br />
ve 400kW’lık daha güçlü çıkış sunan DC<br />
serisi halka açık sayaçlı otoparklarda ve<br />
elektrikli filo depolarında kuyruk sürelerini<br />
10 ila 45 dakikalık şarj süreleriyle<br />
azaltıyor.<br />
<strong>2024</strong>’te 720kW’lık, 2025’te ise 1MW güç<br />
çıkışı sunan EVC’leri satışa sunmaya hazırlanan<br />
Vestel bu sayede sadece binek<br />
modellere değil toplu taşımada kullanılan<br />
elektrikli filo araçlarına da hizmet<br />
verebilecek.<br />
Ürettiği EVC’ler ile bugüne kadar Türkiye<br />
ve Avrupa’da 30’a yakın ülkede, 180<br />
binden fazla şarj soketi yerleşimi yapan<br />
Vestel’in halen, Battpower, BP Pulse,<br />
EDF, E.ON, Electrip, Eneco, Exertis, Kalyon,<br />
Migros, Shell, TOGG, Total, Viessmann,<br />
Virta, Vitol, Webasto gibi hem<br />
global hem de yerli birçok müşterisi bulunuyor.<br />
TOGG’da hem hissedar hem<br />
de tedarikçiyiz’<br />
Vestel’in 2017’de dahil olduğu TOGG<br />
projesinde bugün yüzde 23 hisseye sahip<br />
olduğunu hatırlatan Vestel CEO’su Ergün<br />
Güler, “Biz TOGG’un sadece hissedarı<br />
değil, aynı zamanda tedarikçisi de<br />
olmak istedik. Bugün TOGG’un alametifarikalarından<br />
yekpare ekranını biz üretiyoruz.<br />
Birçok elektrikli araçta olmayan<br />
mini LED teknolojisini kullanıyoruz.<br />
Elektronik alanındaki bilgi birikimimizi<br />
buraya aktardık. Şu an sadece üretici değil,<br />
tasarım, yazılım ve Ar-Ge alanında<br />
da projeye destek veriyoruz” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Samsung Bespoke ev aletlerinde<br />
yapay zeka çağı başladı<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
38<br />
Samsung Electronics CEO’su JH Han, yepyeni<br />
yapay zeka özellikleri ve bağlantılı cihaz<br />
deneyimleriyle donatılan <strong>2024</strong> Bespoke AI<br />
serisiyle ilgili düşüncelerini paylaştı. JH Han<br />
yazısında akıllı ev aletlerinde Bespoke serisiyle<br />
başlattıkları dönüşümün yeni yapay<br />
zeka yetenekleriyle ulaştığı aşamadan bahsederek,<br />
kullanıcıları Bespoke AI Serisinin<br />
sunduğu yepyeni deneyimlere tanıklık etmeye<br />
davet etti. JH Han yazısında yapay zeka<br />
entegrasyonlu ev aletlerinin ve birbiriyle<br />
bağlantılı cihazlarla donatılmış akıllı evlerin<br />
modern ev yaşamı kavramını hangi biçimlerde<br />
dönüştürmeye aday olduğunu inceledi.<br />
“Bundan elli yıl önce, 1974 yılında Samsung<br />
Electronics ürettiği ilk buzdolabı, çamaşır<br />
makinesi ve klima modellerini dünyaya tanıttı.<br />
O günden beri dijital cihazlarda inovasyonun<br />
sınırlarını zorlamaya devam ettik. Beş<br />
yıl öncesine gelirsek, 2019 yılında Samsung,<br />
ilk Bespoke ev aletleri serisini piyasaya sundu.<br />
Bu ürünler, kullanıcıların günlük yaşamlarını<br />
kişiselleştirme özellikleri ve optimize<br />
tasarımlarıyla dönüştürmek için üretildi.<br />
Şimdiyse en yeni yapay zeka (AI) özellikleri<br />
ve SmartThings bağlantısıyla donatılmış<br />
ev aletleriyle, bu kategoride yeni bir dönemi<br />
başlatmaya kararlıyız.<br />
Bespoke AI ev aletlerinin temelinde<br />
neden güvenlik var?<br />
Pazar araştırma şirketi Ipsos tarafından yakın<br />
zamanda gerçekleştirilen bir çalışma, yapay<br />
zeka çağında güvenliğin önemini vurguluyor.<br />
“Yapay Zeka ile Hayatımız: Bugünün<br />
gerçeği ve yarının vaadi” başlığını taşıyan<br />
çalışmada 17 ülkede 17.000 kişiyle anket yapıldı.<br />
Temel bulgulardan biri, katılımcıların<br />
yüzde 42’sinin yapay zeka için “daha iyi<br />
güvenliği” çok önemli bir uygulama olarak<br />
tanımlaması oldu. Buna ek olarak, katılımcıların<br />
yüzde 44’ü de yapay zeka için “daha iyi<br />
güvenliği” biraz da olsa önemli görüyor.<br />
Yapay zeka teknolojisi uçsuz bucaksız potansiyele<br />
sahip de olsa kullanıcıları koruyabilmesi,<br />
en iyi yapay zeka özelliklerinin boşa<br />
düşmemesi ve hatta tehlike arz etmemesi<br />
için önemli. İşte bu nedenle güvenlik, Bespoke<br />
AI cihazlarının merkezinde yer alıyor.<br />
Kullanıcıların yapay zeka tabanlı dijital cihazların<br />
tüm avantajlarından faydalanırken<br />
aynı zamanda kendilerini güvende hissetmesini<br />
sağlamak için ürün geliştirme sürecimizin<br />
her aşamasında güvenliğe öncelik<br />
verdik. Yapay zeka özellikli cihazlarımız, güvenli<br />
kullanım sağlamak için Samsung Knox<br />
Samsung’un <strong>2024</strong> model Bespoke AI ev aletleri serisi,<br />
yapay zekanın sunduğu günlük yaşamı kolaylaştıran<br />
birçok deneyimin yanında güçlü güvenlik özellikleri ve<br />
çevresel etkiyi azaltan yönleriyle modern ev yaşamını<br />
köklü bir biçimde dönüştürmeye kararlı. <strong>2024</strong> Bespoke<br />
AI Serisinde yer alan ürünler; daha gelişmiş SmartThings<br />
bağlantı özellikleri ve yapay zeka entegrasyonu<br />
sayesinde daha doğal sesli komut olanağı, Samsung<br />
Knox altyapısıyla güvenli koruma, entegre ekran ile<br />
kumanda ihtiyacını ortadan kaldırma gibi yeniliklere<br />
sahip…<br />
koruması altında bulunuyor. Blok zinciri<br />
tabanlı Knox Matrix, Samsung’un birbirine<br />
bağlı cihazlarını izleyerek koruyor. En yeni AI<br />
özellikli ev aletlerimiz olan AI Family Hub+<br />
özellikli Bespoke 4 Kapılı Flex Buzdolabı ve<br />
Bespoke Jet Bot Combo AI, küresel puanlama<br />
şirketi UL Solutions tarafından Nesnelerin<br />
İnterneti (IoT) güvenlik yeteneklerinde<br />
“Elmas” derecelendirmesine hak kazandı.<br />
Bu derecelendirme, dünya çapında oldukça<br />
yüksek bir IoT güvenlik seviyesi anlamına<br />
geliyor. Ancak Samsung olarak bununla da<br />
yetinmedik. Yapay zeka cihazlarının ve akıllı<br />
evlerin güvenliğini daha da artırabilecek<br />
yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya hız kesmeden<br />
devam ediyoruz.<br />
AI özellikli ev aletleriyle toplumsal<br />
etki<br />
Samsung olarak, yalnızca hayatı kolaylaştırmanın<br />
ötesine geçebilen cihazlar geliştirmeyi<br />
amaçlıyoruz. Amacımız AI özellikli cihazlarda<br />
iki şeyi başarmak: birincisi bu cihazları<br />
herkes için kolayca erişilebilir kılabilmek;<br />
ikincisi de çevresel etkiyi azaltarak topluma<br />
katkıda bulunmak.<br />
Samsung’un en yeni hepsi bir arada kurutmalı<br />
çamaşır makinesi, farklı düzeylerden<br />
kullanıcılara hitap eden, kullanım kolaylığı<br />
sunmak amacıyla tasarlanan geniş 7 inçlik<br />
LCD dokunmatik ekrana sahip. Bixby entegrasyonu<br />
ile makineyi sesli komutla kontrol<br />
etmek de mümkün ve bu sayede daha geniş<br />
bir erişilebilirlik sağlanıyor. Ayrıca, Samsung’un<br />
Family Hub özellikli yeni Bespoke<br />
buzdolabının Otomatik Açılan Kapı özelliği,<br />
kullanıcıların hafif bir dokunuşla buzdolabını<br />
zahmetsizce açmasına olanak tanıyor.<br />
Yeni kurutmalı çamaşır makinesi de yıkama<br />
ve kurutma döngüsü tamamlandığında<br />
kendi kapağını otomatik olarak açabiliyor.<br />
Tüm bu iyileştirmelerle, cihazlarımızın her<br />
zamankinden daha kullanıcı dostu olmasını<br />
sağladık.Ürünlerimizin yarattığı toplumsal<br />
etkiyi de şöyle açıklayabiliriz: yeni nesil<br />
teknolojiden çevresel etkiyi azaltmak için de<br />
faydalanıyoruz. Örneğin, enerji kullanımını<br />
azaltmak için yapay zeka kullanıyor, buzdolaplarının<br />
güç tüketimini ve karbon emisyonlarını<br />
azaltmak için daha gelişmiş yarı<br />
iletkenler kullanıyoruz. Ayrıca, düzenli filtre<br />
değişimine gerek kalmadan hava temizleyicilerin<br />
sürekli kullanımını sağlayan teknolojileri<br />
geliştiriyoruz.<br />
AI teknolojisinin zirvesi<br />
<strong>2024</strong> cihaz serimiz yapay zeka entegrasyonunda<br />
geldiğimiz son noktayı ifade ediyor.<br />
Ev işlerinin yükünü önemli ölçüde hafifletmek<br />
için tasarlanan bu cihazlarda, sensörler,<br />
tanıma teknolojisi, büyük veri analizi araçları,<br />
