08.05.2024 Views

IT Network Nisan 2024

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>IT</strong><br />

B<br />

n e tw o r k<br />

İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />

20 <strong>Nisan</strong> •10 Mayıs <strong>2024</strong> • KDV Dahil 70 TL www.itnetwork.com.tr<br />

Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve<br />

güçlü büyümesini sürdürdü<br />

Vestel, mobilite ve enerji depolamada<br />

küresel oyuncu olacak<br />

Türk Telekom 2023’te<br />

sektörünün yatırım lideri oldu


Kritik anlarda<br />

dinç durmaktır<br />

G2 33 55 40<br />

TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar,<br />

tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz<br />

güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya<br />

kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için<br />

MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve<br />

kuruluş tarafından kullanılmaktadır.<br />

Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu


Yapay Zeka Geleceği Yeniden Tanımlıyor<br />

Yeni bir teknoloji olmanın ötesine geçip, insanlığın ilerlemesinin de anahtarına dönüşen yapay zeka, geleceği yeniden tanımlıyor.<br />

Günlük yaşamdaki alışkanlıklarımız değişirken, bazı meslekler de bayrağı yapay zekaya devrediyor. Son dönemde gündemden<br />

düşmeyen yapay zekanın (YZ) kullanım alanlarının yaygınlaşması, güçlü bir büyümeyi de beraberinde getiriyor. Açıklanan verilere<br />

göre <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar dolar değerinde kapatması beklenen yapay zeka pazarının yıllık ortalama yüzde 15,8’lik bir ivmeyle 2030’u<br />

738,8 milyar dolarla kapatması bekleniyor. Bu hızlı ilerlemenin izini süren B2Press, global çapta yapılan çalışmaları inceleyerek<br />

toplumu her yönüyle etkileyen ve ekonomiler arası soğuk bir rekabet ortamı oluşturan yapay zekanın bugününe ve yarınına ışık<br />

tutmuş. Paylaşılan bilgilere göre yapay zeka, hem iş hem de günlük yaşamımızdaki akışımızı değiştirirken, etik açıdan da pek çok soru<br />

işareti doğuruyor. Aynı zamanda, hayatımızın pek çok alanını dönüştürmeye devam ediyor. Araştırmanın detaylarını haberimizden<br />

okuyabilirsiniz.<br />

*****<br />

Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve güçlü büyümesini sürdürdü<br />

Turkcell; genişleyen müşteri bazı, güçlü ARPU performansı, dijital servisler ve techfin faaliyetlerinin katkısıyla 2023 yılında da<br />

istikrarlı ve güçlü büyümeye devam etti. Grup gelirleri yıllık bazda yüzde 14,6 reel büyüyerek 107,1 milyar TL, FAVÖK ise yüzde 19,9<br />

oranında artarak 43,9 milyar TL oldu. Net kâr, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 82,5 artışla 12,6 milyar TL olarak gerçekleşti.<br />

Turkcell yatırımlarının gelire oranı ise yüzde 21 seviyesinde sonuçlandı. Türkiye’yi dijitalin yüzyılına taşımayı amacıyla ana odak<br />

alanları Veri, Enerji, Siber Güvenlik ve Yapay Zeka’yı kapsayan yatırımlarına hız kesmeden devam eden Turkcell, <strong>2024</strong> yılında<br />

yatırımlarının gelire oranının yüzde 23 olmasını bekliyor. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç’un yorumlarını ve büyümenin<br />

detaylarını haberimizde bulabilirsiniz…<br />

*****<br />

WatchGuard 2023 4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu Yayınladı<br />

Bütünleş1ik siber güvenlik alanında küresel oyuncusu WatchGuard® Technologies, WatchGuard Threat Lab araştırmacıları<br />

tarafından analiz edilen 2023 yılı 4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu duyurdu. Rapordan elde edilen önemli bulgular, kötü amaçlı<br />

yazılımların tamamında büyük bir artışa neden olan güvenlik çözümlerini atlatan yazılımlarda kayda değer bir yükseliş olduğunu,<br />

tehdit aktörlerinin şirket içi e-posta sunucularını ana hedef aldığını ve fidye yazılımı tespitlerinin azalmaya devam ettiğini gösteriyor.<br />

Raporun detaylı sonuçlarını haberimizden takip edebilirsiniz.<br />

*****<br />

Vestel Mobilite ve Enerji Depolamada Küresel Oyuncu Olacak<br />

Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, son 10 yılda önemli yatırım yaptığı mobilite ve enerji depolama alanlarındaki çalışmalarını, ‘Vestel<br />

Mobilite’ organizasyonu altında topluyor. Vestel CEO’su Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde 30 büyüyeceği öngörülen elektrikli araç<br />

sektöründe, şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve batarya enerji depolama sistemleri alanlarına odaklanacağını söyledi.<br />

Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde 2030 itibarıyla elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları içerisinde yüzde 45’lik paya<br />

ulaşacağını, buna paralel otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar oluşacağını ve elektrikli şarj istasyonlarına ihtiyacın artacağını<br />

belirtti. Bu alandaki yatırımların detaylarını ve gelecek beklentilerini haberimizden takip edebilirsiniz…<br />

*****<br />

Hayatın her noktasında yaşamı kolaylaştıracak teknolojik gelişmelerin ve gelecek vizyonlarının yer aldığı sektör market<br />

sayfalarımızda birbirinden önemli yenilikleri bulabilirsiniz. Teknoloji sektörünün önemli oyuncularının söyleşi ve gelecek hedeflere<br />

yönelik içeriklerinin yer aldığı haberler mutlaka ilginizi çekecektir. Önümüzdeki dönemin önde gelen teknoloji vizyonunun önemli<br />

anahtar kelimelerine yönelik içerikler de ufkunuzu aydınlatacak diğer içeriklerimiz.<br />

Bir sonraki teknoloji yolculuğunuzda yine sizlere eşlik etmek üzere…<br />

Teknolojiyle kalın…<br />

Hoşçakalın…<br />

Ahmet Mızrak<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr


10<br />

Türkiye, yapay<br />

zeka yatırımlarında<br />

dünyada ilk 20’ye<br />

girdi<br />

15<br />

“Türkiye’nin İlk<br />

Uluslararası Uzay<br />

Savunma Çalıştayı:<br />

Cubesat Vision<br />

Defence”<br />

18<br />

Yapay Zeka ile<br />

paylaşmamanız<br />

gereken 7 bilgi!


<strong>IT</strong><br />

BİL<br />

network<br />

Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

H. FERRUH IŞIK<br />

34<br />

‘Çift iş’te<br />

çalışmak tercih<br />

mi,<br />

zorunluluk mu?<br />

25<br />

Türk<br />

Telekom’dan<br />

kurumların veri<br />

ve altyapılarına<br />

yerli çözümlerle<br />

destek<br />

42<br />

Dünyanın ilk<br />

pamuk piyasası<br />

tahminleme<br />

modeli<br />

Türkiye’den<br />

çıktı!<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

SIDIKA AKYOL KAYIR<br />

sidika.kayir@aplusmedya.com<br />

GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />

AHMET MIZRAK<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HABER MERKEZİ<br />

ENES KARADAYI<br />

enes.karadayi@img.com.tr<br />

KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />

Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />

ozbudun@gmail.com<br />

ÖMER KARDAŞ<br />

omer.kardas@ihlas.com.tr<br />

ALİ İLKER YÜCEER<br />

ali@mak ro bil.com.tr<br />

TEKNİK MÜDÜR<br />

TAYFUN AYDIN<br />

Tayfun.aydin@img.com.tr<br />

GRAFİK TASARIM<br />

HAKAN SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

A BO NE VE DAĞI TIM<br />

İSMAİL ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Reklam Rezervasyon<br />

A PLUS MEDYA<br />

NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />

Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />

No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />

Bahçelievler - İstanbul<br />

Reklam İletişim<br />

reklam@aplusmedya.com<br />

Tel : 0212 216 99 13<br />

Gsm : 0552 805 34 35<br />

İdare Merkezi:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Renk Ayrımı:<br />

Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />

CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00


Eylül Yüksel DİKEN<br />

Anker Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya<br />

Bölgesel Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

Eylül Yüksel Diken


Akıllı yaşam teknolojilerine<br />

yönelik ürünler geliştiren Anker’in<br />

proje ve <strong>2024</strong> stratejinize dair<br />

bilgiler alabilir miyiz?<br />

İnovasyon ve teknoloji alanındaki son<br />

gelişmeleri yakından takip ederek, hayatın<br />

her alanında konfor ve değer sağlayan<br />

yeni ve gelişmiş ürünler sunuyoruz.<br />

Kulaklıklardan hoparlörlere, taşınabilir akıllı<br />

projektörlerden şarj ürünlerine uzanan<br />

geniş ürün yelpazemizle, müşterilerimizin<br />

yaşamlarını kolaylaştırmak için çalışıyoruz.<br />

Ürünlerimizi rekabetçi fiyatlarla sunarken,<br />

yüksek kalite ve dayanıklılık, ileri teknoloji<br />

ve inovasyon, erişilebilir fiyat politikası ve<br />

müşteri odaklılık gibi temel değerlerimizden<br />

ödün vermiyoruz. Yeni nesil teknolojilere<br />

odaklanarak, dijital ürün ve hizmetlerin<br />

benimsenmesini teşvik ediyor ve alışveriş<br />

deneyimlerini farklılaştırma konusunda<br />

liderlik ediyoruz.<br />

<strong>2024</strong> yılında da ileri teknolojiye sahip,<br />

kullanıcı dostu ürünleri tüketicilerle<br />

buluşturmaya devam edeceğiz. Özellikle,<br />

şarj kategorisindeki yüksek enerjili ancak<br />

taşınabilir ürün gruplarıyla tüketicilerin<br />

beğenisini kazanmaya odaklanacağız.<br />

Anker <strong>2024</strong> pazarlama faaliyetleri<br />

neler olacak?<br />

Öncelikle bu yıl içinde piyasaya sunacağımız<br />

yeni ürünlerimiz ile mevcut ürün yelpazemizi<br />

güçlendirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda,<br />

360 derece pazarlama stratejisinde de<br />

yer alan dijital pazarlama, sosyal medya<br />

kampanyaları ve ürün deneyimini içeren<br />

içeriklerle tüketicilerimize ulaşmak öncelikli<br />

hedeflerimizden biri olacak. Ayrıca,<br />

perakende kanalındaki çözüm ortaklarımızla<br />

birlikte kampanya ve iş birlikleri vasıtasıyla<br />

müşterilerimize değer sunmaya yönelik<br />

stratejiler de geliştireceğiz.<br />

Öte yandan bu yıl da marka bilinirliğini<br />

artırmak için reklam ve sponsorluk<br />

faaliyetlerine de ağırlık vereceğiz Özellikle,<br />

iş ortaklarımızla da gerçekleştireceğimiz<br />

yeni ürün lansmanları, çevrim içi ve dijital<br />

etkinliklerimiz aracılığıyla müşterilerimize<br />

ulaşma stratejilerini benimseyeceğiz.<br />

Tüketicilerimizin ihtiyaçlarına ve<br />

beklentilerine uygun özgün içeriklerin<br />

oluşturulması ve paylaşılması da önemli bir<br />

odak noktamız olacak.<br />

<strong>2024</strong> pazarlama faaliyetlerimiz aynı<br />

zamanda müşteri sadakatini artırmaya<br />

yönelik çabaları da içerecek. Bu kapsamda,<br />

müşteri deneyimini iyileştirmek, geri<br />

bildirimleri dikkate almak ve müşteri<br />

memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak<br />

için çalışmalar yapacağız. Bununla birlikte,<br />

veri analitiği ve pazar araştırmalarıyla<br />

desteklenen stratejilerle pazar trendleri<br />

ve tüketici davranışları yakından izleyecek<br />

ve pazarlama planlarımızı buna göre<br />

geliştireceğiz.<br />

Kanal çalışmalarınızdan<br />

bahsedebilir misiniz?<br />

Tüketici elektroniği sektöründe geniş bir<br />

kanal yelpazesiyle faaliyet gösteriyoruz.<br />

Sektörün gelişimi ve değişen trendler<br />

doğrultusunda 360 derece pazarlama<br />

stratejisiyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.<br />

Hem web sitemizden, hem çevrimiçi<br />

(e-ticaret) iş ortaklarımız, hem de çevrimdışı<br />

mağazalardaki yatırım alanlarımız ile<br />

tüketicilerimize ulaşıyoruz. 900’den<br />

fazla çevrimdışı kanalda ürünlerimizi<br />

müşterilerimize sunuyoruz ve bu sayıyı<br />

artırmak için çalışıyoruz. Bu kanallar<br />

aracılığıyla, ürünlerimizi hem metropol<br />

şehirlerdeki büyük mağazalarda hem de<br />

diğer bölgelerdeki perakende noktalarında<br />

müşterilerimize sunuyoruz.<br />

Amacımız, Anker ürünlerini mümkün olan en<br />

geniş kitleye ulaştırarak, müşterilerimizin<br />

ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak ve<br />

markamızın bilinirliğini artırmak. Bu yıl<br />

itibarıyla başlattığımız Türkiye’deki herkesi<br />

en az bir Anker ürünüyle buluşturma<br />

misyonumuzu kanallardaki yatırımlarımızı<br />

arttırarak desteklemeyi hedefliyoruz.<br />

Geçtiğimiz yıl, bulunduğunuz<br />

pazarın en başarılı markaları<br />

arasında yer aldınız ve<br />

büyümenizi sürdürdünüz.<br />

Bu anlamda, <strong>2024</strong>’e dair<br />

gerçekleştirdiğiniz yatırımlardan,<br />

yeni görevinizden ve ürün<br />

portföyünüzdeki gelişmelerden<br />

bahsedebilir misiniz? Anker<br />

olarak 2023 yılını nasıl<br />

kapattınız?<br />

Orta Asya ülkelerinin yanı sıra Yunanistan<br />

ve Kıbrıs operasyonlarının da Türkiye’ye<br />

bağlanmasıyla sorumluluk alanımız<br />

genişledi. 2023 yılında dolar bazında %80’in<br />

üzerinde bir büyüme kaydederek önemli<br />

bir başarı elde ettik. Türkiye, Yunanistan<br />

ve Orta Asya Bölge Satış ve Pazarlama<br />

Direktörü olarak, bu genişlemeye liderlik<br />

etmek ve başarılı bir büyüme stratejisi<br />

izlemek benim için büyük bir onur olacak.<br />

Soundcore kategori markamızla, hoparlör<br />

ve kulaklıkta adet ve cirosal bazda pazarda<br />

ikinci sıraya yerleştik. Şarj ürünleri alanında<br />

da oldukça iddialıyız ve özellikle Hepsiburada<br />

kanalında 20W şarj cihazımızla Apple’dan<br />

sonra ikinci sıraya yükseldik.<br />

<strong>2024</strong>’te hem cirosal hem de satış anlamında<br />

büyümeyi sürdürmek ve sektörde önde<br />

gelen konumumuzu korumak hedefindeyiz.<br />

Perakende kanallarındaki yatırımlarımızı<br />

%65-70 oranında artırarak, müşterilerimize<br />

en iyi alışveriş deneyimini sunmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

Ayrıca, deneyim merkezleri aracılığıyla<br />

müşterilerimize ürün performansını<br />

deneyimleme imkanı sağlayarak, satın<br />

alma kararlarını desteklemeyi hedefliyoruz.<br />

Pazarlama yatırımlarımızı da geçen seneye<br />

oranla %45 artırarak, markamızın bilinirliğini<br />

ve etkinliğini artırmayı amaçlıyoruz.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Papara’dan<br />

ticari işletmeler için yeni ürünler<br />

Papara Ticari, KOBİ’lerden kurumsal şirketlere kadar<br />

geniş bir yelpazede sunduğu ödeme alma, ödeme<br />

dağıtma ve ticari kart ürünleriyle işletmelere uçtan<br />

uca çözümler sunuyor. “Papara Ticari ile Bir Adım İleri”<br />

vizyonuyla ticari ürün portföyünü genişleten Papara,<br />

hızlı kayıt ve aynı gün içinde işlem kolaylığı sağlıyor.<br />

Üye işyerleri, Papara Ticari mobil uygulamasıyla finansal<br />

süreçlerini diledikleri yerden yönetebiliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

6<br />

Yeni ödeme sistemlerinin hızla evrimi<br />

alışkanlıkları dönüştürüyor. Türkiye’deki<br />

internet kullanıcılarının büyük<br />

çoğunluğu artık online alışveriş yapıyor.<br />

16-64 yaş arası internet kullanıcılarının<br />

yüzde 64,6’sı internet üzerinden<br />

ürün veya hizmet satın alıyor. Mobil<br />

ödeme işlemleri, sadece <strong>2024</strong> yılı ocak<br />

ayında 5 milyonun üzerinde gerçekleşerek<br />

hızla artmaya devam ediyor.<br />

Papara, 19 milyona ulaşan bireysel kullanıcısıyla<br />

birlikte ticari işletmeler için<br />

de sunduğu yenilikçi ödeme çözümleriyle<br />

bu değişimde öncü bir rol oynuyor.<br />

Papara, KOBİ’lerden kurumsal şirketlere<br />

kadar çeşitli ödeme ihtiyaçları için<br />

online ve yüz yüze ödeme alma, ödeme<br />

dağıtma ve ticari kart çözümlerini bir<br />

araya getiriyor. “Papara Ticari ile Bir<br />

Adım İleri” vizyonuyla sunduğu ticari<br />

çözümleri tek bir çatı altında toplayan<br />

Papara; Sanal POS, Papara ile Öde,<br />

Link ile Öde, Yeni Nesil Yazar Kasa POS,<br />

Android POS, Cep POS gibi online ve fiziki<br />

ödeme ürünleriyle birlikte ödeme<br />

dağıtma ve ticari kart çözümleriyle işletmelere<br />

hız ve kolaylık sağlıyor. Üye<br />

işyerleri Papara ticari hesaplarını birkaç<br />

dakika içinde online olarak açabiliyor.<br />

Papara’nın ticari ürünleri, sadece<br />

son 3 ayda, aralarında Uber, TikTok,<br />

BiTaksi, DeFacto, Etstur gibi markaların<br />

da yer aldığı 3 bini aşkın üye işyeri<br />

tarafından kullanılmaya başlandı.<br />

Hızlı ve kolay kayıtla aynı<br />

gün içinde işlem<br />

Papara, bireysel kullanıcıları için sunduğu<br />

dijital kayıt ve dijital hesap açılışı<br />

hizmetlerini ticari işletmeler için de<br />

sunuyor. Papara’da üye işyeri hesabı açmak<br />

isteyen ticari işletmeler, işletmelerine<br />

dair bilgi ve belgeleri, Papara Ticari<br />

internet sitesinden ulaşabilecekleri<br />

dijital kayıt ekranlarından Papara ile<br />

sadece birkaç adımda paylaşıyor. Ticari<br />

işletmelerin, uzaktan müşteri olma taleplerinin<br />

incelenmesinin ardından 24<br />

saat içinde Papara üye işyeri hizmetlerinden<br />

yararlanmaya başlayabiliyor.<br />

İşletmelerin online ve yüz<br />

yüze ödeme ihtiyaçlarına<br />

uçtan uca çözüm<br />

Aylık kullanım ücreti olmayan ve hızlı<br />

teslimatla kullanıma hazır hale getirilen<br />

“Yeni Nesil Yazar Kasa POS” ve<br />

“Android POS”un yanı sıra NFC destekli<br />

Android telefonları POS cihazına dönüştüren<br />

“Cep POS” ürünlerini tanıtan<br />

Papara, ticari işletmelerin online ve yüz<br />

yüze ödeme ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm<br />

sunmaya başladı.<br />

Papara Ticari üye işyerleri, Papara sanal<br />

POS ve fiziki POS ürünlerini kullanarak<br />

bankalarla tek tek anlaşma yapmak<br />

zorunda kalmadan tüm banka ve<br />

kredi kartlarından tek çekim veya taksitli<br />

olarak kolay ve güvenli bir şekilde<br />

ödeme alabilirler. Bununla birlikte, fiziki<br />

POS işlemlerini aynı sanalda olduğu<br />

gibi anlık olarak görüntüleyebilirler.<br />

Fiziki ve sanal POS ürünlerinin yanı<br />

sıra üye işyerleri, 19 milyona ulaşan<br />

Papara kullanıcısının kart bilgilerini<br />

girmeden ödeme yapabildikleri “Papara<br />

ile Öde” çözümünü işletmelerine özel<br />

tasarlayarak uygun işlem ücretleriyle<br />

ödeme alabilirler. Papara “Link ile Öde”<br />

çözümü ise, üye iş yerlerine uzaktan<br />

güvenli bir şekilde anında ödeme almalarını<br />

sağlar.<br />

Aylık sabit ücret yok,<br />

ödemeler aynı gün hesapta<br />

Papara üye işyerleri, ödeme çözümleri<br />

için aylık sabit ücretler ödemezken, bu<br />

çözümler üzerinden aldıkları ödemeler<br />

de aynı gün Papara Ticari hesaplarına<br />

aktarılabiliyor. Ayrıca üye işyerleri, Papara<br />

Kullanıcı Destek Merkezi’ne 7/24<br />

ulaşarak destek alabiliyor.<br />

Ödeme dağıtma, ticari kart<br />

ve hediye kart seçenekleri<br />

Papara üye işyerleri, online ve yüz yüze<br />

ödeme alma ürünlerinin yanı sıra API<br />

desteğiyle veya liste yükleyerek toplu<br />

ve tek tek ödeme dağıtma özelliğinden<br />

de yararlanabiliyor. Ayrıca, üye iş yerlerine<br />

sunulan Ticari Kart çözümü, işletmelerin<br />

harcama yönetimi süreçlerini<br />

kolaylaştırıyor. Papara üye işyerleri, istedikleri<br />

kadar fiziksel ve sanal Ticari<br />

Kart oluşturarak her bir karta bakiye<br />

ekleyebiliyor veya azaltabiliyor. Ticari<br />

Kart, harcama kategorisi veya harcama<br />

markası tanımlama seçenekleri de sunuyor.<br />

Müşterilerine, çalışanlarına ve iş<br />

ortaklarına kurumsal hediye veya özel<br />

kampanyalar için Hediye Kart oluşturup<br />

toplu bir biçimde gönderebiliyor.<br />

Onlarca marka arasında seçim olanağı<br />

sunan ve bakiyesi belirlenen Hediye<br />

Kart, kurumsal hediye göndermenin<br />

yenilikçi bir yolu olarak öne çıkıyor.<br />

Web’den ve mobilden<br />

yönetilebiliyor<br />

Papara’nın ödeme çözümleri, Papara<br />

Üye İşyeri Portalı üzerinden yönetiliyor.<br />

Ayrıca, üye işyerleri, Papara’nın iOS<br />

ve Android platformlarda kullanıma<br />

sunduğu Papara Ticari mobil uygulamasından<br />

da hesap hareketlerini ve ticari<br />

kart harcamalarını gerçek zamanlı<br />

bir biçimde takip edebiliyor. Web ve<br />

mobil desteği, Papara üye işyerlerine<br />

finansal süreçlerini diledikleri yerde<br />

yönetebilme olanağı kazandırıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Gedik Yatırım,<br />

2023 finansal sonuçlarını açıkladı<br />

Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşları arasında yer<br />

alan Gedik Yatırım, 2023 yılında 767 milyon TL net kar<br />

açıkladı. Şirketin toplam aktif büyüklüğü 10,6 milyar<br />

TL’ye ulaşırken, ana ortaklığa ait özkaynak büyüklüğü<br />

2,59 milyar TL olarak gerçekleşti…<br />

Sermaye piyasalarının her alanında lider<br />

olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren<br />

Gedik Yatırım, 2023 yılına ilişkin<br />

finansal sonuçlarını açıkladı. 659 konsolide<br />

çalışan sayısı, 32 ilde 57’ye ulaşan<br />

konsolide şube ağı ve sürekli gelişen<br />

teknolojik altyapısıyla Gedik Yatırım’ın<br />

sermaye piyasalarında liderlik yolunda<br />

büyüme yolculuğunu 2023 yılında da<br />

devam ettirdiğini söyleyen Gedik Yatırım<br />

Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su<br />

Onur Topaç, “Sayısı her geçen gün artan<br />

çalışanlarımızla birlikte, ‘liderlik’ vizyonumuz<br />

doğrultusunda hedeflerimize<br />

emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye’nin<br />

en geniş şube ağına sahip yatırım kuruluşu<br />

olarak, ülkemizin dört bir yanındaki<br />

yatırımcılara geniş bir yatırım portföyü<br />

sunuyor, yatırımcı seminerlerimizle<br />

sektöre katma değer sağlamayı sürdürüyoruz.<br />

Sektörün ilk Private Şube yapılanmamız<br />

hızla büyüyor, bugün itibarıyla 5<br />

şubeye ulaşmış durumdayız. Halka arzda<br />

hız kazanmaya devam ediyoruz, 2023<br />

yılındaki Kayseri Şeker ve Dofer halka<br />

arzları, 2022’deki 4 halka arzımızı geride<br />

bıraktık. Girişim sermayesi alanında<br />

yıllardır kaynak ayıran, doğrudan ve<br />

dolaylı olarak startuplara yatırım yapan<br />

ve başarılı çıkışlara imza atan kuruluşlardan<br />

biriyiz. 2021 yılından bu yana bu<br />

yana bu alanda toplam 65,8 milyon TL<br />

yatırım yaptık” şeklinde değerlendirmede<br />

bulundu.<br />

İnsan kaynaklarına yatırımda<br />

öncü<br />

Gedik Yatırım’ın 32 yıldır insan kaynağına<br />

yatırım yapmayı önceliklendirdiğini<br />

ve sektör çalışanlarının gelişimine<br />

katkıda bulunduğunu dile getiren Onur<br />

Topaç, “Son 5 yılda çalışan sayımızı yüzde<br />

65 oranında artırdık. Kadın çalışan<br />

oranımızı ise yüzde 35’ten 45’e yükselttik.<br />

Great Place to Work listesinde yer<br />

alan tek yatırım kuruluşu olarak, 2023<br />

yılında bu unvanımızı biraz daha öteye<br />

taşıdık ve ülkemizde ilk defa verilen<br />

Kadınlar için En İyi İşverenler Ödülünü<br />

de almayı başardık. Sektörde insan kaynakları<br />

alanında öncü konumumuzu<br />

devam ettirmek, bilgili ve uzman çalışanlar<br />

yetiştirmek için yatırımlarımızı<br />

aralıksız sürdüreceğiz” dedi.<br />

Teknoloji yatırımları hız<br />

kazandı<br />

Teknoloji alanındaki yatırımlarla, yatırımcılara<br />

mükemmel bir yatırım deneyimi<br />

sağlamayı hedeflediklerini belirten<br />

Topaç, “Teknolojiyle yatırımcılarımızı<br />

buluşturuyoruz. 2023 yılında, GYT Teknoloji<br />

adıyla Teknopark’ta bir teknoloji<br />

şirketi kurduk. Bu şirketimizle sermaye<br />

piyasalarında teknolojide öncü işler yapmayı<br />

ve ürün ihraç etmeyi amaçlıyoruz.<br />

Yine sektörde bir ilke daha imza atarak,<br />

Gedik Yatırım bünyesinde Yapay Zekâ<br />

bölümünü hayata geçirdik. Bu yıldan<br />

itibaren geliştirilen ürünleri süreçlerimize<br />

entegre etmeye başlayacağız” diye<br />

konuştu.<br />

Gedik Yatırım’ın yüzde 88,2 oranında<br />

paya sahip iştiraki hiVC ve yüzde 15 oranında<br />

paya sahip iştiraki Inveo Ventures,<br />

2023’te toplam 2 milyon doların üzerinde<br />

yatırım gerçekleştirdi. Gedik Yatırım,<br />

bu yatırımlar da dahil olmak üzere,<br />

2020-2023 döneminde, yeni yatırımlara<br />

toplam 196 milyon TL kaynak ayırdı.<br />

Yatırım ürünlerini geniş<br />

kitlelere ulaştırmaya devam<br />

ediyor<br />

Cumhuriyetin 100. Yılında, Gedik Yatırım’ın<br />

spor sponsorluk yatırımları da<br />

artmaya devam etti. 2022 yılında Voleybol<br />

Milli Takımlarının ana sponsoru<br />

olan Gedik Yatırım, 2023 yılında iki kupa<br />

kazanarak büyük başarıya imza atan<br />

Kadın Milli Voleybol Takımını, <strong>2024</strong> Paris<br />

Olimpiyatları’nda desteklemeye devam<br />

ediyor. Gedik Yatırım, 2023 yılında<br />

Fenerbahçe Futbol A Takımı sponsorluğuna<br />

da imza attı. Gedik Yatırım, sektörde<br />

ilk akla gelen marka olma amacıyla<br />

geleneksel ve dijital iletişim kanallarında<br />

yüksek etkileşimi hedefliyor.<br />

Gedik Yatırım’ın 2023 yılı brüt<br />

karı 2,8 milyar TL<br />

Gedik Yatırım’ın brüt karı, 2023 yılında,<br />

bir önceki yıla göre yüzde 10,1 artarak<br />

2,8 milyar TL’ye, net karı ise yüzde 1117<br />

artışla 767 milyon TL’ye çıktı. Gedik Yatırım,<br />

geçen yılı 10,6 milyar TL toplam<br />

aktif büyüklük ve 2,59 milyar TL ana<br />

ortaklığa ait özkaynak büyüklüğüyle<br />

tamamladı. Şirketin hizmet gelirleri, bir<br />

önceki yıla göre yüzde 7,8 artış kaydederek<br />

953 milyon TL olarak gerçekleşti.<br />

Marbaş halka arzı SPK<br />

onayında<br />

Gedik Yatırım’ın yüzde 100 iştiraki Marbaş<br />

Menkul’ün halka arzı için yapılan<br />

başvuru, Sermaye Piyasası Kurulu’nun<br />

onayını bekliyor. Marbaş Menkul, 2023<br />

yılında net karını bir önceki yıla göre<br />

yüzde 313 artışla 101 milyon TL’ye çıkardı.<br />

Kripto varlıklar Gedik Yatırım<br />

ürün portföyüne girecek<br />

Gedik Yatırım <strong>2024</strong> yılında, Ichain Yatırım<br />

Holding’i devralarak, Türkiye’de faaliyet<br />

gösterecek bir kripto varlık borsa<br />

yatırımı yapmayı ve yatırımcılara sundukları<br />

ürün portföyüne kripto varlıkları<br />

eklemeyi de planları arasına aldıklarını<br />

açıkladı.<br />

7Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Enerjisa Enerji’den Türkiye’nin<br />

enerji verimliliği hedeflerine büyük katkı<br />

Enerjisa Enerji, ‘İşimin Enerjisi’ çatısı altında hayata<br />

geçirdiği yenilenebilir enerji uygulamalarıyla enerji<br />

tüketiminde tasarrufu ve verimliliği sağlamak,<br />

karbon salınımını en aza indirmek için 2023 yılında da<br />

performans ve verim odaklı projeler geliştirdi…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

8<br />

Enerjisa Enerji, yenilenebilir enerji portföyünde<br />

güneş enerjisi ve enerji verimliliğinin<br />

yanı sıra Rüzgâr Enerjisi Santralleri<br />

(RES) ve ısı geri kazanımı gibi uçtan<br />

uca çözümlerini müşterilerine sunuyor.<br />

Bu sayede Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir<br />

kalkınma hedeflerine katkı<br />

sağlayan Enerjisa Enerji, bugüne kadar<br />

tamamlanmış ve <strong>2024</strong> yılında devreye<br />

alınacak Güneş Enerjisi Santralleri (GES)<br />

ve enerji verimliliği projeleriyle birlikte<br />

yıllık yaklaşık 190 bin tonun üzerinde<br />

karbon salınımının önüne geçecek. Yapımına<br />

2023 yılında başlanan enerji verimliliği<br />

uygulamaları ile sağlanan yıllık<br />

enerji tasarrufu 93 bin MWh’yi geçecek.<br />

Bunun yanı sıra sunulan Yeşil Enerji<br />

sertifikasyonu ile Enerjisa Enerji’nin<br />

portföyünde yer alan işletmelerin 2.671<br />

GWh’lık elektrik tüketimi Yeşil Enerji ile<br />

sertifikalandırılarak yaklaşık 1.2 milyon<br />

ton karbon salımı engellenecek.<br />

İşimin Enerjisi çatısı altında sürdürülebilirlik<br />

ve tasarruf odaklı ürünlerle<br />

yenilenebilir enerji kullanımını artıran<br />

çözümler geliştiren Enerjisa Enerji; GES<br />

projeleri ile karbon ayak izini azaltma<br />

ve gelir yaratma imkanı sunarken, enerji<br />

verimliliği uygulamalarıyla da işletmelere<br />

yatırım maliyeti yansıtmadan önemli<br />

bir gider kalemi olan enerji maliyetinden<br />

tasarruf ettiriyor. İşimin Enerjisi projeleri<br />

ile yatırım finansmanı sağlayan, performans<br />

ve verimlilik odağında sürekli<br />

raporlama ve bakım onarım hizmeti<br />

veren Enerjisa, her geçen gün daha fazla<br />

işletmeyi sürdürülebilir enerji ile buluşturuyor.<br />

Performans ve verimlilik<br />

odaklı çözümler ile<br />

maksimum fayda sağlanıyor<br />

‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla<br />

Türkiye’nin enerji dönüşümünün<br />

oyun kurucularından biri olan lider<br />

dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri<br />

şirketi Enerjisa Enerji, İşimin<br />

Enerjisi uygulamalarıyla yatırım maliyetini<br />

tamamen karşılayarak iş birliği yaptığı<br />

kamu ve özel sektör kuruluşlarına<br />

ihtiyaçlarına özel projeler geliştirmeye<br />

ve maksimum faydayı elde etmelerini<br />

sağlamaya devam ediyor. İşimin Enerjisi<br />

uygulamaları çerçevesinde, sürdürülebilirlik<br />

ve tasarruf odaklı ürünlerle yenilenebilir<br />

enerji kullanımını artırmayı hedefleyen<br />

çözümler bir arada sunuluyor.<br />

Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine<br />

ve yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli<br />

katkılar sağlamak amacıyla yatırım yapan<br />

ve sektöründe liderliğini koruyan<br />

Enerjisa Enerji, gelecekte daha temiz ve<br />

sürdürülebilir bir enerji kullanımı için<br />

sektörüne öncülük ediyor.<br />

Hedef <strong>2024</strong>’te 34 binden<br />

fazla hane elektriği üretmek<br />

GES projeleri, enerji verimliliği uygulamaları<br />

ve yeşil enerji sertifikasyonu ile<br />

2023 yılı boyunca tüm müşterilerine<br />

daha temiz ve sürdürülebilir enerjinin<br />

mümkün olduğunu uygulamalı olarak<br />

gösteren Enerjisa Enerji, 2023 yılında<br />

toplam 66,8 MWp kurulu gücündeki<br />

projelerin kurulumuna başlamış durumda.<br />

<strong>2024</strong> yılında tamamının faaliyete<br />

geçmesiyle birlikte, yıllık 34.188 hanenin<br />

elektrik tüketimine eş değer olan yaklaşık<br />

102 bin MWh elektrik üretilecek. Bu<br />

çalışma sayesinde, yıllık yaklaşık 136<br />

bin ton karbon salınımının engellenmesi<br />

hedefleniyor. Bunun yanı sıra Enerjisa<br />

Enerji’nin portföyünde yer alan işletmelerin<br />

2.671 GWh’lık elektrik tüketimi<br />

‘Yeşil Enerji’ ile sertifikalandırılacak. Bu<br />

sertifikalandırma ile yaklaşık 1,2 milyon<br />

ton karbon salınımının önüne geçilecek.<br />

Bu projeler, Enerjisa Enerji’nin çevre dostu<br />

ve sürdürülebilir enerji çözümleriyle<br />

enerji taleplerine yanıt verirken, çevresel<br />

etkileri azaltarak daha temiz bir geleceğe<br />

katkı sağlama amacını da vurguluyor.<br />

“İşimin Enerjisi ile Dünya’nın<br />

ortak sorunu olan iklim<br />

krizine çözüm sunuyoruz’’<br />

Dünyanın enerji dönüşümüyle şekillenirken<br />

yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini<br />

belirten Enerjisa Enerji CEO’su<br />

Murat Pınar “Dünyanın her yerinde<br />

hissedilen ve uluslararası gündemin ilk<br />

sırasında yer alan sorunun adı ortak:<br />

iklim krizi. Bugün küresel emisyonların<br />

yaklaşık yüzde 75’i enerji üretim ve tüketiminden<br />

kaynaklanıyor. Türkiye’nin en<br />

büyük enerji oyuncularından biri olarak,<br />

Enerjisa’nın bu soruna kulak tıkaması<br />

mümkün değil. ‘Herkes için daha iyi bir<br />

gelecek’ yaratma hayalimiz doğrultusunda<br />

bu sorunun bir parçası isek çözümün<br />

de bir parçasıyız diyor ve yatırımlarımızı<br />

bu doğrultuda yapılandırıyoruz.<br />

Ocak ayı başında bakanlığımızın açıkladığı<br />

Türkiye’nin 2030 yılı Enerji Verimliliği<br />

Stratejisi ve Eylem Planı’ndaki hedeflere<br />

İşimin Enerjisi gibi hem ülkemiz<br />

hem de dünyamız için çarpan etkisine<br />

sahip bir uygulama ile katkı sağlıyoruz.<br />

Hayata geçtiği günden bu yana Türkiye’nin<br />

sanayicilerini, kamu ve hizmet<br />

sektörü kuruluşlarını ve tüm işletmelerini<br />

temiz enerji ile buluşturuyoruz.<br />

<strong>2024</strong> yılında rüzgâr enerjisi santrallerini<br />

de yenilenebilir enerji portföyümüze ekleyerek<br />

örnek projelerimizle müşterilerimizin<br />

karşısına çıkacağız. <strong>2024</strong> yılının<br />

da en az 2023 yılındaki kadar başarılı<br />

geçmesini temenni ediyor, Türkiye’de<br />

örnek hikayeler yaratan bu projeleri başarıyla<br />

hayata geçiren çalışma arkadaşlarıma,<br />

ayrıca yenilenebilir enerjinin gücüne<br />

inanan müşterilerimize teşekkür<br />

ediyorum.” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ASUS yeni ExpertBook B9 OLED’i tanıttı<br />

