17.03.2024 Views

otomasyon-dergisi-sayı-75

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

entegrasyonu, işletmelerin sanal yüzü arasında iş birliğini

kolaylaştırır. Bilgisayar Destekli Tasarım ve Bilgisayar

Destekli Üretim (CAD/CAM) ve Ürün Veri Vönetimi (PDM)

sistemleri burada önemli bir rol oynar.[1] Bilgisayar

temelli tasarım üzerine 1950’lerden itibaren çalışmaya

başlanmış olsa da CAD sistemleri için en önemli

çalışalar 1980’lerin başında ortaya çıkmıştır. Bugünkü

tasarım programlarının temellerini atan bu çalışmalar

tasarımcılara ürünün geometrik modellerini kâğıt

üzerindekinden çok daha kolay bir şekilde oluşturma

imkânı sağlamıştır. Bu dijital tasarımlar daha kolay şekilde

değiştirilebilir ve tekrar kullanılabilir hale gelir. Zamanla,

CAD/CAM/CAE araçlarıyla oluşturulan ürün bilgisi hacmi

kontrol edilemez bir hale gelmeye başlamıştır ve bunun

sonucunda, 1980’lerde Ürün Veri Yönetimi (PDM)

sistemleri oluşturulmaya başlanmıştır.

PDM, ürün tasarımı sırasında oluşturulan verilere kolay,

hızlı ve güvenli bir erişim sağlamıştır. İlk nesil PDM

sistemleri, mühendislik alanında ne kadar etkili olmuşsa

da satış, pazarlama ve tedarik zinciri yönetimi gibi

mühendislik dışı faaliyetleri ve müşteriler ve tedarikçiler

gibi şirket dışı unsurları ele alma konusunda sınıfta

kalmıştır. Bu durumun başlıca sebepleri olarak PDM’in

kullanımı içim geometrik modeller, malzeme listeleri ve

sonlu eleman analizleri gibi mühendislik ağırlıklı bilgilerle

sınır olması ve bunları kullanmak için mühendislik

bilgisine sahip olmak gerektiği söylenebilir.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), 1990’ların

sonlarında ortaya çıkmış ve bir işletmenin yalnızca

mühendislik yönlerinin ötesine geçmeyi hedeflemiştir.

PLM, bir ürünün kavramsal tasarım aşmasından, nasıl

üretileceğine, üretildikten sonra pazarlama, satış sonrası

servis ve hatta ürünün ömrünün sonundaki yeniden

kullanabilme ve atık yönetimine kadar ürünün fikri ve

fiziki var olduğu tüm süreçlerin ve bu süreçleri oluşturan

büyük verinin yönetilmesini hedefler. Bu nedenle,

PLM’nin ayrılmaz bir parçası olarak ERP, CRM ve SCM

sistemleri kullanılır [1]. Bu uygulamalar, ürünün yaşam

döngüsü boyunca belirli süreçlere odaklanır ve ürün ve

süreç bilgilerine dayanır. PLM, PDM’yi mühendislik ve

üretimden pazarlama, finans ve satış sonrası hizmet gibi

daha stratejik alanlara genişletir Açıkça görülmektedir ki,

PLM sistemlerinde yönetilen bilgiler, PDM sistemlerinin

sağladığı mühendislik verilerini aşmaktadır. İdeal

senaryolarda, ürünün yaşam süreci boyunca yapılan

her türlü değişiklik, değişiklik yönetimi süreçleri ile takip

edilir ve kayıt altında tutulur. Toplanan verilerden yapılan

çalışmalar ile değişikliklerin gerçek etkisi ölçülebilir hale

gelir ve yeni ürün çalışmalarında firmanın know-how’ını

oluşturur. Bu da ürünün fabrikadan çıktıktan sonraki MRO

süreçlerin yönetebilmek adına büyük bir fayda sağlar.

1.2. PLM’in İçeriği

PLM, ürün tanımı bilgilerinin oluşturulması, yönetilmesi,

yayılması ve kullanılması için tutarlı bir dizi iş çözümünün

Makale

işletme bazında uygulandığı bir yaklaşımdır. Bu süreç,

kavramsal tasarım aşamasından ürünün ömrünün

sonuna kadar, insanları, süreçleri, iş sistemlerini ve

bilgiyi birbirine entegre şekilde bir arada tutmaktadır.

Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca, CAD verileri,

ürünün özellikleri, kalite belgeleri, malzeme listeleri,

mühendislik simülasyonları vb. gibi büyük veri oluşur. PLM

uygulamaları, bu işletmeler için verinin paylaşılmasını,

bir arada tutulmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayarak

işletmenin omurgasını oluşturur.

CIMdata’nın 2002 [2] tarihli yazısında, ürün yaşam

döngüsünü ürün tanımlanması, üretim tanımlanması ve

operasyonel destek olmak üzere üç ana kaleme ayırmıştır.

Ürün tanımlanması, ürünün nasıl tasarlandığı, üretildiği,

işletildiği, bakımının yapıldığı ve emekli edildiği bilgileri

içerir ve bu veriler ürünün yaşam döngüsü boyunca

sürekli olarak değişikliğe tabiidir. Üretim tanımlanması,

bir ürünün üretimi ve dağıtımı başta olmak üzere bu

alanla ilgili tüm faaliyetler üzerine odaklanır. Operasyonel

destek ise şirketin temel kaynaklarını, yani insanlarını,

finansal kaynaklarını ve işletmenin desteklemesi gereken

diğer kaynaklarını yönetmeye odaklanır.

Bir başka açıdan da PLM uygulamaları işletmelerde

ürün yaşam döngüsü içinde için bir bilgi yönetimi

çözümü olarak tanımlanabilir. Veriyi amaca yönelik

olarak problemlerin çözümünde kullanılabilecek şekilde

düzenlenmiş, doğrulanmış bilgi olarak sınıflandırır. Yeni

bir ürün yaratılması hedeflenirken, bir ürünün yaşam

döngüsü beş aşamadan oluşur: hayal etme, tanımlama,

gerçekleştirme, destek ve emeklilik. Hayal etme

aşamasında, pazar gereksinimleri belirlenir ve ürün

tasarım kavramı gerçekleştirilir. Tanımlama aşaması,

ürünün detaylı tasarımını, üretim sürecinin planlamasını

ve bir prototipin geliştirilmesini içerir. Gerçekleştirme

aşamasında, ürünün gerçek üretimi ve ardından

depolama işlemleri gerçekleştirilir. Destek (veya kullanım)

aşamasında üretici, ürünün bakımı ile yükümlüdür ve

bu süreçler önceden belirlenmiş olmalıdır. Ürün emekli

olduğunda yani örünün sonuna geldiğinde ise geri

dönüşümü veya imha işlemleri için süreçler önceden

tanımlanmış olmalıdır.

1.3. PLM’in faydaları

• PLM tasarım döngüsü çalışmalarını anında

optimize eder ve tüm tarihsel tasarım verilerine erişimi

yöneterek yeni tasarımlarda yeniden kullanılabilirliği

arttırır ve pazara dahil olma süresini azaltır.

• Müşteri, ürün, kalite ve yasal gereklilikleri

birbirine entegre bir şekilde yöneterek ürün kalitesini

arttırır.

• Var olan ürünün ortaklaştırılarak bir sonraki

prototiplerde kullanılmasına olanak sağlar ve değişim

sebepli iterasyonların takip edilmesine ve azaltılmasına

Makine & Otomasyon & Robotik / Mart - Nisan 2024 29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!