güçlü yapay zeka çipleri ve Tizen işletim<br />
sistemi kullanılıyor.<br />
Bu özellikler sayesinde ev aletlerinin kullanılma<br />
biçimi köklü bir dönüşüme uğrayacak.<br />
Family Hub buzdolaplarına entegre edilen<br />
büyük ekranlar ve Samsung’un en yeni hepsi<br />
bir arada kurutmalı çamaşır makinesinin 7<br />
inçlik ekranı, evdeki cihazların bu ekranlardan<br />
kumanda edilmesini ve izlenebilmesini<br />
sağlıyor. Ayrıca uzaktan kumanda aramak<br />
veya düğmelerle uğraşmak zorunda kalmadan<br />
ürünün ana işlevlerini akıllı telefonunuzdan<br />
da kolaylıkla kumanda edebilirsiniz.<br />
Tüm bu olanaklar ev yaşamında adeta bir<br />
devrim yaratıyor.<br />
Bunlara ek olarak bu yıl içinde üretken yapay<br />
zekayı Bespoke AI ev aletlerine entegre<br />
etmeyi planlıyoruz. Üretken yapay zeka kullanıcılara<br />
cihazları tıpkı aile üyeleriyle konuşur<br />
gibi doğal bir şekilde cihazla konuşarak<br />
çalıştırabilme olanağı sunacak. SmartThings<br />
özelliklerine ve AI ev aletlerinin kabiliyetlerine<br />
yenilerini ekleyerek 100’ün üzerinde birbirinden<br />
farklı cihazlar arası bağlantı deneyimini<br />
Samsung ev aletlerine entegre edeceğiz.<br />
3 <strong>Nisan</strong>’da gerçekleşen “Welcome to BESPO-<br />
KE AI” etkinliğinde, Samsung’un çığır açan<br />
<strong>2024</strong> serisi yapay zeka entegrasyonlu ev aletlerine<br />
tanıklık etme fırsatı sunduk. Ürünlerimizde<br />
yalnızca güvenliği değil aynı zamanda<br />
toplumu ve çevreyi de öncelik olarak benimsiyoruz.<br />
Hepinizi Bespoke AI ev aletlerinin<br />
geleceğini belirlediğimiz bu yolculukta bize<br />
eşlik etmeye davet ediyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
İstanbul’un taksileri Taksim ile cebinde<br />
İstanbul’un hareketli ve yoğun trafiği içinde ulaşımı<br />
daha güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan<br />
1000 Yatırımlar Holding çatısı altında geliştirilen Taksim,<br />
kullanıcılarına tek bir mobil uygulama üzerinden İstanbul’daki<br />
taksileri çağırma fırsatı tanıyor. Taksim yenilenen<br />
uygulamasıyla megakente yepyeni bir dijital taksi<br />
deneyimi sunuyor…<br />
Türkiye’nin önde gelen yatırım holdinglerinden<br />
1000 Yatırımlar Holding; BinBin, Q<br />
Charge ve Go Sharing gibi teknoloji odaklı<br />
markalarına yönelik yatırımlarına hızla devam<br />
ediyor. Her biri kendi alanında öne çıkan<br />
markalarının yatırımları ile 5 milyondan fazla<br />
kullanıcıya ulaşan holding, yenilenen Taksim<br />
uygulamasıyla İstanbul’daki ulaşım sektöründe<br />
önemli bir adım daha atıyor.<br />
İstanbul’daki taksi duraklarını içinde barındıran<br />
Taksim uygulaması, yolcularına güvenilir<br />
bir yolculuk deneyimi sunmayı hedefliyor.<br />
Ayrıca lansman sürecine özel komisyon<br />
ücreti de almadan! Aynı şekilde kullanıcılar,<br />
gitmek istedikleri noktaya tahmini ulaşım<br />
maliyetini görerek ödeme yöntemini önceden<br />
tercih edebilecekler.<br />
Abdik: İstanbul’un taksileri<br />
Taksim ile cebinde!<br />
1000 Yatırımlar Holding’in Kurucu Ortağı ve<br />
CEO’su Kadir Abdik, lansman vesilesi ile yaptığı<br />
açıklamada “İstanbul’un taksileri Taksim<br />
ile cebinde mottosuyla hayata geçirdiğimiz<br />
Taksim, teknoloji ve ulaşım konusundaki<br />
vizyonumuzun en yeni ürünüdür. Şehir içi<br />
ulaşımın dijitalleştirilmesi ve herkes için erişilebilir<br />
hale getirilmesi amacıyla yola çıktık.<br />
İstanbul’un karmaşık ulaşım sorunlarına çözüm<br />
olmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz”<br />
sözleriyle projenin önemini vurguladı.<br />
Arkadaşını Taksim’e davet et, hem sen 200 TL<br />
kazan, hem de arkadaşın 200 TL kazansın!<br />
Taksim’in kullanıcı dostu yaklaşımı, lansman<br />
kampanyası sürecindeki fırsatlarıyla<br />
da kendini gösteriyor. Kullanıcılar bu döneme<br />
özel olarak ek hizmet bedeli ödemeden<br />
Taksim’den yararlanabilecek, kampanyalar<br />
sekmesinden aldıkları kod ile istedikleri arkadaşlarını<br />
uygulamaya davet ederek sonraki<br />
yolculuklarında 200 TL indirim kazanabilecek.<br />
Ayrıca arkadaşlarının kodu ile kaydolan<br />
yeni kullanıcılar, ilk yolculuklarını tamamladıklarında<br />
200 TL indirim kazanacaklar.<br />
İndirim, davet edilen kişi Taksim üzerindeki<br />
yolculuğunu başarılı şekilde tamamladığında<br />
aktif hale gelecek.<br />
1000 Yatırımlar Holding bu fırsatlarıyla yolcuları<br />
Taksim’le buluşturmayı hedeflerken sürücüleri<br />
de unutmuyor. Sürücüler de lansmana<br />
özel olarak Taksim’e davet ettikleri her sürücü<br />
için 200 TL kazanabilecek. Ek olarak sürücüler,<br />
Taksim’e davet ettikleri her 3 kullanıcının<br />
uygulama ile yaptığı 3 başarılı yolculuğunun<br />
ardından 200 TL kazanacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Anker’in “Silence & Chill” etkinliğinde gözler<br />
Soundcore Space One üzerindeydi<br />
Akıllı yaşam teknolojilerine getirdiği öncü yaklaşımlarla<br />
kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Anker, geniş ürün<br />
yelpazesine bir yeni ürün daha kattı. Soundcore kategori<br />
markasıyla ses kalitesine yeni bir boyut kazandıran Anker,<br />
gürültüyü yüzde 98’e kadar azaltan Soundcore Space One<br />
kulak üstü kulaklığı “Silence & Chill” etkinliği ile tanıttı…<br />
Hayatı kolaylaştıran teknolojilere öncülük<br />
eden Anker, Türkiye’deki herkesi Anker teknolojisi<br />
ve kalitesi ile bir araya getirme hedefiyle<br />
ürün yelpazesini genişletmeye devam<br />
ediyor. Ürün grubuna yeni ürünler ekleyerek<br />
kullanıcılarının beklentilerini aşmayı başaran<br />
Anker, Soundcore kategori markasına bir<br />
yeni ürün daha ekledi. Geliştirilmiş Adaptif<br />
Gürültü Engelleme Sistemi ile gürültüyü ortadan<br />
kaldırmak için tasarlanan Soundcore<br />
ailesinin yeni üyesi Anker Space One kulak<br />
üstü kulaklık, dış sesleri iki kat daha güçlü<br />
azaltma özelliğine sahip. Kalabalık yolculukların<br />
ideal eşlikçisi olacak Soundcore Space<br />
One, “Silence & Chill” etkinliğiyle tanıtıldı.<br />
Sürpriz etkinlikler ve yarışmalarla da kulaklığı<br />
deneyimleme fırsatı elde eden katılımcılar,<br />
kesintisiz müziğin keyfini çıkarttılar.<br />
Anker Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya Ülke<br />
Müdürü Cem Bodur yeni ürünle ilgili şu açıklamalarda<br />
bulundu: “Soundcore kategori markamızla<br />
birlikte ses kalitesine yeni bir boyut<br />
kazandırıyoruz. Kulak üstü kulaklıklar, kulak<br />
içi Bluetooth kulaklıklar, hoparlörler ve ses<br />
sistemleri alanında her bütçeye ve her kitleye<br />
hitap eden ürünler geliştiriyoruz. Soundcore<br />
kategori markasındaki başarılarımız sayesinde<br />
2023 yılında hoparlör ve kulaklıkta adet ve<br />
cirosal bazda pazarda ikinci sıraya yerleştik.<br />
Şimdi de yine bütçe dostu ve Premium özelliklere<br />
sahip yeni kulak üstü kulaklığımız<br />
Soundcore Space One ile ezberleri bozmaya<br />
devam ediyoruz. Soundcore ailesinin yeni<br />
üyesi Space One kulak üstü kulaklık, dış sesleri<br />
iki kat daha güçlü azaltma özelliğine sahip.<br />
Müzik keyfini kesintiye uğratmadan sürdürebilen<br />
Soundcore Space One’ın kullanıcılarımız<br />
tarafından çok sevileceğinden eminim.”<br />
Geliştirilmiş Adaptif Gürültü Engelleme Sistemi<br />
ile gürültüyü ortadan kaldırmak için tasarlanan,<br />
motor ve trafik gürültüsünü yüzde<br />
98’e kadar azaltan Space One, kalabalık yolculuklar<br />
için ideal bir ekipman olarak dikkat<br />
çekiyor. 40 mm özelleştirilmiş dinamik sürücülere<br />
ve yüksek çözünürlüklü ses özelliğine<br />
sahip Space One kulak üstü kulaklık, yüksek<br />
çözünürlüklü Hi-Res ve Hi-Res Wireless sertifikası<br />
ile de destekleniyor. 5 farklı ortam sesinden<br />
biri seçilerek içerisinde bulunulan ortamdan<br />
uzaklaşmanın tek dokunuşa bağlı olduğu<br />