ASUS, üstün taşınabilirlik ve dayanıklılık için hafifliğin<br />

sınırlarını zorlamak amacıyla birinci sınıf magnezyumlityum<br />

alaşımından titizlikle üretilen ve yalnızca 990<br />

g ağırlığıyla dünyanın en hafif 14 inç OLED iş dizüstü<br />

bilgisayarı olan yeni ExpertBook B9 OLED’i tanıttı…<br />

Seçkin yöneticiler için dünyanın en hafif 14<br />

inç OLED iş dizüstü bilgisayarı şimdi parmak<br />

ucu yapay zeka gücü için yepyeni Copilot<br />

tuşuna sahip. Çevre dostu tasarımı,<br />

parlak 16:10 OLED ekranı, yapay zeka destekli<br />

kamerası ve kristal netliğinde, odaklanmış<br />

konferans deneyimleri için gürültü<br />

engelleme özelliği, Intel vPro® platformuna<br />

sahip en yeni Intel® Core 7 işlemcisi (Seri<br />

1), çok sayıda kurumsal sınıf güvenlik özelliği<br />

ve sonsuz yapay zeka keşfi için yepyeni<br />

bir Copilot tuşu ile ExpertBook B9 OLED,<br />

yöneticiler ve iş seyahatinde olanlar için<br />

mükemmel bir ortak. Hem yeşil kimlik<br />

bilgilerini hem de profesyonelliği artırırken,<br />

elit iş dizüstü bilgisayarları için yeni<br />

bir kriter belirliyor. ExpertBook B9 OLED<br />

ayrıca, uçtan uca teslimat, garantili kalite,<br />

esnek ve hassas karbon dengeleme<br />

seçenekleri sunan ve gerçek, olumlu etki<br />

yaratan ASUS Carbon Partner Services, tarafından<br />

destekleniyor.<br />

990g hafiflik, dayanıklılık ve işçiliğin<br />

mükemmel dengesi<br />

ASUS ExpertBook B9 OLED, hem modern<br />

bir iş dizüstü bilgisayarının ne olması<br />

gerektiği hem de neler başarabileceği konusundaki<br />

beklentileri yükseltmek için<br />

tasarlandı. ExpertBook B9 OLED, sadece<br />

990g ile dünyanın en hafif 14 inç iş dizüstü<br />

bilgisayarlarından biri olurken, üstün<br />

kalite ve tasarım sunuyor. Gezegendeki en<br />

hafif metal alaşım olan birinci sınıf magnezyum-lityum<br />

alaşımından üretilen ultra<br />

hafif ve dayanıklı çerçevesi ve kaplaması,<br />

onu seçkin iş yöneticileri için ideal bir seyahat<br />

arkadaşı haline getiren önemli yeniliklere<br />

sahip.<br />

İnanılmaz hafifliğine rağmen ExpertBook<br />

B9 OLED oldukça sağlam. ABD askeri<br />

sınıfı MIL-STD-810H standardına uygun<br />

28 ayrı teste ve ASUS Üstün Dayanıklılık<br />

Testi rejimine tabi tutularak olağanüstü<br />

sağlamlık sağlamak için düzinelerce titiz<br />

prosedürden geçti. ExpertBook B9 OLED<br />

ayrıca olağanüstü performans, verimlilik<br />

ve bağlanabilirlik sağlıyor ve tek bir şarjla<br />

11 saate kadar kullanım sunuyor.<br />

Modern iş yeri için en iyi cihaz<br />

ASUS ExpertBook B9 OLED şık, güçlü, sürdürülebilir,<br />

güvenli ve yapay zeka geleceğine<br />

hazır olurken, aynı zamanda modern<br />

işyerleri için mantıklı bir seçim olmayı sürdürüyor.<br />

Intel vPro platformuna sahip Intel Core<br />

7 işlemci (Seri 1) ve 64 GB hızlı, verimli<br />

LPDDR5x bellek ile öne çıkan teknik özellikler,<br />

günümüzün işletme yöneticilerinin<br />

beklediği ve talep ettiği sarsılmaz performansı<br />

sunmaya hazır. Yepyeni Copilot<br />

tuşu, iş yerinde Windows Copilot AI asistanına<br />

anında erişim sağlıyor. Bu günlük<br />

yapay zeka arkadaşı, kullanıcıların daha<br />

az zaman ve çabayla daha fazlasını başarmasına<br />

yardımcı olmak için üretkenliği<br />

artırıyor ve sonsuz keşif için tek bir tıklama<br />

gerektiriyor.<br />

ExpertBook B9 OLED, ses izi gürültüsünü<br />

azaltan mikrofon, uzak alan toplama, AI<br />

güdümlü gürültü engelleme ve mükemmel<br />

görsel-işitsel deneyimler için AI ile geliştirilmiş<br />

bir kamera dahil olmak üzere gelişmiş<br />

AI konferans yetenekleriyle tasarlandı.<br />

Dizüstü bilgisayarda ayrıca görsel netliği<br />

en üst düzeye çıkarmak, görüntü gürültüsünü<br />

azaltmak ve ortamı analiz etmek<br />

ve kullanıcının en iyi şekilde görünmesini<br />

sağlamak için renk tonlarını uygulayan bir<br />

AI kameraya sahip. Otomatik çerçeveleme,<br />

görüntülü görüşmeler sırasında konuşmacının<br />

yüzünü ortalayarak tüm tarafların<br />

konsantrasyonuna yardımcı olurken, arka<br />

planı gerçek zamanlı olarak bulanıklaştırma<br />

seçeneği günlük gizliliği artırıyor.<br />

OLED ekran da göz alıcı ve gelişmiş göz<br />

bakımı için canlı renkler ve düşük mavi<br />

ışık emisyonu sağlarken, sürükleyici görsel<br />

deneyimler için yüzde 90 ekran-gövde oranı<br />

sunuyor. Ayrıca 16:10 en boy oranından<br />

yararlanarak daha fazla üretkenlik için geniş<br />

bir çalışma alanı sağlıyor.<br />

Windows 11 Pro’nun sezgisel gücünü benimseyen<br />

ExpertBook B9 OLED, iş seçkinlerinin<br />

minimum dikkat dağıtıcı veya<br />

kesinti ile daha fazlasını yapabilmelerini<br />

sağlamak için aktif teknolojiler ve pasif<br />

akıllılarla dolu. Önceki nesillerle karşılaştırıldığında,<br />

dizüstü bilgisayarın çift fanlı,<br />

akıllı soğutma sistemi çalışma sıcaklıklarını<br />

yüzde 27’ye kadar düşürürken, gürültüyü<br />

yüzde 32’ye kadar azaltıyor ve güç<br />

tüketimini azaltıyor.<br />

Ürün yaşam döngüsü boyunca<br />

sürdürülebilir<br />

ASUS ExpertBook B9 OLED, sürdürülebilirlik<br />

ön planda tutularak tasarlandı. Üretim<br />

sürecinde Thixomolding adı verilen<br />

patentli bir teknik kullanılarak, malzeme<br />

atıkları yüzde 29 oranında azaltıldı ve<br />

üretim süresi yüzde 75’e kadar kısaltıldı.<br />

Dizüstü bilgisayar ayrıca yüzde 70’e varan<br />

oranda endüstri sonrası geri dönüştürülmüş<br />

metalden üretildi. Tüm bu özellikler,<br />

enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak<br />

ve ExpertBook B9 OLED’in çevresel<br />

etkisini daha da azaltmak için bir araya<br />

geliyor.<br />

ASUS tasarımcıları ayrıca ExpertBook B9<br />

OLED’in ürünün çevre dostu kimliğine<br />

katkıda bulunmasını sağlamak için nasıl<br />

paketlendiğini de dikkatle değerlendirdi.<br />

Ambalajda, FSC sertifikalı ormanlardan<br />

ve geri dönüştürülmüş malzemelerden<br />

elde edilen malzemelerin bir karışımıyla<br />

yapıldığını gösteren FSC sertifikasına<br />

sahip kağıt kullanıldı. Ambalajın bazı kısımları<br />

da hemen yeniden kullanılabilir<br />

ve kullanışlı; aksesuar kutusu, ekolojik bir<br />

avantajla anında yükselmek için bir dizüstü<br />

bilgisayar standına dönüşebiliyor.<br />

Çevre dostu malzemeleri benimseme ve<br />

enerji verimliliğini artırma çabası ve diğer<br />

birçok faktörle birlikte ExpertBook B9<br />

OLED, EPEAT Gold statüsüne ulaştı ve<br />

sertifika gerekliliklerinden %43,13 daha<br />

düşük enerji tüketimi ile ENERGY STAR®<br />

standartlarını aştı. Ayrıca, saygın kuruluşlar<br />

tarafından doğrulanan yüksek kaliteli<br />

doğa bazlı karbon kredileri ile ürün yaşam<br />

döngüsü boyunca karbon ayak izini dengelemek<br />

için esnek seçenekler sunan ASUS<br />

Carbon Partner Services programı tarafından<br />

da destekleniyor.<br />

En yeni bağlanabilirlik, hepsi elinizin<br />

altında<br />

ASUS ExpertBook B9 OLED’in ultra ince<br />

profili, USB Power Delivery 3.0 destekli<br />

Thunderbolt 4 Type-C bağlantı noktaları,<br />

geleneksel bir USB 3.2 Type-A ve entegre<br />

HDMI 2.1 dahil olmak üzere hem modern<br />

hem de eski bağlantı noktalarının geniş<br />

çeşitliliği ile bağlantıya engel değil. Harici<br />

bir mikrofonu, kulaklıkları veya kulaklıkları<br />

desteklemek için 3,5 mm’lik bir birleşik<br />

jak bile mevcut, bu da yöneticilerin en<br />

sevdikleri ses aksesuarlarını kullanarak<br />

iletişim kurabilmelerini veya iş sonrası eğlenceyle<br />

rahatlayabilmelerini sağlıyor.<br />

9Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türkiye, yapay zeka yatırımlarında<br />

dünyada ilk 20’ye girdi<br />

Yeni bir teknoloji olmanın ötesine geçip, insanlığın ilerlemesinin de anahtarına<br />

dönüşen yapay zeka, geleceği yeniden tanımlıyor. Günlük yaşamdaki alışkanlıklarımız<br />

değişirken, bazı meslekler de bayrağı yapay zekaya devrediyor. Online PR Servisi<br />

B2Press, Türkiye’nin de yatırımlarda ilk 20’de yer aldığı yapay zekayı mercek altına<br />

aldı…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

10<br />

Son dönemde gündemden düşmeyen yapay<br />

zekanın (YZ) kullanım alanlarının<br />

yaygınlaşması, güçlü bir büyümeyi de<br />

beraberinde getiriyor. Statista’nın açıkladığı<br />

verilere göre <strong>2024</strong>’ü 305,9 milyar<br />

dolar değerinde kapatması beklenen<br />

yapay zeka pazarının yıllık ortalama<br />

yüzde 15,8’lik bir ivmeyle 2030’u 738,8<br />

milyar dolarla kapatması bekleniyor.<br />

Bu hızlı ilerlemenin izini süren B2Press,<br />

global çapta yapılan çalışmaları inceleyerek<br />

toplumu her yönüyle etkileyen ve<br />

ekonomiler arası soğuk bir rekabet ortamı<br />

yaratan yapay zekanın bugününe ve<br />

yarınına ışık tutuyor. Online PR servisinin<br />

paylaştığı bilgilere göre yapay zeka,<br />

hem iş hem de günlük yaşamımızdaki<br />

akışımızı değiştirirken, etik açıdan da<br />

pek çok soru işareti doğuruyor. Aynı zamanda,<br />

hayatımızın pek çok alanını dönüştürmeye<br />

devam ediyor.<br />

Türkiye, yapay zeka<br />

yatırımlarında dünyada ilk<br />

20’ye girdi<br />

B2Press’in gerçekleştirdiği analizler, öngörülemez<br />

derecede erişebilir ve kullanılabilir<br />

seviyeye ulaşan yapay zekanın,<br />

dünyanın gelecekle ilgili algoritmalarını<br />

yeniden şekillendireceğini destekliyor.<br />

Ülkeler ise ekonomilerindeki önemli bir<br />

paya sahip olacak yapay zekaya yatırım<br />

yaparak küreseldeki konumunu güçlendirmeye<br />

odaklanıyor.<br />

Yapay zekaya en çok yatırım yapan coğrafyaların<br />

ilk üçünde ABD, Çin ve Birleşik<br />

Krallık yer alırken, onları Japonya,<br />

Almanya ve Fransa izliyor. İnovasyon,<br />

teknoloji ve bilişim konusunda kayda değer<br />

stratejileri ortaya koyan Türkiye ise<br />

bu listede yirminci olarak konumlanıyor.<br />

Çalışanların %14’ü işini yapay<br />

zekaya devredecek<br />

YZ, dünyanın dinamiklerinin yeniden<br />

tanımlanmasına yol açarken, bizi neler<br />

beklediğine dair öngörüleri de mercek<br />

altına alan Online PR Servisi B2Press’e<br />

göre, kurum ve bireylerin kendilerini bu<br />

gelişmelere hazırlaması gerekiyor. Şirketlere,<br />

üretken yapay zeka uygulamalarını<br />

işlerine entegre etmeleri, çalışan<br />

deneyimini iyileştirmeleri, yapay zekayı<br />

bir inovasyon aracı olarak kullanmaları<br />

öneriliyor. İnsanlara ise yaşam boyu öğrenme<br />

metotlarını uygulayarak yeni beceriler<br />

edinmeleri, kendilerine uzmanlık<br />

alanları oluşturmaları, olası senaryolara<br />

her zaman açık olmak için de bilgi birikimlerini<br />

artırarak çevikleşmeleri tavsiye<br />

ediliyor. Öyle ki sadece teknolojik<br />

değil toplumsal ilerlemenin de anahtarı<br />

olan yapay zekanın, potansiyeline henüz<br />

ulaşmadığı düşünülüyor.<br />

Online PR Servisi B2Press’in incelemeleri,<br />

yapay zekanın iş süreçlerinde zamandan<br />

ve işgücünden tasarruf edilmesini<br />

sağlayıp yeni alanlar açarken, bazı meslekleri<br />

de ortadan kaldıracağını gösteriyor.<br />

Bu doğrultuda dünya genelindeki<br />

çalışanların yüzde 14’ünün 2030’a kadar<br />

işlerini robot teknolojisi ve yapay zekaya<br />

devretmesi, işlerin yüzde 30’unun ise<br />

otomatikleştirilmesi bekleniyor. YZ’nin<br />

yerini alacağı tahmin edilen işlerin ilk<br />

sıralarında da müşteri hizmetleri temsilcileri,<br />

resepsiyonistler, muhasebeciler,<br />

satış görevlileri gelirken, sıralamayı veri<br />

analizi araştırmacıları, depo görevlileri,<br />

sigortacı ve perakendeciler takip ediyor.<br />

Mesleklerinin bayrağını elinden bırakmayacaklarda<br />

ise öğretmenler, avukatlar,<br />

insan kaynakları uzmanları ve cerrahlar<br />

başı çekiyor.<br />

İnsanların %34’ü yapay<br />

zekadan korkuyor<br />

Online PR Servisi B2Press’in çıkarımlarından<br />

hareketle, insan benzeri bir<br />

zekayla akıl yürütme mekanizmasına<br />

dayalı geliştirilen YZ’nin şu an hayal ettiğimizin<br />

ötesinde bir evren oluşturacağı<br />

tahmin ediliyor. Böylesi bir dönemin<br />

eşiğinde dururken birçok kişi, gizlilik,<br />

şeffaflık gibi ilkelere bağlı olarak özel<br />

yaşamlarını güven altında tutabileceklerine<br />

dair endişe duyuyor. Öyle ki insanların<br />

yüzde 34’ü yapay zekadan korktuklarını<br />

söylüyor. Yarısından fazlası da (%51),<br />

yapay zekanın suçlular tarafından kötüye<br />

kullanmasına dair tereddütlerinin yer<br />

aldığını bildiriyor. Bunların başında ses,<br />

yüz gibi insana ait özelliklerin taklit edilerek<br />

fazlasıyla gerçekçi videolar veya ses<br />

kliplerinin oluşturulduğu deepfake (sahte<br />

kurgu) uygulamalar geliyor. Tüketicilerin<br />

yüzde 90’ı deepfake olaylarından<br />

tedirgin olurken dört kişiden biri sahte<br />

ses örneklerini ayırt etmekte zorlanıyor.<br />

YZ’nin böylesi özelliklerinin birer provakasyon<br />

ve dolandırıcılık aracına dönüştürülmesine<br />

yasal düzlemde engel olunması<br />

talep ediliyor.<br />

Akıllı ev cihazları gibi günlük yaşamımızın<br />

bir parçasını oluşturan pek çok<br />

eşyada kullanılan yapay zeka algoritmalarından<br />

kaynaklı olarak güvenlik ve gizlilik<br />

arasındaki çizgi de bulanıklaşıyor.<br />

YZ’nin mahremiyeti ihlal etme potansiyeli<br />

barındırması ve hatta iş dünyasında<br />

kurumları tehdit edebilecek siber saldırganlara<br />

fırsat tanıması, ulusal düzeyde<br />

yasalara dayalı önlemler alınmasına<br />

neden olabileceği düşünülüyor. Çünkü,<br />

YZ sistemlerinin hayatımızı doğrudan<br />

etkileyen kararlar alma ve davranış modelleri<br />

sergileme kapasitesi, ülkelerin sorumluluk<br />

prensibini benimsemelerini de<br />

mecburi kılıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Adform’dan, Türk profesyonellerin<br />

küresel temsilini güçlendiren atama<br />

Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık<br />

platformu Adform, Türk profesyonellerin küresel<br />

sahnedeki temsilini güçlendirecek önemli bir adım attı.<br />

Adform; Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanı olarak Cem<br />

Eroğlu’nu seçti…<br />

Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık<br />

platformu Adform, Türk iş dünyasının<br />

küresel arenadaki varlığını güçlendirecek<br />

önemli bir atama kararı aldı. Yenilikçi<br />

reklam teknolojileri ile geleceğin reklamcılık<br />

dünyasına yön veren Adform, Türkiye, MEA<br />

ve Orta Asya Başkanlığı görevine Cem Eroğlu’nu<br />

getirdi.<br />

Reklamcılık sektöründe 17 yılı aşkın tecrübesiyle,<br />

reklam teknolojileri, dijital reklamcılık,<br />

kampanya yönetimi, operasyon ve satış<br />

yönetimi alanlarında zengin bir deneyime<br />

sahip olan Eroğlu, yeni dönemde Adform’un<br />

Türkiye, MEA ve Orta Asya Başkanı olarak<br />

görev yapacak.<br />

Cem Eroğlu, yeni dönemde<br />

Adform Türkiye, MEA ve Orta<br />

Asya Başkanı olarak görev<br />

alacak<br />

Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası<br />

İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimini<br />

tamamlayan Cem Eroğlu, 2007 yılında,<br />

Yahoo’nun performans alt yapısı olan Right<br />

Media Exchange ile kariyerine başladı. Türkiye<br />

ve Avrupa pazarında ilk gerçek zamanlı<br />

gösterim ve reklam teknolojilerinin doğusuna<br />

tanıklık eden Eroğlu, 2010-2016 yıllarında<br />

ReklamStore yönetici direktörlüğü pozisyonunda;<br />

TR pazarında ilk verisel yayın pazarının<br />

oluşmasına öncülük ederken, yeni alt<br />

yapıların geliştirilmesinde de rol aldı.<br />

2016 yılında, Avrupa’nın en büyük Reklam<br />

teknoloji şirketi olan Adform’un Türkiye,<br />

Orta Doğu ve Afrika ofislerini kurma amacıyla,<br />

genel müdürlük görevine geçti. Son<br />

dönemlerde çokça konuşulan, programatik<br />

üzerinden TV (HBBTV) satın alım sürecini<br />

başlattı ve 17 senelik dijital kariyer hayatında<br />

açık hava ve CTV reklam alt yapılarının<br />

entegrasyonunda büyük rol sahibi oldu. Ayrıca,<br />

reklamverenlerin birinci parti ekosistemlerinin<br />

oluşturulması ve yerel mecraların<br />

global platformlara karşı rekabet süreçlerine<br />

destek oldu. Adform’un İstanbul, Dubai ve<br />

Johannesburg ofislerinin kurulması ve pazar<br />

aktivasyonlarında rol aldı. Türk profesyonellerinin<br />

Avrupa’da daha fazla temsil edilmesine<br />

yönelik çalışmalar yaptı ve reklamverenler<br />

ile mecraların teknolojik adaptasyonunu<br />

sağladı.<br />

Yakın zamana kadar Adform’da, Türkiye,<br />

MEA, Orta Asya Ülke Müdürü olarak görev<br />

alan Cem Eroğlu, yeni dönemde Adform’un<br />

Anker’de Önemli Atama<br />

Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanlığını üstlenecek.<br />

Cem Eroğlu: “Adform, Türk<br />

profesyonellerinin küresel<br />

temsilini güçlendiriyor.”<br />

Adform Türkiye, MEA, Orta Asya Başkanı<br />

olarak Cem Eroğlu: “Adform’un Türkiye,<br />

MEA ve Orta Asya Başkanı olarak yeni<br />

görevime başlamaktan büyük mutluluk<br />

duyuyorum. Adform’un bu kararı, Türk iş<br />

dünyasının küresel arenadaki varlığını güçlendirmeye<br />

yönelik önemli bir adımı temsil<br />

ediyor. Türk profesyonellerinin uluslararası<br />

alanda daha fazla görünürlüğe, etkiye ve başarıya<br />

ulaşma fırsatını artırmak, ülkemizin<br />

reklam endüstrisindeki gücünü yansıtıyor.<br />

İstanbul, Dubai ve Johannesburg’daki muhteşem<br />

ekiplerle birlikte böylesine başarılı bir<br />

küresel reklam teknolojileri şirketini temsil<br />

etmek benim için gurur verici. Yeni görevim<br />

boyunca, Adform’un zaten başarılı olan<br />

reklam teknolojisi çözümlerini bu önemli<br />

pazarlarda daha da ileri taşıyacak olmaktan<br />

heyecan duyuyorum. Bölgedeki müşterilerimize<br />

en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz.<br />

Çözüm odaklı yaklaşımımızla iş ortaklarımızın<br />

ve müşterilerimizin başarılarını<br />

artırarak birlikte büyüyeceğiz.”<br />

Başarılı çalışmalarıyla Türkiye’yi son 5 yılda Anker ekosisteminde en hızlı büyüyen<br />

pazarlar arasına dahil etmeyi başaran Cem Bodur, Anker Türkiye, Yunanistan ve<br />

Orta Asya Ülke Müdürü görevine atandı…<br />

Yaşamı kolaylaştıran teknolojilere öncülük<br />

eden Anker’de Orta Asya ülkelerinin<br />

yanı sıra Yunanistan ve Kıbrıs<br />

operasyonları da Türkiye’ye bağlandı.<br />

Bu önemli değişimin ardından Anker<br />

Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya Ülke<br />

Müdürü görevine 1 Mart itibarıyla Cem<br />

Bodur atandı.<br />

Cem Bodur, Anker Innovations’a katılmadan<br />

önce, telekomünikasyon alanında<br />

faaliyet gösteren BlackBerry’de 2009<br />

yılından itibaren Orta Doğu, Rusya ve<br />

Kuzey Afrika bölgelerindeki Satış Sonrası<br />

ve Müşteri Deneyimi Direktörü olarak<br />

görev aldı. 2015 yılında Türkiye Ülke Müdürü<br />

olarak atandı ve bağlı bulunduğu<br />

Orta Doğu, Rusya, İsrail ve Doğu Avrupa<br />

Bölgelerinde önemli yeniliklere ve projelere<br />

imza attı.<br />

Profesyonel iş yaşamında çeşitli üst düzey<br />

yönetici pozisyonlarında yer aldı ve<br />

kariyerinin son 19 yılını teknoloji alanında<br />

faaliyet gösteren uluslararası organizasyonlarda<br />

geçirdi.<br />

11Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

HP, yüksek renkli baskı kalitesi ile<br />

KOBİ’lere destek sağlıyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

12<br />

HP, Las Vegas’ta düzenlenen <strong>2024</strong> HP<br />

Amplify İş Ortağı konferansında, dünya<br />

standartlarındaki ofis baskı portföyünün<br />

en son üyesi olan yeni HP Color<br />

LaserJet Pro 3000 serisini tanıttı. Baskı<br />

işlerinde yüksek performans ve verimliliğe<br />

ihtiyaç duyan ve büyümek isteyen<br />

küçük ve orta ölçekli işletmeler için tasarlanan<br />

ve çok daha az yer kaplayan<br />

kompakt tasarımıyla yeni renkli LaserJet<br />

3000 Pro serisi, enerji tasarrufu sağlayan<br />

TerraJet toner teknolojisiyle desteklenen<br />

en yeni lazer baskı cihazı olarak ön plana<br />

çıkıyor.<br />

Her ne kadar dijitalleşmek iş dünyası<br />

için çok önemli olsa da, doküman baskı<br />

ve kopyalama işlemleri özellikle küçük<br />

ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için<br />

önemini halen koruyor. Son yapılan araştırmalara<br />

göre KOBİ’lerin yüzde 80’i hem<br />

dijital hem de basılı materyallerle çalışmayı<br />

tercih ediyor; dolayısı ile işyeri için<br />

etkin ve verimli çalışan ve kaliteli iş sonuçları<br />

alabileceğiniz bir yazıcı, ofisin olmazsa<br />

olmazı Keypoint Intelligence’dan<br />

yılın A4 Serisi ödülünü kazanan HP’nin<br />

Lazer portföyünün son üyesi HP Color<br />

LaserJet Pro 3000 serisi bu anlamda ofisinizin<br />

vazgeçilmezi olmaya aday!<br />

Keypoint Intelligence tarafından yılda<br />

bir kez verilen bu ödül, titiz laboratuvar<br />

testleri ve derinlemesine pazar<br />

araştırmasına dayanıyor ve en iyi genel<br />

donanım serisini ödüllendiriyor. Cihazlar<br />

güvenilirlik, değer, kullanılabilirlik,<br />

görüntü kalitesi ve hız açısından değerlendiriliyor.<br />

Özellikle yaratıcı işlerde çalışan ekipler<br />

için ve müşterisine aldığı baskı dokümanları<br />

ile iş teklifleri ve sonuçları sunan<br />

işletmeler için basılan dokümanın<br />

renk kalitesi ve canlılığı çok önemli bir<br />

rol oynuyor; HP LaserJet 3000 Pro seirsi<br />

de bu noktada küçük işletmeleri iş<br />

Yeni HP Color LaserJet Pro 3000 serisi, kompakt<br />

tasarımıyla kullanıcısı için işletmelerde ihtiyaç duyulan<br />

yüksek baskı hızı, renkli baskılarda çok daha canlı ve<br />

doygun renkler ve yüksek enerji verimliliği sunuyor…<br />

sonuçlarında destekleme vaadiyle yeni<br />

ürününü piyasaya sunuyor. HP Ofis Baskı<br />

Çözümleri Bölüm Başkanı Aurelio<br />

Maruggi, ABD’de yapılan bu konferansta<br />

şu sözleriyle yeni HP Color LaserJet Pro<br />

3000 serisine özellikle dikkat çekti; “Hibrit<br />

çalışma çağında, işletmeler çalışma<br />

alanlarını yeniden tasarladıkça, küçük<br />

ve esnek ofislerde yüksek performanslı<br />

çözümlere olan talep artıyor. Yenilikçi<br />

TerraJet teknolojisine sahip yeni Color<br />

LaserJet Pro 3000 serimizle, kompakt bir<br />

tasarımda olağanüstü renk kalitesi, profesyonel<br />

hız ve enerji verimliliği sunuyoruz.<br />

Yazıcı yönetilebilirliğini optimize<br />

ederek, KOBİ’lerin paradan, zamandan<br />

ve iş gücünden tasarruf etmelerini sağlarken,<br />

yüksek kaliteli baskılar elde etmelerini,<br />

hassas bilgileri korumalarını<br />

ve işbirliğine dayalı ve büyüme odaklı<br />

ortamlara zahmetsizce uyum sağlamalarını<br />

sağlıyoruz.”<br />

Yeni HP Color LaserJet Pro 3000 serisi,<br />

küçük işletmelerin ihtiyaç duyduğu<br />

alanlarda onlara şu özellikleri ile de destek<br />

sağlıyor:<br />

• Sürekli çevrimiçi – bağlantıda kalabilmek<br />

için otomatik olarak yeniden bağlanan;<br />

kendi kendini yenileyen Wi-Fi® 2 ile<br />

artırılmış güvenilirlik<br />

• Sınıfındaki en hızlı çift taraflı baskı ve<br />

ilk sayfa çıkışı<br />

• Endüstri lideri kalite ve profesyonel düzeyde<br />

güvenlik<br />

• Sınıfındaki tüm cihazlar arasında en<br />

küçük çevre ayak izi<br />

HP’nin yeni nesil toner teknolojisi Terra-<br />

Jet, daha zengin ve daha keskin renkler<br />

sağlayan benzersiz bir toner formülüne<br />

sahip. TerraJet teknolojisi, yeni Color<br />

LaserJet Pro 3000 serisi müşterilerine<br />

yüzde 11 daha canlı renkler ve yüzde 18<br />

daha yüksek baskı hızı sağlıyor. TerraJet,<br />

3000 serisindeki iyileştirmelere ek olarak,<br />

yüzde 27’ye varan oranda daha az<br />

enerji tüketimi ve toner kartuşlarındaki<br />

plastiklerin yüzde 28’e varan oranda<br />

azaltılmasını sağlayarak müşterilerin<br />

sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına<br />

yardımcı oluyor. Yeni HP Color LaserJet<br />

Pro 3000 serisi, hibrit ofislerden,<br />

küçük işletmelere ve hatta kurumsal<br />

müşterilere kadar tutarlı baskı çözümleri<br />

sunuyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Xpoda, kodsuz yazılımı Avrupa’ya öğretecek<br />

Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code & Low<br />

Code Platform geliştiricisi Xpoda, yurt dışı<br />

pazarına açılma stratejisini hayata geçiriyor.<br />

İlk adım olarak Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da<br />

ofis açan firma, Avrupa pazarındaki<br />

büyüme atağını önümüzdeki dönem<br />

İngiltere ofisi ile sürdürecek.<br />

Xpoda CEO’su Şenol Balo, Amsterdam yatırımının<br />

Xpoda için stratejik bir önem taşıdığına<br />

dikkat çekerek, bölgenin yenilikçi<br />

teknoloji ekosistemi, güçlü altyapısı ve stratejik<br />

konumu ile ön plana çıktığını söyledi.<br />

Balo ayrıca, Amsterdam’ın Avrupa’nın diğer<br />

bölgelerine kolay erişim sağlayan bir merkez<br />

olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Yurt<br />

dışına açılım stratejimizin temelinde bölgenin<br />

ihtiyaçlarını, ekosistemini ve etki alanını<br />

hesap ederek en uygun noktada yerel ve bölgesel<br />

iş birliği yapabileceğimiz potansiyel iş<br />

ortaklarına / distribütörlere ulaşmak yer alıyor.<br />

Potansiyel iş ortaklarının adaptasyonunu<br />

hızlandırmak için ise, Xpoda’nın Türkiye’deki<br />

güçlü iş ortağı ekosisteminin gücünü<br />

ve tecrübesini kullanıyoruz.”<br />

“Bir sonraki adım İngiltere<br />

ofisini açmak”<br />

Şenol Balo Xpoda olarak, Avrupa teknoloji<br />

Türkiye’nin ilk ve en büyük No Code ve Low Code<br />

platform geliştiricisi Xpoda, Avrupa pazarına ilk adımı<br />

attı. Küresel büyüme hamlesinin ilk ayağı olarak<br />

Amsterdam’da bir ofis açtıklarını duyuran Xpoda<br />

CEO’su Şenol Balo, “Bölgenin yenilikçi teknolojisi,<br />

güçlü altyapısı ve stratejik konumu ile Xpoda’nın<br />

tecrübesini birleştirerek, Avrupa yazılım endüstrisine<br />

yeni bir perspektif kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Kodsuz yazılım alanında güçlü eğitim ekosistemini<br />

de Avrupa’ya taşımaya hazırlanan Xpoda, bölge<br />

üniversiteleri ile de iş birliği yapacak…<br />

sektörüne No Code ve Low Code geliştirme<br />

platformları ile katkıda bulunmayı amaçladıklarını<br />

belirterek, “Yazılım geliştirme<br />

süreçlerini hızlandırarak ve teknik bilgi gerektirmeden<br />

uygulama geliştirmeyi mümkün<br />

kılarak, şirketlerin dijital dönüşümünü<br />

hızlandırıyoruz. Teknolojimiz sayesinde, artan<br />

yazılım geliştirici talebine alternatif bir<br />

çözüm olarak tercih edilen bir marka olma<br />

amacındayız” dedi.<br />

Balo, Xpoda’nın no-code çözümlerini daha<br />

geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla Avrupa<br />

pazarında büyümeyi hedeflediklerini, bir<br />

sonraki adımın ise İngiltere ofisi olacağını<br />

vurguladı.<br />

“Avrupa’da çeşitli<br />

üniversitelerle iş birliği<br />

yapacağız”<br />

Amsterdam ofisinin distribütörlük operasyonunu<br />

yönetecek yerel bir işletme ile birlikte<br />

geliştirdikleri konsept üzerine çalışacağı<br />

bilgisini veren Xpoda CEO’su Şenol Balo,<br />

şunları kaydetti: “Xpoda Türkiye ofisi olarak<br />

gösterdiğimiz tüm faaliyetler zamanla Amsterdam<br />

ofisinde de distribütörümüz tarafından<br />

gerçekleştirilecek. Türkiye üzerinden<br />

tüm teknik desteği onlara sağlayacağız.<br />

Eğitimlerimizin çok büyük çoğunluğunu online<br />

eğitim platformumuz akademi.xpoda.<br />

com’a taşıyoruz. Ay sonu itibariyle İngilizce<br />

eğitim sertifika programımız da tamamlanmış<br />

olacak. Dolayısıyla önceliğimiz eğitimlerimizin<br />

online olarak herkes tarafından<br />

erişilebilir hale gelmesi. Üniversitelerle yaptığımız<br />

iş birlikleri devam edecek. ABD’de olduğu<br />

gibi Avrupa’da da çeşitli üniversitelerle<br />

iletişimde olacağız.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Doğuş Teknoloji’nin Yeni CHRO’su<br />

Nağme Babalık Katip Oldu<br />

Bilişim sektörünün önde gelen liderlerinden Doğuş<br />

Teknoloji, İnsan Kaynakları alanında zengin deneyime<br />

sahip Nağme Babalık Katip’i CHRO olarak yönetim ekibine<br />

dahil etti…<br />

Doğuş Teknoloji, insan kaynakları alanında<br />

önemli bir deneyime sahip olan Nağme<br />

Babalık Katip’in yeni Chief Human Resources<br />

Officer (CHRO) olarak, Mart <strong>2024</strong><br />

itibariyle göreve başladığını duyurdu.<br />

İş hayatına Kariyer.net ile adım atan, ardından<br />

kariyerine CarrefourSA’da devam<br />

eden Katip, 2008 yılında Doğuş Holding’in<br />

insan kaynakları departmanında göreve<br />

başladı. 15 yılı aşkın bir süredir çalıştığı<br />

Doğuş Holding bünyesinde insan kaynakları<br />

alanında farklı sorumluluklar üstlenen<br />

Katip, Doğuş Teknoloji ekibine dahil<br />

olmadan önce organizasyonel gelişim,<br />

yetenek ve kültür yönetimi süreçlerinden<br />

sorumlu İnsan Kaynakları Müdürü olarak<br />

görev yapıyordu.<br />

Uzun yıllara dayanan başarılı bir kariyerin<br />

ardından Doğuş Teknoloji ailesine katılmaktan<br />

büyük heyecan duyduğunu belirten<br />

Nağme Babalık Katip, yeni görevine<br />

ilişkin şunları söylüyor: “İnsan kaynakları<br />

alanında sahip olduğum tecrübeyi Doğuş<br />

Teknoloji bünyesinde kullanmak, teknolojiye<br />

yön veren yenilikçi bir şirketi daha da<br />

güçlendirmek ve mevcut kültürü geliştirerek<br />

şirketin büyümesine katkı sağlamak<br />

önceliklerim olacak.”<br />

Aynı zamanda sertifikalı koç olan Doğuş<br />

Teknoloji CHRO’su Nağme Babalık Katip,<br />

Yeditepe Üniversitesi’nden işletme yüksek<br />

lisansı ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden<br />

mütercim tercümanlık lisans derecelerine<br />

sahip.<br />

13


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

PaybyMe’nin sahalara geri dönüşü<br />

Pionr rehberliğinde gerçekleşiyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

14<br />

Finansal kuruluşlara fintek kurma, büyütme<br />

ve sürdürme konularında uçtan<br />

uca destek sağlayan Pionr, mevcut deneyim<br />

ve yeteneklerini diğer fintekleri dönüştürmek,<br />

ileri taşımak ve onları daha<br />

kıvrak hale getirmek için kullanıyor.<br />

Şirket, serbest çalışanlardan büyük işletmelere<br />

ve bankalara kadar geniş bir yelpazeye<br />

hitap eden çözümleriyle finansal<br />

süreçleri kolaylaştırıyor, aynı zamanda<br />

işletmelerin bilinçli kararlar almalarına<br />

ve geleneksel sistemlerde karşılaşılan<br />

zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı<br />

oluyor.<br />

Stratejilerin belirlenmesinden faaliyete<br />

geçme aşamasına kadar yalnızca 100<br />

gün içinde bir fintek girişimini hayata<br />

geçirerek adeta ekosistemde bir devrim<br />

gerçekleştiren Pionr, ‘Girişim Kurma<br />

Kanvası’ olarak nitelendirdiği bir modelle<br />

‘Strateji, Ürün Geliştirme, Teknoloji<br />

Yönetimi, Pazarlama İletişimi, İnsan<br />

Kaynakları, Operasyon Yönetimi ve<br />

Büyüme Yönetimi’ olmak üzere 7 farklı<br />

başlıkta girişimcilere bir yol haritası sunuyor.<br />

Kendi içinde 29 farklı görevi barındıran<br />

bu kanvas, adım adım neyin,<br />

nasıl yapılacağını gösteriyor.<br />

PaybyMe’den güçlü geri<br />

dönüş<br />

Yeni fintek girişimlerini hızla ve etkili<br />

şekilde kurmak isteyen tüm girişimlere<br />

rehberlik eden Pionr, son olarak yenilikçi<br />

ve entegre bir ödeme ekosistemine dönüşümünü<br />

tamamlamak amacıyla yatırımlarını<br />

hızlandıran PaybyMe’ye danışmanlık<br />

hizmeti vermeye başladı.<br />

Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de<br />

devrim yaratmış ürünler geliştiren<br />

PaybyMe, 11 yıllık sektör tecrübesi doğrultusunda,<br />

yeni vizyonu ve güçlenen<br />

kadrosuyla sektöre iddialı bir geri dönüş<br />

yaparken Pionr’un danışmanlık desteğini<br />

de arkasına aldı. Pionr, elindeki teknolojiler<br />

ve daha önce kurduğu tüm fintek<br />

şirketlerinden elde ettiği geniş deneyimle<br />

PaybyMe’nin yeni dönemin ihtiyaçlarına<br />

ve trendlerine göre yeniden organize<br />

Finansal teknoloji girişimleri kuran, mevcut girişimleri<br />

geliştiren ve büyümeleri için gerekli stratejilerle aktif<br />

olarak güçlendiren girişim kurucu teknoloji şirketi Pionr,<br />

11 yıllık tecrübesi ve güçlenen kadrosuyla sektöre<br />

iddialı bir geri dönüş yapan PaybyMe’nin stratejik dönüşümüne<br />

rehberlik ediyor. Pionr, ‘Girişim Kurma Kanvası’<br />

olarak nitelendirdiği bir modelle “Strateji, Ürün Geliştirme,<br />

Teknoloji Yönetimi, Pazarlama İletişimi, İnsan<br />

Kaynakları, Operasyon Yönetimi ve Büyüme Yönetimi”<br />

olmak üzere 7 farklı başlıkta PaybyMe’ye yol haritası<br />

sunuyor…<br />

olmasını sağlayacak.<br />

Pionr Kurucusu Yakup Sezer, finansal<br />

teknolojiler alanında çığır açan çözümlerle<br />

işletmelere değer kattıklarını belirterek,<br />

“Girişim Kurma Kanvası diye<br />

nitelediğimiz modelin her bir adımı,<br />

geçmişteki deneyimlerden elde edilen<br />

değerli bilgilerle destekleniyor. Bu sayede,<br />

kendi içinde kapsamlı bir global bilgi<br />

birikimini ortaya koyarak, yeni fintek<br />

girişimlerini hızla ve etkili bir şekilde<br />

kurmak isteyen herkese rehberlik ediyor,<br />

işini ileri taşımak ve dönüştürmek isteyen<br />

firmalara da danışmanlık hizmeti<br />

veriyoruz” diye konuştu.<br />

PaybyMe üzerinde yaptıkları ilk değerlendirmede<br />

şirketin mevcut yeteneklerinin<br />

yeni dönemin ihtiyaçlarına ve<br />

trendlerine göre yeniden düzenlenmesi<br />

gereğini tespit ettiklerini vurgulayan Sezer,<br />

“PaybyMe ile hayata geçirdiğimiz iş<br />

birliği kapsamında, şirketin iş modelini<br />

güçlendireceğiz ve sektördeki en başarılı<br />

oyunculardan biri haline gelmesine destek<br />

vereceğiz” dedi.<br />

Farklı ödeme çözümleri de<br />

sunacak<br />

2023 yılında gerçekleşen satın almanın<br />

ardından yeniden yapılanmaya giden<br />

PaybyMe’nin güçlü bir geri dönüşe imza<br />

attığını söyleyen PaybyMe Genel Müdürü<br />

Eren Deyiş de “Ödeme sistemleri<br />

sektöründe 2013 yılından bu yana devam<br />

eden varlığımızı, yeni vizyonumuz<br />

ve güçlü kadromuzla devam ettiriyoruz.<br />

Ödemeler dünyası, birçok farklı ihtiyacın<br />

olduğu bir dünya. Sadece sanal POS<br />

ve benzeri ürünlerimizle değil; dijital,<br />

hibrid ve fiziksel ödeme çözümlerimizle<br />

müşterilerimiz ve ortaklarımız için katma<br />

değer yaratmayı sürdüreceğiz. E-para<br />

hizmetlerinden dijital finans ve para<br />

transfer platformlarına, solo iş operasyonlarından<br />

güçlü bir fintek ekosistemi<br />

yaratmaya kadar üç ana başlık altında<br />

yenilikçi adımlar atacağız” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

“Türkiye’nin İlk Uluslararası Uzay Savunma<br />

Çalıştayı: Cubesat Vision Defence”<br />

Uzayda var olma yarışından geri kalınmaması gerektiğini<br />

düşünerek harekete geçen TUYAD, Cubesat Vision<br />

Defence başlığıyla Türkiye’nin ilk Uluslararası Uzayda<br />

Savunma Çalıştayı’nı düzenleyecek. 15 Mayıs’ta İstanbul’da<br />

gerçekleşecek çalıştaya dünyanın birçok ülkesinden<br />

kamu ve özel sektör yetkilileri katılacak…<br />

Uzaydaki atılımlar ve teknolojinin gelişimiyle<br />

birlikte, ülkeler arasındaki uzay yarışı<br />

hız kazanıyor. Türkiye’nin bu yarışta<br />

öne çıkması gerekliliğine inanan TUYAD<br />

(Telekomünikasyon Uydu ve Elektronik<br />

Sanayicileri İş İnsanları Derneği), Cubesat<br />

Vision Defence başlığı altında Türkiye’nin<br />

ilk Uluslararası Uzayda Savunma Çalıştayı’nı<br />

düzenliyor. 15 Mayıs’ta İstanbul Bostancı<br />

Green Park’ta gerçekleşecek olan bu<br />

önemli etkinlik, uzay savunmasının önemini<br />

vurgulamayı ve ülkemizin bu alandaki<br />

potansiyelini ortaya koymayı amaçlıyor.<br />

Dünyanın dört bir yanından kamu ve özel<br />

sektör temsilcileri, bu çalıştaya katılarak<br />

uzayda savunma ve güvenlik stratejilerini<br />

tartışacaklar.<br />

Türksat, SAHA İstanbul, Roketsan, Ulak<br />

Haberleşme, C Tech, SASAD, GUHEM<br />

gibi sektörün önemli kurumları yurt içinden<br />

katılım gösterirken; Intelsat, Contec,<br />

QSTC, Distretto Aerospaziale Della Campania,<br />

PLD Space, Stardust ve GoToSpace<br />

gibi kurumlar da yurt dışı katılımcıları<br />

arasında yer alıyor.<br />

Uzaydaki Varlıkları Koruma<br />

Çabası<br />

2000 yılından bu yana, yeni uzay girişimleri<br />

ve küp uydu teknolojileri sayesinde geliştirilen<br />

ve fırlatılan uydu sayısında büyük<br />

bir artış olduğuna değinen TUYAD Başkanı<br />

Hayrettin Özaydın, bu durumun ülkelerin<br />

uzaydaki varlıklarını koruma çabasını<br />

beraberinde getirdiğini belirtti.<br />

ABD, Çin, Rusya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri,<br />

uzay kuvvetlerini kurarak uzaydaki<br />

varlıklarını korumaya odaklanıyorlar.<br />

Uydu ve uzay istasyonlarının sayısını giderek<br />

çoğaltan, güçlü ve pahalı uzay sistemlerine<br />

sahip olan ülkeler, bu sistemleri<br />

korumak ve düşman saldırılarını etkisiz<br />

hale getirmek için büyük çaba sarf etmektedirler.<br />

Bu son gelişmeler ışığında, Türkiye’nin<br />

de bu alanda yerini alması ve uzay<br />

kabiliyetlerini arttırması gerektiğine inanan<br />

Özaydın, Türkiye’nin uzay çalışmalarına<br />

katılımı ve yatırımcıları çekmesi<br />

için önemli adımlar atması gerektiğini<br />

vurguladı. Aynı zamanda, tüm dünyada<br />

uzay farkındalığının arttığı bir dönemde,<br />

Türkiye’nin uzay savunma alanında geri<br />

kalmaması gerektiğini belirterek, “Bu bilinçle,<br />

TUYAD organizatörlüğünde gerçekleşecek<br />

olan “Cubesat Vision International<br />

Space Defence Workshop - Uluslararası<br />

Uzay Savunma Çalıştayı”nı düzenlemeye<br />

karar verdik.” dedi.<br />

Uzayda Savunma Teknolojileri<br />

Ele Alınacak<br />

Çalıştayda, uzay savunma teknolojileri,<br />

güvenli ve sürdürülebilir uydu haberleşmesi,<br />

uzaydaki ülke varlıklarının korunması<br />

gibi konular ele alınacak. Sektörün<br />

önde gelen isimleri akademisyen Prof. Dr.<br />

Alim Rüstem Aslan, Delta-V firmasının<br />

CEO’su ve akademisyen Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu,<br />

Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız,<br />

Intelsat Başkan Yardımcısı Murat Yavuz,<br />

QSTC firmasının CEO’su Gurvinder Chohan,<br />

Türkiye Uzay Ajansı’ndan Ali Baygeldi,<br />

Contec firmasının CEO’su Dr. Sunghee<br />

Lee, SB Global’den Shelli Brunswick,<br />

Space Copy kurucusu Madison C. Feehan,<br />

The Campania Aerospace Technological<br />

District’ten (DAC) Gennaro Russo ve 3i3<br />

Signature kurucusu Philippe Boissat gibi<br />

uzmanlar, panelist ve moderatör olarak<br />

katılımcılara değerli bilgiler sunacaklar.<br />

Türkiye’nin uzay alanındaki potansiyelini<br />

ortaya çıkarmak ve uluslararası iş birliğini<br />

güçlendirmek amacıyla düzenlenecek<br />

olan bu çalıştay, uzay endüstrisi profesyonellerini,<br />

akademisyenleri ve savunma<br />

alanında uzmanlaşmış kişileri bir araya<br />

getirecek.<br />

Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, ülkemizin<br />

özellikle küp uydu konusunda önde gelen<br />

bilim insanlarından biri olarak, hızlı geliştirme<br />

süreleri ve uygun maliyetler sayesinde<br />

kolayca üretilebilen bu teknolojilerin,<br />

mevcut büyük ölçekli pahalı uzay varlıklarına<br />

yönelik tehditleri ortaya çıkardığına<br />

ve bu tehditleri engellemenin bir yolunu<br />

bulmanın gerekliliğine dikkat çekti. Ayrıca,<br />

“İçinde bulunduğumuz çağda, uzay<br />

kabiliyetleri ulusal ve ekonomik güvenliğimiz<br />

açısından hayati öneme sahiptir.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız:<br />

“Türkiye’de uzay alanında<br />

yapılacak çok iş var”<br />

Ünlü astrofizikçi Dr. Umut Yıldız, kendi deyimiyle<br />

doğuştan bir uzay tutkunu olarak<br />

tanımlanıyor. “Son yıllarda geri dönüşümlü<br />

roketler sayesinde uzaya erişim ucuzladı.<br />

Dolayısıyla Dünya’da her ülkede yerden<br />

mantar bitmesi gibi yepyeni uzay şirketleri<br />

doğuyor. Türkiye de bu konuda geç kalmamalı<br />

ve dünyanın uzay dönüşümüne<br />

katkıda bulunmalı. Türkiye’de bilim ve<br />

uzay alanında yapılacak çok iş olduğuna<br />

inanıyorum. Türkiye’nin uzay alanındaki<br />

ilerlemelerini destekliyorum ve bu yöndeki<br />

adımları son derece değerli buluyorum.<br />

TUYAD’ın düzenleyeceği Cubesat Vision<br />

Defence Çalıştayı ise bizlere yeni ufuklar<br />

açacak önemli bir etkinlik olacaktır.” dedi.<br />

TUYAD’ın Öncülüğünde:<br />

Uzayda Savunma Stratejileri<br />

Çalıştayı, Sektörün Önde<br />

Gelen Destekçileriyle<br />

Türkiye’de telekomünikasyon ve uydu iletişimi<br />

alanlarında 23 seneden beri faaliyet<br />

gösteren ve sektörün en önemli sivil toplum<br />

kuruluşlarından olan TUYAD sektörde<br />

ilkleri gerçekleştirmeye devam ederek<br />

öncü bir rol oynuyor.<br />

SAHA İstanbul, SASAD, GUHEM, HUKD,<br />

HTK, TELKODER, GSOA (Global Satellite<br />

Operator’s Association), WTA (World Teleport<br />

Association) gibi sektörün ulusal ve<br />

yabancı lider kuruluşlarının stratejik desteğini<br />

alan TUYAD, uzayda savunma stratejilerini<br />

tartışmak, ortak tehditlere karşı<br />

koymak ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek<br />

için sektör profesyonellerini 15<br />

Mayıs’ta İstanbul Bostancı Green Park Hotel’de<br />

gerçekleşecek çalıştaya davet ediyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

15


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Turkcell, 2023 yılında da istikrarlı ve<br />

güçlü büyümesini sürdürdü<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

16<br />

“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı” yapma<br />

hedefiyle attığı kararlı adımlarla güçlü ve<br />

istikrarlı büyümesini sürdüren Turkcell’in<br />

2023 yılı finansal ve operasyonel sonuçlarını<br />

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç düzenlenen<br />

basın toplantısında açıkladı.<br />

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali<br />

Taha Koç: “Turkcell’in DNA’sında<br />

teknoloji liderliği, yenilikçilik ve<br />

girişimcilik var”<br />

2023 yılını çift haneli reel büyüme ile kapatmanın<br />

gururunu yaşadıklarını ifade eden<br />

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iş<br />

alanlarının tamamında enflasyona rağmen<br />

güçlü bir performans sergilediklerini söyledi.<br />

Turkcell’in, DNA’sında teknoloji liderliğini,<br />

yenilikçiliği ve girişimciliği barındırdığını<br />

belirten Dr. Koç, gerçekleşen bu yüksek performansın<br />

ARPU genişlemesi ve yeni abone<br />

kazanımları sayesinde olduğunu vurguladı.<br />

<strong>2024</strong> yılı hedeflerini reel rakamlar üzerinden<br />

verdiklerini söyleyen Dr. Ali Taha Koç, “Bu yıl<br />

FAVÖK marjını yüzde 42 oranında hedefliyor;<br />

veri merkezleri, yenilenebilir enerji ve altyapı<br />

yatırımları ile operasyonel yatırımların gelire<br />

oranını ise yüzde 23 olarak bekliyoruz.<br />

Enflasyon beklentilerimizi de dahil ettiğimiz<br />

planlara göre <strong>2024</strong>’te yüksek tek haneli reel<br />

büyüme öngörüyoruz” dedi. Turkcell Genel<br />

Müdürü sözlerini şu şekilde sürdürdü:<br />

“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı<br />

yapma hedefiyle çalışıyoruz”<br />

“Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğundaki<br />

öncü konumumuzu daha da güçlendirme<br />

noktasında 2023 yılında da kararlılıkla<br />

ilerledik. Bu süreçte, teknolojik altyapımızı,<br />

bilgi birikimimizi ve yetkinliklerimizi; müşterilerimize<br />

kesintisiz ve kaliteli bir iletişim<br />

deneyimi sunmak için geliştirmeye devam<br />

ettik. Turkcell sadece bir ses ve data operatörü<br />

değil, Türkiye’nin dijital dönüşümünün<br />

lokomotifi, dönüştürücü bir güç. Bu gücü;<br />

sadece bağlantıyı sağlayan değil, üstün bir<br />

dijital deneyimi her platformda, günün her<br />

anında yaşatan bir şirket olmak ve ülkemizin<br />

milli menfaatleri için kullanıyoruz. Gelecek<br />

dönemde de teknolojik yeteneklerimiz<br />

ve inovasyon gücümüz sayesinde pazardaki<br />

Turkcell; genişleyen müşteri bazı, güçlü ARPU<br />

performansı, dijital servisler ve techfin faaliyetlerinin<br />

katkısıyla 2023 yılında da istikrarlı ve güçlü büyümeye<br />

devam etti. Grup gelirleri yıllık bazda %14,6 reel<br />

büyüyerek 107,1 milyar TL, FAVÖK ise %19,9 oranında<br />

artarak 43,9 milyar TL oldu. Net kâr, geçen yılın aynı<br />

dönemine göre %82,5 artışla 12,6 milyar TL olarak<br />

gerçekleşti. Turkcell yatırımlarının gelire oranı ise %21<br />

seviyesinde sonuçlandı. Türkiye’yi dijitalin yüzyılına<br />

taşımayı amacıyla ana odak alanları Veri, Enerji, Siber<br />

Güvenlik ve Yapay Zeka’yı kapsayan yatırımlarına<br />

hız kesmeden devam eden Turkcell, <strong>2024</strong> yılında<br />

yatırımlarının gelire oranının %23 olmasını bekliyor…<br />

konumumuzu güçlendirecek ve toplum için<br />

daha güçlü bir dijital gelecek ortaya koyacağız.<br />

Tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte<br />

Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı yapma hedefiyle<br />

çalışıyoruz.”<br />

Herkesi birbirine bağlamaktan,<br />

her şeyi birbirine bağlamaya…<br />

“Bizim için 30 yıldır her dönem, en başından<br />

beri Turkcell = Teknoloji. Biz Türkiye’nin<br />

lider teknoloji entegratörüyüz. Tam da bu<br />

yüzden, bizim her yatırımımız, aynı zamanda<br />

ülkemizin dijital geleceğine de yaptığımız<br />

bir yatırım. Herkesi birbirine bağlamaktan,<br />

her şeyi birbirine bağlama çağına geçtiğimiz<br />

bu dönemde, ülkemizin teknolojiyi sadece<br />

kullanan değil, üreten bir konuma gelmesi<br />

için var gücümüzle çalışıyoruz. İnsanlarımız<br />

artık her yerde, her zaman en yüksek<br />

kalitede bağlantı istiyor. Turkcell olarak biz<br />

de bağlantı kurabileceğiniz her yerde olmaya<br />

devam edeceğiz.”<br />

“Dijital ürün ve servisler,<br />

sektörümüzün taşıyıcı kolonları”<br />

Dr. Koç, BiP, TV+, lifebox, fizy, GAME+ gibi<br />

Turkcell ekosistemindeki markaların faaliyetlerinin<br />

başarıyla sürdüğünü vurgulayarak,<br />

“Dijital ürün ve servisler, sektörümüzün<br />

taşıyıcı kolonları haline gelmeye başladı.<br />

Stratejik önemde gördüğümüz dijital servislerimiz<br />

de finansallarımızı güçlü bir şekilde<br />

destekliyor. Bu başarı, şirket olarak dijital<br />

dönüşüm alanındaki liderliğimizi ve büyüme<br />

potansiyelimizi güçlendirerek devam ettirme<br />

yolunda bizi daha da cesaretlendiriyor”<br />

dedi.<br />

4 ana odak alanı: Veri, Enerji,<br />

Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik<br />

“Yolculuğumuzda 4 ana odağımız var: Veri,<br />

Enerji, Yapay Zekâ ve Siber Güvenlik. Bu dört<br />

odak, bizim <strong>2024</strong> ve sonrası hedeflerimizin,<br />

yatırımlarımızın da belirleyicileri olacak”<br />

diyen Dr. Koç, bu odakların birbiriyle iç içe<br />

olduğunu, dijitalleşen dünyada insanların<br />

ve nesnelerin ürettiği verinin, dünyanın en<br />

önemli hammaddesi haline dönüştüğünü<br />

ifade etti.<br />

Türkiye’nin en büyük veri<br />

işletmecisi Turkcell’den yeni<br />

şirket hazırlığı<br />

Türkiye’nin verisini Türkiye’de tutmak amacıyla<br />

veri merkezleri pazarındaki lider konumunu<br />

devam ettiren Turkcell, veri merkezlerine<br />

330 milyon Avro yatırım gerçekleştirdi.<br />

Bu alandaki yatırım odağını bir üst seviyeye<br />

taşıyan marka, yeni bir veri merkezi şirketi<br />

kurmayı da planlarına dahil etti. Turkcell<br />

bu doğrultuda “hyper-scaler” küresel bir<br />

markayı Türkiye’ye getirmeyi hedefliyor.<br />

Türkiye’nin en büyük veri merkezi işletmecisi<br />

konumundaki Turkcell; Gebze, İzmir,<br />

Temelli ve Avrupa olmak üzere 4 yeni nesil<br />

veri merkezine sahip. Türkiye’deki bireylerin<br />

ve kurumların yanı sıra bölge ülkeleri ile birçok<br />

global şirket de Turkcell’in veri merkezi<br />

hizmetlerini ve bulut çözümlerini kullanıyor.<br />

Tier-3 Tasarım, Tesis ve Operasyonel Sürdürülebilirlik<br />

alanlarında uluslararası sertifikalara<br />

sahip ilk şirket olma özelliğine sahip<br />

olduklarını söyleyen Dr. Koç, veri merkezlerini<br />

9 şiddetindeki bir depreme dayanıklı<br />

şekilde inşa ettiklerini belirtti ve “Turkcell<br />

dışında yerli/yabancı yaklaşık 4 bin şirketin<br />

verilerini sadece siber tehditlere karşı değil,<br />

doğal afetlere karşı da koruyoruz” dedi.<br />

“Sanayi devriminin iklim krizini<br />

‘teknoloji devrimi’ ile yeneceğiz”<br />

Diğer bir odak alanlarının enerji kaynak yönetimi<br />

olduğunu söyleyen Koç, şu bilgileri<br />

de paylaştı: “Telekom şirketleri olarak, Türkiye’nin<br />

1 yıllık toplam elektrik tüketiminin


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

%1’ini biz tüketiyoruz. Sürdürülebilirlik ve<br />

dünyamıza fayda açısından da bakıldığında<br />

bizlerin herkesten fazla bu alana eğilmesi gerekiyor.<br />

Biz bu alanı sosyal ve ekonomik sorumluluğumuzun<br />

bir parçası olarak değerlendiriyoruz.<br />

Bu yüzden her fırsatta ‘sanayi<br />

devriminin iklim krizini ‘teknoloji devrimi’<br />

ile yeneceğiz’ diyoruz. Halihazırda sertifikalı<br />

%100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz.<br />

Sadece yenilenebilir enerji tüketmiyor, aynı<br />

zamanda Turkcell Enerji şirketimizle yenilenebilir<br />

enerji de üretiyoruz. Bu yıl globalde 21<br />

bin şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının<br />

ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP (Carbon<br />

Disclosure Project/Karbon Saydamlık<br />

Projesi) İklim Değişikliği raporlamasında<br />

takdir edilen 353 şirket arasına ve ‘A’ listesine<br />

girdik. Bu bakımdan ülkemizin tek telekomünikasyon<br />

şirketiyiz.”<br />

“Hedefimiz, 2050’de net sıfır<br />

şirket olmak”<br />

Turkcell sahip olduğu 18 MW gücünde rüzgâr<br />

enerjisi santralinin (RES) yanı sıra 300<br />

MW arazi tipi güneş enerjisi santrali (GES)<br />

yatırımlarına da son hızla devam ediyor.<br />

Türkiye’nin değişik yerlerinde güneş tarlalarına<br />

240 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını<br />

söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr.<br />

Ali Taha Koç; <strong>2024</strong> yılı sonuna kadar toplamda<br />

2 bin 400 Greensite’ı devreye almayı<br />

hedeflediklerini belirtti. 2026 itibarıyla yeşil<br />

enerji kaynaklarından sağlanacak üretimle,<br />

Turkcell toplam elektrik ihtiyacının yüzde<br />

65’ini karşılamayı planlıyor. Nihai hedefi ise<br />

2050’de net sıfır şirket olmak.<br />

“Yapay zekâ, bir çağ değişimi…”<br />

“Yapay zekâ ile yapılabileceklerin sınırı olmadığını<br />

göreceğimiz bir dönemin başlangıcındayız.<br />

Bu nedenle yapay zekâ gündemini<br />

bir tür ‘çağ değişimi’ olarak değerlendiriyor,<br />

inovasyonu teşvik etmek ile toplumsal faydayı<br />

önceliklendirmek arasında titiz bir denge<br />

kurmayı amaçlıyoruz. <strong>2024</strong>’te tüm sektörlerde<br />

öncelikli gündemin yapay zekâ olacağını<br />

bekliyoruz. Üretken yapay zekâ, nesnelerin<br />

interneti, doğal dil işleme teknolojisinin<br />

gelişimi gibi katlanarak büyüyen alanlar,<br />

endüstrileri dönüştüreceği gibi sosyolojik<br />

etkileriyle de herkesin gündeminde olmaya<br />

devam edecek. Turkcell olarak, yapay zekâ<br />

çözümlerini şirket operasyonlarımızın her<br />

alanına etkin bir şekilde entegre ederken<br />

yapay zekânın etik kullanımını gözeterek gerekli<br />

aksiyonları alıyoruz.”<br />

Siber güvenlikte hedef, global<br />

arena<br />

Vatandaşların ve şirketlerin verisini ülke<br />

sınırlarında tutarak hem milli güvenliğe<br />

hem de dijital geleceğe sahip çıkan Turkcell,<br />

teknolojik altyapısını geliştirirken en çok<br />

önem verdiği konuların başında gelen veri<br />

güvenliğini ayrı bir sayfada değerlendiriyor.<br />

İnsan ve teknoloji odaklı yaklaşımıyla kişisel<br />

verilerin gizli ve değerli olduğuna inanan<br />

şirket, siber ortamda ortaya çıkan riskleri ve<br />

tehditleri, güçlü operasyon merkezlerinde<br />

belirliyor, olasılıklar üzerine önlemler geliştiriyor.<br />

Turkcell aynı zamanda siber güvenlikte<br />

global oyuncu olma amacıyla yeni nesil<br />

savunma merkezleri ve katma değerli servislerle<br />

çeşitlendirmeyi planlıyor. Turkcell’in bu<br />

alandaki ana hedefi ise yeni nesil teknolojileri<br />

kullanarak yapay zekâ destekli ve değer<br />

katan inovatif ürünler geliştirmek. Etkin iş<br />

birlikleriyle yerli ürün ve servis firmalarına<br />

destek olup yatırım yaparak birlikte global<br />

pazara çıkmak da yol haritasında yer alıyor.<br />

“Ülkemizi daha parlak bir<br />

geleceğe taşıyacağız”<br />

Turkcell dijitalleşmenin kapsayıcı gücünü<br />

kullanarak toplumun her kesiminde fırsat<br />

eşitliğini sağlamaya yönelik toplumsal yatırım<br />

projelerine büyük önem veriyor. Çocuklardan<br />

gençlere, yaşlılardan engelli bireylere<br />

kadar birçok kesim için hayatın içinde olmalarını<br />

sağlayan, dijital okuryazarlığı artıran,<br />

teknolojinin bilinçli kullanılması konusunda<br />

farkındalık oluşturan ve sosyal faydayı önceliklendiren<br />

projeler gerçekleştiriyor.<br />

İlerleyen dönemlerde hem çevresel hem de<br />

sosyal sürdürülebilirlik adına yerine getirecekleri<br />

çalışmalarla, geleceği şekillendireceklerini<br />

belirten Dr. Koç şu ifadelerde bulundu:<br />

“Turkcell olarak her adımımızı milli<br />

menfaatleri göz önünde bulundurarak atıyoruz.<br />

Bugüne kadar 1036 tescilli patent geliştiren<br />

1500’den fazla Ar-Ge mühendisimizle<br />

yeni teknolojiler üretiyoruz. 5G, 6G, uydu<br />

iletişimi, kuantum teknolojileri gibi globalde<br />

gündemde olan yenilikleri ülkemizde önce<br />

biz gündeme taşıyor, geliştiriyor, uyguluyoruz.<br />

Fiberden bulut sistemlere, karasal<br />

olmayan ağlardan Sabit Kablosuz Erişime<br />

(FWA) kadar geniş bir yelpazede, daha akıllı,<br />

daha uyumlu ve daha uygun maliyetli ağları<br />

oluşturmanın yolları üzerinde çalışıyoruz.<br />

Bu bakımdan uydu iletişim teknolojileri de<br />

radarımızda. Cep telefonu sinyalleriyle ulaşılamayan<br />

bölgelere, uydu teknolojileriyle<br />

kapsama getiren yeni bir oyun planımız var.<br />

Türkiye’nin kablosuz bağlantı teknolojileri<br />

alanındaki yolculuğunu şekillendirmek için<br />

test çalışmalarına da başladık.”<br />

“Türkiye’nin Turkcell’i Dijital<br />

Yüzyılın Öncüsü olmaya devam<br />

edecek”<br />

“Bilgi çağında mevcut imkanlarımız, yeteneklerimiz,<br />

kapasitemiz ve nitelikli insan<br />

kaynağımızla birlikte çalıştığımızda başarabileceklerimizin<br />

sınırı yok. Turkcell’in<br />

kendisi, bunun en değerli kanıtı. 30 yıl önce<br />

Türkiye’yi cep telefonundan ‘ilk Alo’yla buluşturan<br />

telekom operatörü olarak yola çıkan<br />

Turkcell, dijital servislerini dünyanın<br />

birçok ülkesine ihraç eden bir teknoloji şirketine<br />

dönüştü. Önümüzdeki dönemlerde de<br />

inovasyon odağımız ve mükemmeliyetçilik<br />

ruhumuzla, Turkcell’i ve ülkemizi daha parlak<br />

bir geleceğe taşıma azmimiz kesintisiz<br />

devam edecek. Turkcell olarak geçmişten bugüne<br />

teknolojileri takip eden değil, geliştirdiği<br />

teknolojilerle takip edilen olma vizyonuyla<br />

yolculuğumuz devam ediyor. Türkiye’nin<br />

Turkcell’i Dijital Yüzyılın Öncüsü olmaya devam<br />

edecek.”<br />

2023 yılı finansal ve operasyonel<br />

sonuçlar<br />

“Türkiye Yüzyılını Dijitalin Yüzyılı” yapma<br />

hedefiyle attığı kararlı adımlarla güçlü ve istikrarlı<br />

büyümesini sürdüren Turkcell, 2023<br />

yılı finansal ve operasyonel sonuçlarının<br />

açılımı şöyle oldu. 2023 yılında enflasyon<br />

muhasebesine göre düzenlenmiş sonuçlarına<br />

göre Turkcell Grubu’nun toplam gelirleri<br />

yıllık bazda yüzde 14,6 büyüyerek 107,1 milyar<br />

TL, FAVÖK yüzde 19,9 oranında artarak<br />

43,9 milyar TL’ye ulaştı. Net kâr, geçen yılın<br />

aynı dönemine göre yüzde 82,5 artışla 12,6<br />

milyar TL olarak gerçekleşirken Turkcell’in<br />

toplam yatırım harcamalarının gelire oranı<br />

ise yüzde 21 oldu.<br />

Turkcell aynı zamanda yeni abone kazanımlarına<br />

2023 yılında da devam etti. Mobil tarafta<br />

yüksek gelir katkısı sağlayan faturalı<br />

abone odağını sürdüren marka, 1,6 milyon<br />

net faturalı abone kazandı. ARPU ise son<br />

çeyrekte yüzde 85 büyüdü. Bu büyüme rasyonel<br />

fiyatlama, üst pakete taşıma odağı ve<br />

artan faturalı abone sayesinde gerçekleşti.<br />

2023 yılında toplam 386 bin haneye daha uçtan<br />

uca fiber hizmetini götürürken toplamda<br />

5,8 milyon haneye ve 2,3 milyon fiber abone<br />

sayısına ulaştı.<br />

Turkcell’in büyümesinin ana destekçisi konumundaki<br />

TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+<br />

ve dijital reklamcılık servisleri kullanan tekil<br />

ücretli kullanıcı sayısı ise yıllık bazda yüzde<br />

9 artarak 5,6 milyona yükseldi. TV+’ın IPTV<br />

müşteri sayısı 1,4 milyona erişti. Dijital İş<br />

Servisleri ise kurumsal müşterilerin dijital<br />

dönüşüm süreçlerindeki ana destekçisi olmaya<br />

2023 yılında da devam etti. Uçtan uca<br />

yönetilen dijital dönüşüm projeleri ile birlikte,<br />

veri merkezi ve bulut hizmetlerinden elde<br />

edilen gelirler, büyümeye katkı sağlayan ana<br />

faktörler oldu. Turkcell Dijital İş Servisleri’nin<br />

gelirleri yıllık bazda yüzde 23 artarak<br />

10 milyar TL’yi aştı. Özellikle veri merkezleri<br />

gelirleri yüzde 61’lik büyümesi ve bulut servisleri<br />

büyümesi yüzde 50 ile bu büyümeyi<br />

destekledi. Bugüne kadar sistem entegrasyon<br />

ve yönetilen hizmetlerde 3.500’ü aşkın<br />

proje sayısına ulaşılırken, 2023 yılından sonra<br />

gelire dönüşecek olan projelerin kontrat<br />

değeri 3,1 milyar TL oldu.<br />

Techfin odaklı hizmetler sunan Financell,<br />

Paycell ve Wiyo şirketleri 2023 yılında da<br />

faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürdü.<br />

Bireysel ve kurumsal müşterilerin finansman<br />

ihtiyaçlarına göre ürün portföyünü çeşitlendirmeye<br />

devam eden Financell bugüne<br />

kadar 7 milyon tekil müşteriye ve 40 milyar<br />

TL kredi hacmine ulaştı. Financell’in kredi<br />

portföyü 6,2 milyar TL’ye yükselirken, yeni<br />

ürün, projeler ve faiz oranlarının artışı ile yıllık<br />

bazda gelirleri de yüzde 28 büyüyerek 2,4<br />

milyar TL olarak kaydedildi. Paycell yüzde<br />

29’luk bir artışla gelirlerini 2,2 milyar TL’ye<br />

taşıdı. Hızlı ve güvenli ödeme çözümleri sunan<br />

Paycell’in geniş ürün portföyüyle 2023<br />

yıl sonunda kullanıcı sayısı 8 milyon oldu.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

17


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Yapay Zeka ile<br />

paylaşmamanız gereken 7 bilgi!<br />

Sohbet tabanlı yapay zeka programları, çeşitli konularda<br />

yardım almak için son derece popüler ve kullanışlı<br />

araçlar haline geldi. Bu programlar, kod yazmaktan<br />

sanat eseri oluşturmaya kadar hayal edilebilecek her<br />

şeyi oluşturmak için kullanılabiliyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

18<br />

Günlük hayattaki dijital yardımcılar<br />

haline gelen sohbet tabanlı yapay zeka<br />

programları, yöneltilen soru ve talepleri<br />

internetin bilgi havuzunda tarayarak,<br />

kullanıcılar için anlamlı dizilimler haline<br />

getiriyor. Ancak bu dost canlısı görünen<br />

programlar, kullanıcıların kişisel<br />

verilerini istismar edebilecek bir prosedürle<br />

birlikte çalışıyor. Gerçekleşen konuşmaların<br />

tam dökümleri, üretici şirket<br />

tarafından toplanıyor ve depolanıyor.<br />

Buna tüm sorular, yönlendirmeler, gönderilen<br />

mesajlar ve yanıtlar da dahil. Bu<br />

sayede şirketler, büyük dil modellerini<br />

eğitmek ve programın öğrenmesine yardımcı<br />

olmak için bu konuşma verilerini<br />

analiz ediyor. Amaç, her ne kadar yapay<br />

zekanın dil anlayışını ve diyalog yetenekleri<br />

geliştirmek olsa da bu durumun,<br />

kullanıcıların kişisel bilgilerini, görüşlerini<br />

ve hassas konuşma verilerini tehdit<br />

ettiğini belirten Bitdefender Antivirüs<br />

Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in<br />

Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu,<br />

sohbet tabanlı yapay zeka programlarıyla<br />

paylaşılmaması gereken 7 bilgiyi<br />

açıklıyor.<br />

1. Kişisel tanımlayıcı bilgiler: Tam<br />

adınız, ev adresiniz, telefon numaranız,<br />

doğum tarihiniz, sosyal güvenlik numaranız<br />

veya diğer resmi kimlik numaralarınız<br />

gibi önemli kişisel tanımlayıcı<br />

bilgileri paylaşmaktan kaçının. Bunlardan<br />

herhangi biri sizi taklit etmek için<br />

kullanılabilir ve kimlik hırsızlığına, mali<br />

dolandırıcılığa veya kişisel bilgilerinizin<br />

diğer suç amaçlı kötüye kullanımına yol<br />

açabilir.<br />

2. Kullanıcı adları ve şifreler: Parolaları,<br />

PIN’leri, kimlik doğrulama kodlarını<br />

veya diğer oturum açma kimlik bilgilerini<br />

asla yapay zeka sohbet robotlarıyla<br />

paylaşmayın. Kimlik bilgileriniz hakkında<br />

ipucu vermek bile bilgisayar korsanlarının<br />

hesaplarınıza erişmesine yardımcı<br />

olabilir.<br />

3. Finansal bilgiler: Yapay zeka sohbet<br />

robotlarıyla asla finansal hesap bilgilerinizi,<br />

kredi kartı numaralarınızı veya<br />

gelir detayları paylaşmamalı. Onlardan,<br />

genel finans ipuçları ve tavsiyeleri, bütçenize<br />

yardımcı olacak genel sorular<br />

ve hatta vergi rehberliği isteyebilirsiniz<br />

ancak finansal hesaplarınızın ve varlıklarınızın<br />

kolayca ele geçirilmesine neden<br />

olabileceğinden hassas finansal bilgilerinizi<br />

gizli tutun.<br />

4. Özel ve mahrem düşünceler: Yapay<br />

zeka sohbet robotları her ne kadar sempatik<br />

görünse de herkese açık olarak<br />

paylaşmaktan çekineceğiniz derin kişisel<br />

düşüncelerinizi, deneyimlerinizi veya<br />

fikirlerinizi açıklamaktan kaçınmalısınız.<br />

Siyasi veya dini görüşlerden, ilişki<br />

sorunlarına veya duygusal mücadelelere<br />

kadar her şey, konuşma kayıtlarının ele<br />

geçirilmesi veya yanlış kullanılması durumunda<br />

açığa çıkabilir.<br />

5. İşle ilgili gizli bilgiler: Özel bilgiler,<br />

ticari sırlar, içeriden öğrenilen bilgiler<br />

veya herhangi bir türden gizli işyeri verileriyle<br />

çalışıyorsanız, bunları herkese<br />

açık sohbet programlarıyla tartışmayın.<br />

Toplantı tutanaklarını özetlemek veya<br />

tekrar eden görevleri otomatikleştirmek<br />

için sohbet programlarını kullanmaktan<br />

kaçının. Çünkü bu, hassas verileri<br />

istemeden ifşa etme veya işvereninizin<br />

gizlilik anlaşmalarını ve fikri mülkiyet<br />

korumalarını ihlal etme riski taşır.<br />

6. Orijinal yaratıcı çalışmalarınız:<br />

Orijinal fikirlerinizi, diğer tüm kullanıcılarla<br />

potansiyel olarak paylaşılmasından<br />

memnun değilseniz asla sohbet robotlarıyla<br />

paylaşmayın.<br />

7. Sağlıkla ilgili bilgiler: Sağlık verilerinizi<br />

korumak, potansiyel gizlilik ihlallerine<br />

veya hassas tıbbi bilgilerin kötüye<br />

kullanılmasına karşı koruma sağlamak<br />

anlamına gelir. Bu nedenle, tıbbi durumlarınızı,<br />

teşhislerinizi, tedavi ayrıntılarınızı<br />

veya ilaç rejimlerinizi asla yapay<br />

zeka sohbet programlarına ifşa etmeyin.<br />

Bunun yerine, güvenli ve özel bir ortamda<br />

nitelikli sağlık uzmanlarıyla görüşün.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Commencis, Commencis LLM’yi tanıttı<br />

Dijital dönüşüm alanında lider teknoloji şirketi Commencis,<br />

Türkçe dil desteğine sahip yapay zeka tabanlı<br />

dil modeli serisinin ilk ürünü olarak, bankacılık ve finans<br />

sektörlerine özel geliştirdiği Commencis LLM’yi<br />

duyurdu. Hedef aldığı sektörlerin ihtiyaçlarına göre özgünleştirilmiş<br />

veri setleri ile eğitilen bu model, müşteri<br />

hizmetleri, içerik üretimi ve veri analizi gibi işlevlerde<br />

verimliliği artırmak amacıyla tasarlandı…<br />

Sektörel ihtiyaçları temel alan ve özelleştirilebilir<br />

veri setleriyle eğitilmiş Commencis<br />

LLM, bankacılık ve finansın yanı sıra<br />

havacılık, sigortacılık ve telekomünikasyon<br />

gibi farklı sektörlerde canlı destek ve<br />

veri analizi gibi kritik işlevlerde kullanıcı<br />

deneyimini iyileştirme kapasitesine sahip.<br />

Yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarına<br />

dayanarak geliştirilen sunucu tarafı kurulum<br />

(on-premise) seçeneği ile şirketler,<br />

kendi altyapılarında Commencis LLM’yi<br />

tam güvenlikle kullanabilecekler.<br />

Commencis LLM; Llama 2, Mistral, Zephyr,<br />

OpenChat 3.5 gibi dil modelleri üzerinde<br />

yapılan kapsamlı araştırma ve veri<br />

üretimi faaliyetlerinin bir ürünü olarak<br />

geliştirildi. Geliştirme sürecinde Commencis<br />

mühendislik ekibi tarafından, üç<br />

ay boyunca Amazon Web Services’in yüksek<br />

performanslı GPU’lar üzerinde yoğun<br />

bir çalışma yürütüldü. Bu çalışmalar sonucunda,<br />

Türkçe dil becerileri son derece<br />

gelişmiş, başta bankacılık ve finans olmak<br />

üzere farklı alanlarda soru-cevap yeteneklerine<br />

sahip ve kullanıcı isteklerine cevap<br />

verebilen bir sanal asistan olarak işlev<br />

görebilecek düzeyde bir dil modeli ortaya<br />

çıkarıldı. Commencis Chief Information<br />

Officer Duru Kızılkayak konuyla ilgili<br />

şunları söyledi: “Sektördeki 20 yılı aşkın<br />

deneyimimizle, bugüne kadar lider bankalarla<br />

ve finansal kuruluşlarla iş birliği<br />

yaparak sayısız dijital başarı hikayesine<br />

imza attık. Commencis LLM de derinlemesine<br />

anlama ve etkileşim kabiliyetleri<br />

sayesinde bankaların müşteri deneyimini<br />

önemli ölçüde iyileştirme hedefiyle yola<br />

çıktı. Commencis LLM ile bankacılık ve finans<br />

sektörünün sorun çözme süreçlerini<br />

daha verimli hale getirmeyi, bu sayede maliyetlerini<br />

azaltmalarını ve dijital kanallar<br />

üzerinden sunulan hizmet kalitesini iyileştirmelerini<br />

amaçlıyoruz. Önümüzdeki<br />

dönemde, hiper-kişiselleştirme ve hızlı<br />

yanıtlar aracılığıyla müşteri sadakatini<br />

artırmak ve sektördeki firmalara rekabet<br />

avantajı sağlamak öncelikli hedeflerimiz<br />

arasında yer alıyor.”<br />

Commencis, finans sektörü için sunduğu<br />

dijital bankacılık ürünleri, ödeme, kimlik<br />

doğrulama ve uçtan uca müşteri deneyimi<br />

çözümleriyle bankaların ve finansal<br />

kuruluşların dijital kanallarını en yeni<br />

teknolojilerle dönüştürmelerini sağlıyor.<br />

Yapay zeka kullanımı, şirketlerin müşteri<br />

davranışlarını daha iyi anlamalarını, kişiselleştirilmiş<br />

hizmetler sunmalarını, işlem<br />

süreçlerini otomatikleştirmelerini ve güvenlik<br />

önlemlerini artırmalarını sağlıyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

MediaMarkt, Yapay Zekâ destekli<br />

AI’M Hiring’i hayata geçirdi<br />

MediaMarkt Türkiye, dijital dönüşüm adımlarının bir<br />

parçası olarak yapay zekâ (AI) entegrasyonlu işe alım<br />

sistemi AI’M Hiring’i hayata geçirdi. Şirket, AI’M Hiring’i<br />

sistemi üzerinden ön mülakat sürecini yapay zekâ<br />

tabanlı AI’DA ile daha kolay ve hızlı hale getirecek…<br />

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik<br />

perakendecisi MediaMarkt, dijital dönüşüm<br />

adımlarının bir parçası olarak işe alım süreçlerini<br />

daha kolay ve hızlı hale getirmek<br />

amacıyla yapay zekâ entegrasyonlu İnsan<br />

Kaynakları sistemi AI’M Hiring’i uygulamaya<br />

geçirdi. Türkiye’de 98 mağaza ve<br />

3600’ün üzerinde çalışanıyla hizmet veren<br />

ve yeni mağazalar açarak ülke genelinde<br />

istihdama katkıda bulunmaya devam eden<br />

MediaMarkt Türkiye’nin, başlangıç ve orta<br />

kademe pozisyonlarda işe alım sürecini hızlandırmak<br />

amacıyla, MediaMarkt’a başvuran<br />

adayların ön mülakatları AI’DA üzerinden<br />

gerçekleştirilecek.<br />

Açık pozisyonlara uygun nitelikteki adaylar,<br />

e-posta üzerinden yapay zekâ destekli işe<br />

alım programı AI’M Hiring’e link üzerinden<br />

davet ediliyor. Daveti kabul eden adaylar<br />

sisteme kaydolup giriş yaptıktan sonra<br />

AI’DA’nın bilgilendirme videosuyla karşılaşıyor.<br />

Bilgilendirme videosunu izleyen adayın<br />

ön mülakat süreci başlatılıyor ve adaya<br />

MediaMarkt ile ilgili yetkinliklerini kapsayan<br />

Türkçe ve İngilizce sorular yöneltiliyor.<br />

Daha sonra, sorulara verdiği yanıtlar çerçevesinde,<br />

adayın MediaMarkt yetkinliklerine<br />

göre “ısı haritası analizi” yapay zekâ tarafından<br />

gerçekleştiriliyor. Bu ısı haritası analizi<br />

de işe alım uzmanlarına işe alıma yönelik<br />

kısa bir liste sunarak, ilk 5 sırada yer alan<br />

adayların ikinci aşamaya geçmesini ve işe<br />

alım yöneticisiyle görüşmesini sağlıyor. Bu<br />

yöntem sayesinde açık pozisyona aday kişilerin,<br />

ön elemeleri titizlikle ele alınırken, kısa<br />

sürede daha fazla adaya ulaşılması hedefleniyor.<br />

Ayrıca hem aday hem de işveren için<br />

zamandan tasarruf sağlıyor ve operasyonel<br />

anlamda sürece verimlilik kazandırıyor.<br />

MediaMarkt Türkiye, işe alımlarda kolay<br />

video mülakatı ile süreçleri hızlandıran yenilikçi<br />

işe alım sistemi AI’M Hiring’in geliştirilmesinde<br />

Vire Up ile iş birliği yaptı. Geçtiğimiz<br />

hafta aktif olan sistem video mülakat<br />

uygulamalarına başladı.<br />

19


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

GTech Afrika’ya teknoloji ihraç ediyor<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