kulaklık, ANC (Aktif gürültü önleme) açıkken<br />
40, kapalıyken 55 saat kesintisiz müzik dinleme<br />
süresi vadediyor. Üstelik 5 dakikalık hızlı<br />
bir şarj ile 4 saatlik oyun süresi de elde etmek<br />
mümkün.<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Giyilebilir cihazlar<br />
gizlilik riski taşıyor mu?<br />
Akıllı saatler, fitness takip cihazları ve diğer giyilebilir<br />
cihazlar cep telefonlarımız ve tabletlerimiz kadar olağan<br />
hale geldi. Bu bağlantılı cihazlar saati söylemekten<br />
çok daha fazlasını yapıyor. Sağlığımızı takip ediyor,<br />
e-postalarımızı görüntülüyor, akıllı evlerimizi kontrol<br />
ediyor ve hatta mağazalarda ödeme yapmak için bile<br />
kullanılabiliyorlar…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
40<br />
Dijital güvenlik şirketi ESET, giyilebilir<br />
cihazlarla ilgili riskleri araştırdı, önerilerini<br />
paylaştı. Giyilebilir cihazlar günlük<br />
hayatımıza her zamankinden daha fazla<br />
girerken aynı zamanda daha fazla veri<br />
topluyor ve giderek artan sayıda başka<br />
akıllı sistemlere bağlanıyor. Bu potansiyel<br />
güvenlik ve gizlilik risklerini önceden<br />
anlamakta fayda var. Tehdit aktörlerinin<br />
akıllı giyilebilir cihazlara ve ilgili uygulama<br />
ve yazılım ekosistemine yönelik<br />
saldırılardan para kazanmalarının birçok<br />
yolu bulunuyor. Verileri ve şifreleri<br />
ele geçirip manipüle edebilir ve kayıp ya<br />
da çalıntı cihazların kilidini açabilirler.<br />
Kişisel verilerin üçüncü taraflarla gizlice<br />
paylaşılmasıyla ilgili potansiyel gizlilik<br />
endişeleri de var.<br />
Giyilebilir cihazların<br />
ekosistemleri nerede yetersiz<br />
kalıyor?<br />
Taktığınız cihaz resmin yalnızca bir parçası.<br />
Aslında cihazın yazılımından uygulamasına<br />
bağlantı için kullandığı protokollere<br />
ve arka uç bulut sunucularına<br />
kadar birden fazla unsur vardır. Güvenlik<br />
ve gizlilik üretici tarafından gerektiği<br />
gibi dikkate alınmadıysa hepsi saldırıya<br />
açıktır. İşte bunlardan birkaçı:<br />
Bluetooth: Bluetooth Düşük Enerji genellikle<br />
giyilebilir cihazları akıllı telefonunuzla<br />
eşleştirmek için kullanılır. Ancak<br />
yıllar içinde protokolde çok sayıda<br />
güvenlik açığı keşfedildi. Bu açıklar, yakın<br />
mesafedeki saldırganların cihazları<br />
çökertmesine, bilgileri gözetlemesine<br />
veya verileri manipüle etmesine olanak<br />
sağlayabilir.<br />
Cihazlar: Genellikle cihaz üzerindeki<br />
yazılım, kötü programlama nedeniyle<br />
harici saldırılara karşı savunmasızdır.<br />
En iyi tasarlanmış saat bile nihayetinde<br />
insanlar tarafından üretilmiştir ve<br />
bu nedenle kodlama hataları içerebilir.<br />
Bunlar da gizlilik sızıntılarına, veri kaybına<br />
ve daha fazlasına yol açabilir. Ayrıca<br />
cihazlardaki zayıf kimlik doğrulama/şifreleme,<br />
cihazların ele geçirilme ve gizli<br />
dinlemeye maruz kalması anlamına gelebilir.<br />
Kullanıcılar, giyilebilir cihazlarındaki<br />
hassas mesajları/verileri halka açık<br />
yerlerde görüntülerken omuz sörfçülerinin<br />
de farkında olmalıdır.<br />
Uygulamalar: Giyilebilir cihazlarla bağlantılı<br />
akıllı telefon uygulamaları bir<br />
başka saldırı yoludur. Kötü yazılmış ve<br />
güvenlik açıklarıyla dolu olabilirler ve<br />
kullanıcı verilerine ve cihazlarına erişimi<br />
açığa çıkarabilirler. Uygulamaların<br />
ve hatta kullanıcıların veriler konusunda<br />
dikkatsiz davranması da ayrı bir risktir.<br />
Meşru uygulamalar gibi görünmek üzere<br />
tasarlanmış sahte uygulamaları yanlışlıkla<br />
indirebilir ve kişisel bilgilerinizi<br />
bunlara girebilirsiniz.<br />
Arkadaki sunucular: Belirtildiği gibi<br />
sağlayıcıların bulut tabanlı sistemleri,<br />
konum verileri ve diğer ayrıntılar dahil<br />
olmak üzere cihaz bilgilerini depolayabilir.<br />
Bu, saldırganlar için cazip bir hedef<br />
teşkil eder. Güvenlik konusunda iyi bir<br />
geçmişe sahip saygın bir sağlayıcı seçmek<br />
dışında bu konuda yapabileceğiniz<br />
pek bir şey yoktur.<br />
Giyilebilir cihazları güvende<br />
tutmak için ipuçları<br />
• Saygın giyilebilir cihaz sağlayıcılarını<br />
seçmeye özen gösterin.<br />
• Doğru yapılandırıldıklarından emin<br />
olmak için gizlilik ve güvenlik ayarlarını<br />
yakından inceleyin.<br />
• Yetkisiz eşleştirmeyi önlemek için ayarları<br />
değiştirin.<br />
• İki faktörlü kimlik doğrulamayı açın.<br />
• Kilit ekranlarını parola ile koruyun.<br />
Akıllı telefonunuzu koruyun:<br />
• Yalnızca yasal uygulama mağazalarını<br />
kullanın<br />
• Tüm yazılımları güncel tutun<br />
• Cihazları asla jailbreak/root etmeyin<br />
• Uygulama izinlerini sınırlayın<br />
• Cihaza saygın bir güvenlik yazılımı<br />
yükleyin<br />
Akıllı evinizi koruyun:<br />
• Giyilebilir cihazları ön kapınızla<br />
senkronize etmeyin<br />
• Cihazları misafir Wi-Fi ağında tutmaya<br />
özen gösterin<br />
• Tüm cihazları en son aygıt yazılımına<br />
güncelleyin<br />
• Tüm cihaz şifrelerinin fabrika varsayılan<br />
ayarlarından değiştirildiğinden emin<br />
olun
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
İTÜ, Turkcell ve Ericsson iş birliğiyle<br />
“5G Teknoloji Kampüsü” açıldı<br />
İstanbul Teknik Üniversitesi, Turkcell ve Ericsson iş birliğiyle kurulan 5G Teknoloji<br />
Kampüsü, imzalanan protokolle faaliyete başladı. Özel sektör ve akademiyi bir araya<br />
getiren Ar-Ge iş birliği kapsamında İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde kurulan sahada, 5G<br />
teknolojileri geliştirilecek ve nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sağlanacak.<br />
Kampüs içinde kullanılan otonom otobüs, Teknoloji Kampüsü’nün odaklanacağı ilk çalışmalar<br />
arasında yer alıyor…<br />
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin akademik<br />
gücünü, Turkcell ile Ericsson’un teknoloji<br />
uzmanlığıyla buluşturan “5G Teknoloji<br />
Kampüsü”; İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde çalışmalarına<br />
başladı. İTÜ Rektörü Prof. Dr.<br />
İsmail Koyuncu, Turkcell Genel Müdürü<br />
Dr. Ali Taha Koç ve Ericsson Türkiye Genel<br />
Müdürü Işıl Yalçın’ın katıldığı imza töreninin<br />
ardından, Turkcell 5G test altyapısı ile<br />
desteklenecek otonom otobüste bağlantı<br />
hızı ve verimlilik ölçümü yapıldı.<br />
İTÜ, Turkcell ve Ericsson arasındaki Ar-Ge<br />
iş birliği; öğrencilere ve akademisyenlere<br />
5G’ye yönelik araştırma-geliştirme projelerinde<br />
aktif olarak çalışma fırsatı sunacak.<br />
Projenin, telekomünikasyon ekosistemi<br />
ve teknoloji endüstrisine nitelikli insan<br />
kaynağı yetişmesi adına da önemli bir rol<br />
üstlenmesi hedefleniyor. Turkcell’in üstün<br />
fiber altyapısı üzerinde inşa edilen 5G test<br />
ağı, Ericsson tarafından sağlanan çekirdek<br />
şebeke ve yeni nesil akıllı antenler gibi donanımlar<br />
ile Turkcell şebeke yönetim sistemlerine<br />
entegre şekilde hizmet verecek.<br />
İmza töreninde konuşan İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail<br />
Koyuncu, “İTÜ olarak, eğitim ve araştırmanın<br />
yanı sıra inovasyon ve teknoloji transferinde<br />
de öncü rol oynamaktayız. Turkcell<br />
ve Ericsson ile gerçekleştirdiğimiz bu Ar-Ge<br />
iş birliği, üniversitemizin akademik birikimini<br />
sanayi ve teknolojiyle buluşturarak,<br />
öğrencilerimiz ve araştırmacılarımız için<br />
benzersiz fırsatlar sunuyor. 5G Teknoloji<br />
Kampüsü, akademik araştırmaların gerçek<br />
dünya uygulamalarına dönüşebileceği<br />
bir ortam sağlayarak, bilimin sınırlarını<br />
genişletiyor. Burada kurulan 5G test ağı,<br />
araştırmacılarımızın bu yeni teknolojileri<br />
kullanarak insanların yaşamlarını nasıl<br />
iyileştirebileceğini keşfetmeleri için bir<br />