20<br />

Finansal Teknolojiler ve Analitik alanında Türkiye’nin<br />

lider teknoloji şirketi olan GTech, Doğu Afrika’daki<br />

şirketlerin dijital dönüşümlerini hızlandırmak amacıyla<br />

Etiyopya’nın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan<br />

Alta Computec ile stratejik iş birliği yaptı…<br />

Bankacılık başta olmak üzere farklı<br />

sektörlerdeki deneyimini, global teknolojik<br />

gelişmelerle birleştirerek kurumlara<br />

katma değer yaratan ürünler<br />

ve çözümler sunan GTech; gerçekleştirdiği<br />

önemli iş ortaklığı ile Doğu<br />

Afrika Bölgesindeki kurumların dijital<br />

dönüşüm yolculuklarına rehberlik<br />

edecek. GTech’in iş ortaklığı yaptığı,<br />

Etiyopya’nın ve Doğu Afrika’nın teknoloji<br />

alanındaki önemli oyuncularından<br />

biri olan Alta Computec; bölgedeki<br />

güçlü pazar deneyimi ile Doğu<br />

Afrika’daki müşterilerin GTech’in geliştirdiği<br />

yazılım ve çözümleri kullanmalarına<br />

katkı sağlayacak.<br />

Ana bankacılık, tüketici finansman,<br />

dijital bankacılık, açık bankacılık<br />

ve kredi skorlama ürünleri ile dijital<br />

bankaların yanı sıra altyapısını modernleştirmek<br />

isteyen tüm bankaların<br />

değişimine uçtan uca yön veren GTech;<br />

güçlü bankacılık altyapısı olan<br />

Türkiye ve Orta Doğu Bölgesinde elde<br />

ettiği deneyimini Doğu Afrika Bölgesine<br />

taşıyacak. İngiltere, Avrupa, Körfez<br />

Bölgesi, Orta ve Güney Asya’dan<br />

sonra Doğu Afrika’da da hizmet sunacakları<br />

için çok mutlu olduklarını<br />

belirten GTech’in Yönetici Ortağı<br />

Gürhan Taşkaya konuyla ilgili yaptığı<br />

açıklamada şunları söyledi: “Dijital<br />

dönüşümün iş dünyasında kaçınılmaz<br />

hale gelmesiyle birlikte, GTech olarak<br />

müşterilerimizin teknolojik ihtiyaçlarını<br />

karşılamak ve rekabet avantajı<br />

elde etmelerini sağlamak adına yüzde<br />

100 yerli ürün ve çözümlerimizi<br />

geliştirdik. 24 yıldır Türkiye’nin lider<br />

bankaları ve şirketlerine sunduğumuz<br />

çözümlerle, verimliliklerini artırmalarına,<br />

daha hızlı karar alabilmelerine<br />

ve sürekli değişen koşullara<br />

hızlı adapte olabilmelerine olanak<br />

tanıyoruz. Türkiye bankacılık sektöründe<br />

güçlü bir deneyime sahip. GTech<br />

olarak bu deneyimi Doğu Afrika’ya<br />

taşıyarak hem finansal kuruluşların<br />

ve hem de diğer sektördeki kurumların<br />

dijital dönüşüm süreçlerinde rol<br />

almak bizim için heyecan verici bir<br />

fırsat. Alta Computec’in bölgedeki deneyimi<br />

ile Türkiye’deki birikimimizi<br />

ve başarılarımızı Etiyopya’ya aktarıp,<br />

Etiyopya ve Doğu Afrika’nın teknolojik<br />

altyapısını güçlendirecek ve kurumların<br />

rekabet avantajlarını artıracak<br />

çözümler sunacağız.”<br />

Bankacılık, eğitim, sağlık, kamu kuruluşları<br />

vb. çeşitli sektörlere ve küresel<br />

şirketlere uçtan uca BT çözümleri<br />

sunan Alta Computec’in Genel Müdürü<br />

Ato Cherinet Gebregiorgis, GTech<br />

ile yaptıkları iş birliğinin, teknolojik<br />

zorlukları aşmaya ve kârlılıklarını<br />

artırmaya çalışan kurumlar için büyük<br />

bir fırsat olduğunu belirterek; “İki<br />

şirket arasındaki stratejik iş birliği,<br />

teknolojimizin tüm kullanıcılarının<br />

iş operasyonlarının geliştirilmesine<br />

ve Etiyopya’nın dijital dönüşümüne<br />

büyük ölçüde katkıda bulunacağına<br />

inanıyorum.” dedi.<br />

GTech Etiyopya’da Alta<br />

Computec ile Lansman<br />

Düzenledi<br />

GTech; geçtiğimiz hafta Etiyopya’da<br />

gerçekleştirdiği lansman toplantısında<br />

30 firmadan 70 kişiyi ağırladı.<br />

Etiyopya’nın en büyük finans kuruluşlarının<br />

üst düzey yöneticilerinin<br />

katılım sağladığı toplantıda GTech,<br />

yeni nesil teknolojiler ve yapay zekânın<br />

finans sektöründeki uygulamaları<br />

üzerine katılımcıları bilgilendirdi.<br />

Toplantıda Symphony Banking ürün<br />

ailesini ve veri teknolojilerindeki hizmetlerini<br />

de tanıtan GTech; 24 yıldır<br />

finans sektöründe hayata geçirdiği<br />

başarılı projelerini paylaştı. Lansmana<br />

gösterilen yoğun ilgiden son derece<br />

memnun olduklarını belirten Gürhan<br />

Taşkaya; “Etiyopya stratejik konumu<br />

ve hızlı büyüyen ekonomisiyle oldukça<br />

önemli bir ülke. Toplantımızda Etiyopya<br />

pazarının ihtiyaçlarını değerlendirmek,<br />

katılımcı kurumlarla fikir<br />

alışverişi yapmak son derece keyifliydi.<br />

Önümüzdeki dönemde GTech olarak<br />

%100 yerli ürün ve çözümlerimizi<br />

Alta Computec’in iş birliği ile Etiyopya’daki<br />

finans kuruluşlarına rekabet<br />

avantajı sağlayacak olmanın heyecanı<br />

içindeyiz.” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

HP, 5. Nesil ESC çipiyle donanım ve ürün yazılımı<br />

güvenliğinde yeni bir standart belirliyor<br />

Asimetrik kriptografiyi kırabilen kuantum bilgisayarların potansiyel olarak ortaya çıkması<br />

tüm dijital dünyayı riske atıyor ve gerçekleşme olasılığı her geçen gün daha da<br />

artıyor. Bu nedenle <strong>2024</strong> Yıllık İş Ortağı Konferansında HP, kuantum bilgisayar saldırılarına<br />

karşı ürün yazılımını koruyan dünyanın ilk iş bilgisayarlarını duyurdu…<br />

HP, belirli bilgisayarlarda yerleşik olarak<br />

bulunan yükseltilmiş Uç Nokta Güvenlik<br />

Denetleyicisi (ESC) çipi ile müşterilerine<br />

hassas ve düzenlenmiş verilerin yönetilebilirliğini<br />

ve korunmasını sağlayan en<br />

gelişmiş güvenliği sunabiliyor. Kuantum<br />

bilgisayar saldırıları her yıl biraz daha<br />

yaklaşırken bu korumanın giderek daha<br />

önemli hale geleceği anlaşılıyor.<br />

Kuantum bilgisayar ve<br />

kriptografik bilmecesi<br />

Araştırmalar, uzmanların yüzde 27’sinin<br />

2033 yılına kadar kriptografik olarak uygun<br />

bir kuantum bilgisayarının (CRQC)<br />

ortaya çıkma olasılığının yüzde 50 olduğunu<br />

düşündüğünü gösteriyor. O gün<br />

geldiğinde, aygıt yazılımı ve yazılım üzerindeki<br />

mevcut dijital imzaların güvenliği<br />

söz konusu olacak ve dijital güven ortadan<br />

kalkacak.<br />

Ne var ki tüm dijital dünyamızı yeni bir<br />

kriptografik standarda geçirmek çok büyük<br />

bir girişim. Şu da var ki, yazılım güncellenebilirken,<br />

donanım güncellenemiyor.<br />

Buna bilgisayar yazılımlarını koruyan bazı<br />

kriptografiler de dahil. Kriptografik korumalar<br />

olmadan hiçbir cihaz güvende olmayacaktır<br />

çünkü saldırganlar altta yatan<br />

aygıt yazılımına erişebiliyor ve değiştirebiliyor<br />

ve tam kontrol elde edebiliyor.<br />

Bu tehditlerin önüne geçme çabalarında<br />

ivmenin arttığı görülüyor. Örneğin,<br />

Hollanda hükümetinin Kuantum Sonrası<br />

Kriptografi (PQC) geçiş el kitabındaki<br />

rehberliği, Kritik Altyapı Sağlayıcılarını<br />

PQC’ye geçiş üzerinde çalışmaya başlamak<br />

için daha fazla bekleyemeyecek acil<br />

uygulayıcılar olarak tanımlıyor.<br />

ABD’de ise hükümet, ürün yazılımı imzalama<br />

için kuantuma dirençli kriptografik<br />

algoritmalara geçişle ilgili özel tavsiyelerde<br />

bulunarak kuantuma dirençli kriptografinin<br />

2025’ten itibaren kullanılmasını<br />

ve hassas sistemler için 2030’dan itibaren<br />

zorunlu hale getirilmesini önerdi.<br />

Filonuzu geleceğe hazırlayın<br />

Kuantum bilgisayar saldırılarına karşı çip<br />

düzeyinde koruma sağlayan HP, bugün 5.<br />

nesil ESC çipiyle donanım ve ürün yazılımı<br />

güvenliğinde yeni bir standart belirliyor.<br />

ESC, çipi işlemci ve işletim sisteminden<br />

izole ederek veri ihlalleri riskini azaltan ve<br />

kesinti sürelerini önleyerek üretkenliği artıran<br />

bir donanım platformu sağlıyor.<br />

Kişisel bilgisayarların tipik yenileme döngüleri<br />

artık her 3 ila 5 yılda bir yapıldığından<br />

ve sürdürülebilirliği artırmak için donanımın<br />

ömrünü uzatmaya yönelik daha<br />

geniş bir eğilim olduğundan, kuantum<br />

sonrası kriptografiye geçişin şimdi başlaması<br />

gerekiyor. HP’nin <strong>2024</strong> ESC yükseltmesiyle,<br />

Kuantuma Dayanıklı Kriptografi<br />

ile PC ürün yazılımı bütünlüğünü koruyacak<br />

donanım hazır olacak ve gelecekte<br />

PC’lerde kriptografinin yazılım uygulamalarına<br />

yapılacak yükseltmelerden önce<br />

güvenli bir temel sağlayacak.<br />

HP, PC ürün yazılımı bütünlüğü için bu<br />

yeni korumayı sunarken, müşterilerin<br />

bilgi sistemlerinin diğer tüm yönlerini<br />

kuantuma dirençli kriptografiye nasıl ve<br />

ne zaman geçirmeye başlayacaklarını değerlendirmeye<br />

başlamalarını öneriyor. HP,<br />

planlamaya başlamak için üç adım öneriyor:<br />

1. En yüksek öncelikli kullanım durumlarınızı<br />

belirleyin.<br />

2. Kullandığınız ürün ve çözümlerde kuantuma<br />

dirençli korumalara geçiş için satıcı<br />

planlarını anlamak için teknoloji sağlayıcılarınızla<br />

konuşun.<br />

3. İhtiyacınız olan zaman ölçeğinde kuantum<br />

tehdidine karşı koruma sağlamak için<br />

bir planınız olduğundan emin olun.<br />

5’inci nesil ESC çiplerinin kullanılabilirliği<br />

hakkında daha fazla bilgi için HP ESC<br />

Platform Kullanılabilirlik Matrisi’ne ziyaret<br />

edilebilir.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

21


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dünya E-ticaret Pazarının büyüklüğü<br />

2023’de 6 trilyon doları geçti<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

22<br />

2023’ün başında 1,2 trilyon lira hedefiyle<br />

yola çıkan Türk e-ticaret sektörü, yılı<br />

yaklaşık 1,5 trilyon lira seviyesinde tamamladı.<br />

Geçtiğimiz yıl dijital ödeme<br />

tutarı ise 80 milyar doları geçti. Sipariş<br />

sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30’un<br />

üzerinde büyümeyle 5 milyarı buldu.<br />

Türkiye’de e-ticaretin toplam ticaretten<br />

aldığı pay da yüzde 22’yi geçti. Her gün<br />

12-15 milyon arası sipariş veriliyor. Sektör<br />

temsilcileri, ödeme yöntemlerinin<br />

<strong>2024</strong>’de daha da çeşitleneceğini, büyümedeki<br />

artışın yıl sonunda dolar bazında<br />

yüzde 20’nin üzerinde olmasının<br />

beklendiğini ve bu yıl TL bazında ise 2,5<br />

trilyon TL’ye ulaşılabileceğini değerlendiriyorlar.<br />

e-ticaret sektöründeki<br />

büyüme depolamada<br />

DepOrtak’a talebi artırıyor<br />

Bazı e-ticaret pazaryerlerindeki satıcı<br />

sayısı 200 bini geçmiş durumda. Günlük<br />

hayatına profesyonel çalışan, öğrenci,<br />

ev hanımı vs devam edip, e-ticarette<br />

her gün yüzlerce sipariş alan ve bunları<br />

müşterilerine ulaştıran binlerce insan<br />

arkada çalışıyor. Pandemi ile birlikte<br />

hızlı bir büyüme trendine giren e-ticaret,<br />

depolama alanına olan talebi de artırdı.<br />

Tüm dünyada ve Türkiye’de 5 bin m2<br />

üzeri uzun dönem depolamalarda m2 kiralama<br />

maliyetleri 5 Dolar seviyesinden<br />

10 Dolara kadar yükseldi.<br />

DepOrtak platformunu 1,5 yıllık bir<br />

geliştirme dönemi sonrasında 1 Mart<br />

2023’te canlıya aldıklarını anlatan DepOrtak<br />

kurucu ortağı Oruç Kaya, şunları<br />

kaydetti: “DepOrtak ezber bozan teknolojileri<br />

ile hem klasik perakendecileri,<br />

hem de e-ticaret’in önde gelen pazaryerlerini<br />

etkilemeye devam ediyor. Ortaya<br />

koyduğumuz devrimsel teknolojilerle,<br />

bir taraftan mevcut depoların depolama<br />

kapasitelerini maksimize etmeyi sağlarken,<br />

diğer taraftan mevcutta depo olarak<br />

kullanılmayan atıl ama depolama için<br />

müsait alanları “Gri depo” konseptimizle,<br />

tıpkı AirBnb iş modeli mantığından<br />

depolama sektörüne kazandırıyoruz.<br />

Üreticilere, zincir marketlere, global<br />

markalara, e-ticaret satıcılarına Türkiye’de<br />

ve dünyanın her yerinde ürünlerini<br />

en uygun şartlarla konforlu bir şekilde<br />

depolamanın önünü açıyoruz. Örneğin,<br />

x ilaç firması bize geliyor ve “Türkiye’de<br />

30 bin m2 yer ihtiyacımız var” diyor.<br />

Biz, onlardan bu hedef m2’de ne depolamayı<br />

hedeflediklerini ve beklentilerini<br />

Dünya e-ticaret pazar büyüklüğü 2023’de 6 trilyon<br />

Doları geçti. Birçok ülkede e-ticaret pazarında yıllık<br />

büyüme %20’lerin üzerinde seyrediyor. 2023’de 1.5<br />

trilyon TL’yi bulan Türk e-ticaret sektörünün, <strong>2024</strong>’de<br />

2.5 trilyon TL’ye ulaşabileceği öngörülüyor…<br />

alıyoruz. Sonra onlara, 5-6 farklı yerde<br />

toplamda 30 bin m2 alanı hızlıca tahsis<br />

edebiliyoruz. Süreci, tek dashboard’tan<br />

ve cepteki DepOrtak Kurumsal App’ten<br />

operasyonlarını uçtan uca yönetme<br />

gücü veriyoruz. Nakliyeye ihtiyaç duyduklarında<br />

da Tırport ile hızlı ve güvenli<br />

çözüm üretiyoruz. Hizmet verdiğimiz<br />

müşterilerimiz de sadece ürünlerinin<br />

ticaretine odaklanıyorlar.” diye konuştu.<br />

Dijitalleşme, lojistik<br />

yönetimini kökten<br />

dönüştürüyor<br />

Tırport’un artırılmış-zeka (Augmented<br />

Intelligence) destekli teknolojileri mobilite<br />

gücü ile birleştiğinde, lojistik yönetimi<br />

çok daha sürdürülebilir, verimli ve<br />

uçtan uca denetlenebilir hale dönüşüyor.<br />

Gerçek-zamanlı konum-tabanlı teknolojiler,<br />

optimizasyon gücünün yarattığı<br />

akıllı eşleştirme imkanlarıyla kapasitelerin<br />

maksimize edilmesine olanak sağlıyor.<br />

Lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştirerek<br />

kökten dönüştürdüklerinin altını<br />

çizen Tırport Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: “Tırport<br />

olarak, sektörün öncüsü olma sorumluluğuyla<br />

lojistiğin geleceğini şekillendirmeye,<br />

örnek iş modelleri geliştirerek yol<br />

açmaya ve paydaşlarımıza değer yaratmaya<br />

devam ediyoruz. Tırport ile nasıl<br />

nakliye ve lojistiği çözülmesi gereken<br />

bir sorun olmaktan çıkardık ve sektörde<br />

uçtan uca hızlı, ekonomik ve güvenli taşımanın<br />

önünü açtıysak, kurucu ortağı<br />

olduğum DepOrtak ile depolamayı da ülkemizde<br />

ve dünyada bir sorun olmaktan<br />

çıkarıyoruz.” şeklinde konuştu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Uyarlanabilir uygulamaların<br />

gücünü keşfetmek<br />

Üretken yapay zekaya olan ilginin giderek artması,<br />

kullanıcı merkezli uygulamalar için yeni bir dünyanın<br />

kapılarını açıyor…<br />

Çağla Duman, Couchbase<br />

Bölge Hesap Yöneticisi<br />

İşletmeler, üretken yapay zekayı faaliyetlerine,<br />

ürünlerine ve hizmetlerine dahil<br />

etmenin onlara gelecekte sağlayacağı faydaları<br />

farkına varmaya başlamış olsa da<br />

bunu tamamen benimsemeleri biraz zaman<br />

alacağa benziyor. Bunun nedeni, <strong>IT</strong> ve<br />

şirket içinde halka açık büyük dil modelleri<br />

ile nasıl etkileşim kurulacağına dair<br />

önemli endişelerdir. Deloitte’nin yakın<br />

zamanda gerçekleştirdiği bir araştırmaya<br />

göre, ABD’deki kuruluşların yüzde 56’sı<br />

üretken yapay zeka girişimlerine başladı<br />

ve bu kuruluşların yüzde 35’i şu anda pilot<br />

programlar yürütüyor.<br />

Uyarlanabilir uygulamalar literatüre yeni<br />

giren bir kavram olsa da, dinamik uygulamalara<br />

duyulan gereksinim Web 2.0’a<br />

kadar uzanıyor. Dinamik web uygulaması<br />

kavramı o zamanlardan bu yana ciddi bir<br />

gelişim gösterdi. Kullanıcının sayfayı yenilemesine<br />

gerek kalmadan girdikleri istemlere<br />

anında yanıt verebilen web sayfalarını<br />

makine öğrenimi takip etti ve bir sonraki<br />

aşama diyebileceğimiz, en iyi teklifler için<br />

tanıtım yapılması gibi kullanıcının eylemlerine<br />

uyum sağlama yeteneği ile dinamik<br />

deneyim giderek daha anlamlı hale geldi.<br />

Akıllı telefonların ve diğer mobil cihazların<br />

ortaya çıkışı ise uygulama kavramını<br />

tam anlamıyla kalıplarının dışına taşıdı.<br />

Akıllı cihazların coğrafi konum, saat, hava<br />

durumu, trafik veya diğer olayları ya da<br />

koşulları bir araya getirme kabiliyeti artık<br />

uygulamaların bilinçli olması beklentisini<br />

getirdi. Bu duruma ayak uyduran dinamik<br />

uygulamaların tam da o anda proaktif olması<br />

bekleniyordu.<br />

Kullanıcı merkezli teknoloji, kullanıcı deneyimlerinde<br />

devrim yaratan temel özellikleri<br />

bünyesinde barındıran uyarlanabilir<br />

uygulamalarla yeni bir alana giriyor.<br />

Hiper kişiselleştirmeye öncelik veren bu<br />

uygulamalar, kullanıcı arayüzünü, içeriği<br />

ve işlevselliği özellikle bireysel kullanıcı<br />

tercihlerine ve o anki gereksinimlere göre<br />

özelleştirerek kullanıcı memnuniyetine<br />

önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Uyarlanabilir<br />

uygulamaların temelinde, konum<br />

ve cihaz türü gibi değişkenlere dayalı olarak<br />

gerçek zamanlı ayarlamalar yapılabilmesine<br />

olanak tanıyan bağlam farkındalığı<br />

yeteneği yatıyor. Yapay zeka destekli<br />

özellikler, bu uygulamaların uyarlanabilirliğini<br />

artırarak değişen gereksinimlere<br />

göre bağlamlarını ve davranışlarını dinamik<br />

bir şekilde değiştirmelerini sağlıyor.<br />

Uyarlanabilir uygulamaların odak noktası<br />

öğrenme ve zeka üzerinedir. Kullanıcı<br />

davranışını sürekli analiz edebilmek için<br />

makine öğrenimi ve gerçek zamanlı analitikten<br />

yararlanırlar ve böylece uyarlanabilirliği<br />

artırırlar. Kullanıcılar bu ayarları değiştirebilir<br />

ve geri bildirim sağlayabilir ve<br />

işte bu özelleştirilebilirlik, gereksinimlere<br />

yönelik uygulamaların ortaya çıkmasını<br />

sağlar. Uygulanabilir uygulamaların temel<br />

özellikleri arasında görevleri kesintisiz<br />

olarak yürütebilme ve gerçek zamanlı yanıt<br />

vermeyi sağlayan otomasyon ve yüksek<br />

performans yer alır. Mobil ve uç ortamlarda<br />

kullanım için tasarlanan uyarlanabilir<br />

uygulamalar, proaktif olarak veri ve işlevsellik<br />

sunmak için kullanıcı davranışlarını<br />

tahmin eder ve çapraz bağlanabilirlik ile<br />

kesintisiz bir şekilde hizmet koordinasyonunu<br />

sağlar ki bu da kullanıcı deneyimini<br />

gerçek zamanlı olarak iyileştirilmesine<br />

olanak tanır.<br />

Uyarlanabilir Uygulamaların Kullanım<br />

Senaryoları<br />

Uyarlanabilir uygulamaların oldukça fazla<br />

kullanım alanı bulunmaktadır. Birkaç<br />

tanıdık örnek olarak aşağıdaki sıralayabiliriz:<br />

• E-ticaret alanında, kullanıcının ayrıntılı<br />

profiline ve davranışlarına dayalı olarak<br />

özel ürün açıklamaları ve en iyi teklifleri<br />

oluşturur. Müşteri satın alma sürecinden<br />

geçerken bu teklifleri gerçek zamanlı olarak<br />

sunulmasını sağlar.<br />

• Streaming hizmetlerinin, müşterinin izleme<br />

geçmişine dayalı olarak benzer içerikler<br />

önermesini sağlar. Müşterinin programı<br />

ne zaman izleyeceğini planlayarak bu<br />

önerilere göre hareket eder ve örnek olarak<br />

ev sinema sistemini etkinleştirmek veya<br />

tuttuğu takım gol atmak üzereyken müşteriye<br />

kanal değiştirmesi için bildirimde<br />

bulunmak gibi görevleri otomatikleştirir.<br />

• Duruma ve talebe dayalı konser ve etkinlik<br />

fiyatlandırması yapabilir. Bunları genel<br />

talebe, müşterinin sanatçı veya müzik tercihlerine,<br />

sosyal medya etkinliğine veya<br />

aynı yaş grubunun özelliklerine dayalı<br />

olarak belirli coğrafi pazarlarda uygular.<br />

Yapay zeka, doğru zamanda tam olarak<br />

doğru teklifleri sunmak için müşterinin<br />

tercihlerini öğrenerek hepsini bir araya<br />

getirir. Örnek olarak, makine öğrenimini<br />

yapay zeka ile birleştiren uyarlanabilir uygulamalar,<br />

belirli sanatçıların veya spor<br />

takımlarının en sadık hayranlarını belirleyebilir<br />

ve hala boş yer varken bilet satın<br />

almaya yönlendirebilir.<br />

• Aydınlatma, HVAC ve güvenlik ayarlarını,<br />

ev sahibinin evde bulunma saatlerine<br />

göre akıllı ev sistemi otomasyonunu yönetebilir.<br />

• Fitness ve Sağlık uygulamalarında kişiye<br />

özel egzersiz planları oluşturabilir, beslenme<br />

tavsiyeleri verebilir ve kişinin rutinine<br />

göre doktor randevularını planlayabilir.<br />

• Piyasa haberleri, olaylar ve bireyin yatırım<br />

hedeflerine göre fon alımları ve en iyi<br />

işlemlerin ne zaman yapılacağını hesaplayarak<br />

otomatik borsa işlemleri yapabilir.<br />

Dijital Müşteri Deneyiminin<br />

Yeni Temeli: Uyarlanabilir<br />

Uygulamalar<br />

Üretken yapay zeka, müşteri deneyimini<br />

daha da kişisel hale getirme yeteneği ile dinamik<br />

web uygulamalarının yolculuğunu<br />

benzersiz bir hale getiriyor ve insanların<br />

kafalarındaki adeta okuyarak oluşturulan<br />

istemlere anında orijinal içerikle yanıt<br />

verebiliyor. Yine de, ilk nesil yapay zeka<br />

içerikleri genellikle aşırı derecede geneldi.<br />

İşte bu noktada uyarlanabilir uygulamalar<br />

devreye giriyor. Uyarlanabilir uygulamalar,<br />

oluşturulan içeriği veri, bağlam ve ilgi<br />

düzeyiyle harmanlayarak üretken yapay<br />

zekayı geliştiriyor.<br />

Couchbase, uygulamalar için benzersiz<br />

bir şekilde birden fazla erişim modelinde<br />

veri sorgulama yeteneği sağlayarak mobil<br />

cihazlarda yapay zeka modelleriyle etkileşimi<br />

kolaylaştırır. Böylelikle Couchbase,<br />

doğru ve güvenilir yapay zeka etkileşimleri<br />

gerçekleştirir. Bu açıdan farklı bir konumda<br />

bulunan Couchbase, pazarın üretken<br />

yapay zekayı benimseme konusundaki<br />

tereddütlerini giderebilir ve müşterilerin<br />

kendileri için gerçek uyarlanabilir uygulamalar<br />

oluşturmalarına yardımcı olabilir.<br />

Couchbase’in müşterilerinden yarısından<br />

fazlası, geçiş yaptıktan sonra üstün performans<br />

sayesinde işletme maliyetlerinde<br />

yüzde 50’nin üzerinde tasarruf elde etti ki<br />

bu önemli maliyet düşüşü yapay zeka geliştirmeyi<br />

finanse edebilir.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

23


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

WatchGuard 2023 4. çeyrek İnternet<br />

Güvenliği Raporu’nu yayınladı<br />

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider<br />

olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Threat<br />

Lab araştırmacıları tarafından analiz edilen 2023’ün 4.<br />

çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu açıkladı. En önemli<br />

kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenlik<br />

tehditlerinin detaylandırıldığı rapor, living-off-theland<br />

saldırılarının yeniden canlandığını, siber saldırıların<br />

yaygınlaşmaya devam ettiğini, fidye yazılımlarının ise<br />

azaldığını gösteriyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

24<br />

Bütünleş1ik siber güvenlik alanında küresel<br />

bir lider olan WatchGuard® Technologies,<br />

WatchGuard Threat Lab araştırmacıları<br />

tarafından analiz edilen 2023 yılı<br />

4. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu’nu<br />

duyurdu. Rapordan elde edilen önemli<br />

bulgular, kötü amaçlı yazılımların tamamında<br />

büyük bir artışa neden olan güvenlik<br />

çözümlerini atlatan yazılımlarda<br />

kayda değer bir yükseliş olduğunu, tehdit<br />

aktörlerinin şirket içi e-posta sunucularını<br />

ana hedef aldığını ve fidye yazılımı tespitlerinin<br />

azalmaya devam ettiğini gösteriyor.<br />

WatchGuard’ın Unified Security<br />

Platform® yaklaşımı ve WatchGuard Threat<br />

Lab’in önceki çeyrek güncellemelleriyle<br />

üç aylık raporda analiz edilen veriler<br />

WatchGuard’ın araştırma faaliyetlerini<br />

doğrudan desteklemek için aktif Watch-<br />

Guard ağ ve uç nokta ürünlerinden elde<br />

edilen, anonimleştirilmiş toplu tehdit istihbaratına<br />

dayanıyor.<br />

“Kuruluşların Güvenlik Açıklarını<br />

Gidermesi Hayati Bir Adımdır”<br />

WatchGuard Baş Güvenlik Sorumlusu<br />

Corey Nachreiner, “Tehdit Laboratuvarı’nın<br />

son araştırması, tehdit aktörlerinin<br />

eski yazılım ve sistemler de dahil olmak<br />

üzere hedef alacakları güvenlik açıklarını<br />

ararken çeşitli teknikler kullandıklarını<br />

gösteriyor. Bu nedenle kuruluşlar bu tür<br />

tehditlere karşı korunmak için derinlemesine<br />

bir savunma yaklaşımını benimsemeli.<br />

Kuruluşların dayandığı sistem ve<br />

yazılımların güncellenmesi, bu güvenlik<br />

açıklarının giderilmesi için hayati bir<br />

adımdır. Ayrıca, yönetilen hizmet sağlayıcılar<br />

tarafından işletilen modern güvenlik<br />

platformları, kuruluşların ihtiyaç duyduğu<br />

kapsamlı ve bütünleşik güvenliği sağlayabilir<br />

ve güncel tehditlerle mücadele<br />

etmelerine imkan tanır.” açıklamalarında<br />

bulunuyor.<br />

2023’ün 4. çeyreğine ait verileri içeren<br />

İnternet Güvenliği Raporu’nda yer alan<br />

önemli bulgular şunlar:<br />

* Temel ve şifrelenmiş kötü amaçlı yazılımların<br />

tümü 4. çeyrekte artarak toplam<br />

kötü amaçlı yazılımda yükselişe neden<br />

oldu. Firebox başına ortalama kötü amaçlı<br />

yazılım tespitleri bir önceki çeyreğe<br />

göre %80 artarak ağ çevresine gelen kötü<br />

amaçlı yazılım tehditlerinin önemli bir<br />

hacme ulaştığını gösterdi. Coğrafi olarak,<br />

artan kötü amaçlı yazılım örneklerinin<br />

çoğu Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerini<br />

etkiledi.<br />

* TLS ve sıfırıncı gün kötü amaçlı yazılım<br />

örnekleri artış gösterdi. Kötü amaçlı<br />

yazılımların yaklaşık %55’i şifrelenmiş<br />

bağlantılar üzerinden geldi ve bu oran 3.<br />

çeyreğe göre %7’lik bir artış gösterdi. Sıfırıncı<br />

gün kötü amaçlı yazılım tespitleri<br />

ise bir önceki çeyrekte %22 iken, tüm kötü<br />

amaçlı yazılım tespitlerinin %60’ını oluşturdu.<br />

Ancak, TLS ile sıfırıncı gün kötü<br />

amaçlı yazılım tespitleri %61’e düşerek 3.<br />

çeyreğe göre %10’luk bir azalma gösterdi<br />

ve bu da kötü amaçlı yazılımların öngörülemezliğini<br />

ortaya koydu.<br />

* En iyi 5 kötü amaçlı yazılım varyantından<br />

ikisi DarkGate ağına yönlendirdi. En<br />

yaygın 5 kötü amaçlı yazılım tespitleri<br />

arasında JS.Agent.USF ve Trojan.GenericKD.67408266<br />

yer aldı. Her iki varyant<br />

da kullanıcıları kötü amaçlı bağlantılara<br />

yönlendirerek mağdurun bilgisayarına<br />

DarkGate kötü amaçlı yazılımını yüklemeye<br />

çalıştı.<br />

* Living-off-the-land tekniklerinde artış<br />

görüldü. 4. çeyrekte komut dosyası tabanlı<br />

tehditlerde yeniden bir hareketlenme<br />

görüldü. Komut dosyaları, uç nokta saldırı<br />

vektörü olarak en fazla artış gösteren<br />

unsur oldu ve tespit edilen tehditler 3.<br />

çeyreğe göre yüzde 77 arttı. PowerShell,<br />

Tehdit Laboratuvarı’nın bilgisayar korsanlarının<br />

uç noktalarda kullandığını<br />

gördüğü en önemli saldırı vektörü oldu.<br />

Tarayıcı tabanlı saldırılar da yüzde 56’lık<br />

bir artışla önemli ölçüde yükseldi.<br />

* En yaygın 5 ağ saldırısından dördü Exchange<br />

sunucu saldırısıydı. Bu saldırılar<br />

özellikle ProxyLogon, ProxyShell ve<br />

ProxyNotShell açıklarından biriyle ilişkili.<br />

ProxyLogon imzası ilk olarak 2022 yılının<br />

4. çeyreğinde en yaygın 5 ağ saldırısı<br />

arasında 4.sırada yer aldı. 2023 yılının 4.<br />

çeyreğinde ise 2. sıraya yükseldi. Bu saldırılar,<br />

güvenlik tehditlerini azaltmak<br />

için şirket içi e-posta sunucularına olan<br />

bağımlılığı azaltma ihtiyacını gösterir.<br />

* Siber saldırılar yaygınlaşmaya devam<br />

ederek “hizmet olarak mağdur” tekliflerine<br />

doğru bir eğilim gösterdi. Glupteba<br />

ve GuLoader bir kez daha 4. çeyrekte en<br />

yaygın 10 uç nokta kötü amaçlı yazılımı<br />

arasında sayıldı ve çeyrek boyunca analiz<br />

edilen en üretken varyantlardan ikisi<br />

olarak geri dönüş yaptı. Glupteba, kısmen<br />

küresel ölçekte mağdurları hedef alan<br />

yaygınlığı nedeniyle özellikle zorlu ve sofistike<br />

bir düşman olarak dikkat çekti.<br />

Çok yönlü bir hizmet olarak kötü amaçlı<br />

yazılım (MaaS) olan Glupteba’nın kötü<br />

amaçlı yetenekleri arasında ek yazılım<br />

indirme, botnet gibi davranma, hassas<br />

bilgileri çalma ve muazzam bir gizlilikle<br />

kripto para madenciliği yapma yer aldı.<br />

* Fidye yazılımı gasp gruplarını bastırma<br />

çabaları işe yaradı. Tehdit Laboratuvarı,<br />

4. çeyrekte bir kez daha fidye yazılımı tespitlerinde<br />

bir önceki çeyreğe kıyasla düşüş<br />

olduğunu bildirdi ve 2023’ün son üç<br />

ayında toplam hacimde %20’lik bir düşüş<br />

gözlemledi. WatchGuard’ın tehdit analistleri<br />

ayrıca kamuya açık fidye yazılımı<br />

ihlallerinde de bir azalma kaydetti ve bu<br />

eğilimi kolluk kuvvetlerinin fidye yazılımı<br />

gasp gruplarına yönelik devam eden<br />

engelleme çabalarına bağlı olduğunu tahminlerinde<br />

bulundu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türk Telekom’dan kurumların veri ve<br />

altyapılarına yerli çözümlerle destek<br />

Türkiye’nin verisini koruma vizyonuyla yatırımlarını<br />

sürdüren Türk Telekom, ürün ve hizmetlerini Türk<br />

mühendislerinden oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli<br />

siber güvenlik firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />

zenginleştiriyor. Türkiye siber güvenlik servis pazar<br />

lideri Türk Telekom, otomotivden finansa, e-ticaretten<br />

sağlığa tüm sektörlere yönelik uçta uca siber güvenlik<br />

hizmetleri sunuyor…<br />

Yerli ve milli çözümlerle küresel standartlarda<br />

güçlü bir siber savunma oluşturmak<br />

için çalışmalar yürüten Türk<br />

Telekom, son yıllarda geliştirdiği veri<br />

güvenliği, tehdit yönetimi ve uygulama<br />

güvenliği alanındaki çalışmalarında, en<br />

güçlü olduğu alanlardan biri olan DDOS<br />

korumasını da önceliklendirdi. Türk Telekom,<br />

Ar-Ge odaklı ağ güvenliği çözümleri<br />

üreticisi Labris <strong>Network</strong> iş birliği ile<br />

yerli DDoS servisini hayata geçirdi.<br />

Türkiye’nin en büyük Siber Güvenlik<br />

Merkezi’nde küresel standartlarda sertifikalara<br />

sahip uzman kadrosu ile 7/24<br />

hizmet veren Türk Telekom, Türkiye’nin<br />

verisini koruma vizyonuyla yatırımlarına<br />

devam ediyor.<br />

Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi<br />

Genel Müdür Yardımcısı Zeynep<br />

Özden, “Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim<br />

teknolojileri şirketi olarak resmî kurumlardan<br />

sivil kuruluşlara kadar birbirinden<br />

farklı pek çok tüketici ve sektöre<br />

hizmet sağlıyoruz. Türkiye’yi tümüyle<br />

potansiyel müşterimiz olarak görüyoruz.<br />

Her alanda uçtan uca sunduğumuz<br />

çözümlerle müşteri odaklı bir pazarlama<br />

evreni oluşturduk. Siber güvenlik alanında<br />

da oluşturduğumuz bu evrenden<br />

aldığımız geri bildirimler ile ürün ve hizmetlerimizi<br />

çeşitlendiriyoruz. Ürün ve<br />

hizmetlerimizi, Türk mühendislerinden<br />

oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli siber güvenlik<br />

firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />

zenginleştiriyor, otomotivden finansa,<br />

e-ticaretten sağlığa tüm sektörlere yönelik<br />

uçta uca siber güvenlik hizmetleri<br />

sunuyoruz. Türkiye’nin siber güvenlik<br />

seviyesini artırmak için çalışmalarımıza<br />

aralıksız devam ederken, Siber Güvenlik<br />

Merkezi’mizdeki yerli çözümlerle<br />

zenginleştirilmiş ürün portföyümüzü;<br />

alanında uzman sertifikalı siber güvenlik<br />

mühendisleriyle kullanıcılarımıza<br />

sunuyoruz. Siber güvenlik servis sağlayıcısı<br />

konumundaki ilk operatörü olarak,<br />

kurumsal müşterilerimize 10 yılı aşkın<br />

süredir yönetilebilir güvenlik servisleri<br />

sunuyoruz. 3000’i aşkın müşterimizle<br />

bugün Türkiye’nin en büyük siber güvenlik<br />

operatörü konumundayız. Hem<br />

Türkiye hem de global standartlara<br />

uyumlu 7/24 proaktif servisler sağlıyoruz.<br />

Milli sorumluluklarımız arasında<br />

gördüğümüz siber güvenlik ekosistemini<br />

güçlendirecek çözümlerimizi artırmaya<br />

devam edeceğiz” dedi.<br />

Türk Telekom, yerli ürün üretmenin yanı<br />

sıra yerli üreticilerle iş birliği vizyonu<br />

çerçevesinde faaliyetlerini aralıksız sürdürürken,<br />

360 derece güvenlik bakış açısıyla<br />

ürün portföyünü zenginleştirmeye<br />

devam ediyor.<br />

Yerli siber güvenlik ürünleri üretme<br />

çalışmaları kapsamında, 2023 yılında<br />

özellikle en büyük 5 atak trendi arasında<br />

yer alan oltalama ataklarına odaklanan<br />

Türk Telekom, bu ataklara karşı<br />

kurum olgunluklarını artırma amacı ile<br />

“Altay Oltalama Simülasyonu” platformunu<br />

oluşturdu. Şirket, Altay Oltalama<br />

Simülasyonu platformu ile standart ve<br />

kuruma özel şablonlarla kurum çalışanlarının<br />

siber güvenlik olgunluklarını ölçümleyip<br />

ilgili eğitimlerin atanması için<br />

uçtan uca çözüm sağlıyor. Ayrıca, DDOS<br />

atak simülasyonu hizmetiyle network<br />

seviyesinden uygulama seviyesine kadar<br />

300’den fazla ‘bot’ üzerinden simülasyon<br />

yapan Türk Telekom, bu sayede kurumların<br />

DDOS olgunluk matrisini çıkarıyor.<br />

Şirket, yerli iş birlikleri kapsamında, belirli<br />

olgunluktaki ürünlerin hem gelişim<br />

çalışmaları hem de saha penetrasyonun<br />

artması için çalışmalarına hız kesmeden<br />

devam ediyor.<br />

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm<br />

Ofisi himayesinde kurulan ‘Siber Kümelenme’de<br />

bulunan firmalarla yerli<br />

ekosistemi destekleyen Türk Telekom,<br />

Türkiye’nin ilk ticari ulusal güvenlik duvarını<br />

geliştiren Labris iş birliği ile yerli<br />

DDoS servisini hayata geçirdi. Türk Telekom’un<br />

Labris <strong>Network</strong> ortaklığıyla<br />

hayata geçirdiği yerli DDoS servisi, çevrimiçi<br />

hizmetleri kesintiye uğratan ve<br />

dijital alanda hasara neden olan saldırıların<br />

önüne geçmeyi hedefliyor. Türk Telekom<br />

bu çözümle gelişmiş ve karmaşık<br />

DDoS ataklarına karşı kurumsal ağları<br />

ve online servislerin sürekliliğini sağlarken,<br />

5 bini aşkın müşterisinin kritik<br />

altyapılarının güvenliğini milli teknolojilere<br />

emanet ediyor. Şirket, yaptığı yerli<br />

çözüm yatırımları sayesinde, yeni çıkan<br />

güvenlik ürün ve servislerini, dünya ile<br />

eş zamanlı olarak Türkiye’nin en büyük<br />

Siber Güvenlik Merkezi’nde müşterilerinin<br />

hizmetine sunmaya devam edecek.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

25


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Legrand Türkiye Grubu, yeni kablolu<br />

elektrikli araç şarj istasyonunu tanıttı<br />

Sektör Market<br />

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün<br />

ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye<br />

Grubu, plastik ve metal istasyon opsiyonlarıyla geniş<br />

ürün seçeneği sunduğu elektrikli araç şarj istasyonlarına<br />

bir yenisini daha ekledi. Legrand Türkiye Grubu, IP 54<br />

ve IK 10 korumalarına sahip, 7,4kW’dan 22kW’a kadar<br />

güç seçeneği sağladığı kablolu elektrikli araç şarj<br />

istasyonuyla konut ve küçük işletmeler için kullanıcı<br />

dostu bir şarj ünitesi sunuyor. Türkiye’de elektrikli araç<br />

şarj istasyonlarının 2030 yılına kadar toplamda 200 bin<br />

adet olacağı öngörüsünde bulunan Legrand Türkiye<br />

Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “Biz de tüketicilerin<br />

elektrikli araç şarj istasyonu ihtiyaçlarının karşılanması<br />

için ürünlerimizi geliştiriyoruz.” açıklamalarında<br />

bulunuyor…<br />

<strong>IT</strong> network<br />

26<br />

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için<br />

geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda<br />

uzman olan Legrand Türkiye Grubu,<br />

kullanıcı dostu ve kolay kullanım avantajı<br />

sağladığı kablolu elektrikli araç şarj<br />

istasyonunu tanıttı. AC tipte metal ve<br />

7,4kW’dan 22kW’a kadar güç seçeneği<br />

sunan elektrikli araç şarj istasyonu,<br />

dahili Bluetooth bağlantısı ve opsiyonel<br />

olarak tercih edilebilen haberleşme<br />

kitiyle lokal veya uzaktan kolaylıkla<br />

kontrol edebilme imkanı sağlıyor. IP 54<br />

ve IK 10 koruma sınıflarına sahip yeni<br />

kablolu elektrikli araç şarj istasyonu, 5<br />

metrelik dahili kablosuyla kullanıcılara<br />

kolaylık sağlıyor. Zemine montaj kitiyle<br />

kolay bir şekilde kurulumu yapılabilen<br />

elektrikli araç şarj istasyonunun 6mA<br />

dahili DC kaçak akım koruma standardı<br />

bulunuyor. Yetkisiz kişilerin kullanımını<br />

engellemek için isteğe bağlı olarak ayrıca<br />

takılabilen RFID okuyucu sayesinde<br />

istasyonların kartlı kontrolü sağlanabiliyor.<br />

Kolay Kullanımlı Kablolu<br />

Elektrikli Araç Şarj İstasyonu<br />

AC tipte 5 metre dahili kablosuyla elektrikli<br />

araç şarj istasyonu, hızlı ve güvenli<br />

bir şekilde araçların şarj edilmesini sağlıyor.<br />

Kullanıcı dostu ara yüzüyle kolay<br />

bir kullanım sunan şarj istasyonu, şarj<br />

işleminde kullanıcıyı adım adım yönlendiriyor.<br />

AC tipte metal ve 7,4kW’dan<br />

22kW’a kadar güç seçeneği sunan elektrikli<br />

araç şarj istasyonu, dahili Bluetooth<br />

bağlantısı ve opsiyonel olarak tercih<br />

edilebilen haberleşme kitiyle lokal veya<br />

uzaktan kolaylıkla kontrol edebilme imkanı<br />

sağlıyor. IP 54 koruma sınıfına sahip<br />

şarj istasyonu, cihazı toz, kir, su ve<br />

benzeri dış etkenlerin yanı sıra su sıçramalarına<br />

karşı korurken, IK 10 koruma<br />

sınıfıyla da zorlanmalara ve darbelere<br />

karşı dayanıklılık sağlıyor.<br />

“Geleceğin Otomobilleri için<br />

Yeni Teknolojiler Üretiyoruz”<br />

2030’a kadar tüm yeni araç satışlarının<br />

yüzde 100 elektrikli araçlardan oluşması<br />

yönünde bir strateji benimseyen Türkiye’de,<br />

2030’da 2,5 milyon elektrikli aracın<br />

trafiğe çıkacağı öngörüsünde bulunan<br />

Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül<br />

Sevinç Selçuk, “Bu verileri değerlendirdiğimizde,<br />

elektrikli şarj istasyonlarının<br />

kesinlikle artması gerektiğini düşünüyoruz.<br />

Elektrikli araçların yaygınlaşması<br />

için gerekli altyapıyı sağlamak önemli.<br />

Konu elektrik olunca biz de Legrand<br />

Türkiye Grubu olarak elektrikli araçlar<br />

için elektrikli araç şarj istasyonlarımızı<br />

geliştirmeye devam ediyoruz. Elektrikli<br />

araçlar için kesintisiz altyapılar tasarlayarak<br />

ulaşımın temiz, verimli ve bağlantılı<br />

olduğu bir gelecek yaratmayı, bireyleri,<br />

toplulukları ve işletmeleri daha<br />

sürdürülebilir bir dünyada gelişmeye<br />

teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Legrand<br />

Türkiye Grubu olarak, hızlı ve güvenli<br />

şarj altyapısı sunan elektrikli araç şarj<br />

istasyonu ürünlerimizle geleceğin otomobilleri<br />

için yeni teknolojiler üretiyoruz.<br />

Güvenli ve hızlı şarj teknolojisiyle<br />

geliştirdiğimiz şarj istasyonlarımızla<br />

kullanıcıların şarj problemini ortadan<br />

kaldırıyoruz. Her yerde kullanıma hazır<br />

elektrikli araç şarj istasyonu çözümlerimizle<br />

kullanıcıların yaşam alanlarında<br />

kolaylık ve pratikliği buluşturuyoruz.”<br />

ifadelerinde bulundu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

HPE Türkiye, iş ortaklarıyla Bakü’de buluştu<br />

HPE Türkiye, iş ortaklarıyla her yıl düzenlediği HPE Partner<br />

Kick Off etkinliğini bu yıl Azerbaycan’ın başkenti<br />

Bakü’de yaklaşık 350 kişinin katılımıyla düzenledi. HPE<br />

Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar & Orta Asya Bölgesi Kanal<br />

Müdürü Yasemin Doğrul’un ev sahipliğindeki etkinlikte,<br />

yeni fırsatlar ve bölgeye sunulacak katkılar katılımcılarla<br />

paylaşıldı…<br />

HPE Türkiye’nin Azerbaycan’ın başkenti<br />

Bakü’de iş ortaklarıyla buluştuğu, “A world<br />

of opportunities, together!” temasıyla<br />

düzenlediği etkinliğin açılışında Türkiye<br />

Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Doçent<br />

Doktor Cahit Bağcı ve Ticaret Başmüşaviri<br />

Yakup Sefer de yer aldı. HPE Türkiye üst<br />

düzey yöneticilerinin yanı sıra bölge yöneticilerinin<br />

de katılımıyla tüm iş ortaklarıyla<br />

bir araya gelinen etkinlikte, HPE’nin<br />

<strong>2024</strong> odak alanları, gelecek yıl stratejileri,<br />

iş yapış şekilleri iş ortaklarıyla paylaşıldı.<br />

“Gücümüzü birlikteliğimizden alıyoruz”<br />

HPE Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar & Orta<br />

Asya Bölgesi Kanal Müdürü Yasemin Doğrul<br />

etkinliğe dair şu değerlendirmelerde<br />

bulundu: “HPE geniş bir yelpazede hizmet<br />

veren bir şirket. Etkinliğimizi de buna uygun<br />

olarak tüm iş birimlerine dokunacak<br />

bir kapsayıcılıkta yapmaya özen gösteriyoruz.<br />

İş ortaklarımıza başarı hikayelerini<br />

paylaşabilecekleri bir ortam sunarak<br />

neleri doğru yaptıklarını, örnek nitelikteki<br />

yaklaşımların nasıl olması gerektiğini<br />

bizzat kendilerinden dinliyoruz. Anlattıkları<br />

hikayeler, tüm ekosistemimize ilham<br />

veriyor. Bu yıl ana temamız olan “A world<br />

of opportunities, together!”, önümüzdeki<br />

fırsatları keşfetmek için güçlerimizi birleştirme<br />

çağrısını simgeliyor. Biz HPE olarak<br />

fırsatları ancak iş birliği yoluyla ve güçlerimizi<br />

birleştirerek doğru şekilde değerlendirebileceğimize<br />

inanıyoruz. Bu doğrultuda<br />

etkinliğimizde; İş birliği, İnovasyon,<br />

Farklılaşma, Liderlik ve Dönüşüm olmak<br />

üzere beş kategori belirledik. Önümüze<br />

çıkan fırsatları doğru değerlendirmek, gelire<br />

dönüştürebilmek için HPE portföyünü,<br />

stratejilerini ve iş yapış şekillerini ne şekilde<br />

ele almamız gerektiği üzerine odaklandık.<br />

Öte yandan, HPE Partner Kick Off,<br />

öne çıkan iş ortaklarımızın başarılarını ve<br />

projelerini ödüllendirmek, görünürlüklerini<br />

arttırmak için bize güzel bir fırsat sunuyor.<br />

Ödül alan tüm iş ortaklarını tebrik<br />

ediyoruz.”<br />

HPE’nin dünyanın farklı bölgelerindeki<br />

operasyonlarının Türkiye’ye bağlanması<br />

ile Türkiye’deki iş ortaklarının edindikleri<br />

yetkinliklerin ve tecrübelerin bölgeye<br />

sunulabilmesi amacıyla neler yapılabileceğinden<br />

bahsedilen etkinlikte, konuk<br />

konuşmacı Levent Erden oldu. Erden, hıza<br />

ayak uydurmaya, müşterilerin ayakta kalmasına<br />

yardımcı olmaya dikkat çeken bir<br />

konuşma yaptı.<br />

Etkinlikte 25 farklı kategoride ödül verildi.<br />

Ödül kazanan iş ortaklarından bazıları<br />

şöyle:<br />

Artı&Artı’ya ‘HPE En Yüksek Ciro’;<br />

Bilgi Birikim Sistemleri, Treo, Artı&Artı,<br />

Elsa Bilişim, 1Ware Technology’ye ‘HPE<br />

Farklılaşan İş Ortağı’;<br />

TD Synnex’e ‘Farklılaşan Distribütör’;<br />

Ingram Micro’ya ‘HPE En Yüksek Ciro &<br />

En Yaygın Bayi Ağı Olan Distribütör’ ve<br />

‘HPE Aruba <strong>Network</strong>ing Yılın Distribütörü’;<br />

Asır Digital’e ‘HPE Aruba <strong>Network</strong>ing En<br />

Yüksek Ciro’.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Propars’ta önemli atama<br />

Propars, global pazaryerleri ve e-ihracat alanında<br />

Türkiye’nin önde gelen servis sağlayıcısı olarak,<br />

Amerika operasyonlarının yönetimi için Deniz Tuncay’ı<br />

Ülke Müdürü olarak görevlendirdi. Bu stratejik atama,<br />

Propars’ın Amerika’da genişleme ve büyüme hedeflerini<br />

daha da ileri taşıyacak bir adım olarak öne çıkıyor…<br />

Deniz Tuncay, zengin liderlik deneyimi, kanal<br />

büyümesi ve yeni iş geliştirme alanlarındaki<br />

başarılarıyla tanınan bir profesyonel.<br />

Eczacıbaşı, Eti, Pronet gibi büyük şirketlerde<br />

üstlendiği rollerle, stratejik planlama, perakende<br />

satış, pazara giriş stratejileri ve proje<br />

yönetimi gibi alanlarda önemli katkılarda<br />

bulundu. Tuncay, aynı zamanda ilk Türk<br />

kadın uluslararası iş geliştirme yöneticilerinden<br />

biri olarak, tasarım, üretim, satış ve<br />

pazarlama süreçlerinde liderlik ettiği çapraz<br />

fonksiyonel ekiplerle dikkat çekti. ABD perakende<br />

markaları ve e-ticaret kanal yönetimi<br />

konularında derinlemesine bir uzmanlık<br />

geliştiren Tuncay, bu tecrübeyi Propars’ın<br />

Amerika’daki büyüme stratejilerine aktaracak.<br />

Propars ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen<br />

ilk E-İhracat Konsorsiyumu Mega-<br />

Merchant ile iş birliği içinde, Propars; Amazon,<br />

eBay, Walmart, Otto, Etsy gibi küresel<br />

pazaryerlerinde firmaların ürünlerini kolay<br />

ve sorunsuz bir şekilde satışa sunmalarını<br />

sağlamak için lojistik ve depolamadan pazarlamaya<br />

kadar uçtan uca entegre bir e-ihracat<br />

altyapısı sunuyor. Tuncay’ın liderliği<br />

altında, Propars’ın Amerika’daki büyüme ve<br />

rekabet stratejileri yeni bir ivme kazanarak,<br />

markanın uluslararası pazardaki konumunu<br />

güçlendirecek.<br />

27


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

ASUS, MGX ile güçlendirilmiş<br />

veri merkezi çözümlerini duyurdu<br />

ASUS, NVIDIA GTC global yapay zekâ konferansında<br />

çözümlerini duyurdu. Etkinlikte ASUS GPU sunucu<br />

alanındaki yeniliklerin zirvesi konumundaki ESC NM1-E1<br />

ve ESC NM2-E1 modelleri dikkat çekti. Her iki model de<br />

gücünü NVIDIA MGX modüler referans mimarisinden<br />

alıyor ve yapay zekâ süper bilgisayar işlem gücünü<br />

yepyeni seviyelere taşıyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

28<br />

ASUS, yapay zekâ süper bilgisayarlarının<br />

performansını artıran GPU teknolojilerinin<br />

geldiği en üst noktayı sergiledi. Yaratıcı<br />

yapay zekâ taleplerini karşılamak<br />

için ASUS; B200 Tensor Core GPU, GB200<br />

Grace Blackwell Superchip ve H200 NVL<br />

gibi en son NVIDIA teknolojilerini kullanıyor.<br />

ASUS bu şekilde, geniş bir yelpazedeki<br />

sektörlerde yapay zekânın benimsenmesini<br />

artırmak için optimize<br />

edilmiş yapay zekâ sunucu çözümleri<br />

sunuyor.<br />

Şirketlerin kendi yaratıcı yapay zekâ<br />

ortamlarını kurmalarını daha iyi desteklemek<br />

için ASUS, giriş seviyesinden<br />

üst seviyeye kadar GPU sunucu çözümleri<br />

içeren bir sunucu yelpazesi sunuyor.<br />

ASUS ayrıca çeşitli iş yüklerini karşılamak<br />

için kapsamlı bir sıvı soğutmalı raf<br />

çözümü serisine de sahip. Ayrıca, ML-<br />

Perf uzmanlığından yararlanan ASUS<br />

ekibi, büyük dil modelleri (LLM) eğitimi<br />

ve çıkarımı için donanım ve yazılımı<br />

optimize ediyor ve yapay zekâ süper bilgisayarının<br />

yüksek taleplerini kapsamlı<br />

entegre çözümleriyle mükemmel bir şekilde<br />

karşılamayı hedefliyor.<br />

NVIDIA MGX teknolojili<br />

yepyeni ASUS sunucularla<br />

özel yapay zekâ çözümleri<br />

En son ASUS NVIDIA MGX destekli<br />

2U sunucuları, ESC NM1-E1 ve ESC<br />

NM2-E1, yüksek performans ve verimlilik<br />

sunan NVIDIA GH200 Grace Hopper<br />

Superchip’i gözler önüne seriyor. NVI-<br />

DIA Grace CPU’da, Ölçeklenebilir Vektör<br />

Uzantıları (SVE2) içeren Arm® Neoverse<br />

V9 CPU çekirdekleri yer alıyor ve bunlar<br />

NVIDIA NVLink-C2C teknolojisi ile güçlendiriliyor.<br />

NVIDIA BlueField-3 DPU’lar<br />

ve ConnectX-7 ağ adaptörleri ile entegre<br />

olan ASUS MGX destekli sunucular, kurumsal<br />

yapay zekâ geliştirme ve dağıtımı<br />

için ideal olan 400Gb/s’lik yüksek veri<br />

aktarım hızı sunuyor. Uçtan uca, bulut<br />

tabanlı bir yazılım platformu olan ve kurumsal<br />

düzeyde AI uygulamaları oluşturup<br />

dağıtmak için tasarlanmış olan NVI-<br />

DIA AI Enterprise ile MGX destekli ESC<br />

NM1-E1 sunucusu; yapay zekâ odaklı<br />

veri merkezleri, yüksek performanslı bilgi<br />

işlem, veri analitiği ve NVIDIA Omniverse<br />

uygulamaları için eşsiz esneklik ve<br />

ölçeklenebilirlik sağlıyor.<br />

Gelişmiş sıvı soğutma<br />

teknolojisi<br />

Yapay zekâ uygulamalarındaki artış,<br />

gelişmiş sunucu soğutma teknolojisine<br />

olan talebi artırıyor. ASUS’un doğrudan<br />

çipe yönelik (D2C) soğutma teknolojisi,<br />

rakiplerinden ayrılan hızlı ve basit<br />

bir seçenek sunuyor. D2C, veri merkezi<br />

güç kullanım etkinliği (PUE) oranlarını<br />

düşürmek için hızla devreye sokulabiliyor.<br />

ASUS sunucuları, ESC N8-E11 ve<br />

RS720QN-E11-RS24U, manifoldları ve<br />

soğutma plakalarını destekleyerek, çeşitli<br />

soğutma çözümlerine olanak tanıyor.<br />

Ayrıca, ASUS sunucuları, standart<br />

raf sunucu tasarımlarına uygun bir arka<br />

kapı ısı değiştiricisini barındırıyor. Böylece<br />

tüm rafların değiştirilmesine gerek<br />

kalmıyor ve raflarda sıvı soğutmayı etkinleştirmek<br />

için sadece arka kapı yeterli<br />

oluyor. Endüstri lideri soğutma çözümü<br />

sağlayıcılarıyla yakın iş birliği yapan<br />

ASUS, kurumsal düzeyde kapsamlı soğutma<br />

çözümleri sunuyor ve veri merkezi<br />

PUE, karbon emisyonları ve enerji<br />

tüketimini en aza indirgeyerek daha yeşil<br />

veri merkezlerinin tasarımı ve inşası<br />

konusunda yardımcı olmaya kendini<br />

adamış durumda.<br />

Güvenilir yapay zekâ yazılım<br />

çözümleri<br />

Yapay zekâ süper bilgisayarları alanında<br />

lider uzmanlığı ile ASUS, yoğun veri kullanılan<br />

iş yükleri için optimize edilmiş<br />

sunucu tasarımları ve raf entegrasyonu<br />

sağlıyor. GTC etkinliğinde ASUS, işletmelerin<br />

LLM ön eğitimi, ince ayarı ve<br />

çıkarımı için yapay zekâ geliştirmelerini<br />

hızlandırmaya olanak tanıyan ve entegre<br />

bir yazılım yığını ile kod gerektirmeyen<br />

yapay zekâ platformunu ESC4000A-E12<br />

modeliyle sergiledi. Bu çözüm riskleri<br />

azaltarak piyasaya ürün sürme süresini<br />

en baştan kısaltmayı hedefliyor. ASUS<br />

ayrıca, 7B, 33B ve hatta 180B’den fazla<br />

farklı LLM tokenini desteklemek için<br />

özelleştirilmiş yazılımlarla kapsamlı bir<br />

çözüm sunuyor, sorunsuz sunucu veri<br />

gönderimini kolaylaştırıyor. İnce ayar<br />

eğitimi için GPU kaynaklarının uygun<br />

bir şekilde dağıtılmasını sağlayan yazılım<br />

yığını, yapay zekâ uygulamalarının<br />

ve iş yüklerinin kaynak israfı olmadan<br />

çalışmasını sağlıyor, bu da verimliliği<br />

ve yatırım getirisini (ROI) en üst düzeye<br />

çıkarmaya yardımcı oluyor. Ayrıca,<br />

ASUS’un yazılım donanım sinerjisi, işletmelere<br />

ihtiyaçlarına en uygun yapay<br />

zekâ yeteneklerini seçme esnekliği sağlıyor.<br />

İşletmeler böylece yatırım getirisini<br />

daha da ileriye taşıyabiliyor.<br />

Bu yenilikçi yazılım yaklaşımı, yapay<br />

zekâ eğitimi ve çıkarımı için GPU kaynaklarının<br />

en uygun şekilde dağıtımını<br />

sağlıyor ve sistem performansını artırıyor.<br />

Bu entegre yazılım donanım sinerjisi,<br />

çeşitli yapay zekâ eğitim ihtiyaçlarına<br />

hitap ediyor ve KOBİ’ler de dahil olmak<br />

üzere her ölçekten işletmenin gelişmiş<br />

yapay zekâ yeteneklerinden kolaylıkla ve<br />

verimli bir şekilde yararlanmasını sağlıyor.<br />

Sağlam bilişim becerisi ve çözümleriyle<br />

tanınan ASUS, kurumsal IoT uygulamalarının<br />

artan gereksinimlerini karşılamak<br />

için sektörel ortaklar, yazılım uzmanları<br />

ve alan odaklı entegratörler ile<br />

iş birliği yapıyor. Bu iş birlikleriyle; modern<br />

veri merkezi, yapay zekâ ve yüksek<br />

performanslı bilgi işlem uygulamaları<br />

için tam kurulum ve test dahil eksiksiz<br />

çözümler için anahtar teslimi sunucu<br />

desteği sunmak hedefleniyor


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dell Technologies “Innovation Catalyst”<br />

Araştırmasının sonuçlarını açıkladı<br />

Dell Technologies, aralarında Türkiye’nin de olduğu 40<br />

ülkeden 6.600 kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarını<br />

açıkladı. ‘Innovation Catalyst’ başlıklı araştırmaya<br />

göre katılımcıların yüzde 58’i üretken yapay zekâyı<br />

uygulamaya başladıklarını belirtiyor…<br />

Dell Technologies; Kuzey Amerika, Latin<br />

Amerika, EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika),<br />

APJ (Asya Pasific ve Japonya) ve Çin’de<br />

100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan<br />

6.600 katılımcının yer aldığı ‘Innovation Catalyst’<br />

adlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı.<br />

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 81’i<br />

üretken yapay zekâ (GenAI) ve yapay zekânın<br />

(AI) gelecekte sektörleri önemli ölçüde<br />

dönüştüreceğine inanıyor. Bu oran, 2023’te<br />

yüksek ciro artışı (+yüzde 25) elde eden kuruluşlar<br />

için yüzde 91 olurken, düşük ciro<br />

artışı (yüzde1-5), sabit ciro veya ciro düşüşü<br />

kaydeden kuruluşlar için yüzde 75’e düşüyor.<br />

Aralarında Türkiye’nin de olduğu 40 ülkeden<br />

6.600 bilgi teknolojileri (BT) öncüleri<br />

ve şirket yetkilisinin yanıtlarına dayanan<br />

araştırma, AI ve GenAI’ya ilişkin önemli bir<br />

iyimserlik ortaya koysa da kuruluşların hızlı<br />

değişime hazır bulunuşları önemli ölçüde<br />

değişiyor. Katılımcıların yüzde 82’si rekabet<br />

açısından iyi konumlandıklarını ve sağlam<br />

bir stratejiye sahip olduklarını belirtiyor.<br />

Bununla birlikte, neredeyse yarısı (yüzde 48)<br />

önümüzdeki üç ila beş yıl içinde sektörlerinin<br />

neye benzeyeceğinden emin olmadığını<br />

ve neredeyse her on katılımcıdan altısı (yüzde<br />

57) değişime ayak uydurmakta zorlandığını<br />

ifade ediyor. Katılımcılar, inovasyonu<br />

teşvik etmede karşılaştıkları zorluklar arasında<br />

doğru yetenek eksikliği (yüzde 35), veri<br />

gizliliği ve siber güvenlikle ilgili endişeler<br />

(yüzde 31) ve sınırlı bütçenin (yüzde 29) yer<br />

aldığını belirtiyor.<br />

GenAI, uygulamaya hazır!<br />

Katılımcılar, GenAI’nin BT güvenlik duruşunu<br />

iyileştirme (yüzde 52), üretkenliği artırma<br />

(yüzde 52) ve müşteri deneyimini geliştirme<br />

(yüzde 51) konularında dönüştürücü veya<br />

önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.<br />

Bununla birlikte, üstesinden gelinmesi<br />

gereken zorlukların da farkındalar. Örneğin<br />

yüzde 68’i GenAI’ın yeni güvenlik ve gizlilik<br />

sorunları yaratacağından korkuyor, yüzde<br />

73’ü ise verilerinin ve IP’lerinin üçüncü tarafın<br />

erişebileceği bir GenAI aracına yerleştirilemeyecek<br />

kadar değerli olduğu konusunda<br />

hemfikir.<br />

Genel olarak verilen yanıtlar, kuruluşların<br />

fikir aşamasından uygulama aşamasına geçerken<br />

GenAI pratikleri üzerinde çalıştıklarını<br />

gösteriyor; yüzde 58’i GenAI’yi uygulamaya<br />

başladıklarını belirtiyor. Kuruluşlarda<br />

kullanım arttıkça, risklerin nerede olduğu ve<br />

bunlardan kimin sorumlu olduğunun belirlenmesine<br />

odaklanılıyor. Katılımcıların yüzde<br />

77’si, herhangi bir AI arızasından veya istenmeyen<br />

davranışlardan makine, kullanıcı<br />

veya kamu yerine kuruluşun sorumlu olduğu<br />

konusunda hemfikir.<br />

Dell Technologies EMEA Başkanı Adrian<br />

McDonald konuyla ilgili yaptığı açıklamada<br />

“Birçok kişi GenAI gibi dönüştürücü etkisi<br />

olan teknolojilerden faydalanmak için harekete<br />

geçiyor; değeri ortaya çıkarmak ve<br />

büyümeyi desteklemek için yapay zekâyı<br />

verilerine entegre ediyor. Bu fırsatı değerlendirmek,<br />

sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak<br />

tasarlanmış, inovasyon alanında<br />

güvenli ve ölçeklenebilir teknoloji temelleri<br />

oluşturmak açısından güvenilir ortaklardan<br />

oluşan güçlü bir ekosistem gerektiriyor” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Kuruluşlar, günümüz tehdit<br />

ortamı zorluklarına göğüs<br />

geriyor<br />

Siber güvenlik, kuruluşlar için önemli bir endişe<br />

kaynağı olmaya devam ediyor. Katılımcıların<br />

yüzde 83’ü son 12 ay içinde bir güvenlik<br />

saldırısına maruz kaldıklarını bildirerek<br />

bu endişeleri doğruluyor. Çoğunluk (yüzde<br />

89) ‘Sıfır Güven’ dağıtım stratejisini benimsiyor,<br />

yüzde 78’i ise bir siber saldırı veya veri<br />

sızıntısından kurtulmak için bir ‘Olay Müdahale<br />

Planı’na sahip olduklarını söylüyor.<br />

Belirtilen ilk üç sorun arasında kötü amaçlı<br />

yazılım, kimlik avı ve veri ihlalleri yer alıyor.<br />

Kimlik avına ilişkin sorunlar, çalışanların<br />

tehdit ortamında oynadığı rol olmak üzere<br />

raporda vurgulanan daha geniş bir sorunun<br />

altını çiziyor. Örneğin, katılımcıların yüzde<br />

67’si bazı çalışanların verimlilik ve üretkenliği<br />

artırmak için BT güvenlik kurallarını ve<br />

uygulamalarını atladığına inanıyor, yüzde<br />

65’i ise içeriden gelen tehditlerle ilgili endişelerini<br />

dile getiriyor. Bu durum, çalışanlar<br />

siber güvenlik tehditlerine karşı ilk savunma<br />

hattını temsil ettiğinden eğitime odaklanılması<br />

gerektiğine işaret ediyor.<br />

Doğru teknoloji altyapısı,<br />

kuruluşların başarılı olmasına<br />

yardımcı olacak<br />

Araştırma ayrıca, GenAI gibi teknolojiler<br />

ivme kazandıkça ve veri hacimleri arttıkça<br />

modern veri altyapısının kritik rolünü de ortaya<br />

koyuyor. Modern, ölçeklenebilir bir altyapıya<br />

yatırım yapmak, işletmelerde inovasyonu<br />

hızlandırmak için en önemli iyileştirme<br />

alanı olarak gösteriliyor. BT karar vericilerinin<br />

çoğu (yüzde 82), GenAI’ın uygulanmasında<br />

öngördükleri zorlukların üstesinden<br />

gelmek için şirket içi veya hibrit bir modeli<br />

tercih ettiklerini söylüyor.<br />

Verilerin işletme genelinde paylaşılabilmesi<br />

inovasyon bulmacasının önemli bir parçasıyken,<br />

katılımcıların yalnızca üçte biri (yüzde<br />

33), mevcutta inovasyon çalışmalarını<br />

desteklemek için verileri gerçek zamanlı içgörülere<br />

dönüştürebildiklerini söylüyor. Bununla<br />

birlikte verilen yanıtlar, kuruluşların<br />

bu zorluk karşısında harekete geçtiğini gösteriyor.<br />

Katılımcıların yüzde 82’si, verilerin<br />

farklılaştırıcı olduğunu ve GenAI stratejilerinin<br />

verilerden yararlanmayı ve verileri korumayı<br />

içermesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca<br />

neredeyse yarısı (yüzde 42), önümüzdeki beş<br />

yıl içinde verilerinin büyük bir kısmının uçtan<br />

geleceğini tahmin ettiklerini belirtiyor.<br />

Diğer araştırma bulguları<br />

arasında şunlar yer alıyor:<br />

• Beceriler: Katılımcıların üçte ikisi (yüzde<br />

67) şu anda sektörlerinde inovasyon için gerekli<br />

yeteneklerin mevcut olmadığını belirtiyor.<br />

Öğrenme çevikliği ve isteği, yapay zekâ<br />

akıcılığı, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme,<br />

önümüzdeki beş yıl için ihtiyaç duyulan en<br />

önemli beceri ve yetkinlikler olarak sıralanıyor.<br />

• Sürdürebilirlik: Katılımcıların yüzde 42’si<br />

‘çevresel açıdan sürdürülebilir inovasyonların<br />

teşvik edilmesinin’ önemli bir iyileştirme<br />

alanı olduğunu düşünüyor. Enerji verimliliği<br />

üst sıralarda yer alıyor; yüzde 79’u BT ortamlarını<br />

daha verimli yönetmek için hizmet<br />

olarak sunulan çözümleri deniyor ve yüzde<br />

73’ü daha enerji verimli hâle gelmek için yapay<br />

zekâ çıkarımını aktif olarak uç noktalara<br />

taşıyor (örneğin, akıllı binalar).<br />

• BT’yi stratejik bir ortak hâline getirmek:<br />

Hâlihazırda, şirket karar vericilerinin yüzde<br />

81’i BT karar vericilerini stratejik görüşmelere<br />

dâhil etmiyor, ancak her iki taraf da daha<br />

güçlü bir ilişkiyi ikinci en önemli iyileştirme<br />

alanı olarak sıralıyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

29


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Data Science Days’e<br />

yapay zeka konusu damgasını vurdu<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

30<br />

Türkiye’nin ilk ve tek veri ve analitik konferansı<br />

Data Science Days, veri ve analitik<br />

konularına odaklanarak Türkiye’nin en<br />

büyük veri bilimi topluluğunu bir araya<br />

getirdi. Yenilikçi fikirlerin paylaşımına ve<br />

gelişimine olanak sağlamayı hedefleyen<br />

etkinliğin ilk gününde online platformda<br />

yapılan veri okuryazarlığı eğitimi düzenlendi.<br />

Bu kapsamda “Veri ile Kritik Düşünme”,<br />

“Analitik Temeller”, “Tablolarla<br />

Tanışma”, “Veri Görselleştirme Temelleri”,<br />

“Veri Güvenliği ve Gizliliği”, “Veri Etiği”<br />

konularında doyurucu içerikler sunuldu.<br />

Katılımcılar, tam gün süren program sonucunda<br />

katılım sertifikası aldı.<br />

“Teknoloji, insanların<br />

yaptığı işin alternatifi veya<br />

tamamlayıcısı konumunda”<br />

29 Mart’ta Kolektif House Maslak’ta gerçekleşen<br />

konferans gününe toplam 180<br />

kişi ilgi gösterdi. Etkinliğin açılış konuşmasını<br />

yapan Analytics Center & İstanbul<br />

Tech Week Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Başak Tulga Önen, şunları söyledi: “Teknoloji,<br />

insanların yaptığı işin alternatifi<br />

veya tamamlayıcısı konumunda. Örneğin<br />

RPA bir alternatif. Yani birtakım görevleri<br />

insanların yerine robotlar yapıyor. Yapay<br />

zeka ise şu anda tamamlayıcı konumunda.<br />

Yani işlerimizi daha iyi yapmamızı<br />

sağlıyor, müşterilerimize (iç ve dış) daha<br />

fazla değer sunmamızı sağlıyor. Ancak<br />

yapay zeka için bu ‘tamamlayıcı’ rolü ‘alternatif’<br />

rolüne dönüşebilir. Yapay zeka<br />

teknolojisini bir ‘tamamlayıcı’ olarak kullanırken<br />

aynı zamanda eğitiyorum, kendi<br />

bilgimi onunla paylaşıyorum ve en az<br />

benim kadar akıllı hale getiriyorum. Bir<br />

nevi kendi topuğuma sıkıyorum. Sorum<br />

şu: İnsanların, makinelere karşı bir rekabet<br />

avantajı kalacak mı? Yaptıkları işler<br />

için daha yüksek fiyat isteyebilecekler mi?<br />

Hangi işler için insanlar daha avantajlı<br />

durumda olacak? Bununla birlikte şu an<br />

ülkeler adeta yarış halinde, herkes kendi<br />

altyapısını geliştirerek, verisini tamamen<br />

içeride tutarak yapay zekalar geliştirmek<br />

istiyor. Buna İngilizcede ‘sovereign AI’<br />

Veri, analitik ve yapay zeka odaklı içerikleriyle önemli<br />

konuşmacıları ağırlayan Data Science Days, 27 ve<br />

29 Mart tarihlerinde düzenlendi. Bu yıl dördüncü kez<br />

yapılan etkinliğin ilk gününde, çalışanların veri ve<br />

analitik yetkinliklerini geliştirecek veri okuryazarlığı<br />

eğitimi gerçekleşti. Etkinliğin Kolektif House Maslak’ta<br />

düzenlenen konferans gününde ise global arenada<br />

tanınan veri bilimi uzmanları, yapay zeka teması<br />

çerçevesinde sektördeki en güncel konu başlıklarını<br />

mercek altına aldı…<br />

deniliyor, yani yapay zekada egemenlik<br />

sahibi olmak. ABD-Çin arasındaki yarışa<br />

son dönemde Hindistan, Suudi Arabistan,<br />

Japonya, İtalya gibi ülkeler girdi. Yapay<br />

zeka savaşının kazananları hangi ülkeler<br />

olacak? Hangi ülkeler yapay zekada egemenlik<br />

sahibi olabilecek?”<br />

Ardından İTÜ Öğretim Üyesi & İTÜ Yapay<br />

Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve<br />

Araştırma Merkezi Genel Müdürü Dr. Nazım<br />

Kemal Üre, “Pekiştirmeli Öğrenme:<br />

Yapay Zeka Devrimindeki Gelecek Adım”<br />

konulu bir konuşma gerçekleştirdi.<br />

“Yapay zeka sayesinde<br />

artık müşterimizi tanımaya<br />

başladık”<br />

Etkinliğin devamında “Yapay Zeka Uygulamalarını<br />

Ne Ölçüde Hayata Geçirebildik?”<br />

panelinde Velox Partners Ortağı<br />

Mustafa Fuat Vardar, TFI Tab Gıda Yatırımları<br />

CTO’su Erman Karaca, FutureBright<br />

Group Kurucu Ortağı Akan Abdula ve<br />

Eczacıbaşı Topluluğu CIO’su Hilmi Koçak<br />

konuşmalarını yaptı.<br />

Erman Karaca, panelde yaptığı konuşmada<br />

“Sektörde öncü olmak ve farklılaşmak<br />

için gelişmiş dijital teknolojilerden yararlanıyoruz.<br />

Yapayı zekayı ve makine öğrenmesini<br />

de işimizde sürdürülebilir büyüme<br />

sağlayabilmek için kullanıyoruz. Bu<br />

noktada amacımız, operasyonel verimliliği<br />

sağlamak. Yapay zeka sayesinde artık<br />

müşterimizi tanımaya başladık, onların<br />

davranışlarını da analiz ediyoruz” dedi.<br />

“Her noktada yapay zeka<br />

ve veri bilimi modülleriyle<br />

yürüttüğümüz süreçler var”<br />

aiXplain Baş Bilim İnsanı Kareem<br />

Darwish’in “Dakikalar İçinde Yapay Zeka<br />

Çözümleri Oluşturma ve Dağıtma” konulu<br />

konuşmasının ardından, “Bilmeniz Gereken<br />

Yapay Zeka Teknolojileri” panelinde<br />

Cerebrum Tech Kurucusu & Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Dr. Erdem Erkul, Mindberg.<br />

ai Kurucusu & Yönetici Ortağı Hakan<br />

Yılmaz ve Trendyol Veri Bilimi Başkanı<br />

Umut Beşikçi ve Odeabank Veri Yönetimi<br />

Direktörü Gamze Kaplan Gökalp, katılımcılar<br />

ile buluştu. Umut Beşikçi, şunları<br />

söyledi: “Her noktada yapay zeka ve veri<br />

bilimi modülleriyle yürüttüğümüz süreçler<br />

var. Örneğin bir kullanıcı ekosistemimize<br />

girdiğinde ana sayfa ile karşılaşıyor.<br />

Buradaki içeriklerin tümü veri bilimiyle<br />

ilerletilen süreçler. Özellikle Trendyol’un<br />

yurt dışı açılım vizyonuyla birlikte veri<br />

bilimi bölümüne çok iş düşüyor. İhtiyaçları<br />

belirliyor ve ihtiyaçlar doğrultusunda<br />

çözümler üretiyoruz. Hedefimiz, çığır<br />

açmaktan ziyade uygun çözümleri üretmek.”<br />

Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde<br />

ise bir sonraki konuşmacı Kaggle Ürün<br />

Müdürü Nate Keating oldu. Akabindeki<br />

“Veri ve Analitik Altyapısı-En İyi Uygulamalar”<br />

temalı panelde ise Demirören<br />

Teknoloji CDO’su Koray Kocabaş, Google<br />

Cloud Türkiye Müşteri Mühendisliği Yöneticisi<br />

Alev Aydın, Microsoft Azure Güney<br />

Doğu Avrupa Müşteri Başarısı Birimi<br />

Bölge Lideri Cüneyt Batmaz ve IBM Yazılım<br />

Ürünleri Teknik Satış Ekibi Yöneticisi<br />

Murat Yeşil, önemli bilgiler verdi.<br />

Etkinlikte bir sonraki konuşmacı olan<br />

Ally AI Kurucu Ortağı Gökhan Çapan,<br />

“Önceden Eğitilmiş Yapay Zeka Modelleri<br />

ve Uygulamaları” konusunda çarpıcı<br />

değerlendirmelerde bulunurken, günün<br />

son konuşmasında ise DataCebo İş Geliştirme<br />

Müdürü Elisa Castañer, “Sentetik<br />

Veri-Neden Önemli ve Nereye Gidiyor?”<br />

teması altında görüşlerini katılımcılarla<br />

paylaştı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

İşletmeler A4Q ® Selenium<br />

ile web uygulaması maliyetlerini azaltıyor<br />

İnternet kullanıcılarının web tarayıcıları<br />

üzerinden erişebildikleri ve çeşitli işlevleri<br />

yapabildikleri yazılımlar olan web uygulamaları,<br />

kuruluşların ürün ve hizmetlerini<br />

tanıtmasında en önemli araç haline geldi.<br />

Web uygulamalarının en iyi şekilde korunması<br />

ve kullanıcı dostu arayüzü tasarlanması,<br />

kuruluşların itibarını, satış kabiliyetini<br />

ve kullanıcı deneyimini doğrudan<br />

etkiliyor. Web tabanlı yazılımların doğru<br />

çalışmasını sağlamak ve hataları tespit<br />

etmek için gerçekleştirilen web uygulama<br />

testleri, uygulamanın kullanıcı arayüzünün,<br />

işlevselliğinin, performansının ve<br />

güvenliğinin doğrulanmasını amaçlıyor.<br />

Teknoloji sektörüne inovatif bir bakış açısı<br />

getirmeyi hedefleyen TesterYou, uluslararası<br />

geçerliliğe sahip akredite A4Q® Selenium<br />

Test Eğitimi’yle, test profesyonellerine<br />

ve yazılım geliştiricilere web uygulama<br />

E-ticaret, dijital pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi<br />

gibi alanlarda kullanılan web uygulamalarının test<br />

edilmesi, kötü niyetli saldırılara karşı itibarın korunması<br />

ve maliyetlerin azaltılması noktasında kuruluşlar için<br />

kritik bir önem taşıyor. Teknoloji sektörüne inovatif<br />

bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou,<br />

uluslararası geçerliliğe sahip akredite A4Q ® Selenium<br />

Test Eğitimi’yle, test profesyonellerine ve yazılım<br />

geliştiricilere web uygulama testleri oluşturmak için<br />

temel bir anlayış kazandırıyor…<br />

testleri oluşturmak için temel bir anlayış<br />

kazandırıyor.<br />

“Web Uygulama Testleri Veri<br />

İhlallerini Önler, İtibarı Korur”<br />

Yazılım geliştirme sürecinin önemli bir<br />

parçası olan web uygulama testlerinin,<br />

kullanıcıların web site ziyaretlerinde<br />

olumlu deneyim yaşamalarını sağlayan<br />

bir faktör olduğunu belirten TesterYou’nun<br />

Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Web tabanlı<br />

yazılımların doğru çalışmasını sağlamak<br />

ve hataları tespit etmek için yapılan web<br />

uygulama testleri, hataların erken tespit<br />

edilmesini, düzeltilmesini, maliyetlerin<br />

azaltılmasını sağlar. Bunun yanı sıra kullanıcıları<br />

ve işletmeleri koruyan güvenlik<br />

açıklarının tespitinde de etkin bir şekilde<br />

çalışan testler, veri ihlallerinin ve diğer<br />

saldırıların önlenmesine yardımcı olur.<br />

Selenium WebDriver’ın önde gelen sertifikalarından<br />

olan Selenium Test Uzmanı<br />

Eğitimi, web uygulama testleri oluşturmak<br />

için Selenium WebDriver hakkında<br />

temel bir anlayış isteyen test profesyonellerine<br />

yönelik pratik bir eğitim sunar. Eğitimi<br />

başarıyla tamamlayan katılımcılar,<br />

gezinme, GUI ögeleriyle etkileşim, günlük<br />

kayıt, raporlama ve daha fazlası için belirli<br />

teknikler hakkında yetkinliğe kavuşabilir.”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Logitech G’den oyuncuları sevindiren gelişme<br />