test ortamı görevi görecek. Ayrıca öğrencilerimizin<br />
5G çalışmalarına katılmaları ve<br />
yenilikçi bilgi ve iletişim teknolojileri çözümlerinin<br />
gelişimine aktif olarak katkıda<br />
bulunmaları için ideal bir fırsat sunacak. Bu<br />
sayede, teknoloji alanında güçlü yetenek havuzuna<br />
da katkılar sağlamış olacağız” dedi.<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ise<br />
imzalanan anlaşma kapsamında şunları<br />
söyledi: “Turkcell olarak, ülkemizi global<br />
teknoloji haritasında daha rekabetçi bir konuma<br />
taşıyacak her türlü yenilikçi yaklaşımı<br />
destekliyoruz. Yeni nesil 5G teknolojisi;<br />
yakın gelecekte eğitimden sağlığa, ulaşımdan<br />
sanayiye tüm endüstrilerde dönüştürücü<br />
bir etki yaratacak. İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi ve Ericsson ile olan bu iş birliğiyle<br />
başlattığımız 5G Teknoloji Kampüsü<br />
projesi ile hem akademisyenleri ve genç zihinleri<br />
iş dünyasıyla bir araya getiriyor, hem<br />
de çeşitli kullanım senaryolarını ve son teknolojilerin<br />
pratik uygulamalarını gerçekleştiriyoruz.<br />
Bireyler ve kurumlar için yeni<br />
nesil mobil ağları, ilk ve öncü olarak sunma<br />
konusundaki çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki<br />
yıllarda da benzer Ar-Ge projeleriyle<br />
birçok yeniliğe imza atacak ve yerli<br />
teknoloji ekosistemini genişletmeye devam<br />
edeceğiz. Oluşan bu birikimlerle ülkemizin<br />
5G teknolojisine geçişinde de liderliğimizi<br />
ve rehberliğimizi sürdüreceğiz.”<br />
Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın<br />
ise “Ericsson olarak, ülkenin önde gelen<br />
akademik kurumları ve iletişim altyapısı<br />
sağlayıcılarıyla iş birliği içinde Türkiye’deki<br />
yerel Ar-Ge ekosisteminin gelişimini<br />
sürdürmeye kararlıyız. 5G Teknoloji Kampüsü’nün<br />
İstanbul Teknik Üniversite yerleşkesinde<br />
başlatılması, gelişmekte olan<br />
teknolojileri kullanarak daha bağlantılı bir<br />
dijital gelecek inşa etmek için ortak çabalarımızın<br />
bir adımı. Ericsson ve Turkcell, Türkiye’de<br />
2G mobil iletişimin tanıtımından<br />
bu yana verimli bir ortaklık yürütüyor. İki<br />
şirket, ülkenin ve bölgenin yaşam kalitesini<br />
artırmak, işletmeleri güçlendirmek ve sürdürülebilir<br />
kalkınmayı desteklemek adına,<br />
son teknoloji mobil telekomünikasyon ağları<br />
kurmak için yakın iş birliği içindedir. Bunun<br />
güzel adımlarından birini de İTÜ’deki<br />
5G Teknoloji Kampüsü’nde attığımız için<br />
çok mutluyuz” yorumunda bulundu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dünyanın ilk pamuk piyasası tahminleme<br />
modeli Türkiye’den çıktı!<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
42<br />
Pamuk fiyatlarını tahmin etmek için<br />
yapay zekâyı kullanan yerli girişim cotcast.ai,<br />
Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleştirilen<br />
etkinlikle basına tanıtıldı.<br />
Kahramanmaraş’ta üç kuşaktır tekstil<br />
sektöründe faaliyet gösteren Nazar<br />
Tekstil’in pamuk alanındaki tecrübesini<br />
Hey Teknoloji’nin yapay zeka alanındaki<br />
vizyonuyla birleştiren cotcast.ai, yapay<br />
zeka modeli ile çiftçiden hazır giyimciye,<br />
çırçırcıdan konfeksiyoncuya tüm tekstil<br />
tedarik zincirini optimize etmeyi ve<br />
sürdürülebilirliği artırmayı hedefliyor.<br />
Bir TÜBİTAK projesinden doğan marka<br />
olarak ortaya çıkan platform, aynı zamanda<br />
sunduğu yüksek doğruluk oranlı<br />
tahminleriyle global yatırımcıların yatırım<br />
risklerini minimize etmelerine de<br />
yardımcı oluyor.<br />
Türkiye ekonomisi için son derece önemli<br />
bir tarım ürünü olan pamuk pazarındaki<br />
riskleri doğru yöneterek rekabet<br />
etmeyi kolaylaştırmayı hedefleyen cotcast.ai,<br />
piyasa hareketlerinin öngörülebilmesi<br />
için sunduğu yapay zeka destekli<br />
çözümlerle üretimin ve ticaretin daha<br />
verimli hale gelmesine katkıda bulunuyor.<br />
Küresel verilerle ve güncel bilgilerle<br />
desteklenen cotcast.ai analizleri sayesinde<br />
dünya çapında pamuk üretimi, talep,<br />
stoklar ve fiyatlara ilişkin ayrıntılı bilgilere<br />
erişmek mümkün oluyor. cotcast.ai,<br />
pamuk borsasında yatırım yapmak isteyen<br />
yatırımcıların yanı sıra tüm tekstil<br />
tedarik paydaşlarını hedefliyor. Bunun<br />
yanı sıra platform ilerleyen süreçte tarım<br />
ürünleri başta olmak üzere diğer emtialar<br />
ve enerji sektöründe de benzer araçlar<br />
sunmayı planlıyor.<br />
Pamuk piyasasına yapay zekâ ile yön verme<br />
düşüncesiyle yola çıkan cotcast.ai, Microsoft Türkiye<br />
ofisinde düzenlenen etkinlikle basına tanıtıldı.<br />
Microsoft Azure altyapısını kullanan sistemin şirketin<br />
kurucuları Emre Balduk ve Ertuğrul Kazancı tarafından<br />
uygulamalı olarak gazetecilere aktarıldığı etkinlikte,<br />
Microsoft Güneydoğu Avrupa Teknoloji Direktörü<br />
Berkay Mimaroğlu da yerli yapay zekâ girişimlerine<br />
sundukları fırsatlara vurgu yaptı. Etkinlikte lansmana<br />
özel hazırlanan reklam filminin ilk gösterimi de yapıldı…<br />
“Kullanıcılarımızın daha bilinçli<br />
ve doğru kararlar vermelerine<br />
yardımcı oluyoruz.”<br />
Tarım, tekstil ve borsa sektörlerindeki<br />
bilgi ihtiyacını yapay zekâ araçlarıyla<br />
karşılamanın çok ciddi bir potansiyel<br />
olduğunu söyleyen cotcast.ai Kurucu<br />
Ortağı Emre Balduk, “cotcast.ai sektör<br />
paydaşlarının yanı sıra pamuk alanında<br />
yatırım yapmayı düşünenlerin ihtiyaçları<br />
doğrultusunda şekillendi ve biz bu<br />
platformu kullanıcılar için güvenilir bir<br />
rehber olarak konumlandırmayı hedefliyoruz.<br />
Modelimizin doğruluğunu kanıtlamak<br />
adına, geçmiş veriler üzerinde<br />
uygulandığında nasıl ciddi kazançlar<br />
elde edebileceğini gösteren, ‘backtest’<br />
simülasyonları gerçekleştirdik. Bu simülasyonlar<br />
cotcast.ai’ın, pamuk fiyatlarını<br />
yüzde 99,45’lik bir doğruluk oranıyla<br />
tahmin ettiğini ortaya koydu. 1 centlik<br />
fiyat farkının bile yüz binlerce Amerikan<br />
Dolarına sebep olduğu bir piyasada<br />
kullanıcılarımızın piyasaya ilişkin daha<br />
bilinçli ve doğru kararlar vermelerine<br />
yardımcı oluyoruz.” dedi.<br />
Etkinlikte konuşan, cotcast.ai’ın diğer<br />
Kurucu Ortağı Ertuğrul Kazancı ise<br />
cotcast.ai’ın ürettiği teknolojiyi dünyaya<br />
ihraç ederek yerli bir unicorn haline<br />
gelme vizyonunun altını çizdi. Kazancı,<br />
“Veriye dayalı öngörüler yapmak her<br />
alanda önem kazanıyor. Yapay Zeka ise<br />
bu alandaki çalışmalara çok farklı bir<br />
soluk kattı. Bu sayede büyük miktarda<br />
veriyi analiz ederek karmaşık ilişkileri<br />
anlamlandırabilmek, verilerdeki gizli<br />
trendleri ve desenleri en hızlı şekilde tanımlayabilmek;<br />
bu sırada da insandan<br />
kaynaklanan hataları minimuma indirebilmek<br />
kullanıcıya önemli avantajlar<br />
sunuyor. cotcast.ai’ı tüm dünyada tekstil<br />
sektöründe yer alan aktörlerin kullanımına<br />
kazandırıyoruz.” dedi.<br />
Microsoft’un start-up’ları desteklemek<br />
için oluşturduğu Founders Hub inisiyatifinin<br />
üyesi olan ve aynı zamanda Microsoft<br />
bulutu Azure altyapısını kullanan<br />
cotcast.ai’in tanıtım lansmanına ev<br />
sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını<br />
belirten Microsoft Güney Doğu<br />
Avrupa Teknoloji Direktörü Berkay Mimaroğlu,<br />
yaptığı konuşmada Türkiye’de<br />
2021 yılında hayata geçirilen Founders<br />
Hub programı kapsamında bugüne dek<br />
1524 start-up’a fikir aşamasından büyüme<br />
aşamasına kadar olan süreç boyunca<br />
destek verdiklerini dile getirdi. Mimaroğlu,<br />
“Founders Hub’a kabul edilen söz<br />
konusu girişimler toplamda 15.049.820<br />
dolarlık Azure kredisi kullandılar. Burada<br />