Logitech G, PRO X SUPERLIGHT 2, Logitech G’nin<br />

oyunculara özel yazılımı G HUB üzerinden yapılan<br />

ücretsiz bir güncelleme ile 4kHz polling rate değerine<br />

ulaşabiliyor…<br />

Logitech G’nin en son teknolojiyi kullanarak<br />

tasarladığı, özellikle profesyonel oyuncuların<br />

tercih ettiği PRO X 2 SUPERLIGHT, son<br />

güncellemesi ile 4kHz seviyesine yükseltildi.<br />

Üstelik ekstra bir dongle alışverişi de gerektirmeyen<br />

bu güncelleme, Logitech’in G Hub<br />

uygulaması aracılığıyla ücretsiz bir biçimde<br />

gerçekleşebiliyor. Bu güncelleme sayesinde<br />

mouse’un saniyelik rapor verme değeri iyileşiyor.<br />

Mouse konum verilerini daha hızlı<br />

ve hassas bir şekilde iletebilecek duruma<br />

geliyor.<br />

Yalnızca 60 gram ağırlığındaki, hassasiyet,<br />

performans ve güvenilirliği birleştiren PRO<br />

X 2 SUPERLIGHT, ileri seviye oyuncuların<br />

hamlelerini kolaylaştırıyor. Hibrit anahtarlara<br />

sahip mouse, 32.000 DPI’ya sahip yepyeni<br />

HERO 2 Sensörünü de bünyesinde bulunduruyor.<br />

Profesyonel oyuncuların incelemelerine<br />

göre PRO X SUPERLIGHT, ödüllü<br />

tasarımını ve hafifliğinin yanı sıra 95 saat<br />

boyunca üst düzey deneyim sunuyor.<br />

31


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dell P ve S Serisi<br />

yeni monitörlerini tanıttı<br />

Dell Technologies yeni P ve S serisi monitörleriyle<br />

verimliliklerini en üst düzeye çıkarmak isteyen iş<br />

profesyonellerinden eğlence ve kalıcı konfor arayan<br />

aileler, öğrenciler ve günlük kullanıcılara kadar tüm<br />

kullanıcı profillerinin ihtiyaçlarına yanıt veriyor…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

32<br />

Dell Technologies, çok çeşitli ihtiyaç ve<br />

bütçelere uygun olarak tasarlanan en<br />

yeni P ve S serisi monitörlerini tanıttı. P<br />

serisi monitörler, verimliliklerini en üst<br />

düzeye çıkarmak isteyen iş profesyonellerini<br />

hedeflerken, S serisi monitörler<br />

eğlence ve kalıcı konfor arayan aileler,<br />

öğrenciler ve günlük tüketiciler için tasarlandı.<br />

Tüm gün konfor ve kolay bağlantı isteyen<br />

çalışan profesyonellere yönelik Dell<br />

27 / 24 USB-C Hub Monitörler (P2725HE<br />

/ P2425HE / P2425E), gelişmiş göz konforu<br />

özelliklerinin yanı sıra geniş bağlantı<br />

seçenekleri sunuyor.<br />

Öne çıkan özellikler<br />

• Gelişmiş Üretkenlik: Ultra ince çerçeveli<br />

ekranda 100Hz yenileme hızı, renk<br />

tutarlılığı ve akıcı görüntüleme deneyimi<br />

için IPS teknolojisine sahip FHD/<br />

WUXGA (1920x1200) çözünürlük.<br />

• Konforlu Görüntüleme: TUV Rheinland®<br />

4 yıldızlı göz konforu sertifikası<br />

sayesinde kullanıcılar, göz yorgunluğunu<br />

azaltmaya yardımcı olmak amacıyla<br />

zararlı mavi ışığı yüzde 35 veya daha aza<br />

indiren geliştirilmiş ComfortView Plus<br />

özelliğinden yararlanabiliyor, ayrıca titreşimsiz<br />

canlı görselleri 1500:1 kontrast<br />

oranı ve yüzde 99 sRGB renk kapsamıyla<br />

deneyimleyebiliyor.<br />

• Geniş Bağlantı Seçenekleri: Kablolu<br />

Ethernet bağlantısı için RJ45 ile, kablo<br />

karmaşasını azaltmak için tek kablo çözümü<br />

USB-C (90W’a kadar güç dağıtımı).<br />

Geniş bağlantı seçenekleriyle çeşitli<br />

cihazlara kolay bağlantı. Çevre birimlerine<br />

daha kolay bağlantı ve hızlı şarj için<br />

USB-C bağlantı noktası.<br />

• Kullanışlı Tasarım: Alt çerçevedeki<br />

sezgisel olarak tasarlanmış hızlı erişim<br />

yuvalarıyla haricî cihazlara kolayca bağlanılmasına<br />

veya ses için opsiyonel geçmeli<br />

soundbar (ayrı satılır) takılmasına<br />

olanak tanıyor. Çift yönlü eğme, döndürme<br />

ve çevirme işlevine sahip yüksekliği<br />

ayarlanabilir stand, kişiselleştirilmiş bir<br />

kullanım imkânı sağlıyor.<br />

Her ihtiyaca uygun çok yönlü özellikler<br />

Dell ayrıca, kesintisiz ve üretken bir iş<br />

gününden faydalanmak isteyen basit ve<br />

sade, görev odaklı profesyonellere yönelik<br />

Dell 27 / 24 / 22 Monitörleri (P2725H<br />

/ P2425H / P2425 / P2225H) piyasaya sürüyor.<br />

Bu monitörlerde USB-C bağlantı<br />

noktası bulunmuyor.<br />

Dell, yaşam tarzına uygun ihtiyaçlara<br />

yönelik günlük kullanım ve konfor için<br />

modern tasarımlara ve çok yönlü özelliklere<br />

sahip yeni Dell 24 / 27 S serisi monitörleri<br />

(S2425H / HS, S2725H / HS / DS)<br />

tanıtıyor. Bu S serisi monitörler, günlük<br />

eğlence ve kullanılabilirlik özellikleri<br />

için etkileyici ekran performansı ve ses<br />

geliştirmelerini çarpıcı bir tasarımda<br />

bir araya getirerek Dell’in, kullanıcıların<br />

ev-ofis ve eğlence sistemlerini yükseltme<br />

ve geliştirme konusundaki kararlılığını<br />

gösteriyor.<br />

Diğer önemli özellikler:<br />

• Görsel Mükemmellik: 27 inç QHD ve<br />

FHD monitörler ve 23,8 inç FHD IPS monitörler,<br />

mavi ışık emisyonlarını yüzde<br />

35 veya daha azına indirmeye yardımcı<br />

olan geliştirilmiş ComfortView Plus<br />

özelliğiyle 4 yıldızlı göz konforu için<br />

TUV Rheinland® sertifikalı olup 100 Hz<br />

yenileme hızı (yalnızca S2725DS için<br />

VRR) sıradan oyuncular için ideal olan<br />

akıcı hareketli görseller sunuyor. Kullanıcılar,<br />

dâhili çift HDMI bağlantı noktasıyla<br />

yayın izleme ve oyun oynama<br />

arasında sorunsuzca geçiş yapabiliyor.<br />

Ayrıca, yüzde 99 sRGB renk kapsamı ve<br />

1500:1 kontrast oranı ile canlı renklerin<br />

keyfini çıkarabiliyor.<br />

• Etkileyici Ses: Dâhili çift 5W hoparlörler<br />

ses deneyimini yeni bir boyuta<br />

taşıyor. Kullanıcılar, sesi diledikleri gibi<br />

uyarlamak için önceden ayarlanmış beş<br />

ses profili (Standart, Film, Oyun, Müzik,<br />

Ses) ve bir özelleştirilebilir profil arasından<br />

seçim yapabiliyor.<br />

• Yeni Modern Tasarım: Ultra ince çerçevelere<br />

ve arka kısımda Japon kum taneciklerinden<br />

ilham alan ince dokulu<br />

bir desene sahip olan bu monitörler, her<br />

alana uygun modern tarzda bir tasarıma<br />

sahip. Gözleri rahatlatan ve her ortama<br />

uygun Kül Beyazı renginde sunulan<br />

bu monitörlerde kullanıcılara eğme,<br />

döndürme ve çevirme işlevlerine sahip<br />

yüksekliği ayarlanabilir bir stand da sunuluyor.<br />

(Yalnızca S2425HS/S2725HS/<br />

S2725DS’de mevcut).<br />

• Kişiye Özel Kolaylık: Geliştirilmiş<br />

kablo yönetimi tasarımı karmaşadan<br />

uzak bir ortam sağlarken, kullanışlı<br />

birincil bağlantılar ve yandan erişimli<br />

ikincil bağlantılar çok cihazlı kullanım<br />

için çoklu giriş portları sunuyor. Kullanıcılar,<br />

monitörün arkasında bulunan yeni<br />

joystick ve kısayol düğmeleriyle OSD menülerinde<br />

kolayca gezinebiliyor.<br />

Sürdürülebilirlik yine ön<br />

planda<br />

On yıldır dünyanın bir numaralı monitör<br />

üreticisi olan Dell, tüm monitör portföyünde<br />

sürdürülebilirlik konusundaki<br />

kararlılığını sürdürüyor. Şirket, monitör<br />

tasarımına alüminyum ve cam gibi yeni<br />

geri dönüştürülmüş malzemeleri dâhil<br />

ederek malzeme inovasyonunda lider<br />

olarak konumlanıyor.<br />

Yeni P ve S serisi monitörler yüzde 85<br />

tüketici sonrası geri dönüştürülmüş ve<br />

kapalı döngü <strong>IT</strong>E türevi plastik, yüzde<br />

50 geri dönüştürülmüş çelik, yüzde 100<br />

geri dönüştürülmüş alüminyum ve en<br />

az yüzde 20 geri dönüştürülmüş cam<br />

kullanılarak üretildi. Ayrıca, P serisi monitörler<br />

EnergyStar®, EPEAT® Gold, TCO<br />

ve TCO Edge gibi en son çevre standartlarına<br />

uygun. Yeni EPEAT Climate+ tanımlamasıyla<br />

bu monitörler karbondan<br />

arındırma konusunda sektörün en iyi<br />

uygulamalarını karşılamasıyla da öne<br />

çıkıyor.<br />

Kullanıcılar artık Dell Display Manager’daki<br />

PowerNap modu ile de monitörü<br />

kullanmadığında enerji tasarrufu yapabiliyor.<br />

Bu mod monitörü karartıyor veya<br />

uyku moduna geçirerek enerji kullanımını<br />

yüzde 14,8’e kadar azaltıyor. Ayrıca<br />

Dell’in monitörleri yüzde 100 yenilenebilir<br />

içerikten üretilen ve geri dönüştürülebilen<br />

kutularda gönderiliyor, ayrıca<br />

çevre için daha sürdürülebilir olan fiber<br />

bazlı yastıklamayla birlikte geliyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Virgosol, Berlin ofisini açtı!<br />

Yazılım kalite kontrol ve güvencesi alanında dünya<br />

standartlarında hizmetler sunan yerli girişim Virgosol,<br />

global açılımını başlattı. İlk yurt dışı ofisini Berlin’de<br />

açan Virgosol’un ikinci durağı ise Londra olacak…<br />

Yazılım kalite kontrol ve güvencesi alanında<br />

sunduğu dünya standardındaki hizmetlerle<br />

4 yıldır sektöre yön veren ve Deloitte<br />

tarafından hazırlanan Teknoloji Fast 50<br />

listesinde 20 katlık büyüme oranıyla 6. sırada<br />

yer alan Virgosol, hizmet ağını yurt dışı<br />

açılımlarla genişletiyor. Global merkezinin<br />

kapılarını Berlin’de aralayan Virgosol, bu<br />

yıl içinde Londra ofisini de hayata geçirmeye<br />

hazırlanıyor.<br />

Türkiye’deki başarı hikayesini<br />

dünya geneline yayacak<br />

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan<br />

Virgosol Kurucu Ortağı ve CEO’su Özgür<br />

Arzu Er, “Virgosol olarak 4 yıl önce üretmeyi<br />

seven, çözüm odaklı ve yenilikçi insanları<br />

bir araya getirme ve dijital dünyada<br />

deneyim farkı yaratan çözümler sunma hayaliyle<br />

‘Fark Yaratmak’ mottosuyla çıktığımız<br />

yolda hızlı büyümemizi sürdürüyoruz.<br />

Hali hazırda Türkiye’nin en büyük kurumsal<br />

markalarının yanında global markalara<br />

da yazım kontrol ve güvencesi alanında<br />

uçtan uca çözümler sunuyoruz. Şimdi de<br />

çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyoruz.<br />

Avrupa’nın güçlü ekonomilerinden<br />

Almanya’yı global merkezimiz olarak belirleyerek;<br />

başarı hikayemizi dünya geneline<br />

yaymayı ve Türkiye’nin yazılım sektöründe<br />

bir dünya markası haline gelmesini sağlamayı<br />

hedefliyoruz” dedi.<br />

Yurt dışındaki ikinci durak<br />

Londra<br />

Yurt dışı açılımlarının ilk durağı olan Berlin<br />

üzerinden Avrupa’daki KOBİ’lerin dijitalleşmesine<br />

katkı sağlamakla kalmayıp,<br />

aynı zamanda öncü bir teknoloji ve yatırım<br />

merkezi olma konusunda iştahı yüksek<br />

olan Almanya’nın teknoloji vizyonunun bir<br />

parçası olmayı da amaçladıklarının altını<br />

çizen Arzu Er, sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Berlin ofisimizde mart ayı itibarıyla çekirdek<br />

ekibimizi kurduk ve tempolu bir şekilde<br />

çalışmalarımıza başladık. İlk yılımızda<br />

pazarı ve rekabeti daha iyi anlayabilmek<br />

adına araştırmalara ve network ağımızı<br />

genişletmeye odaklanacağız. Gelecek sene<br />

itibarıyla ise bir yandan pazarın ihtiyacına<br />

uygun lokalleşme çalışmalarını yürütürken<br />

diğer yandan Ar-Ge faaliyetlerimize<br />

başlamayı planlıyoruz. Berlin ofisimiz aracılığıyla<br />

Almanya’daki Türk ekosisteminin<br />

katkılarının yanı sıra Almanya’nın sunduğu<br />

teşvik ve desteklerden yararlanarak<br />

ürünler geliştirip, hızlı bir şekilde büyümeyi<br />

amaçlıyoruz. Ana hedefimiz Türk gençlerine<br />

yurt dışında istihdam sağlamanın<br />

yanında yabancı sermayeyi Türk ekonomisine<br />

kazandırmak. Bu hedef doğrultusunda<br />

çalışmalarımız sürüyor. <strong>2024</strong> yılının ilk<br />

yarısında İngiltere pazarında yer alabilmek<br />

için Londra ofisimizi açmaya hazırlanıyoruz.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Huawei, Cloud Servislerinin Avrupa<br />

regülasyonuyla tam uyumlu olduğu açıklandı<br />

Huawei Cloud, Avrupa Birliği’nin (AB) Bulut Davranış<br />

Kurallarına tam olarak uyduğunu açıkladı. Bu durum,<br />

şirketin Avrupa’daki müşterilerine sunduğu bulut<br />

hizmetlerin, Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR)<br />

uygun olduğunu gösteriyor…<br />

Huawei Cloud, Avrupa’da sunduğu bulut<br />

hizmetlerinin bu bölgedeki regülasyon kurallarıyla<br />

tam uyumlu olduğunu açıkladı. Bu<br />

kurallar, veri koruma ve güvenliğinde yüksek<br />

standartları teşvik etmek hedefiyle, sektörün<br />

birliğini ve standartlarını güçlendirmeyi<br />

amaçlayan bir çerçevede oluşturuldu.<br />

EU Cloud Code of Conduct standartları, yaklaşık<br />

üç yıl önce Avrupa Veri Koruma Kurulu<br />

(EDPB) tarafından onaylandı ve bulut sektörü<br />

için önemli bir uyum referans noktası haline<br />

geldi. Kuralların uygulanması, şeffaflığı<br />

artırarak müşterilerin risk değerlendirmelerini<br />

daha sağlıklı bir şekilde yapmalarını<br />

sağladı.<br />

Huawei Cloud Avrupa Başkanı Tim Tao,<br />

“Huawei Cloud’un ‘EU Cloud Code of Conduct’<br />

tarafından GDPR uyumlu olarak tanınmış<br />

olmasından son derece memnunuz”<br />

dedi. EU Cloud Code of Conduct izleme birimi<br />

SCOPE Europe’un Yönetici Direktörü<br />

Gabriela Mercuri ise Huawei Cloud’un ekosisteme<br />

katılımını, AB genelinde güvenli ve<br />

şeffaf bir dijital ortamın oluşturulmasına<br />

katkıda bulunacak önemli bir adım olarak<br />

değerlendirdiğini belirtti.<br />

Huawei’in bu kurallara gönüllü olarak uyum<br />

sağlaması, Avrupa genelindeki kullanıcılara<br />

yönelik hizmetleri güvenli ve şeffaf olarak<br />

sunduğunun da bir göstergesi. Huawei, müşterilerine<br />

üst düzeyde siber güvenlik, veri<br />

güvenliği ve gizlilik koruması sağlama taahhüdünde<br />

bulunuyor. Huawei Cloud, uluslararası<br />

düzeyde 140’tan fazla denetim ve<br />

sertifikasyon sürecinden başarıyla geçmeyi<br />

başarırken, Gartner Magic Quadrant listesine<br />

alınan tek Çinli şirket olma özelliğine<br />

sahip.<br />

Huawei Cloud, finans, enerji, üretim, sağlık<br />

ve kamu hizmetleri gibi farklı sektörlerdeki<br />

işletmelere yönelik olarak, iş uyumu ve siber<br />

güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunda<br />

öncü bir rol oynuyor. Şirketin bu başarısı,<br />

dijital dönüşüm projeleri için de güçlü<br />

bir temel oluşturuyor.<br />

33


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

‘Çift iş’te çalışmak tercih mi,<br />

zorunluluk mu?<br />

Pandeminin başlangıcında dünyadaki<br />

milyonlarca beyaz yakalı çalışanın aniden<br />

evden çalışmaya başlaması birçok yöneticiyi<br />

derinden sarstı. İnsanlar zorunlu<br />

olarak evden çalışmaya başladığında işverenler<br />

ve İK yöneticileri, çalışanlar üzerindeki<br />

kontrolün çok önemli bir kısmını<br />

kaybetti. Evden çalışanlar işe gidip gelmekten,<br />

ofisteki dikkat dağıtıcı işlerden<br />

ve yöneticilerinin şahin bakışlarından<br />

kurtuldu. Ancak bazıları, önlerine çıkan<br />

yeni özgürlük fırsatlarını kendi lehlerine<br />

çevirmeyi de ihmal etmedi. Günümüz<br />

<strong>IT</strong> network ekonomik koşullarında istediği ücreti alamayan<br />

ve geçim zorluğu yaşayan pek çok<br />

çalışan, ‘çift iş’ yaparak aynı anda birden<br />

fazla gelire (double-dipping) sahip olma<br />

gayreti içine girdi.<br />

McKinsey danışmanlık firmasının öngörüsü,<br />

ABD’de aynı anda çift işte çalışanların<br />

oranının toplam iş gücünün<br />

yüzde 5’inden az olmadığı yönünde. Eylül<br />

2022’de Gallup’un anketine katılan üst<br />

düzey yöneticilerin yüzde 16’sı, yönetim<br />

ekibinin, firmalarındaki uzaktan çalışanların<br />

gizli olarak ikinci bir işe sahip olabileceğinden<br />

şüphelendiğini söylüyordu.<br />

‘Çoklu çalışanlar’ olarak adlandırılan bu<br />

kişilerin sayısı Türkiye’de de giderek artıyor.<br />

“Babam, bizi üniversiteye gönderebilmek<br />

için iki işte birden çalıştı” söylemi,<br />

mevcut ekonomik koşullara bağlı olarak<br />

günümüze taşınmış durumda. Özellikle<br />

genç çalışanlar, artan maliyetleri karşılamak<br />

için ‘çift iş’e yöneliyor.<br />

Evden çalışmanın sağladığı lokasyon ve<br />

saat özgürlüğü, ‘çift iş’e sahip olma seçeneğinden<br />

daha fazla çalışanın yararlanmasını<br />

sağlıyor. Bu da işveren ve İK yöneticilerini<br />

çeşitli nedenlerle endişelendiriyor.<br />

İlk neden, rekabet kaygısı. Özellikle gizli<br />

bilgilere sahip bir çalışanın rakip firmaya<br />

da hizmet etmesi endişe yaratıyor. Bunun<br />

dışında çalışanın performansının etkilenmesi,<br />

kendisinden beklenen iş kalitesini<br />

ve yoğunluğunu karşılayamaması da endişe<br />

konusu. Tüm bu nedenlerden ötürü<br />

iş sözleşmelerinde birden fazla işte çalışmayı<br />

sınırlandıran hükümlere artık daha<br />

sık rastlanıyor. İşverenin rekabet ihlali<br />

Sektör Market<br />

34<br />

Günümüzde pek çok şirket ofisten çalışmaya dönse de<br />

hibrit çalışma modeli hayatımızdan temelli çıkmayacak<br />

gibi gözüküyor. Evden çalışmanın sağladığı esneklik<br />

işveren ve İK yöneticilerinin çalışanlar üzerindeki<br />

kontrolünü azaltırken, beyaz yakalılara da gizlice iki ya<br />

da daha fazla şirket için çalışmanın yolunu açıyor. Bu<br />

durum iş dünyasında endişe yaratıyor. Bunu fark eden<br />

vizyoner şirketler iyi yetişmiş insan kaynağını başka<br />

şirkete kaptırmamak için yetenek yönetimine, eğitime<br />

ve yan haklara odaklanıyor…<br />

ya da yapılan ikinci işin mevcut işe zarar<br />

verdiğini ispat etmesi halinde sözleşme<br />

feshine kadar giden bir süreç işliyor. Son 5<br />

yılda özellikle Z kuşağı ve yaratıcı endüstrilerde<br />

çalışanlar bu nedenle full-time ve<br />

sözleşmeli çalışmayı tercih etmiyor. Gerek<br />

Türkiye’de gerekse dünyada eğilim<br />

özellikle de pandemi sonrasında bu yönde<br />

gelişti. Çalışma koşulları bu eğilime göre<br />

düzenlenmediği ve bu durum işverenler<br />

tarafından dikkate alınmadığı takdirde<br />

önümüzdeki dönemde full-time ve ofisten<br />

çalışacak insan bulmakta daha zorlanılacağı<br />

iş dünyasında endişe konusu.<br />

Aşırı tepki motivasyonu<br />

düşürüyor<br />

Peki, böyle bir durumda yöneticiler genelde<br />

nasıl tepki veriyor? Birçok yönetici sadakatsizlik<br />

karşısında anında öfkeleniyor<br />

ve çalışanın diğer tüm işleri durdurması<br />

konusunda ısrar ediyor. Bu aşırı tepki,<br />

aradaki ilişkiyi sarsıyor ve çalışanın motivasyonunu<br />

da tamamen düşürüyor.<br />

Diğer bir yönetici tipi ise buna iş yükünü<br />

artırarak tepki veriyor; “Başkası için çalışacak<br />

zamanın varsa benim için daha<br />

fazlasını yapabilirsin” diyor. Bu seçenek<br />

de performans düşüşüyle sonuçlanıyor ve<br />

genellikle çalışanın diğer işi tercih etmesine<br />

yol açıyor.<br />

Bu konuda en olgun yaklaşım ise çalışanın<br />

başarısını kutlamak. Zor olsa da çalışanın<br />

ikinci işini kabul etmek ve yüksek<br />

performans sergileyen bir çalışanı takdir<br />

etmek, hatta ödüllendirmek, kişinin o şirkete<br />

ve işine olan bağlılığını artırıyor.<br />

Çalışanınıza destek olun!<br />

Geniş ve uzmanca tasarlanmış eğitim<br />

programlarıyla beyaz yakalı profesyonellerin<br />

kariyer gelişimine odaklanan Teedo<br />

Online Eğitim Platformu’nun Genel Müdürü<br />

Selçuk Aytekin, “Bugün özellikle Y<br />

ve Z kuşağı, artan yaşam maliyetlerini<br />

karşılamak, aynı zamanda farklı bir iş<br />

deneyimi daha yaşamak amacıyla ‘ikinci<br />

iş’te çalışmaya yöneliyor. Özellikle yaratıcı<br />

endüstrilerde çalışanlar, tam zamanlı<br />

ve sözleşmeli çalışmayı tercih etmiyor.<br />

Öyle ki şirketler yakın zamanda ofisten<br />

çalışacak personel bulamadığı gibi, önümüzdeki<br />

10 yılda tam zamanlı çalışan<br />

bulmakta da zorluk çekecek. Oysa işverenler,<br />

bir çalışanı başka bir şirkete kaptırmak<br />

yerine, bu çalışanların mevcut pozisyonlarında<br />

üretken ve tatmin olmaları<br />

için tam olarak neye ihtiyaç duyduklarını<br />

öğrenebilir ve bunu karşılayabilir. İyi yetişmiş<br />

ve potansiyele sahip bir çalışanı<br />

elde tutmak, yetenek yönetimi stratejinizin<br />

ayrılmaz bir parçası olmalı. Kişisel<br />

ve mesleki becerilerini artırmak için onları<br />

desteklemelisiniz. Bu nedenle doğru<br />

işe doğru çalışan yerleştirmeyi, çalışana<br />

doğru yatırım yapmayı önceliklendiren<br />

tüm kurumsal şirketlerin bir eğitim<br />

bütçesi var ve yıl boyunca çalışanların<br />

ihtiyaçlarına, organizasyon şemasının<br />

gerekliliklerine yönelik eğitim programı<br />

satın alımları gerçekleştiriyorlar. Şirketler<br />

eğitimlerimizi, şirketin mevcut çalışan<br />

fayda paketlerine dahil ederek hem çalışan<br />

memnuniyetini artırabiliyor hem de<br />

şirket içi yetenek havuzunuzu güçlendirebiliyor”<br />

diye konuştu.<br />

Teedo Online Eğitim Platformu Genel<br />

Müdürü Selçuk Aytekin, “İyi yetişmiş ve<br />

potansiyele sahip bir çalışanı elde tutmak,<br />

yetenek yönetimi stratejinizin ayrılmaz<br />

bir parçası olmalı. Bu nedenle kişisel<br />

ve mesleki becerilerini artırmak için onları<br />

desteklemelisiniz” diyor. Teedo, şirketlere<br />

çalışan memnuniyetini artıran, şirket<br />

içi yetenek havuzunuzu güçlendiren farklı<br />

ve kapsamlı eğitim seçenekleri sunuyor.


Türkiye’de 3 kişiden 2’si<br />

sosyal medya kullanıcısı<br />

BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Sosyal medya platformlarındaki kullanıcı sayısı milyarları<br />

aşarken iş dünyası, satış ve pazarlama stratejilerinde<br />

rotasını yeniden çiziyor. Pek çok global ve yerli marka,<br />

sosyal medyada varlıklarını güçlendirerek hedef<br />

kitlelerine daha kolay ulaşıyor, etkileşim kuruyor ve<br />

bilinirliklerini artırıyor. Tüketicilerin izini takip etmeyen<br />

markalar ise rakiplerinden geride kalma riskiyle karşı<br />

karşıya kalıyor…<br />

İnternet kullanıcıları için dijital ortamın<br />

önemli bir paylaşım alanı olan sosyal medya<br />

platformları, iş dünyasının pazarlama<br />

stratejilerine yön veriyor. Sosyal medyanın<br />

geniş bir tüketici kitlesine ev sahipliği yapması,<br />

hem global hem de yerli markaların<br />

satıştan müşteri ilişkilerine kadar erişim<br />

alanlarını genişletmeleri için <strong>2024</strong>’te yeni<br />

bir yol haritası çizmelerini zorunlu kılıyor.<br />

Öyle ki Statista’nın açıkladığı güncel verilere<br />

göre dünya nüfusunun yüzde 62,3’ünü<br />

oluşturan sosyal medya kullanıcılarının<br />

sayısı gün geçtikçe artarken, Türkiye’de<br />

de benzer bir tablo görülüyor. Ülkemizin<br />

toplam nüfusunun yüzde 66,8’ine denk<br />

gelen sosyal medya kullanıcı sayısının 5<br />

yılda yüzde 8,4 artarak 77,42 milyona ulaşması<br />

bekleniyor. Böylesi yüksek bir popülasyonun<br />

markaların ayakta kalmasında<br />

kritik bir rol oynadığını belirten Sosyal<br />

Evin Kurucusu Berkay Akıncı, iş dünyası<br />

ve tüketiciler arasında köprü görevi gören<br />

bu platformların yarattığı etkinin nabzını<br />

tutuyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

“Tüketicilerin %74’ü ürün<br />

satın almadan önce sosyal<br />

medyadan fikir ediniyor”<br />

Berkay Akıncı konuya dair şu açıklamada<br />

bulundu: “Sosyal medya, markaların<br />

hedef kitlelerine ulaşmalarında, etkileşim<br />

kurmalarında ve bilinirliklerini artırmalarında<br />

kritik bir noktada yer alıyor. Dünya<br />

genelinde her gün 3 milyardan fazla kişi<br />

sosyal medyayı kullanırken elbette, sadece<br />

çevreleriyle iletişim kurma gayesi taşımıyor.<br />

Tüketicilerin yüzde 74’ü satın alma<br />

işleminden önce sosyal medyadan fikir<br />

ediniyor ve yüzde 55’i yeni markaları sosyal<br />

medyada keşfediyor. Bir işletmeyle sosyal<br />

medyada etkileşim kuran müşteriler, o<br />

markanın ürün ve hizmetlerine yüzde 40<br />

daha fazla harcama yapıyor.”<br />

“Markalara, sosyal medya<br />

stratejileri için yol haritası<br />

sunuyoruz”<br />

Sosyal medyayı aktif kullanan ve kullanmayan<br />

markaların büyüme ivmelerinde<br />

önemli farkların bulunduğuna dikkat çeken<br />

Sosyal Evin Kurucusu Berkay Akıncı,<br />

“Sosyal medyanın gücünden yararlanmayan<br />

markalar, hedef kitlelerine ulaşmada<br />

zorluk çekiyor. Rakiplerine karşı dezavantaj<br />

yaşıyor ve geride kalıyor. Marka bilinirliğini<br />

artıramıyor ve diğerlerine kıyasla<br />

yüzde 78 daha düşük marka sadakati<br />

oluşturabiliyor. Bu da, sosyal medyanın<br />

markalar için neden olmazsa olmaz bir<br />

satış ve pazarlama alanı niteliği taşıdığını<br />

ortaya koyuyor. Bu noktada biz de<br />

Sosyal Evin olarak, markalara yol haritası<br />

çizerek dijitalleşmelerini sağlıyor, sosyal<br />

medya stratejisi oluşturmalarına yardım<br />

ediyoruz” diyerek yerli markalar için de<br />

şunları kaydetti: “Yüksek bir sosyal medya<br />

kullanıcı kitlesine sahip olan Türkiye’deki<br />

markaların da bu kanalları etkin bir şekilde<br />

kullanması gerekiyor. Yerli markalar,<br />

sosyal medyayı kullanarak mevcut ya da<br />

hedef kitleleriyle etkileşime geçebilir, tüketicilerin<br />

ihtiyaçlarını belirleyebilir, geribildirimler<br />

alarak ürün ve hizmetlerini<br />

geliştirebilirler. Elbette, böylesi büyük bir<br />

havuzda doğru hamleleri yaparak ilerleme<br />

kaydetmek için çeşitli parametrelerin yerine<br />

getirilmesi şart.”<br />

“Yaratıcılıklarını ve<br />

özgünlüklerini ön planda<br />

tutmaları gerekiyor”<br />

Markaların sosyal medya stratejisi oluştururken<br />

yaratıcılıklarını ve özgünlüklerinin<br />

ön planda tutmaları gerektiğini<br />

vurgulayan Berkay Akıncı, sözlerini şöyle<br />

sonlandırdı: “Sosyal medya, markaların<br />

hikayelerini anlatmaları, değerlerini yansıtmaları<br />

ve topluluklar oluşturmaları<br />

için benzersiz fırsatlar sunuyor. Sosyal<br />

medyada etkin olmak, markanın sesini<br />

duyurmasında ve hedef kitlesiyle derin bir<br />

bağ kurmasında başarının anahtarı diyebiliriz.<br />

Biz de markaların sosyal medya<br />

kanallarında etkili bir strateji uygulayarak<br />

takipçi kitlesi oluşturmalarını sağlıyoruz.<br />

Sosyal medya platformlarındaki varlığını<br />

güçlendirmek isteyen herkesle işbirliği<br />

yapmaktan mutluluk duyarız.”<br />

35


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Vestel, mobilite ve enerji depolamada<br />

küresel oyuncu olacak<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Türkiye ve Avrupa pazarında uzun yıllardır<br />

mobilite alanına yatırım yapan<br />

Vestel, bu alandaki çalışmalarını ‘Vestel<br />

Mobilite’ organizasyonu altında sürdürecek.<br />

Önümüzdeki üç yılda piyasa değerini<br />

milyar doların üzerine çıkarmayı<br />

hedefleyen şirket, geleceğin büyüme<br />

alanları içerisinde ilk sıralarda yer alan<br />

mobilite alanına uzun yıllardır yatırım<br />

yapıyor.<br />

Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde<br />

2030 itibarıyla elektrikli araç satışlarının<br />

toplam araç satışları içerisinde<br />

yüzde 45’lik paya ulaşacağını, buna paralel<br />

otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar<br />

oluşacağını ve elektrikli şarj istasyonlarına<br />

ihtiyacın artacağını belirtti.<br />

Elektrikli araçlarla birlikte gelişen batarya<br />

teknolojileriyle araç dışı batarya kullanımına<br />

yönelik yüksek büyüme potansiyeli<br />

doğduğunu ve Vestel Mobilite’nin<br />

bu büyümeden payını almak için, AC ve<br />

DC şarj istasyonları, otomotiv elektroniği<br />

ve batarya depolama çözümleri gibi<br />

alanlara odaklandığını kaydeden Güler,<br />

“Dünya jeopolitik olarak değişimden geçiyor,<br />

bu değişime paralel olarak teknolojik<br />

değişimler yaşanıyor. Biz de Vestel<br />

olarak bu değişimlerin paralelinde, yeni<br />

alanlara yatırım yapmaktan geri kalmıyoruz.<br />

Eksponansiyel büyüme beklediğimiz<br />

alanlardan mobilite ve enerji<br />

depolama çözümlerine uzun yıllardır<br />

yatırım yapıyoruz. Elektronik alanındaki<br />

deneyimlerimizle atılım yaptığımız<br />

bu sektörde 2017’den bu yana elektrikli<br />

araç şarj istasyonu üretiyor, 2018’den<br />

beri de ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye<br />

ve Avrupa’da bu alanda önemli bir<br />

pazar payına sahibiz” dedi.<br />

Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, son 10 yılda önemli<br />

yatırım yaptığı mobilite ve enerji depolama alanlarındaki<br />

çalışmalarını, ‘Vestel Mobilite’ organizasyonu altında<br />

topluyor. Vestel CEO’su Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde<br />

30 büyüyeceği öngörülen elektrikli araç sektöründe,<br />

şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve batarya enerji<br />

depolama sistemleri alanlarına odaklanacağını söyledi…<br />

36<br />

Elektrikli araç pazarı hızla<br />

büyüyor<br />

Ergün Güler, yakın gelecekte elektrikli<br />

araç kullanımının hızla artacağını vurgulayarak,<br />

“2023 sonu itibariyle elektrikli<br />

araçların, satılan yeni araçlardaki<br />

oranı yüzde 12 seviyesinde. Yani yılda<br />

90 milyon araç satıldığını varsayarsak<br />

bunun 10 milyon civarındaki bölümünü<br />

elektrikli araçlar oluşturuyor. 2030’da bu<br />

oranın yüzde 40-45 seviyelerine çıkacağı<br />

öngörülüyor. Elektrikli araç sayısındaki<br />

büyük artış neticesinde elektrikli araç<br />

komponentleri pazarının da 2030 itibariyle<br />

yaklaşık 440 milyar USD seviyesine<br />

gelmesi bekleniyor. Boston Consulting<br />

Group’un tahminlerine göre 2030’a kadar<br />

dünya genelindeki elektrikli araç stoğunun<br />

225 milyon adete ulaşacağı tahmin<br />

ediliyor. Buna paralel şekilde şarj soketi<br />

sayısının da 124 milyon adet seviyesine<br />

ulaşacağı öngörülüyor, bu da yaklaşık<br />

42 milyar USD seviyesinde bir pazar<br />

anlamına geliyor. Öte yandan elektrikli<br />

araç pazarındaki yıllık ortalama yüzde<br />

30’luk büyümenin etkisiyle Almanya’nın<br />

Avrupa’da bu alandaki en büyük pazar<br />

konumunu koruyacağı, İngiltere’nin de<br />

kayda değer bir artış sergileyeceği düşünülüyor.<br />

Vestel olarak Türkiye’nin en<br />

büyük EVC üreticisi ve ihracatçısıyız.<br />

Almanya, İtalya, İngiltere, İspanya başta<br />

olmak üzere 30’a yakın ülkeye ihracat<br />

gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.<br />

Değişen araç ekosisteminin<br />

stratejik tedarikçisiyiz<br />

Dünya çapındaki teknolojik değişimlere<br />

paralel olarak yeni araç ekosistemi<br />

oluştuğunun altını çizen Ergün Güler,<br />

“Fosil yakıtla çalışan araba üreticileri<br />

ve onların araba tedarikçileri ekosisteminin<br />

yerini elektrikli araba üreticileri<br />

ve bu yeni ekosistemin yeni tedarikçileri<br />

alıyor. Bu bir paradigma değişimi ve<br />

Vestel bu ekosistem içerisindeki stratejik<br />

tedarikçilerden biri konumunda. Araç içi<br />

ekran çözümleri, elektronik kontrol üniteleri,<br />

güç elektroniği ve bağlantılı araç<br />

çözümleri, Ar-Ge, tasarım ve üretimi de<br />

dahil olmak üzere kapsamlı bir otomotiv<br />

çözümleri yelpazesi sunuyoruz.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Vestel, bir elektrikli aracın kokpit elektroniği,<br />

elektrik-elektronik aksamları ve<br />

güç iletimi aksamlarında sunduğu ürün<br />

ve hizmetlerle önemli bir yer ediniyor”<br />

diye konuştu.<br />

Vestel’in araç içi ekran çözümü, mini<br />

LED ekran teknolojisinin kullanılması<br />

ve bu sayede şaşırtıcı derecede canlı ve<br />

parlak renkler sunması ile öne çıkıyor.<br />

Hem sürücüler hem de yolculara en iyi<br />

kullanıcı deneyimini sunmayı amaçlayan<br />

Vestel, araç içi eğlence ve bilgi ekranlarını<br />

aynı kokpitte birleştirerek yekpare<br />

bir ekran üretti.<br />

‘<br />

Yenilenebilen enerji<br />

ekosistemine depolama<br />

sistemleri sunuyoruz’<br />

Batarya ve enerji depolama sistemlerinin<br />

Vestel Mobilite’nin bir diğer önemli<br />

faaliyet alanı olduğunu dile getiren Güler,<br />

“Tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik<br />

ekseninde şekillendiren bir şirket olarak<br />

Vestel Mobilite dünya kaynaklarını daha<br />

verimli kullanmaya olanak sağlayacak<br />

çözümler ekseninde ilerliyor. Bu bakış<br />

açısıyla sunduğumuz batarya ve enerji<br />

depolama sistemleri; telekomünikasyon<br />

sektörü için batarya çözümleri, konut,<br />

ticari/endüstriyel ve yenilenebilir güneş<br />

ve rüzgâr enerji santralleri için enerji<br />

depolama sistemleri çözümlerimizden<br />

oluşuyor. Enerji depolama sistemlerinde<br />

hem konut hem de sadece toplu<br />

kullanım için üretilen modeller giderek<br />

önem kazanıyor. Bu alanda da ilk<br />

75kwh ve 300kwh’lık ürünlerini pazara<br />

sunan Vestel, <strong>2024</strong>’te 5mwh’lik güneş<br />

enerji santralleri için kullanılacak depolama<br />

ünitelerini pazara sürecek. Enerji<br />

Depolama Sistemleri global pazarının<br />

bugün yaklaşık 70-80GWh seviyesinde<br />

bir pazar oluşturduğu tahmin ediliyor.<br />

2030’da ise bu pazarın 400GWh seviyelerini<br />

geçeceği öngörülmekte. ESS pazar<br />

büyüklüğünün, 2030 yılı itibariyle yaklaşık<br />

98 milyar USD’ye erişmesi bekleniyor.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Vestel’in hızlı kurulum ve mevcut altyapı<br />

ile entegrasyon sunan enerji depolama<br />

tasarımları, gelişmiş lityum-iyon pil teknolojisi,<br />

verimli bir enerji depolama ve<br />

güvenilir bir güç kaynağı sağlıyor. Hem<br />

ticari/endüstriyel kullanım hem de yenilenebilir<br />

enerji santralleri için geliştirilen<br />

konteynır tipi enerji depolama sistemi<br />

ise şebekedeki düzensizliğe karşı enerji<br />

kullanımını optimize etmek ve maliyetleri<br />

düşürmek için çok yönlü ve güvenilir<br />

bir seçenek sunuyor.<br />

Elektronikteki tecrübesini<br />

mobilitede kullanıyor<br />

Vestel elektronik sektöründe yıllardır<br />

edindiği yazılım, donanım ve tasarım<br />

yetkinliğini mobilite alanında da etkin<br />

şekilde kullanıyor. Vestel’in 2017’de<br />

üretmeye başladığı ev tipi ve küçük işletmeler<br />

için çözüm sunan AC serisinin<br />

yanı sıra hızlı tip şarj istasyonları 60kW,<br />

120kW ve 150kW, ultra hızlı şarj uygulamaları<br />

için ise 180kW, 240kW, 320kW<br />

ve 400kW’lık daha güçlü çıkış sunan DC<br />

serisi halka açık sayaçlı otoparklarda ve<br />

elektrikli filo depolarında kuyruk sürelerini<br />

10 ila 45 dakikalık şarj süreleriyle<br />

azaltıyor.<br />

<strong>2024</strong>’te 720kW’lık, 2025’te ise 1MW güç<br />

çıkışı sunan EVC’leri satışa sunmaya hazırlanan<br />

Vestel bu sayede sadece binek<br />

modellere değil toplu taşımada kullanılan<br />

elektrikli filo araçlarına da hizmet<br />

verebilecek.<br />

Ürettiği EVC’ler ile bugüne kadar Türkiye<br />

ve Avrupa’da 30’a yakın ülkede, 180<br />

binden fazla şarj soketi yerleşimi yapan<br />

Vestel’in halen, Battpower, BP Pulse,<br />

EDF, E.ON, Electrip, Eneco, Exertis, Kalyon,<br />

Migros, Shell, TOGG, Total, Viessmann,<br />

Virta, Vitol, Webasto gibi hem<br />

global hem de yerli birçok müşterisi bulunuyor.<br />

TOGG’da hem hissedar hem<br />

de tedarikçiyiz’<br />

Vestel’in 2017’de dahil olduğu TOGG<br />

projesinde bugün yüzde 23 hisseye sahip<br />

olduğunu hatırlatan Vestel CEO’su Ergün<br />

Güler, “Biz TOGG’un sadece hissedarı<br />

değil, aynı zamanda tedarikçisi de<br />

olmak istedik. Bugün TOGG’un alametifarikalarından<br />

yekpare ekranını biz üretiyoruz.<br />

Birçok elektrikli araçta olmayan<br />

mini LED teknolojisini kullanıyoruz.<br />

Elektronik alanındaki bilgi birikimimizi<br />

buraya aktardık. Şu an sadece üretici değil,<br />

tasarım, yazılım ve Ar-Ge alanında<br />

da projeye destek veriyoruz” dedi.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

37


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Samsung Bespoke ev aletlerinde<br />

yapay zeka çağı başladı<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

38<br />

Samsung Electronics CEO’su JH Han, yepyeni<br />

yapay zeka özellikleri ve bağlantılı cihaz<br />

deneyimleriyle donatılan <strong>2024</strong> Bespoke AI<br />

serisiyle ilgili düşüncelerini paylaştı. JH Han<br />

yazısında akıllı ev aletlerinde Bespoke serisiyle<br />

başlattıkları dönüşümün yeni yapay<br />

zeka yetenekleriyle ulaştığı aşamadan bahsederek,<br />

kullanıcıları Bespoke AI Serisinin<br />

sunduğu yepyeni deneyimlere tanıklık etmeye<br />

davet etti. JH Han yazısında yapay zeka<br />

entegrasyonlu ev aletlerinin ve birbiriyle<br />

bağlantılı cihazlarla donatılmış akıllı evlerin<br />

modern ev yaşamı kavramını hangi biçimlerde<br />

dönüştürmeye aday olduğunu inceledi.<br />

“Bundan elli yıl önce, 1974 yılında Samsung<br />

Electronics ürettiği ilk buzdolabı, çamaşır<br />

makinesi ve klima modellerini dünyaya tanıttı.<br />

O günden beri dijital cihazlarda inovasyonun<br />

sınırlarını zorlamaya devam ettik. Beş<br />

yıl öncesine gelirsek, 2019 yılında Samsung,<br />

ilk Bespoke ev aletleri serisini piyasaya sundu.<br />

Bu ürünler, kullanıcıların günlük yaşamlarını<br />

kişiselleştirme özellikleri ve optimize<br />

tasarımlarıyla dönüştürmek için üretildi.<br />

Şimdiyse en yeni yapay zeka (AI) özellikleri<br />

ve SmartThings bağlantısıyla donatılmış<br />

ev aletleriyle, bu kategoride yeni bir dönemi<br />

başlatmaya kararlıyız.<br />

Bespoke AI ev aletlerinin temelinde<br />

neden güvenlik var?<br />

Pazar araştırma şirketi Ipsos tarafından yakın<br />

zamanda gerçekleştirilen bir çalışma, yapay<br />

zeka çağında güvenliğin önemini vurguluyor.<br />

“Yapay Zeka ile Hayatımız: Bugünün<br />

gerçeği ve yarının vaadi” başlığını taşıyan<br />

çalışmada 17 ülkede 17.000 kişiyle anket yapıldı.<br />

Temel bulgulardan biri, katılımcıların<br />

yüzde 42’sinin yapay zeka için “daha iyi<br />

güvenliği” çok önemli bir uygulama olarak<br />

tanımlaması oldu. Buna ek olarak, katılımcıların<br />

yüzde 44’ü de yapay zeka için “daha iyi<br />

güvenliği” biraz da olsa önemli görüyor.<br />

Yapay zeka teknolojisi uçsuz bucaksız potansiyele<br />

sahip de olsa kullanıcıları koruyabilmesi,<br />

en iyi yapay zeka özelliklerinin boşa<br />

düşmemesi ve hatta tehlike arz etmemesi<br />

için önemli. İşte bu nedenle güvenlik, Bespoke<br />

AI cihazlarının merkezinde yer alıyor.<br />

Kullanıcıların yapay zeka tabanlı dijital cihazların<br />

tüm avantajlarından faydalanırken<br />

aynı zamanda kendilerini güvende hissetmesini<br />

sağlamak için ürün geliştirme sürecimizin<br />

her aşamasında güvenliğe öncelik<br />

verdik. Yapay zeka özellikli cihazlarımız, güvenli<br />

kullanım sağlamak için Samsung Knox<br />

Samsung’un <strong>2024</strong> model Bespoke AI ev aletleri serisi,<br />

yapay zekanın sunduğu günlük yaşamı kolaylaştıran<br />

birçok deneyimin yanında güçlü güvenlik özellikleri ve<br />

çevresel etkiyi azaltan yönleriyle modern ev yaşamını<br />

köklü bir biçimde dönüştürmeye kararlı. <strong>2024</strong> Bespoke<br />

AI Serisinde yer alan ürünler; daha gelişmiş SmartThings<br />

bağlantı özellikleri ve yapay zeka entegrasyonu<br />

sayesinde daha doğal sesli komut olanağı, Samsung<br />

Knox altyapısıyla güvenli koruma, entegre ekran ile<br />

kumanda ihtiyacını ortadan kaldırma gibi yeniliklere<br />

sahip…<br />

koruması altında bulunuyor. Blok zinciri<br />

tabanlı Knox Matrix, Samsung’un birbirine<br />

bağlı cihazlarını izleyerek koruyor. En yeni AI<br />

özellikli ev aletlerimiz olan AI Family Hub+<br />

özellikli Bespoke 4 Kapılı Flex Buzdolabı ve<br />

Bespoke Jet Bot Combo AI, küresel puanlama<br />

şirketi UL Solutions tarafından Nesnelerin<br />

İnterneti (IoT) güvenlik yeteneklerinde<br />

“Elmas” derecelendirmesine hak kazandı.<br />

Bu derecelendirme, dünya çapında oldukça<br />

yüksek bir IoT güvenlik seviyesi anlamına<br />

geliyor. Ancak Samsung olarak bununla da<br />

yetinmedik. Yapay zeka cihazlarının ve akıllı<br />

evlerin güvenliğini daha da artırabilecek<br />

yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya hız kesmeden<br />

devam ediyoruz.<br />

AI özellikli ev aletleriyle toplumsal<br />

etki<br />

Samsung olarak, yalnızca hayatı kolaylaştırmanın<br />

ötesine geçebilen cihazlar geliştirmeyi<br />

amaçlıyoruz. Amacımız AI özellikli cihazlarda<br />

iki şeyi başarmak: birincisi bu cihazları<br />

herkes için kolayca erişilebilir kılabilmek;<br />

ikincisi de çevresel etkiyi azaltarak topluma<br />

katkıda bulunmak.<br />

Samsung’un en yeni hepsi bir arada kurutmalı<br />

çamaşır makinesi, farklı düzeylerden<br />

kullanıcılara hitap eden, kullanım kolaylığı<br />

sunmak amacıyla tasarlanan geniş 7 inçlik<br />

LCD dokunmatik ekrana sahip. Bixby entegrasyonu<br />

ile makineyi sesli komutla kontrol<br />

etmek de mümkün ve bu sayede daha geniş<br />

bir erişilebilirlik sağlanıyor. Ayrıca, Samsung’un<br />

Family Hub özellikli yeni Bespoke<br />

buzdolabının Otomatik Açılan Kapı özelliği,<br />

kullanıcıların hafif bir dokunuşla buzdolabını<br />

zahmetsizce açmasına olanak tanıyor.<br />

Yeni kurutmalı çamaşır makinesi de yıkama<br />

ve kurutma döngüsü tamamlandığında<br />

kendi kapağını otomatik olarak açabiliyor.<br />

Tüm bu iyileştirmelerle, cihazlarımızın her<br />

zamankinden daha kullanıcı dostu olmasını<br />

sağladık.Ürünlerimizin yarattığı toplumsal<br />

etkiyi de şöyle açıklayabiliriz: yeni nesil<br />

teknolojiden çevresel etkiyi azaltmak için de<br />

faydalanıyoruz. Örneğin, enerji kullanımını<br />

azaltmak için yapay zeka kullanıyor, buzdolaplarının<br />

güç tüketimini ve karbon emisyonlarını<br />

azaltmak için daha gelişmiş yarı<br />

iletkenler kullanıyoruz. Ayrıca, düzenli filtre<br />

değişimine gerek kalmadan hava temizleyicilerin<br />

sürekli kullanımını sağlayan teknolojileri<br />

geliştiriyoruz.<br />

AI teknolojisinin zirvesi<br />

<strong>2024</strong> cihaz serimiz yapay zeka entegrasyonunda<br />

geldiğimiz son noktayı ifade ediyor.<br />

Ev işlerinin yükünü önemli ölçüde hafifletmek<br />

için tasarlanan bu cihazlarda, sensörler,<br />

tanıma teknolojisi, büyük veri analizi araçları,<br />

güçlü yapay zeka çipleri ve Tizen işletim<br />

sistemi kullanılıyor.<br />

Bu özellikler sayesinde ev aletlerinin kullanılma<br />

biçimi köklü bir dönüşüme uğrayacak.<br />

Family Hub buzdolaplarına entegre edilen<br />

büyük ekranlar ve Samsung’un en yeni hepsi<br />

bir arada kurutmalı çamaşır makinesinin 7<br />

inçlik ekranı, evdeki cihazların bu ekranlardan<br />

kumanda edilmesini ve izlenebilmesini<br />

sağlıyor. Ayrıca uzaktan kumanda aramak<br />

veya düğmelerle uğraşmak zorunda kalmadan<br />

ürünün ana işlevlerini akıllı telefonunuzdan<br />

da kolaylıkla kumanda edebilirsiniz.<br />

Tüm bu olanaklar ev yaşamında adeta bir<br />

devrim yaratıyor.<br />

Bunlara ek olarak bu yıl içinde üretken yapay<br />

zekayı Bespoke AI ev aletlerine entegre<br />

etmeyi planlıyoruz. Üretken yapay zeka kullanıcılara<br />

cihazları tıpkı aile üyeleriyle konuşur<br />

gibi doğal bir şekilde cihazla konuşarak<br />

çalıştırabilme olanağı sunacak. SmartThings<br />

özelliklerine ve AI ev aletlerinin kabiliyetlerine<br />

yenilerini ekleyerek 100’ün üzerinde birbirinden<br />

farklı cihazlar arası bağlantı deneyimini<br />

Samsung ev aletlerine entegre edeceğiz.<br />

3 <strong>Nisan</strong>’da gerçekleşen “Welcome to BESPO-<br />

KE AI” etkinliğinde, Samsung’un çığır açan<br />

<strong>2024</strong> serisi yapay zeka entegrasyonlu ev aletlerine<br />

tanıklık etme fırsatı sunduk. Ürünlerimizde<br />

yalnızca güvenliği değil aynı zamanda<br />

toplumu ve çevreyi de öncelik olarak benimsiyoruz.<br />

Hepinizi Bespoke AI ev aletlerinin<br />

geleceğini belirlediğimiz bu yolculukta bize<br />

eşlik etmeye davet ediyoruz.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

İstanbul’un taksileri Taksim ile cebinde<br />

İstanbul’un hareketli ve yoğun trafiği içinde ulaşımı<br />

daha güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan<br />

1000 Yatırımlar Holding çatısı altında geliştirilen Taksim,<br />

kullanıcılarına tek bir mobil uygulama üzerinden İstanbul’daki<br />

taksileri çağırma fırsatı tanıyor. Taksim yenilenen<br />

uygulamasıyla megakente yepyeni bir dijital taksi<br />

deneyimi sunuyor…<br />

Türkiye’nin önde gelen yatırım holdinglerinden<br />

1000 Yatırımlar Holding; BinBin, Q<br />

Charge ve Go Sharing gibi teknoloji odaklı<br />

markalarına yönelik yatırımlarına hızla devam<br />

ediyor. Her biri kendi alanında öne çıkan<br />

markalarının yatırımları ile 5 milyondan fazla<br />

kullanıcıya ulaşan holding, yenilenen Taksim<br />

uygulamasıyla İstanbul’daki ulaşım sektöründe<br />

önemli bir adım daha atıyor.<br />

İstanbul’daki taksi duraklarını içinde barındıran<br />

Taksim uygulaması, yolcularına güvenilir<br />

bir yolculuk deneyimi sunmayı hedefliyor.<br />

Ayrıca lansman sürecine özel komisyon<br />

ücreti de almadan! Aynı şekilde kullanıcılar,<br />

gitmek istedikleri noktaya tahmini ulaşım<br />

maliyetini görerek ödeme yöntemini önceden<br />

tercih edebilecekler.<br />

Abdik: İstanbul’un taksileri<br />

Taksim ile cebinde!<br />

1000 Yatırımlar Holding’in Kurucu Ortağı ve<br />

CEO’su Kadir Abdik, lansman vesilesi ile yaptığı<br />

açıklamada “İstanbul’un taksileri Taksim<br />

ile cebinde mottosuyla hayata geçirdiğimiz<br />

Taksim, teknoloji ve ulaşım konusundaki<br />

vizyonumuzun en yeni ürünüdür. Şehir içi<br />

ulaşımın dijitalleştirilmesi ve herkes için erişilebilir<br />

hale getirilmesi amacıyla yola çıktık.<br />

İstanbul’un karmaşık ulaşım sorunlarına çözüm<br />

olmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz”<br />

sözleriyle projenin önemini vurguladı.<br />

Arkadaşını Taksim’e davet et, hem sen 200 TL<br />

kazan, hem de arkadaşın 200 TL kazansın!<br />

Taksim’in kullanıcı dostu yaklaşımı, lansman<br />

kampanyası sürecindeki fırsatlarıyla<br />

da kendini gösteriyor. Kullanıcılar bu döneme<br />

özel olarak ek hizmet bedeli ödemeden<br />

Taksim’den yararlanabilecek, kampanyalar<br />

sekmesinden aldıkları kod ile istedikleri arkadaşlarını<br />

uygulamaya davet ederek sonraki<br />

yolculuklarında 200 TL indirim kazanabilecek.<br />

Ayrıca arkadaşlarının kodu ile kaydolan<br />

yeni kullanıcılar, ilk yolculuklarını tamamladıklarında<br />

200 TL indirim kazanacaklar.<br />

İndirim, davet edilen kişi Taksim üzerindeki<br />

yolculuğunu başarılı şekilde tamamladığında<br />

aktif hale gelecek.<br />

1000 Yatırımlar Holding bu fırsatlarıyla yolcuları<br />

Taksim’le buluşturmayı hedeflerken sürücüleri<br />

de unutmuyor. Sürücüler de lansmana<br />

özel olarak Taksim’e davet ettikleri her sürücü<br />

için 200 TL kazanabilecek. Ek olarak sürücüler,<br />

Taksim’e davet ettikleri her 3 kullanıcının<br />

uygulama ile yaptığı 3 başarılı yolculuğunun<br />

ardından 200 TL kazanacak.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Anker’in “Silence & Chill” etkinliğinde gözler<br />

Soundcore Space One üzerindeydi<br />

Akıllı yaşam teknolojilerine getirdiği öncü yaklaşımlarla<br />

kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Anker, geniş ürün<br />

yelpazesine bir yeni ürün daha kattı. Soundcore kategori<br />

markasıyla ses kalitesine yeni bir boyut kazandıran Anker,<br />

gürültüyü yüzde 98’e kadar azaltan Soundcore Space One<br />

kulak üstü kulaklığı “Silence & Chill” etkinliği ile tanıttı…<br />

Hayatı kolaylaştıran teknolojilere öncülük<br />

eden Anker, Türkiye’deki herkesi Anker teknolojisi<br />

ve kalitesi ile bir araya getirme hedefiyle<br />

ürün yelpazesini genişletmeye devam<br />

ediyor. Ürün grubuna yeni ürünler ekleyerek<br />

kullanıcılarının beklentilerini aşmayı başaran<br />

Anker, Soundcore kategori markasına bir<br />

yeni ürün daha ekledi. Geliştirilmiş Adaptif<br />

Gürültü Engelleme Sistemi ile gürültüyü ortadan<br />

kaldırmak için tasarlanan Soundcore<br />

ailesinin yeni üyesi Anker Space One kulak<br />

üstü kulaklık, dış sesleri iki kat daha güçlü<br />

azaltma özelliğine sahip. Kalabalık yolculukların<br />

ideal eşlikçisi olacak Soundcore Space<br />

One, “Silence & Chill” etkinliğiyle tanıtıldı.<br />

Sürpriz etkinlikler ve yarışmalarla da kulaklığı<br />

deneyimleme fırsatı elde eden katılımcılar,<br />

kesintisiz müziğin keyfini çıkarttılar.<br />

Anker Türkiye, Yunanistan ve Orta Asya Ülke<br />

Müdürü Cem Bodur yeni ürünle ilgili şu açıklamalarda<br />

bulundu: “Soundcore kategori markamızla<br />

birlikte ses kalitesine yeni bir boyut<br />

kazandırıyoruz. Kulak üstü kulaklıklar, kulak<br />

içi Bluetooth kulaklıklar, hoparlörler ve ses<br />

sistemleri alanında her bütçeye ve her kitleye<br />

hitap eden ürünler geliştiriyoruz. Soundcore<br />

kategori markasındaki başarılarımız sayesinde<br />

2023 yılında hoparlör ve kulaklıkta adet ve<br />

cirosal bazda pazarda ikinci sıraya yerleştik.<br />

Şimdi de yine bütçe dostu ve Premium özelliklere<br />

sahip yeni kulak üstü kulaklığımız<br />

Soundcore Space One ile ezberleri bozmaya<br />

devam ediyoruz. Soundcore ailesinin yeni<br />

üyesi Space One kulak üstü kulaklık, dış sesleri<br />

iki kat daha güçlü azaltma özelliğine sahip.<br />

Müzik keyfini kesintiye uğratmadan sürdürebilen<br />

Soundcore Space One’ın kullanıcılarımız<br />

tarafından çok sevileceğinden eminim.”<br />

Geliştirilmiş Adaptif Gürültü Engelleme Sistemi<br />

ile gürültüyü ortadan kaldırmak için tasarlanan,<br />

motor ve trafik gürültüsünü yüzde<br />

98’e kadar azaltan Space One, kalabalık yolculuklar<br />

için ideal bir ekipman olarak dikkat<br />

çekiyor. 40 mm özelleştirilmiş dinamik sürücülere<br />

ve yüksek çözünürlüklü ses özelliğine<br />

sahip Space One kulak üstü kulaklık, yüksek<br />

çözünürlüklü Hi-Res ve Hi-Res Wireless sertifikası<br />

ile de destekleniyor. 5 farklı ortam sesinden<br />

biri seçilerek içerisinde bulunulan ortamdan<br />

uzaklaşmanın tek dokunuşa bağlı olduğu<br />

kulaklık, ANC (Aktif gürültü önleme) açıkken<br />

40, kapalıyken 55 saat kesintisiz müzik dinleme<br />

süresi vadediyor. Üstelik 5 dakikalık hızlı<br />

bir şarj ile 4 saatlik oyun süresi de elde etmek<br />

mümkün.<br />

39


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Giyilebilir cihazlar<br />

gizlilik riski taşıyor mu?<br />

Akıllı saatler, fitness takip cihazları ve diğer giyilebilir<br />

cihazlar cep telefonlarımız ve tabletlerimiz kadar olağan<br />

hale geldi. Bu bağlantılı cihazlar saati söylemekten<br />

çok daha fazlasını yapıyor. Sağlığımızı takip ediyor,<br />

e-postalarımızı görüntülüyor, akıllı evlerimizi kontrol<br />

ediyor ve hatta mağazalarda ödeme yapmak için bile<br />

kullanılabiliyorlar…<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

40<br />

Dijital güvenlik şirketi ESET, giyilebilir<br />

cihazlarla ilgili riskleri araştırdı, önerilerini<br />

paylaştı. Giyilebilir cihazlar günlük<br />

hayatımıza her zamankinden daha fazla<br />

girerken aynı zamanda daha fazla veri<br />

topluyor ve giderek artan sayıda başka<br />

akıllı sistemlere bağlanıyor. Bu potansiyel<br />

güvenlik ve gizlilik risklerini önceden<br />

anlamakta fayda var. Tehdit aktörlerinin<br />

akıllı giyilebilir cihazlara ve ilgili uygulama<br />

ve yazılım ekosistemine yönelik<br />

saldırılardan para kazanmalarının birçok<br />

yolu bulunuyor. Verileri ve şifreleri<br />

ele geçirip manipüle edebilir ve kayıp ya<br />

da çalıntı cihazların kilidini açabilirler.<br />

Kişisel verilerin üçüncü taraflarla gizlice<br />

paylaşılmasıyla ilgili potansiyel gizlilik<br />

endişeleri de var.<br />

Giyilebilir cihazların<br />

ekosistemleri nerede yetersiz<br />

kalıyor?<br />

Taktığınız cihaz resmin yalnızca bir parçası.<br />

Aslında cihazın yazılımından uygulamasına<br />

bağlantı için kullandığı protokollere<br />

ve arka uç bulut sunucularına<br />

kadar birden fazla unsur vardır. Güvenlik<br />

ve gizlilik üretici tarafından gerektiği<br />

gibi dikkate alınmadıysa hepsi saldırıya<br />

açıktır. İşte bunlardan birkaçı:<br />

Bluetooth: Bluetooth Düşük Enerji genellikle<br />

giyilebilir cihazları akıllı telefonunuzla<br />

eşleştirmek için kullanılır. Ancak<br />

yıllar içinde protokolde çok sayıda<br />

güvenlik açığı keşfedildi. Bu açıklar, yakın<br />

mesafedeki saldırganların cihazları<br />

çökertmesine, bilgileri gözetlemesine<br />

veya verileri manipüle etmesine olanak<br />

sağlayabilir.<br />

Cihazlar: Genellikle cihaz üzerindeki<br />

yazılım, kötü programlama nedeniyle<br />

harici saldırılara karşı savunmasızdır.<br />

En iyi tasarlanmış saat bile nihayetinde<br />

insanlar tarafından üretilmiştir ve<br />

bu nedenle kodlama hataları içerebilir.<br />

Bunlar da gizlilik sızıntılarına, veri kaybına<br />

ve daha fazlasına yol açabilir. Ayrıca<br />

cihazlardaki zayıf kimlik doğrulama/şifreleme,<br />

cihazların ele geçirilme ve gizli<br />

dinlemeye maruz kalması anlamına gelebilir.<br />

Kullanıcılar, giyilebilir cihazlarındaki<br />

hassas mesajları/verileri halka açık<br />

yerlerde görüntülerken omuz sörfçülerinin<br />

de farkında olmalıdır.<br />

Uygulamalar: Giyilebilir cihazlarla bağlantılı<br />

akıllı telefon uygulamaları bir<br />

başka saldırı yoludur. Kötü yazılmış ve<br />

güvenlik açıklarıyla dolu olabilirler ve<br />

kullanıcı verilerine ve cihazlarına erişimi<br />

açığa çıkarabilirler. Uygulamaların<br />

ve hatta kullanıcıların veriler konusunda<br />

dikkatsiz davranması da ayrı bir risktir.<br />

Meşru uygulamalar gibi görünmek üzere<br />

tasarlanmış sahte uygulamaları yanlışlıkla<br />

indirebilir ve kişisel bilgilerinizi<br />

bunlara girebilirsiniz.<br />

Arkadaki sunucular: Belirtildiği gibi<br />

sağlayıcıların bulut tabanlı sistemleri,<br />

konum verileri ve diğer ayrıntılar dahil<br />

olmak üzere cihaz bilgilerini depolayabilir.<br />

Bu, saldırganlar için cazip bir hedef<br />

teşkil eder. Güvenlik konusunda iyi bir<br />

geçmişe sahip saygın bir sağlayıcı seçmek<br />

dışında bu konuda yapabileceğiniz<br />

pek bir şey yoktur.<br />

Giyilebilir cihazları güvende<br />

tutmak için ipuçları<br />

• Saygın giyilebilir cihaz sağlayıcılarını<br />

seçmeye özen gösterin.<br />

• Doğru yapılandırıldıklarından emin<br />

olmak için gizlilik ve güvenlik ayarlarını<br />

yakından inceleyin.<br />

• Yetkisiz eşleştirmeyi önlemek için ayarları<br />

değiştirin.<br />

• İki faktörlü kimlik doğrulamayı açın.<br />

• Kilit ekranlarını parola ile koruyun.<br />

Akıllı telefonunuzu koruyun:<br />

• Yalnızca yasal uygulama mağazalarını<br />

kullanın<br />

• Tüm yazılımları güncel tutun<br />

• Cihazları asla jailbreak/root etmeyin<br />

• Uygulama izinlerini sınırlayın<br />

• Cihaza saygın bir güvenlik yazılımı<br />

yükleyin<br />

Akıllı evinizi koruyun:<br />

• Giyilebilir cihazları ön kapınızla<br />

senkronize etmeyin<br />

• Cihazları misafir Wi-Fi ağında tutmaya<br />

özen gösterin<br />

• Tüm cihazları en son aygıt yazılımına<br />

güncelleyin<br />

• Tüm cihaz şifrelerinin fabrika varsayılan<br />

ayarlarından değiştirildiğinden emin<br />

olun


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

İTÜ, Turkcell ve Ericsson iş birliğiyle<br />

“5G Teknoloji Kampüsü” açıldı<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi, Turkcell ve Ericsson iş birliğiyle kurulan 5G Teknoloji<br />

Kampüsü, imzalanan protokolle faaliyete başladı. Özel sektör ve akademiyi bir araya<br />

getiren Ar-Ge iş birliği kapsamında İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde kurulan sahada, 5G<br />

teknolojileri geliştirilecek ve nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sağlanacak.<br />

Kampüs içinde kullanılan otonom otobüs, Teknoloji Kampüsü’nün odaklanacağı ilk çalışmalar<br />

arasında yer alıyor…<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin akademik<br />

gücünü, Turkcell ile Ericsson’un teknoloji<br />

uzmanlığıyla buluşturan “5G Teknoloji<br />

Kampüsü”; İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde çalışmalarına<br />

başladı. İTÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

İsmail Koyuncu, Turkcell Genel Müdürü<br />

Dr. Ali Taha Koç ve Ericsson Türkiye Genel<br />

Müdürü Işıl Yalçın’ın katıldığı imza töreninin<br />

ardından, Turkcell 5G test altyapısı ile<br />

desteklenecek otonom otobüste bağlantı<br />

hızı ve verimlilik ölçümü yapıldı.<br />

İTÜ, Turkcell ve Ericsson arasındaki Ar-Ge<br />

iş birliği; öğrencilere ve akademisyenlere<br />

5G’ye yönelik araştırma-geliştirme projelerinde<br />

aktif olarak çalışma fırsatı sunacak.<br />

Projenin, telekomünikasyon ekosistemi<br />

ve teknoloji endüstrisine nitelikli insan<br />

kaynağı yetişmesi adına da önemli bir rol<br />

üstlenmesi hedefleniyor. Turkcell’in üstün<br />

fiber altyapısı üzerinde inşa edilen 5G test<br />

ağı, Ericsson tarafından sağlanan çekirdek<br />

şebeke ve yeni nesil akıllı antenler gibi donanımlar<br />

ile Turkcell şebeke yönetim sistemlerine<br />

entegre şekilde hizmet verecek.<br />

İmza töreninde konuşan İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail<br />

Koyuncu, “İTÜ olarak, eğitim ve araştırmanın<br />

yanı sıra inovasyon ve teknoloji transferinde<br />

de öncü rol oynamaktayız. Turkcell<br />

ve Ericsson ile gerçekleştirdiğimiz bu Ar-Ge<br />

iş birliği, üniversitemizin akademik birikimini<br />

sanayi ve teknolojiyle buluşturarak,<br />

öğrencilerimiz ve araştırmacılarımız için<br />

benzersiz fırsatlar sunuyor. 5G Teknoloji<br />

Kampüsü, akademik araştırmaların gerçek<br />

dünya uygulamalarına dönüşebileceği<br />

bir ortam sağlayarak, bilimin sınırlarını<br />

genişletiyor. Burada kurulan 5G test ağı,<br />

araştırmacılarımızın bu yeni teknolojileri<br />

kullanarak insanların yaşamlarını nasıl<br />

iyileştirebileceğini keşfetmeleri için bir<br />

test ortamı görevi görecek. Ayrıca öğrencilerimizin<br />

5G çalışmalarına katılmaları ve<br />

yenilikçi bilgi ve iletişim teknolojileri çözümlerinin<br />

gelişimine aktif olarak katkıda<br />

bulunmaları için ideal bir fırsat sunacak. Bu<br />

sayede, teknoloji alanında güçlü yetenek havuzuna<br />

da katkılar sağlamış olacağız” dedi.<br />

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ise<br />

imzalanan anlaşma kapsamında şunları<br />

söyledi: “Turkcell olarak, ülkemizi global<br />

teknoloji haritasında daha rekabetçi bir konuma<br />

taşıyacak her türlü yenilikçi yaklaşımı<br />

destekliyoruz. Yeni nesil 5G teknolojisi;<br />

yakın gelecekte eğitimden sağlığa, ulaşımdan<br />

sanayiye tüm endüstrilerde dönüştürücü<br />

bir etki yaratacak. İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi ve Ericsson ile olan bu iş birliğiyle<br />

başlattığımız 5G Teknoloji Kampüsü<br />

projesi ile hem akademisyenleri ve genç zihinleri<br />

iş dünyasıyla bir araya getiriyor, hem<br />

de çeşitli kullanım senaryolarını ve son teknolojilerin<br />

pratik uygulamalarını gerçekleştiriyoruz.<br />

Bireyler ve kurumlar için yeni<br />

nesil mobil ağları, ilk ve öncü olarak sunma<br />

konusundaki çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki<br />

yıllarda da benzer Ar-Ge projeleriyle<br />

birçok yeniliğe imza atacak ve yerli<br />

teknoloji ekosistemini genişletmeye devam<br />

edeceğiz. Oluşan bu birikimlerle ülkemizin<br />

5G teknolojisine geçişinde de liderliğimizi<br />

ve rehberliğimizi sürdüreceğiz.”<br />

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın<br />

ise “Ericsson olarak, ülkenin önde gelen<br />

akademik kurumları ve iletişim altyapısı<br />

sağlayıcılarıyla iş birliği içinde Türkiye’deki<br />

yerel Ar-Ge ekosisteminin gelişimini<br />

sürdürmeye kararlıyız. 5G Teknoloji Kampüsü’nün<br />

İstanbul Teknik Üniversite yerleşkesinde<br />

başlatılması, gelişmekte olan<br />

teknolojileri kullanarak daha bağlantılı bir<br />

dijital gelecek inşa etmek için ortak çabalarımızın<br />

bir adımı. Ericsson ve Turkcell, Türkiye’de<br />

2G mobil iletişimin tanıtımından<br />

bu yana verimli bir ortaklık yürütüyor. İki<br />

şirket, ülkenin ve bölgenin yaşam kalitesini<br />

artırmak, işletmeleri güçlendirmek ve sürdürülebilir<br />

kalkınmayı desteklemek adına,<br />

son teknoloji mobil telekomünikasyon ağları<br />

kurmak için yakın iş birliği içindedir. Bunun<br />

güzel adımlarından birini de İTÜ’deki<br />

5G Teknoloji Kampüsü’nde attığımız için<br />

çok mutluyuz” yorumunda bulundu.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

41


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Dünyanın ilk pamuk piyasası tahminleme<br />

modeli Türkiye’den çıktı!<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

42<br />

Pamuk fiyatlarını tahmin etmek için<br />

yapay zekâyı kullanan yerli girişim cotcast.ai,<br />

Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleştirilen<br />

etkinlikle basına tanıtıldı.<br />

Kahramanmaraş’ta üç kuşaktır tekstil<br />

sektöründe faaliyet gösteren Nazar<br />

Tekstil’in pamuk alanındaki tecrübesini<br />

Hey Teknoloji’nin yapay zeka alanındaki<br />

vizyonuyla birleştiren cotcast.ai, yapay<br />

zeka modeli ile çiftçiden hazır giyimciye,<br />

çırçırcıdan konfeksiyoncuya tüm tekstil<br />

tedarik zincirini optimize etmeyi ve<br />

sürdürülebilirliği artırmayı hedefliyor.<br />

Bir TÜBİTAK projesinden doğan marka<br />

olarak ortaya çıkan platform, aynı zamanda<br />

sunduğu yüksek doğruluk oranlı<br />

tahminleriyle global yatırımcıların yatırım<br />

risklerini minimize etmelerine de<br />

yardımcı oluyor.<br />

Türkiye ekonomisi için son derece önemli<br />

bir tarım ürünü olan pamuk pazarındaki<br />

riskleri doğru yöneterek rekabet<br />

etmeyi kolaylaştırmayı hedefleyen cotcast.ai,<br />

piyasa hareketlerinin öngörülebilmesi<br />

için sunduğu yapay zeka destekli<br />

çözümlerle üretimin ve ticaretin daha<br />

verimli hale gelmesine katkıda bulunuyor.<br />

Küresel verilerle ve güncel bilgilerle<br />

desteklenen cotcast.ai analizleri sayesinde<br />

dünya çapında pamuk üretimi, talep,<br />

stoklar ve fiyatlara ilişkin ayrıntılı bilgilere<br />

erişmek mümkün oluyor. cotcast.ai,<br />

pamuk borsasında yatırım yapmak isteyen<br />

yatırımcıların yanı sıra tüm tekstil<br />

tedarik paydaşlarını hedefliyor. Bunun<br />

yanı sıra platform ilerleyen süreçte tarım<br />

ürünleri başta olmak üzere diğer emtialar<br />

ve enerji sektöründe de benzer araçlar<br />

sunmayı planlıyor.<br />

Pamuk piyasasına yapay zekâ ile yön verme<br />

düşüncesiyle yola çıkan cotcast.ai, Microsoft Türkiye<br />

ofisinde düzenlenen etkinlikle basına tanıtıldı.<br />

Microsoft Azure altyapısını kullanan sistemin şirketin<br />

kurucuları Emre Balduk ve Ertuğrul Kazancı tarafından<br />

uygulamalı olarak gazetecilere aktarıldığı etkinlikte,<br />

Microsoft Güneydoğu Avrupa Teknoloji Direktörü<br />

Berkay Mimaroğlu da yerli yapay zekâ girişimlerine<br />

sundukları fırsatlara vurgu yaptı. Etkinlikte lansmana<br />

özel hazırlanan reklam filminin ilk gösterimi de yapıldı…<br />

“Kullanıcılarımızın daha bilinçli<br />

ve doğru kararlar vermelerine<br />

yardımcı oluyoruz.”<br />

Tarım, tekstil ve borsa sektörlerindeki<br />

bilgi ihtiyacını yapay zekâ araçlarıyla<br />

karşılamanın çok ciddi bir potansiyel<br />

olduğunu söyleyen cotcast.ai Kurucu<br />

Ortağı Emre Balduk, “cotcast.ai sektör<br />

paydaşlarının yanı sıra pamuk alanında<br />

yatırım yapmayı düşünenlerin ihtiyaçları<br />

doğrultusunda şekillendi ve biz bu<br />

platformu kullanıcılar için güvenilir bir<br />

rehber olarak konumlandırmayı hedefliyoruz.<br />

Modelimizin doğruluğunu kanıtlamak<br />

adına, geçmiş veriler üzerinde<br />

uygulandığında nasıl ciddi kazançlar<br />

elde edebileceğini gösteren, ‘backtest’<br />

simülasyonları gerçekleştirdik. Bu simülasyonlar<br />

cotcast.ai’ın, pamuk fiyatlarını<br />

yüzde 99,45’lik bir doğruluk oranıyla<br />

tahmin ettiğini ortaya koydu. 1 centlik<br />

fiyat farkının bile yüz binlerce Amerikan<br />

Dolarına sebep olduğu bir piyasada<br />

kullanıcılarımızın piyasaya ilişkin daha<br />

bilinçli ve doğru kararlar vermelerine<br />

yardımcı oluyoruz.” dedi.<br />

Etkinlikte konuşan, cotcast.ai’ın diğer<br />

Kurucu Ortağı Ertuğrul Kazancı ise<br />

cotcast.ai’ın ürettiği teknolojiyi dünyaya<br />

ihraç ederek yerli bir unicorn haline<br />

gelme vizyonunun altını çizdi. Kazancı,<br />

“Veriye dayalı öngörüler yapmak her<br />

alanda önem kazanıyor. Yapay Zeka ise<br />

bu alandaki çalışmalara çok farklı bir<br />

soluk kattı. Bu sayede büyük miktarda<br />

veriyi analiz ederek karmaşık ilişkileri<br />

anlamlandırabilmek, verilerdeki gizli<br />

trendleri ve desenleri en hızlı şekilde tanımlayabilmek;<br />

bu sırada da insandan<br />

kaynaklanan hataları minimuma indirebilmek<br />

kullanıcıya önemli avantajlar<br />

sunuyor. cotcast.ai’ı tüm dünyada tekstil<br />

sektöründe yer alan aktörlerin kullanımına<br />

kazandırıyoruz.” dedi.<br />

Microsoft’un start-up’ları desteklemek<br />

için oluşturduğu Founders Hub inisiyatifinin<br />

üyesi olan ve aynı zamanda Microsoft<br />

bulutu Azure altyapısını kullanan<br />

cotcast.ai’in tanıtım lansmanına ev<br />

sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını<br />

belirten Microsoft Güney Doğu<br />

Avrupa Teknoloji Direktörü Berkay Mimaroğlu,<br />

yaptığı konuşmada Türkiye’de<br />

2021 yılında hayata geçirilen Founders<br />

Hub programı kapsamında bugüne dek<br />

1524 start-up’a fikir aşamasından büyüme<br />

aşamasına kadar olan süreç boyunca<br />

destek verdiklerini dile getirdi. Mimaroğlu,<br />

“Founders Hub’a kabul edilen söz<br />

konusu girişimler toplamda 15.049.820<br />

dolarlık Azure kredisi kullandılar. Burada<br />

bir parantez açıp her yeni yıl bir önceki<br />

yıla oranla iki kat Azure kredisi kullandırdığımızı<br />

da belirtmek isterim. Öte<br />

yandan 1.351 start-up Azure’un Open AI<br />

hizmetleri sayesinde yapay zeka entegrasyonu<br />

sağlayarak üretkenliklerini artırma<br />

fırsatını yakaladı. Halihazırda bini<br />

aşkın girişimcimiz, GitHub ve M365 gibi<br />

diğer Microsoft ürünlerini de avantajlı<br />

şekilde sunan Founders Hub’ın sağladığı<br />

fırsatlardan faydalanmaya devam ediyor.<br />

Programa katılan startupların yüzde<br />

40’ı Türkiye’de şirketleşmiş ve büyümekte<br />

olan girişimlerden oluşuyor” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Cerebrum Tech, Avrupa ve Orta Doğu’ya<br />