bir parantez açıp her yeni yıl bir önceki<br />
yıla oranla iki kat Azure kredisi kullandırdığımızı<br />
da belirtmek isterim. Öte<br />
yandan 1.351 start-up Azure’un Open AI<br />
hizmetleri sayesinde yapay zeka entegrasyonu<br />
sağlayarak üretkenliklerini artırma<br />
fırsatını yakaladı. Halihazırda bini<br />
aşkın girişimcimiz, GitHub ve M365 gibi<br />
diğer Microsoft ürünlerini de avantajlı<br />
şekilde sunan Founders Hub’ın sağladığı<br />
fırsatlardan faydalanmaya devam ediyor.<br />
Programa katılan startupların yüzde<br />
40’ı Türkiye’de şirketleşmiş ve büyümekte<br />
olan girişimlerden oluşuyor” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Cerebrum Tech, Avrupa ve Orta Doğu’ya<br />
Doğuş Teknoloji ile açılıyor<br />
Yerli teknoloji şirketi Cerebrum Tech yapay zeka ürün<br />
ve çözümlerini, bilgi teknolojileri alanında global deneyime<br />
sahip olan Doğuş Teknoloji ile iş birliğinde Avrupa,<br />
Rusya, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına ulaştıracak…<br />
Yapay zeka, web3 ve oyun alanlarında faaliyet<br />
gösteren yerli teknoloji şirketi Cerebrum<br />
Tech ile bilgi teknolojileri alanında güçlü<br />
küresel ağıyla hizmet sunan Doğuş Teknoloji,<br />
EMEA bölgesi (Avrupa, Orta Doğu ve<br />
Afrika) ve Rusya pazarlarını kapsayan iş birliğini<br />
duyurdu. Cerebrum Tech’in kurumsal<br />
şirketler için geliştirdiği Cerebrum AI Stack<br />
ürünlerinin satışı ve satış sonrası teknoloji<br />
desteği Orta Doğu bölgesindeki Kuveyt, Bahreyn,<br />
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır,<br />
Umman ve Lübnan’da, Afrika’da Cezayir, Fas<br />
ve Tunus’ta, Avrupa’da Hollanda ve Rusya’da<br />
tüm sektörleri kapsayacak şekilde Doğuş<br />
Teknoloji tarafından yapılacak.<br />
Erkul: Türkiye’nin teknoloji<br />
ihracatı artacak<br />
İş birliğine dair imza törenine Doğuş Teknoloji<br />
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su<br />
Semih İncedayı, Doğuş Teknoloji CDO’su<br />
Özcan Çavuş, Cerebrum Tech Kurucusu ve<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul,<br />
Cerebrum Tech İş Geliştirmeden Sorumlu<br />
Başkan Yardımcısı Tolga Tunç ve Cerebrum<br />
Tech Ar-Ge & Yazılım Geliştirmeden Sorumlu<br />
Başkan Yardımcısı Alp Eren Özalp katıldı.<br />
Cerebrum Tech Yönetim Kurulu Başkanı Dr.<br />
Erdem Erkul iş birliğine ilişkin “Türkiye’nin<br />
teknoloji alanında lider şirketlerinden biri olmasının<br />
yanı sıra yurt dışında da çok güçlü<br />
bir hizmet ağına sahip olan Doğuş Teknoloji<br />
ile güçlerimizi birleştirmiş olmaktan büyük<br />
mutluluk duyuyoruz. 11 ülkeyi kapsayan<br />
bu kapsamlı iş birliği ile yapay zeka temelli<br />
ürün ve çözümlerimizi çok geniş bir coğrafyada<br />
müşterilerimizle buluşturma fırsatı yakalıyoruz.<br />
Cerebrum AI Stack bulut tabanlı<br />
çözümlerin yanı sıra Özel Uç Nokta Yapay<br />
Zeka Hızlandırma Sunucusu aracılığıyla<br />
tamamen on-premise (yerinde) olarak da temin<br />
edilebiliyor ve veri güvenliğini en üst seviyeye<br />
ulaştırıyor. Bu iş birliğinin ülkemizin<br />
teknoloji ihracatına kuvvetli bir katkı sağlamasını<br />
temenni ediyorum” diye konuştu.<br />
Doğuş Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı<br />
ve CEO’su Semih İncedayı ise şunları söyledi:<br />
“Ülkemizin yazılım alanında önemli bir<br />
değer yarattığını düşünüyorum. Bunu hem<br />
kendi şirketimizin başarısında deneyimliyor<br />
hem de yerel iş ortaklarımızın ortaya koyduğu<br />
güncel ve ileri teknolojilerde net biçimde<br />
görüyoruz. Cerebrum Tech, Türkiye’nin mühendislik<br />
gücünü ve bu alandaki başarılı çözümlerini<br />
ortaya koyan değerli şirketlerden<br />
biri olarak dikkat çekiyor ve büyümesini sürdürüyor.<br />
Doğuş Teknoloji olarak global büyüme<br />
stratejimiz kapsamında yerli teknoloji<br />
şirketlerine de değer katacak iş ortaklıkları<br />
geliştirmek ve globaldeki müşterilerimize<br />
ileri seviye çözümler sunmaya devam ediyoruz.<br />
Cerebrum Tech ile imzaladığımız iş<br />
birliği anlaşması da bu vizyonun en güncel<br />
adımlarından biri oldu. Yeni dönemin her iki<br />
şirkete de hayırlı olmasını dilerim.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Intel ve BAU’dan iş birliği<br />
Intel, yapay zeka teknolojilerinde yeni bir dönemin<br />
habercisi olarak görülen ‘Gaudi 3’ çipini, Amerika’daki<br />
lansmandan bir hafta sonra Bahçeşehir Üniversitesi<br />
Yapay Zeka Zirvesi’nde teknoloji dünyasına duyurdu.<br />
BAU ve Intel, yeni çip ve diğer donanımların yapay zeka<br />
uygulamalarında kullanılması için iş birliği yaptı…<br />
Intel’in Yapay Zekadan Sorumlu Başkan Yardımcısı<br />
Nuri Çankaya, İstanbul’daki Bahçeşehir<br />
Üniversitesince düzenlenen Uluslararası<br />
Yapay Zeka Zirvesi’nde teknoloji dünyasına iki<br />
önemli duyuru yaptı. Çankaya, video konferans<br />
aracılığıyla katıldığı etkinlikte Intel’in bir<br />
hafta önce ABD’de lansmanını yaptıkları yeni<br />
çipi “Gaudi 3”ü dünyada ikinci kez Türkiye’de<br />
teknoloji dünyasına tanıttı. Sektör için bu donanımın<br />
devrimsel nitelikte bir adım olduğunu<br />
belirten Çankaya şunları söyledi:<br />
“Gaudi 3 Intel’in geliştirmiş olduğu AI hızlandırıcısı.<br />
Nvidia’nın H100 modelinden yüzde<br />
50 daha hızlı çalışıyor. İnferencing dediğimiz<br />
veriyi çıkarma noktasında yüzde 50 daha hızlı<br />
olan Gaudi 3, yüzde 40 daha iyi enerji tasarrufu<br />
sağlayan yeni bir donanım.”<br />
Intel ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin önemli bir<br />
iş birliğine imza attıklarını belirten Çankaya,<br />
son teknolojileri, BAU Yapay Zeka ve Big Data<br />
Araştırma Merkezi’nin ücretsiz olarak kullanmasını<br />
sağlayacaklarını açıkladı. Gaudi<br />
3 ve Xeon gibi önemli ve yeni donanımlarını<br />
kullanacak olan BAU’nun, yeni yapay zeka<br />
uygulamalarını hayata geçirme fırsatı bulacağını<br />
belirten Çankaya, bu olanağın öğrenciler,<br />
akademisyenler ve iş adamları için önemli bir<br />
adım olacağını vurguladı.<br />
2028’de bilgisayarların yüzde 80’i<br />
yapay zeka kişisel bilgisayarı olacak<br />
Nuri Çankaya, ayrıca, hayatımızı derinden etkileyen<br />
yapay zekayla birlikte başlayan dönüşüme<br />
dikkat çekerek, gerek kişisel bilgisayar<br />
kullanımında gerek veri merkezleri ve nesnelerin<br />
internetinde yapay zekanın etkilerinin<br />
görüldüğünü söyledi. Sektörün inanılmaz şekilde<br />
büyüdüğünü belirten Çankaya, “ Satılan<br />
kişisel bilgisayarların yüzde 80’i, 2028 yılında<br />
yapay zeka kişisel bilgisayarları olacak. Yapay<br />
zeka özellikle bireysel kullanımımızı derinden<br />
etkiliyor. Popülerleşen birçok bulut temelli uygulamaların<br />
artık kişisel bilgisayarlarda çalışacağını<br />
öngörmemiz çok olası. Eğer bir resim<br />
üretmek istiyorsanız kendi bilgisayarınız üzerinde<br />
yapabilirsiniz. Bu tip çalışmaları yapmak<br />
artık inanılmaz kolay” dedi. Intel’ın yıl sonuna<br />
kadar 40 milyon adet yapay zeka bilgisayarı satılmasını<br />
öngördüklerini belirten Çankaya, bu<br />
sayının 2025 yılında 100 milyon adete ulaşmasını<br />
beklediklerini söyledi.<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Masterpass, 40 milyon kullanıcısıyla<br />
Türkiye’nin en büyük dijital ödeme<br />
platformu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
44<br />
Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren<br />
öncü global teknoloji şirketi Mastercard,<br />
sektöründe hayata geçirdiği<br />
ilkler ve yeniliklerle Türkiye’deki dijital<br />
ekonomi ve e-ticaretin gelişiminde<br />
önemli adımlar atıyor. Bundan 9 yıl önce<br />
Türk mühendisleri tarafından geliştirilen<br />
ve dünyaya ihraç edilen dijital ödeme<br />
ve kart saklama çözümü Masterpass,<br />
ulaştığı ekonomik büyüklük ile sektöründe<br />