Doğuş Teknoloji ile açılıyor<br />

Yerli teknoloji şirketi Cerebrum Tech yapay zeka ürün<br />

ve çözümlerini, bilgi teknolojileri alanında global deneyime<br />

sahip olan Doğuş Teknoloji ile iş birliğinde Avrupa,<br />

Rusya, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına ulaştıracak…<br />

Yapay zeka, web3 ve oyun alanlarında faaliyet<br />

gösteren yerli teknoloji şirketi Cerebrum<br />

Tech ile bilgi teknolojileri alanında güçlü<br />

küresel ağıyla hizmet sunan Doğuş Teknoloji,<br />

EMEA bölgesi (Avrupa, Orta Doğu ve<br />

Afrika) ve Rusya pazarlarını kapsayan iş birliğini<br />

duyurdu. Cerebrum Tech’in kurumsal<br />

şirketler için geliştirdiği Cerebrum AI Stack<br />

ürünlerinin satışı ve satış sonrası teknoloji<br />

desteği Orta Doğu bölgesindeki Kuveyt, Bahreyn,<br />

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır,<br />

Umman ve Lübnan’da, Afrika’da Cezayir, Fas<br />

ve Tunus’ta, Avrupa’da Hollanda ve Rusya’da<br />

tüm sektörleri kapsayacak şekilde Doğuş<br />

Teknoloji tarafından yapılacak.<br />

Erkul: Türkiye’nin teknoloji<br />

ihracatı artacak<br />

İş birliğine dair imza törenine Doğuş Teknoloji<br />

Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su<br />

Semih İncedayı, Doğuş Teknoloji CDO’su<br />

Özcan Çavuş, Cerebrum Tech Kurucusu ve<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul,<br />

Cerebrum Tech İş Geliştirmeden Sorumlu<br />

Başkan Yardımcısı Tolga Tunç ve Cerebrum<br />

Tech Ar-Ge & Yazılım Geliştirmeden Sorumlu<br />

Başkan Yardımcısı Alp Eren Özalp katıldı.<br />

Cerebrum Tech Yönetim Kurulu Başkanı Dr.<br />

Erdem Erkul iş birliğine ilişkin “Türkiye’nin<br />

teknoloji alanında lider şirketlerinden biri olmasının<br />

yanı sıra yurt dışında da çok güçlü<br />

bir hizmet ağına sahip olan Doğuş Teknoloji<br />

ile güçlerimizi birleştirmiş olmaktan büyük<br />

mutluluk duyuyoruz. 11 ülkeyi kapsayan<br />

bu kapsamlı iş birliği ile yapay zeka temelli<br />

ürün ve çözümlerimizi çok geniş bir coğrafyada<br />

müşterilerimizle buluşturma fırsatı yakalıyoruz.<br />

Cerebrum AI Stack bulut tabanlı<br />

çözümlerin yanı sıra Özel Uç Nokta Yapay<br />

Zeka Hızlandırma Sunucusu aracılığıyla<br />

tamamen on-premise (yerinde) olarak da temin<br />

edilebiliyor ve veri güvenliğini en üst seviyeye<br />

ulaştırıyor. Bu iş birliğinin ülkemizin<br />

teknoloji ihracatına kuvvetli bir katkı sağlamasını<br />

temenni ediyorum” diye konuştu.<br />

Doğuş Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı<br />

ve CEO’su Semih İncedayı ise şunları söyledi:<br />

“Ülkemizin yazılım alanında önemli bir<br />

değer yarattığını düşünüyorum. Bunu hem<br />

kendi şirketimizin başarısında deneyimliyor<br />

hem de yerel iş ortaklarımızın ortaya koyduğu<br />

güncel ve ileri teknolojilerde net biçimde<br />

görüyoruz. Cerebrum Tech, Türkiye’nin mühendislik<br />

gücünü ve bu alandaki başarılı çözümlerini<br />

ortaya koyan değerli şirketlerden<br />

biri olarak dikkat çekiyor ve büyümesini sürdürüyor.<br />

Doğuş Teknoloji olarak global büyüme<br />

stratejimiz kapsamında yerli teknoloji<br />

şirketlerine de değer katacak iş ortaklıkları<br />

geliştirmek ve globaldeki müşterilerimize<br />

ileri seviye çözümler sunmaya devam ediyoruz.<br />

Cerebrum Tech ile imzaladığımız iş<br />

birliği anlaşması da bu vizyonun en güncel<br />

adımlarından biri oldu. Yeni dönemin her iki<br />

şirkete de hayırlı olmasını dilerim.”<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

Intel ve BAU’dan iş birliği<br />

Intel, yapay zeka teknolojilerinde yeni bir dönemin<br />

habercisi olarak görülen ‘Gaudi 3’ çipini, Amerika’daki<br />

lansmandan bir hafta sonra Bahçeşehir Üniversitesi<br />

Yapay Zeka Zirvesi’nde teknoloji dünyasına duyurdu.<br />

BAU ve Intel, yeni çip ve diğer donanımların yapay zeka<br />

uygulamalarında kullanılması için iş birliği yaptı…<br />

Intel’in Yapay Zekadan Sorumlu Başkan Yardımcısı<br />

Nuri Çankaya, İstanbul’daki Bahçeşehir<br />

Üniversitesince düzenlenen Uluslararası<br />

Yapay Zeka Zirvesi’nde teknoloji dünyasına iki<br />

önemli duyuru yaptı. Çankaya, video konferans<br />

aracılığıyla katıldığı etkinlikte Intel’in bir<br />

hafta önce ABD’de lansmanını yaptıkları yeni<br />

çipi “Gaudi 3”ü dünyada ikinci kez Türkiye’de<br />

teknoloji dünyasına tanıttı. Sektör için bu donanımın<br />

devrimsel nitelikte bir adım olduğunu<br />

belirten Çankaya şunları söyledi:<br />

“Gaudi 3 Intel’in geliştirmiş olduğu AI hızlandırıcısı.<br />

Nvidia’nın H100 modelinden yüzde<br />

50 daha hızlı çalışıyor. İnferencing dediğimiz<br />

veriyi çıkarma noktasında yüzde 50 daha hızlı<br />

olan Gaudi 3, yüzde 40 daha iyi enerji tasarrufu<br />

sağlayan yeni bir donanım.”<br />

Intel ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin önemli bir<br />

iş birliğine imza attıklarını belirten Çankaya,<br />

son teknolojileri, BAU Yapay Zeka ve Big Data<br />

Araştırma Merkezi’nin ücretsiz olarak kullanmasını<br />

sağlayacaklarını açıkladı. Gaudi<br />

3 ve Xeon gibi önemli ve yeni donanımlarını<br />

kullanacak olan BAU’nun, yeni yapay zeka<br />

uygulamalarını hayata geçirme fırsatı bulacağını<br />

belirten Çankaya, bu olanağın öğrenciler,<br />

akademisyenler ve iş adamları için önemli bir<br />

adım olacağını vurguladı.<br />

2028’de bilgisayarların yüzde 80’i<br />

yapay zeka kişisel bilgisayarı olacak<br />

Nuri Çankaya, ayrıca, hayatımızı derinden etkileyen<br />

yapay zekayla birlikte başlayan dönüşüme<br />

dikkat çekerek, gerek kişisel bilgisayar<br />

kullanımında gerek veri merkezleri ve nesnelerin<br />

internetinde yapay zekanın etkilerinin<br />

görüldüğünü söyledi. Sektörün inanılmaz şekilde<br />

büyüdüğünü belirten Çankaya, “ Satılan<br />

kişisel bilgisayarların yüzde 80’i, 2028 yılında<br />

yapay zeka kişisel bilgisayarları olacak. Yapay<br />

zeka özellikle bireysel kullanımımızı derinden<br />

etkiliyor. Popülerleşen birçok bulut temelli uygulamaların<br />

artık kişisel bilgisayarlarda çalışacağını<br />

öngörmemiz çok olası. Eğer bir resim<br />

üretmek istiyorsanız kendi bilgisayarınız üzerinde<br />

yapabilirsiniz. Bu tip çalışmaları yapmak<br />

artık inanılmaz kolay” dedi. Intel’ın yıl sonuna<br />

kadar 40 milyon adet yapay zeka bilgisayarı satılmasını<br />

öngördüklerini belirten Çankaya, bu<br />

sayının 2025 yılında 100 milyon adete ulaşmasını<br />

beklediklerini söyledi.<br />

43


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Masterpass, 40 milyon kullanıcısıyla<br />

Türkiye’nin en büyük dijital ödeme<br />

platformu<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

44<br />

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren<br />

öncü global teknoloji şirketi Mastercard,<br />

sektöründe hayata geçirdiği<br />

ilkler ve yeniliklerle Türkiye’deki dijital<br />

ekonomi ve e-ticaretin gelişiminde<br />

önemli adımlar atıyor. Bundan 9 yıl önce<br />

Türk mühendisleri tarafından geliştirilen<br />

ve dünyaya ihraç edilen dijital ödeme<br />

ve kart saklama çözümü Masterpass,<br />

ulaştığı ekonomik büyüklük ile sektöründe<br />

farklılaşıyor. Masterpass platformunda<br />

kullanıcılar, kart bilgilerini bir<br />

defaya mahsus kaydediyorlar 4000’den<br />

fazla işletmede ödeme adımına geldiklerinde<br />

kart bilgileri otomatik olarak karşılarına<br />

çıkıyor.<br />

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel<br />

Müdürü Avşar Gürdal’ın sözcülüğünde,<br />

19 <strong>Nisan</strong>’da gerçekleşen basın toplantısında<br />

Masterpass’in ülke ekonomisine,<br />

işletmelere ve tüketicilere sunduğu faydalar,<br />

e-ticaret ekosistemine kazandırdığı<br />

ilkler, kullanıcıları için sunduğu yeni<br />

ve katma değerli hizmetler aktarıldı.<br />

Gürdal: Her 3 ödemeden<br />

biri Masterpass üzerinden<br />

yapılıyor<br />

Avşar Gürdal, Mastercard’ın yenilikçi<br />

dijital ödeme platformu Masterpass’in<br />

9. yılına özel yaptığı açıklamada, “Bugüne<br />

kadar Masterpass platformumuza 40<br />

milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Bugün<br />

40 milyon kayıtlı tekil kullanıcı ve<br />

4 binden fazla üye işyeri Masterpass çözümlerini<br />

kullanıyor. Geldiğimiz noktada<br />

Türkiye’de e-ticaret işlemlerinde her<br />

3 ödemeden biri Masterpass üzerinden<br />

yapılıyor. <strong>2024</strong> yılı itibarıyla 70 milyon<br />

kayıtlı kart sayısına ulaştık. Masterpass’ı<br />

Türkiye’den yakın coğrafyalara ihraç etmeye<br />

başladık. Bugün itibarıyla platformumuz,<br />

işletmelerin rekabet avantajını<br />

Ödeme teknolojileri alanında dünyanın önde gelen<br />

şirketlerinden Mastercard’ın Türk mühendisleri<br />

tarafından geliştirilen ve dünyaya ihraç edilen dijital<br />

ödeme ve kart saklama çözümü Masterpass, 9. yılını<br />

kutluyor. Masterpass, <strong>2024</strong> itibarıyla 40 milyon kayıtlı<br />

tekil kullanıcı, 70 milyon kayıtlı kart adedi ve 4 binden<br />

fazla üye işyerine ulaştı. E-ticarette ise her 3 ödemeden<br />

biri Masterpass üzerinden yapılıyor…<br />

da gözeterek kart saklama konusunda<br />

e-ticaretin en fazla tercih edilen dijital<br />

ödeme çözümü.” dedi.<br />

E-ticaretin dinamosu;<br />

Masterpass<br />

Gürdal, “Masterpass’e üye işletmeler<br />

Türkiye’deki toplam e-ticaret hacminin<br />

yüzde 65’ni oluşturuyor. Masterpass’in<br />

bu denli yaygınlaşmasının arkasında en<br />

güvenilir, en hızlı ve en pürüzsüz ödeme<br />

deneyimini sunması yatıyor. Masterpass,<br />

tüm ekosistem paydaşlarına eşitlikçi<br />

ve şeffaf bir yaklaşım benimsiyor.<br />

Ayrıca Mastercard’ın globalde de en<br />

önemli temel prensiplerinden biri olan<br />

sorumlu data kullanımını önceliklendiriyor.<br />

Tüm bu özellikleri sebebiyle Masterpass’i<br />

e-ticaretin dinamosu olarak<br />

görüyoruz” dedi.<br />

KOBİ’lerin dijital dönüşümüne<br />

destek<br />

Sağladıkları çözümlerle Türkiye’deki<br />

işletmelerin yüzde 98’ni oluşturan KO-<br />

Bİ’lerin dijitalleşmesini de desteklediklerini<br />

ifade eden Gürdal, “Bugüne kadar<br />

4 binden fazla küçük ve orta boy işletmenin<br />

dijital dönüşümünü gerçekleştirmesine<br />

destek verdik. E-ticaret altyapı<br />

sağlayıcılarıyla yaptığımız iş birlikleriyle<br />

KOBİ’lerin dijital dönüşüm için satın<br />

aldıkları e-ticaret paketlerine entegre<br />

olduk. Böylece işletmenin hacmi fark<br />

etmeksizin tüm KOBİ’lerimizin Masterpass’in<br />

faydalarına erişmesine olanak<br />

tanıdık” diye ekledi.<br />

Masterpass ile alışveriş<br />

sırasındaki onay oranı %15<br />

arttı,sepette terk oranı %30<br />

düştü<br />

Gürdal, sözlerine şöyle devam etti: “E-ticarette<br />

bir ürünü sepetine ekleyecek<br />

kadar beğenenlerin yarısından fazlası o<br />

ürünü satın almadan çıkıyor. Karmaşık<br />

ödeme süreçleri, güven endişesi, başarısız<br />

işlem gibi önemli etkenler, tüketicinin<br />

ödeme adımında işletmeyi terk etmeye<br />

karar vermesindeki faktörler olarak öne<br />

çıkıyor. Bunlar da işletmelerde hem ciro<br />

kaybına hem de pazarlama yatırımlarının<br />

etkisinin düşmesine sebep oluyor.<br />

Masterpass tüketici ve işletme odaklı<br />

mükemmeliyetçi deneyimi sayesinde,<br />

üye işyerlerinde sepette terk oranında<br />

yüzde 30 iyileşme sağladı. Masterpass,<br />

otomatik kart güncelleme, dinamik POS<br />

yönetimi ve banka entegrasyonları ile<br />

alışveriş sırasındaki onay oranların ortalama<br />

yüzde 15-20 seviyesinde artırdı.”<br />

Masterpass ile kullanıcı verilerinin güvenle<br />

saklandığını ifade eden Gürdal,<br />

“Tokenizasyon teknolojimiz ile kart bilgileri<br />

şifreleniyor, hiçbir kart bilgisi dışarı<br />

çıkmıyor ve platformumuzda yüksek<br />

güvenlik önlemleriyle saklanıyor.<br />

2023’te 30 milyon ek sipariş<br />

ve 30 milyar TL ek ciro<br />

yaratımı<br />

Masterpass’in, 2023 yılında işletmelere<br />

ilave 30 milyon sipariş ve 30 milyar Türk<br />

lirası ciro sağladığının altını çizen Gürdal<br />

platformun tüketiciye faydalarından<br />

da bahsetti. “Tüketiciler, 2023 yılında<br />

alışveriş yaptıkları sürede, 550 milyon<br />

dakika tasarruf etti. Bu rakam 1025 yıllık<br />

bir zaman tasarrufu; bir diğer deyişle<br />

4,5 milyon kişinin kendine ayırabileceği<br />

2 saat anlamına geliyor. 30 milyon sipariş<br />

ise 8000 KOBİ’nin yıllık cirosuna eş<br />

bir değer yaratıyor” dedi.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türk öğrenciler<br />

Huawei ICT Competition’a damga vurdu<br />

“Bağlantı, Zafer, Gelecek” temasıyla düzenlenen<br />

Huawei ICT Competition 2023-<br />

<strong>2024</strong> Avrupa Bölge Finali Ödül Töreni, Türk<br />

öğrencilerin başarısına sahne oldu. Türkiye<br />

Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />

ve Çin İstanbul Başkonsolosluğu’nun da<br />

katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, başarılı<br />

öğrencilere ödülleri takdim edilirken,<br />

İtalya Marche Politeknik Üniversitesi Huawei<br />

Bilişim Akademisi ve Birleşmiş Milletler<br />

Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün<br />

(UNESCO) yöneticileri de konuşmalarıyla<br />

ödül töreninde yer aldılar.<br />

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu<br />

Xiaodong Wei yaptığı konuşmada,<br />

“Türkiye’de ve dünyada bilgi ve iletişim<br />

teknolojilerinin gelişimine yaptığı katkılardan<br />

dolayı Huawei’ye teşekkür etmek<br />

istiyorum. Huawei ICT Competition’ın giderek<br />

daha fazla ilgi çekmesini ve böylece<br />

dünyanın bilimsel ve teknolojik gelişimine<br />

daha fazla katkıda bulunmasını umuyorum”<br />

dedi.<br />

Huawei ICT Competition Avrupa Bölge<br />

Finali’nde ikinci olan takımlara ödüllerini<br />

takdim eden Türkiye Cumhuriyeti Gençlik<br />

ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri<br />

Genel Müdürü Dr. Enes Efendioğlu yaptığı<br />

konuşmada, Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />

yönetiminde, Türkiye çapında toplam 498<br />

gençlik merkezi, 367 genç ofis, 48 gençlik<br />

kampı ile ülkemizdeki gençlerin yanında<br />

olmaya devam ediyoruz. Burada doğru iş<br />

ortaklıkları ile ilerleyebilmek çok önemli.<br />

Huawei ile imzaladığımız, ‘Huawei Genç<br />

Akademi’ protokolü çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz<br />

iş birliği, bilişim yetenekleri<br />

projeleri kapsamında önemli bir örnek.<br />

Diğer yandan dijital yeteneklerin gelişimi,<br />

işsizliğin önüne geçmek için önemli bir<br />

etken. Huawei ile gerçekleştireceğimiz eğitim<br />

programlarıyla, bu konuda da gençlere<br />

destek olacağız” dedi.<br />

Huawei Avrupa Bölgesi Başkanı ve Kıdemli<br />

Genel Müdür Yardımcısı Jim Lu ise açılış<br />

konuşmasında, Huawei ICT Competition’ın<br />

2015 yılında başladığını, son sekiz<br />

yılda 700.000’den fazla genç yeteneğin bu<br />

yarışmaya katıldığını söyledi. Lu konuşmasının<br />

devamında, “Huawei, ‘Avrupa’da,<br />

Huawei ICT Competition 2023-<strong>2024</strong> Avrupa Bölgesi<br />

Ödül Töreni, 10’dan fazla ülke ve bölgeden 200’den fazla<br />

üniversite öğrencisi, eğitmen, kamu yetkilileri ve fikir<br />

liderlerinin katılımıyla, 25 <strong>Nisan</strong>’da İstanbul’da gerçekleştirildi.<br />

Yarışmada birinci olan takımlara ödüllerini Türkiye<br />

Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı Dr.<br />

Enes Eminoğlu, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu<br />

Xiaodong Wei ve Huawei Avrupa Bölgesi Başkanı<br />

ve Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Jim Lu takdim etti…<br />

Avrupa için’ yaklaşımıyla genç yeteneklere<br />

büyük değer veriyor ve önümüzdeki beş<br />

yıl içinde 100 bin öğrencinin bilişim eğitimine<br />

katkıda bulunarak, potansiyellerini<br />

tam olarak ortaya çıkarmalarına yardımcı<br />

olmayı planlıyor” dedi.<br />

Huawei Avrupa Strateji Direktörü Tide Xu<br />

yaptığı konuşmada, sıfır karbon hedefi ve<br />

dijitalleşmenin akıllı bir dünyaya yönelik<br />

önemli endüstriyel trendler arasında olduğunu<br />

ve bilişim sektörünün akıllı bir<br />

dünya yaratmanın kilit noktalarından biri<br />

olduğunu söyledi. Weizhong, Huawei’in<br />

dünyanın lider bilişim şirketlerinden biri<br />

olarak; Huawei Bilişim Akademisi, ICT<br />

Competition ve Gelecek İçin Tohumlar gibi<br />

programlar aracılığıyla, farklı akademik<br />

kurumların da katkılarıyla, bilişim profesyonelleri<br />

yetiştirdiğini vurguladı.<br />

Ödül töreni organizasyonunda, Türkiye<br />

Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ve<br />

Huawei arasında, ‘Huawei Genç Akademi’<br />

anlaşması da imzalandı. İmza törenine<br />

Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />

Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü<br />

Dr. Enes Efendioğlu ve Huawei Türkiye<br />

Yönetim Kurulu Direktörü Ma Yongnong<br />

katıldı. Organizasyon kapsamında, Huawei<br />

Bilişim Akademisi Avrupa Üniversite<br />

Zirvesi ve ödüllü öğrencilerin katıldığı bir<br />

panel de gerçekleştirildi.<br />

Çin’deki dünya finalinde üç<br />

Türk üniversitesi yarışacak<br />

Bu yılki yarışma; inovasyon, ağ, bulut ve<br />

bilgi işlem olmak üzere dört ana bölümde<br />

gerçekleşti. Avrupa bölgesinden 22 ülke ve<br />

100’den fazla üniversiteden, 700’den fazla<br />

öğrencinin katıldığı ICT Competition’da,<br />

Türk üniversiteleri başarılı performanslarıyla<br />

öne çıktı.<br />

Türkiye’den bilgi işlem kategorisinde ülkemizi<br />

temsil eden Erzurum Teknik Üniversitesi<br />

birincilik ödülünün sahibi olurken,<br />

inovasyon kategorisinin birincilik ödülü<br />

ise MEF Üniversitesi’nin oldu. Bulut bilişim<br />

kategorisinde ikincilik ödülü Yalova<br />

Üniversitesi’nin olurken, üçüncülük ödülü<br />

ise Gebze Teknik Üniversitesi’nin oldu. Erzurum<br />

Teknik Üniversitesi ayrıca inovasyon<br />

kategorisinde de üçüncülük ödülünün<br />

sahibi oldu.<br />

Bu sonuçlara göre Erzurum Teknik Üniversitesi,<br />

MEF Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi,<br />

Mayıs ayında Çin’in Shenzhen<br />

kentinde düzenlenecek küresel finallere<br />

katılmaya hak kazandı. Polonya Poznan<br />

Teknoloji Üniversitesi ile İtalya K Labs<br />

Academy de aldıkları birincilik ödülleriyle<br />

Çin’deki finallere gitme hakkı kazanan diğer<br />

üniversiteler oldu.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

45


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Türk Telekom 2023’te<br />

sektörünün yatırım lideri oldu<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

46<br />

Türk Telekom, 2023 yılının finansal ve<br />

operasyonel sonuçlarını açıkladı. Güçlü<br />

dördüncü çeyrek performansıyla konsolide<br />

gelirleri yıllık bazda yüzde 9,6 artışla<br />

100,2 milyar TL’ye yükselen Türk Telekom’un<br />

FAVÖK’ü 33,5 milyar TL, FAVÖK<br />

marjı ise yüzde 33,5 olarak gerçekleşti.<br />

Türk Telekom’un 2023 yılı net karı 16,4<br />

milyar TL olurken, toplam yatırım harcamaları<br />

2023’te yıllık yüzde 7,4 arttı ve<br />

25,8 milyar TL’ye yükseldi.<br />

Türk Telekom <strong>2024</strong>’te ise operasyonel<br />

gelirlerinin yaklaşık yüzde 11-13 aralığında<br />

büyüyeceğini, konsolide FAVÖK<br />

marjının yüzde 36-38 aralığında ve yatırım<br />

harcamalarının satış gelirlerine oranının<br />

yüzde 27-28 aralığında olacağını<br />

öngörüyor.<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri<br />

Türk Telekom’un 2023 yıl sonunda toplam<br />

abone sayısı 52,9 milyon olurken,<br />

Türkiye’nin her köşesinde yüksek hızlı<br />

internet sunma amacıyla sürdürdüğü<br />

çalışmaların sonucunda, fiber ağının<br />

uzunluğu yıl sonu itibarıyla 437 bin kilometreye<br />

yükseldi. 2022 yıl sonu itibarıyla<br />

31,4 milyon haneyi kapsayan fiber ağ,<br />

2023 yıl sonunda 32,2 milyon hane kapsamasına<br />

ulaştı.<br />

2023 finansal ve operasyonel sonuçlarını<br />

değerlendiren Türk Telekom CEO’su<br />

Ümit Önal, çalışmalarının etkisinin<br />

ikinci yarıyıl göstergelerinde daha görünür<br />

hale geldiğini ifade ederken, sağlıklı<br />

trendlerin devamıyla beklenenden<br />

daha iyi gerçekleşen son çeyrek performansının,<br />

güçlü bir <strong>2024</strong>’ün habercisi<br />

olduğuna inandıklarını açıkladı. Önal,<br />

“Yakın takip ettiğimiz önemli performans<br />

göstergelerinde yılın ilk aylarında<br />

gözlemlediğimiz seyir bu görüşümüzü<br />

destekliyor ve önümüzdeki çeyreklerde<br />

iş kollarımızı destekleyeceğini öngördüğümüz<br />

kademeli olarak iyileşen makro<br />

ekonomik ortam bekliyoruz. Bu zeminde,<br />

önümüzdeki yıl için belirlediğimiz<br />

iddialı hedefleri yakalayacağımıza inanıyoruz”<br />

dedi. Önal, “Bir önceki yıl 91,4<br />

milyar TL olan konsolide gelirler yüzde<br />

9,6 büyüyerek 100,2 milyar TL’ye yükseldi.<br />

Sabit internet ve mobil toplam faaliyet<br />

gelirlerinin yüzde 70,4’ünü oluşturdu.<br />

Mobil bir önceki yıla göre 6,4 milyar<br />

TL daha yüksek gelir üreterek büyümeye<br />

en büyük katkıyı sağladı. Kurumsal veri<br />

gelirindeki yüzde 13,2’lik artış büyük<br />

ölçüde siber güvenlik ve veri merkezi<br />

hizmetleri dahil olmak üzere yönetilen<br />

servislerdeki büyümeden kaynaklandı.<br />

Diğer gelirlerdeki yüzde 29’luk güçlü<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom,<br />

2023’te teknoloji alanındaki birikim ve deneyimini<br />

hayatın her alanına aktarmaya devam ederken, yenilikçi<br />

teknolojiler üreten ve ihraç eden anlayışıyla yatırımlarını<br />

ve çalışmalarını aralıksız sürdürdü…<br />

büyüme BİT çözümleri, çağrı merkezi<br />

ve cihaz satış gelirleriyle desteklendi.<br />

Net kar, 2023’te 16,4 milyar TL olurken,<br />

toplam yatırım harcamaları 25,8 milyar<br />

TL’ye yükseldi. Bununla birlikte, yatırım<br />

harcamalarının gelire oranı geçen yıla<br />

kıyasla 50 baz puan azalarak yüzde 25,7<br />

oldu” şeklinde konuştu.<br />

“Türkiye’nin fiber gücü olarak<br />

ülkenin her köşesini fiberle<br />

buluşturma kararlılığımızı<br />

sürdürüyoruz”<br />

“Memleketin bir şehrinde değil her şehrinde”<br />

anlayışıyla 81 ilin tamamında hız<br />

kesmeden çalışarak tüm ilçe ve köyleri<br />

uçtan uca fiber ağlarla ördüklerini kaydeden<br />

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal,<br />

fiber ağın 2023’te genişlemeye devam<br />

ettiğini kaydederek, “FTTH Konseyi’nin<br />

39 ülkeyi kapsayan “Eylül 2023 FTTH/B<br />

Avrupa Pazar Panoraması” raporuna<br />

göre Türkiye, FTTH/B hane kapsaması<br />

sayısında bir basamak atlayarak 2. sıraya<br />

yükseldi. Eylül 2023’e kadar olan on<br />

iki aylık dönemde, Türk Telekom’un sağladığı<br />

1,5 milyonluk katkı ile Türkiye 2,3<br />

milyon FTTH/B hane kapsaması artışı<br />

gerçekleştirdi. Ayrıca, aynı dönemde 1<br />

milyon FTTH/B abone artışı ile 3. en hızlı<br />

büyüyen pazar haline gelen Türkiye’de<br />

bu artışın 0,8 milyonu sadece Türk Telekom<br />

tarafından sağlandı. Türkiye’nin<br />

fiber gücü olarak ülkenin her köşesini<br />

fiberle buluşturma kararlılığımızı sürdürüyoruz.<br />

Türkiye’nin 81 ilinin tamamına<br />

yayılan fiber ağımız yıl sonu itibarıyla<br />

437 bin km’ye ulaştı. 3Ç’23 itibarıyla<br />

31,9 milyon ve 2022 itibarıyla 31,4 milyon<br />

olan fiber hane kapsaması yıl sonu itibarıyla<br />

32,2 milyon oldu. FTTC hane kapsaması<br />

20,5 milyona ulaşırken, FTTH/B<br />

hane kapsaması 11,8 milyona yükseldi.<br />

Toplam fiber abone sayımız 12,9 milyona<br />

ulaşarak bir önceki yıla göre 7 puan<br />

artışla toplam abone sayımızın yüzde<br />

84,7’sini oluşturdu” dedi.<br />

5G’ye olabildiğinde yerli unsurlarla geçerek<br />

Türkiye’nin bu teknolojiyi sadece<br />

kullanan değil etrafına da kullandıran<br />

bir güç olmasını sağlamayı hedeflediklerini<br />

belirten Önal, “Birçok alandaki 5G<br />

denemelerimiz ile ülkemizi geleceğe taşıyan<br />

pek çok proje ve çalışmanın öncüsüyüz.<br />

5G destekli ilk çevrim içi uzaktan<br />

ameliyat, tarımda ilk akıllı traktör, ilk<br />

5G canlı maç yayını gibi önemli projeleri<br />

hayata geçirdik. Tüm projelerimizde<br />

kullanılan teknolojilerin Türk Telekom<br />

mühendisleri tarafından hayata geçirilmesi,<br />

yerli ve milli teknolojiler için sarf<br />

ettiğimiz çabanın en büyük göstergeleri<br />

arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>IT</strong>network<br />

Tarihin en yüksek faturalı<br />

net abone kazanımı<br />

Mobil abone alanındaki güçlü performanslarına<br />

dikkat çeken Önal, 1,6 milyonluk<br />

abone kazanımıyla yıllık faturalı<br />

net abone kazanımında rekor performansa<br />

ulaştıklarını ifade etti. Mobil<br />

Numara Taşıma alanında dokuz çeyrek<br />

üst üste en çok tercih edilen operatör olduklarını<br />

belirten Önal, “Mobil 2023’te<br />

çok kuvvetli bir performans sergiledi.<br />

Toplam abone sayısı yıl içinde yüzde 2,8<br />

artarken faturalı abone sayısı yüzde 9,5<br />

arttı. LTE abonelerinin ortalama data<br />

kullanımı yıllık yüzde 23,4 büyüdü. Taahhüt<br />

yenileme sırasında yapılanlar hariç<br />

upsell sayısı 2023’un tamamında bir<br />

önceki yıla göre yüzde 46 daha yüksek<br />

gerçekleşti. Mobil servislerimize yönelik<br />

güçlü müşteri talebinin ve önümüzdeki<br />

dönemlerde etkinliğini sürdürmesini<br />

beklediğimiz stratejimizin etkileri<br />

bu rakamlarda kendini gösterirdi” dedi<br />

ve güçlü mobil performansını sürdüreceklerini<br />

kaydetti.<br />

Önal, mobil abone pazarındaki güçlü<br />

konumlarını pekiştirdiklerinin altını<br />

çizerek “Durmaksızın sürdürdüğümüz<br />

yatırımlarımız sonucunda kapsama ve<br />

kapasite olarak sektördeki konumumuzu<br />

günden güne güçlendiriyoruz. 4.5G<br />

ihalesi sonrası frekans sahipliğimizi 3<br />

katına çıkardık. Hızda önemli olan abone<br />

başı frekansta ve 5G için de kritik<br />

öneme sahip 1800 Mhz frekans sahipliğinde<br />

pazar lideriyiz. Yüksek hızlı internet<br />

erişimine imkân tanıyan fiber altyapının,<br />

yenilikçi teknolojilerin hayata<br />

geçmesinde de hayati rolü var. 5G’nin<br />

efektif olarak kullanılması için baz istasyonlarının<br />

da fiber ile bağlı olması<br />

gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize<br />

düşeni yerine getirmek adına, LTE baz<br />

istasyonlarımızın yarısından fazlasını<br />

şimdiden fibere bağladık. Bu anlamda<br />

5G’ye en hazır operatörüz’’ şeklinde konuşan<br />

Önal, sözlerine ‘’Her çeyrek tekrarlanan<br />

Reklam ve Marka Sağlığı Araştırması’na<br />

göre ‘Sadık Müşteri Yaratma’<br />

oranında lider konumdayız. Son 3 senedir<br />

istikrarlı şekilde artan rakamlarımız<br />

da bu sonuçları doğrular nitelikte”<br />

şeklinde devam etti.<br />

Teknoloji üreten ve ihraç<br />

eden Türkiye vizyonuna<br />

önemli katkı<br />

Türkiye’nin teknoloji üreten ve ihraç<br />

eden ülke olma vizyonuna yaptıkları<br />

çalışmalarla öncülük ettiklerini belirten<br />

Önal, yerli mühendislerin geliştirdiği<br />

SEBA ürününü Silikon Vadisi’ndeki<br />

şirketleri Netsia aracılığıyla dünya<br />

pazarına açtıklarını vurguladı. İştirak<br />

şirketleri Argela’nın yenilikçi çözümlerinin<br />

çevre ülkelerde kullanılmaya başlandığını<br />

ifade eden Önal, Türkiye’nin<br />

bölgesinin teknoloji lideri olma konumunu<br />

güçlendirdiklerini söyledi.<br />

2050’de Net Sıfır hedefi<br />

Sürdürülebilirlik ilkelerini iş stratejilerinin<br />

merkezine yerleştirdiklerini<br />

belirten Önal, iklim riski yönetimine<br />

katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını<br />

sürdürdüklerini açıkladı. Önal,<br />

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin<br />

(UNGC) 10 temel evrensel<br />

ilkesine uygun davranacaklarına dair<br />

taahhüt verdiklerini, karbon emisyonlarını<br />

2030 yılına kadar %45 azaltmayı,<br />

2050’de ise ‘Net Sıfır’ı hedeflediklerini<br />

ifade etti. Önal, “Çevresel etkimizi kontrol<br />

altına almak ve karbon ayak izimizi<br />

azaltmak için paydaşlarımızla birlikte<br />

önemli adımlar atıyoruz. Bunlar arasında<br />

enerji verimliliği, enerji kaynaklarının<br />

çeşitlendirilmesi, yenilenebilir<br />

enerji, temiz ulaşım ve atık yönetimine<br />

odaklanan önemli çalışmalarımız yer<br />

alıyor. 2023 CDP puanımızı bir önceki<br />

yıla göre iki kademe artırarak B’ye (Yönetim)<br />

taşımak, iklim eylemi konusundaki<br />

kararlılığımızın bir kanıtıdır. Kategori<br />

puanları karşılaştırmasında hem<br />

“Emisyon azaltım girişimleri ve düşük<br />

karbonlu ürünler” hem de “Kapsam 1<br />

ve 2 emisyonları (doğrulama dahil)” kategorilerinde<br />

en yüksek A notunu elde<br />

ettik. Önümüzdeki dönemlerde genel<br />

CDP puanımızı A’ya (Liderlik) yükseltmek<br />

amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Türk Telekom yenilikçi<br />

fikirleri geleceğe taşıyor<br />

Türkiye’de ekonominin önemli bir kaldıracı<br />

haline gelen girişimcilik ekosistemine<br />

sağlıktan eğitime, yapay zekâdan<br />

görüntü işleme ve büyük veri çözümlerine<br />

kadar 2011’den bu yana destek<br />

verdiklerini belirten Önal, Türk Telekom’un<br />

girişim hızlandırma programı<br />

PİLOT ile bugüne kadar girişimlere 32<br />

milyon TL’lik nakit desteği sağlandığını<br />

kaydetti. Türk Telekom’un Girişim<br />

Sermayesi Fonu şirketi Türk Telekom<br />

Ventures’ın yatırım yaptığı 21 girişimin<br />

portföy değerinin 190 milyon doları<br />

bulduğunu söyleyen Önal, söz konusu<br />

rakamın; girişimcilik ekosisteminin<br />

Türkiye ekonomisindeki değerine ve<br />

kaldıraç özelliğine dikkat çekti.<br />

Türkiye’nin verisi Türk<br />

Telekom ile güvende!<br />

Veri merkezi, siber güvenlik ve bulut bilişim<br />

çözümleriyle kurumların ve işletmelerin<br />

dijitalleşmesinde lokomotif rol<br />

üstlenen Türk Telekom, IDC (International<br />

Data Corporation) tarafından yayınlanan<br />

Türkiye Siber Güvenlik Pazar<br />

Analizi Raporu’na göre Siber Güvenlik<br />

Hizmetleri Kategorisi’nde 3 yıldır üst<br />

üste “Pazar Lideri” konumunu sürdürdü.<br />

Türkiye’nin en büyük siber güvenlik<br />

merkezine sahip olan Türk Telekom,<br />

hizmet kapsamını Türk mühendislerden<br />

oluşan Ar-Ge ekipleri ve yerli siber<br />

güvenlik firmalarının geliştirdiği ürünlerle<br />

zenginleştiriyor. Verinin korunması<br />

görevini milli sorumluluk bilinciyle<br />

yürüten Türk Telekom, ürün yerlileştirme<br />

stratejisi kapsamında 2018’de yüzde<br />

26 olan siber güvenlik ürünlerinde yerlilik<br />

oranını 2023’te yaklaşık yüzde 65’e<br />

çıkardı. Tük Telekom, otomotivden finansa,<br />

e-ticaretten sağlığa tüm sektörlere<br />

yönelik veri merkezi, siber güvenlik<br />

ve bulut bilişim alanında yenilikçi çözümler<br />

sunuyor.<br />

Sektör Market<br />

<strong>IT</strong> network<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!