farklılaşıyor. Masterpass platformunda<br />
kullanıcılar, kart bilgilerini bir<br />
defaya mahsus kaydediyorlar 4000’den<br />
fazla işletmede ödeme adımına geldiklerinde<br />
kart bilgileri otomatik olarak karşılarına<br />
çıkıyor.<br />
Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel<br />
Müdürü Avşar Gürdal’ın sözcülüğünde,<br />
19 <strong>Nisan</strong>’da gerçekleşen basın toplantısında<br />
Masterpass’in ülke ekonomisine,<br />
işletmelere ve tüketicilere sunduğu faydalar,<br />
e-ticaret ekosistemine kazandırdığı<br />
ilkler, kullanıcıları için sunduğu yeni<br />
ve katma değerli hizmetler aktarıldı.<br />
Gürdal: Her 3 ödemeden<br />
biri Masterpass üzerinden<br />
yapılıyor<br />
Avşar Gürdal, Mastercard’ın yenilikçi<br />
dijital ödeme platformu Masterpass’in<br />
9. yılına özel yaptığı açıklamada, “Bugüne<br />
kadar Masterpass platformumuza 40<br />
milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Bugün<br />
40 milyon kayıtlı tekil kullanıcı ve<br />
4 binden fazla üye işyeri Masterpass çözümlerini<br />
kullanıyor. Geldiğimiz noktada<br />
Türkiye’de e-ticaret işlemlerinde her<br />
3 ödemeden biri Masterpass üzerinden<br />
yapılıyor. <strong>2024</strong> yılı itibarıyla 70 milyon<br />
kayıtlı kart sayısına ulaştık. Masterpass’ı<br />
Türkiye’den yakın coğrafyalara ihraç etmeye<br />
başladık. Bugün itibarıyla platformumuz,<br />
işletmelerin rekabet avantajını<br />
Ödeme teknolojileri alanında dünyanın önde gelen<br />
şirketlerinden Mastercard’ın Türk mühendisleri<br />
tarafından geliştirilen ve dünyaya ihraç edilen dijital<br />
ödeme ve kart saklama çözümü Masterpass, 9. yılını<br />
kutluyor. Masterpass, <strong>2024</strong> itibarıyla 40 milyon kayıtlı<br />
tekil kullanıcı, 70 milyon kayıtlı kart adedi ve 4 binden<br />
fazla üye işyerine ulaştı. E-ticarette ise her 3 ödemeden<br />
biri Masterpass üzerinden yapılıyor…<br />
da gözeterek kart saklama konusunda<br />
e-ticaretin en fazla tercih edilen dijital<br />
ödeme çözümü.” dedi.<br />
E-ticaretin dinamosu;<br />
Masterpass<br />
Gürdal, “Masterpass’e üye işletmeler<br />
Türkiye’deki toplam e-ticaret hacminin<br />
yüzde 65’ni oluşturuyor. Masterpass’in<br />
bu denli yaygınlaşmasının arkasında en<br />
güvenilir, en hızlı ve en pürüzsüz ödeme<br />
deneyimini sunması yatıyor. Masterpass,<br />
tüm ekosistem paydaşlarına eşitlikçi<br />
ve şeffaf bir yaklaşım benimsiyor.<br />
Ayrıca Mastercard’ın globalde de en<br />
önemli temel prensiplerinden biri olan<br />
sorumlu data kullanımını önceliklendiriyor.<br />
Tüm bu özellikleri sebebiyle Masterpass’i<br />
e-ticaretin dinamosu olarak<br />
görüyoruz” dedi.<br />
KOBİ’lerin dijital dönüşümüne<br />
destek<br />
Sağladıkları çözümlerle Türkiye’deki<br />
işletmelerin yüzde 98’ni oluşturan KO-<br />
Bİ’lerin dijitalleşmesini de desteklediklerini<br />
ifade eden Gürdal, “Bugüne kadar<br />
4 binden fazla küçük ve orta boy işletmenin<br />
dijital dönüşümünü gerçekleştirmesine<br />
destek verdik. E-ticaret altyapı<br />
sağlayıcılarıyla yaptığımız iş birlikleriyle<br />
KOBİ’lerin dijital dönüşüm için satın<br />
aldıkları e-ticaret paketlerine entegre<br />
olduk. Böylece işletmenin hacmi fark<br />
etmeksizin tüm KOBİ’lerimizin Masterpass’in<br />
faydalarına erişmesine olanak<br />
tanıdık” diye ekledi.<br />
Masterpass ile alışveriş<br />
sırasındaki onay oranı %15<br />
arttı,sepette terk oranı %30<br />
düştü<br />
Gürdal, sözlerine şöyle devam etti: “E-ticarette<br />
bir ürünü sepetine ekleyecek<br />
kadar beğenenlerin yarısından fazlası o<br />
ürünü satın almadan çıkıyor. Karmaşık<br />
ödeme süreçleri, güven endişesi, başarısız<br />
işlem gibi önemli etkenler, tüketicinin<br />
ödeme adımında işletmeyi terk etmeye<br />
karar vermesindeki faktörler olarak öne<br />
çıkıyor. Bunlar da işletmelerde hem ciro<br />
kaybına hem de pazarlama yatırımlarının<br />
etkisinin düşmesine sebep oluyor.<br />
Masterpass tüketici ve işletme odaklı<br />
mükemmeliyetçi deneyimi sayesinde,<br />
üye işyerlerinde sepette terk oranında<br />
yüzde 30 iyileşme sağladı. Masterpass,<br />
otomatik kart güncelleme, dinamik POS<br />
yönetimi ve banka entegrasyonları ile<br />
alışveriş sırasındaki onay oranların ortalama<br />
yüzde 15-20 seviyesinde artırdı.”<br />
Masterpass ile kullanıcı verilerinin güvenle<br />
saklandığını ifade eden Gürdal,<br />
“Tokenizasyon teknolojimiz ile kart bilgileri<br />
şifreleniyor, hiçbir kart bilgisi dışarı<br />
çıkmıyor ve platformumuzda yüksek<br />
güvenlik önlemleriyle saklanıyor.<br />
2023’te 30 milyon ek sipariş<br />
ve 30 milyar TL ek ciro<br />
yaratımı<br />
Masterpass’in, 2023 yılında işletmelere<br />
ilave 30 milyon sipariş ve 30 milyar Türk<br />
lirası ciro sağladığının altını çizen Gürdal<br />
platformun tüketiciye faydalarından<br />
da bahsetti. “Tüketiciler, 2023 yılında<br />
alışveriş yaptıkları sürede, 550 milyon<br />
dakika tasarruf etti. Bu rakam 1025 yıllık<br />
bir zaman tasarrufu; bir diğer deyişle<br />
4,5 milyon kişinin kendine ayırabileceği<br />
2 saat anlamına geliyor. 30 milyon sipariş<br />
ise 8000 KOBİ’nin yıllık cirosuna eş<br />
bir değer yaratıyor” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk öğrenciler<br />
Huawei ICT Competition’a damga vurdu<br />
“Bağlantı, Zafer, Gelecek” temasıyla düzenlenen<br />
Huawei ICT Competition 2023-<br />
<strong>2024</strong> Avrupa Bölge Finali Ödül Töreni, Türk<br />
öğrencilerin başarısına sahne oldu. Türkiye<br />
Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />
ve Çin İstanbul Başkonsolosluğu’nun da<br />
katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, başarılı<br />
öğrencilere ödülleri takdim edilirken,<br />
İtalya Marche Politeknik Üniversitesi Huawei<br />
Bilişim Akademisi ve Birleşmiş Milletler<br />
Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün<br />
(UNESCO) yöneticileri de konuşmalarıyla<br />
ödül töreninde yer aldılar.<br />
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu<br />
Xiaodong Wei yaptığı konuşmada,<br />
“Türkiye’de ve dünyada bilgi ve iletişim<br />
teknolojilerinin gelişimine yaptığı katkılardan<br />
dolayı Huawei’ye teşekkür etmek<br />
istiyorum. Huawei ICT Competition’ın giderek<br />
daha fazla ilgi çekmesini ve böylece<br />
dünyanın bilimsel ve teknolojik gelişimine<br />
daha fazla katkıda bulunmasını umuyorum”<br />
dedi.<br />
Huawei ICT Competition Avrupa Bölge<br />
Finali’nde ikinci olan takımlara ödüllerini<br />
takdim eden Türkiye Cumhuriyeti Gençlik<br />
ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri<br />
Genel Müdürü Dr. Enes Efendioğlu yaptığı<br />
konuşmada, Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />
yönetiminde, Türkiye çapında toplam 498<br />
gençlik merkezi, 367 genç ofis, 48 gençlik<br />
kampı ile ülkemizdeki gençlerin yanında<br />
olmaya devam ediyoruz. Burada doğru iş<br />
ortaklıkları ile ilerleyebilmek çok önemli.<br />
Huawei ile imzaladığımız, ‘Huawei Genç<br />
Akademi’ protokolü çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz<br />
iş birliği, bilişim yetenekleri<br />
projeleri kapsamında önemli bir örnek.<br />
Diğer yandan dijital yeteneklerin gelişimi,<br />
işsizliğin önüne geçmek için önemli bir<br />
etken. Huawei ile gerçekleştireceğimiz eğitim<br />
programlarıyla, bu konuda da gençlere<br />
destek olacağız” dedi.<br />
Huawei Avrupa Bölgesi Başkanı ve Kıdemli<br />
Genel Müdür Yardımcısı Jim Lu ise açılış<br />
konuşmasında, Huawei ICT Competition’ın<br />
2015 yılında başladığını, son sekiz<br />
yılda 700.000’den fazla genç yeteneğin bu<br />
yarışmaya katıldığını söyledi. Lu konuşmasının<br />
devamında, “Huawei, ‘Avrupa’da,<br />
Huawei ICT Competition 2023-<strong>2024</strong> Avrupa Bölgesi<br />
Ödül Töreni, 10’dan fazla ülke ve bölgeden 200’den fazla<br />
üniversite öğrencisi, eğitmen, kamu yetkilileri ve fikir<br />
liderlerinin katılımıyla, 25 <strong>Nisan</strong>’da İstanbul’da gerçekleştirildi.<br />
Yarışmada birinci olan takımlara ödüllerini Türkiye<br />
Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı Dr.<br />
Enes Eminoğlu, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu<br />
Xiaodong Wei ve Huawei Avrupa Bölgesi Başkanı<br />
ve Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Jim Lu takdim etti…<br />
Avrupa için’ yaklaşımıyla genç yeteneklere<br />
büyük değer veriyor ve önümüzdeki beş<br />
yıl içinde 100 bin öğrencinin bilişim eğitimine<br />
katkıda bulunarak, potansiyellerini<br />
tam olarak ortaya çıkarmalarına yardımcı<br />
olmayı planlıyor” dedi.<br />
Huawei Avrupa Strateji Direktörü Tide Xu<br />
yaptığı konuşmada, sıfır karbon hedefi ve<br />
dijitalleşmenin akıllı bir dünyaya yönelik<br />
önemli endüstriyel trendler arasında olduğunu<br />
ve bilişim sektörünün akıllı bir<br />
dünya yaratmanın kilit noktalarından biri<br />
olduğunu söyledi. Weizhong, Huawei’in<br />
dünyanın lider bilişim şirketlerinden biri<br />
olarak; Huawei Bilişim Akademisi, ICT<br />
Competition ve Gelecek İçin Tohumlar gibi<br />
programlar aracılığıyla, farklı akademik<br />
kurumların da katkılarıyla, bilişim profesyonelleri<br />
yetiştirdiğini vurguladı.<br />
Ödül töreni organizasyonunda, Türkiye<br />
Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ve<br />
Huawei arasında, ‘Huawei Genç Akademi’<br />
anlaşması da imzalandı. İmza törenine<br />
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />
Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü<br />
Dr. Enes Efendioğlu ve Huawei Türkiye<br />
Yönetim Kurulu Direktörü Ma Yongnong<br />
katıldı. Organizasyon kapsamında, Huawei<br />
Bilişim Akademisi Avrupa Üniversite<br />
Zirvesi ve ödüllü öğrencilerin katıldığı bir<br />
panel de gerçekleştirildi.<br />
Çin’deki dünya finalinde üç<br />
Türk üniversitesi yarışacak<br />
Bu yılki yarışma; inovasyon, ağ, bulut ve<br />
bilgi işlem olmak üzere dört ana bölümde<br />
gerçekleşti. Avrupa bölgesinden 22 ülke ve<br />
100’den fazla üniversiteden, 700’den fazla<br />
öğrencinin katıldığı ICT Competition’da,<br />
Türk üniversiteleri başarılı performanslarıyla<br />
öne çıktı.<br />
Türkiye’den bilgi işlem kategorisinde ülkemizi<br />
temsil eden Erzurum Teknik Üniversitesi<br />
birincilik ödülünün sahibi olurken,<br />
inovasyon kategorisinin birincilik ödülü<br />
ise MEF Üniversitesi’nin oldu. Bulut bilişim<br />
kategorisinde ikincilik ödülü Yalova<br />
Üniversitesi’nin olurken, üçüncülük ödülü<br />
ise Gebze Teknik Üniversitesi’nin oldu. Erzurum<br />
Teknik Üniversitesi ayrıca inovasyon<br />
kategorisinde de üçüncülük ödülünün<br />
sahibi oldu.<br />
Bu sonuçlara göre Erzurum Teknik Üniversitesi,<br />
MEF Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi,<br />
Mayıs ayında Çin’in Shenzhen<br />
kentinde düzenlenecek küresel finallere<br />
katılmaya hak kazandı. Polonya Poznan<br />
Teknoloji Üniversitesi ile İtalya K Labs<br />
Academy de aldıkları birincilik ödülleriyle<br />
Çin’deki finallere gitme hakkı kazanan diğer<br />
üniversiteler oldu.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk Telekom 2023’te<br />
sektörünün yatırım lideri oldu<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
46<br />
Türk Telekom, 2023 yılının finansal ve<br />
operasyonel sonuçlarını açıkladı. Güçlü<br />
dördüncü çeyrek performansıyla konsolide<br />
gelirleri yıllık bazda yüzde 9,6 artışla<br />
100,2 milyar TL’ye yükselen Türk Telekom’un<br />
FAVÖK’ü 33,5 milyar TL, FAVÖK<br />
marjı ise yüzde 33,5 olarak gerçekleşti.<br />
Türk Telekom’un 2023 yılı net karı 16,4<br />
milyar TL olurken, toplam yatırım harcamaları<br />
2023’te yıllık yüzde 7,4 arttı ve<br />
25,8 milyar TL’ye yükseldi.<br />
Türk Telekom <strong>2024</strong>’te ise operasyonel<br />
gelirlerinin yaklaşık yüzde 11-13 aralığında<br />
büyüyeceğini, konsolide FAVÖK<br />
marjının yüzde 36-38 aralığında ve yatırım<br />
harcamalarının satış gelirlerine oranının<br />
yüzde 27-28 aralığında olacağını<br />
öngörüyor.<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri<br />
Türk Telekom’un 2023 yıl sonunda toplam<br />
abone sayısı 52,9 milyon olurken,<br />
Türkiye’nin her köşesinde yüksek hızlı<br />
internet sunma amacıyla sürdürdüğü<br />
çalışmaların sonucunda, fiber ağının<br />
uzunluğu yıl sonu itibarıyla 437 bin kilometreye<br />
yükseldi. 2022 yıl sonu itibarıyla<br />
31,4 milyon haneyi kapsayan fiber ağ,<br />
2023 yıl sonunda 32,2 milyon hane kapsamasına<br />
ulaştı.<br />
2023 finansal ve operasyonel sonuçlarını<br />
değerlendiren Türk Telekom CEO’su<br />
Ümit Önal, çalışmalarının etkisinin<br />
ikinci yarıyıl göstergelerinde daha görünür<br />
hale geldiğini ifade ederken, sağlıklı<br />
trendlerin devamıyla beklenenden<br />
daha iyi gerçekleşen son çeyrek performansının,<br />
güçlü bir <strong>2024</strong>’ün habercisi<br />
olduğuna inandıklarını açıkladı. Önal,<br />
“Yakın takip ettiğimiz önemli performans<br />
göstergelerinde yılın ilk aylarında<br />
gözlemlediğimiz seyir bu görüşümüzü<br />
destekliyor ve önümüzdeki çeyreklerde<br />
iş kollarımızı destekleyeceğini öngördüğümüz<br />
kademeli olarak iyileşen makro<br />
ekonomik ortam bekliyoruz. Bu zeminde,<br />
önümüzdeki yıl için belirlediğimiz<br />
iddialı hedefleri yakalayacağımıza inanıyoruz”<br />
dedi. Önal, “Bir önceki yıl 91,4<br />
milyar TL olan konsolide gelirler yüzde<br />
9,6 büyüyerek 100,2 milyar TL’ye yükseldi.<br />
Sabit internet ve mobil toplam faaliyet<br />
gelirlerinin yüzde 70,4’ünü oluşturdu.<br />
Mobil bir önceki yıla göre 6,4 milyar<br />
TL daha yüksek gelir üreterek büyümeye<br />
en büyük katkıyı sağladı. Kurumsal veri<br />
gelirindeki yüzde 13,2’lik artış büyük<br />
ölçüde siber güvenlik ve veri merkezi<br />
hizmetleri dahil olmak üzere yönetilen<br />
servislerdeki büyümeden kaynaklandı.<br />
Diğer gelirlerdeki yüzde 29’luk güçlü<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom,<br />
2023’te teknoloji alanındaki birikim ve deneyimini<br />
hayatın her alanına aktarmaya devam ederken, yenilikçi<br />
teknolojiler üreten ve ihraç eden anlayışıyla yatırımlarını<br />
ve çalışmalarını aralıksız sürdürdü…<br />
büyüme BİT çözümleri, çağrı merkezi<br />
ve cihaz satış gelirleriyle desteklendi.<br />
Net kar, 2023’te 16,4 milyar TL olurken,<br />
toplam yatırım harcamaları 25,8 milyar<br />
TL’ye yükseldi. Bununla birlikte, yatırım<br />
harcamalarının gelire oranı geçen yıla<br />
kıyasla 50 baz puan azalarak yüzde 25,7<br />
oldu” şeklinde konuştu.<br />
“Türkiye’nin fiber gücü olarak<br />
ülkenin her köşesini fiberle<br />
buluşturma kararlılığımızı<br />
sürdürüyoruz”<br />
“Memleketin bir şehrinde değil her şehrinde”<br />
anlayışıyla 81 ilin tamamında hız<br />
kesmeden çalışarak tüm ilçe ve köyleri<br />
uçtan uca fiber ağlarla ördüklerini kaydeden<br />
Türk Telekom CEO’su Ümit Önal,<br />
fiber ağın 2023’te genişlemeye devam<br />
ettiğini kaydederek, “FTTH Konseyi’nin<br />
39 ülkeyi kapsayan “Eylül 2023 FTTH/B<br />
Avrupa Pazar Panoraması” raporuna<br />
göre Türkiye, FTTH/B hane kapsaması<br />
sayısında bir basamak atlayarak 2. sıraya<br />
yükseldi. Eylül 2023’e kadar olan on<br />
iki aylık dönemde, Türk Telekom’un sağladığı<br />
1,5 milyonluk katkı ile Türkiye 2,3<br />
milyon FTTH/B hane kapsaması artışı<br />
gerçekleştirdi. Ayrıca, aynı dönemde 1<br />
milyon FTTH/B abone artışı ile 3. en hızlı<br />
büyüyen pazar haline gelen Türkiye’de<br />
bu artışın 0,8 milyonu sadece Türk Telekom<br />
tarafından sağlandı. Türkiye’nin<br />
fiber gücü olarak ülkenin her köşesini<br />
fiberle buluşturma kararlılığımızı sürdürüyoruz.<br />
Türkiye’nin 81 ilinin tamamına<br />
yayılan fiber ağımız yıl sonu itibarıyla<br />
437 bin km’ye ulaştı. 3Ç’23 itibarıyla<br />
31,9 milyon ve 2022 itibarıyla 31,4 milyon<br />
olan fiber hane kapsaması yıl sonu itibarıyla<br />
32,2 milyon oldu. FTTC hane kapsaması<br />
20,5 milyona ulaşırken, FTTH/B<br />
hane kapsaması 11,8 milyona yükseldi.<br />
Toplam fiber abone sayımız 12,9 milyona<br />
ulaşarak bir önceki yıla göre 7 puan<br />
artışla toplam abone sayımızın yüzde<br />
84,7’sini oluşturdu” dedi.<br />
5G’ye olabildiğinde yerli unsurlarla geçerek<br />
Türkiye’nin bu teknolojiyi sadece<br />
kullanan değil etrafına da kullandıran<br />
bir güç olmasını sağlamayı hedeflediklerini<br />
belirten Önal, “Birçok alandaki 5G<br />
denemelerimiz ile ülkemizi geleceğe taşıyan<br />
pek çok proje ve çalışmanın öncüsüyüz.<br />
5G destekli ilk çevrim içi uzaktan<br />
ameliyat, tarımda ilk akıllı traktör, ilk<br />
5G canlı maç yayını gibi önemli projeleri<br />
hayata geçirdik. Tüm projelerimizde<br />
kullanılan teknolojilerin Türk Telekom<br />
mühendisleri tarafından hayata geçirilmesi,<br />
yerli ve milli teknolojiler için sarf<br />
ettiğimiz çabanın en büyük göstergeleri<br />
arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Tarihin en yüksek faturalı<br />
net abone kazanımı<br />
Mobil abone alanındaki güçlü performanslarına<br />
dikkat çeken Önal, 1,6 milyonluk<br />
abone kazanımıyla yıllık faturalı<br />
net abone kazanımında rekor performansa<br />
ulaştıklarını ifade etti. Mobil<br />
Numara Taşıma alanında dokuz çeyrek<br />
üst üste en çok tercih edilen operatör olduklarını<br />
belirten Önal, “Mobil 2023’te<br />
çok kuvvetli bir performans sergiledi.<br />
Toplam abone sayısı yıl içinde yüzde 2,8<br />
artarken faturalı abone sayısı yüzde 9,5<br />
arttı. LTE abonelerinin ortalama data<br />
kullanımı yıllık yüzde 23,4 büyüdü. Taahhüt<br />
yenileme sırasında yapılanlar hariç<br />
upsell sayısı 2023’un tamamında bir<br />
önceki yıla göre yüzde 46 daha yüksek<br />
gerçekleşti. Mobil servislerimize yönelik<br />
güçlü müşteri talebinin ve önümüzdeki<br />
dönemlerde etkinliğini sürdürmesini<br />
beklediğimiz stratejimizin etkileri<br />
bu rakamlarda kendini gösterirdi” dedi<br />
ve güçlü mobil performansını sürdüreceklerini<br />
kaydetti.<br />
Önal, mobil abone pazarındaki güçlü<br />
konumlarını pekiştirdiklerinin altını<br />
çizerek “Durmaksızın sürdürdüğümüz<br />
yatırımlarımız sonucunda kapsama ve<br />
kapasite olarak sektördeki konumumuzu<br />
günden güne güçlendiriyoruz. 4.5G<br />
ihalesi sonrası frekans sahipliğimizi 3<br />
katına çıkardık. Hızda önemli olan abone<br />
başı frekansta ve 5G için de kritik<br />
öneme sahip 1800 Mhz frekans sahipliğinde<br />
pazar lideriyiz. Yüksek hızlı internet<br />
erişimine imkân tanıyan fiber altyapının,<br />
yenilikçi teknolojilerin hayata<br />
geçmesinde de hayati rolü var. 5G’nin<br />
efektif olarak kullanılması için baz istasyonlarının<br />
da fiber ile bağlı olması<br />
gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize<br />
düşeni yerine getirmek adına, LTE baz<br />
istasyonlarımızın yarısından fazlasını<br />
şimdiden fibere bağladık. Bu anlamda<br />
5G’ye en hazır operatörüz’’ şeklinde konuşan<br />
Önal, sözlerine ‘’Her çeyrek tekrarlanan<br />
Reklam ve Marka Sağlığı Araştırması’na<br />
göre ‘Sadık Müşteri Yaratma’<br />
oranında lider konumdayız. Son 3 senedir<br />
istikrarlı şekilde artan rakamlarımız<br />
da bu sonuçları doğrular nitelikte”<br />
şeklinde devam etti.<br />
Teknoloji üreten ve ihraç<br />
eden Türkiye vizyonuna<br />
önemli katkı<br />
Türkiye’nin teknoloji üreten ve ihraç<br />
eden ülke olma vizyonuna yaptıkları<br />
çalışmalarla öncülük ettiklerini belirten<br />
Önal, yerli mühendislerin geliştirdiği<br />
SEBA ürününü Silikon Vadisi’ndeki<br />
şirketleri Netsia aracılığıyla dünya<br />
pazarına açtıklarını vurguladı. İştirak<br />
şirketleri Argela’nın yenilikçi çözümlerinin<br />
çevre ülkelerde kullanılmaya başlandığını<br />
ifade eden Önal, Türkiye’nin<br />
bölgesinin teknoloji lideri olma konumunu<br />
güçlendirdiklerini söyledi.<br />
2050’de Net Sıfır hedefi<br />
Sürdürülebilirlik ilkelerini iş stratejilerinin<br />
merkezine yerleştirdiklerini<br />
belirten Önal, iklim riski yönetimine<br />
katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını<br />
sürdürdüklerini açıkladı. Önal,<br />
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin<br />
(UNGC) 10 temel evrensel<br />
ilkesine uygun davranacaklarına dair<br />
taahhüt verdiklerini, karbon emisyonlarını<br />
2030 yılına kadar %45 azaltmayı,<br />
2050’de ise ‘Net Sıfır’ı hedeflediklerini<br />
ifade etti. Önal, “Çevresel etkimizi kontrol<br />
altına almak ve karbon ayak izimizi<br />
azaltmak için paydaşlarımızla birlikte<br />
önemli adımlar atıyoruz. Bunlar arasında<br />
enerji verimliliği, enerji kaynaklarının<br />
çeşitlendirilmesi, yenilenebilir<br />
enerji, temiz ulaşım ve atık yönetimine<br />
odaklanan önemli çalışmalarımız yer<br />
alıyor. 2023 CDP puanımızı bir önceki<br />
yıla göre iki kademe artırarak B’ye (Yönetim)<br />
taşımak, iklim eylemi konusundaki<br />
kararlılığımızın bir kanıtıdır. Kategori<br />
puanları karşılaştırmasında hem<br />
“Emisyon azaltım girişimleri ve düşük<br />
karbonlu ürünler” hem de “Kapsam 1<br />
ve 2 emisyonları (doğrulama dahil)” kategorilerinde<br />
en yüksek A notunu elde<br />
ettik. Önümüzdeki dönemlerde genel<br />
CDP puanımızı A’ya (Liderlik) yükseltmek<br />
amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Türk Telekom yenilikçi<br />
fikirleri geleceğe taşıyor<br />
Türkiye’de ekonominin önemli bir kaldıracı<br />
haline gelen girişimcilik ekosistemine<br />
sağlıktan eğitime, yapay zekâdan<br />
görüntü işleme ve büyük veri çözümlerine<br />
kadar 2011’den bu yana destek<br />
verdiklerini belirten Önal, Türk Telekom’un<br />
girişim hızlandırma programı<br />
PİLOT ile bugüne kadar girişimlere 32<br />
milyon TL’lik nakit desteği sağlandığını<br />
kaydetti. Türk Telekom’un Girişim<br />
Sermayesi Fonu şirketi Türk Telekom<br />
Ventures’ın yatırım yaptığı 21 girişimin<br />
portföy değerinin 190 milyon doları<br />
bulduğunu söyleyen Önal, söz konusu<br />
rakamın; girişimcilik ekosisteminin<br />
Türkiye ekonomisindeki değerine ve<br />
kaldıraç özelliğine dikkat çekti.<br />
Türkiye’nin verisi Türk<br />
Telekom ile güvende!<br />
Veri merkezi, siber güvenlik ve bulut bilişim<br />
çözümleriyle kurumların ve işletmelerin<br />
dijitalleşmesinde lokomotif rol<br />
üstlenen Türk Telekom, IDC (International<br />
Data Corporation) tarafından yayınlanan<br />
Türkiye Siber Güvenlik Pazar<br />
Analizi Raporu’na göre Siber Güvenlik<br />
Hizmetleri Kategorisi’nde 3 yıldır üst<br />
üste “Pazar Lideri” konumunu sürdürdü.<br />
Türkiye’nin en büyük siber güvenlik<br />
merkezine sahip olan Türk Telekom,<br />
hizmet kapsamını Türk mühendislerden<br />
oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli siber<br />
güvenlik firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />
zenginleştiriyor. Verinin korunması<br />
görevini milli sorumluluk bilinciyle<br />
yürüten Türk Telekom, ürün yerlileştirme<br />
stratejisi kapsamında 2018’de yüzde<br />
26 olan siber güvenlik ürünlerinde yerlilik<br />
oranını 2023’te yaklaşık yüzde 65’e<br />
çıkardı. Tük Telekom, otomotivden finansa,<br />
e-ticaretten sağlığa tüm sektörlere<br />
yönelik veri merkezi, siber güvenlik<br />
ve bulut bilişim alanında yenilikçi çözümler<br />
sunuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
47